Don't wanna be here? Send us removal request.
Photo
Kurtuluş savaşının son taarruzunu başlatmadan önce çadıra kitaplar götürmüş, üstelik duymuş ki Çalı Kuşu diye bir roman çıkmış onu da getirtiyor onu da okuyor. 30 Ağustostan bir hafta önce…
30 Ağustos'ta bu topraklar özgürleştiğinde!
Mustafa Kemal'in çadırında eşyaları toplanıyor. Çadıra giriyor Mustafa Kemal, kitapları var orada masanın üzerinde.Askere, “Aman çocuk kitaplar, kitapları unutma” diye tembihliyor. Asker; “Efendim sandık bekliyoruz, sandık gelsin kitaplarınızı ona koyacağız merak etmeyin” diye cevap veriyor. “Peki” diyor Atatürk, dışarı çıkıyor herkes zaferi kutluyor. 5 Dakika sonra dayanamayıp içeri geri dönüyor, aklı kitaplarda.“Kitaplarım diyor Mustafa Kemal, “kitaplar hala masanın üstünde duruyor?” Asker cevap veriyor; “Efendim sandık bekliyoruz, sandık gelsin sandığa koyacağız.”Bir de bakıyor Mustafa Kemal, dışarıda sandıklar, Atatürk sandıkları göstererek; “E burası sandık dolu?” diyor askere. Asker cevap veriyor; “Efendim onlar mermi sandığı, içlerinde mermi var.” Gidiyor Mustafa Kemal, alıyor mermi sandıklarından birini, boşaltıyor yere mermileri.
Boş sandığı askerin eline veriyor;
“Al diyor, kitapları buna koy asıl savaşımız şimdi başlıyor.”
Sunay Akın'ın da dediği gibi Atatürk büyük bir satranç oyuncusu onun derdi günü kurtarmak değil hamle yapmakla diye..
8K notes
·
View notes
Quote
Bir gün karşına birisi çıkıp seni çok sevdiğini söyleyecek, senden başkası ile asla olamayacağını, sensiz nefes bile alamayacağını ve buna benzer yüzlerce şeyi anlatacak sana. Önceleri ona inanmayacaksın. Güvenmeyeceksin.. Çünkü kimi sevsen, kime değer versen, kime bu sonun desen, oyun oynadı sana karşı. Arkandan vurdu, artık güvencin kalmadı sevmeye.. Birisine inanmaya gücün yok.. Ama o da ne? Bu başka diyorsun kendi kendine. Bu yapmaz diyorsun.. İlk günler seni deli gibi sevdiğini söyledi; senin için uğraştı, seni mutlu etmek için her şeyi yaptı. Baksana yüzünde gülücükler açıyor. Demek ki seni mutlu ediyor. Gülüyorsun, onun yanında mutlu olduğunu hissettin. Yeterince acı dolu hayatında tutanacak bir dal gibi sımsıkı tutmaya başladın ellerini. Beraber zaman geçirmeye, birbirinizi anlamaya, neleri sevip , nelere kızdığını anlamaya başladın. Bir süre sonra onun seni gerçekten sevdiğine inanmış oldun.. Böyle oluyor zaten, inanmak aldanmanın yarısıdır. Kıskandığını hissettin, seni sahiplendiğini, seni özlediğini.. O da ne? Yoksa sevdiğine inandın mı.. Daha düne kadar sen değilmiydin , ben kimseyi artık böyle sevemem diyen?? Dün az seveceksin, bugün biraz çok, yarın ise uğruna ölecek kadar.. Acaba beni seviyormu? sorusu aklının ucuna gelmeyecek artık. Beraber planlar yapmaya, ilerisi için neler olacağını düşünmeye, ve güzel hayaller kurmaya başlayacaksın. Mutlu rüyalar görmeye başladın bile çoktan.. Artık sen onun gölgesi oldun, daha çok arayan, daha çok soran, daha çok özleyen, daha çok acı çeken.. İlk buluştuğunuzda ellerini tutarken ki utangaçlık gitti, sımsıkı bırakmayacak derecede tutuyorsun artık ellerini. Gözlerinin içine baka baka, onu çok sevdiğini