#satacağını
Explore tagged Tumblr posts
Text
İnandığım şeyler için çabalamayı ve çabaladıkça gelişmeyi, sabırlı biri olmayı seviyorum zaman zaman. İnanmanın yanı sıra sevmek de gerekiyor galiba.
Etsy açtığımdan beri bi arkadaşım etsy’de ne satabilirim diye düşünüyor, gözlerinde dolar işareti belirmiş bir şekilde. Eh buldu da ne satacağını, evet hepimiz emek verdiğimiz bir şeyleri paraya çevirebilsek güzel olur ama emeksiz ve sabırsız olmuyor.
Hesap açma aşamasında benden yardım istedi, ederim dedim tabii ki, hiçbir araştırma yapmadan her şeyi benden beklemesi bir miktar üzdü, yardım ettim 2 saatimiz yapmayı unuttuğu bir şey yüzünden heba oldu, tekrar yardım istiyor ve bunu isterken “ya bu sitede hesap açmak çok uzun ve sıkıcı birlikte yapalım” şeklinde bir laf etti, böyle yaklaşan birine tekrar vaktimi ayırasım gelmedi açıkçası ama hayır da diyemedim.
Hani günün sonunda bu senin işin bazen bir şeyler yolunda gitmiyor, kendi kendine çözmen gerekiyor evet bilen birinden yardım istemek asla kötü bir şey değil ama kendi yapacağın bir şeyi daha başından sıkıcı olarak görmek, bi sorun gibi geliyor bana. E benim sorunum da değil evet.
Bu durum kendime bakmamı sağladı bu arada, aferin dedim kendime, aferin devam!
19 notes
·
View notes
Text
🔗The incident that our Prophet (pbuh) had with someone who wanted to beg:
A poor Muslim from Medina asked our Prophet for something to eat.
Our Prophet asked him if there was anything in his house.
The man said:
"There is nothing in the house but a rug and a water bowl."
Our Prophet asked for them to be brought immediately.
When the man brought it, the Messenger of Allah asked those around him:
"Is there anyone who wants to buy these?" asked.
One of the companions said:
"I will buy it for one dirham."
The Prophet said that he would sell it to the person who gave more.
When another companion gave him two dirhams, he sold him the rug and the water container.
After giving the money to the poor companion, he said, "Buy food for your family with one lira, buy an ax with the other and bring it to me!" commands.
Our Prophet attaches a handle to the ax that the man brought with his own blessed hand and says:
“Go now; cut wood with it and sell it.
Work for fifteen days;
Then come to me!”
The man who came to our Prophet after fifteen days earned ten dirhams and bought clothes and food for himself and his family with this money.
Our Prophet, who was very happy with this situation, said to the man:
"This is better for you than begging being seen as a blemish on your face on the Day of Judgment."
(Ebu Davud, es-Sünen, Beirut, 1988, Zakat, 26; İbni Mace, es-Sünen, Beirut, tsz., Ticârat,)
........
🔗Peygamber Efendimiz’in (s.a.v), dilenmek isteyen biriyle yaşadığı hadise:
Medineli fakir bir Müslüman, Peygamberimiz’den yiyecek bir şeyler istedi.
Peygamberimiz, O’na evinde bir şey olup olmadığını sordu.
Adam:
“Evde bir kilim ve su kabından başka bir şey yok” dedi.
Peygamber Efendimiz onları hemen getirilmesini istedi.
Adam getirince Allah Rasulü yanındakilere:
“Bunları satın almak isteyen var mı?” diye sordu.
Sahabilerden biri:
“Ben bir dirheme alırım” dedi.
Peygamber Efendimiz, daha fazla veren kişiye satacağını söyledi.
Bir diğer sahabe iki dirhem verince, kilim ve su kabını ona sattı.
Parayı fakir sahabiye verdikten sonra, “Bir lirasıyla ailene yiyecek al, ötekiyle de bir balta satın al bana getir!” buyurur.
Adamın getirdiği baltaya, Efendimiz, kendi mübarek eliyle bir sap takar ve şöyle buyurur:
“Haydi şimdi git;
...bununla odun kes ve sat.
On beş gün çalış; ondan sonra yanıma gel!”.
On beş gün sonra Peygamberimizin yanına gelen adam, on dirhem kazanmış, bu parayla kendine ve ailesine elbise ve yiyecek almış olur.
Bu hale çok sevinen Efendimiz, adama şunları söyler:
“Dilenciliğin kıyamet günü yüzünde bir leke gibi görünmesinden böylesi senin için daha iyidir”
(Ebu Davud, es-Sünen, Beyrut, 1988, Zekât, 26; İbni Mace, es-Sünen, Beyrut, tsz., Ticârat,)
#hzmuhammed#sallallahualeyhivesellem#mekkah#suudiarabistan#odun#balta#dirhem#kilim#türkiye#doğa#travel photography#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa#SoundCloud
19 notes
·
View notes
Text
İSMET İNÖNÜ’NÜN DIŞ POLİTİKASI ÜZERİNE TESPİTLER
Adolf Hitler, 1 Eylül 1939 da Polonya’ya saldırdı. Bu olay 2. Dünya Savaşı’nın başlangıcı kabul edilir. Fakat Alman'lar Polonya saldırısı sonrası durdular. Dönemin bazı kaynaklarının genel kanısı savaşın Maginot Hattı üzerinden devam edeceği yönündeydi. Fakat gerçek, bu değildi!
Alman'lar hızlı bir karar ile meşhur panzer tümenlerini önce Hollanda’ya, ardından Belçika’ya sürdü. Bu bölgeleri işgal ederek, Fransa ile burun buruna geldi. Hitler bir konuşmasında şu sözleri sarfetti;
' 15 Temmuz'da Paris'te olacağım ''. Ve oldu. Bunun tek bir anlamı var: Fransa çöktü!
Fransa'nın çökmesi, Türkiye'nin dar boğaza girmesi demekti. Sebebi; İnönü'nün iktidar olduktan sonra, İngiltere ve Fransa ile imzaladığı ittifaktır. Biz, İngiltere ve Fransa’nın yanında savaşa girme gerekliliğimizi, dönemin şartlarını öne sürerek reddettik.
İngiltere ve Fransa ittifakı, bizi olmamamız gereken bir savaş hattına soktu. Sebebi; Savaşın, Balkanlara intikal etmiş olmasıdır! Peki, savaş Balkanlara nasıl intikal eder? İtalya, Habeşistan’dan sonra Arnavutluk'a saldırarak orayı ele geçirir. Yetinmez! Yunanistan'a saldırır. Yunanistan bu saldırıya karşı direnir fakat, Alman panzer tümenleri ardından Yugoslavya'ya saldırdılar ve bu saldırı bütün Yugoslavya'nın hesabını 15 günde görür. Bütün bu gelişmelerin ardından bir mesele vuku bulur. Lütfen hayaliniz de canlandırın! Çünkü bu mesele topun ağzına Türkiye'yi koyar. Mesele şudur; Trakya sınırında Alman panzerleri görünür! Türkiye, İngiltere ve çökmüş Fransa ittifakının müttefikidir ve Alman panzerleri sınırımıza dayanmıştır. Fakat o sıralarda bilinmeyen ve daha sonra Türkiye'nin başını çok ciddi belaya sokacak olan bir girişim söz konusudur. Türkiye, İngiltere ve Fransa müttefiki olarak el altından Alman'lar ile birtakım diplomatik ilişkiler içerisindedir. Türkiye, Mustafa Kemal'in vasiyet ettiği '' Tarafsız Dış Politika '' realizminden saparak, geri dönüşü olmayan mevziler kaybetmiştir.
Vasiyet edilen bu politik anlayışın terk edilmesinden ötürü;
1-)Atatürk döneminde oluşturulmuş ve dünya siyasi platformunda Türkiye'ye saygın bir yer sağlayan Balkan Antantı, etkisini kaybetmiş ve dağılmıştır.
2-)Balkan Antantının dağılması ile ortaya çıkan diplomatik boşlukta bölgeye, İtalya ardından da Almanya işgalci güç olarak gelip yerleşmiştir.
3-)Atatürk'ün diplomatik veya askeri ittifak olmasa bile, karşılıklı çıkar ve uluslararası dengeler üzerine kurduğu Sovyet dostluğu, yerini baskı ve düşmanlığa bırakmıştır.
4-)Atatürk'ün herkesle dostluk ve iş birliği sınırları içerisinde, Almanya ile geliştirilen siyasi ve ekonomik ilişkiler bozulmuş ve her anlamda bu ülkenin karşısında bir politik sahaya oturulmuştur.
