#sokakta yaşamak
Explore tagged Tumblr posts
yolhikayelerim · 1 year ago
Text
İyiyim ben
9 notes · View notes
rosadesangre · 3 months ago
Text
böyle bir ülkede kadın olmak, yaşamak. akşamları dışarı çıkamamak, yanında sürekli biber gazı, kesici bir alet taşımak zorunda kalmak, vücut hatların belli olmasın diye bol kıyafetler giymek, hiçbir erkeğin gözünün içine bakamamak. hiçbir kadın bunları hak edecek bir şey yapmadı. ben istediğimi giyer, istediğim gibi kahkaha atarak dışarıda dolaşırım ve hiçbir varlık bana bir kelime bile diyemez. ben yarın bir sokakta sıkıştırılır mıyım, tacize uğrar mıyım düşüncesi ile yaşamak istemiyorum. bunu da atlamayacağım, orada burada kadın haklarından bahseden kadınlar bir tane erkek için kadınlara orospu ithamını layık görecek kadar ucuz insanlarsınız, siz bazı kadınlar. kadınlar şiddet görmesin deyip iki gün sonra gebersin, hak ediyor diyecek kadar da acizsiniz. sevgiliniz sizi aldatınca neden suçu erkekte değil de kadın da buluyorsunuz? neden? aklınıza o an sevgiliniz bile gelmiyor ve bu kadar da acınası insanlarsınız.
195 notes · View notes
Text
Hayatım boyunca yakın arkadaşlarım da bilir ki Türkiye de yaşamak en büyük hayalim olmuştu ama büyüyüp gerçekleri görene kadar. Amacım ülkenizi bütünlükle kötülemek değil isterseniz öyle de agilayin umrumda bile değil. Ben bu yaşımda fark ettim ki en azından benim ülkemde adalet var benim ülkemde en azından her gün bir kadın öldürülmüyor ya da benim ülkemde en azından yapan bile cezasını çekiyor. Kusura bakmayın ama adaletinize sokayım sizin. Sokakta başı boş zararsız olsa bile hayvanlara öldürme cezası veriyorsunuz da EVİNİZİN İÇİNDEKİ BAŞI BOS KÖPEKLERİNİZE NEDEN CEZA VERMİYORSUNUZ ALLAHSİZLAR. Tutturmussunuz Filistin filistin amk YA İÇİNİZE BAKIN ÇÜRÜYORSUNUZ ÇÜRÜYORSUNUZ. BEN ORDA YAŞAMIYOR OLA BİLİRİM AMA ORDAKİLER DE İNSAN ORDAKİLER DE KADİN BENİM ORDA CANİM DEDİKLERİM VAR EN YAKIN ARKADASİM KARDEŞİM VAR ONLARA BİR ŞEY OLSA BÜTÜN BEDDUALARİM ÜZERİNİZE TÜRKİYE "ADALETİ".
(Şimdi istediğiniz kadar lincleyin zerre umrumda değil. Tekrar söylüyorum "ADALETİNİ" SİKEYİM TÜRKİYE.)
50 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months ago
Text
Sanki sokakta yaşamak çok kolaymış gibi sokak köpeği deyip geçtiniz.
Hemen hepsi terk edilmiş köpeklerdi. Ailesinin yolunu gözleyen, sokakta yaşamayı hiç bilmeyen, öylece çaresiz kalmış köpeklerdi.
Düsene vurmak kolaydir ya vurdunuz geçtiniz. Kaldirimda istemediniz, yolun kenarinda istemediniz, apartmanın önünde istemediniz.
Egolariniza kurban verdiniz. O kuyruk salladi siz tekme attiniz.
Aslinda kötü olan sizdiniz. En ilkel yıllarda bile görmedikleri zulümleri gösterdiniz.
Ve işin komik tarafı da kötülüğünüze kılıf uydurmak için onlar kötü dediniz.
Hiç affedilmeyeceksiniz!
60 notes · View notes
birparcamkopuyoricimden · 3 months ago
Text
karanlık bir sokakta, ufacık bir ışığın altında görmüş gibiydim ilk onu.bu, kocaman dünyada sevdiğim ve ait olduğum şehri bulup orada sonsuza kadar yaşamak gibiydi.
