Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Bekir’in Kadınları 15. Bölüm - Mehmet Kaynanam Aminenur'la
Hala olanların şoku içindeydim. Hiç ummadığım kadınla beraber olmuştum. Kaynanamla seks yapacağım kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Hele birde kaynanamın böyle istekli olması… neler yaşayacağınıbilemiyor insan. Kim derdi ki böyle bir hayatıyaşayacağım?
Kaynanam kimseye söyleme aramızda kalsın dese de olanları Mehmet’le konuşmak için sabırsızlanıyordum. Gün içerisinde buluştuk ve olanları anlatınca, gülmeye başladı.
“Hayırdır ortak neden güldün?” diye sorunca,
“Kadınlar… Annen ve kaynanan, çok tehlikeliler ortak.” Neden bunu söylediğini anlamaya çalışırken.
“Yoksa…”
“Dur anlatayım da dinle. Seninle konuşacaktım ama sen benden önce davrandın.” Neler oluyor anlamaya çalışıyordum.
“Bir gün bu Sümeyye aradı. Nasıl telaşlı. Sakin ol dedim ama nafile. Sümeyye’nin söylemesine g��re bu kaynanan şüphelenmiş. Benimle Sümeyye arasında bir şey var diye. Tabi kaynanan biraz sıkıştırınca, o da hemen dökülmüş herşeyi.”
“Nasıl yani?
“Sümeyye’den öğrenmişherşeyi. Yani anlayacağın kaynanan, önce senle yatmışsonra da benimle. Büyük ihtimalle büyük balık yakalamışbunlar, bende nasipleneyim demiş.” Tabi büyük balıktan kast ettiği kişi kendisiydi.
“Vay amına koyim. Benden sonra da senle yattı ha…” Dedim. Mehmet anlatmaya başladıolanları.
Bir gün kaynanan beni aradı. Konuşmak istediğim şeyler var önemli dedi. Numaramı kim verdi diye sorunca, Sümeyye verdi dedi. Neyse bir yerde buluştuk. Baktım üzerinde pileli uzun beyaz bir etek, üstünde de siyah bir ceket. Ceketin içinde de beyaz fırfırlı bir gömlek giymişti. Valla ortak memeleri olanca haşmetiyle çıkmış. Başında da Sümeyye’nin siyah beyaz desenli bir eşarbını takmıştı. Çünkü beraber almıştık. Valla ortak Hanife ve Sümeyye güzelliklerini analarından almışlar. Hele bir parfüm sıkmış, sanki şişeyi boşaltmış. Neyse yemeğe gittik. Bir görsen nasıl rahat. Teşekkür falan etti damadına işbulduğum için. Sonra konu Sümeyye’ye geldi. İşte ben kızlarımıbiliyorum. Onları çok seviyorum falan dedi. Sümeyye’nin kocasından çok şikayetçi ama senden çok memnun. Zaten memnun olmasa sana da vermezdi değil mi?”
“Başka ne dedi?”
“Dedim Bekir benim çok iyi dostum. Onun zarar görmesini hiç istemem hele yaşadıklarımızdan dolayı… Niyetin ne diye sordum doğrudan. Ne olacak oğlum? Bende severim Bekir’i. Hep iyi olsun istedim Hanife’m, çok şükür bana Bekir gibi bir damat verdi dedi. Ne yapacaz şimdi? Diye sordum. Ben kimseye söz etmem görmemiş bilmiyormuşgibi davranırım oğlum ama o Emine kadına dikkat edin dedi. Anneni kastediyor. Bi bilse annen neler yapıyor?”
“Aman diim ortak.”
“Dur zamanı var herşeyim. Akıllarınca beni…” diye devam etti.
“Sonra Sümeyye’m ilk göz ağrım ama Hanife’m de iyidir sende ayırt etme oğlum dedi. Bekir’im çok anlayışlıdır da ama bunun kocası yok mu? Hiç anlamaz oğlum. Aksi lanetin tekidir ama işbuldun ona da çok sağol. Kaynanan sürekli konuşuyor ha bire bende onu kesiyordum. Bende müsaitim. Ne zaman istersiniz ev sizin. Hem rahat edersiniz diye sinyali verdi senin kaynana. Kapalı ama tam kaşar senin kaynana. Resmen bende buradayım beni de unutma der gibi bakıyordu. Aslında kendini pazarlamaya gelmiş. Beni ne zaman isterseniz arayabilirsiniz. Her türlü konuda elimden geleni yaparım diye cevap verdim. Tabi ki ararım evladım, dedi kaşar. Bir ara telefonunu çantasından çıkardı. Eski bişey. Ya size yeni bir telefon alsak, şimdi numaram sizin telefonda bulunursa sorun olur dedim. Yok oğlum niye olsun. Yok, yok size yeni bir telefon lazım, diye ısrar ettim. Yok falan diyor ama istemem yan cebime koy misali. Neyse bir telefon aldık Amine hanıma. Bir görsen nasıl sevindi. Benim de aklımda sadece sikmek vardı aklımda kaynananı. Acaba bugün verecek mi diye düşünüyordum. Eve bırakayım sizi dedim. İyi olur. Sorun olmaz dimi deyince, niye olsun mehmet bey evladım. Bu ön koltuğa oturdu. Kocanız falan görmesin malum Sincan dedim. O evde değil. Koçhisar’a gitti, yarın oranın pazarı var da dedi. İçimden tamam bu işdedim. Arada bir bakıyorum o da bana bakıyor. Şehir trafiğine girmeyelim, dedim maksat yol uzasındı. Hem de yoklama çekeyim bu arada. Ses çıkarmadı. Anladı mı bilmiyorum ama boşver dedim. Bir ara vites kolundaki sağ elimi eteğinin üzerinden dizine attım. La sanki bunu yapmamı bekliyormuş gibi elimin üzerine kendi elini koydu. Bir görsen eteğin üzerinden bile sıcacık yanıyordu. Tabi yarak, kalkmaya başladı. Sonra da elimi bacağının üzerinde gezdirmeye başladıkendisi. Çok şanslıadamsın, talibin çok. İki kızımı da sikiyorsun, dedi ardından şuh bir kahkaha attı. Şaşırdım valla böyle türbanlıbir kadından böyle bir laf duymaya. Bende güldüm. Valla hiç kızmıyorum onlara. Onlar da kadın sonuçta. Damatlarımın veremediklerini sen veriyorsun, dedi. Senin yok mu istediğin bir şey, yok mu? Senin de her istediğin olsun istemez misin kızların gibi? deyince
“Ay nerde bende o şans. Kızlarım güzel ama ben yaşlı başlıkadınım…”
“Öyle deme, sen çok güzel bir kadınsın. Kızlarının güzelliklerini kimden aldığı belli değil mi?” Sonra da yavaşça eteğini sıyırmaya başladığım. O da etrafa bakıp,
“Ay yapma, biri görecek”, diyor ama dünden razı.
“Yok görmezler camlardan dedim.
Eteğinin altında ten renkli parlak bir külotlu çorap giymiş. Elimi üzerinden gezdirdim, kasıklarına gelmiştim ki bir anda, bacaklarını mengene gibi sıktı, elim kasıklarının arasında sıkışmıştı. Nasıl inliyor bir görsen. Yanıyor amına kodum. Sonra da,
“Ay yapma, yapma!” diyor. Naza çekiyor kendini aklınca. Amını okşamaya başlayınca külotlu çorabın üzerinden, başladıderin derin nefes alıp vermeye başladı, gözlerini kapatmış, dudaklarını emiyor, ısırıyordu. Nerdeyse orada yatırıp sikecektim. Sonra elimi çektim amından. Elini tuttum pantolonumun üzerinden yarağıma dokundurdum. İrkildi sonra da kıkırdadı. Hoşuna gitmişti. Başladı yarağımı okşamaya başladı. Sikim nasıl kalkmış… demir gibi oldu. Bir süre bu şekilde okşadıktan sonra ben bir şey demeye kalmadan, eğildi ve pantolonumun fermuarını açtı. Göz göze geldik. Dudaklarına yumuldum. Ortak harikaydı valla. Dudakları kor gibi yanıyordu. Nerdeyse dudaklarımı kopartacaktı. Sonra ayrıldık. İyice eğildi, kemeri çözdüpantolonu biraz aşağı çekip yarağımı iyice çıkarttı.
“Sümeyye’nin dediği kadar varmış.” Dedi
“Ne dedi ki Sümeyye?” diye sordum.
“Neler demedi ki.” Başladı eliyle otuzbir çektirmeye. Ellerini yarağımın üzerinde bir aşağı bir yukarı gidip geldikçe içim bir hoşoluyordu. Ağzına ne zaman alacak diye merak ediyordum.
“Sende Sümeyye gibi güzel yalayabiliyor musun?” Diye sordum. Bana baktı bişey söylemedi. Sonra da yavaşça yarağımıyalamaya başlamıştı. Dilini değdirdikçe yarağıma kalbim duracak gibi oluyordu. Sonra önce kafasını, sonra da sikimi yarısına kadar aldı ağzına. Ağzı sıcacık, fırın gibi. Hiç acele etmeden yarağımı yavaşça, usul usul yalıyor, emiyordu. Kafasını dondurma gibi emmeye başladı. Sağ elim sırtında dolaştırmaya baladım. Okşuyordum. Arabayı hemen kenara çektim.
“Kimse görmez değil mi?” diye sordu.
“Yok görmez merak etme sen. Devam et.” Dedim ve oturduğum koltuğu geriye çektim biraz daha rahat hareket etsin diye. Yeniden başladı yarağımı ağzına almaya. O kadar güzel yalıyordu ki… ortak laf aramızda anandan daha iyi. Kim bilir kaç kişiye daha önce böyle sakso çekti Allah bilir. Kaptırmış kendini bulduğu yarağın keyfini çıkarıyordu. Yarağımı boğazına kadar sokup çıkarıyordu, somurmaya devam ediyordu. Arada bir de yarağımın kafasına dilini dokunduruyordu. Sonra sikimi ağzından çıkardı. Başından başlayarak sikimi boydan boya yalamaya başladı, en sonunda da taşaklarıma indi. Öpmeye başladı sonra da sırayla taşaklarımısomurmaya başladı. Neredeyse boşaltacaktı. Sonra da yüzünü yanaklarını kasıklarıma sürtüyor, kokluyordu.
“Ohhh… nasılda özlemişim. Anam garı hep doğrusunu derdi. Bir adamın taşakları ne kadar büyükse o kadar iyi siker derdi.”
“Öyle mi derdi? Eee ben nasıl sikerim?”
“İyi sikersin iyi… kocaman şunlara baksana.” Dedi yeniden taşaklarımı öperek. Biliyon zaten türbanlı kadınlar tahrik ediyor beni, üstüne birde Böyle açık seçik konuşması… nerdeyse boşalacaktım. Eşarbına götürdüm elimi. Yumuşacık elim üzerinde kayıyor… içim gıcıklanmaya başladı. Boşaldım boşalıcam, nasıl sıktıysam türbanını, yarağımı çıkardı ağzından,
“Ne oldu?” diye sordu.
“Ohhh. Boşalıcam valla.” Dedim.
“Boşal, attır bellerini, tutma içinde…” dedi gülerek. Bu arada Yarağımın sıvıları ağzının kenarlarından akıyordu.
“Sende istiyo musun ağzına geleyim? Kızlarına geldiğim gibi.”
“Gel…hadi... Attır bellerini. Nasılda hasretim bir bilsen… Kaç yıl oldu?” dedi. Sonra da
“İlla istersen türbanıma da attır, kızlarıma yaptığın gibi. Yanımda başka eşarp var.” dedi göz kırparak.
“Sümeyye’nin de ağzında bakla ıslanmıyor… her şeyi de anlatmış sana. Neyse ben verici olmayı severim hele senin istediğini vereyim, önce ağzına bir attırayım da daha çok zamanımız olacak fantezi yapacak.” Dedim. Nasıl da memnun oldu ağzına boşalacağımı duyunca. Elimi yeniden türbanına koydum ve başını hafifçe aşağı doğru itmeye başladım. Eliyle sıvazlamaya başladı. Dibinden kafasına kadar okşuyor, kafasına tükürüyor, tükürüğünüemiyor, sonra yeniden sıvazlıyordu. Taşaklarım iyice şişmiş, küçük bir top gibi olmuştu ağzına aldıyeniden. Her iki taşağımı da emdi uzun uzun, dilledi, yaladı. Başını ipek türbanın üzerinden okşuyordum. Delirmiş gibi büyük bir iştahla ağzına aldığı taşaklarından sonra bu kez de kasıklarımı emdi, yaladı.
“Boşalıcam”deyince sikimi ağzına aldı yeniden. Ardından da yarağımı sıvazlamaya devam etti, 31 çektirir gibi. Bende daha fazla tutamadım kendimi. Nasıl boşalıyorum. Döllerim büyük bir tazyikle ağzına attırmaya başladım. Elini sikimin üzerinde yukarı aşağıhareket ettirip taşaklarımdaki bütün dölleri boşalttı. Öldüm sandım zevkten. Sonra yutkundu ve yuttu hepsini. Sikimi ağzına aldı yaladı emdi diliyle temizledi. Doğruldu. Yüzünden belli oluyordu mutlu olduğu.
“Çok güzeldi. Harika bir kadınsın.” Dedim.
“Öyle mi? hoşuna gitti mi?���
“Hem de nasıl. Valla kızların bile bu kadar güzel ağzına alamıyor. İliklerimi kuruttun.” Dedim. Elini tuttum ve sıktım.
“Evde de yalnızsın kocamda yok diyorsun. Şimdi senin canın sıkılır yalnız. Ne yapsak ki acaba?” dedim. Güldü.
“Sen beni bir eve bırak, hazırlık yapayım. Hava kararınca sen de gelirsin. Kapıyı açık bırakırım.” Dedi.
“Bu kaynanan iyi içiyor biliyorsun değil mi? Dedi bana.
“Hadi haberim yoktu açıkçası.” diye cevap verdim.
“Neyse daha öğrenecek çok şey var ailen hakkında” diye devam etti. Sonra eve yakın bir yerde bıraktım kaynananı hava kararınca da apartmana girdim. Kimseye görünmeden. Kapıyı aralık bırakmış. Dediği gibi. İçeri girdim. Sanki kocasını bir bekleyen kadın gibi öylece duruyor. Elimdeki poşetleri bıraktım yere. Sarıldım başladık öpüşmeye. Yangını başına vurmuş nasıl inliyor. Dayadım duvara başladım eteğin üzerinden kalçalarını okşamaya. Boynunu boğazını öpüyorum, yalıyorum. Hele o memeleri yok mu sutyene sığmıyor. Başladım hamur gibi yoğurmaya.
“Ohhh devam et.” Demeye başladı. Zevk alıyordu besbelli.
“Kızların neden bu kadar güzel şimdi daha iyi anlaşılıyor. ” Dedim.
“Devam et, daha neler var bende görmedin sen” dedi. Elimden tuttu yatak odasına götürdü. Bir an önce sikilmek istiyordu besbelli. Sonra yatırdım yatağa. Sikim kalkmış, gündüzden o kadar azdırdı ki bir an önce amına sokmak için bende yanıp tutuşuyordum. Sırtüstü yatarken üzerimdekileri çıkarmaya başladım. O hızla zaten soyunmam uzun sürmedi. Elleriyle bedenimi okşuyordu. Önce gömleğinin düğmelerini açtım teker teker. Altında beyaz bir sutyen onun da altında o karpuz gibi büyük memeleri. Sutyenin üzerinden öpmeye başladım memelerini. Mis gibi kokuyordu. Sanırım gelince banyo yapmıştı. Sonra eteğini sıyırdım. Gene sutyenin eşi olan beyaz külotuyla yatıyordu. Vücudu bembeyaz süt gibi. Yaşına göre de çok iyi. Buruşuk buruşuk olur diye düşünmüştüm ama kendine iyi bakmış. Sutyenini çıkarmadan memelerini içinden çıkardım. O büyük siyah uçları üzüm gibi büyümüş zevkten, yumuldum aç kurtlar gibi. Başladım emmeye somurmaya. İnlemeye başladı. Elimi beyaz külotun içine soktum. Pırıl pırıldı. Bir tane bile tüy yoktu sanırım. Başladım parmağımı amına sokmaya. Sulanmaya başladı. Biraz daha parmaklamaya devam ettim. Sonra da hiç ayırmadan dudaklarımı yukarıdan aşağı doğru inmeye başladım. Beyaz külotunun üzerinden amına indim. Bir sıcak, bir sıcak, amı yanıyor. Bacaklarını ayırdım sonra da yumuldum. Başladı hafif hafif titremeye. Ulan dedim boşalıyor mu yoksa. Bu kadar çabuk nasıl olur diye düşünürken külotunu sıyırıp çıkardım. Amı pırıl pırıldı tam tahmin ettiğim gibi. Hafiften sulanmış. Yumuldum hemen. Dilimi amının içine sokarken amının dudaklarını somuruyordum. Başladı gene ahlamaya. Elini saçıma attı. Hem okşuyor, arada birde tutup çekiyordu. Dizlerini kırıp hafifçe yukarı kaldırdı. Götünün deliği de ortaya çıktı tabi ki. Amı gibi tertemizdi. Bulmuşum pırıl pırıl amcığı bırakmadım. Klitorisi fındık gibi büyümüş, aldım dudaklarımın arasına emzik gibi emmeye arada birde de dilimle yalamaya başlayınca başladı zangır zangır titremeye. Böyle on dakika kadar devam ettim. Sikim kazık gibi olmuş, demir gibi sertleşmişti. Gündüz böyle azgın görünce tedbirimi alıp ilaç içmiştim. Sonra üzerine uzandım. Sikim amının üzerinde, bir hareketle içine girecekti nerdeyse. Yeniden dudaklarına yumuldum. Dudaklarını parçalarcasına öpüyordum. Sarılmış bana, elleriyle sırtımı okşuyordu. Birden sikimi bacaklarının arasına alıp ezmeye başladı. Dudaklarını kurtarıp,
“Hadi sok, Gir içime dayanamıyorum artık.” dedi.
“İçine girip kocan olacağım senin. Daha fazla bekletmenin manası yoktu. Ayak bileklerinden tuttum. Bacaklarını yukarı kaldırdım. Dizlerinden kırıp omuzlarıma attım. Sulanmış amı tabak gibi ortadaydı. Yarağı şöyle bir sıvazladım, ardından amına bastırdım. Yavaş yavaş yüklendim.
“Ohhhh…” Dedi ki sesi hala kulaklarımda.… Valla ortak yaşına göre amı da dardı. Gözlerini gözlerime dikti. Yarağım yarısına kadar amındayken ileri geri hareketlerle amına girmeye başladım. Kollarını iki yana açmış, çarşafı sıkıca tutmuştu. Derin derin inliyordu. Hızlanmadan, belimi ileri geri oynatarak amına girip çıktım bir süre daha. Dolgun ve iri memeleri ağır ağır sallanıyordu. Biraz daha hızlandım. Yeniden ahlamalara başlamıştı. Yavaş yavaş hızlanmaya başladım. Altımda feryat ediyordu. Amıda sulanmaya başladığı için rahatça girip çıkıyordum. Sonra sertçe yüklenmeye başladım amına.
“Ayy, yavaş, Ayy!” diye bağırmaya başladı. Durmadan amına hayvan gibi yükleniyordum. Yarağım amında piston gibi çalışıyordu. Amının sıcaklığını hissediyordum. Bana sarıldı ve sırtımı okşamaya başladı bir anda.
“Yavaş, lütfen yavaş!” deyip duruyordu. Bende durmadan amına sokuyordum yarağımı. Gittikçe hızlandım.
“Yavaş, yavaş...” dese de amına daha sert ve şiddetli pompalamaya başladım. Koca memeleri yarak darbelerimle sallanıyordu.
Dakikalardır sikiyordum. Bir süre sonra bağırmaları kesildi, sadece derin derin inliyordu. Zevki bir arada yaşıyordu. Dudaklarından öpüp içinden çıktım. Ardından yatakta domaltıp dört ayak üzerine getirdim. Bir elimi beline koydum ardından dibinden tuttuğum yarağımı amına sokmamla başladı yeniden inlemeye. Yavaş tempoyla amına girip çıkmaya başladım. Amının sıcaklığın içimi yakıyordu. Ellerimi beline koydum ve biraz daha hızlı sertçe girip çıkmaya başladım amına. Her giriş çıkışımda yatakta ileri geri sallanıyordu. Kolları üzerinde domalmış halde dururken ellerini hala başından çıkarmadığı pembe tülbendine götürdü ve tamamen açtı başını, kumral saçları omuzlarına döküldü. Bunu görünce yarağımı dibine kadar soktum ve öylece durdum. Biraz daha ileri gittim ve sağ kolumla beline sarıldım. Elimle göbeğini okşuyordum. Boştaki sol elimi yatağa koyup destek alarak üzerine biraz abandım. Tek vücut olmuştuk. Kulağına eğildim ve
“Oh. Aminem... harika kadınsın. Daracıksın... Sanki sikilmemiş gibi.?”
“Sik beni erkeğim…sik…” derken kalçalarımı hareket ettirmeye başladım. Fırın gibi sıcak amının içinde gidip gelirken
“Bundan böyle benimsin. Erkeğin benim.” derken sikmeye devam ediyordum.
