Güzellik standartları, sadece güzelliği değil, eşitsizliği de tanımlar.
7 notes
·
View notes
Büyük çöküşler tam sıralı liste:
-Osmanlı
-Sovyetler
-Ben
10 notes
·
View notes
Yazmaya üşendiğimi fark ettim. Bugün blog temizliği yapıp sadece 17 kişiyi takip etmekle birlikte, 17 takipçi bıraktım. O halde neden konuşmayayım? Bence de konuşayım.
12 notes
·
View notes
Çok güzelsin.
28 notes
·
View notes
Bir uçaktık, düştük, bir gemiydik; battık.
23 notes
·
View notes
Bilgisizlik bir kanıt değildir.
11 notes
·
View notes
İşin komik yanı, her beşeri kum tanesinin kendini yalnızca ayrı değil, son derece özgün de sanmasıdır. Oysa, bir kum tanesine en fazla benzeyen şey bir diğer kum tanesidir. Burjuva bireyciliği, kendi olma, kendi kalma tarzında, kelimelerinde, jestlerinde, gündelik alışkanlıklarında (yemek ve dinlenme saatleri, eğlenme ve oyalanma, moda, fikir, görüş) tuhaf bir şekilde birbirine benzeyen bireylerin tatsız ve gülünç tekrarını içerir... İnsan gerekliğinden yoksun birey, hakikatten de yoksundur.
7 notes
·
View notes
Duygunun yeniden-üretimi üzerine
Althusser okumalarım sonrasında, an itibariyle yatağa uzandım. 'Yeniden-üretim' üzerine teorik bir boyutta kafa yoramayacak kadar yorgun olduğumu fark etmemin ardından, yeniden-üretimin duygusal boyutu üzerine düşündüm biraz. Bunun da teorik düzeyde bir irdeleme alanı olduğu kararına varmış olsam da, duygunun yeniden üretiminin, tıpkı kapitalist sermaye ilişkilerinin varlığı için zorunlu olan yeniden-üretim misali zorunlu olduğu idrakına vardım.
İnsan, duyguları ve yaşantısındaki bütün yitirişler, yenilgiler ve türevi tecrübelerine rağmen; duygularının yeniden-üretimini sağlamak koşuluyla yaşamsal bir özne konumunu koruyabilir. Yeniden-üretimin maliyeti, tıpkı kapitalist yeniden-üretimdeki maliyet kadar esastır fakat tek bir farkla: İnsan duygularının yeniden-üretiminin maliyeti 'acı'dır.
Ve itiraf etmeliyim, benim yaptığım da bu... Yaşamsallığımı en azından biyolojik elverişliliğim ölçüsünde ve bu elverişliliğin sınırına dek sağlamak amacıyla bir duygusal yeniden-üretime girişmek. Fakat bu tutumum maalesef artık insanî bir refleksif davranışın ötesinde bilinçli bir çaba. Bunun salt bir 'çaba' olmasının ardında yatan sebepler ise beni intihar ve türevi bir protestodan alıkoyan mücadele yöntemi geliştirmiş olmam sanırım.
Yıllar evvel katıldığım bir panelde işittiğim kimi sözler hala zihnimde. Şöyle diyordu sözler:
"Yaşadığımız şeyin adı krizdir. Ve bugünün krizi, gerçeğin sanallaştırılmasıdır. Oysa hayat nesneldir! Krizler, sert çıkışlar ve devrimler için birer fırsattır da aynı zamanda. Bundan mütevellit, aslolan mücadele; sanallaştırılan gerçeğe karşı 'örgütlü bir mücadele' verebilmektir." blablabla.
Ben kendi sosyo-psikolojik koşullarım nedeniyle yukarıda sözü edilen 'örgütlü' şekliyle mücadele veremedim (ya da 'vermekten vazgeçtim' demeli) bu sanallaşan gerçekliğe karşı. Fakat bu durumun beni yalnızlaşmaya ve devamında tükenişe sürükleyeceğini bile bile bu yolu seçtim. Varılan noktada ise, kendi şahsımda duygusal bir yeniden-üretimi başat aktör olarak gördüm. Uygulamada nasılım bilmiyorum, bunu zaman gösterecek. Ama teoride şimdilik iyiyim sanıyorum.
5 notes
·
View notes
Anamı ne güzel çizmişim lan.
13 notes
·
View notes
Kendi yalanına sarılıp bokunda boğulanlardan arındığım dünya, güzelsin.
13 notes
·
View notes
Mutlu olmakta temel etkenlerden biri, neyi istediğini bilmekten ziyade neyi istemediğini bilmek.
16 notes
·
View notes
Adanan aldanmışlar.
13 notes
·
View notes
Gülümse.
33 notes
·
View notes
-Güzeller değil, çirkinler doyurur. Çünkü onlar, varlık koşullarının devamlılığını doyurma eyleminde görür.
-bana öğütlenmiş bir söz, sözün sahibi bugün mezarda.
23 notes
·
View notes