47 notes · View notes
yazmasamaglayacaktim · 6 months ago
Text
insan her yerde kırılabilir. sokakta, evde, uzakta, sarhoşken, kedileri severken, ağlarken. ben de kırıldım ve adres vermeyeceğim. kimseye sen demeyeceğim. suç bulmayacağım. kendimi de masum saymayacağım. zaten insanın, kırılmışken kırılması parçalanması demektir. ama bunlardan değil. aslında gerçek olan tek şey olan ölmekten bahsetmek istiyorum sadece. yamyamlar ölüye olan saygısından onları yerler. biz işte öyleyiz bazen ölümler karşısında. sokakları silip süpürüp kanları temizleyip oralardan geçmeye mecburuz. kolunda namuslu yatağında fahişe arayan adamla aynı acıyı bastırıp mutlu olma çabası. böyle ya işte. her olayda bir yerlere sıkışıp kaldık. bölünmeyeceğiz diye bağırdık. birazımız dini labirent, birazımız hayal labirenti, birazımız seks, birazımız insan gibi yaşamak labirentinde beyinlerimizi oraya sabitleyerek sıkıştık kaldık. bu labirentte dolaşıp durmayı da yol zannediyoruz. en masum olanlarımız bu çarkın başında duran canavarlara nolur bitsin, siz de vicdan yok mu yakarışlarını sunuyor. canavar ertesi gün onu öldürüyor. yaşamak işte tam olarak bunun adı. koskoca bir evrende bizi küçücük odalarımızda mutlu olabilme isteğine zorladılar. sadece onu isteyebildik. aza indirgendik hep. azaltıldık. bir uçurtmanın düşmesi gibiydik. ama gene de düşünce çocuklar bulsun istedik. umut verdiler barış için, güzel şeyler için. ama inandım ki barış için umut verenler eli kanlı katillermiş. öyle umut verildi ki, bir şarkının tüm sözlerini gözlerimizle ezberletip o şarkıyı söyleyenin dilini kopardılar gibi. böyle işte ya. yazar her seferinde sahneyi dramatize ediyor ve bir çocuk intihar etmeden salonu terkedemiyor.
31 notes · View notes
endergelisenataklar · 1 year ago
Text
insan her yerde kırılabilir. sokakta, evde, uzakta, sarhoşken, kedileri severken, ağlarken. ben de kırıldım ve adres vermeyeceğim. kimseye sen demeyeceğim. suç bulmayacağım. kendimi de masum saymayacağım. zaten insanın, kırılmışken kırılması parçalanması demektir. ama bunlardan değil. aslında gerçek olan tek şey olan ölmekten bahsetmek istiyorum sadece. yamyamlar ölüye olan saygısından onları yerler. biz işte öyleyiz bazen ölümler karşısında. sokakları silip süpürüp kanları temizleyip oralardan geçmeye mecburuz. kolunda namuslu yatağında fahişe arayan adamla aynı acıyı bastırıp mutlu olma çabası. böyle ya işte. her olayda bir yerlere sıkışıp kaldık. bölünmeyeceğiz diye bağırdık. birazımız dini labirent, birazımız hayal labirenti, birazımız seks, birazımız insan gibi yaşamak labirentinde beyinlerimizi oraya sabitleyerek sıkıştık kaldık. bu labirentte dolaşıp durmayı da yol zannediyoruz. en masum olanlarımız bu çarkın başında duran canavarlara nolur bitsin, siz de vicdan yok mu yakarışlarını sunuyor. canavar ertesi gün onu öldürüyor. yaşamak işte tam olarak bunun adı. koskoca bir evrende bizi küçücük odalarımızda mutlu olabilme isteğine zorladılar. sadece onu isteyebildik. aza indirgendik hep. azaltıldık. bir uçurtmanın düşmesi gibiydik. ama gene de düşünce çocuklar bulsun istedik. umut verdiler barış için, güzel şeyler için. ama inandım ki barış için umut verenler eli kanlı katillermiş. öyle umut verildi ki, bir şarkının tüm sözlerini gözlerimizle ezberletip o şarkıyı söyleyenin dilini kopardılar gibi. böyle işte ya. yazar her seferinde sahneyi dramatize ediyor ve bir çocuk intihar etmeden salonu terkedemiyor.
