#vefat haberi
Explore tagged Tumblr posts
Text
HASAN IŞIK VEFAT ETTİ
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Değerli Hocam Prof. Dr. Zekeriya Işık’ın babası HASAN IŞIK VEFAT ETTİ. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Rabbim sevenlerine sabırlar versin. Tüm yakınlarının başı sağ olsun. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Işık’ın babası Hasan Işık 75 yaşında hayatını kaybetti.Merhumun…
0 notes
Text
HASAN IŞIK VEFAT ETTİ
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Değerli Hocam Prof. Dr. Zekeriya Işık’ın babası HASAN IŞIK VEFAT ETTİ. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Rabbim sevenlerine sabırlar versin. Tüm yakınlarının başı sağ olsun. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Işık’ın babası Hasan Işık 75 yaşında hayatını kaybetti.Merhumun…
0 notes
Text
Kuveyt Emiri Şeyh Nawaf Ahmed Jaber Al-Sabah Vefatı
Kuveyt Emiri Şeyh Nawaf Ahmed Jaber Al-Sabah’ın vefatı, ülkede derin bir üzüntü yarattı. Kuveyt hükümeti tarafından yapılan açıklamada, 83 yaşındaki Emir’in sağlık sorunları nedeniyle vefat ettiği duyuruldu. Şeyh Nawaf Ahmed Jaber Al-Sabah, 29 Eylül 2020’de hayatını kaybeden ağabeyi Emir Şeyh Sabah Al-Ahmad Al-Jaber Al-Sabah’ın ardından tahta geçmişti. Şeyh Nawaf, uzun yıllar boyunca ülkesine…
View On WordPress
#Devlet Adamı#Kuveyt Emiri#Kuveyt Lideri#Kuveyt Tarihi#Kuveyt&039;te Yas#Ulusal Yas#Vefat Haberi#Şeyh Nawaf Ahmed Jaber Al-Sabah
0 notes
Text
ajusshi ya aaa aa a
#üç gündür bu üçüncü vefat haberi#Allah Allaah#ilki senoşun babaannesi#ikincisi dün annemin akrabası#üçüncü bu
7 notes
·
View notes
Text
Çok Hızlı! (5) (Orhan 36 Y., Bursa)
O gece Sevgi'nin evinden çıktıktan sonra, binanın önünde arabama binerken Sevgi'nin alt dairesinin penceresinde bir silüetin bana baktığını gördüm. Ama kim olduğu belli olmuyordu...
Ertesi sabah uyandığımda telefonumda Whatsap ışığı yanıyordu. "Sanki hayatım zevk denizine döndü, iyi ki seni tanımışım!" yazan Sevgi'nin ilk mesajıydı. Hikmet'in sabah uyandığında amını yalıyor olduğunu, aşkım nasıl sikiştik akşam diyerek devam ettiğini, orgazm olup yataktan kalktığında kahvaltının hazır olduğunu, bunca yıllık evlilikte yaşadığı bunca ilki sindiremediğini yazıyordu.
O Cumartesi çalışacağımız için kalkıp işe gittim. Sevgi odamı temizlemeye geldiğinde anlattı. Kahvaltı sonrası Sevgi kocasının kucağına oturup, "Ya bundan sonra?" diye masum yüzüyle sorduğunda, Hikmet, "Gecenin her anından, yat uyu diye emrettiğin an dahil hepsinden hayatımda almadığım kadar zevk aldım, sen nasıl istersen öyle olacak aşkım!" demiş. Sevgi de, "Karının amı götü ağzı yaraksız kalmayacak kocacığım!" demiş. Sevgi'ye, "Alt katınızda kim oturuyor?" diye sordum. Meraklı ifade eşliğinde, "Ne oldu ki?" diye sordu. Ben de gece o saatte çıkınca alt katta gördüğüm silüeti söyledim. "Fatma abladır, kocası geçen yıl vefat etti, yalnız kadın, işi gücü yok, apartmana gireni çıkanı izler!" dedi.
