gizemyilmaz88-blog

[gizemyilmaz88-blog]

.

Güzel kadinlarin hakkina her zaman güzel adamlar düsmeli. 24.08.2016 22.59

[gizemyilmaz88-blog]

VII.IX ♡

Ezbere bildigin yalanlari tekrar dinlemek, Sonunu bildigin bir filmi ya da kitabi okumak gibiydi. Yine de dinliyordun. Bu sefer yalan degil diye , Yalan olmasin bu sefer diye. Sonuc degissin istiyosun ama degismiyordu. Tukenen hislerini tekrar tekrar kaybetmek cok zordu. O kadar yasadigin aciya ragmen yine de kirilabiliyordun. Yerine yenilerini koyup telafi etmek istiyordun ama olmuyordu iste. Her bir hucrenin 7 yilda yenilendigini dusundun sonra, Aslinda bir acinin , kirilan kalbinin son kullanma tarihi bu. 2555 gün. Simdi ezberledigimi sandigim acilari bi kenara koyup , en hucreme islemis aciya donuyorum. 2555 gunden daha cok. Bana gelmeyisin , gelemeyisin, Sesini duymayisim. Parfumeriler disinda , ( bir de sen kullaniyosun diye aldigim parfumun haric ) kokunu almayisim. Guzel seven adam, Payina biraz bile düsmeme izin verdigin icin tesekkurler. Biraktigin izleri yenileyerek , seni unutmama ihtimal dahi vermeden 25555 gün daha geciririm. Insallah o kadar uzun surmez seni tekrar görmem. He bu arada senin disinda beni uzen herseyin varligini s.kiyim. Bir tanesi bile zerren etmemisken , Sana aglayamiyisimi bir kenara koyup , Onlar icin gozumden akan , Ya da burnumu sizlatan her aciyi. Bunun icinde senden özür dilerim. Tirnagin olmicak adamlarin terini tenime karistirdigim icin en cokta. Goruyorsan eger beni, Seni kaybetmenin acisini yasamisken , Baskalarini kaybetmenin korkularini yasadigim icin affetme beni, Ya da affet . 31.08.2016 00:24

[gizemyilmaz88-blog]

☆

Astral seyahat daha basarili bir sekilde yapilsa keske.

ait olmadigimiz insanlarin yaninda bedenen kalma zorunlulugumuz bi kosede kalsa da ,

istedigimiz ruhlarla sevisebilsek 31.08.2016 01:26

[gizemyilmaz88-blog]

.

Hayatimiza tecavuz ettiler, Ama gittiler tutuksuz yargilandilar. Ilahi adalette calismiyor Kapayin dukkani 22.09.2016 04:37

[gizemyilmaz88-blog]

Ve sen ...

icimin ciceklenmesine o kadar uzaktim ki , bahceme girisini farketmem biraz zaman aldi. Nedense ayak sesini duymamisim, halbuki sessizce kendimi dinliyodum. Gurultu yok, kaos yok. Bi nevi inziva. Ama o kadar beklentim yok ki ya da umudum, ihtimal vermiyorum. Sonra zamanla bi bakiyorum kaybettigim umuda tohumlar ekiyosun. Ozenle suluyosun , bakiyosun, yesertmeye basliyosun. Suratta bi cukur acacak cinsten. Hissi guzel. Boyle sicak bi gunde soguk biseyler iciyomus gibi. Ferah,taze. Anlamsiz tebessumleri gun asiridan saat basina cekmis. Hosa gider ama biraz endisede vermiyo degil. Hani boyle alisirsa ya da hersey deyim yerindeyse boka sararsa yine yikilirim hissi. Birazcik "kim hasta olcak yaaa bu sicakta "homurdanmasi. Utopyadansa distopyaya konsantre olmasi.  Sert ruzgarlar ve firtinalarla butun emeklerin bosa cikacagini dusunme. Kumdan kaleleri celik zindanlara cevirdiginden beri daha korumali oldugunu kabul etmeme. Olmasi gerektigi gibi ya hani, direk kacma istegi. Inandirmak cok zor zanaat halbuki .  Keske teslim olus hesapsiz kitapsiz olabilse hemen. Herseye ragmen yasasan. Sonu kotuyse bile guzel gunleri animsasan. Guzel anilsan. Tuketmeden kalkabilmeyi masadan bilsen. Kuvvetli erdemdir illa bardagin tasmasini ya da kirilmasini beklememek. Ama ozu yine ayni.  Guller degil ama ya hanimeliler solarsa? Ama herseye ragmen tam suan Simdi icimde acacak tum ciceklere raziyim.  Dikenleri elime batsada , esen ruzgarda aldigim kokusu herseye bedel. Sen mi ? Sense en cok denemeye deger. 03.07.2017 - 01:45