107 notes · View notes
ruhumbipolar · 10 months ago
Text
çok yalnızım her şeyi tek başardım diyenin bile yanında hiç yoktan yere 2-3 kişi var ya ben? ben gece sokakta yürürken bile kendi gölgem benden uzak duruyor bırak zor zamanımda birine sarılmayı destek almayı kendim bile benimle konuşmuyor sanki bütün evren toplanmış da karşıma geçmiş bir zehir gibiyim sanki herkes düşman olmuş, her köşe başında ölürüm kimse dönüp bakmaz, bir anda ortadan kaybolsam kimse fark etmez tercümesi zor bir şeye dönüştü yaşamak gidecek hiçbir yerim kalmadı.
47 notes · View notes
tekirgibikayboldukhepimiz · 3 months ago
Text
“Kadınlar canınız sıkıldığında vuracağınız, sizi istemeyince öldüreceğiniz, istemediğinde tecavüz edip kafasını kesip bir tarafa atacağınız, size karşı gelince işgence edeceğiniz, sizin uçkurunuzu tatmin etmek için yaratılan bir varlık değil.
Kadın; özgürce yaşamayı hak eden, istediği saatte sokağa çıkan, canı nasıl isterse öyle giyinen, kendini korumadan yaşamak isteyen, boş bir sokakta akşam vakti acaba bana bir şey olacak mı korkusuna kapılmadan dolanmak isteyen, Kadındır.
“Allah kadını yaratırken erkekten daha uzun süre özendi, çünkü kadın en değerli olandı, çünkü kadının iki kolu olmasına rağmen bütün dünyaya kucak açmalıydı. “
“Unutmayın Kadınlar Allah’ın size emanetidir.”
13 notes · View notes
dolunay638 · 3 months ago
Text
Bu ülkede kadın olmak demek her gün korku ile yaşamak demek. Artık sokakta yürürken birisi beni taciz eder mi ya da biri beni öldürür mü korkusu ile yaşamak istemiyoruz. Yine 1 hafta konuşulur ve unutulur ancak binlerce kez tekrarlanan vakanlardan ya da bizim bile hala bilmediğimiz hangi kadınlar, hangi kızlar öldürüldü, taciz edildi. Ancak en acısı da ne biliyor musunuz? Hepsi haklı oldukları yerde haksız muamelesi gördü. Üzerinde ne olduğunu,o saatte ne işi olduğunu, etek boyuna kadar sordular! "Ey Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil omuzlarda taşınmaya layıksın"
Binlerce kez şikayet etmişler. Masumu değil suçluyu koruyorlar artık. Yabancı bir arkadaşım ülkemizin hali için şunu diyor "tüm ülkeler gelişip ileri giderke sizin ülke niyw geri geri gidiyor" cidden acınacak hale geldik.
Burası Türkiye. Burada kadınlar öldürülüyor. Burası Türkiye burada kadınlar tacize uğruyor. Burası Türkiye çocuklar ölüyor. Burası Türkiye burada her canlı tehlikede. Burası Türkiye hayvanlar bile tecavüze uğruyor öldürülüyor! Ve yine Burası Türkiye gündem olmadığı sürece (ki olsa bile yine) suçlular korunuyor masumlar ise can veriyor...
Ve bizim tek suçumuz ne biliyor musunuz? Bu ülkede Türkiye'de KADIN OLMAK.
