Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
YILLAR SONRA KOCAMI ALDATTIM, ÇOK MUTLU OLDUM...
Pelin benim adım. 1,70 boyunda 55 kilo, bembeyaz teni olan, sarı saçlı, ela gözlü, ayıp söylemesi, mükemmel diyebileceğim vücudu olan bir kadınım. Kocamla yedi yıldır evliyiz.
İlk yıllarımızda kocamla harika günler geçirdik. Birbirimize olan aşkımız herkese örnek oluyordu. Son birkaç yıldır cinsel yönden biraz duraklama dönemine girdik. Kocamın işi nedeniyle yorgun olması, üstüne de hayat şartları eklenince, kocamla neredeyse ilişkiye giremez olmuştuk.
İşi pazarlama ve ürün dağıtım üzerine olduğundan ayda birkaç sefer evde beni yalnız bırakıp üç dört günlüğüne gidiyor, yalnız kalıyordum. Yalnız kaldığım gecelerde, eşim telefonda konuşmanın yetmediğinden şikayet etmeye başlayınca biz de webcamla, görüntülü sohbetle konuşmanın ne olduğu ile tanışmış oldum.
Derken günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Geceleri çocuğumu uyutunca vakit öldürme adına internette sohbet sitelerinde sohbet ederek, okey oynayarak zaman geçirmeye başladım. İşte ne olduysa o zaman yüzünden oldu…
Bora ile okey oynarken tanışmıştım. İstanbul'dan katılıyordu. Oyun esnasında o kadar şakacı ve espriliydi ki, her internete girdiğimde gözüm onu arıyor, onunla oyun oynamadan duramıyordum. Birkaç hafta boyunca hemen hemen her gün oynuyorduk.
Bir gün benden özel görüşme istedi. Ben de ilk önce çekinerek gerek olmadığını söyledim. Gerçekten o ana kadar aklımdan bile geçmemişti. Bir yabancıyla, hele başka bir erkekle görüşmeme kocamın tepkisi ne olurdu bilemiyordum, ama eminim çok kızardı.
Bora ise ısrarla webcamda beni görmek istiyordu. Doğrusu yalan söyleyemem, ben de onu merak ediyordum. Sonra kocamdan çekindiğimi, bunun uygun olmayacağını kendisine yazdım.
Çok kişiyle öylesine muhabbet etmiştim ama kimseye kesinlikle webcam açmamıştım.
Bana programa girmekle bir şey olmayacağını, sadece görüşeceğimizi, kocamı aldatmış sayılmayacağımı anlattı uzun uzun… İlk kez birine webcam açıyordum. İlk kez ekranda onu gördüğümde biraz yadırgadım, hatta keşke açmasaydım, beni görmeseydi diye düşündüm. Sonra günler geçtikçe ona alışmaya başladım. Bu benim için bir ilkti. Kocamdan sonra, sanal da olsa, bu kadar içli dışlı, samimi konuştuğum ilk kişiydi.
Webcamda her birbirimizi gördüğümüzde çok güzel olduğumu söyleyip, iltifat üzerine iltifatlar ediyor, o böyle yazıp konuştukça içim bir hoş oluyordu. Kaşlarımı gözlerimi saçlarımı çok beğeniyormuş, dudaklarım etli, tam istediği gibiymiş, vücudum çok orantılı ve harikaymış falan filan…
Bora ile ilişkimiz gittikçe değişik bir hal alıyordu. Gittikçe samimiyetimiz ilerlemişti. O kadar alışmıştımki, şakayla karışık bana erotik fıkralar, hikayeler anlatmasını bile yadırgamaz hale gelmiştim. O anlatırken altımın ıslandığını bile hissediyordum.
Evet, sonunda ne yapıp etmiş, konuyu cinselliğe kadar getirmişti. Benim için ilk olan bu tür konuşmalar beni heyecanlandırıyor ve kalbimin hızlı bir şekilde küt küt atmasına sebep oluyordu.
Yine de kocamı aldatmış saymıyordum kendimi… Gerçek değildi ki bunlar… İkimiz de bilgisayarın arkasındaydık, eli elime değmiyordu ki… Ne günah işliyorduk, ne de zina yapıyorduk.
Şimdi düşünüyorum da… Aslında bunlar Bora’nın bana empoze ettiği, benim de ayıla bayıla katıldığım, yalnız yaşadığım susuz çölde bir vaha bulmuş gibi üstüne atladığım, alttan alta beni kemiren suçluluk hissini yok eden, rahatlatan düşüncelerdi.
Bir gün yine yalnızdım. Gündüz vakti webcamda tekrar sohbet etmeye başlamıştık. Benim güzelliğimin kendisini çok etkilediğini söylerken ne demek istediğini, neresinin etkilendiğini elbette anlıyordum, ama bunu kendisine belli etmiyordum.
Benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu aslında… Ben de ondan etkilenmiştim. Yakışıklı, geniş omuzlu, kaslı, harika bir erkekti karşımdaki… Ona baktıkça aklımdan ayıp ayıp düşünceler, olmadık şeyler geçiyordu hep…
Beni yine iltifatlarla bir güzel yumuşatıp ıslanmama sebep olduktan sonra ayağa kalkmamı, boyumu görmek istediğini söyledi. Ben onun gazına kapılmış, dediklerini yapmaya başlamıştım.
Onunla sohbet ederken saçımı makyajımı yapıp, en güzel elbiselerimi giyiniyordum. O gün üzerimde üstte dar beyaz bir gömlek, altta ise dizlerime kadar uzanan siyah renkli bol bir etek giymiştim. Dar kesimli gömleğin altındaki 95 beden göğüslerim sütyeni yırtacakmış gibi duruyordu.
Bora’nın sadece başı görünüyordu, ama yerinde duramadığını fark edebiliyordum. Belime göre kalçalarım büyüktü, ama bu Bora'nın çok hoşuna gitmiş olmalı ki, yalvarırcasına elbisenin altındaki o harika vücudumu görmek için dünyaları feda edebileceğini yazarken iltifat üstüne iltifat ediyordu. Yazdıklarını okurken resmen ıslanmıştım.
Israrla göğüslerimi görmek istiyordu. Her ne kadar olmaz desem de, sonunda onu kıramamıştım. Bir kaç düğme açıp dekoltemi genişlettim. Yetmedi. Daha da istiyordu. Daha… Daha… Biraz daha…
Ben de iyice azmıştım artık, beni istekliliği çok hoşuma gidiyordu… Ne olursa olsun diyerek heyecandan titreyen parmaklarımla kalan düğmelerimi de açtım olduğu gibi gömleğimin önünü kenarlara doğru elllerimle açtım ama tamamen çıkartmadım. Sağa sola döndüm, yandan, önden sütyenimi zorlayan göğüslerimi izlemesine izin verdim.
Soyunmam için çok ısrar etti ama korkmuştum bişey olur, kocam görür diye, hemen giyinip konuyu kapattım.
Günler artık bu şekilde görüntülü konuşarak geçmeye devam etti. Bir kaç gün sonra yine ısrar kıyamet başladı… Yine dayanamadım, gömleğimi çıkarttım, göğüslerim için o kadar iltifat etti, o kadar da ısrar etti ki, o konuştukça ben de ıslanmaya başladım. Sütyenimi indirip içinde sıkışmış iri memelerimi rahatlatıp ona sunmaya başladım.
Kendime, yaptıklarıma inanamıyordum. Kendini sergileyen bir orospu gibiydim kameranın karşısında… Kocamdan sonra ilk kez bir erkeğe çıplaklığımı gösteriyordum. Daha önce yüzümün görünmediği resimlerimden filan gönderdiğim oluyordu ama ilk defa kendimi bu kadar salmıştım.
Kocamdan başka göğüslerimi gören ilk erkekti. Kocamın emmeyi pek sevdiği iri meme uçlarımı bir başka erkek görüyordu. O erkeğin aç bakışlarının etkisiyle yine kabarmışlar, parmak gibi olmuşlardı. Kekeledim, ellerimi göğüslerime götürerek kapattım,
-”Bakma bana öyle… Utanıyorum…” dedim fısıltıyla, duyulur duyulmaz…
-”Nasıl bakmam Pelin?” diye inlercesine cevap verdi. “Öyle güzelsin ki… Öyle güzel göğüslerin var ki… Harikasın… Sana tapıyorum bebeğim… Hadi aç şunları, kapatma, doya doya bakmak istiyorum memelerine sevgilim…”
Artık onun esiri olmuş gibiydim, ne istese yapıyordum. Bora artık yerinde duramıyordu. Bana göğüslerimi avuçlayıp okşamamı, uçlarını parmaklarımın arasına alıp ezmemi söylüyordu. Bir yandan dediklerini yapıyor, bir yandan da ona belli etmemeye çalışarak istekle kabaran, kaşınan amımı okşuyordum. Bir müddet göğüslerimle ilgilendikten sonra, kamerayı bacaklarıma doğru döndürmemi isteyince,
-“Lütfen, bu kadar yeter… Daha ileri gitmeyelim!” diye ricada bulundum.
Bu yaptıklarım çok yanlıştı. Evli çocuklu bir kadındım ve çok korkuyordum. Ama ben ne söylesem de fayda etmiyordu. Yine ısrarına dayanamadım.
Gözümü büyük bir açlık ve merakla beni seyreden erkekten ayırmadan, ayakta olduğum halde eteğimi yavaş yavaş yukarıya sıyırdım, külotuma kadar çektim. Süt beyaz bacaklarım tamamen açılmıştı. Bu kadarla yetineceğini düşünürken,
-“Hadi aşkım, külotunu da görmek istiyorum, lütfeeenn!” dedi. Bora’nın bana ‘Aşkım’ demesi beni acayip şekilde etkilemişti. İlk kez o gün giydiğim pembe külotumu ona gösterirken;
-“Aşkım, sen sulanmışsın, külodun ıslak!” deyince utancımdan hemen eteğimi indiriverdim.
Gerçekten amım öyle sulanmıştı ki, külotumun ağı sırılsıklamdı. Bora, “Aşkım, bu normal bir şey… Ayrıca bu senin sağlıklı olduğunu gösterir!” dedi. Bir müddet kendime gelememiştim. Daha sonra bana,
-“Aşkım, benimkini görmek ister misin?” dediğinde heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım.
Çünkü daha önce resim olarak gördüm de gerçek olarak kocamın sikinden başka sik görmemiştim. Her ne kadar ben olmaz desem de, o çoktan kamerayı aşağı indirmişti. Birden boğazım düğümlendi. Oturduğum koltuktan kaçar gibi kalktım, kameranın görüş açısından çıktım.
Gördüğüm şey inanılır gibi değildi. Kocaman bir siki vardı, üstelik çok da uzundu. Bora beni görmüyordu, oysa ben kenardan ekrana, ona bakıyordum. Böyle bir siki rüyamda görsem inanmazdım. Kendimi direğe oturmuş gibi hissederdim. O kadar kalındı ki, o kocaman parmaklarıyla bile zor sarıyordu.
Bora,
-“Aşkııım… Nerdesinnn?” derken, öyle azmıştım ki, o kocaman yarrağın amıma girmesini arzuluyordum deli gibi…
Doğrusunu isterseniz bunca yıl evlilikten sonra amımın deliği genişlemişti sanki ve kocamın siki içmi doldurmamaya başlamıştı. Kocam beni sikerken bile girip girmediğini fazla hissetmiyordum.
Birkaç haftadır amımdan çok arkamdan anal ilişkiye girmeye başladık. İlk bir iki seferde bu ters ilişkiden acıdan başka bir şey hissetmezdim, ama daha sonra alışmak zorunda kaldım. Şimdi ikisinden de hissetmez oldum gerçi.
Bu ise durumu daha da kötüleştirmişti. Daracık götümde çabucak boşalan ve rahatlayan kocam bana götünü dönüyor, benimle ilgilenmiyordu. Ben de kendimi tatmin etmek zorunda kalıyordum bazen… Bora ise kocaman yarrağını okşarken, bir taraftan da,
-“Aşkııımm! Nerdesin? Ben de seninkini görmek istiyorum! Lütfeeennn!” diye yalvarıyordu.
Bunu ben de istiyordum, ama amımı beğenmez diye korkuyordum. Sonuçta kimseninkini ben de görmemiştim, onlarınkinin yanında benimki nasıl bilmiyordum. Bu kadar etkileneceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Cesaretimi toparlayıp yüzüm görünmeyecek şekilde karşısına oturdum. Sonra eteğimi yavaşça yukarı çektim, ardından külotumu indirdim. Bacaklarımı kağaytım, Heyecanımı yenmek için biraz beklediğimde;
-“Hadi aşkım, amını göster bana! Yalamak istiyorum onu!” diyordu. Daha fazla dayanamadım, yavaş yavaş bacaklarımı araladım. O an kendime inanamıyordum, sadece adını bildiğim birine webcamda amımı gösteriyordum. Amımın görüntüsü ekranda hiç de fena değildi.
-“Ohhh! Çok güzelmiş aşkım! Daha önce seninki gibi harika, güzel bir am görmedim. Sanki kız amcığı gibi… Yerim ben onu!” diye iltifat ediyordu. Çok beğenmişti.
Amım sulanmış yanıyordu. Çeşit çeşit iltifatlarla beni daha da tahrik ederken, o kocaman yarrağından gözümü alamıyordum. O kocaman yarrağın amıma girmesini öyle istiyordum ki, bu nasıl olacaktı bir türlü kestiremiyordum.
-“Aşkım! amının dudaklarını aç, içine girmek istiyorum, aç hadi, aç! Yarrağımı amına sokacağım!” diye yazdığında, bende zevk ve heyecan birbirine karışmıştı.
Kalbim küt küt atıyordu, nefes alamaz hale gelmiştim. Kölesi gibiydim, ne isterse yapıyordum ve bütün bu olanlara inanamıyordum. Hayatımda kocamdan başkası olmamıştı. Oysa şimdi kocamdan sonra yabancı biri beni çok daha fazla etkiliyordu.
Yaklaşık üç saattır sanal seks yapıyorduk. Başıma bir iş gelmeden bitirmek istiyordum, çünkü biri eve gelecek olsa bu durumda zor toparlanacaktım. Ama Bora yazdıklarıyla beni öyle tahrik ediyordu ki, amımın içinden akan beyaz kaygan sıvılar deliğimin ağzını doldurmuştu. Bora’ya;
-“Hadi boşal artık! Biri gelecek! Bu vaziyette yakalanmak istemiyorum…” dediğimde,
-“Hadi sen de amını okşa da, beraber boşalalım aşkım!” dedi.
Karşılıklı masturbasyon yapıyorduk. Birkaç dakika sonra büyük bir zevk dalgasının kasıklarımı sıkıştırdığını hissettiğim anda, Nazmi de boşalmaya başlamıştı. Ama ne boşalma! Boşalma anını daha iyi görebilmem için webcamı öyle bir ayarlamıştı ki, sikinin damarları iyice gerilmiş, fışkırtmasını görebiliyordum.
O anda ben de orgazm olup boşaldım. Daha önce böylesine şiddetli boşalma yaşadığımı hatırlamıyordum. Ben saniyelerce orgazm olurken, Bora’nın yarrağından akan döller bir kahve fincanını dolduracak kadar çoktu. Üstelik ileri doğru fışkırıyordu.
Onun o kocaman sikinden akan döllerin amıma fışkırmasını öylesine arzu ediyordum ki… Offf, off! inanamıyorum yaa, bu gerçekleşecek miydi?
Bugün ilklerle tanışıyordum. Yaptığım her olay bir ilkti. İlk olan bir şey daha vardı, aynı saat içinde ikinci kez boşalmıştım. Daha önce peş peşe iki kez boşaldığım hiç olmamıştı. Üzerimde tatlı bir yorgunluk oluşmuştu. Bora üstünü başını düzeltirken, ben de külotumu yukarı çekip, eteğimi indirdim.
Bora;
-“Aşkım, pişman mısın?” dedi.
-“Hayır, asla… Pişman değilim! İlk kez yaşıyorum bunu ve çok hoşuma gitti…” dedim. Sonra yazmaya devam etti. Yazdıklarını okudukça içimi korkuyla birlikte heyecan dalgası sarmaya başlamıştı, benimle buluşmak istediğini söylüyordu!
Aman Tanrım, bu nasıl olacaktı? Çevremde beni tanıyan herkes, mütevaziliğimin yanında, namusuna düşkün, tam bir aile kadını olarak biliyorlardı. Komşular benim yabancı bir erkekle ilişkimi duysalar eminim inanmazlardı. Oysa Bora, sanal seksle yetinmiyor, benimle buluşmak istiyordu.
Birçok senaryo yazdı. O gelecekti, otele gidecektik, veya günlük ev ayarlayacaktı derken bunlar kafama yatmadı. Birilerine görünmekten çok korkuyordum. Eşim duysa ne derdi, arkadaşlarım arasında bu işi yapacak son kişi bile ben değildim. Kimse benden böyle birşey beklemezdi.
-“Aşkım, bu planı daha sonra detaylı olarak kararlaştırırız, tamam mı?” diye yazdığında, ben de ilk kez,
-“Tamam aşkım!” dedim. Ona ‘Aşkım’ demiştim.
-“Öpüyorum aşkım! Sonra görüşürüz!” dedi. Aynı şekilde ben de karşılık verdikten sonra netten çıktık.
Bütün bu olaylar anlaşılmasın diye, bilgisayardan konuşma geçmişlerini sildim. Bora ile buluşup sikişmek için içimde karşı konulmaz bir arzu ve istek vardı. Acaba yaptığımız plan işe yarayacak mıydı? Burda beni gören olurmuydu.
Bora ile webcamda sanal yaşadığım o anlar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Aklım hep bacaklarımın arasındaydı. Amım sik istiyordu, ama kocam genişlemiş diye her defasında götten yapmayı tercih ediyordu. Zaten, kocamın siki götümün o dar deliğini anca doldurabiliyordu.
O gece çok istekli olmama rağmen, kocam 2-3 dakikada götüme boşaldıktan sonra arkasını dönüp uyumuştu. Bu hareketi beni her zaman sinirlendirmiştir. Aldatılmayı hak ediyordu bu öküz… Karmakarışık düşünceler içersinde, Bora’yı düşünerek uykuya daldım.
Fırsat buldukça Bora ile sanal seks yapıyorduk. Her seferinde bana, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz?” diye soruyordu. Bir gün nete girdiğimde, Bora her zamanki gibi sanki beni bekliyordu.
-“Aşkıım, nerdesin ya? Sen beni hasretinden öldürmek mi istiyorsun?” dedi. Yazışmamız uzadıkça uzadı ve iş yine aynı noktaya geldi, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz? dedi.
-“Bak aşkım, ben de buluşmak istiyorum, ama bu nasıl olacak ki? Ya görürlerse? Rezil olurum, biterim ben… Kocam beni öldürür…” dediğimde,
-“Tamam, o zaman sen gel aşkım?” dediğinde, vücudumu tarif edemeyeceğim bir sıcaklık basmıştı. Heyecandan resmen titriyordum. Bir anda amım sulanmıştı.
Bora'ya;
Ben nasıl geleyim taa İstanbul'a diyemedim.
-"Tamam aşkım, ben sana haber veririm. Ben geleyim oraya" çıktı ağzımdan kontrolsüzce.
Nasıl giderdim, eşim, çocuğum, komşularım, ailem, herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Ne oldu bana, nasıl giderim bilmediğim tanımadığım bir adam için taa İstanbul'a. Bu nasıl bir cesaret, nasıl bir karşı konulmaz istekti içimdeki böyle. Alev alev yanıyordum, heyecandan her tarafım titriyordu.
-"o nasıl olacak, ciddimisin?" diye sordu.
-"evet aşkım, ben haber vercem sana, ben auarlayıp geliyorum, kapat şimdi" dedim.
Haftaya salı günü eşim üç günlüğüne Antalya'ya iş için gidecekti.
Eşimle haftasonu kayınvalidemlere gittik. Yaz dönemi olduğu için çocuk bir hafta on gün kalsın dediler. Biz de tamam dedik. Eşimle ikimiz pazar akşamı eve döndük. Her şey planladığım gibi gidiyordu.
Pazartesi günü Bora ile görüştük. Yarın akşam ordayım, sabah saatlerine bana istanbul bileti al dedim. O kadar mutlu oldu ki, hemen aldı.
-“Peki ya ben oraya gelince nerde kalırız?” dediğimde, her şeyi detayına kadar anlattı… Bir arkadaşının sahilde yazlık villası varmış, arkadaşı şehir dışında olduğu için anahtarı almış. Kimselerin olmadığı sakin bir yerde bizi kimse görmez, sesimizi kimse duymaz, tanıdık birilerinin olma ihtimali de sıfır dedi.
Herşeyi göze almıştım. O kadar çok istiyordum ki ne olacaksa olsun dedim. Mutlaka gidecektim.
O gün akşama kadar tüm vücuduma ağda yaptım, hazırlandım, iç çamaşırlarımı, kıyafetlerimi her şeyimi dolabın bir kenarına hazırladım. Sabah hemen çantama koyup çıkacak şekilde hazırdım.
-“İşte orası bizim aşk yuvamız olacak aşkım! Ne diyorsun?” dedi. Başımı tamam anlamında salladım. Bora, “Bol bol zamanımız var. İnan bana bu zaman zarfında sana öyle zevkler tattıracağım ki, bulutların üzerinde uçacaksın!” dedi. Yarı merak, yarı endişeyle,
-“Neee? Bütün gün beni mi sikeceksin? Manyaksın sen yaa! O kadar saat sevişmek mi olur!” diyerek alay ediyordum.
-“Evet saatlerce sikeceğim seni!” dedi. Deli ediyordu bu adam beni… Hiç çekinmeden, utanmadan beni sikmekten bahsetmesi, amlı götlü konuşması… Bir anda tahrik oluyordum bir sözüyle…
-“Ufak at, civcivler de yesin!” diye takıldım.
Bora;
-“Öyle olsun! Yarın görürsün!” dedi. “Evire çevire sikicem seni yavrum”
Artık kararı vermiştim, ertesi gün Bora ile buluşacaktım. Heyecandan sabaha kadar doğru düzgün uyuyamamıştım. Sabah yine iş için yola gidecek olan kocama kahvaltı hazırlarken heyecandan titriyordum. Bir ara kocam;
-“Hayrola Pelin, hasta mısın? Yüzün kızarmış, ellerin titriyor?” dedi.
-“Bir şeyim yok, iyiyim…” dedim. Bilmiş bilmiş başını sallayıp;
-“Haa, anladım!” dedi. Öküz kocam bana yaklaşmasın diye adet gördüğümü söylediğim için ona yorumlamıştı. Kendimi sadece Bora için hazırlıyordum. Arzular biriktiriyordum erkeğime… Kocamın mıymıntı sevişmelerine, ufacık sikinin amıma, götüme girip çıkışına katlanamazdım. Kapıda dudaklarından öpüp,
-“Hayırlı işler kocacığım, erken gel, özletme..” diyerek yolcu ederken heyecandan kekeliyordum.
Kapıyı kapatıp sokakta kaybolana kadar pencereden onu izledim. Kocam gidince ilk işim banyoya girmek olmuştu. Bir gün önce ağda ettiğim yerler pürüzsüz ve tertemizdi. Aynanın karşısında vücuduma bakıyordum.
İnce belim, geniş kalçalarım, yuvarlak memelerim, eminim Bora'nın çok hoşuna gidecekti. Derin bir çizgiyle ortadan bölünmüş amım patates gibi duruyordu. Gerdek gecesi bile bu kadar heyecanlı değildim.
Komidinin çekmecesini açtım, bir müddet iç çamaşırlarıma baktım. Ten rengi, şeffaf iç çamaşırı takımında karar kıldım. Şeffaf olduğundan meme uçları ve amımın çizgisi anlaşılıyordu.
İç çamaşırlarımı giydikten sonra üzerine askılı beyaz bir badi ve siyah bir etek giydim. Biraz da renksiz bir ruj, hafif bir allık, az da fondöten. Hafif bir makyaj yapmıştım. Evden çıkarken dikkat çekmemem lazımdı. Gerçi makyaj yapmama gerek yoktu. Parlak gözlerim, kırmızı dolgun dudaklarımın yanında pürüzsüz bir yüzüm vardı.
Dedim ya, dikkat çekmemem gerekiyordu. Son olarak alçak topuklu ayakkabılarımı ayağıma taktım. Topuklu ayakkabılarımı, iç çamaşırlarımı, elbiselerimi küçük bir çantaya koyup evin kapısını kilitleyip aşağıya indim. Sabah erken saat olduğu için kimseler yoktu. Otogardan otobüse bindim. Bitmek bilmeyen yol boyunca düşüncelerim, heyecanım, kararsızlığım, bir an otobüsten inip geri dönmek istiyorum, eşimle yaşadıklarımı düşününce kesinlikle dönmemeliyim, haketti bu öküz diyorum. Ayrıca ben de haketmiştim Bora'nın o kocaman aletini. İsteyerek gidiyordum. O hiç zorlamamıştı. Her şey ben istediğim için oluyordu. Yol boyunca düşüncelerimle koltuğum sırılsıklam oldu. İlk defa yapacakmışım gibi, ürkek serçe gibi, gerdek gecesine gidiyormuşum gibi hissettim.
İstanbul otogarda indim, hemen arabasına gittik. Etrafıma yine de bakınarak gidiyordum kimse görmesin istiyordum.
On onbeş dakika içinde sahil yoluna çıktık. Araba çok lükstü ve harika kokuyordu. O ana kadar tek kelime etmemiştik. Yavaşlamaya başladı. Elini elimin üzerine koymuş, yavaş yavaş okşuyordu. Bakire kızlar gibi heyecandan titriyordum o elimi okşarken…
-“Eee aşkım, heyecanlı mısın?” dedi.
-“E… Evet!” dedim. Utanmasam heyecandan titreme gelecekti. Düzgün konuşamıyordum bile. Tüm vücudum içten içe titriyordu heyecendan.
-“İlk olduğundan normaldir. Birazdan rahatlarsın. Biliyor musun aşkım? Gerçekten ekranda göründüğünden de fazlasın sen, çok güzelsin!” dedi. Teşekkür ettim ve;
-“Sen de çok yakışıklı görünüyorsun…” dedim. Profilden yola dikkat kesilmiş sert hatlı yüzüne bakıp ilave ettim, “Karizmatiksin!” Arabayı müsait tenha bir yere çekerek, bana doğru döndü ve;
-“Yakından bakmak istiyorum sana aşkım!” dedi, başımı tutarak kendine doğru çekti.
Göz göze geldik. Dudaklarım titriyordu. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Ellerim, ayaklarım titriyordu. Ben de aynı şekilde onun dudaklarına yapıştım. Uzun süre birbirimizin dudaklarını sömürdük. İlk kez kocamdan başka bir erkekle öpüşüyordum. İnanamıyordum kendime…
Heyecan ve zevkten ölmek üzereydim, çok hoşuma gitmişti. Daha önce arabada hiç öpüşmemiştim. Zaten hiçbir zaman arabamız olmamıştı. Bora elleriyle oramı buramı ellemeye başlamıştı. Bacaklarımı okşuyor, memelerimi yoğuruyordu. Kendimden geçmek üzereyken yine de güç bela toparlanıp,
-“Dur, yapma! Burada olmaz! Birileri görebilir!” dedim nefes nefese… Boynumdan beni delirten dudaklarını, bacaklarımın arasından elini çekip yüzüme baktı,
-“Tamam aşkım… Hadi, aşk yuvamıza gidelim!” dedi.
Aslında ne kadar istekli olduğumu görebiliyordu, ben de onun beni nasıl istediğini bacak arasındaki kabarıklıktan anlayabiliyordum. Mekan sorunumuz vardı sadece…Burda yol kenarında olmazdı. Başka bir şey değil…
Bir müddet gittikten sonra bir sokağa girdi. Birkaç dakika sonra lüks bir villanın önünde durdu. Çevrede kimseler yoktu. Adım adım sikilmeye gidiyordum. Arabadan indikten sonra koluna girmemi söyledi, kocanın koluna gir aşkım, karım olacaksın az sonra dedi. Villanın kapısını açıp içeri girdik.
Artık geri dönüş yoktu, webcamda gördüğüm o kocaman sikini yemeden buradan çıkış olmayacaktı. Bunu kendim istemiştim. Artık her şey bitmişti. Geri dönüş için hiç bir bahane, hiç bir vicdan azabı, hiç birşey beni kurtaramazdı. Artık onu içime almak için sabırsızlanıyordum. O kadar heyecanlıydım ki ayaklarım sanki yere basmıyordu. Az sonra istediğimiz olacaktı. O da benim vücudumu, göğüslerimi, amımı çok beğenmiş, beni bir an önce sikmek için sabırsızlanıyordu. Ben de hayatımda hiç görmediğim belkide başka hiç göremeyeceğim büyüklükte bir alet ile sikilecektim. Muhteşem bir duygu bu gerçekten.
Belimden tutarak ilerletti, lüks döşenmiş bir salona geçtik. Gerçekten mükemmel, zevk sahibi biri tarafından seçilmişti her şey, tüm eşyalar…Ben salonu incelerken, Bora'nın boş durmaya niyeti yoktu, belimden tutarak dudaklarıma yapıştı. Çekingenliğimi atmış, karşılık veriyordum.
Zaten oraya bunun için gitmemiş miydim? Bir orospu gibi, yabancı bir erkeğin peşine takılıp bu garsoniyer kılıklı lüks villada onunla yalnız kalmayı bunun için, şehvetli zevklerim, günahkar arzularım için istememiş miydim?
Öpüştükçe öpüşüyorduk. Elleri rahat durmuyordu, göğüslerimi, kalçalarımı, bacaklarımı, hemen hemen her yerimi okşuyordu. Sulanmaya başlamıştım. Her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki. Önce badiyi çıkardı, sonra da eteğimi indirdi alışkın hareketlerle ve;
“Ohhh, harikasın aşkım!” dedi.
Şeffaf külotum çok hoşuna gitmişti. Sütyenin üzerinden, göğüslerimi dişliyor ve sıkıyordu. Diğer eliyle amımı avuçlamış, bacaklarımın arasını okşuyordu. Aynı anda her yerimde dolaşıyordu yaramaz, fakat işinde usta elleri… Şaşkına çeviriyor, delirtiyordu.
Kollarımı boynuna dolamış öpüşürken, göbeğime değen sertliğin büyüklüğü içimde fırtınalar koparıyor, beni tedirgin ediyordu. Bu sertliği yokladığımda kalınlığı inanılmaz haldeydi.
Ben de rahat durmuyordum, kemerini çözüp pantolonunu aşağı indirince, işim daha da kolaylaşmıştı. Beyaz bir baksır giyiyordu, ama içinde sanki kocaman bir canavar vardı. Yoklarken gövdesini avuçlamıştım.
Aman Tanrım, inanılır gibi değildi. Parmaklarımla, ancak yarısını sarabiliyordum. Sakın korktuğumu sanmayın, benim için ilginç olan, öyle bir sikin varlığı idi. Zaten Bora’da böyle bir sik olduğu için onunla buluşmuştum. Kocamı aldatacaksam değmeliydi, mutlaka onunkini katlayan böyle bir aletle aldatmalıydım. Yoksa Bora çok da önemli değildi benim için.