Fabrikada o Cumartesi pek birbirimizi göremedik. Pazar günü öğlen bir mesaj geldi, "Aşkım Fatma ablaya kahve içmeye indim. Kadın çakal!" diye yazmış. İ��lerim vardı yazamadım meraktan ölsem de. Pazar akşam yazdım, "Ne kadar çakal?" diye ama cevap gelmedi. Tam yatmaya hazırlanırken mesaj geldi. Fatma abla Sevgi'ye, "Dün akşam çok erken saatte çok ses geldi, ama nereden anlayamadım? Sonra gece yarısı binadan bir adam çıktı, yan daireye yeni taşınan kamyoncunun karısı eve adam mı aldı diye düşündüm, ama 2 erkek sesi, bir de azgın bir kadın sesi vardı!" diye yem atmış, "Ne konuştuklarını anlamadım, ama sevişiyorlardı, sesler öyleydi, sen duymadın mı?" diye sormuş. Sevgi, "Duymadım abla dedim, ama kadın kurnaz kurnaz gülümseyerek gözlerimin içine baktı!" dedi ve "Hikmet'le konuştum, boşver nasıl olsa bişey ispatlayamaz, dedikodusuna da kimse inanmaz!" diye ekledi.
Artık rahattık, Çarşamba akşamüzeri Sevgi'nin eve girmesinden 15 dakika sonra onlardaydım. Hikmet gelemiyordu, ama benim geleceğimden haberi vardı. O kadar rahattık ki, önce neredeyse yarım saate yakın birbirimizi okşayıp öpüşüp tüm vücutlarımızı yaladık sırayla, nasılsa yakalanma korkumuz yoktu. Uzun uzun birbirimizi emdikten sonra bir kez amından sikerek orgazm ettim, bir kez de götünden sikerek boşaldık.
Yaklaşık 1,5 saat sonra çıktım Sevgi'nin evinden. Gevşek ve rahat hareketlerle, Sevgi'nin kontrol edip boş dediği merdivenlerden inerken, aniden alt katın kapısı açıldı ve kalakaldım. Taş çatlasa 40 yaşında, simsiyah saçları omuzlarına dökülmüş, üzerinde askılı bir bady siyah ve daracık iri göğüslerini sımsıkı sarmış, altında da daracık yine siyah bir tayt ve dolgun çıkık kalçalarını ortaya çıkarmış bir hatun çıktı. Kadın kesinlikle 1.70'e yakın boyuna göre en fazla 60 kilo olan bir afetti.
"Merhaba, Sevgi'lerden mi?" dedi alçak sesle. O an aklım bilgisayardan hızlı çalışıyordu, hayır desem kimden diye sorarsa başka kimsenin ismini bilmiyordum. "Hı hı!" diyebildim onun gibi alçak sesle. "Geçen akşamki misafir de sizdiniz, değil mi, giderken görmüştüm! Muhteşem sesler işittim, sordum ama Sevgi söylemedi!" dedi yine duyulmasını istemediğini belli ettiği fısıltı benzeri bir sesle. Artık ne diyeceğimi bilemez haldeydim. Sadece gülümsedim. "Ben de beklerim!" deyip elime bir kağıt tutuşturdu. Ve çıktığı gibi aniden kapıyı kapatıp içeri girdi.
Binadan çıktığımda, altlı üstlü iki katta, iki kadın tül perde arkasından bana bakıyordu. Arabama oturdum. Kağıdı açtım. "Fatma, 05** 420 ** **" yazan telefon numarası vardı. Arabayı biraz ileride yol kenarına çekip aradım ve "Selam, Orhan ben. Apartmanın merdiven boşluğundaki şaşkınlığım geçti de!" dedim. Karşılıklı gülüştük. Fatma biraz kendinden, ben biraz kendimden bahsettim. Ne zaman istersem beni seve seve misafir edebileceğini, yalnız olduğunu söylediğinde, ben daha kelime konuşamadan, Sevgi'erdeki gibi iyi bir misafir olacağıma emin olduğunu söyledi. Ve şuh bir kahkaha attı. Haber vereceğimi söyleyip eve gittim. Sevgi mesaj atmıştı. "Hikmet geldi, ama yetişemedim diye üzgün :)" yazıyordu. Ona Fatma'dan bahsedip bahsetmeme konusunda kararsızdım.
