Text
2023/2024 SONBAHAR KIŞ MODA TRENDLERİ
Merhaba Moda; kavurucu sıcaklardan bir anda geçiş yaptığımız, havaların yavaş yavaş serinlemeye başladığı şu günlerde, sezonu sezonda takip edenler için bu sonbahar ve kışın öne çıkan trendlerini derledim.
Dünya moda markaları; bu sezon öyle çok trend yaratmışlar ki, trend içinde trendleri detaylarda yakalayabilmek hatta yeni trendler yaratmak mümkün. Sizlere önerim, öncelikle trendlere bir göz atın, sonra gardrobunuzdaki uygun parçalarınızı kombinleyerek bu sezonun trendlerini yakalayabilirsiniz.
Hemen başlayalım ozaman...
BEYAZ GÖMLEKLER
Herkesin gardrobunda mutlaka bulunması gereken "beyaz gömlek" klişesi bu sezon karşımıza trend olarak çıkıyor. İster maskülen, ister ofis, isterse uçuş uçuş romantik ama bu sezon mutlaka beyaz gömlek giyiyoruz. Kombinlemesi en kolay beyaz gömlekleri istediğiniz tarza uyarlayabilirsiniz.
KURUMSAL TAKIM
Ofise dönmeye hazırmıyız?.. Pandeminin ardından, evde eşofmanla çalışmadan yine hızlı çalışma tempomuza dönmeye başladık. Ofis şıklığı için daha şık, hemde ciddi, hem çekici bir trend bizi bekliyor.. Blazer ceketler, midi etekler yada tam tersi mini etek veya şortla kombinleyerek bu tarzı yakalayabilirsiniz.. Burdaki gizli trendlerden biri de "ince kravat"lar...
EKOSE TAKIMLAR
Tartan yani ekoseler bu sezonun en öne çıkan trendi. Gardrobunuzda mutlaka ekose bir parça bulunsun. Ancak bu trendi; pantolon/ceket yada pantolon/etek hatta ekose çorap ve ayakkabıyla bütünen ekoseli olarak giyilmesi gerekiyor.
NEW LOOK AKIMI
Christian Dior'un 1947 de ilk Haute Coutre tasarımı olan; belde incelen, kalçaya doğru açılan ceket ile kombinlenen dizlere kadar uzanan volumlü, bol pilini eteği moda da devrim yaratmıştı. Bu sezonun en şık trendi olan hourglass ile dünya tasarımcıları New Look u birbirinden şık tasarımlarla, yeniden yorumluyor ve moda devrimine selam çakıyorlar...
PUANTİYELİ
Tasarımcıların puantiyeleri farklı tasarımlarla giysileri işlemesi, ayrı ayrı detaylardan oluşması, puantiyeleri sıradanlıktan çıkarıp daha özel parçalar haline getiriyor.. Bu trend de "Şıklık detaylarda saklı.." AD
PANTOLON ÜSTÜ ETEK
90lı yıllarda bir süre popüler olan pantolon etek, bu sezon iki ayrı parça olarak üst üste giyilen bir stille karşımıza çıkıyor. Chanel'in biraz daha hintli tarzda, Givenchy daha spor şık tarzda, Fendi ise daha maskulen tarzda yorumlamış. Seçim size kalmış...
SÜPER MİNİ ŞORT
Sabah kalkınca aceleyle eteğini giymeyi unutmuş gibi bir havada ofise gitmek gibi...Ama bir okadar şık, ultra mini, süper mini yada slip mi desek ne desek.. Bu "Şıklık, cesaret ister.." AD
UPUZUN ŞALLAR
Kışa hazırlık başlasın...Omuzundan yerlere kadar süzülen, bir battaniye gibi saran upuzun şallar geliyor... Şık takımlara ayrı bir hava katan görünümlerle farklı bir tarzın öncüsü olabilirsiniz.
DENİM DENİM
Denimleniyoruz.. Komple denim kombinlemek bu sezon çok moda olacak. Birkaç sezondur varlığını koruyan jeanler daha farklı farklı, modern, şık tasarımlarla vitrinleri süsleyecek.
KUŞ GİBİ
Kendinizi kuş tüyü rahatlığında hissetmek isteyenlere, bu kış özellikle tüylü kabanlar, etekler, elbiselerle yeni olmasa da farklı tasarımlarla yenilenen bir trend olarak karşımıza çıkıyor.
Bu sezon o kadar çok trend var ki, sizler için öne çıkan 10 trendi derlemeye çalıştım. Keyifli bir sezon geçirmeniz dileğiyle... Herzaman söylediğim gibi "Şıklık Çaba İster.." AD
Hazırlayan Yazan:
AYŞENUR DEMİRKAN
#2023 2024 Fall Winter#Fashion#23/24FW#23/24SonbaharKış#Moda#Stil#Alışveriş#Valentino#Prada#Gucci#Dior#DolceGabbana
0 notes
Text
7.7 7.6 KALBİMİZ TARUMAR
GEÇMİŞ OLSUN CANIM ÜLKEM 🙏🏻 🇹🇷
MERHABA DÜNYA
Değişiyorsun, kabuk değiştiriyorsun belli ki ama değişirken yıkıp geçiyorsun... Heryeri yok edecek gibisin... İnsanoğlu; verdiğin mesajları görmemekte ısrar ediyor ne yazıkki.. En çokta bizim canımızı, içimizi acıtıyorsun...
7.7. 7.6 ve 1,5 dakika boyunca herşeyi yıkana kadar sallamak niye?! Öfken şiddetin kime? Şehirleri, insanları yok etmeye çalışmak ne demek??!! Bize "Aklınızı başınıza toplayın" demek ister gibisin... Bu sefer mesajı bize çok acı bir şekilde verdin ne yazıkki...
DÜNYA EVRİLİYOR...
Yoksa bütün bunlar, artık dünyanın evrildiğini mi gösteriyor?.. Belki de yeryüzünde başka bir dönemin, başka bir çağın başlangıcını yaşıyoruz.. Yerkürenin yüzlerce yıl önceki kıtaları oluşturan parçalanma sürecinin devamına geçiş yaptıysak, bu toprak hareketliliğinin depremlerin, doğa üstü bir çok olayın devam edeceğini gösterir.
FARKINDA MISINIZ?
Neredeyse canım ülkemin bir bölümü yok oldu farkında mısınız? Bir sabaha; 10 ilimizin yıkılmış görüntüleriyle şoka uğrayarak, derin bir üzüntüyle uyanmaktan daha üzücü birşey olamaz. İnsanın aklının alamadığı bu doğa ötesi felaket; sadece evleri yıkmadı, aileleri, çocukları, hayvanları herşeyi yok etti.. Kalbimiz tarumar...
KIYAMET GÜNÜ
Bir gece de yok olan şehirlerimiz, ikiye ayrılan yollar, göçük altında yaşam mücadelesi veren insanlarımız, bebekleri, çocukları gördükçe kahrolmak, bu kıyameti korku filmi izler gibi çaresizce izlemek içimi acıtıyor...
Yıkılan göçüğün altından elinde minik muhabbet kuşunu tutarak çıkan o çocuk; o minicik yavru kuşunu düşünen o masum kalbi enkaz altından çıkarken görmek içimi acıttı!! Beni okadar duygulandırdı ki... Bir babanın ölen kızının elini hiç bırakmadan enkaz başında beklemesi... İçimiz parçalandı... Hadi bir can daha kurtulmuş olsun diye dua ederek bekliyoruz hâlâ.. 🙏🏻
ORGANİZE OLMAK
Umutsuzluk, çaresizlik, acı kayıplar... Hepsi bir tarafa maalesef hem devlet hem millet olarak süreç yönetimini beceremiyoruz. Hep bir bocalama, ne yapacağını bilememekten kaynaklı özellikle arama kurtarma ekiplerimizin yetersizliği, organize olamamak, bir şeylere hep geç başlamak, geç kalmak millet olarak en büyük sorunumuz bu ne yazıkki...
Bu öyle büyük bir felaket ki; Yer yarılmış, yollar ikiye ayrılmış, evler tuz buz olmuş, 20bin den fazla can kaybımız var. Göçük altında kurtarılmayı bekleyen binlerce tane insanımız var.
Öncelikle anlamalıyız ki; başta yönetimde kim olursa olsun bu vahim olay tek bir kişi yada kurumun halledebileceği birşey değil. Kabul edelim ki yetişmiş uzman arama kurtarma ekiplerimiz yetersiz!! Bölgesel yada şehirsel eğitimli, tam teşekküllü uzman arama kurtarma birimlerine ihtiyacımız var. Doğal afetlerde enkazdan çıkarılan kişilere acil müdahale etmeyi bilen sağlıkçılara, ilk yardım ekiplerine ihtiyacımız var.
