aydinlikdusunceler

[aydinlikdusunceler]

Usûl değişti ; terzi kendi diktiğini sökemiyor  !

[aydinlikdusunceler]

V E D A 

‘’... Vedâ öyle dört harfli astarsız bir kelime değildir. Kelebeklerin zikridir. İç burkan bir hayat gerçeğidir. Kalbin sesini dinlemekle aklı başa almak arasında gidip gelmenin son basamağıdır. Bir can yanması, bir suskunluk ve durgunluktur. Kimine göre ruhun tenden sıyrılması, kimine göre sonbaharın ilkbahara duasıdır. Duyarlı olmanın yüklü faturasıdır....’’

Aydın UZKAN

[aydinlikdusunceler]

S U

‘’... İster bir yaprağın üzerindeki damla olsun, ister mavi buluttan sağanak sağanak yağan olsun. Her su varoluşunu anlamlandırmak ve kendine bir yol bulmak için akar durur. Ya damla damla sızarak yolunu bulur nehre,  ya kirlenip zehre döner. Donar ve çözülür. Beklediğinde kokuşur. Aktığında nehir , düştüğünde şelale ve durduğunda göl olur...’‘

Aydın UZKAN

[aydinlikdusunceler]

Dalına sadık kalan bir kuru yaprak , Asla rüzgârın esiri olmaz !

Aydın Uzkan

[aydinlikdusunceler]

D İ K N O T ;

Ağlayarak aradıklarımız ,

Gülerek kaybettiklerimizin kefaretidir !

[aydinlikdusunceler]

KAPI VE İNSAN

‘’... Kapılar, insan gibi çeşit çeşittir.  Kimisi boyalı , cilalı  ve süslü, kimisi  sadece ahşaptan doğal haliyle. Öyle kapılar vardır ki, uzun zamandır açılmamış. Kararmaya başlamış gövdesi, pas tutmuş menteşeleri ve çürümeye yüz tutmuş kollarıyla, öylesine geçmiş yılların izini taşır üzerinde. Biri gelip açmaya çalışsa oldukça zorlanacak ve çıkaracağı  gacırtılı o menteşe sesi ,  ürküntü verecektir....’’

Aydın Uzkan / Destur Yazıları

[aydinlikdusunceler]

G E C E

‘‘... Gece, karanlık ve kuytudaki  titrek gerçekliğin ta kendisi. Tek tük ayak sesleri ve bekleyişlerin ürperten soluğu. Aç ruhları emziren vakit .Gece ki, bitmez sanılan saniyelerin imparatorluğu. Kimine göre her bir yıldızına ayrı düşlerin fısıldandığı  sohbet otağı. Kimine göre yetmeyen zamanların uzatmalarının oynandığı saha . Derin gölgeleri olan cüsseli bir düşünce mevsimi. Göz kapaklarına ilmek ilmek dokunan uykusuzluk . İç sesin en çok çıktığı zamanın arka fonu. Derin bir okyanusun içinde gezen kör bir balık debelenmesi. Bundandır insanın en ��çok sayıp sövmesi ve kabuğuna çekilip sınırlarını çizmesi ...’’

Aydın Uzkan / Destur Yazıları

[aydinlikdusunceler]

DENGE

‘‘... Hayat işte böyle denge gerektiren bir yürüyüş. Dengesini kaybeden hayatın anlamını kaybeder. Anlamı kaybolan hayatın dengesini de, hiçbir balans ayarı  yerine getiremez.Glenn Biand’’ Gerçek mutluluk dengeli bir hayat yaşamakla elde edilir ‘’ der. Ölmekle yaşamak arasında kalkıp inen ve adına hayat denilen bu tahterevallinin ne zaman duracağı zaten meçhul !...’‘

Aydın Uzkan / Destur Yazıları

[aydinlikdusunceler]

Kıymetli olan , E s k i t e b i l d i ğ i m d i  . . .