10 notes · View notes
an-tarctica · 3 months ago
Text
Ben şeyden korkuyorum tamam güzel sesimizi duyurduk bi şekilde kadın cinayetleri adına ve caydırıcı bi yaptırım uygulanması kesinlikle gerekiyor (Keske caydırıcı olmak zorunda olmadan kendi iradeleri ile düzgün bireyler olabilmeyi başarabilseler) ama beni geren şey şu; eğer bi yasa getirilmeye çalışılırsa bunun gerçekten kadın cinayetleri üzerine değil de alkol ve sosyal medyaya kısıtlama veya yasak getirme üzerinden olması, zaten buna dair bi karşıtlıkları varken bu olaylar da onlar için bahane olacak. Neymiş alkol etkisindeymiş, madde kullanmış, rapçi dinliyormuş, tv’de izledikleri etkilemiş, Müslüman değilmiş, satanistmiş vs. bunların bi gerekçe olmadığını nasıl kanıtlayabiliriz biz bu devlete acaba ve tamamen saf kötülükten, saf iradeden kaynaklandığını nasıl daha kanıtlamak gerekiyor? O kadar çelişkili ve çarpık durum var ki bu ülkede yaşamak artık sadece bi işkence, sokakta kadın/erkek/çocuk fark etmeksizin ��ansa yaşıyoruz ve hiçbirimiz güvende değiliz. Bu temel sorunları çözmek yerine insanların günlük yaşam sıkıntılarından bi nebze olsun kaçabilmek için başvurduğu son ilgi alanlarını da ellerinden almaya çalışmaları kadını da geçtim toplum düşmanlığından başka bir şey değil. Kadın olarak zaten bi değerimiz yok bu toplumda. Ki bence, erkeklerin 5 yaşından itibaren toplatılıp ciddi anlamda toplum, cinsiyet, eşitlik, haklar üzerine katı bi eğitimden/rehabilitasyondan falan geçmeleri lazım bu ülke buna layık. En sekülerim, açık görüşlüyüm diye gezinen erkek bile en az bi defa bi kadına rahatsızlık vermiştir xd sorry not sorry. Olay kişinin kendini nasıl eğittiği ve nasıl biri olmak istediğiyle ilgili, erkek olmanın bu ülkede sağladığı rahatlık ve özgürlüğe dayanarak başkalarının hayatını suistimal etmekle ilgili değil. Ister rap yapmış ister alkol almış ister cinsellik içeren dizi izlenmiş ister şarkıda uyuşturucudan bahsedilmiş bunlara karışmak sadece şeriate giden yola zemin hazırlamaktır ve bu kadın cinayetlerinde bile bu gibi bahanelerle kendilerine pay biçmeye çalışan insanlar daha da canımı sıkıyor çünkü bu toplum ve devlet kökten yozlaşmış bi kere.
7 notes · View notes
v-zeze · 3 months ago
Text
Bu dünyada kadın olmak zor ama bu ülkede kadın olmak çok daha zor. Normal faaliyetlerimizi yaparken bile birçok detayı düşünmemiz gerekiyor. "O saate dışarıda ne işi vardı?", "Sevgilisinin evine neden gitti?", "Ne giymişti?", "Nasıl davranmıştı?", "Görüştüğü kişilere dikkat etti mi?", "Oraya neden gitti?" Bu sorular bitmez. Hep sordular, daha da soracaklar ama biz farklı olup "Eve gidince haber ver" demeyi, "Eve vardın mı?" diye sormayı tercih edelim. Ataerkil düzeni memnun eden "Kadın, kadının düşmanıdır." sözünün aksine, "Kadın, kadına yurttur." diyelim. Bu düzensiz düzen değişsin istiyorum aslında. Toplu taşımaya binmek bu kadar korkunç bir şey olmaktan çıksın mesela. Sokakta yürürken yavaşlayan her arabadan tedirgin olmak da artık çok yorucu. Biraz arkada yürüyen kişi sırf erkek diye korkmak istemiyorum. Bunları konuşmak için düzenlenen eylemlerin dahi dönüş yolunda başıma bir şey gelir mi diye düşünmek de istemiyorum. Kulaklıkla şarkı dinlerken bile kendimi "an"a verememek özgür hissetmeme ket vuruyor ama sırf yaşamıma ket vurulmasın diye müziği kısmak, yanından biri yürüdüğünde tamamen kapatmak da ağır geliyor. Böyle yaşamak çok zor, takatim de kalmadı zaten. Buradan da sakın ölmek istediğim düşünülmesin, aksine yaşamayı çok seviyorum ben. Sadece artık bu hayata "yaşamak" diyemiyorum. Yine de yaşamayı seviyorum, ben hâlâ bir şeylerin değişebileceğine inanıyorum. Adına "yaşam" diyebileceğimiz düzenin inşa edileceğine inanıyorum. Eksilmeyeceğimiz, tedirgin hissetmeyeceğimiz, güvende olacağımız yarınlara inanıyorum.
7 notes · View notes
nefss-blog · 3 months ago
Text
Bok çukurundan beter oldu ülkemiz
Ahlak çöktü,adalet yok edildi,eğitimin içi boşaltıldı
Her yer katil
Yaşamak ve yaşatmak zorlaştı..