“Sik.. sik… sik beni..” diye söyleniyordu. Biraz da bu pozisyonda siktim. İlacı da içince çabuk boşalmayacaktım. Baktım yorulmaya başladı. Yeniden çevirdim yatakta yeniden sırtüstü yatırdım. Bacaklarını yeniden tutup omuzlarıma koydum. Dizlerimin üzerine çöküp yeniden amına soktum yarağımı. Önce yavaş yavaş ardından hızlanarak gidip gelmeye başladım. Ellerimi de göğüslerine koyup okşamaya sıkmaya başladım. Gözlerimiz birbirine kilitlenmiş aşıklar gibi bakıyorduk. Yarağımı dibine kadar her soktuğumda kasıklarımız sertçe birbirine çarpıyor. Çıkan ses odanın içinde yankılanıyordu. Hızlandıkça gözleri kapanan amine inlemeye başlamıştı yeniden. Çok harikaydı. Nefes alıp vermesi gittikçe hızlanıyor. İnlemeleri çığlığa dönüyordu. Galiba boşalmaya başlamıştı. Ellerini kalçalarıma koydu ve hızlıca tempo vermeye başladı. Üzerine abanınca, bu sefer kollarıyla beni sıkıca sardı. Dudaklarımı boynuna gömdüm. Öpmeye, yalamaya sonunda da emmeye başladım. Sertçe içinde gidip gelirken,
“Attırıcam içine amını doldurucam şimdi...”
“Attır erkeğim attır. Doldur içimi. Ohhh. Doldur erkeğim…” deyince daha fazla amına daha sert yüklendim. Sonra da sarsıla sarsıla amına patladım.
“Ohhh… sik doldur amımı. Doldur. Ohhhh…” derken döllerim tazyikle amına akarken, gidip gelmeye devam ediyordum. Kaynanan çılgına dönüyordu aldığı zevkten. bir süre daha gidip geldim amında. Çıktığım zaman amından döllerim kasıklarına, yatağa akıyordu. Elinden tuttum kaldırdım.
“Ayy.” diyerek doğruldu. Dudaklarından öptüm.
“Harika bir kadınsın sen. Çok güzeldi. Seni hep sikerim ben”
“Kızlarımı da böyle sikiyorsun ki seni bırakamıyorlar” dedi. İlaç içtiğim için sikim tam olarak inmemişti. Bunu görünce,
“Bu ne…” diye sorunca.
“Senin için hazır yine.” dediğimde,
“Ay ben yoruldum, biraz soluklanalım. Bu ne azgınlık böyle.” dedi gülerek.
“Beni azdırıyorsun!” dedim gülerek. Duyduklarımın şaşkınlığıyla ağzı açık Mehmet’i diniliyordum.
“Vay ortak. Doğru mu bunlar?”
“Aynen ortak onun için dedim sana annen ve kaynanan çok tehlikeli diye.”
“Vay amına koyim. Sonra?” diye sordum merakla.
“Nasıl siktin sanıyorsun kaynananı?” dedi.
“Ne!!!”
“Aynen öyle ortak.” Bir şok daha yaşamak üzereydim.
“Dinlemeye devam ortak.” Dedi.
123 notes
·
View notes
Text
Bekir’in Kadınları Bölüm 17 - Annemin Sikilmesini İzledim
Annem ve kaynanam. 50lilerinde iki kadın. Çoluk çocuk sahibi torun sahibi iki kadın. Anlamakta zorluk çekiyordum onları. Cinsel yönden hala bu kadar aktif olmaları şaşırıyordum. Belki normaldi hala seks yapmaları ama ikisi de muhafazakâr kadınlardı. Böyle aldatma falan hiç beklemediğim şeylerdi. Yetiştirilme tarzlarına aykırıydı bu yaptıkları. Daha doğrusu ben böyle düşünüyordum. Kaynanam ve baldızımla beraber olmuştum. Mehmet’se kaynanam, karım, baldızım ve annemle yatmıştı. Ailemin kadınları hiç pişmanlık duymuyorlardı. Tıpkı yıllardan beri böyle hayat yaşıyormuş gibiydiler.
Mehmet’in dediği gibi kaynanam ve baldızımla sikeceğimiz günü iple çekiyordum. Sonraki günlerde kaynanamla beraber olmuştuk yeniden. O gün Mehmet’le beraber takılıyorduk. Bana dönerek,
“Ortak annenin nasıl sikiştigini canlı canlı görmek ister misin?” Beklemediğim bu soru karşısında şaşırdım ve
“Bilmem ki?” “Hala annenin sikişmesi hoşuna gidiyor değil mi?” Evet anlamında başımla cevap verdim. “Eğer öyleyse bir kez izle derim. Çok zevklidir.” Derken kendi annesini izlediğini kastediyordu.
“Annenle buluşucam bu akşam baban yokmuş.”
“Vay be... Dediğin gibi bu annemden korkulur. Acaba babamı daha önce de aldattı mı diye düşünüyorum bazen.”
“Bilmem ortak ama, annende kaynananda her ikisi de çok azgın.” Sesimi çıkarmadım. Annem Mehmet’le buluşacaktı. Mehmet’in dediğine göre annem ufak ufak onu yolmaya başlamış. Tabi bunlar Mehmet için hiçbir şeydi. Annemin bu kadar aç gözlü olması beni utandırsa da bunda benim ve babamın suçu vardı. Ne annem ne karım gün yüzü görmemişlerdi. Maddi olarak hiçbir zaman güçlü olmamıştık. Annem Mehmet’le evinde buluşacak, bende onlardan önce evde yerimi alacak, annemin sikilmesini izleyecektim. Açıkçası bunu düşünmek bile sikimin kalkmasına sebep olmuştu. Mehmet’in yatak odasının yanındaki küçük odadaydım. Burası aslında yatak odasının bir parçası olarak yapılmış ufak bir yerdi. Yan odaya açılan bir kapısı vardı. Kapıyı açınca Mehmet’in gömme dolabına giriliyordu. Burası özel yapılmıştı. Kim bilir neler geçiyordu aklından burayı yaptırırken Mehmet’in? Onların gelmesini beklerken bir şeyler içip oyalanırken, gömme dolabın içinde kendime uygun bir yer ayarladım. Yatağı tam gören... Dolap kapağını biraz aralık bırakınca harika bir görüş açısına sahip olacaktım. Aldığım alkol etkisini göstermeye başlamıştı. Hafif çakırkeyif olmaya başlamıştım. Karım Hanife aramış işim olduğunu geç geleceğimi söylemiştim. Morali bozuk halde zaten Mehmet’in de işi varmış diye sitemkâr konuşmuştu. Bir bok yemiyorsunuz beraber değil mi diye de eklemişti ardından. Yok... Diye cevapladım. Bilse birazdan annemi sikeceğini benimde bunu izleyeceğimi ne düşünürdü bilmiyorum. Mehmet’ten gelen ortak geliyoruz diye mesajıyla kendime geldim. Heyecanım artmış beklediğim an gelmişti. Annemin sikişmesini canlı canlı görecektim. Küçük odada oturmuş dinliyordum. Annemin kahkahasından oldukça neşeli olduğunu belli ediyordu. Olmaması için bir neden de yoktu. Bunca yıldan sonra görmediği zenginliği ve onu tatmin eden yarağı bulmuştu. Çok fazla zaman geçmemişti ki yatak odasına girdiler. Annem siyah renkli, beyaz puantiyeli bir elbise giymişti. Başındaysa beyaz ipekten, pembeli yeşilli çiçek desenli bir eşarp. Bunlar genç bir kadının giyebileceği oldukça pahalı kıyafetlerdi. Ayağında da topuklu bir ayakkabı vardı. Yeniydiler. Tam Mehmet’in istediği gibi giyinmişti. Ayakta sarılıp birbirlerine öpüşmeye başladılar. Ayakta sevişiyorlardı. Mehmet annemi bıraktı ve soyunmaya başladı. Sertleşmeye başlayan yarağı tüm haşmetiyle görünüyordu. Annem Mehmet’i seyrediyordu. Çıplak kalan mehmet,
“Özledim seni aşkım. Dedi.
“Bende özledim.” Sonra annemi omuzlarından iterek diz çöktürdü. Dibinden kavradığı yarağı şimdi annemin tam karşısındaydı. Annem, Emine…Dışarı çıkarken bile her zaman tesettürlü olarak çıkan, başı hep kapalı, tesettürlü kadın, şimdi Mehmet’in önünde diz çökmüş, yarağını birazdan ağzına alacaktı. Annem dibinden kavradığı Mehmet’in yarağını ağzına aldı. Sonra sağ eliyle yarağını tutup kafasını da pipetten su içiyormuş gibi çekmeye, emmeye başladı. Mehmet annemin başını türbanı üzerinden okşayıp,
“Ohhh, çok güzel, yala Eminem…” demeye başladı bu anda. Annem Mehmet’in yarağını bir eliyle kavramıştı ve iştahla emiyor, yalıyor, dilliyor, Mehmet ’e sakso çekiyordu. Mehmet halinden gayet memnundu. Annem koca yarağın kafasını emiyor, dilliyor, zaman zamansa tükürüp sonra yeniden emiyordu. Ustaca yapıyordu bu işi. Annemin çıkardığı sesleri gecenin sessizliği içinde kolayca duyabiliyordum.
“Oğhh, ığmmm, ağmmm!” sesleri koca yarağı iştahla emerken çıkıyordu ağzından. Mehmet’in yarağı ağzını doldurmuştu, yanağında şişkinlik oluşmuştu. Mehmet’in yarağı her geçen saniye daha da büyüyor, kalınlaşıyor gibiydi. Taze gelinin yarağa olan açlığından daha büyük bir açlık içindeydi sanki. Bu görüntü karşısında benim de yarağımda hareketlenme oluştu. Mehmet
“Oğhhh, Eminem, oğhh, işte böyle, devam et, oğhhh!” derken annemin türbanını okşuyordu. Annemse onun taşaklarını avuçluyor, yarağını sıvazlıyor ve saksosuna devam ediyordu. Annemin gözleri Mehmet’in üzerindeydi. Bakışları ile onu takip ediyordu. “Kimse senin eline su dökemez!” dedi Mehmet aldığı zevkle. Annemse,
“Iğmm, aoğmmm!” sesleri eşliğinde yarağı emerken Mehmet’in sözlerini kanıtlar gibiydi. Annem ara sıra taşaklarını da yalıyordu Mehmet’in. Mehmet bundan çok memnun kalmış halde derinden gelen,
“Oğhhhh!” diye bir inleme koyuveriyordu her seferinde. Annem dizlerinin üzerinde ileri geri yaylanıyor, öne arkaya gidip geliyordu. Başını ise sağa sola, yukarı aşağı oynatarak Mehmet’in yarağını bazen boğazının en derin noktalarına kadar sokup çıkartıyordu. Annemin muhteşem saksosu dakikalar boyu devam ederken, benim yarağım çoktan patlayacak hale gelmişti. Mehmet ise kendini kontrol etmesini iyi biliyordu. Annemin yalamalarına, emmelerine karşın ayakta durmaya ve zaman zaman zevkten inlemeye devam ediyordu. Boşalacak gibi görünmüyordu hiç. Annem yarağı emmeyi bıraktı az sonra, eliyle sıvazlamaya başladı. Mehmet’in iyice şişmiş, küçük bir top gibi olmuş taşaklarını ağzına aldı bu kez. Her iki taşağını da emdi uzun uzun, dilledi, yaladı. Mehmet ise annemin bu muamelesinden çok memnun kalmış,
“Oğhhh, güzelimmm, yavruummm!” diyordu annemin başını türbanı üzerinden okşarken. Annem delirmiş gibi büyük bir iştahla ağzına aldığı taşaklarından sonra bu kez de kasıklarını emdi, yaladı, dilledi. Ardından gene bir süre sıvazladı yarağını, 31 çektirir gibiydi bu haliyle. Derken Mehmet ,
“Hadi, kalk!” deyince bıraktı ve ağzını bir elinin tersiyle sildi. Ardından Mehmet’in ellerinden tutundu ve ayağa kalktı. Anneme yatağın üzerine çıkınca,
“Domal” diye emretti anneme. Annem yatağın üzerinde domalıp arkasına geçen Mehmet’e bakıyordu. Önce ayakkabılarını çıkardı sonra da Mehmet arkasına geçti, elbisenin eteğini tutup kaldırdı ve belinde topladı. Tıpkı kaynanam gibi annem de uzun içdonu giymişti. Kalbim heyecandan deli gibi çarpıyordu. Annemi en yakın arkadaşımla gecenin bir gözlerimin önünde sikilecek bende bunu izleyecektim. Mehmet annemin donunu da çıkardı. Yüzüne sürterek koklamaya başladı.
“Ohhh. Mis… Emine kadın… mahvediyorsunuz beni… Napacam ben sizinle?” diye sordu. Annem gülerek,
“Sikeceksin…” Diye cevap verdi. Sonra da bacaklarını ayırdı iki yana iyice. Dizlerine gelen siyah çorapları vardı ayağında, ama dizlerinden yukarısı bembeyazdı. Kalçaları, götünün yanakları meydandaydı. Mehmet sonra annemin arkasında çömeldi ve ağzını sanki bir çeşmeye dayar gibi yaparak annemin amına dayadı. Annemden derin bir,
“Ohhhh!” diye inleme gelirken, Mehmet az önce annemin kendisine yaptığının benzerini bu kez anneme yapmaya başladı. Annem aldığı zevkle deli gibi inliyordu. Mehmet’in ağzı ise annemin göt yanaklarının arasında kaybolmuştu. Annem ara ara başını yana çeviriyor,
“Uğhh, çok güzel, oyyy, ağhhh, ığmmm, oğhhh!” diyerek memnuniyetini belli ediyordu. Mehmet ellerini annemin un gibi beyaz göt yanaklarında gezdiriyor, elleriyle yumuşak ve dolgun etine bastırıyor ve aç bir köpeğin kemiği yalaması, ısırması gibi annemin amını yalıyor, emiyor ve ısırıyordu. Ara ara ağzını çekiyor, bu anlarda ise uzun dilini çıkarıp annemin kasıklarını, amını, göt yanaklarını yalıyordu. Annem götünü sağa sola oynatıyordu, çok zevk aldığı oldukça belliydi. Bense bunlar karşısında yarağımı sıvazlamaya başlamıştım. Mehmet uzun uzun dilledi annemin amını, yaladı, emdi. Annem çıldıracak gibi oluyordu.
“Uğhhh, ayyyy, ağhhhh!” iniltileri ve Mehmet’in çıkardığı sesleri odayı doldurmuştu. İştahlı iştahlı emiyordu amını annemin ve bu sırada aynı bir köpek gibi sesler çıkartıyordu. Mehmet’in am yalama faslı sonunda bittiğinde, annemin suratı zevkten kızarmış, ama aynı zamanda dört köşe olmuştu. Mehmet annemin arkasında yerini aldı, kazık gibi olmuş yarağını sıvazladı bir süre. Sonra da yarağını tuttu ve annemin amına, götünün yarığına sürttü bir zaman. Annem etine değen yarakla beraber,
“Uğhhh!” dedi zevkle. Hemen ardından Mehmet yavaşça sokmaya başladı yarağını annemin amına. Annem,
“Oğhhh!” diye şiddetli bir inilti çıkardı bu anda. Başını yana çevirmişti, gözleri kapalıydı. Mehmet’in koca yarağı amına dibine kadar girmişti az sonra. Bu koca yarağı annem tamamen almıştı amına. Derken Mehmet annemin göt yanaklarından tuttu sıkıca ve ağır hareketlerle sikmeye başladı. Annem,
“Oğhhh, sik, ağhhh, sik, sik, oyyy!” demeye başlamıştı zevkten. Mehmet ise aynı tempo ile sikiyordu. Kasıkları, taşakları annemin götünün yanaklarına, kasıklarına çarptıkça kömürlüğün içini
“Şlop, şlop, şlop!” sesleri doldurmaya başlamıştı. Mehmet zaman zaman hızlansa da çoğunlukla aynı temposunu koruyordu. Annemse sürekli,
“Sik, sik, oğhh, sik!” deyip duruyordu. Mehmet’in sikmesi devam ettikçe ben de yarağımı sıvazlayıp duruyordum. Annemin göt yanakları Mehmet’in pompalamaları ile löpür löpür sallanıyordu. Başını sağa sola oynatıyor, bazen geriye atmaya çalışıyordu. Mehmet yarağını birkaç sefer tamamen çıkardı annemin amından ve sonra yeniden soktu dibine kadar. Annemin amı çoktan sulanmış, kayganlaşmıştı, o nedenle Mehmet’in yarağı kolayca gidip geliyordu içinde. Geniş amından 'Şlop, şlop!' sesler gelmeye başlamıştı annemin. Dakikalar birbirini kovaladığı halde Mehmet’in temposu hiç değişmemişti. Ara sıra hızlanıyor, ama sürekli aynı şekilde sikiyordu annemi. Annem çok memnundu halinden. Kim bilir babamla ne vakittir sikişmiyordu? Mehmet gene yarağını tamamen sokup çıkardı birkaç sefer. Sonrasında ise daha şiddetle sikmeye başladı. Annemin göt yanakları deli gibi titriyordu, kendisi de başını sağa sola daha fazla çeviriyor, sikiş sesleri daha yüksekten çıkıyor ve iniltilerine karışıyordu. Birkaç sefer bayağı şiddetli pompaladı Mehmet. O anlarda annemden gelen iniltiler odada yankılanıyorken,
“Ağhhh, oğhhh, sik, sik!” sesleri. Derken Mehmet ağır ağır temposunu azalttı ve sonunda durdu, yarağı annemin amında olduğu halde ellerini göt yanaklarından çekti ve kendi beline koydu. Bu şekilde sikmeye başladı. Annem gene hırıltılar eşliğinde inlerken götünü Mehmet ’e bastırmaya başlamıştı. Hatta bir süre sonra Mehmet tamamen durmuş, annem götünü ileri geri oynatarak yarağı amına sokup çıkartır olmuştu. Annem yorulmuş gibiydi. Bir süre o şekilde kaldılar. Az sonra Mehmet yeniden annemin göt yanaklarına attı elini ve bu şekilde sikmeye başladı. Zaman zamansa belini, sırtını okşuyordu. Annemin iniltilerine Mehmet’in kilerde karışmaya başlamıştı. İkisi de büyük zevk alıyordu. Bir süre devam ettiler bu şekilde sikişmeye, sonra duran mehmet annemin elbisesinin arkasındaki fermuarı açıp, elbiseyi çıkarmadan beline kadar sıyırdı. Annemin beyaz ve dolgun vücudu ortaya çıkmıştı. Sutyen giymemişti. İri memeleri sallanıyordu. Mehmet sol eliyle sıkıca avuçlamıştı annemin memesini. Sağ eli belinde, göt yanaklarında gezinirken, sol eli ile memesini hamur gibi sıkıp yoğuruyordu. Annem gene kendini Mehmet’in yarağına bastırmaya başladı. Aynı zamanda kendisi de memesinde gezinen Mehmet’in elini tutuyordu sıkıca. Annem götünü sağa sola oynattı, bacaklarını ayırdı biraz daha ve Mehmet’in istediği şekilde eğildi biraz daha. Ancak Mehmet bir ara elini annemin memesinden çekti, kalçalarını kavradı sıkıca ve alttan,
“Iğhhh!” diye bir sesle şiddetle pompaladı. Bu anda annemden,
“Ağhhh!” diye adeta bir küçük feryat koptu. Mehmet götünü oynattı sağa sola ve aynı şekilde yeniden pompaladı. Annem bu kez,
“Ayyy!” dedi ve hemen ardından Mehmet’in şiddetli pompalamaları ile beraber inlemeye başladı. Mehmet annemin kalçalarından tutmuştu sıkıca ve havaya kaldırmıştı. Mehmet ise annemin amını delmeye çalışıyordu. Hayvan gibi pompalıyordu anneme ve her bir abanması ile annem ileri doğru atılıyordu. Mehmet’in şiddetli pompalamalarından memnundu annem. Mehmet’in yarağı, kasıkları şiddetli ses patlamaları yaratıyordu annemin amında, kasıklarında. Bununla beraber göt yanakları da deli gibi titriyor, oynuyordu annemin. Zaman ilerledikçe Mehmet’in hareketleri yavaşlamaya başladı, azaldı, azaldı. Annem sürekli inliyordu. Mehmet yarağını tamamen ��ıkardı annemin amından. Ardından yatağa oturdu. Ayaklarını uzattı ileri doğru. Sırtını da yatıkları koydu. Yarağı demir bir çubuk gibi dikilmişti havaya. Onca zaman annemin amının içinde kalmış olan yarağı iyice şişmiş ve kafası patlıcan gibi morarmıştı. Annem bu sıra elbisesini çıkarınca çırılçıplak kalmıştı başında sadece türbanı vardı. Ne yapacağını bilen annem, Mehmet’ten yana yüzünü döndü ve çömeldi yavaşça, eliyle Mehmet’in yarağını kavradı ve amına hizaladı. Peşinden de yarağın amına girdiğini anlayınca yavaş yavaş oturdu yarağın üzerine. Bu pozisyonda annemin sırtı benden yanaydı. Yarak annemin amında gittikçe kaybolurken,
“Oğhhh!” diye inliyordu. Mehmet’in koca yarağı annemin amında kaybolmuştu. Annemin beline attı ellerini, annem ise götünü sağa sola oynattı biraz. Yarak amında olduğu halde götünü sağa sola oynatmaya, ileri geri yaylanmaya başladı. Annem büyük zevk alıyordu bu sırada.