Ertesi sabah Sevgi temizliğe geldiğinde, Fatma ile ilgili durumu anlattım. Fazla konuşamadık, temizliği yapıp gitti. Öğlen üzeri, yemekten sonra odasına uğramamı söyleyen bir mesaj attı. Kahveleri yapmıştı. Kahvelerimizi içerken, sanki Sevgi'nin haberi yokmuş gibi benm Fatma ile görüşmemi, durumu kontrol altına almamız gerektiğini, dedikodu yapmasını engelleyecek bir koz elde etmeyi kararlaştırdık.
Saat 15:00 gibi Fatma'ya mesaj attım, 16:30'da gelebileceğimi yazdım. Cevap birkaç dakika sonra geldi. Dışarıda olduğunu, ama o saate kadar eve döneceğini yazıyordu. İş çıkışı arabamla Fatma'ya giderken, Sevgi'den mesaj geldi. "Beline kuvvet :)" yazmıştı. Binaya 5 metre kala kapı otomatına basıldı. Merdivenleri çıktığımda kapı aralıktı. Usulca içeri süzüldüm. Fatma kapının arkasında kırmızı şeffaf bir baybdoll içinde gülümseyerek ellerini uzattı. Kapını arkasına dayayıp dudaklarına yumuldum. Beni biraz uzaklaştırıp, "Zamanımız bol yakışıklım, her ne kadar iki yıldır sevişmemiş olsam da, bunun tadını çıkarmak istiyorum!" dedi. Önümden kırıta kırıta yatak odasına yürüdü.
Beni tutup yatağa oturtarak, dans ede ede tüm giysilerimi çıkardı. Televizyonda bir müzik kanalı açıktı. Ve kadın sürekli kalçalarını çalkalaya çalkalaya yarağımı sıvazlayarak ağzına aldı ve muhteşem bir saksoya yelken açmamı sağladı. Kadın işini gerçekten iyi biliyordu. O ana dek onlarca sakso yaşamıştım, ama böylesi hiç olmamıştı. Haptan aldığıma sevinerek birkaç dakika sonra döllerimi ağzına saldım. "Hızlısın aşkım!" dedi tüm döllerimi yuttuktan sonra yalanarak. "Mmmm, bu tadı almayalı o kadar uzun süre oldu ki!" diye devam etti.
Uzanıp komodinden aldığı iki sigarayı yakıp birini uzattı, sırtıma bir yastık verip yatakta yanıma oturdu. Kocasıyla severek evlendiklerini, yıllarca süper bir seks hayatlarının olduğunu, kocasının iki yıl önce Kanser olup geçen yıl da vefat ettiğini, hem kocasına saygı, hem de çevredekilerden çekincesine onca zamandır kendini frenlediğini, ama geçen gece bizim yukarıda grup sikişimizin bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyip, çekmeceye uzandı. En az 25 cm bir vibratörü eline aldı ve "Rahmetli ilk hastalandığında internetten almıştı, iki yıldır bunla idare etmeye çalışıyorum, ama gerçeğinin sıcaklığını istiyorum!" dedi.
Vibratörü elinden alıp, önce dudaklarından boynuna göğüslerine öpücükler kondururken amının dudaklarının arasına sürtmeye başladım. Göğüs uçlarını dişlerimin arasına aldığımda kıvranıyordu. Her iki göğsünü santim santim yaladım, emdim, çekiştirdim, uçlarını dudaklarımın arasında ezdim, somurdum, morarması sorun değildi, kadın yalnızdı. Bu arada vibratörü halen amcığının dudakları arasında yukarıdan aşağı fırçalar gibi sürtüyordum. Vıcık vıcık sesler çıkıyordu amcığından, suları akıyordu. İçine almak için kalçasını oynattıkça aleti geri çekiyordum. Onun eli de boş durmuyor, avuçladığı yarağımı çekiştiriyordu. "Bunu amıma geçir!" dedi yarağımı çekiştirerek.