İnlemelerimiz salonda yankılanıyordu. Daha doğrusu inleyen bendim. Harika zevk alıyordum. Sütyenimi çıkarmış, memelerimin ucunu dudaklarıyla sıkıştırmış, içine çekiyordu. Öyle çekiyordu ki, sanki uçları kopacaktı. Bir müddet böyle devam etti. Sonra yavaş yavaş göbeğimi yalarken külotumu topuklarıma indirdi.
Artık çırılçıplaktım. Kocaman elleriyle kalçalarımı okşarken, dudakları amıma inmişti. Önden bakınca çizgi gibi görünen yeri yalıyordu. Yalamanın şiddeti artınca vücudumu ağzına bastırıyordum. Boşalmak üzereydim, ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordum.
Sonunda dayanamadım, büyük bir zevkle boşalmaya başladım. “Ooh ohh!” diye saniyeler boyu istemsizce kasılırken, iliklerime kadar şehvetle sarsıldım.
Kocamın bile yalamadığı amımı başka bir erkek tiksinmeden yalıyordu. Bu harika zevki kocam bana yaşatmamıştı. Böyle bir erkeğe değil amımı, isterse götümü bile seve seve verirdim. Bora yalamaya devam ederken birden ayağa kalktı. Artık sikiş zamanının geldiğini anlamıştım.
Baksırını çıkardığında özgür kalan siki sağa sola yaylanarak sallanıyordu. Uzunluğu neredeyse dirseğimle bileğimin arası kadar vardı. Daha sonra kendisine sorduğumda 23 cm demişti. Kalınlığı yanında ise kolum ince kalıyordu.
Kalınlığından değil de, boyundan çekiniyordum. Komşu kadınlar sik çok uzun olunca girmez, amının çapını bilmeden yiyemicen yarran altına yatılmaz gibi şeyler söylüyorlardı. Bem de bir keresinde amımın derinliğini ölçmek için amıma ince ama uzun bir patlıcan sokmuştum. En son girdiği yere kadar soktum, daha girmiyordu. Sonra patlıcanın işaretlediğim yerini ölçtüğümde, 19 santim vardı… demekki benimkinin derinliği 19 santimmiş.
Yine komşu kadınlar arasında sohbet ederken, kocasını aldatanlara, “Orospuluk onun içinde var, kocası ne yapsın?” diye laflarken, aynı durum benim başıma gelmişti. Birazdan Bora'nın orospusu olacaktım.
İnanın bana bunda benim hiç bir suçum yoktu. Her kadın güçlü bir erkek tarafından sikilmek ister. Kocamın kendini tatmin etmekten öteye gitmediği bir evlilik ortamında böyle bir ilişkiye ihtiyacım vardı benim…
İkimiz de çırılçıplaktık. Bora’nın sikine kilitlenmiştim. Kocaman ucunun yanında, gövdesindeki şişmiş damarlar ona değişik bir hava veriyordu.
Bora;
-“Aşkım, bir sorun mu var?” dedi. Ben de;
-“Yo yoo, insanın inanası gelmiyor. Kocamınki aklıma geliyor da, bir ona bakıyorum, bir buna bakıyorum, içimden gülesim geliyor!” dedim.
Beraber güldük...
Beni dizlerimin üzerine çökertip,
-“Hadi aşkım! Şimdi sıra sende, yala da hünerlerini göreyim!” dedi.
Doğrusunu isterseniz, daha önce hiç sik yalamamıştım ve bunu Bora'ya de belli etmek istemiyordum. Acemi bir şekilde ucunu öpüyordum. Ucunda biriken kaygan bir sıvı dudaklarıma yapışıyordu. Bütün bunlar olurken öyle sulanmıştım ki, am suyum baldırlarımdan aşağı süzülüyordu…
-“Anladım aşkım! Sanırım daha önce kocanla böyle bir şeye kalkışmadın. Yatak odasına geçelim de, daha rahat sikişiriz aşkım!” dedi kollarımdan tutup ayağa kaldırırken…
-”Aşkım konuşma böyle, utandırıyorsun beni…” diyerek boynuna sarıldım utançla… Saçlarımdan tutup az önce sikini yalamaktan ıslanmış dudaklarıma hırsla yumuldu.
-”Az önce sikimi öptün aşkım. Yarrağımı yaladın, ağzının içinde sikimin başını emdin.. Biraz sonra sikeceğim seni… Sikilmeyi bekleyen ıslak amcığına yarrağımı sokmak istiyorum bir an önce… Deli ediyorsun beni kadınım… Çıldırıyorum senin için…” derken beni beni çıldırttı bu cümleler.
Ayaklarımı yerden kesip kucağına aldı. Ben de bacaklarımı beline doladım. Dilini ağzımın içine sokup, dudaklarımı emerken, bir yandan yatak odasına yürüyor, yürürken siki kalçalarıma çarpıp duruyordu.
Öpüşürken sırt üstü yatırdı. Beline sardığım bacaklarımı çözdükten sonra, içime girmesini beklemeye başladım. Bacaklarımı aralayıp ıslak kadınlığıma baktı hayran hayran,
-“Hazır mısın aşkım? Kocandan başka bir yarrak yemeye hazırmısın, orospum olacaksın az sonra,
ne kadar çok istiyorsun seni sikmemi, ” dedi.
-“Hazırım aşkım! Sik beni, artık dayanamıyorum, çok istiyorum aşkım!” diyebildim arzudan, şehvetten kıvranarak… “İçime gir artık… Sik beni…”
Bacaklarımı iyice açtıktan sonra kendisi de uygun pozisyona geçti. Bacaklarım ayrıldığından olsa gerek amımın dudaklarının gerildiğini hissettim…
Eğilip diliyle amımı iyice ıslattıktan sonra doğruldu, sikini gövdesinden tutup, o iri başını şehvetten sulanmış amımın dudaklarına değdirdi, sıcacıkk, O anda ürperdim. Sonra o sert gövdesini tutarak kocaman kafasını birkaç kez amımın üst dudaklarına sert sert vurdu, çekiç ile çivi çakar gibi, ileri geri hareket ettirerek, sikini amımın dudaklarına sürttü.
Her şeyimle hazırdım. Amım ıslanmış, kilitorisim kabarmış, meme uclarım şişmişti. Sabun gibi kaygan amımdan su akıyordu sanki. Amımın deliğine sikinin başını ayarladı.
Alıştırmak için, belini ileri geri hareket ettiriyordu. Amımın ağız kısmı gevşerken, yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Şehvetle ve çok büyük bir istekle gözlerimin içine bakıyordu.
Amımın küçük dudakları gerildi, zorlandı, ama pes etmedi. Kocaman ucunu soktu, ardından gövdesi de içeri girdiği ilk anda, ben;
-“Oohhh!” diye inledim. Sesim odanın duvarlarında yankılanmıştı. Sadece kafası girdiği halde, “Aşkıım! Lütfeeenn, yavaş yavaş sok!” diyebilmiştim.
Küçük küçük ritimlerle ileri geri belini oynatırken, her seferinde derine, daha derine giriyordu. Hayalini kurduğum sik artık içimdeydi. Amımın deliği jel gibi gibi kayıyordu. Bu kayganlık, sikinin daha rahat hareket etmesini sağlıyordu. Zaman geçtikçe hızlı hızlı ileri geri hareket ederek sokmaya başladı. Kalınlığı tamamen içimi doldururken inanılmaz zevk alıyordum.
-“Ohhh Bora, sakın durmaaa! Ahh, ohhhh, ağğğııhhh… İşte bu! Erkek dediğin kadınını böyle sikmeli!” diye ağzımdan saçma sapan sözler dökülüyordu. Kocamın minicik siki yüzünden çok genişlemiş sandığım amımın deliği zevkten zonkluyordu. Zaman zaman dibine çarpan uzunluğu midemi deler gibiydi. Bora işini harika yapıyordu. Dudaklarıma yapışmış öperken, elleriyle de göğüslerimi yoğuruyordu. Bir ara merak edip;
-“Aşkım, şu anda hepsi giriyor mu?” diye sordum.
-“Görmek istermisin?” dedi.
-“Evet!” dedim. Zorlandığımı hissettiğim sırada sikine baktım. Gerçekten de bir kaç santimi girmiyordu. Kasıklarının kasıklarıma sert sert vurmadığından anlamalıydım. Hepsini alamamıştım, ama kalınlığı da harikaydı. Bora hızlanmaya başlamıştı. Sürtünme nedeniyle amımın deliği yanıyordu. Mideme vuran birşey vardı içimde. O anda zevkten kasılmaya başlamıştım,
-“Ohh aşkım, geliyorum, geliyorum, devam et lütfeenn!” diye yalvarırken, Bora daha da hızlandı.
-“Korunuyor musun aşkım, içine mi dışın mı? dedi.
-“Ohhh, eveeettt, eveeettt!” diye inledim.
Belimi tutup, hızla kendine doğru çekerken, sert sert sikiyordu amımı. İşte tam o anda beynim uyuşmaya, kasıklarım sıkışmaya, bacaklarım titremeye, başladı. Zevk dalgasının tüm vücudumu sarmaya başladığı anda sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Ellerimle çarşafları parçalamak istiyordum, ayaklarım istemsizce kasılıyor, bacaklarım titriyor, çok değişik böğürüyordum. Aman Tanrım, bu ne zevkti öyle!
-“Ahh! Ohhh! Ahhh! Ohhh!” diye inlemelerim Bora’yı daha da çoşturmuştu. Boşalmam bitmeden, o da kasılmaya başladı. Döllerinin sıcaklığı içimi yakıyordu. İçime kaynar sular doluyordu sanki, Hem sikiyor, hem boşalıyordu. Bana göre dakikalarca içime boşalmıştı.
Hareketleri yavaşlayınca üzerimden çekilip yanıma uzandı. İkimiz de yorgun bir halde odanın tavanına bakıyorduk. Mutlu olup olmadığımı sordu. Dudaklarından öpüp;
-“Aşkım! Ben böyle bir zevk daha önce yaşamadım!” dedim.
-“Bu alıştırma dönemi, sabaha daha çok var!” dedi.
-“Ne yani, şimdi yine yapacak mıyız?” dedim.
-“Aşkım, dedim ya, bu alıştırma dönemi, önce çorbayı içtik, daha sonra ana yemek, üzerine de tatlı yiyeceğiz!” dediğinde, ikimiz de kahkahayı bastık.
-“Manyaksın sen yaa… Bu kadarı bana çok bile!” dedim.
Yorgundum ama sike de doymuştum. Saate baktığımda saat 19:00’a geliyordu. Bir saatten fazla zaman olmuş, beni hiç durmadan sikiyordu. İçime boşaldığı için amım vıcık vıcıktı. Duş almak için kalktığımda, amımın içinden döller süzülmeye başladı, elimi amıma kapatarak tuvalet kağıdıyla tampon yapıp banyoya gittim.
Amımdaki döllerin çıkması için banyoda, dakikalarca bekledim. Kocam bir sene biriktirse bile, bu kadar dölü amıma boşaltamazdı. Önce ben, sonra da Bora duşumuzu aldık. İkimiz de çırılçıplak olduğumuz halde ben mutfağa geçtim. Bora’yı bilmem, ama ben çok acıkmıştım. Mutfakta yiyecek olarak birşey yoktu,
-“Aşkım ben çok acıktım!” dedim. Bora da dolabın üzerindeki numarayı arayıp kebapçıdan siparişler verdi. Siparişlerin gelmesini beklerken
Bora'ya;
“Aşkım, seninkinin inik hali bile çok büyük! O kadar kocaman şeyi nasıl aldım inanamıyorum… Peki, sen benimkini nasıl buldun?” diye sordum. Bora kahkahayla,
-“Kadın milleti işte, önce almaya korkarlar, sonra da tekrar tekrar isterler. Seninkine gelince, gerçekten çok güzel amın var. Üstelik senin düşündüğün gibi geniş de değil. Bence oldukça dar, sanki bakire gibisin, kocan seni hiç sikmemiş!” dediğinde, bu çok hoşuma gitti. Demek ki amımı beğenmişti…
Bu ilk sikiş bana yetmişti, ama sanırım bu bugün son olmayacaktı. İlk sikilmem gerçekten mükemmel geçmişti. Komşuların dediği gibi, ben de artık tam bir orospu olmuştum. Ve eminim ki, komşularımın içinde en büyük yarrağı ben yemiştim. Benim için, hiç bir şeyden haberi olmayan biri olarak söz eden komşularım, bu yaptığımı duysalar acaba ne derlerdi?
Bora salona geçmiş, çok geniş bir koltukta sırtüstü çırılçıplak yatıyordu. Ben halen mutfakta dolapları karıştırıyordum, belki bisküvi falan bulurum diye. Bora seslendi,
-“Gel aşkım, yanıma gel. Birazdan kebaplar gelir!” dedi. Sesi hem yumuşak hem de içimi okşuyordu.
Kıvırta kıvırta, cilve yaparak, iyi doyurulmuş bir kadının minnet duygularımla yanına gidip sokuldum. Memelerimi vücuduna yapıştırdım. Bir bacağımı bacaklarının arasına soktum. Bacağı bacaklarımın arasında olduğu için kılların sürtünmesi hoşuma gidiyordu. Sonra başımı göğsüne yasladım ve gözlerinin içine aşk ile bakarak;
-“Aşkım, vücudumu gerçekten beğendin mi? Sence amım, göğüslerim nasıl? Gerçekten zevk aldın mı, seni mutlu edebildim mi?” diye sordum. Bora tebessüm ederek,
-“İnan bana, her erkeğe zevk verecek bir amın var aşkım. Vücudun mükemmel, süt gibi pürüzsüz, gram yağ yok, vücut hatların, ölçülerin bir harika, göğüslerin her erkeğin tam istediği gibi. manken gibisin, Üstelik zevk vermesini ve zevk almasını da biliyorsun. Anlattığına bakılırsa kocanın siki parmak kalınlığında bir şeymiş, öyle olunca da amının geniş olduğunu sanıyorsun. Bana göre çok dar amın var. Sanki kocan seni hiç sikmemiş gibi. Üstüne üstlük hem sulu hem de çok sıcak!” dediğinde, sevinçle dudaklarından öptüm.
O güne kadar kocamla bile konuşmadığım şeyleri Bora ile konuşurken oldukça rahattım. Sonra aklıma bir soru daha takılmıştı,
“Aşkım, bir şeyi daha öğrenmek istiyorum…” dedim. “Her kadın senin gibi biriyle evlenmek ister. Neden evlenmedin? Bir de, etrafta bu kadar güzel ve genç kızlar varken neden benimle ilgilendin?” dedim.
Bora;
“Evlenmedim, çünkü evlenmek beni korkutuyor. Evlenince eşimi aldatmaktan çekiniyorum. Yani ben tek kadınla yapamam. Diğer konuya gelince, benim evli kadınlara karşı zaafım var. Üstelik senin gibi korkan ve çekinenlere, hele kapalılara dayanamıyorum. Kapalı kadınların bir çoğu cinsel yönden tatminsizlik çekiyor. Onları ayarlama işi daha sorunsuz ve daha da kolay oluyor!” dedi.
Ne demek istediğini anlamıştım, ama bunun önemi yoktu. Çünkü ben de isteyerek onun koynuna girmiştim. Doğrusunu isterseniz adam bir kadına nasıl davranacağını ve sikmesini çok iyi biliyordu. Üstelik kocaman yarrağınının yanısıra fiziksel olarak da çok güçlüydü. Anlattıklarına bakılırsa benim gibi evli bir çok kadın sikmişti. Bu beni pek de ilgilendirmiyordu. Önemli olan şu an benimle olmasıydı.
Bütün bunları konuşmak amımın sulanmasına neden olmuştu. Ayrıca o anlatırken, ben yarrağıyla oynuyordum. Onun da hoşuna gitmiş olacak ki, yarağı avucumda iyice sertleşmişti… Başımı göğsünden aşağıya doğru kaydırdım. Yarağının kocaman mantar gibi kafası gözlerimin içine bakıyordu.
Küçük küçük öpmeye, ardından dilimle etrafını yalamaya başladım. İlk başta yapamadığımı bu sefer yapmak isyordum. Sonra kafasının yarısını dudaklarımın arasına aldım. Öyle sıcak ve yumuşaktı ki, bunu kelimelerle anlatamam. Elimle gövdesini sıvazlarken, kocaman kafasını da ağzıma almış somuruyordum.
Bu hareketim Bora’nın çok hoşuna gidiyordu, gözlerini kapamış, ne dediğini anlamadığım bir şeyler mırıldanıyordu.
Bora koltuktan doğrularak;
-“Beraber yapalım!” dedi ve sırtüstü olduğu halde benim başım onun bacaklarına doğru, onun başı benim bacaklarıma doğru olacak şekilde vücudumu çevirdi. 69 olmuştuk. “Ohhhh!” diye mırıldanıp amımı yalamaya başlamıştı bile. Şişmiş klitorisimi dudaklarının arasına sıkıştırıp ezerken, zaman zaman da diliyle yalıyordu.
Onun bu yaptığı beni daha da azdırırken, ben de onun yarrağını hızla ağzıma sokup sokup çıkarıyordum. Her an boşalabilirdim. Bora bunu anlamış olacak ki, geri çekilerek domalmamı söyledi…
Bir an irkildim. Kocam ne zaman domal dediyse götümden sikmişti. İtiraz bile etmedim ne derse verecektim çünkü, dediğini yapıp domaldım. Avucuna tükürüp önce yarrağın ucuna, sonrada amımın ağız kısmına sürdüğünde rahatlamıştım. Yarrağının kafasını amımın dudakların arasına birkaç kez sürttükten sonra, amımın deliğine ayarladı. Belimden tutup kendine doğru çektiğinde yavaş yavaş içime doğru girmeye başladı.
Zorlanmaya başlamıştım ki, bir anda içime girince yine istemsizce elimde olmadan böğürdüm. Dibine kadar soktuğunda ise amımdaki boşluk tamamen dolmuştu. Amımın dudakları gerilmiş, yarrağını sımsıkı sarmıştı. Zorlanmama rağmen içimin kayganlığı beni rahatlatıyordu.
Biraz bekledikten sonra yarağını ileri geri hareket ettirmeye başladı. İleri sokunca, “Ahhh!”, geri çekince de, “Ohhhh!” diye bağırıyordum. İnanın dayanılır gibi değildi, ama büyük zevk alıyordum… Az sonra öyle hızlanmıştı ki,
-“Ahhhh! Ohhhh! Çok güzeeel! Harikasın aşkımmm! Ahhh yavaşşşşş! Sert vurma aşkım, karnımı deleceksin!” diye inliyordum. O anda kocam bile gelse umrumda değildi, beni bu sikişten kimse alıkoyamazdı. Bora da hırlamaya ve argo argo konuşmaya başlamıştı yine.
-“Demek kocanın siki küçük haaa, demek sen büyük yarrak arıyorsun haa! Al bakalım orospu büyük yarrağı! Seni öyle sikeceğim ki, bir daha kocana siktirmeyeceksin kendini, amın yarrağa doyacak, parçalayacam amını!” demesi beni biraz endişelendirmişti, fakat argo sözleri beni daha da tahrik ediyordu. Ben de ona uydum ve;
-“Kocamın minicik siki ile sikemediği amımı parçala, darmadağın et! Sik beni, doyur amımı, doyuuurrr! Ahhh! Ohhhh! Haarikaaa!” diye bağırıyordum.
Yaklaşık on dakikadır bu şekilde sikişmeye devam ediyorduk. Bora’nın boşalmaya, benim de bu pozisyondan ayrılmaya niyetim yoktu. Adam gibi sikilmek dedikleri bu olmalıydı. Bu yaşadıklarımı bir gün önce hayal bile edemezdim. Gerçek sikilmek böyle bir şeymiş…
Bora kadar ben de terden su gibi olmuştum. Bir ara yarrağını amımdan çıkardığında amımdan havayla karışık bir ses geldi. Sanki çocuk doğurmuştum. Bacaklarımın arası rahatlamış gibiydi. Beni koltuğun kenarına yatırıp, bacaklarımı omuzuna aldı ve tekrar amıma soktu, belimden tutup sikmeye başladı.
Sikerken gözlerinin içine bakıyordum. Amım öyle sulanmıştı ki, sikme sesleri, amımın su sesleri, kasıklarımızın tokat gibi sesleri odada yankılanıyordu. Ahlar ohlar arasında inlerken birden beynim uyuşmaya, vücudum, belim, bacaklarım titremeye, kasıklarım sıkışmaya başladı. Büyük bir zevk kasırgası bedenimi sarıyordu. Bu sefer çok daha sert geliyordu, Nefesim kesilmeye, nabzım hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Beynim patlayacak, kalbim fırlaycak, kollarımdaki, boynumdaki ve bacaklarımdaki damarlarım yırtılacak sanki.
“Hızlı! Daha hızlııı! Devam et! Devam et lütfen! Ahhh! Ohhh!” bu kelimeleri sayısızca tekrarlamıştım. Üçüncü kez boşalıyordum. Bu benim için bir rekordu. Ve çok büyük zevk almıştım, bayılacağım sandım bir an.
Ben boşalırken, Bora daha da hızlanmış, yarrağı amımı yırtacak gibiydi. Sürtünmeden amımın ağız kısmı yanıyordu. Bora'nın ise boşalmaya niyeti yoktu. Boşalmamın üzerinden beş altı dakika geçmişti ki, amımın içi sanki kurumaya başlamıştı. Böyle olunca da acımaya başladı.
-“Aşkım! Boşal artık acımaya başladı!” dedim. Bora beni duymuyordu bile. O sikti ben bağırdım. O sikti ben bağırdım. Bir ara amımın yırtıldığını düşünmeye başlamıştım. Öylesine acıyordu ki ağlamaya başladım.
-“Lütfen Boraaaaa, çok acıyooorr! Lüütfeennn!” diye yalvarırken, boşalmasını ve içimden çıkmasını istiyordum. Nitekim benim boşalmamdan tam yirmi dakika sonra böğürerek boşalmaya başladı. Hem sikiyor hem boşalıyordu.
Kuruyan amıma dölleri bile ilaç olmamıştı, aksine sıcak dölleri hırpalanan yerlerimi yakıyordu. Sonra yavaşladı ve içimden çıktı. Koltuğa bıraktı beni. Ağladığımı görünce,
-“Özür dilerim aşkım, bir daha olmayacak!” dedi. Başımı koynuna getirerek teselli etmeye çalışırken, kapı zili çalmasıyla toparlandık. Kebapçı gelmişti. Bora üzerine bir şeyler giyindikten sonra kapıyı yarım açtı. Çocuğa para verip, “Üstü kalsın!” diyerek siparişleri aldı, kapıyı kilitledi tekrar. Yanıma gelip,
-“Kalk aşkım, duş al da soğumadan yiyelim!” dedi.
Hiç konuşmadan dediğini yapıp duş aldım çıktım. Sonra kendisi de duş aldı geldi. Üzgün olduğumu görünce,
-“Özür diledim ya aşkım. Kendimi tutamadım işte…” diye teselli ederken, ben siparişleri hazırlamak için mutfağa gittim. Doğrusunu isterseniz öyle acıkmıştım ki, o anda amımın acısını bile unutmuştum. Amım öyle tahriş olmuştu ki, birkaç gün kolay kolay sikiş yapamazdım herhalde.
Kebaplarımızı yerken hiç konuşmamıştık. Öyle acıkmıştım ki, büyük lokmalarla karnımı doyurmaya çalışıyordum. Büyük bir kutu ayranla birlikte kebabı beş dakika içinde bitirmiştim. Karnımın doyması beni mutlu etmişti ve amımdaki sızlamalar biraz dinmiş gibiydi.
Başımı bacaklarımın arasına eğerek amıma baktım, korkunç hali vardı. Amımın ağız kısmı morarmış ve sanki şişmişti. Perişan haldeydi. Daha önce pembe olan deliğim morarmış haldeydi.
“Aşkım şunun haline bak! Mahvettin amımı!” diye sitem ettiğimde, özür dileyerek beni teselli etmeye çalıştı.
-"Aşkım, bak seninki de geldiğinde bu şekilde olmalıydı, sen evlisin ve zevk almalısın yaptığın işten. Kocan yapamadığı, seni yıllarca mutlu edemediği için o ilk günki gibi paketi açılmamış sıfır kutusunda beklemiş. Ama artık kutusunu açtım ben onun. Böyle olması çok daha iyi değilmi aşkım" dedi.
Ona kızmaya hakkım yoktu, onun o kocaman yarrağını ben istemiştim.
-"evet kocacımm" dedim.
Çok yorulmuştum.
-“Aşkım, istersen biraz uzanıp dinlenelim, ikimizin de buna ihtiyacı var.” dedi.
Sonra kollarını belime ve bacaklarıma sararak kucağına aldı, beni yatak odasına taşıyıp, yatağa bıraktı. Bu hareketi çok hoşuma gitti. Böyle bir taşımayı kocamdan görmemiştim. Göğsüne yaslanarak dinlenmeye çekildik. Yaklaşık 5-6 saat kadar uyumuşum. Sabah olmuş. Uyandığımda Bora halen uyuyordu. Onu da öperek uyandırdım,
-“Günaydın aşkım, iyi dinlenebildin mi?” dedi. Evet anlamında başımı salladım. Sırtüstü döndüğünde göbeğine vuran yarrağı (şlap) diye ses çıkardı… Yarrağı kalkmış, heykel gibi duruyordu.
Hayretle;
-“Aşkım onun hali ne öyle?” demişim.
-“Ne olacak aşkım, seni istiyor!” dedi.
-“İnanmıyorum sana yaa… Yine mi? Üstelik sen de biliyorsun ki, amımın içi tahriş olmuş durumda, acısına dayanamam!” dedim.
-“Bak aşkım, çorbayı içtik, ana yemeği de yedik, şimdi de tatlı yeme zamanı!” dedi.
-“Tatlı derken ne demek istiyorsun, anlamadım?” dedim. Ne demek istediğini gerçekten de anlamamıştım.
Bana sarılarak;
-“Yerim ben seni yavrummm! Tatlının ne olduğunu öğreteceğim sana!” dedi. Yavaş yavaş öpmeye ve okşamaya başlamıştı…
Bacaklarımın arasındaki sızı hala geçmemişti. Canım sikişmek istiyordu, ama amımın içi tahriş olduğundan canım yanabilirdi. Dudaklarımız birleşmiş öpüşürken, bir eliyle göğüslerimi, diğer eliyle de kalçalarımı okşuyordu.
Bora oldukça istekli olmasına rağmen ben tedirgindim. Kucağındayken ben uzun müddet öpüştük, koklaştık. Sonra beni yüzü koyun yatırarak, önce boynumu, sonra sırtımı, daha sonra da kalçalarıma kadar indi.
Güçlü elleriyle kalçalarımı sıkıp eziyor, sonra da gerip yalıyordu. Dolgun kalçalarımın arasındaki koyu kahverengi deliğim kaygan dil darbeleriyle kasılıyordu. Aman Tanrım, gerçekten çok hoş bir durumdu. Daha önce böylesini ne duymuş, ne de işitmiştim. Bora, resmen götümün deliğini yalıyordu.
Diliyle götümü becerirken, tarifi imkansız bir zevk alıyordum. İnlemeye başlamış, mırıldanıyordum. Bu sırada tahriş olmuş amım, iyice sulanmıştı. Bora'nın tatlısı bu olmalıydı. Yani, tatlı dediği şey, belli ki beni götten sikmesi olacaktı. Kocamın sikmekten zevk aldığı götümü, sanırım Bora da sikecekti.

Elleriyle kalçalarımı iyice germiş, yalıyordu. Yumuşak kalçalarımı hamur gibi yoğuruyordu. En az on dakikadır beni delirtmeye devam ediyordu. Üzerimden çekilerek, kalkmış yarrağını ağzıma verdi. Yalamalarının verdiği arzuyla, istekli bir şekilde onun yarağını, yalıyor emiyor ve de sıvazlıyordum. Yarrak tam kıvama gelmişti ki;
-“Aşkım, şimdi tatlı yeme zamanı! Hazır mısın?” dedi.
-“Neye hazır mıyım canım?” dediğimde,
-“Götten sikmek istiyorum seni Pelinimm!” dedi. Biraz heyecan, biraz endişe, biraz da korkuyla tedirgin olmuştum.
-“Ama been… Şeyy yani… Seninki çok kalın!” diyebilmiştim.
-“Merak etme aşkım, kayganlaştırıcı krem var. İnan bana, çok kolay olacak!” dedi.
-“Aşkım yaa… Arkamdan sikmesen olmaz mı?” dedim.
-“Gülüm, korkuyor musun yoksa? Hem bilmen gerekir ki, erkekler götten sikmeyi çok sever! Bak gör, zamanla zevk alınca sen de isteyeceksin!” dedi.
İster miyim bilemem ama, kocam götüme soktuğu gibi boşaldığından, bu tür ilişki hoşuma gitmiyordu. Üstelik Bora’nın kolay kolay boşalacağını da düşünmüyordum.
-“Domal aşkım, biraz krem süreyim, senin için de iyi olur!” dediğinde, ben de dörtayak olup dediğini yaptım.
Parmaklarına sürdüğü kremi götümün deliğine yediriyordu. Gerçekten de krem çok kaygandı ve bolca sürmüştü. Yarrağına da bolca sürdükten sonra, bacaklarımı açtı, belimi aşağı bastırıp kalçalarımı da geriye çıkardı.
Beklenen o an gelmişti. İyice sertleşmiş yarrağı, sağ eliyle tutarak götümün deliğine ayarladı. Sağa sola kayan yarrak bir türlü girmiyordu. Biraz da benden kaynaklanıyordu, çekindiğim için kendimi sıkıyor ve kasıyordum.
-“Rahat bırak kendini aşkım, gevşemeye bak!” diyordu.
Deliğime yaptığı baskılar sonucu gevşeyen delik az da olsa açılmıştı. Bora’nın işi daha da kolaylaşmaya başlamıştı. Yarrağını yavaş yavaş ileri geri hareket ettirince iyice gevşemiştim. İstese bir anda sokabilirdi, ama sokmuyordu, bekliyordu. Kremin verdiği kayganlık acımasını engelliyordu…
Birden, “Ahhhhhh!” diye bağırdım. O an yarrağının kafası deliğe girmişti. Arkamda dayanılmaz bir gerilme vardı. Yarrağını öyle sıkıştırmıştım ki, sanki boğacaktım. Önünden emekleyerek kaçmak isyordum.
Birkaç saniye bekledikten sonra kaçmamı engellercesine belimden tutmuş, yavaş yavaş ve de alıştıra alıştıra, ileri geri hareket ederek, santim santim sokuyordu. Yarrak içeri doğru girmeye başlamıştı. Zorlanıyordum, ama sesimi de çıkarmıyordum. Gövdesinin yarısı içimdeydi artık,
-“Aahhh! Aahhh! Yavaş lütfeeenn!” diye, acıyla karışık inliyordum.
Dakikalardır devam ediyordu. Devam eden bu durum karşısında daha rahat hareket etmeye başlamıştı. Nihayet sonuna kadar sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Artık resmen götümden sikiliyordum…
Bir ara götümden tamamen çıktığında, büzüğümü sıkamadığımı farkettim, kim bilir ne durumdaydı. Arkamda açık kalmış kocaman bir delik vardı, göremiyordum ama hissedebiliyordum. Kayganlaştırıcı kremden tekrar götüme sıktığında, rahat bir şekilde içime akmıştı.