[gizemyilmaz88-blog]

Bilemiyorum Burkan.

O çok güzel yüzünle ne yapacağız şimdi. Ceplerini yokladım, ağzına kadar doluydu; biraz karıştırdım, (özür dilerim) çeşitli kokular. Başka tarafa bakmaya çalıştım fakat türlü korkular. Ellerin orada mı kalacaklar. O çok güzel her yerinle ne yapacağım ben şimdi, düşünürken bu saat oldu. Bak artık kaç günler oldu. Daha neler neler olur ama ya olmazsa. Ele avuca sığar halin yok. Nasıl tutunulur sana bilmiyorum. Bi’ yerden sonra her aşk platonik lakin biz oraya henüz gelmedik. Ve ben, daha önce hiç başlamadan elime almamıştım kalemi.

Parmaklarım belirsiz bir tarihe gün sayıyor, görecek miyim seni. Çünkü rüyalarım ikimizi üçledi. -K a r ş ı m a ç ı k l o r a diye yinelerken, nasıl ezberlettin tüm hatlarını sen. Aklımdan çıkmıyor bulunduğun kadrajlar, yüreğim oralarda bir yerde sıkıştı. Kurtar beni. Bi’ oh çekmek istiyorum. Sanki kimi sevdiysem, neye üzüldüysem bugüne dek; karşılığı sen. Seneler sonra hissetmek çok garip, seneler sonra başka birini; seni. Duvara konuşur gibi, bu yazdığım kaçıncı sayfa seni. Haberin yok ki. Korkuyorum ya böyle giderse diye. Öyle bir hayrete düşürdün ki beni, kalkıp da gelemiyorum sana. Utanıyorum, çekiniyorum. Hatırını sormaya dahi. İlk o gece gördüm rüyamda ikimizi. Haddinden fazla beyazdın, üzerine vuran gölgem bile virandı. Neyse güzel öpüşüyordun. İki gün sonra bir kez daha, sanırım bu sefer konuşmadığımız için çok özlemişim. Mutfağındaydık. Tezgahta bağdaş kurmuş seni dinliyordum. O kadar güzel anlatıyordun ki sanki hiç işitmediğim kelimelerdi her biri. Halbuki ne ilgisi var, bildiğimiz dildi. İçim içime sığmıyordu otururken karşında ama nasıl kımıldamadan izliyordum seni keşke görebilseydin sen de. Merak etme, anlattıkların aramızda kalacak ki bi’ aramız olsun. Uyandığımda açıp birkaç gün önceki ses kaydını dinliyorum. Mideme vuruyorsun, daha hiç dokunmadan. Korkuyorum. Birden bire çok korkuyorum, çünkü bu hissi iyi tanıyorum. Beni o günlere alıp götürmüyor, beni alıp. (cümlenin devamını getirmeyi denedim ama nefesim).

Kitabın başına geçiyorum, Çınar’da kalmışım. Bir gece onu yazarken keşke esas çocuk Çınar olsaydı, Lora’ya aşk yaşayan o olsaydı demiştim içimden. Kendi yarattığım karaktere içim gitmişti. Kaldığım yerden devam etmeye çalışırken aklıma ‘sana Çınar’ın serseri yönünü sunuyorum, ve karışık. Çınar’a kendini hatırlatan bi’ tavır lazım.’ Dediğin geliyor. Ama Çınar Lora’ya aşık diye lafını kesmiştim gülerek. ‘Lora’ya aşık olması yetmez, aşık da etmesi bi’ nebze gerekli. Ve ya iz bırakabilmesi. O benden’ diyerek tamamlamıştın sözünü. Tıkandım kaldım. O an değil ama sonrasında ve şu anda. O kadar tıkandım ki. Oyun oynuyormuşuz gibi hissediyorum, kurallarını bilmiyorum ve arada tosladığımı hesaba katarsak; sen ciddisin. Biraz aşk oyunu oynayalım, iyi bir oyuncusun dedin bana, hamleler yapalım dedin ama senin bu yaptığına zugzwang denir satrançta. Beni köşeye sıkıştırdın.. Bu nasıl bir ihtilal ki, ihtimalleri yerle bir etti.