El altından yürütülen diplomatik ilişkilerin, Alman'ların Türkiye'ye saldırıp saldırmayacağı ile ilgili hâlâ net doneler vermediği bir süreç içindedir Türkiye
Burada parantez açarak bir soru sormak gerekir. Alman'lar Türkiye' ye saldırmış olsalar idi, asıl amaçları ne olurdu? - Türkiye, Kafkas petrollerine giden en kısa yoldur! Hitler'in bu petrollere ihyacı vardır! Metin Toker hatıralarında anlatır; İsmet İnönü, Hitler'in Türkiye'ye değil de SSCB ye saldırdığı haberini aldığında kahkahalarla gülmüş ve büyük bir sevinç yaşamıştır. Çünkü SSCB harekatı, Hitler'in Türkiye'ye saldırmayacağını kesinleştirmiştir. Türkiye derin bir nefes almıştır. Fakat bu derin nefesi neye borçlu olduğunu bilmek gerekir! Bunun iki sebebi vardır ;
1-)Türkiye, Almanya'ya savaş süresi boyunca ihtiyacı olan kromu satacağını garanti etti. Kromun alaşımları mermi, denizaltı, gemi, uçak, top ve silahlarla ilgili destek sistemlerinde kullanılır. Bu kaynak o günün şartlarında, bizim müttefiklerimize karşı kullanılacaktır!!
2-)Alman deniz donanmasına ait birtakım muhrip, savaş gemisi ve denizaltılarını ticari gemi sıfatı ile Karadeniz’e çıkaracağımızın taahhüdünü verdik.
Bu politikayı da esasında bir denge politikası olarak değerlendirmek gerkirse de. bu politika bizi müstakbel bir Rus tehdidi ile karşı karşıya bıraktığını gözden kaçırmamak gerekir. Bu olası tehdidi çok daha canlı hale getiren bir sebep daha vardır! Almanya, Rusya'ya saldırarak ( 4 milyon asker, 6 bin Km lik bir hatta Alman ordusunun 2/3 ü) üç haftalık bir yıldırım savaşı yaptı. Stalingrad, Leningrad ve Moskova'nın önlerine kadar geldi. Rus'ların, onları hiç yalnız bırakmayan bir müttefiki vardır ; Soğuk!
Rus'ların tabiri ile General Kış gelir ve çok sert iklim koşulları yaratır. Alman'lar, kışın gelmesi ile teklemeye başladılar ve o cephede yenildiler. Bu yenilgi mağlubiyete kadar giden bir süreci araladı. Fakat!!! Rus'lar bu arada Kırım'ı ele geçirmişlerdi. Kırım, Türk soyundan bir halk ile doludur. Kırım'ın bir kısmı, Alman'lar bizi Ruslar'dan kurtaracak ümidi ile (özellikle Ukraynalılar- O zaman faşist parti kurup Sovyet Rusya fedarasyonundan ayrılmak istemişlerdi) Almanya komutasında askerliğe başlamıştır. Hatta orada bir yönetim kurulmuştur. Alman'lar kurulan bu yönetimin başına, Kırım halkından birilerini getirmeyi uygun bulmazlar ve bir ülkeye başvururlar. Bu ülkenin adı; Türkiye!
Ve biz oldukça çılgınca bir hamle yapıyoruz. Alman gizli servisleri vasıtası ile Kırım'a, bir Başbakan bir de Cumhurbaşkanı gönderiyoruz. (Alman gizli servisleri vasıtası ile yapılmış bu hamleyi biz nereden biliyoruz? Bu konuya da değineceğim.) Savaş; Kızıl Ordu'nun hızlı ilerleyişi ile Berlin’i ele geçirmesi ve Normandiya çıkarması ile devam etti. Neticede bizim savaşı kazanamayacağını düşündüğümüz İngiltere, Rusya ve Amerika savaşı kazanmıştır.Bizim kazanacağını düşünerek sonradan gizlice ilişkiler geliştirdiğimiz Almanya ve İtalya yenilmiştir.Bu sürecin en ağır sonucu;-Savaş bitti��in de Türkiye Doğu Akdeniz'de yalnız kalmıştır.-İngilizler küskün.-Ruslar kızgın.-Amerikalılar kuşkulu. Rus'ların kızgınlığı bir süre sonra daha da arttı.Sebebi; Berlin’e giren K.Ordu'nun uzman ekipleri, Dış işleri Bakanlığı’na girmiş, ne kadar evrak ve doküman var ise Moskova'ya taşımıştır. Alman dilini bilen Rus uzmanlar,Almanya'nın savaş muhaberat dökümlerini incelemişlerdir. Bu doküman ve evrakların incelenmesi ile anlaşılmıştır ki Türkiye, savaş esnasında Almanya ile gizli bir politik ilişki içerisinde bulunmuştur. Bu evrakların çok önemli olanları toplanarak bir kitap haline de getirilmiştir.
Bizim ''BATI'' dediğimiz blok esasında yekpare bir blok değil. Her biri kendi ulusal kültür sentezini yapmış, birbirine benzemeyen ulusal devletler bütünüdür. Yani özet olarak batı, milli devletlerin bütündür. Hatta aşırı milli. Aralarında savaşacak kadar milli!... Savaş 10-15 milyon arasında olduğu tahmin edilen açlıktan olmak üzere 55-70 milyon insanın öldüğü, milyonlarcasının vücudundan uzvunu yitirdiği yada aklını kaybettiği, tarımın haycancılığın ve fabrikalarda çalışacak erkek nüfusun yok olduğu bir bilanço çıkarır..Evet o dönemde şeker ekmek karneyle verilmiştir ancak Türkiye bu ağır bilançonun içinde olmamıştır...
7 notes
·
View notes
Text
🔸"Diyorlar bir gün şeytan işini bırakacağını ve eşyalarını hususî indirimle satacağını duyurdu. Bütün insanlar toplandı ve şeytan gurur, şehvet, cimrilik ve diğer kötülükleri aletler gibi sundu. Bu kötülük aletleri içinde bir tanesi daha çok eski idi. Biri sordu: Bu nedir? Şeytan dedi bu "ümitsizlik"tir. Adam sordu peki neden bu kadar pahalı? Şeytan dedi: Bu benim en tesirli aletimdir, eğer diğer aletlerim işe yaramazsa insanın kalbine ancak bununla nüfuz edebilirim. Tesir ettiğinde de onunla her ne istersem yapabilirim. Bu yüzden çok kullanıldığı ve işe yaradığı için çok eski ama pahalıdır."
🌸 Ümit etmekten yorulmayın! Çünkü "Ümidini kaybedenin başka kaybedecek birşeyi kalmamıştır."
4 notes
·
View notes
Text
BİM, Galaxy S22 satacak: Fiyatı uygun mu?
Akıllı telefon pazarında fiyatların sürekli artması nedeniyle artık zincir marketlerin afişlerini daha dikkatli bir şekilde takip etmeye başladık. Çoğu zaman üreticisinden daha düşük fiyatlara satılan bu ürünler bütçesi sınırlı olan kullanıcılar için önemli bir fırsat diyebiliriz. Son olarak BİM, Galaxy S22 satacağını duyurdu. Peki, fiyatı uygun mu? BİM, Samsung Galaxy S22 satacak BİM’in 25 Ekim…
View On WordPress
0 notes
Text
Garajdaki Mucize: Nuri Köroğlu’nun Uzay Keşif Mekiği
Bu hikaye, Nuri Köroğlu’nun azim ve kararlılıkla yürüttüğü uzay keşif mekiği projesini ele alarak, hayallerin gücüne ve genç bir mühendisin dünya sahnesindeki etkisine dikkat çeker.
Nuri Köroğlu, 18 yaşında bir dahi, hayalperest ve yetenekli bir uzay mühendisi olarak dünya çapında dikkat çeken projelere imza atmış genç bir dehaydı. Yaşadığı devlet olan Ütobüs'te, uzay teknolojileri üzerine çalışmalara başlamak istiyordu. Ancak Ütobüs devleti, uzay keşif projelerine karşı sıkı bir tutum sergiliyor, her türlü ilerlemeyi engelliyordu. Ütobüs yetkilileri, uzayın sadece büyük devletlerin alanı olduğunu savunuyor ve kendi genç mühendislerinin bu alanda başarılı olacağına inanmıyordu.
Fakat Nuri, devletin tüm engellerine rağmen hayallerinden asla vazgeçmedi. Kendi imkanlarını kullanarak bir uzay keşif mekiği yapma kararı aldı. Çocukluğundan beri garajında vakit geçiren Nuri, bu kez dev bir proje için garajını kullanmaya karar verdi: Uzay keşif mekiğini burada, kendi elleriyle inşa edecekti.
