alp5461
alp5461
Alp Yakar
103 posts
Bu dünya da ateşler içinde benimle yanmak isteyenler yazabilir.
Last active 60 minutes ago
Don't wanna be here? Send us removal request.
alp5461 · 26 minutes ago
Text
Tumblr media
Günaydın. 🕊️🕊️
42 yaşında 1,78 boy 82 kilo tek erkeğim. Sakarya'da yaşıyorum. Ağzı sıkı ve gizliliğe önem veren bir erkeğim. Tek erkek arayan çiftler, ne istediğini bilen kadınlar ve olgun erkek seven kızlar tanışıp sohbet etmek için yazabilir.
0 notes
alp5461 · 14 hours ago
Text
Güzel baldızım
Başımdan geçen olay yaklaşık bir yıl önceydi.eşimin annsi hasta olduğu için eşimi köye göndermiştim.eşim gittikten bir hafta sonra annesinin kanser olduğunu çok asele benimde gelmemi istedi.kaynanam çok ağırlaşmıştı.sabah yola çıktım köye geldiğimde kaynanamın gerçektende çok ağır olduğunu ve onu ankaraya tedaviye götüreceğimi söyledim önce kayınpeder karşı çıktı.ama zorla ikna ettik.
hemen vakit kaybetmeden yala çıktık.ilk muayenelerden sonra kaynanamın fazla bir ömrünün kalmadığını anladık.yinede onu hastaneye yatırdılar.bu arada eşim annsinin yanında refakatçı kalması gerekiyordu.çünki ankarada başka hiçkimsesi yoktu.eşim bir iki gün hastanede kaldı ama bezim küçük çocuğumuz olduğu için aklı evde kalıyordu.aklına istanbuldaki baldızım geldi ve onu ankaraya çağırdı.
amacımız baldızımın hastanede kalmasıydı ama onunda çocuğu vardı.baldız iki gün sonra geldi ama ne geliş.bir çocuğu avr allah düşmanımın başına öyle çocuk vermesin.yaramaz mı yaramaz sonunda anladımki eşim yine hastanede kalacak ve baldızımsa bize bakacak.aklımda hiç kötü birşey geçmiyordu.taki hastaneye ziyarete gidene kadar.eşimle konuşurken baldızımı çarşıya götürmemi istedi nedenini sorduğumda ise kocasının baldızıma bakmadığını iç çamaşırı dahi almadığını söyledi.içim acımıştı sonuçta çok güzel bakımlı bir kızdı karımdan kat kat güzeldi.
hastane dödüşü baldızıma alişveririşe gideceğimizi söyledim.berabar gittik.eteğinden ayakkabısındanherşeyini almıştım.ama iç çamaşırını şöylemeye utanmıştım.başka bir şey ihtiyacı olup almadığını sorduğumda işe iç çamaşırlarının çok eskidiğini söyledi.hemen gidip yedi sekiz takım iç çamaşırı aldık ve eve döndük.eve geldiğimizde hemen aldıklarımızı denemeye başladı.hepside çok güzel yakışıyordu.enson giyindiği kıyafet okadar güzeldiki onların üzerine çok yakıştığinı söyledim.hala aklımdan kötü bir şey geçmiyordu cinsel yönden biraz ara vermek zorunda kalmıştım ama bir sıkıntım yoktu.
sabah kalktığımda butfakta kahveltı hazırlıyordu kapını yanına gidip oturdum konuşuyorduk.balkon kapısı açıktı ve güneş içeriye cam cibi geliyordu birde dikkatimi çeken birşey oldu.daldızıma ladığım etek güneş gördüğü zaman içi belli oluyordu birden içim gıcıklandı.o farkında değildi ama ben oturduğum yerden onun o güzel bacaklarını seyrediyordum.aldığım kırmızı kilotu dali ben burdayım diyordu balkon kapısına gidip bacaklarını açtığı zaman iki bacağın arasındaki nalık sırtı gibi kabarıklık benim benimkini kazık gibi yapmıştı.nedeye baksam sanki onu göriyordum.
akşam olduğunada yemeğimizi yedik baldızın çocuğu yaramaz olduğu için gece yatamıyordu o yüzden erkenden yatmak istedi ama onun yattığı oda ve salon arasında camekan vardı ve hertarafı camdı.onlar rahatsız olmasınlar diye salonnun ışığını söndürdüm televizyona bakıyordum.birden odasının ışığı yandı.baktığımda aykta olduğu raktlıkla görünüyordu.birden bire üzerindekileri çıkarıyordu.ışık gölgesinden vücut hatları öylesine belli oluyordiki ben iyicene tahrik olmuştum artık dayanamıyordum aleti çıkardım kendimi tatmin etmeye başlamıştımki kapısının kilidinin açıldığını duydum.hemen yarım yamalak toparlandım ve içeri geldi uyuyamadığını söyledi.bende bacanağı çağırayım o seni uyutur dedim demez olaydım.yarasını deşmiştim.kocasına lanetler yağdırıyordu.biraz konuştuktan sonra kocasının ayrı yattığını sürekli dövdüğünü sex yapsalar bile enaz 6 ayda birsefer oda on saniye sürmediğini kocasının erken boşaldığını işi bittikten sonrada kendi yatağına gittiğini söylüyordu.resmen beni hayat kadını gibi ihtiyacı olursa kullandığını söylüyordu.bir yandanda benimle nasıl böyle şeyler konuştuğunu anlayamadığını söylüyordu.
anladığım kadarıyla sexe çok açtı.bir müddet konuştuktan sonra ben yatacağımı söyledim odama gidip uzandım gözüme uyku girmiyordu hava çok sıcak temmuz ayı idi biryabdan haline üzülüyor biryandan onu nasıl sikerim hesabı yapıyordum.birden kapı sesi duydum banyonun ışığı yanmıştı benim yatmamı beklemiş olmalıki bayağı bekledi banyo yaparken kapının önüne kadar gittim su sesi gelmiyordu biraz dinledim kendini tatmin ediyordu kudurmuştum birden ayağa kalktı camdan görünüyordu göğüsleri vücut hatları camdan belli oluyordu.sonunda su sesi gelmeye başladı suyun altında göğüslerini bacak aralarını sabunladığı nelli oluyordu su sesi kesilince hemen gidip yatma numarası yaptım birden plan yapmaya başladım acaba banyodan çıkarken izlesemmi yoksa kapıyı açık bıraksan gelirmi sonunda kapıyı açık bırakmaya karar verdim kapıyı araladım ve üzerimde sadece kilot vardı üzerim açıktı uyuma numarası yaptım ama kapıya doğru dönüp gözlerim kısık bakıyordum bir müddet sonra banyo ışığı söndü benim kapının açık olduğunu farketmiş olmalıki benim odaya doğru terlik sesleri gelmeye başladı birden kapıdan kafasını uzattı baktıki ben uyuyorum ve üzerim açık mal kalkmış bir süre baktı ve içeri girdiğinde çırılçıplak üzerinde hiçbirşey yok amını yeni traş etmiş belli oluyordu gece lambasının loş ışığında okadar güzel görünüyorduki anlatamam birden yatağa doğru yöneldi başımda rahat beş dakika bekledi sanki kendini bana seyrettirirordu
sikim iyicene kazıklaşmıştı derken elinin hafif hafif sikimin üzerinde gezdiğini hissettim artık alet kilota sığmaz oldu kafası dışarı çıkmıştı.bir süre sikimi ovuşturduktan sonra benden tepki gelmeyince resmen sikimi avuçlamaya başladı birden nefesini sikimde hissetmeye başladım kilotumdan çıkan kafasını önce bir öpücük sonrada dil darbeleri yalamaya başladı.fazla dayanamıyordum uyanık olduğumu anlarsa belki utanıp kaçabilirdi belki birdaha yüzünü göremezdim uyuma numarasına devam ettim ama kendimi tutamıyordum hayatımda hiç bukadar zevk almamıştım.
baldızım yalamaya devam ederken birden bire sarsıntıyla boşaldım.panik yapmiştı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ağzı yüzü benim menilerimle batbıştı ben hala kısık kısık boşalıyordum.benden ses çıkmayınca tekrar eğildi ve yalamaya devam ediyordu çeneme kadar gelen menilerimi bile yalır öpüor seviyordu birden çocuğu ağladı önce gitmeye niyeti yoktu ama sonra demekki ana yüreği gitmek zorunda kalmış olmalı ben sabaha kadan belki on sefer boşaldım sabah erken kalkıp banyoya girdim banyomu yaptım çıkarken baldızda kalkmıştı kahvaltı hazırlıyordu banyodan çıktığımı görünce hayrola enişe neoldu yoksa şeytanmı kandırdı seni diye sordu.bende yaa gece sanki şeytan bana birşeyler yaptı ama şeytan sonunu getirmeden kaçtı dedim.
sanki uyanık olduğumu anlamış gibi yüzü kızardı belki şeytan bu gecede gelir beklemeye devam et dedi bende valla baldız ben şimdi üzerimi değiştireceğim eğer şeytan bu arada gelirse onu mahvederim yoksa birdaha benim rüyalarıma girmesin dedim ve odama gittim ve arkamdan kapı açıldı ve şeytan geldi dedi dün gece olanlardan haberim olup olmadığını sordu bende ben zaten senin gelmen için kapıyı açık bırakrım dememle bana yapışması bir oldu artı kendimi firenleyemiyordum deliler gibi yalıyor yalanıyor baldızımın yalamadık iğne ucu kadar biryeri kalmamıştı birden önümde eğilip sikimi ağzına almay başlamıştı kudurmuş gibiydi arasıra kafasını ısırıyor canım yanıyordu ama azgın baldızım anlamıyordu birden boşalacağımı hissettim ve kafasını elimle itekledim o yine yapıştı ben çektim o geldi birden bire patladım ağzını hiç çekmedi neredeyse tamamı ağzına dolmuştu tadı çok güzel salep gibi dedi tamamını yaladı yuttu.ama hala benimkini yalıyordu zorla ayağa kaldırdım yatağa uzattım bacaklarını araladım yavaş yavaş içine süzülmeye başladım ve çığlıklar atıyordu ben zevkten çıldırıyordum birden kocasının erken boşaldığı geldi ve hayallerini yıkmamak için uzun süre baldızımı silmeliydim aklımdan türlü türlü şeyler geçiyordu.
birdenbire uçuyorum dediğini duydum sarsıla sarsıla boşalıyordu.hayatında ilk defa ilişki sırasında boşalmıştı ben artık rahatlamıştım o boşaldıktan sonra artık bende boşalabilirdim.ama hamile kalabilirdi boşalacagıma yakın zamanda dışarıya boşalacağımı söylediğimde karşı çoktı seni içimde istiyorum içime boşal dedi büyük bir zevkle sarsıla sarsıla içine boşaldım.ama başdızım durmak bilmiyordu azgın bir fahişe olmuştu benimki yavaş yavaş pörpümeye başlamıştıki tekrar ağzına almaya başladı kısa sürede benimki zıpkın gibi oldu beni sırt üstü yatırdı ve üzerime çıktı yavaş yavaş sikimin üzerine oturmaya başladı ama girdikçe bağırıyordu kalkıp kreb aldı ve sikimi kremledi tekrar üzerime çıktığında bir oturmada köküne kadar girmişti üstümde sanki kovboylar gibi ata biniyordu göğüsleri sallandıkça ellerimle sıkıyordum tekrar tekrar defalarca üzerimde boşaldı vıcık vıcık olmuştu ama benimki gelmiyordu pozisyon değiştirip domalttim yine gelmedi ensonunda yan yatırıp bakarını açıp tek bacağını havaya kaldırdım benim ençok zevk aldığım pozisyon budur sonunda patlamıştım ama ne patlama yattığım yere uyuyup kalmışım baldızımın sikimi yalamasına uyandım sonrada hstaneye ziyarete gittik.
ve 15 gün boyunca her gece deliler gibi baldızımı becerdim kocası gelene kadar.şimdi kaynanam iyi durumda ham kaynanamı tedavi ettirdim hemde küçük kızını siktim.arasıra baldızım istanbuldan bize gelir sarılma bahadesiyle orasına burasına parmak atarım
115 notes · View notes
alp5461 · 14 hours ago
Text
Muhtarın Küçük Karısı
Merhaba. Ben Erkan. 32 yaşında sınıf öğretmeniyim. Size Van’ın bir köyünde başımdan geçen bir anımı anlatacağım. İlk tayinimdi. 23 yaşındaydım. Tayin yerim Van olduğunu öğrenince bayağı üzülmüştüm. Fakat gidip te oraları görünce adeta sevdalandım. Herkesin Van’ ı görmesini tavsiye ederim.
İsmini vermek istemediğim Van’ın uzak bir köyüne gitmek üzere Van’ dan gerekli tayin evraklarımı alıp bir köy minibüsüne atladığım gibi yola koyuldum. Minibüsteki insanlar bana acayip acayip bakıyorlar. O arada pala bıyık birisi sordu, ”yolculuk nereye”. Gideceğim köyün ismini söyledim. ”Biliyoruz zaten bu münibüs başka yere gitmez! Ne iş anlayalım.” (sonradan öğrendim o köyde altın olduğu söylentileri varmış zaman zaman dışardan yabancılar gelip arıyor. Çoğu zaman altın diye bir ton sopa yiyip gidiyorlarmış!) Lafı uzatmayalım. “Ben yeni tayin öğretmenim“ deyince sanki ışık hızıyla o kaba adam gitti başka çok mu çok kibar bir adam geldi. Sadece o değil minibüsteki bütün yolcular toplandı. Kendilerine çekidüzen verdiler. Artık hepsinin odak noktası ben olmuştum. Aralarından birisi kalkıp yanımdaki o kaba adamla yer değiştirdi.
Köyün muhtarıymış. “hoş geldiniz öğretmen bey bizde sizi dört gözle bekliyorduk. Okullar açılalı 2 ay oldu bizim çocuklar cahil kaldı�� Uzun bir yolculuktan sonra köye gittik. Muhtar beni hemen evine götürdü. Öğretmen bey önceki öğretmenin lojmanını hazırlayıncaya kadar benim evimde kalırsın. Bende yabancı yerde kalmaktan hoşlanmadığımı bir an önce lojmanım hazırlanırsa çok memnun olacağımı söyledim. En kısa zaman da hazırlarız dedi.
Muhtar yaklaşık 45 yaşlarındaydı. İki eşi vardı. Büyüğünün adı Talha Küçüğünün adı Asya. Tam sayamadım ama 8-10 taneı kızlı erkekli çocukları vardı.
Bu çocuklardan en büyük ikisi ilk eşinden Sevda ve Sadıka. Diğerleri hep küçüktü. Bana sürekli Sadıka hizmet ediyordu. İlk gün muhtara "Kusura bakma tuvalet ne tarafta?" dedim. Benim önüme geçti hayvanların olduğu ağıla (onlar ahır diyorlar.) götürdü. Meğer gündüzleri ahırda geceleri dışarda çöplükte ihtiyaçlarını giderirlermiş.
Tabiki alıştıkları için onların bu durum zorlarına gitmiyor. Neyse iyi ki ilk ihtiyacımız küçüktü büyüğünü nasıl halledeceğiz bakalım.
Aradan 3 gün geçti benim lojmanın boya badana işleri başlamıştı. Artık bende köyden birisi gibi olmuştum. Akşam üzeri kapının önüne çıktım, sigara içiyordum.O arada tuvalet ihtiyacım geldi. Ahıra doğru yürüdüm.
Kapıyı açtım içeri girdim bir bağırtı koptu.”öğretmen bey öğretmen bey”diye Sadıka bas bas bağırıyor. Birde baktım ki ne bakayım. Muhtarın ikinci karısı Asya işiyor. Bende hemen geri çıktım. Ama olan olmuştu bir kere. Kaba saba elbiseler altındaki o beyaz götü görmüştüm bir kere.
Çok şaşırdım. Asya’da o göt!. İnanın hiç tahmin etmezdim
Bir hafta olmuştu . O gün yanlızdım. Muhtarın İlçede kardeşi hastaymış onu görmeye gitti. “Öğretmen bey ev sana emanet kusura bakma gitmem lazım “ dedi. Bende ne demek muhtar tabiki sen rahat rahat gidebilirsin dedim.
Asya’nın götünü gördükten sonra daha bir dikkatli takip ediyordum. Nedense seksi görünmeye başlamıştı. Ondan önce en yakınımda Sadıka olduğu için eğilince görünen fındık büyüklüğündeki memeleri beni tahrik ediyordu.
O günden sonra Asya’da beni alttan alttan süzüyor. Bazen geçerken sürtünüyordu. Akşam oldu evin erkeği bendim. Yemeğimi getirdi Sadıka çayımı getirdi. Ben içiyordum o dolduruyordu. Bir kere teşekkür maksadıyla makas aldım kıpkırmızı oldu. Ama çok mutlu olduğuyda belliydi yüzünden.
Saat 10 olmuştu. Asya geldi "öğretmen bey yerin serildi yatacaksan". İster inanın ister inanmayın Asya’nın sesini ilk kez duymuştum. Hem niye Asya söyledi ki bu gün. Her zaman Sadıka söylerdi.
Bu işte bir bit yeniği var ama bakalım. Neyse gidip soyundum tama yatacağım baktım yastık yok. Birde baktım çarşafta yok. Hiç bir şey anlayamadım. Bir sigara daha yakıp olayı anlamaya çalıştım.
Yatağım hazır değildi Asya neden hazır dedi. O arada kapı açıldı. Asya elinde çarşaf ve yastıkla içeri girdi. Anlar gibi oldum. "Öğretmen bey kusura bakma unutmuşum!". "İyi de çarşafı nasıl saracaksın?" dedim. Dedi "yorganı üzerine al ben sarayım!".
Ben zaten atlet giymezdim yatarken.Belden yukarısını Asyaya zaten gösterdim.O arada zaten gevşek olan baş örtüsü yere düştü. Asya baş örtüyü aldı takmadı kenara koydu. Bence bu açık bir davetti .
Çarşafı sererken gaz çıkardı. Yüzüme bakarak güldü. Artık durmam galiba kerizlik olur dedim. Elimle götünü sıktım. "Şimdi olmaz!" dedi. "Ben gece gelirim!" Çarşafı serdi yastığı verdi gitti. Benimki elimde kalmıştı.
Bekledim,bayağı bekledim. Tam ümidimi kesmiştim kapı açıldı.
Evet o , Asya Aman Allahım ahırda gördüğüm kaç gündür gözümün önünden gitmeyen o götle aramda birkaç saniye kalmıştı. Yatağı açtı içine girdi. Hemen sarıldım. Dudaklarını öptüm emdim iğrendi.
Lan bu hiç öpüşmemiş herhalde. Hemen kilotunu çıkardı. Bacaklarını ayırdı. Demekki muhtar hep böyle sikiyor bunu. İstanbulda kaç kişiye nasip olurdu böyle saf hiç birşey denememiş bir yavruya sahip olmak!.
Ben o şekilde sikemezdim. Sok çıkar ne bu lan hayvan siker gibi. Bak canım dedim.Sana çok güzel şeyler yaşatacağım. Kendini bana bırak ben ne dersem onu yap tamam mı? Tamam der gibi kafasını salladı. Çenesinin altından işe başladım.Biliyordum kadınların hassas yerlerinden biridir.
Derken memelerine indim. Buda ne! Hiç dokunulmamış gibi! "Neden böyle?" dedim. "Çocuk doğurmadım ki!" dedi. "Hayır, kocan hiç örselemedimi seni?.
"Bizim kocalarımız mememizi emmez, sadece çocuklara emdiririz!" "Yani kocan sadece amına mı sokar?". Gülümsedi utandı evet der gibi kafasını salladı. "Peki niye çocuğun olmuyor?.” Bilmiyorum olmuyor işte!” "Yani içine boşalabilirim öyle mi?” hee dedi.
O kadar kadın memesi emdim bu kadar tazesini ilk kez gördüm.Yalnız biraz ter kokuyordu. Olsun oda tuzu biberi . Zaten yaşıda fazla büyük değilmiş. Yani muhtarın büyük kızı Sevdanın çocukluk arkadaşıymış Asya.
Derken Asya garibi olduğu tadlar yaşıyor kıvranıyordu. Daha aşağılara indim göbeğini yaladım kafamı tuttu yukarı doğru çekti.Fakat ben daha aşağı iniyordum. Dur nereye ayıp dur dur derken ormana daldım.
Orman dedim ama yanlış oldu tabir olarak orman kelimesini kullandım. Asyanın amı temizdi. Yalan yok en fazla iki günlük traşlı idi. Yalamaya koyuldum. Asya halen kafamı yukarı çekmeye çalışıyor. Yavaş yavaşta gücü azalıyor. Derken oy oy oy anam anam diye inlemeye başladı.
Biraz önce kafamı çeken elleri kafamı bastırmaya başladı amına birde çırpıntı oldu. Saçımı yolmaya başladı. Ben hemen sikimi amına yanaştırdım kökledim. Zaten sulanmış amında yol alırken zorlanmadım ama dar olan amı sikimi vantuz gibi kavradı. Sırtımı tırnaklarıyla yırtmaya başladı.
Zavallı kadın hiç yaşamadığı şeyleri yaşıyor.Belkide ilk kez tatmin oluyor. İlk başta muhtara duyduğum suçluluk duyguları şimdi haklılık duygularıyla yerini değiştiriyordu.
Evet zavallı karı hıçkırarak boşaldı. İnanın abartmıyorum aynen olanları yazıyorum. Belki eksik bile yazıyorum.
Ben dururmuyum çok süper bir şekilde bende içine fışkırdım. Asya dudaklarıma yumuldu nasıl yalıyor biraz önce iğrenen karı ölmüş gibi dudaklarımı emiyor.
Sikimi çıkarıyordum bırakmadı nerdeyse 10-15 dk siki içinde kaldı bırakmazdı ama küçülünce kendisi çıktı.
Ne yalan söyleyeyim. O günden sonra hiç bir şey yapamadık. Asya’nın tadı ağzımda kaldı. Aynı şey sanırım onun içinde geçerliydi. Kaçamak bakışları bunu anlatıyordu. Okuduğunuz için teşekkür ederim
45 notes · View notes
alp5461 · 1 day ago
Text
Azgın Kayınpederim!
Merhaba, ben Zeynep, 22 yaşındayım. Geçen sene görücü usülü ile evlendim. Ama evlendikten sonra kocamın sümsüğün salağın teki olduğunu anladığımda dünyam başıma yıkıldı. Siki ufacıktı. Haftada bir bilemedin iki sefer siker, o da birkaç dakika anca sürer, kendisi boşalır boşalmaz da sonra arkasını döner uyur. Ne amımı yalar, ne sikini yalatır, ne götümü sikmek ister, misyoner pozisyoundan başka pozisyon istemez, böyle bir gerizekalı çıktı işte.
Oysa izlediğim pornolarda hiç öyle olmuyordu. Pornolarda erkeklerin hem yarrakları büyük ve kalındı, hem de yarım saatten fazla kadınları pozisyondan pozisyona sokarak sikip kendinden geçiriyorlardı. O bakımdan kocamın sikmesinden hiç memnun değildim. Sırf bu yüzden birkaç sefer kocamdan boşanmayı bile düşündüm. Ama annem her seferinde, "Yapma kızım, bak çok zenginler, rahat rahat yaşıyorsun işte!" diyerek vaz geçirdi.
Şehirde yaşıyorduk, ama arada köye gidip ordaki işleri hallediyorduk. Köyde de iki tane evleri vardı. Yazın da mahsulü toplamak için iki ay köyde kalınıyordu. Evlendiğim sene yazın köyde mahsul topluyorduk. O gün benim başım biraz ağrıyordu. Kayınpederime söyleyip eve gitmek istedim, ama kayınpederim ortalıkta gözükmüyordu. Ben de kaynanama gidip, "Anne başım ağrıyor, herhalde başıma güneş geçti, eve gidip biraz uzanayım!" dedim. Kaynanam da, "Tamam dur Serkan bırakıp gelsin!" dedi. Ben de, "Gerek yok, işinden kalmasın, iki dakikalık yol, ben giderim!" dedim.
Eve geldiğimde samanlığın önünden geçerken içeriden sesler duydum. Kim var ki diyerek yavaşça samanlığın kapısına yanaştım. İçerden bir kadın, "Dur ordan yapma, ordan alamam çok kalın, amımdan sik!" dedi. Az sonra kadın, "Oohhh!" diye inledi. Samanlığın kapısını az aralayıp içeriye baktığımda kayınpederimin samanların arkasında birini siktiğini gördüm. Resmen şok olmuştum. Sadece kayınpederimin arkasını görebiliyordum, siktiği kadını göremiyordum, ama kadının sesi tanıdık geliyordu...
Yaklaşık 20 dakika falan sürdü kayınpederimin o kadını inlete inlete sikmesi. Bu olayı izlerken ben de bir tuhaf olmuştum, amım sulanmış, resmen vıcık vıcık olmuştu. Sonra kadın, "Sakın içime boşalma!" dedi. Bir süre sonra kayınpederim böğüre böğüre boşaldı. Onlar toparlanırlarken ben hemen sessizce ordan uzaklaşıp evime gittim.
Aynı bahçede bizim evimiz ve kayınpederimin ayrı evleri vardı. Samanlığı gören pencereye gidip perdeyi hafif aralayıp bakmaya başladım, kadının kim olduğunu merak ediyordum. Samanlıktan önce kayınpederim çıkıp ortalığı kolaçan etti, sonra da kadın çıktı. Kadının kim olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Yan komşumuzun gelini Arzu idi ve daha 24 yaşındaydı. Kayınpederim ise 45 yaşındaydı. İçimden (Bak sen orospuya!) dedim. Ya benim zampara kayınpedere ne demeli, ondan böyle birşey yapacağını hiç beklemezdim doğrusu.
Onlar uzaklaşınca, acaba kaynanama söylesem mi, söylemesem mi diye düşünmeye başladım. Ama samanlığın kapısından duyduğum, Arzu'nun (Çok kalın, ordan alamam!) dediği lafı aklıma geldi. Acaba kayınpederimin yarrağı gerçekten büyük müydü? Sonra, oğlununkini görüyoruz, babasınınki ne kadar büyük olacak diye düşündüm. Ama Arzu'nun inlemeleri aklıma gelince büyük olabilir dedim.
Bunları düşünürken elim ister istemez amıma gitti ve kendimi okşamaya, masturbasyon yapmaya başladım. Aklımda da kayınpederimin yarrağının ne kadar büyük olduğu ve Arzu'nun onun altında inlemeleri vardı. Kayınpederimin beni siktiğini hayal ederek kısa sürede orgazm oldum. Zaten çok azmıştım ve amımla azıcık oynamam orgazm olmaya yetmişti. Sonra da kendi kendime, (Kızım, o senin kayınpederin, nasıl böyle bir şey düşünüyorsun!) diyerek kızdım. Hemen kalkıp soğuk suyla bir duş alıp yattım, başımın ağrısından dolayı biraz uyudum.
Birkaç saat sonra uyandığımda elim yine amımdaydı. Kayınpederim rüyama girmişti. Rüyamda kayınpederim beni samanlıkta domaltıp sikiyor, yarrağı da kol gibi birşeydi ve ben altında kıvranıyordum. Rüyamda tam orgazm olacakken de uyanmıştım. Yine amımla oynamaya başladım ve kısa bir masturbasyonla orgazm oldum...
O gün kayınpederimle karşılaşmamıştım. Ama sonraki günlerde biz tarladayken kaypederim yine ortadan kaybolacak mı diye kolladım. İki gün sonra eve çok yakın olan bir tarlada çalışıyorduk. Bir ara etrafa baktım, kayınpeder yine ortalıktan kayboldu. Hemen kaynanama gidip, "Ben evde ocağı açık bıraktım galiba, bir koşu bakıp geleyim!" dedim. Kaynanam da, "Koş kız hadi, yangın falan çıkar!" dedi. Hemen koşar adım evin yolunu tuttum.
Nefes nefese eve geldim. Samanlığa yaklaştığımda yine içerden sesleri geliyordu. Bu sefer cesaretimi toplayıp yavaşça kapıyı açıp içeri girdim ve onları daha iyi görebileceğim bir yere doğru yaklaştım. Kendilerini sikişmeye o kadar kaptırmışlardı ki, benim geldiğimi fark etmemişlerdi. Kayınpederim Arzu'yu saman balyasına domaltmış, amına hızlı hızlı sokup çıkarıyordu...
Biraz izledim onları. İzlemek bile ne kadar heyecanlı olsa da işleri bitmeden müdahale etmeye karar verdim. Samanlığa yeni gelmişim gibi, "Neler oluyor burada?" dedim. Kayınpederim aniden yarrağını Arzu'nun amından çıkarıp, "Kızım ne işin var burada?" dedi. Ben de, "Asıl siz ne iş yapıyorsunuz?" derken yarrağına baktım. Gerçekten Arzu'nun götüne almaktan çekindiği kadar büyük ve kalın bir yarrağı vardı ve am suyuyla parlıyordu.
Benim yarrağına baktımı görünce hemen toparlanmak geldi kayınpederimin aklına. O sıra da Arzu da toparlanmak için doğrulduğunda yakalanmış olmanın verdiği utançla yüzü kıpkırmızı olmuştu. Arzu kimseye söylemeyeyim diye bana yalvarır gibi bakınca, ben de, "Tüh size, utanmazlar!" diyerek samanlıktan çıktım. Hızlı adımlarla tarlaya gittim.
Birkaç dakika sonra kayınpederim de geldi tarlaya. Nefes nefeseydi, kimseye söylemeyeyim diye koştura koştura gelmişti. Ben ise kayınpederimin suratına kızgınlıkla bakıyordum. Benim henüz kimseye birşey söylemediğimi anlayınca kayınpederim biraz rahatlamıştı. O gün benimle birkaç kez konuşmaya çalıştı, ama benim ona kızgın kızgın baktığımı görünce birşey diyemedi.
Böyle birkaç gün geçti, kayınpederim artık bizimle tarlaya gidiyor, bizimle eve dönüyordu ve yanımızdan bir saniye bile ayrılmıyordu. Sanırım benim kimseye birşey söylemeyeceğimden emin olmak istiyordu...
Pazartesi günü kaynanamın hastane işleri vardı, kocam da arabasıyla şehire gidecekti, kaynanamı da götürecekti. Tarla işlerini o gün bıraktık. Ben de ev işlerini halledecektim. Kayınpederim de bir traktörcü ayarlamak için köyde kaldı. Sabah 7 gibi gittiler. Ben evde yalnız kalmıştım, vakit daha çok erken, biraz daha uzanayım diye tekrar yattım yatağıma. Ama aklıma kayınpederimin yarrağı geldi. Tam elimi amıma attım, kendimle oynarken kapı çaldı. Kayınpederim, "Zeynep kızım açar mısın kapıyı?" diye sesleniyordu.
Yataktan fırlayıp kapıyı açtığımda, "Kızım biraz konuşabilir miyiz?" dedi. Ben de, "Ne konuşacağız baba, rezilliğinizi mi?" dedim. Kayınpederim, "Ne desen haklısın kızım. Ama müsaade et açıklayım!" dedi.
İçeri buyur ettim. Salona geçip oturdu ve "Kızım, Arzu'nun genç oluşu, işvesi, cilvesi aklımı başımdan aldı. Zaten kaynanan biliyorsun hasta, yıllardır aynı yatakta bile yatmıyoruz. Sonuçta ben de bir erkeğim, bazı ihtiyaçlarım var. Hem kötü birşey de yapmıyorum ki, aksine sevaba giriyorum, kocası yatakta Arzu'yu doyuramıyormuş. Lütfen kimseye birşey anlatma, hem beni rezil edersin, hem Arzu'yu!" dedi.
Ben biraz düşündükten sonra ciddi bir surat ifadesiyle, "Bir şartla!" dedim. Kayınpederim hemen, "Emret kızım, neymiş şartın?" dedi. Ben ciddiyetimi bozmadan, "Bir sevaba daha gireceksin, oğlunun yatakta doyuramadığı karısını da doyuracaksın!" dedim. Kayınpederim şok olmuş bir halde, "O nasıl söz kızım?" dedi. Ben de, "Baba, oğlun sana hiç çekmemiş, (parmağımı gösterip) şu kadar siki var, onunla da 3-4 dakika sokup çıkarıyor ve hemen boşalıp arkasını dönüp yatıyor. Yani benim durumum Arzu'nun durumundan daha kötü, sevaba gireceksen benim sevabıma gir!" dedim. Kayınpederim şaşkınlıktan beni ağzı açık dinliyordu.
Yine ciddiyetimi bozmadan, "Şartım bu kadar baba, ya benimle de sevaba girersin, yada sizi tüm köye rezil ederim!" dedim. Kayınpederim panikle, "Yaa tamam kızım anlıyorum da, ama ben senin baban sayılırım!" dedi. Ben de oturduğum koltuktan kalkıp kanepeye yanına oturdum ve "Baba bak, bir kere olsun oğlunun altında kadınlığımı yaşamadım. Sen söyle peki, ben ne yapayım? Arzu gibi gidip başkalarının altına mı yatayım? Sonra birisi de beni yakalasın ve tüm köye ailece rezil mi olalım?" dedim.
Bu arada da elim bacaklarının arasına kaymıştı. Yarrağını pantolonun üzerinden okşuyordum ve yarrağı hareketlenmişti. Yarağını avuçladım ve "Evet baba, ne diyorsun, benimle de sevaba girecek misin?" dedim. Kayınpederimde film aniden koptu ve bana sarılıp dudaklarıma yapıştı. Deli gibi öpüşürken öylece kanapeye yattık. ��zerime uzandı, dudaklarımdan ayrılıp, "Demek benim oğlanın siki ufak, iyi sikemiyor, seni doyuramıyor ha? Peki kızlığını bozabildi mi bari şerefsiz?" dedi.
Ben de gülümseyerek, "Onu becerebildi sanırım, bir iki damla kan geldi gerdekte!" dedim. Kayınpederim de gülümseyerek, "Bir iki damla kızlık kanı mı olurmuş? Demek ki kızlığını bile tam bozamamış salak oğlum. Ben bugün seni gerçek kadın yapacağım!" dedi. Ben, "İstediğini yap babacığım!" dediğimde üzerimdeki penyeyi Caaart diye yırttı. Sonra südyenimi kopçalarından bir çekişte koparıp çekip attı, göğüslerimi sıkıp okşamaya başladı. Okşarken de, "Şu işe bak be! Ben de oğlana kısrak gibi karı aldık, sabahlara kadar ne sikiyordur diye düşünüyordum!" dedi. Göğüslerimi yoğurmaya devam ederek, "Seni oğluma istemeye geldiğimizde ilk dikkatimi çeken yerin taş gibi memelerindi kızım!" dedi. Sonra da göğüslerimi öpüp yalayıp emmeye başladı.
Böyle hoyrat davranması hoşuma gitmiş, altında zevkten inlemeye başlamıştım. Sonra üzerimden kalkıp soyunmaya başladı. Soyunurken de, "A benim geri zekalı oğlum, böyle güzel avrat sikilmez mi!" diye söyleniyordu. O soyunurken ben de doğrulmuştum, külodunu da çıkarınca dimdik olmuş yarrağıyla karşı karşıya kaldım. Hemen yarrağını elime aldım. Gerçekten çok büyüktü. Daha önce hiçbir erkeğinkini ağzıma almadığım için, "Baba, ilk defa seninkini ağzıma alacağım!" dedim ve yarrağının başını yalamaya başladım.
Sonra da ağzıma soktum, ağzımda ileri geri yapıyor, bir yandan da elimle yarrağının gövdesini sıvazlıyordum. Bir müddet sonra beni tutup ayağa kaldırdı. Zaten az önce penyemi ve sütyenimi yırtıp atmıştı, altımdaki eşofman altını ve külodumu da hoyratça çıkarıp attı. Beni kanepeye oturttu. Bacaklarımı iki yana ayırıp beni biraz öne çekti ve amıma bakıp, "Off şu amcığın güzelliğine bak, 16 yaşındaki bakire kız amcığı gibi, bu amcık doyurulmaz mı salak oğlum benim!" dedi ve amımı yalamaya başladı.
İlk defa amım yalandığı için inanılmaz zevk alıyordum ve fazla geçmeden inleye inleye orgazm oldum. Kayınpederim de orgazm olduğumu anlayınca amımı yalamayı bırakıp bana gülümseyerek baktı ve "Dur kızım, daha yeni başladık!" deyip amımı yalamaya devam etti. Ben aldığım zevkten birşey diyemedim. Amımı komple ağzına alacakmış gibi emiyor, klitorisimi dilliyordu. Bir süre sonra ben tam ikinci kez orgazm olacaktım ki amımı yalamayı bıraktı. Bacaklarımı havaya kaldırıp omzuna koydu. O an ben heyecandan ölecektim. Yarrağının başını bolca tükürükleyip amımın girişine dayadı ve yavaşça yüklendi.
Yavaş yavaş giriyordu amıma. Yarısından fazlası girdiğinde bir acı hissettim, ama o yüklenmeye devam etti. Yarrağının tamamını amıma soktuğunda ben altında iki büklüm olmuştum. Biraz içimde hareketsiz durdu ve bana bakarak, "Vay anasına, böyle dar amcık mı olur, aynı bakire kız amcığı gibi!" dedi. Sonra sokup çıkarmaya başladı. Git gide hızlanıyordu. Ben ise zevkten dört köşe olmuştum ve üst üste orgazm oluyordum...
Bir süre beni bacak omuzda siktikten sonra beni kaldırıp yerde halının üzerinde dört ayak domalttı. Arkama geçip sırılsıklam amıma bir hamlede geçirdi yarrağını ve sikmeye devam etti. Amımı sikerken de götümün yanaklarını koca elleriyle yoğuruyor, "Off be, kısrak gibisin! Ben hayatımda böyle dar amcık sikmedim! Hele şu götün yok mu, şu götün, yürürken bıngıl bıngıl titretmen beni delirtiyordu. Offf, öldüm de cennetteyim sanki!" gibi iltifatlar ediyordu.
Bu söyledikleri de aldığım zevki iki katına çıkarıyordu. Hele götümün yanaklarını ayırıp baş parmağını götümün deliğine soktuğunda zevkten çıldıracaktım. O an aklıma izlediğim pornolar geldi, pornolardaki kadınlar götlerinden sikilirken de çok zevk alıyordu, demek ki doğruymuş diye düşündüm. Keşke kayınpederim beni götümden de sikse diye aklımdan geçirdim. Götüm bakireydi, ama götümü sikmek istese kesinlikle hayır demezdim...
O pozisyonda beni ne kadar siktiğini hatırlamıyorum. Yeniden pozisyon değiştirdik, amımdan çıkıp beni halıya sırt üstü yatırdı. Sonra da bacaklarımın arasına yerleşip amıma girdi ve aynı tempoda sikmeye devam etti. Benim artık inlemekten ve peş peşe orgazm olmaktan halim kalmamıştı. Ama kayınpederim de boşalmaya yaklaşmıştı, suratı değişmişti. Bacaklarımı beline dolayıp, "İçime boşal babacığım!" dedim. Gözleri kaymıştı. Birkaç kere daha girip çıktıktan sonra amıma kökleyip kaldı. Kasıla kasıla içime boşalırken üzerime yığıldı...
Boşalması bitince hafif doğruldu. Dudağıma öpücük kondurup, "Harikasın kızım!" dedi ve üzerinden kalktı. Amıma elimi attığımda dölleri dışarı süzülüyordu. "Babacığım kağıt havlu versene!" dedim. Yarrağını sallaya sallaya gidip mutfaktan getirdi. Amımı sildiğim kağıt havluya baktığımda döllerle karışık kan vardı. "Amım mı yırtıldı baba, baksana!" dedim. Kayınpederim de hemen eğilip amımın dudaklarını ayırıp içine baktı ve "Yoo kızım birşey yok!" dedi.
Onun da yarrağını sildiği kağıt havlu da biraz kırmızı olmuştu. Kayınpederim, "Salak oğlum senin kızlığını bile bozamamış herhalde!" dedi ve gülüştük. Bir süre ben yerde yattım. Kayınpederim, "Hadi kalk, yıkanalım!" dedi ve elimden tutup yerden kaldırdı. Amıma temiz bir kağıt havlu tutup birlikte banyoya gittik.
Duşun altına geçtik, ılık suyun altında beni kendi elleriyle yıkamaya başladı. Göğüslerimi, göbeğimi, amımı, tüm vücudumu şampuanlıyordu. Arkamı döndürüp sırtımı, belime de şamuanlarken eli götüme indi. Götümü şampuanlarken birden parmağını götüme soktu. Hafifçe acımıştı, ama sesimi çıkarmadım. Beni hafif öne eğip adeta parmağıyla götümü sikmeye başladı. Götümü parmaklarken de diğer elini amıma atmış, klitorisimi sıvazlıyordu...
Götümü biraz parmakladıktan sonra, "Musluktan tutun kızım, eğil biraz daha!" dedi. Dediğini yapınca ayakta domalır gibi olmuştum. Götüme biraz daha şampuan döküp yarrağının başını göt deliğime değdirdiğinde şaşırmıştım, arkam ona dönük olduğu için yarrağının yeniden kalktığını bile anlamamıştım. Nasıl hemen kalktı bu yarrak yeniden diye düşünürken, "Kendini serbest bırak kızım, kasma kendini!" deyip yüklenmeye başladı. Şampuanla da olsa acıyordu, ama itiraz etmeyecektim...
Sağ olsun kayınpederim de fazla acıtmamaya özen göstererek yavaş yavaş giriyordu götüme. Hiç acele etmeden büyük bir sabırla yavaş yavaş ittirerek sonunda yarrağının hepsini sokmuştu götüme. Belimden iki eliyle tutmuş, bana arkamdan öyle bir kenetlenmişti ki, taşaklarının amıma değdiğini hissediyordum. Kayınpederim, "Ohhh, senin bu bıngıl bıngıl götünü siktiğimi hayal ederek az mı 31 çekmedim kızım!" deyip hareket etmeden içimde biraz bekledikten sonra yarrağını hafif hafif götümden çıkarıp sokmaya başladı...
Götümün alışmasıyla sokup çıkarmaları da normale döndü, artık götümü am siker gibi bir tempoda sikiyordu. Sikerken de, "Ohhh, senin bu muhteşem götünü sikmek nasip oldu ya, artık ölsem bile gözüm açık gitmez kızım!" diyordu. Bu arada götümün acısı gittikçe azalmıştı ve değişik bir zevk bile alıyordum. Hele amımı da okşamasıyla birlikte götüme yaptığı iltifatlarla iyice havaya girmiştim ve "Sik götümü babacığım, amım da senin götüm de! Bundan sonra neremi sikmek istiyorsan dilediğince sik! Arzu orospusunu boşver, bundan sonra sadece benim sevabıma gir babacığım! Ohhhh!" deyip inliyordum...
Ne kadar sikti götümü bilmiyorum, ama artık dizlerim tutmaz olmuştu ve musluğa tutunmakta bile zorlanıyordum. Sanırım kayınpederim de sona yaklaşıyordu. Hem yarrağının götüme giriş çıkışları hızlanmıştı, hem amımı okşayan eli, hem de banyoda yankılanan hırlamaları. Sonunda amımı hızlı hızlı okaşmasına fazla dayanamadım ve orgazm oldum. Tam o sırada da kayınpederim götümün içine fışkırttı döllerini...
Biraz bana arkadan sarılıp yarağı götümün içindeyken hareketsiz kaldıktan sonra yarrağı küçülüp götümden çıktı. Aynı anda da benden osuruğa benzer seslerle birlikte döller de götümden dışarı akmaya başladı. Ikınarak götümdeki dölleri akıttıktan sonra yeniden yıkandık. Kurulanıp havluya sarınarak salona geçtik.
Kanepeye kayınpederimin yanına dizlerimi kırıp oturdum. Elini bacaklarımın üstüne koyup, "Bizim salak oğlan senin gibi ateşli bir kadını doyuramamış, ama bundan sonra ben varım, ben doyuracağım seni, sana daha neler yapacağım bir bilsen, her türlü pozisyonda sikeceğim seni. Ama arada sırada bizim salağa da ver, şühelenmesin!" dedi. Ben gülerek, "Zaten oğlunun işi üç dakikada bitiyor babacığım, ona da katlanırım!" deyince, o da güldü.
Kayınpederim o gün beni iki kere daha sikti. Akşam üstü kaynanamla kocam gelmeden toparlandık. Ben yemek falan yaptım, ama aklımda kayınpederim tarafından o müthiş sikilmelerim ve orgazm olmalarım vardı :)
(Zeynep)
182 notes · View notes
alp5461 · 1 day ago
Text
Amcaoğlunun 2 Yıldır Sikemediği Karısı
Merhaba. Adım Ercan. Ben bir doktorum (Genel Cerrah). 53 yaşındayım, ama cinsel arzularım ve performansım hala çok iyi, haftada en az 12-14 kere boşalırım. Maalesef eşimde tık yok. O zaten pek sevmez sikişmeyi, kerhen yapardı. Son 4 yıldır hiç vermemeye başladı, hatta yatağını da ayırdı. Ama benim cinsel arzularım devam ettiği için, ya başkalarıyla birlikte oluyor, ya da çok azgınsam ve o anda sikecek am bulamazsam 31 çekiyorum, ama her gün boşalıyorum.
