Text
Şarkıların, şiirlerin, türkülerin, izlerin içinde; anlamların, sözlerin içinde ve bunların kafamızda - gönlümüzde yaratımları, benzer yerlerden gelen sorular sorunlar, sıkıntılar içinde...
Aynı rüyayı görüyormuşuz gibi değil ama rüyaların içinde bilerek yer alabilirmişiz gibi. Zaman dur dediğimizde duracak gibi değil ama zamanın dışında saatler, geceler, sabaha karışan sesler geçirebilirmişiz gibi o tanıdık koku ile...
(Bu kokudan söz etmek istiyorum. Her sabahında gecenin artık yatmadan önce ve bolca 'iyi ve huzurlu geceler' dileklerinden sonra pencereden başımı çıkarır bahçeyi koklardım. Sabahın taptaze kokusu içimde tarifi zor uyarımlar yaratır ve 'o iyi, o huzurlu gecelere' olan inancımı, umudumu arttır bana güç verirdi. Gecenin izinden şiirlere, türkülere, rüyalara karışırdı o nefes... Bunu günaşırı bir ritüel olarak değil, içimdeki umudu tazelemek ve beslemek için sürdürüyordum sanıyorum.)
Sonra karanlığa aydınlık bir fırça darbeleri vurulmaya başlar da başlar arka bahçemden. Aydınlığın tonu düştüğünde havaya ağaçları kuşlar doğurur bahçenin.
Katılırlar kokuya.
Bir hüzün gemisi geçmiştir geceden. Aydınlık, cıvıltılı sabahımda; orada o çoktan sabaha katılmış, uykusuz kalmıştır ve biraz kafası karışıktır, gözleri ise isyankar ve yorgundur...
Yorgun gözleriyle katılır kokuya.
Serüvenlerce rüyaları vardır için için, hem bıkkın hem de onlara sabırsızdır. Rüyalarıyla katılır kokuya.
Derin izleri yaşanmışlıkların, üstümüzdeki ağırlığı geçmişin... Başlanır bir yolculuğa, yeni bir zenginliktir her şey paylaştıkça çoğalan, uykusuzlukla birikip katılırlar kokuya.
Birbirinden baskın ve bunaltıcı geçen zamanı dünyanın, mecburiyetleriyle ve adsız boşluklarıyla dolmak bilmeyen, katılırlar kokuya.
Geriye dönüp bakıldığında duran orada, bakışıdır pencerenin. Varlığı, her günün her anın kendiliğinden doğması ve çıkılan her yolculuğun keyfi katılır kokuya.
Taptaze bir umut kokar pencere.
...
'Gezeve Seru' dinlerken, sabahı karşılarken...
28.07.2020
0 notes
Text
Nisanın başlarından itibaren baharın sanki bahar değilmiş gibi tüm yüzünü saklanmasına bizleri evlerde tutmasına rağmen biz sizinle burada bir pencere kurup, dışarıya baktık
Bahara ortak olduk
Bu baharı dünyada yaşayan hiç ama hiç kimse unutmayacak, biz de unutmayacağız ama bizim biraz daha farklı nedenlerimiz var
Dediğiniz gibi kaç bulut geçti, kaç kuş uçurduk, kaç balığı affettik, kaç gece kürek çektik, ay batırdık, güldük eğlendik yaralarımızı gösterdik…
Ve geldik bugüne
Bugünün anlam ve önemi şudur ki baharın son gününün sabahına erişmiş bulunuyoruz
Yarın ilk yaz
Ve biz baharın bu son gününde pencereden bir yıldız kaydırıp dilek tutacağız.’
31.05.2020
05.50
0 notes
Text
"Usulca inlere sığınmak düşer aklıma,
Kara kışlarda
Ateşim dumansız,
Arayışlarda
Hastayım, yorgunum, seni bekliyorum
Zaman akışta
Sussam dilime yazık
Uçmamak kanatlarıma
Gün yine acıya çaldı bir yerde
Ve zaman akışta"
0 notes
Text
"Sensin
Akıyor ön dişlerin beyaz beyaz yanıma
Her şey rengine göre kanar bilirsin
Tırnakların pembeye boyanmış bir koy gibi
Pespembe kanar
Ve herbir renkte kanayan gözlerin
Çınlatır Eluard’ın mısralarını orada
“İçinde uçtuğum gözlerin
Yolların gidişine
Dünyanın dışında bir anlam verdi.”