Belki gözümde büyütüyorum ama bildiğim bir şey var, kendine haksızlık etmeden sevemezsin. Ve burası araf. Araf, senin keyfini beklediğim yer diyebilirim. Zaten ben kuvvetle muhtemel sürdüremeyeceğin birisiyim ama tüm ezberlerini silerek sana kendini unutturabilirim. Hakkımı verebilecek misin. Bana binaen olmamasına rağmen, her hareketine ayrı ayrı içerledim. Çünkü tam da bu sebepten, çünkü hiçbirisi benim için değildi. Farkındayım, izliyorsun uzaktan. Görüyorsun, içime kapandım. İçine kapanmak varken. Madem öyle dedim, derin nefes alıp verirken -soğudum soğudum soğudum- sayıkladım durdum ama madem değilmiş o matemmiş meğer. Bir mazimiz yok evet, olsaydı dahi sil baştan istemem. Tamamlamak, bütünlemek varken. Başlangıçlar sonumu getiriyor; herhangi birinin değil, senin kalanın olmak istiyorum. Dünyayı etrafında döndürebilirim, istersen düz olduğuna inanabilirim. Kendime yabancılık çekerken, seni herkesten iyi tanıyabilirim.

Seninle olmadan seninle yatıp kalkmak ne demek ah bi’ anlatabilseydim, beceremedim. O çok güzelliğin olmadan n’aparım şimdi.

Çene gamzeni öpmeye benim boyum yeter mi.

[gizemyilmaz88-blog]

Aslında beni sevmediler hiç. 

Bakışlarımı sevdiler, gözlerimi içi gülen. Baktığımda içlerini ısıttığı için. 

Dudaklarımı sevdiler, ıslak. Öpücüklerimi sevdiler, iniltilerimi. Fısıltıyla başlayıp, çığlığa dönüşen kelimelerimi sevdiler dudaklarımdan dökülen.

Tenimi sevdiler. Yumuşak. Dokunduğu yeri alev aldıran. 

Yanaklarımı sevdiler. Gülümsememi.

Vücudumu sevdiler. 

Kıvrak. Naif. Baştan çıkaran. Özgür. Sıcak. 

Saçlarımı sevdiler, okşadıkları. Yüzlerini gıdıklayan. 

Zerafetimi sevdiler, çıtı pıtı narin duruşumu. Sonra içime girdiler, gücümü gördüler kırılganlığımın altındaki. Şaşırdılar.  Kırmaya çalıştılar. Bazen daha da çok. Kırıldım. Ben kolay kırılırım. Gücüm kırılmamaktan değil; ne kadar kırılsam da, ne kadar kanasam da, paramparça da olsam tekrar ayağa kalkıp gülümseyebilmekten.

Başına buyruk çizgilerimi, onları aklamak için karaladığım siluetlerini sevdiler.

Umamayacaklarınca ağır gelen zekamı, bakış açımı sevdiler. 

Şaşırtıcılığımı sevdiler. Beklenmedikliğimi. 

Merhametimi, hiç ummazlarken çıkıveren. Öfkemi, safça. 

Yaşattıklarımı sevdiler. Heyecanları. Kavgaları. Sarsmalarımı sevdiler onları. 

Tokatlarımı çoğu zaman. 

Hayatı hafife almamı sevdiler en olmayacak zamanlarda. 

Ağırlığımı sevdiler, doğrularım uğruna fütursuzca büründüğüm. 

Sürprizlerle dolu olmamı sonra. 

Sıcaklığımı sevdiler, tutuşturan. 