Garajda Doğan Teknolojik Harika
Günler, haftalar ve aylar süren çalışmalar sonucu, Nuri Köroğlu'nun hayalleri gerçeğe dönüşmeye başladı. Gelişmiş bir keşif mekiği yapmayı başardı. Üst düzey yapay zeka sistemleriyle donatılan bu mekik, en zorlu uzay koşullarında bile hayatta kalabilecek şekilde tasarlanmıştı. Yalnızca birkaç ay içinde, Nuri'nin garajındaki bu mütevaz�� ortam, insanlık tarihinin en önemli teknolojik başarılarından birinin doğuşuna tanıklık ediyordu.
Bu mekik, sadece Ütobüs değil, tüm dünya için bir dönüm noktasıydı. Henüz test edilmemiş olmasına rağmen, tasarımı ve sahip olduğu teknoloji dünya genelinde yankı uyandırdı. Uluslararası uzay ajansları, askeri kuruluşlar ve hükümetler Nuri'nin bu olağanüstü aracını yakından incelemek istiyordu. Dünya devleri, genç mühendisin peşine düşerek keşif mekiğini satın almak için büyük meblağlar önerdiler.
Nuri'nin Kararı
Ancak Nuri, bu konuda çok netti. Ülkesine olan bağlılığı ve gururu, onun kararını şekillendirmişti. Ne kadar büyük teklifler gelirse gelsin, bu keşif mekiğini sadece kendi devleti olan Ütobüs'e satacağını açıkladı. "Bu mekik, yalnızca Ütobüs için üretildi," diyordu Nuri. "Onlar isterse, mekiği ancak onlara veririm. Ütobüs'ün uzaydaki varlığını artıracak bu projeyi başka bir ülkeye satmak, benim ilkelerime aykırıdır."
Bu açıklama, dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Devletler, Nuri’nin bu kararına saygı duymak zorunda kaldılar. Tüm gözler Ütobüs’e çevrildi. Ütobüs yetkilileri ise ilk başta bu projeye karşı çıkmalarına rağmen, Nuri Köroğlu'nun başarısı karşısında sessiz kalamadılar. Ülkenin prestiji, genç mühendisin bu başarısı ile uzaya taşınacaktı. Ütobüs devleti, sonunda Nuri’nin yaptığı bu eşsiz mekiği satın alma kararı aldı.
Bir Dönemin Başlangıcı
Nuri'nin keşif mekiği, sadece Ütobüs için değil, tüm insanlık için yeni bir dönemin kapısını araladı. Ütobüs, genç mühendisinin sayesinde uzay keşfinde önemli bir aktör haline geldi. Nuri Köroğlu ise hem ülkesinin hem de dünyanın geleceğini şekillendiren bir mühendis olarak tarihe geçti. Evindeki garajdan çıkan bu uzay mekiği, teknolojinin sınırlarını zorlayan ve genç dâhinin inanç ve azmiyle gerçekleşen bir mucize olarak anıldı.
Bu hikaye, sadece Nuri’nin kişisel başarısı değil, aynı zamanda hayallerinden asla vazgeçmeyen bir insanın, en zor koşullarda bile büyük şeyler başarabileceğini gösteren ilham verici bir örnekti. Nuri Köroğlu, engellere rağmen bir keşif mekiği üretmekle kalmadı; aynı zamanda Ütobüs'ü dünya sahnesine çıkararak, uzayın sonsuz derinliklerine yeni bir yol açtı.
0 notes
Text
Kripto balinaları, SEC-Ripple davasında ortaya çıkan son gelişmelerin akabinde XRP’den uzaklaşıyor. Altcoin güne %3,5 civarında keskin bir düşüşle başladı.Altcoin balinaları SEC-Ripple davasından son haberlere reaksiyon veriyor2020 sonlarında başlaya SEC ve Ripple ortasındaki yasal çaba 13 Temmuz’da kısmi bir kripto zaferi elde etti. Yargıç Torres bu tarihte, XRP’nin yatırım kontratı teşkil etmediğine karar verdi. Lakin, XRP’nin federal menkul değerler maddelerini ihlal ettiğine karar kıldı. cointahmin.com olarak aktardığımız üzere XRP, zaferin akabinde %90 fiyat artışı kaydetti.Kısmi Ripple zaferi daha sonra yerini potansiyel temyiz sürecine bıraktı. Yargıç Torres, bu hafta SEC’in XRP satışlarına cevap olarak orta itirazda bulunmasına müsaade verdi. Sonucun değişeceğine yönelik spekülasyonlar altcoin fiyatında sert bir düşüşe neden oldu. XRP fiyatı 0,6 dolar ve 0,5 dolarlık iki kritik dayanak düzeyini kaybetti. Haberleri takip eden balinalarda acil satışlarla reaksiyon veriyor…Başka bir balina daha XRP rezervlerini eritiyorBalinalar ve yatırımcılar, Yargıç Torres’in SEC ile Ripple Labs davasında XRP’nin bir menkul değer olmadığı istikametindeki özet kararının akabinde yükseliş ivmesini koruyamadığı için ellerindeki XRP’yi elden çıkarıyor. Artık öteki bir balina, altcoin kritik dayanak düzeyine yaklaşırken, 29 milyon XRP’yi borsa cüzdanına aktardı. Muhtemelen satışa dönüşecek bu transfer 15 milyon doların üzerinde fon taşıyordu.Whale Alert, yeni bir gönderide, bir balinanın 15,13 milyon dolar kıymetinde 29.300.000 XRP’yi Bitstamp’a taşıdığını bildirdi. Daha fazla bilgi, balinanın potansiyel olarak XRP satacağını ortaya çıkardı. Bundan birkaç saat evvel öbür bir balina 14 milyon XRP’yi Bitso üzerinden satmıştı.https://twitter.com/whale_alert/status/1694801136539033817 XRP fiyatı şu anda 0,5 dolarlık takviye düzeyini müdafaaya çalışıyor. Yatırımcılar ve balinalar daha fazlasını satmaya karar verirse, altcoin büyük bir düşüş riskiyle karşı karşıya.Bu ortada, davacı SEC ve sanıklar Ripple Labs, CEO Brad Garlinghouse ve idare konseyi lideri Chris Larsen’in 2024’ün ikinci çeyreğinde kullanılamayacakları konusunda mahkemeye bilgi vermesi nedeniyle Ripple-SEC davasının Nisan sonu yahut Mayıs ortasında gerçekleşmesi bekleniyor. Buna karşılık olarak XRP fiyatı bir ölçü düzgünleşme kaydetti. Lakin boğalar üst istikametli ivmeyi sürdürmekte başarısız oldu.XRP fiyatı 0,42 düşüş riskli ile karşı karşıya: Altcoin ayıları baskı yapıyorCMC bilgilerine nazaran, XRP grafiğindeki düşüş mumu fitili geçen hafta 0,42 dolara kadar yükseldi. Tanınan altcoin için yükselen trend çizgisinden imrenilen 1 dolara hakikat toparlanıp toparlanmayacağını hala bilinmeyen. Dahası, düşüşler 0,42 dolar ya da daha da berbatı 0,3 dolar üzere taban düzeylere işaret ediyor.Teknik açıdan XRP, 50 günlük EMA (kırmızı), 100 günlük EMA (mavi) ve en değerlisi 200 günlük EMA (mor) dahil olmak üzere tüm kıymetli hareketli ortalamaların altında 0,5253 dolardan süreç görüyor.Bu ortada, XRP fiyatı son balina satışlarının akabinde %3’ten fazla bedel kaybetti. Şu anda 0,5 dolar bölgesinde süreç görüyor. 24 saatlik en düşük ve en yüksek düzeyler 0,510 dolar ve 0,528 dolar. Ayrıyeten son 24 saatte süreç hacminde önemli bir düşüş meydana geldi. Bu esnada altcoin piyasası yatay hareketleri sürdürüyordu.
0 notes
Link
Analist, PS5'in 2022'de Xbox Series X ve S'yi ikiye bir oranında satacağını tahmin ediyor Ancak Switch hala üstün olacak Bir en...