Sevginin yerini cinayetler aldı..
Sokakta yürümek hiç bu kadar zor olmamıştı..
Annenin feryatları kulağımda, içim yandı,canım acıdı...
17 notes · View notes
ruhunuterkedenkiz · 7 months ago
Text
seninle ben birbirimizi unutsak dahi aslında hiç unutmayacağız. aramızda bir şey kalmasa bile hep bir şeyler kalacak. bir gün öldüğümde, bir yanım hep senin içinde yaşayacak. ama hiçbir sokakta karşılaşmayacağız. sen ve ben. birbirimizi hiç görmeyeceğiz. ya da uzat ellerini, dokun güneşe, yazın kışa soluşunu dindir. anla, bir ömre sığmaz seni sevmek anlat, sana kavuşamamanın kaç ölüm ettiğini onlara. seni ne kadar özlediğimi söyleme fırsatım olmadı hiç. akıp giden manasız sesler arasında sesini özledim. saçının kokusunu, saçına taktığım çiçeklerin kokusundan daha çok özledim. seni unutmadım, denemedim bile. ne bugün, ne yarın acıya ve yokluğuna alışmadım. seni saf bir güzellik için sevmedim, ruhunun ışıltısını, gözlerinin buğusunu, heyecanlanınca ve üzülünce titreyen sesini, o masum çocukluğunu sevdim. ölürken bile tutmak istediğim eller, senin ellerindi. ölüm ayırsaydı bizi, yaşam hatıraları saklayan bir aşina yüz olacaktı. hayat ayırdı. artık ölüm, içimizde duran, içinde durduğumuz bir manasızlık. artık bu manasızlık, yaşama sevincinden arınmış, üzerimizdeki bir donuk bakış. çocukluğundan başlayarak tuttum ellerinden. hayalini her gece göğsümde uyuttum. baban sana masal anlatmadı diye gecelere masumluğundan masallar ezberlettim fotoğraflarda saçlarını ellerimle taradığımı nereden bileceksin. nereden bileceksin ezgisini arayan aşığın uğultular içinde vurulup öldüğünü, hiç kavuşamayacak mıyız? yoksa birimizin öldüğünü diğerimiz bilmeden birer yangın halinde yanıp gidecek miyiz? ama şuramda bir sancı nefes aldıkça yaşamımı sızlatıyor. sesini, ellerini, yüzünü, ruhunu benden esirgeme. hafızam, seni yanımdaymışsın gibi anımsatmaya yetmiyor. belleğim bir şeyleri hep eksik bırakıyor. hatırladıklarım beni teskin etmiyor sevgilim, özlemimi arttırıyor. sana sarılmadan geçmez göğsümdeki ağrı. yüzünü ellerimin arasına almadan yaşadığımı anlayamam. özlem, bizden esirgenmiş bir yakınlığa varamamaktır. herkesin her şeyin sahibi olmak istediği şu dünyada, senin her şeyin olmak isterdim.. bağışla senin yanında yaşamak gibi bir hayatı ıskaladım. saçlarına takacağım çiçeklerin kokusunu özledim, kalbimdeki şiirlere bakışlarınla kanat olmanı, bilhassa seni özledim. bağışla, saçlarına örülen gül kokulu şiirler yaraşırdı sana.
16 notes · View notes
pandadiyorlar · 8 months ago
Text
Bugün 21.gün. Yüzünü görmediğim, kokunu almadığım, sesini duymadığım tam 21 gün. Sarılmak istiyorum, uzun uzun sarılmak. Bir kere daha öpmek doya doya. O son günü sonu yokmuş gibi yeniden yaşamak istiyorum. O sabaha yeniden uyanmak istiyorum ve hiç akşam olmasın. Beni bıraktığın o gece hiç gelmesin.
Seni çok özledim.
Satırlar yetmiyor. Nefesim yetmiyor. Kalemim yetmiyor. Gözlerim her yerde seni arıyor ama ben senin olduğun her yerden kaçıyorum. Görmeyeyim seni, görmezsem daha kolay biter sandım. Yalanmış. Göz görmeyince gönül çıkmaz sokakta bile ararmış.
Seni çok özledim.
