Text
13.12.2022-14.40
Bütün dünyayı karşıma alırım senin için ve daha sonra yanına oturur susarım.Konuşmaya değmezsin ama her şeye değersin işte burada başlıyor aşkla nefretin bir araya gelmesi.Nefret hata yaptıran aşk özür dileten ama sen benim özrümü bile hak etmiyorsun yine de bütün dünyayı karşıma alırım senin için fakat bilmeni isterim ki bunların seninle hiç bir alakası yok. Beni iyi hissettiren tek şey sensin anlayacağın bencilliğimden istiyorum seni iyi hissetmem için hiç bir şey yapmayan seni. Delirmiş bir kadın var karşımda kurtarın beni dedin ben de kurtardım seni delirttiğin kadından daha da delirmemek için koştum durdum yolumu göremeden şuan görüyor musun desen yine görmüyorum o kadar karanlık ki yol nerede olduğumu bile anlayamıyorum buraya nasıl geldim onu da hatırlamıyorum şimdi koşmayı bırakma vakti şimdi bu karanlıkta oturup düşünme vakti tekrar aydınlanır mı bilmem ama benim aydınlığa yürümeyeceğim kesin
0 notes
Text
19 HAZİRAN 2021 - 02.40
Yıllarca istediğim şeyi elde ettim yeniden başlama isteğini ama şimdide bütün emeklerim boşa gitmiş gibi hissediyorum büyük bir boşlukta hissediyorum emek vermeden hiç bir şey olmaz biliyorum ama ben artık emek vermemi gerektirmeyecek bir hayat istiyorum yanlışlar içinde yüzerken nasıl şimdi sıfırdan devam edeceğim kalbimdeki bu boşluğu nasıl dolduracağım… Neden hayatımda beni seven birisi olmazsa sevilmeye değer olmadığımı düşünüyorum neden başkalarından istediğim sevgiyi kendime veremiyorum? Benim benimle derdim ne ?
1 note
·
View note
Text
15 MAYIS 2021 - 21.07
Elimde bir miras var fazlasıyla soyut bir miras...Hayatımda bulunan tecrübelerim varlığımı sürdürürken verdiğim savaşın izleri kaldığım ikilemlerin ve yanlış seçimlerimin izleri... Bu mirasımı bırakmayı bir kenara koyun paylaşacağım birisi bile yok.İşler gün geçtikçe basitleşiyor ama aynı zamanda da güçleşiyor her şeyi daha net görüyorum bu yüzden her şey daha basit 20lerime gelmeden daha çok analiz yapmayı öğrendim ama bu basit denklemler sayesinde onlara vereceğim (ya da vermem gereken) tepkilerin belirli olması anı yaşayamamak artık heyecanlanmamak çok güç. Kendimi bildim bileli hayatımı değerli kılması için yanıma bir hayat arkadaşı aradım bulduğumu sandığım zamanlarda oldu tabi ama hiç bu kadar yaklaştığımı hissetmemiştim size biraz ondan bahsedeyim yanında hiç sıkılmadığım kendimi saklamak zorunda olmadığım gerçek anlamıyla sırdaşım olduğum gibi seven yaptığımız planların düzenliliği sohbet esnasında bol bol tartışıp yeni şeyler öğrendiğim anlatmakla bitmeyecek bir çok güzellik var ama artık öyle bir noktaya geldi ki ne yaparsa yapsın ömrüm ömrü olsun noktasına geldi sonra ömrünün nasıl ilerlediğini göremez oldum ayrılmak önemli değilde sırdaşım mirasıma ortak olabilecek birisini kaybettim gerçi kim kaybetti o tartışılır ama önemli olan “biz” diye bir şeyin kalmamış olması...
0 notes
Text
14 MAYIS 2021
Sanki bir daha hiç onunla olan ilişkim kadar güzel bir ilişkim olmayacakmış bir daha kimseyle öyle güzel anlaşamayacakmışım ve hayatımın tüm düzeni bozulacakmış gibi geliyor ama eğer şuan sandığım kadar “güzel” olsaydı bitmezdi zaten. Zihnimde bu kadar güzel kalmasının sebebi nedir ? Bunca kötü olaya rağmen neden hala böyle düşünüyorum ve bu his nasıl geçer ? Onu özlemekten korkuyorum onu özlemek istemiyorum her şey gerçekten boş gelmeye başladı böyle hissetmek istemiyorum...
0 notes
Text
@yinyang-iching ❤️
“Merhaba Tarih:11.12.2017 saat:18.00
seni 01.12.207 1aralık cuma günü okulda her tenefüsümü orda şarkı dinleyerek geçirdiğim 11/D sınıfında görüyorum ki bu ilk görüşüm değil bi tanıdık geliyor sima sonradan aklıma geliyor yalçın'ın snap'te görmüştüm o gün akşam hani çok dikkat edemesem de seni düşünmeye başlıyorum diyorum hani görünüş olarak hoş kız ki kısa saç zaafım diyeyim ;)
hafta sonu geçiyor hani düşünmeye çalışmasam da düşünüyorum ki instagram'da görsem dahi takip isteği atmıyorum. sürekli aklıma geliyor hatta belki konuşurum felan diye salı günü 4 ve 5. derse girmiyorum.sizin dersiniz beden eğitimi benim telefonu hoca aldı emrenin telefonu tuğbadan isteyeceğim siz kantinin üstündesiniz neyse alıyorum telefonu tabi orda seni görüyorum sizin sınıfa geçiyorum hani aklımda sürekli sen varsın sürekli dışarıya bakıyorum gel artık diyerek bi ara bende sizin yanınıza gelmek istiyorum. tabi düşünce ve duygu çatışınca düşünce önde geliyor gelemiyorum.
