cemucan

[cemucan]

rest in peace coupée

"we burn a little brighter now"

[cemucan]

It's been a full year since I moved to another country. Had some good and bad days. Felt usually confused. Some of the "confusions" found a meaning in this song.

Buraya geleli tam bir yıl oldu. İyi ve kötü günlerim oldu. Çoğunlukla karmaşık hislerim vardı. Sanırım "karmaşık" hisler bu şarkıda bir çeşit anlam kazanıyor.

[cemucan]

Complicated / Çetrefilli

[cemucan]

"Ağzımla kuş tuttum"

Erden Uçan

"Az ye de uşak tut" lafıma karşılık olarak...

[cemucan]

Yol ayrımı, trafik ışıkları, kırmızı, kararlar ve yağmur.

Crossroad, traffic lights, red, decisions, and the rain.

[cemucan]

Hand. Cannot. Erase. happy returns Üzerine çok şey yazılacak bir şarkı/albüm/hikaye… Bir evde ölü bulunma üzerine düşünürüm zaman zaman. Hiç kimse senin yokluğunu farketmeden… Bulaşıklar, evin dağınıklığı ve çöptekilerin senle ilgi bir çok sırrı artık gizleyemeyeceği gerçeği… Kağıtlara aldığın küçük notlar, kimsenin okumayacağını düşündüğün için aldatıcı bir güvenlik hissiyle yazılmış kelimelerin ortalığa saçılması…

There is a lot to talk about this song/album/the story behind it. I’ve always wandered what it would have been like to be found dead after a long period of time… without anybody noticing you’re not around anymore. And you’re found dead at home, with all the dishes in the kitchen and your garbage in the dustbin… Pieces of papers… Your unnoticed notes on your computer that are discovered by unwanted eyes.

[cemucan]

Koşu rotamda benlik arama çalışması: parçalı! An attempt to find my “self” on my running trail: fragmanted!

[cemucan]

Bu görüntünün ses olarak karşılığını düşündüm. Waveform olarak. Keşke sadece düşünmenin ötesine geçebilsem. What is the sound equivalent of this scene as waveform? I wish I could hear it.

[cemucan]

Nereye gidersem gideyim, uzaklaşmak istediğim hiçbir şey peşimi bırakmıyor. Çözümsüz, kendimi de oraya götürdüğüm sürece…

[cemucan]

hello world.