Text
yine tövbe edip içerdim
kadehinde zehir olup aksa zaman
6 notes
·
View notes
Text
kırk yıllık hatrı yok bu kahvenin hâlâ kan dolu telvemin içi
102 notes
·
View notes
Text
benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor. belki de sıradan ve vasıfsız bir şey gibi görüyor bunu. o da haklı. neredeyse tanıyan herkes sevmiş onu. farklı boyutlarda elbet. ama bir şekilde sevmiş. zaten onu birazcık tanıyan birinin kayıtsız kalması, sıradan biri gibi davranması mümkün değil. fakat ben ne yapabilirim? anlatamıyorum. anlatamamamın sıkıntısı, içimdeki telaşı kat be kat artırıyor. “seni en çok ben seviyorum” desem; en başka ben seviyorum ve en başta, herkesten çok, en çok, en.. ne en? içimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılır. oysa sadece anlatabildiğim kadarını biliyor. anlatabildiğim kadarını. anlatabildiğim kadarıyla ne yapılabilir? birer çay içilebilir belki. belki de eski bir bankta birer bira. kırmızı tuborg. gazeteye sarılı. ben de ona sarılabilsem.. anlatamadıklarımı anlar mı o zaman?
81 notes
·
View notes
Text
yâr benden ayrı düşse yaşayamazmış
yâr bensiz yatamazmış gözlerine uyku haram
44 notes
·
View notes
Text
kırk yıllık hatrı yok bu kahvenin hâlâ kan dolu telvemin içi
102 notes
·
View notes
Text
prospektüsünü okumadım ama iyi bir ağrı kesiciye benziyordu gözlerin
332 notes
·
View notes