hilloss
Hilaldiyebiri
8 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
hilloss · 6 months ago
Text
Üzgün olduğunu görebiliyordum ama mutlu gibi görünmeye çalışıyordun. Bende sana karşı öyleydim sen üzülme diye evde mutlu gözükmeye çalısıyordum. Her gece kafamı yastığa koyduğumda senin nasıl olduğunu düşünüp ağlıyorum. Ben sana kıyamıyorum. Bir sabah uyandığımda telefonla görüşüyordun, beni uyuyor diye biliyorsun tabi. Ve dedin ki aslında bir değil daha fazla kitle varmış. O gün o kadar kötü hissettim ki, beni üzmemek için içine atmana o kadar çok ağladım ki. Sen benim üzüldüğümü bilme ama. Güçlü kalıp sana destek vermeliyim ki çabuk iyileş bırtanem benim, canım annem...
0 notes
hilloss · 1 year ago
Text
Hayattan tam umudu kestiğin anda biri girer hayatına"işte bu benim istediğim kişi" dersin , yakınlaşırsın. Bi bakarsın sürekli onu dülünüyoraun her şeye bir anlam yüklemeye başlıyorsun ama neden böyle olduğunu, neden ona karşı bu hislere sahip olduğunu açıklayamıyorsan, Hayırlı Olsunn! Aşık olmuşsun
Aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korkarsın. Ama korkunun ecele faydası yok. Ne kaybederim ki der ve açılırsın. REDDETTİ. Ohooo daha en başından bitti bile dersin. Ama aynı zamanda seni seviyor gibi de davranıyordur. Bi gün iyi bi gün kötü rol oynuyordur. İnsanı yorsa yorsa belirsizlik yorarmıs. Yol ver gitsin, bırak kimi üzerse üzsün ama seni değil. Kimse senden daha değerli değil.
0 notes
hilloss · 1 year ago
Text
Sen gittin ama yaşattıklatım kaldı kokunu artık kollarımda değil sokaktaki yabancılarda alıyorum. belki sokakta geçen kişi sensindir artık varlığın bir yabancıdan farksız çünkü. şakalarımız gerçekliğe dönüştü.2 yabancıya döndü ruhlarımız, uzaklara uçtu. benim ruhum fırtınalarda boğuldu, ilk kez yağmurdan korktu. asit yağmurlarıymış meğer, ruhumu yaktı kavurdu. alıştığımız fırtınalardan değilmiş bu. Yolumu bulmam için kokun yoktu. günler haftalara, haftalar aylara... fırtına dinmişti çoktan. ama ruhum acı çekiyordu asitin bıraktığı yaralardan. yolda yeni yağmurların içinden geçtim, unuttuğum sandığım kokunla karşılaşmak için. meğer bana yabancı olmayan tek şey oymuş. senden bana kalan yaralar dışında. keşke yabancılaşmasaydın bana. mırıldandığımız şarkılar anılara kaybolmasa, gözlerin başkasına bakmasa, kokun başkasının damağında tat bırakmasa... keşke bende yabancılaşabilsem sana. güzellikleri unutamadığım gibi kötülükleri de unutmasam yaptığın bana 2 yabancı olarak başlaladığımız bu yola 2 yabancı olarak son verdik.
1 note · View note
hilloss · 1 year ago
Text
Yollar, mesafeler sen istesende bitmez. Ama bu hiç bir şey için engel değildi bence. Mesafeler beklersen, seversen, istersen biter zaten. Bir gün o mesafeler biter ama ikimiz iki yabancı olduk artık, mesafelerin bi önemi hiç bir zaman olmadı hiç bir zaman da olmayacak.
"Hiç bir yüz güzel değil senin, yüzünden" diyordum seni severken
"Hiç bir yüz güzel değil , senin yüzünden " diyorum senden nefret ederken.
Ben her zaman "herkes kendi sevgisini kendi hâl ve hareketşeriyle belirler " derim ve gerçekten de öyle
Şu sıraşar çok dolanan bi söz ver hoşuma giden "ışığını söndürüp karanlığından şikayet edecek" ne kadar güzel bir söz.