diğer ders tuğba gelip sigara istiyor veriyorum sana verdiğini görüyorum hani artık dayanamayıp kaçıp sigara içecektim sonra aklıma geldi sınıftasın geri döndüm zil çalmak üzere emrenin telefon bende tabi şarkı dinliyorum emre hadi gidelim diyor çıkıyorum bunlar gidip bir yere oturup yemek yiyecek ben begoviçe gidelim dedim tamam dediler.
neyse çıkar çıkmaz sigaramı yaktım ‘son sigaram’ bunlar yemek almaya gidiyor ben sigara alıp parka geçiyorum ki parka giderken sizi görüyorum hızla parka geliyorum. hani çakmağın yok bundan haberim var hızlıca giriyorum parka siz etrafınıza bakıyorsunuz hani çakmak yok ya işte o da bende, artık beni gördünüz çakmak isteyeceksiniz yavaş yavaş gelip çakmağımı veriyorum teşekkür ediyorsun, afiyet olsun dedim geçtim oturdum. tabi size bakıyorum belki gelip yanıma oturursunuz diye başka yere oturdunuz hemen geri kalktınız üzerinizi temizlediniz’'ben kendi kendime dedim ne oluyor’’ alt taraflara gidip oturdunuz. sonra bakıyorum ki her tarafım toz olmuş sonra anlıyorum niye üzerinizi temizlediğinizi insan banada der orası toz diye :)
neyse kalktım baktım siz kamelya arıyorsunuz bende uzaktan uzaktan kamelya arıyorum tabi seni izliyorum bu arada oturdum bir kamelya'ya önümden geçerken çaktırmamak için telefona bakıyorum ki emre aradı kafenin arkasındayım diye kalkacağım dikkat çekerim arkanızdan gelince diye siz gidince kalktım emrenin yanına uğradım sonraki kamelya'ya geçtim parkı turluyorsunuz yürüyüş yolundan seni izliyorum
herneyse okula geldim tabi 1 paket sigara bitti yemek de yemedim tenefüste sizin sınıftayım oturuyorum ne oldu hatırlamıyorum kolyeme baktın ki en sevdiğim kolyem anlamlı birşeye benziyor dedin ki ilk defa karşılıklı konuşmamız burda geçti.ama ben sürekli sana bakıyorum çaktırmadan okul dağıldı çıkışta sana bakıyorum felan(ne yapmışssın bana diyorum şuan kendime gülerek)seni düşünüyorum sürekli
ertesi gün çarşamba günü yine sizin sınıftayım egecan sen ben aramızda kısa bir konuşma geçiyor konusu biseksüellik tabi her 2 cinsede ilgi duymak felan bilgimi ortaya koyuyorum :) neyse egecan saçmalıyor biraz o gün beni takipe başlıyorsun ki ben seni takip edememiştim sağol yardımcı oldun:) fotoğraflara felan bakınca patenci olduğunu anlıyorum. bu arada(sürekli ben ne saçmalıyorum diye düşünüyorum hani hiç yaşamadığım hatta bu tür duyguları saçma bulduğum şeyleri ben yaşamaya başlıyorum. la kendine gel felan diyorum kendi kendime) herneyse ertesi gün yine sıradan sizin sınıf sen ve benim sana sürekli bakmam(ki bu arada sürekli hani intihar felan düşünüyorum sana olan duygularımı ne kadar kendimden saklasam o kadar iyi)o gün sen okulun yorduğu ile ilgili bir story paylaşıyorsun.
