Text
kendini bilene,
9 Eylül 2024/ 17.02
merhaba, umarım bu yazıyı okursun. ilk defa içten bir şekilde sana olan duygu ve düşüncelerimi dile getiriyor olacağım çünkü. korkmadan ve cesurca. kaçmadan ve kovalanmadan. senin tabirinle saf duygular ve düşüncelerle. insanlar birbirlerinin hayatlarına girerler bir daha hiç çıkmamak üzere ve yine insanlar birbirlerinin hayatlarına girelerler çıkmak üzere. biz birbirimizin hayatına girdik, sen girip çıkmak üzere. biz birbirimizin hayatlarına girdik, ben girip çıkmamak üzere. bu zıtlıklarla nasıl yapılır bilemiyorum hiç. aslında zaten biz birbirimizi kaybettik. bir daha hiç birbirimizin olmamak üzere hem de. sen benim sağlıksız kararlarım sonucu verdiğim acıyı kazandın. ben de senin bu sonuçların sonunda elde ettiğin acı yüzünden nefretini. aslında kaybetmemişiz. ne dersin? ikimiz de bir şeyleri kazanmışız. kazanılan şeyler hep güzel olamazmış ikimiz de bunu öğrenmiş olduk. sen her ne kadar benim duygu ve düşüncelerimin sahte, igrenç, midesiz şeyler olduğunu düşünsen de öyle değiller. sana söylemiştim bana teşekkür edeceksin. bana benimle olmadığın için teşekkür edeceksin demiştim. ediyorsundur belki bilemiyorum. her zaman aslında 1 adım arkanda olduğumu bilmiyorsun ve hiç bir zaman bilemeyeceksin. bilmemen daha doğrudur belki. görmemen, hissetmemen. aradan yıllar da geçse senin benim hayatımdaki konumun hiç bir zaman değişmeyecek. hep seni ilk tanıdığım çocuksu saf heyecanıyla bana bakan o insan olarak saklayacağım en derinlerde. bunu hiç bir zaman bilmeyeceksin. ne kadar üzücü. en son hayatında başarılar dilediğimde sana bana iyi bir dilek bile dileyememiştin. o kadar nefret ettirdim kendimden. dediğin gibi bu büyük bir başarıydı. sen her ne kadar bilmeyecek olsan da ben her zaman ensende, her başarında bir köşede seni izliyor olacağım /3. bugün ikimize dair olan birlikteliğimize olan inancıma veda ettiğim, sensizliği kabul edip, sensizliği kutladığım gün.
-BAL-
0 notes
Text
beni aldatan adamın yanımda duruşuna,
mantığıma uyan adamın sadakatine,
kalbimin içinde yer eden adamın sevgisine,
0 notes
Text
bugün içimde hiç anlamlandiramadigim bir öfke var x. hem de sana karşı öyle böyle bir öfke değil bu. sabrım x. sabrım taşmak üzere. görmek, duymak, dayanmak ve senden nefret etmek istemiyorum x. bunu hiç mi hiç istemiyorum. ama içimden ve derinlerden bir ses bunların gerçekleşeceğini söylüyor. ve ben de ona tapiyorum x. haklısın sana değiştim, farkındasın. umarım x. umarım..
0 notes
Text
24 Mart 2024 - 23.19
kendimle verdiğim en garip, en zor, en acı verici savaş.
0 notes
Text
+ben kaybetmem.
-kazandın mı ? kaybediyorsun.
+neyi kazandım mı ?
-beni kazandın mı ki kaybediyorsun.
