herseyigorengoz
Her Şeyi Gören Göz
624 posts
Yok etmek için var olmak gerekir!
Don't wanna be here? Send us removal request.
herseyigorengoz · 7 years ago
Text
Yavaş Yavaş Ölürler
Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler. Yavaş yavaş ölürler Okumayanlar, müzik dinlemeyenler, Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar. Yavaş yavaş ölürler Alışkanlıklarına esir olanlar, Her gün aynı yolları yürüyenler, Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler, Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler, Bir yabancı ile konuşmayanlar. Yavaş yavaş ölürler Heyecanlardan kaçınanlar, Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar. Yavaş yavaş ölürler Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler, Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar Pablo Neruda
9 notes · View notes
herseyigorengoz · 7 years ago
Text
Yeni bir başlangıcın zor olduğunu düşünmeye başladım... ve yeni başlangıçlara veda ettim...
4 notes · View notes
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
Her yara kapanır insan etinin terbiyesi budur.
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
KILIÇ BALIĞININ ÖYKÜSÜ
Bu bir kılıç balığının öyküsü Yazılmasa da olurdu
Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu Uskumrunun arkasından gidiyorduk Sürünün içinde ben de vardım Sırtımda bir zıpkın yarası Mutlu olmasına mutluydum Nedense gitmiyordu Kulağımdan bir türlü o ağ var sesleri Deniz kızı girmiş düşünceme ben iflah olmam Dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı Dolanınca çok geçmeden küserim Bir çocuk bile çeker sandal beni Bu kadar ağır olmasam Beni böyle koşturan yaşama sevinci Kanal boyunca, bir o yana bir bu yana Siz yok musunuz siz, derya kuzuları Kestim kılıcımla karanlığın dibin Yakamoz içinde bıraktığım suları Ah haysız gecelerde olur ne olursa Sırtımda bir zıpkın yarası Atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün İri gözlerimde keder kılıcımda hüzün Satın beni Satın beni Rakı için
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
Uyku
Uykusunu yarıda bırakan acısını dinlemeye başladı. Acı konuştukça içindeki bütün şehirleri seller bastı. Gözünü karanlığa açamadığı için aydınlığı kaçırdı. Güneş ile arasına ufacık bir acı sindi. Yutkunamadı, ruhu bedenine sığmıyordu. Acısını bir kez daha dile getirdi. Bütün bir gecenin karanlığı üzerine çöktü. Yutkunamadı, ellerine fay hatları bağlanmıştı. İçindeki depremin etkisi gözyaşlarını yanaklarına vurmuştu. Bir nefes alabileceği kadar gücü bile kalmamıştı. Yutkunamadı, ses tellerine artık kuşlar konmuyordu.1 Sonbahar çok erken gelmişti parmak uçlarına. Üşüyordu, ellerini sonbahara teslim etmişti. Gözleri artık kendini hissetmemeye başlamıştı. Kirpiklerini sonbahar dökmüştü. Ölüm kendini yavaş yavaş getirmeye başlamıştı. Uykusundan uyanmıştı ölüm. Ölüm ve uyku. Karanlık bir oda. Tavanından ölümü çağıran kalın bir ip. Kadın kararlı ve bir o kadar da cesaretli. Ölüm için ayakları yeni doğan bir buzağı. Kararsız geldi cesareti yitirmiş bir şekilde. Uyku ile ölüm bir elmanın çekirdekleri. Karanlık çökmüş kadının naif yüreğine. Bir mektup içinde anlatmış bütün yaşadıklarını. Hevesi daha boğazında kalmış İstanbul’un. Sonbahar gibi kalmış kadın.
1 note · View note
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
Fuck the system!
Sistem kişilere hayatta kendi iradeleri dışında belirli kalıplar koymuştur: iyi bir konum elde etmek, iyi bir kariyer, mutlu bir gelecek, toplum tarafından kabul görmek, korunma isteği ve aidiyet duygusu; yani çokluğa tabi olmak. Bu kalıpların dışına çıkan insanlar -sistemin dışına çıkanlar yani tekillik- ne kadar çabalarsa çabalasınlar - ölüm dışında- sisteme boyun eğerler. 