Eritişlerimi sevdiler onları. Sonra buza çevirip tekrar tekrar eritebilişlerimi. 

Maskesizli��imi sevdiler. 

Zincirleri paramparça edişlerimden korktular hep. Ona rağmen karşı koyamadılar bana hiç. 

Karşı koyamayışlarını sevdiler. Teslim oluşlarını bana kayıtsızca.

Zamanı durduruşlarımı, karamsar edişlerimi, mutlu edişlerimi ve hepsini birer oyunmuşçasına teatral ve acısız yapışlarımı sevdiler. 

Perde kapandığında, yüzlerinde en çok bir gülücük kalmış olmasını sevdiler. 

  Ama içimin, dışımdan daha çok ağladığı yalnız gecelerim,

Acı dolu nefeslerim tek başıma aldığım,

Yaşamanın ağırlık gibi geldiği ve ağırlığının onlar tarafından arttırıldığı anlarım şahit olsun, 

Onlar beni sevmediler. 

  Beni bir tek babam sevdi.

[gizemyilmaz88-blog]

28 yas methiyesi

Mutlu olmak icin cok sebebim var benim . Özenle biriktirdigim dostlarim , varligina sükrettigim ailem. Her sene üstüne aci tatli biriktirerek kazandigim tecrübelerim. Asklarim, kirginliklarim, kahkahalarim, gözyaslarim , basarilarim, basarisizliklarim, kaybettiklerim, kazandiklarim, merhabalarim,vedalarim ve daha bi cogu. Olmayisina sükrettiklerim, olmayisina sövdüklerim, varligina tesekkür ettiklerim , ve tabi gittigi icin kizdigim ama özlemekten asla vazgecmedigim. Hepsiyle mutluyum, hepsiyle büyüyorum. Ve benimle her adimda ne yaparsam yapiyim yanimda olucak olanlara tesekkuru borc biliyorum :) iyi ki dogdumda sizinleyim.

[gizemyilmaz88-blog]

Cambaz olamayana

Bir ipte iki cambaz oynamaz dedim , Peki Bu iliski de kim cambaz ? Dedi O dedim Ben neyim dedi Sen ipsin dedim. O senin ustunde sana show yapmaliydi ama yuruyemedi bile düstü. Basarsaydi da showunu yapabildigi tek yer sen olucakken seni kaybetti. 03.05.2016

[gizemyilmaz88-blog]

Gokkusagima dokunma

Iliskinin flort asamasindayken en bas yurume evresinde yani , sakayla karisik surekli lafini soyliceksin. daha sonra hic bi zaman bu kadar acik itiraf etmiceksin halbuki. O flort asamasinda aslinda kurdugun her cumlede iliskiden beklentilerin yatiyo. Yani sen en basta rengini belli ediyosun, o yuzden sectikleri rengi karalamadan once seni hangi renkten alikoyduklarini hatirlat onlara.

[gizemyilmaz88-blog]

Okumayacak Okyanus'a

Cok sacma bi aniydi belkide. Cogu kisiye göre. Bir isimden cikan bir an aslinda senin hayatimdaki yerini anlatti bana. Okyanus. Hem ucu bucagi olmayan , hem de  etrafi karalarla kapli. Engellerle cogu zaman ya da asilmayan duvarlarla. Bazen fiziksel , bazen duygusal. Yuregime dokunduklarin , gozume baktiklarin , diline gelenler , cesaret edemeklerin , egolarin , yalanlarin , bazen de yalanin icinde dogrularin. Hem en guzel ve en derin maviler var icinde , hem de kirli ve yosunlu kiyilar. Parlak deniz yildizlari ya da camurlu kayalar. Hem guzelsin icimde , hem cok cirkin. Parlar misin , beni kirletir misin bilemedigim yanin. Hem sevgi var kalbimde , hem kocaman öfke. Medcezirler. Durmadan yasanan gelgitler. Dengesizlikler. bitmeler, baslamalar. Yeni heyecanlar , ya da bilindik eski nefretler. Ayricaliklar , siradanliklar. Aynilasmalarin , bazen de baskalasmalarin. Icindeki iki ayri ruh. Beni seven ve isteyen , ona ait olan ve beni iten. Kararsizliklarin , ya da sil bastan baslangiclarin. Kendini anlamayislarin. Benden kacislarin. Benimle yeni deneyimlerin ya da eski aliskanliklarin. Inanmalarin , ama cogu zaman vazgecislerin. Farkli zevklerin genelde , ama yine de ortak paydada bulusma cabalarin. Ayni rengi sevmek , ayni sarkiyi tutmak , ya da ayni anda ayni kahkahayi atmak. Dengesiz sinirlerin , manasiz sakinligin. bosvermisligin ama firtinalar kopartan tepkilerin. Ayni terazideki iki farkli kefelerin. Doldurduklarin hayatina , ya da cikardiklarin yarinlarda. Durmalarin , degisik hevesle kosmalarin. Iki farkli yanin. Iki farkli sevisin. Kendini koruyusun , Teslim edisin. Dalgalarinla bogulurken ben , serin sularinda senin nefes alislarin. Ve simdi , Kendime bir yer ararken yüzölcümünde , Batiyorum. Dusunuyorum , icinden cikamiyorum,. Ve sen! Okyanusum. Ben icinde cirpindikca her gün boguluyorum. 08.08.2016 ~ 00:30