Mesleğim gereği sık sık kongre v.s. nedeniyle ya da başka işlerden dolayı İstanbula giderim. Çoğu zaman otelde kalırım, ama arada sırada amcaoğlum var Altan, onlarda kalırım. Onu da eşini de çok severim. Altan 48 yaşında. Eşi Zeliha ise 38 yaşında, 1.60 boylarında, etine hafif dolgun, çok sevimli, cıvıl cıvıl, yüzü de çok güzel bir kadın. Bir çocukları var. Her neyse, son birkaç yıldır Altanda şeker hastalığı, arkasından impotans oluştu. Sürekli bu konuda dert yanar, çare arar ve doktor olduğumdan bana danışırdı. Ben de Ürologlara yönlendirdim. Ama nafile, çünkü olay organik olduğu için pek çözümü yok. Anladığım kadarıyla en az 2 yıldır Altanda tık yoktu. Açıkçası gidip gelirken ve onlarda kalırken hiç karısının durumunu aklıma getirmemiş, onun bu konuda mağdur olacağını düşünmemiştim. Hem onlar benim çok sevdiğm akrabalarımdı. Zeliha beni çok sever, ‘Ercan abi’ der, sevimli bir şekilde sarılırdı her zaman. Bazan onlarda sabahlardım. Ticaretle uğraşan Altan sabah erken kalkar işine giderdi. Biz de sonradan Zeliha ve çocuğuyla uyanır, kahvaltı eder, ben sonra işime ya da toplantıma giderdim.
Son olarak Haziran ortalarında onlarda kaldım. Akşamdan sevinçli bir karşılama, yemek sohbet muhabbet, derken odalarımıza çekildik yattık. Bu arada küçük çocukları da teyzelerine gitmiş 1 haftalığına. Sabah, hava sıcak olduğu için odaların kapısı açık, ben bir hıçkırma ve belli belirsiz bir iniltiyle uyandım. Bir daha uyuyamadım, kalktım üzerimde şort ve ince bir tişortle salona geçtim. Altan çoktan işe gitmişti. TV’yi açıp, sesini çok kısarak, izleyip, kahvaltıya kadar vakit geçirme düşüncesiyle öylesine izlemeye başladım. Bir 20 dakika sonra Zeliha geldi salona, saçı hafif dağınık, gözleri şismiş, ama uykudan değil, belli ki ağlamış. Kısa bir gecelikle geldi, kanepede yanıma oturdu. Birbirimizi çok sevdiğimizden ve ters birşey düşünmediğimizden, ya da en azından ben öyle düşünmediğimden, teklifsiz otururduk böyle. O anda da benim aklımdan en ufak birşey geçmiyordu zaten, severdim Zelihayı…
“Sen birşeye mi üzüldün? Ağlamışsın!” diye sordum. Gözleri doldu yine. “Ercan abi, seni çok seviyorum, senden saklamayacağım, üstelik bir hekimsin, bu konuda içimi dökeceğim en uygun kişisin, çok büyük bir sorunumuz var. Altanda sertleşme problemi var, nerdeyse tam 2 yıldır hiç beraber olmadık. Doktora falan da gitti, hiç çözüm olmadı, cinsel uyarıcı hap kullandı, yine çözüm yok. Doktorlar sadece penis proteziyle olabilir dediler, Altan da hiç yanaşmıyor. Ben de onu kırmayayım diye birşey demiyorum. Çaresiz…” dedi ve sözün burasında başını eğdi, yüzü kızardı ve yine bir hıçkırıkla gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı, bir süre sessiz kaldıktan sonra sesinin tonunu alçaltarak, “Çaresiz kendimle oynuyorum, öyle tatmin oluyorum. Ama çok gerildim artık, çocuğuma olur olmaz bağırıyorum, etrafımdakileri kırıyorum. Kendimle oynamak yetmiyor artık bana!” diyerek bacaklarını gövdesine çekti, top gibi toparlandı, kedi yavrusu gibi göğsüme sokuldu, ağlamaya başladı. Başını boynumla sağ omzum arasına göğsüme gömdü…
Bu tabloda birden içimi aşırı bir acıma, şefkat ve koruma duyguları sardı. Küçük bir çocuk gibi ağlamasına dayanamadım ve sarılarak saçlarını tıpkı bir çocuğu sever gibi şefkatle okşamaya başladım ve “Merak etme, zamanla düzelir bazı şeyler…” gibi, kendimin de inanmadığı bazı sözler geveleyerek teselliye çalıştım. O ara başını hafifçe kaldırdı aşağıdan yüzüme baktı. Çok masum, çaresiz, utanmış ve arzu karışımı, yaşlı gözlerdeki bu bakışa dayanamadım, sağ elimin başparmağıyla gözlerindeki yaşları birer birer sildim. Sessiz sessiz ağlamaya devam etti. O kadar acıma ve şefkat doluydum ki, bu güzel gözler karşısında, dayanamadım dudaklarımı iki yanağına da hafifçe dokundurarak, yaşları tekrar sildim dudaklarımla ve halen aklımda birşey olmadan sıkı sıkıya sarıldım, “Geçecek, merak etme!” diyebildim.
O arada başını hafifçe yine kaldırdı. Ama bana bakışları değişmişti sanki. Nefes alışı hızlanmış, göğsü sık sık inip kalkmaya başlamıştı. Bunu farkettiğimde dikkatimi çekti, dekoltesi fazlaydı ve iri memelerinin çatalı ve dekolteden taşan iri yuvarlaklara başka bir gözle bakmış, ama hemen toparlanmak istemiştim. O ise, “Teselli etmeye çalıştığın için teşekkür ederim.” dedi ve sağ kulağım ve boynum çenem altına gömdü başını ve uzun bir öpücükle öptü, öylece kaldı bir süre. Sonra birden boynumu, çenemi ve yüzümü, sık sık ve defalarca çabuk çabuk öpmeye başladı. Memeleri daha hızlı inip kalkıyor ve onları göğsüme bastırıyordu. Çok sert, taş gibi olduklarını farkettim. Bende de birden duygular şefkatle arzu arasında karışım göstermeye başlamıştı. Öpmeler çoğaldı ve dudaklarıma da dokunmaya başaldı. Daha da ileri giderek alt dudağımı kaptı ve hırsla emmeye, kendini bana daha çok bastırmaya başladı…
Beynim (Ne oluyor?) diyordu, ama sikim bu soruya çoktan cevap vermişti bile. Zeliha da bunu anlamak ve şöyle bir yoklamak için şortumun üzerinden sikime dokundu ve sertliğinden, beynim değilse bile bedenimin cevapsız kalmadığını anladı. Beni yavaşça sırtüstü devirdi kanepeye, dudaklarımı somuruyordu artık. Dilini soktu ağzıma, önce dişlerimi yaladı, dişlerimin dibinde gezdirdi dilini, sonra hırsla ve açlıkla dişlerimi araladı, dilini dilimle buluşturdu ve dilimi yakalayıp emmeye, şiddetle emmeye başladı. Bu arada elini şortumdan içeri kaydırmış, sikimi kavramıştı, sıkıp sıkıp bırakıyordu. Kendisi de üzerimde memeleriyle göğsümü ezerken, sıyrılmış kısa geceliğinin altından külotlu amını bacağıma şiddetle bastırıp sürtüyor, bu arada sabah duyduğum iniltinin aynısıyla ıhlıyordu. Bacağım külotundan dışarı taşan ıslaklığıyla ıslanmıştı. Hırsla ve hızla tişörtümü sıyırdı, ben de başımı oynatarak yardım ettim çıkarıp attı. Boynuma, ordan göğsüme indi, öpüyor, yalıyor ve emiyordu. Meme uçlarıma geldi, ıhlayarak şap şap seslerle emiyor, ısırıyor ve yalıyordu. Ben de deli oldum, alttan sikimi bastırıyorum, o da amını sürtüyordu.
“Çıkart geceliğini!” dedim. Yine hırsla ve bir çırpıda geceliğini çıkarıp attı. Sütyen yoktu zaten. Tanrım, ne güzel memelerdi, hiç doğurmamış gibi, iri, sert ve uçları yukarı bakıyor. Başımın altına bir yastık koyarak sırtımın ve başımın hafif doğrulmasını sağladı ve memelerini ağzıma dayadı, “Em ne olursun!” dedi kısık inleyen sesle. “Em!” dedi. Yumuldum, memesinin ucunu vakumlayarak ağzıma alıyor, tüm gücümle emiyor, sadece meme ucunu değil, memesinden de büyükçe bir kısmı boğazıma kadar somuruyordum. Bu arada diğer taş gibi memeyi de elimle sıkıyor, yoğuruyordum. Sonra ağzımdan çıkarıp, bu kez diğer memeyi aynen vakumluyordum. İnlemeleri kısa kısa, ama çok isterik çığlıklara dönmüştü artık. “Ercan abi abim benim… Ne olur 2 yıllık hasretimi dindir, açlığımı gider, doyur beni ne olur, ne olur!” diye inliyor, bir yandan da gözyaşlarını akıtmaya devam ediyordu…
Altında sadece külot vardı, ama işemiş gibi sırılsıklamdı. Memelerimi bir daha öpüp yalamaya başlayarak daha aşağılara indi, göbeğime geldi, yalayıp içini dilledi, sonra diliyle aşağılara indi, şortumla boxerimi az indirdi. Herşeyi, tüm açlığını gidermek istercesine yavaş yavaş, ama her zerresinden tad alarak yapıyordu. Sikimin köküne ulaştı, oraları yaladı. Sonra şortumla boxerimi birlikte yavaş yavaş sikimin her açılan yerini yalayarak çıkarttı. En sonunda sikim fırlayarak tavanı göstermeye başladı. Zeliha şöyle bir doğruldu, arzu, beğeni ve şaşkınlık karışımı bir ifadeyle sikimin başını iki eli arasına alarak 4-5 saniye hayranlıkla baktı ve “Bu… bu… bu çok büyük ve çok güzelll! Altanınkinden iri! Hepsinden önemlisi dipdiri…” dedi. Sonra eğilip yavaşça öptü, yüzüne sürmeye, tapınırcasına sevmeye başladı. Dudaklarına, yüzüne sürüyor, oradan aşağı memelerine götürüyor, onlara sürüyor, bir birinin bir diğerinin ucuyla okşuyordu…
Sonra sikimi kaptı birden ve başını emmeye, “Mmmmm!” diye sesler çıkarmaya başladı. Eli de külotunun üzerinden amını okşuyordu. Yavaş yavaş derken daha da ilerledi ve ağzına sikimin tamamını aldı, başını ileri geri oynatarak vakumluyordu. Ben artık tahammülün son noktasındaydım, omzundan hafifçe ittim ve “Her an gelebilirim!” dedim. Ağzından çıkarmadı ve patla der gibi suratıma baktı. Ben de, “Ooohhh!” diye hırıltılı bir bağırmayla boşalttım tüm döllerimi ağzına. Ağzından hiç çıkartmadı, son titremelerime kadar hem emdi, hem yuttu. Öyleki sikim ağzında ileri geri girip çıkarken bir döl kırıntısı dahi görünmüyordu. Kasılmalarım en son bittikten sonra da 15-20 saniye daha emdi ve sikimi yalayarak ağzından çıkardı. Ama sikim halen sertti. “Ay inanmıyorum, halen taş gibi!” dedi. Ben de, “Canımm, çok süperdi, ama sen daha açsın, şimdi ben senin tatlını yalayayım hadi!” dedim. “Evetttt!” dedi, külotunu çekip attı ve hemen amını ağzıma dayadı. Dizleri geri kıvrık, kendi de geriye yaylanmış vaziyette amını ağzıma bastırıyor, ben de bu muhteşem etli amcığı somuruyordum…
Zaten azmış olan Zeliha hemen kasılarak ve kasıklarıyla ağzıma kerkinerek, kısa kısa vuruşlarla, “Buuu, işte buuu!” diyerek boşalmaya başladı. Ağzım ve çenem amının suyuyla, bal kasesine daldırmış gibi sısrılsıklam ve vıcık vıcık oldu. Kasılma ve titremeleri geçince Zeliha dudaklarıma yumuldu ve ağzımdaki bu en ballı sıvıyı, ağzımı emerek yaladı, yuttu ve “Ohhh, amımın tadı da çok güzelmiş!” dedi. Sonra yavaşça koluma, omzum hizasından yattı ve dinlenmeye koyuldu. Bu arada parmaklarının sırtıyla hafif hafif göğsüme, oradan sikime kadar sürterek okşuyordu. “Teşekkür ederim Ercan abiciğimmm! İnan iki yıldır yarak yüzü görmedim. Çaresiz ve birdaha olamayacağını öğrendikten sonra hep kendi kendimi tatmin ettim ve biliyormusun, tek objem hep sendin. Neden bilmiyorum ama, senden başkasını düşünmedim bile. Bu sabah bile sen içerde yatarken seni hayal edip, sağ elimin kutsal iki parmağıyla amımı parmaklayarak, sanki senin bu güzel sikinmiş gibi boşaldım. Ama inan hayallerimde bile sikin bu kadar büyük değildi!” dedi.
Ben de, “İnan ki Zeliha, sen ateşlenene kadar hiç böyle birşey düşünmemiştim, bir anda oldu…” dedim. Göğsüme doğru hafif doğrularak, korkmuş, utanmış, kırgın ve hayal kırıklığı karışımıyla, hepsinden önemlisi yarım saat önceki o mahzun anlamla yüzüme bakarak, “Üzgün müsün, pişman mısın yoksa?” dedi. “Hayııır!” diye bağırdım, “Hayır, hayır! Sana yemin ederim, hiç bu kadar güzel seks yaşamamıştım!” dedim. Yüzüne bu kez memnun, mutlu ve muzaffer bir anlam yayıldı ve “Daha ne yaptık ki!” dedi. Başını aşağı eğip sikime baktı ve eline alarak, “Tanrım yaa inanamıyorum, hiç yumuşamadı bu!” dedi. Ben de elimi onun daracaık amcığına attım. Amcığı çok güzeldi bu arada, tam sevdiğim türden, etli iç dudakları ve küçük parmağımın ilk boğumu kadar olan bızırı pespembe ve şişmiş dış dudakların arasından dışarıya fırlamış kabarmış ve sulu bir reçel kıvamındaki am suyuyla vıcık vıcık olmuştu. Daracık diyorum, çünkü bir parmağım bile zor sığıyordu neredeyse. Doğumunu sezeryanla yapmıştı zaten ve 2 yıldır da parmakları dışında hiçbirşey sokmamıştı bu amcığa…
Zeliha sikimi biraz yalayarak, “Bu güzel şeyi içimde istiyorum, hemen şimdi! Sen hiç birşeye karışma, o kadar açım ki, seni ben sikeceğim! Sen sadece aynen böyle yatmaya devam et!” dedi. Yavaşça yanımdan sıyrıldı, sağ bacağımın yanındaki sol bacağının üzerine yüklenerek sağ bacağını ata binecek gibi üzerimden aşırdı ve doğruldu, sikimi tuttu, alttan o etli, o ballanmış amının dudaklarına sikimin başını 10-15 saniye sürdü. Bu anda bile titriyor, “Offffff!” diye sesler çıkarıyordu. Sonra yavaş yavaş, milim milim sikime oturmaya başladı. Amcığı gerçekten çok sıkıydı, ama vıcık vıcık ballı olduğu için sımsıkı da olsa canını yakmadan muhteşem his uyandırarak giriyordu. “Offffff, bu çok kalııınnn!” diye bağırdıktan sonra, “Ama çok güzeeeelllll!” diye inledi. Tam dibine kadar oturunca, sikim amının rahim ağzı kısmına dokundu. “Offfff, bunu Altanda daha önce hiç hissetmemiştim! Aman Tanrım, ne muteşem bir duygu buuu!” dedi ve 10-15 saniye öylece bekledi. Üstüme oturmuş, amı sikimi sımsıkı sarmış, elleri göğsümde dikilmiş vaziyette, amının kasları refleks olarak kasılıp gevşiyor nabız gibi atıyordu…
“Tanrım, sonsuza kadar sürsün buuu!” diye inledi, sonra hafif hafif inip çıkmaya başladı. Önceleri yavaş yavaş, sonra giderek tempoyu artırdı. Oturup kalkıyor, inlemeleri artıyor, bu arada göğüslerimde olan elleri istemsizce ama çok kuvvetle sıkıyordu. Oturup kalktıkça o muhteşem güzellikteki memeleri çok güzel salınımlarla sallanıyordu. Ben hiç hareket etmiyor, sadece memelerini sıkıyordum. Zeliha inleyerek kasıklarımı dövüyor, götünün kanatları taşaklarıma vurdukça şap şap sesler çıkıyordu. Biraz canım acıyordu, ama aldığım zevkten dolayı aldırmıyordum. Gittikçe hızlandı, çılgınlaştı, “Sik beni Ercan abi, sikk, nolur sik daha, siiikkk!” diye bağıra bağıra kasılmaya ve titremeye başladı, öylece göğsüme kapaklandı. Amı halen kasılıp duruyordu. Rahatlayana kadar 2 dakika kadar yattı öylece. Ben de bir yandan saçlarını, bir yandan hafif hafif sırtını ve kalçalarını okşuyordum…
Neden sonra Zeliha farketti sikimin içinde halen semsert durduğumu ve boşalmamış olduğumu. “Aman Tanrım, yaa bugün tüm mutsuzluğum sınırsız bir mutluluğa dönüştü, ama aynı zamanda şaşkınlıklar yaşıyorum, bu ne sendeki Ercan abi? Bu inmez mi hiç? Altanın performansı malum, ama hiçbir arkadaşımda böyle birşey duymadım bile! Utandım şimdi, seni boşaltamadım!” dedi. “Yok, boşver. Biliyorsun ağzına çabuk geldim, ama boşalınca böyle oldu. Boşaltırsın merak etme… Hadi pozisyon değiştirelim!” dedim. Üstümden kalktığında amından çıkan sikim onun ballı sıvılarıyla bulaşmış ve parlaktı. “Domal!” dedim. “Olmaz, korkarım…” dedi. “Yok, götünü sikmeyeceğim, amından yine!” deyince diz dirsek pozisyonu aldı. Aman Tanrım böyle güzel kalçalar olmazdı. İnanılmaz güzellikte yuvarlaklardı ve arasındaki göt deliği anca bir kurşun kalemin ucu girecek kadardı. Zaten kıyamazdınız oraya sokmaya. Fakat domalmış pozisyonda arkadan fırlamış amının da görünüşü inanılmazdı…
Sikimi elime aldım ve başını 8-10 kere amının dudakları arasında sürttüm. Yine ıhlamaya başlamıştı. Yavaşça yüklenmeye başladım. Yavaş yavaş girdi sikim amına ve kasıklarım tam kalçalarına yapıştı. “Offff! İşte buna bayılıyorum, o kalın damarlı yarağını amımın duvarlarının her milimetrekeresinde hissediyorum ve yine rahmime dayandı sikin. Ohhhhhh!” diye inledi. Yavaş yavaş girip çıkmaya başladım ve hep yavaş tempoda gir-çık yapmaya devam ettim. Zelihanın inlemeleri hızlanıp çığlıklara dönüştü yine, “Ooggghhhh, ırrgggghhh!” diye hırıltılı bir hal aldı, “Pompala erkeğimm, sikicimmmm, sikkk, sokkkk, hızlı pompalaaaaaa, sert vur bebeğim, vur vur vur…” diye bağırıyordu. O kadar azgınlaştı ki, hızlı vuruşlarım yetmedi, kendisi de götünü kasıklarıma vurmaya başladı. Amına girip çıkan sikimin çıkardığı vıck vıck sesleri, kasıklarıma ve taşaklarıma vuran kalça ve kasıklarının şap şap seslerine karışıyor, ikimizi de azdırıyordu…
Nerdeyse 20 dakika olmuştu. Ta ilk sikmeye başlayalı beri o bir kez boşalmış, ben daha boşalmamıştım, “Artık patlamak üzereyim, çıkacağım!” dedim. “Hayırrrr!” diye inledi histerik bir şekilde, “Sakın çıkmaaa, içime akıtt, umrumda değil hiçbirşey, boşal, patlat, tüm dölünü akıt içime!” dedi. “Hadi o zaman beraber olsun!” dedim. “Evettt beraber olacak, zaten ben geliyoruuuum!” derken, ben de artık dayanma noktamın sonuna gelmiştim, ben de hırıldayarak ve bağırarak patlattım. Zeliha kasılma ve histerik titremelerle yüzükoyun kapanmış ve “Iıııııghhhh!” diye bağırırken, ben amına doldurdum tüm döllerimi. İkimiz de son kasılmaları yaşarken ter içinde kalmıştık. Sık sık soluyarak öylece ben de kapaklandım üstüne. Zeliha altımda, “Tanrım yaaa böyle ölmek istiyorum!” diye inliyordu, sikim içinde yavaş yavaş küçülürken. Bu arada ben onun ensesine sırtına öpücükler yağdırıyor, o da benim ellerimi öpüyordu. Döllerim ve onun aşk sıvıları kanepeye akmış ufak bir gölcük olmuştu.
Yavaşça çıktım içinden, kalçalarına öpücük kondurdum. Zeliha döndü kanepede oturdu. Sikimi tutup, memnuniyetini gösteren öpücüğünü sikime konduruyor, “Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim!” diye inliyordu halen…
47 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Annemin bakıcısı
Adım Mehmet, 37 yaşındayım. Gebze taraflarında dededen kalma bir müstakil bir evde yaşlı annemle beraber oturuyorum. Bekarım.
Bu yaşta neden bekarsınız derseniz, felçli annemle yaşadığımdan evlenmeye bir türlü vaktim olmadı. 6 yıl önce bir trafik kazasına babam vefat etti, annemin ise malesef boynundan aşağısı felçli.
Ablam var, ama o da evli, 3 çocuklu ve Samsunda yaşıyor. O zamandan beri anneme ben bakıyorum.
Bakıyorum derken, tabi gündüzleri bakması için bir bakıcı tuttuk, sabah gelip, akşam ben gelince gidiyordu. Ve bu zamana kadar birkaç tane bakıcı değiştirdik. En son geçen yıl Arife hanımı buldum. Arife hanım da oğlunun yanında kalan, 47 yaşında kapalı bir kadın. Kocası 2 erkek çocuktan sonra terketmiş gitmiş, 10 yıldır da ortada yok. Neyse Arife hanım 7 aydır anneme bakmaya sabah gelip akşam gidiyor...
Bir sabah geldiğinde bir baktım elinde bir valiz vardı, ama işe geç kaldığımdan birşey sormadan işe gittim. Gerçi o da birşey söylememişti. Neyse, akşam geldiğimde Arife hanım evde oturuyordu. Selamlaştıktan sonra, “Mehmet bey, birşey diyeceğim, kabul ederseniz çok sevinirim, kabul etmezseniz de başımın çaresine bakmam lazım...” dedi. “Söyle Arife hanım?” dedim. “Eğer kabul ederseniz ben bu akşamdan itibaren artık burada kalayım, gelinimle çok kötü atıştık, oğlum olacak hayırsız da gelinin ağzına baktı, resmen evden attılar beni, başka da gidecek yerim yok!” dedi.
Aslında benimde işime gelirdi, sabahları Arife hanımın gelmesini beklemeyecektim, akşamları ise evde durmama da gerek yoktu, arkadaşlarla takılabilecektim, zira akşamları mesaiye kalmıyordum. Hemen, “Tabii olur, ne demek, ev müsait nasıl olsa, bir sürü kullanılmayan boş oda var, istediğin odanın birinde kalabilirsin!” dedim. Çok sevindi. Valizini, beğendiği odaya bıraktık. Mutfağı ve banyoyu da dilediği gibi, kendi eviymiş gibi kullanabileceğini söyledim...
O akşam yemekten sonra ben üzerimi değiştirmiş, eşofmanımı giymiştim. Birlikte TV seyrediyorduk. Arife hanım, “Müsadenle ben bir banyo yapayım, çay demleniyor, banyodan çıkınca içeriz.” dedi ve banyoya girdi. 20-25 dakika sonra banyodan bornozla çıkıp odasına giderken, ilk defa başı açık gördüm. Birkaç dakika sonra üzerinde gecelikle geldi, ama busefer yine başı örtülüydü.
Geceliği uzun etek gibi olmadığından beyaz bacakları ve kalçalarının hatları olduğu gibi ortadaydı. İlk defa dikkat etmiştim, vücudu hafif balık etinde, hafif basenli kalçaları, 1.70 civarında olan boyu ile oldukça güzel bir hat oluşturuyordu. Çayı getirip bardakları doldurduktan sonra, TV karşısında 3’lü koltuğa biraz daha rahat oturduğunda geceliğinin eteği biraz sıyrılmış, yan tarafından baldırları açılmıştı.
 Aklımda bir kötülük yoktu, ama bakışlarım takılmıştı. Elimde olmadan gözlerim kayıyordu, tahrik olmuştum ve sikim sertleşmişti. Sigara paketimi getirmek için kalktığımda önümdeki oluşan çadır da Arifenin gözünden kaçmamıştı. Sigaramı alıp geldiğimde Arife hanım oturuşunu değiştirmiş, bacakları biraz daha ortaya çıkmış, geceliği kalçasına kadar açılmıştı...
Arife hanım çayını içtikten mutfağa gitti. Mutfakta birşeyler yapıyor olmalıydı ki, tencere tava sesi geliyordu. Bir ara bana seslendi, “Mehmet bey gelebilirmisin? Yardımına ihtiyacım var!” dedi. Mutfağa gittim, ama Arife hanım öyle bir duruyordu ki, mutfak dolabın üstündeki tepsiyi almak için ayak uçlarının üzerinde yükselip yukarıya uzanmış, tepsiyi almak için çekmiş ve o sırada tepsinin içinde tabakların olduğunu görünce, onları düşürmemek için kımıldamadan o pozisyonda kalmış. Tabii geceliği yukarı sıyrılmış, nerdeyse küloduna kadar görünüyordu.
Mecbur arkasına geçtim ve tepsiye uzanmaya çalıştığımda resmen kalçasına yapışmıştım ve sikim Arifenin kalça yarığına gömülmüştü. O an sikim daha da sertleşmeye başladı. Arife ise tabaklar düşmesin diye tepsiyi tuttuğu için pozisyonunu bozamıyordu. Ben de tepsinin içindeki tabakları tek tek alıp tezgaha koyuyordum, ama her uzandığımda, Arifenin götüne biraz daha abanıyordum. Son tabağı aldığımda Arifeyi iyice tezgaha yapıştırmıştım...
En son tepsiyi indirdim koydum tezgaha, fakat Arifenin arkasından çekilmedim, sikim Arifenin sıcacık kalça yarığına gömülmüş halde kaldım. İşin ilginç yanı, Arife de arkasından çekilmem doğrultusunda hiç bir girişimde bulunmuyordu. Aksine arkasını önüme bastırıyordu, hemde belirgin bir şekilde. Siker gibi biraz yukarı aşağı kerkindiğimde, Arifenin hafifçe, “Ohhh!” dediğini duydum.
 Biraz daha kerkindim, bu sefer inceden inlemeye başladı. Yandan kulağının altına bir öpücük kondurdum ve fısıldayarak, “Yatakodama gidelim mi?” diye sordum. Titrek bir sesle, “Evet, çok ihtiyacım var!” dedi. Kucağıma aldığım gibi yatak odama götürdüm ve yatağa sırtüstü bıraktım. Eşofmanımın altını çıkarıp üzerine uzandım. Dudaklarımız buluştuğunda şehvet içinde öpüşmeye başlamıştık.
Bir elim bacaklarından geceliğini sıyırırken, diğer elim göğüslerini okşamakla ve sıkmakla meşguldü. Arife de benim külotumu bir an önce çıkarmak için aşağı sıyırıyordu. Ben de Arifenin külodunu çıkarıp kalçalarını okşayarak göbeğinden yukarı göğüslerine doğru çıktım. Arife kazık gibi olmuş sikimi eline almış sıvazlıyordu...
Arifenin üzerinde ters döndüm ve 69 pozisyonunda tertemiz amına yumuldum. Arife amını yüzüme doğru kaldırırken, benim sikim de Arifenin yüzüne dudaklarına çarpıyordu. Dilim Arifenin amının derinliklerine daldığında, Arife inlemelere ve Ohhlamalara başlamış, amı vıcık vıcık sulanmıştı. Arife dudaklarına sürten sikimi eliyle yakalamış, sikimin başını öpüp yalıyordu. Ben Arifenin amının dudaklarını emip, G-noktasını dillerken, Arife eliyle başımı amına bastırıyordu.
Bir an dizleri ile başımı sıkıştırıp titremeye başladı. Ağlar gibi inleyerek ve kasılarak orgazm oldu, amı sular içinde kalmıştı. Ondan sonra sikimi öyle bir emmeye başladı ki, ben de dayanamadım ve “Geliyorum!” dedim. Sikimi ağzından çıkardığında ben de fışkırmaya başlamıştım. Menilerim suratına, gerdanına ve göğüslerine bulaştı. Arife sikimi iki göğsünün arasına yerleştirdi ve iki eliyle göğüslerini sıkıştırdı, sikimi tost yaptı...
Göğüslerinin arasında biraz gidip geldikten sonra, dönerek yanına uzandım, başındaki eşarbını çözüp çıkardım ve yüzündeki döllerimi sildim. Arife de inmiş sikimi avucunun içine alarak yeniden ovmaya başlamıştı bile. Sikimi sıvazlarken, “Mmmhhh, bunu çok özledim!” diyordu. Bu arada ben de bir elimle pürüzsüz bacaklarını okşarken, bir elimle de çok iri olmayan ama dikleşmiş göğüslerini okşuyordum.
Dudaklarımız tekrar buluşup şehvetle öpüşürken, parmaklarım amının deliğini bulmuş ve parmaklamaya başlamıştım. Bir süre, orta 3 parmağımı amının deliğine sokup, baş parmağımla klitorisi ile oynarken Arife inlemeye ve beni üzerine çekmeye başladı. “Hadi gel, artık içimde istiyorum!” diye titrek sesle yalvarır gibiydi. Benim alet bu arada yeniden kazık gibi olmuştu.
 Doğrulduğumda Arife bacaklarını ayırmış, arasına yerleşmiştim. Ayak bileklerinden tutup bacaklarını kaldırdığımda, sikim şişmiş ve kızarmış olan am dudaklarının arasında aşağı yukarı kayıyordu. Arife elini atıp sikimin başını amının deliğine yerleştirdiğinde, kayganlaşmış amı sanki sikimi içine çekecekmiş gibiydi...
Ben ağır ağır amına sokarken, Arife de kalçasını oynatarak yardımcı oluyordu. Yarısı girdiğinde artık dayanamadım ve bir anda yüklendim, hepsini birden kökledim. Arifeden kısık bir Ahhlama geldi. Doğrusu amının bu kadar da dar olacağını hiç tahmin etmemiştim. Arifenin ağzı açık kalmış, gözleri büyümüştü. Hareket etmeden biraz o vaziyette durdum. Sonra yavaş yavaş geri çekip tekrar yüklendim.
Bunu birkaç kez tekrarladığımda, Arifenin iki eli belime yapışmış, “Hızlı yap, daha hızlı! Kökleeeee!” diye inleyerek, beni her seferinde sertçe kendine doğru çekiyordu. Ben hızlı hızlı bastıkça, Arife, “Sokkkkk! Doldur içimi! Oooohhh, sokkkkk, ne güzellll!” diye inliyordu. 5-10 dakika hızlı hızlı git gel yaptım, sonra daha da hızlandığımda, ikimizin de inlemeleri hırlamaya dönüşmüş ve birbirine karışmıştı...
Birden Arife titremeye, bacaklarını ve amını kasarak beni içine kilitledi ve orgazm olmaya başladı. O anda ben de hırlayarak fışkırmaya başladım. İkimiz de aynı anda boşalmıştık. Arifeyle o gece sabaha kadar çeşitli pozisyonlarda 3 kere daha sikiştik. Şimdi akşamları beraber yatıyoruz, karı koca gibi olduk resmen. Ve iyi ki de hayırsız oğlu gelinine uyup ta Arifeyi evden kovmuş diye seviniyorum
178 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Yengeme Masaj
Onsekiz yaşında bir gencim. Babamın da zorlamasıyla küçüklüğümden beri güreş sporuyla uğraşıyordum. Vücudum yaşıtlarıma göre epey görkemli ve kaslıydı. Yakışıklıydım da, ama hiç kız arkadaşım olmamış ve hiç seks yapamamıştım. Sürekli fanteziler kurarak mastürbasyon yapıyordum.
Hele bir kadın vardı ki fantezilerimde, yeşil gözleri, etli kalın dudakları, hafif balık etli vücudu, diri göğüsleri ve muhteşem götüyle... Bu kadın yengemdi… Dayımın karısı...
Dayım kamyon şoförüydü. Dayımla da yengemle de aramız çok iyiydi. Ben saygıda kusur etmezdim, onlar da beni el üstünde tutarlardı. Güreşle uğraştığım için dayım beni ne zaman görse,
“Hadi pehlivan!” diyerek ensemden tutup benimle dalaşırdı. Uzun yoldan geldiğinde mutlaka ya biz onlara giderdik, ya da onlar bize gelirdi. Böylece de yengemi sık sık görme fırsatım olurdu.
Yengem, dayımın olmadığı zamanlarda da sık sık gelirdi bize. Hiç çocuğu olmadığı için ne giyerse giysin, deforme olmamış muhteşem diri vücudu kendini gösteriyordu. Ve bu da onu her gördüğümde bana bol bol mastürbasyon malzemesi veriyordu.
Onu sikme sevişme hayalleriyle mastürbasyon yapıp boşaldıktan sonra pişman oluyordum ama, yapacak bir şey yoktu maalesef… Her erkeğin rüyalarına girecek seksilikte bir kadındı ve yengem olması, bana iyi davranması o rüyalara engel olamıyordu.
Bir gün dayım yine uzun yoldan gelmişti, beni aradı.
“Hamama gideceğim, sen de gel pehlivan yeğenim, dayına güzel bir masaj yaparsın, bu sefer yol çok yordu beni!” deyince,
“Tamam dayı!” dedim. Dayıma evde de çok masaj yapmıştım. Ama ne kadar umutlansam da, yengem bir gün olsun masaj istememişti.
Neyse, dayımla gittik hamama... Önce saunada terleyelim dedik. Saunada terlerken, dayımla sohbet ediyorduk. Tabi ilk konumuz spordan, güreşten muhabbet açtı,
“Antrenmanlar nasıl gidiyor pehlivan?” diyerek yine ensemden daldı bana...
Dayımla dalaşırken benim acemice bağlamaya çalıştığım peştamalım açılıp yere düştü, dal taşak meydanda kaldı. Ben tabii çok utanmıştım, hemen peştamalı yerden kapıp tekrar belime doladım. Yine de o kısacık süre içinde dayım göreceğini görmüştü,
“Yeğenim, o ne öyle lan? Amma büyük yarak varmış sende! Vay koçum vay…” dedi.
Sikime yaptığı yorumu benimle dalga geçti diye algıladım ve utancımdan sesimi çıkarmadım. Biraz daha terleyip saunadan çıktık. Dayıma masaj yaparken, dayım kafayı senim sikime takmıştı,
“Yeğenim o yarakla kızları perişan ediyorsundur, zorlanıyorlardır alırken... Yoksa zorlanmadan alabilen manitan var mı?” diye sordu.
“Ya dayı bırak dalga geçmeyi. Hem ne manitası? Okuldan ve güreşten o işlere hiç zamanım olmuyor! Olsa manitayı atacak yerim yok.”
“Ne yani? Sen daha hiç karı kız sikmedin mi?”
“Yok dayı, kapatalım lütfen bu konuyu!” Dayım gülerek,
“Zamanı gelince o da olur yeğenim! Ama bir daha yoldan gelince hatırlat bana da, bir an önce senin derdini çözelim. O koca yarağı ziyan etme, sokacak bir duvar kovuğu bulalım sana… Şöyle sulusundan, darından bir amcık ayarlayalım sana… Milli yapalım seni de…” dedi ve konu kapandı. Hamamda işimiz bitmiş, beni evime bırakan dayım evine gitmişti.
İki gün sonra dayım annemi aramış, yola gideceğini, 15 gün dönmeyeceğini, bu yüzden benim yengemin yanında kalmamı istemiş. Annem de bunu bana söyleyince çok sevinmiştim.
Tam 15 gün yengemle aynı evde, sadece ikimiz… İnanamıyordum, bu bir rüya olmalıydı. Sevinçle eşyalarımı topladım. Arabasıyla beni almaya gelen dayımla evlerine doğru yola koyulduk. Dayım,
“Geçenlerde yan binaya hırsız girmiş, yengen de yalnız kalmaktan korkmuş. O yüzden senin yengenle kalmanı istedim. Aman ha… Yengen sana emanet yeğenim!" deyince,
“Sen rahat ol dayı, aklın burada kalmasın!” dedim. “Ben senin yokluğunu aratmam. Evin ihtiyacını görürüm, gece de sizin evde kalır, göz kulak olurum yengeme…”
Hep birlikte akşam yemeğini yedik. Yemekten sonra yengemle birlikte aşağıya inip dayımı yolcu ettik.
“Aman yeğenim, unutma, yengen sana emanet…” diyerek sarıldı bana… “Sözümü unutmadım haa… Döndüğümde ben halledicem o işi…”
“Ne işiymiş o?” diye merakla soran yengeme döndü kolu omuzumdayken,
“Can'la aramızda hanım. Milli takıma gitsin diye uğraşıyoruz, yeğenimi milli yapıcaz.” Bana bakıp gevrek gevrek güldü. Yüzüm kızardı, yengemin yanında boş beleş konuşuyordu. Sonra da yengeme,
“Hanım, evin erkeği 15 gün boyunca Can olacak. Ne ihtiyacın varsa söyle alıversin. Geceleri de korkmazsın artık… Can salonda yatar, hırsız neyim giremez pehlivan yeğenim varken…”
Dayım gittikten sonra tekrar eve çıktık. Yengem sokağa inerken taktığı baş örtüsünü çıkarıp attı,
"Oh be sonunda gitti! Hava çok sıcak Can… Ben üstümdekileri çıkarıp rahat bir şeyler giyip geleyim. Sen geç televizyon izle, geliyorum ben de!" dedi.
Yatak odasına giderken yengemin müthiş götü beni çıldırtacak şekilde iki yana çalkalanıyordu. Üstüne giydiği dar eteğin altında yuvarlanan kalçalarına bakarken sikim anında kalkmıştı.
Biraz sonra yengem salona geldiğinde altında geniş bir etek, üstüne kısa kollu beyaz ince bir tişört vardı. İnce kumaşın altına sütyen giymemişti yengem… Karşıdan bakınca iri memelerinin hatları görünüyordu. Uçları hafif kabarmış koyu renk meme başları belli oluyordu.
Karşı koltuğa oturdu. Ben kalkmış sikimi saklamaya çalışıyordum. Yengem boynunu tutarak,
“Çok yoruldum bu gün, evi komple temizledim, her tarafım ağrıyor. Can, zahmet olmazsa, geçen gün hamamda dayına yaptığın masajdan bana da yapsana... Dayın anlata anlata bitiremedi! Nasıl da rahatlatmışsın adamcağızı…” deyince, öyle bir mutlu oldum ki…
Dayımın boş konuşmaları hiç olmazsa bir işe yaramıştı sonunda… Hayallerimin kadınına dokunacak olmam kalkmış sikimi unutturmuştu bana… Sevinçle,
“Ne zahmet olacak yengeciğim. Güreş yaparken öğrettiler iyice, nasıl masaj yapılır, kaslar nasıl rahatlatılır. Şöyle yüzüstü uzan sen, kendini bana bırak!” deyip üçlü koltuğu gösterdim.
“Hadi bakalım…” dedi cilveli cilveli… “Duydun ya, dayın giderken beni sana emanet etti. Ne istersem yapacaksın, ona göre… Ne ihtiyacım varsa…”
Konuşurken cümlesinin sonlarına doğru sesi boğuklaşmıştı iyice yengemin… Ne ihtiyacı olabilirdi ki... Sesindeki anlam dolu vurgulama dikkatimi çekti. Bir şeyler ima ediyordu bu kadın ya, dur bakalım, hemen üstüne atlamayayım dedim kendi kendime...
Yengem uzanınca koltuğun yanına yere diz çöktüm ve boynundan başladım masaja… On dakika kadar ensesine ve omuzlarına yaptığım masajdan sonra yengem gevşemişti.
���Vallahi ellerin çok becerikli Can, profesyonel masörlük yapmalısın bence... Dur tişörtü çıkarayım da, sırtıma masaj yap... Sırtım da çok fena tutuldu, ağrıyor!” diyerek doğrulduğunda önümdeki kabarıklığı, sikimin taş gibi kalktığını fark etti.
Saklayacak vaktim olmamıştı aletimi… Fark edilmeyecek gibi de değildi doğrusu… Kazık gibi olmuş, eşofmanımın önünde çadır kurmuştu. İçinde koca bir salatalık var gibi bir tarafa yatmıştı. İçime giydiğim baksır külot biraz geniş kesim olduğundan sertleşen sikimi zapt edemiyor, iyice meydana çıkmasına sebep oluyordu.
Ben fırça yemeyi beklerken, yengem tebessüm etti, gözlerinin içi gülüyordu adeta... Bana arkasını dönüp tişörtü çıkardı, elleriyle memelerini saklayıp koltuğa tekrar yüzüstü uzandı.
“Yenge, aslında masaj yağı olsaydı yaptığımız masaj daha etkili olurdu..." dedim.
“Bebe yağı var Can, olur mu?” diye sordu.
“Olur yenge, önemli olan yağ olsun, elim kaysın!”
“Ya, iyi olur, yağlansın da güzel kaysın. Yatak odasında şifonyerin üstünde yağ, git getir!” dedi.
Ben sikim biraz insin, ayıp olmasın diye çabalarken yengemin acayip konuşmalarından huylanıyordum. “Yağlansın da güzel kaysın” ne demek? Masajdan mı bahsediyor bu seksi kadın, yoksa başka bir şeyden mi?
Hemen kalkıp yatak odasına gittim. Yengem orada üzerini değiştirmişti. Dayımı yolcu ederken üzerindeki kıyafetleri ve sütyeni yatağın üstündeydi.
Dayanamadım, sütyeni alıp derin derin nefes alıp kokusunu içime çektim. Memelerinin kokusu sinmişti ve mis gibi kokuyordu. Yengem şüphelenmesin diye sütyeni geri yatağın üstüne bıraktım ve şifonyerin üstünden bebe yağını alıp salona döndüm.
Hiç de iyi yapmamıştım aslında… Yengemin sütyenine burnumu gömüp memelerinin kokusunu koklamak deni daha da azdırmış, sikimi biraz daha sertleştirmişti.
Ben salona girerken, yengem, eşofmanımın içinde çadırı kurmuş sikime gülümseyerek, benden hiç çekinmeden öylece bakıyordu. Yengem hiç görmediğim kadar rahattı. Sanki aramızda cinsel yönden bir şeylerin yaşanmasını, gelişmesini istiyor ve ilk adımı benim atmamı bekliyor gibiydi.
Ama lanet olsun, bakir olan bendim ve çok çekingendim. Eğer aramızda seks anlamında bir şey olacaksa ilk adımı yengemin atması gerekiyordu. Yengemin yanına yaklaşırken başını yana çevirip baştan aşağı süzdü beni, gülümseyerek,
“Maşallah, ne kadar irisin ya Can… Güreş sana yarıyor valla… Demek dayın seni milli takıma sokacak ha? Yakışır yeğenimize…” dedi.
“Bakalım yenge… O kadar da abartmayın yaa…” dedim utanarak…
“Abartmıyorum oğlum. Baksana şu pazularına, nasıl da şişmiş güreş yapa yapa…” diyerek elini uzattı yattığı yerden, kolumu okşadı. İçim ürperdi sıcacık parmaklarının kolumu okşar gibi temasıyla…
Üstü çıplak topless vaziyette yüzü koyun yatan yengem yattığı yerden kolunu yukarı kaldırınca dolgun memesi nerdeyse ucuna kadar meydana çıkmıştı. Gözüne girmek için şöyle bir kastım kollarımı… Pazularım şöyle yumurta gibi şişti o kolumu ellerken…
“Oo… Baya da sertmiş… Koç gibisin oğlum sen… Hay maşallah… Analar neler doğuruyor yaa…” dedi beğeniyle… Sonra kolumu bırakıp koltuğa uzandı tekrar…
“Hadi bakalım, o kollarla bir güzel yoğur beni… Rahatlayayım iyice…”
İçimden “Merak etme yenge… Hamur gibi yapıcam seni…” diyerek işe başladım. Bebe yağını ellerime döküp tekrar yengemin muhteşem vücuduna okşarcasına masaj yaparken boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Yağlı ellerim sırtından beline indiğinde yengem de hafiften inlemeye başlamıştı.
“Immhhh… Çok güzell… Ohhh…”
Sanki masaj yaptırmıyor da, benimle sevişiyor, zevk alıyor gibi dudaklarından istemsizce inlemeler, haz dolu ifadeler dökülüyordu. Bu sesler ve inlemeler de sikimin daha da sertleşmesine yol açıyordu. Biraz sakinleşebilmem için,
“Nasıl yengeciğim, rahatladın mı biraz?” diye sormam yengemi de biraz kendine getirmişti.
“Evet Can, harika, çok iyi geliyor. Dayın anlattığında bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Gerçekten çok iyisin bu işte…”
“Rahatlamana sevindim yenge… Ne zaman istersen hazırım, koşar gelirim.” dedim.
“Koçum benim, teşekkür ederim. Yengesini de düşünürmüş.” dedi yengem… Biraz sonra tekrar konuşmaya başladı.
“Dayın başka şeyler de anlattı Can…” Cümlesini yarıda kesmiş, sormamı bekliyordu. Ben de sordum merakla,
“Ne anlattı yenge?”
“Sen daha bakirmişsin, doğru mu?” diye soruyla cevap verdi yengem...
Utancımdan cevap bile veremedim, anlaşılan boşboğaz dayım o gün hamamda konuştuklarımızın hepsini anlatmıştı yengeme… Suskunluğumu 'Evet' olarak kabul eden yengem,
“Bu fizikle, bu yakışıklılıkla nasıl bakir olabilirsin Can? Çevrendeki kızların gözleri kör galiba!” diye kendi kendine konuşuyordu. Çünkü ben hiç cevap vermeden yengemin çıplak sırtına, beline masaj yapmaya devam ediyordum.
“Dayın bu çocuğa kız bulalım dedi.” diye devam etti. “Çok otuzbir çekiyordur, güçten kuvvetten düşmesin yeğenim diyor.”