Onlarca şehirden, dünyanın dört bir yanından arama kurtarma ekipleri geldikten sonra, sağ kurtulan vatandaşlarımız çoğaldı.
Şuan odaklanmamız gereken tek şey birlik ve beraberlik içinde hayatta kalan vatandaşlarımızı kurtarmalı, onlara yeni yaşam alanları yaratmalı, ülkemizi yeniden inşaa etmeliyiz.. Biz zorluklardan gelen, hep sıfırdan başlayan yılmayan Türkleriz..
YARDIM
Depremzedelerimize yardım konusunda da organize olmakta sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Seferberlik yaptığımız bugünlerde herkes elinden gelen birseyler yapmak istiyor. Dünyanın dört bir yanından yardımlar yağıyor. Ancak gelin görün ki deprem bölgelerinde organize dağıtım yapanlar hariç, organize olamayanların gönderdiklerini şehirlerin sokaklarına uluorta dağıttığını görüyoruz.
Yardımsever olmak başka, yardım görgüsüzlüğü yapmak başka...
Yardım yapmak, tırlarca kolileri, deprem bölgelerine götürüp sokaklara çöp yığını gibi atmak değildir. Oradaki herseyi insanlar kullanacak. Bu hem çok rencide edici hemde çok büyük terbiyesizliktir. Yardım yapacaksanız, oraya standlar, tezgahlar kurmalı halka malzemeleri, kıyafetleri o şekilde dağıtmalısınız.
"Ben daha çok yardım yaptım demek için" yardım yapmayın.. Gerçekten insanlara ulaşan, onlara faydalı olacaksanız yardım yapın. "Ben 10tır gönderdim, ben 1milyon tl yardım ettim" diyenler çoğaldı. Şuan çılgın rakamlar havada uçuşuyor.. Yerde yatan o mağdur insanların bundan haberi var mı? Onlara ulaşmadığı kesin..
Bu yardım kampanyalarının kesinlikle devletin denetim altına alması gerektiğini düşünüyorum..
Ve Yardım görgüsüzlerini kınıyorum..
GELECEĞE ODAKLANMALIYIZ!!
Devlet yöneticilerimizin en acil şekilde, yerbilimciler, bilimadamları, jeologlar ve deprem konusunda uzman öngörülere sahip bütün bilim insanları ve yetkililer bilim altında toplanmalı ve deprem ve doğal afetlerle ilgili yeni bir kurum kurulmalı. Bu kara kıtası tam yerleşene kadar bu depremler devam edecek gibi görünüyor.. Bir sonraki deprem çok yakın bir zamanda olacağı belli... Oyüzden buna göre önlemler almalıyız.. Halkımızı depremden daha az etkilenecek bölgelere yerleştirmeli, yeni yaşam alanları yaratmalıyız. Bu olası depremler gelmeden kontrolleri elden bırakmamalıyız.
İstanbul için özel olarak ricam; lütfen ev ev bina taraması yapın depreme dayanıklı olmayan binalar tahliye edilsin. Depreme odaklı yeni evler inşa edilsin. Yeni hayatımız bundan sonra dünyanın evrimine, doğal afetlere göre şekillensin..
Bu büyük yıkıcı, acı depremde enkazlardan can siperhane insanlarımızı kurtaran bütün kahraman arama kurtarma ekiplerine şükranlarımı sunuyorum. Hepsine minnettarız... 🙏🏻 Hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.. Bütün milletimizin başı sağolsun.. 🙏🏻
Unutma canım ülkem;
"Muhtaç olduğun kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.." Mustafa Kemal Atatürk 🇹🇷
Biz güçlü bir ülkeyiz.. Bunuda atlacağız...
Ayşenur Demirkan
0 notes
Text
MERHABA DÜNYA 🤍
Ne yıldı Ama?!.. Yeni yılı karşılamaya hazırlanırken, "biz ne yaşadık böyle" diyip biraz anlatalım...
Ah be Dünya; bir yıla neler sığdırdın böyle... Neredeyse Dünya Savaşı çıkarıyordun. Tam pandemiden kurtuluyoruz derken doğayla vurdun insanoğlunu.. Yangılar, seller, depremler, patlamalar, kazalar, derken hayat pahalılığı, geçim sıkıntısıyla mücadele etmeye devam ediyor insanoğlu...
Pandemi sonrası bazı insan türleri; ilk homosapienler gibi idsel dürtülerilerinin kurbanı oldu sanırım.. İlk insanlar gibi sadece yeme içme, sevişme, şiddet, avcı kafasında olmasına şahit olduk.. Sokakta uluorta sevişenler, sudan sebepten birbirini yok edenler... Fevri, sinirli, öfkeli, kavgacı, davranış bozuklukları, sadece sevişme odaklı işte bunlar hepsi idsel..
Yangından mal kaçırır gibi evlenenler, pat diye ayrılanlar, birbirini kandıranlar, dolandırıcılar... Bir acelecilik, bir fevrilik... Kendini öncü sanıp çırılçıplak kendini sahneye atanlar, spriltüelciliğe kaptırıp kendini yüce insan zannedenler, delirenlerin artması, sapıtanlar, cozutanlar derken türlü türlü acaipliklerle dolu bir yılı geride bırakıyoruz..
Her yeni gelen yıla; yeni umutlar, yeni hayaller yükleyerek girsekte, yıl biterken bitse de kurtulsak diyoruz.. Bizi şaşırtan, bu da olmaz artık dedirten, sıkıştıran, zorlayan, zaman zaman sevinçlerle mutlu etse de zaman zaman gözyaşlarıyla dolu, güvendiğimiz dağlara kar yağdıran, "bunu senden hiç beklemezdim" dedirten insanların başka yüzlerini bir tokat gibi yüzümüze vuran ve daha ne bir çoğuyla kısaca yine çok acaip bir yılı geride bırakıyoruz...
Yeni Yıla Küçük Notlar...
Kime dostum dediysem arkamdan ne yalan senaryolar konuştuklarını duymak beni artık kimseye güvenmeme artık hayatımda arkadaş istememe noktasına getirdi maalesef.. Bu yıl iyi niyetim; hem arkadaşlık hemde iş konusunda beni derinden üzdü.. Beni yalnızlaştıran aslında kime iyilik yapsam, yardım etsem, kötü gününde yanında olsam böyle şeyler yaşasamda bu duruma inat ben hâlâ bu dünyada iyi insanların varlığına inanmayı seçiyorum..
⭐️ Yeni yılda hayatıma İYİ İNSANLAR diliyorum..🙏🏻
Ah Aşk bu yılda beni teyet geçti.. Aşk meleği Eros, bana aşk oku atma konusunda bu yılda pek becerikli değildi..😕 Aşkta yanılmak konusunda yüksek lisansımı da tamamlamış oldum.. Ey Aşk geleceksen dürüstlükle, gerçek sevginle, bana sadakatinle gel.. Beni bul ve beni kendine aşık et lütfen.. Belkide artık yüzükle bir gelen olmalı..🤔
💖 Yeni yılda en yenisi, en iyisi, en hayırlısı gelsin kalbime, hayatıma diliyorum... 🙏🏻🩷
En en en önemlisi herşeyin başı sağlık; hayatta herşeye karşı güçlü durabilmemiz için sağlımıza dikkat edelim. Kazalara karşı daha dikkatli olalım diyorum.. En ufak sağlık sorununda bizi ve sevdiklerimizi sağlığına kavuşturan doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın değerini çok çok bilelim...
🩵 Yeni yılda ailemize, sevdiklerimize, kendimize sağlıklı bir yıl diliyorum... 🙏🏻🩵
Yeni yılda herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle.. En güzel dileklerim beni seven, değer veren, takip edenlere; SAĞLIKLI, SEVGİ DOLU, HARİKA BİR YIL DİLİYORUM... Kalplerimiz bir inanıyorum.. 🙏🏻🩷
SEVGİLER...💕
Ayşenur Demirkan
0 notes
Text
2022/2023 SONBAHAR-KIŞ MODA TRENDLERİNE BAKIŞ
2. BÖLÜM
FUŞYA
Bu sezonun öne çıkan rengi kesinlikle pembenin en tatlı tonu fuşya olacak. Baştan aşağı tamamen fuşya giyinmek ise hem cesaret isteyen hemde oldukça göz alıcı görünmek isteyenler için harika bir sokak stili olacak. Valentino nun tamamen fuşya renginden oluşan koleksiyonundan hayatımıza geçecek en öncü trendlerden..
