huseyinbayhan
J.H. Bayhan
5K posts
Değişik dünyanın değişik insanı. Üsteki "J" ye takılmayın. Onun dışında iyiyim. Forex Öğrencisi... Gaziantep
Don't wanna be here? Send us removal request.
huseyinbayhan · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Neye güzel diyorsunuz..? - Elinizde bir checklist var ve gerekli şartları tıklayıp liste tamamlanınca mı o kadına güzel diyorsunuz..? Güzellik anlayışınız tv'lerde gördüğünüz mankenlerden mi ibaret.? - Barbie modeli olmayan kadınlar sevilmeye şayan değil mi..? - Göğüsleri olmayan bir kadını sevebilir misiniz..? - Güzellik algınız estetik beklentilerden oluşmaktaysa kadınınızın bedeni deforme olduğunda ondan vazgeçip yeni arayışlara mı gireceksiniz..? - Zayıfken sevdiğiniz bir kadını kilo alınca terk mi edeceksiniz..? - Çok güzel olan sevdiğiniz kadın sakat kalınca, ilk çıkış kapısından kaçacak mısınız..? - Ve asıl soru; sadece güzele midir sevginiz..? Güzellik anlayışınız sadece fiziksel midir sizin..?
5K notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
Kimi hayatınıza alırsanız alın, başkasının yanlışı olarak size gelecek. Hiçkisenin kalbi yamasız değil.
26 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1K notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
Tumblr media
Bazıları acı vermeye gelir hayatımıza, önce alıştırırlar, sonra başkalarıyla yarıştırırlar. Sen kusursuz seversin oysa... O bilir senin ne denli iyi biri olduğunu ve giderken biraz da olsa kızarır yüzü. Sen daha iyilerine layıksın, der. Gerçekten de öyle. Sen daha iyilerine layıksın. Gidenin arkasından üzülmen bile bunun kanıtıdır. Rüyanda onu görmen bile senin daha iyilerine layık olduğunu gösterir. Sonuçta herkes aşkı bir süre taşıyabilir, mesele sevgiyi taşımak. Sevgiyi taşıma yürek ister, bazıları işte bu eksiklikten dolayı kaçar gider. Onların sadece kan pompalayan kalpleri vardır. Yürekleri yoktur.
8 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
Tumblr media
3K notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
Sırf doğruları söylemeyeyim diye kaçtığım rakı masaları var mesela. Ve sırf öleyim diye açtığım şarkılar. Vallahi intihar değil böyle zamanlarda boğaza geçirilen ip. Söylenecek milyon tane kelime gırtlağını yırtarken bile ” iyiyim ” demek en doğrusu. Boşver. 
8 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
 Sözler olmadan şiir olur mu dersin ?  - Bilirsin işte oluyor.  Aşk ruhunu dişleyince şiir oluyor. Cümlelerin kanıyor, sonra içine akıp yara oluyor. Şiirler gözlerinden süzülüyor o an ve aşık olduğun kadın sanat oluyor.. 
          İşte bu yüzden inanırım ben aşık olan herkesin şiiri olduğuna, cümleleri olmasa da..
7 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
O bile bilmezdi ama; kadın hep vardı adam için. Her gün gelsin diye dua ettiği, yolları vardı gelsin diye beklediği.. Karanlık geceleri de vardı adamın, hiç uyuyamadığı ve tavana saplayıp kaldığı gözleri bir de. Hayalleri vardı adamın, güneşli günleri vardı ve içinde hep o kadının yer aldığı, hiç kur(a)madığı düşleri vardı adamın.
        Unutmak için çırpındı hep adam ve her defasında o kadın için tekrar tekrar boğuldu. Farkında değildi ama limiti sonsuza giden bir tutkusu vardı adamın..
9 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
 Kimisi beceremez söylemeyi, kimisi yarım yamalak söyler. Kimileri palavradan, kimileri de en güzelinden söyler. Söylenilse ne olur sanki hissetmiyor zaten çoğu söylerken. Ve en çabuk inanılan, birgün her insanın söyleyebileceği bi yalan.  Bu yüzdende hep bi kanıt beklenir.
      Ve `Seni Seviyorum` diyebilmek yalan bile olsa yürek ister.
6 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
hayatında hiç bir zorluk yaşamamış insanların olgunlaşa bileceğine ve ya birini gerçekten anlaya bileceğine inanmıyorum. öyle insanlar başkalarının sorunlarıyla uğraşmak, onları dinlemek dahi istemezler.