Elimi tutuşun, gözlerime bakışın, sesin, tenin, saçların, parmakların. Seni, senin hiç uğramadığın sokaklarda arıyorum. Ben kaçsam da belki karşılaşırız diye. Biliyorum görsem seni çok kötü olacak her şey. En başa döneceğim. 21 gün önceye. O geceye. Rüyamda bile ağladığım ve uyurken bile gözlerimdeki yaşları sildiğim geceye. Sabahına aynada kendime bakarken dolan gözlerime, lavabonun önüne çöküp ağladığım, koridorunda ağladığım, caddesinde ağladığım, otobüsünde, okulunda, sınıfında, bahçesinde, evimde, yatağımda, bir çiğköftecide, arkadaşımın kolunda, sırada, yatağımda ağladığım ve ağlamaktan halimin kalmadığı o güne geri döneceğim ama yüzüne hasret kaldım.
Seni çok özledim.
Ama bana geri dönme, seni istemiyorum. Seni sevmek istemiyorum. Bana acıdan, mutsuzluktan, renksizlikten başka hiçbir şey vermezsin sen. Beni bir mezara çevirirsin, sonra da arada bir sular sular gidersin. Çiçek de ekmezsin. Ben öldüğümle, toprak da kuruduğuyla kalır. Sen mi? Sen gidersin. Hep yaptığın gibi.
Ama seni çok özledim.
Affet kendim, onu çok özledim.
9 notes · View notes
okuryazarlar · 2 years ago
Text
Tumblr media
Gençliğimin 21 yılını bunlarla tükettim. Kusura bakma genç kardeşim. Senin kararsızlığın ve üzerine yapılan yerli milli din algıları nedeniyle 4-5 milyona ev kredisi peşinde hayatımın kalan yıllarını geçirmek istemiyorum. Yüzbinlerce hatta milyonlarca liraya bir otomobil almak için ömrümü tüketmek de istemiyorum. Ben 15-20 bin kira ödemek istemiyorum. Ay sonunu düşünmek, binlerce liralık doğalgaz, elektrik, su faturası ödemek, ekmeğe 8-10 tl, patates soğana 30 tl, kıymaya 400 tl, peynire 300 tl vermek istemiyorum.
Bu kritik seçim evvelinde aklını karıştırmış olabilirler ama sen vicdanını dinle, yaşam koşullarını gözden geçir ve oyları bölme. Ya da onca şeye rağmen vereceksen lafı eveleme git iktidara ver. Ama bölme o seçim bu seçim değil çünkü...
Ben Cumhuriyetin yüzüncü yılını kutlayacağımız bu zamanlarda rejimin değişeceği, kadın haklarının hiçe sayılacağı, daha baskıcı ve din odaklı sistemin artacağı bir hayat istemiyorum.
Oy kullanırken market ve pazarlardan elini boş dönen insanların vebalini taşıyacaksın. İşsiz, evine ekmek götüremeyenlerin, denetimsizlik ve rant uğruna depremde ölenlerin, Suriye politikaları ve Işid'i başımıza musallat ettikleri için ölen binlerce gencimizin, bombalı saldırılarda bir hiç uğruna hayatını kaybedenlerin vebali de omuzlarında olacak. Her geçen sene artan kadın cinayetlerinin vebali de.
Milyonlarca mülteciyi ülkeye Avrupa'dan alacakları milyar eurolar için dolduranlar nedeniyle kendi ülkende mülteci durumuna düşürdüklerini unutma. Yarın öbür gün sokakta güvenlik endişesiyle gezemeyeceksin. Yuva kurmak, çoluk çocuk sahibi olmak ve onların geleceğini düşünmeden mutlu olmak senin hakkın. Senin ve bizlerin dünyayı gezmek, refah içinde yaşamak en tabi hakkımız.
Bu defa bu işi bitirebilir ve gelecek güzel günlere ortak olabiliriz.
O yüzden elini vicdanına koy ve geleceğin için oyunu kullan, oyları bölmeden gereğini yap. Beğenmedin mi,bir dahakine parlamenter sistemde değiştirme şansın olacak ya da bir daha hiç böyle bir şansın olmayacak...
Karar senin...
Kafan karışırsa Atatürk'ün dediklerini hatırla, o sana yol gösterecektir.
"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur."
Önder Deniz Çavuşlar
135 notes · View notes