“Oğhhh, ığmm, ağhhh, ayyy, oğhh, sik, oğhhh!” sesleri devamlı dökülüyordu dudaklarından. Mehmet’in ise elleri annemin belinde, sırtında geziniyordu sürekli. Annem bir zaman devam etti bu şekilde, ardından kendini öne doğru eğdi biraz. Ellerini Mehmet’in göğsüne dayamıştı. Götünü kaldırıp indirmeye başladı. Mehmet’in yarağı annemin oturup kalkmaları ile bir görünüp bir kayboluyordu. Artık iyice terlemiş kasıklarından çıkan 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri içerde yankılanıyor, annemin,
“Oğhhh, uğhhh, ağhhh, ığmmm!” seslerini bastırıyordu. Mehmet’in elleri annemin belinde, sırtındaydı yine. Annem ara ara duruyor, sonra yeniden oturup kalkmaya başlıyordu. Dakikalarca devam etti annemin oturup kalkmaları. Annemin oturup kalkmaları sona erdiğinde kontrolü ele alma sırası da Mehmet ’e gelmişti. Annem öne doğru biraz daha eğildi. Mehmet uzattığı ayaklarını çekti kendine ve yere sağlam şekilde bastırdı ayak tabanlarını. Bu haldeyken alttan pompalamaya başladı. Annemin amına yarağının girip çıktığını görebiliyordum rahatça. Annemin amının dudakları Mehmet’in yarağının vuruşları ile beraber sanki lastikmiş gibi açılıp kapanıyordu. Mehmet’in yarağının üzeri koyu beyaz bir sıvı ile kaplanmıştı bu arada. Elleri annemin göt yanaklarında geziniyordu. Avuçlamıştı sıkıca dolgun ve yumuşak etlerini götünün. Pompaladıkça annem daha büyük zevk alıyordu. Mehmet her geçen an daha şiddetle pompalarken, annemin ayakları da zaman zaman yerden kesiliyordu. Benim aldığım keyif de o derece artıyordu. Öz annemin arkadaşımla yaşadığı sikişme bana tarifsiz bir haz veriyordu. Annemle Mehmet’in sikişmesini izlemeye devam ettim, bir elim yarağımda olduğu halde... Mehmet’in alttan pompalamaları devam etti bir süre. Annem aldığı keyifle inliyor, ellerini Mehmet’in omuzlarına bastırmış dengesini sağlamaya çalışıyordu. Yarak amına piston gibi girip çıktıkça,
“Oğhh, sik, ığmm, sik, sik!” sesleri kömürlüğün içini çınlatıyordu. Mehmet’in yarak darbeleri ile annem havaya zıplıyordu yine, ayakları yerden kesiliyordu. Ama sonra yavaşladı ve durdu Mehmet. Bir zaman birbirlerine sarıldılar, bir şeyler konuşuyorlardı fısır fısır, ama duyamıyordum. Mehmet’in yarağı amının içindeydi ve ata binmiş gibi oturmaya devam ediyordu. Az sonra Mehmet’in annemin memelerini iştahla emmeye, öpmeye başladığını gördüm. Elleri annemin sırtında, götünde geziniyor, dudakları ise memelerini öpüp emiyordu. Annem ise Mehmet’in saçlarını okşamakla meşguldü. Ara ara Mehmet alttan pompalamaya devam etti, annemin memelerini emmek zevk vermişti belli ki. Yeniden sikmeye başlamıştı annemi. Annem yeniden,
“Sik, ağhhh, sik, oğhhh, sik!” demeye başlamıştı keyifle. Mehmet bir zaman devam etti hem memelerini emmeye hem de sikmeye. Ancak sonra durdu. Annemin amından çıktı. Annem ayaklarını bastırdı yere ve
“Ayyy, ayyy.” sesleri eşliğinde kalktı ayağa. Mehmet’in yarağı kazık gibiydi yine. Mehmet de kalktı yavaşça. Annemi koltuk altlarından tuttu yatağa sırtüstü yatırdı. Annem bacaklarını ayırdı iki yana amını ovalıyordu. Mehmet’te yarağını sıvazlıyordu bu sırada. Mehmet öne doğru geldi, annemin ayaklarından tuttu ve kaldırdı havaya. Ardından yarağını annemin amına yavaşça sokmaya başladı. Annem gene derinden bir,
“Oğhhhh!” koyuverdi neşe ve zevkle. Mehmet’in yarağı yine amıyla buluştuğu için mutluydu. Mehmet öne doğru bir iki adım ilerledikten sonra, yarağını annemin amına dibine kadar sokmuştu. Bu şekilde sikmeye başladı. Gene ağır, ama temposunu korur vaziyetteydi. Annemin ayak bileklerinden tutmuş ve ayırmıştı iki yana. Annem deli gibi inlemeye başlamıştı yeniden. Mehmet temposunu zaman zaman azaltıp çoğaltıyor, yarağını annemin amının en uç noktalarına kadar sokup çıkartıyordu. Annemse ellerini iki yana açmıştı. Mehmet’in yarak darbeleri ile ileri geri yaylanıyordu annem. dolgun, iri memeleri deli gibi sallanıyordu. Mehmet bu manzara karşısında hızlı hızlı sikmeye başladı. 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri yeniden içerde yankılanmaya başlamıştı. Ben olan biteni izliyordum. Yarağımı okşuyordum yine. Zevk sıvıları elime bulaştı, külotumu da ıslatmıştı. Mehmet devam ediyordu aynı şekilde sikmeye. Ellerini annemin ayak bileklerinden tutmaya devam ediyor ve devamlı pompalıyordu. Ara ara yerinde sağa sola kımıldıyor, duruyor, ama sonra yeniden sikmeye başlıyordu. Bir zaman sonra annemin ayaklarını omzuna attı ve kalçalarından tutarak çekti kendine. Annem,
“Ağhhh, yavaş!” dedi bu sırada. Ancak Mehmet’in yavaşlamaya niyeti yoktu. Annemin kalçalarını kavradı sıkıca ve şiddetle sikmeye başladı. Yarak darbeleri ile annem ileri geri yaylanıyordu. İnlemeleri de çoğalmıştı.
“Ağğhh, oğhhh, ığmmm, sik, sik, ayyy, ağhhh, sik, sik, sik!” diye diye inliyordu zevkten. İkisi de çok memnundu hallerinden. Sikişin zevkiyle inliyorlar, adeta coşuyorlardı. Bu anlarda annemin dudaklarından,
“Oğhh, aşşkımmm, sik, oğhhh, sik, ığhhh, sik, aşkımmm, ağhhh!” sesleri çıkıyor, Mehmet ise konuşmak yerine annemin bu sözlerine daha sert yarak darbeleri ile cevap veriyordu. Deli gibi köklüyor, pompalıyordu. Kasıkları annemin kasıklarına vurdukça şiddetli sesler çıkıyordu. Annemse yine zevk iniltileri çıkartıyordu. Mehmet dakikalarca annemi sikti. Mehmet artık kendini kontrol edemez şekilde hızlanmıştı. Annemin vücudunun her gram eti ve yağı sarsıla sarsıla oynuyor, löpürdüyordu. Annemin o yarağı boydan boya aldığını görmek beni acayip etkilemişti. Kalp atışlarım son raddeye gelmişti. Kısa süre sonunda Mehmet’in suratının şekli değişti. Goril gibi sesler eşliğinde annemin amına boşalıyordu. Tamamen boşalana kadar annemin amına abandı, yarağını içinde tuttu. Annem
“Oğhh, aşşkımmm, oğhhh, çok güzel, çok güzel, aşkımmm” diye söyleniyordu. Mehmet annemin dudaklarına yumuldu. Birbirlerinin dudaklarını yercesine öpüşüyorlardı. Bende daha fazla tutamayıp boşalmaya başlamıştım. Gözlerim kararmaya başlamıştı. En zevkli otuzbirlerimden biri olduğu kesindi. Evden gizlice ayrılırken yatakta mutluluktan uyuyorlardı. Bir anı olarak çektiğim resimde birbirlerine sarılmış iki sevgili vardı.
153 notes
·
View notes
Text
Bekir'in Kadınları Bölüm 18 - Kaynanam ve Baldızım
Annemin Mehmet’le sikişmesini canlı canlı izlemiş, ona olan tutkumu sık sık ziyaret ettiğim yatak odasındaki çamaşırlarından çıkarmaya başlamıştım. Fırsat buldukça annemin çamaşırlarıyla otuzbir çekiyordum. Önümüzdeki günler daha nelere gebe görecektim. Bu arada kaynanamla sık sık beraber oluyordum. Belki de annemin yerine koyuyordum onu. Bir keresinde verdiği sözü hatırlatınca, ısrarlarıma daha fazla dayanamayan kaynanam,
“Ben ayarlayacağım.” Dedi. Aradan geçen birkaç gün sonra kaynanam, baldızımın onlarda kalacağını, onlara gelmemi ve bu akşam üçümüzün beraber olacağımı müjdeliyordu. Aldığım bu haberi duyunca dünyalar benim olmuştu. İkisini gördüğümde kaynanam kulağıma,
“Sana s��rpriz yapayım istedim. İstediğin oldu mu? Memnun musun?”
“Hem de nasıl.” Diye cevap verdim kaynanama gülerek. Ortam başlangıçta biraz gergindi. Hepimiz olanları biliyorduk ama yine de geriliyorduk. Yemekler yenmiş, mutfakta oturuyorduk. Burada bulunma amacımız belli olsa da henüz bir adım atamamıştık. Baldızım yüksekteki dolabın kapağını açıp tencere almaya çalışıyordu. Kaynanam bana işaret etti harekete geçmem için.
“Baldız dur sana yardım” edeyim diyerek arkadan yanaştım ve kalçalarına dayanarak uzanıp tencereyi aldım. Kokusunu içime çekerek, kalçalarımı oynatarak sikimi götüne sürttürüyordum. Baldızım bana yüzünü döndüğünde nefeslerimiz birbirine karışacak kadar yakınlaşmış, birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Bir süre bakıştıktan sonra elinden tuttum sonra da diğer elimle de kaynanamı tutup yatak odasına gittik hep beraber. Üçümüzde çok heyecanlıydık.
“Hadi bakalım!” diyerek soyunmaya başlayınca onlar da üzerindekileri çıkardı. Biraz sonra çırılçıplak kalmıştık. Kaynanam yarağımı görünce
“Ooo, damat hemen kaldırmışsın.”
“Sizi görüp de kalkmaz mı? ölüyü canlandırırsınız.” Kaynanamın koca memeleri sallanıp duruyordu. Baldızım memeleri de tıpkı annesinin memeleri kadar büyüktü. Kaynanam baldızıma göre daha işveliydi. Yatağa sırtüstü uzandım. Yarağımı sıvazlıyordum. Önce Kaynanam yatağa çıktı. Dizlerinin üzerine çöktü. Yarağım Kaynanamın tam önündeydi. Kaynanam ağzını açtı. Yarağımı ağzına sokunca deli gibi somurmaya başladı. Boğuk sesler geliyorken, yarağımı da somurmaya devam ediyordu. Baldızımsa bizi izliyordu. Baldızımı çağırınca yatağın üzerine çıktı. Kılsız pırıl pırıl amını yalamaya başladım. Ben baldızımın amını yalarken Kaynanamda yarağımı ağzına sokup çıkarıyordu. Sümeyye başını da yukarı kaldırmış, aldığı zevkle
“Oğhh, ımm, ığhh!” diye inliyordu. Kısa süre sonra yarağım patlayacak gibi olmuştu, kendimi geri çektim, baldızım amının yalanmasıyla kendinden geçmişti.
“Oğhh, çok iyi, oğhh!” diyerek inliyor, sayıklıyordu. Sonra yatakta doğruldum. “Sıra bende!” dediğimde, Kaynanam yatağa uzandı ve bacaklarını iki yana açtı. Ben de üzerine uzandım, bacaklarının arasında yerimi aldım. Amına yavaş yavaş girdiğimde Kaynanam derin bir,
“Ohhhhh!” çekti. İçinde hızlı hızlı gidip gelmeye başladığımda yatak sallanmaya başlamıştı. Kasıklarımızın birbirine çarpmasından şiddetli ‘Şlap, şlap, şlap’ sesleri geliyor, ikimiz de zevkten inliyorduk. Ben her seferinde aşağı yukarı hareket ettikçe, yarağım amına piston gibi girip çıkıyordu. Memeleri sallanıp duruyordu. Meme uçlarını emmeye, ısırmaya başladığımda Kaynanamın inlemeleri de çoğalmıştı. Kaynanamı sikerken baldızım sandalyeye oturmuş, bir bacağını yatağın üzerine atmıştı. Elini amına sürtüp duruyor, bir taraftan da memelerini okşuyordu. Kaynanam götümün yanaklarını avuçlamış, onları sıkıyordu. Ve her seferinde,
“Ohhh, daha hızlı, daha çok sok, ohhh, devam et, sik beni, sik beni!” deyip duruyordu. Bu şekilde birkaç dakika geçmişti, artık boşalmaya yaklaşmıştım. Amından çıktım. Bacaklarını omzuma attım. Tekrar amına girdim, kendimi ileri doğru kaydırdım, Kaynanam altımda amına girip çıkmaya başladım yeniden. Kaynanam kollarını iki yana açmış, başını sağa sola sallıyor, derin derin inliyordu. Yarağım içine girip çıktıkça müthiş bir keyif alıyordum, amının içi fırın gibiydi. Kaynanam hırıltılar inlemeler eşliğindeyken kendimi bırakıp kaynanamın amına boşlamaya başladım. Sikimi çıkartmadan içinde kaldım bir süre. Kendimize gelince doğrulup kalktığım zaman, baldızımda kendi kendini tatmin ederek boşalmıştı. Ben duşa girdiğim zaman peşimden baldızım geldi. Ben suyun altında yıkanıyorduk. Baldızım inmeye başlamış olan yarağıma elini attı. Kavrayıp sıvazladı sonra da yere çömeldi yalamaya başladı. Az önce boşalan yarağımı sertleştirmek için iştahla yalayıp ağzına sokup çıkarıyordu. Yarağımı ağzının en derinlerine kadar sokup çıkartıyordu. Yarağım yavaş yavaş kalkmı��, sertleşmişti. Baldızımı geri ittim, omuzlarından tutarak kaldırdım.
“İçeri geçelim.” Diyerek yeniden yatak odasına geçtik. Yatağa uzandım. Baldızımda yatağın üzerine çıkıp götünü havaya dikerek yarağımı yalamaya başladı. Yarağımı iştahla yalamaya devam ediyordu. Bu arada kaynanam kızının amını yalama başladı. Şaşıran baldızım yarağımı yalamaya devam etti. Kaynanam Kızının kalçalarından sıkıca tutmuş, amına yaladıkça baldızım
“Iğmm, ığmm!” diye yarağımı somurmaya devam ediyordu. Yarağım artık içine girecek kadar sertleşmişti. Baldızımı omuzlarından tutup geri ittim, yarağımı yalamayı bıraktı, ama bu sırada Kaynanam kızının amını yalamaya devam ediyordu. Baldızım
“Oğhh, devam et, oğhh, ağhh!” diyerek çığlık atar gibi inliyordu. Yataktan doğruldum ve yatağın üzerine çıktım. Baldızımın beline bastırarak onu yatağa yüzüstü yatırdım, karnının altına yastık koydum. Baldızım yatakta inleyerek yatıyorken birden yarağımın kafasını amına soktum. Yavaş yavaş bastırmaya başlayınca, yarağım, ıslanmış ve kayganlaşmış amına soktum. Hızlı bir şekilde içinde gidip gelmeye başladım. Baldızım
“Ağhh, ığhh!” diyerek inliyor, başını yastığa bastırıyordu. Kaynanam o sırada bizi izleyip, eliyle amını ovalıyordu. Baldızım altımda kalmış, ağırlığımla üzerine yükleniyordum. Önce annesini şimdi de kızını sikiyordum.
“Ohhh… Çok güzel. Harikasınız.” Diye söyleniyordum. Baldızımın amı iyice sulanmıştı aldığı zevkten dolayı. Kaynanamdan sonra döllerimi baldızımın amına attırmak, içine boşalmak için yanıp tutuşuyordum. Yasak, heyecan verici anın heyecanıyla yeniden boşalmaya başladım. Baldızımın sıcacık yanan amına döllerimi attırmaya başladım. Zevk dalgası tüm vücudumu sarmıştı. Benden farksız durumda olan baldızımın üzerine yığıldım. Yorulmuştum ama değmişti. Amından çıkıp, doğruldum ve baldızımın yanına uzandım. Bunu gören kaynanamda diğer yanıma uzanınca iki kadının ortasında kalmıştım. Bir süre bu şekilde dinlendim. Baldızım yarağımı okşamaya başlamıştı.
“Ağzına alsana” dediğimde yarağımı ağzına alarak yalamaya başladı. Kaynanamsa dudaklarımı öpmeye başladı. Dilimi ağzının içine sokmuştum. Baldızımın hünerli dili yarağımda gezmeye başlamış, yalamaları sonuç vermiş, yarağım yeniden dikilmişti havaya. Bunda Mehmet’in verdiği ilacın etkisi vardı elbette. Baldızım daha fazla beklemedi. Ve bir çırpıda ayağa kalkıp yarağımın üzerine oturdu. Yarağımın üzerinde oturup kalkmaya başladı. Memeleri gibi sallanıp duruyordu. Baldızım yeniden
“Ağhh, oğhh, ımm!” diye inlemeye başlamıştı. Ellerini arkadan kalçalarıma yaslamıştı. Kaynanam bu arada üzerime çıktı ve amı ağzıma gelecek şekilde çömeldi. Am dudakları etli, büyüktü. Onları emmeye, yalamaya başladığımda, kaynanam derin bir
“Ohhhhh!” çekti. Amını iştahla yalıyordum. Baldızımsa aynı tempoda yarağımın üzerinde yaylanmaya devam ediyor, inlemeleri odayı dolduruyordu. Yatağın üzerinde üç kişiydik ve yaylı yatağın ortası çökmüş, sallanıp duruyor, gacır gucur sesler çıkarıyordu. Kaynanamın amı sulanmıştı, amının sıvıları dilime geliyordu. İnlemeleri iyice artan baldızım, daha da hızlandı. Kısa süre sonra artık hırıltılar, ohlamalar çıkarmaya başlamıştı. Baldızım yarağımın üzerinden kalktı. Sıra kaynanamdaydı. Onun yerine kaynanam aldı. Tıpkı kızının yaptığı gibi yarağımın üzerinde yaylanmaya başladı. Onu belinden tutuyordum. Kendime doğru çekince götü açığa çıkmıştı, alttan pompalamaya başladım, kasıklarım götüne şiddetle çarptıkça, ‘Şlap, şlap!’ sesleri içeriyi dolduruyordu. Yatak yine deli gibi sallanırken, kaynanam
“Ağhh, ımm, ayy, ağhh!” diye çığlıklar atıyordu. Aldığım zevkin tarifi yoktu. Alttan daha büyük bir güçle amına girip çıkıyordum. Kaynanamın içinden çıkmadan sırtüstü yatırdım. Bacaklarını omzuma attım ve yeniden içinde gidip gelmeye başladım. Amında gidip gelirken kaynanam inliyor,
“Ohhh, devam et!” deyip duruyordu. Memeleri sallanırken baldızım annesinin iki memesini tuttu ve onları emmeye, öpmeye başladı. Kaynanamın gözleri kapalı aldığı zevkle inliyordu. Bense tempomu bozmadan aynı şekilde amına girip çıkıyordum. Sikilme sırası baldızıma gelmiş,
“Sıra bende!” dediğinde, kaynanamın amından çıktım. Baldızım annesinin üzerine çıktı ve dizlerinin üzerine çöküp domaldı. Kaynanamın omzumdaki bacaklarını indirdim. Sonra da baldızımın göt yanaklarını iki yana ayırıp arkadan amına girdim. Kalçalarından tutarak hızlı hızlı sikmeye başladım. O sırada altta kalan kaynanam kızının sallanan memelerini emiyor, öpüyordu. Baldızımsa
“Ağhh, evet, sik beni, oğhh!” diyerek beni daha da tahrik ediyordu. Hızlandıkça daha büyük bir güçle amına girip çıkıyordum. Baldızım ohlamayı bırakmış şimdi sadece
“Ağhh, ığhh!” diye inliyordu. Odanın içi kasıklarımın göt yanaklarına çarparken çıkardığı seslerle dolmuştu yeniden. İyice yorulmuş, bir an önce boşalmak istiyordum. “Ohhh. Geliyorum. Boşalıcam. Ohhh.” Deyince. Yarağımı içinden çıkaran baldızım hemen önüme geldi. Kızını taklit eden kaynanamda yüzünü önüme getirdi. Şimdi yanak yanağıydılar. Ağızlarını açmış halde attıracağım döllerimi içmek için bekliyorlardı. Sıvazladığım yarağımı iyice kaynanam ve baldızımın yüzüne doğru yaklaştırdım. Patlıcan gibi morarmış olan yarağımı birkaç kez sıvazlayınca, şiddetli bir şekilde boşalmaya başladım. Elektrik çarpmış gibiydim. Zevk dalgası baştan başa vücudumu sarmıştı. Döllerimi tazyikle kaynanam ve baldızımın yüzüne fışkırtıyordum. Her salvoda fışkıran döllerim bir kaynanamın, bir baldızımın yüzünü kaplıyordu. Elimi yarağımdan çektiğimde kaynanam diliyle yarağımı temizlemeye başlamıştı. Ardından da baldızım taşaklarımı yalayıp emmeye başlamıştı. Harika bir şeydi. Ana kız dillerini yarağımda gezmesi aldığım zevki katlıyordu. Yarağımı temizlemişlerdi. Tükürükleriyle iyice ıslanmış olan yarağımı bıraktıktan sonra, öpüşmeye başladılar. Yüzlerine attırdığım döllerimi yalıyor ve ateşli bir şekilde öpüşüyorlardı. Ateşli ana kızın öpüşmesini izlerken yatağa uzandım. Aklımda olan şey böyle bir zevki daha önce tatmadığımdı. Yaşadığımız bu mükemmel hazzın ardından kaynanam ve baldızım yeniden beni ortalarına alıp iki aynıma uzandılar. Üçümüz yatakta uzanıyorduk. Kollarımla sıkıca sardım onları. Üçümüz de çok oldukça yorulmuştuk. Tatlı bir zevk ve yorgunluk haliyle gözlerimiz kapanmıştı. O gece kaynanam ve baldızımla yeniden beraber olduk. Böyle bir şeyi yaşadığım için çok şanslıydım. Şimdi aklımda olan şey karımla kaynanamı aynı anda sikmek vardı. O gece sadece bunlar yaşanmamıştı. Sabah uyandığımda telefonuma gelen birkaç fotoğrafla daha da şaşırtmıştım.
