erotikemekci-blog

[erotikemekci-blog]

Pompei’de Bir Üzüm Bağı

Kadın üzüm bağında yürürken, güneş neredeyse ensesindeyken, boynundan akan ter damlası, yanık göğsünden iki memesinin arasına çoktan damlamıştı. Gözüne kestirdiği en kırmızı salkımı dalından kopardı, kurumuş kalın pembe dudakları üzerinde gezdirdi ve bir üzüm tanesini iki ısırıkta yedi. Bağın içerisinde ilerledi. İleride onu bekleyen sevgilisini düşündükçe nefes alış verişi adımlarıyla aynı anda hızlandı. Sağ eliyle hem eteğini sıyırmış tutuyordu hem de bir salkım üzümü. Heyecandan avucunu sıkmış olacaktı ki üzümlerin bir kısmı ezilmiş ve mora çalan kırmızı su ince bir yol yaparak baldırından dizine doğru süzülmüştü. Bacağına bakarken karşısında duran genç sevgilisini fark etmemişti bile. Sevgilisinin gözlerine baktı ve ona bir görsel şölen sunmak için iki adım geri çekilerek eteğini biraz daha sıyırdı ve kıkırdadı. Alnındaki ter hala çiğ olan sevgili tek kelime etmeden kadına yaklaştı, önünde diz çöktü, kadının bacağını kendine çekti ve üzümün tadına baktı. İlk aşık olduğu andaki gibi keyiflenen ve heyecanlanan kadın başını geriye doğru attı ve keyif içerisinde derin nefesler alırken alnına düşen külü fark etmedi bile...

[erotikemekci-blog]

Müjgân.

Uzakları kirpiklerine asar

Öyle bir kadındı. Düşüncelere boğulmuş gözleri hep hüzünlü. Bakışları ufuk çizgisine odaklı. İçine çektiğini sigarasından çıkan duman, kirpiklerini sis çökmüş dağlara çeviriyordu. Kirpiklerinin her teline asılı biri vardı. Çok izmarit basmış kültablasına. Her bastığı izmaritte, biriyle sevişmiş, birini öldürmüş.

Şaşkına dönen gözlerle yürür

Sokaklarda. Uçurumlarda. Bastığı toprakta. Issız kaldırımlarda. Yatak uçlarında. Parmak uçlarıyla gezindiği her yerde. Donuk gözleri. Ölü canlar. Bir adımında yakınlaşır, bir adımında uzaklaşırdı. Karbondioksit solurdu kucağımda. Tepkisiz bir iris. Sanki burada değil, uzun ve yorucu bir yolculukta.

Ahların mesafelerini çeker

İnlemeleri, ahları kısaltırdı mesafeleri. Beni, ben görmezdi. O, o olmazdı. Ben, bir başkası. Kirpiklerinde astığı uzak bir kimlik. O, bir başkası. Parmak uçlarının gezindiği yükselti ve çukurların evsahibi.

Uzağım senden. As beni bir kez daha kirpiklerine.