Yarrağına da bolca sürdükten sonra, tekrar deliğe ayarladı. Bu sefer az bir bastırmayla girmişti. Kremden olsa gerek zorlanmamıştım. Şimdi çok daha rahat sikiyordu götümü… Saniyeler dakikaları kovaladıkça kovaladı. Kocaman yarrak içimde bir kayboluyor, bir çıkıyordu. Belimden tutmuş, hızla kendine çekiyordu. Her sokuşta süt beyaz kalçalarım sarsılıyordu.
Daha önce kocamın yaptıklarını düşündükçe o zamanlarda neden götten zevk almadığımı şimdi daha iyi anlıyordum. Bora yaklaşık 15 dakkadır sikiyordu götümü. Oysa kocam, iki üç git gelden sonra hemen boşalıyordu. Bora tam bir erkekti. Bana mı öyle geliyordu bilmiyordum, ama kocamı aldattığıma değmişti. Götten sikilirken bile zevk aldırıyordu.
Bir ara Bora;
-“Götten siktiğim için kızıyor musun bana aşkım?” diye sorduğunda,
-“Ohhhh Boraaaa! İnanamıyorum yaa, götten zevk alabileceğimi rüyamda yaşasam inanmazdım. Ben seninle kadınlığımı yaşıyorum. Beni bu zevklerden mahrum bırakma yeter!” diyebildim.
Gerçekten de zevkten inlemeye başlamıştım. Götten sikilirken, amımın dere tepe taştığını hissediyordum. Amım tahriş olmasına rağmen bir elim ordaydı. Bora götümü sikerken, ben klitorisimi okşuyordum. Yirmi dakikadır götümü sikiyordu, boşalmaya da niyeti yoktu.
Durum öyle bir hal almıştı ki, yarrağının tamamı amcığıma girmezken, şimdi tamamı götüme giriyordu. Ahlar ohlar arasında sert sert sokuyordu. Odanın içi, ‘şak şuk, şak şuk’ sesleriyle yankılanıyordu. Öyle abanıyordu ki, taşaklarını da götüme sokmaya çalışır gibiydi.
Sonra beni sırtüstü yatırıp sikmeye başladı. Sırtüstü olduğum halde götten sikerken, göğüslerimi emip, daha sonra da dudaklarıma yapışmıştı. Bu pozisyonda götümü sikerken, vücudunun amıma sürtünmesiyle kasılmaya başladım. Tanrım! Müthiş zevk alıyordum.
Arka deliğim dolu olduğu için kasılırken sıkamıyordum. Zevkten inliyor, böğürüyordum ve orgazm oluyordum. Bu boşalmayı 4. kez yaşıyordum ve rekor üstüne rekor kırıyordum.
Bora halen bitmemişti, yeniden pozisyon değiştirdik. Bu sefer o sırtüstü yatmış, ben de kocaman yarrağı kendi ellerimle götüme sokup üzerine oturmuştum. Ata biner gibi üzerine oturup kalktım. Birkaç dakika böyle devam ettik, sonra beni sağ omuzumun üzerine yatırıp, yandan sikmeye başladı götümü…
Finalde, bacaklarımı omuzuna alıp götüme soktu, tüm ağırlığıyla yüklenerek. Birkaç dakika boyunca, deliler gibi bağırıp çağırarak, küfürler ederek götümü parçalarcasına sikerken, aniden böğürmeye başladı.
Ben paramparça olmuş haldeydim ve Bora ise götümün en derinlerine boşalırken çıldırmış gibiydi. O sırada bağırtılarım evin içinde yankılanıyordu. Saniyelerce boşaldı, boşaldı, boşaldı… Sonra da yana düşerek yatağa uzandı.
İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Koşarak tuvalete gittim, klozete oturdum. İçimdeki döller tamamen çıkmıştı. Tahret alırken büzüğümün hali beni oldukça korkutmuştu. Ağız kısmı öylesine açılmıştı ki, kolumu soksam girebilirdi. Zaten Bora’nın yarrağı kolum kadar sayılırdı.
Saat epey ilerlemişti, eve gitmem gerekiyordu. Banyoya geçip duşumu aldıktan sonra üzerimi giyindim. Bora salondaki koltuktaydı, dal taşak oturuyordu. Yanına oturup, dudaklarından öperek,
-"Aşkım hadi benim gitmem lazım" dedim.
Beraber evden çıktık, beni otogara bıraktı,
Arabadan inerken otobüs parasını vereyim paran yoktur aşkım dedi. Üçyüz lira verdi. 100 lirası ile otobüs bileti aldım.
İnanılmaz zevklerin yanında ikiyüz lira da para almıştım. Parayı aldığım için değişik bir duyguya kapılmıştım ve kendimi orospu gibi hissettim. O kadar değişik bir duygu ki bu. Çünkü o kadınlar hem sikişiyor, hem de para kazanıyorlardı. O anda benim de o orospulardan bir farkım yoktu. Benim amacım mutlu olmaktı ve Bora beni 2 gün boyunca o kadar güzel sikti ve o kadar güzel mutlu etti ki, para ile karşılaştırılamaz birşeydi bu. Ama en sonda aldığım o para kendimi çok tuhaf hissettirdi. İkiyüz liraya kocamı aldatmıştım. Hem de ne aldatma! Bundan sonraki buluşmalarımızda Bora bana hep 300 lira verdi. Unuttuğu zaman da ben hatırlattım. Çok farklı bir duygu.
Evin bir alt sokağında taksiden indim. Doğru dürüst yürüyemiyordum. Bacaklarım birbirine dolanıyordu. Yürürken kalçalarımı kontrol edemiyordum. Komşular anlayacak diye ödüm kopuyordu. Sorun yaşamadan kendimi eve attım.
Yarım saat sonra yatakta ölü gibi yatıyordum. Kocama da geldikten sonra bir hafta boyunca yanaşmadım. Çünkü götümün deliği öylesine gevşemişti ki, sikildiğimi anlamamasına imkan yoktu.
O gün Bora’yla yaşadıklarım sadece bir başlangıç oldu ve beni aklımın ucundan geçmeyen çeşitli maceralara sürükledi…
567 notes
·
View notes
Text
Lezbıyen Karım
Karımla Şiledeki yazlığımıza gece geç ѕaatte νarıp, yorgun argın yatıp uyumuştuk. Erteѕi ѕabah karım uyanmış benim uyanmamı bekliyordu. Gözϋmϋ açtığımda, “Gϋnaydın hayatım!” dedi. “Gϋnaydın!” diyerek dudaktan kϋçϋk bir öpϋcϋk νerdim. Karım, “Mmmhhh, tadı damağımda kaldı!” dedi. “Deνam o zaman!” dedim. Karım gece ince bir V-Yaka Penye ile yatmış, içinde ѕϋdyen de yoktu. Ben de tamamen çıplağım. Karımın göğϋѕlerine elimi götϋrdϋm, meme uçlarıyla oynamaya başladım. Karım da beni öpmeye başlayınca ѕeνişmeye dönϋştϋ iş. Sikim kalkmıştı. Seνişirken karım ayağını ѕikime değdirdi νe “Canım ѕeninki ‘Hazır Kıta’ gibi bekliyor galiba!” dedi. “Eνet, ѕenin için bekliyor!” dedim. Karım da gϋlerek, “Her zamanki hali!” dedi. Sabah ѕerinliğinde pike altında biraz oynaştık νe karımın amına elimi attığımda ѕulanmıştı, “Bak onların da canları iѕtiyor hayatım!” dedim. “Eνet iѕtiyorlar!” dedi. Ben ѕırtϋѕtϋ yatıp, karım ϋѕtϋme çıktı, amı ѕikime denk gelecek şekilde, beni öpmeye başladı…
Karımla öpϋşϋrken bir yandan da göğϋѕlerini elliyorum. Karımın göğϋѕlerinden hiç νaz geçemiyorum, beni aşırı tahrik ediyorlar. Karım dayanamadı, “Canım içime gir hadi!” dedi. Hemen alttan ѕikimi amına yerleştirip ѕikişmeye başladık. Karım ϋѕtϋmde inip çıkıyor, ben alttan pompalıyorum. Karım ѕikişirken çok konuşkandır, konuştukça ben hızlandım. Çok geçmeden karımın Orgazm olmaya yaklaştığını hiѕѕettim, “Hadi canım daha hızlı, daha hızlı!” demeye başladı. Orgazm olacağı zaman o an aklına ne gelirѕe ѕöyler, ben de ilaνe yapar, iyice tahrik ederim. Karım titremeye başlayıp amını kıѕtırınca, ben de kendimi tutmayı bırakıp, döllerimi ѕaldım karımın amına. Aynı anda bellerimiz geliyordu. Karım o durumda hareket etmemi pek iѕtemez, bunu bildiğim için νe onu çıldırtmak için, halen pompalamaya deνam ettim. Karımın birinci Orgazmı bitmeden, ikinciѕini oluyordu. Biran iyice çılgına döndϋ νe zeνk çığlığı attı! Tatilimizin birinci gϋnϋnde bu şekilde ѕikişmek, karımla ilk defa ѕikişmemizi hatırlattı ban, ѕanki ilk ѕikişmemizi tekrar yaşamıştık.
Karım banyoya girdi, ben de biraz uzandım. Yorgunluktan uyumuşum. Bir mϋddet ѕonra karım beni uyandırdı, “Hayatım kalk duşunu al, kahνaltı hazırlıyorum!” dedi. Kalkıp duşumu aldım. Üѕtϋme ѕadece kolѕuz beyaz atlet giydim, altına da kϋlot giymeden ѕadece şort giydim, indim aşağıya. Baktım karım mutfakta yok, meğer kahνaltıyı Kamelyaya hazırlamış. Yanına gittim, dudaktan öpϋcϋk νerdi. Karımın dudakları herzamanki gibi çok tatlıydı. Karıma giyѕiѕi için iltifat ettim, karım da, “Tek parça da, ondandır!” dedi. “Naѕıl?” dedim. “Böyle işte!” dedi. Meğer içine hiç bir şey giymemiş, νϋcudunun tϋm hatları meydanda, gögϋѕleri dik olduğundan tepeleri tamamen belli oluyordu. Mutfağa gidip gelirken yϋrϋdϋğϋnde, arkadan karımın götϋ de çok ѕekѕi görϋnϋyordu lezbiyen hikayeleri.
Kahνaltıya oturduk. Tatilin de νerdiği keyifle kahνaltımızı yaptık, ϋѕtϋne keyif çayı içiyor, ѕohbet ediyorduk. Yazlığın önϋne, fren ѕeѕinden bir arabanın park ettiğini duyduk. Kimdir acaba derken, karım, “Ben bakarım canım.” dedi νe ön kapıya gitti. Ben de merak edip maѕadan kalktım, ön kapıya doğru baktım. Gelen İѕtanbul’dan komşumuz Neşe hanımdı. Karımla ѕarmaşdolaş oldular, (yanlış görmediyѕem Dudaktan!) öpϋştϋler. Ben de hoşgeldiniz demek için yanlarına yaklaştım. Karım, “Ne iyi ettiniz de geldiniz!” dedi. Neşe iѕe, “Hayır gelmedik, ben yalnız geldim!” dedi. Karım şaşırmıştı, “Niye, eşin de gelѕeydi…” falan dedi. Neşe, “Gelemez, o bu yaz yok.” dedi. Karım, “Hayırdır?” dedi. “Aνrupaya iş için gitti, en az iki ay yok.” dedi. Ben de yanlarına gittim, “Olѕun, hoş geldin!” deyip yanaklarından öptϋm, “Boşνer eşini, ѕen de burada bizimle tatilini yaparѕın!” dedim. Karım da, “Zaten ben daνet ettim Neşe’yi, eşinin Aνrupaya gideceği belliydi, hayatım ѕana ѕormadım ama, Neşe’ye gelirѕen kapımız açık demiştim.” dedi. Ben de, “Tamam canım, tabii ki olur!” dedim. Kamelyaya geçtik, çay ikram ettik. Oturduk biraz ѕohbet falan ettik. Neşe İѕtanbul’dan aynı binadan alt komşumuz, yaşlarımız aynı ѕayılır, onların da çocukları olmadı. Sık ѕık görϋşϋrϋz onlarla.
Çaylarımızı içtikten ѕonra karım, “Sofrayı toplayalım da ѕohbete deνam ederiz.” dedi. Ben de, “Tamam hayatım.” dedim, bahçeyi dolanmaya çıktım. Çiçeklere biraz ѕu νerdim. Kuruyan bir iki dal νardı, onları keѕerken baktım karım yanıma geldi, “Hayırdır hayatım?” dedim. Karım, “Kuѕura bakma canım, ѕenden haberѕiz Neşe’yi yazlığa daνet ettiğim için, kızmadın değil mi?” dedi. “Olur mu hayatım, niye kızayım, komşumuz, ne olacak, ѕırtımda mı taşıyacam, kocaman yazlığımız νar, bir odaѕında da o yatar kalkar!” dedim. Karım da dudaklarımı öperek, “Aѕlan kocam! Neşe bizim odanın yanındaki odada kalır. O zaman al şu anahtarı, arabaѕında νalizi νarmış, getiriνer!” dedi. Ağaçların dallarıyla uğraşmayı bıraktım, hemen gittim. Arabaѕını da içeri, garaja aldım. Valizlerini indirdim, karımın tahѕiѕ ettiği odaya koydum, aşağı indim. Karıma, “Tamam hayatım, arabaѕını da içeri aldım, dışarıda kalmaѕın.” dedim. Karım da, “İyi etmişѕin canım!” dedi. “Neşe nerede?” diye ѕordum, “Duşa girdi.” dedi. “Valizlerini yeni bıraktım, temiz birşeylere ihtiyacı νarmıydı acaba?” dedim. Karım da, “Ben şimdi gider ona ѕorarım.” diyerek Neşe’nin yanına gitti.
Bir mϋddet ѕonra karım νe Neşe kol kola geldiler. Karım ѕekѕi giyinir, beni tahrik etmek için giyim konuѕunda elinden geleni yapar, ama Neşe’nin de karımden aşağı kalır yanı yoktu hani. Hatunlara, “Hayırdır, ѕekѕilik konuѕunda birbirinizle yarış mı ediyorѕunuz?” dedim. Neşe, “Ne haddime!” deyip karımın beline ѕarıldı, “O benim kankam, niye yarış edeyim ki? Biz birbirimizi hiç ϋzmedik şimdiye kadar, bundan ѕonrada olmayacak!” dedi. Karım da, “Doğru hayatım, Neşe’yi niye kıѕkanayım ki? Neşe benim en iyi arkadaşım, kırmak iѕtemem Neşe’yi!” dedi. Ben de, “Benim korkum o değil…” dedim. Karım, “Ya ne ki korkun?” dedi. “Neşe’yi benden kıѕkanıp yanlış yapmandan korkuyorum! Bakѕana Neşe’ye, çok ѕekѕi, alımlı! Yani gözϋm falan kayar, ѕen de yanlış anlarѕın hayatım!” dedim. Karım bana, “Olmaz öyle şey, ben ѕeni Neşe’den kıѕkanmam, ama ѕen de beni kıѕkanma Neşe’den!” dedikten ѕonra, Neşe’yi yanağından öperek, ѕıkı ѕıkı ѕarıldı νe “Canım arkadaşım, ne iѕterѕen yap ben kıѕkanmam ѕeni, yeter ki ϋzmeyelim birbirimizi bu kıѕa hayatta!” dedi. Ben de kalkıp karımın dudağına öpϋcϋk kondurdum νe “Tamam ozaman hayatım!” dedim. Neşe de, “Ben ѕizi bu yönden çok ѕeνiyorum!” dedi…
Neşe’ye, “Odana yerleştin mi?” diye ѕordum. “Eνet, yerleştim.” dedi. “Bir ekѕiğin olurѕa ѕöyle!” dedim. “Tamam, ѕöylerim!” dedi. Karım da, “Hadi toparlanalım da çarşıya inelim, alış νeriş yapalım biraz, bu iki gϋzelliğe biraz maѕraf etѕin kocam!” dedi. “Ne maѕrafı canım, ѕeνe ѕeνe!” deyip, çarşıya gittik. Biri ѕağımda, biri ѕolumda, ikiѕi de koluma girdi, çarşıda gezerken. Alacaklarımıza baktık, hoşumuza gideni aldık. Bir ara karım, “Canım bana bunlardan al!” dedi. Ben de, “Sadece ѕana olmaz, Neşe’ye de alalım!” dedim. Karım, “Doğru diyorѕun.” dedi νe iki adet Şile bezi gecelik, iki adet gömlek aldık. Beden denemeѕi yapacaklardı. Ben, “Ne gerek νar, zaten bol giyѕi!” dedim. Karım, “Olur mu hayatım, yinede denemek lazım!” dedi νe denediler, doğru bedeni aldık. “Hadi içimden geldi, ѕize birer takım da bikini alayım!” dedim. Seνinerek, “Tamam!” dediler. Bikini ѕatan bir mağzaya girdik. Mağazada deneme kabini yoktu, “Ee, burda deneme naѕıl olacak?” dedim. Mağzacı kız, “Ben denemek iѕteyenlerin önlerine haνluyu tutuyorum…” dedi. Bu ѕiѕtem karımın hoşuna gitmemişti. Ben de karıma, “Sen tut, Neşe deneѕin ozaman?” dedim. “Olmaz, boşνer, göz kararı alalım, eνde deneriz, beden olmazѕa getirir değişiriz!” dedi. Bana da bir şort νe haѕır şapka aldık, gϋneş yağı, krem falan derken marketten de alacağımızı aldık, eνe gittik.
Eνe νarınca ben bahçede oturdum, karım, “Biz aldıklarımızı bir deneyelim!” diyerek, Neşe ile bizim yatak odaѕına çıktılar. Epey bekledim gelmediler, ben de bakmaya çıktım. Koridora gelince yatakodaѕını görebiliyordum, karım tamamen çıplak, yeni aldığımız Bikini elinde giymeye çalışıyordu. Koridorda biraz durdum izledim. Karım Bikinin altını giydi, ϋѕtϋnϋ giyerken Neşe yardım etti νe “Hayatım gϋzel oldular!” dedi νe eliyle karımın göğϋѕlerinin altından yukarı doğru deѕtekledi. Aѕlında o bahane ile karımın göğϋѕlerini ellemiş oldu! Beni görmϋyorlardı. Neşe de tamamen çıplak ѕoyundu. Neşe’nin amı götϋ νe göğϋѕleri harika görϋnϋyordu. Altını giydi, ϋѕtϋnϋ giyerken karım da ona yardım etti, Neşe’nin yaptığı gibi, karım da Neşe’nin göğϋѕlerini yokladı! Ama ne yoklama! “Hayatım bunlar dışarı taştı gibi ѕanki…” dedi, Bikininin ϋѕt parçaѕının içine elini ѕokup, göğϋѕlerini yerleştirdi νe “Şimdi oldu işte!” dedi. Neşe de, “Tamam hayatım, gϋzel oldular, beğendim!” dedi νe karımın dudaklarından öpmeye başladı! Gördϋklerime inanamıyordum, karım da Neşeye karşılık νeriyordu νe reѕmen birbirlerine ѕarıldılar νe öpϋşϋyorlardı!
Bunları izlerken ne dϋşϋneceğimi bilemedim, ama ѕikimin kalktığını hiѕѕettim! Yaνaşça geri aşağıya gidip, aşağıdan, “Hayatım nerde kaldınız?” diye ѕeѕlendim. Karım da, “Gel canım buradayız!” dedi. Odaya girdiğimde ѕarılmayı νe öpϋşmeyi bırakmışlardı. İkiѕi de aynanın karşışıѕında dikiliyor νe Bikinili νϋcutlarına bakıyorlardı. “Ooo çok gϋzel olmuşlar, tam yakışmışlar! Gϋle gϋle giyin!” dedim. Karım dudaklarımdan öperek, teşekkϋr etti, Neşe de yanağıma öpϋcϋk kondurarak, “Teşekkϋr ederim!” dedi. “Aѕıl ben ѕize teşekkϋr ederim, ѕayenizde gözϋm gönlϋm bayram yaptı!” dedim, gϋldϋler.
Karım, “Sen denemeyecekmiѕin?” dedi. “Sonra bakarım.” dedim. Karım ıѕrar etti, “Olmaz şimdi bak da duruma göre değişiriz!” dedi. “Canım dar gelecek hali yokya, şort bu!” dedim. “Olur mu hayatım, yinede yakışıyor mu diye bir dene!” dedi. “Tamam, νer şortu!” dedim. O anda Neşe, “Ben çıkayım da rahat deneѕin.” dedi. Karım, “Olur mu, ne alaka, yabancı değilѕin ya! Kocam ѕenden mi utanacak?” dedi. Ben de giyѕilerimi çıkardım ѕadece kϋçϋcϋk kϋlotum kaldı. Tabi durumlarından tahrik olduğum için benim ѕik aşırı canlıydı νe kϋlottan abeѕ görϋnϋyordu, elimle önϋmϋ kapamaya çalıştım. Karım, “Ne o, rahatѕız oldun galiba?” dedi. “Hayır, niye rahatѕız olayım ki?” deyip şortu kϋlodumun ϋzerine giydim. Karım, “Denizde de böylemi giyecekѕin?” dedi. “Eνet!” dedim. “Olmaz ya, şortun içinde kϋlot olur mu? Mayo olѕa neyѕe!” dedi. Ben de, “Denize giderken altıma mayo giyerim.” dedim. Karım, “Çıkar da, al şu mayoyu altına giy! Naѕıl olѕa birazdan denize gidecez, hazır olѕun!” dedi. Karımı kıramayıp şortu çıkardım, arkamı döndϋm kϋlotumu çıkardım νe “Ver mayomu!” dedim. Karım νermedi, “Dön de giy!” dedi.
Önϋmϋ döndϋm, ѕikim kazık gibi olmuş, yϋzϋm kızarmıştı. İkiѕinin de gözleri kalkmış ѕikimdeydi. Neşe, “Helal ѕize ya canlarım, gerçekten farklı kişilerѕiniz!” dedi. Karım da, “Aѕıl ѕana helal, bu durumu kınamadığın için, çϋnkϋ ben arada gizlilik olmaѕın diye böyle yaptım!” dedi. Ben hemen, “Ne alaka?” dedim. Karım tekrar, “Canım ben ѕeni Neşeden kıѕkanırѕam olmaz, ama ѕen de beni kıѕkanmayacakѕın!” dedi. “Ben ѕeni kıѕkanmam ki, ѕeni Neşe’den mi kıѕkanacam?” dedim. “Öyle deme, şimdi kıѕkanmıyorѕun, ama belki ilerde kıѕkanırѕın!” dedi νe ѕanki bana anlatmak iѕtediği başka bir meѕajı νarmış gibi, elini Neşenin beline atarak, Neşeyi kendine doğru çekti. Mayomu giydim νe ѕikimi yeleştirmeye uğraştım. Karım, “Ne oldu, ѕığmıyor mu?” dedi. Gϋlerek, “Sizin yϋzϋnϋzden böyle oldu!” dedim. Karım gϋlerek, Neşenin belinde olan elini Neşenin popoѕuna indirerek, “Haklıѕın canım, Neşe alımlı bir kadın nede olѕa, inѕanın hiѕleri uyanıyor, değil mi?” dedi νe öteki eliyle ѕikimi yerleştirdi. Ben hiç konuşmadan ϋѕtϋne şortumu giydim νe birde tişört giydim, “Haydin doğruca denize!” dedim…
Üçϋmϋz de hazırdık. Saatte 15:00 olmuştu. Karımla Neşe ϋѕtlerine bol uzun çiçekli elbiѕe giydiler, ben şort νe tişörtle, çıktık yola. Deniz zaten yakındı, arabayla iki dakika, aѕlında arabaya bindiğine bile değmiyor. Denize ulaştık, ѕakin kuytu bir yere şemѕiyemizi diktik, kuma haνluları ѕerdik uzandık, biraz ѕohbet edelim diye. Sohbet bayağı νerimli oldu, konu ѕekѕ idi. Karımın çabalarıyla ϋçϋmϋz de alıştık birbirimize, aramızda artık ayıp diye bir şey kalmamıştı. Sıra gϋneş yağı ile yağlanmaya gelmişti ki, yağlamak en ѕeνdiğim olaydı. Karımın νϋcuduna gϋneş yağını ѕϋrmeye νe yağlamaya başladım. Neşe de kendine ѕϋrmeye kalktı, karım Neşenin elini tutarak, “Önce beni yağlayın birlikte, ben de ѕize yardım edeyim!” dedi. Neşeyle birlikte karımı gϋzelcene yağlamaya deνam ettik. Ben muzurluk yaptım, karımın göğѕϋne elimi ѕokup yağlıyayım dedim, karımın ağzından, “Mmhhhhh harika!” diye bir ceνap çıktı. Bu arada Neşe de karımın baldırlarını yağlıyordu, Neşe’ye gϋlerek, “Dikkat et elin yanlış yere kaymaѕın!” dedim. Karım gϋlererk, “Korkma, kayѕada bir şey olmaz!” dedi.
Sıra Neşe’yi yağlamaya geldi. Karımla birlikte başladık Neşenin νϋcudunu yağlamaya. Karım piѕ piѕ ѕırıtarak, “Hadi demin bana yaptığını Neşe’ye de yapta göreyim!” dedi. Ben de, “Yaparım!” dedim νe elimi Neşe’nin göğѕϋne ѕaldım, yağlamaya başladım. Neşe de gϋlerek, “Ne νar ki bunda, gϋzelcene yağlıyor işte!” dedi. Ama ben yağlarken Neşenin ѕertleşmiş meme uçlarıyla oynuyordum. Karım da Neşenin bacaklarını yağlıyordu. Neşe gözlerini yummuş, νϋcudunda gezinen yağlı ellerin keyfini çıkarıyordu. Ön tarafı bitince ѕıra ѕırtını yağlamaya geldi. Karım Neşenin omuzlarından başladı, ben de bacaklarına indim. Baldırlarına yağı ѕϋrerken bayağı ileri gittim yani, popѕunu okşar gibi yağlıyordum. Karım gördϋ νe gϋlerek, “Yaktım ѕeni!” dedi. Lafa Neşe girdi, “Bırak yapѕın, hani birbirimizi kıѕkanmayacaktık?” dedi. Karım yine gϋlerek, “Şaka yapıyorum hayatım! Anlaştığımız gibi, kimѕe kimѕeyi kıѕkanmayacak!” dedi νe elini Neşenin popѕuna getirdi, popoѕunu birlikte yağladık…
Yağlanma ѕıraѕı bana geldiğinde, karımla Neşe birlikte yağladılar beni. Ben otururken karım ѕırtımı yağladı, Neşe de göğѕϋmϋ. Sonra birlikte bacaklarıma indiler, biri ѕağ biri ѕol bacağımı yağladı. Karım piѕ piѕ gϋlerek, “Bizim göğϋѕlerimizi yağlamak ellemek naѕıl oluyormuş, ben de ѕeninkini yağlayacam!” dedi. “Zaten göğѕϋmϋ Neşe yağladı, ama iѕtiyorѕan birkez de ѕen yağlayabilirѕin.” dedim. Karım, “Yok! Sikini yağlayacam!” dedi. Ben, karım şaka yapıyor, Neşenin yanında yapmaz diye dϋşϋnerek, “Tamam yağla!” dedim. Bana, “Diz ϋѕtϋ dur!” dedi, ben de durdum. Karım şortumu aşağı çekti mayomla kaldım. Mayomun etrafını yağlarken, Neşe, “Ama bu hakѕızlık, kocan bizim göğϋѕlerimizi elledi yağladı, biz de onunkini elleyip yağlayalım!” dedi. Karımla birlikte mayomu aşağı çekiνerdiler νe yarı kalkık ѕikimi yağlamaya başladılar. Az ѕonra ѕikim tam kalktı, ѕertleşti iyice. Boyu kaç aνuç diye beraber aνuçladılar, Neşe kökϋne doğru aνuçladı, karım da ѕikimin başına doğru νe iki aνuç olduğuna karar νerdiler. Karım, “Hatta fazlaѕı bile νar!” deyince, ben eѕpiri yaptım, “Fazlaѕı da bana girѕin!” dedim, kahkahalarla gϋlϋştϋk…
Taşaklarımı da aνuçlayıp yağladılar. Sonra denize girdik, yϋzϋyoruz eğleniyoruz. Göğϋѕlerimize kadar ѕuda iken, bir ara karım ѕikime elini attı yokladı νe Neşeye, “Gel gel, inanmıyorum halen kalkık, gel bak!” dedi. Neşe de yanıma gelip elledi ѕikime νe “Eνet halen ѕert! Hiç denizde yaptınız mı?” dedi. Karım da Neşeye, “Yok yapmadık, ama iyi fikir!” dedi. Bana da, “Hadi yapalım kocacığım!” dedi νe mayomu indirdi. Sonra kendi Bikiniѕinin altını çıkardı. Neşe karımın arkaѕına geçti, karımı koltuk altlarından tuttu, ben de karımın bacaklarından tuttum νe kendime çektim νe o poziѕyonda karımın amına ѕoktum νe ѕikmeye başladım. Herşey çığrından çıkmıştı. Ben karımı ѕikerken, Neşe de hem karımı ѕırtϋѕtϋ ѕuda tutuyor, hemde karımın göğϋѕlerini okşuyordu. Neşe’nin karımın göğϋѕlerini okşamaѕı beni aşırı heyecanlandırdı νe biranda belim geldi, karımın amına boşaldım. Karım da ayaklarını belime dolamış, amını ѕikime baѕtırıyordu. Çok geçmeden karım da orgazm oldu. Denizde ѕikişmekten, ѕikişirken Neşenin yanımızda olmaѕından, bize yardım etmeѕinden aşırı hoşlanmıştık. Karım kulağıma, “Ama Neşeye hakѕızlık oldu!” diyerek, Neşeyi de memnun etmemi iѕtedi! Ben de, “Seνe ѕeνe! Ama biraz dinlenelim!” dedim. Mayomu karıma νerdim, ѕadece şortu giydim, karım da bikiniѕinin altını giydi νe hep birlikte ѕudan çıktık uzun sex hikayeleri.
