#sokakta yaşamak
Explore tagged Tumblr posts
Text
İyiyim ben
#günün sözü#güzel sözler#aşk sözleri#söz sokakta#anlamlı sözler#duygusalsözler#duygulandım#güzel günler#ben iyiyim#hayata dair#hayatın içinden#hayat işte#yaşamaya dair#yaşama sevinci#anlamlı cümleler#edebi cümleler#geçmiş zaman#kahve zamanı#günaydın yaşamak#canım acıyor#gönül yorgunluğu#gönül yarası#kırık kalpler#müzik dinle#müzik önerisi#müzik alıntıları
9 notes
·
View notes
Text
böyle bir ülkede kadın olmak, yaşamak. akşamları dışarı çıkamamak, yanında sürekli biber gazı, kesici bir alet taşımak zorunda kalmak, vücut hatların belli olmasın diye bol kıyafetler giymek, hiçbir erkeğin gözünün içine bakamamak. hiçbir kadın bunları hak edecek bir şey yapmadı. ben istediğimi giyer, istediğim gibi kahkaha atarak dışarıda dolaşırım ve hiçbir varlık bana bir kelime bile diyemez. ben yarın bir sokakta sıkıştırılır mıyım, tacize uğrar mıyım düşüncesi ile yaşamak istemiyorum. bunu da atlamayacağım, orada burada kadın haklarından bahseden kadınlar bir tane erkek için kadınlara orospu ithamını layık görecek kadar ucuz insanlarsınız, siz bazı kadınlar. kadınlar şiddet görmesin deyip iki gün sonra gebersin, hak ediyor diyecek kadar da acizsiniz. sevgiliniz sizi aldatınca neden suçu erkekte değil de kadın da buluyorsunuz? neden? aklınıza o an sevgiliniz bile gelmiyor ve bu kadar da acınası insanlarsınız.
197 notes
·
View notes
Text
Artık her şey o kadar boş, o kadar anlamsız geliyorki... Yaşamanın bir anlamı kalmadı artık. Yaşamak için bir neden kalmadı. Savaşlar, cinayetler, felaketler bitmiyor! Yüzü gülen bir insan kalmadı sokakta. İnsanlar birbirini katlediyor, anne babalar sorumluluklarını üstlenmiyor, çocuklar mutluluklarını değil çekecekleri acıları, zorlukları düşünüyorlar. Bu muydu dünya? Hani o sokaktaki çocukların şen kahkahaları? Hani o huzurla geçirilen aile ortamı? Nerede o birbirlerine zarar vermekten çekinen insanlar? Bu değil. Olması gereken dünya kesinlikle bu değil. Yazık. Dünyayı Bu hale getirenlere gerçekten yazık. Ne geçti elinize! Dünyayı cehenneme çevirince elinize ne geçti sorarım size! Bu mu insanlığınız sizin! Bu alçaklıktan başka bir şey değil! Üzülüyorum o masum canlara. Ne yaptı o insanlar size? Niye bu çile? Niye bu kadar acı?
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/35f6889f1b0f8bee4b1d2143cf5ee12e/01e08ecaeea78ee6-27/s640x960/ed835c1abd888c9642bf9df8057975d23f8a69bd.jpg)
#keşfedilmemiş#keşfedilmeyen#aesthetic#keşfedin#keşfet#keşfedilen#sözler#gece ve hüzün#nefret#acı#hüzün#gecenin hüznü#dünya#yalandunya
77 notes
·
View notes
Text
karanlık bir sokakta, ufacık bir ışığın altında görmüş gibiydim ilk onu.bu, kocaman dünyada sevdiğim ve ait olduğum şehri bulup orada sonsuza kadar yaşamak gibiydi.
54 notes
·
View notes
Text
Hayatım boyunca yakın arkadaşlarım da bilir ki Türkiye de yaşamak en büyük hayalim olmuştu ama büyüyüp gerçekleri görene kadar. Amacım ülkenizi bütünlükle kötülemek değil isterseniz öyle de agilayin umrumda bile değil. Ben bu yaşımda fark ettim ki en azından benim ülkemde adalet var benim ülkemde en azından her gün bir kadın öldürülmüyor ya da benim ülkemde en azından yapan bile cezasını çekiyor. Kusura bakmayın ama adaletinize sokayım sizin. Sokakta başı boş zararsız olsa bile hayvanlara öldürme cezası veriyorsunuz da EVİNİZİN İÇİNDEKİ BAŞI BOS KÖPEKLERİNİZE NEDEN CEZA VERMİYORSUNUZ ALLAHSİZLAR. Tutturmussunuz Filistin filistin amk YA İÇİNİZE BAKIN ÇÜRÜYORSUNUZ ÇÜRÜYORSUNUZ. BEN ORDA YAŞAMIYOR OLA BİLİRİM AMA ORDAKİLER DE İNSAN ORDAKİLER DE KADİN BENİM ORDA CANİM DEDİKLERİM VAR EN YAKIN ARKADASİM KARDEŞİM VAR ONLARA BİR ŞEY OLSA BÜTÜN BEDDUALARİM ÜZERİNİZE TÜRKİYE "ADALETİ".