0 notes
Text
Kalkandere/Rize Web Tasarım Nedir? Kalkandere/Rize web tasarımı, bir şirket, kuruluş veya bireyin, internet üzerinde sunum yapması amacıyla oluşturulan bir web sitesinin tasarım sürecidir. Bu süreç, web sitesinin kullanıcı dostu olmasını, markanın görünürlüğünü artırmasını ve hedef kitleye ulaşmasını sağlamak için oldukça önemlidir. Web tasarımı, sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda kullanıcı deneyimi ve marka kimliği açısından da önemlidir. Kalkandere/Rize'de yerel bir işletme veya marka için web tasarımı, bölgesel özellikler, kültürel farklılıklar ve hedef kitleye uygunluğu da göz önünde bulundurmalıdır. Profesyonel bir web tasarımı hizmeti, Kalkandere/Rize'de faaliyet gösteren işletmelerin dijital alanda varlık göstermesi ve rekabet avantajı elde etmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Kullanıcıların web sitesi üzerinde kolayca dolaşabilmesi, gereksiz bilgilerle karşılaşmadan istedikleri bilgilere anında ulaşabilmesi, tasarımın kalitesiyle doğru orantılıdır. Bu sebeple, Kalkandere/Rize'deki işletmelerin web tasarımı konusunda uzman bir web tasarım ajansı ile çalışmaları, dijital pazarlama stratejilerini geliştirmek ve online varlıklarını güçlendirmek adına oldukça önemlidir. e-Ticaret Sitesi Nasıl Yapılır? e-Ticaret Sitesi kurmak, günümüzde birçok kişi ve işletme için oldukça önemli hale gelmiştir. İnsanların yoğun bir şekilde internet üzerinden alışveriş yapmaları, bu alanda iş yapmak isteyen girişimciler için büyük bir fırsat sunmaktadır. Ancak, e-ticaret sitesi oluşturmak herkesin yapabileceği bir şey değildir. Kendi e-ticaret sitenizi kurmak istiyorsanız, belirli adımları izlemeniz gerekmektedir. İlk olarak, e-ticaret sitenizin ne tür bir ürün veya hizmet satacağını belirlemeniz gerekmektedir. Bu, sitenizin tasarımından, ödeme sistemine kadar birçok konuda belirleyici olacaktır. Ardından, e-ticaret sitesi için uygun bir domain adı ve hosting hizmeti satın almanız gerekecektir. Sonrasında, sitenizin tasarımını yapmalısınız. Müşterilerin kolayca ürünleri bulabileceği, alışveriş yapabileceği ve güvenli bir şekilde ödeme yapabileceği bir tasarım oldukça önemlidir. E-ticaret sitesi tasarımında kullanıcı deneyimine ve mobil uyumluluğa önem verilmelidir. E-ticaret sitenizin kurulumunun tamamlanmasının ardından ürünlerinizi ve hizmetlerinizi eklemeli, ödeme sistemlerini entegre etmeli ve siteyi optimize etmelisiniz. Tüm bu adımları takip ederek, başarılı bir e-ticaret sitesi oluşturabilir ve online satış yapmaya başlayabilirsiniz. Kurumsal Web Tasarımın ÖnemiKurumsal web tasarımı, her ölçekteki işletme için büyük bir öneme sahiptir. İnternet kullanıcıları artık hizmet veya ürün satın almadan önce araştırma yapmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle, bir işletmenin profesyonel ve güvenilir bir web sitesine sahip olması, potansiyel müşterilerin ilgisini çekmek ve güvenlerini kazanmak için kritik bir faktördür.İyi bir kurumsal web tasarımı, marka kimliğini güçlendirirken, kullanıcı deneyimini de önemli ölçüde artırabilir. Bu da müşterilerin sitenizde daha uzun süre vakit geçirmesine ve markanızla bağ kurmasına olanak sağlar.Ayrıca, arama motoru optimizasyonu (SEO) açısından da kurumsal web tasarımı büyük bir öneme sahiptir. Profesyonel bir web sitesi, SEO stratejilerinin uygulanması için gerekli altyapıyı sağlayarak, işletmenizin arama motorlarında daha görünür olmasını sağlar.Sonuç olarak, kurumsal bir web sitesi, işletmenizin marka değerini artırır, müşteri sadakatini güçlendirir ve işletmenizin dijital varlığını güçlü bir şekilde temsil eder. Bu nedenle, işletmenizin uzun vadeli başarısı için kurumsal web tasarımının önemini göz ardı etmemelisiniz.Dijital Pazarlama Ajansları Ne İş Yapar?Dijital pazarlama ajansları, müşterilerinin marka bilinirliğini artırmak, online satışları artırmak ve dijital platformlarda daha fazla görünürlük elde etmek için çeşitli dijital pazarlama stratejileri ve teknikleri geliştiren profesyonel firmalardır. Bu ajanslar, genellikle sosyal medya yönetimi, içerik pazarlama, arama motoru optimizasyonu (SEO),
arama motoru reklamcılığı (SEM), e-posta pazarlama ve diğer dijital pazarlama alanlarında uzmanlaşmış ekiplerden oluşur.Dijital pazarlama ajansları, müşterilerinin dijital varlıklarını yönetir ve markalarının online platformlarda güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlar. Bu ajanslar, hedef kitlelere ulaşmak, etkileşim sağlamak ve müşterilerin markaya bağlılığını artırmak için stratejik pazarlama planları oluşturur.Bunun yanı sıra, dijital pazarlama ajansları, müşterilerinin dijital reklam bütçelerini etkili bir şekilde yönetir ve reklam kampanyalarının performansını sürekli olarak izler ve analiz eder. Böylece, reklam stratejilerini sürekli olarak optimize ederek en iyi dönüşüm oranlarını elde etmeyi hedeflerler.Sonuç olarak, dijital pazarlama ajansları markaların dijital dünyada var olmalarını sağlayarak, online platformlarda başarılı olmaları için stratejik destek ve hizmetler sunarlar.Web Sitesi Tasarımı için Hangi Adımlar İzlenir?Web Sitesi Tasarımı için doğru adımları takip etmek, başarılı bir web sitesi oluşturmanın temelidir. İlk adım, müşteri ihtiyaçlarını anlamak ve hedef kitleyi belirlemektir. Daha sonra, kullanıcı deneyimine odaklanarak kolay gezinme ve erişilebilirlik sağlayacak bir arayüz tasarımı yapılmalıdır. Ardından, web sitesinin işlevselliği için gerekli olan yazılım dili ve platform seçimine karar verilir. Son adımda ise, mobil uyumluluk ve SEO optimizasyonu gibi detayları göz önünde bulundurularak web sitesi tasarımı tamamlanır.Web sitesi tasarımı için izlenen adımların her biri, profesyonel bir web tasarım ajansı tarafından titizlikle planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu sayede, markanıza özgü, etkili ve işlevsel bir web sitesine sahip olabilirsiniz. Doğru adımları izlediğinizde, web sitesi tasarımı hem markanızın imajını yansıtacak hem de kullanıcılarınızın ihtiyaçlarına uygun bir deneyim sunacaktır.Ayrıca, web sitesi tasarımı sürecinde kullanılan teknolojik yenilikleri ve trendleri takip etmek de oldukça önemlidir. Bu sayede, web sitesi tasarımınızın modern ve güncel bir yapıya sahip olmasını sağlayabilirsiniz. Tüm bu adımları takip ederek, markanızın dijital dünyada güçlü bir varlık oluşturmasını sağlayabilirsiniz.Web sitesi tasarımı için izlenen bu adımlar, markanızın dijital stratejisini oluştururken de büyük önem taşır. Profesyonel bir web tasarım ajansı ile çalışarak, web sitesi tasarımı sürecini en verimli şekilde yönetebilir ve markanızın dijital potansiyelini maksimum düzeyde kullanabilirsiniz.Web Yazılımı ve Web Tasarımı Arasındaki FarklarWeb Yazılımı, bir web sitesinin işlevselliğini ve dinamik özelliklerini oluşturan kodlama sürecidir. Bu süreçte yazılımcılar, programlama dilleri kullanarak web sitesinin arkasındaki işleyişi geliştirir. Web yazılımı, veritabanı yönetimi, sunucu yönetimi, güvenlik ve performans gibi unsurları içerir.Web Tasarımı ise bir web sitesinin görünümü ve kullanıcı deneyimini oluşturan süreçtir. Web tasarımcılar, renk, tipografi, görseller ve kullanıcı etkileşimi gibi unsurları kullanarak estetik ve kullanıcı dostu bir web sitesi oluştururlar.Web yazılımı ve web tasarımı arasındaki en temel fark, biri web sitesinin işlevselliğini oluştururken diğeri ise görünümünü oluşturmasıdır. Yani web yazılımcıları sitenin kodlarını yazarken, web tasarımcıları ise kullanıcıların göreceği ön yüzü tasarlar.Bu nedenle, başarılı bir web sitesi oluşturmak için hem web yazılımı hem de web tasarımı bir arada düşünülmeli ve uygulanmalıdır. Her ikisi de birbirinden bağımsız olarak düşünüldüğünde, web sitesi ne işlevsel ne de estetik olabilir.Web Tasarım Fiyatları Nasıl Belirlenir? Web tasarımı fiyatları belirlenirken birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. İlk olarak, tasarımın karmaşıklığı ve detayları belirlenmelidir. Daha karmaşık ve detaylı tasarımlar genellikle daha fazla zaman ve emek gerektirir, bu nedenle fiyatları da daha yüksek olacaktır. Bunun yanı sıra, web tasarımı için kullanılacak olan yazılım ve teknoloji de fiyatı etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle özel yazılım ve özelleştirilmiş teknolojiler kullanılacaksa, fiyatlar artacaktır.