Yatağa yarı oturur halde onu kucağıma aldım. Yarağımın kafası amına girdiğinde sanki start almış at gibi üstünde zıplamaya kıvıra kıvıra içine almaya inlemeye başladı. Göğüslerine küçük ısırıklar atarken vibratörü arka deliğine bastırdım. "Ahhhh!" diye acıdan çok zevk içeren bir küçük çığlık attı. Vibratörün sadece ucu götünün içindeyken, yarağımla alttan amına pompalıyor, o da üzerinde zıplıyordu. İki eliyle çenemden tutmuş dudaklarımı kemiriyor, "Harikasın, harikasın!" deyip duruyordu. Yarağımı biraz daha geri çekip vibratörü götüne köküne kadar soktuğumda, klitorisini yarağıma sürte sürte üstüste orgazm sarsıntıları geçiriyordu.
Üstümden kalkıp yatağın kenarına ellerini dayayıp domaldı ve "O güzel yarağını götüme sok, hadi sok!" diye yalvarmaya başladı. Arkasına geçip yarağımı götüne gömdüm. Yaklaşık 10 dakika daha götünden sikerken, amcığına sürttüğüm vibratörün etkisiyle defalarca orgazm oldu. En sonunda dayanamadım saldım götüne döllerimi. Yatağa yığıldı, "Offf, sen harikasın!" deyip duruyordu. Yatağa uzanıp saçlarını okşayarak, "Harika olan sensin, beni müthiş azdırdın yavrum!" dedim.
"Sevgi'den de iyi miyim?" dedi gülümseyerek. "Evet, ama aramızda kalsın :)" dedim göz kırparak. "Beni bırakmazsın değil mi?" dedi. "Sen benden bıkana dek!" dedim. "Hiç bir zaman!" dedikten sonra, "Sevgi'yi ne yapacaksın?" diye sordu. "İkinize de yetmez miyim sence?" dedim. "Fazla bile gelirsin!" dedi. "O zaman ikinizi de sikerim!" dedim. "Beraber mi?" dedi elini ayıp der gibi ağzına koyup gülerek. Ben de, "Zamanı gelince!" dedim gülerek. Duşta beni yıkayıp temizlerken bir tur daha amlı götlü siktim. Öperek yolcu etti, "Arayı uzatma!" diyerek...
Binadan çıktığımda, altlı üstlü iki katta iki kadın tül perde arkasından bana bakıyordu, ama bu kez çıktığım daire dünkünün tersiydi :)
[Orhan]
61 notes
·
View notes
Text
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَؕ
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn
Vaktiniz hayır olsun, 17 yaşında bir kız kardeşimiz vefat haberi aldık ismi Medine bugün onun günahlarının affı için dualarınızda yer verir misiniz. Allah razı olsun.
54 notes
·
View notes
Text
arkadaşımın babası vefat etmiş ve arayıp ne diyeceğimi bile bilemedim haberi alınca kafama tak diye bir şey vurdu resmen ölüm her yaşta var elbette ama artık kendi anne babamın bile ölüme daha çok yaklaştığı yaşlardayım sanırım ve bunu hep unutuyorum aslında aklımdan hiç çıkmaması gerekirken
11 notes
·
View notes
Text
Fotoğraf çekmemizi istemiyordu, çünkü yaşlanmış eski güzelliği kalmamıştı bu fotoğrafı gizli çekmiştim ikisi de teyzemin kızı, Sevda Ferdağ asıl adı (Lütfiye Dumrul) büyük teyzem Ayşe hanımın kızı.
Ayakta olan Ayşen halâ Ayvalık'ta yaşamakta olan küçük teyzem Fahriye hanımın kızı.
Sevda ablam daha önceki gidişlerimin birisinde teyzem sağdı yani annesi. Ayrı bir odada yatalaktı Moldovyalı bir kadın bakıyordu.