VALENTİNO, DOLCE GABBANA
MİKRO MİNİ ETEKLER
Mini eteğin en minisini giymeye hazır mısınız? Cesareti olan öne çıksın. Ultra mini etekler farklı tasarımlarla bu sezonun en çekici trendi diyebiliriz...
LAQUAN SMİTH, DİESEL
MOTORSİKLETÇİ
Deri motorsikletçi tulumları, montları, çizmeleri, aksesuarları bu sezonun en hit trendleri arasında.. Tabiki yaratıcı tasarımcılar deri montları elbise gibi yorumlayarak bize bambaşka fikirlerinide hayata geçirmenizi sağlıyor..
ALEXANDER MCQUEEN, SAİNT LAURENT
UZUN ÇORAP ÇİZMELER
Çizmeyi çorap giymeye ne dersiniz? Mükemmel görünümü cezbediyor ama acaba nasıl giyip çıkaracağız hiç bilmiyorum. 🤔 Ancak soğuk kış günlerinde bacakları hem seksi hemde sıcak tutacağı bir gerçek ;)
VERSACE, GİVENCHY
KEDİ KADIN 🐈⬛
Dünyayı kurtaran bir kadın kahraman olmaya ne dersiniz? Vücudu tamamen saran streç bir tulum, bir kahraman kostümü havasında şimdi sonbahar kış trendlerinin arasında... Yoga ve pilates giysilerinden ilham alan, yaratıcı bir kostüm havasında yansıyan tasarımları günlük stiliniz için gardrobunuza ekleyebilirsiniz.
DİOR, BALMAİN
YAZAN VE HAZIRLAYAN: AYŞENUR DEMİRKAN
0 notes
Text
MODA SEKTÖRÜ VE 2022/2023 SONBAHAR-KIŞ MODA TRENDLERİNE BAKIŞ
Merhaba Moda;
Moda dünyası pandemiden sonra jet hızıyla en janjanlı dönemine geçiş yaptı. Ne savaşlar, ne küresel ısınma etkileri ne de sarsıcı ekonomik kriz moda sektörünü yıldırmadı ve yaratıcılıklarını ortaya koymaya hâlâ devam ediyorlar.
Dünya moda sektörünün önde gelen şirketlerinden "Kering", dünya ekonomisinin büyük sıkıntılarına kafa tutarak, bütün çalışanlarını şirketlerine ortak yaparak, tekrar atağa geçmesi, herkese örnek olacak inanılmaz güzel bir gelişme olarak görüyorum.
Pandemiden sonra malum ekonomik kriz hepimizi ister istemez etkiliyor. Hazırgiyim mağazalarında sürekli değişen ve yükselen fiyatlara yetişemiyoruz farkındayım. "Bu sezon bunları nasıl alacağız, ne gerek var?" demeyin!.. İçinizdeki moda tutkusunu kaybetmeyin.
Sezon trendlerine uyum sağlamak için çılgınlar gibi alışveriş yapmanıza gerek yok.. Bir trendi benimsiyorsanız daha önce aldığınız parçalarla, 3-4 sezondur aynı olan trendleri tekrar yakalamanız mümkün.. Gardrobunuzda yıllardır bekleyen parçaları bir gözden geçirin ve size vereceğim küçük tüyolarla bu parçaları tekrar revize ederek bu sezonun en hit trendlerini yakalabilirsiniz..
Moda herzaman devam eder diyelim ve hemen bu sezonun en hit trendlerini sıralamaya başlayalım...
LİSELİM
İlk trendimiz adındanda anlaşılacağı gibi, okul üniformalarından ilham alan, okullarında açılmasıyla birlikte çok kolay adapte olacağımız "Okullu Kız" benim deyimimle "LİSELİM" trendi ;)
Dünya moda markalarının okul üniformalarına daha modern bir ifade veren yenilikçi tasarımları bu yılın en popüler trendi. Mini ve uzun pilili etekler, rozetli okul gravatları, süveterler, diz altı çoraplar, gözlükler, ayakkabılar, bir liselide görebileceğiniz her detay bu sezon gardrobumuzda mutlaka olması gereken parçalar... Defilelerden ilham alarak, sizdeki parçaları kombinleyebilirsiniz..
CHRİSTİAN DİOR, MİU MİU
KORSE
Ortaçağ kadın giyimine ilham alan korseler, birkaç sezondur hayatımıza gerek mini bluz gerekse elbiselerle zaten girmişti. Trendsetterlar bu trendi, bu sezona daha yaratıcı tasarımlarla karşımıza çıkarmaya devam ediyor.
Versace'nin belin inceliğine vurgu yapan korse elbiseleri, Fendi'nin gömlekle birleşen, ekstra bir aksesuar aparatı görünümündeki korse vurgusu, bu sezonun en hit parçaları olarak bize ilham veriyor..
VERSACE, FENDİ
NEO PUNK
Punk tarzının karanlık görünümünü aydınlatan tasarımlarla bu sezon yepyeni bir trend geliyor.
Ekoseler, patchworkler, farklı kesimler, çengelli iğneler, uzun çizmeli kombinlerle punk havası artık daha kadınsı sülietlere yansıyor.
BURBERRY, MARINE SERRE
TRANSPARAN
Yine, yeni, yeniden... Birkaç senedir hayatımızda olan bir başka trendle yine karşı karşıyayız. Transparan, şeffaf görünümler bu sezonda farklı tasarımlarla gardroplarımızda olmaya devam edecek.
Transparan giysiler riskli gibi görünsede, üstüne yada altına giyeceğiniz toplar, etekler, taytlarla kombinleyebilirsiniz. Defilede gördüğünüz gibi giyinmek zorunda değilsiniz. İlham alın ve gerisini siz tamamlayın ;)
FENDİ, CHANEL
KÜRKLÜ KADIN
Dondurucu bir kışın geleceğinin sinyallerini veren sonbahar ayazlarını çoook önceden öngören tasarımcılar gösterişli kürkleriyle trendlerde yerini aldı. Hayvanseverliğimizi koruyor ve emitasyon kürkleri tercih ediyoruz.
SAİNT LAURENT, BALENCİAGA
Trend yazım diğer postta devam ediyor...
YAZAN VE HAZIRLAYAN: AYŞENUR DEMİRKAN
0 notes
Text
KADIN
Yıl 2022... Ve Ne yazık ki hâlâ kadın veya erkek diye bir insan türünün diğer türüne varlık gösterme, kanıtlama çabası ve hak arayışının olması bile ne yazık ki mağara çağından bir adım öteye gidemeyen insanoğlunun evrimini tamamlayamadığının göstergesidir...
EY ADAMLAR!!
Yaradılış olarak; erkeğin bir kemiğinden yaratılma hikayemiz zaten ders niteliğindedir.
Ey Adamlar; Tanrı size kadını koru, kolla, etin kemiğin gibi bak ona, o senin diğer yarın onu bul ve insanlığını tamamla, insan ol, adam ol dedi... Adam olan anlar...
MAĞARA ADAMI
Ateşi buldular, maymundan evrildiler ama orda kaldılar.. Sonra bu mağara adamları baktı seksi olandan güçlü ben bunu yerim dedi pis kaba sakallar... Hâlâ bu kıllı tüylü, kendi geliştiremeyen mağara adamlarıyla mücadele etmeye devam ediyoruz... Hepsini aynı kefeye koymuyoruz tabi ama dert yandığımız yontulmamış cinslerine karşı tepkimiz büyük.. Bunları biyere mi kapatmalı, bir insanlık dersi mi vermeli ama kesin bir çaresi bulunmalı artık bence...
Benim atalarım amazon kadınları bunları bir dövdü etti kendine getirdi.. Ama yok bunlardan adam olmayacağını tarihler bize gösterdi...
Hepsi değil ama hâlâ vahşi, hoyrat, avaz avaz, ilkel, uzvuyla kendini üstün zanneden, sahada yedek oyuncu bile olamayacak zavallı herifler, her istediğini yapabileceğini zanneden kaba saba gavat adamlarla dolu bir dönemde yaşar hale geldik....
Her konuda; işte, aşkta, arkadaşlıkta hep onlarla bir mücadele içindeyiz.. Kadınla rekabet içine giren, tripler atan, çemkiren, ağız dalaşına giren, carcar üstünlük taslayan ahhh bu erkeklere ne oldu dedirten türleri kadınları canından bezdirdi..
