goktekibulutcuk

[goktekibulutcuk]

Babam vefat etti. Bu şiiri neden okutup kaydetmedim ki. Ölümünden birkaç gün önce geldi aklıma ama ömür yetmedi. On kıtalık bir şiirdi. Burada kısa bir bölümü var. Üzüntüden ölebilsem keşke.

Ne olursa olsun tek solmasın bayrağın al rengi, ay yıldızı. Uğruna seve seve veririz canımızı.Gök kubbeyi saracak Türk’ün vatan aşkı var.Dayanamaz önünde onun ne sel ne duvar. Yer yerinden oynasa; ne varsa coşup gelse; yedi kat gökyüzüne yanardağlar yükselse, Tayfunlara yoldaşız, tufanlara eşiz biz. Dünya yıkılsa bile yaşayacak milletiz biz

Babamın yıllardır ezbere okuduğu ama internette bir türlü bulamadığımız şiir. Videoyu görünce sevinmemek elde değil.

[goktekibulutcuk]

Ben kimim ve bu ne shddhsh

[goktekibulutcuk]

“Uçurum kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… Ondan sonra, İçeride ve dışarıda saygı ile tanılan; Yeni VATAN!”

[goktekibulutcuk]

-Kime kadeh kaldırdı…?

-Türkiye’nin istikbaline…’’

[goktekibulutcuk]

Zirve!

[goktekibulutcuk]

Ermeniler, geçmişte hakimiyeti altında yaşadıkları devletlere ihanetlerinden dolayı bir çok kez Tehcir benzeri göç hareketlerine tabi tutulmuşlardır. Sasaniler 379'larda 70.000 Ermeni'yi İran'a, Bizanslılar 1025'lerde Doğu Anadolu'da ki 40.000 Ermeni'yi Sivas ve Kayseri'ye, Memlukler 1250'lerde 10.000 kadar Ermeni'yi Mısır'a, 1743'de İranlılar 24.000 Ermeni'yi İran içlerine ve 1777'de Kırım'ı işgal eden Ruslar binlerce Ermeni'yi steplere sürmüştür. Özellikle sürekli 1915 Tehcir Kanunu'ndan dem vuran Ermenilerin asıl amacının Türk düşmanlığı ve toprak isteği olduğunun en önemli delilidir.

[goktekibulutcuk]

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız!

[goktekibulutcuk]

“İttihat ve Terakki kırk deliden oluşmuş bir kuruldur. Talat akıllı delidir, Hüseyin Cahit kalemli delidir, Kara Kemal hesap delisidir, Ziya Gökalp kitaplı delidir, Enver kılıçlı delidir, ben konuşan deliyim, Yakup Cemil de zır delidir." 

Ömer Naci

[goktekibulutcuk]

“Oturmuşuz şurada ne derdimiz olacak çocuklar, ev kirası, kömür gözlü Türkiye.”

[goktekibulutcuk]

[goktekibulutcuk]

[goktekibulutcuk]

https://youtu.be/RedH2mBXAAA -Mamoş türküsü

[goktekibulutcuk]

Sizi Türk insanımızın az bildiği yahut hiç bilmediği bir konu hakkında elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışacağım.

Moğollar Türk değildir.

İlber Ortaylı'nın da deyişiyle “Uzak komşu” Moğolistan, Uzak Asya’da Rusya ve Çin arasında yer alan bir kara ülkesi. Yüzölçümü Türkiye’nin iki misli, nüfusu ise sadece 3 milyon ve çoğunluğu Moğol. Orta Çağlar tarihi demek Moğolların ve Cengiz Han’ın dönemidir. Cengiz Han döneminde başta Uygurlar olmak üzere bir çok Türk boyu Moğolların hakimiyeti altına girmiştir. Cengiz Han ve varisleri Türkleri devletin ileri kademelerine yerleştirmiş ve çok��a yardımlarını almıştır. Hal böyle olunca halk da birbiriyle kaynaşmıştır fakat burda asimilasyon ya da dejenere olmuş bir toplum söz konusu değildir. Çünkü Türkler de Moğollar gibi göçebe hayat yaşamakta ve aynı kültürü paylaşmaktadır.