Hiç unutmuyorum bana dedi ki....... Kızım annemi huzur evine yatırmak için huzur evine görüşmeye gittim huzurevinin bahçesine girdiğimde, ben ne yapıyorum dedim kendime! Annemi nasıl buraya emanet edebilirim? Diye ürperdim.
Gerisin geriye döndüm ve kadın tuttum devamlı bakıcı çünkü evde değildim devamlı film setlerindeydim.
Annesinin odasına götürdü beni, teyzem hiç kimseyi tanımıyordu sadece Ayşeni tanıdı ama konuşamıyordu.
Sevda masanın üzerine bir sürü kremleri gösterdi bunlar annemin dedi masaj kremleri Avrupa'dan getirtiriyorum.
Gördüğünüz Sevda ablamın bu resmi aynı annesine benziyor.
Bugün vefat haberi geldi 🥺
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
İçimde bir burukluk var 🥺
(İyi ki bu resmi çekmişim gizli de olsa 🥺)
Hatıralar acıdır, acıtır!🥺
53 notes
·
View notes
Text
narin ile ilgili hiçbir şey okumak istemiyorum, vefat etmesinin ayrıntılarını, ne yaptılar, neden yaptılar, neyle nasıl yaptılar, kim yaptı hiçbirini okumak şahit olmak istemiyorum. beynim tüm bunlardan kaçıyor, içim kıyılıyor dağlanıyor. bir kız çocuğuna böyle bir zulmü kaldırmıyor yüreğim, asla idrak etmiyor. her yerde onun haberi gördükçe onun yerine inciniyorum, öfkem yükseliyor, sindiremiyorum. öğrenmek, bilmek istemiyorum kafayı yiyorum çünkü.
8 notes
·
View notes
Text
Vefat etsen haberi olmayacak birine kırılmamalısın.
77 notes
·
View notes
Text
Cennet Ehline Mektup - 1 Her insanda keşfetmediğimiz noktalar var. Bu kişiler çok yakınımız olsa bile..
O yüzden her vefat haberi derinden sarsar bizi.
Dünyaya dalıp keşfetmeyi arzuladığımız noktalar çoğaldıkça, mesafeleri arttırdıkça, kelimeleri fütursuzca savurduğumuz için... bilmediklerimiz artıyor. Ve bilmekten yoksun oluşumuz zorumuza gidiyor.
Sağda solda denk geldiğim ruh kokulu ezgileri dedemle paylaşmak isterdim. Fikrini öğrenmek, bildiği herhangi bir ezginin olup olmadığını sormak isterdim. Sesin kaynağına yakın olmak için genelde ön saftaydı.
"Bave Haci, nasıl bu ? Güzel mi ?" derken yorumunu Adn cennetinde duymak isterdim.
Ben daha çocukken göçüp gitti.
Yük olmadı, yük aldı.
Çocuğu da öyleydi.
Ha bu arada, son getirdiğin kavunun tadı bir başkaydı. Xwedê te bıstrini derken kalbinden çıktığını biliyorum.
Bi Xatıre Te Bave Haci.
