bstbyrm
86 posts
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek… Tek başına… özgür olmak! Dünyaya kendi gözlerinle bakmak. Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak. Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak; ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek;...
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
“Hayata sığmak kolay değil, elin kolun sığsa tuttukların sığmıyor, ayakların girse hayallerin girmiyor, belin dönse gözün arkada bıraktıklarında kalıyor, hep bir darlık, darlık, sıkışma, sonra da bakılıyor ki insan gire gire daha giriş kapısında durmuş, orayı da tıkamış, ötesi bomboş, yiğitsen ilerle.”
— Coşkuyla Ölmek, Şule Gürbüz
400 notes
·
View notes
Text
“Hayata sığmak kolay değil, elin kolun sığsa tuttukların sığmıyor, ayakların girse hayallerin girmiyor, belin dönse gözün arkada bıraktıklarında kalıyor, hep bir darlık, darlık, sıkışma, sonra da bakılıyor ki insan gire gire daha giriş kapısında durmuş, orayı da tıkamış, ötesi bomboş, yiğitsen ilerle.”
— Coşkuyla Ölmek, Şule Gürbüz
400 notes
·
View notes
Video
youtube
Yarını dinle Unutma sakın Onu görmek zorundasın Bugün omuzuma çökmüş Sevimli ama çok ağır Tepemden bağırıyor En güzel an budur Bugünü dinle Unutma sakın Onu yaşamak zorundasın
2 notes
·
View notes
Video
youtube
Geldik şu aleme bir dost bulmaya Özünü meydana seresin güzel Derman arar iken yabanda elde Bir de bana meyman olasın hele Ehl-i muhabbete ayan olurmuş Sırdır sırra erenlerin cemali Bir hengâme sarmış cümle alemi Ne gül kalmış ne de bülbülün dili Çıktım göğün yedi kat yurdundan Konam dedim ayaz vurdu tenimi Ehl-i muhabbete beyan olurmuş Birdir sırra erenlerin kemali
0 notes
Photo
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/74ef62bcaac1ae68bf87963d3fb0d80f/tumblr_ojqu5oWYhI1u0jczmo1_540.jpg)
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun sevgim acıyor Biz giz dolu bir şey yaşadık onlar da orada yaşadılar Bir dağın çarpıklığını bir sevinç sanarak En başta mutsuzluk elbet Kasaba meyhanesi gibi Kahkahası gün ışığına vurup ta ötede beride yansımayan Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi Öbürünün bir kadından aldığı verem Bütün işhanlarının tarihçesi Bütün söz vermelerin tarihçesi sevgim acıyor Yazık sevgime diyor birisi Güzel gözlü bir çocuğun bile O kadar korunmuş bir yazı yoktu Ne denmelidir bilemiyorum sevgim acıyor Gemiler gene gelip gidiyor Dağlar kararıp aydınlanacaklar Ve o kadar Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır Sonbahar geldi hüzün Kış geldi kara hüzün Ey en akıllı kişisi dünyanın bazen yaz ortasında gündüzün sevgim acıyor Kimi sevsem Kim beni sevse Eylül toparlandı gitti işte Ekim falan da gider bu gidişle Tarihe gömülen koca koca atlar Tarihe gömülür o kadar Turgut Uyar
1 note
·
View note
Quote
Kimse kendinden bir yere gitmiyor Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek..
Şükrü Erbaş (via iyininkotusu)
26 notes
·
View notes
Photo
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/04694519b03ffb27d1c2b530ae7c1baa/tumblr_oi0gr2CIui1s8jerno1_640.jpg)
Şu kadar olay oldu da bir kişi çıkıp hesap vermedi, birimiz kalkıp hesap sormadı ya yazıklar olsun bize de.
1K notes
·
View notes
Video
youtube
Bak geçiyor yine Kasım o güzelim yaprakların farkına varmadan..