157 notes
·
View notes
Text
Bölüm 12 - Annemin Yatak Odası
Günler geçiyordu. Mehmet karımı, baldızımı ve annemi sikmeye devam ediyordu. Tabi annem Mehmet’in karımı ve baldızımı da siktiğini bilmiyor, karım ve baldızımın da annemden haberleri yoktu. Bense karım ve baldızım arasında gidip geliyordum. Seks kokan geceler geçiyorduk. Fakat videodaki görüntüyü bir türlü aklımdan çıkaramıyordum. Mehmet’in annemi siktiği görüntü. Annemin sikildiği izlemek sikimin kalkmasına sebep oluyordu. Kendimi anlamakta zorlanıyordum. Annemi bir seks objesi olarak görmek biraz rahatsız etse de yine de kendimi düşünmekten alamıyordum bir türlü. Kendi kendime acaba anneme ilgi mi duyuyorum diye soruyor. Hadi lan sapık mısın sen diye aklımdan çıkarmaya çalışıyordum. Bunu Mehmet’le konuşmaya karar verdim. Belki o bana yardımcı olabilir diye düşündüm. Arabada oturuyorduk. Biramdan bir fırt çektim ve “Ortak seninle konuşmam gerek.” “Hayır olsun ortak.” “Hayır mı şer mi bilmiyorum ama seninle annemi seks yaparken gördüğüm günden beri kafamdan atamıyorum.” “Anlaşıldı. Kafana takma ortak. Bende yaşamıştım zamanında aynı şeyleri. Annemin babamı aldatmasını başka bir adam tarafından sikilmesini… ilk başlarda kızıyordum sanki benim suçummuş gibi ama değildi. Sanırım lise sondaydım. Tesadüfen gittiğim bir yerde annemi görmüştüm. Yanında başka bir adam vardı. Uzaktan takip ettim onları. Samimiydiler, kendime olmaz yanlış anlıyorsun mehmet. Çok kötüsün diyordum kendime. Ta ki onları bir otele beraber girene kadar… Dünyam yıkılmıştı. Böyle bir şey yapamaz diyordum. Eşine sadık, tesettürlü kendi halinde bir kadındı… O benim annemdi. Kabul edemiyordum. Aklımdan çıkmadı benimde başka bir adam tarafından sikilmesi. Zor oldu ama sonunda kabullendim.” Duyduklarıma inanamıyordum. Mehmet’le aynı kaderi paylaşıyorduk. Onunda annesi babasını aldatmıştı ama aradaki fark onun annemi sikmesiydi. Merakla “Eee… ne yaptın? Nasıl tepki verdin?” “Sana olan bana da oluyordu. Annemin yabancı bir adam tarafından sikilme düşüncesi benimde sikimin kalkmasına sebep oluyordu. İşte bendeki kadın çamaşırlarına tutkum o zaman başladı. Sikim kalktıkça annemin çamaşırlarına boşalmaya başladım. Anneme olan kızgınlığımı, hıncımı onun külotlarına sutyenlerine eşarplarına boşalarak alıyordum. Sonraları tıpkı o yabancı adamın annemi siktiği gibi annemi siktiğimi hayal ediyordum otuzbir çekerken. Boşalıp rahatladıktan sonra çok pişman oldum ama yine de kendimi durduramadım… tabi annem sonunda neler çevirdiğimi anladı. Bana kızmaya yaptığım şeyin ayıp günah olduğundan bahsediyordu. Bunu yapmayı bırakmamı yoksa babamla konuşacağını söyleyince beraber konuşalım anne. Benimde söyleyecek sözüm var diyerek anneme her şeyi bildiğimi anlattım. Nerede ne zaman kiminle beraber olduğunu söyleyince bana okkalı bir tokat atmıştı. Tabi inkâr etti ilk başlarda ama sonunda kabul etti. Babamdan her zaman korkmuştu annem ama yine de aldatmayı göze almış ve bunu da yapmıştı. Eminim babam duysa onu aldattığını, annemi beş parasız kapının önüne koyardı. Bu korku anneme yetmişti. Aramızda bunun bir sır olarak kalacağını söyledim. Tabi bunun bir bedeli olacaktı. Bir daha iç çamaşırlarıyla otuzbir çekmeme karışmadı. Her gün attırıyordum çamaşırlarına. Bazen iki bazen üç defa… Annemde bunu karşılığında sikişmeye devam edecekti tabi. Çok merak ediyordum ortak, canlı olarak gözlerimle annemin sikilmesini görmek istiyordum. Anneme bunu söyledim. İtiraz etti ama nafile… zorla da olsa kabul etti. Babamın şehir dışında olduğu bir gece annem sikicisini eve çağırdı. Sonradan annem demişti, adam çok sevinmiş annemi kocasının yatağında sikeceğine. Annemin o gece yatağında defalarca sikilişini yatak odasının camından izledim. Adam annemin ağzına amına boşaldıkça bende annemin külotuna boşladım durdum. Çok hoşuma gitmişti annemi o halde görmek. Yani diyeceğim kafana takma. Herşeyi bırak oluruna gitsin.” Dedi. Mehmet’le konuşmam içimi rahatlatmıştı. Hele Mehmet’le aynı durumda olmam ve yalnız olmadığımı bilmek sevindirmişti. 50 yaşındaki mutaassıp üç çocuk annesi kadına, anneme farklı bir gözle bakmaya başlamıştım o günden sonra. Yine Mehmet’in bizde olduğu bir akşam, Rakılarımızı
içerken karım Mehmet’in kâh yanında kâh kucağındaydı. Ben ise farklı bir âlemdeydim. “Hanife annem evde mi?” Diye sordum. “Babam işe gitti de anneni bilmiyorum. Hayırdır?” “Öylesine sordum.” Oturduğum koltuktan kalktım. “Ben biraz hava alacam. Birazdan gelirim” diye devam ettim. Karım ardımdan gelip. “Hayırdır canım bir sorun mu var? Canın sıkkın gibi” dedi. “Yok, siz takılın” diye cevapladım ve dudaklarına öpücük kondurdum. “Yok, bir şey ben gelecem birazdan.” Diyerek dışarı çıktım. Ne yapacağımı biliyordum. Ayaklarım beni üst kata annemlerin yaşadığı evin kapısına getirdi. Zili çaldım. Kimse cevap vermedi. Yedek anahtarım vardı. Kapıyı açtım. Annemi aradım. Karşıdan annem “Efendim oğlum…” “Neredesin anne. Evde misin?” “Yok, oğlum teyzendeyim. Bir şey mi var?” “Yok, merak ettin öylesine aradım.” “Hanife söyledi misafiriniz varmış yoksa uğrayacaktım oğlum” “Gelseydin ya anne, Mehmet yabancı mı?” “Ne bileyim rahatsız etmeyeyim” dedim. “Sen gel uğra.” Dedim ve telefonu kapattım. “Amına kodum çekinmişmiş daha geçen gün altında inliyordun.” Diye söylendim. Ayaklarım beni doğruca annenle babamın yatak odasına götürdü. Annem düzenli ve tertipli bir kadındı. Oda mis temizlik kokuyordu. Neden buradaydım niçin gelmiştim gayet iyi biliyordum. Ayaklarım buraya kendiliğinden gelmişti. Odanın mahremiyeti içimi gıcıklıyordu bu da sikimin kalkmasına sebep olmuştu. Üç kapağı olan dolap yatağın tam karşısındaydı. Sırayla kapakları açtım. İlk kısımda babamın elbiseleri falan vardı. Kapağı kapatıp ardından diğer gözün kapağını açtım. Annemin elbise manto tunik gibi giyecekleri vardı. Düzenli bir şekilde yerleştirilmişlerdi. Alt kısımda da annemin çarşaf ve nevresim takımları, dantelleri vardı çoğunlukla. Dolabın son kapağını açtın. Bingo. Hazine sandığını bulmuştum. Annem dışarda başını örttüğü türbanlarını askılara asmıştı. Çoğu yeniydi çünkü daha önce annemin başında görmemiştim hiç. Belki ondan fazlaydı. Alışveriş yaptıklarında almışlardı eminim. Eşarpların hepsi kaliteli markaydı armineler, akerler, Vakkolar... Yanında ise yeni olduğu belli birkaç gecelik asılıydı. Dolabın içinde üç tane çekmece vardı. Hemen üstünde de annemin eski beyaz başörtülerinden biriyle yapılmış irice bir top gibi görünen bir bohça vardı. Bohçayı dışından yokladım içinde kutular vardı. En üstteki İlk çekmeceyi açtım mis gibi lavanta kokusu geliyordu. Yeni yıkamıştı bunları. İçinde annemin giydiği atletler ve çoğu çiçekli kumaştan uzun iç donları vardı. Sırayla uçlarından tutarak hepsini tek inceledim. Yarağımın sertliği giderek artıyordu. Bu çekmeceyi kapatıp ortadaki çekmeceyi açtım. Bunda da annemin kullanmadığı türbanları, başörtüleri de vardı çokça, genellikle ev içinde kullandığı. Çoğu çeyizinden kalan kenarları iğne oyalı şifon eşarplar. Yine kenarlarından tutup hepsini tek tek inceledim. Bunlar da yeni yıkanmış, naftalin yerine mis gibi kokuyordu. Annemin anlamaması için dikkatlice bakıp aynı şekilde yerine bırakıyordum. Annem sanırım bunları mehmet için yıkamıştı. Mehmet ya burayı çoktan ziyaret etmişti. En alttaki çekmeceyi açınca annemin külot ve sutyenleriyle karşı karşıya geldim. Çoğu sıradan pamuklu sıradan bizim dükkânın ucuz mallarındandı. Genelde artık sararmaya başlamış beyazlardı. 50li yaşlarda bir kadının giyeceği türden şeylerdi. Ama yine de bu iç çamaşırların annemin olması ve bana yasaklı olması içimde ki heyecanı daha da yükseltiyordu. Sikim kazık kadar sertleşmişti. Boşalmak döllerimi annemin çamaşırlarına akıtmak istiyordum. Şimdi Mehmet’i daha iyi anlıyordum. Bu gerçekten heyecan verici bir şeydi. Sana mahrem olan bir şeye sahip olmak. Ellerimi annemin külotları ve sutyenleri üzerinde gezdiriyor onları tıpkı bir bedeni okşarmış gibi seviyordum. Annemin ne zaman geleceğini bilmiyordum. Biraz yakalanma korkusu biraz heyecan derken pantolonumu sıyırdım. Kazık gibi olan sikimi sıvazladım. Ardından çekmeceler üzerinde duran sıkıca sarılı annemin beyaz eşarbından yapılmış bohçanın ağzını büyük bir heyecanla açtım. Gördüklerim karşısında ağzım açık kaldı. Bohçanın içi iççamaşır kutuları ile doluydu. Beş tane kutu saydım. Kutular yeniydi.
Annem nerden bulmuştu bunları, nerden gelmişti bunlar? Hepsi pahalı ve markaydı. Bizim dükkânın ucuz mallarından değildi. Sanırım Mehmet’ti bunların sebebi. Kutuları sırayla açmaya başladım. İlk çamaşır kutusunu açınca içinden siyah tülden külot ve sutyeni çıktı. İkinci kutuyu açınca kırmızı bir tanga külot ve eşi olan önü dantelli bir sutyen. Çok seksiydiler. Karıştırmamak için bakıp yeniden kutusuna koyuyordum. Üçüncü kutudan çıkan şey beni çok şaşırmıştı. Parlak, saten kumaştan bir külot. Ama gelen kısmında kocaman pembe bir gül arka kısmı ise açıktı. Yani külotu çıkarmadan sikiş yapılabilirdi. Dördüncü kutuda ise yine kırmızı renkli babydoll denilen dantelden çamaşır ve altına giyilen ipli külotu vardı. Kalbim gördüklerim karşısında deli gibi atıyordu. Heyecandan ölmek üzereydim. Yarağımı sıvazlıyordum. Ah anacığım ellisinden sonra neydi bunlar? Senin yaşında torunları olan bir kadındın, nasıl bunları giyebiliyorsun? Diye düşünceler aklımdan geçti. Mehmet’e kendini siktirirken bunları mı giyiyorsun? Son kutuyu da açtım. Bu diğerlerinden biraz daha büyüktü. İçinden siyah ipek bir gecelik çıkmıştı. İki parça altı şorttu. Üstü kısmı askılıydı. Ön kısmı V yakaydı ve sanırım göbeğe kadar iniyordu. Daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Bir an önce otuz bir çekmek istiyordum. Döllerimi anacığımın bu seksi çamaşırlarına attırmak istiyordum. Bütün kutuları yeniden bohçanın içine koydum, ağzını bağladım aynı şekilde. Bu seksi iç çamaşırlarını kullanmak istiyordum ama annemin anlamasından korkuyordum. Ardından annemin eski külot ve sutyenlerinin olduğu çekmeceyi açtım. Ardından bütün çekmeceyi boşaltıp hepsini annemin yatağının üzerine koydum. Yarağımın sertliği giderek artıyordu. Bir volkan gibi patlamak üzereydi. Mehmet’in karımın külotlarıyla yaptığını bende annemin külotlarıyla yapmaya başlayıp otuz bire başladım. Külot ve sutyenleri tek tek öpüyor kokluyor ardından demir çubuk gibi sert sikime sarıp sikimi sıvazlıyordum. Tüm külot ve sutyenlerle sikimi sıvazladıktan sonra dolabın içinde çekmecelerden annemin kullanmadığı çeyizlik eşarplarını yatağın üzerine çıkardım. Yumuşacık eşarpları sırayla kazık gibi olmuş sikime sardım ve sikimi sıvazlamaya başladım. Eşarbın yumuşaklığı tenime değdikçe zevk içinde mırıldanıyordum “ah anam güzel anam. Şimdi sen Mehmet için mi süsleniyorsun? Onun yarağını mı yiyeceksin.” Diye söyleniyordum. Nerdeyse gelmek üzereydim. Yarağım kıpkırmızı olmuştu. Artık dayanacak gücüm kalkmamıştı. “Ah anacığım benim… ne güzel eşarpların var. Mehmet attırdı mı bunlara başındayken?” diye cümleler ağzımdan dökülürken, kendimi daha fazla tutamadım ve öylede oldu. Yarağıma sarılı annemin çeyizinden kalma beyaz şifon eşarbına ılık ılık boşalmaya başladım. “ohhh anacımmm ohhh… Ne güzelmiş böyleee… Ne güzellll… Sen başına bağlamaya kıyamadın onca sene ama bak anacım oğlun döllerini boşaltıyor o senin güzel eşarplarına…” Elim sikimde yığıldım. Hala boşalıyordum sikimde sarılı olan eşarba. Hayatımda ilk defa böyle çok boşalmıştım. Eşarp sırılsıklam olmuştu döllerimle. Başka bir eşarpla sikimi iyice kuruladım. Bu odada kalsam sabaha otuz bir çekerdim. Kendime gelip içimi kaplayan pişmanlıkla yerimden kalktım ve yatağın üzerindeki külot sutyen ve eşarpları elimden geldiğince eski şekline uygun olarak koydum. Ama annem anlayacaktı eminim ama buna değerdi. Döllerimle ıslanmış olan eşarpları çekmecenin en alt kısmına koydum ama normalde bunlar en üstteydi duruyordu. Battı balık yan gider misali annemin solmuş siyah külotunu aldım sikime sarıp giyindim ve odadan ayrıldım. Dolaptan bir bardak su içip evden ayrıldım. Kapıyı kilitleyip aşağı kata inerken tam bizim evin kapısında annemle karşılaştım. Panik olmuştum. Annem “Bekir nasılsın oğlum? Bir yere mi gidiyorsun?” Diye sordu. “Yok, anne buradayım bir yere gittiğim falan yok.” “Hayırdır telaşlısın. Bir şey mi oldu?” “Yok, yok iyiyim. Yardım edeyim diyerek elinden torbaları aldım. Yukarı çıkarken “teyzem nasıl iyi mi?” “İyi iyi. Oğlum beni yanlış anlamada, biliyom arkadaşın ama o oğlanla karını yalnız bırakma. Burası küçük yer laf söz olmasın.” Diye yineledi. Acaba
annem gerçekten bizi düşündüğü için mi yoksa karımı kıskandığı için mi böyle söylüyordu. Bu sırada annem kapıyı açtı. Önden o ardından ben girdim. Annemin başında arminenin en son modellerinden olan beyaz üzerinde kırmızı puantiyeli saten bir eşarp vardı. Yeniydi daha önce görmemiştim çünkü annemin başında. Annemi takip ederek ardından mutfağa girdim. Annem tipik Anadolu kadınıydı. Zayıf değildi. Balıketli beyaz tenli bir kadındı. Öyle ahım şahım bir güzelliği de yoktu. Üzerindeki uzun mantoyu çıkarınca yeni olduğu belli çiçekli gömleği ve siyah parlak kumaştan eteği vardı. Anneme “Yeni mi aldın bunları anne?” Diye sordum. “He oğlum. Nasıl yakışmış mı?” “Evet, çok yakışmış güle güle giy. Valla gençleşmişsin kız.” Annem kikirdeyerek. “Sağol oğlum” dedi. Annemin içinde de eminim yeni külot ve sutyen vardı. Mehmet’in bizde olduğunu biliyordu belki görürüm diye böyle giyinmişti. “Anne istersen gel hadi bize gidelim.” Diye çağırdım. “Yok oğlum. Yatacağım birazdan yorgunum” dedi. “Tamam. Sen bilirsin” diyerek anneme son bir kez bakıp, evimize döndüm. Salona baktığım da kimse yoktu. Sanırım karım ve Mehmet yatak odasına geçmişlerdi. Kapısını açıp yatak odasından içeri girdiğimde, karım makyaj aynasının önünde oturuyordu. Mehmet çırılçıplak, sırtı dönük halde başında dikiliyordu. Ben içeri girince başını çevirerek “Ortak nerdesin sen? Sensiz başlayacaktık nerdeyse.” Dedi mehmet. “Bensiz devam edin ortak.” diyerek yanlarına gittiğimde karım kızımın siyah parlak türbanını başına bağlamaya çalışıyordu. Üzerinde karıma ufak gelen yine kızımın kırmızı külot ve sutyeni vardı. “Bugün değişiklik mi yapıyorsunuz?” “Evet canım.” Dudaklarından öptüm karımı. “Size iyi eğlenceler birtanem.” Deyip Mehmet’e baktım. “Ortak canını sıkan bir şey mi var? Tadın yok gibi.” “Sonra konuşuruz. Siz eğlenmenize bakın.” Dedim ve yatak odasından ayrılıp salona geçtim. Sikime sarılı olan annemin külotunu çıkardım ve biramdan yudumlamaya başladım. Külotu okşuyor burnuma götürüp annemin kokusunu içime çekiyordum. Salonda bir süre oturduktan sonra annemin külotunu cebime koydum ve elimde birayla yatak odasına gittim. Kapıyı açtım Mehmet ayakta dikiliyordu karımsa yatağın kenarında oturmuş Mehmet’in yarağını ağzına almıştı. İçeri girdiğimi anlayınca yüzünü bana döndü ve “Ortak yanıyor fırın gibi.” Elleriyle karımın türbanından tutmuş kalçalarını hareket ettirerek karımı ağzından sikiyordu. Ellerini parlak türbanın üzerinde gezdiriyor karımın başını okşuyordu. “Ohhhh birtanem aşkım çok güzelsin. Yala ortağının arkadaşının yarağını yala, bebeğim yalaa.” Mehmet sonra karımı yatağın üzerine yatırdı. Kızımın külotu annesine küçük geliyordu. Kalçalarını kapatamıyordu. Mehmet külotun üzerinden karımın amını yalıyordu. Bende bu arada soyundum yatağın üstüne çıktım. Dizlerimin üzerine çöktüm, karım ne yapacağını biliyordu, yarağımı aldı ağzına. Mehmet amını yalarken, karım da benim yarağımı almıştı ağzına. Karımdan, “Aoğmm, ığmm, ağhh...” sesleri gelirken, Mehmet karımın göt yanaklarına tokatlar atmaya başladı. Tombul göt yanakları deli gibi titrerken odanın içini 'Şlap, şlap, şlap!' sesleri doldurmuştu. Karım sanki daha önce hiç öyle yalamamıştı yarağımı, inanılmaz zevk alıyordum. Karım arada sırada yarağımı yalamayı bırakıp adeta çığlıklar atıyordu. Yarağım nerdeyse patlayacaktı, ben elimle sıvazlarken, Mehmet de doğruldu yavaşça, ağzının kenarlarında karımın amının zevk sıvıları vardı. Elinin tersiyle sildi onları, daha sonra da karımın kalçalarından tuttu sıkıca. Sonra bacaklarını omzuna aldı. Üzerinde hala kızımın külotu ve sutyeni vardı, başında da siyah türbanı. Mehmet yarağını sıvazladı bir süre. Onunkinden de benimki gibi zevk sıvıları geliyordu. Ardından külotu yana çekti ve yavaş yavaş karımın amına sokmaya başladı. Karım, “Aığhh, ığmm, ayy...” sesleri eşliğinde yeniden inlemeye başlamışken, Mehmet derinden gelen, “Oğhh, ığmm, oğhh...” sesleri çıkartıyordu. Karım bir Mehmet’e sonra da bana bakıyordu. Yüzü terden sırılsıklam olmuştu, kıpkırmızıydı. “Ayy, ığmm, çok güzel, Bekir, ağhh...” derken, Mehmet yarağını dibine kadar sokmuştu karımın amına. Bir süre