[gizemyilmaz88-blog]

Sarkilar seni soyler aslinda anlamazsin

Ikimizinde yureginin boyunu gecti bu hikaye, Uzerimde kirdigin narlarin lekesi Caldigin zamanimdan arta kalanlarla Kalbimi nadasa birakiyorum. Bi daha bu atesi yakmamak icin, Derin sularda yuzuyorum. Kendi hatalarimdan ders cikarmak gibi bi huyum yoktur pek, Ama acitan kendimsem kendimi , En sert firtinayi estirip icimde Sakinlesirim hep. Ve sen Kiyilarinda dinlenemedigim, Derininde bogulmayayim diye Kendi ayazimda usuyorum. Isitan sen olma diye , Karda yuruyorum. Izlerimi kendim kapatiyorum, Bulma beni. Bundan sonra ates olsan , Curmunu sikerim. Bi daha bu yollari yurursem de seninle, Benim zuviyetimi sevsinler. Operim o her firsatta goz kacirarak bana bakan gozlerinden. 10.08.2016 ~ 03:13

[gizemyilmaz88-blog]

See you in Another Life

Elden giden yurege Sahibi dur desede nafile Kaciran zati muhteremse Ehli keyifte. Hesabini bana vermicek gibiysede Helalligini benden isticek ozunde Ve ben sadece arafta gorurum belki diye Kapatmicam hesabimi seninle. See you in another life prince. 10.08.2016 ~ 03.06

[gizemyilmaz88-blog]

beni bekleme kAptan

Aslinda yarim biraktigini tamamlayacak gucun olsaydi, Onu baskalarinin tamamladigini gordugunde canin bu kadar acimazdi. Canin derken, Tamamlamayarak biraktigin benden bahsediyorum. Keske ilk tanistigimizdaki gibi kalsaydin. Iyi birer dost olurduk. Simdi birbirine bi nefes kadar yakin Iki yabanciyiz. Her gun biraz daha yaklasarak yabancilasan. Yaziik , Elimi tutucak cesaretin olsaydi, Dunyayi karsima alacak guc vardi bende. Simdi gereksiz zamanlarda bana degen elini yavasca uzaklastirarak , kendime yuruyorum. Canimi yakama diye. Cunku yeterince canim yandi, Bir yenilgi daha kaldiracak kalp yok bende. Her birine biraktigim parcalari toplarken yoruldum, Nefes nefese kaldim. Sen liman olucakken , batakligim oldun. Simdi cirpinip daha hizli batmak yerine, Hareketsiz akisina biraktim. Belki suruklenir limana vururum, Ama senin kiyina degil. 10.08.2016 ~ 02:42