3 notes
·
View notes
Text
Çeşitli vesileler ile son 5 yılın içerisinde yarı zamandan fazlası köyde geçti. Pek tanımam insanları, büyükler adıyla bilinir tanışırdım kim olduğumu soranlar ile. Dışarıda vakit geçirmekten ziyade eğer kafa dengi biri yok ise ya bahçede ya evde olurdum. En çok etkileyen şeylerden biri ölümler olurdu. Yoldan geçerken tebessüm ile selamlaştığım birinin 1 saat sonrasında ölüm haberini aldığım olurdu. Köyün en uzak noktası başlangıç ve bitiş olarak adlandırsak arabayla 5 dk ancadır. Hasta ziyaretleri sonrası eve giremeden vefat haberi aldığımız olurdu. Arkadaşlardan konu açılırken dedem vefat eden arkadaşlarını tek tek sayarken, bir X kaldı bir ben bu yaşlarda sözünün bitimine o diğer kalan X arkadaşının selasını dinlediğimiz oldu. Mezarlık, köylerde sık kullanılan yolların kenarında, hayatın en koşuşturmalı anında bile istemeseniz de gözünüzün iliştiği olur. İnsan bi kendine '' ne bu stres, koşturmaca ? '' dedirtir sakinleştirirdi. ''Hiç sela okunmadığı gün var mıydı ? ''deseniz çok az ve sayılıdır. Civar köylerin selaları da okunur ki muhakkak tanıyan, arkadaş olan, okul ya da asker arkadaşı vs vs çeşitli sebebler ile canciğer olmuş kişiler vardır illa ki. Bazen mezarlık kenarından geçerken içeriye girip biraz baş önde dolanırken yeni açılmış mezar denk gelirdi. İçine bakınca insanın içi nasılda ürperiyor. Bir büyüğüm demişti, '' insan ölümü düşünürken bile mezara tepeden bakar. Mezarın içinden yukarıda eş dostları seyredercesine ölümü düşünen pek azdır '' diye. Hep gelir öyle anlarda aklıma, bakarım uzun uzun. Sorular sorarım kendime bol bool bolll. Birilerinin en sevdiği, vazgeçilmezi belki günlerce yıllarca dilinde tat kalmayacak kadar kıymetli birilerini yine insanlar getirecek alelacele üstlerine sanki ardında kovalayan var gibi birbirleriyle üzerine toprak atma yarışına girecek ve sonrasında arkalarına bakmadan gidecekleri, bırakacakları yer. Uzatmayayım, insan alışma üzerine yaratılmış olmasının nimeti hatrıma geldi. Bursa'dayım, sanırım 5-6 ay olmuştur. Sela ilişince kulağıma bi garipsedim. ' Kim acaba, ne oldu vs vs vs . ' Hayatın bir parçası haline gelmiş olaylara öyle bir yabancıymış gibi tepki verişime anlık bir şaşırdım. Hatrıma düştü geçmiş. Nereye ne kadar hızlı gittiğimi, gideceğimi, gitmem gerektiğini bilmiyorum. Ama bigün muhakkak duracağım onu biliyorum. İnsan için iki nimet, unutmak ve hatırlamak.
35 notes
·
View notes
Text
#D.Mehmet Doğan :
D. Mehmet Doğan Hakk'ın rahmetine kavuştu
Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucu ve şeref başkanı, yazar, mütefekkir, Türkçe’nin hamisi D. Mehmet Doğan vefat etti. Doğan’ın cenaze namazı 12 Ağustos 2024 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Hacı Bayram-ı Velî Camiinde kılınacak.
Definden sonra ise; taziye kabulleri Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezinde gerçekleştirilecektir. (Sümer Caddesi No: 11 Kızılay-Ankara)
**
“Doğan Büyük Türkçe Sözlük” başta olmak üzere; “Batılaşma İhaneti”, “Türkçe Düşünmek Türkçeyi Düşünmek”, “İstiklal Marşı – Bin Yılın Destanı”, “Söz Okyanusunda Yolculuk”, Mehmed Akif: Çanakkale’den Sakarya’ya”, “Ömrüm Ankara Bir Ankara Şehrengizi”, “İki Yol Açıcı: Nureddin Topçu ve Necip Fazıl” gibi çok sayıda esere imza atan Doğan’ın vefat haberi edebiyat dünyasında üzüntüyle karşılandı.
-Türkiye ve Türk dünyası için büyük kayıp
Türkiye’de ilk kez yazarlığın okulunu açan, adı İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u anma faaliyetleri, “Türkiye Yazarlar Birliği”, “Büyük Türkçe Sözlük” ve “Batılılaşma İhaneti” eseri ile özdeşleşen Doğan’ı kaybetmenin derin kederini yaşadıklarını ifade eden TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Doğan; 27 Aralık 2023 de safra sorunu nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Hastanesine yatırılmıştı. Daha sonra doktorların tavsiyesi ile Bilkent Şehir Hastanesine nakledildi, tedavi süreci burada devam etti. 26 Ocak 2024 günü de başarılı bir operasyon geçirmişti. Şeref başkanımızı ebediyete uğurladık. Bizim için, ülkemiz için, Türk dünyası için çok kıymetli bir değeri kaybettik. Çalışma alanı, sadece kültür, sanat, edebiyat değil aynı zamanda da fikir üreten biriydi.” dedi.
