gokcel

[gokcel]

[gokcel]

insan bazen en çok kendinden yorulur. düşünmekten yorulur, üzülmekten yorulur, içine attıklarından yorulur..

[gokcel]

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Ağaçların kesilebileceğine, insanların ölebileceğine, hüznün hastalık değil insanın asli durumu olduğuna, mutluluğun geçeceğine, memleketi sevmenin vazifem olduğuna, Amerika’nın berbat bir fikir olduğuna ve daha başka pek çok şeye inanırım. Gözlerine inanırım. Gözlerin yalan söylese de inanırım.

[gokcel]

"son sürat sana doğru koşarken beni vurdular. sen vurdun demiyorum ama beni vurdular."

[gokcel]

“geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu. uçan bir halıdan düştüm. düştüğüme üzülecek değildim, uçtuğuma neşelenecek kadar masal bilirim dedim.”

[gokcel]

gecenin bi vakti içinin daralması normaldir gündüz vakti kalabalığın arasında göğsünün daraldığı zaman haber ver

[gokcel]

.

[gokcel]

Yolculuklar bir şeyleri bitirip başlatabilir sanıyorsun sonra anlıyorsun ki hiçbir yolculuk kendi içindeki yolu tamamlamana yardım etmiyor. Böylece yollardan belki de yıllardan vazgeçiyorsun.

[gokcel]

Bu gece de sen beni düşün, benim uykum var.

[gokcel]

[gokcel]

"olmak ne yorucu bir eylem, asırlardır koşuyor gibiyim."

[gokcel]

[gokcel]

"kaçmaya çalıştığın cehennemi taşıyorsun içinde."

[gokcel]

sanmak hissi.. bir yere ait olduğunu sanmak. birinin seni sevdiğini sanmak. birinin önceliği olduğunu sanmak gibi. bu hayatta sanmak kadar yoran bir his daha yok.

[gokcel]

diye diye gerçekten bir yol derdinde eskidim

[gokcel]

Artık hiçbir şey bana nasip olamayacakmış gibi

[gokcel]