“Aman yengee…” dedim utanarak…
“Ama lazım yengem… Sporcu adamsın, gücün kuvvetin yerinde maşallah… Seks yapmayınca ne yapıyorsun, her gün kaç defa otuzbir çekiyorsundur sen…”
“Utandırma beni yenge… Ne olur kapat şu konuyu…” diye yalvardım yengeme…
Böyle de muhabbet olur mu bekar adamla? Sikim taş gibi oldu yengem konuşurken, bereket arkada kalıyorum, önümün ne halde olduğunu görmüyor.
Seks yapmıyormuşum, otuzbir çekiyormuşum. Çekiyorum tabi, hem de senin yüzünden günde kaç kere otuzbir çekiyorum. Seni siktiğimi hayal ede ede döllerimi heba ediyorum hep…
Ellerim eteğinin bel lastiği civarında geziniyordu bu arada… Pamuk gibi bembeyaz sırtında ellemedik, gezinmedik, ovalamadık yerini bırakmamıştım. Yengem,
“Mmmhhh, harika yapıyorsun Can… Ama hep aynı yeri ovalıyorsun, biraz daha aşağılara da in!” deyince,
“Eteğin yağlanır yenge!” dedim.
“Çıkaralım o halde, yağlanmasın sakın..!” diyerek eteğinin yan tarafındaki fermuarını açtı. Ben de eteğin bel lastiğinden kibarca tutup yavaşça bir kaç parmak indirdim.
“Daha daha… Öyle yarım yarım masaj mı olur? Çıkar şu eteğimi altımdan…” deyince bayram yaptım, içimde havai fişekler patlarken eteğini iyice aşağıya sıyırdım.
Ortaya çıkan manzara karşısında kafayı yiyecektim. Yengemin giymiş olduğu tanganın arkası muhteşem götünün yanakları arasında kaybolmuştu. Yengem iki muntazam yarım küre şeklindeki götünü kaldırarak eteği tamamen çıkarmama yardımcı oldu.
Büyülenmiş gibi gözlerimi o görüntüden ayıramadan donmuş kalmış, öylece bakıyordum. Başını çevirip bana baktı, benim nereye, neresine baktığımı gördü,
“Hadi ama… Hiç mi kadın poposu görmedin sen bakiim?” diyerek güldü. Kendime geldim, epey utanmıştım. Aceleyle elime bebe yağı döktüm, tam masaja devam edecektim ki,
“Can, yerde dizlerin ağrımasın yengem... İstersen koltuğun üstüne çık da yap!” diyerek bacaklarını araladı. Hiç ikiletmeden,
“Tamam yengem, öyle daha iyi olur!” deyip çıktım koltuğun üzerine...
Yengemin ayırdığı bacakları arasına dizlerimin üzerinde duruyordum ve bu açıdan manzara daha da azdırıcıydı. Yutkunarak,
“Buralara mı yapayım yenge?” diyerek yengemin götünün yanaklarını çok hafif ovmaya başladım. Yengem inler gibi,
“Mmmmhh… Evet canım… Tam da oralarım işte... Biraz sert yap!” dedi.
“Peki yengem… Merak etme, sert yaparım ben…”
Hamur yoğurur gibi yoğuruyordum yengemin götünün yanaklarını... Arada sırada götünün yanaklarını iyice yanlara ayırıyordum. Tangasının toparlanmış kumaşına rağmen kenarlardan görünen büzüğü beni çıldırtıyordu.
Hele ben götünün yanaklarını ayırdığımda yengem de götünü hafif yükseltince, am dudaklarının birleştiği çizgi de kıçındaki varla yok arası tangasının ağına rağmen belli oluyordu. Bu da beni iyice delirtiyordu.
Yengem resmen inler gibi sesler çıkarmaya başlamıştı. Ben göt yanaklarını yoğururken yengem artık götünü daha sık kaldırıp indiriyordu. Yengemin nabzını yoklamak için,
“İyi mi böyle yenge?” diye sorduğumda,
“Harikasın Can, devam et!” deyip inler gibi sesler çıkarmaya devam etti. Bir süre sonra fark ettim ki tanganın amının çizgisine denk gelen yeri ıslanmıştı.
Az sonra yengem birden kasılıp kaldı. Götünün yanaklarını da kasmıştı, artık götünün yanaklarını ayıramıyordum bile. Durmam için elini arkaya atarak elimi tuttu. Sonra doğrulup bana doğru döndü.
Artık o taş gibi ve iri memelerini eliyle saklamıyordu. Ben yengemin memelerinin sivrilmiş uçlarına yutkunarak bakarken, yengem yüzümü okşayıp,
“Aslında senin bakirliğini alacak deneyimli arkadaşlarım var da… Hepsi de evli zillilerin, bu saatte hiç biri gelemez.”
“Na… Nasıl yenge? Gerçekten yapar mıydın bunu?”
“Yapardım tabi canım, neden yapmayayım. Biricik yeğenimizsin. Gerçi ben de her şeyi öğretebilirim sana, onlara ihtiyacım olmaz. İstersen senin ilkin olabilirim. Ama bilmiyorum, sen bunu ister misin?" Heyecanla atıldım,
“Deli misin yenge, istemez miyim hiç! Zaten ben bildim bileli senin için yanıp tutuşuyorum! Demin yatak odasında senin memelerinin kokusun çektim burnuma…”
“Ama kimsenin haberi olmayacak! Tamam mı? Bir kişiye söylersen ikimiz de biteriz. Aramızda kalacak.” dedi.
“Tamam yenge, sen merak etme!” dediğimde dudaklarıma yumuldu ve çılgınca öpüşmeye başladık.
Benim öpüşme konusunda acemiliğime rağmen, yengem dilini ağzıma sokuyor, benim dilimi yakalayıp emiyor, dudaklarımı adeta kemiriyordu...
Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra yengem dudaklarını ayırıp elini eşofmanıma attı, eşofmanımı boxerimle birlikte sıyırdı. Yay gibi fırlayan sikimi görünce,
“Can, bu ne böyle? Dayın anlattığında inanmamıştım, gerçekten de çok büyük, harika bu yaa!” deyip önce eliyle yokladı sikimi, sonra da eğilip ağzına aldı.
”Ohh… Yengem… Dayım sana benim sikimi anlattı öyle mi?” Sikimin başını ağzından çıkarıp diliyle başının etrafını dolandı biraz… Bana gülümsedi,
“Anlattı ya… Nasıl da canımı çektirdi salak herif… Kendi kamyonla işe gider bir ay gelmez, bana yeğeninin koca sikini anlattı ballandıra ballandıra… Öküz dayın, hiç bu kadının canı o anlattığı yarağı çeker mi, o yarağı yemek ister mi diye düşünmez.”
“Off yenge… Canın benim yarağı mı çekti senin?”
“Çekti yengem… Hem de nasıl çekti? Ama nasıl anlattı dayın bir duysan… Yok güreş yapıyormuşsunuz da… Senin peştamal düşmüş de… Senin yarak kol gibi meydana çıkmış da… Etek tıraşı olmamışsın, kasık kılların uzun uzunmuş da…”
Sonunda benim sikimin hamam macerasını anlatmasını bitirdi. Yüzlerce kez hayalini kurup mastürbasyon yaptığım yengemin etli kalın dudaklarının arasındaydı sikim… Yengem başını ileri geri yapıp ağzına sokup çıkarıyor, sikimin başı ağzının içindeyken diliyle yalayıp duruyordu.
Öyle zevk alıyordum ki… Ellerimle saçlarından tutup başının hareketlerini kontrol etmeye çalıştım. Bana sakso yaparken iri yeşil gözleriyle beni izleyen yengem boşalacağımı anlamıştı. Sikimi ağzından çıkarıp,
“Ağzıma boşalabilirsin!” deyip tekrar ağzına almasıyla patlamam bir oldu. Bütün bedenim kasıldı, taşaklarımda biriken döllerimi yengemin ağzına boca ettim. Bütün döllerimi yutan yengem dudaklarının kenarından süzülen bir iki damlayı da diliyle kıvırıp aldı. Yalanarak,
“Mmmhhh, çok tatlı sikin var Can… Bunu yemek için bizim zilliler sıraya girer. Hadi gel yatak odasında devam edelim!” dedi.
Hemen ayağa kalktık. Ben dizlerime kadar inmiş eşofmanımla boxerimi çıkardım, tişörtümü de çıkarıp attım. Yengemin üzerinde ise sadece tanga külodu vardı, onu çıkarmadı.
“Dur şunu da götürelim, lazım olacak!” deyip bebe yağını aldı. Yengem şakayla karışık sikimden tuttu yürürken, ben de çalkalanıp duran götünü okşaya okşaya yatak odasına doğru gittik.
Yatak odasına girince yengem bebe yağını yatağın üzerine bıraktı ve önce ayakta öpüşüp sevişmeye başladık. Yengemin kalın dudaklarını emerken bir elim götünü, diğer elim memelerini yoğuruyordu.
Yengemin de bir eli boynuma sarılıp kendine çekerken, diğer eliyle inmeye niyeti olmayan sikimi sıvazlıyordu. Biraz ayakta yiyiştikten sonra yengemi yatağa sırtüstü uzattım. İyice irileşmiş meme uçlarını emiyor, bir elimle de tangasının üstünden amını okşuyordum. Yengem inlemelerinin arasında,
“Harikasın Can, bu işi öğreneceksin, devam et!” diyerek eliyle başımı amına doğru yönlendiriyordu.
Önce tangasının üzerinden biraz koklayıp öptüm amını. Sonra çıkardım tangasını…Artık ikimiz de çırılçıplaktık. Yengemin kaymak gibi kılsız amı nefis bir kurabiye gibi görünüyordu. Bir süre yalamamın etkisiyle sanki amı daha da güzelleşmiş, yaladıkça sanki şişmiş, kabarmıştı.
“Hadi Can, gir içime artık, sik yengenin amını!” diye sabırsızlanıyordu.
İstemeye istemeye amını yalamayı bıraktım ve bacak arasında yerimi aldım. Yengemse sikimi gövdesinden tutup, önce sikimin kafasını amına yukarı aşağı biraz sürttü. Bir noktada durup,
“Hadi, yavaşça gir, acele etme, yavaş yavaş, ilk defa böyle büyüğünü alacağım!” dedi. Yavaşça yüklendiğimde sikimin kafası girmiş, ama yengem,
“Cannn, yavaş bebeğim, çok kalın bu! Dur bir saniye!” diyerek eliyle göğsümü itti. Sikimin başına ve amına biraz bebe yağı sürdü ve
“Yavaşça gir şimdi!” dedi. Elimden geldiğince yavaş sokmaya çalışıyordum, ama yine de yengemin yüzünden zorlandığı belli oluyordu.
“Yenge benim suçum yok, amın çok dar!” dediğimde, yengem gülerek,
“Tabii dar olacak, daha çocuk çıkmadı bu amdan… Senin dayında da böyle yarak yok ki genişlesin! Hadi erkeğim, yavaşça sok, genişlet amımı... Genişlet de keyfini çıkaralım, hadi!” dedi. Yavaşça sikimi köküne kadar gömünce yengem bacaklarını belime dolayıp,
“Dur bekle!” diyerek resmen amıyla sikimi sıkıştırıp hareket etmemi engelledi. Dudağını ısırmış, burnundan nefes alıyordu. Biraz öyle hareketsiz bekledik. Sonra yengem gülerek,
“Sen nasıl bir şeysin Can? Neredeydin bu zamana kadar? Dayının yokluğunda amımı parmakladım hep… İçime yarak niyetine fırça sapları mı sokmadım, neler yaptım neler?”
“Ah yengem ah… Sen amına fırça sapı sokarken ben de seni siktiğimi hayal edip otuzbir çekiyordum.”
“Boşu boşuna akıtmışsın döllerini, benim amım dururken… Hadi bakalım… Sokup çıkarmaya başla, amıma koy şimdi istediğin gibi!” deyip amıyla sıkıştırdığı sikimi serbest bıraktı.
Ben de hemen sikmeye başladım. Dibine kadar geçirip öyle bir pompalıyordum ki, yengem altımda inim inim inleyip,
“Cannnn, süpersin, harikasın erkeğim, sik beni, sik koca yarağınla, genişlet amımı!” diyordu. Yengemin bu konuşmaları beni daha da tahrik ediyordu.
Az sonra yengem inleyerek titremeye ve kasılmaya başladı. Resmen çarşafı tırmalıyordu. Sikimi yine amıyla sıkıştırmıştı. Yengem tekrar gevşediğinde sanki amının içi iyice kayganlaşmıştı.
Artık fazla dayanamadım ve hızlı hızlı pompalayıp amının içine boşaldım, yengemin üstüne yığılıp kaldım. Yengem iki eliyle sırtımı okşarken sanki amıyla da sikimi sağıyordu. Kendimize gelir gibi olunca, yengem,
“Ohhh be, dünya varmış, çok iyiydin Can, seninle evlenecek olan karı yaşadı!” dedi. Ben de saf saf,
“Beğendin mi gerçekten yenge, iyi yapabildim mi?” diye sordum.
“İyi ne demek Can? Uçurdun beni resmen… Ben hiç böyle şiddetli boşalmadım, bitirdin beni!” deyip dudağıma öpücük kondurdu. Biraz öpüştükten sonra, yengem,
“Kalk üstümden bakayım. Banyoya gidip geleyim, işemem lazım!” dedi. Üstünden kalkıp sırtüstü uzandım.
Yengem komodininden kağıt mendil kutusunu alıp inişe geçen sikimi sildi, sonra amına da kağıt mendil bastırıp banyoya yöneldi. Yürürken muhteşem götünü sallayarak beni yine tahrik etmişti.
Yengemin işeme sesini duyunca inişe geçen sikim yeniden kalkmıştı. Az sonra işeme sesi kesildi, su sesi geldi, amını yıkıyordu galiba. Hemen kalktım yataktan, banyoya gittim. Yengem amını temizlemiş, şimdi de lavaboda ellerini yıkıyordu.
Arkasından yanaşıp sikimi götünün yanakları arasına yerleştirdim. Memelerini avuçlayıp yoğururken kulak memelerini boynunu emip yalamaya başlamıştım ki, yengem aynadan gülümseyerek,
“Senin canavar kalkmış yine, ne azgın şeymiş öyle!” dedi.
“Onu azdıran sensin güzel yengem!”
“Bırak şu yenge lafını artık, aşkım de bana, aşkım!”
“Tamam aşkım! Biraz eğilsene aşkım, seni böyle sikmek istiyorum!” dedim.
Yengem lavabodan tutunup eğilerek bacaklarını aralayınca arkaya çıkan amı bir başka güzel görünüyordu. Amını yalarken götünün yanaklarını iki elimle ayırdım. Arada sırada göt deliğine de dil atıyordum ve yengem zevkten kıvranıyordu.
“Ohhh… Yala Can… Amcığımı yala… Çok güzel yalıyorsun. Nasıl bakirsin sen? Her şeyi de biliyorsun, her şeyi de iyi yapıyorsun bakıyorum. Offf…”
“Am sikmedim ama, porno filmlerde sikişenleri çok izledim yenge… Senin dayımdan görüp göreceğin yaraktan fazlasını, muamelenin binbir türlüsünü gördüm. İşi iyice öğrendim.”
İki parmağımla amını parmaklarken göt deliğini yalamam yengemi iyice zıvanadan çıkarmış, çığlıklar eşliğinde orgazm oluyordu.
“Hadi sikini sok aşkım, sik beni!” deyince arkadan amına kökledim ve sertçe sikmeye başladım. Sikerken de taş gibi memeleri hoyratça yoğuruyordum...
İnlemelerinin arasında, yengem,
“Aşkım bacaklarım taşımıyor artık, yoruldum!” deyince,
“Gel kucağıma otur aşkım!” deyip yengemin amından çıktım ve klozetin kapağını kapatıp üstüne oturdum. Yengem de kucağıma gelip amına aldı sikimi…
“Bak şu çok bilmişe, şimdi de yengesini klozetin üstünde sikiyor.” dedi oturup kalkmaya başladığında… Dudaklarını ısırıyor, nefes alıp verirken memeleri inip kalkıyordu.
Ben alttan pompalarken dudaklarım dudağında, ellerim de götündeydi. Parmağımla göt deliğine masaj yapmam yengemi iyice kudurtmuştu. Çok sürmeden yengem yine orgazm olmuş,
“Sen niye boşalmıyorsun aşkım, boşal artık, kurban olayım bittim ben!” diyordu.
“Aşkım götüne boşalabilir miyim?” dediğimde, yengem orospu gülüşü atıp,
“Aşkım alamam bunu götüme, ölürüm!” dedi, anladım ki beni yalvartmak istiyordu.
“Asıl ben bu götü sikmezsem ölürüm aşkım, hadi ne olursun, kırma beni, deli oluyorum senin bu götüne!” dedim. Yengem,
“Peki! Madem bu kadar çok istiyorsun… Yengenin götü kurban olsun sana…” deyip kalktı kucağımdan. Şampuanı önce sikime sonra götüne sürdükten sonra,
“Sen otur böyle, hiç hareket etme!” talimatını verdi. Sonra sırtı bana dönük olarak kucağıma gelip eliyle sikimin başını göt deliğine dayadı. İki eliyle iki dizimden destek alarak yavaşça oturur gibi yaptı.
Birkaç denemeden sonra nihayet sikimin başı götünde kaybolmuştu. Yavaş yavaş oturdukça sikimin aldığı zevk bambaşkaydı. Yengem hem feryat figan ediyor, hem almaya devam ediyordu.
Dibine kadar alınca durdu. Biraz bekledikten sonra oturup kalkmasıyla yeni bir zevkle tanışan ben çok mutluydum. Yengemin amı da çok dar ve güzeldi, ama götünün tadı bambaşkaydı. Bu zevke sikim fazla kayıtsız kalmamış ve kısa sürede boşalmıştım götüne...
Birlikte duş alıp temizlendik. Tekrar yatak odasına gideceğimizde yengemin salondaki telefonuna gelen mesaj sesini duyduk. Yengem gidip telefonunu aldı ve okuduktan sonra gülerek mesaja cevap yazdı. Yengeme,
“Ne oldu yenge, neden gülüyorsun? Mesaj dayımdan mı?” diye sorduğumda,
“Yok, bizim zillilerden!” deyip telefonunu bana bırakıp yatağa uzandı. Mesaj yengemin arkadaş grubundandı, samimiyetim olmasa da o kadınları tanıyordum.
“Yedin mi patlıCanı, zilli?“ diye mesaj yazmıştı biri gruba… Arkasından hepsi emojiler, erotik şakalar patlatmış. Kadın patlıCan yazarken benim sikimi ima etmişti anlaşılan… Yengem de hepsine cevap olarak,
“Patlı Can'ımı yemeye devam!“ diye cevaplamış. Yine bir sürü gırgır şamata…
Hayretler içindeydim. Bizim okuldaki azgın ergen oğlanlar bile bu kadar am göt yarak muhabbeti etmiyorlardı. En son yazanı görünce kahkaha attım.
“Seninki Can da, bizimki patlıcan mı? Bize de tattır patlı Can'ı…” yazmış.
“Okudun mu hepsini? Neler yazmışlar değil mi azgınlar?” dedi yengem gülerek…
“Sen de yazmışsın yenge, patlıCan'ı yemeye devam demişsin. Ne diyorsun, beğendin mi patlıcanı?” Uzanıp sikimi tuttu, sıktı parmaklarının arasında…
“Hem de nasıl…” dedi. “Beğendili patlıcan yedim bugün… Ağzıma patladı patlıcanın… Tam ağzıma layıktı. Teşekkür ederim aşkım.”
“Ne diyorsun? Senin zillilere de gönderecek misin birer tabak?”
“Gel buraya bakim…” dedi. “Benim karnımı iyice doyur. Yıllardır açım ben… Önce ben doyayım, zillileri sonra düşünürüz.”
147 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Hikaye
erotikhikayeoku Annemle seks hikayemiz Odanın içine gün ışığı henüz dolmuş, sarı perdelerden süzülen ışık odayı sonbahardaki ağaçların rengini anımsatan sarımtrak bir renge bürümüştü, açık pencereden içeri dolan rüzgar tülü oynatıyor ; sephanın, kitaplığın, halının üzerinde geziniyordu. Bu yaz sabahının diğer sabahlardan hiçbir farkı yoktu. Her sabah aynı vakitte kapının önünden geçen kapıcı, araba sesleri, işe yetişmeye çalışan insanlar, bir hengame… Belki gün aynıydı ama benim için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildi yıllık iznime çıkmıştım, babam arazi işleri için memlekete gitmiş, bunu fırsat bilen, ayrı olduğu, annem akrabaların yanından gelip geçici bir süre tekrar bizim evde kalmaya başlamıştı. Bu da benim için birbirinin aynı geçen günlere bir farklılık katmış, monoton hayatımı biraz olsun hareketli kılmıştı. İşte böyle hisler içinde güzel bir yaz günü dinlenmiş bir zihinle uyanmıştım. Gözlerimi ovuşturdum, şöyle bir gerindim ; odadan çıkıp salona geçtim. Perdeleri açtıktan sonra kapıya yöneldim gazeteyi ve ekmeği aldım. Mutfakta bir bardak su içip, ekmeği ekmekliğe yerleştirdikten sonra odama geçtim. Yine tüm gece sıcaktan terlemiş, sırılsıklam olmuştum. Şortumu elleyince sıkılmış bir ifade ile yüzümü buruşturdum annem henüz kalkmamıştı yeni bir şort almak için kaldığı yatak odasına girdim. Annem uyuyordu. Hava sıcak olduğundan üzerindeki ince pikeyi atmıştı. Şortu alıp döndüğümde yatağa doğru şöyle bir baktım. Annemin geceliği sağ bacağından neredeyse kalçasına kadar sıyrılmıştı. Hafif yan vaziyette yüzü koyun yatıyordu. Sağ bacağını hafif karnına doğru çekmişti. Sıyrılan gecelikten dolgun, beyaz baldırı meydana çıkmıştı. Etli ve biçimliydi, hiçbir pürüz yoktu. Annemin sıkı kalçalarını gördüm… Doğal olarak bakmaktan rahatsız olmuştum. İçimi bir sıkıntı kapladı. Ama nedense belkide sabah sabah böyle bir görüntüyle karşılaşmış olmaktan kendimi alamadım ve göz ucuyla tekrar baktım. Sanki başka biri annemi böyle açık saçık bir pozisyonda görebilecekmiş gibi bu geceliği düzeltme ihtiyacı hissettim. Sanırım birazda kendimden utanmıştım. Elimle geceliğin kenarından tuttum, aşağı doğru çekerken eteklik kalçasına o kadar yakındı ki hafifçe havalandı. O anda annemin küçük yuvarlak ve sıkı kalçalarını gördüm. Yuvarlak bir karpuzu andıran götü kavisli ve biçimliydi, içine kırmızı dantelli string bir külot gitmişti. Bu yüzden tüm hatlarını görmüştüm. İki yuvarlağın arasında kaybolan külotun bacak arasına doğru belirginleşen kısmındaki ortası yarık kabarıklığın amcığı olduğu rahatlıkla anlaşılıyordu. Kenarlarından kısa süre önce kestiği kıllar taşmıştı. Tüm bu anlattıklarım birkaç saniye içinde oldu. Öyle büyük bir rahatsızlık hissettim ki geceliğin etekliğini hızla çektim. Annem o anda. Sırt üstü döndü. Gözlerini bile açmadan : – Oğlum… ? – Üzerin açılmış da anne, onu örttüm. – Hımmm saol, bende kalkacağım az sonra. Odadan çıktığımda o ana kadar hiçbir hareketlenme olmamasına rağmen hemen ereksiyon oldum. Moralim bozulmuş, yaptığım hiç hoşuma gitmemişti. Salona geçip gazeteyi okumaya başladım. Gündemdeki transfer haberlerini veriyor. Ülke ekonomisinin kötüye gittiğinden bahsediyordu. DOLAR yine fırlamış, hisse senetleri değer kaybetmişti. Eskisine nazaran daha çok çalışıyor ama daha az kazanıyorduk. Bütün toplumda bir sinir harbi, asabiyet başgöstermişti. Toplum olarak hasta bir güruh haline gelmiştik. Yinede gelen yaz her yanı şenlendirmiş, insanlar somurtmak yerine daha çok gülmeyi, gezip tozmayı tercih eder olmuştu. aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum. Annemin mutfaktaki gürültüsüyle irkildim. Çayı ocağa koymuştu. Kafasını uzatıp günaydın dedi. Banyoya geçti. Bir süre sonra mutfaktan kahvaltının hazır olduğu konusunda seslendi. Banyoya girip elllerimi yıkamaya başladım. Elimi yüzümü kuruladıktan sonra yeşil çamaşır sepetinin içinde annemin kırmızı külodu gözüme ilişti. Demek çıkarmıştı. Ellerimi yıkayıp çıktım. Kahvaltı boyu aileden, gideceği yerlerden, işyerinden konuştuk. Önce alışverişe çıkacağından bahsetti, ardından akşam için yemeklik bir şeyler bakacakmış, belki eski işyerinden bir kızla buluşabilirmiş… Oysa ki benim aklım tuvalete takılı kalmıştı. Gözümün önüne bir annemin kalçaları birde altındaki o kırmızı külodun çamaşır sepetinin içine fırlatılmış hali geliyordu. Aniden bir şimşek gibi gözümün önüne gidip gelen bu görüntüler iştahımı kapamıştı. Bir yandan gazete okuyup sordum : – Duş yapacakmısın ? – Hayır dün yaptım… – O zaman ben gireyim her gün yıkanmassam bu sıcakta yapış yapış oluyorum… – Beni iki günde bir idare ediyor ama günlük çamaşır değiştiriyorum bende rahat etmek için. Öğlene doğru annem ütüye başlamıştı. Bilgisayar oynarken, bakkala gidip geldiğimde, dergileri okurken üzerimde sürekli bir rahatsızlık hali vardı ve aklım hep banyodaki çamaşır sepetindeydi. Külodu avucuma aldım… Yüzümü buruşturup, elimi şöyle bir salladıktan sonra tuvalete girdim. Acele etmeden yüzüme baktım, gıdıma bakıp sakalları kontrol ettim. Elimi yıkadım. Sonra arkamı dönüp çamaşır sepetinde duran külodu alıp çamaşır makinesinin üzerine yapılmış üzerinde diş macunu, tarak benzeri banyo malzemelerinin bulunduğu komidine koydum. İpten olan kısımlarını iki yandan tutup çektim. Kıvrılmış olan külot yine kıvrıla kıvrıla açıldı. Kenarları sateni andıran ipti. Kenardaki iplerden daha kalın ve düz bir kısmı kalçaların arasına giren kısmıydı. Önünü kapatan kısmın üst kısmında bir kurdela vardı. Dantel işlemeleri sıkı bir şekilde örülmüştü. Elimi yüzeyinde gezdirdim. Tam amın üzerine gelen kısıma bir kaç tane kıl takılmıştı. Bunlar annemin amının kıllarıydı. Fakat ben o an için bunun başka bir kadının külodu olduğunu hayal ediyordum. Elim pütürlü yüzeyde gezindikça yarağım kalınlaşmış, kalkmıştı. Külodu avucuma aldım. Diğer elimle pijamamı sıyırdım bir elimle sikimi sıvalarken diğer elimle külodu burnuma doğru götürdüm. Dantelleri yüzüme değiyordu. Gözümün önüne annemin altındaki hali geldi gitti. Sıvazlama hareketim hızlanmıştı. Kokladığımda parfüm gibi kokuyordu. İnsanın başını döndüren bir kokusu vardı. İç kısmını çevirdim. Dudaklarıma değdirirken birden dilimi iç kısmına sürttüm. Tatlıyla ekşi arası hoş bir tat ağzıma dolarken şiddetle kasılarak boşalmaya başladım. O beş on saniye içinde hayatımın en müthiş orgazmını yaşamıştım. Boşalırken neredeyse tüm dilimi hafif nemli yüzeye bastırmıştım. Annemin amının tadı ağzıma yayılırken gözkapaklarım kapanıp açılıyor kendimden geçiyordum. Ne yaptığımın farkına anca iki dakika sonra kendime geldiğimde vardım. Aslında bu bir iç hesaplaşmaydı. Bir yandan kendime kızıyor diğer bir yandan aklıma geldikçe heyecanlanıyordum. Hemen karara bağlanacak bir konu değildi bu, üzerinde uzun süre düşünüp içimi rahatlatmam gerekiyordu. Ama yapamıyordum. Aklım bunalmıştı. Bilgisayara bir porno taktım… Düşündüğümde beni asıl rahatsız edenin annemin bacaklarına ve kalçalarına bakmış olmamdı. Yoksa neticede o külot başka birininde külodu olabilirdi. Annemle bir alakası yoktu. Eskiden beri iç çamaşırlarını severdim. Bu açıdan baktığımda kendimle barışıyor ama bir süre sonra zihnimde annemin külodundan aldığım tad, dilimden çekip çıkarttığım iki üç tane kıl dağılıyordu. Çok tecrübeli değildim ama kadınların oralarının farklı farklı koktuğunu ve tadının değişik olduğunu duymuştum. Bu seferde yine kızıyor, bir daha yapmayacağıma kendi kendime söz veriyordum. Annem 45 yaşındaydı, minyon, kısa boylu zayıf, siyah saçları, kahve rengi gözleriyle kumral denilebilecek bir kadındı. Küçük tavuk her zaman piliç misali diriydi. Yaşını çok göstermezdi. Babamla bir süre önce ayrılmış ve bir daha görüşmemişlerdi. İkisiyle farklı zamanlarda bir araya geliyordum. İki gün geçmişti bu iki gün boyunca önemsiz günlük işler, akşam yürüyüşleri yaptık. Akşam vakti annem çarşıya çıkacağını söyledi evde tek kalmıştım. Bir süre televizyon izledim. Sonra sıkılınca odama geçip bilgisayara bir porno taktım, filmde iri yarı bir zenci en fazla yirmi iki yaşındaki bir kızı götten sikiyordu. Masturbasyon yapmaya başladım çok heyecanlanmıştım. Birkaç gündür içimi ürperten arzular tekrar meydana çıkmıştı. arzular ve zevk insanı ele geçirdiğinde uğranan o bilinç kaybı beni sarmış o ana kadar utandığım duygularım bana mantıklı ve açıklanabilir gelmeye başlamıştı. Aklıma annemin çantası geldi diğer iç çamaşırları onun içinde olmalıydı, onları görmeliydim. Her yanımı ateş bastı. İçimden kopup gelen bir heyecan fırtınası, kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Sikim irileşmiş, taşaklarım şişmişti. Biraz istemeyerek de olsa annemin kaldığı odaya girdim. Önce küçük spor çantayı karıştırdım. İçinde tişörtler ve çoraplar vardı… birde makyaj malzemeleri ; büyük bavula yöneldim, açtığımda içinde annemin günlük kıyafetleri, şortları, pijaması ve geceliği vardı kenardaki fermuarlı gözü açtığımda gözüme kahverengi kumaş bir torba ilişti, bağcığını çözdüm ; ilk gördüğüm beyaz dantelli bir külottu o anda kalbim duracak gibiydi… bu nasıl bir heyecan nasıl bir zevkti böyle bir şey yaşamamıştım… elimi göze sokup ne var ne yoksa çıkarmaya başladım. Önce ön kısmı dantelli ve işlemeli tam amın üzerine gelen kısımından geri kalan kısmı da kumaş olan beyaz bir külot çıkarttım, onu yatağın üzerine bıraktım ; yanında kırmızı tanga dantelli ve işlemeli, kenarları ipten külodu koydum. Şimdide elime siyah kadife bir tanga gelmişti. Parmaklarımı sürttürdüm. İnsanın içini gıcıklıyordu. Simsiyah ve düzdü sadece tam orta kısmına bir siyah fiyonk iliştirilmişti. Ardından ten rengi şortu andıran bir külot çıkarttım, bir iki tane de düz pamuklu. Gelen annemdi… Ter boşanmıştım. Anlımdan süzülen terler çeneme akıyordu. Tülden leopar desenli giyildiğinde am, göt ne varsa gösterecek bir külot vardı. Kenarlarına yan yana iki lastik ip atılmıştı. En altta sütyenler vardı. Her birinin tek tek sütyenlerini çıkarttım. Sikimi çıkarmış sıvazlıyordum. Külotların üzerinde gezinmeye başladım. Çok dayanamayarak şiddetle fışkırtmaya başladım. İç çamaşırlarına gelmesin diye halıya dönmüştüm. Çok müthiş bir boşalma yaşadım. Sarsılmıştım resmen, yığılıp kaldığımda midem ağzıma geldi. Ya annem anlarsa, sırası neydi külotların. Panik olmuştum. Ne kadar katlarsam katlayayım. Aynı halini bulamıyordum, yarım yamalakta olsa torbayı doldurdum. Beş dakika geçmiştiki kapı çalındı… Gelen annemdi, yüzüm kızarmış bir halde kapıyı açtım. Elinde alışveriş torbaları vardı. Nasıl olduğumu sordu. Geçiştirdim. Akşam olmak üzereydi. Güneş uzaktaki apartmanların arkasında kaybolurken. Anneleri dışarıda oynayan çocukları yemeğe çağırıyordu. Aradan bir iki saat henüz geçmişti. Telefon çaldı… Annem arayanın abim olduğunu ve bizi çağırdığını söyledi. Başım çok kötü ağrıyor dedim. Sen git. Oğlum ben bu vakitte nasıl gideceğim dedi. Atlarsın bir taksiye gidersin dedim. Annem odaya geçip hazırlanmaya başladı. Onbeş dakika sonra hazırdı. Yola kadar geçirdim. Evde tek kaldığımda üzerimde sarhoşluk benzeri bir hal vardı. Olaylar çok hızlı gelişmişti. Tuhaf fikirler tekrar aklıma gelmeye başladı. İlk seferde yakalanmadığım içimi bir ürpeti kapladı. Evet tekrar istiyordum. bir an ne olduğunu anlamadan kendimi yine o bağcığı çözerken buldum. Fakat açtığımda siyah kadife tangası yerinde yoktu. Evet annem az önce hazırlanırken onu giymişti. Annemin altında hangi külodun olduğunu bilmek beni bilinmez duygulara sürüklemişti. Diğer çamaşırlarla biraz oyalandıktan sonra, hepsini yerine koydum. Yatağa geçtim. Bir yandan masturbasyon yapıyor diğer taraftan düşünüyordum. Annemin şu an benim birkaç saat önce her yerini yaladığım, sikimi sürttüğüm külodu giyiyordu. Benim dilimin değdiği yerlere annemin amcığı, göt deliği değiyordu. İrkildim derin bir vicdan azabıyla birlikte iyice sertleşmiştim. Aklımdan geçirdiğim söz bende güçlü bir arzu uyandırmıştı. Annemin göt deliği… amcığı, evet o benim annemdi ama aynı zamanda bir kadındı. Birden şimdiye kadar anneme hiç kadın gözüyle bakmadığım aklıma geldi. Şimdiye kadar akrabalarımızın kızlarını, arkadaşlarımın kız kardeşlerini, okuldaki hocalarımı, en akla gelmeyecek kişileri bile düşünüp otuzbir çekmiştim. Ama annem, belkide bu yasaklı vucudu düşünmek bu yüzden bana büyük zevk vermişti. Fakat birden bire hiç kimse kendi öz be öz annesine ilgi duymazdı. Mutlaka sebepleri olmalıydı. Geçmişi düşündüğümde bu yap boz’un parçaları yerli yerine oturuyordu. Annem çok küçükken bizi kadınlar hamamına götürürdü, tüm kadınlar çırılçıplak olurdu. Tabi annemde o zamana ait hiçbir şey hatırlamıyordum ama mutlaka bir şeyler bilinç altıma yer etmişti. Ne zamanlarda annemin memelerini, götünü gördüğümü düşündüm. Şu yaşıma kadar annemin bir çok kez vucudunu görmüştüm. Neden şimdiye kadar dikkatimi çekmemişti ? Hep kafamı çevirmiştim. Ama o anlık görüntülerde kahve rengi dut gibi bir meme ucu, kavun gibi diri bir kalça, baldırlar. Annemin vucudunun kesitleri gözümün önüne gidip geliyordu. Tabi ya annemle babamın birlikte olduğu zamanlardaki doyumsuz seks hayatları. Babam benim yanımda annemin göğüslerini sıkar, götünü okşardı. Mesela kahvaltıda olduğumuz bazı zamanlarda elini annemin bluzunun içine sokar annemin memelerini sıkıştırırdı. Annemin göğüsleri sütyeninden fırlar. Eliyle bluzunun üstünden düzeltirdi. Hatta bir kere tam düzeltirken bluzu göğsüne yapışmış, dik ve dutu andıran göğüs ucu tamamen ortaya çıkmıştı. Yemekler yapılırken annemin arkasına geçer sürtünürdü. Düşündükçe aklıma geliyordu. gece odada sikişirken yatağın çıkarttığı düzenli gıcırtı annemin derinden gelen inlemeleri, ara sıra duyduğum küfürler. Bir kere yanlışlıkla odalarına dalmıştım. Babamın aleti annemin tam avucundaydı… evet tam avucunda. Babamla oturur saatlerce porno film izlerlerdi. Sonrada seks yaparlardı. Fantezilerimi süsleyecek olan annemi… Ya annemin mor renk tül sabahlığı, normalde vucuduna oturan, biçimli göğüslerinin kavislerini meydana çıkaran bu sabahlık. Işık altında yada gün ışığında içini olduğu gibi gösterirdi. Annem bir gün ütü yapıyordu. Odanın ışığı açıktı. Diri ve dik memeleri kahve rengi halesi ve dut gibi dikik meme ucu mor renk tülün altında olduğu gibi ortadaydı. Bana dönüp “şu ışığı kapasana her tarafım meydanda demişti”. Evet anne her yerin meydandaydı. Annemde iyi sikilir dedim. Amcığını yalardım, sonra da memelerini. İçine yarağımı sokardım, köküne kadar, domaltır öz annemi götten sikerdim. Ohhhhh sikimi yalatırdım. Yala anne hadi yalaa… taşaklarımıda yala… ohhh anneciğim ne biçim bir orospuymuşsun sen… o külotlar ne öyle… bizde seni namuslu bilirdik… fahişe gibi iç çamaşırların var… ahhh anne sikiş benimle… . Dölerim yatağın üzerine süzülmeye başlamıştı. Çok uzun bir süre fantezilerimi süsleyecek olan annemi ilk defa düşünüp bu şekilde masturbasyon yapmıştım. Sakinleştiğimde… ne yapıyorsun yaa o senin annen diyerek kendi kendime kızdım. Oysaki az önce kurduğum argo cümleler kaç gündür kafamın içinde yer alan soruların cevabını da veriyordu : Annemi o sabah gördüğüm tahrik edici durum karşısında, iç çamaşırlarıyla haşır neşir olarak ve onun vucudunu düşünerek annemin kadınlığının kabullenmem içimde yatan lavların taşmasına, yıllardır içimde biriktirdiğim, kendimden bile sakladığım arzular ve tutkuların açığa çıkmasına yol açmıştı. Belkide yıllardır annem gibi minyon kızların ve kadınların beni tahrik etmesi bundandı. Aradan geçen birkaç günde suçluluk duygusuyla ne annemle doğru düzgün konuştum ne de onu düşünerek kendime zevk verdim. Anneme eskiden olduğu gibi davranıyor, birkaç gün önce aklıma gelenleri yok varsayıyordum. Öğlene doğru annem temizliğe girişmişti, altında mavi bol şortu vardı yerleri siliyordu. Kapının önüne geldiğimde annemi domalmış bir vaziyette gördüm. Küçük götünün yuvarlakları meydana çıkmış, külodunun izi belli oluyordu. Bacakları iki yana açıktı. Baldırları terden ıslanmış ve gerilmişti. Süt gibi beyaz ve pürüzsüzdüler. Annem yerleri sildikçe kalçası ileri geri hareket ediyordu. Benim kapının önünde durduğumu fark etmemişti. İşte belki birkaç gün önce olsa annemi umursamayacak, bu görüntüden tahrik olmayacaktım. Hafifçe geriye çekilip eşofmanımın içine elimi soktum ve sikimi okşamaya başladım. İnanamıyordum annemin götüne baka baka otuzbir çekiyordum. Annem ileri yatıyor, sonra geriliyordu kalçası oynarken götünün arasına doğru girmiş külodunun kıvrıldığını anlayabiliyordum. Kalbim hızla atmaya başladı. Annemin bana döneceğini hissedince parmak uçlarıma basıp odama girdim. Şimdi odamda annemin o halini düşünüyordum. Hayalimde… anneme arkadan yaklaştım, şortunu ve ardından külodunu indirdim. Diz çöküp yarağımı amına yerleştirdim. Ellerimle de memelerini avuçladım. Fantezime göre annem bu sırada yerleri silmeye devam ediyordu. İleri geri hareket ettikçe sikim amına girip çıkıyordu. Annem içeride temizlik yaparken ben onu düşünüp asılıyordum. Bir kez daha sarsılarak boşaldım. Hiçbir şeyi düşünmek beni böyle orgazm etmiyordu. Annemin göğüsleri… Annem seslendi, tül takılması gerekiyormuş. İçeri gittiğimde ne o terlemişsin diye sordu. Şınav çekiyordum dedim. Koltuğun üzerine basıp yükseldim. Yukarı çıktığımda annemin askılıklı beyaz tişörtünden portakalı andıran memelerini uçları haricinde olduğu gibi gördüm. Terlemiş, ıslanmışlardı. İnerken dengemi kaybetmiş gibi yalpaladım ve annemin göğsüne tutundum. Ohhh memesi yumuşacık ve dolgundu. Meme ucu bir mermi gibi elime batmıştı. Annemde refleksle belime dolanmıştı. Annemin göğüsleri benim çıplak göğsüme dayanmış bir anda sarmaş dolaş olmuştuk. İkimizde güldük. Ben hızlıca odama geri döndüm. Çok tehlikeliydi. Annem babamla renkli bir seks hayatı olmasına rağmen bana ve abime karşı her zaman tutucu olmuş, dış çevredede hanım bir insan olarak bilinmişti. Ve sanırım bana seks açısından bir istek beslemesi imkansızdı. Kendisine baktığımı yada yaptıklarımı hissederse başım belaya girebilir, çok fazla kızabilirdi yerin dibine geçerdim. Zaten gerçek hayatta annemle ilişkiye girmek aklımın ucundan bile geçemezdi. Bu ensest düşünce benim için fantezi olarak kalacaktı. Bundan sonra annemi düşünecektim ama onu ne gözetleyecek nede dokunacaktım. On gün böyle geçti. Annem akrabalara dönmüş babamda akşam geliyordu. Babam döndüğünde hayatım eski haline döndü. Yine gelir gelmez başımı ağrıtmaya başladı. Annen hiç eve geldimi, benim hakkımda konuştunuzmu, geri dönecekmi… . İşe gidip gelmeye başlamıştım. Annemle ya abimlerde ya işyerinde yada akrabalarda görüşüyorduk. Aradan bir seneye yakın geçmişti. Bu süre içinde zaten annemle kısıtlı sürelerde on beş günde bir görüşür olduk. Gizli dünyamda anneme ilgim üst noktalara ulaşmıştı ensest vcd’ler alıyor, internette ensest resimler indirip sitelere giriyor, başka ensestlerle chat yapıyordum. Masturbasyon yaparken artık yanlızca annemi düşünüyordum. Onu sikmediğim pozisyon hayal etmediğim hal kalmamıştı. Ensest ilişki yaşamak… Babam aradan geçen onca zamana karşı hala annem hakkında kafamı ütülüyordu. Sürekli ardı arkası gelmeyen sorular… surat asmalar, bazen tartışmalar iyice canımı sıkıyor ; bunalıyordum. Artık babam ne zaman bana ne zaman annemden bahsetse ve beni kızdırsa odama çekiliyor annemi siktiğimi ben sikerken de babamın izlediğini düşünüyordum. Bu bir çeşit intikamdı. Böylece bütün sinirim geçiyordu. Bütün bunlar olurken gerçek hayatla bu düşüncelerimi tamamen ayırmıştım. Onlar farklı dünyalardı asla bir olamazdı. Ensest ilişki yaşamak öyle hikayelerde olduğu gibi birden bire, kolayca olabilecek bir şey değildi. Çoğunlukla okuduğum hikayelere gülüyordum ne kadar basit anlatımlıydılar ve herşey ne kadar kolay gerçekleşiyordu. Oysaki gerçek hayatta bir red edilme yada fark edilme ömür boyu sürecek bir rezilliğin kapılarını sonuna kadar açabilirdi. İşte bu halde aylar geçiyordu. Bu arada, hayatın garip bir oyunu, son zamanlarda annemde bazı gözle görülür değişiklikler başlamıştı, onu her gördüğümde üstüne başına yeni birşeyler almış oluyordu. Aldıkları genelde askılıklı bluzlar, dar kotlardı ; gittikçe dişiliğini ön plana çıkartıyordu. Artık hayata bakışı değişmiş o karamsar, yorgun kadın gitmiş yerine hayat dolu, gezen, dolaşan, özgür bir kadın gelmişti ; yıllarca babamın baskısı altında yaşayan annem sanırım özgür geçen aylardan sonra kendini bulmuş, rahatlamıştı. Annemle ilişkimiz ise nasıl olduğunu anlayamadan yeni bir boyuta girmişti. Bana iltifatlar ediyor ne kadar yakışıklı olduğumu söylüyordu. Birlikte bir yerlere gitmekten bahsediyordu. Beni öpüşü bile değişmişti sanki daha ıslak ve sanki şehvetli öpüyordu. Birlikte kaldığımız zamanlarda aynı yatakta yatmak istiyor ve geneldede yatıyordu. Bu da beni çok zor durumda bırakıyordu. Neden böyle olmuştu birkaç sebebi olabilir diye düşünüyordum. belki kafamı bu düşünceye fazlaca taktığımdan her hareketini öyle yorumluyordum. Yada annem kendine laf etmeyeyeyim diye bana daha yakın ve ilgili