bekledi karımın amında. Sonra da “Karının amı fırın gibi ortak, fırın gibi!” dedi sırıtarak. Yeniden karımın amında gidip gelmeye başladı. Önce yavaş, sonra da hızlı hızlı sikmeye başladı karımı. Karımın tombul göt yanakları Mehmet’in kasıklarının çarpmasıyla deli gibi titrerken, şiddetli 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri geliyordu. Karım ha bire, “Ağhh, ayy, oğhh, çok güzel, sik beni, oğhh, sik, mehmedim, sik, oğhh...” diyordu. Karım kendisi sikilirken benim izlememden çok zevk alıyordu besbelli ki. Mehmet sürekli, “Oğhh, çok güzel, Hanife’m, çok güzel, ağhh, evet, oğhh...” derken aynı hızlı temposuyla karımın amında gidip gelmeye devam ediyor, karım da aynı şekilde deli gibi çığlıklar atıyor, başını sağa sola sallıyordu. Mehmet karımın göt yanaklarına gene tokatlar atmaya devam ediyordu. Karımla göz göze geldik. Gözlerinden ufak ufak yaşlar süzülüyordu. Derken Mehmet’in sert yarak darbeleriyle altında iki büklüm olmuştu. Mehmet ara sıra hızlanıyor, sonra gene aynı temposunu koruyordu. Yatak odası inleme ve sikiş seslerimizle çınlarken, Mehmet ve karımın inlemeleri artmaya başladı. Bu durum daha fazla devam etmedi ve Mehmet ağzı beş karış açık şekilde, “Ağhh, ağhh, Hanifem ahhh, oğhh...” sesleri eşliğinde karımın amına boşalmaya başladı. Bir süre daha amına şiddetle sokup çıkartmaya devam ettikten sonra çıkardı yarağını. Kar��m da sanırım boşalmıştı. İnce tiz sesler çıkartıyordu sadece. İyice terlemiş ve kıpkırmızı olmuştu yüzü. Mehmet yarağını sıvazlıyordu, yarağından halen döller akıyordu. Yarağının kafası iyice şişmiş ve kızarmıştı. Karım yavaşça doğrulduğunda Mehmet yatağa uzanmıştı karım ikimiz arasında oturuyor, bana bakmamaya çalışıyordu. Mehmet üzerinde kızımızın çamaşırları ve türbanı varken belki de kızımı hayal ederken karımı sikmişti. Karımın dudaklarına bir öpücük kondurdum. Karımın sikilmesini izlemek beni iyice coşturmuş ve yarağımı patlatayacak hale getirmişti. Şimdi sıra bendeydi. Karıma “Aşkım… Seni seviyorum… hadi.” Diyerek kaldırım. Dört ayaküstüne domalmasını söyledim. Karım yatağın üzerinde dört ayak üzerinde durdu. Arkasına geçtim. Az önce Mehmet’in boşaldığı amına baktım. Giymiş olduğu kızımın kırmızı külotu oldukça ıslanmıştı Mehmet’in dölleriyle. Mehmet’te karımın önünde yatakta oturmuş yarağını sıvazlıyordu. Artık dayanamıyordum. Doğruldum ve yarağımı sıvazladım bir süre. Zevk sıvılarım iyice ıslattı elimi. Karımın kalçalarından tutarak karımın kaçlarını kapatmayan kızımın küçük külotunu yana çektim ve yarağımı sokmaya başladım amına. İlk anda karımdan, “Uğhh, ağhh...” diye küçük çığlıklar gelirken ben dibine kadar sokmuştum yarağımı. Bir süre bekledim amında. Karımın amında hızlanmaya başladım. Her seferinde daha büyük bir güçle amına pompalıyordum. Karım, “Uğhh, ağhh, ayy, çok güzel, sik, sik, oğhh, sik, bekirim, ığmm...” derken, ben de daha fazla sokup çıkartıyordum amına. Göt yanakları löpür löpür sallanırken, aldığım inanılmaz zevkle inliyordum. Altımızdaki yatak yaylanırken Mehmet’te yarağını sıvazlamaya yeniden sertleştirmeye çalışıyordu. Kasıklarım karımın göt yanaklarında şiddetle çarptığında ortaya çıkan sesler odanın içini kaplıyordu. Karım ara sıra götünü sağa sola oynatıyordu, götüne şaplaklar atmaya başladım küçük küçük. Bembeyaz göt yanakları kızarmıştı. Deli gibi sallanıyordu göt yanakları. Müthiş bir zevk alıyordum. Hiç acelem yokmuş gibi aynı tempoyla sikiyordum. Ama bazen dayanamıyor hayvan gibi yükleniyordum amına. Karım , “Ağhh, evet, ağhh, çok güzel, çok güzel, sik, sik, oğhh, kökle, kökle, oğhh...” derken ben daha da zevke geliyordum. Karımın amı alev alevdi. Birkaç kez yarağımı tamamen çıkardım, sonra yeniden soktum. Yarağımı dibine kadar sokuyor, sonra tamamen çıkartıyordum. Karım artık çıldıracak gibi olmuştu. Karım yeniden ağzımdan, ince tiz sesler çıkartmaya başladı. “Ayy, ığmm, oğhh, oğhh...” diyerek derinden gelen sesler eşliğinde boşaldığında, ben de boşalmak üzereydim. Ve sonunda ağzımdan ah anam anacığım ohhh diyerek sarsıla sarsıla amına akıttım döllerimi. Sikimi sonuna kadar soktuğumda kasığım karımın kalçalarıyla birleşmişti. İnleyerek az önce Mehmet’in döllerini
akıttığı amına zevkle bende döllerimi karımın amına boşaltıyordum. Amından çıktığımda, döllerim ve Mehmet’in dölleri karımın amından kasıklarına akıyordu. Yarağımı sıvazladım bir süre, kalan döllerimi amının üzerine, göt deliğinin ağzına akıttım. Ardından yataktan kalktım. Karımsa doğrulmuş ve Mehmet’le öpüşüyordu. O da ter içindeydi, iyice kızarmıştı. Karımın üzerinden kalktım. Konuşmadan yerdeki elbiselerimi alarak salona geçtim.
156 notes
·
View notes
Text
11. Bölüm – Mehmet Annemi de Sikti
Yataktan doğruldum. Karım yanımda uyuyordu. Saate bakınca sabah olmak üzereydi. Sonra da telefonumu aldım. Mesaj vardı, okuyunca Mehmet’ten olduğunu gördüm. “Ortak bak bakalım videodaki kadını tanıyabilecek misin?” yazıyordu. Yataktan kalkıp salona gittim. Merak ediyordum Mehmet’in yolladığı videoyu. Sesi fazla yükseltmeden ekrana dokundum ve filmi oynatmaya başladım. Mehmet elindeki telefonu tutmuş, kendi yüzünü çekerken, telefon daha sonra sabit hale gelip, bir yatağı çekmeye başladı. Yatak tanıdık gelmişti. Dikkatli bakınca… burası annem ve babamın yatak odası ve bu yatakta onların yatağıydı. Mehmet dediğini yapmış annemi kendi yatağında sikmeye ikna etmişti. Telefon bir süre boş yatağı çekti. Sonrasında annem çırılçıplak bir halde yatağın üzerine uzandı. Onun ardından da Mehmet anadan doğma bir halde yatağa geçip, annemin yanına uzandı ve birbirlerine sarıldılar. Peşinden de Mehmet annemin çıplak vücudunu öpmeye, memelerini emmeye başladı. Bir taraftan elleri vücudunda gezinirken diğer taraftan sakallı suratı ile her yerini öpüyordu. Annemin buna karşılığı onun saçlarını okşamak oluyordu. Telefonun kamerası olan biteni çekiyordu tamamen. Annem altta, Mehmet üstteydi. Annemin meme uçlarını adeta köpek gibi ısırıyor, çekiyordu. Annemse elleriyle onun saçlarını, sırtını okşamaya devam ediyor, zaman zaman (ohhh...) deyip duruyordu. Kayıt ilerlerken bu kez Mehmet sırtüstü uzandı yatağa ve annem onun boynunu ve siyah kıllarla kaplı göğsünü öpmeye başladı. Bir taraftan da sağ elini yarağına atmıştı Mehmet’in. Mehmet’in yarağı roket gibi havaya dikilmişti. Mehmet’se annemin götünün yanaklarını avuçlamış, okşuyordu. Annem bir süre devam etti bu şekilde, daha sonra da Mehmet’in yarağını aldı ağzına. Yatağın üzerinde dörtayak üstüne domalmış haldeydi bu pozisyonda ve götü de telefona dönüktü. Tertemiz kılsız göt deliğini ve amının yarığını çekiyordu telefon. Mehmet’in yarağı görünmüyordu şimdi, ama annemin götünde gezinmeye devam ediyordu sağ eli. Annemin başı devamlı aşağı yukarı oynuyordu. Kulağıma zaman zaman üzerlerinde seviştikleri yatağın çıkardığı gıcırtılar, yaylanmalar geliyordu, bazense Mehmet’in annemin götüne attığı ufak şaplakların sesleri. Derken annemin saksosu sona erdi. Annem doğruldu yavaşça ve sağ ayağını adeta ata binen bir jokey gibi Mehmet’in sol yanına attı. Ve bu şekilde Mehmet’in üzerine çıkmış oldu. Eliyle Mehmet’in yarağını kavramıştı, bu açıdan görünmüyordu, ama Mehmet’in yarağının amına girdiğini fark ettim. Ata biner pozisyonda Mehmet’in yarağını almıştı amına ve az sonra da üzerinde yaylanmaya başladı. El ele tutuşmuş vaziyetteydiler. Annem ileri geri yaylanmaya devam ediyordu Mehmet’in yarağı amında olduğu halde. Zaman zaman Mehmet ellerini, annemin sikişmenin etkisiyle sallanan memelerine atıyor, onları avuçlayıp yoğuruyordu. Annemin hareketleri, yaylanmaları gittikçe hızlanmaya başlarken (Oğhhh, ığhhh, ığmmmm, ağhhh...) sesleri çıkmaya başladı dudaklarından. Yatağın yaylanmaları ve gıcırtıları da artıyordu aynı şekilde. Memelerinin sallanışları da çoğalmıştı. Aynı şekilde saçları da oluşan rüzgarla sallanıp duruyordu. Annemle Mehmet’in sikişmesi izlemek heyecanlanmama ve sikimin kalkmasına sebep olmuştu. Kendimi tutamadım ve elimi sertleşmekte olan sikime götürüp okşamaya başladım diğer yandan da izlemeye devam ediyordum. Mehmet annemi kendine doğru çekti bu sırada, annemin götü biraz havaya kalktı bu anda. Mehmet bacaklarını dizlerinden kırarak kendine çekti önce, ardından ellerini annemin göt yanaklarına attı ve alttan pompalamaya başladı. Annem az öncekine göre daha şiddetli ve yoğun iniltiler çıkartırken hem yataktan gelen sesler hem de Mehmet’in annemin kasıklarına, göt yanaklarına çarpan kasıklarından, taşaklarından yayılan şiddetli 'Şlop, şlop, şlop' sesleri duyuluyordu. Telefonun sesini biraz daha kısmak zorunda kaldım o nedenle. Mehmet deli gibi pompalayarak sikiyordu annemi. Annem çok memnundu bu anlarda. Annemin memeleri havada dairesel hareketlerle oynayıp dururken, Mehmet bazen yavaşlıyor, bazen kaldığı yerden devam edip
hızlı hızlı pompalıyordu. Annemin göt yanakları bu anlarda şiddetle oynuyor, sallanıyor, löpürdüyordu. Her ikisinden yayılan iniltiler yatağın gıcırtılarına, 'Şlop, şlop, şlop!' seslerine karışıyordu. Büyük zevk alıyorlardı. Derken Mehmet’in pompalamaları daha da çoğaldı, hızlandı. Bu anlarda yarağı annemin amına piston gibi girip çıkıyordu. Annem (Ağhhh, ağhhh, ığhhh, aşkımmm, aşkımmm, ağhhh, ayyy...) sesleri eşliğinde inliyordu çıldırmış gibi. Elleri Mehmet’in siyah kıllarla dolu göğsü üzerinde geziniyordu. Mehmet yavaş yavaş temposunu azaltırken annemin iniltileri sanki bir kedinin miyavlamasına dönüşmüştü. Yaşadığı müthiş sikişmenin zevkiyle aşka gelmişti annem. Mehmet ellerini annemin sırtına attı ve kendine daha da çekti. Annemin boynunu, yanaklarını öpüp durdu epey zaman. Bu arada alttan da ufak ufak pompalıyordu. Annem sanki dalgalı bir denizde bir sandalın üzerindeydi ve dalgaların etkisiyle sallanıp duruyordu. Az sonra Mehmet yarağı annemin amında olduğu halde, annemi kucaklayarak tuttu ve yan dönerek altına aldı. Hemen ardından da klasik pozisyonda sikmeye başladı. Annem bacaklarını dizlerinden kırarak kendine çekmişti bu pozisyonda. Mehmet ayakuçlarından destek alarak sikiyordu. Annemin elleri onun sırtında, zaman zamansa götünün yanaklarında geziniyordu. Bir süre devam etti bu sikiş faslı, ancak daha sonra Mehmet doğruldu yavaşça ve bu kez de annemin bacaklarını tutarak havaya kaldırdı. Annemin bacaklarını omzuna atarken ağır ağır sikmeye başladı. Annem elleri iki yana açık, yatağın kenarlarından tutunuyordu. Memeleri ileri geri sallanıp duruyordu. Mehmet’in elleri annemin bacaklarında geziniyordu bu sırada. Mehmet’in yarağı kıllarla kaplıyken, annemin amı taze bir gelininki gibi kılsız, temizdi. Mehmet zaman zaman hızlanıyor, zaman zamansa eski ağır temposuna geri dönüp bu şekilde sikiyordu annemi. Yataktan ağır ama sürekli bir gıcırdama geliyordu. Ağır ağır devam eden bu sikiş faslı, Mehmet’in annemin ayak bileklerini sıkıca kavrayıp bacaklarını iki yana ayırmasıyla son buldu az sonra. Mehmet hızlı ve sert hareketlerle sikmeye başlamıştı annemi. Annem bu durumdan gayet memnun (Oğhhh, sikk, sikk, oğhhh, sikk...) deyip duruyordu. Başını yukarı doğru kaldırmıştı, memeleri ile beraber başı da sikişmenin etkisiyle sallanıp duruyordu bu nedenle. Mehmet’in yarak darbeleri gittikçe hızlanıp çoğalmaya başlarken, annem de ellerini dizlerinin arkasına atmıştı az sonra. Mehmet annemin ayak bileklerini tutmayı bırakıp, bu kez de memelerini kavradı, onları deli gibi sıkıp yoğururken, adeta annemin amını patlatmak istercesine yoğun ve şiddetli bir şekilde sikmeye başladı. Annemin aldığı zevk katlanarak çoğalıyor, (Uğhhhh, ayyyy, sik, sik, ağgh, mehmettt, mehmeettt, ağhhh...) diye diye inliyordu. Yarağımdan akan zevk sıvıları ile elim ıslanmıştı. Annemle Mehmet’in sikişmesi neden olmuştu buna. Bu yoğun sikişme az sonra Mehmet’in iniltiler, homurdanmalar eşliğinde bir anda yarağını annemin amından çıkarıp, döllerini büyük bir tazyikle karnına, göğsüne, memelerine attırmasıyla sona erdi. Yarağından akan döllerini annemin amına, kasıklarına akıttı, sürttü, temizledi. Bu sırada inlemeye devam ediyordu. Annemse başını yatağa koymuş, olan biteni izliyordu. Biraz sonra annem yataktan kalkarken, Mehmet de telefona doğru uzandı. Telefon elindeyken de kayıt sona erdi. Annemle yaşadığı sikişmeyi gizlice çekmişti Mehmet bana dediği gibi... gördüklerim karşısında iyiden iyiye azmış boşalmanın eşiğine gelmiştim. Daha fazla kendimi tutamadım ve büyük bir zevkle boşalmaya başladım. Daha önce çektiğim otuzbirlerden daha fazla zevk almıştım. Kendime geldiğimde şortum döllerimle kirlenmiş olduğunu fark ettim. Üçlü koltukta bir süre kaldım. Aklım karışık şaşkın halde gördüklerimi düşünüyordum. Her ne kadar mehmet söylemiş olsa da annemin böyle bir şey yapacağı babamı aldatıp en yakın arkadaşıma kendisini siktireceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Babama sadık, dindar bir kadın olarak bildiğim kadın… Annem… Hem de bu kadar çabuk olması beni daha da şaşırtmıştı hem de buluştuğu ilk
akşamda… belki hala yukarıda beraberdi Mehmet’le. Hala aynı yatakta yatıyorlardı. Belki de sikişmelerine devam ediyorlardı. Dükkâna vardığımda karım hala mışıl mışıl uyuyordu. Mehmet’in aracını evin etrafında görmemiştim. Belki de erkan saatte gitmişti, kimseye görünmemek için. Mehmet’in yolladığı videoya defalarca baktım. İnanamıyordum anneme. Özellikle Mehmet’in altına yatıp, nasıl bu kadar çabuk kendini siktirmeye ikna olduğunu bilmek istiyordum. Tabi bunu öğrenmenin tek yolu Mehmet’le konuşmaktı. Saatler 15.00 olsa da Mehmet’ten hala ses çıkmamıştı. Dayanamayarak aradım. Cevap vermedi. Sadece “Seni arayacağım ortak.” Diye bir mesaj yolladı Mehmet. akşam olmuş hava kararmaya başlamıştı. Dükkânı kapatmaya yakın Mehmet’in siyah arabasından indiğini gördüm. Kapıda karşılayarak, “Hoş geldin ortak… nerdesin?” “Ortak annenle beraberdik. Eve bıraktım. Yanına geldim. Sen ne yaptın?” “Bildiğin gibi… hiçbir şey. Haberler sende” “videoyu izledin mi?” “Evet izledim.” “Bu kadar kolay, bu kadar çabuk olacağını tahmin edemedim. Eee… ne diyorsun?” “Ne diyeceğimi bilmiyorum ortak. Anneme bak. Bu kadar mı çok azmış?” “Hem de nasıl… babanda iş bitmiş. Ayda bir belki… o da olursa üç dakika. Soyunma dahil. Annen aynen böyle söyledi. Annen harika ortak. Acayip sikişiyor. Annen olmasa sende siksen çok zevk alırdın ortak.” Söyleyecek biz sözüm yoktu. O gün, yeni hayatımızda yeni sayfa daha açılmıştı henüz farkında olmadığımız. Annemin Mehmet’le seks yapması beni çok etkilemişti. Fırsat buldukça Mehmet’in annemi siktiği videoyu izleyip duruyordum.