Demek oluyor ki bu dünyada olmak öyle derin
Öylesine anlamlı ki insan
Bizse bu anlamın işçilerinden ikisi
Yağmur yağacak.
...
Bir yaprak saniyesi geçiyor usul usul
Penceremizden
Mavi mavi hatmiler parlıyor dışarıda
Dışarıda küçük bahçemizde
Ayak izleri gibi gökyüzünün
Hatmiler
Bırakıyoruz bu sessiz uyuma kendimizi"
...
0 notes
Text
"Kanatları var ama uçamıyorlar
Sen uçabilen kuşlardan mısın?
Aslında burada otobüs bekleyecek birine benzemiyorsun
Araban yok mu?
Kanatlı bir araba mı istiyorsun?"
0 notes
Text
"En zor kısmı da bu olacak. Biliyorum çünkü gördüm. Ama sonu sonsuzluk. Bir gün anlatabilirim belki. Anlatamazsam da her şey çok güzel olacak.
Ve sen çok mutlu olacaksın. Öyle ki kısalan zaman bile umrunda olmayacak. Hepsi bir sırrın içinde, hepsi gerçek."
0 notes
Text
"Nar çiçekleri açınca uzak yerlerde
Güneşli dağların akşamüstleri
Gecenin rengi laciverte dönünce bu şehirde
Biraz hasret, biraz hüzün, biraz sizinle
Şarkılar söylenecek dostlarla birlikte
Işıklar sönünce meyhanelerde
Elimizde çiçekler yanımda sevgilerle
Ne denizler tükettik uzun gecelerde
-Yıldızlar bir yerde ay bir yerde-"
'Yağmurlarla beslenen, güneşle yetişen
En doğal haliyle büyüyen bir filiz gibi
Zamanın yapay ruhuna inat, içten gelen seslerin dillendiği...'
'Güneşe küsen küçücük çiçeklerin' konuk edildiği
Sabahında 'gündüzün - ilk yazın küçük kuşlarının' duyulduğu,
O ilk yaz sabahına! 🍷
0 notes
Text
"Gece rüyada sohbetin
Gündüz dillerde dillerde
Bensiz olan muhabbetin
Gördüm ellerde ellerde"
0 notes
Text
"Taş yağar da başımıza yağmur yerine
ille de dostun gülü mü yaralar bizi?"
0 notes
Text
"Sadece gençken yaşanabilecek türden, muhteşem bir geceydi. Gökyüzü pırıl pırıldı, o kadar çok yıldız vardı ki şöyle bir bakınca insan düşünmeden edemiyordu; böylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?"
0 notes
Text
"Bir vakit, ikimiz de sustuk. Neden sustuğumuzu bilmiyorum ama o an telefondaki sessizlik ikimizden doğmuyormuş gibi geldi bana. Sessizlik kılığına bürünmüş başka bir şey vardı sanki, aramızda, öylece duruyordu."
- kuşlar yasına gider
0 notes
Text
"Aman sevdiğim aman
Türkülere durmak zamanıdır şu an"
0 notes
Text
"Çok değil ki, kırılsın acının ayazı
Mutsuzluk dinsin biraz demiştim..."
0 notes
Text
"Çiğ tanesinin titreyişi, suya vuran son yıldız parlak bir güneşi müjdeledi.
Bir tek bulut,en ufak sis perdesi yoktu uçsuz bucaksız gökyüzünde.
Meltemin soluğu yüzümü okşuyordu hafifçe, kalbimin yapraklarına fısıldar gibi,
“Hayat, narindir ve hayat narindir”
- Söyle bana… Yarın ne kadar sürecek?"
5 notes
·
View notes
Text
"Uzaktaki
Sarmaşıkları duyuyor musun rüzgarda?
Yorgun başını
Üşümüş yastığa koyuyor musun?
Uyuyor musun?"
0 notes