ben cevap vermek istemiyorum. yinede hani derim ya insan düşüncesini duygusunu paylaşmak zorunda bende sana cevap veriyorum hayat yeterince yorar iken birde okul gibisinden cevap veriyorum
tabi birde küfür etmem ve kusura bakma demem var psikolojim bozuk :) senin yaşamak çok zor lanet ama yaşamamak buna çözüm değil demen :) işte sonrasında yaşamak ile ilgili ufak yorumlarım senin yaşama yönlendirme çaban bu konuyu burda bırakmıyacam demen ve müsait olmanı beklemem :) ve sana ki(şuan bunu cidden sormayı düşünmüyorum. ama senden önce herkese sormayı planlayıp soracağım soruydu) ve bu soruya verdiğin cevabın ki seninde bana aynı soruyu sorman. soruya cevap vermem ki anlamadın anlatacağım(kısa saç ve farklılık mevzusu) herneyse senin kendini sevmeyen kimseyi sevemez demen ve benim bunu ertesi güne kadar düşünmem ertesi gün
08.12.2017 cuma yine sizin sınıftayım yanına geleceğim konuşacağım ama etrafında sürekli birisi var neyse 4. tenefüs geldi tam yanın boş kaldı 1 dakika yalnız kaldın ağlamaya başladın tam yanına geldim miilet başına toplandı sinir oldum. zil çaldı gitmek zorunda kaldım hani seni dışarı çıkarsalar onları gönderip ben kalacağım yanında derse girmeyip neyse elimden ne gelirdi ki o durumda sınıfa hoca girdi çıkmak zorunda kaldım. sen orda ağlıyorsun ben yanında değilim ne kötü oldu benim için. o ders bir türlü geçmedi benim için işte sonra benim sigaramı beğenmeyip kendine beyaz uçlu kent alman :) konuşmamız ki tam konuşurken egenin gelip benim açımdan ortama sıçması. sonra seni göndermesi hani orda seni okula kadar bırakamamak çok kötü hissettim kendimi. ve geldik 3 gecelik uyuyamama dönemine
sürekli seni düşünüp hani insanların sürekli bahsettiği aşk acaba oldum mu diye düşünmem ilk defa böyle bir duygu yaşıyorum sürekli duygularım ve düşüncelerim çakışıyor bu arada en sonunda aslında hiç farkında olmadan 12.26'da(önceki gün istediğin ve açtığım vakit) melek mosso umrumda değili açmam ve ardından sigaramın bitmesi dışarı çıkıp 5 dakikada sigara alıp tekrar eve dönmem ve 5.dal sigaramda seni aramam hani ne diyeceğimi cidden bilmiyorum ve açıp “Efendim” diyipte benim birşey diyememem ve aslında söylemek istemiyorum saatlerce oturup ağlamam, mesajlarına cevap verememem. gün boyunca şarkı dinlemek sigara ve seni düşünmek dışında birşey yapmamam. mesajda yazamamam ki arama konusunda ne diyeceğimi bilmiyorum yalan söylemek istemiyorum. yazamamak ve en son son görülmenin 23.36 da kalması ertesi akşam 20.16’(ydı galiba)ya kadar yatakta ve sigara içmek için dışarda olmam dışında sadece seni düşünmem ve sürekli ağlamalar
ve bugün 11.12.2017 pazartesi saat 24.00'de yatıp 03.00'te uyanmam ve 1 saat şarkı ardından hani 3 gündür sadece yatıyorum 1 saatten fazla süre duş'un altında durmam 05.30'da evden çıkıp servis beni alana kadar sigara içmem(sigara kent hani sen kent switch içiyorsun ya) okula gelip sıraya oturup ilk saat sadece seni düşünmem ki tenefüste getirip kitabı sana ben vermek zorunda kaldım çünkü emre sınıfta yoktu. ben veremem emre'ye vereyim emre verir diye düşünüyordum. ki kitabı verip nasıl çıktığımı bilmiyorum 2ve3. ders beden sınıfta kimse yok ve sana kitabı verdiğimde gördüğüm için yaklaşık 1 saat boyunca ağlamam su alıp içememem hani sen içmiyorsun ya çeşme dışında(kitabı neden benim vermek istemediğimi söylemeyi unuttum hani bağlanmaktan korkuyorum demiştim ya işte bağlanmak değil bağlandıktan sonraki olumsuzluklardan korkuyormuşum ben sırf bağlanmayayım diye kitabı emre ile iletip en azından 1 hafta seni görmemeye çalışıp bağlanmaktan kaçmayı düşünüyordum)
ardından işte telefonu yakalatmam okuldan kaçıp cuma günü senin ile oturduğum kamelya'ya oturup düşünmek. ki aldığım karar senin parka gelmeni umup parka gelince herşeyi açıklamam idi saati tam bilmiyorum ya okuldan öğrencilerin çıkmasını bekledim öğrenciler çıkınca seni görebilmek için parkın girişinde bekledim karşıdan migrosa geçtiğini gördüm migrosun çıkışında seni bekledim. ve bugünde sana söyleyemedim(bağlandığımı) ama en azından konuştuk bana ne kadar iyi geldiğini okula gelince Enesin ve Burak'ın noldu öğleden önce ağlıyordun şimdi gülümsüyorsun diye sevindiklerinde ve ağlamamın sebepini sorup cevap vermesem dahi bana bakıp gülümsediklerinde istemsiz olarak gülümsediğimi farkettim şunun da farkına vardım en korktuğum şey dediğim birine bağlanamayı şuan yaşıyorum aslında dediğim gibi bağlanmaktan değil sonrasında ki çok duygusal birisi olduğum için benim açımdan olumsuz olabilecek durumları atlatamayacak olduğumdan dolayı korkuyorum
ama malesef demeyeceğim iyiki bağlandım şuan 6 saat önce sana bağlandığımı anlasam dahi hayatı yaşamak gerektiğini düşünüyorum ama sensiz olacağını sanmıyorum en ufak bir olumsuzluğu atlatamam hayatımda sadece şimdiye kadar sadece sana böyle duygular besledim ve sana karşı bunları yaşadım.(“biri olmak lazım bence en azından biri için” İncir Reçeli 2)
peki şimdi bunları sana yazdım diye verebileceğim mi? hani derim ya insan paylaşmak zorundadır diye bende bunları sana karşı bilgisayarıma yazarak en azından içimdeki duyguları biryere döktüm ha şuan aklımda sana doğum gününde vermek var. hani belki sürpriz olur seninde bana karşı çok az da olsa duygun vardır diyerek. ha verebilirmiyim bilmiyorum umarım verebilirim. sana bunu neler hissettiğimi neler yaşadığımı gör diye bu şekilde açıklamaya çalıştım.
