19152616
4 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
hayatlarımız teneke kutu üzerindeki çiziklerdi geldiğinde: kimi derin, kimi yüzeysel; kimi düz kimi kavisli. ama sadece çizik. şehir cızırtılı yaşamlarla dumanlıyken teneke kutuya ilk yumruğunu atmıştı şehre attığı ilk adımla. herkes kutudaki cızırtısıyla o kadar meşguldü ki kimse duymamıştı gümbürtüyü.
o sadece gülümsemişti, her zamanki çarpık yürek burkuşuyla. gezinmişti daracık sokaklarında ve daha dar yaşanmışlığında kutunun, eski çiziklerin yanıklarını dinlemişti günlerce, gülümsemesini daha da çarpıtarak. bilmişti eski-yeni çiziklerin etrafından dolanarak yürümeyi derin bir iç çekişin doğrultusunda; ki açılan her çizikten yükselen cızırtının gökyüzünü de kestiğini bilerek yapıyordu bunu.
11 notes
·
View notes
Text
siyahi gölgeler eşlik etti dansıma. artık iki kişiyim. hayır dört. odamdaki silüetleri saymaya kalksam elli biri bulurdu, en iyisi çekmecemdeki maskeleri saymak. devrik adımlarla cam kenarının bitişiğindeki ahşap dolaba doğru yürüdüm. alt çekmecesinde birbirinden eşsiz maskelerim vardı, birbirinden kirli. en çok yalancı. belki küstah. annemin deyişiyle arsız ve babama göre hepsi satanist! arkadaşlarım kesinlikle soytarı der. ben ise, hepsini ayrı ayrı seviyorum. birisinin sevmesi gerekiyordu işte, o kişi de ben oldum. ben. sadece ben. neden her zaman bu kadar karamsar olduğumu soruyorlar, onlara küçümseyici bakışlarımla beraber şeytani gülüşlerimi sunuyorum 'sadece karamsar mı yani?' ben de daha fazlasını görmelisiniz. her şeyin daha fazlasını. sokak köpekleri gibi kükrerim. eğer çantanızı sağlam tutmazsanız en değerli eşyanızı sizden çalabilirim. ve belki de bir organınızı. hayır mafya değilim, tek arzum kalpleriniz. içindekileri istiyorum; saflığı, merhameti, asilliği, aşkınızı istiyorum sizden. sevebilme yetinizi. ben de olmayan insancıl tüm duygularınızı sizden şiddetle istiyorum. şayet vermeyecekseniz, kenara çekilin. canınızı yakmadan sizden hepsini teker teker alacağım. "benimkini alabilirsin." sesin sahibine döndüm. küçük bir kız çocuğuydu gözlerime öfkesiz, naçar bakan. sanki azapla baksa alacaktım minik yüreğini ve yeni filizlenen beyaz gülüşlerini, yahut güllerini. aynı çaresizlikle ondan tarafa döndüm, "senden sana ait hiçbir parçayı alamam. bana günâh işlemeden gelme." sanki ilk kez parladı o soluk gözler, ürpertti beni bu yaban çiçeği. sadakat yemini ettim tanrıya, kılına dokunmayacağım fakat ruhundan ver bana! öylesine temiz bir ruh, arındırır tüm kirimden beni. ve yeniden diriltir gömdüğüm benliğimi, umut olur doğan güneşe ki güneş batıdan doğalı dünya varlığından tiksiniyor. öyleyse ben nasıl sevebilirim beni? "bu çocuk senin çocukluğun değil mi?" haklıysan o vakit, öldürürüm kendimi. çünkü çocukluğumda mezarlıktır benim, ölüler konuşamaz yaban çiçeği.
1 note
·
View note
Text
acı çektiğinde “hissetmiyorum ki” demeyi öğrenmelisin. her yerin maviyken “KURTARIN BENI” demeyi bilmelisin. ama hayır. susacaksın. soğuk izmaritler gibi susacaksın. sönene kadar yan.
1 note
·
View note