@musakazimarican @dmehmetdogan @tybankarasubesi @tyb_konya @tybistanbul @tyb.genckahve @tyberzurum @tybgiresun @tybgaziantep @tybsakarya @tybkahramanmaras @tyberzincansubesi @tybbolusubesi @tybafyon @tybelazig @tybizmir @tybbursa @tyb_burdur @tybsivas
#book blog#photography#maggie stiefvater#poems on tumblr#book photography#sarah j. maas#tumblr milestone#100 likes#thank you#gazze#Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşeallah.
2 notes
·
View notes
Text
Bugün 3 vefat haberi aldım. Biri kıymetli bir ağabeyimin halası, biri kıymetli bir arkadaşımın annesi. Biri sosyal medya üzerinden tanındık biriydi hastalıkla mücadele eden biri. Çoğunlukla denk gelir bakardım hastanedeki durumuna, paylaşımlarına. Vefat haberi geldiğinde eşinin paylaşımının hüküm Allah'ın sözü can alıcıydı. Elinden geleni yapmıştı onun için. Bazen gerçekten bu sözü söyleyebilmek gerekiyor samimiyetle. " Hüküm yalnızca Allah'ın ben elimden geleni yaptım "
Filistin içinde elimizden geleni ve dahi fazlasını yapmalıyız. Boykot ile, infaklar ve dualar ile yeri ve vakti geldiğinde cihad ile. Hüküm yalnızca O'nun olacak.
18 notes
·
View notes
Text
Annemin bir kuzeni vefat etti çok yakından tanıdığım biri kapı komşumuz zaten çok da iyi bir insandı severdim yani ama böyle ölümü kabullenemiyorum mesela tüm millet toplandı insanlar ağlıyor falan ve ben üzülemiyorum olmuyor. Ölüm yokmuş gibi geliyor her seferinde bu kaybettiğimiz dayımın anne ve babasını da severdim hep gördüğüm insanlardı onları kaybedincede öyle olmuştum hâlâ yaşıyor gibiler. Keza dedem yeri çok ayrıydı bende hastalığını öğrendiğimde bile daha çok ağlamıştım ölüm haberi geldiğinde kendimi iğrenç hissettim çünkü ölümüne ağlayamadım insanın içi sıkılır değil mi yok hayatımı olduğu gibi devam ettim hep evet yas sürecini uzun yaşamak istemezdim eminim ağır bir durumdur ama hiç yasa girememek bana kendimi çok kötü hissettiriyor insanlığını sorguluyorum.
5 notes
·
View notes
Text
Bundan 2 sene önceydi.Ben KPSS’ye ilk kez girmişim.Atama sayısının verilmesini bekliyoruz, o günlerde yengemlere gitmiştik.Beni rüyasında görmüş.Atandığım yeri söylemişti. Hatta oraya atanırsan boncuklu bir kazak al diye espri yapmıştı. Sonra 2020-2021 yıllarında nasip olmadı. Bu sene kontenjana girmek nasip oldu. Atama haberinin ardından sürecin başlamasını bekledik. Mülakat tarihim belli oldu; 9Nisan.
8 Nisan gecesi yatsıyı kılmaya hazırlanıyordum ki yengemin vefat haberi geldi. Ağlaya ağlaya kıldım namazımı. Sonra yengemlere geçtik. Şimdi Tercih listemin ilk sıralarda onu söylediği okul var. Kalbim garip. Yarın açıklama olacak. Neler bekliyor bilmiyorum ama tek bildiğim Nasr suresinden öğrendiklerim.
9 notes
·
View notes