birahdanbaska
32 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Önceleri güçlü olmanın tanımı çok farklıydı benim için. Güçlü olmalı çelik gibi sert olmalıydım. Kimse kıramamalıydı beni, ağlamamalıydım, yalnızlığa alışmalıydım. Hayatımın uzunca bir yılını bunları yaparak harcadım. Ağlamayı unuttum, duygularımı içimde bastırdım, yalnızlığa alıştırdım kendimi zamanla, kendime telkinler veriyor ve ne kadar güçlü olduğumdan kendi kendimi nasıl da güçlendirdiğimden övünüyordum kendimce. Zamanla kendime ettiğim eziyeti "güçlü" olmanın anlamını kavradıkça farkettim. Güçlü olmak çelik gibi sert olmak ya da ağlamamak veya yalnızlığa dayanma potansiyelini yükseltmek değildi. Ben bir insanım ve insani olan her şey benim içindi. Her insanın birbirinden farklı ve tek olduğunu farkettim önce sonra da bu farklılığın benim güçlü yanlarımı oluşturduğunu. Duygularımın yoğunluğu, yüksek empati ve gözlem yeteneği, içten içten ağlayabilmem, sevindiğimde gelen zıplama isteği, duygularımı dolu dolu yaşayabilmem beni ben yapan farklı kılan yegane güç bunlardı. Yıllarca kendime eziyet çektirerek bulmaya çalıştığım şey zaten içimde benimle birlikteydi. Yıllarca onu susturmaya çalışmam, yok saymam zamanla bende şiddetli bir depresyona koca bir anksiyeteye neden oldu. Hisli ve hassas olduğumu ve bunun benim güçlü yönlerim olduğunu kabul etmeye başladıkça her şey daha netleşti ve duruldu. Başka birisi gibi olmak için hayatlarının koca bir bölümünü rol yaparak benliğini bastırarak yaşayan insanlar var. Oysa hayat başka biri gibi olmak için çok kısa.
1 note
·
View note
Text
İnsan kendinde bir şeyleri farkeder de kendine yakıştıramaz ya da olduğu gibi kabullenemez. Öyle durumlarda uzaktan bakmak bir başkasının gözünden görmek gerekir. Yeni tanıştığım insanlar oldu dinledim, konuştum ve daha da belirdi kafamda. İnsan her şeyi tamam ediyor da içindeki boşluğu dolduramıyor. Yaşayamadıkların içindeki boşluğu oluşturuyor. Geçenlerde 60'larında bir adam biraz da içkinin verdiği rahatlıkla karısını aldattığını söyledi. Tam bunu söylemeden 10-15 dk önce anne ve babasının ona hiç şefkat göstermediğinden onu hiç sarılarak ya da öperek sevmediklerinden bahsetmişti. Aradığı şey bir başka kadın değildi, aradığı şey buldum zannettiği sevgiydi ama hiç bulamamıştı ve muhtemelen de bulamayacaktı. Sevgisiz büyüdüysen 60'larına da gelsen o sevgiyi arıyorsun buldum diyorsun da bulamıyorsun. 20'lerinin ortalarında bir kadın arkadaş kimseyi sevemediğinden, aynı anda onlarca kişiyle flörtleştiğinden, kimseye aşık olamadığından çok büyük ihtimalle de sadece mantık evliliği yapacağından bahsetti. Kimseye kendini tam olarak açmıyordu. Biraz konuşuyor sonra s��kıldım diyip bir başkasıyla konuşmaya başlıyordu, biraz daha kurcalayınca mevzu su yüzüne çıkıverdi. Annesi çocukken terketmişti, geçen sene de vefat etmişti. Vefatına bile öfke ve kırgınlık dolu bir ifadeyle 'öldü' diyebildi. Güveni zedelenmişti. Güvensiz hissettiysen o güveni arıyorsun da 20'lerin ortalarında buluyorum sanıyorsun ama yine kendini teslim edemiyorsun. Seçimlerimiz de içimizdeki boşluğu doldurmaya çalıştıklarımızdan oluşuyor, hayatımıza aldıklarımız, sevdiklerimiz, güvendiklerimiz her şey bu boşluğun ürünü. Yine de bir zaman sonra bir şeyler tam olmuyor, olmayan şey içimizdeki boşluğu farketmeden ona yama yapmamız ve o yamanın bir hiç işe yaramaması. İnsan önce kendine sormalı benim boşluğum ne?
2 notes
·
View notes
Photo
"Hep kendimi dünyanın en garip insanı olarak düşünürdüm. Fakat sonra dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünmeye başladım. Bu kadar çok insan arasında elbet benim gibi biri olmalıydı, kendini benzer yönlerden tuhaf ve kusurlu hisseden. Sonra onu hayal etmeye başladım. Bir yerlerde oturmuş onun da beni düşünüyor olduğunu hayal ettim. Yani eğer bir yerlerdeysen ve bunu okuyorsan ve bunu biliyorsan, evet, bu do��ru ben buradayım ve en az senin kadar garibim."
Frida Kahlo
1 note
·
View note
Photo
"dar gecemde ne yazık rüzgar yapraklarla buluşuyor dar gecemde çöküşün ızdırabı yaşanıyor dinle! karanlığın esintisini duyuyor musun? ben bu mutluluğa yabancıyım ben umutsuzluğuma tutkunum dinle! karanlığın esintisini duyuyor musun? gecede bir şeyler geçiyor ay, kıpkırmızı perişan yas tutmuş bulutlar çökmekte olan bu damın üzerinde sanki yağmur anını bekliyorlar sadece bir an, ve sonra, hiç şu pencerenin arkasında gece titriyor ve yeryüzü dönmekten vazgeçiyor şu pencerenin arkasında bilinmeyen bir şey bizi merak ediyor, beni ve seni ey yeşil baştan aşağı yeşil! aşık ellerime bırak ellerini yakıcı anılar gibi ve dudaklarını varlığın sıcak duygusu gibi aşık dudaklarımın okşayışına bırak rüzgar bizi alıp götürecek rüzgar bizi alıp götürecek" Füruğ Ferruhzad
3 notes
·
View notes
Video
tumblr
Müşfik Kenter - Yalnızlık (Orhan Veli)
Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler.
5 notes
·
View notes
Photo
800 notes
·
View notes
Photo
59 notes
·
View notes
Photo
452K notes
·
View notes
Quote
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu? Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.’.. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben’im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? “Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna” bir çocuk demiş.
2 notes
·
View notes
Photo
Beşiktaş'ta 1 Mayıs!
2 notes
·
View notes
Photo
4K notes
·
View notes
Photo
16K notes
·
View notes
Photo
Karanfiller serdik yoluna. Umudun adıdır Berkin direnmenin adı! #BerkinElvanÖlümsüzdür (Eskişehir'da)
1 note
·
View note
Link
0 notes