(Şimdi istediğiniz kadar lincleyin zerre umrumda değil. Tekrar söylüyorum "ADALETİNİ" SİKEYİM TÜRKİYE.)
51 notes
·
View notes
Text
Sanki sokakta yaşamak çok kolaymış gibi sokak köpeği deyip geçtiniz.
Hemen hepsi terk edilmiş köpeklerdi. Ailesinin yolunu gözleyen, sokakta yaşamayı hiç bilmeyen, öylece çaresiz kalmış köpeklerdi.
Düsene vurmak kolaydir ya vurdunuz geçtiniz. Kaldirimda istemediniz, yolun kenarinda istemediniz, apartmanın önünde istemediniz.
Egolariniza kurban verdiniz. O kuyruk salladi siz tekme attiniz.
Aslinda kötü olan sizdiniz. En ilkel yıllarda bile görmedikleri zulümleri gösterdiniz.
Ve işin komik tarafı da kötülüğünüze kılıf uydurmak için onlar kötü dediniz.
Hiç affedilmeyeceksiniz!
60 notes
·
View notes
Text
insan her yerde kırılabilir. sokakta, evde, uzakta, sarhoşken, kedileri severken, ağlarken. ben de kırıldım ve adres vermeyeceğim. kimseye sen demeyeceğim. suç bulmayacağım. kendimi de masum saymayacağım. zaten insanın, kırılmışken kırılması parçalanması demektir. ama bunlardan değil. aslında gerçek olan tek şey olan ölmekten bahsetmek istiyorum sadece. yamyamlar ölüye olan saygısından onları yerler. biz işte öyleyiz bazen ölümler karşısında. sokakları silip süpürüp kanları temizleyip oralardan geçmeye mecburuz. kolunda namuslu yatağında fahişe arayan adamla aynı acıyı bastırıp mutlu olma çabası. böyle ya işte. her olayda bir yerlere sıkışıp kaldık. bölünmeyeceğiz diye bağırdık. birazımız dini labirent, birazımız hayal labirenti, birazımız seks, birazımız insan gibi yaşamak labirentinde beyinlerimizi oraya sabitleyerek sıkıştık kaldık. bu labirentte dolaşıp durmayı da yol zannediyoruz. en masum olanlarımız bu çarkın başında duran canavarlara nolur bitsin, siz de vicdan yok mu yakarışlarını sunuyor. canavar ertesi gün onu öldürüyor. yaşamak işte tam olarak bunun adı. koskoca bir evrende bizi küçücük odalarımızda mutlu olabilme isteğine zorladılar. sadece onu isteyebildik. aza indirgendik hep. azaltıldık. bir uçurtmanın düşmesi gibiydik. ama gene de düşünce çocuklar bulsun istedik. umut verdiler barış için, güzel şeyler için. ama inandım ki barış için umut verenler eli kanlı katillermiş. öyle umut verildi ki, bir şarkının tüm sözlerini gözlerimizle ezberletip o şarkıyı söyleyenin dilini kopardılar gibi. böyle işte ya. yazar her seferinde sahneyi dramatize ediyor ve bir çocuk intihar etmeden salonu terkedemiyor.
