Text
Ben ailesiyle problemleri olan hiçbir insanın mutlu olduğunu görmedim. Önüne dünyaları serin, istediği okulu, aşık olduğu sevgiliyi, fedakar dostu, istediği kadar mutluyum, eğleniyorum, ben duygusuzum desin. Ailesi kalbinde yara olan çocukların hiçbir zamanı hüzünsüz geçmez.
2K notes
·
View notes
Text
nasıl da kirlenmiş kalpleriniz, sorsalar insansınız
4K notes
·
View notes
Text
Çiçek Pasajı ''1876
2 notes
·
View notes
Text
ne mi yapacağım bundan sonra? ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce. şiir okumayacağım bir süre.
291 notes
·
View notes
Text
286 notes
·
View notes
Text
470 notes
·
View notes
Text
7 notes
·
View notes
Text
Ne olur çekme ellerini karanlığımdan
Bir sen kaldın dünyada güzel bildiğim
9 notes
·
View notes
Text
♡
2 notes
·
View notes
Text
"Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. Yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... Yanında sonsuz şımarabileceğim ve hala kaybetmekten korkmayacağım tek kişi... Yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... Sonra daimi hayranım ve tabi dokunulmamış sevgilim... Sen benim masumiyetimsin Tuna... Benim en yakınımsın! Aslında belki öbür yarımsın? Bütün bunlar ne demek anlıyor musun?
2 notes
·
View notes
Text
2K notes
·
View notes
Photo
Tam 23 kere intihara kalkışmış ve her birinde de inatla hayata itelenmişti Ümit Yaşar Oğuzcan. Pek kişi bilmez bu hikayeyi, “Acılar Denizi” şiirinin nereden geldiğini ve asıl vicdan azabının ne olduğunu.
Ümit hayattan kopmak için çok çabalamış lakin başaramamıştır, babası Lütfü Bey, annesi Güzide Hanım kahrolur oğullarının vaziyetine. Tabii bir de Vedat var. Ümit Yaşar'ın biricik oğlu. Babasına duyduğu müthiş bir öfke var içinde..defalarca gözlerinin önünde intihara kalkışmış olan babasına. Dün bir kez daha canından vazgeçmişti Ümit. Babası Lütfü Oğuzcan zor yetiştirmişti oğlunu hastaneye. Ve oğlundan çok torunu için endişelenmişti bu sefer Lütfü Bey, vedat'ın gözleri artık korkudan çok kin ile ıslanmıştı. Dayanamıyordu çocuk,aciz bir babanın ölüme koşup varamayışına tanıklık etmekten yorulmuştu. Tedavi edildikten sonra taburcu ettiler Ümit Yaşar Oğuzcan'ı. Ümit'in içinde yaşadıkları bir kenara Vedat ne hissediyordu acaba?
Sonrası;
Duydukları gürültüyle kıraathaneden fırlayanlardan biri “Eyvah!“dedi. “Düştü çocuk, Galata'dan düştü! Yetişin.” yerde yatan çocuğun etrafında toplanan kalabalık çocuğun elinde bir kağıt buldular. Sımsıkı kapalı parmakları,avucuna hapsolmuş bir kağıt.. Zorlukla aldılar ellerinden kağıdı şöyle yazıyordu buruşmuş kağıtta;
“İntihar öyle edilmez,böyle edilir baba!”
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi'nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu…
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu.
Ümit Yaşar Oğuzcan
792 notes
·
View notes
Text
4K notes
·
View notes
Text
46K notes
·
View notes