Bu nedenle, tasarım aşamasında kullanılacak olan teknolojilerin belirlenmesi ve buna göre fiyatlandırma yapılması önemlidir. Ek olarak, tasarımın ölçeği ve kapsamı da fiyatları belirlemede etkili olacaktır. Büyük ölçekli bir web tasarımı, daha fazla zamana ve kaynağa ihtiyaç duyacağı için fiyatları daha yüksek olacaktır. Bu nedenle, tasarımın ölçeği ve kapsamı da göz önünde bulundurularak fiyatlandırma yapılmalıdır. Son olarak, web tasarımı için belirlenecek olan fiyatlar, tasarımı yapacak olan ajansın deneyimi ve uzmanlığı da dikkate alınarak belirlenmelidir. Daha deneyimli ve uzman bir ajansın fiyatları genellikle daha yüksek olacaktır, ancak kaliteli bir tasarım için bu ek maliyetleri göze almak önemlidir. Sosyal Medya Ajanslarının Sunduğu HizmetlerSosyal medya ajansları, markaların veya bireylerin sosyal medya platformlarında varlık göstermesine yardımcı olmak için çeşitli hizmetler sunar. Bu hizmetler arasında sosyal medya stratejisi oluşturma, sosyal medya yönetimi, sosyal medya içerik oluşturma, sosyal medya hesaplarının büyütülmesi ve yönetilmesi gibi birçok farklı konu bulunmaktadır.Sosyal medya ajansları ayrıca markaların ve bireylerin sosyal medya performanslarını analiz etmelerine yardımcı olabilir. Belirlenen hedeflere ulaşmak için sosyal medya stratejileri geliştirilebilir, bu stratejilere uygun sosyal medya içerikleri oluşturulabilir ve sosyal medya hesapları sürekli olarak takip edilerek geliştirme alanları belirlenebilir.Bunun yanı sıra, sosyal medya ajansları genellikle sosyal medya reklamları oluşturmak ve yönetmek gibi hizmetler de sunmaktadır. Reklam bütçesinin yönetimi ve reklam kampanyalarının analizi de sosyal medya ajanslarının sunduğu hizmetler arasındadır.Son olarak, sosyal medya ajansları genellikle sosyal medya trendleri ve algoritmaları hakkında güncel bilgiye sahip olduklarından, bu konularda danışmanlık hizmeti de sunabilirler.Web Tasarım Ajanslarından Neler Beklenir?Web tasarım ajansları, herhangi bir şirketin veya bireyin ihtiyaçlarına uygun web siteleri oluşturmak için hizmet veren firmalardır. Bu ajanslardan, öncelikle profesyonel bir web sitesi tasarımı beklenir. Bu tasarımın modern, kullanıcı dostu ve marka kimliğine uygun olması önemlidir. Ayrıca, web sitesinin mobil uyumluluğu da günümüzde oldukça önemlidir. Bu nedenle, web tasarım ajanslarından, mobil cihazlarda da sorunsuz bir şekilde çalışacak tasarımlar beklenir.İçerik yönetim sistemi (CMS) entegrasyonu da, web tasarım ajanslarından beklenen önemli bir hizmettir. Web sitesinin kolayca güncellenebilir olması, şirketlerin içeriklerini zamanında ve hızlı bir şekilde paylaşabilmelerini sağlar. Ayrıca, SEO uyumlu bir web sitesi de oluşturulması gereklidir. Web tasarım ajansları, sitenin arama motorları tarafından daha iyi indekslenmesini sağlayacak teknikleri de içeren bir SEO stratejisi oluşturmalıdır.Bunun yanı sıra, hızlı yükleme süreleri, güvenlik duvarları, e-ticaret entegrasyonu gibi teknik detayları da kapsayan profesyonel destek ve bakım hizmeti de beklentiler arasındadır. Web sitesinin olası teknik sorunlarına hızlı bir şekilde müdahale edilmesi, sitenin her zaman erişilebilir olmasını sağlar ve müşteri deneyimini olumlu yönde etkiler.Son olarak, web tasarım ajanslarından rekabet analizi yapmaları ve dijital pazarlama stratejilerini desteklemeleri de beklenir. Bir web sitesinin sadece tasarımıyla değil, aynı zamanda pazarlama stratejisiyle de öne çıkması önemlidir. Bu nedenle, web tasarım ajanslarından, sitenin hedef kitlesine ulaşmasını sağlayacak pazarlama planları da beklenir.Kurumsal SEO Ajansı ile Web Sitesi Trafik Artırma İnternet üzerinde var olmak ve başarılı olmak günümüzde oldukça zordur. Bu nedenle web sitelerinin arama motorlarında üst sıralarda yer alması önemlidir. Kurumsal SEO Ajansları, web sitelerinin arama motorlarında daha görünür olmalarını sağlamak için çeşitli teknikler ve stratejiler kullanır. SEO, yani Arama Motoru Optimizasyonu, web sitelerinin arama motorlarında üst sıralara çıkması ve daha fazla organik trafik alması için yapılan çalışmaları kapsar.
Kurumsal SEO Ajansları, web sitelerinin bu hedeflere ulaşması için gerekli olan stratejileri belirler ve uygular. Web sitesi trafik artırma işlemi, sadece arama motorlarında üst sıralara çıkmakla değil, aynı zamanda doğru anahtar kelimelerle hedef kitleye ulaşmakla da ilgilidir. Kurumsal SEO Ajansları, web sitesinin hedef kitle tarafından daha rahat bulunmasını sağlayarak trafik artışı hedefler. Bu nedenle, kurumsal bir işletmenin web sitesi için trafik artırma çalışmaları yapmak, profesyonel bir Kurumsal SEO Ajansı ile çalışmayı gerektirir. Bu ajanslar, web sitesinin daha fazla ziyaretçi çekmesi ve dolayısıyla daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmasını sağlayarak işletmelerin dijital pazarlama stratejilerine büyük katkı sağlar.
0 notes
Text
Derdiyle uyuyamayan herkesin çevresinde dertlendiğini söyleyip sonra saniyesinde uyuyanlar var ya hani bu herşeye üzüldüklerini söyleyip yola elini kolunu sallayarak devam edenler hani "Çabasız Çabalılar Kulübü".
Şimdi hep birlikte bu sanatı öğreniyoruz.
1. En acelesinden bir dert buluyoruz
2. Bu derdi aklımızın ücra bir köşesine koyup arada sırada varlığını hatırlıyoruz.Bu sorunla ilgili ne yapmamız gerektiğini hiç düşünmüyoruz, hafif efkarlanmak kâfi.
3. En önemli aşama; Derdimizi paylaştığımız kişiye sürekli durumumuzu anımsatıyoruz ve aslında ne kadar zor bir zamandan geçtiğimizi hissettiriyoruz. Çünkü iyi bir pazarlamacı ürüne hakim olmasa da nasıl satacağını çok iyi bilmeli.
4. Sorunu nasıl çözeceğimiz hiç önemli değil, bunu bilen kişilere bu konuda hep dertlendiğimizi belli etmek yeterli. Aklı yerinde ve olması gerekeni yapan insanlar olmadığımızı farkediyoruz ve çözümle hiç ilgilenmiyoruz. Bu aşama da yeni bir kaç cümleyi hayatımıza ekliyoruz; " Ben bilmem ki, tüh nasıl oldu böyle, hayırlısı olsun ne yapayım"
5. Bu cümlelerle birlikte karşımızdaki bu sorunu bizim çözmeye yeteneğimiz olmadığını anlıyor ve o düşündükçe biz yavaş yavaş olaydan sıyrılıyoruz.
6. Herkesi dert sahibi yaptıktan sonra hiç yemeden içmeden kesilmeden gayet sağlıklı öğünlerimizi tamamlıyoruz. Bu durumu "düşünmemek için yiyorum "olarak nitelendiriyoruz.
7. İştahsızlık-uykusuzluk gibi olayları da devrettiğimize göre hemen yastığımıza sarılıyoruz. Bugünü bitirdik. Derdi sattık.
8. Ertesi gün bize çözümle gelen herkesi dinliyormuş gibi yapıp, söylenenlerden işe yarayanları bir ara kullanırım belki diye raflara kaldırıyoruz.Derdimiz giderek daha da küçük yer kaplarken, hala bu duruma oldukça üzüldüğümüzü belirtiyoruz.
9. Arada bir kaç akıllı çıkıp "Sen de hiç çabalamıyorsun" derse hemen şu cevapları yapıştırıyoruz.
- Ne kadar üzüldüğümü görmüyormusun?