söylüyorsun.Ona onsuz yaşamayacağını, onsuz nefes alamayacağını, artık onun senin için bir parçan olduğundan bahsediyorsun.. Herkesi karşına almaya başladın artık onun için, arkadaşlarını, aileni, dostlarını.. O kadar çok seveceksin ki, kalbinin atış ritmini bile ezberleyeceksin. Gözün ondan başkasını görmeyecek, sesini bir kaç saat duymasan sanki ağlayacak gibi olacaksın.. Hiç bitmeyecek sanacaksın… Ama öyle olmayacak..Sen tam her şey harika gidiyor derken, birden bire hayatın kabusa dönecek. Bir soğukluk girecek aranıza, bir takmama bir umursamama, anlamayacaksın ne olduğunu. İşte o dakikadan sonra her gün öleceksin. Her dakika acı çekeceksin. Mutlu geçtiğin günlerin, artık acılarla dolacak. Sen ona onsuz nefes alamadığından bahsedeceksin, onu ne kadar çok sevdiğinden, sesini bir dakika duymasan acı çektiğinden bahsedeceksin, o ise seni umursamıyor olacak. Daha düne kadar acı çekmeye kıyamayan, bu gün sana acı çektiriyor olacak.. Bırakacak seni.. Başkasıyla olacak. Hemde öyle bir bırakacak ki, yeryüzünde daha önce hiç kimse hiç kimseyi bu kadar yanlız bırakmamıştır hissine kapılacaksın. Toparlayamayacaksın.. Hem ondan, hem de kendinden nefret etmeye başlayacaksın. Geceleri uyuyamamaya, gündüzleri ise hiç bir şey yiyememeye başlayacaksın. Her dakika ağlamaya, bir şeyler kullanarak sakinleşmeye çalışacaksın. Benim canım yanıyor, onun da canı yansın isteyeceksin. İntikam almaya kalkacaksın, ama yapamayacaksın.. Gecenin bir saati yaşlı gözlerle aynanın karşısında kendini bulup ,“ben bunu hak etmedim” , “ ben bunu hak edecek ne yaptım” diye ağlayacaksın.. Bir zamanlar bende hak etmemiştim… Unuttun mu?..
(via karanliginsonundakiadam)
394 notes
·
View notes
Quote
Yaşıyor olmak, yaşamakla bağdaşmaz bazen.
Sonat (via hayallerbiter)
42 notes
·
View notes
Quote
Eskiden sadece kışlar soğuktu. Şimdi ise, insanlar soğuk, yürekler soğuk
Cahit Zarifoğlu
(via seninderdindeyim)
582 notes
·
View notes
Quote
Ellerimi tuttun, parmaklarının arasından kaydım yeryüzüne çakıldım. Benim günahım da bu olsun.
(via beklentileruzer)
4K notes
·
View notes
Text
Orhan Veli, Anlatamıyorum demiş; Nazım Hikmet, Anlayamadılar.
2K notes
·
View notes
Photo
5K notes
·
View notes
Photo
2K notes
·
View notes
Quote
Vursan duvarı yıkarsın. Bana neler ettin sen…
(via beklentileruzer)
6K notes
·
View notes
Text
Tarih değişti, kötü anılar değişmedi sevgili günlük. Her şey çok kötüye gitti. Biz paramparça olduk. Artık toparlanmamız başka dünyalara kaldı. Her şey bitti, herkes gitti.
13K notes
·
View notes
Quote
Ne yaparsanız yapın, bazı gerçekleri asla saklayamazsınız. Onlar hep hayatınızın bir köşesinde bir tablo gibi asılı durur.
(via beklentileruzer)
6K notes
·
View notes
Text
sesim kırıklarla dolu, çünkü içimden çok çığlıklar attım doğrusu
3K notes
·
View notes
Quote
Canını dişine takmışsın ama canında can kalmamış.
(via beklentileruzer)
6K notes
·
View notes
Photo
17K notes
·
View notes
Photo
17K notes
·
View notes
Text
Aklımda yarım kaldın gerizekalı. Engelsin tökezliyorum senin yüzünden. Sana gerizekalı diyorum ama bende akıllı değilim ki
0 notes