deriinlerde

[deriinlerde]

Yanlışsa yanlış, yangınsa yangın.

[deriinlerde]

ama ben bana yapılan hiçbir şeyi unutamadım, unutamıyorum. *

[deriinlerde]

Çünkü benim de sana...

(Ben o kelimeyi hiç kullanmam)

[deriinlerde]

Eski fotoğraflara girdikçe kendime çok üzülüyorum eski halimi çok özlüyorum nasıl böyle oldum ki ben?

[deriinlerde]

öyle yorgunum ki karşımda dursan boynuna doğru düşeceğim.

[deriinlerde]

Hissizlikten boğuluyorum

[deriinlerde]

Korkum kendimden, yanımdakinin aklımdaki olmama ihtimalinden.

[deriinlerde]

Kafada verilen savaşlar yüzünden göğüsteki ağrının günden güne artma işi

[deriinlerde]

[deriinlerde]

sırtımı yasladığım duvarların, üstüme yıkıldığını gördüm.

[deriinlerde]

o kadar ağır anlamlar yüklediğin kişi seni o ağırlığın altında bırakmaz mı sandın, ben de öyle sanıyordum.

[deriinlerde]

Çok gülüyor olmam hayatımın kolay olduğu anlamına gelmez. Yüzümde bir gülümseme olması, bir şeyin beni rahatsız etmediği anlamına da gelmez. Sadece olumsuzluklar üzerinde durmamayı, başımı dik tutmayı ve hayatıma devam etmeyi seçiyorum.

[deriinlerde]

Değersiz hissettirilmenin kırgınlığı hiç geçmiyor, fark ettiniz mi..

[deriinlerde]

Dara düştüm Allah'ım

[deriinlerde]

ağlayamazsın ama uzun uzun yürürsün

[deriinlerde]

beni tüketen benden başkası değil

[deriinlerde]

O gün orda yanımda yoktun. Boğazımı saran ellerden tek başıma kurtulmaya çalıştım ben...

Sonra hiçbir zaman başımı kaldırıp göz ucuyla dahi seni aramadım...