davranmaya başlamıştı. Samimi olması gibi bir ihtimalde vardı tabiki. Annem işyerime gidip geldikçe istem dışı mahrem yerlerine bakıyordum. Bir gün pembe askılıklı bir t-şört giymişti. Gögüslerinin kenarları görünüyordu. Annem telefon açmak için eğilmişti. Aramızda masa vardı. Fazla olmasada göğüslerinin bir kısmı daha ortaya çıkmıştı. aletim hareketlenmişti. Annem aniden başını kaldırınca beni görür gibi oldu ama tam emin değildim. Görüşmelerimiz seyrekti, bazen üç haftayı bulduğu oluyordu. Bir iki hafta sonra tekrar geldiğinde üzerinde siyah bir gömlek, altında mavi dar bir kot vardı. Gömleğinin üç düğmesi açıktı. Memelerinin kenarları ve siyah sütyeni görünüyordu. Yine telefon etmek istedi eğildi, Ben sütyenini ve portakalı andıran beyaz memelerinin sütyeninden taşan kısımlarını olduğu gibi görmüştüm. Aklıma bir an geçen hafta benim ona baktığımı anladığını ve bu hafta daha açık giyip bana baktırmak niyetinde olabileceği geldi. Ürperdim. Yemeğe çıktık. Sürekli konuşuyor neyi neden yaptığını anlatıyordu. Bir ara kafamı kaldırıp yüzüne baktım. – Anne bana açıklama yapmana gerek yok, ben zaten herşeyi biliyorum. – Olsun oğlum yinede daha iyi anlaman için anlatıyorum. – Anlamıyorsun anne yaa ilgilenmiyorum istediğini yap, yani rahatsın işte istediğini yapabilirsin yani ne bileyim hayatında başka bir erkekde olabilir bu beni ilgilendirmiyor. – Yok canım daha neler yok oğlum öyle bir şey. – Dedimya fark etmez neticede 45 yaşındasın ihtiyaçların olabilir, karşılamak zorundasın. – … … Herhangi bir cevap vermedi. başka bir konuya geçtik bu benim ona cinsel konularda ilk yaklaşma çabamdı, olumsuz bir tepki almamıştım. Fakat olumluda değildi. Yinde üstü kapalıda olsa annemin seks hayatından bahsetmek beni heyecanlandırmıştı. İçimdeki ensest arzular bazen köreliyor bazen hiç kalmıyor kimi zamanda doruğa çıkıyordu. Ama tercihim her zaman üst düzeyde olması yönündeydi çünkü annemi düşünmekten çok ayrı bir keyf ve zevk alıyordum. Çoğu zaman bir yada iki hafta masturbasyon yapmıyordum. Böylece azgınlaşıyor. Annemle ilgili farklı fanteziler kuruyordum. Özellikle böyle zamanlarda annemle görüşürsek onu görmek bile beni ereksiyon ediyor. Memelerini görsem yada yanlışlıkla ! hafifçe dokunursam boşalacak hale geliyordum. Yine bir haftadır hiçbirşey yapmamıştım. Annem akşam abimlerde kalacaktı. Benide çağırdılar. Abimlerde yemek yendi, tv izlendi ve yatma vakti geldi. Annemle yine birlikte yatacağımız için bir plan yaptım. Gece yarısı o uyurken sanki uyku sersemi atmışım gibi elimi kalçasına atacak ve elleyecektim. Yatağa girdim. Annemin altında krem rengi ayak bileğine kadar bir dar tayd vardı. Küçük götünün yuvarlakları yine meydana çıkmıştı. Giydiği klasik külodun çizgileri kalçalarının kenarlarında belirginleşmişti. Işığı söndürdü ve oda yatağa girdi. Vaktin iyice geçmesini bekliyordum. Bu sırada annemi karım gibi hayal ediyor fantezi kuruyordum. Annem yanımda yatıyordu… Gece yarısı olduğunda uygulamaya geçtim ve soldan sağa dönerken elimi tam kalçasının üzerine koydum. Oohhhhhh yumuşacıktı. Sıkmamaya özen göstedim. Yarağım gemici direği gibi olmuştu. Uzun zamandır bakmakla yetindiğim göt şimdi elimin altındaydı. Hiç kıpırdatmadım. Biraz ucuz bir tabir ama sevgili annemde de tam sikilecek göt vardı. Bir süre sonra korkarak elimi çektim ama tam yanına yere koydum. Beş on dakika geçmeden annem döndü ve tam elimin üzerine kalçası geldi. Ohhhhhh ölüyorum sandım… bir an kalp atışlarımı duyacak diye korktum. Annemin götünün ağırlığı elimin üzerindeydi. Dayanamadım sol elimle sikimi çıkarıp 31 çekmeye başladım. Annem yanımda yatıyordu. götü elimin üzerindeydi. Ve ben yarağımı okşuyordum. O an üzerine attırmak istedim. Boşalmaya başlamıştım. Kenara doğru çekilip küloduma attırdım. Gelişmeler ardı ardına geliyor ben baştan çıkıyordum. Basit bir cinsel açlık ve ilgiden başlayan olaylar ne boyutlara ulaşmıştı. Ertesi gün annem çok normal davrandı. Annemin rahat ve yakın tavırları sayesinde onunla ilişkiye girebileceğimi düşünmüştüm. Fakat bir aile faciasına yol açmak ise çok kolaydı. Dikkatli ve temkinli olmak durumundaydım. Annemin ilgisini ortaya çıkaracak yada bana karşı ilgisini arttıracak bir takım planlar düşünmeye başlamıştım. Bir hafta sonu yine abimlerde kalacaktık. sabahtan başlayarak sürekli sırtımın ağrıdığını söylüyordum. Akşam üstü tahmin ettiğim gibi abimler alışverişe çıktılar annem ve ben kalmıştık. Daha önceden hazırladığım kremi alıp annemin yanına gittim. Anneme sırtımın ağrısının geçmediğini biraz sırtımı ovup ovamıyacağını sordum. Doğal olarak kabul etti. T-şörtümü çıkardım sadece boxerımla kalmıştım annem elini sırtımda gezdirmeye başladı. Bense seviştiğimizi hayal etmeye başladım. Elleri vucuduma değdikçe sertleşmiştim onu tahrik etmek için hafif hafif sanki ağrıdanmış gibi inliyordum. Oflamaya başlamıştım : – Offf offf evet anne çok iyi orası biraz yukarı uhmmm çok iyi. – Nasıl daha iyimi. – Evet anneciğim bastır biraz ahhhh işte bu iyi geldi, ohhhhh harikasın!!! Harikasın diye inleyince. Annem birden hadi bakalım yeter diye çekildi. Doğruldum. Şakayla karışık istersen bende sana süreyim dedim. Aldığım cevap kısa ve netti. Hayır. Fakat bunu söylerken gözü boxerimden rahatlıkla belli olan iyice kalınlaşmış ve irileşmiş yarağıma takılmış. Ama bakışlarını hemen kaçırmıştı. Ne zamandır kolladığım fırsat birkaç gün sonra geldi. Babam tekrar memlekete gidecekti. Anneme telefon açıp üç günlük iznini o günlere alması için sözleştik. Annemin sorun çıkarmaması hoşuma gitmişti. Birkaç gün sonra evde yine yalnız kalmıştım. Akşamüstü annem geldi. Elinde alışveriş torbaları vardı. Akşam güzel bir sofra hazırladık. Annem kendine votka bana bira almıştı. Annemin üzerinde kırmızı bir bluz altında beyaz bir şort vardı. Kırmızı bluzundan içine giydiği siyah sütyen belli oluyordu. Sütyenin omuzlarındaki lastikleri bluzun omzu genişledikçe ortaya çıkıyor içimi gıcıklıyordu. Beyaz şortundan hiçbir külot izi belli olmamasından içine yine tanga türü bir şey giydiğini anlayabiliyordum. Hafta sonu denize gittiğinden hafifçe esmerleşen baldırları etli ve pürüzsüzdü. İçtikçe daha çok konuşuyor şakalaşıyorduk. İyice sarhoş olunca onu sikebilirim diye düşündüm. Konuyu yavaş yavaş erotizme getiriyordum. Televizyondaki mankenlerden konu açıldı : – Ne kadar uzun bacakları var. – Bırak anne yaa hepsi pörsümüş… – Olurmu canım şuna baksana… – Bu yaşta vucutlarına bak televizyondan göründüğü gibi değil hepsi hayat kadını gibi… tabi mesleğini namusuyla yapanlar çoğunluktadır belki ama parayla çalışanları da varmış. Annem gülerek : – Sen hayat kadınlarıyla çok haşır neşir oluyorsun galiba aman dikkat et hastalık kapma – Aman açtırma ağzımı… sanki veren varda yapmıyoruz. – Neyi veren ? – Nınını – Neyi ? – Önündekini… – Terbiyesiz çocuk… kime çektinki sen böyle… – Bilmem ki… – Valla oğlum yaşın genç önlemini aldıktan sonra hayatını yaşayacaksın, bunu bilir bunu söylerim. – Aynı şey senin için de geçerli anne bu hayat zevk almak için, rahat etmek için var. – Nerde oğlum baksana bizim dere çağlıyor, suları akıyor boşa… derede kuruyacak bu gidişle. – Ne deresi anne yaaa. – Hiiiç bizim köydeki dere diyorum. – Haa, bizim ağaçtaki dalında kabuğu soyuldu artık asılmaktan. – Hangi ağacın ? – Bizim köydeki ağacın ; hani onun kalın uzun bir dalı vardı ya asılıp sallanırdım ona onu diyorum. – Öylemiii… . Televizyona dönerek : – Offf kızdaki vucuda bak. – Benden meraklısın anne yaa kaçırmıyorsun hiçbirini. – Bende böyle vucut olacak… . – Amann ne güzel bak yaşını göstermiyorsun. Piliç gibisin işte. Vucudunda diri. – Yok be oğlum yaşlandık artık. – Bırak şimdi taş gibisin be anne. – Beğeniyormusun beni ? Ciddi ciddi bir kadın olarak yani… Güldüm : – Tabi canım hastayım sana… annem olmasan. – Annen olmasam neremi beğenirdin en çok ? – Hımm bir düşüneyim memelerini sanırım bir de kalçalarını… – Yok be küçücük onlar. – Ben küçük severim. Bu konuşmaları iyice sarhoş olmuş bir halde yapıyorduk. Neredeyse sarhoşluktan kendimizden geçmiştik. Arsızlaşmış azmıştık. Annemin meme uçları belirginleşmiş, bacaklarını birbirine kenetlemişti. Kimbilir belkide zevk sularının bacaklarından süzülmesini engellemeye çalışıyordu. Benimse kasıklarım ağrımaya başlamış. Dokunsam boşalacak bir hale gelmiştim. – Görsen beğenmessin. – Göster o zaman. – Sen benim oğlumsun ayıp… – Peki sen benim hakkımda ne düşünüyorsun. – Humm bence sen çok seksi bir erkeksin. kızlar eminim sana deli oluyorlardır. Bizim işyerinde beraber çalıştığım kız resmini gördü çok beğendi seni. Bir görsen daracık giyiniyor. İçine don sütyen bile giymiyor bazen ama bebek gibi kız. – Aman anne beni deli mi etmek istiyorsun… zaten zor durumdayım. – Oğlum zor durumdaysan gidip göreceksin işini. şiiişşt yanlız bak söyledim… hastalık kaparsın kılıfını tak… – Amann o da en sevmediğim şey… bütün zevkini yok ediyor işin… – Niye oğlum hassası var binbir çeşidi var… renklisi bile var neler yaptılar yahu, ne işe yararki renklisi… – Fantezi herhalde… Tatlı olanlarıda varmış… – Iyyy hayatta ağzıma almam plastiği ne iğrenç… Annem bacak bacak üstüne atıp şortunun iyice kasıklarına doğru sıvadı, baldırlarının üst kısmı tamamen meydana çıkmıştı. Bir peçete alıp “ooff amma sıcak” oldu diyerek boynunu memelerinin kenarlarını silmeye başladı. Elini kenarlara doğru soktukça ortaya çıkan memeleri titriyor, içe doğru gömülüyordu. İçkisinden bir yudum aldı derin bir iç çekti. – Ooo konu nerelereden nerelere geldi. Ne diyeceğim sana yarın tavernaya gidelimmi ? – Aman anne ne yapacağız orda… – Ne yapacağızı varmı eğleniriz… – Tamam bakarız… – Ben bir işyeyim… Annem tuvalete geçti. Bende parmaklarımın ucuna basarak tuvalet deliğine gözümü dayadım. Annem o sırada klozete oturmuştu. Tıssssssssssssssssssss diye bir ses geldi. Ooooohhh işiyordu. Kalçalarının kenarlarını ve bacaklarının tamamını görüyordum. O an sertleşmiş sikime dokunsam. Boşalabilirdim. Ama yapmadım çünkü bu akşam annemi sikecektim. O da istiyordu biliyordum. Alkolün verdiği bir cesaret vardı. Annem kalktı o an ilk defa amcığını görecektim. Fakat annemin amı orman gibi kıllıydı. Bir tuvalet kağıdı koparıp kılların üzerinden amcığına doğru bastırdı. Annemin altını çıplak ilk defa görüyordum. Kasıklarına kadar dağılan kıllar her yanı kaplamıştı, baldırları hafif kırmızıydı. Mayo izi olan yer bembeyazdı. Altına kadife tangasını giymişti önce onu çekti arkasını döndü. Şortunu çekmek için hafifçe eğilince dolgun götünün arasından yarılmış bir sulu şeftaliye benzeyen amcığını gördüm. Tanganın ipi tamamen içine girmişti. Amının dudakları iki yana açılmış yaprağı andırıyordu. Hızla şortunu çekti. Annem odama girdiğinde… O gece işi neden bitirmedik bilmiyorum. İkimizde sarhoştuk, azgındık. Annem tuvaletten çıkar çıkmaz odasına gitmiş üzerini bile değişmeden yatıp uyumuştu. Belkide çok sarhoş olduğundan sızıp kalmıştı ya da annelik içgüdüleri ağır basmıştı… toplumun en büyük tabusunu, dini sorumlulukları, ahlaki değerleri bir kalemde silip atmak kolaymıydı, peki ya oğlunun koynuna giren kadın olmak, ucuzlamak, basitleşmek ne kadar kolaydı. İlk adımı benim atmam gerekiyordu ama bende bu cesaret yoktu. Ama artık annemden emindim ve onu baştan çıkarmak için bir kaç düşüncem daha vardı. Sabah olduğunda akşamki cesaretimden eser kalmamış bir vaziyette uyandım, vakit daha erkendi. Altımda boxerim vardı. Dün geceki konuşmalar ve annemin tuvaleyeki hali aklıma gelince yarağım kalınlaştı. Annem sabahları genelde perdeleri açmadan odam havalansın diye camları açardı. Yine geleceğini düşünerek sikimi boxerin düğmeli yerinden çıkarttım. Amacım annem odama girdiğinde rüyamda ereksiyon olmuşum ve sikim boxerimdan fırlamış sanmasıydı. Çok beklemeden yaklaşık bir on dakika sonra yarağım dimdikken annem içeri girdi. Tek bacağımı yana doğru atmış iyice meydana çıkartmıştım. Gözümü iyice kısmıştım ama ortamı görebiliyordum. Annem daha odaya girer girmez benim aleti fark etti. Başını iki yana sallayıp camları açtı. Sonra gereksiz yere masanın üzerini toplamaya başladı. Odada oyalanıyor dönüp dönüp sikime bakıyordu. Yanıma kadar geldi. Annem gözlerini yarağıma dikmişti. Yanımdaki pikeyi alıp üzerimi örttü. Pikeyi örterken elini sikimin o kadar yakınından geçirmiştiki, kalbim duracak sandım. Annem çıktıktan sonra on onbeş dakika sonra bende altımdan boxerimi sıyırdım. Duşa girecektim ve evin içinde çırılçıplak geziyordum. Tam tahmin ettiğim gibi annemle koridorda karşılaştık. Annemin gözleri açıldı. Elimle yarağımı kapadım ama başını bilerek açıkta bırakmıştım. – Oğlum bu ne hal. – Sen uyandınmı yaa anne bende duşa girecektim, bakmasana. – Bir bornoz giysene yavrum üstüne. – Ne bileyim ya kusuruma bakma. Elimi sikimden çekip arkamı döndüm. Annem arkamıda görmüştü. Banyoya girdiğimde zevkten dört köşeydim, anneme her yerimi göstermiştim, bundan daha büyük bir keyf olabilirmiydi. Akşam olduğunda tavernaya gitmek için hazırlanıyorduk. Annem kırmızı bir gömlek giymişti. Altında ise baldırlarını ve kalçalarını sımsıkı saran beyaz kumaş bir pantolon vardı. Mavi, kırmızı neon ışıklar ; basık bir tavan. Beyaz üzerine sarı masa örtüleri, takım elbise giymiş papyonlu gül satan bir kız, sıra sıra duran garsonlar, bol aynalı geniş pist, kabartma işlemeli bir sahne, eski Türk Filmlerinden fırlamış gibi duran kırmızı bir halı bu küçük tavernayı tipik hale getiriyordu. Fiks menü alıp oturduk. Yemekler gelirken annem rakı ben votka içiyordum. Bir süre sonra şarkıcı sahneye çıktı. Hiç sevmediğim ama oynak parçalar çalıyordu. Aradan geçen saatlerde yine annemle yine çakır keyf olmuştuk. Bir ara annem kalkıp oynamaya başladı. Gördüğüm görüntü karşısında dehşete düştüm. Pistin ortasında onlarca insan dans ediyordu. Annem kıvırttıkça sahnede dolaşan parlak ışık vucudunda geziniyordu. Ama o ışığın etkisiyle annemin ince kumaş pantolonundan götü ve kıçına geçirdiği kırmızı tanga külotu olduğu gibi görünüyordu. Slow bir müzik başlayınca tekrar yanıma gelip oturdu. Yüzümde muzip bir gülümseme vardı: – Anneciğim… – Ne var ? – Hani dün senle konuşmuştuk ben sana bana şakayla poponu gösterirmisin demiştim ya… – Öyle mi dedim ? – Hıı ama gerek kalmadı… – Neden… – Çünkü sen dans ederken sahnede ışık vurdukça her tarafın olduğu gibi göründü zaten… – İnanmıyorum ciddimisin lan ! Şaka yapma bak… . – Cidden külotun kırmızı değilmi tanga tipi. – Evet… desene rezil oldum… ayyy kalkmam ben yerimden artık. – Bırak canım kimse fark etmez hem etse ne olur millet neler giyiyor. Kimse bakmaz kıçına. – Beğenmedin yani… – Yok canım dikkat atmez dedim taş gibi yoksa taşş maşşallah. Gülüştük. – Dans edelimmi anne… Ağır bir müziğin eşliğinde dans etmeye başladık. – Her tarafım görünüyor yaa sende dansa kaldırdın. – Aman… baksana millet donsuz geziyor. Kafasını çevirdiğinde orta yaşlı mini etek giymiş sarışın kadını gördü. kadın derin dekolteli bir bluz giymişt. – Off çok seksiymiş be. Gidip konuşsana yanına. – Hadi yaa sonrada yanındakiler oysun dimi beni. Hem bakmaz o bana – Neden bakmasın aslan gibi çocuksun… senden iyisinimi bulacak. Off off olamadık şöyle kısrak gibi bir hatun… – Niye öyle diyorsun anneciğim bazıları tay sever!!! Annemin vucudu elimin altındaydı. Çok fena olmuştum. İstem dışı kasılmış, gerilmiştim. – Ama sende çok kötü bakıyorsun bu kadına, baksana kasıldın, gözlerin falan kayıyor, dur bakiimm kaldırdınmı yoksa sen!!! Daha annemin ne dediğini anlamadan annem dibime kadar sokulup göbeğinin alt kısmına doğru sikime bastırdı. – Hımmmm… tam tahmin ettiğim gibiAyıp bee. – Oh anne evettt… Müziğin ritmiyle sağa sola hareket ediyorduk. Bu hareket sırasında annem göbeğini bana doğru bastırıp kasığına doğru sürttürüyordu. Sonrada kasığında tekrar göbeğine… – Uhhh anne işte böyle. – Ne olduki oğlum dans ediyoruz işte – Pufhhh evett anne dans ediyoruz. Terlemiştim ve neredeyse kendimden geçiyordum. Pist çok kalabalık olduğundan birde sürtünmemiz sanki dansın kendi ritmindenmiş gibi göründüğünden kimse ne yaptığımızı anlayamazdı. Artık ok yaydan çıktı diye düşündüm. bu nedenle dudaklarımı annemin dudaklarına doğru götürdüm. Fakat annem kendini geriye doğru çekti. – Şişşşş ne yapıyorsun. Ben senin annenim. Hadi yeter bu kadar dans oturalım. – Az önceki sadece dansmıydı sence anne. – Evet oğlum dans – Danstı yani. – Evett ne olabilirki başka. Annemin ne dersem diyeyim analamamazlıktan geleceğini anlamıştım. Sesimi çıkarmadım. Yarım saat kadar sonra program bitti eve döndük. Evde annem üzerini değişmek için odaya girdi. Su almak için odasının önünden geçerken kapısını ardına kadar açık bıraktığını gördüm. Sırtı dönüktü. Altında pantolonu vardı üstünü ise çıkartmıştı. Siyah sütyeninin sırt lastiğini ve pürüzsüz sırtını görünce kapının önünde hareketsiz kaldım. Annem yüzünü hiç bu tarafa dönmüyor. Sırtı kapıya dönük soyunuyordu. Ve eminimki bunu bilerek yapıyordu. Pantolonun indirdi. Bir kez daha iri kavunu andıran kalçalarını ve o iki topaçın arasında kaybolup giden külodunu görmüştüm. Annem külot sütyen önümdeydi. Dantelli siyah sütyen yine dantelli kırmızı küloduyla karşımda duruyordu. O yüzünü bana dönmeden kendimi odama zor attım. Duavara yaslanıp sayıkladım : “Offf sik işte orospuyu… fahişe, fahişe, fahişe!!!! istiyor işte orospu git sik!!! domalt gir götüne oooff!!! Annem başını göğsüme yasladı… Biraz sakinleşince içeri geçtim. Dolaptan sabah aldığımız buz gibi beyaz şarabı çıkarttım. Yanına armut, elma, muz, ve üzümden oluşan bir meyva tabağı hazırlamıştım. Romantik bir müzik açtım. Işıkları söndürüp mum ve tütsü yaktım. Odanın içi iyice loşlaşmıştı, mum alevinden çıkan ışık esen hafif rüzgarla dalgalanırken, tütsünün egzotik kokusu odaya yayılıyordu. Annem odaya girdi. Elini yüzünü yıkamış, üstüne beyaz uzun geceliğini giymişti. İçinde sütyen olmadığı yuvarlak memelerinin serbestliğinden ve hafifçe çıkık olan göğüs uçlarından anlaşılıyordu. Kanepeye oturdu. Bacak bacak üstüne atınca yırtmacı sıyrılıp baldırlarının üst tarafı meydana çıktı, vucudunu geri doğru atmıştı. Bir kadeh ona bir kadehte kendime doldurdum. Bir süre sonra müzik ve alkolün etkisiyle anneme dans edelim mi ? diye sordum. Önce biraz tedirgin, ürkek sallanmaya başladık. Sonra biraz daha yaklaştık. O ellerini boynuma dolamıştı, benim bir elim sırtında diğer elim ise belindeydi. Bir süre sonra vucutlarımız birbirine kenetlenmişti. Annem başını göğsüme yasladı. Ellerimi vucudunda gezdirmeye başladım. – Oğlum… – Efendim – Aletin kalktı. Gözlerimin içine baktı : – Bana da mı ? – Evet anne… Başını iki yana sallayıp parmak uçlarını dudaklarıma götürdü. – Olmaz… Biraz daha yaklaşmaya çalıştım. Ama beni ittirdi. Başımı öne eğdim, suratımı astım. Elimi anlıma götürüp, saçımı düzelttim. Amacım kendime acındırmaktı. Odama geçtim. Emindimki annemin yüreği parçalanmıştı. Bilgisayarı açıp daha önce hazırladığım. Taboo 3 ‘ ü başlattım. Filmi izlerken annem içeri girdi. Bana baktı : – İçeri gelmeyecekmisin ? – Burada oturalım. Mavi ekrana doğru baktı : – Bunlarımı izliyorsun ? – …. Arkasını dönüp gidiyordu. – Anne. – ??? – Otursana birlikte izleyelim. – Dul bir kadın olduğumu unutuyorsun ? – Otur bak bu film konulu senin durumundaki bir kadının bulduğu çözüm var. – Oğlum, benim durumumun tek bir çözümü var neyse konuşturma beni şimdi. Bunları izletip günaha sokacaksın beni. Yanıma ilişti. Filmi baştan başlattım. Taboo 3 de annem yaşlarındaki dul bir kadının hikayesi vardı. kadın cinsel açlık çekiyordu. Bir oğlu vardı. Oğlunun en yakın arkadaşının annesi bu kadının yakın bir arkadaşıydı ve kendi oğluyla ilişkiye giriyordu. kadın bir gün yakın arkadaşını oğlunun arkadaşı yani diğer kadının kendi oğluyla sevişirken yakaladı. Ve sonra önce arkadaşının oğluyla gelişen olaylar neticesindede kendi oğluyla ilişkiye girdi. Annemin lise düzeyinde ingilizcesi vardı. kadının kendi oğluyla ilişkiye girmesinin bitiminde elini boynuna götürüp terini sildi. Biraz hırıltılı bir sesle: – Oğlum sapık bunlar… günahkar… – Neden anne başka adamlarla ilişkiye girmek de öyle değilmi ? Anne ve oğul herşeyi paylaşırken bunu neden paylaşmasın. Birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Yutkundu : – Sendemi böyle şeyler hissediyorsun ? – Anne dayanamıyorum seni istiyorum ben. Hemde çok uzun zamandan beri, biliyorum sende beni istiyorsun. – Hayır. Nasıl böyle bir şey düşünürsün. Sen çekicisin, seksisin, yakışıklısın ; bana bakman, seni tahrik etmek hoşuma gidiyor ama sen benim oğlumsun. Beni düzmene izin veremem. Bak anne oğlun olarak sana karşı vazifelerim var. İhtiyaçlarını karşılamalıyım. Anne olarakda senin bana karşı vazifelerin var sen her zaman çok iyi bir anne oldun, ihtiyaçlarımın büyük bir kısmını her zaman karşıladın sana minnettarım ama benim için yaptığın onca şeyden sonra ancak bana kendini verirsen harika bir anne olacaksın, ancak o zaman mükemmel anne olabilirsin. – Allah aşkına sen bu söylediğine inanıyormusun ? – Anne anlamıyormusun ihtiyacım var. Sana bir kere girmezsem kafayı üşüteceğim. Bunu mu istiyorsun. Elinden tutup kaldırdım. ”Hadi dans edelim anneciğim”. Müzik açtım. Bedenlerimiz yine kenetlenmişti. Ellerimi vucudunda gezdirneye başladım. Annemin yüzü ağlamaklı bir hal almış. Başını kimi zaman iki yana sallıyor kimi zamansa geriye atıyordu. Meme başları iyice irileşmişti. Sol elimle memesini sıkıp ucunu iyice belirginleştirdim. – Lütfen şu meme uçlarına bir bak neredeyse geceliğini parçalayacak… Bu sırada sağ elimi etekliğinin içine sokup amına attım. Annemin amı köpürmüş. Klasik düz beyaz külodu sırılsıklam olmuştu. Annem ıhhh la ohh orası bir ses çıkarttı. O anda gergin vucudu gevşedi ve kendini bana bıraktı. – Ohhh şu haline bir bak. – Oğlummm günaha gireceğiz. – Oh anne bütün günahı bana. – Bak bir kere sadece bir kere başka hiç bir zaman istemeyeceksin. Sonra abdest alıp tövbe deceğiz!!! – Anneciğim bir kere tamam bir kere… Anneminle dudaklarımız birleşmişti. Dilini emiyordum oda dudaklarımı ısırıyordu. Çenesini boynunu öptüm. Geceliğini bir çırpıda çıkarttım. Oda altımdan şortumu sıyırıp sikimi avuçladı. Yatağa yatırdım külodunu çıkartım tüm vucudunu emmeye başladım. Baldırlarını, göbeğini, memelerini, meme uclarını, boynunu ; dilim tüm vucudunda geziniyordu. ”Cehennemde yanacağız” diye inledi. ”Cehennem alev gibi yakıcı ve sıcaktır tıpkı senin amın gibi cayır cayır yanıyordur anneciğim” diye cevap verdim ve yarağımı kıllı amına tek hamlede soktum. – Ohhhhhhhh yarakkkkkkkkkkkkkk!!!!!! Anneme saydırmaya başlamıştım yarağım amcığına girip çıkıyordu annem kollarını iki yana açmış yatağı çekiştiriyordu. Yarağım girip çıktıkça el şaklatması gibi bir ses odanın içine yayılıyordu. Annem bacaklarını belime dolayıp, hafifçe havalandı. Bu ufak tefek kadın ben geçirdikçe yataktaki maharetini ortaya koymaya başlamıştı. Şimdi oda kalçalarını ileri geri sallamaya başlamıştı. Memeleri sağa sola pervasızca sallanıyor, birbirine çarpıyordu. Annemin tırnaklarını sırtımda hissettim “arrrrggggghhhhhhhh geliyorummmm!!!!!!”Kafasını iki üç kere yastığa gerisin geri vurdu ve yığıldı kaldı. Gelmek üzereydimki eliyle sikimi tutup iki kere sıvazladı. Şiddetle göbeğinden memelerine kadar fışkırttım. Üzerine yığılıp kaldım. Uyuyup kalmışız, vakit ne olduğunu anlamadan öğlen olmuştu. Göz kapaklarımı araladım. Annemle aynı yatakta çırılçıplak yatıyorduk. Sarhoşluğun verdiği derin baş dönmesi ve kendinden geçme kalmamıştı. Ben istediğimi almıştım. Ama bu kadarıyla yetinebileceğimi hiç sanmıyordum. Acaba annem ne tepki verecekti. Bir ara kalkıp giyinmeyi bile düşündüm. O sırada annemde göz kapaklarını araladı. Üzerimizde bir pike sırt üstü yan yana yatıyorduk. Günaydın dedim. Günaydın dedi : – Nasılsın anne. – Nasıl olayım oğlu tarafından sikilmiş gibi. – Yani ? – Yani zevkten gebermiş ama kirli, ahlaksız. – … . – Babana sapık derken başıma gelene bak. – Nasıl yani ? Kolunu üzerime ayağınıda ayağımın üzerine attı. Sessiz ve sakin bir tonda konuşmaya başladı : – Baban onunla yaparken bana hep seni hiç abilerin siktimi yok şu abin siktimi bu abin arkadan girdimi diye konuşur zevk alırdı. – Nasıl yani dayılarımın seni düzdüğünü mü düşünürdü ? – Evet. Hatırlarmısın eskiden bir adam vardı bize gidip gelirdi. – Evet. – Bir kerede beni sarhoş edip onun koynuna soktu. – Siktimi adam seni. – Hayır ama her yanımı elledi. Amımı yaladı. – Ya babam. – Sandalyede oturup bizi izledi. – Sen git bu sebeplerden adamdan boşan sonrada oğlunun koynuna gir iş mi ? – Ama anne… – Boşverr hadi bakalım bin bana gece bir bok anlamadım birde gündüz gözüyle görelim senin aleti. Bende kaşınıyordum. Sende kaşıdın işte. Artık kocam da oğlumda sensin. Zaten kalkmış olan yarağımı annemin amına sürtmeye başladım. Annem “ off hadi memelerimi em” dedi. Göğüslerini yalamaya başladım. Bir süre sonra annemin amı sulandı. Meme uçlarını emerken yavaşça içine kaydırdım. ”Evladım!!!” diye inledi annem. Geceki kadar ateşli değildik ama iyi sikişiyorduk. Yaklaşık yirmi dakika bu pozisyonda girip çıktım. Kimi zaman yavaşlıyor kimi zaman hızlanıyordum. Annemin götünü avuçladım. Sırtını iyice yere bastırıp ittirdim. ”Ahh anne attıracağım”. ”dur oğlum içime değil ayyyyyyyyyyyy patlat içime bende geliyorum!!!!!!”. Annem bana zaten güvenli günlerinde olduğunu hamile kalmasının zor olduğunu anlattı. Zaten hiç gelmeye niyeti yokken amcığına fışkırtmam öyle bir zevke getirmişki onu o anda anında onunda beli gelmiş. Bir insan annesiyle yattığında bundan sonraki seks yaşamı tek düze geçecek her seferinde annesinin üzerine çıkacak on beş dakikada işi bitirip uyuyacağını sanıyor. Bende öyle sanmıştım. Ama annemin buna hiçde niyeti olmadığını az sonra öğrenecektim. Bana döndü : – Amım çok kıllı değilmi ? – Evet anne orman gibi kaç aydır kesmiyorsun… ? – Çokk üşeniyorum… bana yardım edermisin ? – Kesmeyemi tabi neden olmasın… Annem klozete oturup bacaklarını iki yana doğru genişçe açtı. Traş köpüğüyle kıllarını iyice köpürttüm. Tüm kılların üstü bembeyaz köpük olmuştu. Annem traş bıçağını yaklaştırdığım sırada gülerek”amımı kesme lan sakın”dedi. Yukarıdan aşağı doğru tek hamlede indirdim. Yukarıdan aşağı bir jilet boyu kadar alan tertemiz olmuştu. Kıllar çok uzun olduğu için bıçağı sık sık yıkıyordum. Ben kestikçe annemin amı gün gibi ortaya çıkıyordu. Annemin amı nasıl ?Annemin amı bir kere genişti, dudakları hafif sarkmış, yaprak gibi kıvrılmıştı. Klitorisi iri ve biçimliydi. Annemin kasıklarına kadar başımı kokmuş itinayla ince detaylarıda traşlıyordum. Annemin amı hoş bir ter kokusuyla birlikte sabun kokuyordu. Bir süre sonra işim bitmişti. Ilık su döküp duruladım, yıkadım. Ama sikimde dikilmişti. Annem bunu görünce eline alıp biraz okşadı. Ayaktaydım. Sikimi ağzına soktu. ”ohh anne” diyebildim. Köküne kadar yalıyordu. Annemi azğından sikeceğimi hiç ummamıştım. Annemse aşağılarda taşaklarımı sıvazlamakla meşguldü. Sonra taşaklarımıda yalamaya başladı. Daha sonra sikimin kafasını hafifçe ısırıp, vakumlamaya başladı. Çok dayanamayıp ağzına boşalmaya başladım. Ufalan sikimi ağzından çıkarttı. tıpkı porno filmlerde olduğu gibi dilini çıkartıp bana gösterdi. Dilinin üzeri ağzı döl doluydu. Suratını ekşitip hepsini yuttu. Aradan neredeyse iki ay geçmişti. O iki ay boyunca annemle yanlızca telefonda görüşmüştük. O günden ve ertesinden hiç bahsetmemiştik. Annemin altında… Annem sabah telefon etti ve öğlen işyerimde olacağını söyledi. Öğlen geldiğinde annemde odamın kapısında öründü yemek yedik. Daha sonra kahvelerimizi alıp odama geçtik. Annemin altında klasik kesim keten kahve rengi bir etek. Üzerinde yine keten daha açık kahve bir gömlek vardı. ”Neler yapıyorsun bakalım” dedi. ”Ne olsun anne işte bildiğin gibi, sana hasretim bir tek” diye cevap verdim. ”Özledin mi beni ?”. ”Evet çok özledim anneciğim””Tabii, benim gibi annesi olsa herkes özler, anasını satayım önceden haftada bir aradın şimdi iki günde bir arıyorsun”. Annem kahvesinden bir yudum daha aldı. ”Nasıl idare ediyorsun 31 ‘ mi çekiyorsun”. ”Valla anne iki aydır elimi bile sürmedim, en son seninle işte, ya sen ne yapıyorsun”dedim. ”Bende öyle”. ”Azgınsın o zaman””Evet tıpkı senin gibi. ”Ya anne ne yapacağız otele falanmı gitsek ne yapsak””Bilmiyorum, olmassa gideriz ama bu gece abinlerdeyim sende gel görüşelim, o işi haftaya yaparız””offff dayanamam ben”. O anda aklıma azgınlıktan işi odamda bile bitirebileceğimiz aklıma geldi. İşyeri öğlen olduğu için tenhaydı. Ama her an biri gelebilirdi. Bu çok riskli oldurdu. Sordum : – Ne giydin içine ? – Beyaz dantellileri… – Ohhh… Anneme gelsene diyerek odanın kenarına çektim. İkimizde ayaktaydık. Eteğinin havalandırıp ellerimi kalçalarına attım, okşamaya başladım. Sıkıyordum. Pürüzsüz, yumuşak, etli kalçaları avuçlarımdaydı. Külodunun dantellerini hissediyordum. Hastayım senin şu kalçalarına dedim. götçü’sün yani dedi. Ohh evet götçüyüm. Birazda amını okşadım. Hemen sulanmış ıslanmıştı. Kimse gelmeden yerimize oturduk. Akşam abimlerde her zamanki gibi yemek yenildi. biraz sohbet edildi ve tv izlendi. Tam sevdiğimiz bir dizi başlamıştıki. Kapı çalındı. Abim camdan baktığında bize döndü. – Babam. Annem panik oldu : – Amannn hayatta görmek istemiyorum. Babam benide bu gece mesaide sanıyordu. İkimizde abimlerin yatak odasına geçtik. Buzlu camlı kapıyı sıkı sıkıya kapatıp, anahtarını çevirdimArdından otomatın, bir süre sonra da babamın sesi duyuldu. Oturma odasına geçtiler. Sohbet sesleri az da olsa duyuluyordu. Annem: – 2 saatte gitmez şimdi bu dedi. Karanlıktaydık. Babamların evden çıkmak için bu kapının önünden geçmeleri gerekiyordu. Benim yüzüm kapıya dönüktü. Karaltılarını görebilirdim. Elimi annemin amına attım. Ne yapıyorsun diyecek oldu. Ama sesini çıkartamadı. Yatağın kenarındaydık. Yat diye fısıldadım. Sırt üstü uzandı, ayakları yere değiyordu. Bacaklarının arasına geçip. Dizlerimin üstüne çöktüm. Karanlıkta parlayan beyaz külodunu kalçalarını hafifçe havalandırıp çıkardım. Çıkardığım külodu annemin eline tutuşturdum. Eteğini yukarı doğru sıyırdım. Amcığı karşımdaydı. İştahla yalamaya başladım. Hoş bir tadı vardı. güzel kokuyordu. Bir süre sonra vıcık vıcık oldu. Dilimi bir organ gibi kullanıp. İçine sokup çıkartıyor, klitorisini emiyor ; ısırıyordum. Annem bir eliyle kafamı kasıklarına bastırıyor. Diğer eliylede çığlık atmamak için kendi külodunu ağzına tutuyordu. Ellerimi iki yanına koyup yükseldim. Annemin genişlemiş amcığına soktum, girip çıkmaya başladım. Annem altımda kıvranıyordu. Salonda babam, abim ve yengem otururken ben abimlerin yatak odasında annemi düzüyordum. Bir ara sesler salona gidecek diye yavaşladım. Neyse ki yatak kaliteliydi ki tek ses çıkmıyordu. Hızlanmaya başladım. Bir yandan annemin memelerini emiyor öte yandan göt deliğini okşuyordum. Annem zevkten çarşafları çekiştiriyordu. Bir süre sobra salondan sesler gelmeye başladı. Babam kalkıyordu. Annemin içinden çıkmak için hamle yaptım. Annem ise bacaklarını bacaklarıma doladı ve amcığını sikime doğru ittirdi. Diğer bir yandan elleriyle kalçalarımı kendine bastırdı. Derin bir kasılma ve titremeyle boynuma dolandı. Annemin kulağına eğilip… Abimler ve babam tam kapının önündeydi. Karaltılarını görüyor, seslerini duyuyordum. Annemin bastırmasına dayanamayıp bende içine boşalmaya başladım. Annem sırt üstü yığılıp kaldı, kolları iki yana düştü, işi bitmişti. Bir kaç saniye sonra bende bitirdim. Hızlıca kalktım. Şortumu çektim. Annem eteğini çekiştirip, külodunu elime tutuşturdu. O an ki panikle külodu cebime soktum. Kapı tıklatıldı, yengemin sesini duyduk. Gitti dedi. Soluğumuz yerine gelmişti. Ama az kalsın yakalanıyorduk. Annem kıpkırmızıydı. Bir kaç espri, konuşma geçistirmiştik. Annemin kulağına eğilip :”Yine içine boşaldım, başımıza bir iş gelecek” dedim. O ise : “Yok be oğlum ilişkiye girdiğimiz günden sonra doğum kontrol hapı kullanmaya başladım. ” dedi. Derin bir nefes almıştım. Gece oldu ve yatma vakti geldi. Bize yine aynı odada yatak ayarlamışlardı. Ben önce yattım annem pijamasını giyip gelmişti. Yanıma yatınca elimi baldırlarına attım. Elimi ittirdi. Sikişmeyecekmiyiz diye sordum. Herkesin uyumasını beklememi söyledi. Yorgunluktan uyuya kalmışım. Ne kadar uyudum bilmiyorum. Sikimin okşanması hissiyle gözlerimi araladım. Annem yarağımı eline almış sıvazlıyordu. Uzun uzun öpüştük. Dudaklarını dilini emdim. Elimi bacak arasına attığımda pijamasını ve külodunu çıkardığını fark ettim. Kayısı gibi amcığı elime gelmişti. Saate baktım dördü geçiyordu. Aşağı kaydı, şortumu çıkarıp sikimi ağzına aldı. İnsan annesini hiç o halde düşünmediğindenmidir nedir ? Ağzının mahareti karşısında hayrete düşüyor, annemin yalamak konusunda bir orospudan aşağı kalır hiçbir tarafı yoktu. vucudmu emerek ykarıya çıktı. yarağımı amına sokacaktıki kulağına fısıldadım : “Götten girmek istiyorum”, “ Olmaz!!!”, “ Neden ? “, “Hem abinlerdeyiz hemde ne zamandır almadım arkadan”, “Ne farkeder sana girmemi istemiyormusun”, “ Ohhh evet oğlum ama önden yap hadi”, “Anneciğim yarağımı köküne kadar göt deliğine sokmak istiyorum” “ Ohhhhh çıldırtma beni”. Usulca kıçını bana döndü. ama önce parmağınla alıştır dedi. göt deliği küçücük ve pütürlüydü. Parmak uçlarımla alıştırmaya başladım. İşaret parmağımın birazını sokunca kasıldı. Biraz daha ittirdim. Yatağı parçalayacakmış gibi sıktı : “arrggghhh oğlum!!!! yapamayacağım çok acıyor”, “ Hadi anneciğim alırsın, gevşe biraz rahat bırak kendini”. Kasılması hafifçe geçti, kalçalarını okşayıp, gevşe diye fısıldadım. Sikimi deliğine dayamıştım. Kafası girince gerisi ağır ağır içine kaydı. Annem “ohhhhh girdin götüme “ diye inledi. Annemin topaç gibi götüne saydırmaya başladım. Daracık göt deliği sikimi sarmıştı. Kısa sürede gelecek duruma gelmiştim. ”Ohhh anne harika bir götün var, ohhhh ohhhh aahhımmmm geleceğim ben sende gelebilirmisin”, “ ahhhh götten gelemem ben oğlum sen gel çok acıyor… ”, “Ohhh anamın götünü sikiyorum, oaahhıhhh anacığım ne güzel götün var ohhh siktim götünü ahhhh ohhh geliyoooooooorumm… ne göt varmış sende orospu!!!!”