0 notes
Text
bir gün küçük bir kız çocuğu varmış. yaşıtlarının askine eğlenmek, ordan oraya koşturmak istemiyormuş. sadece oturup her şeyi konuşmak, konuştukça içindeki zehiri akıtmakmış tek derdi. ama hiç bir zaman bu kadar cesraretli hissedememiş kendini. hep arka plana atmış. yemiş, yutmuş söylenen bütün yalanları bir yandan da. olsun demiş. benim iyi olmamdansa herkes iyi olsun ben susabilirim diye düşünmüş. öyle de yapmış. sonra bu küçük kız çocuğu ıssız, tenha bir yolda yürürken yolun kenarında bir çocuk görmüş. çocuğun her yeri yara, bere, kan, revan yardım edebileceğini düşünüp yanına yaklaşmış küçük kız. dizlerinin üstüne çökmüş, yerde kırık camlar ve üstünde elbisesi olmasına rağmen, çocuğa dönüp iyi misin? diye sormuş. çocuk, evet demiş. küçük kız ikna olmamış ve bu sefer gerçekten iyi misin? diye tekrarlamış sorusunu. çocuk tatlı kahve gözlerini çevirmiş kıza, kız korkmuş, o tatlı kahvelerde çok derin acılar görmüş kendince, çocuk,değilim. iyi falan değilim demiş. bak ellerim kollarım hep yara, kız bakmış kollarına canın çok acıyor değil mi? diye sormuş çocuk evet, ama ruhumun zihnimi acıttığı kadar acımıyor canım, bunlar ne ki? sen içimi görsen bir de diye yanıtlamış küçük kızı. küçük kız kalk demiş, kalk gidelim sana yardım edebileyim. çocuk bana yardım edemezsin diye sayıklamaya başlamış. küçük kız dizlerinin o kırıklardan parçalanacağını bile bile tekrardan dizlerinin üstüne çökmüş çocuğun elinden tutup yalvarmaya başlamış, ne olur diye. izin ver, ne olur sana yardım edebileyim, seni tanımıyorum ama hissettiklerini kalbimin en derininde yaşayabiliyorum. bazen konuşmak gerekmez acıyı tarif etmek için ben senin acını biliyorum, diye hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış çocuk bakmış. inanmamaya kararlıymış, çünkü kendini şartladığı şey buymuş beni kimse sevmedi, benimle kimse ilgilenmedi, kimseye güvenmemeliyim. benim amacım olayı dalgaya vurup acılarımı gizlemek. o benim acılarımı gördüğünü söylüyor, yaşamadan nasıl bilebilir ki, yalan söylüyor. o bir yalancı. yalancısın diye bağırıp küçük kızı geriye doğru itmiş. kız sırtının üstüne düşmüş ve her yeri yaralanmış son kez, lütfen bana inan ben senin yanında olmak istiyorum demiş. ama çocuk, asla diye kükremiş adeta ve sırtını dönüp gitmiş. küçük kız düştüğü yerden kalkamamış çocuğun gittiği yöne çevirmiş kafasını çocuğun gidişini izlemiş. sana neler yaşattılar hissettiğin şeyler tam anlamıyla ne, neden hiç kimseyi kabul etmiyorsun, ne için yanında olmama izin vermiyorsun, diye düşünürken bir damla göz yaşı akmış kanlı kırık camların üstüne gözünden. gözlerini kapatıp kendi kendine tatlı kahve gözlü çocuk, eğer bu dünyada bulamayacaksam seni, başka bir evrende bulacağım ve yaralarını saracağım söz veriyorum. başka bir evren varsa kahve gözlü çocuk, ben orada senin hep yanında olacağım.
0 notes
Text
geçtin.
bi sokaktan belki.
bi evden.
bi arabadan.
bi motordan.
belki de yürüyerek geçtin bir yerlerden.
kokun geldi hep burnuma.
dönüp bakıyorum ara sıra arkama orada mısın diye?
neredesin diye.
göremiyorum.
hissedemiyorum.
gururmuş. sikerim lan gururunu diyip koşamıyorum sana.
ne kadar acı.
cesaret. basit. ama korkutucu.
hayat. yaşamak için kısa. acı çekmek için uzun.
kalp. sızı. acı. kan. çatlak. yara. parça. tuz ve buz.
beden. küsmüş. sarılmalara. öpmelere. öpüşmelere.
ten. yabancı her tene.