139 notes
·
View notes
Text
9. BÖLÜM – MEHMET KARIMLA BEN BALDIZIMLA
Bilgisayardaki filmi izlemiş, karım ve baldızımın bir kez daha otuzbir çekerek Rabia’nın mavi eşarbına döllerimi boşaltmıştım. Eve gitmek için dükkânı kapattım. Rabia’nın döllerimle kirlenmiş mavi eşarbı hala pantolonumun içindeydi. Burada öylece bırakmazdım. Eve götürüp yıkadıktan sonra yerine koymayı düşünüyordum. Karımın numarasını cevirdim. Eve gelirken bir şey istiyor mu diye soracaktım. Uzun süre çalan telefona cevap vermemesi garibime gitmişti. Tam kapatacaktım ki telefonun ucunda karımın sesini duydum. “Efendim kocacım?” “Neredesin? Neden geç açtın telefonu?” diye sorunca, “Ortak seni bekliyoruz nerdesin? Diyen Mehmet’in sesini duydum. Şaşkınlıkla beraber cevap verdim. “Ortak gelmişsin sen eve.” “Öyle oldu. Hadi seni bekliyoruz. Geç kalma…”dedi. Karıma, “Hanife, bir şey istiyor musun karıcım?” diye sordum. “Yok canım. Bir şey istemiyoruz. Sen gel.” Dedi. Mehmet’in böyle sorgusuz sualsiz eve gelmesi ilk defa oluyordu. Biraz canımı sıkmıştı açıkçası. Çevremiz malum, insanların laf söz etmesinden çekiniyordum. Bunu eve varınca Mehmet’le konuşmalıydım. Eve varmış apartmandan içeri girip oturduğumuz kata çıkıyordum ki anneme denk geldim. Birden karşımda görmek ürkütmüştü. “Ana iyi akşamlar” dedim. “İyi akşamlar.” Diye cevap verirken yüzü asıktı. Bir sorun olduğu belliydi. “Ne oldu anne?” “Evdesin diye sandıydım sen daha geliyorsun.” “İşim ancak bitti. Kapattım dükkânı geldim işte.” “Sen gelsene benle” diye koluma girdi ve üst kata oturdukları daireye doğru sürükledi. “Hayırdır anne. Ne yapıyorsun?” dedim. Babamlar üst katımızda oturuyorlardı. Cevap vermedi, hala beni çekiştiriyordu. Konunun mehmet olduğu anlaşılmıştı. Sanırım şu anda bizde olduğundan haberi vardı. Anahtarıyla kapıyı açıp beni içeri çekti. “Ana ne oldu? Neden konuşmuyorsun?” mutfağa geçince. “Otur bakalım Bekir Efendi. Ben değil sen konuşacaksın.” “Ne konuşacağım anne?” “Bekir… benle oyun oynama…” “Anne vallahi ne dediğini anlamış değilim?” “Geçen gün bir şey dediydim sana…” “Ne demiştin anne?” “Hani senin bu ortağın…” “Ne olmuş ortağıma?” “Ama sen evde yoksun ama sizin evde.” “Biliyorum anne. Ben çağırdım. Dükkâna gelecekti, bende kapatıyordum eve geç dedi.” “Oğlum, elin adamı yarım saatten fazla oldu geleli. Karınla yalnız evde. Millet ne der görse…? “Anne ne dediğini kulağın duyuyor mu senin? Benim karım senin gelinin Hanife o.… günahını alıyorsun.” “Bir şey demiyorum oğlum ama millet duysa neler derler. Düşünüyor musun hiç?” “Saçma sapan konuşuyorsun anne. Babam nerde?” diye sorup konuyu değiştirmeye çalıştım. “Bilmiyo musun emirlere, pazara gitti ya.” “He ya. Aklımdan çıkmış.” “Sen babanı bırak da bak yarım saat oldu adam geleli. Evine git.” “Anne ne dicem sana, akşam sende yemeğe gelsene. Mehmet’i yakından gör şüphen gider.” Dedim. “Bakarız, hele şu üzerimi bi değiştireyim.” Cin gibi kadındı annem. Karımla Mehmet’ten şüpheleniyordu ve haklıydı da ama bilmediği benimde bu işin içinde olduğumdu. Biraz korkmuştum ama yine de umursamadım. Sonra annemlerin evinden çıkıp alt kattaki bizim eve gitmek için merdivenlerden aşağı indim. Anahtarımla kapıyı açtım ve içeri girdim. “Ben geldim. Diye seslenince karım mutfaktan çıktı. Bana yaklaştı ve dudaklarımı öptü ve, “Hoş geldin kocacım. Bende yemek hazırlıyordum. ” Dedi. Mutfağa girince Mehmet’i gördüm. Sandalyede oturmuştu. Beni görünce ayağa kalkmadan “Hoş geldin ortak.” “Hoş bulduk nasılsın? Ne yaptın?” “Bildiğin gibi. Ne yaptın Sümeyye’nin kocasıyla konuştun mu?” “Aradı tamam dedi.” “İyi, hemen başlatalım da işe de kadın biraz etsin.” “Bir konu daha var. Konuşmamamız gereken.” “Nedir?” “Ortak annem…” “Ne olmuş annene?” “Bir şeylerden şüpheleniyor. Yanından geliyorum. Yalmış anlama da ben yokken eve gelmen sıkıntı oluyor. Çağırdım bu akşam gel dedim. Öğrenirse bizim için sorun olur.” “Merak etme sen hallederiz. O iş bende” dedi. “Nasıl halledeceksin.” “Kadınları ikna etme konusunda özel bir yeteneğim olduğunu biliyorsun. Bana bırak.” Deyip ayaktaki karımın kalçalarını eteğinin üzerinden okşayarak “Değil mi Hanife?” diye sordu. Mehmet’e dönen karım, “Evet öyle.” Dedi. Karım hazırladığı yemekleri masaya
götürürken benle Mehmet’te salonda oturuyorduk. Kapı zilinin çalmasıyla birlikte karım “Hayırdır kim acaba?” diye sorunca “Annemdir. Yemeğe çağırmıştım.” “İyi yapmışsın ortak” dedi Mehmet. Ama karımın yüzünden memnun olmadığı belli oluyordu. Karım kapıyı açtıktan sonra annemle beraber salona girdiler. Annemi öyle görünce şaşırdım çünkü sadece düğün gibi özel günlerde giydiği uzun, koyu mavi bir elbise giymiş, vücudunu saran kapalı elbisenin altından memelerinin şişkinliği belli oluyordu hemen. Başını da sıkıca bağlamıştı aynı renk bir türbanla. Hatta az olsa makyaj bile yapmıştı. Annemin odaya girmesiyle ayağa kalktık Mehmet’le beraber. Annemin böyle giyinmesi garibime gitmişti. Karımla birbirimize bakıyorduk şaşkınlıkla. “Anne hoş geldin.” Diyebildim. “Hoş bulduk oğlum.” diyerek tekli koltuğa oturdu. Annem 50 yaşında, mavi gözlü, 1,60 boylarında, beyaz tenli, balık etli bir kadındı. Çok güzeldi değildi ama cilveliydi. Memeleri vücuduna kıyasla büyük ve dolgundu. Giydiği elbiselerin, eteklerin altından büyük kalçaları her zaman dikkat çekerdi. Otoriterdi, babamdan çok annemin sözü geçerdi evde. Parayı da severdi açıkçası. Yıllardır yokluklar içinde aileyi ayakta tutmaya çalışmıştı. Şimdi burada olma sebebi açıkça neler olduğunu anlamaktı. Yemekler yendi. Annem sürekli olarak Mehmet’i süzüyordu. Bugün oldukça değişik davranıyordu. Annemdeki bu değişikliği tek fark eden elbette ben değildim. Karım da farkına varmış beni mutfağa çağırıp annemin neden böyle farklı olduğunu sormuştu. Birazda kıskançlık vardı sanırım. Çünkü Mehmet’te annemden gözlerini çekmeden bakıyordu. Ara sıra yaptığı espriler, tatlı sözleri annemi güldürüyordu. Kendi kendime lan yoksa mehmet anneme demi göz dikti diye düşündüm. Sonra bunu düşündüğüm için kendimden utandım. Muhabbet koyulaşıyordu. Vaktin geç olmasına rağmen Annemin gitmek gibi bir niyeti yoktu. Karımın da memnuniyetsizliği yüzünden okunuyordu. Mehmet’le geçireceği gecenin hesabını yapıyordu. Bir ara Mehmet’le balkonda sigara içiyorduk. Konu anneme gelince, mehmet, “Ortak sana bir şey desem eğer kızmazsan.” “Söyle ortak, kızacak ne olabilir ki?” “Ortak annenle baban sorun yok değil mi aralarında?” “Yok neden sordun ki?” “Öyle değil. Anla işte babanla annenin seks hayatı sıkıntıda galiba.” “Nerden çıkardın bunu?” “Ortak belki sen görmeyebilirsin ama annen yanıyor. Galiba babanla bir şey yapmıyorlar.” Duyduğum cümle biraz bozulmama sebep olmuştu ama yine de bozuntuya vermemeye çalışarak, "bilmem ortak. Nihayetinde yatak odaları ayrı, ne yaparlar bilemem…” “Kızma ortak. Ben gördüğümü söyledim. Senden bir şey istesem yapar mısın?” “Yok kızmadım ama konu anne baba olunca…garip oluyor insan…söyle bakalım neymiş istediğin?” “Ortak beni annenlerin yatak odasına sokma ihtimalin var mı?” bir daha şaşırarak “Ne!!!” diye sordum. “Ya işte beni o yatak odasına soksan. Bir saat yete bana. Biliyorsun benim nelere hasta olduğumu. Su annenin hazinelerine bir baksam.” Derken tıpkı karımın iç çamaşırlarıyla haşır neşir olup onlarla otuzbir çektiğini hatırladım. Şimdi annemin iç çamaşırlarıyla da aynı şeyi yapmak istiyordu. Sesimi çıkarmadım. Düşünüyordum, ne yapmalıyım diye. İstediğini yapabilirdim, çünkü annemlerin evinin yedek anahtarı bende vardı. Her ne kadar karıma ortak olsak da konu annemdi. Babamın karısı beni doğuran kişi. Onların özel hayatına dahil olacaktım Mehmet’in dediğini yaparsam. “Bilmiyorum ortak, annem çok titizdir. Kesinlikle anlar.” “Boş ver anlasın…” “Babamla başımız belaya sokar. Olaylar kötü yerlere gider.” “Bak annen zaten bizden şüpheleniyor. Öğrenirse sorun çıkacak zaten ama biz anneni bir şeylere mecbur bırakırsak, annen hiç kimseye bir şey diyemez. Ben planı yaptım sen merak etme. Bana bırak.” “Yani ananı da sikicem diyorsun…” “Aynen öyle ananı da sikicem hem de çok güzel sikicem. Şimdi sen söyle bakalım baldızını sikmeye hazır mısın?” “Sabırsızlıkla,” dedim. Gülerek sigaralarımızdan derin derin çekerken karım balkona yanımıza geldi. “Neye gülüyorsunuz? dedi. “Yok bir şey karıcım.” Dedim. “Offf. Ne zaman gidecek bu anan artık? Sıkıldım.” Diye fısıldadı karım. O akşam annem
gittikten sonra Mehmet’le beraber karımı sabaha kadar siktik. Mehmet’in annemi de sikme düşüncesi beni rahatsız etse de çokta önemsemedim, nihayetinde annem de isterse, ki Mehmet’in söylediklerinden sonra dikkatle baktığımda annemde istiyordu benim meselem değildi. Sonraki günlerde Mehmet dediğini yaptı ve Sümeyye’nin kocasının işe başlamasını sağladı. Baldızım biraz rahat nefes almıştı. Her ne kadar kaynanasıyla aynı apartmanda oturuyor olsa da bize gidip gelmelerine pek ses etmiyordu kaynanası. Tabi bunda işe girmesine sebep olmamızın da etki büyüktü. Mehmet sonraki günlerde, baldızımla gün içerisinde birkaç beraber olmuş, dördümüzün beraber olması için gereken ortamı hazırlıyordu. Mehmet planı yapmıştı. Baldız akşam bizde kalacaktı. Habersiz olarak Mehmet bize gelecek ve sırrımız ortaya çıkacak, Mehmet’te onu ikna edecekti. Baldızım bize gelmişti. Yemeğimizi yemiş çaylarımızı içiyor, iki kız kardeşte oturup kendi aralarında konuşurlarken kapı çalındı. Karım kapıyı açıp salona Mehmet’le beraber girdiler. Mehmet’i gören baldız öne eğmişti. Mehmet elleri dolu Hanife ve Sümeyye için ufak hediyeler almıştı. Mehmet oldukça samimi bir şekilde karımı yanaklarından öptü. Baldızım Sümeyye aramızdakileri bilmediği için tedirgin halde salonda oturuyordu. Rahatsız olduğu her halinden belliydi. Bunu hisseden karım ablasını mutfağa çağırdı. Çok zaman geçmedi ki önce baldızım ardından karım geldi. Ellerindeki içecekleri masaya bıraktılar. Sanırım karım ablasıyla konuşmuş ve bu gece toplanma amacımızı ona söylemişti. Karım doğruca Mehmet’in yanına oturunca ayakta kalan baldızımsa önce Mehmet ve Hanife’ye baktı ve yanıma oturdu. İçkilerimizi içiyor gündelik konulardan konuşuyorduk. Her ne kadar her şeyi öğrenen baldızım yine de çekingen davranıyordu. Zaman geçmeye devam edip alkol etkisini göstermeye başlamıştı. Ortam samimi olmaya başlamıştı. Mehmet artık karımı ellemeye başlamıştı. Baldızım kardeşi kadar rahat olmasa da ilk başlarda ki çekingenliği gitmeye başlamıştı. Bundan fırsatla baldızıma dokunmaya ellemeye başlamıştım. Tepki vermediğini görünce daha da cüretkâr olmaya başlamıştım. Açıkçası heyecanlıydım ve bir an önce baldızımı sikmek istiyorum. Elimi beline atınca baldız bana baktı “Çok güzelsin baldız.” “Sağol Bekir abi.” “Ne güzel oldu değil mi, bu akşam hep beraber?” “İyi oldu…” sonra da karşı koltukta dudakları birleşip öpüşmeye başlayan karım ve Mehmet’e baktı. Beline attığım elimle baldızı bana doğru çektim. Kendine gelen baldızla yüz yüze geldik. Yüzünde garip bir ifade vardı. Ne düşündüğünü bilmiyordum ama umurumda da değildi bir an önce altıma alıp sikmek istiyordum. Bir anda dudaklarına yumuldum. Bunu beklemeyen baldızım, “Enişte yapma” diye kendini geri çekti ama sıkıca tuttuğum için kaçamadı. Karımla öpüşen Mehmet’i göstererek “Hadi gidelim onları rahatsız etmeyelim. Baldız çok mutlu olucaz. Sus ve anı yaşa” deyip dudaklarına bir daha yumuldum. Bu kez baldızdan ses çıkmadı itiraz gelmedi ve kollarını boynuma dolayıp karşılık vermeye başladı. Baldızımı elimden tutarak yatak odasına götürdüm. Belinden sıkıca tutup dudaklarından öpmeye başladım. Dudaklarını emiyor, ısırıyordum. Dilini dudaklarımın arasına aldım ve emmeye başladım, içime çekiyordum dilimi. Bu kez ben dilimi ağzının içine soktum. Deli gibi öpüşürdük. Elimi götüne atıp avuçladım. Eteğinin altındaki yumuşacık götü yarağımı sertleştirdi. Sanki içinde başka bir şey yok gibiydi. Baldızımın hafif hafif inlediğini duyuyordum. Boynunu, çenesini, yanaklarını öpücüklere boğuyordum. Mor renkli diz altına gelen dar bir etek giymişti. Üstünde dar gelen bir kazak vardı. Kazak vücudunu sarmış, memelerini iyice ortaya çıkarmıştı. Bir süre ona baktım, çok güzeldi. Beline sarıldım yeniden, elimi götüne attım. Yumuşacık götünü şimdi daha çok hissediyordum. Baldızım gözlerini kapatmış, hafiften inliyordu yine. Yatağa uzandırdım, baldızım artık tepki vermiyordu. Elimi eteğin içinden sokup kalçalarını avuçladım. Parlak naylon külotlu çorap giymişti. Elimi bir süre kalçalarında gezdirdim. Yarağım kazık gibi olmuştu. Elimi daha yukarılara uzattım, külotlu çorabını
lastiklerinden tutup sıyırdığımda külotu da beraber sıyrıldı. Elimi pürüzsüz amında, kasıklarında dolaştırdığımda, baldızım altımda zevkten inliyordu. Elimi bir süre amında gezdirmeye devam ettim, amı sulanmıştı. Yavaş yavaş üzerindekileri çıkardım ve onu soydum. Bembeyaz vücudu, pembe diri meme uçları, kılsız amıyla önümde duruyordu şimdi. Türbanını da çıkartınca uzun kumral saçları beline kadar uzanıyordu. Ben de soyundum, çıplak kaldım. Baldızım yarağımı görünce elini ağzına götürdü, kızardı. Yanına uzandım ve memelerini emmeye, öpmeye başladım. Sağ elim sürekli amındaydı. Amını ovalıyor, am dudaklarını parmaklarımın arasında sıkıyor, okşuyordum. Boynunu emdim bir süre, baldızım ellerini sırtımda, saçlarımda gezdiriyordu. İnliyordu hafif hafif. Uzun zamandır sikme hayalleri kurduğumu baldızım şimdi kollarımdaydı. Baldızımın bu kadar kolay şekilde evet diyeceğini ummuyordum. Sanırım olayı artık akışına bırakmış dediğim gibi anı yaşamaya çalışıyordu. Dilimi, dudaklarımı vücudunda gezdirdim bir süre. Ardından amını emmeye, yalamaya başladım. Baldızım derin bir, “Iğhh!” çekti, kendini kasıyordu. “Rahatla, sakin ol, korkma!” diyerek onu sakinleştirmeye çalıştım. Ardından tekrar amını emmeye başladım. Am dudakları pembeydi, Amını emdikçe daha çok sulanmaya başlamıştı. İnlemeleri de sıklaşmış, bacaklarını kendine çekip iyice havaya dikmişti. Bir süre daha yalamaya devam ettim amını. Dudaklarından uzun uzun öptüm onu. “İçine girmek istiyorum!” dediğimde bana sıkıca sarıldı. O da istiyordu bunu. Yarağım kazık gibiydi. Bacaklarını iki yana ayırmasını söyledim. Dediğimi yapınca açılmış amına yavaş yavaş girmeye başladım. Baldızım, “Iğhh, ımm!” diye inledi bir süre, “Yavaş, ağhh, lütfen, yavaş, ayy!” diyerek beni yavaşlatmaya çalışıyordu. Yarağımın kafası amına girmişti, o şekilde bekledim bir süre. Ardından yavaşça yüklendiğimde amına iyice girdim ve yine bir süre bekledim. Sonunda amının içinde gidip gelmeye başladım. Baldızım, “Iğhh, ağhh, ımm!” diyerek gözlerini iyice kısmış, elleriyle yatağa iyice tutunmuştu. Biraz hızlanmaya başlamamla birlikte, o da altımda ileri geri yaylanmaya başlamıştı. Memelerini emdim, uçlarını dişledim. Büyük keyif alıyordum. Daha çok bastırmaya başladım. Kolları sırtımda dolaşıyor, “Ağhh, ımm, ayy, ığhh!” diyerek inliyordu. Hızlandıkça yatak da ileri geri oynamaya başladı. Artık amının içinde rahatça gidip gelebiliyordum. Amında bekleyerek, kimi zaman sert, kimi zaman yavaşça sikerek dakikalar geçmişti. “Iğmm, oğhh!” diyerek inlemeye devam etti. Dolgun bacaklarını omzuma attım, kalçalarından tutmuştum. Bu şekilde sikmeye başladım. Deli gibi sallanıyordu. Sümeyye başını sağa sola çeviriyor sürekli inliyordu. Sürekli, “Ağhh, devam et, ağhh, ığmm, oğhh!” diyordu. Bu inlemeleri, konuşmaları beni daha çok azdırıyordu. Pompaladıkça baldızım ileri atılıyordu, kasıklarım tombul kalçalarına çarptıkça salonda şiddetli ses patlamaları yankılanıyordu. Derken baldızım daha çok inlemeye başladı. “Devam et, devam et!” dedikçe, ben daha çok ve daha sert pompaladım. Bacaklarını tutup iyice ayırdım ve geriye ittim. Yarak darbelerim baldızımın her bir yerini titretiyordu. Memeleri, kalçaları, tombul yanakları, kısaca her yeri titriyordu. Baldızım kısa zaman sonra inleyerek boşaldığında, ben de yaklaşmıştım boşalmaya. Son bir gayretle tüm gücümle yüklendim amına. Vücudumun her bir siniri gerildi, ardından büyük bir tazyikle döllerimi baldızımın amına boşalttım. O kadar zevk almıştım ki, boşalmam uzun sürmüştü. Zevkten inleye inleye amında gidip gelmeye devam ettim. Amından çıktığım zaman döllerim amından taşmıştı, kasıklarına akıyordu. Yarağımdan akan son döllerimi de amının üzerine, göbeğine sıvazlayarak boşalttım. Sümeyye derin derin nefes alıyordu. Havaya dikilmiş bacaklarını yavaşça dizlerinden kırdı. Gözleri sürekli bendeydi. Bir süre sessizce yatmaya devam ettik. Sonunda muradıma ermiştim. Baldızım Sümeyye’yi sikmiştim. Sessizliği bozan ben oldum. “Çok güzeldi Sümeyye” dedim. “Çok güzeldi. Senin böyle azgın olduğunu hiç düşünmemiştim Bekir abi.” “O öküz enişteyi hep kıskandım. Senin gibi bir kadına sahip