[gizemyilmaz88-blog]

c'Esaret

Hic bi neden yokken , Altindan kalkamayacagin hislere beni suruklerken keske duzenini altust edebilcek cesaretin de olsaydi. Gerci kizmiyorum sana , Benim bunu becermem 2.5 senemi aldi, Ama senin ayni yanlista surukleniyo ve cirpiniyo olusunu izlemek daha cok can acitici. Bana gelmeyisinden daha fazla. Simdi yavasca uzaklasarak senden , Senin sonuna yaklasmani izliyorum. Sana dokunmayacagim endiselenme, Bir sigara yakarim en fazla, Gelmeyisine , kacisina. He bir de korkakligina! 10.08.2016 ~ 02:36

[gizemyilmaz88-blog]

Bir mazosistin gizli defteri

Sevmedigimiz adamlari yatagimiza aldigimiz gun basladi aslinda bizim kendimizle olan savasimiz. Ilk yenilgiler o zamanlardi. Sonra sevdigimiz adamlara dokunamamaya basladik. Hani cok ozel , cok degerliler ya. Yanlis bisey yapariz da kaybederiz mazallah diye aklimiz cikiyo. Gerci uyurken onun sirtini seyretmek, Ensesindeki sac tellerini ezberlemek, Neresinde belirgin bir ben var ezberlemeye calismak. He bu arada fiziki anlamdaki ben haricinde , Bir de kalpteki beni aramaya calisiyoruz. Dokunusunu, gulusunu , o capkin bakisini hafizaya alma istegini hic saymiyorum bile. Atiyim hafizaya diyorumda , bi gun gidince hakkiyla aci cekicek ani biriktiririm ne de olsa. Mazosistlik seviyesine bak. Ask kendine aci cektirmeyi sevme sanatiymis. Ve ben bu acidan keyif aldigimi ilk 17 yasinda ogrendim. Kimsenin 17 yasina dokunmayin demisti birisi. Benimkine resmen tecavuz ettiler. 18 yasimi saymiyorum bile. Anasini aglattilar , ustune bir de mum diktiler. Bi gun zati muhterem biri ( laf aramizda herseyim) "Sen mazositsin , kendine aci cektirmekten zevk aliyosun , bense sadistim , baskalarinin canini yaktigimda keyifleniyorum. Bakiyorum , kazanan ben , kaybeden sensin hep. Sonra duruyorum sana bakiyorum , ben senin gozundeki neme, sacindaki bir kiriga bile kiyamazken , sen okyanuslarca aglayip , kendini paramparca ediyosun. Ve sen en buyuk zaafim , ben kipirdamadan seni izliyorum. Senin kendine aci cektirirken aldigin hazdan, sirf sen zevk aliyosun diye , icim cam kiriklariyla dolu , her yanim kesikler icinde zevk almaya calisiyorum. Sirf sen mutlusun diye. Bana bunu yapma! Kendimle beni celistirme,kendinle beni sinama! Cunku canin yandiginda sizlayan burnumu , alamadigim nefesi hic sevmiyorum ama senin bir bos bakisina dunyayi karsima alabiliyorum. Soluksuz. Beni kendinden mahrum birakma! " He sonra noldu derseniz, Sonu aci , sonu husran. He sonra noldu derseniz, Hayatta edindigim tecrubelerin hepsinin toplamini onun yokluguyla ogrendim. Simdi ne canimi yakabiliyorum, Ne de can yakabiliyorum. Ayip olmasin diye nefes alip, ayni bosluk olmasa da tavana bakip uykuya daliyorum. Ruyamda gorurum belki diye. He goruyomusun derseniz, Henuz basarili olamadim bi kac sefer disinda. Sanirim henuz iyi bi cocuk olamadim. Cunku sirinleride gormedim henuz. Neyse, En sevdigin acinin bile siddeti azaliyomus. O yuzden git ezberle o sirti , kac tane beni var say her seferinde. Canini deliler gibi yaksada , acisi guzel diye ezberle. Demisti ya mazosistsin sen diye, Bi gun yine karsima geldiginde soylicem, "Senden gelen aciydi beni ayakta tutan , sonrakilerin hepsi seni unutmamak icindi."  "Aklimi kaybetsem bile unutmamak icin derime kazidim " demisti bi gun diger bi arkadasim, O gun anladim zaten , ruhuna degmeyenlerin deriye kazinmadigini. Simdi her hucreme kaziliyken sen , kolumda ki izinle devam ediyorum nefes almaya. Ozellikle de aci cekmeye, Acini unutmiyim ki her hatiran taze kalsin diye. Iyi ki degdin be kalbime , yarim biraktigin halinle bile en guzeliydin. Sen , en sevdigim acim , bogazimdaki cam kiriklariyla yasamaya , seni hatirlamaya devam ediyorum. Durmaya devam et orda , Hayat diger insanlarla mucadele etmek icin cok acimasiz cunku. En azindan baslattigim savasimin bir manasi olsun. Dur ki orda basit acilar yikmasin beni. Sen yikilmayan tahtim , En sevdigim acim. Saltanatin omurluk , Ve sana soz , Baska hic bisey beni yikamicak yoklugun kadar. Ve sana soz, Zaafin seni hic birakmicak. 10.08.2016 ~ 02:23