1 note · View note
hilloss · 1 year ago
Text
Cem Adrian - Ben seni çok sevdim
1 note · View note
hilloss · 1 year ago
Text
Bir fotoğraf, ne çok şey söyler ne kadar çok şey anlatır ve ne kadar çok şey saklar.
Silmeye kıyamazsın bazı fotoğrafları, sana güzel şeyler hatırlatır devamında kötü şeyler hatırlattığı için silmek istersin ama silemezsin, kıyamazsın.
O fotoğraflarda bir daha asla yan yana gelemeyeceğin birisi vardır. Gelsende ona o şekilde bakamayacağın, o şekilde gülemeyeceğin, o şekilde sarılamayacağın...
Her gece açıp açıp bakarsın o fotoğrafı, baktıkça üzülürsün ama onun yokluğuna değil anılara, yalanlara...
Bi kitapta okumuştum "her insan bir yalancıdır ve aynı zamanda bir yabancı" diyordu yazar.
Biri girer o fotoğrafa daha sonra bir yabancı olur seni öpen yalancı. Birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı....
Yoldan geçse yüzüne bakmam dediğin kişiye fotoğrafta aşk dolu gözlerle bakarsın, o fotoğrafa ise bazen nefretle bazen özlemle bazen de ağlayarak bakarsın çünkü bir daha öyle olmayacağınızı biliyorsundur.
Özlediğini hissedersin bazen ama onu değil, ona hissettiğin duyguları, onunla geçen zamanı, utangaç göz temaslarını, tatlı kelimeleri, kalbinin heyecandan hızlı çarpmasını...
Ama onu, bir yalancıyı veya bir yabancıyı değil. Değil işte onu özlemezsin.
O şehirden ayrılmadan önce bir kedi gördüm ve kedi o muydu bilmem ama çok tanıdık geldi sanki bu kedi bir yalancıyla sevdiğim kediydi. Oturdum ağladım onu da getirmek istedim ama olmadı. Bazı yaşanan şeyler orda kalmalı ve hayatınızda olmayan kişiler değil onunla geçirdiğiniz anılar özlenmeli. Asla geri gelmeyecek o günler...
5 notes · View notes
hilloss · 1 year ago
Text
Sırf birisi dinledi diye dinlersin bazı şarkıları, sırf birisiyle oturdun diye seversin bi bankı, bazen onun geçtiği yolları seversin mesela sırf rüyanda görmek için uyursun bazen. Ama öyle bir zaman gelir ki o dinledi o önerdi diye değiştirirsin şarkıyı, sevsende sevmezsin, sevemezsin artık. Onunla oturduğun bankları sevmezsin çünkü senden bir şeyler çalmış gibi hissedersin. Bazen geçtiği yollardan nefret edersin keşke olmasaydı dersin. Sırf rüyana girer diye uyumamaya başlarsın hatta. Nefret edersin hayattan, arkadaşlarından, eşyalardan, ondan, bundan, şundan, hatta tanımadığın birinden bile. Keşke hiç hayatıma girmeseydi dersin hayatımda olmayan birisi için. Hayattan kopmaya başlarsın.
Ve tam o anda yanında olan kişiye tutunursun o da sarıp sarmalar seni. Seni sever, değer gösterir, ve bi bakarsın ki aslında o senin her zaman yanındaymış bebekliğinden beri, ama sen fark etmemişsin.
Hayata tutunma sebebimiz insanlar olmamalı. Kendimiz için savaşmalıyız. Her ne olursa olsun ayakta kalmalıyız elbette yıkıcı dönemler de olacak ama ayağa daha sağlam kalkmasını bileceğiz. İster bunu yalnız başınıza halledin ister destek alın ama ayakta kalın. Yoksa her zaman ezilirsiniz.