olduğu için çok şanslı.” “Benimde kaderim buymuş. Bir mal gibi verdiler bu öküze. Yıllarımı yedi. Hiç gün yüzü göstermedi. Ne kadınlığımı bildim ne değerimi bildi.” “Artık her şey değişti. Bundan sonra dilediğimiz gibi yaşayacağız.” Diyerek sarıldım Sümeyye’ye. Sonra kalkıp yatak odasından çıktık. Mehmet ve karımın ne yaptığını merak ediyordum. Kızımın odasında sesler geliyordu. Kapıyı açıp içeri girince Mehmet karımı yatağa elleri dayalı halde domaltmış şekilde ayakta sikiyordu. Karım başını yatağa eğmişti. Mehmet ellerini karımın beline atmış, hayvan gibi pompalayarak sikiyordu onu. Karımın güneş yüzü görmemiş bembeyaz ve dolgun memeleri her bir yarak darbesiyle deli gibi sallanıyordu. Aynı zamanda kalçaları da Mehmet’in abanması ile yaylanıyordu. Mehmet’in güçlü pompalamaları ile birlikte karım sanki düşecekmiş gibi ileri doğru atılıyordu. Sonra Karım yatağın üzerine çıkarak dört ayaküstüne domalırken Mehmet’te aynı şekilde yatağın üzerine çıktı ve dizlerinin üzerine çökerek karımın arkasına geçti. Karımın göt yanaklarında, yarığında kıldan, tüyden eser yoktu. Gencecik bir kızınki gibi temizdi. Mehmet kol gibi yarağını sıvazladı bir süre. Yarağın üzeri ıslak, koyu bir sıvı ile kaplanmıştı. Karımın koca, bembeyaz göt yanaklarından tuttu güçlü elleriyle ve yarağını ayrık duran amına soktu bir hamlede. Koca yarak Karımın amına nerdeyse dibine kadar girmişken mehmet hızlı hareketlerle sikmeye başladı karımı. Karım başını iyice öne eğmiş, ellerinin arasına almıştı. Mehmet hayvan gibi abanarak pompalıyordu Karımın amına. 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri kızımın küçük odasını dolduruyordu. Yatak deli gibi yaylanıyor, Karım ve sikicisi sanki çocuklar gibi zıplıyordu. Karımın, “Oğhh, oğhh, ığhh, sik, sik, oğhh, sik...” sesleri kulaklarımdan beynimin en derin hücrelerine ulaşıyordu. Karım müthiş zevk alıyordu. Mehmetin göt yanakları kasım kasım kasılmıştı. Karımın koca götünün yanakları löpür löpür sallanıyordu Mehmetin güçlü abanmaları ile. Güçlü ve büyük elleri Karımın belinde, kalçalarında, götünün yanaklarında geziniyordu. O ara götüne birkaç tane sert tokat attığını gördüm. Aynı tempoyla sikmeye devam ediyordu. Bu kez de beline bastırmaya başlamıştı. bu şekilde daha büyük bir güçle pompalamaya başlamıştı. Sert sikişin seslerini duyabiliyordum yine. Mehmet’in hareketleri gittikçe hızlanıyor, yarak darbeleri sertleşiyordu. Karım ara sıra yüzünü yana çevirince yüzünde acı ile karışık zevki görüyordum, Derken mehmet büyük bir hışımla Karımın amına boşalmasını izledim. Karımın beline daha da bastırdı güçlü elleriyle, Karım sanki beli kırılmış gibi yatağın üzerine yüzüstü uzandı, hatta düştü. Mehmet’te karımın yarağı amında olduğu halde üzerine uzandı ve bu pozisyondayken amında gidip geldi bir süre. Bir süre Karımın üzerinde kaldı o şekilde, sonra da doğruldu. Koca yarağını sıvazladı iyice, kafasından halen daha döller akıyordu. Yarağını Karımın götünün yarığına sürterek dölleri temizledi. Karım uzanmaya devam ediyordu. Karım kalkacak gibi görünmüyordu yataktan. Yanına gittim dudaklarını öpmeye başladım. Mehmet’te kalktı baldızıma sarıldı öpüşmeye başladılar. Sonra beline sarılıp odadan çıktılar. Karım bir süre öylece kaldı. Sonra yataktan kalkınca beraber banyoya gittik. Mehmet ve Sümeyye içerdeydiler duş alıyorlardı. Bizi görünce mehmet bizi çağırdı “gel ortak hepimize yer var” bizde küvete girince güçlükle sığdık. Dördümüz birbirimize yapışmış tek vücut olmuştuk. Ben karımın ardında Mehmet’te Sümeyye’nin arkasında duruyorduk. “Ne güzel odu böyle değil mi? di mi ortak?” Dedi Mehmet bana bakarak. “Aynen iyi oldu” “hele bir yaz olsunda hep beraber tatile çıkarız” “vallaha mı?” dedi karım. “Vallaha tabi” dedi Mehmet memelerini sıkarak. Baldızım başını öne eğerek “bensiz gidersiniz artık” dedi. Mehmet “üzülme birtanem. Çözeriz bir şekilde.” Sonra baldızımı elinden tutup “sen gel bakalım benimle.” Yatak odasına gittiler. İkinci tur başlıyordu. Karım salona geçerken bende yatak odasına geçtim. Mehmet yatakta sırtüstü uzanmıştı baldızımınsa önünde eğilmiş Mehmet ’e sakso çekiyordu. Mehmet’in inişe geçmiş yarağı Baldızımın yalamaları ve
emmeleri ile gene sertleşmeye, kalkmaya başlamıştı. Baldızımın kafasını karımın beyaz şifon eşarbıyla örtmüştü. Sanırım Mehmet istemişti bunu. Mehmet bu sırada Baldızımın saçlarını eşarp üzerinden okşuyordu. Baldızımın ağzına gittikçe daha zor girer oldu Mehmet ’in kalkan yarağı. Baldızım koca bir dondurmayı yutmaya çalışıyor gibi aç ve istekliydi. Gözleri kapalı halde Mehmet ’in taşaklarını avuçlayıp sıkıyor, yarağını sıvazlıyordu. Ama bu durum daha fazla devam etmedi. Baldızım bıraktı saksoyu. Sonra yatağın üzerine çıktı. Az önce Karımın yaptığı gibi Mehmet ’in yarağının üzerine oturdu. Kendini öne doğru verdi Baldızım, Mehmet de ellerini sırtına attı onun. Daha da çekti kendisine doğru. Baldızımın götü havaya dikilmişti. Mehmet alttan pompalamaya başladı Baldızımın amına. Güçlü yarak darbeleri Baldızımın göt yanaklarını titretiyor, yine şiddetli 'Şlop, şlop, şlop!' seslerini duyabiliyordum. Baldızımdan da Karım gibi ama daha da yoğun adeta zevk çığlıkları gelmeye başladı. “Ağhh, ığmm, çok iyi, oğhh, sik, sik...” sesleri mütemadiyen çıkıyordu dudaklarından. Mehmet ’in de zevkten kaynaklanan homurtularını duyuyordum. Baldızımın bembeyaz göt yanaklarında geziniyordu elleri. Onları hamur gibi yoğurup sıkıyor, koca elleriyle avuçluyordu. Büyük bir güçle pompalıyordu Baldızımın amına. Yatak altlarında aşa��ı yukarı yaylanıyordu deli gibi. Bir süre sonraysa Mehmet Baldızımı güçlü kollarıyla adeta kucakladı ve havaya kaldırdı. Ancak yarağı halen amındaydı. Onu tuttuğu gibi yatakta yan çevirdi ve sırtüstü uzandırıp altına aldı. Ama bununla da bitirmeyip soluna çevirdi, sol kalçasının üzerine oturarak sağ ayağını omzuna attı. Bu pozisyonda deli gibi sikmeye başladı. Baldızım altta kalmış, yüzünü göremiyordum. Mehmet ’in koca bedeni kaplamıştı önümü. Mehmet hayvan gibi yükleniyordu. Baldızım “Ağhh, ayy, yavaşş, ağhh...” derken, Mehmet ’in yavaşlamaya niyeti yok gibiydi. Gittikçe daha artan bir güçle abanıyor, pompalıyordu. Kendini öne doğru veriyor, yarağı baldızımın amına piston gibi girip çıkıyordu. Mehmet ’in koca yarağı Baldızımın amını matkap gibi delecekmiş görünüyordu bu abanmalarıyla. Zavallı Baldızım kim bilir hayatında böyle sikilmiş miydi? İnceden ve tiz seslerini kolayca duyabiliyordum olduğum yerden. Mehmet daha da hızlanmaya başladı, sırtının, göt yanaklarının etleri kasılıyordu. Derken büyük bir hışımla boşaldığını anladım. Ağzından şiddetli homurtular çıkıyordu bu sırada. Bir süre daha devam etti Baldızımın amına girip çıkmaya. Ardından kendini onun üzerine yığdı. Mehmet sikiş konusunda güçlü bir erkekti ve aynı gecede, hem de kısa sürede ikinci defa boşalmıştı... Baldızımın elleri Mehmet ’in sırtında geziniyordu. Kendisini hayvan gibi siken erkeğin sırtını büyük bir sevgiyle okşuyordu. Öylesine sikilmekten zevk almıştı belli ki. Ardından karım üzerinde havlu sarılı geldi yanıma. Baldızım yavaşça doğruldu ve kalktı. Mehmet’in yarağından döller akıyordu…bu ilk gecemizde sabahın ilk ışıklarına kadar dördümüz seksin her türlüsünü denedik.
185 notes
·
View notes
Text
Bekir’in Kadınları - 8. Bölüm - Karım ve Baldızım Aynı Yatakta
Beni çağırırken telefonda bir sürprizi olduğunu söylemişti. Merak ediyordum sürprizin ne olduğunu. Biralarımız içerken masanın üzerinde duran USB’yi bana uzattı. “Ortak… Hanife sana anlatmıştır geçen gün olanları da bir de filmi var. Bir ara seyretmek istersen..." USB’yi alırken karım ve baldızımı siktiği günü filme kaydettiğini anladım. "ortak evde kamera mı var?” “Aynen. Bazen lazım oluyor. Yakında sikeceğin kadın nasılmış gör diye kaydettim.” “Ortak, baldız nasıl? Güzel mi?” “Ortak sana bir şey diyeyim, valla ablası karından, karın ablasından güzel. Şanslı adamsın. Bunca yıl harika bir kadınla evli kadınla yaşamışsın.” “Öyle gençken daha güzeldi. Bunların bir de anaları var hala güzel.” Deyince Mehmet’te, “Güzelliklerini kimden aldıkları belli desene. Bakarsın bir gün onu da alırız aramıza… olmaz mı?” diye sordu gülerek. “Dur hele ortak ben hele bir baldıza kayayım da…” diyerek gülüştük. Artık utanma, çekinme kalmamıştı aramızda. Mehmet’le tam olarak her şeye ortak olmuştuk. Şimdi plan yapıp, bir an önce karımla mehmet benimle de baldızım beraber sikişecektik. Mehmet’in baldızımı sikmesinden sonra bende sikmek için can atıyordum. Akşam olmak üzereydi. Mehmet’in verdiği USB’deki filmi izlemek için sabırsızlanıyordum. Bilgisayar sadece dükkânda olduğu için mecburen orada izleyecektim. Kardeşim Zeyd ve karısı Rabia oradaydılar. Dükkânı benim kapatacağımı, isterlerse erken gidebileceklerini söyledim. Kardeşim ve karısı gittikten sonra hemen ofise geçtim. Usbyi takıp filmi açtım. Kamera Mehmet’in yatağını tam tepesinde kapıya doğru bakıyordu merceği. Açısı ve çözünürlüğü çok iyiydi. Bir saatten uzun bir kayıt vardı. Karım beni aramış, akşam Mehmet’in geleceğini söylemişti. Artık evim evi, karımsa karısı gibi olmuştu. İzin almadan girip çıkıyordu. Tabi çok dikkat ediyorduk, özellikle karımdan şüphelenen anneme karşı… bende Sümeyye’nin kocasına bacanağım Asaf’a iş konusunu açmıştım. Mehmet dediğini yapmış şehir dışında bir iş ayarlamıştı. Maaşı iyi olan bu güzel iş aklına yatsa da bacanağımın, ailesini burada yalnız kalmasından dolayı tereddütleri vardı. Konuyu telefonda konuşmuştuk ama biraz daha ikna edilmesi gerekti. Filmi oynatmaya başladım. Yatak odası boş kimsecikler yoktu. Biraz ileri sardım. Odaya önce mehmet girdi, çok fazla zaman ki geçmedi karım kapıdan içeri girdi. Karıma sarılıp dudaklarını öpen Mehmet, karımı yatağa doğru domalttı. Kameraya doğru yan pozisyondaydılar. Mehmet önce pantolonunu indirdi. Sonra karımı soymadan elbisenin eteğini beline kadar sıyırdı. Külotunu da dizlerine kadar indirdi. Sonra ellerini karımın koyarak okşamaya başladı. Kalçalarını sallamaya başlayan karım bir an önce yarağı içine almak ister gibi, kalçalarını sallıyor Mehmet’in sikine sürttürüyordu. Mehmet karımı daha fazla bekletmedi ve dibinden kavradığı kocaman yarağını karımın amına bir hamlede soktu. Kocaman yarak tamamıyla karımın girmiş Mehmet’in kasıkları karımın kalçalarıyla birleşmişti. Mehmet hareket ettirmeden öylece kaldı. Sonra elleriyle belini tuttu ve yavaş yavaş karımı sikmeye başladı. Karımın sikilmesini izlemek beni tahrik etmiş, sikimin kalkmasına sebep olmuştu. Mehmet’in elleri karımın kalçalarında geziyor, karım aldığı zevkle mırıldanıyordu. Mehmet gözlerini kapatmış karımın içine sertçe girip çıkıyordu. “Çok güzelsin Hanife’m…” “Çok özledim seni…aşkım sik beni. Daha derine sok…” diyordu. “Seni de sikicem ablanı da sikicem… ikinize de sikicem… istiyor musun ablanla aynı yatakta sikilmeyi?” “Sik…ikimizi de sik…” mehmet karımın belini kavrayıp hırsla amına sokmaya devam ediyordu. Karımın inlemeleri artmış, nerdeyse çığlığa dönmüştü. Hala eşarpla örtülü başını yatağın üzerine bıraktığında boşaldığını anlamıştım. Mehmet’se karımın boşalmasının ardından bir kez daha sikini dibine kadar sokup öylece kaldı. “Ohhh, Hanife’m…geliyorum…amını dolduruyorum aşkım…” diyerek döllerini karımın amına boşalmaya başladı. İkisi de zevkten uçuyorlardı. Tabi bende bilgisayar başında zevkten kuduruyordum. Bir süre sonra mehmet sikini karımın amından çıkardı. Kocaman siki karımın sularıyla sırılsıklam olmuştu. Karımın elbisesinin
eteğine sürterek yarağını temizledi. Kendine gelen karımı belinden tuttu ve ayağa kaldırdı. Sonra, “Harika kadınsın Hanife, sana doyamıyorum.” Dedi. Birden İki sevgili gibi ateşli bir şekilde öpüşmeye başladılar. Mehmet dudaklarını ayırıp, sen biraz bekle ablanın yanına gideyim de konuşayım.” Diyerek odadan çıktı. Karım da açık olan yatak odasının kapısından aşağıya baka baladı. Olanları izlemeye çalışıyordu. Fazla uzun sürmedi karım aşağıya indi. Hiç kimse görünmüyordu. Videoyu biraz daha ileri sardım. Olacakları merakla bekliyordum. Birden Yatak odasının kapısında mehmet karım ve baldızım göründü. Yatağa Karım Mehmet’in sağına, baldızım da solunda mehmet baldızımın giydiği eteğin üzerinden bacaklarını okşamaya başladı. Birden karım, “Ben içerdeyim bir şey olursa” diyerek odadan çıktı. Karım dışarı çıktı, kapı hala açıktı. Hemen dışarıda durdu arada bir kafasını uzatıp mehmet ve baldızımı izliyordu. Baldız Başını öne eğmiş ellerini önde birleştirmişti. Mehmet çenesinden tuttu ve dudaklarına öpücük kondurdu. “Sen çok güzel bir kadınsın. Utanma yanlış bir şey yapmıyoruz bundan sonra hayatın değişecek. Çok mutlu olacaksın. Rahatla bana bırak kendini“ dedi. Baldız heyecanla onaylar gibi başını salladı. Sonra mehmet Dudaklarına yumulup öpmeye başladı. Bir yandan da sağ elini Sümeyye’nin vücudunda gezdiriyordu. Giydiği az parlak kloş eteği kalçalarını sıkmıştı. Gömleğini üst düğmelerine kadar iliklemişti. Uzun kollu gömlek üzerine yapışmış gibi duruyordu. Gömleğinin altında kırmızı sutyeni vardı. İnce ipek gömleğin altında sutyeni olduğu gibi belli oluyordu. Memelerini zor zapt ediyordu sutyeni. Sıra gömleğinin düğmelerini açmaya gelmişti. Taşlı düğmeleri tek tek çözdü. Düğmeleri açması bir dakikayı aldı, belki de daha fazla. Kol düğmelerini ilikleyememişti zaten, gömleğin kolları dar kalmıştı. baldızın pamuk gibi beyaz bedeni ortaya çıkmıştı. İri memeleri çok sarkmamıştı, sutyeni zor tutuyordu memelerini. Meme uçları sutyende iz yapmıştı. Baldız ağır ağır ellerini sırtına götürdü, sutyenin kopçasını açınca iki koca meme aşağı yukarı sallandı içinde su varmış gibi. Meme başları çay tabağının altı kadar büyük ve koyu kahverengiydi. Etli meme uçları ise o kahverengiliğin ortasında siyah birer üzüm tanesiydi sanki. Baldızımın çıplak bedenini ilk defa görüyordum. O da karım güzel bir kadındı. Elimi sikime götürdüm. Yakında bende bu harika kadını bende sikecektim. Baldızım öyle dururken, Mehmet’te soyunmaya başladı. Mehmet şimdi karşısında sadece külotuyla kaldı. Baldız Mehmet’in çıplak vücuduna bakıyordu. İlk defa başka bir adamın çıplak bedenini görüyordu. Sonra baldız eteğinin lastiklerinden tutup aşağı sıyırdı. Ardından da giydiği kırmızı külotunu aşağı sıyırırken, Mehmet’te kalan külotunu sıyırıp çıkardı. İkisi de anadan doğma bir halde karşılıklı duruyordu. Baldızın üzerinde siyah çoraplar ve başındaki türbanı vardı sadece. Tıpkı karımı siktiği gibi, şimdi baldızı da türbanlı haliyle sikecekti. Baldıza yaklaştı, çıplak tenleri birbirine değdi. Elleri Mehmet’in sırtındaydı. Mehmet’te onun sırtını, türbanını okşuyordu. Baldızın iri memeleri Mehmet’in göğsüne değiyordu. Baldız, “Nasıl olacak?” diye sorunca “Yoksa sen bu işi sadece geceleri yatakta, karanlıkta mı yapıyordun kocanla?” diye sordu mehmet. Baldız bakışlarını aşağı kaydırdı. Evet, anlamında başını salladı, “Kocam öyle istiyordu!” dedi. Sonrasında bir baldız çırılçıplak bir halde yatağın üzerine uzandı. ardından da Mehmet yatağa geçip, yanına uzandı ve birbirlerine sarıldılar. Peşinden de baldızın çıplak vücudunu öpmeye, memelerini emmeye başladı. Bir taraftan elleri vücudunda gezinirken diğer taraftan sakallı suratı ile her yerini öpüyordu. Baldız da Mehmet’in saçlarını okşuyordu. Baldız altta, Mehmet üstteydi. Mehmet baldızın meme uçlarını adeta köpek gibi ısırıyor, çekiyordu. Baldız elleriyle saçlarını, sırtını okşamaya devam ediyor, zaman zaman (Mehmet...) deyip duruyordu. Sonra Mehmet sırtüstü uzandı yatağa ve baldız da Mehmet’in boynunu, kıllı göğsünü öpmeye başladı. Mehmet’in sert kocaman yarağı havaya dikilmişti. Baldızın götünün yanaklarını avuçlayıp