0 notes
Text
Unutmadık
Yaralı bayramlar geçti Mevsimler, bütün anlamlarıyla Yüreğin koyu yerinde birikenler Kendi takvimleriyle gelip geçtiler Gelip geçti şehirler ve ölüler Unutmadık Topraktan çobanyıldızına değin Hey yer Her şey Mümkündü Nazım kadar coşkulu Aragon kadar aşık Lorca kadar yaralıydık Unutmadık Orada bir coğrafya yağmalanıyor Orada gazetelerin ofset baskısı Orada yeniden yazıyorlar 835 satır Ve umudunu kaybetmeyen şehirler Gökyüzünün karanlık kefeniyle örtük Yıldızların delik deşik ettiği ölüleriz Adsız ölüleriz Adları bir coğrafya ile yan yana yazılan Gövdelerinizi unutmadık, unutmadık hiçbirinizi Savaşlar ve pazarlar çağıydı Aynı silahlardı kullandığımız Aynı çarşılar aynı kandı Sevgiye ve kurşuna açılmayan yüreklerden geçtik Pusu yataklarından, dağılmış bahçelerden Viran tarihten Uykuları çevik, namlularını oğulları gibi seven Çocuklar gibi kusup Kırda gelincikler gibi gülümseyen Müsademe çocuklarını gördük Geçip gidiyorlardı Tarihin en uzun gecesinden Pazarlarda aynı kan Aynı paranın değiş tokuşunda Karanlık çarşılar Aynı kanlı tarih her defasında Bir biz kaldık bu kadar içindeyken hayatın Ölüme yakın duran Bir de on binlerin korosunda haykıran İntifada intifada intifada İki güzelliğimiz vardı bizim Ufkumuzdan inen Ve bir daha geri dönmeyen iki güzelliğimiz Birini kurşunlar, ötekini ofset baskılı resimler aldı Otuz üç kurşun sıkıldı her birimize Kutuplar kadar uzak, baba ocağı kadar yakın Doğunun gündüz ve gecelerinde Otuz üç yıldız Hala ışığını gönderiyor bize Birkaç çakmaktaşı cebimde gezdirdiğim Birkaç karanfil Yol için ipek, uyku için maya Kalbiniz için Kara bir yemin gibi çırılçıplak Kelimeler getirdim Kaybolmuş yüzyılların vatanında Ölümün erken takibe aldığı çocuklar Dağlarda değilim sizinle birlik Yalnızca mataranıza su vermeye geldim Nazım kadar coşkulu Aragon kadar aşık Lorca kadar yaralı Serap ile hakikat arası Çağın aşamadığı uçurumlarda Gider gelirim gider gelirim Efsanelerin çeşitlendigi yol ağızlarindaki büyük kamaşma Anda gizlenen zaman Ateşin avesta dili Bitkiler, otlar, kökler Dağlanmış dil, narın rengi On binlerin dönüştüğü uğuldarken Doğunun yeni defteri Topraktan çobanyıldızına değin Her yer her şey karanlık bir pusuda Yazının, tekerleğin, tarihin İlk çocuklarından Ey büyük mezopotamya İki bin yıllık gece Dön geri bak Kardeşlerim ölüyor kalbimin doğusunda
Murathan Mungan
4 notes
·
View notes
Photo
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/4d5930d8675030578b0eae59bd48512a/tumblr_nv1qklWofT1uaw9n8o1_540.jpg)
“Bazen insan bir ayakkabı çivisi gibi batar kendine , Şarabıyla batar , Mutsuzluğuyla batar Neşesi hüznüne batar , Konuşması susmasına batar …” Edip Cansever
50 notes
·
View notes
Quote
Düşünsene; hayatlarımız ne şartta olursa olsun, hangi sevinci ya da hangi üzüntüyü yaşıyor olursak olalım, ay her gece bizi selamlamak için boy gösteriyor. Nedense bunu çok teselli edici buluyorum…
Sarah Jio (via gizlipencereden)
49 notes
·
View notes