31 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/37203eff9acafb37f7d382155d73fab9/8476eacf027802a4-3e/s540x810/722b28f69232dcecfe09594c0f441749896f2dfc.jpg)
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/d2dbbfdfcfa20cd7f8f40340d7a7c64c/8476eacf027802a4-a7/s540x810/23e0203c779df7acf6de32ef6cd44ae0da54e467.jpg)
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/9d0ca80ce46bcd4c74bd66b7455ace1e/8476eacf027802a4-ea/s540x810/08c85f2a50b1579a15c7a825c0074ddba16ca657.jpg)
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/b004f4d7a518c4558b0917b4abed4d12/8476eacf027802a4-9e/s540x810/e4f2e3b23c9aff0162a19ecd44413c2a7f9d028f.jpg)
Günün Filmi: Champions (2023)
- Bobby Farrelly
Geçen günlerde bir anonim, “Hayatınızda tekrar tekrar yaşamak istediğiniz o anda kalmak istediğiniz bir anınız var mı?” diye sormuştu. Yanıtımda, “Lisede basketbol turnuvasında madalyaları süpürdüğümüz bir takım vardı, belki orada...” diye bir ifade geçirmiştim. Şimdi maziye bakıyorum, gerçekten geç saatlere kadar sokakta basketbol oynardık. İstisnasız her gün. Geceleri uyanıp NBA izler, uykusuz okula giderdik. Sonra diziler ve filmler çekildi. Örneğin, TRT’de “Koçum Benim” vardı. Tarık Akan oynardı. Müthiş derslerle doluydu. Sporla ilgili değildi sadece. Yaşama dair büyük dersler vardı. Keşke biraz zengin oğlan-fakir kız ya da tersi olan, yalılarda geçen dizilerden kafalarını kaldırsalar da, böyle insanlara dair hikâyeleri çekseler. Yine unutmadığım bir film vardı: Koç Carter. Kaç defa izledik arkadaşlarla kim bilir. Champions filmi de bence bu gelenekten gelen bir film. Fakat bu kez zihinsel engelli oyunculardan oluşan bir takımın hikâyesi anlatılıyor. Şu sonuca varıyoruz: Engeller aşmak için vardır ve şampiyon olmak için illa ki birinci gelmeniz gerekmiyor. Tatlı bir film, öneririm.
20 notes
·
View notes
Text
Bir şehirde doğuyor, orada yaşıyor, orada büyüyor insan.
Şanslıysa gezer yaşadığı dünyayı, değilse aynı semtte, aynı sokaklarda dönüp durur.
Sonra orada ölür, orada gömülür.
Sorsan, yaşadım der.
Ama neyi yaşadığını sorsan, anlatamaz.
Çünkü hayat dediği şey, sabahları aynı sokakta gözlerini açıp, akşamları aynı dört duvar arasında kapatmak olmuş.
İki kelime arasında sıkışmış bir varoluş: geldim ve gittim.
Arasını dolduran hiçbir şey yok.
Aynı kahvede oturmuş, aynı bakkaldan ekmek almış, aynı parkta bank köşelerinde suskunluğu paylaşmış.
Büyük hayalleri olmuş belki, ama onları da zamanın rutini öğütüp geçmiş.
Bazıları bir ömür boyunca aynı şehirde kalır ama orayı asla göremez.
Yürüdüğü kaldırımları ezbere bilir de, başını kaldırıp gökyüzüne bakmayı unutur.
Bir duvarın dibinde sigarasını tüttürürken geçen yılların duman olup uçtuğunu fark etmez.
Bir gün, adını bilenlerin sayısı azalır.
Sonra kimse kalmaz.
Yaşamak bu mu?
Bir isim, bir adres, birkaç anı?
Yoksa sadece nefes alıp vermekten mi ibaret?
Yaşıyor musun?
10 notes
·
View notes
Text
insan her yerde kırılabilir. sokakta, evde, uzakta, sarhoşken, kedileri severken, ağlarken. ben de kırıldım ve adres vermeyeceğim. kimseye sen demeyeceğim. suç bulmayacağım. kendimi de masum saymayacağım. zaten insanın, kırılmışken kırılması parçalanması demektir. ama bunlardan değil. aslında gerçek olan tek şey olan ölmekten bahsetmek istiyorum sadece. yamyamlar ölüye olan saygısından onları yerler. biz işte öyleyiz bazen ölümler karşısında. sokakları silip süpürüp kanları temizleyip oralardan geçmeye mecburuz. kolunda namuslu yatağında fahişe arayan adamla aynı acıyı bastırıp mutlu olma çabası. böyle ya işte. her olayda bir yerlere sıkışıp kaldık. bölünmeyeceğiz diye bağırdık. birazımız dini labirent, birazımız hayal labirenti, birazımız seks, birazımız insan gibi yaşamak labirentinde beyinlerimizi oraya sabitleyerek sıkıştık kaldık. bu labirentte dolaşıp durmayı da yol zannediyoruz. en masum olanlarımız bu çarkın başında duran canavarlara nolur bitsin, siz de vicdan yok mu yakarışlarını sunuyor. canavar ertesi gün onu öldürüyor. yaşamak işte tam olarak bunun adı. koskoca bir evrende bizi küçücük odalarımızda mutlu olabilme isteğine zorladılar. sadece onu isteyebildik. aza indirgendik hep. azaltıldık. bir uçurtmanın düşmesi gibiydik. ama gene de düşünce çocuklar bulsun istedik. umut verdiler barış için, güzel şeyler için. ama inandım ki barış için umut verenler eli kanlı katillermiş. öyle umut verildi ki, bir şarkının tüm sözlerini gözlerimizle ezberletip o şarkıyı söyleyenin dilini kopardılar gibi. böyle işte ya. yazar her seferinde sahneyi dramatize ediyor ve bir çocuk intihar etmeden salonu terkedemiyor.