hani sen diyorsun ya, ben burdayım ve burda olduğumu herkesin bilmesini istiyorum. diye bende sana bunu yazarak diyorum ki 'yanındayım hatta karşındayım ve burda olduğumu bilmeni istiyorum’.
yazıyı yazmaya
başlangıç tarihi saati: 11.12.2017 18.00
bitiş tarihi saati: 11.12.2017 20.35”
6 notes
·
View notes
Text
21 ARALIK 2020 - 03.05
Bu yılım öncekilerden kat kat güzel olsun... Biliyorum bazen çok üzerime geliyorum kendi kendimi yetersiz hissettirip kötü hissettiriyorum başlarda bu işe yarıyordu yetersiz hissetmek yeterli olmak için çabalamamı sağlıyordu ama zaman geçtikçe yetersizliği kabullenip olduğum yerde saymaya başladım sanki önümde sonsuz bir ömür varmış gibi fakat bugün bunu yaptım diyeceğim hiç bir şey yapmıyorsam o günüm yaşanmamış sayılıyor belkide daha kötüsü boşa yaşanmış sayılıyor.Lütfen Elmas hiç bir günü boş geçirme hala küçük olduğun ama en hızlı büyüyeceğin yaşlardasın hala hiiiç bir şey için geç değil dil öğrenmek içinde daha esnek olabilmek içinde... sana çok kızıyorum ama seni çook seviyorum... bir de şey unutma ki istesende seni bırakmayacagım çünkü kendinden kaçamazsın o yüzden omuzlarından öp bu yazıyı her gördüğünde...🧡
0 notes
Text
13 kasım 2020 / 03.29
Mandalina olduğunu sanarak tanıştığım insanların zaman geçtikçe mandalina görünümlü küçük portakallar olduklarını fark ettim çünkü zaman geçtikçe kendilerini gizleyemediler büyüdüler ve özlerine döndüler. Mandalinamın portakala dönüşmemesi dileğiyle...
0 notes
Text
22.07.2020
-VİVA LA VADİ / SON FECİ BİSİKLET-
-MANİDAR / BİRCE VE ALEX-
-MUCİZE / GÜLAY-
-DELİKANLI / BİRSEN-
-GECELER / ARKA DÖRTLÜ-
-BUL GETİR / İBRAHİM TATLISES-
-AĞLA SEVDAM / HAYKO CEPKİN-
-ISSIZLIĞIN ORTASINDA / HAYKO CEPKİN-
-ÖLÜYORUM / HAYKO CEPKİN-
-BEN GİDEYİM / HAYKO CEPKİN-
-DÜŞÜNME KAYBOLURSUN / NO LAND-
-HAYAT BU İŞTE / MANGA-
-ARZULAR ARSIZ / MELEK MOSSO-
-KEKLİK GİBİ / MELEK MOSSO-
-Dİ ASLINDA / OĞUZHAN UĞUR-
-YALAN / İBRAHİM TATLISES-
0 notes
Text
11 HAZİRAN 2020 - 03.45
Yine kendimle uzun süre kavga ettim ve küs kaldım kendimle yazdım yazdım sildim hesabımın ilk yazısına baktıgımda da şuan ile aynı savaşı verdiğimi gördüm yıllardır tek derdim düzenli hayatımın içerisindeki mutluluğu tatmak ama hayatımı karmaşık hale sokup duruyorum bunu bilerek yapmasam da kendi seçimlerimle oluyor sık sık nefret ediyorum her şeyden ve sonra tekrar inancımı koruyup sarılıyorum hayata bu kez yalnız hissetmiyorum güç aldığım çok insan var bu insanlar her ne kadar beni yargılasalar da iyiliğim için uğraştıklarını biliyorum yine de yargılanmak bana agır geliyor böyle yapsan iyi olur lafı her zaman beni etkiler ve ciddiye alırım ama öyle yapmazsam hayatımdan gideceğini düşünürsem içimden gelse de yapmıyorum yalnızlık kavramı artık bana agır ya da kötü gelmiyor çünkü en korktuğum şeyler barışmayı ona sarılmayı öğrendim dün eski fotoğraflarımı buldum elime öyle bir album geçti ki şuan hayatımda olmayan onlarca insanla sonsuzlaşmış gülümsemelerimi gördüm ve videoları bulduğumda neden şuanda hayatımda olmadıklarını anladım iyi ki tecrübelerim var iyi ki bunca şey gördüm ve hep cesur oldum (ki annem buna cesurluk değil cahil cesareti der) adı her neyse ben de iyi ki var çünkü küçükken yapılan hatalar büyükken yapıldığı kadar hayatını etkilemiyor tüm bunları düşünürken aklıma bir soru takıldı “insan hangi zaman dilimi için yaşar?” Hep şuan diye düşünürdüm ama fark ettim ki şuanı güzel yapmak istememizin tek sebebi iyi bir insan olup gülümsemiş bir hayatı geride bırakmak şuan yaptıgımız her şey bir saniye sonra geçmiş oluyorsa aslında biz geçmişimiz için yaşıyoruz evet biliyorum geçmişi bu kadar karışık bir insanın geçmişim için yaşıyorum demesi hoş değil ama geç fark ettim kiii çokta geç değil henüz yirmimdeyim bazen ölüme çok yaklaşmış hissediyorum eskiden çok korktugum bir şeydi bu da ama artık korkmuyorum ölüme sevdiklerini teslim etmiş bir insan ölüme kötü bir şeymiş gibi bakamıyor ve ölmeyi merak ediyor bir çok merak ettiğim duygu var