"Kadınlar Çiçektir.." diyip çiçeğin hesabını yapan VAR-YEMEZ amcalar sizi de unutmadık.. Pinti olmayın.. Parktan bir çiçek toplayın da mutlu edin kadını.. Mutlu etmek isteyen bir yolunu bulur...
Tabi sözüm beyfendi, bir kadına nasıl davranacağını bilen, el üstünde tutan, kadın-erkek dengesini çok iyi ayarlayan, anlayışlı, sabırlı, ağırbaşlı, düzgün adamlara değil.. Bu türden çok az kaldı ama varlar...
(NOT: Feminist değilim.. Birgün bu türden birine aşık olup evlenicem tabi tepemi attırmazlarsa :))
Yalancı, sahtekar, karaktersiz, insanlıktan nasibini almamış, türünün hakkını veremeyen bizi böyle kendimizi hatırlatmak zorunda bırakan, kadına hem fiziksel hem psikoloji şiddet uygulayan tüm yobaz erkekleri kınıyorum..
MAĞDUR KADINLAR;
Kalbimizi derinden yaralayan, duyunca, okuyunca insanlıktan soğutan kadın cinayetlerinin, kadına hertürlü şiddetin son bulmasını tüm kalbimle diliyorum... 🙏🏼
Tüm Güçlü Kadınlar; Günümüz kutlu olsun...
Ayşenur Demirkan
0 notes
Text
AŞK; EN GÜZEL ARMAĞAN
Bugün size Sevgililer Gününe özel harika bir hikaye anlatacağım... Ben lisedeyken ingilizce bir kitapta okuduğum ve beni inanılmaz etkileyen çoook duygusal bir öykü...
Jim ve Della'nın Hediyesi 💖
Jim ve Della birbirlerini çok seviyorlarmış. İkiside çok yoksulmuş. Zar zor geçiniyorlarmış. Della, Jim'e bir hediye almak istiyormuş, ne alacağını düşünürken Jim'in ölen babasından hatıra kalan altın köstekli saatinin zincirini kaybettiği aklına gelmiş.. Saatine yeni bir zincir almak için gidip fiyatını sormuş ancak parası, onu almaya yetmemiş.. Della üzüntüyle nasıl alacağını düşünmeye başlamış..
Aynı anda Jimde Della'yı mutlu etmek için bir süpriz hediye bakmaya başlamış.. Della'nın upuzun saçları onu herzaman çok etkilediği için, ona altın bir tarak almaya karar vermiş. Ancak fiyatını gidip sorduğunda çok pahalı gelmiş. Jim babasından kalan altın saatini satmaya karar vermiş ve Della için o harika altın tarağı alarak heyecanla eve gitmiş..
Birde bakmış ki Della başında bir örtüyle Jim'i karşılamış.. Birbirlerine hediyelerini uzatmışlar.. Della, Jim'in köstekli saatine yeni bir zincir alabilmek için upuzun saçlarını kesip bir kuaföre satmış ve ona zinciri ancak o şekilde alabilmiş.
Bunu öğrenen Jim, zinciri görünce ağlamaya başlamış. Aynı şekilde Della da Jim'in saatini sattığını ve ona altın tarak aldığı öğrenince Jim'e sarılıp ağlamış...
İşte sevgili olmak, birbirini tamamlamak tamda böyle birşey... Birbirini karşılık beklemeden, koşulsuz sevmek, fedakarlık yapmak, birbirini mutlu etmek için çabalamak, emek sarfetmek, sahip olduğun en kutsal şeyin hayatında sevdiğin insan olması, gerçek duygularla bağlı olduğun aşk olması... İşte gerçek Aşk bu...
Sevgiyle Kalın...
(The Gift of Magi- Yazar: O.Henry 1905 /
Hikaye Aslında Yılbaşı hediyesi üzerine ama bence Jim ve Della 'nın aşkları sevgililer günü için muazzam bir örnek olduğu için anlatmak istedim..)
Sevgiler... 💕
Ayşenur Demirkan
0 notes
Text
14 ŞUBAT' A DOĞRU
EY AŞK NERDESİN?..
Ey Aşk Nerdesin?..
Sevgili; yalnızlar, kırık kalpler, yaralı kuşlar, aşktan birtürlü yüzü gülmeyenler, müzmin bekarlar, sevipte kavuşamayanlar, kavuşunca yalnız kalanlar, aşk dertlileri burda mısınız? İşte bu yazım hepimize...
Bu dünyada herkes kalbinin diğer yarısıyla yaratılmış. Birinin tam bir insan olabilmesi, bütün olabilmesi için yani gerçek tamamlanışı o diğer yarısını bulduğunda gerçekleşir. Kalbinin diğer yarısını bulmak ise tamamen şans, kader, kısmet.. 🙏🏼
GERÇEK AŞK
Gerçek Aşk; her halinden belli eder kendini.. Kalbin başka türlü çarpar.. Mesajını okuduğunda yüzündeki o saçma gülümsemedir. Sesini duyduğundaki heyecan.. Aptallaştırır.. Şaşırtır.. Duramazsın yerinde.. Onu sadece birazcık görebilmek için gittiğin yoldur. Mesafeler vızzz gelir...
Saçmalarsın konuşurken ve ona hiç saçma gelmez senin söylediğin herşey...
Seni olduğun gibi SEVEN, yücelten, en değerli kılan, gözü gibi sakınan, tarifsiz bir mutluluğun en heyecanlı halidir...
Aşk; En yüksek arzudur.. Ateştir.. Tutkudur.. Ona dokunabilmek için delirmektir. Vazgeçilmezdir.. Vazgeçemediğindir..
Aşk; çabadır... En zor zamanlarında yanında olmaktır. Onun mutlu olması için çabalamaktır. Engelleri birlikte aşmaktır. Olmaz diyenlere inat oldurmaktır. İmkansız görünen için mücadele etmektir. (Ona değecekse tabi..)
Dünyadaki en gerçek duyguları sadece tek bir kişi için hissetmektir Aşk...
AŞK'A KÜSENLERE...
Hayat; Gerçek Aşkı bulma çabamızda bazen bizi yanlış sularda, fırtınalara kapılmamıza sebep olmuş olabilir. Savrulmuş duygularımız, sevgisizlikten yıpranmış ruhumuz, aldanmak ve aldatılmaktan soğuduğumuz herşey bir savaştan çıkmışcasına bizi "Bir daha Asla" noktasına getirmiş olabilir.
Dinmeyen gözyaşlarımız büyük bir yenilgiden, kayıptan yada o sevgi yoksunu psikopat ruhlara değildir. Ki onlar gözyaşlarını bile haketmemiş zavallılardan başka birşey değildir.
Yanlış insanlar sadece yanlıştır... Hayatımızdan gelip geçen görünmez hayaletler gibi... Kimse varlığını bilmez ama onların kötü ruhları size verdiği zarardan övünç duyarlar ve kendi kendine sizi alt ettiğini sanarlar.. Oysa ki sizin hayatınızda bir "varlık" bile gösterememişlerdir. Tabi üzücü süreçte bunu anlamak biraz zaman alabilir.. Bende şuan daha net anlıyorum herşeyi..
KİMLERDEN UZAK DURMALIYIZ?
Şimdi yazacaklarım hem kendi hayatımda hemde çevremde bana dertlenen dostlarımın durumlarından çıkardığım sonuçlardır. Belkide hepimize doğru insan, doğru adamla karşılaşmamıza ve emin olmamıza fayda sağlar..
Evli yada ilişkisi, sevgilisi, hoşlantısı, unutamadığı biri olanlardan uzak durun. Arkadaşça konuşmak güzeldir ama bir süre sonra hoşlanmaya dönüşebilir ve ilişkisi olmayan için hep sıkıntılı süreç başlar. Sürekli potansiyel olarak bakılırsınız ne yapsanız farklı algılanırsınız. Hiç olmayan ihaleler size kalır. Kız arkadaşlarınız kendilerinin zar zor buldukları, sizin hiç tipiniz tarzınız olmayan dünyada son erkek kalsa yüzüne bakmayacağınız, çirkin sevgililerinden, kocalarından sizi kıskanır.. Kısacası uzak durun hatta böyle ahlaksız duygular besleyen böyle çirkin kıskançlık duygusunda olan arkadaşlarınızdan da uzak durun...
Yeni boşanmış, boşanmak üzere olan ( bu genelde yalandır kimliğine bakmadan inanmayın) olanlardan uzak durun. Asla evlenmek yada ilişki istemezler. Cinsellikle ilk kez tanışmışcasına ergen oğlanlar gibi tek dertleri eve kadın atmaktır. En tehlikeli tür! Onlara erkek denmez.. Adam hiç denmez.. İnsan hiç değiller! Bir acaip tür..