107 notes
·
View notes
Text
çok yalnızım her şeyi tek başardım diyenin bile yanında hiç yoktan yere 2-3 kişi var ya ben? ben gece sokakta yürürken bile kendi gölgem benden uzak duruyor bırak zor zamanımda birine sarılmayı destek almayı kendim bile benimle konuşmuyor sanki bütün evren toplanmış da karşıma geçmiş bir zehir gibiyim sanki herkes düşman olmuş, her köşe başında ölürüm kimse dönüp bakmaz, bir anda ortadan kaybolsam kimse fark etmez tercümesi zor bir şeye dönüştü yaşamak gidecek hiçbir yerim kalmadı.
47 notes
·
View notes
Text
“Kadınlar canınız sıkıldığında vuracağınız, sizi istemeyince öldüreceğiniz, istemediğinde tecavüz edip kafasını kesip bir tarafa atacağınız, size karşı gelince işgence edeceğiniz, sizin uçkurunuzu tatmin etmek için yaratılan bir varlık değil.
Kadın; özgürce yaşamayı hak eden, istediği saatte sokağa çıkan, canı nasıl isterse öyle giyinen, kendini korumadan yaşamak isteyen, boş bir sokakta akşam vakti acaba bana bir şey olacak mı korkusuna kapılmadan dolanmak isteyen, Kadındır.
“Allah kadını yaratırken erkekten daha uzun süre özendi, çünkü kadın en değerli olandı, çünkü kadının iki kolu olmasına rağmen bütün dünyaya kucak açmalıydı. “
“Unutmayın Kadınlar Allah’ın size emanetidir.”
#kadın#kadın cinayetleri#kadına şiddet#susmayacağız#kadınlarölmesin#kadınaveçocuğadokunma#kadın hakları
13 notes
·
View notes
Text
Bu ülkede kadın olmak demek her gün korku ile yaşamak demek. Artık sokakta yürürken birisi beni taciz eder mi ya da biri beni öldürür mü korkusu ile yaşamak istemiyoruz. Yine 1 hafta konuşulur ve unutulur ancak binlerce kez tekrarlanan vakanlardan ya da bizim bile hala bilmediğimiz hangi kadınlar, hangi kızlar öldürüldü, taciz edildi. Ancak en acısı da ne biliyor musunuz? Hepsi haklı oldukları yerde haksız muamelesi gördü. Üzerinde ne olduğunu,o saatte ne işi olduğunu, etek boyuna kadar sordular! "Ey Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil omuzlarda taşınmaya layıksın"
Binlerce kez şikayet etmişler. Masumu değil suçluyu koruyorlar artık. Yabancı bir arkadaşım ülkemizin hali için şunu diyor "tüm ülkeler gelişip ileri giderke sizin ülke niyw geri geri gidiyor" cidden acınacak hale geldik.
Burası Türkiye. Burada kadınlar öldürülüyor. Burası Türkiye burada kadınlar tacize uğruyor. Burası Türkiye çocuklar ölüyor. Burası Türkiye burada her canlı tehlikede. Burası Türkiye hayvanlar bile tecavüze uğruyor öldürülüyor! Ve yine Burası Türkiye gündem olmadığı sürece (ki olsa bile yine) suçlular korunuyor masumlar ise can veriyor...
Ve bizim tek suçumuz ne biliyor musunuz? Bu ülkede Türkiye'de KADIN OLMAK.