2 notes · View notes
hilloss · 1 year ago
Text
bir şarkın olsun, senin olsun, hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. tek bir parfümün olsun. özdeşleşmek iyidir. dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mı” diye kokuyu duyanın gözü seni arasın. bir tane en yakın arkadaşın olsun. sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. birlikte düşün, birlikte kalkın. birbirinizi toparlayın. yaralarınızı sarın. herkes gittiğinde “şanssızlığınıza” biraz gülün, biraz ağlayın. bir tane çok büyük aşkın olsun. bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. biraz da bi yanin acıyarak, “o olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?” diye sorgulayarak, artık bir şey hissetmesen de “başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım” diyecek kadar. unutma, masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter. bir evlat edin. bir kedi olur, bir köpek de. ama olsun. kapılarını aç. senden olmayan ama senin ilgine bakımına muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. bir canlının hayatını değiştirmek acayip bir şey. birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olamaz. sevmek çok güzel. hele bir de her koşulda sevilmek. bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma, O hikaye senin. beğenmediğin, sayfayı yırt sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. başucunda dursun. belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. seni daha iyi tanıma imkanı olur. salaş bir restaurant edin. patronundan garsonuna kadar tanı, kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açacakları kadar müdavimi ol. bir masan olsun hep oturduğun. bir başına gitsen bile başına bir şey gelmeyeceğini bil. bir gün belki kapanır ya da yıkılır. ama sen önünden her geçtiğinde “burda eskiden hep bi yerim vardı.” dersin. bir hobin olsun. kaçmak için. hiçbir şey düşünmediğin. dünyadan uzaklaşabildiğin. onunla övün. en iyi yaptığın şey olsun. insanlar şaşırsın. senin icin çocuk oyuncağı olsun. bir şey iste. imkansız olsun, peşinden koş. yorul, defalarca vazgeç. defalarca dene. susmanın çaresizliğini de yaşa bağırmanın da. uykuların kaçsın. düşündükçe saç diplerin bile uyuşsun. her ne ise bu istediğin, aşk da olur iş de. bağrına taş bas gerekirse. yeter ki gece yatağına yattığında “ben elimden geleni yaptım” de. bazen kazanamamış olsan da, yapabileceklerinin ya da bir şeyi delice istemenin limitini görmek de zaferdir. vakit ayırdığın bir ailen olsun. yarın kaybettiğinde keşke daha çok zaman ayırsaydım demeyeceğin. pişmanlık kötüdür. bir daha geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, işkence. kıymetini bil. yarın ne olacağı belli değil. kalp krizi dediğin bir kaç saniye. kalp kırma. sınırların olsun aşılamayacak. duvarların olsun yıkılamayacak. herkes bilsin. ona göre davransın. bir alanın olsun metre karesi dert değil. kapısını kapattığında gerçek sen olabildiğin. dört duvardan birininin dibine çöküp ağlayabildiğin. güçsüzlüğünü yaşayabildiğin. sonra daha güçlü kalkabildiğin. kaldığın yerden devam edebildiğin. insan en çok kendini özlüyor çünkü. bir sevdiğin olsun tabi. rakıya sebep olsun. belki hayallerindeki gibi olmaz koşullar ama bir şeyleri birlikte var etmenin tadı bi başka. para amaç değil araç olsun mutluluğuna. olmadığı zaman da elindekini cömertçe paylaşabil. en çok onla gül, saatlerce muhabbet edebil. birbirinize ulaşamadığınızda, "başka biriyle mi acaba” diye değil “başına bir şey mi geldi” diye endişelen. ilişkini başkalarıyla kıyaslama. biri sevdiğini çok söyler, biri daha çok gösterir. sen de biri eksikse bu seni daha az seviyor demek değildir. telefon karıştırmakla ömür geçmez. bir insan bir şey yapmak isterse yapar. kalbin temizse, sen araştırmadan da karşına çıkar korkma. sonuna kadar güven. bir gün kırılırsa kalp yenisini inşa eder. kalbini temiz tut. çevreni de. unutma yaptığın her iyilik bir gün sana geri döner.
667 notes · View notes