Herhangi bir konuda yalan söylediğini farkettiğiniz herkesten uzak durun. Size yalanla gelen yalan rüzgârıyla gider..
Kendini, çevresini, maddi durumunu çok farklı tanıtmaya çalışan daha ilk tanışmada mal varlığıyla size yaklaşandan uzak durun (Zengin, varlıklı, sosyetik gibi) insanlardan uzak durun.. Çünkü sahtekâr veya dolandırıcı olma ihtimali çok yüksektir.
Sizinle flört edip sonra arkadaş kalmak isteyen sürüngenlerden de uzak durun.. Size yâr olmayan adamdan arkadaş olmaz.. Çünkü sizin duygularınızla oynayan bu türler kendi menfaati için sizi elinde tutmaya çalışıyordur.. Bu hem çok üzücü hemde çok kötü bir durum..
Bütün bunları aklımızın bir kenarına yazalım.. Gerçek Aşkın nasıl birşey olduğunu hatırlayalım ve 14 Şubata kadar kalbimize giden bütün yollarımızı açalım..
Aşk'a inanın... 🙏🏼
"Vazgeçilmez Aşk,
Koşulsuz Aşk,
Engel tanımaz Aşk,
Birbirin için tek olmak Aşk,
Tüm Dünyayı karşına almak Aşk,
Onsuz olamamak Aşk,
Tanımlanamayan Aşk,
Cesaretin varsa Aşk.."
Yazan: AYŞENUR DEMİRKAN
1 note
·
View note
Text
HADİ NİŞANTAŞINA
İSTANBULLULAR, NİŞANTAŞILILAR
NERDESİNİZ?..
Uzun zamandan sonra bu hafta, pandemi korkusuyla gidemediğim Nişantaşın'da alışveriş turuna çıktım.. Beni bilenler bilir; stilettolarımla tıngır tıngır Nişantaşı caddelerinde yürürken, konseptime uyan güzel mekanlarda 5 çayımı içmeyi ve alışveriş yapmayı çok severim...
Ben görmeyeli neler olmuş, neler değişmiş böyle... Birçok şeye şaşırırken kendimi bir film sahnesinde gibi hissettim.. Yüzyıl uyumuşum ve uyandığımda herşey değişmişti sanki...
Nişantaşının alışılagelmiş o havalı, elit, şık, şıkır şıkır parlayan simalarının yerini arap ve ruslardan oluşan turist kafileleri almış gibiydi.
Nerde o kocaman Hermes çantalı jet sosyetemiz, nerde ikoncanlar, nerde o Gucci ayakkabılı müzayede hanımları, nerde konken kadınları, nerde o öğleden sonra drink almaya gelen purolu kalantor iş adamları, nerde o Burberry atkılı şık genç Jön Türkler ?? Gerçekten nerdesiniz?? Birgün bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama gözlerim sizi aradı..
GÜLMEYİ UNUTAN YAŞLI GÖZLERE MUTLULUKTAN BİR HABER VER NİŞANTAŞI
Nişantaşı da beni özlemişti sanki bukadar arapların rusların içinde beni görenler baya sevindi...
Gucci, Prada, Louis Vuitton ve Chanel mağazalarının önünde uzun kuyruklar vardı.. Pandemi nedeniyle içeri sırayla alınmasının da etkisi var ama sıradakiler daha çok Arap ve Rus olunca dolar ve euro daki fiyatlar onlara bedava geliyor olmalı ki güzelim Nişantaşını, Laleli pazarına çevirmişler...
Turist gelsin tabiki ama bunların işgal hallerinden hiç hoşlanmadım.. Maske takmıyolar heryeri pisletiyorlar (caddeler yere atılmış maskeler ve pisti) bize saygılı değiller, dertleri bişeyleri ucuza getirmek..
Onlara verilen bu sınırsız rahatlıktan inanılmaz rahatsızım. Sanki onlara pandemi yok bize var gibi.. Biz evde hapis hayati yaşarken birileri güzel şehrimizi talan ediyor.. Hangi ulus olursa olsun geldiği ülkenin kurallarına uymalı ve bulunduğu şehri gasp etmemeli...
Pandemi insanları hayatından bezdirmiş, çalışanlarda ki mutsuzluk yüzlere yansımış... Keyifsiz maskeli yüzler...
Beni gören sevindi derken mesela Gucci'deki satış danışmanı artık Türk müşteri pek gelmiyor diye dert yandı.. Yeni koleksiyonu bana büyük bir keyifle anlattı.. Herzamanki gibi çok keyifli ağırladım... Keza Prada da öyle yeni koleksiyon çantalar bir harika... Mutlaka tekrar gideceğim..
Aşınızı olun, maskenizi takın ve kurallara uyarak hayata geri dönün.. Bu pandeminin acilen bitmesi lazım.. Bu bizim elimizde...
İstanbul'un en güzel semtlerini, mekanlarını kimseye bırakmamak lazım.. Nişantaşının kendine has tablosunu kimsenin, hiçbir ulusun turist kimliğinde bozmasına izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.. Buralar bizim; bütün İstanbulluları, Nişantaşına davet ediyorum..
Birgün 5 çayında görüşmek dileğiyle... Sağlıkla kalın... ☕💕🌸
Sevgiler...
AYŞENUR DEMİRKAN
0 notes
Text
MERHABA DÜNYA
BİR YIL BÖYLE GEÇTİ...
Ey Dünya; yine zorlu bir yılın daha sonuna geldik.. İki yıldır bir yüzümüzü güldürmedin... Bize birşeyler anlatmak, ders vermek istediğini düşünüyordum ama bizi neyle sınıyorsun anlamakta zorlanıyoruz....
EY HAYAT;
Hepimize çok çektirdin bu sene.. Kendi adıma hayatımda ilk defa bu sene tatile gidemedim. Hiçbiryere gidemedim. Ah şu bitmeyen salgın hepimizi canından bezdirdi. Dışarda maskeli dolaşma zorunluluğu bir taraftan pandemi kısıtlamaları yüzünden senenin ortasına kadar heryerin kapalı olması, sosyalleşememe, hem psikolojik, hem duygusal hemde maddi anlamda herkesi mutsuzlaştırdı. Nasıl seviniyorduk unuttuk neredeyse..
EV MODU...
Yaşam tarzlarımızı ev moduna alınca bütün herşey değişti.. Hepimiz haminne olduk. Koca koca adamlar bile evde ekmek yapar hale geldi... Nerde o mekan mekan gezenler... Hayatımız marketten eve, evden markete bir hal aldı. Yeni sosyalleşme alanımız oldu resmen. Kimsenin aklına bir market partisi düzenlemekte gelmedi buarada... 🤔
Ev dekorasyonu,mobilya, mutfak gereçleri, yemek, temizlik, tadilat konularında gelişme gösteren insanoğlu, bu sektörleri zengin ettik. Kendi işini kendin yap felsefesiyle mecbur kalınca bende dahil tadilat nasıl yapılır öğrenmek zorunda kaldık...
Tam aşı bulundu ama sorunlu insanoğlu psikopata bağladı. Hurafe dedikodu üretmekte inanılmaz etkili sosyal ağ sistemimizle, yan etkileri dünyaya gereksiz korku salınmasına sebep oldu. Hâlâ aşı olmamakta inat edenler, kurallara uymayanlar yüzünden salgın birtürlü bitmiyor. İşimiz artık takdir-i ilâhiye kaldı.
Bence bu virüs laboratuarda üretildi ve son kullanma tarihi maksimum 2 yıl olacağı için bu sene Ekimde bitmesi gerekiyordu ancak hâlâ bir umutla en geç Mart'tan önce biteceğini düşünüyorum..
Çin'i bu virüsü üretmesi ve yayılmasına sebep olduğu için kınıyorum. Bu olaydan sonra onlara asla saygı duymuyorum..
EY DOĞA;
Doğa, insandan öcünü almaya devam ediyor. Küresel ısınmanın en ağır etkilerini son birkaçyıldır yaşıyorduk. Özellikle bu sene yangınlar, seller, deprem derken bizi korkutan, düşündüren ve acı kayıplar verdiğimiz doğa olayları bizi derinden etkiledi. Umarım yenilerini yaşamadan yetkililer gereken önlemleri alırlar. Bazen hayat şartları okadar zorluyor ki doğanın bize verdiği mesajları kaçıyoruz sanki... Kulağımızı gözümüzü dört açalım artık doğanın işaretlerinin farkında olalalım, felaketleri yaşamadan önlemini alalım...