Plajda haνlularımızın ϋѕtϋnde bir yarım ѕaat kadar yattık gϋneşlendik, dinlendik. Ben ortalarında yatıyordum. Karım, elini şortuma atarak ѕikimi aνuçladı, gözlerimi açıp karıma baktığımda, “Sözϋnϋ tutacakѕın değilmi canım?” dedi. “Tabi ki tutacağım!” dedim. “Hadi ozaman!” dedi. “Burda mı?” diye ѕordum. “Eνet şimdi νe burda! Merak etme ben etrafa bakarım!” dedi. Neşe de gözleri kapalı bir şekilde gϋneşleniyordu, elimi Neşe’nin göğѕlerine uzattım νe oynamaya başladım. Neşe hemen gözlerini açtı νe karşılık olarak o da elini ѕikime attı, ѕikimle oynamaya başladı. Ben ortalarında olduğum için ikiѕiyle de oynayabiliyordum. Sırayla biriѕi etrafa göz kulak oluyor, biriѕi de ѕikimle ilgileniyordu. Karım ѕikimi ağzına aldı νe biraz emdikten ѕonra Neşe’ye deνretti. Neşe de ѕikimi biraz yaladıktan ѕonra, karım Neşe’ye, “Ben etrafa bakarım, ѕen çık ϋѕtϋne!” dedi. Neşe bir anda yuνarlanarak ϋѕtϋme çıktı νe Bikiniѕinin altını kenara çekerek ѕikimi amına yerleştirdi νe ϋѕtϋne oturdu. Göğϋѕlerini göğϋѕlerime yapıştırarak, kalçalarını yukarı aşağı oynatarak gidip gelmeye başladı. Karım da hem kimѕe geliyor mu diye etrafa bakıyor, hem de Neşe’nin götϋnϋ parmaklıyordu. Çok geçmeden Neşe ϋѕtϋmde ѕarѕıntılarla Orgazm oldu νe boşaldı. Az ѕonra da ben fışkırdım Neşe’nin amına…
Neşe ϋѕtϋmden indikten ѕonra karım Neşe’nin yanına geçti νe “Artık kocamdan çekinmemize gerek yok hayatım!” diyerek, Neşe’yle dudak dudağa, ateşli bir şekilde öpϋşmeye başladılar. Birbirlerinin ağızlarına dillerini ѕokarak, dudaklarını emerek νe inleyerek öpϋşϋyorlardı. Neşe yazlığa ilk geldiği dakikadan itibaren ben böyle bir şeyi tahmin etmiştim. Fakat karımla Neşe nerdeyѕe iki yıldır birbirleriyle Lezbiyen ilişki yaşayıp ѕeνişiyorlarmış νe Neşe’nin kocaѕıyla benden ѕaklamışlar bunu. Bugϋn bunu benim yanımda reѕmiyete dökϋp, benden yana da ѕorun çıkmayınca, ikiѕi de rahat daνranmaya başladı. Vakit geç olmuştu νe her nekadar ѕakin νe kuytu bir plajda olѕak ta, her an birileri gelebilirdi. “Haydin, ѕon bir kez ѕuya girip çıkalım, ѕonra da toparlanıp yazlığımıza dönelim, eνde rahat bir şekilde deνam ederiz!” diye teklif ettim, kabul ettiler.
Yazlığa döndϋk, herkeѕ duşunu aldı. Ben yine altıma kϋlot giymeden şortumu giydim indim. Karımla Neşe de o yeni aldığımız Şile bezi giyѕilerini giymişler, altta ѕϋtyen kϋlot yok tabii ki! Akşam yemeğini yedik, içkilerimizi alarak Kamelyada oturduk. Karım Neşey’i dudaklarından öperek, “Gϋzel bir gϋn oldu, değil mi hayatım? Yarın da denize gideriz!” dedi. Neşe de, “Eνet gϋzeldi, ama haνuzunuz νar, her zaman denize gerek yok ki, bu da ѕu değil mi, yanında kumu yok ama çimeni νar! Hem yazlığınız meraklı gözlerden de uzak, hemde haνuzda ѕekѕ daha başka olur!” dedi. Ben, “Doğru, biz de daha hiç kullanamadık haνuzu!” dedim. Karım da, “Fırѕat mı oldu ki, daha dϋn geldik.” dedi. “Tamam ozaman, yarın tϋm gϋn haνuzdayız aşkım!” dedim. Bir yarım ѕaat kadar daha oturduk νe içkilerimiz içtik. Haνa kararınca, bunlar bana bir de Lezbiyen şow ѕundular, karşımda çırıl çıplak ѕoyunup öpϋştϋler νe ѕeνiştiler. Çimlerin ϋzerinde 69 olup birbirinin amlarını yaladılar, parmakladılar, amlarını birbirine ѕϋrttϋler. Kadın kadına okadar gϋzel ѕeνişiyorlardı ki, ѕeyretmek yetti bana, oturduğum yerde ѕikimi çıkarıp 31 çektim! İki ѕekѕi kadının öpϋşmeѕi νe ѕeνişmeѕini ѕeyretmekten daha heyecanlı ne olabilir ki?
Saatler ilerleyip gece yarıѕını bulunca, toparlandık νe yatmaya gittik. Doğal olarak Neşe de bizimle aynı yatakta yattı.
378 notes
·
View notes
Text
Erkeksizlik başa bela

Banyonun büyük aynasında üzerimde kurumuş dölleri ve vücudumdaki kızarıkları seyrediyordum. Gözlerimin makyajı yüzüme akmış, boynumda, göğüslerimde diş izleri gibi morluklar vardı. Saçlarımda bile kurumuş köklerine yapışmış döller vardı. Zorla temizlendim ve ucu ucuna uçağa yetişebildim. Her yerimdeki morlukları gizlemek için giydiğim eşofmanlar içinde bilgisayarımı açıp başımdan geçenleri unutmadan yazmaya başlamalıydım.
Pandemiden iki ay önce filandı, kocamdan boşandım. Yani bir buçuk seneyi çoktan geçti. Bir iki ay annemler ile yaşar kendime hayat kurarım derken pandemi yasakları, eve kapanma ve ücretsiz izne çıkarılma derken kıpırdayamadım. İki ay önce nihayet yeni iş bulunca kendime ev aramaya başladım. Daha önemlisi de bir erkek aramaya başladım. Tanışma sitelerinden bir iki başarısız gizli deneme yaptım. Ayrı yataklarda geçen son günleri de eklersek nerede ise iki yıldır hayatımda seks yok. Annemler ile yaşarken de değil seks, bir erkeğe merhaba desem evde kriz çıkar, ne zaman istemeye gelecekler kavgaları olur. Ben ise kelimenin tam anlamıyla yanıyordum. İki yıl seks açısından kötü olmayan bir evlilik sonrası 30. yaş günümün gecesinde de banyoya girip kendimi parmaklamak istemiyordum. Neredeyse her gece hiç sevmediğim eski kocam bile rüyamda çatır çatır sikiyordu. Her sabah çamaşır değiştirir hele getirmişti erkeksizlik. İçimdeki yangını parmaklarım söndürmüyordu artık. Bu şehirde çıkıp bir gecelik bir erkek bulmam imkansız ertesi sabah tüm şehrin haberi olur. Avrupa’ya gitmek vize ve bu kurlar ile imkansız. Ben de yaş günüme denk getiremesem bile bir hafta sonrasında kızlar ile gidiyoruz yalanı ile Kıbrıs’a uçtum.
Sezon sonu olması nedeniyle ortada çocuklu aileler yoktu. Hafta sonu kumar veya kaçamak için gelenler çoğunlukta idi. Benim şansızlığım alt düzey bir firmanın da bayi toplantısına da denk düşmemdi. Ortada terlik ve kötü şortlar ile dolaşan taşra esnafları. Akşam yemeğini bir kaç göz üzerimde olarak yalnız yedim. Garsona yaş günüm olduğunu özel bir içki istediğimi söyledikten yarım saat sonra masama yanan bir meyve tabağı tantana ile geldi. Yaş günü dikkati çekmek istiyordum ama bu kadar değil. Yan masalardan gelen cılız tebrikler dışında bir katkısı olmadı bu oyunumun. 12′ye kadar da barda takıldım, uzaktan kesen taşra esnafları, asılmayı bile beceremeyen bir kaç nargile kafe kılıklı tip. Bunlara vermekten ise odamda parmaklarımı kullanırım. Sonrasında da başa bela olur böyle tipler. Gece bir gibi casino tarafına geçtim. Üstümde bu hafta sonu için aldığım tek parça kısa elbise, göğüslerimin bir kısmı ortada. Ayna karşısında kendime baktığımda iç çamaşırlarımın izini gösterecek kadar dar. Ortamdaki kadınların çoğu da benzer rahatlıkla giyinmiş zaten, hatta daha dekolte gezenler vardı. Burası daha hareketli. Aşkta kaybediyorum kumar da kazanırım diye 100 dolarlık fiş aldım. Onu da kısa sürede 21 masasında kaybettim. En azından içki beleş diye martinileri üst üste içtim. Masadan kalkarken yanımda o ana kadar dikkatimi çekmemiş birisi
- Bir el daha oynayın diyerek önüme iki fiş koydu. Yakışıklı, iyi şekil verilmiş sakalları olan, 45 yaşlarında bir adam.
- Kabul edemem sağolun
- Yaş günü hediyesi olsun. Demek yemekte dikkatini çekmişim. Kabul ettim. Yine kaybettim. Şans meleğim ol demesi ile diğer masaları beraber gezdik. Esprili, hoş sohbet bir adam. Bir saat içinde o beni ben onu tanımıştık. Ben yaş günüm için yalnız geldiğimi o ise en yakın arkadaşı ile bu otelin planlarını yaptıklarını otel müdürünün davetlisi olarak yılda iki üç kere geldiğini anlattı. Arkadaşı da biraz bizimle takıldı, o bir iki yaş büyüktü. Sonradan öğrendiğim gibi Fatih 52, arkadaşı 54 Mithat yaşındalardı. Genç gösteriyordu Fatih. Mithat daha kısa, göbekli, kel kafalı biri tip. Koluna soktu ve casinonun her masasında ihtimam ile karşılaştık. Sabah olmak üzereydi neredeyse ve ben barda kuytu bir köşede sarhoşluk sınırını aşmak üzere iki erkeğin arasında gülüyordum. Fatih’in eli bir süredir mini kıyafetimden açılmış bacağımın üstünde sohbet ediyorduk. Biten evliliğimi kafa dağıtmak için buraya geldiğimi anlatmıştım. Erkek arıyorum diye bağırmadığım kalmıştı yani. Fatih iyiden iyiye bacaklarımın üst kısımlarını okşayan elini bırakıp arkama geçti. Daha genç bir erkek vardı planlarımda ama Fatih oldukça cazip gelmişti. Omuzlarımı okşuyordu ve ne güzel tenin gibi cümleler kuruyordu. Uzaktan bakan cilveleşen iki sevgili zannederdi. Sadece ne zaman kimin odasında aşamasındaydık ve onun adımını bekliyordum. Bar sandalyesindeydim o da ayakta arkadan belime sarılarak kulağıma eğildi.
- Odamıza gidelim ve Mithat ile sana hayatının yaş günü hediyesini verelim ister misin?
- Sadece ikimiz olsak
- Sen bilirsin. Ama çok büyük bir eğlenceyi kaçırıyorsun.
Bir kaç dakika da böyle oynaştık. Elleri belimde arada boynumu öperek. Nihayet istediğim sike kavuşuyorum. Bir veya iki posta sikecek orta yaşta zengin bir adam. Tekrar önüme geçip elini sıyrılan eteğimden iyice bacak arama soktu. Bir an önce istiyordum sikilmeyi. Bir kadeh de o şekilde bitti. O kadar içmiştim ve bir erkeğin bu basit okşamalarını bile o kadar özlemiştim ki çamaşırımın ıslanan tenime yapıştığını hissediyordum. İyice bacak aramda dikiliyordu ve hafifçe eğilip dudaklarımı öpüyordu. Sıcak erkek dudakları barda olmasam inlerim. Bardaki adama bir şeyler söyledi o da bir anahtar uzattı. Elimden tuttu kalktık, sarhoşluktan zor denge kuruyordum. Barın arkasındaki bir kapıyı açıp içeri girdik. Peşimizden de Mithat geldi.
- İstemiyorum demiştim. Odama gitmek istiyorum
- Bir gör dedi Fatih kapı açık istediğin zaman gidersin.
Kel, göbekli Mithat pantolonunu aniden indirdi ve dehşet ile sike baktım. Sarhoşluktan kahkaha attım sonra. Aşağıya doğru sarkan kalkmamış sik kocamınkinin kalkık ve de normalin üstündeki güzel sikinden bile daha büyük idi. Ben sike bakarken arkamda dikilen Fatih kalçalarıma kasıklarını dayamış elbise üzerinden zaten yarısı dekoltemden taşan göğüslerimi okşuyor sikini kıçıma sürtüyordu. Sarhoşluk ve rüya arası bir durumdayım zaten. Göğüs uçlarım da eziliyordu bir yandan. Zaten buraya sik yemeye gelmedim mi diye düşündüm. İstediğim bir sikti. Gözümün önünde büyümeye başlayan bir dev ve arkama sürten sertleşmiş bir sik daha var. Mithat pantolonunu tamamen çıkardı ve içerdeki kanepeye oturdu. Bu sırada Fatih elbisemi eteklerinden çekerek başımdan çıkarmış beni kendisine çevirmiş dudaklarıma yapışmıştı bile.
- Offf çok güzelmiş lan karının götü de. Getir bakayım bu yana..
- Göğüsleri de çok sert.
İstemesem de dudaklarımız ayrıldı ve Fatih çevirip başımı kanepede oturan arkadaşına doğru eğdi. Kendisi de arkamda diz çöküp kalçalarımı yalamaya başladı. Mithat boynumu tutup dev sikine doğru bastırdı. Sik değil bu, bir sik bu kadar güzel olamaz. Dudaklarım iki yıldır hayalini kurduğu sıcak ve sert erkek aletine dokundu. Elim ile gövdesini kavradım. İzlediğim porno filmlerde bile böylesini az görmüşümdür. Düz, biçimli, kalınca ve iki elimle boyunu sardığımda başı dışarda kalan bir sik. İki dakikada geldiğim duruma bak. Bir erkek ile sakin sakin öpüşmenin ve sevişmenin planlarını yaparken bir anda iki erkeğin arasında kalmıştım. İki erkeği de istiyordum şimdi. Ben sike gereken özeni gösterirken onlar kendi aralarında konuşuyorlardı.
- İki yıldır yarak yemedim diyor orospu
- Öyle mi gözüküyor kanka
- Öyle gibi ufacık amcığının girişi, sokmadan sırılsıklam olmuş. Müdüre sordum kadrolu orospulardan değilmiş. Öğretmen yazıyormuş rezervasyon kartında.
Fatih’in kalçalarımda gezinen dudakları ayrıldı, elleri külodumu yana sıyırdı ve bir parmağı içime kaydı bile. Sonra özlem ile beklediğim sik kalçalarıma sürttü. Ne güzel sıcak ve sert. Bacaklarımı araladım. Sütyenimi çıkaran Mithat bir yandan sikini emdiriyor bir yandan sertçe memelerimi sıkıyordu.
- Gerçekten karıdan anlıyorsun. İki kişilik bu karı. Göğüslere bak taş taş.
- Of of offf kanka karı bakire gibi. Dediği gibi sırılsıklamdım ve dediği gibi darlaşmışım demek ki. İki yıldır tam iki yıldır içime giren ilk sert alev parçasını ufak bir çığlık ile karşıladım. Çok özlemişim çok. Sanki amıma ilk defa bir erkek alıyordum sıcaklığı sertliği o derece aklımı aldı.
- Kanka ben alıştırmasam sen giremezmişsin yanıyor amı yanıyor. Arkamda yavaş yavaş gidip geldi bir süre daha. Önümdeki sik tam büyüklüğüne kavuşmuş ayrılmak istemediğim bir hale gelmişti. Yavaşça başımı kaldırdı.
- Ben odada sikerim kanka, poker ekibine de kaybedeyim görüşürüz.
Aniden kalktı ve ağzımı doldurmasını doyamadığım siki zorlanarak pantolonuna yerleştirdi, eğilip dudaklarımı emdi ve çıktı. Kanepeye doğru domalmış halde içime şimdi hızlıca giren çıkan Fatih’e kendimi teslim ettim. Benim inlemelerim onun güzel götlü kaltak sözleri ile bir iki dakika sürdü bu sikişme. İçimden çıkıp kanepeye oturup beni kucağına çekerken, içime iki yıl sonra ilk defa giren siki gördüm. Kocamınki boyutlarında hafif sola kıvrık bir sik. Ortalama üstü ama Mithat’ın ki gibi bir azman değil. Üzerine yerleştiğimde dudaklarıma yapıştı. Sakin sakin sikini içimde güzel güzel gezdirerek bir zevk denizine taşıdı beni. Tecrübe bu işte. Kalçalarıma kendi yön verdi, siki içimde farklı farklı noktalarda gezindi. Göğüs uçlarımı emdi aynı sakinlikle.
- Mithat senin amını da götünü de dağıtacak. Benim gibi sikişmez o. Amın çok tatlı, sikmediler mi seni? Sikmediler mi?
- Hayır çok güzel çok güzel.
Bunları derken alttan sert sert vurup içimde bekliyordu. Gözlerimi kapadım. Orgazm o kadar yakın ki. Hafif hızlandı.
- Böyle böyle diyebildim sadece. Bozmadı o da temposunu. Tüm mastürbasyonlarım yalanmış. İçimde sert, amımı dolduran güzel bir sik varken ve göğüslerim güçlü eller ile eziliyorken gelen orgazm apayrı bir zevk sarhoşluğu.
- Gerçekten özlemişsiniz yarağa hadi odaya çıkalım demesi ile gözlerimi açtım. İçimden çıktı. Eğildi kalçalarımı öptü tekrar.
- İçime mi boşaldın?
- Yok ben Mithat ayısı gibi defalarca boşalamam.
Sütyenimi bulamadan tek parça elbiseyi üzerime geçirdim. Sarhoşluktan ve yediğim sikin huzurundan sallana sallana yürürken belimden sarıldı. Bu saatte sadece otel çalışanlarının kaldığı lobiden geçip odasına girdik. Asansörde yemek sırasında beni orospu zannettiklerinden o yüzden yaklaşmadıklarından bahsetti. Odaları iki oda bir salondan oluşan büyük bir suitler. Banyoda bornozların olduğunu söyledi. Çıktığımda suitteki kanepe dev bir yatak olacak şekilde açılmıştı. Fatih bir köşede sandviç yerken Mithat koca siki önünde sallanarak yerinden kalkıp yanıma geldi. Elindeki sarma sigarayı uzattı ondan da bir fırt çekince başım iyice döndü. Bornozun iplerini çözüp kolumdan tutup yatağa fırlattı.
- Yavaş lan dedi Fatih
- Kaybettiğim paraların ve lise hayatımın hıncını bu hocadan çıkartacağım şimdi.
Güldüler. Ne yazık ki veya ne mutlu ki çıkardı da. Koca göbeği, benimle aynı boyda gövdesi ile üzerime atladı.
- Memeleri benim kafam kadar. Çok güzelmişsin hocam.
Dudaklarımı pas geçip doğrudan göğüslerime saldırdı. Koca etli dudakları arasında ezildi göğüs uçlarım. Mithat bazen yumuşak bazen sertçe göğüslerimi yoğurmayı emmeyi bırakıp bacaklarımı ayırmış kel kafasını amıma doğru indirirken Fatih telefonu elinde şarap ve atıştırmalık bir şeyler sipariş ediyordu. Barda birini bulup bir iki posta sevişirim planı ile geldiğim otelde babam yaşında iki erkeğin siklerini yemeğe başlamıştım.
- Off orospu amı değil bu haklısın, cümlesi ağzından tam çıkamadı dili amımın üstünde gezerken. Benim ağzımdan da güzel bir inleme çıkıverdi. Ne kadar çok özlemişim erkeği olması gerektiği yerde. Dilini iyi kullanıyordu kel kafa. Kendi gibi tombul elleri göğüslerimi neredeyse acıtır gibi sıkarken dili içime gömülmüştü. Alttan üste gezen dili kısa sürede bızırıma elektrik vermeye başlamıştı sanki. İştah ile amımın dudaklarını emiyor arada kalçalarımdan beni yukarı kaldırıp yüzünü iyice gömüyordu amıma. Nefesi bir aslan gibi hırıltılı çıkıyordu. Elindeki sandviçi bitirmiş olan Fatih de sarma sigarasını içerek sikini yüzüme sürtmeye başlamıştı. Dudaklarıma uzatıp bana da iki fırt çektirdi. Daha da rahatladım sanki. Beni aşağıdaki bar odasında kısa sürede boşaltan Fatih’in güzel sikini zorlanarak ağzıma aldım çünkü amımı yiyen Mithat çıldırtmak üzereydi beni. Fatih bir yandan ağzımı sikerken bir yandan da göğüslerimi okşuyordu. İki erkek aynı anda en hassas üç yerim ile ilgileniyordu. Dayanılmaz bir zevk. Amımdan hiç ayrılmasını istemediğim biraz devam etse sularımı bırakacağım dil geri çekildi.
- Tatlı amcıklısın hocam. Yemelik bir amın var.
Mithat şimdi tamamen dikilmiş aşağıdaki odada ağzıma zor sığan sikini bir kütüğü tutar gibi amımın üstüne vurdu. Şap şap ıslaklık sesi duyuldu. Ağzımdaki siki elime alıp sanki fark edecekmiş gibi yavaş diye uyardım. Yavaş girdi ama ne fark eder. Amım genişledikçe genişledi, göğsüme bir sıkışma geldi, uzun kesik daha önce hiç bir sikilmemde çıkmayan bir ses fırladı ağzımdan.
- Lan bakire amı gibi amın. Yarıya kadar girip çıkmaya başladığında ise misyoner pozisyonu gibi hiç boşalmadığım bir pozisyonda bile kontrolümü kaybetmeye başladım. Ben çığlık attıkça Fatih sikini yüzüme vuruyordu veya eğiliyor dudaklarıma yapışıp emiyordu.
- Gözleri kaydı senin yarağı yiyince, kocası sikememiş bunu.
- Sıkı tut o zaman yarak görsün.
Bacaklarımı omzuna alıp üzerime doğru abandı. Fatih ise göğüslerimden bastırırken o kolum gibi sik içime tamamen yerleşti. Bağırınca Fatih daha da bastırıp beni yatağa çiviledi sanki ve Mithat ağırlığını üzerime vererek dibime dibime vurmaya başladı. Mithat vurdukça Fatih’in baskısı ile sabit duruyordum ve içimdeki baskı ve gözlerimi yaşartan hassaslık artıyordu. İçim yer değiştiriyordu sanki. Bir ağrı bir gerginlik nefessizim. Bir sikin o kadar derinimde olacağını hayal bile edemezdim. Mithat hızlanarak dibe vura vura siktikçe sadece çığlık atıyordum. Fatih de ben çığlık attıkça ya dudaklarıma yapışıyor ya da göğüslerimi yanaklarımı tokatlıyordu. İçimden aniden çıkıp acele ile domalt şunu kanka dedi.
- Göte bak be diyerek bir tokat geçirdi.
- Kavun meme sevmem diyordum bunlar taş taş.
Yine aynı acımasızlıkla siki içime yerleşti. Kasıkları çarptıkça ben bağırıyorum ben bağırdıkça o daha sert vuruyordu sikini içime. Şimdi aşağıdaki odadaki gibi sikiyorlardı beni. Bu sefer Fatih sikini ağzıma sokmuştu. Hem de ne sokmak ben kaçındıkça bastırıyor siki boğazıma değdikçe ağzımdan tükürüklerim akıyordu. Göğüs uçlarımı aynı anda iki parmağı arasında sıktıkça içimdeki kütüğe rağmen belim kasılıyordu. Evet içimdeki kütük. Dev gibi bir siki alabilen bir kadınım ben. Gözlerim kapalı artık.
- Kapı çalıyor sen devam et kanka demesi ile ağzım boşaldı ve biraz nefes alabildim. İki eli ile kalçalarıma yapışmış arada uzanıp göğüs uçlarımı sıkan Mithat böğürerek talimat verdi.
- Amcığını okşa hocam suların damlıyor.
Elim amıma doğru gitti. İçimdeki kalınlığa yeni yeni alışmış amıma dokunur dokunmaz da titreme vücudumu ile geçirdi. Öne doğru yıkıldım. Uzanıp iki kolumu yakalayıp arkamda birleştirdi tekrar doğrulmamı sağladı. Ben bitkin güçsüz halde orgazmımı yaşarken bağırta bağırta sikmeyi sürdürdü. Tek bir kasımda güç kalmamıştı. Kollarımı bıraktığında ikimiz birden öne yığıldık. Bu sıcaklık bu büyüyüp nabız gibi atan sikten boşalanlar amımda özlediğim döller. Siki içimde boşalmasını sürdürürken iki eli kalçalarıma gömüldü.
- Götünü önce sen sik kanka el değmemiş diye güldü. İçimden çıktığındaki rahatlama nefes alışlarımı düzeltti. Gözlerimi kapamak dinlenmek istiyordum. Ama bu da fazla sürmedi. Kalçalarım geri çekildi, ensem yatağa bastırıldı. Havalanan kalçalarım arasından bir sik yine içime kaydı.
- Lan batırmışsın karının amını diyen Fatih kahkaha attı. İçimden çıktı sikinin başı göt deliğimin üzerine geldi.
- Bakire mi götün.
- Evet yapma
Siki tekrar amıma girdi. Aynı anda da bir parmağı kolaylıkla bakire götüme battı.
- Kolay olacak hocam, salmışsın kendini zaten. Siki tekrar göt deliğim üstünde, bir ağrı ve bir genişleme hissettim tekrar. Vücudum alkol ve yediğim yaraklardan hissizleşiyordu artık. Parmakları gezindi biri içime tamamen girdi sanki, bir batma hissi bir sızı. Sonra sikini hissetim arka deliğimde.
- Başı girdi bile. Patlarım ben bu dar göte. Bir tükürük sesi duydum, içimden kısa süre çıkan sik yine yavaşça battı. Yavaşça ilerlerken acı artmaya başladı.
- Sıkma kendini hocam. Az kaldı. Birazdan amını da sikeceğiz beraber. Acım sürerken iki erkeğin aynı anda sikmesi fikri kafamda dolaştı. Odaya girerken ne düşünüyordum ki. Sırayla sakin sakin sevişeceklerini mi?
- Döller damlıyor amından hocam. Hayvan bin kere diyoruz boşalma diye. Bunları derken içimde hareketsiz duruyordu. Parmağı ise döl damlıyor dediği amımı okşuyordu. Dakikalarca amımdan şimdi götümden domalmış sikiliyordum. Boynum dizlerim tutulmuştu sanki. Üstüne arkamdaki sızı. Yüzüm gözüm terden yanıyordu. Yine de devam etti götüme sikini batırmaya.
- Hazır mısın hocam tost olmaya. Siki içimde iken üstüme abandı. Ben çıkar çıkar diye yalvarırken öyle bekledi. Eli biraz amımı okşadı. Alışkın olmadığım delikteki gerginlik ile azalan ama devam eden acı ile bekledim. Zaten dokunsalar titrediğim amımda gezen parmaklar biraz acımı uzaklaştırdı. Sonra sakince ters çevirdi ve kucağında kanepede oturur hale geldim.. Gördüğüm manzaraya ve bu pozisyonda daralan arka deliğimdeki acı nedeniyle bir çığlık attım. Mithat ve yanında bir erkek daha çırılçıplak bana bakıyorlardı. Mithat’ın siki yarı kalkık diğerinin ki kazık gibi dikilmiş.
- Durun hayvanlar diye bağırdım.
- Sakin sakin diye fısıldadı Fatih. Otel müdürüne vermeden olmaz hocam. Atar bizi otelinden. Kahkaha attılar. Bir yandan da elleri önümde bacaklarımı aralıyordu. İsmini bile bilmediğim adam orta boy siki ile yaklaştı ve bir şey demeden göğüslerimi okşamaya başladı. Ağzındaki sarma sigarayı bana uzatınca büyük bir hasret ile derin bir nefes aldım. Elindeki kadehi de alıp bir çırpıda içtim, terden boğazım kurumuştu sanki. Fatih sırtımı, Müdür göğüslerimi okşuyordu. Bu biraz da olsa götümdeki acıyı azaltıyordu.
- Çok seveceksin hocam. Eli amıma ulaşmıştı bile, iki eli ile daha da açtı bacaklarımı. Fatih iyice arkaya uzanıp amımı iyice açılacak pozisyona getirmişti beni de. Müdür bir kaç kere sikini sürttü. Aşağıya çevresi kızarmış amıma bakarken mantarımsı başlı sikinin bir iki santiminin bile içime girmesi gözlerimi kararttı. Arkam da dolu olduğundan amım çok daralmış. Götümdeki sertlik kıpırdamadan en derinde dururken, önümdeki sik tekrar biraz girdi çıktı. Sonra yavaşça darlaşan amıma yerleşti. İki deliğimdeki en hassas sinirler pestil gibi ezilirken elleri de göğüs uçlarımı çekiştirdi. İki sik aynı anda kıpırdamaya çalışınca içimde birbirlerine değdiler sanki. G noktası Z noktası neyse orası iki sıcak sik tarafından parçalandı. Ağzımdan çıkan çığlık benim olamaz. Vahşi bir sikişin konusuydum ve ne utanç ne çekinme sadece daha fazla zevk istiyordum. İki erkek vücudunun sıcaklığı tost makinesi gibi eziyordu beni.
- Gözleri kayıyor yine. Bu ses seyirci durumundaki Mithat’ın.
Ter içindeyim. İçimdeki sikler sıra ile gidip geliyor. İşi biliyor adi herifler. Ben ise sadece bağırıyorum. Ben bağırdıkça otel müdürü parmaklarını ağzıma sokuyor emdiriyor sonra çıkartıp hafif hafif yanaklarımı tokatlıyordu. Eğilip dilini ağzıma soktuğunda iki erkek arasında tamamen eziliyor ve başım dönüyordu. Ağzım açık çenemden akanlar tükürüklerim olmalı. Fatih arkamda hızlanınca müdür durdu. Bacaklarım bana ait değil sanki zıngır zıngır titriyorlar.
- Boşal hocam bağırarak boşal
- Emdi karı sikimi emdi nasıl boşaldı ya.
Bunu der demez oflayarak boşaldı Fatih. Göt deliğimin derinliklerindeki ağrıya döl sıcaklığı karıştı. İkisi de çıktılar içimden. Ama müdür durmadı bacaklarım havaya dikildi tekrar ve Fatih’in çıktığı götüme tek defada beni tekrar bağırtarak girdi. Dayanılır gibi değil, orgazmın sarhoşluğu sürerken götümün yana yana sikilmesi. Yeter dur çık gibi bağırtılarıma kahkahaları Ahmet abimiz iyi göt siker gülüşmeleri karışıyordu. Mithat yarı kalkık siki ile başıma dikilip göğüslerimden aşağı şarap şişesinde kalanları döktü. Biraz rahatlık verdi şarabın serinliği. Şişeden bana da bir yudum içirdi. Yanıma oturup şaraplı göğüslerimi yalamaya başladı. Bitmiş halde tepkisiz idim. Bacaklarım müdürün ellerinde açılmış, götüm acıdan uyuşmaya başlamış ve bir kel kafa çekiştirerek koca ağzı ile vakumlayarak göğüslerimi yiyordu.
- Sen gel Mithat, ben ağzını sikeyim biraz diyen Müdüre, Fatih itiraz etti.
- Git sikini yıka göte soktuğun yarağı ağza sokma, biz öpeceğiz sonra.
Gülerek içimden çıktı biraz rahatladım. Hatta kendimi sakince göğüslerimi öpen, arada sertçe emen Mithat’a teslim ettim. Çok geçmedi müdür başıma gelip sikini ağzıma dayadı bile. Mithat göğüslerimi emmeyi bırakınca da rahatlıkla beni önünde domaltıp ağzıma soktu. Dinlene dinlene sakince yaladım siki. Arkamda hissettiğim soğukluğa bakınca Fatih’i gördüm. Kıçıma şarap döküp kalçalarımı yalıyordu. Ama acı saçlarımda idi şimdi. Mithat boynumu çekerek müdürün sikinden ayırdı beni Boğazım kurumuştu su dedim. Fatih suyu getirip içmemi bekledi. Mithat saçlarımı bırakıp boynumu bastırdı.
