#personelinin
Explore tagged Tumblr posts
Text
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi
#AromaterapiVeSağlıkÇalışanları, #AromatikBitkilerinRuhSağlığınaEtkisi, #AromatikBitkilerinSolunumYoluSağlığınaEtkisi, #BitkiDesteklerininStresYönetimindekiRolü, #BitkiselÇözümlerVeEnfeksiyonÖnleme, #Ethnobotany, #Etnobotanik, #PandemiDönemindeBitkiselIlaçlarınKullanımı, #PandemiSırasındaBitkiÇaylarınınRolü, #PandemiSürecindeBitkiTakviyeleri, #PandemiVeBitkiselÇözümler, #SağlıkÇalışanlarıBitkiTedavileri, #SağlıkÇalışanlarınınBitkiselTedaviDeneyimleri, #SağlıkPersonelininAromatikBitkileriKullanımı, #SağlıkPersonelininBitkiselBeslenmeYaklaşımları, #SağlıkProfesyonellerininBitkiÖnerileri, #SağlıkUzmanlarınınBitkiDestekleri, #SağlıkUzmanlarınınBitkiRehberliği, #TıbbiBitkilerVeBağışıklıkSistemiGüçlendirmesi, #TıbbiBitkilerinBağışıklıkSistemineKatkısı, #TıbbiBitkilerinGüvenliKullanımı, #TıbbiBitkilerinSağlıkÇalışanlarıIçinÖnemi, #TıbbiVeAromatikBitkiler https://is.gd/V6Lvbm https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/pandemi-surecinde-saglik-calisanlarinin-tibbi-ve-aromatik-bitki-kullaniminin-degerlendirilmesi/
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi: Bu çalışmada, Covid-19 (Kovid-19) pandemisine karşı sağlık çalışanları tarafından, geleneksel olarak kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma tanımlayıcı modelde tasarlanmış olup 10 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Türkiye’deki sağlık çalışanları araştırma evrenini oluşturup basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında, alan uzmanlarınca hazırlanan yarı yapılandırılmış anket formu kullanılmıştır. Demografik bilgiler ve tıbbi ve aromatik bitkiler olmak üzere iki kısımdan oluşan anket, Google forms üzerinden online olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 24 paket programı kullanılmış, yüzdelik ve frekans hesaplamaları yapılmıştır.
Araştırmaya, Türkiye genelinde 1320 sağlık çalışanı katılmış olup, katılımcıların %55’i kadın, %45’i erkektir, meslek gruplarına göre dağılımı; %18’i hemşire, %16’sı sağlık memuru, %12’si hekim, %10’u ATT, %9’u paramedik, %9’u ebe, %8’i tıbbi sekreter, %7’si eczacı, %6’sı psikolog ve %5’i diğer (sosyal çalışmacı, müdür, diş hekimi vs.) şeklindedir. Çalışma sonucuna göre; sağlık çalışanlarının %77’si Covid- 19 pandemisinde tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inandığını belirtmiş ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Kullanılan bitkiler içinde kekik/Origanum sp. (%99), narenciye/Citrus sp. (%94) ve sarımsak/Allium sativum (%93) en yüksek düzeyde tercih edilmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkındaki bilgilerin en çok sosyal medya (%99) aracılığıyla elde edildiği görülmüştür.
Katılımcıların %94’ü bitkileri aktardan temin etmiştir. Bitkiler daha çok demlenerek (%99) ve çiğ gıda (%91) şeklinde tüketilmektedir. Bu süreçte tıbbi ve aromatik bitki kullananların %63’ü Covid-19’a yakalanmadığını bildirmiştir. Sonuç olarak, Covid-19 sürecinde sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun tıbbi ve aromatik bitkilerin etkisine inandığı ve şifalı bitkileri kullanmayı tercih ettikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışma modern tıp ilmi almış bireylerin tamamlayıcı tıbba olan bakışını yansıtması açısından önemli bir değere sahiptir.
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi: GİRİŞ
Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalıkların önlenmesi ve iyileştirilmesiyle birlikte sağlığın korunmasında geleneksel ilaç olarak hem halk arasında hem de modern tıpta kullanılmaktadır (Demirci Kayıran & Kırıcı, 2019). Ayrıca; besin takviyeleri ve bitkisel çay gibi tedavi amaçlı, tat ve çeşni olarak beslenmede de faydalanılmaktadır (Temel ve ark., 2018). Anadolu’nun zengin bitki çeşitliliğiyle birlikte tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, bu coğrafyanın geleneksel tıbbi bitki kullanım kültürü açısından oldukça zengin olmasına neden olmuştur. Yüzyıllardır Anadolu halkı tarafından koruyucu, destekleyici ve tamamlayıcı tedavi amacıyla şifalı bitkiler tercih edilmektedir.
