factrygirl - Tumblr blog

[factrygirl]

[factrygirl]

ellerini belime sar, daha sıkı kavra, kendine bastır, canımı yak, canımı al.

(via lebrizka)

[factrygirl]

Katil ya da barmen ya da yazar, ne olduğunun önemi yoktu; kaderi hepimizin ortak kaderi, onun sonu benim sonumdu; ve bu gece, pencereleri kararmış bu kentte onun ve benim gibi milyonlarca insan vardı; ölmekte olan çimen yaprakları kadar ayırt edilemez milyonlarca insan…

John Fante

[factrygirl]

Beni onun iki eli. Onun iki gözü. Doğurur yeniden. Bütün yenilmelerim yenilenir. Beni onun iki sözü alır uçurumun kenarından, onun iki sözü düşürür uçuruma. Onun iki kaşıdır sıratım. Onun iki ayağıdır kalışım. İki ayağı onun, gidişim. Beni kendi için yoğurur, yorulur, uzanır yanıma. Biz oluruz. Beni onun kalbi alır yalnızlığımdan.

[factrygirl]

Kopukluk. Yaşamdan, insanlardan, geçmişten kopukluk. Gelecekle de hiçbir ilgisizlik. Nerede olacağımı, hangi kentte oturacağımı, nereye gideceğimi hiç bilmiyorum. Şimdi burada durgunluktayım.

Tezer Özlü

[factrygirl]

Yaşıma büyük geldi ömrüm.

[factrygirl]

Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak; fakat, arkana bakma... Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de.

Halil Cibran

[factrygirl]

hayatın neresinden dönülse kardır.

Nilgün.

[factrygirl]

kuşlarını alıp gitti gök..

ilhan berk

[factrygirl]

Ben tutunurum saatsiz bir yelkovana Saat ikide mi, kırılmada mı, on birde mi bilmiyorum. Adın bir güzelliğe yakışır, elbet yakışır Bir intiharda mı, bir şiirde mi bilmiyorum..

[factrygirl]

Gözlerin gözlerin gözlerin, gözlerin bir mahmurlaşmaya görsün sevinçli bahtiyar alabildiğine akıllı ve mükemmel dillere destan bir şeyler oluyor dünyaya sevdası insanın.

Nazım.

[factrygirl]

çocuğum, ağzın çin ipeği, yangınlar, oltu taşı soğuk su çeşmesi, genel grev senin ağzın kendini oradan oraya atan aptal bir deniz ağzın çarşıda lacivert kuşlar satan çocuk..

ilhan berk

[factrygirl]

Bir misafirliğe gitsem, bana temiz yatak yapsalar; Her şeyi, adımı bile unutup uyusam.. Melih Cevdet Anday

[factrygirl]

  Ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya Ama hep sorulur gibidir benden:

ben şimdi ne yapsam acaba. Ben şimdi ne yapsam,

ben şimdi ne yapsam kaç kere yalnız. Hem bunu kaç kere söylemek,

ne türlü söylemek adına. Eskimiş fırçalarda, kırılmış şişelerde,

tozlanmış ilaç kutularında.... Okunmaz kitaplarda, uzaksı giyişlerde,

çocuksuz avlularda. Anlamsız kahvelerde,

bir yolun çok ucunda asılmış koyun butlarında. Ben şimdi ne yapsam,

ben işte ne yapsam kaç kere yalnız, Kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla.. Edip Cansever

[factrygirl]

Bir şarkı söyleyin ne olur, kızlar Uzun ve gerçek. Bütün düşündüklerim aklımda kalsın, Parmaklarımın telâşlı hasretiyle Şimdi bir ıssız kasabanın Bir odasında, kendince, ışıksız, Yavan, hazırlıksız ve çoook uzak Bir gece geçecek...

turgut uyar

[factrygirl]

yaralı olmak yerinde olmamak uzun gecikmesi son kesinliğin bir sabah biliyoruz elbet neyi bölüştüğümüzü göz göze bakışınca. Biliyoruz. neyi bölüştüğümüzü. Konuşmasak da. Şimdi tutalım bu diriliği artık. Zamanıdır. Zamanıdır. Neredeyse kar başlar. Küçük kuşlar ölür. Semerciler ve dilsizler ölür. Seninle ben kalırız. Yeni bir yaşamaya. Gökler ve kentler ufalır. Seninle ben kalırız. O şarkı sanılanlar bir kavga halini alır. Nerdeyse kar başlar. Birini düşünür gibi oluruz. Biliyorum Ellerin de üşür. Biliyorum ama Isıtabilirsin onları. O ateşte. Hazırsın da. Biliyorum. Ama sana bir boyun atkısı gerek. Kış geldi. Turgut Uyar Bilirim Bir Kışa Hazırlanmayı

[factrygirl]

Diyarı gurbette kanlı bir aşk, Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde.. En uzak beyazlar, En yakın ikindilerde, duygulu ..... Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi

Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.

Turgut UYAR