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
Bu karanlık bir şeydi. Yaşanan! Bu karanlık bir şeydi! Ne iyi! Uykumu şeyler bulandırır. Eski, çuval, çuval, eski kapkalın ıslak Kaç gündür soğuk ve karanlık. Kaç gündür ıslak…
1 note · View note
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
Ekmek şarap sen ve ben bir de sabahın dördü dışarda kar odamız ılık gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını kıskandım Gogen’i Tahitilim terlemiş vücudunu silerken cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum güneşi doğurmuştu ölü cisim martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında nefesin vücudumu yakıyordu yer yer sam yelim sahra-i kebirim kahrettim her şeye o gün babanın şarap çanağına, Gogen’e, kadere, sana, bana, bir de gittiğin arabanın tekerine ne diyordum arkadaş…. diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim ama içerken düşünmem neden içiyorum diye daha sonra yaparım hayatın felsefesini sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni bazen kadın hamamında tellak…. bazen Christoph Colomb Napolyon’ken düşünürüm Elbe’de geçen günleri Timur’ken Beyazıt’ı yenişimi…. bir kere Aristo’nun hocası olmuştum ona verdiğim dersle gurur duymuştum bazen Jan Dark’ı kurtarmak için çalışan bir kahraman bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum eğer daha da içersem Shakespare halt etmiş derim karşımda salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de işte Mozart’ın aradığı melodi bu diye gülerim enayiymiş be Platon… bir içsin de görsün….ne felsefesi varmış bu hayatın anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu ıslak kaldırımlarda yürürken acırım önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline ukalalık işte derim neme lazım senin kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş…. ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım şehrin izbe sokaklarında yavaş yavaş kaybolur benliğim…
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 8 years ago
Text
Beni yavaşlat Tanrım
“Beni yavaşlat Tanrım! Yüreğimin atışlarını düşüncemin sakinliğiyle rahatlat. Zamanın sonsuz görüntüsüyle hızımı azalt! Bana güncel kargaşanın ortasında, Tepelerin ölümsüz sakinliğini ver. Bir çiçeğe bakmayı, Eski bir dostla sohbet etmeyi Ya da yeni bir dost edinmeyi, Yolunu kaybetmiş bir köpeği okşamayı, Ağ yapan bir örümceği izlemeyi, Bir çocuğa gülümsemeyi, İyi bir kitaptan birkaç satır okumayı -ve- Yarışın daima daha çok hız için olmadığını Anımsat her gün bana. Yavaşlat beni Tanrım! Bana ilham ver. Köklerimi, Yaşamın katlanılan değerler toprağının derinliğine göndermek, Kaderimdeki yıldızlara doğru -daha çok- Büyüyebilmek için... Yavaşlat beni Tanrım”
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Text
Sorular
Ne zaman kaybettin aşkı? Son aşık olduğumda. Kız da sana aşık mıydı? Bilmiyorum. Neden açılmadın ona? Açıldım ama cevapları net değildi. Ne dedi? Bilmiyorum dedi. Sen ne anladın bu cevaptan? Anlamak istemedim. Neden? Anlamaktan korktum. Neyi anlamaktan korktun? Aşkın her zaman tek taraflı olacağını. Bunu anlarsan ne olurdu ki? Tekrar aşık olamazdım. Neden? Sevilmeden sevecek kadar alçak gönüllü olamam. Zamanla artan sevgiyi bilir misin? Kendini kandırmak olur. Ben gerçeği arıyorum. Eşit başlayan ve biten sevgiyi. Sence bulabilir misin? Hayır. Gerçek aşkı bulamayacağını bile bile neden arıyorsun? Önemli olan bulmak değil aramak gibi geliyor. Ömrünün sonuna kadar yalnız mı yaşayacaksın? Yalnızlık eskisi kadar ürkütmüyor. Nasıl başa çıkıyorsun yalnızlıkla? Alışarak. Sevilmeden sevmeye neden alışmak istemedin? Kendi hazırladığım soruyu çözmek sıkıcı gelirdi. Yalnızlık da kendine hazırladığın bir soru değil mi? Yalnızlık en az ölüm kadar zor ve orjinal bir soru. Sorularıma gerçek cevaplar vermekten neden kaçıyorsun? Çünkü ben bir korkağım. Baştan alalım mı? Tamam. Ne zaman kaybettin aşkı? Reddedilmekten korktuğumda. Başka sorum yok sayın yargıç, cezası ilişki yaşamak olmalı.
0 notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Text
Son/Bahar
Dışı bahar içi derin bir boşluk olan insanlardanım. Dışım ilkbahar.. Dışım sevinç, dışım yaşam… İçim ölü, içim hüsran, içim hayal kırıklıkları…
Bir nevi yalan mıdır bu yaptığım yoksa insanları kandırmak artık alışkanlık haline mi gelmiş bilmiyorum. Gülümsüyorsun, mutlu sanıyorlar.
Lanet günler geçmek bilmiyor. Daha da sıkıcı bir hal alıyor bazen. Nefes kesiyor. Anlayanım yok etrafımda, gülenim çok ama. Sahte gülümsemeler.. Yapmacık tavırlar.. Dikkat çekme çabaları.
Kelimelere tam olarak dökemiyorum kendimi. Döksem roman olur, belki seslendirilecek bir şiir.
Dışarısı soğuk olmalı, şehir ise gri. Sonbahar hiç bitmemeli. Sezen hiç susmamalı.
Tek bildiğim bu. Tek istediğim bu.
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Text
Ruh
Gece iki yakandan tutmuş, boğuyor seni, haberin yok. Haberin yok, nefesin kesiliyor. Kırgınlıkların var, kızgınlıkların, bıkkınlıkların… Herkese, her şeye ama en çok kendine.  Yusuf değilsin ki düştüğün kuyudan çıkarılasın. Yalnızsın. Yaraların kabuk bağlayamayacak kadar derin. Seni önemseyen bir ecza dolabın bile yok. Yaralarına basacağın alkol bile bulamıyorsun çünkü tekel bayiileri sadece sana kapalı. Tövbelerin var, sığınacağın tek yuva orası kalmış çünkü. Ama kendine verdiğin sözleri bile tutamazken, tövbeler şifa kaynağı olmaz eksik ruhuna.