. Döllerimin tamamını arka deliğe akıttıktan sonra. Annemin amcığını yarım saat kadar yaladım, o da boşaldı. Annemle görüşemediğimiz dönemde sık sık Erotik telefon görüşmeleri yapıyorduk. Yatağıma uzanmış annemle sohbet ediyordum. Konuşmamızın geneli bizim karı koca olmadığımız bu sebeple bir karı ve kocanın arasında asgari ölçüde bulunması gereken kıskanma, evlilik ahlakı gibi olayların bizim aramızda olmadığı istediğimiz fanteziyi gerçekleştirebileceğimiz yönündeydi. Anneme bana fantezilerini anlatmasını ve bunları uygulayabileceğimizi söylemiştim. Annem : – Tabi oğlum yaa her kadın gibi benimde fantezilerim var ama zaten seninle bir ilişkim var ve bu bile bana fazla aslında. Yani ne bileyim bu zevk, seks deryası içinde kaybolup gitmek, iyice ahlaki değerlerden kopmak istemiyorum açıkçası. Saatlerce bunun hakkında konuştuk neticede sınırlamaya karar verdik. Sadece bir kereye mahsus üç fantezi gerçekleştirecek, bunu sadece ilerki sevişmelerimizde hatırlayıp zevk almak için yapacaktık. Konuşmaya başladık. Anlat bakalım dedi : – Hayır yaa, sen söyle önce anne. – Olmaz sen söyle… – Lütfen sen başla… – Oğlum utanırım sen aklındakini söyle ben olur olmaz diyeyim. – Off peki ne bileyim yani… işte başka birisiyle, yani başka bir erkekle yapman. – Nasıl sen ve başka bir erkek mi. – Hayır sadece o yapacak ben izleyeceğim. – Gizlice ? – Hayır açık açık. Sandalyede oturarak. – Hımmmm hatta beni nasıl düzeceğini sen söylersin şöyle yap böyle yap diye. – Gittimi hoşuna ? – Ohh evet, ıslandım. Peki bu beni düzecek adam zenci olsa ? – Evet… olur. – Bulabilirmiyiz zenci ? – Sanırım. Elde var bir sende sıra. – Evet ben birde hep şeyi düşünürdüm. Sen aslında özellikle o yüzden tahrik ederdim. Bana tecavüz ettiğini. – Seni zorla siktiğimi mi? – Evet. Buda iki olsun. – Gelelim üçe. – Üçde benim sırrım olsun. – Tamam anne sen bilirsin. Bir hafta sonu kararlaştırdığımız ilk fantezi için buluştuk. Oturduğumuz yerden çok uzak semtteki barlara gidecek ve bir adam bulacaktık. İş otelde bitecekti. Anneme baktım akşam çıktığımızda bu kot ve tişörtle olmaz dedim. Sana seksi iç çamaşırları ve kıyafetler almalıyız dedim. Annem buna sevindi : “Evet oğlum bana iç çamaşırı beğen, zaten açık saçık giyinmek hep hayalimdi biliyorsun baban hiç izin vermezdi” Zaten kalçaların küçük… Çok büyük ve yine bizi kimsenin tanımayacağı bir alışveriş merkezine gittik. Bir biri ardına dizilmiş mağazalardan oldukça iyi bir iç çamaşı mağazasına girdik. İçeride biri yaşlı üçü genç kız dört kadın vardı. Bize doğru yakşalana annem iç çamaşırı bakacaktık dedi. kız ne tür bir şey bakmıştınız diye sordu. Modellerinizi görebilirmiyim diye sordu. kız annemi dükyanın öteki tarafına doğru götürdü. Ben mayaolara bakıyordum. Annem yüksek sesle seslendi : “ Oğlum baksana”. Bende yine dördünün duyacağı bir şekilde : “Efendim anne” “ Gel bak şu modellere”. Bizim anne oğul olduğumuzu anlamalarını istiyorduk. Bu bize ayrı bir zevk ve heyecan veriyordu. Satıcı kızın suratı bir tuhaf olmuştu. Annem ne dersin şu güzelmi diye kırmızı dantelli bir külot gösterdi. Burun kıvırdım. – Ya anne bunlar iyi değil. String olsun. Dantelli olursa aa birde mor renk bence mükemmel olur. Satıcı kız mor üzeri dantelli yer yer trasparan bir külot getirdi. Satıcı kıza baktım. Yanlız en küçük boy olsun lütfen dedim. Annem:”oğlum öyle sıkar dedi”, “ zaten kalçaların küçük külotta kalçalarından biraz küçük olursa daha dolgun ve iri durur” Diğer kadınlarda kulak kabartmışlardı. Biz neydik anne oğul gibi gezinen olgun kadın ve onun jigolosumu, rahat modern bir ailemi, geniş meşrepli arsız iki kişimi ; sanırım en son akıllarına gelecek şey benim annemi siktiğim di. Evet onlar bilmiyordu ama şu gördüğünüz ufak tefek kadın benim annem, ve ben onu amından, götünden, ağzından defalarca siktim. Artık o kadar çok sikiştik ki fantezi arıyoruz. Ve siz sevgili satıcı bayanlar istemeyerek de olsa bu fanteziye hizmet ediyorsunuz. Sarışın satıcı kıza baktım. Uzun boylu ve güzeldi. Altında dar bir tayt vardı. İçindeki kıçına kaçan külot belli belirsizdi. İri, dolgun çıkık kalçalarına baktım. İnsanın böyke bir afetle seks yapmak istememesine imkan yoktu. Acaba abisi yada erkek kardeşi varmıydı. Onlarda her gün gördükleri şu kalçalar, diri göğüslere benim baktığım gibi, kendilerine itiraf edemeselerde, bakıyorlarmıydı. Yada babası annesine binerken, hala bir seks hayatları varsa, bir an bile kızının götü gözünün önüne gelmiyormuydu. Bence kim olursa olsun bu kıza baktığında kaldırırdı. Aileden biri olsa bile. Annemin sesiyle irkildim. – Oğlum bakarmısın ? – Efendim Anne ? Tamam geliyorum. Annem kabinin perdesinden kafasını uzatmış beni çağırıyordu. Kabinin perdesinden kafamı içeri uzattım. Annem kabinde çırılçıplak soyunmuştu. Altına avuç kadar külodu giymişti. Külot amına iyice yapışmış yarığını meydana çıkarmıştı. Annemin çıplak meme uçlarına baktım dut gibi irileşmişti. Arkasını döndü. İnce ip götünün içinde kaybolmuştu. Kalçalarını ikiye aralayıp neredeyse göt deliğine girmiş mor dantelli ipi gösterdi. Eğer zevkin ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız bir iç çamaşırı dükkanına gidip annenizi çırılçıplak bir kabine sokun el kadar bir külot giydirip seyredin. ”ohhh orospu” diye fısıldadım. Beş dakika sonra annem kabinden çıktı. Külodu masaya koydu. ”Bunu alalım”. Satıcı kız sütyen düşünürmüsünüz diye sordu, annem kafa sallayıp hayır dedi. O küçücük şeye dünyanın parasını ödedik. Oradan çıkıp kıyafet reyonlarına baktık. Girdiğimiz bir mağazdan anneme dizinin neredeyse bir karış üstünde pileli bir etek aldık, annem oturduğunda baldırlarının üst kısmı meydana çıkıyor, bacaklarını hafifçe araladığında apış arası görünüyordu. Annem kabinde altına daracık mor külodunu giydi. Birde askılıklı hafif bol bir body aldık. Kabinin içinde anneme baktığımda altında eteği, sütyensiz bol body’siyle seks filminden fırlamış gibi görünüyordu. Pahalı kıyafetlerle ucuz bir orospu gibi görünüyordu. Hepsini paket yaptırdık. Bu gece anname kayacak… Gece barlar sokağına girdiğimizde bakan dönüp bir daha bakıyordu. Annem bana nereye gideceğimizi sordu. Bende reggy müzik çalınan zencilerin çokça olduğu bir bara gideceğimizi söyledim. Barın kapısından geçtik. İçerisi her zamanki gibi afrikalı kaynıyordu. Çalan benim pek hoşuma gitmeyen reggy müziği konuşmayı nerdeyse imkansız hale getirirken, insanlar yinede sohbet etmeye çalışıyordu. İçerisi oldukça karanlıktı. Ortalıkta gezinen kırmızı, mavi, sarı ışıklar sürekli yer değiştiriyordu. Annem bara oturup bacak bacak üstüne attı. Bir kaç göz hemen üzerinde toplanmıştı. Bu gece anneme kayacak birini bulmak hiç de zor olmayacak gibi görünüyordu. Vakit ilerleyip biz içkileri peşi sıra içerken, ortam iyice ısınmış, kalabalıklaşmıştı. Hızlanan müzikle birlikte annem kalkıp kalabalığın arasında dans etmeye başladı. Annem sallandıkça birbirine değen göğüsleri hafifçe eğildiğinde meydana çıkıyordu. Önce çekine çekine ona yaklaşanlar pervasız tavırları nedeniyle cesaret almıştı. Bir süre sonra annem iki üç tane zencinin arasında kaldı. Zencilerden biri anneme iyice sokuldu. İri yapılı ve kaslıydı. Annem ellerini adamın beline doladı. Zenci hemen tepki verdi. Elini annemin kalçasının biraz üstüme attı. Annem kasıklarını adamın bacağına yasladı. Zenci bundan cesaret alıp annemin götünü avuçladı. Annem memelerini adama sürtüyordu. Müziğin ritmi eşliğinde ileri geri hareket ederken. Resmen sikişiyor gibiydiler. Zaten az sonra öpüşmeye başladılar. Annem adamın dudaklarını emiyor dilini yalıyordu. Adam annemi elinden tutup kuytu bir köşeye götürdü. Annem zenciyle barın karanlık bir köşesine oturmuştu. Zenci elini annemin bacaklarına attı. Siyah iri elleri annemin süt gibi beyaz baldırlarını yoğuruyordu. Annem ise pantolonunun üzerinden adamın organını sıkmakla meşguldü. Zenci etrafına şöyle bir bakındı. Bu underground ortamda kimse kimseyle ilgilenmiyordu. Ve elini annemin eteğinin içine attı. Annem zevk içinde kasıldı. Annem benim rahatça görmem için bacaklarını aralayınca eteği iyice sıyrıldı. Adam annemin külodunu kenara çekiştirmiş üç parmağını birden annemin amına sokup sokup çıkarıyordu. Zamanı gelmişti. Yanlarına yaklaştım. Adam git başımızdan der gibi baktı. Annem ingilizce o benim oğlum dedi. Adamın surat ifadesi birden değişti. Adama annemi sikmek isteyip istemeyeceğini sordum. İsterim dedi. otele gitmeyi teklif ettik. Zenci ise önce ıslak parmaklarına dilini değdirdi annemin amının çok tatlı olduğunu söyledi. Adam ona gitmemizi istiyordu. Ne kadar süre konuştuk bilmiyorum. Adam nedense çekinmişti. Bilmediği bir yere gitmek istemiyor hatta korkuyordu. Razı edemeyeceğimizi anlayınca. Başka adam mı yok diyerek kalkıp gitti.. Annem başka bir zenciyle daha yakınlaştı ama ardından hemen uzaklaştı. Ne oldu diye sordum. Adam ter kokuyordu dedi. Bu arada diğer zenci arkadaşlarına bizi gösterip bir şeyler anlatıyordu. Üç dört zencinin bakışları üzerimizde toplanınca tedirgin olduk. Ortam tehlikeli bir hale bürünmüştü. Bu zencilerin içinde çeşit çeşit adam vardı uyuşturucu satan, kadın satan esrarkeş eroinman. Böyle birine çatmaya ve başımızın belaya girmesine imkan vermeden oradan hızla çıktık. Taksiye atlayıp başka bir semtteki. Dinleti müziği yapan, kırmızı loş ışıklı bir bara girdik. Burası daha çok sohbet etmek isteyenlerin seçtiği bir bardı. İçeri birlikte girdik ama ben bara annem tek başına bir masaya oturdu. İçeride genelde çiftler vardı. Birkaç tane bayan bir ikide adam. Tabi ki yabancı ve zenci hiç yoktu. Annemin karşısına sarışına çalan uzun boylu bir adam oturdu. Annem bara benim yanıma doğru yürüdü. Boyu kısa olduğundan hafifçe yükselip barmene seslendi. Kalçaları dışa doğru çıkmış, eteği havalanmış neredeyse kalçalarının hizasına gelmişti. Eğildiği için memeleri olduğu gibi görünüyordu. Barmen geldi içkiyi doldurdu. Annemin memelerini süzdükten sonra arkasından götüne doğru baktı. Annem masaya döndükten sonra kendine bakan adama doğru bacaklarını araladı. Adam annemin amına yapışmış külodunu olduğu gibi görüyordu. Adam gereksiz bir cesaretsizlikle anneme yaklaşamıyordu. Annem bir sigara yakınca. Anneme doğru eğilip sigarasını yaktı. Bir süre konuştular. Annem bir ara beni işaret etti. Adam biraz ürkek tavırlarla yanıma yaklaştı : ”Afedersiniz”, “Ne vardı”, “Şuradaki bayanla konuştum, bu geceyi onunla geçirebilmek için sizinle konuşmam gerektiğini söyledi”. Adama “nasıl iyi sikebilirmisin ? “ diye sormayı düşünürken adam şok olacağım bir cümle sarf etti. ”Saati ne kadar ?”. Adam annemi orospu benide pezevengi sanmıştı. Bozuntuya vermedim : ”Yaparız sana birşeyler, standart fiyat 100 dolar”, “Saati mi ?”, “Geceliği artı otel masrafı”, ”Peki nasıl muameleli mi ?, iyimidir yatakta”, “İstediğin gibi kullan önden, ağzından ; arkadan bin, baksana ufak tefek hatun evir çevir geçir”, “Tamam uygundur”. Adamın fiyatı çok ucuz bulduğunu sezmiştim. “Yalnız fiyatın bu kadar uygun olmasının şartı var”, “ Nedir ? “, “İşi yaparken bende odada olacağım”. Bir süre düşünüp peki dedi. Dışarı çıkıp taksi çağırmasını istedim. Annemle çıkarken merakla fısıldadı : “Ne konuştunuz ?”. Cevap verdim”Seni o adama bu geceliğine sattım”. Annem ise bana amının sulandığını söyledi. Oldukça lüks olan otel odasında. Ben, annem ve adam vardık. Çift kişilik yatağın yanına bir sandalye çekip oturdum. Annem yatağa oturdu. Adam bana dönüp “Buradamı oturacaksın”, “… ”. Annem adamı yatağa yatırıp… Annem adamın elinden tuttu memelerini okşatmaya başladı diğer yandan eteğinin altından külodunu çıkarıp adama koklattı. Baştan çıkan adam gerildi. Annem adamı yatağa yatırıp pantolonunu ve külodunu çıkardı. Adam yarım sertleşmişti. Bu haliyle bile siki hayvan siki gibiydi. Annem ağzına aldı. Yukarı aşağı emerken diğer yandan adamın taşaklarını sıkıyordu. Bir süre sonra adamın devasa yarağı annemin küçük ağzına sığmayacak hale geldi. Annem yarağı ısırmaya başladı. Kafasını emiyor gövdesinde dilini gezidiyordu. Ben ise diplerindeki sandalyeye oturmuş adamın annemi sikişini izliyor pantolonumun üstünden sikimi sıkıyordum. Annem adamın taşaklarını emmeye başladı. Sarı tüylü taşakların kıllarını emiyor çekiştiriyordu. Bir ara adam annemin ağzına neredeyse tamamen soktu. Annem “arggghhhhhhh” diye inledi. Ağzından çıkınca ”oohh boğazıma girdi ”. Adamla annem çırılçıplak kalmış çılgın gibi sevişiyorlardı. Annemin bacaklarını aralayıp yarağını tek hamlede sırılsıklam olmuş amcığına köküne kadar yerleştirdi. Annem çığlığı bastı. ”oooooohhhhhhhhhhh harika!!!!!!!!!!”. Bende fermuarımı çözmüş sikimi okşamaya başlamıştım. Damarlı, uzun ve kalın yarağı annemin amında bir görünüyor. Sonrada yarığın içinde kayboluyordu. Adamın sadece hızlı ve keskin soluğu duyuluyordu. Annem ise : – ohhhh, hımmmm… – evetttt geçirr işte böyle ohhh evevvtt ııııhhh ıhhhhhhh ahhh daha hızlı… – sağa kay biraz ahhh canım yanıyor eve şimdi iyi geçirrrr – ohhh uuhhhhhhmmmmmm hayvannn ohhh hayvan gibisinn, – sik beniii ohhh offffffff. Küçük kalçaları yarağın üzerinde yukarı aşağı inip kalkıyor, arasıra sağa sola çeviriyordu. ”Geliyorummmmm, geliyorummm” diye inledi. Annem sarsılarak boşalmaya başladı. Adamda bir hareket yoktu anamı hayvan gibi sikmeye devam ediyordu. Annem “durma sakın durma sik beni diye inledi”. Annemin am sularına bulanmış yarağını amdan çıkarıp ağzına verdi. Annem şimdi tekrar yalıyordu. Evet zenciye niyet etmiştik ama bu adam çok daha iyidi. Annem yarağı kavradığı gibi memelerinin arasına sıkıştırdı. Şimdi göğüslerinin arasında gidip geliyordu. İri yarak annemin yuvarlak memelerini sıkıltırdıkça dışarı taşıyor, sağa sola çarpıyordu. Adam annemi yan çevirip iki bacak arasına girdi. O pozisyonda yerleştirdi. Annem “oooohhhhhhhh”. Herif geçirdikçe lap lap diye diye ses çıkıyor annemin başta kalçaları tüm vucudu titriyordu. Annemin her yanı uyuşmuş gözleri kapanmıştı. Adam saydırmaya başladı. Annem bağırdı “ohhhhhhhh geçir erkeğimmmmmm”. Adam bu kez annemi domalttı annemin saat gibi atan göt deliğine kafasını dayadı. Annem inledi “çok iri alamam”. Adam “Orospulukta alamam varmı fahişe” diye inleyip. Köküne kadar geçirdi. ”Ahhhhrrrrgggggggggg”. Ben kasılmış ve kendimden geçmiş bir halde annemin düzülüşünü izliyordum. Adam annemi kelimenin tam anlamıyla sikiyordu. Annem çığlık atarak… Annemin acı çığlıkları ohhlara harikalara geçirlere dönmüştü. Annem domalmaktan yorulmuş olacakki Adamın yarağı götünden çıkmadan yüz üstü uzandı. Adam yine hızlandı. Tam bir azgın boğa gibiydi. Yatağa sırt üstü uzandı, annemin sırtını kendine doğru çevirdi. Annemin arkası adamın yüzüne dönüktü, o vaziyette sikinin üzerine oturdu. Adamın siki annemin amına tersten girmişti. Adam bir yandan annemin kalçalarını tokatlıyor diğer yandan annemin göt deliğini parmaklıyordu. Annem çığlık atarak bir kez daha geldi. Adamında dayanacak takati kalmamıştı. Sikini çekti ve annemin suratına boşaldı. Tazzikli fışkırtıyordu. Bende dayanamayıp annemin suratına attırmaya başladım. Annemin yüzü döl içinde kalmıştı. Gülmeye başladı dilini dudaklarında şöyle bir gezdirip yalayabildiği kadar döl yuttu. Annemin ilk ve son kez yabancı bir erkekle sikiştiği o gün ilerki sevişmelerimizde bize derin bir fantezi dünyasının kapılarını açmıştı. Aradan bir kaç hafta geçmişti. Annemle karşı tarafta oturan bir akrabamızın çocuğunun sünnet düğününe gitmek için buluşmuştuk. Siyah rugan ayakkabıları, süper ince siyah naylon çorabı, diz hizasında siyah düz kesim eteği, beyaz gömleği, boynundaki sade gümüş kolyesi, düz taranmış saçları ve hafif makyajıyla annem bir memur edasıyla düğüne gitmeye hazırdı. Pek vaktimiz kalmamıştı. Acilen çıkmamız gerekiyordu. Bende takım giymiştim. Annem ayakkabısınının ilmeğini takmak için eğildiğinde elimi kalçasına attım. Elimi tutup çekti. ”Şişşt yaramazlık yok, biliyorsun çok az vaktimiz kaldı acele etmeliyiz, kuzeninin sünnetine geç kalırsak çok ayıp ederiz, kaç gün önceden haber verdiler.” Annem fantezi yapmak istediğimi… Elimi bacağına attım. Elimi yine hafifçe çekti. Onu kızdırmak istiyordum. Bilerek hoşuna gitmeyecek şeyler söylemeye başladım. ”Biliyormusun anne dayımın karısının götüne hastayım, dibine kadar geçirmek isterdim ona”, “Oğlum !”, “Ne var anne asıl ya kızı ohh aynı annesi gibi küçücük ama ne koyulur ona biliyormusun”, “Terbiyesizlik etmede yürü”, elimi annemin memelerine attıp sıktım “Ne dersin anne amı kıllımıdır daha bu yaşta”, annemin sinir kafasına çıkmıştı önce elbisemi buruşturuyorsun diye çıkıştı, susmadım kulağına fısıldadım “ohhh üçünüzü aynı yatakta sikmek isterdim”, “Oğlum!!! bunları baştan konuşmuştuk, sen sapıklığı ele almak istiyorsun anlaşılan sesini kes yürü!!!”. Hırsla elini kapının koluna attı. Elini sıkıca kavrayıp geri çektim. Bana doğru hışımla döndü. O anda anneme bir tokat yapıştırdım. Savruldu, çamaşırlığın dibine geçti. Eteği bacaklarından sıyrılmış baldırları meydana çıkmıştı. ”Ne yapıyorsun” diye haykırdı. ”Orospu altımda inlerken böyle demiyordun ama“ ”Ne yapıyorsun sen ya delirdinmi” ”Ne mi yapıyorum o dar amına geçireceğim, sikeceğim seni kancık!!!”. Annem fantezi yapmak istediğimi anlamıştı. ”Oğlumm şimdi fantezinin sırası değil geç kalacağız ayıp olacak”. ”Siktir orospu fanteziymiş oğlunum ulan ben senin insan hiç öz oğluna siktirirmi kendini, yarrak hastası fahişe, senin gibi annenin götüne koyayım ben”. Annemi saçından ve kolundan sürekleyip, hafif hafif tekmeleyerek yatağa yatırdım. Çırpınıyordu ağzının üstüne bir iki tokat daha geçirdim. Ellerimle gömleğini iki yakasından tutup, ikiye ayırdım bütün düğmeleri kopmuştu. Memelerinden biri kırmızı sütyeninden dışarı fırladı. Sağ dizimi omuzuna bastırıp sütyenini çekip kopardım. Sırtını çevirdim annemin gücü tükenmişti sağ bileğinden sütyeniyle yatağa bağladım. Kravatımı çıkartıp diğer elinide kravatımla bağladım. Üst kısmı tamamen çıplaktı. Altında eteği, çorapları ve ayakkabıları duruyordu. Eteğini beline sıyırdım. Altında g-strig dantelli kırmızı külodu vardı. Çekip çıkarrtım. İki yana çektiğimde kolayca koptu. Annemin sırtına çıkıp dantelli amına ve götüne gelen kısımları ağzına gelecek şekilde annemin ağzını bağladım kenarlarını birbirine düğümledim. Süt beyazı kalçaları ve kıllı amı karşımdaydı. Kıllarını okşamaya başladım : – Oropu neden kesmiyorsun bu kılları, ohhh çok uzamışlar ama. Birşeyler mırıldandı ama ağzı bağlı olduğundan bir şey anlaşılmıyordu. Sikimi göt deliğine sürtmeye başladı. Kafasını istemiyormuş gibi iki yana salladı. Kuru kuruya götüne soktum. Çok zorlanmıştım. Zor giriyordu götüne. Annem çığlığı bastı. Annemi saatlerce bağlı tuttum o yatakta bağlıyken ben televiyon izliyor yemek yiyordum. Sikim kalkınca tekrar sikiyordum. sabaha kadar defalarca tecavüz ettim. Sabaha karşı annemi çözdüm. Annem bitkin bir halde bana baktı ve sarıldı. Dudaklarıma bir öpücük kondurup canım oğlumm harikaydın diye fısıldadı. Sonbahar gelmişti. Kısalan sadece günler değil yaşamımız içinde kendimize ayırdığımız paydı da aynı zamanda. Kış yaklaştığında kendimizi daha çok işimize veriyor. arzularımızdan ve tutkularımızdan uzaklaşıyorduk. Oysa ki farkedenler için sonbaharın daha yakıcı, tuzlu, bir tadı vardır. Daha küçük bir çocukken resim kağıdına yarım yamalak çizdiğim, özensizce boyadığım resimler, ünlü bir yazarın oldukça kalın kitabında tasvirlediği, bir şarkıda ; şiirde anlatılanlar gibi değildi sonbahar. Belki sonbaharda ağaçların yaprakları dökülür, çöpçüler onları süpürür diye anlatıldığı için o dikdörtgen resim kağıdına hiç görmediğim birşeyleri çiziktiriyordum, yazar kendini çok derinden etkileyen bir aşk yaşadığı için ve bu aşk sonbahara denk geldiği için öyle tasvirlemişti, yazılan o şarkı ve şiirler kafiye olsun diye yazılmıştı. Bence sonbahar üzerine yapılan hiçbir anlatım, tasvir, yazın sonbaharın kendisinden daha gerçek olamaz. İşte benim sonbaharım böyleydi. Annem hava soğudu diye hayıflandı. Kafamı salladım. Ayağa kalktım. Bana dönüp çayını bitirmedin nereye gidiyorsun diye sordu. Bitireceğim dedim, sıkıştım sadece ; Aynanın karşısına geçip kirli sakalıma baktım. Üzerimde pijamam vardı. Daha henüz girmiştim ki annem peşimden geldi. Ne var dedim. Güldü bende sıkıştım dedi. Ağzı çişimle dolmuş… Yanıma doğru geçip elini pijamamın içine sokup henüz küçük olan sikimi eline aldı. Biraz sıktı. Ellerini taşşaklarıma kaydırdı. aletim hemen hareketlenmiş. Yarım kalkık hale gelmişti. Kolzetin yanına diz çöktü. Ağzına alacağını düşündüm, yapma çişim var dedim. İyi ya dedi. ”Hadi ağzıma işe!!!”. Sikim kalkmıştı. Çok hoşuma giderdi ama kalkıkken yapamam dedim. Bir süre bekledik. Tekrar yumşamıştı. Annem bir eliyle taşaklarımı sıvazlıyor diğer eliyle sikimi aşağı yukarı çekiştiriyordu. Bir taraftanda küçükken yaptığı gibi çişimi yapabilmem için “çişşşşşş, çişşşşşşş” diye bir ses çıkartıyordu. Çok sıkışmış olduğumdan önce birkaç damla ardından tazzikle işemeye başladım. Annem önce bir kahkaha attı. Ardından : “ohhhhh evetttt işe hadi” diye fısıldadı. Ağzını sonuna kadar açmıştı. Ağzı sarı ve sıcak çimle dolmuş taşıyordu. Taşan çiş dudaklarından süzülüp giyinik olduğundan pembe trikosunun üzerine boşalıyordu. Kafasını eğip ağzındaki tüm çişi üzerine boşalttı. Sikimi yüzüne tuttu. Suratına işiyordum. Boynuna, yanaklarına, çenesine ; altındaki taytı bir çırpıda çıkarttı. Benide soymuştu. Banyo halısının üzerine uzandım amını tam göğsümün hizasına getirdi. Tısssss diye bir ses duydum. Tazzikler göğsümden başlayıp, yarağıma kadar işedi. O ekşi sıcaklık karşısında ürpermiştim. Yarağımın üzerine işiyordu. Çişi bitince çişli sikimi amcığına soktu. Her tarfımız çiş içindeydi ve sikişiyorduk. Ohhh anneciğim diye inledim. Yarağım amına girip çıktıkça. Çişlerimiz birbirine karışıyordu. Hiç umursamadan öpüşmeye başladık. Çişli ağzını emiyordum. Diğer bir taraftanda götünü parmaklamaya başlamıştım. Hırıltıyla karışık inliyordu. Memelerini ısırdım. Ayağa kalktık annemi kucağıma almış. Kucağımda geçiriyordum. Boynuma asılmıştı. Yarağımın üzerinde zıplatıyordum. Annemin yarığına girip çıkan yarağım köküne kadar giriyordu. Annemi tam küvetin kenarına domalttım. Amından çekip çıkarttığım sikimi küçük deliğine yaslayıp ittirdim. Annemin kolları küvetin içindeydi zeminden destek alıyordu. götü havalanmıştı. Ellerimle kalçalarını sıkı sıkıya yakalamış ata biner gibi biniyordum anneme. göt deliği dar ve sıkıydı. Çok fazla götten yemediğinden taze kalmıştı. Ohh anne götün harika diye inledim. Vur vur daha sert vur diye çığlık attı. Dibine kadar geçirip fışkırtmaya başladım. Annem benim işim bitmedi diye fısıldadı klozete oturup bacaklarını aralayarak küvete dayadı Yalamaya başladım ekşi ama güzel bir tadı vardı. Yalıyordum yalıyordum bir türlü gelmiyordu. Uzun süre yaladım nihayet annem titreyerek geldi. Güzel bir banyo yaptık. İyice temizlendik. Sonrada yatağa geçip sikişmedik ama bir süre seviştik. Uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordum. Açık pencereden içeri dolan rüzgar tenimizde geziniyordu. İçeriye kış güneşi dolmuştu. Annem ayağa kalktı. Mor tülden geceliğinden tüm vucudu ortaya çıkmıştı. Vucuduna güneş ışığı vurmuştu. Kafamı kaldırıp şöyle bir baktım. O benim annemdi. Yıllarca saçını süpürge etmiş beni bakmış büyütmüştü. Bana verebileceği herşeyi vermişti. Fakat artık dört dörtlük bir anneydi. Karşılayabileceği tüm ihtiyaçlarımı karşılayan mükemmel bir anneydi. O benim annemdi.
283 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
KIZLARIMIZI DEĞİŞTİK 1 Ben maddi durumu gayet iyi olan biriyim
benim 18 yaşında üNiversiteye giden kızımı il dışında ki üniversiteye yazdırmamla başladı herşey
Yurtlardaki gruplaşmalar apartların kalitesizliği yüzünden ilk senesinde eve çıkmasına izin verdim kızımın
yine istanbuldan lisede beraber okuduğu bir arkadaşıda onunla kalacaktı onlarıda durumu iyi olduğundan masraflar sorun olmuyordu
haftada veya 2 haftada bir 2 saatlik mesafede olduğu için ya ben yada diğer kızın babası hem kontrol hemde para vs bırakmak için gidiyorduk
bu arada benim kızım hande 178 boyunda türbanlı biraz kalıplı ama içine kapanık sadece ders çalışan çokta güzel olmayan biridir
arkadaşı ayça ise 155 boylarında çelimsiz ama bir o kadar fırlama yinede derslerini aksatmayan aklına geleni pat diye söyleyen biridir
bazen ayçanın babası kenan ilede karşılaşırdık oda benim gibi 180 boylarında mülayim bir tipti
15 tatiline yakın bir zamanda kızların yanına gittiğimde benden önce gitmiş oda orada idi
ama bu sefer evde bir durgunluk vardı ne oluyor diye sordum kimse bişey demiyordu
kenan bana gel seninle biraz gezelim tekrar geliriz dedi
neyse sakin bir cafeye oturduk kenana sorun ne dedim sana anlattılarmı
kızı buna anlatmış bizim kızlar okulu bırakıp ist dönmek istiyorlarmış
saçmalama olurmu öyle şey dertleri ne her istediklerini verdik kendileri bu okulu istiyordu yarım senede okulmu bırakılır dedim
yoksa bişeymi yaptılar kızlara doğruyu söyle dedim
oda kimsenin bişey yaptığı yok herşeyi anlatacam ama sakin ol önce dedi
ayça kenana baba biz burda kalırsak erkeklerle arkadaşlık yapmamız lazım herkes birisiyle çıkıyor biz sap gibi kalınca dışlanıyoruz
mecburen eve kapanıyoruz ailede yok yanımızda sıkılıyoruz bunalıyoruz arkadaş edinsek onlarda illa yatalım diyorlar biz yanaşmayınca yatanlarla çıkıyorlar
önümüzdeki sene sıkı çalışıp ist tuttururuz ailemizin yanında rahat rahat okuruz demiş
ben bir sene dişlerini sıksınlar gerekirse özele falan veririz dedim
kenan çok bunalmışlar ist dönünce gelmezler buraya dedi yani 1 sene heba olacak
eee napacağız deyince kenan sıkılarak ağzındaki baklayı çıkardı
nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama ayça bana bişeyler dedi ama senin tepkinden çekindikleri için sana söyleyemiyorlar dedi
sen anlat ben psikopatmıyım niye kızayım dedim
o zaman bir kere anlatacağım hayır dersen kızları alıp istanbula döneriz evet dersen kızlar okumaya burada devam eder dedi
ben şaşkın şakın suratına bakınca ayça seninle flört etmek istiyor dedi nasıl yani deyince
elin oğlu sikmesindense senin onu öpüp ellemen daha garanti en azından belli seviyeden ileri gidilmez hemen hemen her hafta geliyoruz zaten
bir an duraksadım ama sonre jeton düştü bende ee hande ne olacak diye sorunca aynı şey onun içinde geçerli kontrollü biçimde flört edeceğiz
evdede bişey anlatmayacağız yoksa ya okulu bırakacaklar yada sene sonuna kalmadan bizim kızları patlatırlar demedi deme
o ana kadar kızımın büyüdüğünü canının erkek arkadaş isteyeceğini hiç düşünmemiştim ama yinede bu şekilde ters geliyordu
kızımın kenanla flört etmek isteyeceği kafama yatmıyordu fakat merakta ediyordum ya doğru ise o zaman kenanın teklifi daha mantıklı idi
en azından kontrol bizde olacaktı eve yabancı girmediği için ev sahibi vs yakalanma rezil olma durumuda yoktu
en iyisi eve gidip evde konuşalım birde kızlardan duyayım dedim
eve vardığımızda hande ve ayça suçluluğun verdiği eziklikle susuyorlardı konuyu açmak lazımdı ama nasıl gireceğimi bilmyordum
kenan ayçaya ben konuştum sizdende duymak istiyor deyince hande kıpkırmızı oldu ama ayça bildiğim halde kızmadığım için biraz rahatlamış gibiydi
ayça yanıma gelip ne olur izin ver pişman olmayacaksınız okulu en iyi derece ile bitireceğiz kafamız bir rahat olsun o zaman görün bizi vs vs vs
gibi sözlerle beni ikna etmeye çalışıyordu ama ben kızıma bakıyordum acaba oda istiyormu yoksa ayça için kendinimi feda ediyordu onu çözememiştim
ama ayça bana yalvarırken kızım çaktırmamaya çalışarak kenana göz kırpınca onunda istediğini anladım iki seçenek vardı ya ist geri götürecektim yada kızıma izin verecektim
yoksa benden habersiz ya
kenan bişerler yapacaktı yada okuldan biri en azından benim kotrolümde olmalıydı nasıl olacak şimdi dedim
kenan ister ayrı odalara gidelim güvenemem dersen burda yan yana yapalım dedi
bende burda olsun dedim gerekirse çok ileri gitmeden müdahele etmek için
kenan bana bakıp anlaştık değilmi dedi evet deyince kızımın yanına gelip önce eşarını çıkardı sonra dudaklarına yapıştı
o an farkettim kızımı ergenliğinden beri başı açık görmediğimi tam ben dalmışken ayçanın dudaklarıma yapışması ile kendime geldim
önce dudaklarıma yapıştı sonra eteğini beline toplayıp kucağıma oturdu aramızda sadece onun kilodu ve benim pantolunum vardı küçücük amcığını sikimin üzerine bastırıp dudaklarımı sömürüyordu haliyle
benim sikimde onun amcığına masaj yapmaya başlamıştı bir yandan öpüşüp bir yanda kenanın kontrol ediyordum ileri gitmesin diye külota dokunursa durduracaktım
kenan kızımın önce dudaklarını sonra boynunu öperken bir yandanda bluzun üzerinden memelerimi okşuyordu
bende ayçayı okşayayım dedim ama resmen tahta gibiydi vücudu bende kalçalarını avuçlayıp öpmeye devam ettim
ben ayça ile uğraşırken kenanını unutmuştum kafamı çevirdiğimde kızımın bluzu ve sütyeni yoktu kenanda kafasını memelerine gömmüş sırayla bir sağdakini bir soldakini yalayıp öpüyordu
arada birde dudaklaına yumuluyordu ayça ile handeyi kıyaslayınca tuhaf biçimde kandırılmış hissettim yüz güzelliği olmasada ayça kızımın yanında temel reisteki safinaz gibi kalmıştı
ne meme vardı ne kalça ilk defa kızıma alıcı gözle bakmıştım neyse kalkmışın imanı olmaz deyip ayça ile öpüşürken kulağına neler biliyorsun göster hünerini deyince sırıtarak kucağımdan kalktı
teoride herşey pratikte hiç birşey ama bugün sayenizde öğreneceğiz dedi sonra eğilip fermuarımı açarken haliyle kenana baktım oda bana dokunma devam etsin gibilerinden kafa salladı
ben geriye yaslanmış işi oluruna bırakmıştım ayça önce pantolonumu çıkardı sonra yarrağımı acemice okşamaya başladı yalamak istediği belli idi ama nasıl başlayacağını bilmiyor gibiydi
kafasını elimle bastırınca dergilerden internetten ne kadar öğrenmişse yalamaya başlamıştı onun küçük ağzı ve ilk defa yaptığını bilmem beni heyecanlandırmıştı sonra kızımın inleme sesini duyunca kafamı çevirdiğimde
kenanda handenin amına yapışmış yalıyordu baba kız bize oral sex yapıyordu aradan 10 dk geçmeden kızım elektirik verilmiş gibi titreyek boşaldı kenan sırıtarak sıra sende deyip pantolonun çıkardı
kanepeye oturdu ben hemen sikişmek yok diye müdahale ettim oda bana merak etme sen benim kızımın ağzına verdin bende senin kızına aynı şeyi yapacağım deyip kafasını yarrağa bastırdı
kızım saxo çekerken haliyle arkasıda bana dönüktü o an amı dikkatimi çekti anasının amı gibi ağdalı ve am dudakları şişkince idi az önce yalandığı içinde pembe kırımızı arası bir rengi vardı
kenan ayçanın kilotunu çıkarsana dedi niye dedim saxo çekerken kilodunu çıkarmak mantıklı gelmemişti kenan sen handenin amını iyice inceledin bende kızımın amına bakayım neye benziyormuş deyince
kızım kafasını kaldırıp bana baktı ben utanmış kızarmıştım sonra eğilip devam etti kaldığı yerden saxosuna üstelik bacaklarını dahada aralamıştı rahat göreyim diye heralde
ben hemen ayçanın badisini eteğini kilotunu çıkardım çıplak kalınca aslında o kadarda kötü değildi ayça yanı tiny teen videolarındaki kızlara benziyordu
ben iyice azmıştım ayçanın saxosu kızımın amı derken ben boşalacağım çıkar dedim ağzından ama ayça çıkaracağına daha hızlandı yapacak bişey yoktu elimle başını bastırıp hışımla ağzına boşaldım
önce duraksasada sonra saxoya devam ederek döllerimi taşırmadan yuttu sıra sende dedi ayçayı sırt üstü yatırıp bu sefer ben o küçük amcığı yalamaya başlamıştım
10 dk önceki pozisyon değişmişti bu sefer biz baba kız onlara oral sex yapıyorduk ama ayça çok dayanıklı çıkmamıştı ilk sefer olduğu için heralde ben boşalacağım dediği zaman ben iyice yapıştım amına
o ağzıma boşalırken ben amını vantuzluyordum işimiz bittiğinde kenanla kızıma baktım ne yapıyorlar diye onlarda son demlerini yaşıyor gibiydi
kızım hızlı hızlı yarrağı emerken kenanda gözlerini kapamış kafasını
geri atmış anın zevkini çıkarıyordu sonra birden gözlerini açtı boşalacağım dedi ama kızım ayça gibi yutmak istemedi heralde memelerime boşal dedi
sonra sonra yarrağı memelerinin arasında sıkıştırıp aşağı yukarı yaparken kenan patladı tabi bir kısmı suratına gelsede ağzı kapalı olduğu için sıkıtı yoktu bitene kadar bekleyip sonra kağıt havlu ile
suratını ve memelerini temizledi ayça ile kızım banyoya giderken kenanla bizde arkalarından bakıyorduk sanki rüyada gibiydik
244 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Türbanlı Annem Kevser - 3. Bölüm
Sabah yaşadığımız o olaydan sonra yemek için dışarı çıktık annemle. Güzelce bir yemek yedik. Hava soğuk yerler karlı olduğu için sığınacak sıcak yere oturmuştuk. İçeride bizim gibi aileler vardı. Kuytu köşeye oturmuş çaylarımızı içiyorduk. Sabahki yaşadığımız şeyden hiç bahsetmemiştik ama biliyordum konu elbette oraya gelecekti.
“Kuzum bak, sabahki yaşananları kimse bilmeyecek. Maazallah bir duyan olursa…”
“O nasıl söz anne. Der miyim hiç başkasına?”
“Aferin benim kuzuma. De bakalım şimdi iyi misin? Hoşuna gitti mi peki?” bu soru karşısında sıkıldığımı anlayan annem,
“Bak şuna bide utanırmış ama sabah nerdeyse düzecektin beni.” Dedi gülümseyerek.
“Kuzum, utanma senle sırdaş olduk artık. Kolay değil tabi. Her istediğini yapamıyorsun, hele ufak yerde her istediğine ulaşamıyorsun. Bir kadınla beraber oldun mu?” Olmamıştım ki? Nasıl olacaktım köyden ilk çıkışım askerlik nedeniyle olmuştu.
“Yok anne.”
“Babana çok dedim oğlan büyüdü, bunu götür bir kadına. Yarın evlenecek acemi kalmasın, karısına rezil olmasın diye ama dinlemedi. Zaten babanda pek bir şey bilmezdi. Sonradan sonraya öğrendik, yapa yapa… ama bakıyom da sen çok şeyler biliyorsun.”
“Dergilerde görmüştüm.” dedim sırıtarak.
“Annenin külotlarıyla otuzbir çekmeyi de oradan mı öğrendin?”
“Kadınlar giyiyordu dergideki resimlerde. Çok güzellerdi. Sonra senin giydiklerin nasıl diye merak ettim.”
“Çamaşırlarım nasıl güzel mi? beğendin mi onları?”
“Anne çok güzel çamaşırların var.”
“O zaman söylersin bana hoşlandığın gibi çamaşır alayım bundan sonra.” Annemin yaptığım şeyi onaylaması hoşuma gitmişti.
“Anne zor olmuyor mu, hani babam aylar boyunca eve gelmiyor. Nasıl yaşıyorsun?”
“Zor olmaz mı kuzum. Napayım kader diyorum.”
“Hala iş var mı babamda peki.” Biraz duraksayan annem,
“Deşme yaramı.” Sanırım bir sorun vardı anlaşılan. Konuşmasından anladığım buydu.
“Nasıl yani o iş olmuyor mu?”
“Beş dakkada ne kadar oluyorsa o kadar oluyor.” “Nasıl ıslanmıştın bir görsen… donunun önü böyle ıpıslak olmuştu.”
“Kaç zaman oldu baban yok. Sen öyle öpünce…” cümlenin ardını getirmedi annem.
“Nee… öyle öpünce?” diye sordum.
“İşte öpünce beni… çok hoşuma gitti işte. Baban bir kere bile böyle öpmedi beni bunca sene.” Elini tuttum iki avucumun arasına aldım. Gözlerine baktım ve
“Annem zavallı annem. Hiç gün yüzü görmedin bunca sene. Ben sadece maddi olarak diye biliyordum ama sana kadınlığını da yaşatmamış. Öküz babam. İnsanın senin gibi karısı olacak da…” dedim ve sustum. Ardından çıkacak kelimeyi annem tahmin etti mi bilmem ama.
“Güzelliğim mi kaldı kuzum. Bak torun torba sevecek yaşa geldim.”
“Sen öyle san, hala çok güzel bir kadınsın sen.” Tanıdığım komşu kadınların adını söyleyerek, annemi onlarla kıyaslayıp anlatıyordum.
“Senle Rümeysa Teyze bir mi hiç? ya da Leyla Teyze? Hatice ablayı söylemiyorum bile. Hiçbiri seninle kıyaslanamaz bile. Hepsinden daha güzelsin. Daha çekicisin. Bu sadece benim fikrim de değil.”
“Nasıl yani? Ne demek istiyorsun?”
“Şimdi belki kızacaksın ama çoğu arkadaşım seni çok güzel buluyor. Arkadaşlarla birbirimize hikayeler anlatırdık. Herkes bir bildiği bir kadını anlatır, onunla hayali olarak da olsa nasıl seks yaptığını anlatırdı. Herkes seni seçerdi. Sen arkadaşlarımın hayalindeki kadınsın.” Kızmasını beklediğim annemin yüzünde garip bir gülümseme belirmişti.
“Öyle mi? Demek toplandığınızda böyle şeyler konuşuyorsunuz. Kimmiş bu beni hayalinde siken arkadaşların?”
“Ya boşver anne. İsimleri önemli mi? hepsi seni istiyordu.”
“Ya sen? Sen kimle beraber oluyordun peki?”
“Hala anlamadın mı? tabi arkadaşlarıma bunu söyleyemedim.” Annem elini çekti avuçlarımın içinden.
“İnsanın senin gibi karısı olacak da… dedin durdun. Devamı neydi cümlenin?”
“Duymak mı istiyorsun?”
“Evet.”
“Cevabı biliyorsun zaten.” Derken niyetimi belli etmiştim.
“İnsanın senin gibi karısı olacak da… yalnız bırakacak. Kocan olsaydım, seni yalnız bırakmazdım hiç. Özlemini çektiğin şeylere doyururdum, seni. İnmezdim üzerinden. Saatlerce düzerdim seni. Tabi babamın yerinde olsaydım.” Açık açık anneme onu sikmek istediğimi itiraf etmiştim.
“Öyle mi diyorsun… saatlerce…”
“Evet…”
“Babanın yerinde değilsin biliyorsun.” Diyerek konuşmayı bitirdi.
Gün boyunca annemle oldukça güzel zaman geçirdik. Hiç bitmemesini istiyordum. Hele gündüz otel odasında yaşadıklarımızdan sonra… Abazalığın verdiği azgınlık mı yoksa cahil cesaretimi bilmem ama annemi nerdeyse düzecektim otel odasında. Annemse bunu gayet sakin ve anlayışla karşılamıştı. Asıl şaşkınlığımın sebebi buydu. Belki hasret olduğu duyguları yaşamak istemişti ya da azgın oğlunun haline acımış ve sadece yardımcı olmak istemişti. Annemle geçirdiğimiz o anlar gözlerimin önünden gitmiyordu hiç. Daha fazlasını istiyordum. Beni doğuran kadının bedenine sahip olmak, içine girmek, tıpkı söylediğim gibi saatlerce sikmek istiyordum.
Kış mevsimi olduğu için hava erkenden kararmıştı. Akşam yemeğinden sonra yapılacak bişeyler olmadığı için doğruca otelimize dönmüştük. İki kişilik yatakta oturmuş televizyon izliyor bir yandan da çekirdek çitliyorduk. Annem dizlerinin altına kadar uzun pembe bir gecelik giymişti. Kafasını yine pembe çiçekli tülbentiyle örtmüştü. Bense eşofman takımını giymiştim. Oda oldukça sıcaktı. Kalorifer peteğinin üzerinde kuruması için duran annemin çiçekli uzun donuna gözüm kayıyordu ara sıra. Gündüz ona boşalmıştım, annemde elinde yıkamış ve kuruması için sıcak peteğin üzerine koymuştu. O halde annemin altında bişey yoktu. Çünkü gündüz çantasını karıştırdığımda hiç iç çamaşırı getirmediğini görmüştüm. Annemin altında hiçbir şey giymeden yanımda oturuyor olduğunu bilmek tahrik olamama sebep oluyordu. Bunun sonucunda yeniden ereksiyon olmaya başlamıştım. O an kararımı vermiştim ne olursa olsun annemi sikecektim bu gece. Gözlerim annemin donunda, Annemin sesini duydum.