- Diz çök bakalım yere
Üç erkek diz çökmem ile çevremde ayakta dikildiler. Tek sik için gelmiştim. Ama üç yaşlı zengin adamın benim için kalkan siklerine bakıyordum şimdi. Aşağılandığım bu anda bile siklerin üçünü de istiyordum. Müdür orta boy ve koyu mor başlı sikini ağzıma bastırırken Mithat elimi alıp sikine koydu. Fatih Müdürü itekleyip ağzımda yerini aldığında Müdür söylendi.
- Oğlum işim var benim gideyim tekrar gelirim. Söylenerek ağzımdan çıktı yine Fatih ve müdür soktu tekrar. Boştaki elimi taşaklarına getirdi Fatih, sertçe sıktım. Yavaş kaltak yavaş deyince sikini taşaklarını bastırmadan okşadım. İki elimde iki sik biri ağzımda. Ağzımdakine ben bir şey yapmıyordum aslında o kafamı iki yandan tutmuş yarıya kadar sokup çıkartarak ağzımı sikiyordu. Üç erkeğe de hakimdim şimdi. Çok güçlü hissettim kendimi. Dilimin üzerine oradan boğazıma akanlar iki yıldır tatmadığım bir ekşilikti. Tükenmişlikten midem bulanır gibi oldu. Ağzımdan çıkınca bir ufak damla daha alnıma doğru çarptı, burnuma süzüldü. Zorla ayağa kalktım, banyoya savrularak ulaştım. Ağzımı çalkalayıp elimi yüzümü yıkadım. Ilık su amımdaki dölleri akıttı, arka deliğimi kontrol ettim, sızı hala var ama elime kan gelmedi. Geri döndüğümde Müdür gitmişti. Diğer ikisi ise ellerinde birer kadeh ve sikleri yatak içinde bekliyorlardı.
- Açım biraz dedim.
Biraz su, biraz şarap, sandviç ve meyveleri yatak içinde aralarında uzanırken yedim. Yerken bile okşamaları sürüyordu. İstanbul’da imiş büroları, istediğin zaman gel seni özleriz dediler. En sevdiğim nerede ise yarım saat süren bölüm belki de buydu. İki erkeğin arasında uzanmış biri omzumu öperken diğeri bacaklarımı okşuyor, elimizde kadehler gülüyorduk. Mithat göğsümü emerek uçlarına dişlerini batırarak gezerken, Fatih diğer göğsümü ufak dil darbeleri ile yalıyordu. Göğüs uçlarım dikilmiş sadece onların yalanması bile boşaltacak hale getirmişti. İki erkek iki farklı tarz önceleri garip geliyordu ama artık, vücudumun her yerini paylaşmalarına teslim etmiştim kendimi. Göğüslerim dudaklarım, amımın üzerinde gezen eller. Bu gece biri acımasızca diğeri nazikçe sikişiyordu ama ikisi de orgazma ulaştırmıştı. Mithat’ın göğüslerimi emmesini izleyerek suyumu içtim. Başımda dikilen Fatih’in tam kalkmamış siki ağzımda gezdi.
- Amcığını yememi ister mi hocam?
- Hı hı dedim. Ağzımdan siki çıktı bacaklarımı aralayıp yerini aldı. Sakalları bacak arama sürtünce gıdıklandım. Dili alttan üste amımı gezince ise inledim.
- Çok tatlı be nasıl bir amcık bu. Mithat ayısı yatak üstünde ayağa kalktı ve yatağın kenarına tutunarak yavaş yavaş yüzüme doğru oturdu. Kocaman taşakları yüzümü kapladı.
- Yala kaltak.
Hayatımda ilk defa bir erkeğin taşaklarını yalamaya başladım. Arada kalçalarını oynatıyor neredeyse göt deliğine kadar yalamamı sağlıyordu. Kocaman taşakları suratımı kaplayacak kadadı neredeyse. Fatih’in sakalları tatlı tatlı bacak arama batarken dili bızırıma yapışmış aynı tatlılıkla titretiyordu. Mithat o garip pozisyondan yorulmuş olacak ki yanıma uzanıp devleşmiş sikini ağzıma verdi yine. Amım gibi ağzımın dudaklarını da gererek içime girdi. Amımdaki dil tatlı tatlı ufak darbeler vururken, göğsümde de bir dil fark etmek şaşırttı. Kapanan gözlerimi açtım. Müdür geri dönmüş ve eli ile kavradığı göğsümü yalıyordu. Mithat ağzımdan çıktı Müdür ile birer göğsümü paylaştılar. Biri hoyratça saldırıp ağzı ile vakumlarken diğeri nazikçe ucunu eziyor çevresini yalıyordu. Üç dil üç erkek üç hassas noktamda. Dakikalardır orgazmın sınırında gezinmek aklımı almak üzere. Bu sırada Fatih o kadar güzel ve yavaşça sular damlayan amıma kaydı ki gözlerim mutluluktan yaşardı. İçime girerken bir yandan da parmakları amımın üstünü okşuyordu. Bu kaçıncı orgazm çığlığım, kaçıncı kere bacaklarım titreyip geriliyordu.
- Sakin hocam sakin. Güzel amcığını daha çok sikeceğiz.
- Fışkırdı sanki nasıl bir boşalma bu?
- Dudaklarını sikmek istiyorum hocam.
Daha orgazmın halsizliği sürerken yer değiştirdiler. Ağzımda Fatih’in siki. Kendi am sularımın tadını bir sikten almayı da özlemişim. Mithat’ın amıma girmesi yine ter bastırdı vücuduma. Kalın, uzun ve bu gece içime giren iki sikten de sert. Mithat hızlanınca ağzımdan kaydı sik.
- Nasıl güzel sallanıyor memeleri hocamın? Bunu diyen Müdür iki göğsümü de elleriyle kavradı.
- Dur biraz dedi Fatih. Boynumu kendine çevirip sikini ben böğürene kadar soktu ağzıma
- Oh boğazını ilk siken de ben oldum hocamızın. Sonra sadece baş kısmı ağzımdaki siki dillerken Mithat orta hızda ama kalçalarımı göğüslerimi tokatlayarak sikmeye başladı. Orgazm ve saatlerdir yediğim siklere rağmen Mithat’ın dev siki içimi davul gibi geriyordu. Fatih bir anda çıktı ağzımdan ve göğüslerime sikiyle vura vura yanan döllerini göğüslerim üzerine bıraktı. Mithat da o zaman ben de attırayım kanka diye içimden çıktı. Bacaklarımı iyice katladı.
- Tut bakalım diye katlanan bacaklarımı tutturdu. Ne yapacağını anlayınca çaresiz bir hayır dedim. Sonrası çığlığım. Amımı dağıtan devin başı perişan olmuş götüme girdi.
- Off nasıl girebildin bu göte kanka. Şarabı versene oradan. Fatih’in getirdiği şarabı göğüslerime sonra sikinin başı içimde bekleyen göt deliğime döktü. Biraz serinledim. Sonrası çığlıklarım yalvarmalarım. Ben yalvardıkça götümün daha derininin parçalanması, göğüslerimin ellerinde uzaması, tokatlanması. Hareketsiz kaldığımda Fatih’in bayıldı mı karı sözüne yok yok amı yarak istiyor daha gülmesi. Tombul parmaklarından biri ikinci bir sik gibi amıma girip çıkıyordu artık. Acıdan gerginlikten ve dokunduğu yerlerdeki garip hazdan götümde tarifsiz bir hissizlik var ama amımdaki parmak giriyor çıkıyor arada çıkıp iki parmağı bızırımı okşuyor sert sert. İçimden aniden çıkınca rahatladım. Ölüyordum sanki.
- Gel bakalım hocahanım. Pelte gibi hareketsizdim kalmıştım. Yanımda oturan müdür kucağına davet etti. Aslında iki erkek tutup sikine yerleştirdi demek daha doğru olur. Kalçalarımı eliyle aralayınca ne olacağını anladım. Anlamam boğazımı yırtan çığlığa engel olmadı. Amımdaki sikten daralan göt deliğime Mithat’ın sokması ile Müdürün üstüne yığıldım. İçimde gezinmelerine tepki veremeden bekledim.
- Bayılmadı orospu yine sular damlıyor. İçimdeki sikler hareketsiz kaldı bir süre. Müdürün dili ile dilim buluştu.
- Altmışıma geldim, senin gibisini görmedim hocam. Mithat arkamda hareketlendi. Onun verdiği acıyı, deliğimi dağıtmasını Müdür ile sakin sakin öpüşerek unutmaya çalışıyordum. Arkamda bir ayı önümde sevecen bir aşık. Bu gece kaçıncı orgazmım. Sayamadım beş altı. Karnımda sıtma gibi bir titreme.
- Kanka fışkıracak gibi boşaldı. Deliklerin dolu olmasa yağmur gibi akacaktın hocam.
İçimden çıktı ikisi de. Mithat sırtüstü yatırıp, Yine göğüslerime şarap döküp dev siki arasına soktu. Ben nefessiz, güçsüz yatarken göğüslerim arasındaki sikin gidiş gelişlerini gözüm kapalı bekledim. Önce göğüslerim daha şiddetli sıkıldı sonra boynuma, göğüslerimin arasına beklediğimden fazla döller yaka yaka aktı. Son damla için sikini ağzıma bastırdı. Farklı tadı daha az ekşi sanki. Güzel dev başı dudaklarımla uzun uzun sağdım. Galiba bir sike aşık oluyorum. Dudaklarım zor ayrıldı başından. Müdür ise bacaklarımı aralamış yarı kalkık sikini içime bastırmaya çalışıyordu. Bir kaç gir çıktan sonra sikinin yeniden sertleşmesi ile sikmeye başladı. Mithat’ın tatlı spermlerinin kokusu göğüslerimde, boynumda dilimde. Ne kadar öyle yattım Müdür ne zaman amıma boşaldı hatırlamıyorum. Uyandığımda Mithat vardı odada sadece. Müdür odamı toplatmış eşyalarımı buraya getirtmiş. Uçak için araç ayarladık dedi. Eğilip öptü, bir karta telefonunu yazmış, çantanın üstünde dedi. Haftaya İstanbul’a gel veya bir ara yine Kıbrıs’ta misafirimiz ol.
Banyo aynasındaki kadın berbat görünüyordu. Saçlarında göğüslerinde, amının çevresinde kurumuş döller, sol göğsünde ve boynunda koca bir kızarıklık yarın mosmor olur orası. Giyinirken oturduğum koltuktan zıplamama neden olan bir göt acısı. Havaalanına giderken bıraktıkları kartlara baktım, değil haftaya şimdi bile uçaktan inip yanlarına gitmek istiyordum. Daha çok da Mithat’ın o müthiş doyurucu ve hortum gibi fışkıran sikine dönmek. Yine de eve dönmek dinlenmek en iyisi olacak. Üç yaşlı adam bunları yaptı ise benim yaşlarımda üç erkek canımı çıkarırdı herhalde düşüncesi ile İstanbul’a indim.
517 notes
·
View notes
Text
BÜYÜK HAYALİM.
Selam seks hikayesi sevenler, ben Güney. 31 yaşındayım. Seks'e hep çok düşkün olmuşumdur. En büyük hayalim ise grupsex yapmaktı, özellikle de karımla, yani karımı başka bir erkekle birlikte sikmekti. Karımla bu konuda çok konuşmamıza ve fantazi yapmamıza rağmen, karım reelde buna yanaşmadı.
Sosyal medyada farklı isimde bir hesap açıp, internette insanlarla sohbet etmeye başladım. Benim gibi, karısı grup istemeyen bir sürü erkek olduğunu gördüm. Genelde tek seferlik sohbetler oldu, ama birisiyle uzun zaman sohbetimiz devam etti. Adı Burak idi. İstanbul'dan. Önce evli olduğunu söylemişti. Zamanla sohbetimiz ilerleyince, karısından boşandığını, ama benim yaşadığım şehir olan Kastamonu'da evli bir kadınla ilişkisinin olduğunu, onunla evli bir çiftle grupsex yapmak istediğini söyledi. Karımın bu sohbetlere katılmadığını bildiği için, sadece fantazi ve resim paylaşımlı sohbetler ettik. Birkaç ay sonra, Burak, Kastamonu'daki sevgilisi (Yasemin) ile görüştüğünü, ben istersem 3'lü grup yapabileceğimizi söyledi.
Ben Yasemin'i hiç görmemiştim. Sadece Burağın anlattıklarından, kadının çok isterik ve azgın olduğunu biliyordum. Yasemin, her türlü fantaziye açık, kocasıyla sex konusunda sıkıntısı olan, 27 yaşında, türbanlı bir bayanmış. Küçük memeli ve küçük götlü, 1.68 boyunda, 50 kiloda, kumral bir kadınmış. Burak, Yasemin'le sosyal medyadan tanıştıklarını, yaklaşık iki yıldır görüştüklerini, bir kez Burağın ortağıyla Yasemin'e 3'lü yaptıklarını söylemişti. Hiç görmemiş olmama rağmen, Burağın anlattıkları Yasemin'i çok istememe sebep olmuştu. Yasemin'in sert sikilmekten hoşlandığını, sexte herşeye açık olduğunu, götten sikilmeyi ve oral sex yapmayı çok sevdiğini öğrenmiştim. Bunu okuyan her erkek, böyle bir orospuyu ben gibi arzulamıştır eminim.
Burak'la, karımın şehir dışındaki annesinde olduğu bir Pazar gününe anlaştık. Burak Kastamonu'ya geldi, buluştuk. Yasemin'i de anlaştığımız yerden arabaya alıp, evime geçtik. Yasemin türbanlı, zayıf ve hoş bir bayandı. Evde birkaç dakika havadan sudan sohbet ettik. Sonra ben odadan çıkınca Yasemin peşimden geldi ve koridorda dudaklarıma yapıştı. Bana tecavüz edercesine öpüyordu. Ben de karşılık verdim ve hemen bir elimi götüne, bir elimi memelerine attım. Elbiselerinin üstünden sertçe okşayarak öpüşüyorduk. O da boş durmuyor, pantolonumun üstünden yarağımı okşuyordu. Benim heyecanım tarif edilemezdi. Hem daha 10 dakika önce tanıştığım evli bir bayanla sevişiyordum, hem de ilk kez grup yapacaktım.
Koridorda Yasemin'le ayakta birbirimizi soyarken Burak yanımıza geldi. O da arkadan Yasemin'in kalçalarını okşamaya başladı. Sonra da Yasemin benle sevişirken Yasemin'i soymaya başladı. Yasemin pantolonumu indirip yarağımı ağzına aldı. Hiç yarak görmemiş gibi sakso çekiyordu, bu kadar isterik ve azgın bir kadını ilk kez görüyordum. Burak onu soyunca, Burak'la öpüşmeye başladı ve bana arkasını döndü. Ben de hemen küçük götünü avuçladım ve alttan amına yarağımı bir iki sürttükten sonra amına girdim. Amı oldukça sulanmıştı ve kolayca aldı yarağımı. Yasemin bir taraftan da Burağın pantolonunu indirip ona sakso çekmeye başladı. O sırada biz Burak'la göz göze geldik. Aramızda mükemmel bir orospu vardı ve ikimiz de uçmuştuk. Sexte bu kadar rahat, azgın ve hiçbir şeye hayır demeyen, tabusuz, sınırsız bir kadın var deseler inanmazdım.
Koridorda ayakta domalan Yasemin Burağın sikini yalarken bir süre amından siktim. Burak daha önce Yasemin'in götten sikilmeyi çok sevdiğini ve girerken rahat olmamı, canı yansa da devam etmemi söylemişti. İlk boşalmam bu heyecanlı ortamdan dolayı kısa sürecekti. Götünde boşalmak istiyordum. Amından çıkarıp göt deliğine yerleştirdim yarağımı ve yavaş yavaş yüklendim. Yasemin acıyla, "Ahhh! Offff!" diye inliyordu, ama hiç dur falan demedi. Ben de yüklenmeye devam ettim ve yarağımı götüne tamamen soktum. O yine Burak'la öpüşüyor ve arada da eğilip Burağın yarağını yalıyordu. Birkaç dakika götünden büyük bir zevkle siktim ve götüne boşaldım. Sonra Burak'la yer değiştirdik, Yasemin benimle öpüşürken Burak arkadan amını sikti ve boşaldı. Ayakta yorulduğumuz için sevişmeyi orda kestik. Ama gün uzundu, birer duş alıp, giyinmeden havlularla kahvaltı yapıp, biraz sohbet ederek dinlendik.
Sonra salona geçip koltukta yine öpüşmeye başladık. Yasemin iki erkeğin arasında çok rahat çok istekli idi. Böyle isterik bir kadın olamazdı. 10 kişi sikse zevkten kudurur ama itiraz etmezdi. Bu sefer koltukta Yasemin yarağımı yalarken, Burak götünü sikmeye başladı. Götündeki yarağın zevkiyle kuduran Yasemin, gözüme bakarak, beni ağzıyla uçuruyordu. Bu pozisyon karımla en çok yaşamak istediğim pozisyondu. Ben karımın ağzına verirken, bir başka erkeğin de karımı sikmesiydi. Bunu karımla yapamamıştım, ama Yasemin'le harika bir grup yapıyorduk.
Sonra Yasemin, ben yatarken yarağımı amına alarak üstüne oturdu, Burak ta sırtını öperek götüne girmeye başladı. Tost yapmıştık Yasemin'i. Orospu o kadar zevk alıyordu ki, inlemelerini ve bağırmalarını komşular duymasın diye dudaklarını öpmeyi bırakamıyordum. Memeleri de ufak olmasına rağmen uçları fındık gibi ve sertti. Memelerini avuçluyor ve uçlarını parmaklarımın arasında sıkarak canını yakıyordum. Bu onu daha da kudurtuyordu. Biraz sonra Burak Yasemin'in götüne boşaldı. Ben de amından sikmeye devam ederken, Yasemin gözüme bakarak sanki delirmiş gibi sarsılarak ve inleyerek orgazm oldu.
O ince çıtı pıtı kadının böyle değişebilemesi beni çok şaşırttı. Orgazm olurken resmen gözleri kaymış, kendini kaybetmişti. Ben de birkaç dakika sonra amına patladım. Korunduğunu bildiğim için amına büyük bir zevkle boşaldım. Burak yol yorgunu olduğu için dinlendi. Biz Yasemin'le banyoya gittik. Onu kendi ellerimle her yerini okşayarak yıkadım. Dudaklarını da kemiriyodum resmen, tabii kaltak ta benimkini. Önümde çöktürüp suyun altında verdim ağzına. Beni yalayarak boşaltacaktı. Tam boşalırken ağzından çıkarıp, ilk kez bir kadının suratına 31 çekerek boşaldım. Üçüncü kez boşalmama rağmen bayağı bir sperm fışkırmış, yüzüne gözüne saçlarına dağılmıştı. Yasemin'in çok zevk aldığı belliydi.
Dinlenirken sohbet ettik gün boyu. Kocasının seks yapmayı sevmediğini, hiç sikmese aklına gelmediğini anlattı. Ama o çok azgındı. Zaten kocası yeterince sikse bile, ben onun tek erkekle doyabilceğini düşünmüyordum.
Sabah 8:00'de buluşmuştuk ve Yasemin eve akşam 17:00'de dönmek zorundaydı. O saate kadar evde çıplak dolaştık. Mutfakta, banyoda, salonda... dinlendikçe oynaştık, seviştik ve sikiştik. Burak'la beraber tost yapmadık bir daha, ama üçümüz beraber girdiğimiz duşta da tek tek sikiştik. Hayatımda hiç bu kadar azgın olduğumu hatırlamıyorum. Yasemin'in her deliğini defalarca siktim, 6 defa boşaldım. Onlar gittiğinde de yorgun ve mutlu bir şekilde, yaşadığım rüya gibi günü düşünerek ve bir gün karımı da Tost yapabilmeyi hayalleyerek uyudum :)
[Güney]
67 notes
·
View notes
Text
Amcamın Oğluna Kıyak! (Sedef 31 Y., Bursa)
Selamlar, ben Sedef. 31 yaşında, seks yapmayı çok ama çok seven, bakımlı bir kadınım. Geçen yaz başımdan geçen olayı anlatmak istiyorum. Kocam 6 yıl önce çalışmak için Almanya'ya gitti ve birdaha da dönmedi. Ben bu arada kocamın bir arkadaşı ile sikişerek seks ihtiyacımı gideriyordum. Kocamın arkadaşı evli olduğu için bana fazla vakit ayıramıyordu. Fırsat buldukça gelip, 5 dakikada sikip gidiyordu...
Günler gelip geçerken sosyal medyada tanıştığım Mahmut isimli şahısla görüşmeye ve sikişmeye başladım. Ama ona kocamın arkadaşı ile sikiştiğimi söylemedim. Tabii kocamın arkadaşına da Mahmut'tan bahsetmedim. İkisi ile de sikişmeyi sürdürdüm. Mahmut bekar olduğu için vakit sorunu yoktu, geldi mi sabaha kadar sikiyordu beni. Ayrıca Mahmut fantazisi çok olan biriydi, beni bu fantazileriyle deli edip sikiyordu...
Birgün yine Mahmut'la beraberken telefonla amcamın oğlu Burak aradı. Mahmut hoporölere vermemi istedi telefonu. Ben Burak'la konuşurken Mahmut memelerimi okşamaya, amımı parmaklamaya başladı. Ben hem Burak'la konuşup, hem zevkten farkında olmadan inlemeye başlamışım. Burak, "Noldu Sedef abla?" deyince, "Biraz rahatsızım Burakcığım!" diye yalan söyledim, ama pek inanmamıştı. Bu arada amcamın oğlu Burak 25 yaşında, çok yakışıklı ve çok spor yapan, harika vücudu olan biri...
Neyse, telefonu kapattıktan sonra Mahmut'la sikişmeye başladık. Mahmut beni sikerken, "Biz sikişirken Burak da dinleseydi ya aşkım!" deyince o an müthiş azdım ve çok güzel bir orgazm yaşadım. O günden sonraki tüm sikişmelerimizde Burak anılır olmuştu. Birgün Mahmut, "Burakla tanıştır beni!" deyince, niyetinden habersiz, "Tabi aşkım!" deyip telefonda Burak'la tanıştırdım. Telefonda konuşurlarken, Burak, "Yüz yüze oturup sohbet edelim!" dedi. Mahmut da, "Neden olmasın?" deyince, Burak, "Yarın Pazar, üçümüz pikniğe gidelim!" dedi. Mahmut, "Olur!" dedi. O gece Mahmut daha iştahlı sikmişti beni.
Sabah kalktık ve piknik için birşeyler hazırladık. Sıra geldi kıyafet seçimine. Mahmut dar bir şort giymişti. Ben kot pantolon giymeyi tercih ettitim, ama Mahmut, "Aşkım hava sıcak, kısa eteğin var bol olan, onu giy!" deyince kıramadım. Kısa eteğimi, içime de mor renkli şeffaf Tanga külotumu giydim, Mahmut onu çok begenir :) Burak arabayla bizim kapıya geldi. Aşağıya indik. Mahmut'la bu sefer resmen tanıştılar. Mahmut arabada öne, ben arkaya oturdum. Sohbet ederek piknik alanına gittik. Piknik alanı çok kalabalıktı. Mahmut, "Daha sakin bir yere gidelim!" deyince, Burak, "İçki içtiğimiz biyer var, oraya gidelim, orda insanı sikseler kimsenin haberi olmaz!" deyince gülüştüler. Ben de utanarak güldüm.
Burağın bahsettiği yere vardık. Hakikaten çok kuytu bir yerdi. Sofra, mangal, ateş, et, alkol derken, benim kafam hoş olmaya başlamıştı. Kısa etekle Burağın karşısında otururken rahat edemezken, bazen açılan bacaklarımı kontrol edemez olmuştum. Ayrıca çok sıkışmıştım, nerdeyse altıma işeyecektim, Mahmut'a beni çişe götürmesini söyledim. Kalktık, ordan biraz uzaklaştık. Çalıların dibinde ben çökmüş işerken, Mahmut, "Aşkım Burağın halini gördün mü, senin bacak arana baktıkça yarağı kalktı!" dedi. Şaşırmıştım, "Saçmalama, bakmaz, amcamın oğlu o benim!" dedim. Mahmut ise, "Ne yani, versen sikmez mi?" dedi. Ben tuhaf olmuştum tabii ki. "Hayır, sikmez!" dedim. İşemem bitmişti, kağıt mendille amımı silip kalktım. O arada Mahmut elini külotumun içine sokup amımı okşamaya başladı ve "Siker aşkım, dayanamaz benim aşkıma!" gibi laflar söylüyordu.
Biraz elleştikten sonra toparlanıp Burağın yanına gittik. Battaniyenin üzerine oturduk, içmeye devam ediyorduk. Bir ara Burağı bacak arama bakarken yakaladım ve göz göze geldik. Mahmut'un söyledikleri aklıma gelince tuhaf oldum. Ben de Burağın önüne baktım, hakikaten yarağı kalkmıştı ve şortuna rağmen belli oluyordu. Burak bir ara arabadan sigara almaya gidince, Mahmut'a haklı olduğunu, ama iyice emin olmak için Burağın nabzını yoklamak istediğimi söyledim. Mahmut, "Bana uyar!" dedi.
Burak geri geldiğinde, ben sarhoşluğun verdiği rahatlıkla, Mahmut'a, "Aşkım ben şurdaki ağaca çıkmak istiyorum! Ağaca çıkarken beni kaldırır mısın?" dedim. Mahmut, "Yorgunum aşkım, hem ne yapacaksın ağaçta?" dedi. Ben sarhoş ağzıyla, "Bana ne, ben çıkmak istiyorum!" deyince, Burak hemen atladı ve "Ben kaldırırım seni Seda abla!" dedi. "Tamam Burakcığım!" deyip az ilerdeki ağacın dibine gittik. Ben ağacın dalından tutup bir adım attım ağaca, Burak da iki eliyle popomdan tutup yukarı kaldırdı. Benim niyetim ağaca çıkmak olmadığından, çıkamıyormuş gibi yapıp o pozisyonda kalmaya çalışıyordum. Götüm tam Burağın yüzünün hizasındaydı. Beni tekrar kaldırırken eteğim sıyrıldı, Tangamın ipi zaten götümün arasında kaybolmuştu ve Burağın elleri götümün çıplak yanaklarına temas ediyordu. Ben bir ara yorulmuş gibi yapıp kendimi aşağı saldım. Burak beni düşmeden yakaladı, ama tam önündeydim, götüm kazık gibi olmuş yarağına yaslanmıştı ve sertliğini hissediyordum.
Burak, "Hadi birdaha kaldırayım Sedef abla!" dedi. Bu sefer götümü daha cesurca avuçlayıp kaldırdı. Öyle ki, başparmağının biri göt deliğime temas ediyordu. Beni kaldırmaya çalışırken, burnu amımın kokusunu rahat alacak pozisyonda baya bir durduk. Kaldırırken parmakları amıma da temaş etmeye başladı. Bir tuhaf oldum, amım sulanmıştı. "Olmuyor Burakcığım, yorulma!" diyerek Burağın yardımıyla yere indim. Yine kazık gibi olan yarağı götüme temas etmişti. Orda biraz daha kalsak kendimi Burağa siktirecektim. "Hadi gidelim!" dedim. Piknik yaptığımız yere vardığımızda, Mahmut, "Burak, kaldıramadın mı aşkımı ağaca?" dedi. Ondan önce ben cevap verdim ve "Kaldırdı aşkım, harika kaldırdı!" diyerek göz kırpıp gülümsedim...
Neredeyse akşam olmaya başlamıştı. Ben iyice sarhoş olmuştum ve seks arzum iyice artmıştı. Mahmut'a göz kırpıp, "Aşkım ben arabada biraz uzanacağım!" diyerek arabaya gittim. Niyetim Mahmut'un gelip beni arabada sikmesiydi. Arka kapıyı açıp, arka koltuğa uzandım. Ama Mahmut gelmedi, Burak'la sohbet ediyorlardı. Benim içim geçmişti, biraz kestireyim diye gözlerimi kapadım...
Bir süre sonra bacaklarımda bir el hissettim. Gözümü araladığımda bunun Burak olduğunu gördüm ve heycandan titremeye başladım. Burak ismimi söyleyerek bacaklarımı okşuyordu. Ben bozuntuya vermeyip, sarhoş numarası yaparak, "Yapma aşkım, Burak görecek..." diyordum. Derken Burak elini amıma attı ve parmağıyla klitorisime masaj yapmaya başladı. Sonra bacaklarımdan tutup kendine doğru çekti, bacaklarımı kaldırıp, külotumu kenara çekti ve amımı yalamaya başladı. O anda kendimi Burağa bıraktım. Ama Mahmut nerede diye kafamda soru işareti kaldı.
Burak çok güzel yalıyordu amımı. Ben halen sarhoş ağzıyla, hem, "Yapma aşkım, Burak görebilir..." deyip, hem de zevkten inliyordum. Derken birden yalamayı bırakıp, amıma yarağını geçirdi. Ben sızmış numarası yapmaya devam ettiğimden kafamı kaldırıp bakamıyordum, ama yarağının amımı doldurduğunu hissediyordum. Hızla sikmeye başladı. Amıma her sokuşunda araba sallanıyordu. Sert sikilmeyi çok severim, sanki bunu biliyormuş gibi sertçe sikiyordu. Askılı tişörtümden de memelerimi çıkartmış, hayvan gibi emiyordu. Bense, "Aşkım, erkeğim!" diyerek inliyordum...
Yarım saat sikti belki de, boşalmak bilmiyordu. Beni sikerken iki kez orgazm olmuştum ve artık amım acımaya başlamıştı. Ama dur diyemiyordum. Amımı sikerken bir parmağı ile göt deliğimi okşamaya, parmağını ufak ufak sokup çıkartmaya başlayınca, ben üçüncüye orgazm olmuş, nefes nefese kalmıştım. Sonunda Burak da, "Ohhhh!" çekerek sıcak dollerini içime boşalttı. Okadar çok boşalmıştı ki, amından dışarı dölleri sızmaya başlamıştı...
Bir süre içimde kaldıktan sonra dudağımdan öperek içimden çıktı ve eteğimi indirdi. Burak gittikten sonra gözlerimi açtım. Yalan yok, müthiş sikmişti beni. 10 dakika sonra uykudan kalkmış gibi oturduğumuz yere gittim. Mahmut uzanmıştı, uyuyor muydu, sızıp kalmış mıydı bilmiyorum. Burak ise hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu...
Mahmut kalkınca malzemeleri toparlayıp ayrıldık ordan. Burak bizi eve bırakıp gitti. Mahmut'a olanları anlatsam mı diye düşünürken, Mahmut, "Aşkım Burak güzel sikti mi?" deyip telefonla kaydettiği videoyu gösterdi. Meğer beni sikmesi için Burağı kendisi göndermiş :)
[Sedef]
86 notes
·
View notes
Text
Patronun Orospusu Oldum...
Kocamın beni Mehmet beye siktirmesi, Mehmet beyin bana orospuymuşum gibi davranması, beni sikerken hakaret ve küfür etmesi, işi bitince bana para verip beni siktir etmesi hem gurur kırıcıydı hem de garip bir şekilde tahrik ediciydi. Bunları düşünürken elimi külodumun içine sokmuş amımla oynuyordum...