- Çaresiz hissediyorum, elim kolum bağlı.
- Aklım çok karışık, bişey yapamıyorum.
Ve işte oldu.
Dokuz adım da siz de iyi bir "Dert Satıcı" olabilirsiniz bu sayede yeni dert edinmekten kurtulup yastığa kafasını koyunca uyuyanlar dergahına katılma şansını yakalayabilirsiniz.
Gamsızlığı benimseyelim, sevelim, özümseyelim. Başarabiliriz.
0 notes
Text
BTC Fiyatı Yükseldi ve Birikime Devam
BTC Fiyatı Yükseldi ve Birikime Devam
Glassnode'a göre, BTC fiyatı artış boyunca uzun vadeli bitcoin sahiplerin arzı sabit kaldı. Ölçümler çoğunlukla yükseldi, ama yine de BTC'nin RSI'sı aşırı alım bölgesindeydi. Bitcoin fiyatı, uzun bir bekleyişin ardından 30.000 $ sınırını aştı. Bu tür bir boğa rallisi genellikle yatırımcıların kâr elde ederek varlıklarını sattığı bir aşamayla sonuçlanır. Yine de, BTC'de durum farklıydı çünkü yatırımcılar birikmeye devam etti. Daha yüksek birikim genellikle bir kripto için olumludur. Bu yüzden BTC'nin önümüzdeki çeyreğe iyi bir başlangıç yapma olasılığı gerçekleşmiş gibi görünüyordu.
Bitcoin Yatırımcılarının Güveni Yüksek
Bitcoin yatırımcılarının güveni yüksek olmaya devam ediyor. Glassnode'un en son verileri, birikim aşamasında olduklarını ve sonucun önümüzdeki çeyrekte görülebileceğini gösterdi. Uzun vadeli sahiplerin arzı, son spot fiyat artışı süresince neredeyse sabit kaldığından bahsetmiştik ve bu sayı 14,47 milyon seviyesinde oldu. BTC, basın zamanında tüm zamanların en yüksek seviyesinden sadece 40.000 dolar gerideydi. Bu durum, artan satış eğilimine rağmen, uzun vadeli sahiplerin vade süresi ve birikimi konusunda olgun bir harcama baskısı olduğunu göstermektedir. Önceki Piyasa Dibine Göz Atmak Önümüzdeki çeyrek ve BTC'nin son boğa rallisi hakkında konuşurken, önceki piyasa diplerine bir göz atmak önemlidir. AxelAdlerJr adlı bir analist ve yazar, CryptoQuant'ta yaptığı analizde bu konuya dikkat çekti. Analize göre, piyasada son dip 13 Ocak'ta. Bu durum ortalama net gerçekleşmemiş kar/zarar oranının 1'in altına düştüğü son gün. Bu durum, çoğu piyasa katılımcısının Bitcoin'i zararına satacağını gösteriyor. BTC Yükselişte: Fiyat ve Piyasa Değeri Geçen hafta, BTC fiyatı artmasıyla 30.000 doları aşarak yükselişe geçti. Bu nedenle, CoinMarketCap verilerine göre, yazı yazıldığı sırada BTC 30.600 dolar seviyesinden işlem görüyor ve piyasa değeri 591 milyar doların üzerinde.
BTC Metrikleri İyileşiyor, RSI Riskli
BTC'nin zincir üstü metriklerine bakıldığında, çoğu metriğin yükselişe geçtiğini görüyoruz. Önümüzdeki çeyrek için gelecek vaad ediyor. Örneğin, BTC'nin ikili CDD'si yeşil renkteydi ve bu, uzun vadeli sahiplerin son yedi gündeki hareketlerinin ortalamanın altında olduğunu gösteriyordu. Ayrıca, döviz rezervi de azalma eğilimindeydi. Metriklerdeki düşüş, kripto paranın satış baskısı altında olmadığı anlamına gelir ve Bitcoin'in vadeli işlem piyasasındaki talebi, yeşil fonlama oranının yüksek olmasıyla da gösterilir. Ancak, basın zamanında CryptoQuant'ın verileri, BTC'nin Göreceli Güç Endeksi (RSI)nin aşırı alım konumunda olduğunu ortaya koydu ve bu durum, önümüzdeki günlerde sorun yaratabilir. Read the full article
0 notes
Text
Kiraz 'Birçok Projeyi Hayata Geçireceğiz'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Adayı Enver Kiraz, “Biz daha fazla milletvekili çıkarırsak, iktidarı elde edersek, Malatya’yı daha fazla milletvekiliyle temsil edersek Malatya’da, Doğanşehir’de hakkını alacak. Bize destek ve güç vermeniz lazım ki bizde verdiğimiz bu sözleri yerine getirelim” dedi. Enver Kiraz, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. İlçe ilçe gezerek, esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen Kiraz, Doğanşehir ziyaretinde, milletin desteğiyle CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13’üncü cumhurbaşkanı yapmak istediklerini söyledi. “EVLERİNİZİ 5 KURUŞ ALMADAN YAPIP, TESLİM EDECEĞİZ” Ülkenin zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Kiraz, “Bu zor süreç ve dönemde önemli vaatlerimiz var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözü var; depremde evi yıkılan ya da ağır hasar alanların evlerini 5 kuruş almadan yapıp, teslim edeceğiz. Aynı iktidar devam ederse yine aynı evler yapılır ama 20 yıl bu evin borcunu ödeyeceksiniz. Sizi borçlandıracaklar ve 20 yıl boyunca borç ödemek zorunda kalacaksınız. Sosyal devlet anlayışında devlet, vatandaşının barınma sorununu çözmelidir. Şu anda TOKİ tamamen amacından sapmış, kar amaçlı bir kuruma dönüşmüş. TOKİ yapıyor ama üç katına satıyorlar. Çiftçilik ve tarımla uğraşan vatandaşlarımız 20 yıl bu parayı ödeyemez ve ev sahibi olamazlar. Evlerinizi 5 kuruş almadan yapacağız, bunun için sizlerden destek istiyoruz” dedi. “MALATYA 20 YILDIR VERDİĞİ DESTEĞİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR” Kiraz, her alanda önemli projeleri hayata geçireceklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçiler tütün üretimi yapıyordu, şimdi tütün üretimi yasaklanıyor. Tütün üreticileri mağdur ediliyor. Burada yapacağımız her işin kazancı kalmamış durumda. Çiftçinin, köylünün yaptığı işten cebine hiçbir şey girmiyor. Kayısı ile uğraşan çiftçilerimiz var, kayısı kaderine terk edilmiş durumda. Her yıl tutsa da tutmasa da kayısı problem. Kayısıya maalesef üvey evlat muamelesi yapılıyor. Fındık, çay ve üzüme alan bazlı destek veriliyor. Çiftçinin daha rahat üretebilmesi için taban fiyat veriliyor, çiftçi ürününü kaça satacağını biliyor. Ama kayısıya gelince ne taban fiyat var ne de alan bazlı destek var. 20 yıldır Malatya, AK Parti’ye en büyük desteği veren illerden birisi ama hakkını ve karşılığını alamıyor.” “Bize inanın ve güvenin” diyen Kiraz, “Biz daha fazla milletvekili çıkarırsak, iktidarı elde edersek, Malatya’yı daha fazla milletvekiliyle temsil edersek Malatya’da, Doğanşehir’de hakkını alacak. Bize destek ve güç vermeniz lazım ki bizde verdiğimiz bu sözleri yerine getirelim” ifadelerini kullandı. Read the full article
0 notes
Text
Birçok Projeyi Hayata Heçireceğiz
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Adayı Enver Kiraz, “Biz daha fazla milletvekili çıkarırsak, iktidarı elde edersek,