“Oğlum dalıp gitmişin ne düşünüyon?” dedi.
“Hiç ölesine…”
“Ne bileyim dalıp gitmişsin…”
“Güzel şeyler nede çabuk bitiyor. Şimdi senle yarın ayrılacaz.”
“İyi de oğlum duyanda sanki temelli gidiyon sanır. Aha acemilik bitti sonra iznin var. Baban gibi iki sene mi yapacan ki?”
“Öyle diyon da anne seni çok özliyecem. Hele bugünden sonra senden ayrı kalmak çok zor olacak… Yaşadıklarımızı hiçbir zaman unutmayacağım. Ya sen?” diye sordum ona bakarak. Annem cevap vermedi.
“Ya sen unutabilecek misin?” diye tekrarladım sorumu. Olduğu yerde bana doğru döndü. Yatakta oturur pozisyondaydı. Şefkatle kısa kesilmiş saçlarımı okşayarak.
“Hayır ama unutmamız gerek. Bir kere oldu bitti. Bir daha böyle bişey olmayacak, çünkü biz seninle anne oğuluz.” Dedi
“Neden? Ağzınla söyledin babamdan sana fayda yokmuş. Senin de benim gibi ihtiyaçların yok mu?” diye ısrarla sordum.
“Böyle konuşma.”
“Nasıl konuşmayayım? görmedin mi nasılda ıslandın bugün. Zevk aldın sende tıpkı benim gibi. He anne ya bir gün nefsine uyarsan başka bir adamla düşüp kalksan… ne olacak? Hele birde birileri duyarsa…”
“O nasıl laf oğlum. Beni şey mi sandın senle bişey yaptım diye?”
“Beni yanlış anladın anne. Senin hakkında asla kötü düşünmem. Söylemek istediğim insanız ihtiyaçlarımız var hepimizin. Ne dersin anne? Şu işi halledelim.”
“Oğlum tamam bugün bişeyler yaşadık ama daha fazlasını günah. Artık daha fazla konuşmayalım bunları.” Ne desem annem ikna olmuyordu. Fakat onunda istediğini biliyordum.
Biraz daha oturduk artık yatma zamanı gelmişti. Benim için ufak olan ilave yatakta yatıyordum. Görüntüsünden belli olduğu üzere oldukça rahatsız ediciydi. Dönüp durdukça sanki kırılacakmış gibi sesler çıkarıyordu yatak. Annem,
“Oğlum rahat değilsin orada galiba. Dönüp duruyosun.”
“Kırılacak diye korkuyorum.”
“E hadi gel buraya. Yoksa ikimizde uyuyamıcaz sabaha kadar.” Dediğinde sevinçten ağzım kulaklarıma değmişti nerdeyse. Acaba bir şans olabilir miydi? Olmasa bile eminim biraz ellerdim annemi diye aklımdan geçirdim. Işığı yakmadan doğruca annemin yattığı iki kişilik yatağa doğru süzüldüm. Hemencecik battaniyenin altına süzülüverdim. Annem sırtı bana dönük halde yatıyordu.
“Güzelce uyu bakalım… Allah rahatlık versin.” Dedi.
“Sana da annem.” Dedim. Sırtüstü yatıyordum aramızda mesafe vardı. Annemi seyrediyordum. Aklım karışıktı. Annem gündüz boşalmamı sağlamış ama daha fazlasını yapmamıza izin vermemişti. Şimdiyse aynı yatakta yatıyorduk. Uykum yoktu. Anneme dokunabilir ya da ona sürttürebilirdim. Tüm bu düşünceler içinde aletim de sertleşmeye başlamıştı. Ona arkadan sarılsam kalkık aletimi kalçalarına dayasam ne tepki verirdi acaba? On beş yirmi dakika öylece durdum. Kalbim heyecandan yerinden fırlayacak gibiydi. Kalkık aletimi okşuyordum yavaş yavaş. Annemse kıpırdamadan yatıyordu hala. İçim içime sığmıyordu. Harekete geçmeye karar verdim. Bir süre geçtikten sonra anneme arkadan sarıldım. Biraz durduktan sonra ellerim koca kalçasının üzerinde dolaşmaya başladı. Uyanırsa da uyuyor numarasına yatacaktım. Daha sonra biraz anneme sokulup sikimi kalçalarına yasladım. Sikim annemin kalçaları arasına gömülmüştü. Artık hem annemi okşuyor hem de hafiften kerkiniyordum. Annem hala tepkisizdi. Bundan cesaret alarak devam ediyordum anneme sürttürmeye. Sikmek istiyordum. İçine girmek istiyordum bir an önce… birden annem öne doğru giderek benden uzaklaştı. Uyanmış mıydı acaba? Birden durdum…Bir süre sonra ise hiç beklemediğim şekilde koca kalçasını geri sikime yasladı. Asıl beklemediğim hareket annemin kendini hafif hafif sikime doğru ittirip kalçalarını oynatmasıydı. Annem kalçalarını sikime bastırırken sanırım elini bacak arasına atmış kendini okşuyordu. İnce tiz bir sesle inliyordu annem. Tüm cesaretimi toplayarak elimi aniden bacak arasını okşayan eline attım ve elinin üzerine koydum. Artık iş raydan çıkmıştı. Sikimi iyicene kalçalarına bastırarak elimle elini annemin bacak arasında hareket ettirmeye başladım. Karşı gelmiyordu. Annemin elinden tutmuş kendi amını okşatıyordum. İyice anneme yanaşmıştım. Annem niyetimi anlamış,
“Oğlum yapma, çok günah” derken bile çok istediği belliydi. Annem bunu dedikten sonra elini bıraktım. Elini amından çekmişti ama bu sefer onun eli yerine bacak arasına benim elim geçti. Geceliğinin üzerinden bir süre amını okşarken arkasından da sikimle götüne baskı yapıyordum.
Annem
“Ohhhh…” dedi. Elimi aşağıya doğru indirip geceliğin altından tutup yukarıya doğru çektim. Uzun donunun üzerinden amını okşamaya ve en sonunda da elimi donunu içine sokmaya çalıştım. Annem elimi tutarak yapmama engel olmaya çalışıyordu. Artık durmaya niyetim yoktu. Amcığına ulaştı elim. Amını avuçladığımda amının sular seller içinde olduğunu fark ettim. Elimle amını sıktım ve boynunu öpmeye başladım. Annem niyetimin onu sikmek olduğunu anlamıştı sanırım. İkimizde konuşmuyorduk. Annemi sırt üstü çevirip üzerine çıktım. Annemin beline kadar toplanmış geceliğinden bacak arasına girmem zor olmadı. Dudaklarına doğru eğildim ama başımı eliyle itti. Bende boynuna yöneldim ve emmeye başladım. Annem bedenimin altında eziliyordu. Daha sonra bir ani hareketle eşofmanımı çıkardım. Artık sikim annemin amına donunun üzerinden sürtüyordu. Kasıklarımızın birleşmiş sıcaklığını hissedebiliyordum. Karanlıkta gözlerimiz birleşti. Yalvarır gözlerle bakıyordu.
“Oğlum…” dedi.
“Bırak kendini… Bırak yaşayalım.” Dedim ve elimi donunun tam kısmına gelen yerden tuttum ve sertçe iki yana çekerek yırttım. Dikiş yerlerinden yırtılan donun arasından ortaya çıkan annemin amının dudakları arasına sürtüyordu sikim. Annemin bacaklarını hafif düzeltip pozisyonumu aldım.
“Bırak kendini… bırak mutlu olalım…” dedim fısıldayarak. Olacakları kabullenmişti annem kalçalarımı öne doğru ittirdim.   
Sikim bir anda annemim amının içerisine gömüldü. Müthiş bir şeydi. Sıcacıktı annemin içi.
“Ahhh…” diye inledim. Annemse
“Ohhhh…” dedi tiz sesiyle çığlık attı. Islak, sulu amında gidip gelmeye başladım. Sikme hayalini kurduğum amcığın içine girmiştim ve bu annemin amıydı. Durmadan girip çıkıyordum anneme… sikişmek tahmin ettiğimden çok daha zevkliydi.
Annemin bana bakan gözleri aldığı zevkten olsa gerek baygın baygın bakıyordu.
“Annem, kadınım, harika bir kadınsın sen.” Dedim. Altımda ezilen annem ellerini tişörtümün içine soktu ve sırtımı okşamaya başladı. Karşılık vermeye başlamıştı sonunda. Yeniden dudaklarımı boynuna gömdüm. Öpmeye emmeye başladım. İçinde gidip gelirken, kulağına
“Oğlunu erkek yaptın anne.” Dedim.
“Oğlum, erkeğim…” diye cevap verdi.
“Bunca yıl bekledim. Hep bu anı hayal ettim. Artık benimsin kadınımsın.”
“Sik kadınını… sik… sik erkeğim benim…”
“Artık benimsin, altımdasın sikiyorum seni. Seni çok mutlu edeceğim. Karım oldun bundan sonra da hep karım olacaksın.”
“Ohhh… Oğlum… erkeğim… sik beni… sikkk… keşke daha önce yapsaymışız.” Derken kalçalarını oynatıyordu. İyiden iyiye ıslanan amına rahatça giriyordum artık.
“Artık çok mutlu olacağız. Seni yaraksız bırakmayacağım.” Annem sarıldı ve kollarıyla sıkıca sardı beni. İnlemesi artıyordu gittikçe. Annem
“Durma… sok… daha hızlı… daha hızlı.” Diyerek inliyordu. İyice hızlanmıştım. Bir an önce bellerimi annemin amına attırmak istiyordum.
“Çok güzel… Çok güzel…” derken birden boynuma götürdü dudaklarını.
“Ahhh… Ahhh…” derken titremeye başladı ve dişlerini geçirdi boynuma. Zevkten inliyordu. Annemin boşalması iyice heyecanlandırmıştı beni. Benimde kendimi daha da tutacak halim kalmamıştı.
Son bir gayretle gidip geldim annemin içinde.
“Ohhhh. Kadınım amını döllicem senin.” Deyince annem
“Boşal içime… Dölle kadınını… Attır içime.” Kasıklarımız birleşti son kez. Durdum öylece. Kasılmaya başladım ve annemin amının en derinlerine kadar sikimi bastırıp döllerimi amına fışkırtmaya başladım. Aldığım zevk girdiğim günaha değerdi. Muhteşem bir şeydi. O sıra da annem ıhhh… ıhhh diye inliyordu. Sikim amının içinde atarken ve döllerimi tazyikle amına doldururken, annemin üzerine yığılıp kaldım. Nefes nefese kalmıştık. Dudaklarımız birleşti birden. Çılgınlar gibi öpüşmeye başladık. Kendimize gelince içinden çıkıp yanına devrildim. Anneme baktığımda gözlerinden yaşlar dökülüyordu.  Mutluluk gözyaşları mıydı yoksa pişmanlık mı?
“Pişman değilim anne. Ya sen pişman mısın?” cevap vermedi.
“Anne yıllardır sana sahip olma hayalleri kurdum. Amacım sadece sana sahip olmak değil, seni mutlu etmek sana kadınlığını da yaşatmak istiyorum. Babamın sana hissettiremediği duyguları hissettirmek istiyorum. En son sana ne zaman yaklaştı. Hadi söyle en son sana sarılarak ne zaman uyudu? İki insanın birbirine istek duyması, birbirini arzulaması yanlış değil. Seks aşk iki insan arasında olabilecek en doğal şeyler. Eğer istersen seni ömrümün sonuna kadar mutlu etmek için uğraşacağım söz veriyorum sana. Sen istedin ben istedim ve bak işte oldu. Artık karım oldun ve bundan sonra da karım olacaksın.” Annemin aklından kim bilir neler geçiriyordu bilmiyorum ama şundan emindim annemde benim kadar istiyordu. Elimi çenesine götürüp kendime çevirdim. Dudaklarımız birleşti birleşecek kadar yakındık. Bu sözlerimden sonra annem uzun uzun gözlerime baktı. İkimizde nefes alıp verdikçe nefeslerimizin sıcaklığı birbirine karışıyordu. Annemden fısıltı şeklinde
“Pişman değilim.” Dedi. “Annemmmmm” diyerek dudaklarına yumuldum yeniden. Annemle istekli ve arzulu öpüşüyorduk. Bu anın saatlerce sürmesini istiyordum.
226 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Türbanlı Annem Kevser - 2.Bölüm
Otel odasına girmiştik. Çok fazla otelin olmadığı bu şehirde, yemin töreni nedeniyle tüm oteller dolmuştu. Annem bütçemize göre orta halli bir oda tutmuştu. İçinde bir büyük yatak vardı. İsteğimiz doğrultusunda benim yatacağım, eski olduğu belli ilave bir yatak konmuştu. Görüntüsünden uyumanın rahatsız olduğu belliydi. Daha üzerimi dahi değiştirmeden uzanınca ilave yatağa gerçekten de uyumak zor olacaktı. Eskimiş insanın sırtına batan sünger döşeğinden insanın sırtına batan yatağın yaylarıyla oldukça rahatsızdı. Annem odadan çıkıp, resepsiyona yatağı değiştirmeleri için konuşmaya gidince aradığım fırsatı bulmuştum. Annemin ufak spor çantasını hemen kurcalamaya başlamıştım. Benim için getirdiği sivil kıyafetleri görmüştüm ilk olarak. Biraz daha kurcalayınca uzun basma bir etek, kısa kollu bir tişört ve çiçekli beyaz uzun donu ve içinde sarılı olan pembe bir tülbent. Hepsi buydu. Hayal kırıklığına uğramıştım. Yedek olarak ne bir külot ne de bir sutyen getirmişti yanında. “Kahretsin…” diye içimden küfrettim. Yapabileceğim bir şey yoktu kızmaktan başka. Koyun can, kasap et derdindeydi. Kadın hasretini çektiği oğlunu görmeye gelmiş oğluysa otuzbir çekmek için annesinin külotunu bulma derdinde… hayal kırıklığıyla annemi bekledim. Odaya yeniden dönmesi uzun sürmedi. Annemde benim gibi kızgındı. Söyleniyordu kendi kendine. Resepsiyon yardımcı olmamıştı. Ellerinde başka ilave yatak olmadığını, hatta bunu bulduğumuz için şanslı olduğumuzu söylememişler. Birde alay eder gibi kalmak istemezsek odanın şimdiden başka taliplisi olduğunu, hem de bizim ödediğimiz fiyatın iki katına. Çaresiz idare edecektik. Zaten bir gece değil miydi ki? Annemi telkin ederken yatağın üzerine yan yana oturmuştuk. Mantosunun altında siyah bir kloş etek giymiş, üzerinde de krem rengi saten gömleği vardı. Vücuduna tam oturan gömleğin altından, renginin beyaz olduğunu tahmin ettiğim sutyeni belli oluyordu. İri memeleri sutyenin içinde sıkışmış gibiydi. Bana bir daha sarılan annem yanaklarımdan şapur şupur öperken bende ona sarılmıştım. Şimdi iri memeleri bedenime yapışmış, sıkıca sarılınca birbirimize, bedenlerimizin arasında eziliyordu. Tabi sarılma annem için masum bir sarılma olsa da benim için değildi. Ayların verdiği azgınlık, annemde olsa bir kadının kokusu içimdeki şehvetin artmasına, buda sikimin kalkıp sertleşmesine sebep olmuştu. Yavaş yavaş büyümekte olan sikim önümde çadır oluşturmaya başlamıştı bile. Yanağımdan öpen annemin kafasını oynatmasıyla dudaklarım annemin başını örttüğü ipek eşarbının kulaklarını kapatan kısmına gelmişti. Annemin kulağıyla dudaklarım arasında sadece eşarbı vardı. Abazanlığın verdiği şehvetle eşarbın üzerinde kulağını öpmeye başladım. Annem sanki rahatsız olmuş gibi kendini geri çekmeye çalışırken, dudaklarımı yanağına götürdüm. Soğuk beyaz tenini öpmeye başladım.
“Annemmm…”
“Söyle kuzummm.”
“Çok özlemişim seni kız.”
“Belli oluyor.” Dedi gülerek sonra da kendini geri çekerek bende uzaklaştırdı kendini. Kendimi kaybetmiştim. Annem anlamış mıydı acaba?
“Hadi kuzum güzelce banyo yap, yıkan sonra da yemek yiyelim. Sana giyecek getirdim onları giy.” dedi. Ayağa kalkarken önümde yarağımın pantolonumda oluşturduğu çadır belliydi. Anneme bakarken, onun gözlerini önüme bakarken yakaladım. Kalkmış olan yarağıma bakıyordu annem.
“Ben banyoya gidiyorum o zaman.” Derken annem gözlerini bana yöneltti. Pantolonumdaki kabarıklığa baktığını, gördüğümü fark eden annem sanırım utandığı için kafasını öne eğip,
“Hadi kuzum.” Dedi. Tepki vermeyen annem ne düşünüyor, merak içindeydim. İşi biraz daha ileri götürmeli miydim? Aklım karışmış halde banyoya girdim. Banyo da tıpkı ilave yatak gibi eskimiş bir duş ve perdesiyle virane görünüyordu. Üzerimdekileri çıkarıp soyundum. Duş teknesinin içindeki plastik tabureye oturdum. Çok şükür sıcak su var diye düşündüm. Ufak, tek kullanımlık şampuanı saçlarıma döktüm. Güzelce yıkandıktan sonra, başka şampuanın olmadığını fark ettim.
“Kahretsin…” diye söylenince, sanırım sesim fazla çıkmış olacak ki,
“Kuzum… Ne oldu?” diye annemin sesini duydum.
“Anne şampuan bitti. Bir tane bırakmışlar buraya.” Sesi daha yakından gelen annem sanırım hemen kapının ardındaydı.
“Kuzum ben getirmiştim. Getireyim mi?” diye sordu. “Belki de bir fırsattır” diye içimden geçirirken,
“Getireyim mi kuzum?” diye sorusunu yineledi. Duş perdesi kapalı olduğu için birbirimizi görmüyorduk. Tabure de yüzüm perdeye, sırtım da kapıya doğru istifimi bozmadan oturuyordum. Bir süre sessizlikten sonra kapının açılma sesini duydum. Annem, beklemediğim anda birden perdeyi açınca daltaşak karşısında kalmıştım. Anın şaşkınlığıyla önümü ellerimle kapatmaya çalıştım.
“Anne haber versene geliyorum diye, toparlanayım bende.”
“Kuzum ne bileyim, toparlanmışsındır diye düşündüm.” Derken annem çıplak bedenime bakıyordu. Annem beyaz tenli bir kadın olmasına rağmen babam gibi esmer karayağızdım. Vücudum tıpkı babam gibi koyu esmer ve siyah kıllıydı. Etek tıraşımı olurdum ama bacaklarım kollarım ve göğüs kısmım kıvır kıvır siyah kıllarla kaplıydı. Annem,
“Hadi dön de sırtını sabunlayayım. Ayların kiri vardır şimdi sende.” Bu arada annem elbiselerini değiştirmiş, üzerine koyup pembe kısa kollu tişörtünü, altına çantasında gördüğüm çiçekli uzun donunu giymişti. Başını da yanında getirdiği pembe çiçekli tülbentle örtmüştü. Annemin uzun donu kocaman kalçalarını yapışmış, sanki bir tayt gibi duruyordu üzerinde. Pembe penye tişört balık etli bedenine yapışmış altındaki iri memelerini tüm güzelliğiyle meydana çıkarmıştı. Sutyeniyse tüm çekiciliğiyle belli oluyordu penye tişörtün altından. Tabi manzara yeniden yarağımın hareketlenip sertleşmesine sebep olmuştu. Kalkan yarağımı ellerimle saklayarak oturduğum plastik taburede kalkmadan ters döndüm. Annem doğal bir şeymiş ses çıkartmıyordu. Ortadaki garip durumu idrak etmeye çalışırken, sırtıma değen soğuk banyo lifini hissettim. Bu annemin kendi eliyle ördüğü banyo liflerindendi. Yumuşacıktı. Soğuk lif tüylerimin diken diken olmasına sebep olmuş, hafiften ürperme gelmişti bedenime. Bunu gören annem, sıcaklığını ayarladığı suyu sırtıma dökmeye başlamıştı.
“Nasıl iyi mi kuzum?” derken sırtımı liflemeye başlamıştı.
“Eline sağlık anne. Çok iyi geldi valla. Çok kirlendim ne kadar banyo yapsam da lifleyemedim sırtımı.” Sırtımı güzelce lifleyen annem sonra da sırayla kollarımı da lifledi. Bu arada iyice kalkmaya başlayan yarağım artık iki elimle bile saklanmayacak kadar büyümüştü. Annem iyice yanaşıp bana doğru sokuldu ve sağ elini koltuk altımdan sokarak göğsüme götürdü. Elindeki lifi göğüs kısmıma sürmeye başladı. İyice yanaşmış olan annemin kocaman memelerinin sırtıma değdiğini hissediyordum. Annemin her ileri doğru hareketinde memeleri sırtıma yapışıyordu. Annemin sıcak nefesini yanağımda hissediyordum. Yarağım iyiden iyiye kalkmış ve sertleşmişti. Ağır ağır daire çizerek lifi bedenime sürtüyordu.
“Nasıl kuzum.”
“Çok iyi anne.” Annem elindeki lifi göbeğime doğru indirdi. Şimdi lif göbeğimde daireler çiziyordu. Sanki liflemiyor okşuyordu annem çıplak tenimi. Annem bedenini bedenime yanaştırmıştı. Aramızda sadece giydiği penye tişört olmasına rağmen bedeninin sıcaklığını hissedebiliyordum.
“Aslan oğlum… çok kirlenmişsin.” Aklım iyice karışmış, ne düşüneceğimi bilmez haldeydim. İyiden iyiye heyecanlanmış konuşamaz duruma gelmiştim. Annemin ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordum. Acaba aramızda birşeyler olmasını mı istiyordu? yoksa masumca oğlunu mu yıkıyordu? Ya gerçekten annem bir şey yapmak istiyorsa? Ben ne yapacaktım? Annemdi o benim... Beni doğuran kadındı. Ne kadar külotlarıyla otuzbir çekip döllerimle kirletsem de bu çok farklıydı. Çıktığım o kutsal deliğine yarağımı sokmak… bu bambaşka bir şeydi. Aslında bu abazanlıkta istiyordum annemi. Beni doğuran kadını, çıktığım amı sikmek, yarağımı saatlerce sokup çıkarmak istiyordum. Sonuçları umurumda bile değildi. Aklımda bu sorularla önce annemin niyetini anlamalıydım. Bunun için kalkmış yarağımı saklamak için kullandığım ellerimi sikimin üzerinden çektim dizlerime koydum yavaşça. Sertleşmiş yarağım direk gibi dikilmiş önümde hafifçe yukarı aşağı hareket ediyordu. Heyecanım tavan yapmış, kalp atışlarım hızlanmıştı. Annem hala karnımı liflemeye devam ediyordu. Oturuş pozisyonumu değiştirerek bacaklarımı havaya doğru çekince, dikilmiş yarağım göbeğime daha yaklaşınca, elinin üst kısmının yarağıma değmesiyle elini hemen çekmişti annem. Karnımı liflemeyi bırakmış halde, öylece donmuş gibiydik ikimizde. Sessizliği bozan yine annem oldu.
“Ayyy bu ne böyle?” diye sordu. Ses vermediğimi gören annem,
“Kuzum ne oldu çok mu azdın sen?” ne olacaksa olsun konuş açıkça ucunda ölüm yok ya diye düşündüm.
“Valla nasıl oldu anlamadım. Yemeklere şap koyuyorlardı ama ben yemek yemedim bugün ondan olmuştur.” Kendini geri çekip ayağa kalkan annem saçlarımı şöyle tuttu ve,
“Hadi işini gör, şunu indir de yemeğe gidelim.” Ayağa kalkmadım ve taburede ters döndüm. Annemle yüz yüze geldik. Karşısında kalkık sikimle duruyordum. Bunu beklemeyen annemin önüme yarağıma bakmaya başlamıştı. Bende anneme baktığımda giydiği penye tişört ıslanmış, vücuduna yapışmıştı. ıslak tişörtün altından memeleri iyice belli oluyordu. Bu haliyle oldukça seksi görünüyordu annem. Ardına dönüp banyodan çıkmaya çalışırken elini tuttum. Annem yeniden durdu. Bana bakmıyordu.
“Dur anne.”
“Söyle kuzum.” Sesi titriyordu. Söyleyeceklerimi biliyor gibiydi.
“Anne çok kötü durumdayım.”
“Tamam işte işini gör ben çıkayım da.”
“Yardım etsene bana...”
“Ne demek istiyorsun?” annenim ben…”
“Çok azdım anne. Kaç ay oldu kadını bırak dişi sinek bile görmedim. İzin ver seni seyredeyim.” Oldukça sakin bir ses tonuyla,
“Kuzum bu çok yanlış. Biz birbirimize yasağız.” Israr ederek.
“Anne ne olur kırma beni. Arkanı dönersin sen soyunmana bile gerek yok. Zaten bu halinle çok daha seksi ve çekicisin.”
“Offf tamam ama çabuk yap şu işi.” Duvara dönmüştü annem. Uzun donunun içindeki kocaman kalçalarına bakarken ayağa kalktım. Anneme yaklaştım. Kazık gibi sikimi kavradım ve elimi üzerinde ileri geri hareket ettirmeye başladım. Annemin vücuduna bakıyor ve otuzbir çekiyordum. Annem sessizce duruyordu öylece. Şu anda annemin aklından geçenleri bilmek için neler vermezdim. Daha da ileri gitmek istiyordum. O kocaman kalçalarına dokunmak, okşamak istiyordum. Ellesem kızar mıydı acaba?
“Naptın kuzum?”
“Daha gelmedi…”
“Külot olmadan çabuk gelmiyor değil mi kuzum?”
“Ne?” dedim annem anlamıştı onun külotlarıyla otuzbir çektiğimi.
“Evet anne. Külotlarınla çok daha zevkli oluyor.”
“Hadi çabuk ol.” Anneme iyice yanaşıp belinden kavradım.
“Ayyy ne yapıyorsun kuzum?” kafasını geriye çevirip bana bakarken,
“Anne dayanamıyorum artık. Biraz elleyeyim, lütfen…” Diye yalvardım anneme.
“Eşek sıpası…” diye gülümsedi ve lavaboya yürüdü ve ellerini dayayarak hafifçe öne eğildi. Domalmış durumdaydı annem. Kalçalarını örten uzun donu eğildiği için iyice gerilmişti.
“İyi mi böyle?”
“Harika.” Sonra yanaştım, sikimi göbeğime doğru kaldırıp annemin kalçalarına yapıştırdım apış aramı. Yarağım annemin kalçalarının arasına girmişti. Bende annemin üzerine doğru eğildim. Belini kavrayıp ellerimi göbeğinin üzerinde birleştirdim. Böylece sıkça sarılmıştım anneme. Kalçalarımı sağa sola hareket ettiriyordum. Harikaydı. Sonra annem kalçalarını kıvırtmaya başladı. Bana karşılık vermesi şaşırtmış olsa da hoşuma gitmişti.
“Aslan oğlum… hadi gel artık.” Dedi. Annemin kalçaları sıcacıktı. Hareketlerimi hızlandırmaya başlamıştım. Bir an önce içimdeki dölleri boşaltmak istiyordum. İki beden arasındaki yarağım eziliyordu. Sonra ellerimi annemin memelerine götürdüm. Tişörtün üzerinden okşamaya başladım. Hamur gibi yoğuruyordum o büyük memelerini. İyice abandım annemin küçük vücudunun üzerine. Sıkıca sarıyordum annemin bedenini. Tek vücut olmuştuk annemle. Kafasını geriye atınca başını örten pembe tülbendi yüzüme değmişti. Yumuşak kumaşın tenime değmesi içimdeki fırtınaları kasırgaya çevirmişti. Bu arada beyaz boynu ortaya çıkmıştı annemin. Kendimi tutamayıp boynuna götürdüm dudaklarımı. Annemin teni ateş gibi sıcacıktı… galiba annem de benim gibi tahrik olmuştu. Boynunu öpmeye başladım. Dudaklarımı beyaz teninde gezdiriyor, dilimle de tenini yalıyordum.
“Ayyy, yapma kuzum…”
“Neden? Hoşuna gitmiyor mu?”
“Onun için yapma diyorum.” Dudaklarımı teninden kaldırmadan kulağına götürdüm. Şimdi kulak memesini dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım.
“Ohhh…” diye inledi annem. Zayıf noktası buydu çoğu kadın gibi. Ellerim kocaman memelerini yoğururken emiyordum annemin kulak memesini iştahla.
“Çok güzelsin anne. İçine girmek istiyorum.”
“Olmaz kuzum. Yasak, günah yanarız cehennemlerde.”
“Yanalım annem. Zaten yanmıyor muyuz ikimizde? Bir de cehennemde yanalım.”
“Ohhh, yapma.” Zayıf noktasını bulmuş üzerine gidiyordum annemin. Bu halde yakalamış bırakmaya niyetim yoktu. Annem aldığı zevkle yeniden kalçalarını oynatmaya başlamıştı. Kalçalarının arasındaki ezilen yarağım demir kadar sertti.
“Semsert oldu sikin…” ilk defa ağzından sik kelimesini duymak hoşuma gitmişti.
“O sert sikimi amına sokmak istiyorum anne.”
“Günah oğlum, olmaz bunu isteme benden.” diye yineledi. Birden kendini toplayan annem,
“Bacaklarımı birleştiricem şimdi, sen de sikini arasına sokarsın tamam mı?” dedi. Annemin de benim kadar istediği aşikardı ama kendini tutuyordum. Zorlamak istemedim annemi. Geri çekildim ve hala domalmış olan anneme baktım. Biraz daha domalttım. Artık iyice ortaya çıkmıştı büyük kalçaları. Ellerimi kalçalarına götürdüm ve okşamaya başladım. Sonra da elimi aşağı indirdim, şimdi amının üzerindeydi elim. Uzun donun altından amının dudakları belli oluyordu. Anlaşılan annemin amının dudakları etliydi. Amını avuçlayınca donunun ıslak olduğunu fark ettim. Annem yaşadıklarından dolayı ıslanmıştı. Elimi ateş sıcak amının üzerinde gezdiriyordum. Elimde annemin sıvılarıyla ıslanmış haldeydi. Dayanacak gücüm kalmamıştı artık.
“Anne hadi yatağa gidelim, orada daha yaparım.” Dedim. Hipnotize olmuş gibi annem, itiraz etmedi. Elinden tuttuğum gibi içeri götürdüm. Yatağın üzerine sırtüstü uzanmasını istedim. Dediğimi yapan annem bacaklarını sıkıca birleştirmişti. Üzerine çıkıp uzandım. Gözlerimiz birbirine kilitlenmişti. Yarağımı bacak arasına yavaş yavaş sokmaya başladım. Ellerini bileklerinde tuttum ve yatağın üzerinde iki yana açtım. Annem teslim olmuş gibiydi. Kasıklarımız birleşmişti. Amıyla yarağım arasında sadece çiçekli uzun donu vardı. Tıpkı içine girermiş gibi bacakları arasında gidip geliyordum. Kalçalarım yukarı aşağı hareket ediyordu. Annem bedenimin altında ezilirken Gittikçe hızlanan bir tempoyla gidip geliyordum bacakları arasında. Sikiyor gibiydim annemi. Annemin yanakları al al olmaya başlamıştı. Besbelli o da zevk alıyordu. Yüzümü yüzüne iyice yanaştırdım. Dudaklarından öpmek istiyordum. Bunu anlayan annemin dudakları da hafifçe aralanmaya başlamıştı.
“Annemm…” diyerek dudaklarına yumuldum. Kor gibi alev alev yanan dudaklarımız birleşti. Çılgın gibi öpüşüyorduk. Birbirine hasret iki sevgili gibiydik. Ellerini kurtaran annem yanaklarımı okşuyordu şimdi. Daha sonra dudaklarını dudaklarında kurtaran annem saçlarımdan tutup dudaklarımı boynuna götürdü. Beni yönlendiren oydu. Yumuldum aç kurtlar gibi annemin boynuna. Öpüyor yalıyordum o beyaz tenini. Annemde ellerini saçlarımdan çekip aşağıya götürerek sırtımı okşuyordu o mink parmaklarıyla.
“Ahhh, anne, anne, anneciğim. Harika bir kadınsın.”
“Oğlum, bitanem, annesinin kuzusu, devam et…” bu arada annemin elleri kalçalarıma inmişti. Kaba etlerimden tutup tempo veriyordu.
“Daha hızlı, hadi, daha hızlı…” diye beni azdırıyordu. Birden kasılmaya başladım. Boşalmak üzereydim. Hızlıca üzerinde kalkıp bacaklarının üzerine oturdum. Kavradığım sikimi sıvazlamaya başladım.
“Anne geliyorum, geliyorum annemmm…”
“Gel oğlum, gel, boşal, boşalt bellerini aslanım…”sikimi kavrayan elimin daha üçüncü hareketinde döllerim fışkırmaya başlamıştı.
“Ohhh…” diye haykırırken yarağımdan fışkıran döllerim annemin donuna akıyordu. Koyu kıvamlı ilk döl salvosu annemin amını örten kısmın biraz üzerine düşmüştü. Elimi bir kez daha ileri hareket ettirince yarağımın üzerinde ikici salvo tam amının olduğu yere akmıştı. Devam ettikçe otuzbire aktıkça akıyordu döllerim yarağımdan. Bu yaşadığım en güzel, en zevkli otuzbirdi. Annemin donu döllerimle ıslanmış halde yatakta annemin yanına devrildim. O halde ne kadar kaldım bilmiyorum ama kendime geldiğimde annem saçlarımı okşuyordu. Anneme bakınca saçlarımı okşayan elini yanağıma götüren annem,
“Aslan oğlum benim…” dedi.
232 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Türbanlı Annem Kevser - 1.Bölüm
Soğuktu, Koğuşun penceresinden lapa lapa karın yağmasını seyrediyordum. İçimde tatlı bir heyecan vardı. Annem gelecekti ve yemin töreninden sonra 1 günlük yatılı izne çıkacaktım. Adım Berat 20 yaşında acemi birliğinde askerlik yapan biriydin o zamanlar. İç Anadolu’nun ufak bir köyünde yaşayan sıradan insanlardık. Babam inşaatlarda çalışan sürekli gurbete çıkan bir adamdı. Annem Kevser 43 yaşında, 1.60 boyunda, 60 kilo balıketli bir kadındı. Tesettürlü bir kadın olmasına rağmen dolgun bir vücuda sahip olduğu için giydiği elbiselerin altından vücudunun hatları oldukça belirgindi her zaman. Çevre mutaassıp bir çevre olduğundan kadınlarla iletişim kurmak çok zordu. Çevrem annemin akranları olan teyze diye çağırdığım komşu kadınlardan ibaretti. Komşu teyzelerin bizim evde toplandığı günlerde bir frikik yakalar mıyım acaba diye ronta yatmakla geçerdi. Bundan dolayı benden büyük oldun kadınlara ilgim o zamanlara dayanıyordu. Dışarıda hep kapalı, başını hep eşarplarla örten annem evdeyken daha rahat giyiniyordu. Tipik bir ev kadını olan annem uzun basma etekler giyer, başını da rengarenk tülbentlerle örterdi. Giydiği eteklerin altından kocaman kalçaları ortaya çıkar ve bu da genç bir ergen olarak tahrik ederdi. Hele sutyenine sığmayan memeleri sallanır dururdu. Annemin beni tahrik etmesi, ergenlik ve doğal olarak çekilen bol bol otuzbirler… Annemin iç çamaşırlarını keşfetmemle birlikte, evde kimsenin olmadığı zamanlarda sık sık yatak odasını ziyaret etmeye başlamam. Annemin birbirinden güzel ve seksi külotlarını, sutyenlerini otuzbir malzemesi olarak kullanmaya başlamamla hayatım da başka bir evreye geçmiştim. Annemin rengârenk külotlarının müptelası olmuştum. Kırmızılar, beyazlar, siyahlar… Hele bazıları vardı ki üzerinde gül desenli olanlar mı dersin, kelebek desenli olanlar mı…annemin kalçalarını örten, amını örten bu kumaş parçaları otuzbirlerimin bir numaralı malzemesi olmuştu. Bütün külotlarının hepsi teker teker sikimle tanışmıştı. Külotların hepsini sikme sarmış, koklamış ve öpmüştüm her bir noktasını. Başlarda annemin çamaşırlarıyla haşır neşir olduğumu anlamaması için başka bir bez ya da peçeteye boşalıyordum. Fakat içimde o külotlara boşalmak için müthiş bir istek duyuyordum. Bunu anlayacağını bile bile bir kez yapmıştım. Acemi birliğine teslim olmadan önceki gün. Külotuna boşaldığımı anlasa bile askerde olacaktım ve eve yeniden gelinceye kadar unutulup gidecekti. Tam da dediğim gibi yaptım ve beyaz pamuklu kumaştan üzerinde pembe gül desenleri olan külotunu aldım. Bu külotunu çok seviyordum. Kenarları dantelliydi. Yumuşacık bir dokusu vardı. Sikime sarıp yukarı aşağı hareket ettikçe elimi, külotta yarağımın üzerinde rahatça kayıyordu. Tıpkı yarağımın bir amın içinde rahatça gidip gelmesi gibi bir his uyandırıyordu. Aklımda o anda kim varsa ki genelde komşu teyzelerden biri… Annemin külotu o teyzelerden birinin amı oluyor ve sikimde içinde gidip geliyordu. Fakat o gün farklıydı. Aklımda annem vardı. O yumuşak külot annemin amıydı ve ben hayalimde onun içindeydim. İlk kez annemi düşünmek, onu siktiğimi hayal etmek daha da heyecanlandırmıştı beni. Bundan dolayı da boşalmam kısa sürmüştü. Tıpkı planladığım gibi yarağımı çekmemiştim. Döllerimi annemin külotuna akıtıp, kirletmiştim. Daha önceki otuzbirlerimden farklı olarak, birkaç günden beri boşalmadığım için döllerimle dolu olan taşaklarımda, ne kadar varsa hepsini boca etmiştim külota. Öyle ki döllerimle ıslanan yarağımı temizlemek için annemin başka bir külotunu kullanmıştım. Yine pamuklu kumaştan, kırmızı renkli üzerinde hiçbir desen olmayan, kenarları yine dantelli külotuydu bu. En az beyaz külot kadar güzel ve yumuşaktı... o gün yine bir adım daha atmıştım hayatımda. Annemin kimse görmesin diye, yıkadıktan sonra ev içinde kurutmaya çalıştığı ya da balkona asarken diğer çamaşırların arkasına astığı herkes için mahrem olan bu külotlar döllerimle kirlenmişti. Tabi boşaldıktan sonra içimi kaplayan endişe ve korku kalmıştı ama fark etmezdi. “Siktir et olan oldu. Battı balık yan gider.” Diye içimden geçirmiştim. Ardından da döllerimle kirlenmiş olan külotları diğer
temiz külotlarının arasına koymuştum yeniden. O günden sonra annemin ne tepki verdiğini düşündüm hep. Çamaşırlarını koyduğu çekmeceyi açıp da döllerimi boşalttığım külotu eline alınca ne yaptı? kim geldi aklına? Ben olduğumu anladı mı? ya da tepkisi neydi? Kızgın mıydı? Bu soruların cevabını bilmek isterdim. O anda yanında olmak yüzündeki ifadeyi görmek çok isterdim.
Sabah olmuş, alay içtima alanın da yeminler edilmiş ve gerçek bir asker olmuştuk sonunda. Annemin bunu görmesini isterdim ama görememişti. O zamanlar türbanlı kadınlar askeriyeye alınmıyordu. Mecburen beni alay girişinde beklemişti. Heyecanlıydım annemi göreceğim için. Bilirsiniz acemi birliklerinde yemeklere şap konulur özellikle acemi birliklerinde. Sabah kahvaltısı yapmamıştım özellikle. Dışarı çıktığım da doyasıya otuzbir çekmek istiyordum. Belki bir fırsat bulur ve annemin o güzel külotlarından biriyle bunu yapabilirim belki diye umut ediyordum. İzin kağıdını alıp nizamiyeye koşar adımlarla vardığımda kalabalıkta annemi gözlerim aradı. Üzerinde uzun mantosu, başında yeni olduğu belli olan siyah, üzerinde pembe çiçek desenleriyle parlak kumaştan bir eşarp olan annemi hemen bulmuştu gözlerim. Yanına gitmeden önce öylece uzaktan baktım anneme. Güzel görünüyordu. Tek oğlunun yemin töreni için onca yolu gelmişti. Arkasından usulca yanaşıp gözlerini ellerimle kapatmamla ağzından çıkan
“Berat oğlum…” diyerek kurtulup bana döndü ve hasretle sarıldı. Benden nerdeyse 20 santim kısa olan annemin yüzü ancak çeneme kadar geliyordu. Başındaki ipek olduğunu ancak yakındayken anladığım eşarp, tıraşlı yüzüme sürtündükçe, yumuşaklığı içimin gıcıklanmasına sebep olmuştu. Kafasını kaldırıp ıslak gözlerle bana bakan anneme
“Annem hoş geldin... nasılsın? Çok özlemişim seni kız…” derken de üzerine boca ettiği parfümün harika kokusunu içime çekiyordum. Annem süslenmiş, hafifte olsa makyaj yapmış ve bu haliyle sanki birkaç yaş daha gençleşmiş gibiydi.
“Bende seni çok özledim kuzum. Aslan gibi olmuşsun. Dur bakayım sana.” Deyip beni biraz kendinden uzaklaştırıp tepeden tırnağa seyretmişti. Babam yine iş için şehir dışındaydı ve bundan dolayı gelememişti bu mutlu günümüze. Ama kimin umurundaydı. Annem buradaydı ya… Bu yeterdi bana… Kim bilir yanında hangi külotunu getirmişti. O farkında olmasa da bir fırsatını bulacak o külotlarından birine mutlaka döllerimi attırıp, kirletecektim.
169 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
(ANI 1-2-3-4-5-bölümler)
Bir anı yazmak istiyorum pek uzun olmasada güzel bir anıydı eşim 34 ben 35 yaşlarındaydık o yıllarda 6-7 yıldır evliydik bir arkadaş etkinliğinde tanışmış kısa sürede evlenmiştik ikimizde ögretmen olarak çalışıyorduk çevremizde sevilen sayılan bir çivttik hemen hemen her konuda uyumluyduk birbirimizi seviyorduk çocuk konusunda denemelerımıze rağmen olmamıştı ama dertte etmiyorduk aralık sonlarıydı havalar sogumuş dersler yoğundu bir gece geç vakit eşimin kardeşinden gelen bir telefon herşeyi alt üst etmişti en kısa sürede eşimin köyüne gelmemiz isteniyordu miras meselesi vardı miras yüzünden diğer kardeşler birbirleri ne düşmüş kavga gürültü vardı bu konuda bizden yardım istiyorlardı. Bir kaç gün içinde izin işlerini hallettik yola çıktık fakat bulunduğumuz bölgede kışları ılıman geçerken gideceğimiz bölge yoğun ve sert geçiyordu yola çıkarken bunu düşünmemiştik yoluda çok iyi bilmediğimiz için baya uzun bir yolculuk başlamıştı haritada baktıgımda kestirme bir yol vardı yolu baya kısaltıyordu ana yoldan çıktık o yola girdik bir süre gittikten sonra yolun virajlı ve kötü olduğunu anlamıştık ama geride dönemezdik hava kararmış kar yağışı başlamıştı bir süre gittik ama yol yavaş yavaş kayboluyor kar tipiye dönmüştü yakıtımızda yarım depoya düşmüştü artık yol alamaz bir durumdaydık ilerde zayıf bir ışık görünüyordu yavaş oraya kadar vardık aracımızı zor bela yolun kenarına çektik yazlık güzel bir evdi sahibi zevkli düzen seven biri olduğu belliydi güzel bir bahçesi vardı bahçe kapısını açıp içeri girdim kapıyı çaldıgımda bir süre ses gelmedi galiba kimse yoktu ne yapacagımı bilmez bir haldeydim bahçe kapısına doğru yürürken kapının açıldıgını duydum
(2Bölüm)
Geri dönüp baktıgımda ellili yaşların başında bir beyfendi vardı buyrun nasıl yardımcı olabileceğini sordu bende durumumuzu anlattım yanlış yola girdiğimi anlattı ve bu kar tipide yol alamayacagımı anlattı eğer istersem sabaha kadar misafir edebileceğini şimdi bu halde yola devam edemezsin dedi yalnız olmadıgımı eşimin olduğunu söyledim o arada bir beyfendinin daha kapıya çıktıgını gördüm baktıgımda o kadar benziyorlardıki birbirlerine ikizlerdi galiba ilk çıkan beyefendiyle eşimi arabadan almak için bahçe kapısına doğru yürüdük arabaya zor bela ulaştık tipiden göz güzü görmüyordu eşim bizi görünce çıkmıştı arabadan ama yürüyemiyor kayıyordu ikimiz eşimin koluna girdik eve doğru yürürken gerçekten karın birden bastırdıgını nerdeyse 30 cm kar olduğunun farkına varmıştık evin içine girdiğimizde sıcacık tertemizdi bizi salonda şöminenin yanında yer hazırlamışlardı ev sıcacıktı içimiz ısınmıştı çay kahve falan derken tanışma faslı başladı birinin ismi yamaç diğerinin ismi topraktı yamaç inşaat mühendisi toprak ziraat mühendisiymiş şehir hayatından bıkmışlar doğayla yaşamı seçmişler ikiside birer evlilik yaşamışlar ama ayrılmışlar iki kardeş yaklaşık beş yıldır burda yaşıyorlarmış.