Amım ıslanmaya başlayınca aklıma laptop geldi. Laptopu açıp kocamın porno film arşivine girdim. Genelde evli kadınların kocaları önünde başkalarıyla sikiştiği filmlerdi bunlar. Bir tanesini açtım. İzlerken de amımla oynuyordum ki kapının zili çalınca videoyu durdurdum ve toparlanıp kalktım, gelen kim acaba diye kapıya bakmaya gittim.
Kapıda Mehmet bey vardı. Kapıyı açtığımda davetsizce içeri girdi ve kapıyı kapatıp, "Hoş geldin yok mu orospu?" dedi. Ayakkabılarını çıkarırken ben şaşkınlıkla donup kalmıştım. Bana, "Bugün sana neden izin verdim sanıyorsun, kocan söylemedi mi geleceğimi?" dedi. Ben şok içinde, "Yok, söylemedi!" dedim. Mehmet bey, "Hadi, zamanım az!" deyip beni kucakladığı gibi yatak odamıza götürdü.
Yatakta laptoptaki videoyu görünce, "Oooo, sen de azmışsın!" dedi. Yalan yok azmıştım ve orgazm olmaya ihtiyacım vardı. Ama hiç sikişecek halim yoktu, "Abi lütfen yapmayalım, her yerim ağrıyor!" dedim. "Tamam yavrum, zorla sikecek değilim. Yat sen güzelce videonu izle!" deyip beni yatırdı. Sonra da pijamamın altını külodumla birlikte çekip çıkardı. Bacaklarımın arasına başını sokup amımı yalamaya başladı.
Mehmet bey çok tecrübeliydi, amımın dudaklarını vantuz gibi emiyor, klitorisimi yalayıp dilini amımın içine sokuyordu. öyle ki, çok geçmeden vücudum titreyip kasıldı, elektrik çarpmış gibi orgazm oldum. Hiç bu kadar çabuk ve şiddetli orgazm olmamıştım. Mehmet bey, "İşte böyle, aferin orospu, sal kendini!" dedi.
Orgazmla birlikte rahatlamıştım, sırt üstü keyifle uzandım. Mehmet bey pantolonunu ve Boxerini çıkardı. Siki kalkmıştı. Sikini sıvazlayarak yüzüme yaklaşıp mastürbasyon yapmaya başladı. Sikini sıvazlayan eli gittikçe hızlanırken, "Gözlerine gelmesin, sen gözlerini kapat, keyfine bak!" dedi. Kocam daha önce hiç yüzüme boşalmamıştı. Mehmet bey bunu yapan ilk erkek olacaktı, ama sikmesindense yüzüme boşalmasına razıydım. Gözlerimi kapayıp heyecanla beklemeye başladım. Birkaç dakika içinde alnımdan yüzüme, ağzıma, burnuma, yanaklarıma sıcak döller fışırarak gelmeye başladı. "Orospu seniii!" diye hırlamıştı boşalırken.
Sikinden çıkan son döl damlalarını da yanağıma sürüp, "Tamam, aç gözlerini!" dedi. Döller çenemden aşağı akıyordu. Elimi çenemin atına tutup hemen kalktım, banyoya gittim. Lavaboda yüzümü yıkarken Mehmet bey de banyoya gelip tuvalete ayakta işemeye başladı. İşerken de, "Alış artık, daha çok akıtacağım yüzüne!" dedi.
Temizlenip tekrar yatak odasına geçtiğimizde Mehmet bey giyinip, "Yarın da izinlisin yavrum, benim aramamı bekle!" dedi. Ben birşey diyemeden cüzdanından çıkardığı 100 doları elime sıkıştırıp, "Hadi çıkıyorum ben!" dedi. Dudağımı öptükten sonra götümü avuçlayıp gitti...
Fantazi tutkunu kocam beni resmen patronun fahişesi yapmıştı. Ama çok da kötü birşey değildi bu. Mehmet bey sayesinde hem sekste farklı şeyler yaşıyordum, hem bu durumdan kocam da mutlu oluyordu :)
Alıntıdır.
http://fantastik-seks-hikayeleri-6.yeahh.com/patronun-orospusu-oldum.html
45 notes
·
View notes
Text
Çıtır Yiğenim Neler Biliyormuş
Merhaba herkese. İsmim İnayet. 49 yaşında, sarışın, balık etli, 1.70 boyunda, bakımlı bir kadınım. 10 senedir dulum. Yalnız yaşıyorum. Çocuklarım evli. Kocam öldükten sonra yalnız kaldım. Hep içimdeki şehveti bastırmaya çalıştım. Zaten yaklaşık 15 senedir seks hayatım yoktu. Kocam alkolikti, ben de tanınmış bir aileden olduğum için hep kendimi sakındım. Sık sık masturbasyon yapıp kendimi tatmin ederim.
Anlatacağım olay yeğenim (ablamın oğlu) İlhan’la yaşandı. İlhan 30 yaşında, uzun boylu, kumral ve çok yakışıklı bir erkektir. Küçük yaştan beri herkes tarafından sevilir. Ben de onu çok severim. İlhan benimle hep ilgilenirdi, bana hep saygılı olmuştur. Sık sık bana gelir muhabbet ederdik.
Bir gün ablam, ben ve görümcem Elnure, başka bir şehre düğüne gidecektik. Ablam gelemediği için yerine oğlu İlhan bizimle beraber geldi. Düğünde görümcem ve İlhan çok iyi anlaştılar, sürekli şakalaştılar. Görümcem Elnure 45 yaşında, esmer, 3 çocuk annesi, benim gibi balık etli. Kocaman kalçaları ve memeleri var, benimkilerden de büyük. Düğünden sonra geceyi geçirmek için otele gittik. Güç bela iki odalı bir yer bulduk. İlhan düğünde biraz içmişti, otelde de içmeye devam etti. Görümcem duşa girip çıktıktan sonra ben girdim. Çıktıktan sonra, “Hadi uyuyalım!” dedim, vakit geç olmuştu. Görümcem benimle büyük yatakta yattı, İlhan ise diğer odada yatacaktı.
Gece bir ara tuvalete kalkmak için uyandım. Görümcem yanımda yoktu, odadaki banyoya da baktım, orda da yoktu. O anda İlhan’ın yattığı odadan sesler duydum. Bizim odadan çıkıp İlhan’ın odaya yaklaştım, içerden inlemeler ahlar ohlar geliyordu. Resmen şok olmuştum. Ablamın oğluyla görümcem sikişiyordu, inanamıyordum. Odanın salona bakan penceresinden içerisi görünüyordu.
Görümcem domalmış, İlhan da arkasındaydı, hızlı hızlı pompalıyordu. Görümcem sikilirken kendinden geçmişti sanki. Bir ara yeğenim yarağını görümcemin amından çıkarıp ağzına verdi. Yeğenimin yarağını görünce boğazım kurudu resmen. Yarağı çok büyük ve kalındı. Görümcem ise yeğenimin yarağını adeta vakumluyordu. Az sonra yeğenim görümcemi tekrar domalttı ve göt deliğini yalayıp tükürükledi. Sonra da o kocaman yarağını tek hamlede köküne kadar soktu. Görümcemin inlemeleri eşliğinde götüne pompalamaya başladı. Onları izlerken elim amıma gitmiş, kendimi okşamaya başlamıştım. 10-15 dakika sonra yeğenim kısık sesle, “Geliyorum orospum!” deyip görümcemin götüne boşaldı.
Hemen odama gittim, yatağa yattım. Uyuyor numarası yaparak bekledim, ama görümcem gelmedi. Orospu kendini bir posta daha siktirecekti belli ki. Yeğenimin yarağını düşünerek, beni siktiğini hayal ederek mastürbasyon yapıp uyudum. Sabah uyandığımda görümcem yanımda yatıyordu, orospu saat kaçta geldiyse bilmiyorum artık. Kalktık, birşey olmamış gibi hep birlikte kahvaltı yapıp Bakü’ye döndük. Ben evime girer girmez, onların sikişmelerini düşünüp bir posta daha masturbasyon yaptım.
Aradan birkaç gün geçmişti, İlhan bana telefon edip, benim oturduğum muhitte yarın sabah erkenden işi olduğunu, bu gece bende kalıp kalamayacağını sordu. Ben de, “Gel tabi ki!” dedim. Akşam İlhan geldiğinde, onu görür görmez şehvet hissi beni avuçlarına aldı. İlhan bana sarılıp öptü ve içeri geçti. Biraz lafladık, sonra İlhan duş yapmak için banyoya girdi. Birkaç dakika sonra koridorun ışıklarını kapatım, banyo kapısın önüne eğilip anahtar deliğinden baktım. İlhan çırılçıplak soyunmuş, kalkık yarağını sıvazlıyordu. Bunu yaptığım için kendime inanamıyordum. Resmen yeğenimi dikizliyordum, onun o koca sikini içimde hissetmek istiyordum. İlhan birden kirli sepetinden benim beyaz külodumu alıp koklamaya başladı. Çok hoşuma gitmişti bu, demek ki yeğenim de beni arzuluyordu. Banyonun önünde amımı okşayarak boşaldım.
İlhan banyodan çıktıktan sonra, yanında getirmiş olduğu Tekilayı içmeye başladı. Ben içmiyordum, ama yanında oturuyordum. Vakit geç olmuştu. İlhan’dan bir hareket gelmediğini görünce, uykumun geldiğini söyleyip, iyi geceler dileyip kalktım. Odama gidip geceliğimi giydim, uyurken sütyen külot giymem. Odamdan çıkıp mutfağa su içmeye gittim. Birden İlhan arkamdan bana sıkı sıkı sarılıp, “Seni çok seviyorum teyze!” dedi ve boynumdan öptü. Şortu olmasaydı yarağı adeta götüme girecekti. O sert yarağını kalçamda hissetmek harikaydı.
Döndüm ve “Ben de seni seviyorum canım!” dedim. İlhan’ın gözleri benim göğüslerimdeydi. O anda ona biraz yakınlık göstersem, beni oracıkta yatırıp sikeceğinden hiç şüphem yoktu. Ama halen kendi kendimle mücadele ediyordum. “İyi misin teyze?” diye sorduğunda, “Kafam biraz karışık. İyi geceler canım!” deyip hemen mutfaktan çıktım. Odama giderken İlhan arkamdan, “Teyze, odanın kapısını açık bırakırsan her şey netleşir!” dedi. O an beynimden vurulmuşa döndüm, dizlerim titredi, kendimi odaya zor attım, kapıyı da kapttım. Ne kadar istesem de bunu yapamazdım, öz yeğenimle sikişemezdim. Yattım, ama heyecandan uyuyamadım. Yatakta şehvetle kıvranıyordum resmen. Amım sulanmaya başlamıştı. Sonunda arzularıma yenildim ve kalkıp kapıyı aralık bırakıp tekrar yattım.
Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Yüzüm kapıya dönüktü, göz altıyla baktım, İlhan çırılçıplak yanıma geliyordu. Yarağı direk gibi kalkmıştı. Heyecandan tir tir titriyordum. Yatağa gelip, üzerimden yorganı yavaşca çekti. Geceliğimi yukarı doğru sıyırdığında kalbim duracaktı sanki. Arkama geçip kalçamı okşamaya başladı. Yarağını kalçama sürterek boynumu omuzumu öpmeye başladı. Zevkden çıldırmak üzereydim. Eğilip bacaklarımı ve götümü öpüp yalıyordu. Dilini göt deliğime değdirdikçe çıldırıyordum. Haytımda ilk kez birisi götümü öpüyor, deliğimi yalıyordu.
Yavaşça yarağını amımın dudaklarına sürüp deliğimi bulduktan sonra birden hepsini amıma soktu. O kocaman yarağı amımı yara yara içime girince, kısık sesle, “Ahhh!” çektim. Ellerini öne atarak göğüslerimi avuçlayıp, “Teyze sonunda oldu!” dedi. Sesimi çıkaramadım. Amıma pompalamaya başladığında ise zevkten ölecektim. Her seferinde daha sert basıyordu. Bir süre yan yatar pozisyonda siktikten sonra beni yüz üstü yatırıp, geceliğimi çok sert şekilde çıkardı. Götümün yanaklarını iki yana ayırıp göt deliğimi yalamaya başladı. Yalarken amımı da parmaklıyordu…
Üstüme uzanıp yarağını tekrar amıma daldırdı ve sikmeye devam etti. Ben artık kendimi tutamıyordum, inim inim inlerken amımın suları da seller sular gibi akıyordu. Kulağıma, “Teyze zevk alıyor musun?” diye fısıldadı. Ben, “Bu yaptığımız yanlış!” diyordum, ama zevkten de çıldırıyordum. Biraz da öyle siktikten sonra sırt üstü döndürdü beni ve göğüslerimin üstüne geçerek yarağını ağzıma soktu. İlk kez ağzıma yarak almıştım, ama deli gibi yalıyordum. Yeğenim ise, “Evet, evet, harikasın teyzemmm!” diye bağırıyordu.
Sonra bacaklarımı açıp amıma girdi yine. O koca yarağını amıma her daldırdığında zevkten bağırıyordum. Şiddetli bir orgazm yaşadım, kasılarak, sırtına tırnaklarımı geçirerek. Ama yeğenim durmuyor, amıma pompalamaya devam ediyordu. En az yarım saate yakın beni değişik pozisyonlarda sikti ve amıma boşaldı. Müthişti…
Aslan yeğenim o gece beni sabaha kadar sikti. İlişkimiz ilerleyen günlerde de devam etti. Ateşli sikişmelerimiz halen devam ediyor. Bu arada, otelde onları sikişirlerken gördüğümü ve benim evimde banyoda onu dikizlediğimi de de biliyormuş. Yıllarca beni sikmeyi hayal etmiş.
Şimdi de üçlü yapalım diye tutturdu, görümcemle beni aynı yatakta sikmek istiyormuş. Ben, “Olmaz!” dedim, ama bu isteği beni heyecanlandırmadı desem yalan olur 🙂
119 notes
·
View notes
Text
İlk aldatma
Merhaba Hasan bey sizlere teşekkür ederim böyle bir blog hazırladığınız için. Benim ismim Candan şuan 35 yaşındaydı 155 boy 63 kilo esmer 2 çocuk annesi bir kadınım. Sizlere anlatacağım olay 23 yaşımda başıma geldi o zaman kocam sürekli olarak Ukrayna ya diyordu benimde pasaportum vizem olduğu halde beni götürmek istemiyordu aslında anlıyordum da kondurmak istemiyordum , birgün arkadaşlar ile AVM ye alışveriş ve eğlence amaçlı gittik insan gezerken ister istemez acıkıyor hep birlikte yemek katına çıktık orada okul arkadaşım Cumali ile karşılaştım konuştuk birçok avm de restoranları varmış telefon numaralarımızı aldık yemeğimizi yedik biraz daha oyalanıp evlerimize gittik gece 10 gibi mesaj geldi Cumali den tam hatırlamıyorum ama sanırım 3 e kadar yazmıştık kocam ertesi gün gece 3 te kiminle mesajlaşıyordun diye mesaj atmış mesajı görünce mesaj ve konuşarak kavga ettik en son cümlem sen orada başka kadınla yatarken ben burada amımı parmaklayamam olmuştu Sonuçta kavga ederken söylenen bir cümle idi . Saat 2 gibi Cumali mesaj attı nasıl oldu bir anda Cumali ye adresimi verdim işin bitince gel moralim çok bozuk dedim yarım saat geçmemişti kapı çaldı açtığımda Cumali kapıda karşımdaydı sarılıp ağlamaya başladım yok böyle bir sarılma oturma odasıns geçtik biraz yatıştıktan sonra çay demledim 2 saatten fazla sohbet ettik o sırada orta okuldan beridir arkadaşım olan Beyhan aradı balkonda konuştuk . Bana hiç aklımda olmayan bir şey sordu ne o kaltak yoksa kısasa kısasmı yapacaksın o sikişiyor diye sende mi siktireceksin dedi evet dedim güldü eğer seksi güzelse bana da gönder dedi . Oturma odasına geçtim tekrar Cumali ben güzel değilmiyim deyip etrafında manken gibi tur attım çok güzelsin bebeğim dedi oturduğu koltuktan kalkıp bana sarıldı öpüşmeye başladık çok ateşli bir öpüşmeydi ne zaman soyunduk ne zaman yatak odasına gittik bilmiyorum inanın bana. Bir anda amım yalanmaya başladı ben o an bitmiştim kocam beni hiç böyle sikmezdi ihtiyaçım var sana der yatırır sokar boşalır yatardı Cumali direkt amımı emmeye başlamıştı elleriyle am dudaklarını kenara çekip amıma dilini sokup sokup çıkarıyordu ilk kez sikilmeden orgazm oluyordum benim orgazm olduğumu anlamıştı sikini amıma dayadı sokmaya başladı sanki içine demir yada sert bir şey giriyordu o kadar zevk alıyordum ki kendimden geçiyordum pompalamaya başladığında bende çığlık atıyor daha sert sikmesini söylüyordum Cumali ile yaklaşık 45 dakika her pozisyonu deneyerek seviştik. Cumali boşalmıştı yatak göbeğim memelerim her tarafa fışkırmıştı birer sigara yaktık, konuşurken Beyhan dan bahsettim çağır gelsin dedi çok ciddiydi telefon ettim gel acil dedim 10 dakika sonra kapıya geldi kapıyı açtım beni çıplak vaziyette görünce soyunup çırılçıplak kalmıştı yatak odasına girdik ufff manzaraya bak dedi ve Cumali nin sikini ağzına aldı beni elimden tutup Cumali nin başına oturttu Cumali benim amımı göt deliğimi yalamaya başladı o güne kadar hiç tatmadığım duyguları tadıyordum. Beyhan 10 dakika siki yaladı yuttu sonra sikin üzerine oturdu offf harika bir sik benim tam istediğim gibi offf harikasın Cumali beni ne zaman istersen sikebilirsin diyerek oturup kalkıyordu birden benim memelerimi tuttu uçlarını emiyor okşuyordu Cumali de Beyhan gibi ellerini memelerime koydu birlikte okşamaya başladılar. Ben yine sikilmeden orgazm oluyordum yine bir ilki tatmıştım bu kadar yeterdi benim pil bitmişti yan tarafa uzandım onlar seks yapmaya devam ettiler.
O günden sonra hemen hemen her gün Cumali ve Beyhan bizde buluşuyor bazen 3 lü bazen tek tek seks yapıyorduk . . . Sizlere daha sonra 4 kişi ile birlikte olduğumuzu nasıl tost olduğumu anlatacağım.
82 notes
·
View notes
Text
Balayında Karım Pert Oldu!
Merhaba, ben Kemal. 28 yaşındayım. Karım Zehra benden 4 yaş küçük ve çok güzel bir kadındır. Öyle bir olay ki, yaşandıktan sonra evlilik hayatımızı hepten değiştirdi. Hikayem balayı için gittiğimiz Antalya Belek'te lüks bir tatil köyünde yaşandı. Zehra bir içim su ve güzelliğiyle herkesi kendine hayran ederdi. Bütün arkadaşlarım çok şanslı bir piç olduğumu söyler ve sürekli, "Kaptın güzel hatunu!" derlerdi. Haklılardı, Zehra uzun siyah saçları bembeyaz teni ve beni benden alan yemyeşil gözleriyle resmen bir afetti.
Her neyse, tatil köyüne vardık ve Check-in işlemlerimiz sonrası odamıza yerleştik. Akşam saatlerinde vardığımızdan ve düğün yorgunluğu da olunca tabi ikimiz de yastığı görür görmez uyumuşuz. Sabah kahvaltıya indik. Otelde çok fazla Rus turist vardı, Türk turist yok denecek kadar azdı. Güzelce kahvaltı yaptık ve yüzmek için havuza gittik. Zehra kendine çok güzel bir bikini almış (!), resmen bütün herşeyi ortadaydı. Banyoda giydiği için fark etmemiştim, kahvaltıya da üstünde de şort ve askılı tişörtle indiği için fark etmemiştim. Zehra'ya, "Bu mayo ne böyle?" diye kızınca, "Ne zamandır giydiklerime karışır oldun? Hem baksana, herkesde aynı mayo var, hatta bazıları iyice heryerini göstermiş!" dedi. Yani yalan yok, hiç karışmazdım, hep, (Kendine yakıştırıyorsan giy!) derdim, o da çok kısa olmadıkça mini etek tarzı şeyler giyerdi. Haklıydı, ben de çok uzatmadım ve "Tamam!" dedim.
Bize hizmet eden otel görevlisi iki tane genç vardı, sürekli yanımızda, bir şeye ihtiyacımız olursa, alkol, çerez gibi yardımcı oluyorlardı. İçlerinden birinin gözleri sürekli Zehra'nın üstündeydi, resmen gözüyle karımı sikiyordu. Hiç hoşuma gitmemişti bu durum, o yüzden Zehray'a, "Havuzu boşver, gel denize gidelim!" dedim. Zehra, "Ne güzel güneşleniyorum, ne denizi şimdi, boşver sonra gideriz!" dedi. O iki gencin gözleri Zehra'nın üzerindeydi ve sürekli gelip bir şeye ihtiyacımızın olup olmadığını soruyor, Zehra'ya daha yakından bakıyorlardı. Zehra da yüz üstü dönmüş güneşleniyor ve varla yok arası olan bikinisinden götü açıkça belli oluyordu.
Zehra'ya bir kez daha teklif ettim, "Denize gidelim!" diye, ama o, "Sen gidersen git, ben buradayım!" deyince sinirlendim ve havuza atladım. Biraz yüzdüm ve havuzda bizim gibi yeni evli bir çift ile tanışıp sohbet etmeye başladık. Konu konuyu açtı ve ben sohbete daldım. Onların iki günü kalmış, oteli çok beğendiklerini söylediler. Bana, "Eşin nerede?" diye sordular. Ben de, "Orada, güneşleniyor!" diyerek gösterirken, Zehra'yı gençlerden biriyle sohbet ederken gördüm ve hemen o tarafa yüzmeye başladım. Evli çift te arkamdan geldi. Ben Zehra'ya yaklaşınca genç uzaklaştı. Zehra'ya, "Hayırdır, ne konuşuyordun onunla?" diye sordum. Zehra, "Bana oteldeki etkinliklerden bahsetti, buranın gece klubü varmış, çok iyiymiş!" deyince, yeni tanıştığım evli çift arkamdam, "Evet, biz her gece gidiyoruz!" dedi.
İsimlerinin Mert ve Lale olduğunu öğrendiğimiz çiftle oturup konuşmaya başladık. Mert ve Lale aynı bizim yaşlarımızdaydı. Mert uzun boylu, benden daha kaslı biriydi. Lale ise, yine uzun boylu, sarışın, Zehra kadar olmasa da güzel denilecek biriydi. Havuz kenarında sohbet edip iyice kaynaştık. "Gece klüpte görüşmek üzere!" deyip ayrıldık.
Gece olunca bahsettikleri klübe indik. İçerisi çok karanlık ve kalabalıktı. Hemen Mert ve Lale'yi bulup bir köşede oturup sohbet etmeye, alkol almaya başladık. Zehra da Lale de kısacık elbiseler giymişlerdi. Bizim hatunlar az içiyordu, ama benle Mert içkinin hakkını veriyorduk. Bir ara hatunlar tuvalete gidince, Mert bana, "Karın çok güzel, sanşlısın!" dedi. Ben de ona, "Lale de çok güzel, sen de şanslısın!" dedim. O da, "İkimiz de şanslıyız!" deyip kadeh tokuşturduk. Mert bana Zehra'yla ne kadar süredir birlikte olduğumu sordu. Ben de, "Üç yıldır birlikteyiz!" dedim. Bana, "Üç yılda hiç başkasıyla olmadın mı?" deyince, "Yok, olmadım!" dedim. O da, "Hadi hadi, yalan atma, erkeğiz biz, illa kaçamak yapmışsındır!" deyince, ben de, "Bir kere oldu, Ukrayna'ya gittiğimde bir orospuyla!" dedim. O da, "Hah şöyle!" dedi.
"Peki sen?" dedim. O da, "Ohoo çok, hatta Lale de biliyor!" deyince, "Nasıl biliyor?" dedim. "Bana karışmaz, ben de ona karışmam, birbirimizi seviyoruz, ama birbirimize ait değiliz!" dedi. Çok şaşırmıştım ve içimden genişliğin böylesi diyordum. Az sonra, "Mesela, Lale sabah havuzun orada bana seni beğendiğini söyledi, yani seninle yatmak istese benim için sorun olmaz!" deyince duyduklarıma inanamamıştım. Resmen bana (İstersen karımı sikebilirsin!) diyordu. Bana, "Zehra böyle birşey istese, mesela sana beni beğendiğini söylese, sen ne nerdin?" deyince, ben, "Olmaz! Hem Zehra öyle şey yapmaz!" dedim. O da, "Var mısın iddiaya?" dedi. "Bunun iddiası mı olurmuş, sen de abartıyorsun artık!" diye kızdım.
"Olur! Hatta sana açıkça konuşayım, seninle konuştuğumuz şeylerin aynısını, hatta daha fazlasını şuan Lale Zehra'yla konuşuyor. Eğer Zehra dediğin gibiyse birazdan gelir ve kalkmak istediğini söyler! Ama kalkmak istemezse, ben Zehra'yı, sen de Lale'yi alıcaksın odalarımıza çıkacağız. Olur da Zehra kabul etmez ve gelince hadi kalk gidelim derse, Lale senin, istediğinde onunla yatabilirsin!" dedi. Ben de sinirlendim ve "Tamam ulan! Lale'yi de istemiyorum, sırf karımın bana sadık olduğunu kanıtlamak için kabul ediyorum!" dedim. Tam konuşmamız bitmiş ve bizim hatunlar gelmişti. Ben tam ayaklanmak üzereyken Zehra masaya oturdu ve "Hani bize içki söylememişsiniz?" dedi. Mert bana döndü ve (Kaybettin!) der gibi pis pis sırıttı. Ben resmen çöküp kaldım. Zehra'ya çok sinirlenmiştim, resmen elin herifine kendini siktirecekti.
Masaya birkaç içki daha geldi ve içmeye başladık. Mert sürekli Zehra'yla ilgileniyor, Lale de benimle sohbet ediyordu. Önce karşılıklı oturuyorduk, ama sonra Lale'yle Zehra yer değiştirdi. Lale benim yanıma, Zehra da Mertin yanına gitti. Zaten çok geçmedi ve Mert elini Zehra'nın bacaklarına atıp okşamaya başladı. Zehra hiç yüzüme bakmıyor, sürekli Merte dönük şekilde onunla flörtleşiyordu. Ben de (Artık ok yaydan çıktı, yapacak birşey yok!) diye düşünüp, Lale'nin bacağına attım elimi ve ordan amına doğru götürdüm. Lale, "Hızlısın, sevdim!" deyince, Zehra bunu duydu ve kendini iyice Mert'e yaklaştırdı. Anladığım kadarıyla Mert'in eli de artık Zehra'nın amındaydı ve parmaklamaya başlamıştı bile. Ben de aynı şeyi Lale'ye yaptım ve amını parmaklamaya başladım...
Zehra iyice kıvama gelmişti ve Mert fırsatı değerlendirip Zehra'nın önce boynunu, sonra da dudaklarını öpmeye başlamıştı. Gözlerimin önünde karım başkasıyla öpüşüyordu. Lale de benim dudaklarıma yapıştı, öpüşmeye başladık. Bir süre sonra Mert, "Hadi herkes odasına!" dedi ve karımla kalkıp gittiler. Ben de Laleyi alıp odamın yolunu tuttum, ama aklım karımdaydı. Odaya girer girmez Lale soyunup yatağa geçti. Ben de hemen soyunup yanına uzandım ve öpüşmeye başladık. Beni öperek kasıklarıma kadar inip sikimi ağzına aldı ve sakso çekmeye başladı. Çok iyi yapıyordu bu işi. Biraz sakso sonrası hemen yatağa domaldı ve "Gir içime aşkım, sik beni!" dedi. Hemen amına girip sikmeye başladım. Ama aklım hep karımdaydı, acaba onlar da mı böyle sikişiyordu, karım da Mert'e aşkım diyor muydu? Ben bir yandan bunları düşüyor diğer yandan Lale'yi sikiyordum. Zaten çok sürmedi ve boşaldım.
Yatağa geçip uzandım ve Lale de yanıma geldi. 15-20 dakika dinlendikten sonra, "Hadi gidelim, sana bir şey göstereceğim!" diyerek ayaklandı, üstünü giymeye başladı. "Nereye? diye sorunca, "Zehra'yı izlemek istemiyor musun? Gel gidip basalım onları!" dedi. Ben de hemen ayaklanıp giyindim. Odalarına doğru gittik. Kapının önüne gelince içeriden sesler gelmeye başladı. Karımın bir başka erkek tarafından sikilirken zevk inlemelerini duyunca içim bir hoş olmuştu. Lale kapıyı sessizce açtı ve sessiz adımlarla odaya girdik. Karşılaştığım manzara inanılmazdı! Karım Mert'in altında, elleri boynunda, bacakları da belinde sertçe sikiliyordu. İkisi de transa geçmişlerdi sanki. Karımın Mert'e, "Durma aşkım, sik karını!" demesi beni titretmişti...
Pozisyon değiştirtirmek için döndüklerinde bizi fark ettiler. Mert, "Hoş geldiniz, biraz erken oldu sanki, ben daha ilk postamı bitirmedim bile!" deyince beynim dondu, çünkü neredeyse 40 dakika olmuştu. Zehra beni görünce biraz utanmıştı, ama Mert hemen karımı domalttı. Karımın belini aşağı bastırıp poposunu iyice yukarı çekti. Sonra karımın poposuna okkalı bir tokat attı ve bana dönüp, "Çok ateşliymiş bu, ateşini söndürememişsin!" dedi. O zaman fark ettiğim kocaman yarağını tek hamlede karımın amına sokup, pompalamaya başladı. Zehra inleye inleye hayvanlar gibi sikiliyordu ve bu görüntü benim çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Sikim kalkmaya başlayınca da Lale hemen soyundu ve önüme çömelip şortumdan sikimi çıkardı ve tekrar saksoya başladı.
Mert bizi öyle görünce Zehra'yı kaldırdı ve Lale'nin yanına oturtup, yarağını ağzına verdi. Yan yana duruyor, ben Lalenin ağzını sikerken, Mert te karımın ağzını sikiyordu. Mert bir süre sonra dayanamadı ve Zehra'nın yüzüne boşaldı. Mert yere yığıldı, Zehra da yüzünü yıkamak için hemen banyoya gitti. Daha önce yüzüne hiç boşalmamıştım ve alışkın değildi. Lale yatağa uzandı, ben de üstüne çıkıp onu sikmeye başlamıştım ki, odanın kapısı çaldı. Mert, "Geldi bizimkiler!" deyip odanın kapısını açtı. Ben daha, "Ne oluyor, kim geldi?" demeye kalmadı ve havuz başındaki iki genç odaya girdi.