bir çok soru işaretim var zamanım gelene kadar nefes alacagım ve hayatımı kim düzenli ve güzel yapmaya çalışırsa bu yolda beraber yürüyeceğim fakat beraber yürüdüğüm insan kafamdaki sorulara yanıt verebilecek birisi mi bilemiyorum çünkü sorularımın tek bir cevabı yok ruhlarımızın sorular arasında dolaşmasını seviyorum kapkaranlık bir alemde deniz dalgaları ve gökyüzünün parlayan yıldızlarının buluşması ruhumu ortaya çıkartıyor ve ruhumu gösterdiğim insanları seviyorum göremediğim o sevgi kavramını hissetmek soyut kavramları somutlaştırmak beni en etkileyen şey oluyor yine çok karışık yazdım ama zaten kafamın içi çooook karışık…
0 notes
Text
12 HAZİRAN 2017 - 03.32
Sizi siz olduğunuz için seven insanları her zaman sevin bu dediğim sevgili olabilir ve ya bir dost ama her zaman sizi siz oldugunuz için seven insanları sevin ailenizle gurur duyun her zaman aile yaşantınızı yansıtın ne olursa olsun üstte görmeyin kendinizi neyseniz osunuz insanlar ne der diye düşünmekten kulaklarınızdan akıyor beyinleriniz biraz anı yaşamakta fayda var insanlar sizi yolda birisine benzetse de oturup sizi konuşabilirler iğrenç ön yargıları önemsemeyin hiç bir insanı aşagıda görmeyin ama kendinizi hep sevin cool olucam diye insanlara soguk olmayın yanınızdan geçen çocukların başlarını okşayın insanları sevmem ben siyahım diyen tiplere de seslenmek isterim hayat çok güzel ve dünyayı umut döndürür birisi sizi sevmedi diye ölmeyeceksiniz ben birisini sevdim sonra herkese olan güvenim gitti dememeliyiz birisinin hatasını başkasından çıkartmak çok yanlış şimdi diyeceksiniz ne konuşuyorsun bilmiş bilmiş önce kendin uygula evet doğru ben beceremiyorum ama doğrunun bu oldugunu düşünüyorum ya sevgilim giyme dedi giymiyorum beni önemsiyor dediğiniz kadar aileniz giyme dediğindende ne geri kafalı bir ailem var diyorsunuzdur eminim peki aileniz neden önemseyen taraf olmuyor ? Siz ailenize onlarca yalan söyleseniz de sizi evden atmazlar çok görüyorum şu sıralar instgaramda babasından yaralı olan kızlar kimseye güvenemezmiş herkesin bir yerlerden yarası var açın gözünüzü şuan şu yazıyı okuyacak telefonunuz bilgisayarınız tabletiniz varsa bakın gökyüzüne ve şükürler olsun diyin asla bir insan için üzülmeye değmez demeyeceğim değer çünkü biliyorum hem üzülmek güzel bir şey mutluluğun kıymetini anlamamızı sağlar hep gülersek insan gülmekten de sıkılır ama biraz pozitif olmak ve şükür etmek bizi pişman etmez
0 notes
Text
21 HAZİRAN 2017 - 02.51
Nasıl hissediyorum biliyor musunuz sanki intihar etmek için pencereye çıkmışım tam atlayacagım ama arkadan en sevdiğim girmiş odaya yine de durmayıp atlamışım da benim burnum bile kanamamış ama en sevdiğim beni tutmak için arkamdan atladıgı için o ölmüş ( ki ben intiharı en saçma yöntem olarak görürüm çünkü bu dünyayı düzeltmek bizim elimizde ama o dünya diğer dünya bizim elimizde değil herkesin kendi inancı vardır kimisi geri döneceğini kimisi yok olacagını kimisi cennette gideceğini düşünür,buna inanır ve benim inancımda cennet cehennem var ve eğer intihar edersem cenneti göremem ) benim için atlayan en sevdiğim ölmüş gibi hissediyorum sanki benim yüzüme sevdiklerim acı çekiyor sanki acılarımdan ben yeniden doguyorum ama etrafımdakiler ölüyor biliyor musunuz ben yalnızlıktan çok korkarım bu yüzden çevremde boş kalabalık oldugu zaman da çok oldu geç fark ettim yalnızlıgın da mutluluk getirebileceği yine kendi inancıma göre beni yaratan her an beni görüyor yani aslında inancıma göre yalnız değilim hiç bir zaman ama ne kadar inancıma uygun yaşıyorum tartışılır Bir insana dert anlatmak kadar saçma bir şey yok çünkü çözüm bulamayacak mesela ben asla tecrübeye inanmam çünkü onun tecrübe ettiği olay aynı olsa da karşısındaki insan farklı onun verdiği tepki farklı bu yüzden bana anlat demeyin anlatmam ha bazen çenemi ve göz yaşımı tutamam anlatırım ama hep eksik olur karşıma çıkan bazı insanlar çok sempatik bazıları ise kötü kalpli oldugumu söyler iyi kalpli olmak nedir ki ? Sana iyi davranmam mı ? O zaman ben kötüyüm çünkü biliyorum ki kendi düşüncelerimi söylediğimde yani bana doğru gelen şeyleri söylediğimde yanlış düşündüğümü düşünen insan çok olacaktır fakat umrumda değil belkide insanları bu kadar umursamadıgım için kaybediyorum ama şöyle düşünüyorum “insanlar her zaman konuşur” beni birisine benzetseler de hakkımda laf yaparlar bu yüzden konuşun pek umursamam ama sen bu yazının bu satırına kadar okuyorsan birazcık umursuyorsun beni mesela neden sosyal meyda kullanıyoruz ? Neden yaptıklarımızı başkalarına gösterme çabamız ? Ben senden daha iyiyim bak ben senden daha çok cafeye gittim diyoruz ? Ben de çok yaparım bunu ama neden ? Hiç sorguladınız mı kime ne kanıtlamaya çalışıyorum diye ? Ben sorguladım da pek cevap alamadım neden geçmişi unutamıyoruz mesela ? Unutamıyor muyuz unutmak mı istemiyoruz ? Bence hiç bir şey unutulmak için yaşanmadı acılarımız mutluluklarımız hepsi çok önemli kendi tecrübemizi kazanmamız için fakat ben yaptıgım hatayı binden az yapmadan bırakmam oda benim salaklıgım olsun bir şarkıdı “en kötü sevildiğin yerde seversin” diyordu hoşuma gitmişti çünkü biliyordumki ben ve diğer insanlar hep yalnız oldugunda ve ya kötü oldugunda onu sevene koşarlar sevdiğimızı anlatırız belkide bizi sevene çünkü biliriz ki o bizi seviyor bizden gitmez işte bizim sevdiğimiz de bizim hakkımızda böyle düşünüyor yani hayat yine yaşattıgını yaşamadan kimse ölmez cümlesini yaşatıyor bize mesela diyoruz ki herkesi sevdi bir beni sevmedi eee seni her sevene sen tamam mı diyorsun ? Senin sevdiğin sana neden tamam desin ? Bunları ben çok geç farkına vardım bu yüzden yazıyorum geç olmadan düzeltelim bazı şeyleri Mutluluklarımızın kıymetini bilelim üzülerek sahiden ağlamayı hala güçsüzlük olarak gören var mı ? Herkes ağlar kimisi tek başına kimisi herkesin içinde ha yanlış anlamayın herkesin ortasında ağlatıp dikkat çekmeye çalışan tiplerden bahsetmiyorum ama içi yanalar tutamıyor kendini her yerde ağlayabiliyor ya işte onlara acımayın onları sevin onlar çok acı yaşamıştır bundan bir kaç gün önce piazza avm de herkesin ortasında bagıra bagıra ağladım insanların bana acıyarak baktıgını hissettim hayır ben güçsüz değilim yalnızca çok canım yandı insanlar acaba ne oldu diye kendi aralarında gıybet yapmak yerine peçete getirselerdi insanlık ölmüş demezdim ama bu dünya çok zor ama biliyorum ki geçecek çünkü bir kaç yıl önce yaşadığım olaylara şuan ağlamıyorsam bir kaç yıl sonra da bunlara ağlamayacagım bu yüzden her şeye şükür etmek gerekiyor ailemize dost bildiklerimize hatta nefes aldıgımıza bile çünkü bir gün hiç birisi olmayacak
0 notes
Text
23 HAZİRAN 2017 - 05.14
"Birisiyle çok iyi anlaştıgını düşünürsün salatadaki domatesleri hep sana veriyor halbuki sen yokken salataya zaten domates koymuyor" Ne güzel açıklamış bu yazı da sanki biz özeliz gibi tüm domatesleri bize veriyor fakat bizim özel olmamızdan değil o kendisi sevmediğinden veriyor evet bardagın dolu tarafını görmek güzeldir ama biraz abartıyor muyuz sanki ? Asla sevdiğimiz gibi sevilmeyeceğiz çünkü bizde bizi sevenleri üzdük zaten hayat böyle değil midir ? İnsan sevdikçe güçsüzleşir sevgisi arttıkça kendini düşünmesi azalır ve güçsüzleşir karşı tarafa tamamen ipleri verdiğinde tamamen ölmüş olur hani sevmek güzel şeydi ? Birisinin sizi öldürmesine izin vermenin neresi güzel ? Aptallık. Ama bazen o aptallık hissini bile seviyor insan aslında öyle bir programlanmışız ki bazılarımız siyaha saplanmış şekilde umutsuzca yaşıyor bazılarımız da o aptallıgı bile sevecek kadar beyaz düşünüyor ama beni en çok korkutanlar griler çünkü onların ne yapacagını kestiremeyiz. Peki hiç düşündük mü o öldürdüklerimizin ahını ? Hepimiz bir çıkmaza sürükleniyoruz ve birilerinin bizi çıkartmasını bekliyoruz fakat kimse kimseyle uğraşmıyor herkes bencil herkes ilgi manyagı herkes egoist herkes bencil olursa kim sevecek sokak köpeklerini ? Kim sevecek kimsesizleri ? Kim sevecek huzur evindekileri ? Hayatım