15 günde bir yakın köyden bir yaşlı kadın gelip evin genel temizligini yapıyormuş küçük bahçelerinde kendi yetiştirdikleri ürünler oluyormuş çeşitli meyve agaçları ve üzüm bagları varmış küçük bir hayvan ahırları varmış iki tane inekleri ve keçileri tavukları ördek hindi gibi hayvanları varmış ha birde ormanda gezerken buldukları eşek yavrusu sıpa varmış geç vakte kadar sohbet ettik bi ara baktıgımda eşim nur uyumuş yerde şöminenin karşısında uzanır vaziyette kalmış eteğinin yırtmacından bacagı ortaya çıkmıştı topragın tam karşısında harika bir görüntü çıkmıştı bişide yapamıyordum yamaç nur a bakarak nur uyudu yorgun odanıza istiyorsanız geçin istirahat edin dedi nurun yanına vardıgımda yüzüne dokundum tatlım odaya geçelim deyince nur dikkatsizce toplanınca kilotuna kadar açılmıştı koluna girdim önümüzde yamaç biz arkasında odaya girdik toprakta yamaçta bize çarşafların yastıkların yerini gösterdi banyo için biraz sorun olduğunu haftada üç gün sıcak su olduğunu çünki doğalgaz gibi şeyleri olmadıgını sadece elektrik üreten dizel jenöreterleri olduğunu onun için kısıtlı oluyor dediler ama yarın bu sorunu bizim için çözeceğiz dediler önemli olmadıgını teşekkür ederiz dedim gece yattıktan sonra jenöreterleri kapattılar her yer karanlıga boğuldu sabah uyandıgımda eşim nur yoktu yatakta ama salondan sesler geliyordu. Yataktan kalktım pencereye yaklaştıgımda aracımız kar altında kalmış görünmüyordu hala kar tipi devam ediyordu.
Aşagı indigimde mutfakta bir koşuşturmaca vardı eşim ocagın başında bişiler yapıyor yamaçla toprak eşime yardım ediyorlardı sohbet koyulaşmış eşim evde bile giyimine konuşmasına dikkat eder erkeklere karşı hep temkinlidir. Okulda bile iş arkadaşlarımıza mesafelidir ama burda dar bir aşortman vücut hataları meydandaydı hep birlikte kahvaltı masasını hazırladık güle eglene kahvaltı yaptık yamaç hayvanları yemleyeceklerini isterseniz bize yardım edebilirsiniz hemde eglenmiş vakit geçirmiş olursunuz dediler. Birlikte ahıra karlarıda küreyerek gittik gerçekten çok güzeldi ineklerin süt sagımını yaptılar nur köy kızı olduğu için alışkındı mutluydu o arada yamaç size prensesle tanıştırayım dedi ahırıın uzak köşesinde sıpa vardı çok güzel di biraz onla vakit geçirdik ama o arada nurun yüzü düşmüştü bişi anlamamıştım eve döndük bize sıcak suyun olduğunu istersek banyo yapabileceğimizi söylediler ilk banyoyu nur yaptı sonrada ben tam banyodan çıkarken gözüme bişi çarptı ama çok yüksekti inceleyemedim kamera gibi bişeydi ama hayır yanlış gördüm diye üzerinde durmadım. Banyo iyi gelmişti nur müsade istedi bana uyku bastı biraz kestireceğim dedi ben biraz sohbet ettim karın dinmesi yolun açılması gibi şeyleri konuştum bu karın anca yoğun olduğunu yol açma çalışmalarının uzun süreceginden bahsettik bende odaya geçtim nur yatakta yatıyordu bana ters ters bakmıştı yanıma yat dedi kar yağışını izlemek istiyorum dedim öfkeli bir sesle yanıma gel diyorum sana dedi yorganı açtı çırıl çıplaktı haydi sık beni dedi şaşırmıştım eşim bana ilk defa sik beni diyordu yanına yattım öpüşmeye başladım amına elimi attıgımda sular seller içindeydi oyalanma geçir yanıyorum dedi kapıyı kilitleseydik dedim gerek yok dedi içine girdiğimde çıglık attı sessiz ol duyacaklar dedim duysunlar nolmuş dedi sanki hiç sikişmemişlermi dedi birden durdurdu iyi sikemiyorsun ben üste çıkayım dedi üstüme çıktı öyle hırslıydıki durmak bilmiyordu çıglık çıglıgaydı. Sanki kalbi dışarı çıkacak gibiydi biraz kendine geldi noldu sana böyle dedim bişi dıyecem ama aramızda kalacak dedi gözlerime baktı prenses varya eee dedim yamaçla toprak prensesi sikiyorlar saçmalama dedim hayvanın amına bakmadınmı döl akıyordu dedi dikkat etmedim ama yanılıyorsun çünki onlarda bizle beraber gittiler ahıra akşamdan olsa kalırmıydı döl falan dedim hayır dedi sabah mutfakta kahvaltı hazırlarken ilkin yamaç gitti o gelince toprak gitti geldi küçücük hayvanın amı sanki dışarı çıkmış gibiydi görmedin mi dedi bakmadım bilmiyorum dedim seni bumu hırslandırdı dedim hem evet hem hayır sen banyo dayken tekrar gittiler geldiklerinde pantolonlarının önü ıslaktı gülerek seni düşünüp sikmişlerdir dedim düşünmüşlermidir dedi bence düşünmüşlerdir dedim istermiydin düşünmelerini dedim bilmiyorum dedi beni sikmek isterler mi sence dedi çok güzel bir kadınsın bence her erkek seni arzular dedim bunları konuşurken tekrar sertleşmiştim bir bacagını omzuma aldım tekrar sikmeye başladım nura siksinlermi seni diyordum evet siksinler bana tecavüz etsinler diye çıglık atıyordu. Boşalmıştım yana devrildim. Nurdan ses soluk çıkmıyordu kalktım giyindim aşagı salona indim oturuyorlardı kendi yapımları olan şaraptan bir şişe açmışlardıbir bardakta bana koydular gerçekten güzel bir içimi vardı. Nur yukardan seslendi müsade istedim nurun yanına çıktım bişi dıyecem ama kızma nolur dedi söyle dedim beni seviyor musun dedi gözlerine baktım şüphenmi var dedim ne kadar seviyorsun dedi çok dedim benim mutluluğum için neler yapabilirsin dedi herşeyi iste sana kurban olurum dedim yollar açılınca burdan gideceğiz yamaçla topragı bir daha görmeyeceğiz dedi evet dedim. Hem de çocuk sahibi olma istegimizde yerine gelecek eee dedim anladın sen dedi kaç gün sonra açılır yol dedi beş ile on gün sürme ihtimali varmış dedim o süreyi burdan çıkınca unuturuz dedi.
(3bölüm)
Nerdeler diye sordu ben gelirken salondalardı dedim yataktan çıktı yırtmaçlı eteğini giydi benim gömlek lerden birini giydi üst düğmeleri açık olacak şekilde iç çamaşır giymemişti elimden tuttu aşagı salona indik yamaçla toprak yanyana oturmuş bişiler konuşuyorlardı nuru öyle görünce yamaç bir ıslık çaldı üfff prenses bu ne güzellik dedi nur da sizin prenses kadar değildir herhalde dedi hep birlikte güldük nur prenses acıkmıştır yemlemeye gidelim mi dedi toprak gidelim dedi hepsi birden bana baktılar tamam dedim sen gelmiyor musun dedi yamaç siz gidin gelirim sonra dedim. Dış kapı kapanınca arkalarından baktım nuru aralarına almış yürüdüler bir ara nur kaydı ama toprak nuru kucakladı bende çıktım ahıra vardıgımda nur toprakla yamacın yaraklarını yalıyordu kapıya yaslanmıştım nur beni gördü gelsene dedi. Yanlarına vardıgımda kızmak kıskanmak yok yamaçla topragın karısı olacagım istersen sende katıl yollar açılana kadar ondan sonra herşeyi unutacagız dedi yamaç durdu birşey diye bilirmiyim dedi nur yamaca döndü bekliyorum dedi yamaç dönem sonu tatilleri sizde uzun sürüyor neden tatilleri beraber geçirmeyelimki dedi toprak ta bunu başıyla onayladı nur bu konuda kocam söz sahibi dedi hepsi bana baktı toprak bana bakarak ortak nurun tapusu sende asla nurla kötü olmanızı istemeyiz sende biliyorsun nuru doyuramıyorsun açık konuşmak gerekirse nuru biz sikmezsek eminim başkaları sikerdi dedi arabadan indiğinde bu kadın yarak hastası diye düşünmüştüm dedi bırak mutlu olalım mutlu edelim nura baktım nur bebek olursa babalarını tanımalarını isterim dedi. Nur şimdi sizden isteğim sırayla amımı dölleyin sonra evde grup sikin toprak arkan açıkmı nur dedi nur başını eğdi ilk olacak dedi toprak tamam ben açarım dedi nur arkamı evde açın şimdi amımı dölleyin toprak ilkten nurun amına bagırta bagırta döllerini boşalttı peşinden yamaç dölledi toprak ortak sende dölleki aşılı olsun dedi. Sonra eve geçtik herkes banyo yaptı yamaçla nur sevişirken toprakta nura emdiriyordu nasıl oldu anlamadım bir cıyaklama oldu nur yamacın altından kaçmaya çalışıyor ama yamaç kilitlemiş götüne geçirmiş bırakmıyordu toprak kahkaha atıyordu şimdi tam bir kadın oldun diye gülüyordu bir süre yamaç yavaş yavaş alıştırdı toprağa haydi gir amına biraz canı yansın yoksa doymaz bu orospu dedi toprak yamaca sakın götüne boşalma amına boşal kimse göte boş almayacak diye talimatlar veriyorlardı. Üçümüzde sıradan götünü siktik nur sanki kendinden geçmiş gibiydi sesi soluğu çıkmıyordu. Yamaç tekrar sertleşmişti nuru bacak omza yapmış ikiye katlamıştı nur yamaç aşkım her yanım uyuştu amımı hissetmiyorum nolur beni banyoya götür diye seslendi. Yamaç hırlayarak boşaldı.
Nuru kucakladıgı gibi banyoya taşıdı ılık suyla bir güzel sabunladı banyoda kuruladı toprak lâ ben izledik çıplak olarak salona getirdi yer yatagı hazırladık üzerini örttük nur çok yorulmuştu anne rahmindeki çocuk gibi kendini toparlayıp uykuya daldı. Bizde duşlarımızı aldık salona geldik. Sohbet ediyorduk bana çok şanslı olduğunu söylüyorlardı bu kadar sikmemize rağmen amının hala sıkı olduğunu söylediler başka bir kadın olsa amı dagılırdı dediler ama bu arada nur bir ara kımıldamaya başladı meğerse götü dagılmış kakasını tutamamıştı yatagı kirletmişti tekrar banyoya götürdük temizledik tekrar uyudu iki üç gün arkası kendine gelene kadar götten sikmeme kararı aldık yamaç odasına gitti krem getirdi tüm vücuduna mesaj yaparak kremledi amı şişmiş morarmıştı toprak bu amı dagıtsa dagıtsa sedat dagıtır dimi dedi yamaç evet adamda yarak var köydeki kadını sikerek bayıltmıştı dedi ben nasıl yani dedim yamaç onunki normal değil galiba onda farklı bir şey ya hasta yada olağan dışı bir durum var dedi üçümüzün yaragını bir araya getirsek onunki gibi olmaz dedi bişi diyimmi o zorlamaya göre kadınlar onu seviyor birde istediği zaman boşalıyor isterse bir saat siker boşalmaz dedi ben biraz abartı diye güldüm. Ben yukarı odaya çıktım toprakla yamaçta kalkıp odalarına çekildi sabah yakın uyandım nurun yanına indim salona nur huzursuzdu yatıyordu beni görünce vc gıdecem dedi yardım ettim banyoya girdik çişini yaptı duş almak istermisin dedim olur dedi güzel bir duş aldı salonamı yatacaksın diye sordum yok seninle uyumak istiyorum dedi tam odaya girecektik durdu yüzüme baktı mutlumusun dedi seni seviyorum dedim bende seni dedi. Bundan sonra senin gözünde ben neyim dedi karımsın öylede kalacak dedim sen mutlumusun dedim evet hemde çok belki kızacan ama gerçek dişiliğimi keşfettim ben ama iyi sikiyorlar sabah tekrar sikecekler mi dedi bence sikmeden durmazlar sikilmek istiyorsan sikerler dedim doymadınmı dedim doyup doymamak degil arzuluyorum bu birkaç günü doya doya geçirmek istiyorum dedi hangisi daha iyi sence diye sordum yamaç dedi onun yaragı demir gibi dedi amına elimi attım sulanmıştıyamacın yanına götüreyim mi dedim götür dedi yamacın odasının kapısı aralıktı çıplak yatıyordu. Yaragı tam ereksiyon halinde değildi nur yavaşça yanına uzandı bana baktı koku beni bayıyor dedi eliyle vücudunu okşamaya başladı yamaç gözlerini açtı göz göze geldiler.
(4bölüm)
Öpüşmeye başladılar yatagın yanına oturdum öyle heyacanlıydımki harika bir sevişme vardı içtendi sanki birbirlerini kemiriyorlardı aşk vardı ihtiras vardı nur benle hiç böyle sevişmemişti morelim bozulmuştu yıllarca bana mutluluk numarası yapmıştı. Yamaç boynumdan tutup çekti yanlarına kim kiminle sevişiyordu belli değildi bir ara nurla sevişirken yamaç arkamdan bana sürtünüyordu deliğime denk geliyor hafif yükleniyor ama vaz geçiyordu tekrar sürtünmeye başladı bende nurun amını yalıyordum nasıl olduysa birden yaragının kafası içime girdi biraz biraz derken taşaklarını hissettim acı olsada müthiş bişeydi inliyordum. Bir ara gözümü açtıgımda nur bizi izliyordu yamaç nura bakarak kocan artık bir ibne oldu nur dedi artık hem kendini hem seni siktirmek ten zevk alır aslında kocanın içinde baştan beri vardı bunu hissediyordum sadece bunu açıga çıkardım dedi. Ben ereksiyon olmadan zevkle boşalmıştım boşaldıgımı anlayan yamaç içimden çıktı nuru pompalamaya başladı bir süre sertçe vurarak sikti amına döllerini boşalttı yanına devrildi. Uykuya dalmışız.
Nurun çıglıklarıyla uyandım toprak nuru bacak omza yapmiş bagırtıyordu son bir defa amının dibini buldu tüm döllerini boşalttı yanımıza yatagın üzerine oturdu yamaç kötü bir haberim var dedi yamaç noldu dedi gece jeneratör kapatmamışız mazotumuz bitmek üzere dedi yamaç sedatı Arasana bize bir varil mazot getirse bu karda nasıl getirsin dedi toprak onun traktörü varya onunla getirir bence o riske girmez dedi toprak am var dersen sırtında bile getirir bugün cuma iki gibi dersi biter yeni gelen ögretmen kızıda getirsin bir alem yapalım dersen gelirler dedi bir konuşayım dedi yanımızda telefon etti hoş beşten sonra nuru anlatmaya başladı. kocasınıda karısınıda birlikte sıkıyoruz meslektaşınız dedi kocası ibnemi dedi hem ibne hemde karısını siktirmekten zevk alıyor dedi şu yeni gelen ögretmen kızıda getirde bir alem yapalım dedi kızla bir konuşayım olur derse getirim ama bak şimdiden söylüyom benim yaragı görünce ben alamam falan derse zorla döve döve sikerim engel olmak yok söyleyim dedi yamaç nura baktı duydunmu dedi nur nazik olsun yeter dedi yamaç duydunmu dedi karşıdan duydum ilk sikerken bir iki saatte alıştıra alıştıra sikerim sizde seyredersiniz dedi mazotu unutma dedi tamam biraz sonra çıkarım kar var çok yavaş geliriz dedi telefonu kapattı toprak yamaca bunu siktin mi dedi evet gizli oglanmış iyi göt var güzel alıyor dedi nura döndü nur iç çamaşırların nerde dedi nur arabada valizde var dedi yamaçla beni valizi almaya gönderdi araba kara gömülmüştü zor bele açtık valizi aldık eve geldik nurla toprak oturuyordu nur valizden iç çamaşırlarını çıkardı hangisi dedi mor bir takım seçti içeri geçin kocanı bir güzel giydir makyajını yaptır getir nur tıraş olmamı istedi. Tıraşımı oldum nur makyaj yapmaya başladı yüzümle baya ugraştı vücudumda pek kıl yoktu olanlarıda almıştı el ve ayaklarıma oje sürdü mini bir etek giydirdi ama beğenmedi çıkartmamı istedi yakışmadı dedi uzun ama yırtmaçlı bir etek giydirdi gerçekten güzel olmuştum bir ara nur sikime dokundu kız buna noldu böyle içine kaçmış bamya kadar diye alay etti bana baktı daha önce siktirdinmi diye sordu yok dedim ama bazen internette gay ilişkileri izler merak ederdim dedim yamaç sikerken müthiş zevk aldın izlerken şaşırdım dedi evet çok güzeldi dedim odaya yamaç girdi hadi ya nerdesiniz dedi yanagımdan sıktı güzel orospu olmuş dedi elimden tuttu salona getirdi toprak gel lan ibne karını sikmeden bunu bir kaldır dedi önüne çomeldim yaragını yalamaya başladım durdurdu nura ne yapıyoruz biz dedi sıkıyorsunuz başka döllüyorsunuz gebe bırakmamızı istiyormusun dedi evet hamile bırakın dedim biraz sonra sedatta sikecek bundan sonra orospu olacak orospu olsunmu dedi olsun bebek olunca isimleri ne olmalı bilmiyorum bilmelisin dedi düşündüm yamaç, toprak, veya sedat dedim kahkaha attılar nurda gülüyordu topragı yalarken yamaç arkama geçti bir seferde geçirdi çıglık atmıştım canım yanıyordu içim yırtılmıştı birkaç girip çıkmasında alıştım toprak sen nesin dedi ibne yim başka orospuyum başka karısını siktiren ibne yim dedim hah işte bu karısını siktiren ibne dedi yamaç nur domal dölleyecegim dedi arkamdan çıktı nura girdi nura boşaldı. Toprakta bir sefer sıktı topragın altında boşalmıştım iç çamaşırım döllenmişti nura bu ibne boşalmış gitsin değişsin dedi nur bana bakıp güldü toprak jenorötörü kapatmaya gitti geldiğinde mazot bitti inşallah gelir sedat dedi yamaç telefon etti sedat az bir yolumuz kaldı varili bahçeye nasıl çıkaracaz dedi arka kapıdan dedi tamam gelmek üzereyim kapıyı açın dedi yamaçla toprak dışarı çıktılar baya bir süre gelmediler.
Kapının önünde sesler gelmeye başladı kapı açıldı toprak nur diye seslendi gittiğimde içeri poşetleri koyuyordu hafif balıketli genç bir kadın girdi toprak poşetleri mutfağa taşıyın biz geliyoruz dedi poşetleri aldık mutfağa götürdük merhaba dedi merhaba dedik isminin elif olduğunu söyledi nurla birden kaynaştılar nurla ben yarı çıplaktık elif ikimizin elinden tutup kızlar böyle olmaz kadın giysisi yle çekicidir dedi çamaşırlarınız nerde dedi nur odada dedi odaya geçtik nura turuncu boy bir elbise seçti yırtmaçlı bir elbiseydi iç çamaşırım giyme harika vücudun var dedi banada ona benzer bişi giydirdi ama tanga kilot giydirdi bana dönerek kız sen ne güzel bişeysin dedi güldü kendiside hızlıca iç çamaşırlarını çıkardı müthiş kalçaları vardı meslektaşımız olduğunu söyledi. Biraz sohbet falan ettik yollar çok kötü ama ana yolun açıldıgını söyledi aracımızla burda kaldıgımızı giderken bizim aracımızında çekilmesi gerektiğinden bahsettim sedat sizi iki gün sikmeden götürmez dedi pazartesi sabah erkenden gideriz dedi. Nur sedatınki çok büyükmüş dedi çok kalın ama korkma alışırsın bidaha kopamazsın dedi bana döndü seni sikerken izlemek istiyorum dedi inan o yaragı yeyince bir daha erkekliğini unutacaksın dedi. Kaç gündür burdasınız dedi üç gün dedim alışkınsınız böyle bir ortama dedi nur hayır ilk oluyor dedi inanmamıştı nur biz hiç böyle bişey düşünmezdim hatta ben çok mesafeliyim böyle şeylere dedi kız güldü içindeki orospuluk ortaya çıkmış dedi bana baktı kız sen çok tatlısın dedi bilseydim sana peruk getirirdim dedi. Ama yinede tatlısın dedi.
Bir süre sonra kahkahalarla içeri geldiler toprak kızlar bize bir süre müsade her yanımız mazot kokuyor banyo yapalım güzel bir yemek yeriz sonrasına bakarız dediler salonun kapısını kapattı merak ediyordum sedatı sesi gür ve tok sesliydi iri yarı biri diye hal ediyordum önce toprak sonra yamaç girdi salona hala gelmemişti bir süre sonra belinde havluyla içeri girdi esmer 170-175 boylarındaprkte yakışıklı sayılmayan ufak tefek fit sayılacak kilodaydı ama sempatik görünümlüydü benim yanıma geldi elimi tuttu etrafında çevirdi harika bişeymiş dedi benimle evlen sene dedi elif birden patladı heyyy ben burdayım deditatlım senin yerin başka haremi genişletmek istemiştim dedi güldü birden bana döndü ibne kocası bumu dedi nur bu ibnenin neyine bakarak koca olarak seçtin ki diye sordu nur kem küm etti ibne ligi'ni sevdim dedi ve hep beraber güldüler bana yaklaştı dudaklarımdan öptü dilini agzıma soktu geri çekildi hep berâber mutfağa geçtik bişiler hazırladık masa kuruldu içki içmeye başladılar serdar nurla elife bişiler verdi galiba hap gibi bişeydi. Bir süre sonra Serdar toprak biz hangi odada kalacaz dedi toprak nurun odasına geçin dedi serdar elimden tuttu ibne sende gel dedi önde nur ortada serdar arkada ben odaya çıktık odaya girince kapıyı arkadan kilitledi nuru kucagına oturttu nura baktı hoca hanım anlat bakalım dinliyorum dedi nur neyi deyince hayatınızı nur kısaca buraya gelene kadarki mazbut bir aile olduğumuz gibi şeyler söyledi peki bana sikini göster lan ibne dedi utanmıştım aç lan ibne dedi eteğimi kaldırdım bamya kadar için çekilmiş sıkımı gösterdim güldü nur tatlım tatmin oluyor muydum bunla dedi nur bundan başka bişi tanımadıgım için olsa gerek genelde tatmin oluyordum dedi olmayınca ne yapıyordın dediytanmıştım utanma söyle yabancı yok dedi nur bana baktı koltuğun kol koyduğumuz yerine amımı sürterek boşalıyordum dedi. Peki kaç günde bir sürtünüyordu dedi belli olmuyordu bazen hergün bazen iki günde bir hım dedi şaşırmıştım gerçekten nur çok azgınmış ben bunun farkında bile değildim peki bu ibne ne yapıyordu dedi iki üç günde bir üstüme çıkar tepinir ben orgazm olursam olurum olmazsam olmam döner uyurdu dedi sana öyle orgamzlar yaşatacak hayatının en güzel anları olacak dedi bana döndü lan ibne ben ne dersen harfiyen uygulayacaksınşu köşeye geç bizi izle karını tanı dedi nurcum ilkte biraz zorlanacak dediklerimi yaparsan kolay alışacan zevk alacan soyunma dan yanıma uzan dedi bana baktı gel dedi havluyu çıkart dedi çıkarttıgımda dilimi yutacaktım bu ne böyle ya odun kütügü gibiydi öyle bir yalayacaksınki sabun köpüğü gibi olacak yoksa karın canı yanar biliyorumki karını çok seviyorsun onun mutlu olması sana baglı dilin uyu şunca ya kadar yala nura döndü tatlım şimdi sende benim yüzüme otur sürtünmeye sularını içir bana dedi. Nurdaki değişim başlamıştı kıvranıyordu sürtünüyordu bende agzıma sıgmıyordu ama dondurma gibi yapmıştım Sedat nuru durdurdu kucagına oturttu tatlım hani koltuğa sürtüyordunya şimdi yaragıma sürtün kıvama gelince acele etmeden amının içine al dedi ben köşeme çekildim nur yaragın tepesinde dans ediyordutam amına denk geliyor kafası oturuyor canı yanınca üzerinde kaydırıyordu üst üste bir kaç defa orgamz olmuş ama amı yarak istiyor hırslanıyordu kendini öne eğip yaragın kafasına oturdu sanki kazıgın üstünde duruyordu sedat omzundan bastırınca odun gibi yarak köküne kadar oturdu sesi bile çıkmamıştı sedat tatlım bir süre hareket etme rahatlayınca alıştırma yap bir süre bekledi kendini yukarı çekerken sanki amı dışarı çıkıyordu. Biraz yükselince Sedat tekrar bastırdı omzundan tekrar dibini buldu bir süre böyle devam etti Serdar üzerinden indirmeden kucagına aldı bacaklarını omzuna koydu altına aldı ikiye katlamıştı bu arada nur alttan zevk çıglıklarına boguluyordu bu arada kapıya vurdular bana kapıyı aç dedi karı nasıl sıkılır görsünler dedi.
(5Bölüm)
Nur kaç defa orgamz oldu bilmiyorum bir süre sonra geliyorum amımı dölle yalvarırım dedi Serdar haydi şimdi dedi son vuruşu muhteşemdi nurun orgamzı başlarken döllerini boşaltıyordu izleyenler alkış yapmıştı. Tatlı bir yorgunlukla yıgılıp kalmışlardı. Bir süre hareket etmeden yattılar serdar bana baktı nuru banyoya götür banyosunu yaptır dedi banyosunu yaptırdım kuruladım yüzüme baktı böylesi çıkacagım saç baş dagınık dedi saçlarını taradım gevşek örgü yaptım çok güzel olsun dedim hiç bişi demedi krem elbisemi getirsene dedi koşarak gittim aldım giyinmesi ne yardım ettim. Salona geçtik salonda toprak lâ yamaç serdarın getirdiği kızı tost yapmişlar bagırtıyorlardı nur serdarın yanına oturdu kıllı gögsünü öptü önündeki havlunun içine elini soktu mühteşemsin dedi serdar hımm dedi nur bana baktı serdara bunu sikmeni istemiyorum bırak yamaçla toprağa karılık yapsın koltuktan indi serdarın önüne oturdu havluyu çekti attı agzına sığmıyor ama dondurma gibi yalıyordu birden durdu hadi bagırta bagırta sık beni acıma kuruyana kadar sık sen yönlendir beni götümden de sık sana herşeyinle teslim olmak istiyorum dedi. Serdar ayağa kalktı nura elini uzattı nur kalktı yukarı odaya çıkmaya başladılar bende peşlerinden çıktım odaya girdiler ama kapıyı yüzüme çarptılar içeri almadılar çok zoruma gitmişti kapının önünde oturdum agladım yandaki odaya girdim kimin odası olduğunu bilmiyordum yatağa yattım uyumuşum bir ara uyandıgımda biri arkamdan sarılmıştı döndüm baktım serdarın getirdiği kızdı uyuyordu biraz izledim erkek olarak hiç bişi hissetmemiştim kendi kendime erkekliğin bitmiş benim dedim uykumu almıştım güneş çıkmış hava berraktı kar durmuş güzel bir gündü yanımda yatan kız yoktu aşagı indim duş aldım banyodan çıkarken kızla karşılaştım ne haber fıstık dedi bekle dedi bekledim odaya gittik bana makyaj yaptı nurun valisinden bir elbise giydirdi salona indik kimse yoktu elimden tutup yukarı çıkardı toprak yatıyordu yatagın ucuna oturduk topragın yaragını yalamaya başladıyaragı kalkmıştı o çekildi sen devam et dedi yamacı bulmuştu oda yamacın yaragına çalışmaya başladı bana toragın yaragının üzerine oturttu hiç canım yanmamıştı zevk alıyordum yanma geldi ikinciy alâbilirmisin dedi bilmiyorum dedim denemeden bilemezsin dedi toprağa iyice sarıldım yamaç arkamı zorluyordu acıyordu ama heyacanlanmıştım kız ikisini alırsan serdarınkinide alırsın dedi öyle deyince hırslanmıştım bir anda ikisinide almıştım acısada hoşlanmıştım bir süre arkamda çalıştılar üçümüz aynı anda boşalmıştık yanyana soluk solugaydık o yorgunlukla tekrar uyumuşum. Uyandıgımda öglen olmuştu aşagı indim toprak, yamaç, serdarın getirdiği kız mutfakta yemek hazırlıgı yapıyorlardı eni öptü günaydın dedi toprak yanagımı sıktı yamaç ıyımısın dedi iyiyim dedim ben ne yapabilirim diye sordum salatayı yapın dedi toprak gece duydunmu gece galiba nurun arkasını yırtmış nasıl yani dedim kanamış yırtılmış karın üzerine oturtmuş kendini toplasın diye dedi çok azgın kadınmış bunca yıl nasıl seni boynuzlamamış diye sordu bilmiyorum gerçek diyorum bir hafta önceki nuru görsen inanmazsın dedim. Serdar aşagı indi herkes susmuştu bana yukarı çık nura yardım et banyo yaptır salona gelsin dedi. Koşarak yukarı çıktım yatakta oturmuştu amından döl akıyordu çarşamba yer yer kan ve döl içindeydi noldu böyle dedim sarılmak istedim ama istemedi yüzüme baktı senin yapamadıgını yaptı dedi anlamadım dedim serdar sapına kadar erkek ne amım kaldı ne götüm hepsinin gerçek sahibi oldu dedi elinden tuttum aşagı banyoyu girdik banyosunu yaptırdım kuruladım halinde aşortmanlarım var getir dedi getirdim giymesine yardım ettim bana bişi dıyecem bundan sonra sana karılık yapamam istersen hemen boşanalım dedi ben acele karar vermeyelim ama asla seni üzmem ne istersen öyle yaparız ama acele etme dedim. Salona indik yemek yerken serdar biraz sonra biz yola çıkacagız dedi toprak aceleniz neki dedi ne güzel eğleniyorduk dedi. Nur bir günde serdarla kalalım dedi sizi unutmama mümkün değil dişiligimi kadınlıgımı sizle yaşadım yakında devamlı olarak tainimi buraya isteyeceğim hep beraber olacağız dedi.
71 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
Merhaba hikayelerin devamını kaydedemiyorum nedenini anlamadım hata veriyor. Farklı yöntem denemek istiyorum ANI hikayemi burdan devam edecegim
(Anı-6)
Traktör yolu sanki neviden açıyordu bizim arabamızı sürükleyerek devam ediyorduk nura döndüm bundan sonraki yaşamında benim yerim ne diye sordum nur tatlım bundan sonra karı koca olarak yaşayamayız ama arkadaş yoldaş olarak ben varım dedi istersen sende tainini iste buraya ben isteyecegim burda serdar, toprak, ve yamaçla yaşayacagım sende aramızda yaşarsın dedi.
Bir süre sonra ana yola çıktık şehrin dışında sayılabilecek bir yerde bahçe içinde güzel bir eve geldik serdar traktörü parketti yanımıza geldi nurla bana evde pek bişi yok galiba alışveriş yapıp gelelim dedi bizim arabaya bindik arabayı serdar kullandı merkeze doğru gittik büyük bir alışveriş merkezinee geldik aşagıya indik alışverişimizi yaptık çıkarken arkadaşı olduğunu anladıgım iki kişiyle karşılaştık bir süre sohbetten sonra bizde tanıştık adamlardan biri ellili yaşlarda yakışıklı sayıla bilecek sert görünümlü biriydi diğeri onyedi onsekiz yaşlarında bir gençti serdar lâ bişiler konuştular akşam ugrarım geçerken dedi ayrıldılarbiz eve vardık serdar mangalı yakalım dedi etler burda mutfak orda hazır olunca haber ver dedi nuru elinden tuttu salona geçtiler ben mangalı yaktım mutfağa girip çıkıyorumbunlar salonda yiyişiyorlar masayı hazırladım etleri atmadım işleri bitsin diye geciktirdim mutfağa geçerken serdar gelmemi söyledi yaragımı tut dedi çok büyüktü parmaklarım kavuşmuyordu nura yerleştir bakayım dedi amına sürterek deliğine getirdim geçireyim mi dedi nura baktım kafasını geçirdi hafif bir inleme geçirdi ama birden yüklendi dibini bulmuştu nur çıglık attı serdar bana baktı kendini nasıl hissediyorsun dedi hiç dedim tabiki hiçsin dedi kadın sikecek yetkinliği sahip değilsin yıllarca bu kadına ne çektirmişsin dedi dışarda bekle işimiz bitince geliriz dedi baya bir süre sikişteler çıglıklar Bögürtüler ile kesildi dışarı geldiler nur çok mutluydu etleri pişirdim içkileri koydum masaya oturdum serdar bana AVM de tanıştırdıgım arkadaşı beğendin mi dedi ne anlamda dedim o arkadaşla birlikte yalak istermisin dedi tanımıyorumki dedim tanıyacaksın karı koca gibi yaşayacaksın çok iyi bir insandır mutlu olacaksın bundan eminim dedi o oğlan kimdi dedim arkadaş gruplarının bir pasifi o gelip geçici biri aslı olan sen olacaksın dedi hiç bişi diyemedim başımı eğdim nur baktı geldi yanaklarımdan öptü mutlu olmanı istiyorum inan sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyiz biz burda olacagız bir sorun olursa her zaman yanındayız dedi mutlu olmuştum nur kız gel seni hazırlayım biraz sonra kocan gelip alacak seni dedi nurla içeri girdik makyajımı yaptı güzel olmuştum nur kız sana saç yakışıyor saçlarını bir daha kısalttırma dedi yine mor yırtmaçlı elbisesini giydirdidışarı çıktıgımızda misafirler gelmişti beni öyle görünce çok güzelsin dedi dudaklarımdan öptü sandalyemi çekti yanına oturdum o oğlan yine yanındaydı biraz bozulmuştum bana döndü tatlım bu oglanı kıskanma bu oğlan bizim zevk oglanımız olacak senin sözünden çıkmaz istemezsen göndeririz dedi oğlan aglamaklı bir yüzle bana baktı öyle görünce üzüldüm oglanın yüzünden öptüm herkes kahkaha attı.
(Anı-7)
Bir süre eğlendik güzel bir tanışmaydı birbirimize alışmıştık eli elindeydi hiç bırakmadı bana tatlım haydi evimize gidelim dedi serdar abi yarın bunlar yola çıkacaklar geç kalmayın ara tatilde buraya tainlerini isteyecekler uzarsa gider geliriz dedi tamam dediler arabasıns bindik oğlan arkaya oturduk kısa bir süre gittik otomatik kapılı yüksek duvarlarla çevrili bir villaydı içeri girdik herkes banyoya girsin dedi üçümüz banyoya girdik büyük bir banyoya oğlan ikimizinde giysilerini de çıkardı oğlan bir onun bir bilim sikinizi yalıyordu benim sikim içine çekilmiş çıkmıyordu harika bir yaragı vardı adamın beni erdirdi yaragını emdirdi bir süre oğlan sertel mişti ince bir siki vardıoglana ablanı götünü hazırla dedi oğlan götümü öyle güzel yalıyorduki önlemeye başladım domaldım arkama geçti sanı yaragını havada kapmıştım öyle istiyordum ki arkama döndüm gözlerine baktım canımı yak acıma dedim öyle dememle birlikte tek seferde dibini buldu bagırtıyordu oğlan da altıma gelmiş sıkımı yalıyordu ilk dakikada boşalmıştım baya bir süre sonra tekrar boşaldımama onda daha boşalmak gibi bişi olmuyordu oğlan altımdan çıktı abi ben dedi domaldı bende onun sikini yalıyordum oğlan her vuruşunda akıyordu bir süre onu sikti sonra bana döndü tekrar beni sikmeye başladı tekrar boşalırken bögürmeye başladı içimi sıcacık doldurdu harika bir sikişti oğlan ikimizide yıkadı kuruladı oğlan yüzüme baktı bende tadına baka bilirmiyim dedi ben kocam ne derse dedim bakıp güldüler bir saatiniz var serbest siniz dedi içeri gitti oğlan öyle güzel sevişiyorduki kendimi kadın gibi hissttiriyordu bacaklarımı omzuna aldı öyle bir sırtını içim uyuştu bir seferde onla boşaldım oda boşaldı banyomuzu yaptık odaya geçtik oğlanla koyun koyuna yattık yorulmuşum uyumuşum. Sabah yakın uyandım banyoya gittim duşumu aldım yatak odasına doğru çıkarken birden kapı açıldı günaydın dedi günaydın dedim sohbet edelimmi dedi tamam dedim seni çok sevdim eğer sende istiyorsan bu birlikteliği devamlı hale getirelim dedibende seni sevdim tainini buraya isteyecenmi dedi bilmiyorum ama senden çok hoşlandım dedim bak dedi ben seversem tam severim bana tam teslimiyet istiyorum karı koca gibi olacagız oğlan zaten üniversiteye gidecek o sorun değil onu sevdim ben dedim. Tamam sevindim buna iki ay gibi sürer gelmem buraya dedim olsun beklerim sende istersen gelirim bir kaç gün kalırım sende dedi o konuda bişi diyemem çünkü eşimle yaşıyacagım belki istemeye bilir konuşursun Evet derse gelirim dedi sevişmeye başladık gerçekten doyumsuz biriydi oğlan da gelmişti ikisinede yetiyordum güzel bir sikiş olmuştu o gün nurla görev yerimize döndük anlaşmalı olarak boşandık arkadaş olarak kaldık serdar lâ evlendiler iki oğlu oldu çok mutlular ayrı okullarda çalışıyoruz bende kendimi tanıdım sevgi dolu bir yaşamım oldu herkese mutluluklar diliyorum.
Bitti..
20 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
(Yeni hikaye 1)
Orta anadoluda küçük bir kasabada çiftçi bir ailenin ikinci çocugu olarak dünyaya geldim ilk, orta okulu kasabada okudum meslek lisesi'ni halamın yanında ilde okudum iki yıllık inşat proje çizim ile ilgili bölümü bitirdim yaşamımı planlamak için önümde engel olan askerliği yapmam gerekiyordu paralı yapamadım maddi yönden imkansızdı gittim askerlik dönüşü iş araştırmaya başladım bir iş ilanı sonucu bursa'da bir iş yerinde işe başladım ama maddi yönden tatmin edecek bir iş değildi ama tecrübe edinmek için mecburdum iki yıl falan çalıştım işi baya ögrendim ama yinede zor geçiriyordum robot gibiydim uzun çalışma saatleri vardı bir gün ailem aradı annem evlenmem için baskı yapıyordu ben maddi yönden zorlanacagımı kendimi bile geçindiremez kendimi birde eş ve çocuk olursa çok zorlanacagımı söylüyordum artık yaşlandıklarını beni evlendirip görevlerini yapmak istediklerini söylüyor baskı yapıyorlardı her aramalarında bu konu vardı kasabada bir kız varmış illaki o olsun istiyordu lisede okuyormuş çok temiz güzel hamarat bir kızdan bahsediyordular. O yılın izni duruyordu bir hafta izin aldım gittim ailemle hoş beşten sonra kızla görüştürdüler kız gerçekten çok güzeldi biraz konuştuk Bursa'daki yaşamımı anlattım maddi olarak sıkıntılı bir yaşamımız olacagını eğer bir süre bu sıkıntılara katlanırsa evlilik düşünebilirim diye açıkca konuştum kabul etmişti anladıgım kadarıyla parçalanmış bir ailenin çocugudur babaannesi büyütmüş kurtuluşu evlilikte görüyordü çok şey söyledim bir haftayı genelde onunla geçirdim duygusal neşeli sevimli güzel bir kızdı hoşlanmıştım minyon sayılabilecek ince yapıda kumral uzun saçları olan bir kızdı agır oturaklı bir kızdı. Aileler arasında nişan yapıldı ben Bursa'ya döndüm dügün okul bitince olacaktı dügüne kadar ev tuttum küçük bir dairesi güzel bir evdi mobilya mutfak gereçleri falan baya bir masrafım olmuştu ama yine yaşanacak güzel bir ev oldu tabiki eksiklik vardı ama zaman içinde tamamlıyacaktım okullar kapandı diplomasını aldı dügün günü belirlendi izin aldım 15 gün izin vermişlerdi gittim bir hafta içinde dügün oldu gerdeğe bile girmeden Bursa'ya döndük 8 gün iznimi bursa'da geçirmeyi düşünmüştüm sabah Bursa'ya geldik eve gelmemiz saat 10 bulmuştu yemek yaptık birlikte yemeğimizi yedik banyoya girelim dedim bana tek tek girelim utanırım dedi ben tabiki dedim banyodan sonra öpüşme koklama derken sevişmeye başladık benim hiç deneyimim yoktu onunda yoktu ama benden aktifti amını dakikalarca yaladım okşadım artık sık beni kızlıgımı patlat karın yap gibi şeyler haykırıyordu amına yavaşça yaragımı soktum bir yere kadar rahatça ilerledim ama birden acı veren bir yere geldiğini hissettim bana geçir acıma dedi yüklenmiş dibini bulmuştum taşaklarıma kadar girmiştim canı yansada hırslıydı sanki o beni sikiyordu boşalmak üzereydim bana bir süre çocuk olmasın dedi dışına çıktım boşaldım bir süre yattık hadi bir daha dedi yaragımı yaladı şaşkındim çok fazla aktifti ama bakireydi kızlıgını ben almıştım bana arkamı aç şimdi gebe kalmamak için arkamı dölle dedi amının ıslaklıgına yaragımı sürterek götünü kayganlaştırdım arkasına öyle kolay girdimki amı götünden dardı kesin götünden sikilmişti hiç bişi demedim bir kaç gün yataktan çıkmadık defalarca siktim ama doymak bilmiyordu
İznim bittiğinde işe döndüm akşamı zor ediyordu evde çıplak bekliyordu günlük sikiyordum yetmediğini hissediyorum kendimi eksik hissetmeye başlamıştım bir akşam iş dönüşü yüzü düşüktü sorunmu var dedim memleketi özlediğini biraz sıkıldıgından bahsediyor biraz tartıştık sabah kahvaltımızı yaptım işe gittim dönüşte tekrar aynı şeyleri tartıştık tamam dedim hafta sonu göndereceğim dedim hafta sonu otobüse bildirdim gönderdim akşam eve dönerken morelim kötüydü az bir harçlıgım kalmıştı ay sonu nasıl gelecekti bilmiyordum. Durakta otobüsten indim tam karşımda birahane vardı bir bira içeyim dedim içeri girdim sadece bir bira içecektim param sınırlıydı baktıgımda sadece bir masada yer vardı ordada bir beyfendi oturuyordu iyi giyimli sert görünümlü biriydi masaya vardıgımda müsade edermisiniz oturabilirmiyim dedim tabi buyrun dedi oturdum bir bira istedim kısa bir tanışma faslından sonra tatlı sohbeti vardı meslektendi inşaat mühendisiymiş proje teknisyeni olduğumu söyledim meslek hakkında konuştuk hangi programları kullandıgımdan bahsettik bana bürosu olduğundan bahsetti biram bitince kalkmak istedim bana bir bira daha içmemi söyledi baya bir samimiyet kurmuştuk telefon numaralarımızı aldık dışarı çıktık hesap verdirmedi seni arayacagım dedi geç vakit eve gittim uyuya kalmışım sabah işe zor yetiştim iş çıkışı telefonum çaldı merkezdeyim senin o tarafa gideceğim çıkmadıysan birlikte gidelim otobüsle ugraşma dedi şimdi çıkıyorum dedim bir kaç dakika sonra geldi güzel bir arabası vardı bira hanenin üst katında arkadaşının bürosu vardı bana bira haneye gir geliyorum dedi kısa bir süre sonra geldi harika biriydi bilgili saygılı örnek insandı bir kaç bira içtik ertesi gün pazar olduğu için geç vakit olmuştu birahane kapanıyordu bayada içkiliydi bu halde araba kullanamazsın dedim taksiyle giderim dedi bende isterse misafir ederim dedim bir kaç tane daha bira aldık çerez falan benim eve geldik olan biraları içtik sohbet koyulaştı eşimle kavgadan bahsettim oda eşinden ayrılmış ondan bahsetti yatalım dedim onu yatak odamıza götürdüm bende salonda çekyata yattım sabah erkenden uyanmıştım kahvaltı hazırlayım dedim yatak odasına baktıgımda yatakta çırıl çıplak yatıyordu kaslı bir vücudu vardı harika görünüyordu ilk defa çıplak bir vücut görmüştüm hayranlıkla izledim kahvaltı için ekmek almaya gittim ekmek alıp döndüm.