21 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
sana aşıktım.
bunu haykıra haykıra söylemekten çekinmiyorum. bir zaman önce sana aşıktım ve her ayın on yedilerinden kaçıyorduk. bizi bizden başkası yaralayamazdı. koşarak her yere yetişebileceğimizi ve çok hızlı koşarsak uçurumdan düşmeden karşıya ulaşabileceğimize inanıyorduk. aptaldık. aptallığımıza bir sigara yakmayı seviyorduk. ben bazen sevmiyordum. annem hep sigara içenin içmeyenden üç gün önce öldüğünü söylerdi. seni üç gün daha az görme düşüncesi beni bitiriyordu. ben merdivenden inerken seni çıkıyor görmek beni fazla edebiyata bağlıyordu. bunu biliyordun ve hep ters merdivenleri kullanıyordun. seninle şiir yazmamı seviyordun ama bunu tek bir can alıcı noktada yaptık. bazen bir olayı birden fazla yaşamış gibi düşünmeyi seviyorduk. zamanın hep kısıtlıydı ve bu yüzden bazı şeylerin tekrarı olmuyordu. biz de hayata sarhoş bakmaya karar vermiştik. birse iki, ikiyse dört kere yaşıyorduk. yaşıyor gibiydik.* bazen beni gördüğünde heyecandan elini saçına atıyordun, yerinde döndüğün oluyordu. beni göremediğinde korkuyordun. bir zamanlar beni dört kere sevdiğini söylüyordun. bunu özlüyorum. seninle hiç tanımadığımız isimlere mektup yazmayı, tramvay durağında raylara bakmayı, sırt sırta ama birbirimize dokunarak oturmayı seviyorduk. önerdiğin filmlerden başka film bilmiyorum hala. gezdiğimiz sokaklardan başka sokakları adım gibi bilmiyorum. senden başka kimsenin evinin yolunu bilmiyorum.
-trafik ışıkları var biraz, kenarında çimento dökülü. orayı geç işte. bir, iki, üçüncü, hayır ikinci sokağa gir. sola dön.
yol tariflerini hiç bilmemene gülüyorduk. yanlış sokaklara gire çıka bir yeri bulmayı seviyorduk. yanlış yola girdiğimizde tek kolunla bana sarılarak dönmeni seviyordum ve buna hep kikirdiyordum. evet, sen buna kikirdemek derdin.
-kapıdan girer girmez sola dön. kenarında siyah demirler, içinde mor ve pembe çiçekler olan mezarlığın olduğu yoldan sola dön. çıkan ikinci ayrımdan sağa dön. on birinci mezar.
bazı yol tariflerini aklından hiç çıkarmamana şiirler yazmaya çalışıyorduk. her şeyi kağıda geçirmezsen öleceğiz hastalığımız vardı. hiç yanlış adım atmıyordun, başın önünde ama elin hep elimde oluyordu. elini ikinci ayrımda bırakmayı ve sen on birinci mezarlığa yürürken çeşmeden sana su doldurup getirmelerimi kazıyorum.
her perşembe sabaha kadar oturmalarımızı özlüyorum. dört kere sarıldığımız caddede dört kere seviyorum seni. artık çift görmüyorum.
437 notes · View notes
huseyinbayhan · 3 years ago
Text
 Umut nasıl bir duyguysa böyle. En küçük şeyden nem alıp insanın içine işleyiveriyor öyle. Ne kadar umudum yok desen de, bir yerden küçük bir kırıntı oluşunca, yandın bir kere.
        Sonra da o umutlar seni dibe çekiyor, belki de en dibe. Kendi sonunu hazırlıyorsun. Besliyorsun içinde, bazen bilinçsizce. Umut olmasa yaşanır mı zaten diyorsun sonunda. Umut ediyor, umutla bekliyorsun işte, her ne ise onu.
       Aslında umut, hayata tutunacak bir dal.
       Bırakamıyorsun.
17 notes · View notes
huseyinbayhan · 4 years ago
Text
Uyudum uyandım. Aylarca devam etti ve ben halaa seninle en son konuştuğumuz yerdeyim. Bunun yükünü bilemezsin. Koskocaman şehirde yaslanacak bir duvar bulamamanın insanlığımdan aldıklarını bilemezsin. Sigaranın sırtına yüklediğim geçmişin ciğerime verdiği huzuru bilemezsin sen. Aylar geçti ve ben halaa aynı yere bakıyorum. Bilmiyorsun.
120 notes · View notes
huseyinbayhan · 4 years ago
Text
Kimi hayatınıza alırsanız alın, başkasının yanlışı olarak size gelecek. Hiçkisenin kalbi yamasız değil.
26 notes · View notes
huseyinbayhan · 4 years ago
Text
Kaçıncı kez bu son dediğimde en başa döndüm. Bilmiyorum.  Hayatım boyunca yediğim en sağlam dayaktı bu. Hiç kan akmadan sızlayan yerlerinizi anlatacak haliniz kalmıyor. Susuyorsunuz. 
66 notes · View notes
huseyinbayhan · 4 years ago
Photo
Tumblr media
7K notes · View notes
huseyinbayhan · 4 years ago
Photo
Tumblr media
4K notes · View notes