[gizemyilmaz88-blog]

eyvallah

Yıllar çok değiştiriyor insanı .

Yaşananlar , yaşatılanlar ,

Kahkahalar , gözyaşları , ölümler , doğumlar,

Dün canın olanın , bugün yabancılaşması,

Aldığın yaşlar ,

Verdiğin tavizler ,

Öptüğün dudaklar,

Seviştiğin bedenler,

Hepsi birşeyler katıyor sana.

Kendinle büyüdüğünü sanıyor insan,

Ama etrafındakiler büyütüyor aslında .

Hayatımdan çıkmaz dediğin ,

Garanti gördüğün kaç kişi kaldı yanında ?

Bazen ailen bile uzakken sana aynı evin içinde ,

El adamının bu kadar içinde kalabilmesi ne büyük mucize aslında.

Sahi ben artık mucizelere inanmıyorum ,

Sen ne alemdesin ?

O kadar uzak bir ihtimalki birşeylerin değişmesi.

Mesela sil baştan birini tanımak ?

Allah’ım ne kadar zor , ne yorucu , ne korkutucu.

Huyunu , suyunu , sevişini , öpüşünü ,

Sevişmesini , sevmesini,

Gelmişini , geçmişini .

Öğren , çuvalla ,

Düş , kalk ,

Yen , yenil,

Sonra bir daha yenil ,

Ama bu sefer daha güzel yenil.

Yenilirken , yenilen .

Yenilenirken değiş .

Zaman aksın ,

Sen aynı durma ,

Aynı kalma .

Gerçi insanların işine gelmeyeceksin bazen ,

O zaman kesin değişti damgasını yiyeceksin,

Hazırlıklı ol buna.

Ama sakın kendini onlara anlatmaya çalışma .

Anlamayanlar anlamadıklarıyla kalsınlar.

Haklı olan haklı kalsın kendi gözünde bırak,

Onlar senin değişimini yavaşlatacak sadece ,

Açıklamalarını kaale bile almayacaklar.

Kaybettiğin zamanın olucak .

Sahi zaman için ne düşünüyosun ?

Ben kaybettiğim zamanı nasıl telafi edeceğim ,

O zamanda kendimden gidenleri nasıl yerine koyacağım ,

Bulamadım mesela hala.

Kendimi bile daha yeni yeni buldum ya gerçi

O da bambaşka …

Ne çok kendimden vermişim ,

Ne güzel sevip,

Ne güzel nefret etmişim.

Hele birde sildiklerim var ,

Of onlar var ya ,

Tam oturup bir sigara yakıp,

Bir kadeh rakı koymalık.

Viski de fena fikir değil de neyse …

Fakat çok güzel silmişim ,

Şimdi bakıyorumda esamesi kalmamış hiçbirinin .

Geçmişe bir çizgi çakmışım ,

Hatta öyle bir çakmışım ki,

Halı altı ettiklerimi bile hatırlamıyorum.

Hafızam çok iyiydi aslında ,

Gereksizlikleri bile tutardım aklımda .

Şimdi ne mi oldu ?

Önemsediklerim bile yok hatırımda .

Her neyse çokta önemli değil aslında .

Yaşadığımla , yaşayacaklarımla ,

Büyüyorum sonucunda .

İyisine de , kötüsüne de ,

Gelenine de gidenine de şimdiden

EYVALLAH …