DERSİMİZ; EV İDARESİ EV EKONOMİSİ
Hepimiz artık üst düzey ekonomistiz. Değişen çalışma şartları, iş sektörlerinin çoğunun uzun dönem çalışmaması, dünya ekonomisini nekadar etkiliyorsa ev ekonomimizi de bir okadar etkiledi. Pandemi de kısıtlamaların kaldırılmasından sonra bir nebze rahatlasa da esas toparlanma uzun zaman alacak gibi görünüyor.
Gelelim bizim ekonomiye yani evimizin ekonomisine; gelen zamlar, herşeyin pahalanması, hepimizi kendi hayat standardı doğrultusunda daha temkinli olmaya yöneltti. Hayatım boyunca dikkatli harcama yapan (pinti değilim tutumluyum) biri olsamda bende kendi harcamalarımda daha dikkatli olmaya başladım.. Bazen kendi yöntemlerimi anlatsam acaba insanlara faydam olur mu diye düşünüyorum. Ama özellikle son dönemde insanlar çıldırma çizgisinde yaşadığı için bana kimse saldırmasın diye paylaşamıyorum malesef. Size sadece şunu söyleyebilirim. İndirimleri bekleyin. Dikkatli harcayın.
Kimsenin kimseye hava atma zamanları değil.. Gözünüzde, karnınızda tok olsun herşeyin başı sağlık.. Şifreleri verdim.. Gerisi size kalmış...
BUNLARI BOŞVER NE HABER AŞKTAN?
Ey Hayat; hayat şartları, ekonomiydi derken bu senede bekar gezdik farkında mısın?..
Bizi bu sene en hassas noktamızdan kalbimizden, duygularımızdan vurdun.. Sevilmek uğruna verdiğimiz mücadeleler, aylarca süren gözyaşlarımız... Kandırılmış, aldatılmış, yıpratılmış duygularımız... İsteyip kavuşamayanlar, kavuşunca kıymet bilmeyenler.. Yalancılar, sahtekarlar, çıkarı için elinde tutmak isteyenler, oyun oynayanlar, alay edenler ve daha amacının ne olduğunu anlayamadığımız birton şey yüzünden yine dinmedi gözyaşlarımız... Kime güveneceğimizi şaşırdık. Malesef bu sene herkesin gerçek yüzünü görebilmek için dedektif gibi iz peşinde koştuk. İlişkilerde bolca aldandığımız, yıprandığımız bir yıl oldu.. Aşkta tam kavuştum derken yine ağlattın.. (Allah'a havale ettim)
Herşeye rağmen aşka inancımı kaybetmedim.. Tüm kalbimle inanıyorum ki doğru Aşk, benim olan beni bulur...
2022'YE EN GÜZEL DİLEKLERİMLE...
Sevgili 2022; senden beklentimiz büyük... Öyle bir gel ki bu sefer sevinçten ağlayayım..
YENİ YILA kalbimden geçen en güzel dileklerimi gönderiyorum.. Cümlelerimde sizde kendinizi buluyorsanız gülümseyin...
Sağlık, aşk, mutluluk, bol kazanç, bereket, şans getirsin.. Yeni yıl güzellikler mutluluklar getirsin.. 🙏🏼
SEVİYORSAN SÖYLE BENCE...
SAĞLIKLA GEL
MUTLU ET MUTLU OL
HAYATIMIN ANLAMI OL
BENİ ÇOK SEV
Yeni yılda görüşmek dileğiyle....
AYŞENUR DEMİRKAN
1 note
·
View note
Text
AD'NİN DÜNYASI 👑
Merhaba Dünya;
Beni tanımaya var mısın?... 9 Eylül doğum günüm.. Bu sene biraz kendimden bahsetmek istiyorum.. Hadi gel çocukluğuma inelim biraz..
Arkadaşlarım ve ailem Ayşe derler bana... Genelde kendimi anlatmayı pek sevmem.. Sır gibiyimdir, kimse benim anlattığım kadarı dışında benim hakkımda hiçbir şey bilmez.. Ama bu sene bir tatlılık yapalım...
Hayatımdan, çocukluğumdan birkaç anektod beni sevenlere, beni merak edenlere gelsin...
Bende çocuktum...
Hayatım boyunca kendi kurallarım içinde yaşayan biriydim..
Herzaman bir asistanım vardı. İlkokulda çantamı komşularımızın çocukları taşırdı:) Çanta taşımayı hiç sevmezdim. Çok ağır gelirdi, taşıyamazdım. Ablalar, abiler bana yardım ederdi. Hâlâ çanta (alışveriş torbaları vs.) taşımayı pek sevmem..
İlkokulu bitirdiğimde "Ben artık büyüdüm diyip" sokakta oyun oynamayı bıraktım. Arkadaşlarım dışarda oyun oynarken pencereden onları izliyordum.
Tabiki daha küçük yaşlarda sokakta oyun oynamayı çok severdim. Ama hep biraz farklıydım sanki.. Kırmızı mini bir şortum vardı onu giyer sonra gizlice annemin topuklu ayakkabılarını alır, sokakta kocaman ayakabılarla yürümeye çalışırdım. (Annem balkondan "çabuk eve" diyene kadar..)
Barbielerim, bebeklerim hep benimleydi. Hatta üniversitedeyken gece oyuncak tavşanımla uyurdum. Barbielerle oynaya oynaya sonunda bende Barbie oldum galiba :) 🐰👸🏼💖
Çok zayıf bir kız çocuğuydum ve annem kilo almam için beni doktora götürürdü. Belkide oyüzden doktora gitmeyi hiç sevmem. Çok mızmızdım çok yemek seçerdim. Şuan daha iyiyim ama hâlâ sevmediğim birşeyi kimse asla yediremez bana. (Kereviz aslaaaaa)
3 yaşımda birşeyler çizmeye başlamışım. İnsan figürleri çiziyormuşum. Hikayeler çizdiğimi hatırlıyorum. Sonra bu silüetlere ve onlara giydirdiğim kıyafetlere dönüştü. Yurtdışından gelen moda dergilerine bakar onlar gibi çizmeye çalışırdım. Evdeki kumaşlardan bebeklerime elbise dikerdim. Tasarım dünyam böyle başladı diyebilirim.
Eğitim hayatım boyunca çok inektim. 🤓 Derslerim konusunda hep çalışkandım. Hayatım; her okuduğum okulda; orta, lise, üniversite arkadaşlarıma kopya vermekle, ödevlerini yapmakla geçti. Ama ben bilgi paylaşmayı hep seviyorum. Onlarda bence, benden kopya çekerken bir şekilde öğreniyorlardı herhalde. Üniversitede de ödevlerine yardım ettiğim birçok arkadaşıma faydam olduğunu düşünüyorum. Okulu bitirip meslek sahibi oldular. Umarım onlara yaptığım iyilikleri unutmazlar...
Matematiğim hep kötüydü sevemedim. Ortaokulda matematik öğretmenim bayan Topesto vardı gerçek adını hatırlamıyorum. Bütün öğretmenlerimin karikatürünü çizer onlara lakap takardım :) Beni tahtaya kaldırmasın diye dua ederdim bütün derslerde, stresten bayılacak gibi olurdum.
Buna rağmen eğitim hayatım ödüllerle geçti. Tasarım yarışmaları ödülleri, mezuniyet ödülleri, çizim ve resim yeteneğim ve tabiki yaratıcılığım ( kendimi öveyim biraz :) katıldığım yarışmalarda bana ödüller kazandırdı. Bunlar beni hiçbir zaman şımartmadı.
Bugüne kadar hem yeteneğimle, başarılarımla hemde bir kadın olarak herzaman harika iltifatlar, övgüler, jestler aldım ve sadece beni gülümsettiği için kendi içimde mutlu oldum ne bunlarla övündüm ne de şımardım. Birgün şımartılmak istiyorum nasıl bir duygu acaba?.. 🤔
Beni ben yapan yapan şeylerden biri de bu sanırım sahip olduklarımla övünmemek, mütevazi olmak! İşte bu benim... Sanırım bununla gurur duyabilirim..
Neden AD ?...
Newyorklu bir arkadaşım bana her e-mailinde "Hi, AD" yazıyordu. ( E-mail atıyordu evet niye mesaj atmıyordu onu bilmiyorum) bende kendi markamı yaratırken bunu kullanmaya karar verdim..
