Text
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
solması için gülü dalından mı koparmalı?
pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı?
ー
victor hugo
0 notes
Text
michael:
sana şunu söyleyeyim dostum, yüreğimdeki tüm sevgiyle ve evrendeki tüm bilgelikle.
akışına bırak.
ー
hazır olduğunda, the good place
0 notes
Text
ruh eşi varsa bile bulunan bir şey değil, yapılan bir şeydir. insanlar tanışır, birbirlerinden hoşlanır ve sonra emek verip bir ilişki inşa ederler.
ー
the good place
0 notes
Text
will:
cesurca yaşa clark. kendini zorla, bir yere takılıp kalma. o çizgili adımlarını gururla at. hâlâ imkanlarının olduğunu bilmek bir lükstür. birazını sana vermiş olmak da benim içimi rahatlatıyor.
son lafım da şu: adını kalbime yazdırdın clark. hatta o tatlı gülümsemen ve acayip kıyafetlerinle içeri ilk girdiğin andan itibaren. kötü esprilerin ve bir hissini bile saklamaktan aciz hâlin de dahil.
beni çok sık hatırlama. üzülmeni istemem. sadece iyi yaşa. sadece yaşa. attığın her adımda yanında yürüyor olacağım.
sevgiler, will.
ー
me before you
0 notes
Text
raymond holt:
kendinle gurur duymalısın. işler istediğin gibi ilerlemiyor olabilir ama söz veriyorum daha iyi olacaklar.
ne zaman biri öne çıkıp kim olduğunu açıklasa dünya daha iyi ve ilginç bir yer oluyor. o yüzden, sağ ol.
ー
oyun gecesi, brooklyn nine nine
0 notes
Text
sheldon:
merhaba. kalabalık önünde konuşma konusunda pek rahat değilimdir ama sahne korkusunu yenmek için izleyiciler arasındaki tek bir kişiye odaklanıp sadece ona konuşmak gibi bir teknik var. ben de bugün bunu yapacağım.
eğer o kişi olmasaydı bugün burada olmazdım. bana çok şey öğretti ve onun sayesinde hayatımın bu yeni ve heyecanlı bölümüne geçmek için cesaretimi toplayabildim. missy, bu senin için.
değişim korkutucu olabilir ama eminim ki biz yine de iyi olacağız. çünkü senin de dediğin gibi korkuyor olmak gayet doğal ama yapmamız gerekeni yapmalıyız.
mezun arkadaşlarım arasında gelecek için kaygılanan varsa bilin ki yalnız değilsiniz. size ikiz kardeşim gibi cesur olmayı öneriyorum. ben öyle yapacağım.
missy keşke sana ortaokul hakkında tavsiye verebilseydim ama çok zeki olduğum için orayı atladım. liseye gelebilirsen konuşuruz. teşekkürler.
ー
mezuniyet, young sheldon
0 notes
Text
dün gece ay ile konuşuyordum, bana güneşten bahsetti, ben de ona senden bahsettim.
1 note
·
View note
Text
canım benim, böyle davrandığım için küçük yüreğin yaralanmasın, benim hain olduğumu falan da düşünme. ne yapayım ki kuvvet ve zayıflığın karşı konulmaz kanunlarına boyun eğmek zorundayım. eğer istemeden kalbini kırıyorsam bil ki mutlaka seninkiyle birlikte benim kalbim de kanamaktadır.
ー
vampir carmilla, sheridan le fanu
0 notes
Text
içinde hâlâ acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.
ー
korku, stefan zweig
0 notes
Text
şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
ー
romeo ve juliet, william shakespeare
0 notes
Text
tanrım, rüzgardaki saçlar ne kadar güzel
seni başkalarında aradım ama bulamayacağımı biliyordum
silüetin sanki kızıl bir gün batımı gibi
ama bu duyguların kiralanması üzücü
bütün gecelerimiz sonsuza dek hatırada
kalmak istedim ama söyleyemedim
her şeyi hatırlıyorum, sanki dünmüş gibi
ama geri dönme zamanı değil
hatırlıyorum, ellerini hatırlıyorum
ben hatırlıyorum, vücudunu hatırlıyorum
senin içinde ne varsa başkalarında yoktu
zaman çok hızlı geçti
♩
0 notes
Text
duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki, fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.
ー
yeraltından notlar, fyodor dostoyevski
0 notes
Text
bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?
ー
genç werther'in acıları, johann wolfgang von goethe
0 notes
Text
gün batıyor aynı rüyaya
önümde duran aziz siyah bir bez tutuyor
bu ses beni denizden çağırıyor
şansım yok, bir kaçış yok benim için
kimse istemiyor, aşkım
acım, gözyaşım onları incitsin; kendimi onlara anlatayım istemiyor kimse
kimse istemiyor, aşkım
kimse istemiyor acımı, huzursuzum yastığımda, kötü düşler görüyorum
son güne dek, son yazıma kadar, lanetlenmiş kaderim
bu ruhun bir evi yok, bu ruhun bir sesi yok
kara şafakta yanan mumlar
kabuslarım
♩
1 note
·
View note
Text
jake:
"ames, bugün gerçekten çılgıncaydı. ama şaşırmamalıyım çünkü birlikte çılgın günler yaşadık. ilk randevumuz, ilk öpüşmemiz, beni sevdiğini ilk söyleyişin ve evlenmeyi kabul ettiğin gün. ayrıca dün, dünden önceki gün ve ondan önceki gün de. çünkü senin gibi müthiş biriyle birlikte geçen her gün çılgınca. seni seviyorum ve arkadaşlarımız önünde dans etmekten korkuyorum."
amy:
"pekâlâ. bu düğünü altı aydır planlıyordum ve dün bana her şeyin ters gideceğini söylesen panik atak geçirip acile kaldırılırdım. ama şimdi buradayım ve çok mutluyum."
"hayat öngörülemez. her şeyi kontrol edemeyiz ama doğru insanlarla olduğun sürece her şeyi kaldırabilirsin. ve sen jake peralta, benim için doğru insansın. "
ー
jake&amy, brooklyn nine nine
0 notes
Text
"insanın can yoldaşına ihtiyacı var." sızlanırcasına, "insan çıldırır kimsesi yoksa," dedi. "kim olduğu hiç önemli değil. yeter ki seninle olsun. bak, dinle beni," diye bağırdı kendini tutamayıp; "insan çok yalnız kalırsa tozutur, hasta olur sonunda!"
ー
fareler ve insanlar, john steinbeck
0 notes
Text
sen benim için... her şeydin, bütün yaşamımdın. benim için her şey seninle ilgiliyse vardı, varlığımdaki her şey ancak seninle ilgiliyse anlamlıydı.
0 notes