Malatya’yı daha fazla milletvekiliyle temsil edersek Malatya’da, Doğanşehir’de hakkını alacak. Bize destek ve güç vermeniz lazım ki bizde verdiğimiz bu sözleri yerine getirelim” dedi. Kiraz, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. İlçe ilçe gezerek, esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen Kiraz, Doğanşehir ziyaretinde, milletin desteğiyle CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13’üncü cumhurbaşkanı yapmak istediklerini söyledi. “EVLERİNİZİ 5 KURUŞ ALMADAN YAPIP, TESLİM EDECEĞİZ” Ülkenin zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Kiraz, “Bu zor süreç ve dönemde önemli vaatlerimiz var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözü var; depremde evi yıkılan ya da ağır hasar alanların evlerini 5 kuruş almadan yapıp, teslim edeceğiz. Aynı iktidar devam ederse yine aynı evler yapılır ama 20 yıl bu evin borcunu ödeyeceksiniz. Sizi borçlandıracaklar ve 20 yıl boyunca borç ödemek zorunda kalacaksınız. Sosyal devlet anlayışında devlet, vatandaşının barınma sorununu çözmelidir. Şu anda TOKİ tamamen amacından sapmış, kar amaçlı bir kuruma dönüşmüş. TOKİ yapıyor ama üç katına satıyorlar. Çiftçilik ve tarımla uğraşan vatandaşlarımız 20 yıl bu parayı ödeyemez ve ev sahibi olamazlar. Evlerinizi 5 kuruş almadan yapacağız, bunun için sizlerden destek istiyoruz” dedi. “MALATYA 20 YILDIR VERDİĞİ DESTEĞİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR” Kiraz, her alanda önemli projeleri hayata geçireceklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçiler tütün üretimi yapıyordu, şimdi tütün üretimi yasaklanıyor. Tütün üreticileri mağdur ediliyor. Burada yapacağımız her işin kazancı kalmamış durumda. Çiftçinin, köylünün yaptığı işten cebine hiçbir şey girmiyor. Kayısı ile uğraşan çiftçilerimiz var, kayısı kaderine terk edilmiş durumda. Her yıl tutsa da tutmasa da kayısı problem. Kayısıya maalesef üvey evlat muamelesi yapılıyor. Fındık, çay ve üzüme alan bazlı destek veriliyor. Çiftçinin daha rahat üretebilmesi için taban fiyat veriliyor, çiftçi ürününü kaça satacağını biliyor. Ama kayısıya gelince ne taban fiyat var ne de alan bazlı destek var. 20 yıldır Malatya, AK Parti’ye en büyük desteği veren illerden birisi ama hakkını ve karşılığını alamıyor.” “Bize inanın ve güvenin” diyen Kiraz, “Biz daha fazla milletvekili çıkarırsak, iktidarı elde edersek, Malatya’yı daha fazla milletvekiliyle temsil edersek Malatya’da, Doğanşehir’de hakkını alacak. Bize destek ve güç vermeniz lazım ki bizde verdiğimiz bu sözleri yerine getirelim” ifadelerini kullandı. Read the full article
0 notes
Link
Not: Bu yazı dizinin ilk üç sezonu hakkında spoiler içermektedir. Halefiyet. Kendall, Shiv ve Roman Roy'u son olarak gördüğümüzde, her iki ebeveyninin de ihanetiyle sarsılıyorlardı. Çoğu zaman bıçağı kaburgalarının arasına sokan bir tek babaları Logan'dır. sayısız arkadan bıçaklama oldu Halefiyet, sadece hiçbiri üçüncü sürem finalini noktalayan, Logan'ın milyarlarca dolarlık aile şirketini satacağını açıklamış olduğu ve annelerinin yardımıyla evlatlarının onu durduramayacağından güvenilir olduğu zamanki şeklinde değil. Eşi görülmemiş bir şeyi başaracak kadar ikiyüzlü bir sadistti: Üç kardeş, babalarına karşı güçlerini birleştirecek kadar uzun süre birbirlerini yok etmeye emek harcamayı bıraktı. Roy evlatları arasındaki bu kırılgan ateşkes, dizinin dördüncü ve son sezonu olarak karşımıza çıkıyor. Halefiyet Pazar günü HBO'da yayınlanmaya başlıyor. Son üç sezondur, Halefiyet medya ve eğlence holdingi Waystar-Royco'yu yöneten kuvvetli, işbirlikçi bir klan olan Roy ailesini yakından takip etti. Dramanın merkezinde taht için kana susamış bir cenk var; Patrik ve sıkıntılı CEO Logan Roy (Brian Cox) Waystar'ı sonsuza kadar yönetemeyecek ve babalarını evrenin çevresinde döndüğü güneş olarak gören duygusal olarak bodur Roy evlatları onun yerini alma hırsına sahipler. Murdoch'lar, Redstone'lar ve Hearst'ler de dahil olmak suretiyle dünyanın gerçek medya hanedanlarının lunapark aynası versiyonu olan Roy'ların medya, politika ve hatta demokrasi üstünde çok önemli bir tesir alanı var. İşlevsizlikleri bir tek aile yiyecek masasında gerilim yaratmakla kalmaz, yıpratma savaşları da yollarına çıkan her insanın yaşamını alt üst eder. Şovun sezonları dram, gülünç absürtlük ve nefes kesici gaddarlıkla doluydu fakat ısı artık kaynama noktasına geldi. Halefiyet yaratıcı Jesse Armstrong, Şubat ayında New Yorker'a verdiği bir röportajda, dizinin beklenenden daha çok kalmasını istemediğini itiraf ederek dördüncü sezonun dizinin son sezonu olacağını deklare etti. Yalnız 10 bölüm daha kaldı, şimdi olan her şey extra ağırlık taşıyacak. Son bölümler ek olarak, milyarderlerin tesiri ve motivasyonları hakkında varoluşsal soruların ortasında, daha geniş kültürde acayip bir halde muhteşem bir zamana ulaşıyor. Mali skandallar ve başarısızlıklarla dolu aniden ve Elon Musk'ın Twitter'ı kargaşa ve bunalımlı bir halde satın almasıyla ilgili bir sürü saçma sapan, Halefiyet insanların iktidara duydukları açlıkla iyi mi uçurumun eşiğine getirilebileceklerinin inandırıcı bir portresini çiziyor. Ya da Logan Roy'un durumunda, bunu yalnızca kendisinin hak ettiğine inanılmış olduğu için bir inç güçten bile vazgeçmeyi reddetmesiyle. Tüm nispet yaparcasına karşın, Logan ölümsüz bir tanrı değil. Şov, en iyi dönemindeki bir adam hakkında değil, krallığı düşüşte olan yaşlanan bir hükümdar hakkındadır. Çeşitli karakterler (evlatları da dahil olmak suretiyle) birçok kez Logan'ı korkulu fakat yakında nesli tükenecek olan bir dinozorla karşılaştırır ve gazeteler ile TV yayınlarından oluşan eski medya imparatorluklarının aşağı doğru kaymasından yakınır. merkezi sual Halefiyet İlk bölümden itibaren, hangi Roy çocuğunun (yada kim bilir ailenin dışından hangi joker kartın) Logan'dan devralacağı olmuştur. Seneler süresince çeşitli noktalarda, her biri (yalnızca ABD Birleşik Devletleri başkanı olmak isteyen Alan Ruck'ın canlandırdığı en yaşlı Connor hariç) zirveye yakın bir yerde yüzdü yada gümbürtüyle battı. Succession'ın dördüncü sezonuna girerken gidişat şu: Üçüncü sürem süresince, en büyük ikinci oğul olan Kendall (Jeremy Strong), Waystar'ın vapur yolculuğu departmanındaki çirkin bir skandala ışık tutarak Logan'ı devirmeye çalışır. Sonunda, kavga tarafınca yenilmiş görünüyor. Babası yılmaz görünüyor ve Kendall ona şirket hisselerini nakde çevirmek ve tekrar arkasına bakmamak istediğini söylüyor. Kendall, “Ben bir hayaletim” diyor. "Anıtınızda konuşmayacağım bile." Tamamen ortadan kaybolacakmış şeklinde davranır, sadece hayaletlerin canlılara musallat olma eğilimi vardır. Para çekmek yerine, bir şeylerin döndüğünü anlayan kız kardeşi Shiv (Sarah Snook) ve adam kardeşi Roman (Kieran Culkin) ile birlik olur. Üçüncü sezonun sonunda, tüm Roy klanı, en minik üç Roy çocuğunun anası Caroline'ın (Harriet Walter) düğününe katılmak için İtalya'da olduğundan, Waystar ile video akışı şirketi GoJo içinde bir evlilik sözde sürüyor. Logan, teknolojiye dönerek hayatta kalmaya çalışıyor. Shiv ve Roman, içlerinden birinin çabası ve sadakati için yeni şirketteki en iyi işle ödüllendirileceğinden umutludur. Birleşme olmadığı ortaya çıktı. Logan sessiz bir şekilde Waystar'ı direkt GoJo'ya satmayı planlıyor, bu da Roy evlatlarından hiçbirinin tacı giyemeyeceği anlamına geliyor şu sebeple miras alınacak bir aile krallığı olmayacak. Kendall, Shiv ve Roman, annelerinin boşanma anlaşmasının şartlarına güvenebileceklerini düşünüyorlar, bu da babalarının hissedarların çoğunluğunun satışı onaylamasını engelleyecek. Zalim babalarına karşı nihayet birazcık güç sahibi olduklarına inanıyorlar. Sadece Caroline gizlice anlaşmayı değiştirmeyi kabul