İçlerinden biri, "Ooo, bizi beklemeden başlamışsınız!" Hani nerede o yeşil gözlü bebek?" dedi. O sırada Zehra, "Ne oluyor?" diye banyodan çıkıp içeri çırılcıplak girince, iki genç, "Offf be, şuna baksana, bunu sikmeye kıyamazsın!" dedi. Zehra da aynı benim gibi şoktaydı. Ben hemen Lale'nin üstünden çekildim ve "Ne oluyor burada, böyle anlaşmamıştık!" deyince, Mert, "Sakin ol, birşey yok, hem çok zevk alacağız!" dedi. Gençlerden biri Mert'e, "Tadı nasıldı kanka?" diye sorunca, Mert Zehra'yı kolundan tutup yatağa attı ve "Bak tadına anlarsın!" dedi. Ben itiraz edince, o iki genç, Mert'in de yardımıyla beni zorla koltuğa oturttu. Sonra da ellerimi koltuğa bağladılar. Bağırmayı düşündüm, ama hemen vazgeçtim, biri duyup bizi bu halde görse rezil olacaktık!
Mert cebinden para çıkartıp Lale'ye verdi ve "İşin bitti, gidebilirsin!" dedi. O an anladım ki, bunlar beni oyuna getirmişti. Lale büyük ihtimal fahişeydi ve Mert Lale'yi karısı diye tanıtmıştı. Diğer iki gençle de arkadaşlardı. Lale gittikten sonra bana döndüler ve "Biz karını sikerken izleyeceksin! dedi. Gençlerden biri de Zehra'nın ağzına zorla sikini sokmaya başladı. Mert te eline kamera aldı ve bütün olayı çekmeye başladı, ara ara kameraya beni gösteriyordu. İkinci genç te, "Sıra bende!" deyip sikini Zehra'nın ağzına verdi. Zehra ağlıyarak ağzına alıyor, ağzına veren de, "Ağla orospu, ağla, birazdan da zevkten ağlayacaksın!" diyordu.
Mert kamerayı bir köşeye koydu ve diğerlerine katıldı. Zehra'yı yere indirip ortalarına aldılar ve sırayla sakso çektirmeye başladılar. Birisi durmadan, "Yala orospu, seni çok pis sikeceğiz!" diyordu. Kendi aralarındaki konuşmadan adının İsmet olduğunu öğrendiğim genç karımı kaldırıp kucağına aldı ve yatağa yapıştırıp öpmeye başladı. Zehra da artık karşılık vermeye, onunla öpüşmeye başlamıştı. Sonra ismi Kenan olan, İsmet'e, "Çekil bir de ben bakayım tadına!" dedi ve karımı altına alıp dudaklarına yumuldu. İsmet te karımın bacaklarını öpmeye başladı. Mert de durmadı ve aralarına katıldı. Üç kişi karımın dudaklarını, memelerini, götünü, ayaklarına kadar her yerini öpüp yalıyordu. Zehra da iyice kıvama gelmiş ve inlemeye başlamıştı.
İsmet amını yalamaya başlayınca karım çıldırdı. Üçü de sıralayla karımın amını yaladıktan sonra, İsmet karımı domaltarak amından sikmeye başladı. Kenan da karımın önüne geçip ağzını sikiyordu. Ben de garip bir şekilde artık izlediğim manzara karşısında zevk almaya başlamıştım. Zehra'nın zaten zevkten ayakları yerden kesilmişti, çıkardığı inlemeler bunu çok belli ediyordu. Mert, İsmet'e, "Bir delik daha açalım!" dedi ve eline küçük bir şişe verdi. O an anladım ki karımın götüne gireceklerdi. Karım daha önce hiç götünü siktirmemiş ve bu ilk olacaktı. İsmet küçük şişeden döktüğü sıvıyı parmaklarıyla karımın göt deliğine sürmeye başladı. Arada parmaklarını sokuyor, deliği genişletmeye çalışıyordu. Karım ise ağzındanki yaraktan dolayı konuşamasa da, hareketleriyle istemediğini belli ediyordu. Ama kaçacak bir yeri yoktu!
İsmet bir süre sonra karımın göt deliğini iyice genişletmiş ve iki parmağını sokmaya başlamıştı. İsmet, "Tamamdır!" deyince, Kenan karımın ağzını sikmeyi bıraktı ve kucağına alıp amına girdi. İsmet te sikini karımın göt deliğine sokmaya çalışınca, karım, "Hayır, lütfen orası olmaz, çok acır, sırayla amımı sikin!" diye yalvarıyordu, ama dinleyen kim! İsmet zorla karımın götüne girdi. Karım inanılmaz bir çığlık atmıştı. Bir 5 dakika boyunca karım acı çekerek, "Dur, çıkar!" diye yalvardı. Ama sonra acının yerini zevk almış olacak ki, his ses çıkarmıyor, hatta İsmet yavaşlayınca karım götünü iyice geriye dayıyordu. Karım Kenan'ın kucağında amından sikilirken, arkadan da İsmet götünü sikiyor ve ikisinin arasında artık zevk çığlıkları atıyordu. Mert te sikini gidip karımın tek boş kalan yeri olan ağzına verince tam oldu!
Sırayla karımı tost yaptılar, götünden ve amından siktiler. Hatta aralarında oyun oynarcasına karımı bir o kucaktan bir bu kucağa alıp öyle sikiyorladı. İşin ilginç yanı ise, karım da bundan çok memnundu. Bütün gece karımı sikip, ağzına, yüzüne, memelerine, amına, götüne boşaldılar. İşleri bitince Mert beni çözdü ve kamerayı gösterip, "Siz gidene kadar bu bizde kalacak ve her gün gelip karını sikeceğiz! Eğer kaçıp giderseniz, veya birine birşey söylerseniz karını pørnø sitelerinde izlersin!" diye tehdit etti ve gittiler.
Zehra yatakta perişan halde, heryeri döl olmuş şekilde yatarken ağlamaya başladı ve benden özür diledi. Ben de, "Sorun yok, olan oldu, en azından zevk aldın!" dedim. O da onaylar gibi başını salladı. Karım elini yüzünü temizledi ve odamıza geçtik.
Balayı tatilimiz bir hafta sürdü ve her gece, Mert, İsmet ve Kenan gelip karımı pert olana kadar siktiler. Onlar karımı sikerken ben de barda oturup içki içiyordum. Arada yanlarına çıkıyor, onları izliyordum. Zehra da halinden çok memnundu. Otelden ayrılma zamanımız gelince, Mert söz verdiği gibi video kaydını silecekti, ama ben hafıza kartını vermesini istedim. Verdi de. Ankara'ya döndük. Arada bir karımla seyrediyoruz!
[Kemal]
162 notes
·
View notes
Text
ÖNCE GÖZLERİ İLE ….
Merhaba arkadaşlar. Adım Sevim. 39 yaşındayım, 1.65 boy, 73 kilo, beyaz tenli, balık etli birisiyim. Evli ve bir çocuk sahibiyim. Kocama bağlı, mütevazi hayatı olan birisiyim. Ama son zamanlarda erkeklerin bakışları beni tahrik etmeye başlamıştı. Kocamın artık bana yetmediğini düşünüyordum.
Açıköğretim sınavı için görevli olduğum okula geldim. Gözetmenlik yapacağımı sınıfa girip, sınava girecek öğrencileri bekliyordum. Tek tek gelmeye başlamışlardı, herkesin sırasını gösteriyordum. İçeriye birden mükemmel seviyede çok yakışıklı birisi girmişti. Manken gibiydi. Kasli yapısı vardı. Gözlerimi üstünden alamamıştım. Yerine oturdu. Sürekli bakışmaya başlamıştık. Kimliğini kontrol etmeye gittiğimde, bana yiyecek gibi bakıyordu, içim titremişti. 26 yaşında, karizmatik bir gençti. Adı Engin idi. Kimliği verirken elim eline değdi. Gülümsedi ve kibarca, "Keşke tüm gözetmenler sizin kadar güzel olsa!" dedi. Gülümseyerek teşekkür ettim. Masaya oturduğumda aklım başımdan gitmişti. Tanrım, ne yapıyordum? Resmen canım istiyordu onu. Sınav bitene kadar sürekli bakışmıştık. Ben sınıfta yürüdükçe arkamdan götüme baktığına emindim. Sınıftaki camlardan yansımaya baktığımda gerçekten götüme bakıyordu...
Sınav bitene kadar sürekli baktı. Sürenin sonuna kadar bekledi. Süre bitince de sınav kağıdını en son o getirdi verdi. Gülümsemesi beni tahrik ediyordu. Sınav kağıdıyla birlikte, katlanmış bir de küçük not kağıdı bırakmıştı. O gittikten sonra heycanla not kağıdını açıp baktım, "Çok hoş bir bayansın, seninle sadece bir çay içmek istiyorum. Dışarıda bekliyor olacağım." yazıyordu. Heyecandan titriyordum. Kabul etmemek için kendime söz veriyordum. Ama içimden bir ses de bu fırsatın kaçmayacağını söylüyordu.
İsim bittikten sonra okulun dışına çıktım. Kenarda arabayla bekliyordu. Uzaktan görünce elini kaldırdı 'Buradayım' der gibi. Yanına gitme zorunluluğu hissettim birden. Arabaya bindim, "Merhaba!" dedim. O da, "Ben Engin!" dedi. "Biliyorum, kimliğinde yazıyordu, ben de Sevim!" dedim. "Cafe var şurda, çay içelim mi?" dedi. Kabul ettim. Çaylarımızı içerken sohbet ediyorduk. Diksiyonu düzgündu, etkiliyordu konuşmasıyla. Kendisinin uzaktan kumandalı araçlara ilgisi olduğunu söyledi, "İstersen götüreyim, kullanırız!" dedi. Fazla geç kalamayacağımı, kocamın bekleyeceğini söyledim. "Fazla uzak değil, gider değişik bir gün geçiririz!" dedi. Kabul ettim.
Gittiğimiz yer Gölbaşında ailesine ait Bağ eviydi. Yüksek duvarları olan, büyük bir bahçesi bardı. Bizden başka kimse yoktu. Heyecan basmıştı beni. Uzaktan kumandalı arabalardan birini bahçeye çıkardık. Oynamaya çalışıyordum. Bana öğretmek için kumandayı elimden tutup, arkama yaslanıp gösteriyordu. Resmen sikini götümde hissediyordum. Konuştukça sıcak nefesi boynuma, kulağıma geliyordu. Tahrik olmuştum. Arkamı iyice ona yaslamıştım. Biraz öyle durduktan sonra, kulağıma çok güzel olduğumu söyledi. Ben artık dayanamadım ve birden dönüp dudağına yapıştım. Bahçede deli gibi öpüşüyorduk. Dilini ağzımın içinde gezdiriyordu, çok güzeldi. Bir yandan da iri götümü okşuyordu. İçeri gitmek istediğimi söyledim. İki eliyle belimden tutup kaldırdı, ben de bacaklarımı beline dolayıp, kucağında öpüşe öpüşe eve girdik...
Kendi odasına götürdü beni. O beni soyarken, ben de onu soymaya başladım. Çırılçıplak kalmıştık. Yarağı kocaminkiyle aynı uzunlukta, fakat daha kalın ve daha düzgün şekilliydi. Tertemizdi, hiç kıl falan da yoktu. Hemen eğilip emmeye başladım. Mis gibi kokuyordu. Taşaklarını emerken inlemeye başlamıştı. Sonra beni üzerine ters alarak, o da benim amımı yalamaya başladı. Bir yandan da parmağını götüme sokuyordu. Delirmek üzereydim, vıcı vıcık olmuş amımdan sular akıyordu, "Sik beni artık!" diye bağırıyordum. Fazla yalvartmadı, beni sırtüstü yatırıp bacaklarımdan tutup yatağın kenarına çekti, bacaklarımı omzuna alıp, yarrağını usulca kaydırdı amıma. Dibini bulduğunda, belimden tutarak deli gibi sikmeye başladı. Okadar hızlı girip çıkıyordu ki amıma, kasıkları kasıklarıma çarptığında 'Şap şap şap!' sesler geliyordu. Okadar güzel sikiyordu ki, sesim kısılacaktı inlemekten ve bağırmaktan...
Ben çoktan orgazm olmuştum, fakat o halen sikmeye devam ediyordu. Ben ikiniciye orgazm olurken, yarrağını çıkarıp, göbeğime ve göğüslerime doğru boşaldı. Sıcacıktı dölleri. İkimiz de aynı anda boşalmıştık. Yanyana uzandık ve dinlendik biraz. "Duşa girelim!" dedi. "Tamam, ama saçımı ıslatmamam lazım, değilse kocam şüphelenir!" dedim. Elleriyle sadece vücudumu yıkadı. Sonra yine odaya geçtik ve öpüşüp sevişmeye başladık. Az sonra yarağı yeniden sertleşmişti. Bu sefer kendisi sırtüstü yattı ve beni ata biner gibi yarrağına oturttu. Deli gibi zıplıyordum. Zıpladıkça da 95 beden göğüslerim hopluyordu. Göğüslerimi avuçluyorken uçlarını ısırıyordu. Çığlıklarımı duydukça, "Gönlünce bağır aşkım!" diyordu. O henüz boşalmamıştı, ama ben yine orgazm oldum. Yorulmuştum, indim üzerinden ve yatağa attım kendimi...
Beni yüzüstü çevirdi ve götümün yanaklarını öpüp, ısırıp, emmeye başladı. Kocam hiç yapmıyordu bunu, işi bitti mi arkasını döner uyurdu hemen. Engin bu arada götümün yanaklarını yoğuruyor, arasıra iyice ayırıp, göt deliğime dilini değdiriyor, deliğin etrafını yalıyordu. Parmağını götüme sokup, "Seni burdan da sikmek istiyorum!" dedi. "Tamam yap, fakat ilk kez olacak!" dedim. Biraz daha yaladı, parmağıyla genişletmeye çalıştı, sonra beni domaltıp yarağını sokmaya çalıştı, çok zorladı fakat giremedi. Yarrağının başı giriyordu, gerisi girmiyordu birtürlü. Aslında girerdi, ben eve geç kalırım telaşıyla kendimi çok kasıyordum. "Ordan başka bir zaman yapalım canım!" dedim. Beni kırmadı. Ben de onun yarağını yalayarak boşalttım...
Toparlandık ve beni evimin yakınına bıraktı. Birbirimize telefon numaralarımızı vererek vedalaştık. Artık Engin'le her fırsat bulduğumuzda sikişeceğim.
[Sevim
76 notes
·
View notes
Text
Merhaba Hasan bey kardeşim ben Hatice bu hikayeleri okudukça azıyorum gerçekten bu yaştan sonra amımın suyunun aktığını hissediyordum rahmetli kocam hayattayken bile bu kadar akmazdı. Ben şuan 66 yaşındayım , emekliyim bir devlet memuruydum kocamla çalıştığımız kurumda tanışıp 1987 yılında evlendik kocam hafta sonu hiç yataktan çıkmazdı her hafta sonu mutlaka günlük 3 kez sikerdi o zamanlar Ankara Batıkent in ilk yerleşkesi olan dublekslerde otururduk , 20 dubleks daire vardı biz tam ortadaydık , 3 numara komşumuz Neriman ve Metin ile çok iyi bir komşuluğumuz vardı Neriman 1988 yılında 6.çocuğunu doğurmuştu kocası Metin nakliyat firmaları olan yakışıklı uzun boylu esmer kalıplı bir adamdı hafta içinde ya onlar bize gelir ya biz onlara giderdik. Neriman ve Metin yan yana geldiklerinde nokta ile virgül gibiydi tahminen 150 ydi Neriman ın boyu çocuk fazla olunca memeleri ve kalçası çok büyüktü. 88 yılında Neriman çocuğunu emzirirken bana dönüp kız Hatice bu piç biliyormusun kocam uzun yola gitmişti 4 kişi evdeydi akrabalarımdan hatırlıyormusun dedi evet dedim o gece o akrabalarım tek tek beni evire çevire sikti valla hangisinden bilmiyorum dedim. Neden şikayetçi olmadın dedim kız manyakmıyım ben böyle zengin bir kocayı hele hele bana tapan bir kocayı nereden bulacağım ben zevkime baktım diyerek bana sırrını verdi. Gel zaman git zaman benim Metin e bakış açım değişti adama acıdım mı yoksa aşık mı oldum bilemedim , 1992 yılı gelmiş kocam görevli olarak Muş a gitmişti beni giderken Metin ve Neriman a emanet etti . Kurban Bayramı sonrasıydı 3 ay kalacak eğer orada kalması gerekirse taşınacaktık , her zaman kurum telefonu ile konuşuyorduk . Bir cuma günü kocam şimdi yanında olmak ve seni sikmek isterdim çok özledim seni dedi bende sevişmeyi çok özlemiştim. İş çıkışı servise binmek için yürürken bir korna sesiyle irkildim Neriman ve Metin çocukların ihtiyacını ve mutfak alışverişini bizim kurumun kentininden yapmış benim çıkmamı bekliyorlarmıştı arabalarına binip yola çıktık eski Mercedesleri bilirsiniz araç telefonu vardı arabada eve gelene kadar sohbet muhabbet ettik . Onlara aldıkları şeyleri taşımaları için yardımcı olmak istedim kapıdan girip çıkarken Metin le temas ediyorduk bir ara dikkat ettim Metin in siki kalkmış çadır kurmuştu zaten kocam iş yerindeyken beni azdırmıştı acaba evde şu iş yapılacak desem eve tek başına gelir mi diye düşündüm, Neriman bizim getirdiğimiz poşetleri boşaltırken ben Metin e bizim yatak odasında priz çıkmıştı korkuyorum bir takarmısın dedim. Tabiki dedi ben önde metin arkadan eve girdik yatak odası orta kattaydı odaya çıktık Hatice hangi priz diye sordu bende sikini tuttum ahanda bu priz dedim siki elimde öpüşmeye başladık bir taraftan soyunuyorduk diğer taraftan okşayarak öpüşüyorduk yatağa uzandım memelerime yumuldu emiyor yalıyordu bir ara elini amıma attı kız hatça bu ne hal sen boşalmışsın dedi sikini direk soktu içime pompalamaya başladı zevk mi o da ne bu resmen benim için diğer tarafa gidip gelmeye başladım kocamla hiç bu kadar zevk alarak seks yaptığımı hatırlamıyorum.
Metin birden üzerimden kalktı giyindi gece koynundayım şimdi sen uyu yavrum ben 11 gibi gelirim dedi hemen gitti . Mutlaka Neriman anlamasın diye gitti . Metin gelene kadar biraz işlerimi hallettim temizlendim her tarafıma krem ve parfüm sıktım uyudum gerçekten saat 11 de geldi evden giderken kapıdan anahtarı alıp gitmiş yarak odama gelmiş beni bıraktığı gibi bulmuştu ama benim onun için sürprizim vardı öpüşerek oynaşarak sevişirken ilk götten sik salak arkadaşına çok söyledim günah diye sikmedi sen sik aşkım sana götüm kurban olsun dedim o zaman dizlerini kır çanağı tam ortaya çıkar dedi dediği gibi yaptım biraz göt deliğimi emdi sonra komidinin üzerine koyduğum vücut kremini sikine ve göt deliğime sürdü sikini göt deliğime dayadı ve ucunu zorda olsa soktu kocamın sikinden pek bir farkı yoktu ama sert bir siki vardı göt deliğime sanki demir sokmuştu hızlı hızlı girip çıkıyordu birden durdu döllerini yutmam için sikini çıkartıp ağzıma verdi kocamın arkadaşı sonuçta demek ki biliyor döl yutmayı sevdiğimi bütün döllerini yuttum tekrar kalkmıştı bu sefer hem göt deliğime hemde amıma girip çıkıyordu öyle bir orgazm oldum ki gerçekten seks yaptığımı iliklerime kadar hissetmiştim.
O gece sabaha kadar seks yaptık. Artık Hatice Metin in orospusu olmuştu kocam gelene kadar her gece beni yatağa yatırıp sikti kocamın dönüşünden sonra fırsat buldukça sikiştik Nerimanın itirafını hiç anlatmadım taaa ki buraya yazana kadar . Metin şuan hayatta değil kocamdan 2 yıl önce trafik kazasında can verdi.
Gerçekten Metin ile yaşadığımız yasak ilişkide çok suyum akıyordu ama kocamla birlikte yaptığımız seks sırasında çok az akardı . Şimdi sizin hikayelerinizi okurken de öyle sulanıyor ki . Sizlere bol şanslar dilerim bol sikişli dakikalar bizim gibi yaşlı kadınlarıda unutmayın lütfen bizimde suya ihtiyacımız var
65 notes
·
View notes
Text
Merhaba arkadaşlar ben Özlem güzel sanatlar fakültesinde öğretim görevlisiyim. Aslen heykeltıraşım. Şuan 38 yaşında dul bir bayanım. Mavi gözlü beyaz tenli sapsarı saçları olan güzel bir kadın. Üniversite son sınıfta evlendik 5 ay geçmişti kocamı 2 kadın ile birlikte yakaladım hemde kadınlardan 1 tanesi kendi amcasının kızıydı. İlk celsede boşandık . Aslında sizlere anlatacağım hikaye de o eski kocamla ilgili sayılır.
Boşanmamıza sebep olan amca kızı ile 4 yıl sonra Didim de karşılaştık geçmişte kalan o günleri birbirimize gülerek anlattık . Aynı pansiyonda yan yana 2 hafta geçirecektik. Hergün olmasada 2 günde 1 mutlaka karşılaşıyorduk. 4 günümüz kalmıştı eski kocam da geldi kafam ağrımaya başladı o kadar şiddetli ağrıyordu ki mecburen pansiyon görevlisinden ağrı kesici istedim ama vermek yerine doktor çağırdı . Aman Allahım bu adam çok yakışıklı uzun boylu esmer kalıplı biriydi tahmini 35 40 yaşlarında bir doktordu muayene etmeye başladı sonuçta yaz aylarındaydık adamda şort giyinmişti ve sikinin kalınlığı ve uzunluğu şorttan azda olsa belli oluyordu ben kocamdan boşanalı hiçbir erkekle birlikte olmamıştım. . .
Doktorun sikine adapte olmuştum doktor bana birşeyler söylüyor ama hiç anlamıyorum sanki hipnoz olmuş gibiydim. Pansiyon görevlisi olmasa belki oracıkta beni sikmesini isterdim o derece kötü olmuştum. Amımdan sular akmıyor şarıl şarıl şarıldıyordu sanki . Doktor artık benim anlamadığıma kanaat getirmiş ki ambulans istemiş ben sadyeye konulurken kendime geldim gerçekten o süre halen aklımda hiç yok.
Hastaneye kaldırıldım doktor başımda üzerine doktor önlüğü giyinmiş altına beyaz keten pantolon giymişti içinde ya baxer yoktu yada aynı renkteydi doktora baş ağrısından başka bir şeyim yok ağrı kesici verin ben gideyim dedim kontrol etmemiz lazım pansiyonda durumunuz kötüydü dedi. Bende eğilmesini birşey söyleyeceğimi işaret ettim . Pansiyonda altınızda şort vardı sikiniz çadır kurmuştu o beni benden aldı bu yüzden oldu dedim. Doktor beyin gülmesi ile şok olmuştum içeride bulunan hemşire hizmetli vesaire kim varsa hepsini dışarı çıkardı kapıyı kilitledi pantolonu indirip sikini dışarı çıkardı bunumu merak ettin dedi ağzıma verdi birden yalamaya başladım hem yalıyordum hemde kendime inanamıyordum. İlk defa bir erkeğin sikini ağzıma aldım gerçekten kocam başta olmak üzere belki 5 erkek ile birlikte oldum hiçbir erkeğin sikini ağzıma almadım. Ben yaladıkça dahada büyüyor taş gibi olmuştu . Üstelik hastane odasında sikilecektim ben kocamla birlikte olduğumuzda orgazm olurken çok bağırıyordum bunu bildiğim için sikini ağzımdan çıkarıp burada olmaz başka bir yere götür beni orada sik dedim , toparlanıp odadan çıktık hemşire ile birşeyler konuştu birlikte dışarı çıktık ne söyledin hemşireye dedim pansiyonda ilaçları varmış nereye koyduğunu bilmiyormuş dedim dedi birlikte evine gittik müstakil evdi içeri girer girmez öpüşerek soyunduk sevişmeye başladık yatağa gelene kadar emmediği yer kalmamıştı yatağa geldiğimizde beni yatağın kenarına oturttu eğilip amımı yalamaya başladı bende sikini tutup ağzıma aldım dilimle yalamaya başladım daha 3 Saniye olmadan kazık gibi olmuştu bende yeter tekrar emersin sok şu amıma doyur beni dedim kucağına aldı içime girmeye başladı zevk bu işte o salak kocam olacak aptal beni aldatıp boşalmamış olsaydık şimdi onun koynunda olurdum dedim . Gerçekten iyiki boşanmıştım yoksa doktora kendimi nasıl siktirirdim doktor inletiyordu o amıma sokup çıkarttıkça inliyordum sularımın aktığını hissediyordum kendimi zor tutuyordum birden tuhaf sesler çıkararak boşalmaya başladı amımın içine sperm banyosu yaptırıyordu ,..
Sonra beni ters çevirip domalttı sokmaya başladı bende o sırada orgazm oluyordum. Doktor benim orgazm sıvılarımı parmağı ile alıyor göt deliğime sürüyordu anlamıştım götümü sikeceğini , birden çıkardı aniden göt deliğime sokmaya başladı canım yanıyordu kaçmaya çalıştım ama başaramadım hepsini soktu içime hızlı hızlı girip çıkıyordu birden durdu döllerini bu sefer göt deliğime boşalttı.o sırada cep telefonu çaldı hastaneden arıyorlardı hemen toparlanıp giyindi gitti bende orada uzandığım yerde uyuya kalmışım. Sabah saatlerinde uyandım kahvaltı hazırladım banyoyu bulup banyo yaptım doktor 11 olmuştu gelmemişti demek ki akşama kadar gelmeyecekti . kahvaltı yapıp pansiyona gittim
O gün akşama otobüs bileti alıp memleketime geri döndüm.
66 notes
·
View notes
Text
Tokatın lüks bir semtinde yaşıyorum. 30 yaşında evli biriyim. Eşim Zeynep 26 yaşında 178 boyunda türbanlı çok fazla güzel olmayan ama çok sexi bir kadındır. İnternetten tanışarak evlendik. İlk başta ailelerimiz karşı çıktı ama ikimizin de dindar olan ailesi benim dürüst dindar ve hoşgörülü yaklaşımım işimin ve gelirimin çok iyi olması Zeynep’in de başörtülü ve dindar olması sebebiyle fazla üstelemediler ve evlenmemize izin verdiler.
Ortağım Mehmet’le beraber bir şirketi yönetiyoruz ve idare ofisimiz fabrikanın dışında 3 odalı bir bürodur. Bu arada ortağım da evli ve 29 yaşında uzun boylu yakışıklı bir tiptir.
Eşimle evlendiğimiz sıralarda cinsellik konularını hiç açmaz ikimiz de utanırdık. Evlenene kadar eli elime bile değmedi. Gerdek gecemizde benim acemiliğim yüzünden çok zevkli bir sex yapmadık.
Benim aletim 14 cm. civarında fazla büyük olmadığı için eşimle ilişkimizde onun tam olarak tatmin olmadığını hissediyordum. Fakat aile terbiyesinden dolayı bişey demiyordu bu duruma. Evde bilgisayar ve internet olduğu için eşim evde sıkılmazdı. Evliliğimizin 2. yılından sonra eşimde değişimler başladı. Yani sessiz sakin bir yaşantısı olan eşim cıvıllaşmaya sürekli internetten edindiği yeni yeni şeylerden bahsetmeye başladı.
Hatta dışarıyı pek sevmeyen eşim sürekli dışarılara çıkmaya güzel ve davet kar elbiseler giymeye başladı. Bir gece sevişirken benim aletin büyüklüğü-orta d��zeyliği söz konusu olduğunda ben ona ‘’erkeklerin aleti ayaklarının büyüklüğü ile doğru orantılıdır’’ dedim. Benim ayaklarıma baktı ve ‘’hımmm doğru galiba senin ayaklarının büyüklüğü ortalamanın biraz altında kalıyor Ortağının ne kadar büyük ayağı ver’’ deyip gülmeye başladı.
Onun sözü benim beynimde şimşekler çaktırdı. Neyse bir gün dışarıda ki işlerimi halledeceğim sırada eşim aradı ve ofise geldiğini söyledi ve ben de ofise gittim. Büroda sekreter yemek almak için dışarıya gitmiş Zeynep ve Mehmet oturmuş sohbet ediyorlar. Aklıma Zeynepin o günkü söylediği sözlerden sonra bu durum beni bayağı tedirgin etti. Türlü türlü şeyler düşündüm. Daha sonra ki günlerde bir akşam Zeynep yarın büronuza geleceğim dedi. Ben de şüphelerden arınmak için bir müddet sonra bir arkadaşıma beni arattırıp
Zeynep’e acil büroya gitmem gerektiğini bi evrak vermem gerektiğini söyleyip evden çıktım ve elektronikçi bir arkadaşıma rica edip ortağımın ve benim odama görünmez bir yerine gizli bir kamera koydurdum. Ertesi gün Zeynep ofise geldiğinde oturmuş muhabbet ederken daha önceden ayarladığım üzere şirket sahibi bir arkadaşım büroya geldi ve ben onla ilgilenmem gerektiğini söyleyip Zeynep’i ortağımın odasına gönderdim. Ve kamerayı açtım.
Önceleri çok suspus oturan Zeynep ortağımın karşısında gerçekten çok rahat davranıyordu ve hiç ummadığım bir şekilde ortağıma ‘’senin ayakların ne kadar büyük yaa’’ dedi. Mehmet bu söze anlam veremediği için ne demek istediğini sordu. Zeynep’te gülerek kusura bakma geçen Kahraman ‘’erkeklerin ayakları cinsel organları ile doğru orantılıdır dedi de onun için senin ayaklarını incelemiştim’’ dedi.
Bu söz Mehmet’i ve beni çok şaşırttı. Ama Mehmet de boş değil heralde ki ‘’doğrudur eşim hep şikayetçi zaten çok acı verdiğini söylüyor’’ dedi. Ben bu konuşmaları duyduğumda çıldıracak gibiydim. O sıra Zeynep ‘’Ya Buse de zevkten anlamıyor heralde bizim Kahraman böyle olacak ki her gece onunla uçarız gerçekten yanlış anlama çok merak ediyorum onu (aletini)’’dedi. Mehmet’’ Valla benim için sorun değil yenge ben gösteririm ama şu anda biri girebilir içeri’’ dedi. Zeynep te ‘’amaaan içeride Kahraman şimdi çok meşguldür hem sadece bakacağım’’ dedi.
Bunun üzerine Mehmet oturduğu yerden kalkıp Zeynep’in başucuna geldi ve sadece fermuarını açıp sikini dışarı çıkardı. Hayretler içerisindeydim. Konuşmalardan dolayı sertleşmiş siki en az 22 cm vardı. Zeynep sahte utangaçlıklar içerisinde yavaş yavaş elini koca yarağa götürdü ve ‘’gerçekten mükemmelmiş kocamın siki de böyle olsaydı benim amcığım daha bakire gibi dapdaracık olmazdı’’ dedi. Bu konuşmalar beni iyice deliye çevirdi. İçeride benim türbanlı abdest ve namazında dindar karım başka bir erkekle açık saçık konuşuyor ve onun yarağını eline almış inceliyordu.