[aydinlikdusunceler]

Y A L N I Z L I K  

‘‘... Bir çığ düşmesi gibi, insanı ağırlığının altında ezen haldir yalnızlık . Düşsüz bir uyku ve  çocuksuz ana kucağı gibidir . Soğuk bir rüzgardır yalnızlık. Hatta rüzgardan daha gerçek dokunuşları vardır ruha. Bu dokunuşu öylesine kuvvetlidir ki,   dünyanın en güçlü kişisi bile yenik düşer . Dünyaya yalnız olarak gelir ve yine  yalnız olarak ayrılır  insan...’‘

Aydın Uzkan / Destur Yazıları

[aydinlikdusunceler]

YAZMAK

‘‘... Sadırlardakini satırlara indirmektir. Bir bilinçtir yazmak. Duygular, düşünceler, çırpınışlar ve haykırışlar hep   yazı ile ete kemiğe büründürülür . Yazdıkça kanar sessizlik. Kanayan yaradan  duygular ve düşünceler sızar hece hece.Yazmak kalemle kuyu kazmak gibidir. Kuyunun dibi  bir gün görünse de kalemin menzili görünmez ...’‘

Aydın Uzkan

[aydinlikdusunceler]

YOK - LUK

‘‘... Varlığın külliyatıdır yokluk. Varlığa açılan kapıdır. İnsanoğlunun zihninde cenk eden devingen bir kavramdır. Ölümün yokluk değil bir mekân değişikliği olması gibi,  yokluk ta varlığın aynasıdır . Zira Allah yoktan var edendir. ...’‘

Destur Yazıları / Aydın Uzkan

[aydinlikdusunceler]

Şiirdeki kelimeler , 

Güngörmüş düşüncelerin yaralı bedenidir.

[aydinlikdusunceler]

AĞLAMAK

‘‘… Ağlamak, ruhun  tozlu sokaklarını bazen hafif bazen de  sağanak yağmurlarla temizleyen  evrensel bir dildir . Ağızdan  dökülecek kelimeler yerine  , gözden  damlaların dökülmesidir . Hz.Yakub’un Hz.Yusuf’a özleminin ifadesi olan sessiz bir çığlıktır . Ruhun hem  inceliğini hem de  inceldiğini gösterir. …’‘

 Destur Yazıları / Aydın  Uzkan

[aydinlikdusunceler]

AĞLAMAK

‘‘… Ağlamak, ruhun  tozlu sokaklarını bazen hafif bazen de  sağanak yağmurlarla temizleyen  evrensel bir dildir . Ağızdan  dökülecek kelimeler yerine  , gözden  damlaların dökülmesidir . Hz.Yakub’un Hz.Yusuf’a özleminin ifadesi olan sessiz bir çığlıktır . Ruhun hem  inceliğini hem de  inceldiğini gösterir. …’‘

 Destur Yazıları / Aydın  Uzkan

[aydinlikdusunceler]

YOLA DAİR

‘‘... Yollar hayatımızı şekillendiren damarlar gibidir. Her yol ayrı bir üslup demektir. Her yolun bir yolcusu vardır. Kimi yollar vardır yürüdükçe yorar insanı. Kimisinde de yürüdükçe yürümek ister insan. Kimi yollar vardır dümdüz ama huzur vermeyen. Kimi yollarda vardır ki, çileli ama zevkli. Dile ah  ve göze nem bıraksa da,  bu yollarda candan, canandan geçilir ve zehir bal diye içilir ...’‘

Destur Yazıları / Aydın Uzkan

[aydinlikdusunceler]

AĞLAMAK

‘‘... Ağlamak, ruhun  tozlu sokaklarını bazen hafif bazen de  sağanak yağmurlarla temizleyen  evrensel bir dildir . Ağızdan  dökülecek kelimeler yerine  , gözden  damlaların dökülmesidir . Hz.Yakub’un Hz.Yusuf’a özleminin ifadesi olan sessiz bir çığlıktır . Ruhun hem  inceliğini hem de  inceldiğini gösterir. ...’‘

 Destur Yazıları / Aydın  Uzkan