İŞTE AD;
Sarışın,
Sade,
Kendi kurallarımda,
Bazen cool,
Kimine ulaşılmaz, tavizsiz,
Sevdiğime çooook ❤,
Sevmediğime Buuuuz,
Masumların iyilik meleği,
Yardımsever, dürüst, sadık
Beni sevene MELEK
Beni üzene CADI
YALANdan Nefret Ederim!
Hayatıma girmek ZOR
AZ İNSAN ÇOK MUTLULUK...
DAHASI MI?... Sadece hayatıma aldıklarım bilebilir beni, bilmesini istediğim kadar, böylesi daha güzel..
Ey hayat;
Benim yılmayan gücüme
Bence sende hayransın..
Artık mutlu olmamın zamanı geldi..
Yeni yaşım hoşgeldin...💖👑
Sağlık, aşk, mutluluk, bol kazanç, bereket, şans getir.. 🙏🏼
Beni çok sev...
Çünkü ben buna değerim...
Ayşenur Demirkan
0 notes
Text
Merhaba Dünya 💙
Ey Doğa !!..
Ey Doğa; son günlerde bize birşeyler anlatmak istiyor gibisin.. İnsanoğluna çok kızgınsın sanki. Tüm Dünyada canın nereyi istiyorsa alev alev yakıyorsun. Başka yerlerde yağmurları sellere, taşkınlara dönüştürerek kendi kendini tarumar ediyorsun. Meteorlar düşürüyor, depremlerle sallıyorsun heryeri artık sadece korkutmak değil herşeyi yok etmek ister gibisin... Bunu bizi cezalandırmak için mi yapıyorsun?? Sadece insanları değil, hayvanları, tüm canlıları, bütün ekosistemi yok etmeyi göze almış gibisin...
Ve dahası işte ben o dahasından çok endişeliyim...
Bir Çağ Yangını Bu
Bütün Dünya Günahkâr!..
Bir çağ yangını izledik ve gerçekten bütün dünya günahkâr...
Kimi insanlar kendi çıkarları için, kimi hainlikleri düşmanlıkları için, yaşadığımız cennet güzellikleri mahvetmeye devam ettikçe, dünyanın düzeni küresel ısınmayla birlikte tamamen değişecek. İnsanların doğayı hunharca katletmesine, kirletmesine, ağaçları ormanları kendi çıkarları için yok etmesine yüce doğa ana da dayanamamış olmalı ki bizlere yeter artık diyor ve eşsiz gücünü bizlere en üzücü yoluyla gösteriyor.
Kimilerine göre bütün bu olanlar küresel ısınmanın getirisi olsada, ben hâlâ yangınların başlama sebebinin bir doğa olayı değilde vatan hainlerinin çıkarmış olabileceğini düşünüyorum.
2021 yılındayız ama hâlâ yangına müdahelede çok acemiyiz. Teknolojimiz ileride zihniyetler çok geride.. Canımız milletimiz yangınların başlangıcında kendi çabalarıyla söndürmeye çalıştı.
Siyasi iktidar ve mühalefetin birbiriyle didişmesinden okadar sıkıldım ki.. Hiçbir işin zamanında yapılamamasının ana sebebi bu gereksiz iktidar çatışması!! Ormanlarımız, cennet vatanımız,ülke yandı onlar hâlâ kavga da.. Bundan ders çıkarttılar mı?? Bir sonraki afet için hazırlanmaya başladılar mı?? (Hiç sanmasamda umudum var hâlâ..)
Şuana kadar yangınlarla ve sellerle mücadele ediyoruz. Peki yarın? Bizi ne bekliyor bilmiyoruz. Önümüz sonbahar ve kış. Kesinlikle ilgili kurumların doğal afetlere karşı özel birimlerle çalışmalar yapmalı, kışın olabilecek felaketlere karşı önlemler şimdiden alınmalı diye düşünüyorum.
Bütün doğal afetlerde canla başla çalışan ekiplere vatandaşlarımıza minnet ve saygıyla..
Bütün doğal afetlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza ve bütün doğa canlılarına Allah'tan rahmet diliyorum.. 🙏🏼
YENİ DÜNYA EVRİLİYOR...
Dünya kendini yeni bir düzene evriyor. Yani yerküre kendini yenileme dönemine girmiş olabilir. Kabuk değiştiriyor belkide... Bütün bu doğa olayları evrensel bir geçiş sürecininde habercisi olabilir.
Tarihte bu tür büyük doğa olaylarından sonra ya yeni bir din gelir yada yeni bir çağ'a geçilir. Dinozorların yok olması gibi belki de bir tür yok olabilir. Kıtalar değişebilir, yeni canlılar ortaya çıkabilir, iklimsel daha büyük değişimler felaketler olabilir. Tarihte evrimsel süreçte yaşananların bazılarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Tabi bunu bilimadamları daha net öngörebilirler. Toplumun bu konularda bilgilendirilmesi gerekir. Görebileceklerimize hazırlamalıyız kendimizi...
Bu aynı zamanda insanoğlunun da evrileceğini gösteriyor. Neye benzeyeceğiz acaba.. Bundan sonraki süreçte doğa üstü olaylara da hazırlıklı olmalıyız bence. Artık gökten uçan başka canlılar mı gelir daha ne gelebilir başımıza bunu zaman gösterecek.
Geliyor Gelmekte Olan Hazırlan Ey İnsan...
Ey Yeni Dünya;
Belli ki küllerinden doğacaksın yeniden ama yok etmeden gel ki sana alışalım...
Ayşenur Demirkan
0 notes
Text
2021 İLKBAHAR / YAZ MODA TRENDLERİ 2
Nerde kalmıştık?.. Websitem yenilenene kadar burdan yazmaya devam edeceğim ama en sıkıcı tarafı Tumblr maalesef 10 fotodan fazla yükleme yapmıyor. Öyleyse trendlere bu yazıyla devam ediyorum.
PENCERELİLER
Bu sezon giysilere farklı pencereler açıyoruz. Sırtta, omuzda, kolda, belde küçük pencereler, yırtıklar, prizmalar farklı şekilde açılan pencereler elbiselere gizemli bir çekicilik katıyor.
OVERSİZE GÖRÜNÜMLER
Herşey "Boyfriend" gömlek, pantolonların moda olmasıyla başladı. Yıllar sonra gelinen nokta ise baba ceketi ve pantolonunun bu sezon moda yaptı. Ultra geniş, bol pantolon ceket takımlar, dış giyimler artık çok moda. Bende bir minyon olarak; yine de minyonların bu trendi çok uygulamamasını tavsiye ediyorum. İçinde kaybolabiliriz :)
PELERİNİMSİ
Omuzlardan düşen mini pelerini andıran parçalar yada bu bir elbisenin parçası da olabilir bu sezonun öne çıkan trendlerinden. Aynı zamanda dış giyim olarak uçuş uçuş bir bahar pelerini de sizi bu trendin bir parçası yapıyor.
STİL TRENDİ: KLASİK ETEK & SPOR CEKET KOMBİNİ
Trendlere farklı bir bakış açısı eklendi ve belki de ilk kez bir stil kombini bu sene ana trend başlığı altına girdi. Klasik etek üzerine spor bir ceket artık çok moda.
PASTEL TONLAR
Pastelin 50 tonu; pudra pembesi, su yeşili, bebek mavisi, limon sarısı bu sezonun renk skalasının favorileri arasında. Takım elbiseler, ceketler, etekler, pantolonlar, elbiseler pastel tonlara bürünecek. Kombinler tek renk üzerinden yapılarak bütünsel bir pastele bürünüyorsunuz. Meraklısına duyurulur...
YAZAN VE HAZIRLAYAN : AYŞENUR DEMİRKAN
#2021 SPRİNG SUMMER#2021#SPRİNG#SUMMER#FASHİON#TREND#STYLE#STİL#MODA#2021 İLKBAHAR YAZ MODASI#İLKBAHAR#YAZ
0 notes
Text
2021 İLKBAHAR/YAZ MODA TRENDLERİ 1
Nisanda olmamıza rağmen hâlâ ilkbaharı dört gözle beklerken, üstüne üstlük pandemi hâlâ bitmemiş olsa da, mağazaları istediğimiz gibi rahat rahat dolaşamasakta, yılmadık!! "Moda bitmez" dedik bitmedi!! Birbirinden şık trendlerle yepyeni koleksiyonlar çoktan vitrinlerde yerini aldı. Şu sıra internette sonbahar kış defileleri boy gösterirken biz an'a konsantre olup yaza kendimizi hazırlamamız lazım. Sezonu kaçırmamak, doğru kombinler yapabilmek için en popüler trendlerin ana başlıklarına ve dünyaca ünlü moda markalarının defile görsellerinden seçtiğim parçalara göz atmaya başlayalım.