boşa gidiyor genliğim saçma sapan geçiyor gibi hissediyorum ve ben ileride çocuklarıma anlatacagım güzel bir geçmiş istiyorum ama henüz 17 yaşındayken bile geçmişimden utanıyorum. Geç gelen beynim ve yavaş yavaş oturan karakterim sayesinde yazıyorum bu yazıyı ne kadar doğru bilmiyorum ama bencil olmayın. Bende de bencillik var mesela mutluluk. Herkesten her şeyden önemlidir mutluluğum ve eğer mutlu olursam etrafa da mutluluk saçarım bu masum bir bencillik. Bir ortama girdiğinizde dikkat çekeceğim diye yaptıgınız sizin şebeklik benim salaklık olarak adlandırdıgım hareketleriniz midemi bulandırıyor. Kimse kimseyi önemsemiyor sevgi kelimesi de fazlasıyla sakız oldu ağızlara ama bence önemli olan yanlışı görmek ve önemli olan doğru yola çekmek için uğraşırım ama yalnışa giderim dersende yanında gelirim diyen dostlarınızın olması iyiki varsın diyip sarılın insanlara karşınızdaki insana bugun çok güzel olmuşsun demekten geri kaçmayın bu onu mutlu eder ve senden bir şey azaltmaz bırakın şu iğrenç kibirlerinizi çogu insan insanlardan uzaklaşmak için kitaplara sarıldım diyor ben çok az duydum arkadaşımla,sevgilimle kitap okuyoruz diyeni herkes birilerinden kaçıyor ve kitaba sıgınıyor karakterlere aşık olup kitap bitti diye hüngür hüngür ağlayan arkadaşım vardı kitap aşkı dışında aşka inanmazdı bence aşk gerçek dünyayı aşk yönetiyor insanlar aşkı içiin namusum dediği için insan öldürüyor insanlar aşkı için kendilerini öldürüyor insanlar aşkı için ailelerini karşılarına alıyorlar nasıl yok dersiniz ? Aşk vardır aşkın yaşı yoktur.
0 notes
Text
30 HAZİRAN 2017 01.01
İnsana,insanlara haddinden fazla emek veriyoruz ya da insanlar bize emek veriyorlar ama çoğumuz tek bir hata da siliyoruz tüm emekleri bize en kolay yol düşman olmak geliyor fakat hangi olayı unutmak için yaşadık ki ? Beraber ağladıgımız insanı,insanları kaybetmemeliyiz eğer hayatımızdan gitmesi gerekiyorsa da dargın olmadan gitsin. Bu en zoru işte.Darılmadan gitmek ve ya kırmadan göndermek aslında bakarsanız bir kaç gündür daha iyi anladıgım kadarıyla ölüm var herkesin kendi inancı var kimisine göre yok oluyoruz kimisine göre başka bir dünya ama tek bir gerçek var ki bu dünyada var olmuyoruz. Yarın sarılamayabilirsiniz,yarın yok olabilirsiniz "Bugun yaşıyoruz,yarın bir ihtimal" demiyorum ki herkesle samimi olun inanın o daha yapmacık fakat insanları unutmayın zamanında duygular paylaştıgın insandan nefret edebiliyorsan eğer şuan yanında olandan da bir gün nefret edebilirsin. Benim annem "nefret" kelimesinden hiç haz etmez Allah'ın yarattıgı hiç bir canlıdan nefret edemezsin der hep.Bir insanı iyi tanıyın bir erkek sevdiği kişinin açık giyinmesini istemeyebilir kimse bakmasın diyebilir bu en doğal hakkı ama o zaman kapalı birisini sevecek ya da bir erkek ben kapalı kadın istemem diyebilir o zaman da kapalı birisini açmaya çalışmayacak hiç bir insanın diğerine karışma hakkı yoktur. Beraber olmak,evlenmek çok kutsal şeyler ama hiç bir birey kendini kaybetmemeli herkes kafasındaki profile uygun birilerini sevse kimse düşman olmaz bence. Hepimizin kaderi belli bir şarkıda "kadere inanmak bir seçimdir fakat kader bir seçim değildir" diyor çok sevdiğim sözlerden bir tanesidir.Bir çogumuz pek ince düşünmesini becerebilen insanlar değiliz çünkü düşünmekten kafayı yiyeceğimize anı yaşamak işimize gelir fakat bir gün kötü olaylar yaşayarak tecrübe edinmeyi bekliyoruz düşünmeye başlamak için.Bazı şeyler çok özel ve güzeldir unutulmayacak kadar değerli bazı şeyler de unutulmayacak kadar acı verir. İyi geceler 🌙
0 notes
Text
2 TEMMUZ 2017 - 01.16