(Mühendis hakan)
arkadaşımın bürosuna ugramıştım fakat yoktu hemen alt katında birahane vardı iki bira içeyim diye girmiştim biramı içerken erkek güzeli denecek kadar güzel bir adam geldi yerde yoktu müsade istedi oturdu kısa sürede samimi olmuştuk teknikerdi aslında böyle birine ihtiyacım vardı ama güzelligi'ne bayılmıştım harika yumuşacık bir vücudu vardı benim olmalıydı baya bir sohbet ettik hesap ödemek istedi ben hayır dedim aslında parasınında olmadıgını hissetmiştim ikimizde kalktık ben evime hakanda kendi evine gitti ertesi gün hiç aklımdan çıkmadı hep onu düşündüm iş çıkışı saatlerinde aradım buralarda olduğumu söyledim birlikte o tarafa gidebiliriz dedim sesi heyacanlıydı tamam dedi iş merkezinin ordan aldım bira hanenin önüne geldik ben arkadaşın bürosuna çıktım kısa sürede aşagı indim baya içmiştik araç kullanma dedi hoşuma gitmişti beni düşünüyordu taksiyle giderim dedim gerek yok istersen evim müsait bende kal dedi kabul ettim birkaç bira daha aldık evine gittik olan biralarıda içtik beni kendi yatak odasına yatırdı kendisi salonda yattı gece yarısı uyanmıştım çişim vardı banyoya girdim çişimi yaparken kirli sepetinin üstünde küçücük bir kiloyla portakal büyük Ligi'nde sütyen vardı karısının olmalıydı harika bir vücudu olmalıydı kadının kilotu kokladım am kokusu müthişti kiloyla sütyeni aldım odaya döndüm masanın üzerinde aile albümü vardı fotoğrafları tek tek inceledim oğlan da çok güzeldi kızda harika bir vücudu vardı tam kucaklıktı sabah 9 gibi uyandım mutfaktan sesler geliyordu kahvaltı hazırladıgını tahn ettim bir süre sonra ayak sesleri odaya doğru geldi uyuyormuş gibi davrandım kapıyı açtı bir süre beni izledi sonra yavaşça kapıyı kapattı sonra giriş kapısı açılıp kapandı pencereden baktım galiba ekmek almaya gitti tekrar yattım kısa bir süre sonra kapı açıldı elinde ekmek vardı. Biraz beni izledi günaydın dedi gözlerimi açtım kahvaltı hazırladım dedi teşekkür ederim zahmet ettin dişarda yapardık dedim olurmu sen benim misafirisin dedi kalktım üzerimi giyinirken beni izliyor dudaklarını ısırıyordu.
(Hakan)
Kahvaltıya çagırmıştım hiç çekinmemişti. Ben izlerken rahattı üzerini giyindi mutfakta kahvaltımızı yaptık bana bu gün için bir planın varmı dedi hayır biraz evde temizlik yapacaktım önemli değil dedim ev çok temiz ve düzenli dedi harika birisin dedi bana büroya gidelim mi hem yerini görürsün evde zaten üst katı dedi olur dedim masayı kaldırdım bulaşıkları yıkadım beni izliyordu ben hazırım dedim birden boynuma sarıldı sana aşık oldum galiba dedi yanında küçücük kalmıştım harika bir kokusu vardı dışarı çıktık kısa bir sürede büroya vardık büronun bir tarafı bahçe'ye bakıyordu diğer yanı ana yola bakıyordu lüks bir semtteydi yukarı dairesine çıktık baya dagınıktı bana kusura bakma bekarlık dedi güldük ben istersen toparlayım dedim sonra bakarız dedi üst kat boş ben bişi düşünüyorum ne dersin bilmiyorum neymiş dedim benimle çalışmak istermisin dedi şaşırmıştım nerdeyse kucagına atlayacaktım çalışırım dedim o zaman yarın git çalıştıgın yerle il iliğini kes dedi. Olur dedim büroya indik bilgisayarlara baktık bana bir oda vermişti istediğin gibi dinle dedi. Haydi biraz dolaşalım dedi AVM ye gittik kendisine ve bana bişeyler aldık güzel vakit geçirdik akşam olmuştu ne yapıyoruz dedi bilmem dedim sana gidelim mi dedi olur dedim giderken bişeyler aldık meze ve içki gibi şeylereve vardıgımızda mutfağa geçtim salondamı oturalım dedim farketmez sana iş çıkmasın mutfakta olur dedi ben önemli değil sen nerde rahat edersin dedim salona geçelim dedi büyükçe sehpaya hazırladım o içkileri koydu bişi dıyecem bu hafta evi taşıyalım dedi nereye dedim benim üst kata dedi kirası yüksektir dedim ne kirası ya saçmalama dedi ha senin maaşı konuşmadık dedi evet dedim aklında geçen bişey varmı dedi bilmiyorum çokta önemli değil dedim saçmalama dedi orda ne alıyorsun dedi asgari ücret dedim yuh ya dedi nerdeyse iki katı ücret teklif etti kirada olmayacak evin tüm giderleri bende dedi tek şartım var yemekler ve evin düzeni sende dedi güldüm o kolay elif gelene kadar benim dairede yaşarız elif gelince kendi daire bize geçersin dedi hiç bişi demedim yüzüme baktı elifle bitirdin mi yoksa dedi bilmiyorum dedim saçmalama küçük bir tartışmada ben oynamıyorum olmaz dedi haydi ara bakayım şu kızıla aranızı düzeltelim dedi sonra ararım dedim ama ısrar etti aradım ilk çalmasında açmıştı nasılsın dedim iyiyim dedi sitem etti kaç gün oldu aramadın diye bende anlattım iş degiştiriyorum dedim baya sorguladı evi taşıyacagımı söyledim bir süre havadan sudan konuştuk birden annenle babanı selamı var dedi annemin sesini duydum sen nerdesin dedim Annemlerle kalıyorum onlar tarla tapan işlerini yapıyor bende ev işleriyle hayvanların bakımını yapıyorum dedi onlara yardım ediyorum deyince sevinmiştim Bursa'dan direk annemlere geldim dedi bir sessizlik oldu bekle odaya geçeyim dedi odaya geçince özledim gibi bişeyler dedi hakan beyin yüzüne baktım kulagıma eğildi ben yokmuşum gibi davran rahat ol kızın ateşini al dedi seside öpörlere ver dedi şaşkınca açtım opörlörü kendini aşmıştı nerdeyse telefonda sevişiyordu özledigimde bahsetti gelmemi istemiyor gibisin dedi bende şu evi taşıyım sonra dedim yeni işe yarın başlayacagım dedim biraz daha konuştuk paran varmı diye sor dedi sordum baban harçlık verdi dedi tamam dedim ben biletini alırım onlarada yükolma dedim iyi geceler deyip kapadım baya içmiştim birde kusma ihtiyacı duydum koluma girdi banyoya girdik küstüm hemen üzerimi çıkardu duşa soktu bir güzel yıkadı beni kuruladı yatak odasına götürdü çıplaklıgımdan utanmıyordum yatırdı dudaklarıma bir öpücük kondurdu sen dınlen dedi üzerimi pikeyle örttü biraz sonra gelirim dedi birden uyumuşum bir süre sonra kalmam dakika sıcaklıkla uyandım sürünüyor kulak memelerimi emiyor götsünüz okşuyordu müthiş bir yazdı kalçamı geriye doğru çıkardım daha rahat hareket etmeye başladı uyandınmı dedi evet dedim arkama eliyle kaygan bişi sürdü tekrar sürtünmeye başladı birden deliğinde bir baskıyla birlikte içimdeydi
(Yeni hikaye 2)
74 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
(Yeni hikaye 2)
Kısa vuruşlarla içimdeydi müthiş bişeydi böyle bir şey olamazdı dokunduğu her yer yanıyordu dertleşmeye başladıbirdrn durdu beni sırt üstü çevirdi bacaklarımı omzuna koydu bir seferde dibimi bulmuştu çıglık atmıştım agzıyla agzımı kapattı öyle serttiki vücudum şekilden şekile giriyordu birden kasılmamla birlikte oluk oluk boşalıyordum gözlerime baktı şimdi karım oldun dedi ve bundan sonra erkekliğin bitti dedi bir süre sonra içimi sıcacık döllerini doldurdu üzerime yıgıldı kaldı edilmiştim ama harika bir kokusu vardı yana kaydı gögsüne yattım öpücüklere boğuyorum bir süre dinlendim hadi duş umuzu alalım dedi kalkmak istedim ama keskin bir acıyla kalkamıyordum yardım etti duş umuzu aldık salona geçtik ikili koltuğa oturdun nasıl hissediyorsun dedi bilmiyorum farklı bir haz bu dedi bir hafta sonra gerçek benliğine döneceksin dedi nasıl dedim sen erkek değilsin kadında değilsin aradasın ama kadınsısın ne yapmalıyım dedim yaptın yapacagını bundan sonra benim karımsın senden tam teslimiyet istiyorum dedi
( mühendis hakan)
İçkiye dayanıksızdı birde ögürmeye başlayınca banyoya götürdüm biraz kustu hemen duşun altına soktum çırıl çıplak soydum bir güzel duş aldırdım harika bir vücudu vardı aslında bir kaç gün alıştıra alıştıra şike çektim ama baktım sikilmeye hazırdı bunu yatağa yatırdım üşümesin diye üzerine bir pike örtüm kayganlaştırıcı bişiler bulmalıydım acı çekmesini istemiyordum mutfakta sıvı yağ vardı bir bardağa koydum yatağa döndüm biraz memelerini falan emdim okşadıkça kıvranıyordu kulak memesini ederken uyandı uyandınmı dedim evet dedi yaragımı bacak arasında gezdirirken kalçasını arkaya çıkarmıştı zevk alıyordu bardaktaki yağı deliğine sürdüm yaragımada sürdüm bir iki gitmeden sonra deliği yaragımı kabul etti nazikçe içine girmeye başladım şaşkındım bir çok defa pasif silmiştim ama böylesini görmemiştim sanki yaragımı ıçine çekiyordu sırt üstü çevirdim bacak omza yaptım bir seferde hepsini girdim azgın kadınlar gibi izliyordu sertçe sikiyordum birden boşalmaya başladı göbegi dölle dolmuştu bir süre acımasızca siktim öyle dardıki dayanamadım içini doldurdum bir süre üstüne uzandım yanına yattım bana baktı başını gögsüne koydu hasretle gögsümü öpüyordu bir süre sonra duş alalım dedim ama kalkamadı acı çekiyordu yardım ettim banyoda duşunu aldırdım kuruladım salona götürdüm karısıyla ilgili konuşacaktım emindim artık elifi bana sunacaktı erkekliği bitmişti istesede bundan sonra silemezsin salona oturttular gittim kahve yaptımnasıl hissediyorsun dedim iyiyim dedi pasif olmanın nasıl olduğunu anlattım bana baktı hep beni sevecekmisin diye sordu hiç şüpheniz olmadın sen benim karımsın artık dedim hele ön gün sonra tamamıyla erkekliğin bitecek dedim elifi sikmek için sertleşe bilsen bile zevk almayacaksın dedim baya bir süre sustu elifi sikince beni istemeyeceksin dedi saçmalama elifin yeri başka senin yerin başka dedim teşekkür ederim dedi gögsüne uzandı her akşam sıkecenmi beni dedi elif gelene kadar belki günde üç defa dedim gözlerini kocaman açtı istersen günde bir defa sikerim dedim duruma göre değerlendiririz dedim yarın elif üzerinde çalışalım herşeyi hazırlayalım evi taşıyalım işleri düzene koyalım elifi öyle çagıralım onada sana telefon alayım yarın elife kargoyla göndeririz dedim tamam dedi kıskanmak yok elifin çocukları olacak onada bizim işi ögretirken bizle çalışır arada eve geçer gibi dedim yarın ev taşıyan biri vardı onla konuşalım ev temizliği için kadında ayarlıyalım yarın sende iş yerine git ilişliğini kes bitince beni ara öteki işleri ayarlıyalım bu hafta bitsin bunlar dedim tamam dedi yatağa gittik yattık iki dakikada uyudu öyle tatlıydıki sikmek istedim ama kıyamadım. Sabah uyandıgımda yaragımı yalıyordu doymadınmı gece dedim doydum da sabah uyanınca bunu böyle görünce dayanamadım dedi sevişmeye başladım çabuk ögreniyordu bir süre seviştik domaltıp girdim hırslanmıştım öyle güzel alıyorduki sanki yaragımı sagıyordu altımda cıyaklıyordu sırt üstü çevirdim bacak omza yaptım tekrar girdim çok kötü sikiyordum gözlerinden yaş gelmişti hırıltıyla birlikte boşaldı göbek çukuru kendi dölüyle dolmuştu bir süre devam ettim bende boşaldım yataktan kalktım duşa girdim duşum biterken o geldi çamaşırların elbiselerin yatagın üstünde dedi baktıgımda elbiselerim ü tükenmişti çoraplar bile ütülüydü şaşkındım çamaşırlarımı buraya ne zaman getirmişti.
(Hakan)
Büroya gittiğimiz gün hakan bey dışarı çıkınca büroyu paspasladım düzenledim sonrada onun dairesini topladım yüzeysel bir süpürge yapmıştım yatagını toplarken yatak başında bişi gördüm elifin giderken çıkardıgı iç çamaşırlarıydı üzülmüştüm elif gelince beni sevmez diye düşünüyordum akşamda direk söyledim oda senin yerin başka onun yeri başka elifi de senide seveceğim eliften çocuklarım olsun istiyorum demişti geceki sevişmesi sabahki hırsı istekliligi beni mutlu etmişti hele sabah dagılmıştım böyle bişi olamazdı her sikilişimde farklı bir haz alıyordum kendimi kadın gibi hissediyordum boşalmalarım her seferinde şiddetleniyordu. Elif'e para ve iyisinden dokunmatik telefon göndermiştik bugün akşam üstü alacaktır gece görüntülü görüşme yapacak hakan beyin onun vücudunu görmesini saglayacagım azgın bir kadın olduğunu gösterecegim ama ona söylemedim bir takım iç çamaşırı ve elbiselerini aldım evde ütüleyecektim ve yaptımda sabah eski iş yerime gittim ücretle yaşayamadıgımı söyledim zorlukta çıkarmadılar tazminatımı ve o ayki ücretimi ödediler eğer iş bulamazsan kapımız açık dediler tşk ettim dışarı çıktım hakan beyi aradım az bir işim var cafede otur geliyorum dedi bir süre sonra geldi büroya geçtik o gün yapılacak işleri yaptım ev taşıyanlarla konuştu iki kadın temizlik için bulmasını istedi iki kadın ertesi gün gelecekti eşyalarda ertesi akşam gelecekti hakan bey çalışıyordu ben işimi bitirdim yanına geçtim cebimden aldıgım tazminatı ve aylıgımı masanın üstüne koydum kafasını kaldırdı bu ne dedi tazminatın ve aylıgım dedim neden bana getirdin dedi kocamsan sen herşeyi belirleyeceksin ihtiyacım olursa sen verirsin dedim zaten çok masraf ettin dedim boynumdan yakaladı kucagına oturttu dudaklarımdan öptü aşk bu dedi az bir işim var banyoya geç küvti doldur dedi baktım güldüm sıkecenmi dedim sikmeyimmi istemiyonmu dedi istiyorum dedim banyoya geçtim temizliğini yaparken geldi bir süre oynaştık seviştik bazen hırslanıyorum canını yakıyorum özür dilerim dedi olurmu dedim benim çok hoşuma gidiyor içinden nasıl gelirse öyle davran istersen döv sana asla küsmem dedim sert davranmamımı istiyorsun dedi yatakta her şeyi yap senin herşeyini seviyorum dedim tamam dedi o gün yine sertçe sikti arkam artık alışmıştı kendiliğinden ıslanıyor kasılmalarım iyice belirginleşmişti bu akşam nerde kalacagız banamı gideceğiz dedim güldü seni elifin yatagında sikmeyi seviyorum dedi güldüm sana bu akşam süprizim var dedim ne süprizi dedi bende söylersem süpriz olmaz dedim bir süre sonra ilk tanıştıgımız bırahanenın önünde durdu gel iki bira içelim sonra eve gideriz dedi çok içmek yok dedim tamam sadece iki bira dedi
(Elif)
Öğleden sonraydı PTT kargo geldi Kargo'dan çok güzel bir telefon çıktı kutusunun içinde not vardı ismine onbin lira para gönderdim fırsat bulunca kimliğimle git al yazmıştı ama yazı hakanın yazısı değildi telefonu çıkardım kurulumu yapılmıştı hatta rehbere numara bile eklenmişti benim hattım vardı ama hattıda takılıydıbir kaçtane fotoğraf vardı benim fotoğrafım hakanın fotoğrafı birde hakan'la patronu olmalı ikisinin birlikte çekilmiş fotoğrafı vardı hakan çocuk gibi kalmıştı yanında yakışıklı bir adamdı iriyarı boylu biriydi sert bakışlı ama güzel bir gülüşü vardı kayın pederi m'de gelmişti baba PTT ye gidebilirmiyiz dedim gidelim kızım dedi evin önünde münübüse bindik pttde indik içerde kimliği gösterdim param gelmiş dedim baktılar parayı verdiler babaya market ugrayalım dedim alıış veriş yaptık bir ay yeterdi onlara itiraz etti ama olsun dedim eve döndük akşam yemeğini hep beraber yedik çok sevinmişler diye anneme lazım olur diye iki bin lira verdim ilkin istemedi ama üsteledim aldı kızım ne zaman gidecen bellimi dedi yok anne biraz işleri varmış bana haber verecek hakan dedim evi değil girmiş işyeri degilmiş dedim benim telofonumuda ona verdim özleyince bizi ararsın veya ben sizi ararım dedim çok sevinmişti bir iki defa aradım hakanı ama açmadı bende hakan beyi aradım kendimi tanıttım oda kendini tanıttı biraz sohbet ettik hakanı sordum bir bakayım dedi telofonu masanın üstünde galiba daireye çıktı gelir birazdan dedi etkileyici bir sesi vardı ne zaman geliyorsun dedi bende hakan haber vereceğim dedi ondan haber bekliyorum dedim anladım dedi yarın evi taşıyor hakan düzenlemesi falan birkaç gün sürer dedi tşk ederim dedim hakana haber veririm gelince dedi gerek yok iyi oldu sizle konuştugumuz dedi ben akşam ararım dedi.
(Hakan)
Ben bir bira içtim hakan bey iki bira içti sonra eve geçtik ikimizde duş aldık ben mutfağa geçtim bişiler hazırladım yedik karnımız duymuştu bulaşıkları makinaya attım salona geçtim yarın ev taşınacak başlarında durmayacakmıyız dedim gerek yok onlarla konuştum herşeyi toplayıp paket yapıyorlar getirip yerleştiriyor lar evde temizlenecek yarın temiz eve yerleştirecekler.elifi ne zaman çagırayım dedim ev yerleşsin ne eksik bir görelim perdeler falan gerekecek onları ayarlasak bende aslında bence bu tür şeyleri elifle birlikte yapsanız daha iyi hiç olmazsa seni tanır aranızda sıcaklık doğar herşeyin gönüllü olsun isterim aşk olsun birbirinizi arzulayın öyle olmasını istiyorsan beraber vakit geçirin derim dedim yüzüme baktı haklısın dedi böyle düşünmemiştim dedi arayalım gelsin onun beğen işiyle yapalım daha güzel olur dedim telefondaki görüntü televizyona aktarılıyormu diye sordum galiba aktarılır bir bakalım dedi baktık video aktarılır ama canlı görüşmeyi bilmiyorum dedi yarın akşam binsin ertesi sabah burda olur eve bakarsınız birlikte eksikleri tespit edersiniz birlikte gidersiniz alırsınız dedim ben işlerden dolayı sizle gelmem belki acil bir işimiz çikarsa bir kaç gün yalnız bırakırım sizi dedim bence gerek kalmaz dedi. Bugün seni aradı kısa bir süre sohbet ettik dedi konuşmalarını bana aktardı ben mutfağa gitmiştim tefon çaldıgını duydum hızlıca geldim arayan elif ti açtım sesi iyiydi ailemi sordum tarladan geldiler yorulmuşlar odalarına geçtiler gönderdigin paranın bir bölümünü babana verdim birazda evin ihtiyaçlarını aldım dedi iyi etmişsin dedim biraz evden işten köyden konuştuk bana sen beni özlemedin mi diye sordu hemde çok özledim dedim her lafın sonunu hakan beye getiriyordum seni çok merak ediyor bugün sesinden etkilenmiş dedimabartıyon dedi anlata anlata bitiremedi dedim ben şimdi sana bilet alacagım yarın akşam bin gel sabah seni terminalden alırız deyince çok sevindi seni görmek istiyorum dedim nasıl görüntülü arayalım dedim olur dedi hakan bey kenara geldi elif göremiyordu gözlerinden dudaklarının güzel liginden bahsettim başka dedi memelerinden kalçalarından dedim görmek ister misin dedi telefonu uygun bir yere sabitledi soyunmaya başladı birden video kaydıda yap hatıra olarak saklamak istiyorum dedim olur hem canlı hem kayıt yapıyorum dedi sana atarım dedi harika bir vücudu vardı amı biraz kıllanmıştı biraz temizleyemedik burda gelince agzına layık yaparız dedi evet dedim çok özledim seni gibi tahrik edici şeyler söylüyorum bir süre şov yaptı amını götünü memelerini gösterdi amını parmaklamaya başladı öyle suluyduki yanıyordu inleyerek sesini çıkaramıyor dudaklarını ısırıyordu çırpınarak kasılarak boşaldı çabuk gel o amın talibi koca bir yarak seni bekliyor dedim bir güzel döllerini gibi şeyler söyledim müthiş görüntülerdi müsade istedi banyo yapıp yatarım sesler yan odadan duyulur dedi kaydettiğini gönder dedim tamam dedi kapattı bir süre sonra vidyo geliyordu hakan bey şok olmuştu harika bişey olamaz böyle güzellik diyordu çok güzel çocuklarımız olacak dedi ama bir yıl sikme liyim sonra çocuk diyordu bana baktı merak etme en fazla bir haftada sikerim elifi kız yanıyor dedi. Telefonu kapatınca internetten biletini aldım mesaj attım elife biletini aldım yarın akşam sekizde binerek sabah snı burdan alırız dedim cevap yazdı tşk etti seni seviyorum dedi
(Elif)
Eşimle aram düzel mi şti ama elimde hiç heyacan görmemiştim kendisinden çok patronunu anlatmıştı nolu yordu sanki elin adamına yapıyordu birde ben soyunup çıplak kalınca yalnız değildi gibi gelmişti sanki yanında biri vardı benden çok yanındakini izliyor gibiydi ama patronu da çok yakışıklı adamı görünce suyum akıyorduo kalın dudaklarıyla amımı emmesi harika olurdu neler düşünüyordum saçmalıyorum dedim hele o söyledigi sözler kalın yarak seni bekliyor merak ediyor kim merak ediyorki çok heyacanlıydımkocam insan olarak çok iyi biri ama iyi sikemiyordu güçlü degildi olsun yinede yetiyordu telofonu açtım fotoğraflara baktım kocamdan çok gözüm ondaydı fotoğrafı öptüm sanki sıcaklıgını hissediyordum gözlerimi kapattım onu düşünüyordum birden yükseldim sarsılarak boşaldım. Gece uyudum uyandım o vardısabah erkenden uyandı kahvaltı hazırlarken kaynanam geldi mutfağa çok neşeliydi anne hakan bileti almış akşam gitmem gerekiyor dedi birden üzüldü kızım çok alıştım sana evin işlerine çok yardım ettin bakanı arayımda biraz daha kalsan dedi anne hakanda yalnız ne yiyor ne içiyor bilmiyorum gideyim anne evi taşıdı ne durumda ev bilmiyorum dedim haklısın kızın senin yerin kocanın yanı dedi o zaman bu gün tarlaya gitmeyelim sana biraz bişiler hazırlayalım borçlanmışsınızdır hiç olmazsa götürdüklerini biraz idare edersiniz dedi kasımda bir daha ayarlarız olurmu kızım dedi boynuna sarıldım tşk ederim annem dedim babamda uyanmıştı anne durumu anlattı tamam kızım birlikte gideriz otobüste bindirir gelirim dedi paran falan varmı dedi var baba hakan göndermişti saol dedim burda kaldıgım sürece öyle iyi davrandılarki kendi kızları gibiydim baya bir yüklü yiyecek içecek hazırlamışlardı kış için kasımda bir daha hazırlarız belki annenle birlikte geliriz veya siz gelir götürürsünüz dedi saol baba dedim sarıldım akşam olmuyordu içim kıpır kıpırdı bir saat kala gittik terminale bagajları yerleştirdik vedalaştık siz gidin dedim ama hayır otobüs kalkmadan gitmeyiz dedi o arada baba hakanı aradı elifi otobüse bildirdim baya bagajı var terminale geç kalma kızı oralarda kalmasın dedi hakan ne dedi duymadım..
Bir süre sonra hareket etti otobüs şehir dışına çıkmadan mesaj geldi bakandır diye düşündüm ama değildi hakan neydi geliyor musun diye yazdı Evet araba hareket etti dedim sabah bekliyor olacagım diye yazdı iyi yolculuklar dedi saol dedim canın sıkılırsa yaz sohbet ederiz dedi hakan nerde dedim yukarı sizin daireye çıktı eşyaları düzenliyor dedi gülücük attım yarın gelince zevkine göre perde ve diğer eksikleri alırız dedi alışverişe çıkarız dedi tamam saol dedim yerin rahatmı dedi evet dedim bir fotoğraf çekte at dedi çekip attım gülücük gönderdi çok güzelsin senin son otıbus yolculuğun yazdı nasıl diye yazdım kendi araban olacak dedi nasıl bir araba hoşuna gider dedi bende mini kupurler çok güzel dedim hım yazdı demekki bir ay içinde alınacak dedi güldüm renk düşün dedi mavi veya gül kurusu dedim kısa bir süre sonra araba fotoğrafı geldi nasıl dedi güzelmiş dedim hımm yazdı tv mi izliyon diye yazdım yok ben tv izlemem dedi çalışıyorum proje yetiştirmem gerek sabah hakana teslim ederimki yarın senle ilgilene bileyim diye yazdı anladım dedim seni tutmayım diye yazdım yok sorun değil ben çalışırken senle yazışmak beni dinlendiriyor dedi çalışırken çekilmiş fotoğrafını attı bişi yazmadım . Yorum yapmadın dedi ne diyebilirim dedim bilmem dedi yakışıklısın yazdım başka dedi bıyıkların dudaklarını kapatsın çok yakışır dedim anlaşıldı öyle olacak bundan sonra dedi hadi biraz dınlen dedi öpücük attı sıkılırsan yaz burdayım dedi
(Mühendis hakan)
Hakanın babası hakanı aramıştı elif otobüse bindi saol baba dedi kapattı yan bilgisayarda çalışmaya başladı. Bir süre çalıştı neşen yerine gelsin dedi akşamki video yu tv aktardı güldüm hakan kaşınıyon dedim yanıma geldi koltuğumu çevirdi fermuarımı indirdi yaragımı yalamaya başladı bir gözüde tv deydi kim bu kadın dedim benim karım karını sikeyim mi dedim sik tabiki sen sikesin diye geliyor sen neyimsin oglanınım seni karının kucagında sikeyim mi sik elifin amını döllüyecegim yatagımın orospusu yapacam ikinizide dön arkanı dedim domalasıya geçirdim küfürler ediyordum bir süre sertçe siktim boşaldım yorulmuştum. Yarın benim için çok farklı olacaktı hakan duş alıp yatacagım dedi yarın için ne düşünüyon aklında bişi varmı diye sordum hakan mum kün olduğu kadar yalnız bırakacagım sizi senden istediğim lütfen sahip çık ona dedi elbette sahip çıkacagım saat sekizde terminalde oluyormuş dedim birlikte gidelim eve getirelim duşunu alsın Ögleden sonra alır alış verişi götürürüm sende uzakta durma ama yakınlıkta kurma senden bir beklentisi olmasın dedim yakınlaşmak isteyecek dedi yorgunum işim çok sonra gibi bişiler dersin iki üç gün içinde kendisi isteyecek merak etme dedim. Gece üç gibi uyuyabildinmi diye mesaj attım bir süre sonra yazdı şimdi uyandım özledim seni dedim gülücük attı mola verdiler aşagı inecegim hava alayım dedi istersen sesli konuşalım müsaitsen dedim olur dedi telefon ilk çalmasında açtıbiraz havadan sudan konuştum bir süre sessizlik oldu benle neden ilgileniyorsun dedi bilme sana karşı farklı hisler oluştu bende dedim nasıl bir his dedi aşk gibi dedim biliyorsun ben evliyim dedi bişi soracagım ama gerçegi söyle dedim hakan'la mutlu olacagına inanıyormysun dedim sustu hakan çok iyi birisi bana kötü davranmaz dedi öylesi değil dedim hakan sizle ilgili bazı şeyleri bana anlattı dedim mesela neyi dedi yataktaki durumunuzu dedim ne varmış yatagımızda dedi sana yetmediğini söyledi biraz yapı olarak seni mutlu edecek gibi degilmiş sustu öyleyse beni niye çagırmış dedi belki senin mutlu olmanı istiyordur. Hakanın agzından duymak isterim bunları dedi gelince duyarsın bir süre gözlemle birlikte bir yaşam kurabilirizbu yaşamda hakanda varmı diye sordu tabiki hakan benim için çok değerli bişi soracagım dedi sor dedim geçen gece sende ordamıydın dedi evet ordaydım dedim hissettim dedi hakan'la konuştunuz mu bu söylediklerinizi evet konuştuk ama kesinleşmiş bişi yok sana bırakıyoruz ne dersen öyle olacak senin istemediğin hiç bişi olmayacak seni prensesimiz yapacagız dedim. Yerine geçmeliyiz dedi biraz uykum var dedi sabah görüşürüz öpüyorum dedim.yediotuz gibi terminale geldik bagajlar için taşıma arabası alması için hakanı gönderdim otobüsün geldiğini gördüm otobüsten indim yanına yaklaştım hoş geldin dedim hakan dedim oda elif memnun oldum dedi o arada hakan geldi bir birlerine sarıldılar elif nerdeyse üstüne çıkacak ateşli bir şekilde öptü hakan uzak durmaya çalışıyor ama elif fenaydı bagajları aldık arabanın yanına geçtik barajları yerleştirdik hakan arabayı vermeye gitti öne oturmadı arkaya geçti ikimizde gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk eve kadar hiç konuşmadık hakan eve taşırken bagajları bizde birer tane eşya aldık yukarı çıktık evi gezmeye başladık çok beğenmişsin evi perdeleri mutfakta gerekli eşyaları oturma odasında için koltuk yatak odası vardı ama elif gelen gideni biz olur şu boştaki odayıda yatak odası yapalım dedim gözlerimin içine baktı gülümsedi olur dedi sen şimdi bir duş al yorgunsundur biraz dınlen büroya inersin ordan çıkarız dedim istersen eksikleri bir şeye not al unutmayız dedim biz hakan'la indik.saat 2 gibi aşagı indi dinlendim mi dedim evet teşekkür ederim dedi çıkalımmı dedim çıkalım dedi hakana baktı hakan ben gelemem yetiştirmem gereken bir iş var dedi siz hakan beyle gidin dedi hiç bişi demedi ama yinede yüzü düşmüştü.
61 notes · View notes
alp5461 · 2 days ago
Text
(Yeni hikaye 3)
(Mühendis hakan)
Hakan benim işim var deyince elifin yüzü düşmüştü elimi beline attım kapıya yönlendirdim arabaya bindik önce perdeciye gittik modellerini ve renklerini seçti ben hiç müdahale etmedim ordan mobilyacıya gittik yatak odası Takımı seçti güzel seçimler yaptı mobilyayı bir iki saate götürüp kura haklarını söylediler ama perdelerin ölçü alınınca iki gün sonra takılacagını söylediler elif'te söylediklerini not alıyordu orda mutfa gereçleri satan bir mağazaya geçtik tüm eksiklerin yanısıra tabak çatal kaşık setleri aldı bende katkı olarak mutfak robotu ve çay kahve makinası aldı yarın eve göndereceklerdi ordan çıktık sen acıkmadınmı dedim acıktım dedi mudanya ya balık yemeye gidelim dedi sevindi deniz görmemişti giderken avmeye ugradım iyi bir markanın magazasına girdim giyim konusunda seçimleri bana bıraktı iç ve dış giyimler aldık çok sevinmişti Mudanya'da balık restorantta yemek yedik bir şişede şarap açtırdım ikinci bardagı tam bitiremedi çıktık elim belimde samimileşmiştık arabaya doğru gelirken boynundan öptüm hiç sakınmadı kendini gülümsedi bir süre sessiz kaldık seninle hakanın yanında yerim ne diye sordu bende prensesimiz olacaksın dedim kıkırdadı yarın bıkarsanız nasıl söz öyle dedim ben senle çok uzun bir yaşam istiyorum dedim çocuklarımız olsun dedim nasıl olacak evliyim ben hakan var dedim hakan hep bizimle olacak sen istediğin sürece değil olacak üçümüz mi olacagız dedi evet ama bilmediğin bazı şeyler var hakanı erkekle kadın arası düşün dedim nasıl dedi bende zaman içinde anlayacaksın dedim hiç bişi demedi ben senden ricam hakana yüklenme hakanı hakana bırak dedim dedi tamam büroya girdik hakan hala çalışıyordu yemek yemiş masasının üzerinde karışıktı elif ortalıgı topladı hakanı yanagından öptü kahve istermisiniz dedi hakan çok iyi olur dedi mutfağa geçti ama bir süre sonra bulamıyorum dedi yanına gittim kahveyi dedi gösterdim yardım ettim yanagını öptüm baktı gözlerimin içine seninle çok şeyi konuşmak istiyorum ama yalansız hatta üçümüz olursak daha iyi dedim tamam ne zaman istersen dedim bana bir iki gün müsade edin aklımı başıma toplayım kafam çok karışık dedi.
(Hakan)
Elif bana sen gelmiyor musun deyince çok yorgunum dedim gerçekten çok yoğundum ama üzüldü günü anlamıştımama biliyordum ki elifi ben mutlu edecek güçte değildir yetenekte de değildim ilerde daha çok mutsuz olacaktı buna hakkım yoktu hakan bey gerçekten çok seviyordu onu mutlu edeceğine emindim elifle artık açık açık konuşmam gerekiyordu zamanlama önemliydi zamana bırakmalıydı veya hakan beyle önce birlikte konuşmalıydık alış veriş ten mutlu dönmüşlerdi hakan beyle mutfaktan kıkırdamalarını duymuştum biraz sonra kahvelerle geldiler içtik o arada kapı zili çaldı elif kapıya baktı mobilya gelmiş dedi hakan beyle yukarı çıktılar bir saat falan sonra hakan bey geldi yüzüne baktım elif yoruldu bu gün dinlenecekmiş dedi tamam dedim birlikte konuşmalıtız dedim konuşalım dedim elifin her şeyiyle garanti altına almalıyız dedim evet haklısın dedi ben eliften ayrılayım sen nikahın altına al dedim evet haklısın öyle yapalım kişide ben diyeceğim söyle dedim şirketi üçe böllecegim yüzde 33 paylaşa elif 34 olacak büyük hisse onun olacak birleştiren o olmalı dedi ben bu bir risk dedim senin yılların emeğini nasıl dagııtırsınki dedim saçmalama benim bütün emeğim sizsiniz dedi çocuklarım dedi anladımki çok ciddiydi aşıktı hakan bey beni katma ikiniz yapın dedim hayır sensiz hiç bişey olmayacak dedi geldi dudaklarımdan öptü hiç elifle konuştun mu dedim biraz konuştum dediği şu kafam karışık şu an bana bir iki gün verin dedi sonra üçümüz detaylı konuşalım dedi.
(Elif)
Bursa'ya geleli bir kaç gün geçmişti evi baya hal yoluna koymuştum sabah kahvaltıdan sonra hep birlikte büroya indik kim ne iş yapacak görev paylaşımı yaptık bugün perdeler gelecek montajını yapacaklardı hakan bey iş toplantısına gidecekti o çıktı bizde hakan'la bilgisayar başında bana bişiler anlatıyordu baya bişiler ögreniyor duman kapının zili çaldı hakan baktı perde ciler gelmiş dedi perde ciler yukarı çıkardım çokta uzun sürmedi çarçabuk bitirdiler çok güzel olmuştu odalara bir agırlık gelmişti mutfak çok şirin olmuştu sevinçle aşagı indim hakana göstermek istiyordum hakanıda alıp yukarı çıktık hakanda çok beğenmişti o ara telofonu çaldı bişiler konuştular olur tamam gibi şeyler söyledi bana döndü hadi çıkıyoruz dedi. Nereye dedim işimiz var dedi çıktık arabaya bindik bir yerlere gittik arabayı kenara çekti sürücü kurşundur burası içerde sahibiymiş hakan beyin çok eski arkadaşıymış iyiki bügün geldinz yoksa kayıtlar yarın kapanacaktı baya bir süre beklersiniz dedi pekte bişi anlamamıştım birisine telofon etti 45-50 yaşlarında bir kadın geldi tanıştık nazlı hanımmış nazlı hanım sana 40 gün müsade elif hanımı öyle yetiştirecek kırk gün sonra çok iyi bir şöfö istiyorum ha birdeelif hanım buraya gelmeyecek teorik egitimide pratik egitimide elif hanımın bürosunda vereceksin saatleri birlikte ayarlayın kaç saat çalışırsınız bilmem ama kırk gün sonra en az senin kadar iyi şöför istiyorum dedi kimliğimi aldılar kaydımı yaptılar diğer belgeleri ben halledeceğim dedi nazlı hanım telofon numaramı aldı yarın ön gibi ararım dedi bende onbir gibi dedim teşekkür edip çıktık hakana bu nerden çıktı dedim patronun emri dedi güldük ordan Özalite gittik baya sürdü işimiz hakan burayı ögren özalit işi senin dedi tamam dedim hakan hakan beyi aradı bizim işimiz bitti eve dönüyoruz dedi nerdesiniz diye sordu tarif etti bekleyin bende geliyorum dedi kısa bir sır sonrada geldi birlikte yemek yiyelim dedi bende neden dışarda yiyoruz ki çok güzel bahçemiz var mangal yapalım dedim hakan bey prenses ne derse o olur dedi hakan bizim evde mangal yokki dedi alırız dedi büyük bir mağazaya girdik şahane ayaklı bir mangal aldık kömür falan ordan çıktık çeşitli et ürünleri aldık sucuk falan derken çıktık prenses harikasın iyi düşündün bunu aslında dışarda yemek yemekten nefret ediyorum dedi yemeyelim ben yaparım dedim ben senin işi ögretmeni istiyorum gel sana bişi deyim eve bir yardımcı alalım kafana göre yönet işinide ögren dedi bakarız dedim ben hakan beyin arabasına bindim hakanda peşimizden geldi. Mangal kuruldu ateş yandı bir ara hakan kayboldu beyler rakı bira almış bir şişede şarap masayı kurduk salata falan tamamdı herşey jakan bey bakın bugün çok büyük bir anlaşma yaptım iki aylık iş bölüm bölüm vereceğiz ama elaman almamız gerekiyor en az beş elaman dedi ben gelenler burda bürodamı çalışacak dedim evet dedi ben hayır olmaz evimde yabancılar giremez dedim evde değil büroda dediler hayır bu duvarların içi benim evim deyince prenses ne derse doğrudur dedi yarın bakalım uygun bir yere dedi ilk başarımdı helal sana dedi hakan alkışladılar keyfle mangalımızı yaptık onlar baya içmişti ben bir bardak şaraptan başka içmedim.
(Mühendis hakan)
Akşam elifin itirazı haklıydı büro olarak evin giriş bölümünü yabancılara açmak yanlıştı sabah uyanınca ilk işim yeni büro olarak yer bakmaya başladım merkez sayılacak bir yerde yan yana iki büro bulmuştum hakan'la gittik baktık güzeldi sahibiyle konuştum adama bir teklif sundum büronun birini satın alacagım diğerini kiralayacagım eğer aldıgım iş devam ederse diğer bir oyuda satın alacagım dedim baya zorlanacaktık ama bir şekilde halk edecektim sözleşmesini yapmak üzere olduğum iki iş daha vardı iki işide alırsam rahatlar ikisinide alabilirdim az bir krediyle halk ediyorduk bankayla görüştüm uygıun kredi çıktı hemen bürosu dizayn ettik ilanla beş mühendis dörtte sıtajer işe aldık başlarında hakan duracak yönetim onda olacaktı bende devamlı iş toplantıları maddi yönleri idare edecektim o gün yoğun bir çalışmayla geçti elifle ilgilenemedim geç vakit eve geldim hakan çalışıyordu yarın sabah birlikte erkenden gidelim işe başlayanlarla tanışma ve iş bölümü yapacaktık sabah yedi gibi uyandım elifin odasının önünden geçerken kapıyı araladım uyuyordu öyle güzeldi ki saatlerce seyredebilirim hakan hiç uyumadan yeni projenin bir bölümünü daha bitirmişti aceleyle kontrol ettim harikaydı çok güzel ve dikkatli çalışıyordu Özal ite götürecekti toplantıdan sonra hakana böyle ufak işlerle sen ugraşmayın gerekirse stajer veya uygun birini al hem büronun temizlik ve getir götür işlerini yapsın dedim haklısın dedi yeni büroya gittik yeni arkadaşlarla tanıştık iş başı yaptılar burda patronun üç ortagından biri bakandır ben büro işine karışmayacagımı söyledim iş bölümünü hakan yaparsın dedim çıktım eve gelirken boşa simit aldım büroya girdiğimde elif tanımadıgım bir kadınla oturmuşlar bişiler konuşuyordu kapı falan çalmadıgım için özür diledim elif ehliyet için kurstan görevlendirilen nazlı hanımla tanıştırdı elimdeki paketi görmüştü elif elimden aldı Pomak ve simidi görünce çay demlendi peynir falan getirdi kahvaltı yaparken nazlı hanım elife bişiler dedi elif eşim hakan bey dedi nasıl sevindim bilemezsiniz nerdeyse elifin boynuna sarılacaktım elif kahvaltıdan sonra bize müsade biz biraz ehliyet ile ilgili çalışacagız dedi bende tamam dedim odama geçtim bir iki görüşme yaptım hemen gitmem gerekti elife söyledim tamam dedi çıkarken mümkünse dün gece gibi geç gelme üçümüz konuşacaktık dedi tamam hakan'la birlikte geliriz dedim.
(Elif)
İki gündür hakan bey çok yoğundu ya geç geliyor yada görüşmeleri oluyordu yeni büro işi onları yormuş baya sıkıntı yaratmıştı benim yüzümden olmuştu ama benim düşünceme saygı duymuşlardı ben iki hakanıda seviyordum ehliyet kursu hocasıyla çalışırken hakan bey gelmişti benimle kahvaltı edebilmek için simit poça almış gelmiş ama uygun bir zaman degildi kahvaltıdan sonra işim var dedi çıktı akşam geç gelmemesini istedim artık konuşalım dedim tamam hakan'la birlikte geliriz dedi benim için ne olacaksa olsundu o gün işlerimi bitirince yeni büroya gittim bir çok eleman vardı hakan beni herkesle tanıştırdı büyük patron dedi cam panelle çevrili bir odayı bana ayırmıştı büyükçe masada ismim yazılmıştı hakan beğendin mi dedi kim düşündü bunu dedim ikimiz dedi ben bunu haketmedim mi dedim hakan bana baktı elif hakan bey seni çok seviyor anlasana dedi sen sevmiyon mu dedim seviyorum ama onun gibi değil dedi hakan senin sorunun ne dedim bana açık olurmusun dedim baktı dudakları gerildi dokunsam aglayacaktı ben seni mutlu edecek erkek değilim dedi sonra ekledi bu akşam senle herşeyi açıkça konuşacagız hakan bey biraz önce aradı galiba akşam erken gelin konuşalım demişsin dedi evet dedim hakan bişi diyecegim eve dönmem gerek ama benim param yok dedim ya beni eve bırak yada biraz para versen dedim hakan telefonu eline aldı hakan beyi aradıgını anladım sesi dşarı vermişti durumu anlattı hakan bey kendine küfürler ediyordunasıl bu kadar aptal olurum diye söylendi neden sen düşünmedin diye hakana da fırça attı yarım saatlık bir işim var beklesin ben geliyorum dedi yanımda elif deyince elif canım çok özür dilerim düşünemedim özür dilerim dedi sorun değil üzülme dedim bekle geliyorum dedim biraz oturdum yandaki büroya geçtik hakana buraya bir kadın çalışan alın çay kahve için dedim hatta bir iki tane de kadın mühendis alınki burda bir düzen disiplin olsun dedim tamam hakan beye akşam söylersin dedi bir süre sonra hakan bey geldi koluma girdi gidelim mi dedi hakan o arada yanımıza geldi elif bana fırça attı dedi neden diye sordu buraya çay kahve için bir kadın çalışan birde iki tane kadın mühendis alınki burda bir düzen disiplin olsun dedı deyince elif haklı hakan elifin önerisini dikkate al yarın bu konuda bişiler yapalım dedi aşagıya indik arabasına bindik bir bankanın önünde durduk içeri girdik banka personeli olan biri karşıladı bizi müdürün odasına aldılar hakan bey müdüre nişanlım ve şirketin büyük ortagı diye tanıştırdı hemen bir hesap açılmasını ve sınırsız bir kredi kartı vermelerini istedi kahve söylediler bir kaç tane evrak imzaladım kurtlar önüme kondu hakan bey her ay yüz milyon aktarın hesaba dedi ben hayır sadece asgari ücret yeterli dedim hakan yetmez elli yapın o zaman dedi ben bişi demedim bankadan çıktık bankamatıkten yirmi bin lira çektik çantama koydum hakan bey üç katlı bir binanın önünde durdu içeri girdik kırklı yaşlarda bir kadın karşıladı hoş beş yaptılar kadına eşim dedi vucut bakımı yapılsın ne gerekiyorsa yapın dedi işiniz bitince de bir taksi çagırın eve gidecek dedi kadın olurmu hakan bey ben kendim götürürüm elif kardeşimi dedi tşk ettim hakan tatlım benim çok önemli bir toplantım var mecburen gitmeliyim dedi ama mutlaka akşam erkenden gelirim dedi çıktı kadın hakan beyin okuldan çok eski arkadaşının eşimin zeynep hanım bana hemen üç genç kadın tahsis etti herkes bişiler yapıyordu epilasyon cilt bakımı manikür pedikür saç baş derken en son masaj ve duş alıp çıktım hesap istedim ama ödendi dedıler akşam olmak üzereydi zeynep hanım beni eve bırakmak için aracına bindim lüks bir aracı vardı özür dileyecek ekmek alabilirmiyiz fırından deyin ve fırının önünde durdu iki ekmek aldım eve geldik tşk ettim kahve içmeye davet ettim ama yoğun olduğunu ama mutlaka bir akşam ziyaretimize geleceğini söyledi birde telofonlarımızı kaydettik hiç olmazsa onbeş günde bir beklediğini söyledi bakarım duruma göre dedim.
48 notes · View notes