etti. Daha da kötüsü, Logan'a evlatların onu durdurma planı hakkında Shiv'in kocası Tom (Matthew Macfadyen) tarafınca informasyon verilir. Logan, affedilemez itaatsizlikleri sebebiyle soyuna olan öfkesini özgür bırakır. "Ben kazandım," diye kükredi. Logan Roy'un kazanmak için yapmayacağı şey yoktur - yalanlar, şantaj, kaba kuvvet, hepsi adil bir oyun. Üç sürem süresince, etrafındaki insanların, bilhassa de evlatlarının satranç taşları bulunduğunu gördük, bu yüzden onları doğru pozisyona getiremediğinde bu kadar çileden çıkıyor. En küçük bir saygısızlık bile onu minik bir intikam yoluna sokabilir. İkinci sezonda Logan, Pierce Global Media'nın sahibi olan rakip medya patronu Nan Pierce'ı (Cherry Jones) silahsızlandırmak ve onu şirketini kendisine satmaya ikna etmek için aldatıcı bir nezaket sergiliyor. Waystar, yatırımcı Stewy Hosseini (Arian Moayed) ve medya patronu Sandy Furness (Larry Pine) liderliğindeki düşmanca bir devralma ile karşı karşıyadır ve bir PGM devralımı, Waystar'ı teklifi geri çekecek kadar büyük yapabilirdi. Fakat hem de Logan'ın, PGM'nin haber kanallarından birinde onun hakkında negatif bir röportaj yayınlama cüretini telafi etmesine de izin verecekti. PGM'ye karşı dikkatli kur yapmasına karşın, antak kalma bozulur ve Logan, kaybı pek iyi karşılamaz. Nan, imzalamak suretiyle olduğu bir anlaşmadan otomobille uzaklaşırken, Logan arabanın kapısına vurarak, "Daha bitirmedik!" diye bağırır. Yeni sezonun fragmanına gore haklıymış şeklinde görünüyor. Son sürem, Waystar'ın Logan Roy'un antitezi olan genç, sakin ve aklı başlangıcında olan teknoloji dehası ve GoJo CEO'su Lukas Matsson'a (Alexander Skarsgård) yakında satılmasıyla kaldığımız yerden başlıyor. Üç kardeş, dizinin son 10 bölümünün en azından bir kısmını birleşik bir cephe olarak savaşarak, potansiyel olarak eski dostları ve düşmanlarıyla ittifaklar kurarak geçiriyor şeklinde görünüyor. Geri dönüş icra eden tanıdık favori yüzler içinde Stewy ve Nan Pierce ve ailesinin bir parıltısı var. Fragman, babası yardım istediğinde Roman'ın tereddüt etme olasılığını ima ediyor; Shiv ve Tom, muhtemelen ona ihanet etmesi sebebiyle kavga eder. Ayrıca Tom, Logan'ın yanına sığınırken, Logan'ın görüşmediği adam kardeşinin torunu Greg'i (Nicholas Braun) yanına aldığından güvenilir oldu. Connor hâlâ başkanlığa aday ve bir düğün planlıyor. Logan, rakibini öldürmeye ant içer ve çocuklarına karşı zafer kazanmak için cephaneliğindeki her silahı kullanacağına asla kuşku yoktur. Ailenin geçmişinin öteki hayaletleri, ister bireysel insanoğlu, ister yeniden eden temalar ve takılmalar olsun, her iki Roy grubunun planlarına bir anahtar atacaktır. Yaklaşan en büyük sorulardan biri, Kendall ve minik kardeşlerinin birbirlerine güvenip güvenemeyecekleridir. Tarihsel olarak, beraber çalışmak için mükemmel bir geçmişe haiz değiller, dünyayı miras almak için daha iyi bir konuma gelme şansı olduğunda gemiden atlama eğilimindeler. Sadece eski ittifaklar dağıldı. Roman, anne babaları onu kazıklarken yanında durduktan sonrasında, babasının genel danışmanı Gerri Kellman (J. Smith-Cameron) ile artık garip, psikoseksüel bir "sırtımı kaşı, seninkini kaşı" durum gemisinde değil. Shiv artık kocasının kucak köpeği olmasına güvenemez. (Düğün gecelerinde tek eşli olmak istemediğini açıkladığını hatırlıyor musun? Ya da annesinin düğününde, "ahlaksız konuşma" fikri, onu sevmediği halde onu istediği için onunla alay etmek olduğu zamanı hatırlıyor musun?) Ve Kendall - Kendall'ın bir süredir ailesinden kimseyi köşesinde tutmadı. Logan mutlak sadakat talep etse de itimat hiçbir süre Roy ailesinin bir kıymeti olmamıştır. Kardeşler daha ilkin üçüncü sezonun başlarında bir ittifak kurmaya çalıştılar, sadece babalarının korkusu ve her çocuğun tek favorisi olarak taç giyme açlığıyla çabucak bastırıldı. Bu ailede paranoya akıllı bir hayatta kalma içgüdüsü şeklinde ele alınır. (Geçen sürem, Logan ve Kendall arasındaki hususi bir yiyecek esnasında Logan, oğlunun yemeğini zehirlediğinden bile şüphelendi.) Bundan dolayı, Roy'ların herhangi bir birliği, yalnızca içlerinden biri zirveye çıkana ve dirsek atana kadar naturel olarak zayıf ve işlevsel hissediyor. ötekiler yoldan çıktı. Halefiyet kısmen, kuvvetli, zengin insanların kapalı kapılar ardında anlaşmalar yapmak yada toplumun geri kalanı üstünde dalgalanma tesiri olan kararlar almak için iyi mi davrandığına dair samimi bir portre sunmuş olduğu için seyircilerde bu kadar derin yankı uyandırdı. Ufak çekişmelerinden büyük ihanetlerine kadar her şeye karışıyoruz ve şov, kurumsal devralmaların ve liderlik sarsıntılarının hisse senedi tutarları, şirket büyümesi yada öteki bu tür anodin hedeflerle ilgili değil, yüksek duygularla ilgili olduğu bir dünya sunuyor - bir çok süre bir başkasını yumrukla yenme ya da intikam alma arzusu. Bu bir tek iş değil; kişisel. Bu amaçla, tüm çocuklar, bilhassa de muhtemelen Kendall, nihai güce ulaşmanın bedelinin bu bulunduğunu düşündükleri için korkulu şeyler söylediler ve yaptılar. Waystar'daki en üst pozisyona tam olarak niçin bu kadar oldukca göz diktikleri asla açıklanmadı. Bu bir para meselesi değil - aslına bakarsanız haiz olduklarını zor bela sayabiliyorlar. Bu hakkaten bir vizyon meselesi değil, medya imparatorluklarını yeni bir geleceğe yönlendirmek için yakıcı bir tutku. Güç kullanmak kendi sonudur. Babalarının sözleriyle "nalet ihtimaller içinde kazanmak" istiyorlar - ve Logan'ın bunu görmesini istiyorlar. Bir şey Halefiyet Logan'ın evlatlarının, onu tahttan indirme çabasıyla korktukları ve bir düzeyde nefret ettikleri kişiye dönüşmesi şeklinde devamlı bıçak sırtında bir tehlikedir. Babaları tarafınca duygusal olarak hırpalanmış durumdalar; onlar da onun gölgeleri. Bir Roy kendini yok etmeden tahta geçebilir mi? Asla para çekip bu yolculuktan inebilirler mi?
0 notes
Text
Kripto para borsası Binance, Voyager'in varlıklarını satın alıyor
Kripto para borsası Binance, Voyager’in varlıklarını satın alıyor
ABD merkezli kripto para aracı kurumu Voyager Digital, varlıklarını 1,02 milyar dolara kripto para borsası Binance’in ABD’deki alt şirketi Binance.US’e satacağını duyurdu. Temmuz ayında iflas başvurusunda bulunan Voyager’dan yapılan açıklamada, müşterilere ve diğer alacaklılara mümkün olan en kısa sürede en yüksek miktarı iade edebilmek amacıyla stratejik seçenekleri değerlendirdikten sonra…
View On WordPress
0 notes
Text
Marketler sıraya girdi: A101’den sonra BİM de karavan satmaya başladı! Hangisi daha iyi?
Son dönemlerde zincir marketlerin alışılageldiğin dışında ürünler sattığını görüyoruz. Örneğin akıllı telefon, bilgisayar, motosiklet ve hatta jet ski. A101 de geçtiğimiz gün paylaştığı kataloğu ile 22 Ağustos’ta karavan satacağını açıklamıştı. Şimdi BİM de aynı yoldan gidiyor. Peki BİM tarafından satılacak Adle 3.70 Metre Çekme Karavan özellikleri neler ve fiyatı ne kadar? İşte tüm bilmeniz…
View On WordPress
0 notes