Bazen ağlarken aramayı düşündüğünüz ilk insan sizi en çok sevendir çünkü insan kötüyken ilgilenilmek ister ve sizin sevdiğiniz değil sizi seven sizinle ilgilenir bunu bilirsiniz bazense sadece sesini duysanız iyi geleceğini bildiğinizden ararsınız ben hiç gururlu olan kız olamadım çünkü sevdiğim insanlardan uzak tutacaksa gururun ne gereği var ? Gururdan aramamazlık yapmayın. Arayın. "Ölüm var ölüm" denir ya cidden öyle bir gün sofraya mı gelirsin yoksa masa mı verelim önüne dersin onun eğilip yemek yemesine kıyamazsın başka bir gün sofraya bile çagıramazsın yalnızca ağlarsın fakat ağlamak asla çözüm değildir fakat ağlamak güçsüzlükte değildir ölüm o kadar kötü bir şey olsaydı peygamberler ölmezdi ve kimse ölmeseydi dünya da yaşanacak yer kalmazdı her şeyin bir düzeni var "insanlar hayatınıza bir şeyler öğrenmek için ve ya bir şeyler öğretmek için girerler ve sonra giderler" kimisi isteyerek kimisi istemeden ama düzen budur doğar büyür ölürüz en zoru o büyüme kısmı ben daha fazla büyümek istemiyorum büyümek demek sorumluluk demektir ben hep annemden bir şeyler isteyeceğim yaşta olmak istiyorum ama yukarda da dediğim gibi hayatın bir düzeni var aynı "benim özgürlüğümün başladıgı yerde senin ki biter" hesabı herkes kendi düzenini kurar fakat başka hiç kimsenin düzenini bozmamalı düşünmekten beynimizin kulaklarımızdan akmaması gerekli elbet ama beynimizin oldugunu yalnızca üzüldüğümüzde bir şeyleri tecrübe ettiğimiz zaman anlıyoruz. Ben sürekli "ben pişman olmam" derim her şeyi tecrübe etmek için ama zaten asıl pişmanlık karşına hatan çıktıgında başını yere eğmek değil midir ? Ben tecrübe edindim diyemezsin başını yere eğersin.peki mutluluk nedir?Mutluluk bu hayatta oldugumuz sürece,nefes aldıgımız sürece bizim elimizde kuşlar uçuyor diye umut dolmalı insan bir şarkıyı son ses açıp bagırarak söylemeli filmleri izlediğinde başka insanların düşüncelerini gördüm diye mutlu olmalı. Almak istediği bir şeyi magazada saklayıp başka bir gün onu orda arayacak kadar umutlu olmalı ve o kadar saf temiz olmalı. Geçmişe güzel anılar bırakmak çok önemli çünkü geçmiş pekte güzel geçmemiş.GÖKYÜZÜNE BAKIN DÜNYAYI UMUT DÖNDÜRÜR
0 notes
Text
8 TEMMUZ 2017 - 02.38
DÜNYAYI UMUT DÖNDÜRÜR bazı şeyleri karşılık beklemeden yaparsak mutlu olacagız birisine mesaj yazarken acaba ne diyecek diye düşünmek yerine içimdekileri bilse yeter dediğimizde mutlu olacagız o zaman biraz daha büyümüş olacagız ben çogu yaşıtımdan daha az düşünürüm bir olaya geniş bakmayı severim fakat bu bakışlarım hep pozitif yönler olur aslında çogunuz kötüsünü düşüneyim iyisi olursa mutlu olurum düşüncesinde ilerlerken ben hep iyi düşüneyim dur bir kaç tane daha iyi düşüneyim elbet birisi olur kafasında ilerliyorum bazen pozitif olmak yorucu olsa da hayatın siyahına kapılıp gitmediğim için bile mutlu oluyorum çogu zaman "kafam ağrıyor" derim çünkü sanki düşündükçe beynim büyüyor ve büyüdükçe içerisinde ki düşüncelerim küçük kalıyor ve düşüncelerimin yetersiz olması kendimi bilgisiz hissetmemi sağlıyor daha sonra bunu düşünürken beynim biraz daha büyüyor ve bu kafa tasımı ağrıtıyor bu baş ağrısı değil bu ruhsal yorgunluk ve bu yorgunluk uyumakla geçmiyor keşke her şey uyumakla geçseydi o zaman dünya daha yaşanılır bir yer olabilirdi
0 notes
Text
15 TEMMUZ 2017 - 01.07
Seni sevmek ölüm gibi aslında hiç aklıma gelmiyor hala yaşıyor gibi fakat her zaman yattıgı odaya girdiğimde ağlamaya başlıyorum ne kadar özlediğimi fark ediyorum ama o odaya girmesem özlediğimi hissetmiyorum onun için ağlamıyorum hayatıma devam ediyorum normal saçma sapan şeyleri kafama takıp üzülüyorum belkide ama hayatıma devam ediyorum hah aynen böyle işte senin hayatına girmek o odaya girmek gibi o odaya girmezsem hayatıma devam ederim özlediğimi hissetmem ve artık körler sagırlar anladı senin olmadıgını o odaya girmemem gerektiğini fakat arkandan su dökmemiş olmam senin gitmediğin anlamına gelmiyor ve ben gidiyorum dememiş olman gitmediğin anlamına gelmiyor konu sen olunca her şey anlamını kaybediyor sanki beynim duruyor kalbim duruyor hatta dünya duruyor gibi bir his
0 notes
Text
14 EYLÜL 2017 - 01.10
Saçların demişti saçların sarı olmadıgı halde begendiğim tek saç çok severdi sarışınları gözü kayardı bazen ama sesim çıkmazdı benden sonraki sevgilisinin de saçları sarı değildi o an özel olmadıgımı anlayıp bırakmam gerekirdi
0 notes