Moğollarla olan akrabalığımız onları Türk yapmaz. Biz Moğolları “Turan” halkları içine alıyoruz. Turan halkları içinde Türkler, Moğollar, Japonlar, Koreliler, Macarlar ve Finler gibi bir çok boy ve millet yer alıyor. Evet saydığım o milletlerle de akrabalığımız söz konusu.

Hepimiz Lise'de duymuş ya da internette okumuşuzdur, Türkçeye en çok benzeyen dil Moğolcadır. Bu benzerlik aynı kültür ve hayatı paylaştığımız içindir fakat sadece “benzerlik” olarak düşünürseniz sizin için iyi olur çünkü bir kaç kelimeden başka benzer kelime bulamıyoruz.

İlber Ortaylı'nın Moğolca ve Türkçe hakkında Milliyet Gazetesi’ nde yazdığı yazıyı örnek göstermek istiyorum; “Tarihte Türkler ve Moğolların komşuluğuna rağmen dilleriyle Fino-Ugri dillerle olan benzer gruplaşmamız dışında bir akrabalığımız yok. Birtakım benzer kelimeler veya aynıları var. Bunlar ya göçebelik ya da askerlikle ilgili olabilir ama akraba dillerdeki müşterek sözlük söz konusu değil.”

Mesela kısa bir örnek vermek istiyorum. Son dönemde meşhur olan, Turancı bir parti olan Jobbik Partisi'nin Genel Başkanı Gábor Vona “Attila'nın Torunlarıyız.” demiştir. Bu Attila'yı sadece Macar ya da sadece Türk yapmaz. Ortak ataya sahip olduğumuz gibi Moğollar ile de ortak atalara sahibiz. Siyen-pi Konfederasyon'unda Türkler, Moğollar ve Tunguzlar aynı düzeni tek millet gibi yönetmiştir ama hepsine Türk yahut Moğol diyemeyiz. Her ikisi demek yerine biz buna “Turan” diyoruz.

He eğer diyorsanız ki “Siz kimsiniz?”, ben ve içimdeki kişi biziz.

Tengri esenlikler versin millet!

[goktekibulutcuk]

[goktekibulutcuk]

həyatınız necə gedir mənim getmir

[goktekibulutcuk]

Enver Paşa’nın Torunu Osman Mayatepek Sarıkamış Harekatı’nı anlatıyor;

“Rus General Maslovski, Türk Ordusu, Enver Paşa’nın emirleri doğrultusunda hareket etseydi Sarıkamış düşerdi diye itiraf etmiştir. Hatta General Michaelevski harekatın bir kuşatma planı olduğunu anlayınca geri çekilme emri vermiştir. Şayet başarılı olunsaydı Kafkaslara kadar önümüz açılıyordu. Azerbaycan ile birleşti��in andan itibaren ikmal derdi kalmıyor ve tabii ki petrol kaynaklarına sahip oluyorsun. Genel değerlendirmeyi Sayın Nevzat Kösoğlu çok güzel yapmıştır: ‘Komutanlar Enver Paşa’ya ayak uyduramadılar. Plana uymayan bu komutanlar da Enver Paşa hakkında olumsuz propagandayı yapan komutanlardır. Sarıkamış bir vatan müdafaasıdır. Şehit sayısı ile siyaset yapmak alçaklıktır. Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. Hiç kimse hesap soruyor mu? Yok.’ Herhalde bir savaş kazanılınca ‘şehit’, kaybedilince ‘ölü’ olunuyor diye bitiriyor Nevzat bey. Rakamlar ise tam bir palavra. En şiddetli dönemde 3. Ordu’nun toplamı 118 bin kişi iken ve bunun ancak 75 bin kişisi muharip sınıfında olan bir ordu nasıl olur da 90 bin şehit verir? Şerif Bey’in kendi beceriksizliğini ört bas etmek için ortaya attığı, ’90 bin askerimiz Allahuekber Dağlarında donarak öldü’ bir karalama kampanyasından başka bir şey değildir. Ciddi kaynaklar ve Genelkurmay arşivleri hastalıktan ve savaştan ölenler dahil kayıp sayısını 35 bin civarında olarak veriyor.”