SİYAH BEYAZ MONOKROM
2021 İlkbahar/Yaz 'ın en belirgin trendi monokrom. Öncelikle monokrom ne demek ondan bahsetmek istiyorum. Bir rengin tonları yada zıtlık yani siyah ve beyaz gibi. Bu sezonda tasarımcılar siyah ve beyaz monokromluğunu ele almışlar. Fakat biz örneğin pudra pembenin tonlarından oluşan bir kombinle bu trende ortak olabiliriz. Siz ister siyahı beyazla kombinleyin (ki bayılırım) isterseniz de bir beyazlı siyahlı bir elbise yada suit takım olarak giyin. Karşıdan size baktıklarında "waoow" dedirtecek bir trend geliyor. Ben bunu favorilerime ekledim bile ;)
MİNİ BLUZLAR
Birkaç sezondur özellikle yaz aylarında hepimizin severek giydiği mini büstiyer yada crop top yada brallet denilen mini bluzlar bu sezon trend olarak adını yazdırıyor. İster bir jean'in üzerine yada bir takım elbisenin içine nasıl kendinizi daha iyi nasıl hissettiriyorsa öyle kombinleyin. Yaz aylarında, yazlık mekanlarda bu mini toplarla şık kombinler yaratabilirsiniz.
SALON DİSKOSU
Güneşli bir günde güpegündüz spor ayakkabınızla gezerken ışıl ışıl parlamak ister misiniz? İşte bu trend tam size göre.. Yasaklardan sokağa çıkamıyoruz, gezemiyoruz, eğlenemiyoruz malesef 🤷🏼♀️ Ama o dolapta sakladığınız allı pullu, payetli elbiselerinizi raflardan çıkarın efenim ve kendi salon diskonuzu kendiniz yaratın. Evde bir 5 çayında yada alışverişe giderken spor ayakkabı, yada bir stiletto yada jean bir ceketle sokaklarda salına salına yürüyebilirsiniz.
UPUZUN ELBİSELER
Bir peri masalının prensesi gibi hissetmenin zamanı geldi. O ilkbahar rüzgarlarında uçuşan upuzun yerlerde sürünen elbiseler işte bu sezon çok moda...
KORSELER
Bu baharda ve yazda kemerleri biraz sıkıyoruz. Korse üstler bütün bedenimizi kafes içine alıyor. Ortaçağdan günümüze modernize edilmiş korseler trendler arasında yerini aldı. Rahatsız gibi görünsede farklı kombinlerle kendinizi şık hissedebilirsiniz.
Devamı ikinci yazıda...
#2021 spring summer#2021 fashion#spring#summer#fashion#trends#moda#trendler#stil#2021 ilkbahar yaz modası
0 notes
Text
MERHABA HAYAT 💙
16 MART YENİDEN DOĞMAK...
Her yıl 16 Martta eve kapanır hiç dışarıya çıkmam. Bunu kimseye farkettirmeden yaparım. Ama nedense bu sene artık bunun nedenini anlatmak istedim. Bilmiyorum belki bir gün insanlar beni, hayata bakışımı, ruhumu, duygularımı, bedenimle olan barışıklığımı daha iyi anlar ve beni sevmeye çalışır diye heralde sanırım...
Siz hiç ölümden döndünüz mü? Ben ölümden döndüm.. Hayata geri dönüşüm işte o gün bugün…
Üniversiteye başladığım ilk seneydi. Bir sabah evden çıkmış otobüse binmek için durağa giderken, güzel sanatlar okuyanlar bilir elimde kocaman bir resim dosyasıyla, tabi ki yayalara yeşil ışık yanarken karşıdan karşıya geçiyormuşum. Araçlara kırmızı yanarken arabasıyla hızla geçeceğini sanan biri o hızla bana çarpmış. Minyon biri olduğum için o zaman da zayıftım tabiki :) araba beni dosyamla birlikte havaya fırlatmış yere düştüğümde kafamı kaldırıma çarpmışım. Etraftakiler beni hemen hastaneye götürmüşler. Kafa tramvası ve hafıza kaybı geçirdiğim için evden çıktığım gün dahil hastanedeki 3. güne kadar hiçbir şey hatırlamıyorum. Vücudumun kolum, bacağım ve birçok yeri komple kırılmıştı. Alçılarla mumya gibiydim. Yoğun bakımda iki hafta yattım. Doktorlar yaşamamın mucize olduğunu söylüyordu. Ayağa kalktığıma inanamadılar. Aynı bir bebek gibi tekrar yürümeye çalışıyordum. İnanın bana çok zordu. Ama inat ettim canım acısa da fizik tedaviye sonuna kadar devam ettim. Çünkü topuklu ayakkabılarımla tekrar yürümeyi çok istiyordum. Hastanedeyken ilk istediğim şey neydi dersiniz “makyaj malzemelerim”.. 😊 Kolumda alçılar, serumlar, kafam mumya gibi sarılı ama ben tek elimle kaşlarımı düzeltip far sürüyordum. Hafızam gel gitli olsa bile sanırım bilinç altım sağlamdı. Şuan herşey yerli yerinde ve sapasağlamım çok şükür.. 🙏🏼 Nefes aldığım, yürüdüğüm her gün için Allah'a şükrediyorum.
Aradan yıllar geçti ancak hala karşıdan karşıya geçmekten korkuyorum. Araba kullanmaya heves etsem de inanın ehliyet sınavını geçtiğim halde gidip almadım. Trafik, araba kullanmak benim fobim haline geldi. Ama dizayn olarak arabaları seviyorum. Formula1'e bayılıyorum. Bu da benim tezat yanlarım...
Hayata diğer insanlardan başka türlü bakıyorum sanırım. Belkide buyüzden anlaşılmakta bazen zorlanıyorum. Onlar gibi olamıyorum.
Şuan birçok insan görsellikleriyle, vücutla, seksüellikle, maddi imkanlarıyla saçma sapan övünme peşindeler... Çıkar ilişkileri üzerine oturttukları yalan dolan hayatları, göstermelik arkadaşlıklarıyla, kendilerini türlü hale sokuyorlar. Ben onlardan olamadım olamıyorum malesef...
Bazıları bana "Araba kullanmayı bilmiyor musun diye dalga geçebiliyor yada "Niye araban yok" diye küçük dünyalarıyla beni küçümsemeye kalkıyorlar. Hayatımda bu tarz insanlara asla yer yok olamazda...
Bazıları neden sürekli topuklu ayakkabı ve mini giydiğimi kendince eleştirebiliyor. Yürümek için ayakta durabilmek için mücadele vermemiş insanların beni anlamasını tabiki beklemiyorum.
Bazı fotolarımı eleştirenlerde olabilir ama ben kendimle, vücudumla barışığım ve iyi hissettiğim her andan mutluyum. Bazen pasaklı halimden bile.. Kendini sevmeyen başka insanları sevemez diye düşünüyorum ve kendimi seviyorum.. Beni olduğum gibi sevenleri en uzaktan hissedebiliyorum. Benim en büyük motivasyonum sevildiğimi hissedebilmek.. 🙏🏼
İçten içe beni kıskananların, bana zarar vermeye çalışanların, her halini görüp yaşamış biri olarak kötü kalpliler benden uzak dursun diyorum.. Onları zaten Allah'a havale ettim...
Umarım şimdi beni daha iyi anlıyorsunuzdur...
Yarına inanan biri değilim. En önemlisi unutmayın kimsenin ayrıcalığı yok bu hayatta ve her an herkese herşey olabilir ve belki yarın hiç olmayabilir. Yarın uyandığınızda kimin ne kazanacağını, kimin neleri kaybedeceğini kimse bilemez. Bunu bilip böyle yaşamalı herşeyi... İnsanları tüketmeyin, üzmeyin..
"Hayat, şımaracak kadar uzun değil.." AD
Bu dünyanın türlü zorlukları var. Hergün başka sıkıntılarla uğraşıyoruz. Kimi zaman pes etme noktasına geliyoruz ama gösterdiğimiz direnç bizi hayata bağlıyor. Yaşamayı sevenler inatla hayatta kalır. Direnin ve mücadele edin. Hayatı sevin ki o da sizi sevsin...
Ey Hayat;
Mücadele gücüme ve sonunda kazanmama sende hayransın bence... İnadına hayat...
Hoşgeldin yeni hayat.." AD
Sevgiler...
Ayşenur Demirkan
16.03.2021
1 note
·
View note