10 notes
·
View notes
Text
Ben şeyden korkuyorum tamam güzel sesimizi duyurduk bi şekilde kadın cinayetleri adına ve caydırıcı bi yaptırım uygulanması kesinlikle gerekiyor (Keske caydırıcı olmak zorunda olmadan kendi iradeleri ile düzgün bireyler olabilmeyi başarabilseler) ama beni geren şey şu; eğer bi yasa getirilmeye çalışılırsa bunun gerçekten kadın cinayetleri üzerine değil de alkol ve sosyal medyaya kısıtlama veya yasak getirme üzerinden olması, zaten buna dair bi karşıtlıkları varken bu olaylar da onlar için bahane olacak. Neymiş alkol etkisindeymiş, madde kullanmış, rapçi dinliyormuş, tv’de izledikleri etkilemiş, Müslüman değilmiş, satanistmiş vs. bunların bi gerekçe olmadığını nasıl kanıtlayabiliriz biz bu devlete acaba ve tamamen saf kötülükten, saf iradeden kaynaklandığını nasıl daha kanıtlamak gerekiyor? O kadar çelişkili ve çarpık durum var ki bu ülkede yaşamak artık sadece bi işkence, sokakta kadın/erkek/çocuk fark etmeksizin şansa yaşıyoruz ve hiçbirimiz güvende değiliz. Bu temel sorunları çözmek yerine insanların günlük yaşam sıkıntılarından bi nebze olsun kaçabilmek için başvurduğu son ilgi alanlarını da ellerinden almaya çalışmaları kadını da geçtim toplum düşmanlığından başka bir şey değil. Kadın olarak zaten bi değerimiz yok bu toplumda. Ki bence, erkeklerin 5 yaşından itibaren toplatılıp ciddi anlamda toplum, cinsiyet, eşitlik, haklar üzerine katı bi eğitimden/rehabilitasyondan falan geçmeleri lazım bu ülke buna layık. En sekülerim, açık görüşlüyüm diye gezinen erkek bile en az bi defa bi kadına rahatsızlık vermiştir xd sorry not sorry. Olay kişinin kendini nasıl eğittiği ve nasıl biri olmak istediğiyle ilgili, erkek olmanın bu ülkede sağladığı rahatlık ve özgürlüğe dayanarak başkalarının hayatını suistimal etmekle ilgili değil. Ister rap yapmış ister alkol almış ister cinsellik içeren dizi izlenmiş ister şarkıda uyuşturucudan bahsedilmiş bunlara karışmak sadece şeriate giden yola zemin hazırlamaktır ve bu kadın cinayetlerinde bile bu gibi bahanelerle kendilerine pay biçmeye çalışan insanlar daha da canımı sıkıyor çünkü bu toplum ve devlet kökten yozlaşmış bi kere.
7 notes
·
View notes
Text
Bu dünyada kadın olmak zor ama bu ülkede kadın olmak çok daha zor. Normal faaliyetlerimizi yaparken bile birçok detayı düşünmemiz gerekiyor. "O saate dışarıda ne işi vardı?", "Sevgilisinin evine neden gitti?", "Ne giymişti?", "Nasıl davranmıştı?", "Görüştüğü kişilere dikkat etti mi?", "Oraya neden gitti?" Bu sorular bitmez. Hep sordular, daha da soracaklar ama biz farklı olup "Eve gidince haber ver" demeyi, "Eve vardın mı?" diye sormayı tercih edelim. Ataerkil düzeni memnun eden "Kadın, kadının düşmanıdır." sözünün aksine, "Kadın, kadına yurttur." diyelim. Bu düzensiz düzen değişsin istiyorum aslında. Toplu taşımaya binmek bu kadar korkunç bir şey olmaktan çıksın mesela. Sokakta yürürken yavaşlayan her arabadan tedirgin olmak da artık çok yorucu. Biraz arkada yürüyen kişi sırf erkek diye korkmak istemiyorum. Bunları konuşmak için düzenlenen eylemlerin dahi dönüş yolunda başıma bir şey gelir mi diye düşünmek de istemiyorum. Kulaklıkla şarkı dinlerken bile kendimi "an"a verememek özgür hissetmeme ket vuruyor ama sırf yaşamıma ket vurulmasın diye müziği kısmak, yanından biri yürüdüğünde tamamen kapatmak da ağır geliyor. Böyle yaşamak çok zor, takatim de kalmadı zaten. Buradan da sakın ölmek istediğim düşünülmesin, aksine yaşamayı çok seviyorum ben. Sadece artık bu hayata "yaşamak" diyemiyorum. Yine de yaşamayı seviyorum, ben hâlâ bir şeylerin değişebileceğine inanıyorum. Adına "yaşam" diyebileceğimiz düzenin inşa edileceğine inanıyorum. Eksilmeyeceğimiz, tedirgin hissetmeyeceğimiz, güvende olacağımız yarınlara inanıyorum.
7 notes
·
View notes
Text
Bok çukurundan beter oldu ülkemiz
Ahlak çöktü,adalet yok edildi,eğitimin içi boşaltıldı
Her yer katil
Yaşamak ve yaşatmak zorlaştı..
Sevginin yerini cinayetler aldı..
Sokakta yürümek hiç bu kadar zor olmamıştı..
Annenin feryatları kulağımda, içim yandı,canım acıdı...
17 notes
·
View notes