okşamaya başladı. Baldız doğruldu yavaşça ve sağ ayağını adeta ata binen bir jokey gibi Mehmet sol yanına attı. Baldız yavaş yavaş açılıyordu. Hünerlerini göstermeye başlamıştı. Şimdi Mehmet’in üzerindeydi. tuttuğu Eliyle Mehmet’in yarağını kavradı, kocaman yarağı amına soktu. Ata biner pozisyonda Mehmet yarağının üzerinde yaylanmaya başladı. El ele tutuştular sonra. Baldız, içinde Mehmet’in yarağı, ileri geri yaylanmaya devam ediyordu. Mehmet ellerini sikişmenin etkisiyle sallanan baldızın memelerine atıyor, onları avuçlayıp yoğuruyordu. Baldız aldığı zevkle yaylanmaları gittikçe hızlanmaya başlarken (Oğhhh, ığhhh, ığmmmm, ağhhh...) sesleri çıkmaya başladı dudaklarından. Yatağın yaylanmaları ve gıcırtıları da artıyordu aynı şekilde. Memelerinin sallanışları da çoğalmıştı. Başındaki türbanı sallanıp duruyordu. Karımsa açık kapıdan elleri amında ablasının mehmet tarafından sikilmesini seyrediyordu. Sonra mehmet baldızı mı kendine doğru çekti sonra, götü biraz havaya kalktı bu anda. Mehmet bacaklarını dizlerinden kırarak kendine çekti önce, ardından ellerini baldızımın göt yanaklarına attı ve alttan daha hızlı pompalamaya başladı. Baldızdan az öncekine göre daha şiddetli ve yoğun iniltiler geliyordu. yataktan gelen sesler, hem de baldızımın kasıklarına, göt yanaklarına çarpan mehmetin kasıklarından, taşaklarından yayılan şiddetli 'Şlop, şlop, şlop' sesleri duyuluyordu. Mehmet deli gibi pompalayarak sikiyordu baldızı. baldızın çok memnun olduğu belli oluyordu çıkardığı seslerden. Memeleri havada dairesel hareketlerle oynayıp dururken, Mehmet bazen yavaşlıyor, bazen kaldığı yerden devam edip hızlı hızlı pompalıyordu. baldızımın göt yanakları bu anlarda şiddetle oynuyor, sallanıyor, löpürdüyordu. Her ikisinden yayılan iniltiler yatağın gıcırtılarına, 'Şlop, şlop, şlop!' seslerine karışıyordu. Büyük zevk alıyorlardı. Derken Mehmetin pompalamaları daha da çoğaldı, hızlandı. Bu anlarda yarağı baldızımın amına piston gibi girip çıkıyordu. baldız (Ağhhh, ağhhh, ığhhh, mehmettt, mehmetimmm, ağhhh, ayyy...) sesleri eşliğinde inliyordu çıldırmış gibi. Elleri Mehmet kıllarla dolu göğsü üzerinde geziniyordu. Mehmet yavaş yavaş temposunu azaltırken baldızın iniltileri sanki bir kedinin miyavlamasına dönüşmüştü. Yaşadığı müthiş sikişmenin zevkiyle aşka gelmişti. Mehmet ellerini baldızın sırtına attı ve kendine daha da çekti ve boynunu, yanaklarını öpüp durdu epey zaman. Bu arada alttan da durmadan amına pompalıyordu. Sonra Mehmet yarağını baldızımın amından çıkarmadan, kucaklayarak tuttu ve yan dönerek altına aldı. Hemen ardından da klasik pozisyonda sikmeye başladı. Baldız bacaklarını dizlerinden kırarak kendine çekti. Mehmet ayakuçlarından destek alarak sikiyordu. Baldızımın elleri onun sırtında, zaman zamansa götünün yanaklarında geziniyordu. Bir süre devam etti bu sikiş faslı, ancak daha sonra Mehmet doğruldu yavaşça ve bu kez de baldızın bacaklarını tutarak havaya kaldırdı. Bacaklarını omzuna atarken ağır ağır sikmeye başladı. Baldızın elleri iki yana açık, yatağın kenarlarından tutunuyordu. Memeleri ileri geri sallanıp duruyordu. Mehmet elleri baldızın bacaklarında geziniyordu bu sırada. Baldızın amı taze bir gelininki gibi kılsız, temizdi. Mehmet zaman zaman hızlanıyor, zaman zamansa eski ağır temposuna geri dönüp bu şekilde sikiyordu baldızı. O sırada baldızın telefonunun çaldığını duydum. Telefonun zili sikişin yaşandığı odayı adeta çınlatıyordu. Ama baldız ve Mehmet hiçbir şey olmamış gibi sikişmelerine devam ediyorlardı. Mehmet (Kim bu şimdi?) diye sorarken, baldızın (boş ver devam et sen!) dediğini duydum yanıt olarak. Yataktan bu kez ağır ama sürekli bir gıcırdama geliyordu. Ağır ağır devam eden bu sikiş faslı, Mehmet baldızın ayak bileklerini sıkıca kavrayıp bacaklarını iki yana ayırmasıyla son buldu az sonra. Bu sırada baldızın telefonu yeniden çalmaya başlamıştı. Mehmet hızlı ve sert hareketlerle sikmeye başlamıştı. Baldız bu durumdan gayet memnun (Oğhhh, sikk, sikk, oğhhh, sikk...) deyip duruyordu. Başını yukarı doğru kaldırmıştı, memeleri ile beraber başı da sikişmenin etkisiyle sallanıp duruyordu bu nedenle. Mehmet
yarak darbeleri gittikçe hızlanıp çoğalmaya başlarken, baldızın da ellerini dizlerinin arkasına atmıştı az sonra. Mehmet Baldızımın ayak bileklerini tutmayı bırakıp, bu kez de memelerini kavradı, onları deli gibi sıkıp yoğururken, adeta baldızın amını patlatmak istercesine yoğun ve şiddetli bir şekilde sikmeye başladı. Baldızın aldığı zevk katlanarak çoğalıyor, (Uğhhhh, ayyyy, sik, sik, ağgh, mehmettt mehmeeettt, ağhhh...) diye diye inliyordu. Baldız sanırım boşalıyordu. Birden Mehmet iniltiler, homurdanmalar eşliğinde bir anda yarağını baldızın amına dibine kadar soktu. Kafasını havaya kaldırırken ağzından derinden gelen bir ohhhh sesi çıktı. Baldızdan sonra Mehmet’te boşalıyordu, biraz önce karımın amıma giren, siken Mehmet’in yarağı, şimdi döllerini Baldızın amına attırıyor, Baldızın amını dölle dolduruyordu. Kalçaları ileri geri hareket ettikçe siki Baldızın amına girip çıkıyorken hala zevkten inlemeye devam ediyordu. Mehmet Baldızın üzerine yıkıldı ve dudaklarını boynuna götürdü. Baldız kapıya doğru bakınca karımla göz göze geldiler. Karımın yüzündeki ifadeden onunda boşaldığı belli oluyordu. Abla kardeş aynı adamın altına yatıp, sikilmişlerdi. Kalkık yarağımı kavramış otuzbir çekiyordum. Karım ve baldızımın sikilmesini izlemek beni heyecanlandırmıştı. Bir an önce boşalmak istiyordum. Dayanacak halim kalmamıştı. Kendimi daha fazla tutamadım ve fışkırtmaya başladım. Peş peşe salvolar halinde, halının üstüne boşalıyordum. Gözlerim kararmıştı. Üstümde sikimden fışkıran döllerle kirlenmişti. Zevkten dolayı öylece kalakaldım. Kendime gelince üzerimi temizlemek için bir şeyler arıyordum ki, gözüme askıda asılı duran mavi bir eşarp takıldı. Bu eşarbı Rabia’nın başında görmüştüm. Hiç düşünmeden Rabia’nın eşarbını alıp üstümü temizledim. Rahatlamıştım. Rabia’nın eşarbını yerine asmadım ve Mehmet’in yaptığı gibi sikime sarıp, külotumun içine koydum. Külotumun içindeki eşarbın tenime değmesi garip bir şekilde yeniden heyecanlandırmıştı beni. Sikimi pantolonum üzerinden okşadım. Zevkli bir şeydi. Mehmet'i şimdi daha iyi anlıyordum. Karım ablasıyla beraber aynı anda sikildiklerini söylemişti bundan dolayı filmin devamını izlemek istiyordum. Telefonum çalmaya başlamıştı. Ekrana bakınca arayanın bacanağın olduğunu gördüm. Hay aksi dedim kendi kendime, telefonu açtım. “Selamun aleyküm Bekir.” Dedi. “Aleyküm selam Yusuf abi.” “Ya Bekir seni aradım, çünkü geçen gün bana dediğin iş vardı. Ondan aradım.” “Buyur abi. Naptın düşündün mü?” “Ya Bekir… iş güzelde, parası da iyi ama bu bizimkiler burada yalnız kalacak.” “Abi yalnız değil biz varız burada. Göz kulak oluruz. Senin ailen benim ailem sayılır.” “Allah razı olsun kardeşim. Doğru diyorsun da ilk defa gurbete gidiyorum.” “Abi şurası 2 saatlik yol. Hafta sonları da zaten burada olacaksın.” “Arkadaşım dedin, güvenilir değil mi bu adam? üç beş sonra demesin ihtiyaç yok, seni çıkartıyoruz.” Ah be Yusuf abi, adam karını rahatça sikebilmek için yapıyor bunu, hiç seni işten çıkartır mı diye düşündüm. “Olur mu öyle şey abi. Ben kefilim. İyi insandır. Kimseyi yolda bırakmaz.” Dedim. “İyi o zaman Bekir. Olur bu iş o zaman.” “Tamam abi. Ben söylerim kendisine. En kısa zamanda başlarsın.” “Tamam kardeşim Allah’a emanet” dedi ve telefonu kapattı. Ellerimi ovuşturarak “bu iş oldu…” dedim kendi kendime. Filme kaldığım yerden devam edip izlemeye başladım. Mehmet ve baldız yatakta uzanmış yatıyorlardı. Sonra mehmet karıma “Aşkım hadi gel katıl bize.” Dedi. Karım üzerindeki elbiseyi bir çırpıda çıkardı. Ardından külot ve sutyenini çıkarınca çıplak kaldı. Sadece başındaki türbanı vardı. Yatağa gitti ve Mehmet’in yanına uzandı. Şimdi Mehmet’in iki yanında yatıyorlardı. Mehmet önce baldızı öptü. Uzun uzun öpüştüler. Sonra diğer taraf dönüp karıma sarıldı ve onu öpmeye başladı. Karım da Mehmet’e ateşli olarak karşılık veriyordu. Mehmet bacaklarını aralayınca boşalmış olan kocaman erkekliği görünüyordu. Yeniden hareketlenip sertleşmeye başlayan Mehmet’in siki karımın çıplak tenine değdikçe karım inliyordu. Karım başını çevirip ablasına baktı. Bu arda baldızda elini apış arasına götürmüş amını okşuyordu.
Baldız mehmet arkadan sarılınca karımı öpmeyi bırakan mehmet kafasını çevirip baldızın dudaklarına yumuldu. Karım altında kıpırdandı. Mehmet dudaklarını baldızdan ayırdı ve baldızın elini tutup kalkmaya başlayan yarağına götürdü. Baldızım eline yarağı kavradı ve sıvazlamaya başladı. Mehmet’in yarağı yeniden eski sertliğine kavuşmaya başlıyordu baldızın avucunda. Mehmet “Ağzına alsana…” dedi. Baldız daha önce ağzına almış mıydı bacanağın sikini bilmiyorum ama, Mehmet’in dediğini yaptı ve türbanlı kafasını eğerek Mehmet’in sikini ağzına soktu. Baldız sertleşen yarağı yukarı aşağı yalıyor, dilini boylu boyunca üzerinde gezdiriyordu. Baldızla göz göze gelince mehmet elini baldızın iri memesine götürdü ve sıkmaya başladı. Canın yanan baldızın ağzında “ohhh…”diye inleme çıktı. Sonra yerinden hareket ederek karımın bacakları arasında dizleri üzerinde pozisyon aldı. Baldız sertleşen yarağı hala tutuyordu. Mehmet amı ıslanmış sikilmeye hazır karımı baktı ve baldıza, “Hadi kardeşinin amına sok…” dedi. Karımın şehvetten gözleri kısık, heyecandan dudakları titreyerek Mehmet’in sikinin amına girmesini bekliyordu. Birden karım ablasına, “Hadi ablacım sok o koca yarağı amıma.” Dedi. Baldız karımın bacağını tutup biraz daha araladı. Mehmet biraz daha yanaştı baldız tuttuğu sert kıllı yarağı karımın amına doğru götürdü ve mantar gibi kafasını karımın amının dudaklarına sürtmeye başladı. Az baldızım yaladığı, ağzında büyüttüğü yarak karımın amının dudaklarında gezerken, karım zevkle inledi. Gözleri kapalı, yarağın içine girmesini bekliyordu. Karımın sulanmış amından akan sular kasıklarından süzülüyordu. Birden mehmet karımın dudakları şişmiş amına yarağını sokmaya başladı. Sert kıllı yarak karımın amına santim santim girerken inliyordu karım. Dudaklarını ısırıyor başını sağa sola çeviriyordu. Yarağın yarısı karımın amına girdiğinde, baldız elini yaraktan çekti ve mehmet bir hamlede sikini karımın amına soktu. Dibini bulmuştu. Sonra karımın amının içinde gidip gelmeye başladı. İnleterek bağırtarak sikiyordu karımı. Sonra kalktı ve karımı bir hamlede çevirip domalttı. Belinden tuttu ve arkadan karımın amına yeniden soktu kocaman yarağını. Karımın da Mehmet’in de inlemeleri artmıştı. Kalçalarını tokatlaya tokatlaya girip çıkıyordu… Kasıkları terden ıslanmış kalçalarına çarptıkça şaklama sesi odada ve benim kulaklarımda yankılanıyordu. Bir yandan da elini uzatmış, alttan karımın klitorisini ovalayıp duruyor, zevkten bağırtıyordu. Bir an sikini çıkardı, eğilip karımın açılıp kapanan arka deliğini yaladı, somura somura emdi, ıslattı. Sonra kalın siki arka deliğine sokuverdi karımın… "Ahhh… Canım yandı… Acıttın aşkımm…“ karım ilk kez Mehmet’e vermişti arkadan. Mehmet karımın arka deliğinde, yine aynı hızla, hoyratça sikiyordu karımı… sonra baldızıma döndü ve “Aşkım hadi kardeşinin memesini em. Hadi aşkım…” dedi. Baldızın şaşırmış gibi durduğunu gören mehmet, türbanından tutup kendine çekti. Dudaklarından öptü. İkna olan baldız Yatakta sırt üstü yatıp, kalçalarını oynata oynata karımın altına girdi. Domalmış vaziyetteki karımın aşağıya sarkan memesini kavrayıp ucunu emmeye başladım. Aldığı zevk katlanan karım daha da çıldırmış gibiydi. Feryatları arttı. Mehmet baldızı bacağından tutup kendine çekti sonra da Elini bacaklarının arasına götürdü, klitorisiyle okşamaya, parmaklarının arasında sıkmaya başladı. Ağzında karımın memesi emerken boğuk boğuk inlemeye başladı baldızım. Sonunda orta parmağını baldızın göt deliğine sokup çıkarmaya başladı. Karımdan sonra baldızı da götünden sikmeye karar vermişti mehmet. Mehmet, karımın ve baldızımın sikicisi aygır gibi güçlüydü, karımı ve baldızımı birer kere sikmiş şimdi ikinci kez üzerlerinden geçmek üzereydi. Sonra mehmet karımın götünden çıktı ve yatakta sırt üstü uzandı. Bunu fırsat bilen baldız karımdan önce davranıp birden Mehmet’in sert kocaman sikinin üzerine oturdu. Hiçbir hareket yapmadan öylece duran Mehmet’in üzerinde tüm hızıyla zıplayıp duruyordu. Kız kardeşinin sikilmesini seyredip daha azan baldız, dudaklarını ısırıyordu zevkten… Gözleri yarı kapalı, kendinden geçmiş vaziyetteydi. Mehmet
başını yana çevirip Şekeri elinden çocuk gibi Mehmet’e bakan karıma mehmet gülümsedi. Sonra elini uzattı. Mehmet’in elini tutan karım ona iyice sokuldu ve dudaklarından öptü. Karımın memeleri Mehmet’in göğsünde ezilirken, Mehmet’te karımı vahşice öpüyordu. Baldızsa, içine aldığı kocaman yarağın üzerinde zıplayıp duruyor, sikin verdiği zevke kapılmış inliyordu. O an orada olmayı çok isterdim. İzlediklerimi etkisi göstermiş, sikimin yeniden sertleşmesine sebep olmuştu. Sertleşen sikim Rabia’nın mavi eşarbının içinde büyüyor, bende büyüyen yarağımı pantolon üzerinden okşuyordum. Mehmet’in kapkara kıllı yarağı baldızın içine sonuna kadar giriyor, sonra baldızın kalçasını yukarı kaldırmasıyla çıkıyordu. Baldızda karım gibi beyaz tenli olunca Mehmet’in teniyle farklı bir kontrast oluşuyordu. Baldızın tüysüz amının dudakları aralanmış amının içinin pembe rengi ortaya çıkmıştı. Oldukça zevk alıyordu ki amı ıslaktı. Yukarıya kadar, sikin başına kadar yükseliyor, titreyerek bir an durduktan sonra tekrar yavaş yavaş gömülüyordu, Mehmet’in kalın siki baldızın pembecik amının içinde yara yara kayboluyordu. İçinden sular akıyor, Mehmet’in erkekliğini, kasıklarındaki siyah kılları ıslatıyordu. Karım kendini biraz daha yukarı çekince memeleri mehmetin ağız hizasına gelince mehmet karımın memelerini emmeye başladı. Bir yandan ellerini uzatmış, baldızın memelerini ovuşturuyor, uçlarını sıkıyordu. Daha fazla dayanamayan baldızın inlemeleri arttı, inip kalkmalarının şiddeti çoğaldı. Mehmet karımı bırakıp kalktı, baldızı çevirip yatakta domalttı. Poposunu kaldırıp heyecan ve sabırsızlıkla bekleyen baldızın arkasından amına giriverdi. Dizleri titreyen baldızı becermeye başladı sert hareketlerle… Sonunda boşaldı baldız… Kendini yatağa bıraktığında hala titriyor, kasılmaları devam ediyordu. Mehmet’te kendini yatağa attı. Boşalmamıştı. Siki dimdik, mor şapkasıyla peri bacası gibi dikilmiş, tavana bakıyordu ıslak ıslak… karım elini uzatıp okşadı ablasının amından çıkan yarağı…sonra karım yarağın mantar gibi büyük baş kısmını öptü. Dilini üzerinde gezdirince, Mehmet’in inlediğini duydum. Karımın türbanından tutan mehmet yarağını karımın ağzına sokmak için sabırsızlanıyordu. Karım ağzını kocaman açtı ve kıllı kapkara kocaman yarağı ağzına aldı. Koca bir yumruk karımın ağzını doldurmuş gibiydi. Aldığı zevkle inleyen mehmet gözünü yeniden baldıza çevirdi. Boşalmanın verdiği zevkle, mutluluğu yüzünden okunan baldız mehmetin dudaklarına yumuldu. Karım Mehmet’in yarağını öpüp, yalarken, mehmet baldızın türbanından tutup aşağıya doğru itince, baldız itiraz etmeden yatakta kayıp, başını kız kardeşini yaladığı yarağa götürdü. Şimdi iki kız kardeş, sikildikleri adamın yarağını yalamaya başladılar. Baldız kız kardeşinden devraldığı yalama işini ilk defa sik yalamanın verdiği acemilikle yapıyor, karımsa dudaklarını Mehmet’in kıllı taşaklarına götürmüş, önce diliyle yalıyor sonra sırayla dudaklarının arasına aldığı yumurtaları somuruyordu. Muhteşem bir görüntüydü. Daha birkaç ay öncesine kadar kendi halinde, sıradan, türbanlı, mutaassıp iki ev kadını, şimdi seks makinasına dönüşmüşler, başlarında hala çıkarmadıkları eşarplar, sikicileri olan Mehmet’in yarağını yalıyor, öpüp, ağızlarına alıyorlardı. O kadar çok zevk alıyordum ki, daha yeni boşalmış olmama rağmen, sertleşmiş sikimi biraz daha sıvazlayınca, dayanamayarak külotumun içinde sikeme sarılı olan eşarba boşalmaya başladım. Gözlerim bilgisayarda, sikimi okşadıkça okşuyor, içimdeki döllerin son damlasına kadar aktığını hissediyordum. İnanılmaz zevkliydi. Mehmet birden baldızın türbanından tutarak yarağını ağzının içine soktu. “ohhh…geliyorum aşkımmm…” derken baldız başını kaldırmaya çalışıyor fakat Mehmet’in sertçe ittiği başını kaldıramıyordu. “ohhh… sümeyyem aşkım….harikasın…ohhhhh…” dedi. Baldız belki de ilk defa bir erkeğin döllerinin tadına bakıyordu, mehmet ağzının içini dölleriyle doldururken…. Sonunda fırtına bitmiş. Oda sessizliğe bürünmüştü. Üçü yatağa serilip kalmıştı. Mehmet ortalarında sırt üstü yatmış vaziyette, soluk alıp vermeleri duyuluyordu sadece… "Sizi seviyorum.” dedi mehmet
mutlulukla… “İkinizi de çok seviyorum. Siz olmadan ölürüm ben…” Karım ve baldızım sözleşmiş gibi aynı anda Mehmet’e döndü… O da sanki bunu bekliyormuş gibi kollarını açıp kucakladı ikisini de… Göğüsleri Mehmet’in siyah kıllı bedenine dayanmış, birer bacaklarını Mehmet’in bacağının üzerine atmış, türbanlı başlarını da kıllı göğsüne koymuşlardı. İki kız kardeş ellerini, Mehmet’in göbeğinin üzerinde ellerini tuttular. Mutluluk dolu gözlerle birbirlerine bakıyorlardı.
174 notes
·
View notes