Çığlıkların var içine doğru. Ruhunun çığlıkları. Sağırsın, duyamazsın. Sen zaten hep sağırsın ama en çok kendine. Dinleseydin kendini, zulandan çevrene dağıttığın önerileri kendine yol etseydin, bu çukurda olmazdın. Bencilsin. İnsanları kırmaktan, onları incitmekten çekinmezsin çünkü zamanında sen de çok kırıldın değil mi? Peki ya değer verdiklerin?
Alkolü yanından, sigaranı dudağından eksik etmiyorsun. Çünkü onlar seni bırakmıyor. Bir şarkı keşfettiğinde, milyonlarca defa dinlersin. Sonra bıkarsın. Bir insana değer verdiğinde, hayal kırıklığına uğrarsın. Ama alkol ve sigara… Hep yanında değil mi?
Yalnızsın. Hayaller kurarsın. Tutunacak tek dalın hayallerindir çünkü. Peki neden hep diptesin merak ettin mi? Çünkü hayallerini insanlara bağlıyorsun. Hayata tutunacak tek dalın hayallerinse kimseyi dahil etme. Bir öğrenemedin şunu. Öğrenemezsin. Çünkü kendine sağırsın. Sen kendinle asla anlaşamazsın. Kalp kırıklıkların var. İnsanlara güvensizliğin var. Korkuların var. Yalnızsın ama en çok da yalnızlıktan korkuyorsun.
Aldığın her nefeste ölüm doluyor ciğerlerine. Ceplerin intiharlarla dolu. Tasarlıyorsun çoğu gece ölümünü. Cesaretin var. Ama kararsızsın. Nasıl olmalı, nerede olmalı, ne zaman olmadı… İçinde yeşeren umutlar var, kabullenemiyorsun. Özlemin var kadehler dolusu. Belirsizliklerden nefret ediyorsun ama hayatın tam bir belirsizlik karmaşası.
Kendini yiyip bitiriyorsun.
Neyse ki dua et, bazı geceler uyuyorsun.
3 notes · View notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Text
Kendime
Çıkmaz bir sokağın ıssızlığında Cebinde intiharlarla yürürken Hiç mi aklına gelmedi sustukların? Peki ya bir lunaparkın ürkütücü çığlıklarında Gözlerin kan çanağına dönmüşken Hiç mi saramadın yaralarını? Haftalarca takılıp kalınan bir şarkıyım şimdi ben. Hevesle dinlenip, gittikçe tükenen. Kalbindeki sızı, hafızandaki boşluk Seni çıkmaza çıkardığında Yaşadıklarımız gözlerinin önünden geçsin. Film şeridi misali. İşte o zaman Beni anla. Elbet anılar doluşacak zihnine Acısıyla, tatlısıyla… “Gitmem” diyen sen, Gideceksin. Geride bıraktığın cam kırıklarını süpürürken ben halının altına Kanasın için. Bıraktığım boşluğu dolduramazsan eğer Gözyaşların ıslatırken yanaklarını Ben olmayacağım. İşte o zaman sevgilim Beni ağla.
1 note · View note
herseyigorengoz · 9 years ago
Text
Belirsizlik Karmaşası
İçimde bir sızı var. Gözlerim yanıyor, ellerim terliyor. Kalbim haddinden fazla hızlı atıyor. Engel olamıyorum hiçbirine. Dibe doğru çekiliyorum. En dibe ulaştığımı sanıyorum ama aslında değilmiş. Daha da üşüyorum. En derine, artık en derin neresiyse…
Yanılsamalardan ibaretim. Düşünemiyorum. Düşünsem bile odaklanamıyorum kendime. Sanki her şey yalan, herkes sahte. Vücudum titriyor. Başım çatlıyor…
2 notes · View notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Photo
Tumblr media
"Blues çalmak, kusursuz parmaklıklar arkasına suçlular gibi dizilmiş notların hapishanesinden kaçmaya benzer. Mutsuz suretler gibi."
0 notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Text
Rüya
3 gecedir her uykumda rüyama giriyorsun. Niye her seferinde aynı senaryoyu yaşıyoruz? Acı çekmekten başka bir senaryo yok mu bu oyunda? Ne oldu nasıl oldu bilmiyorum ama tek bildiğim şey ruhuma sindiğin ve ben bununla baş edemiyorum.
Yine kuşlar geçse gökyüzümüzden, yine gülse gözlerimizin içi, yine şarkılar dinlesek o melek sesinden. Çok özledim.
0 notes
herseyigorengoz · 9 years ago
Video
youtube
Bilmem su dünyaya niye geldim, niye geldim yar niye geldim.. 
Bin yıl pervane gezip, yabana geri geldim... 
0 notes