özlem. eritip götürür.
sevgi. nefesi keser.
peki aşk ?
insanı öldürür mü güldürür mü?
beni güldürürken öldürdü.
zihin. dayanır mı düşüncelere. kafayı yastığa koyunca akıtmadan durdurabilir mi gözyaşlarını.
tek soru:
neden? cevap, yok.
dizmiştim domino taşlarını. yıktın.
vedalar yakın. dayanır mı yürek?
her dinlenilen şarkıda bir an hatırlanır mı?
koku. unutulmaya başlanınca çekilen ızdırabın tarifi var mı?
yediğin yemekte,
içtiğin suda,
aldığın her alkol yudumunda. tek bir insan mı kazınır aklına?
silemez miyiz hafızaları? yok edemez miyiz her şeyi. imkansız.
kendimizi yok etsek peki? ruhlar ortak. acı çekeriz. alınan her nefes saplanmaz mı sırta kanata kanata.
yükler. her adımda daha da mı biner insanın omzuna.
hissizleşmek peki? bilir miyiz biz onu.
gözlerin parıldaması,
ufak bir mesaj,
bir söz, bir şarkı.
film şeridi yapmaz mı gözümüzün önüne hayatımızı.
1 note
·
View note
Text
Kemiklerimden önce ruhumu kırmışsın sen benim, sarılsan ne fayda..
3 notes
·
View notes
Text
Sesini duydum ya hani ben, tesadüfen geçtiğim bir sokağın köşesindeki kafenin önünde, çiviyle sabitlenmiş gibi kalakalmıştım gülüşünü duyunca, usulca kafamı çevirdim yanında 𝑜’ vardı. Ona dünyanın en güzel tablosuna bakar gibi bakıyordun. Ne yalan söyleyeyim o an canım az, çok az bak, azıcık yandı. Ama bir yandan da gurur duydum seninle, bu kadar güzel sevebilmene hayran bile kalmış olabilirim. Oysa ne çok isterdim o karşında oturan uzun, kömür saçlı kızın yerinde olmayı. Ama olmadı. Olamazdı. Çünkü yabancıydık biz, önceden birbirlerinin hayatlarına dokunmuş iki yabancı. Bundan ibarettik. Sonra usulca benim olduğum tarafa döndün. Sanki orada olduğumu biliyormuş gibi. Baktın. Baktım. Çiviyle sabitlenmiş olduğum o yerden gülümseye gülümseye ilerledim. Ve senden bir kez daha nefret 𝑒𝑑𝑒𝑚𝑒𝑑𝑖𝑚.
4 notes
·
View notes
Text
Gülmelerim ağlamaya dönüştü, boğazım parçalanırcasına ağladım, kafamı duvara duvara vurdum ya hani ben, bil ki unutmam. Sende unutma. :)
4 notes
·
View notes
Text
ama sen, benim kalbimin tam merkezindeyken içimden attığım çığlıkları bile duymadın..
3 notes
·
View notes
Text
5 notes
·
View notes
Text
Kalbim kuş misali çırpınıyor göğüs kafesimde. Göğüsümde belki onu orda tutması için olan kemiklerimi kıracak kadar hızlı çarpıyor. Neye borçluyum bunu, kime borçluyum. Cevaplar.. Beynimde yankılanıyor. Bir tane cevabı da yok üstelik bir sürü, sürüyle cevabı var. Peki neden dudaklarımı aralayıp, cevapları sesli bir şekilde dile getirirsem boynum bir ipten geçip bedenim kendini boşluğa doğru bırakacakmış gibi hissediyorum. Kalbimin çırpınması yetmiyor da bedenimin de mi çırpınması gerekiyor. Huzura ereceksem eğer, tamam bedenimin çırpınmasınada razıyım..
6 notes
·
View notes