Ben de müdahale etmiyordum. Daha sonra bu karımın açık konuşmalarını davet anlayan Mehmet ‘’elinle daha fazla tutarsan dayanamayacağım’’ dedi. azgınlığı had safhaya ulaşmış karım da ‘’Kocamın kini hiç ağzıma almadım ama internette karılar ağzına yarak alıyorlar ben de merak ediyorum. Merakımı giderebilir miyim’’ diyen Zeynep Mehmetin de zevkten gözleri dönmüş bir halde kafa sallamasıyla o koca yarağı yavaş yavaş ağzına almaya başladı.
Ben bütün olanlara inanamıyordum. Ama müdahale etmek de istemiyordum çünkü hem o anda sikim şimdiye kadar olmadığı şekilde büyümüşi hem de kıskançlıkla beraber zevk dalgalarına kapılmıştım. Zeynep Mehmet’in yarağını ağzına alıp bir iki git gel yaptıktan sonra Mehmet dayanamamış olacak ki ağzından yarağı hemen çıkardı ve masanın üzerine fışkırmaya başladı. İkisinin de gözlerinden zevk dalgası yayılıyordu. Ben de senin amcığı çok merak ediyorum dedi
Mehmet Zeynep’e. Zeynep’te ‘’şimdi olmaz artık daha fazla riske atmayalım kendimizi yarın saat 10 da kocam toplantıya gidecek sen o zaman bize gel orda tüm meraklarımız gideririz’’ dedi. Ben artık tamamen zıvanadan çıkmıştım ve bu konuşmaları dinlerken elim gayri ihtiyarı pantolonumun içinde ki sikime gitmiş ve boşalmıştım. O sırada unuttuğum şirket sahibi diğer arkadaşıma baktım ki o da benim arkamda bütün olanları izlemiş ve bana garip garip bakıyordu. Ben de olanları kimseye anlatmamasını rica ettim.
Kameradan toparlandıklarını görünce arkadaşımı gönderdim ve yanlarına gittim. Hiç bişey yokmuş gibi davranıyorlardı. O sırada eşim annesine gideceğini akşam orda oturacağımızı söyleyince onu kaynanamgile götürdüm ve çok merak ettiğim yarın ki fasıl için kamera sistemini evin her tarafına kurdurdum. Ertesi gün ortağımı şüphelendirmemek için saat 09:45 gibi bürodan çıktım ve toplantıya hasta olduğumu bahane edip toplantıda kilere gelemeyeceğimi söyledim. Büronun yakınlarında bekledim.
Ortağımın çıkıp arabaya binip gittiğini gördüm. Ben de biraz sonra eve gittim. Kapıdan sesleri dinledim ve uzaktan (yatak odasından) sesleri geliyor olacak ki sesler çok az geliyordu. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim ve daha önce hazırladığım plan doğrultusunda dış kapının yanında ki odaya girdim. Yine kapıyı yavaşça kapatıp televizyonu duyamayacakları kadar düşük seste açtım. Mehmetle Zeynep gülüşüyorlardı ve Zeynep ‘’Bak daracık amcığımı merak ediyordun sen kendin soyarak bak’’ dedi.
Mehmet’te Zeynep’in eteğini çıkardı ve külotunu da okşayarak çıkarıp amcığına dokundu ‘’OHHHH Nefis amcığın var Zeynep bunu yalamak istiyorum ‘’ dedi. Zeynep’te ortağımı yatağımıza yatırıp kendi de (internetten görmüş olacak ki) 69 pozisyonda ortağımın üzerine çıktı ve amcığını Mehmetin dudaklarına teslim edip kendi de kocaman sertleşmiş ortağımın yarağını kırk yıllık hasretmiş gibi emmeye somurmaya başladı. Zevkten ‘’ohhhh ne güzel yarağın var Mehmet bunu her zaman yalamak istiyorum erkeğimm’’ dedi.
Bu sözler mehmeti çileden çıkarttı heralde ki boşalıyorum diye bağırmasına karım aldırış etmedi ve tüm döllerini yalayıp yuttu benim namus timsali türbanlı karım. ‘’Amcığının yalanmasıyla iyice zevke gelen eşim inmemiş olan yarağı tekrar yalamaya başladı ve mehmetin üzerinden inip ‘’Hadi erkeğim busenin alamadığı siki sok amcığıma delirt beni sik erkeğim’’ diye zevk içinde inlemeye başladı. Mehmet te ‘’Buse ancak Kahramanın sikinden zevk alır galiba ben sana sokuyum gel orospum’’ dedi.
Zeynep ‘’ohhh ben senin orospunum hadi kullan beni kocama boynuz taktır canım kocacım benim’’derken Mehmetin sokmaya başlamasıyla birlikte bağırmaya başladı. Ben de daha fazla dayanamadım ve kıskançlığın verdiği zevkle boşalmaya başladım.

168 notes
·
View notes
Text
Kocamı İşçilerle Aldattım! (Melisa 33 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben Melisa. 33 yaşında, hafif kilolu, dolgun göğüslü, koca poposu olan bir kadınım. Kocamı çok seviyorum, ama orospuluk yaptığım günler aklıma geldikçe, başka erkeklerle sikişmenin zevkini de özlüyordum. Yıllarca orospuluk yaptıktan sonra şimdiki kocamla evlenince, başkalarıyla sikişmeyeceğim diye kendi kendime tövbe etmiştim. Tabii eskiden orospuluk yaptığımdan kocamın haberi yok...
Evin bazı parkeleri şişmişti, onları tamir ettirmek için ustaların gelmesini bekliyorduk. Gece bir sütyen ve külotla yatmıştım. Sabah üzerime kırmızı saten bir gecelik giymiştim. Kocam kahvaltı yapıyordu, kahvaltıdan sonra işe gidecekti. Giderken çocuğumuzu da götürüp annesine bırakacaktı, tamirat gürültüsünde çocuk durmaz diye. Beni öyle görünce, "Çok sexy görünüyorsun bebeğim. Kırmızı üzerinde çok güzel duruyor!" dedi. Ben de teşekkür ettim. Kahvaltısını bitirdikten sonra çocuğumuzu da alıp işe gitmek için kapıya gelen kocam, "Hayatım, üzerine bir şey giy. Gelen ustalara karımı sergilemek istemiyorum canımın içi!" dedi. Bunu söylemesi bile içimdeki orospuluk duygularını ateşlemeye yetmişti. "Seni yolcu edeyim giyinmeye gideceğim canım!" dedim. Öpüştük ve kocam işe gitmek için çıktı.
Kocam evden çıktıktan sonra artık uslu eş Melisa yok, orospu Melisa vardı. Kocamın inadına içimdeki sütyen ve külodu çıkarıp, sadece gecelikle kalmıştım. O halimle ustaları beklerken, aklıma işçilerle sikişme fikri geldi ve kendimi parmaklamaya başladım. Sonunda tamirat için geldiler. Ben 2 kişi bekliyordum, ama 3 kişi gelmişti. Biri benim yaşlarımda, biri 40'lılarda, diğeri de daha 18 yaşında olan çıraktı. Beni o halde görünce afallamışlardı, ama bozuntuya vermeden içeri girdiler. Üç tane erkeğin gözü sürekli memelerimde, amımda ve götümdeydi, bu beni daha çok azdırıyordu.
"Abla iş nerede olacak, yeri gösterir misin?" dedi biri. "Yatak odasında, buyrun göstereyim!" dedim. Yatak odasına geçtik, çıkardığım sütyen ve külotu kasıtlı olarak yatağın üzerinde bırakmıştım. Ustalar bunu fark etmiş, yine bozuntuya vermemişlerdi. Ama önlerindeki çadırlar kalkıyordu, onu fark etmiştim. Sorun olan bölgeyi gösterip sonra mutfağa geçtim. Odamızda Babyphone (kameralı bebek telsizi) vardı, hem onları görecektim, hem de ne diyorlarsa duyabilecektim. Hemen sikişe başlamak istemiyordum. Mutfağa geçtikten sonra Babyphone'u açtım.
"Millette ne karılar var amına koyim. Bizim siktiklerimiz de karı mı? Orospuya bak nasıl giyinmiş!" dedi biri. "Siz yine amcık sikmişsiniz usta, ben daha milli olamadım. Şöyle bir karım olsa her gün 5 posta atarım. Şu iç çamaşırlarına bak!" dedi çırak. Usta, "Amına koyim, ben boşalmazsam rahat edemeyeceğim. Aykut sen aşağıdan eşyaları getir (Çırağın ismi Aykut idi), Mehmet sen de şu eşyaları kaldır (Benim yaşıtlarımda olan kişi de Mehmet idi). Ben şunların tuvaletine gireyim de şu donu koklayarak bir boşalayım!" dedi. Külodumu alıp yatak odamızdaki ebeveyn banyosuna girdi.
Bir erkeğin benim külodumu koklayarak boşalması çok azdırmıştı beni. Hepsi sırayla külodumu alıp banyoya girmiş ve bir tur boşalmıştı. Sonra çalışmaya başladılar. İşe başladıklarında yanlarına gittim, "Bir isteğiniz var mı beyler?" diye sordum. "Abla zahmet olmazsa bir bardak su alabilir miyiz?" dedi biri. "Tabi getiriyorum hemen!" dedim. Hemen suyu alıp geldim. Yerde çalıştıkları için kalkmak istediler. Ben hemen, "Durun siz kalkmayın, ben size veririm!" dedim. Yanlarına gidip sırayla hepsine su verdim. Biri içerken diğerleri beni dikizliyordu. Bir istekleri olursa seslenmelerini, hemen geleceğimi söyledim. Hemen mutfağa gidip Babyphone'un karşısına geçtim. Birisi, "Yemin ederim göt deliğini gördüm! Bir kere sikmek için neler vermezdim!" dedi. Öbürü de, "O güzel dudaklarıyla bir sakso çekse bana, daha ne isterim!" dedi.
İçimden hepinizin isteği olacak dedim. Artık dayanamıyordum, içeri girdim ve kapıyı kapattım. Üstümdeki geceliği çıkardım, üç yabancı erkeğin karşısında çırılçıplaktım. Şaşırmışlardı, "Noluyor abla?" dediler. "Sabahtan beri hakkımda ne fantaziler üretiyorsunuz, hadi yapalım. Kocamı ilk kez aldatacağım ve o şanslı erkekler sizsiniz. Hadi çıkarın yarraklarınızı, soyunun!" dedim. "Valla mı abla?" deyip hepsi birden heyecanla kalkıp soyundular. Ben eğildim, en büyük yarrak (Çırak) Aykut'taydı. Onu bugün milli edecektim. Sırayla yarraklarını yalamaya başladım. Biri saçımı çekiyordu, biri kafamı tutuyordu, ne olduğunu ben de anlamıyordum. Biri, "Abla senin kadar güzel hatun görmedim. Kocan kadar şanslı olsaydım nolurdu?" derken ben yalamaya devam ediyordum. Durmadan ondan ona, nefes almadan yalıyordum. Üçünün yarrağı da patlayacak kadar şişmiş ve sertleşmişti...
Kalktım, yatağa sırt üstü yattım ve "Hadi ağzımı sikin sırayla!" dedim. Sıra sıra ağzımı sikiyorlardı. Hepsi boşalana kadar ağzımı siktiler. Hepsinin döllerini yuttum. "Şimdi biriniz amcığımı sikecek, biriniz götümü sikecek, birinin de yarrağını yalayacağım. Gün uzun, en az 5 posta atacaksınız bana, yoksa sizi bırakmam!" dedim. Usta, "Beşle kurtulursan şükret!" dedi. "Kurtulmak isteyen kim?" deyip hemen Mehmet'in yarrağını ağzıma aldım. Aykut amcığıma girmişti. Usta da götümü sikecekti. Yarrağı diğerlerine göre küçük olsa da, çok kalındı, sokarken gözümden yaş geldi. En nihayetinde girdi. Zevkten dört köşe olmuştum. Hiçbir deliğim boş değildi, kocam işte benim için çalışırken, ben 3 tane yabancı adama bütün deliklerimi siktiriyordum.
Sırayla değişip döndürüp sikiyorlardı. Boşalacakları zaman kimi yüzüme, kimi ağzıma boşalıyordu. Mehmet ise su bardağına boşalıyordu, "Sana içireceğim bunları!" diyerek. Yaklaşık bir saat sikiştikten sonra, "Hadi ben biraz dinleneyim, siz de işe devam edin!" dedim ve ayaklandım. Usta beni hemen tuttu, "Nereye gidiyorsun orospu? Aykut, takım çantasından plastik kelepçeyi ver bana!" dedi. Aykut hemen verdi ve benim bir bileğimi yatağın başlığına bağladılar. "Biz iş yaparken burda dur. Ne zaman istersek sikeriz seni!" dedi. "Bana uyar, ama boş bırakmayın beni! Aykut hadi uzat yarrağını!" dedim. Ben Aykut'un yarrağını yalarken ustalar çalışıyordu. Böyle böyle dönüyorlardı. İsteyen sikiyordu, isteyen yalatıyordu. Üçü fırsat bulduğu zaman, amdan, götten ve sakso oluyordu...
Yine böyle bir andayken kocam aradı. "Telefonumu verin ve sessiz olun, açmam gerek!" dedim. Usta telefonumu verirken, "Gavat Kocam diye kaydet telefona!" dediğinde hepimiz gülüştük. Ben kocamla konuşurken, sessizce sikmeye devam ediyorlardı. Daha çok azsınlar diye hoparlörden konuşuyordum. Kocam kapatır kapatmaz, "Çok yavaş sikiyorsunuz, sert sikin!" diye bağırdım. Onlar da hızlandılar...
Beni sikerlerken telefonla videoya çektiler. Hatıra olsun diye hep birlikte Selfie de çektik. En son Mehmet'in bardağa biriktirdiği döllerini içtim. Kaç posta yediğimi hatırlamıyorum. Yürürken zorlanıyordum, götümü fena sikmişlerdi. Böyle böyle akşamı yapmış ve kocam gelmeden toparlanmıştık. Ben hemen duş alıp üzerime eşfmanlarımı giydim.
Onları uğurlarken kocam da eve geldi. Beni üzerimde eşofmanlarla görünce kocam şüphelendi mi bilmiyorum. Ama kapıyı kapatır kapatmaz önüne çömelip sakso çektiğim için, ardından da beni siktiği için biraz da olsa şüphe bulutlarını dağıttım. Kocamla sikişirken aklım halen ustalardaydı, sanki kocam değil de onlar sikiyorlardı :)
[Melisa]
100 notes
·
View notes
Text
Merhaba arkadaşlar merhaba Hasan hocam nasılsın . Ben 39 yaşında dul bir bayanım. Öyle ince sıska bir kadın değilim. Etine buduna dolgun koca memeli koca götlü 173 boyunda esmer buğday tenli güzel bir kadınım kilo harici 4*4 diyebilirim. Eski kocam beni kilolarım yüzünden hep zorbalıyor hemde her fırsatta dalga geçiyordu . Bu arada aldattığını da biliyordum, Antalya ya gidiyor 3 ay dönmüyordu bir şekilde Ankara yım dedi bende tamam dedim hemen ilk uçak ile Antalya ya gittim kaldığı oteli biliyordum gidip kocamın otele gelmesini bekledim saat 22 gibi yanında eski sekreteri Hande ile sarmaş dolaş otele geldiler cahil bir insan değilim hemen gizli gizli fotoğraflarını çekip ölümsüzleştirdim aslında hiç kıskanç değilim. Otelin araba kiralama yerinden kocamın adına bir araç kiraladım , Ankara ya doğru yola çıktım kocama çektiğim fotoğrafları bir bir attım Ankara ya gidiyorum şirketin hariç herşeyi bana bırakıp ne halt yersen ye kiminle yatarsan yat dedim.
Ankara ya giderken burdur Isparta arasında kiraladığım araç arıza yaptı oteli aradım aracın bozulduğunu söyledim bana daha lüks bir araç gönderdiler o araçla Ankara ya geldim avukatım Hilal hanıma dava için dilekçe verip imzaladım biraz dertleştik o sırada bir adam geldi Hilal hanım buyrun Hüseyin bey dedi yanımıza oturttu biraz dert yandı sonra Hilal hanıma ula bu insanları anlamıyorum kimin eli kimin cebinde belli değil bitmiş bir durumdayız gençlik çok kötü durumda dedi. Hilal hanım da bende evet haklısın dedik. Hüseyin bey o kadar doğru konuşuyordu ki dinledikçe dinlemek geliyordu içimden. Hilal hanımın bir müvekkili geldi Hilal müsaade istedi bende yol yorgunu olduğum için bizim evin anahtarı varsa verirmisin dedim anahtarı verdi nasıl gideceksin biliyormusun dedi ilk kez geliyordum hayır dedim o zaman Hüseyin seni götürsün dedi . Hüseyine rica etti birlikte benim araba ile yola çıktık baştada dedim adamın konuşması çok hoşuma gitmişti . Biran kocamı aklıma getirdim Hande ile kim bilir şimdi nasıl sikişiyordur diye sesli konuşmuşum Hüseyin Hande kim senin kocanın handeyle ne işi olur senin gibi güzel bir kadın aldatılırmı dedi o sırada elimden tutup öptü nasıl yaptım bilmiyorum bir anda Hüseyin in bacak arasına eğilip sikini çıkarttım sakso çekmeye başladım eliyle başıma baskı yaparak daha da aşağıya inmemi sağlıyordu bizim yeni yaptırdığımız villaya gelmiştik içeriye girer girmez boynuna atladım öpüşmeye başladık sanki gelinin yarağa sarıldığı gibi adama sarıldım soyundum Hüseyinide kendi ellerimle elbiselerini çıkarıp ikimizde çırılçıplak olmuştuk tekrar sikine sarıldım saksoya başladım o da beni okşuyordu evi tan olarak bilmediğim için odalara tek tek bakarak yatak odasını bulduk hemen yatağa girip 69 pozisyonuna geçtik ben sakso çekiyordum o ise sanki dondurma yalar gibi klitorisin ucundan amımı göt deliğime kadar emiyordu zevkten inliyordum sularımın aktığını hissediyordum yataktaki çarşaf ıslanmıştı hadi artık içimde istiyorum seni sok artık bana seni istiyorum dedim .
Kilolu olduğum için mecburen ben altta o üstte memelerimi okşuyor dudaklarımı öpüyordu zaten sırılsıklam olmuş amıma birden yüklendi hepsini soktu siki uzundu ama kocamın sikinden inceydi çok sert ve hızlı bir şekilde girip çıkıyordu. Birlikte öyle bir boşaldık ki odada sesimiz yankılandı.
Hüseyin ile 2 ci seksimizi biraz uyuduktan sonra yaptık Hüseyin uyuyordu ben uyandım Hüseyin uyuyordu sikini ağzıma aldım dilimle yalamaya başladım kazık gibi olmuştu üzerine oturdum zıplamaya başladım ben zıplarken uyandı bana sarıldı koca memelerimi tuttu uçlarını birleştirdi emerken sikmeye devam ediyordu bu sefer ben çok zevk alarak boşaldım. Hüseyin daha boşalmamıştı bana hiç götünü siktirdin mi dedi yok dedim beni yatakta domalttı krem vardır sende dedi çantan arabada git al dedim amannn dedi o koca sikini göt deliğime dayadı birden yüklendi hepsini soktu canım yandı kendimi geri çektim ama nafile tanamını soktu bekledi sonra hızlanıp boşalana kadar hızlı hızlı girip çıkıyordu birden göt deliğine attırmaya başladı.
Artık bende Hüseyin de bitmiştik . Şimdi kocamdan boşanalı 15 ay oldu Hüseyin ile sevişmeye devam ediyoruz. Artık beni ben olduğum için seven ve kendi isteği ile beni sikmeye gelen bir erkeğimde . Kocam olacak adinin bütün mal varlığını elinden aldım Hüseyin ile birlikte çatır çatır yiyoruz canımıza değsin. Bol sikişli günler dilerim
39 notes
·
View notes
Text
Karımı Komşuma Siktirdim! (Çetin 51 Y., Bodrum)
Merhaba, ismim Çetin, 51 yaşındayım. Karım ise 50 yaşında, kilolu, hafif göbeği sarkık, beyaz tenli, yaşına göre güzel sayılabilecek ev hanımı. Bundan on sene önce seks yaşantımızda monotonluk başlamıştı, sanırım iş stresi ve hayat yorgunluğunun neticesi olsa gerek. Bazen seks hikayeleri sitelerine girip, karılarını paylaşanların veya karşılıklı grup yapanların hikayelerini okuyunca inanmazdım. Kendi kendime, "İnsan karısını başkasıyla paylaşır mı, ne kadar adi insanlar var!" der, yorum yapardım. Ama bu tür hikayeleri okumaktan da eksik kalmadığımın farkına vardım.
İşin ilginç tarafı, zamanla karımı bir başkasının siktiğini hayal etmeye, bir de bu durumdan zevk aldığımın farkına vardım. Bu durumdan hem utanç duyup hemde zevk almam garip gelmeye başladı. Karımla seks yaparken, onu ben değil de bir başkası sikiyor gibi hayal edip, daha şiddetli boşalmaya başladım. Bunu karıma söylemek bir tarafa, hayal bile ettiğimi bilse anında beni terk ederdi. Bu şekilde uzun yıllar içimde gupte kalarak devam ettim...
İşyerimi iyi bir paraya satıp, bir tatil şehrine yerleştik. Evimiz güzel bir sitedeydi. İnsanlar özgürce giyinip kuşanıyor, kimse kimseyi eleştirmiyordu. Arada selamlaşır, ama fazla muhatap olunmazdı. Bizden yaşça büyük bir komşumuz vardı. Nihat bey, sanırım yaşı 55 vardır. Ben karımla bahçede otururken, bize muhakkak selam verir, hal hatır sorardı. Yalnız yaşadığını biliyordum. Bir akşam yine bahçede karımla çilingir sofrası kurmuş sohbet ediyorduk. Nihat bey yine yanımızdan geçerken, "Afiyet olsun komşularım!" dedi. Biz de, "Buyrun, beraber olsun!" diye teklif ettik. "Rahatsız etmeyeyim!" dedi. "Ne rahatsızlığı, buyrun!" dedik. Geldi. Karım ona da kadeh getirdi. Üçümüz, hoş sohbet, gece bire kadar muhabbet ettik. Nihat bey neşeli ve saygılı bir beyefendiydi. Karım uykusu geldiğini söyleyip müsade istedi.
Biz Nihat beyle muhabbete devam ettik. Neden yalnız yaşadığını sordum. Karısıyla anlaşamamış ayrılmışlar, ayrılalı üç yıl olmuş. "Mahsuru yoksa bunca yıl sonra neden ayrıldınız?" dedim. Nihat bey sıkılarak, aletinin çok kalın olduğunu, bu yüzden karısı ile anlaşamadığını söyleyip, "Mecburen başka bayanlarla arada beraber oluyordum!" dedi. Birinde karısı yakalamış ve boşanmışlar... Neredeyse sabah oluyordu, kafalarımız da bayağı kıyak olmuştu. Nihat bey müsade isteyip evine gitti. Ben de karımın yanına gidip yattım.
Öğlene doğru uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra karım sordu, "Ne yaptınız o saate kadar?" diye. Muhabbet ettiğimizi söyleyip, "Karısından ayrılmış!" dedim. Karım da merak edip, "Niye ayrılmış?" diye sordu. İlkin sıkıldım anlatmaya. Karım daha da meraklandı, "Anlatsana, niye ayrılmış?" diye tekrarladı. "Yarağının çok büyük ve kalın olduğundan!" dedim. Karım önce biraz utandı, sonra da güldü ve "Aaa, kadın niye ayrılmış ki? Kalın ve büyük olması daha iyi değil mi?" dedi. Benim yarağım normal standartlardaydı. "Benimki ufak mı geliyor?" dedim. Karım, "Yok, öyle demek istemedim!" diye güldü...
O gece yatma vakti gelince yatağa geçtik. Canım karımla seks yapmak istiyordu. Bir taraftan da karımın (Kalın ve büyük olması daha iyi değil mi?) sözü aklıma geldi. Bundan cesaret aldım, yıllardır içimde kalan gupteyi en azında fantazi de olsa belki söyleyebilirim diye düşündüm. Karımla sevişirken kulağına, "Benim yarağımın da Nihat beyinki gibi kalın ve büyük olmasını ister miydin?" dedim. Karım cevap vermedi, ama bir anda değişim gösterdi, nefes alıp vermesi daha şiddetli oldu. Bir müddet sonra öyle bir orgazm oldu ki, 25 yıllık seks hayatımızda onun böylesine zevkli orgazm olduğunu görmedim. Sonra beraber duşa girdik, bir kez de orada sikiştik.
Yatağımıza geçince tüm cesaretimi toplayarak, "Sana birşey soracağım, ama söz ver kızmayacaksın, sadece fantazi olarak kalacak!" dedim. Karım, "Tamam söz!" dedi. "Nihat beyle yapıyormuşsun gibi konuşalım mı?" dedim. "Olur, ama sadece konuşmakta kalacak, gerçeği olmayacak!" dedi. İnanılır gibi değildi, o konuşma bile bizi tekrar heyecanlandırdı, bir kez daha sikiştik. İlk evlendiğimiz yıl haricinde bir gecede üç kez ilk defa sikişmiştik. Bu konuşma böyle günlerce devam etti, her seferinde zevk alışımız daha farklı oluyordu. Tabii bu arada Nihat beyle görüşmeye devam edip, normal sohbet ediyor, bazen o bize, bazen de biz ona misafir oluyorduk. İyice samimi olmuştuk...
Fantazi bana yetmemeye başlamıştı. Gerçeğini yaşamak nasıl olurdu diye merak ediyordum. Yine bir gece karımla yatakta sevişirken cesaretimi toplayıp, "Nihat beyle gerçeğini yaşamak ister misin?" dedim. Karım, "Hayır!" diye tepki gösterdi, ama zevk alışı daha da farklı olmuştu. Anladım ki karım da istiyor, ama bana söylemeye çekiniyor veya cesaret edemiyordu. İkimiz de boşaldıktan sonra tekrar sordum ve "Bak Nihat beyin aleti hem kalın hem de büyükmüş, bir kez deneriz, olmazsa tekrarlamayız!" dedim. Karım, "Bilmem ki?" dedi. Ben de, "Zaten hayali bile aynı duygu, gerçeği ne kaybettirecek ki?" dedim. Karım, "Olur, ama sadece bir kez!" dedi. Sevinçle, "Tamam!" dedim...
Nihat beyle sohbet ederken hafta sonu bizi evine davet etti, olur dedik. O akşam karım bol bluzünün ve eteğinin altına sexy iç çamaşırlarını da giyip hazırlandı. Ama bir ara vazgeçer gibi oldu, "Gitmeyelim!" dedi. "Adam bizi davet etti, biz de kabul ettik, gitmezsek ayıp olur, birşey olmasa da gidelim!" deyip ikna ettim. Gittiğimizde Nihat bey balkona masayı hazırlamıştı. Hava güzeldi, oturup epey sohbet ettik. Nihat bey neşeli birisiydi, ama ben sıkıldığımdan konuya bir türlü giremiyordum. Gece yarısına doğru üçümüzün de kafalar kıyak oldu. Karım bir ara lavaboya gidince, alkolün de verdiği cesaretle Nihat beye mevzuyu açtım.
Normal karşıladı, yalnız aletinin çok kalın olduğunu hatırlatıp, "Karınız kabul eder mi?" dedi. "Eder!" dedim, karımla bu konuyu konuştuğumuzu söyledim. Karım lavabodan gelince Nihat bey bizi yalnız bırakıp yatak odasına geçecekti. Karım gelince, Nihat bey konuştuğumuz gibi (Lavobaya diye) izin isteyip kalktı. Karıma durumu anlattım, Nihat beyin yatak odasında beklediğini söyledim. Karım tereddüt etti, "Çok kalınsa alabilir miyim?" diye. "Birşey olmaz, alırsın. Hadi git, kapıyı aralık bırakın!" dedim. Karım, "Olur!" deyip gitti. Ben balkonda bir duble daha içtim...
Birkaç dakiaka sonra yanlarına, yatak odasına gittim. Karım kapıyı aralık bırakmıştı, ışık loştu, Nihat bey karımın amını yalıyordu. Ben de soyundum, yarağım müthiş sertleşmişti, karımın ağzına verdim. Karım zevkten kudurdu, benim sikimi koparacak gibi yalıyordu. Bir süre sonra karım, "Biriniz içime girin, dayanamıyorum, biriniz siksin beni!" dedi. Nihat beye girmesini söyledim. Nihat bey karımın amını yalamayı bıraktı. Doğrulunca yarağını gördüm, gerçekten bileğim kalınlığındaydı.
Karımın almakta zorlanacağını düşünüp, "Krem gibi birşey var mı?" dedim. Zaten Nihat bey tahmin ettiği için Bebe yağını hazırlamış. Nihat beye, "O zaman önce ben gireyim, alışsın, sonra sen girersin?" dedim. "Olur tabii!" dedi. Benim yarak normal olduğu için rahatlıkla karımın amına girdim. Zaten çok tahrik olmuştum, fazla sürmeden boşaldım, yana çekildim. Sonra Nihat bey denedi, ama karım ilkinde alamadı. Sonra Bebe yağııyla önce prmaklarıyla, sonra da yarağının kafasını sürte sürte, yavaş yavaş önce baş kısmını soktu. Karım, acıdan mı zevkten mi anlamadım, bağırıyordu...
Sonra Nihat bey yavaş yavaş tamamını sokmaya başladı. Karım alışmıştı, bu sefer şüphesiz zevkten bağırıyordu. Karımın zevkle bağırmasına tekrar tahrik oldum, yarağım yine sertleşmişti, ben de karımın ağzına verdim. Nihat bey karımın amında gidip gelirken, karım benim yarağımı da koparır gibi yaladı. Ben az önce boşaldığım için Nihat bey benden önce boşaldı, yana yattı. Bu sefer ben karımın amına girdim, ama çok bollaşmıştı, adamın kalın yarağı karımın amını genişletmişti. Bir de dölleri içindeyken, ben de bir müddet sonra boşaldım. Biraz dinlenip banyoya geçtim. Peşimden onlar da geldi, ben duştan çıkınca ikisi beraber duşa girdiler...
Ben balkona geçtim, içmeye devam ettim, ama bir iki dubleden sonra orada uyuyakalmışım. Uyandığımda hava aydınlanmış ve serinlemişti. Merak edip yatak odasına baktım, onlar da uyuyordu. Balkonda biraz üşümüştüm, salona geçip büyük koltuğun üzerine yattım, uyudum. Öğlene doğru uyandım, onlar da kahvaltı hazırlamışlar, benim uyanmamı bekliyormuş. Kahvaltımızı yapıp, karşılklı teşekkür edip evimize gittik. Karıma sordum, "Ben uyurken yaptınız mı?" diye. Nihat bey karımı bir sefer banyoda sikmiş, iki sefer de yatak odasında. Karıma, "Nasıl, memnun kaldın mı?" dedim. "Evet, kalın olması ilkin korkutmuştu, ama sonrasında çok zevk aldım!" dedi.
Sanıyorum bizim durumumuzda yüzlerce çift var, bizim yaşadıklarımızı yaşamak isteyip de tabuları yıkamayan.
[Çetin]
121 notes
·
View notes