Türkiyenin zengin bitki çeşitliliğinin içerisinde yüzlerce bitki türü geleneksel halk hekimliğinde kullanıla gelmiştir. FAO’nun 2015 verilerine göre Türkiye’de halk tarafından kullanılan tıbbi ve aromatik bitki sayısı ise 500 civarındadır (Temel ve ark., 2018). Türkiyede doğal olarak yetişen ve halk arasında gıda ve tıbbi amaçlarla kullanılan bu bitkilerin, mikrobiyal kaynaklı hastalıklardan korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde başarılı olduğunu gösteren birçok etnobotanik çalışma bulunmaktadır (Sargın ve ark., 2013; Paksoy ve ark., 2016; Satıl & Selvi, 2020; Uzar & Uzar, 2020). Sad��koğlu ve Alpınar (2004) tarafından, Cumhuriyet dönemine (1928–1997) ait Türk Etnobotaniği ile ilgili yapılmış 765 yayın incelenmiştir. Bu yayınlardan 466’sının bitkilerin tıbbi kullanımları ile ilgili olduğu belirlenmiştir. Tıbbi bitkiler birçok aktif fitokimyasal bileşikler içermesi nedeniyle bir çok hastalıkta olduğu gibi viral kaynaklı hastalıklarda da konakçının bağışıklık sistemini destekleyerek antiviral etki göstermektedir (Şekeroğlu & Gezici, 2020). Bu amaçla gerek dünyada gerekse Türkiye’de toplumun değişik kesimlerince tıbbi bitkileri tanıma ve kullanma düzeylerine yönelik çalışmalar ortaya konmuştur (Cömert & Dinç 2014; Teke ve ark., 2020).
Covid-19 (Kovid-19) için tedavi seçeneklerinin olmaması, dünya çapında endişeye yol açmış ve bu hastalığın bulaşmasını önlemek için birçok alternatif seçenek aranmaya başlanmıştır. Benzer şekilde, önleyici tedbirlere daha fazla odaklanmak da dahil olmak üzere enfeksiyonun ilerlemesini hafifletmek için insanlar doğal ve bitkisel ürünlere yönelmişlerdir (Alyami ve ark., 2020). Bu durum, koronavirüs pandemisi sürecinde halkın şifalı bitkilere karşı olan ilgisi daha da artmıştır. Bu konuda dünyada farklı grupların Covid-19’a karşı kullanılan bitkilere yönelik yapılmış bazı çalışmalar bulunmaktadır (Alyami ve ark., 2020; El Alami ve ark., 2020; Khanal ve ark., 2020; Charan ve ark., 2021;). Türkiyede ise daha çok geleneksel tedavide şifalı bitkilerin kullanımının tespitine yönelik çalışmalar yapılmıştır (Cömert & Dinç, 2014; Teke ve ark., 2020).
Bu çalışma ile Türkiye genelindeki sağlık personellerinin tıbbi aromatik bitkiler kullanımındaki eğilimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, pandemi sürecinde Türkiyede sağlık personeli tarafından Covid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendiren bitkileri tanıma ve kullanım düzeyleri ile etkilerine yönelik görüşleri ortaya konmuştur.
MATERYAL ve METOD
Bu araştırma tanımlayıcı modelde tasarlanmış olup, 10 Temmuz- 30 Aralık 2021 tarihleri arasında çalışılmıştır. Covıd-19 mücadelesinde diğer mesleklere göre en fazla maruz kalan meslek grubu sağlık çalışanlarıdır. Ayrıca kimyasal ilaçları ve kullanımını diğer meslek gruplarına göre en fazla bilen ve uygulayan meslek grubu da sağlık çalışanları olması nedeniyle bu çalışma sağlık personeli üzerinde gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de bulunan 1.142.469 sağlık çalışanı araştırma evrenini oluşturmuştur (Anonim, 2021). Araştırmanın örneklemini ise araştırmanın yapıldığı tarihler (10 Temmuz – 30 Aralık 2021) arasında, online olarak internet üzerinden paylaşılan, ankete katılmayı kabul eden ve “basit rastgele örnekleme yöntemi” ile seçilen 1320 sağlık çalışanı oluşturmuştur (Karasar, 2003). Rastgele örnekleme yöntemi evrende bulunan her birimin/bireyin örneğe seçilme şansı birbirine eşittir (Özdamar, 2001). Bu bölümde ayrıca, veri toplama aracı/verilerin analizi, etik ve çalışmada yer alan katılımcılar ile ilgili bilgilere yer verilmiştir.
Veri Toplama Aracı ve Verilerin Analizleri
Google forms üzerinden hazırlanmış olan 15 soruluk yarı yapılandırılmış anket formu katılımcılara online olarak uygulanmıştır. Verilerin toplanmasında kullanılan anket iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde demografik bilgiler, ikinci bölümde ise katılımcıların tıbbi ve aromatik bitkilere ait tutum ve davranışlarını belirlemeye yönelik sorular yer almaktadır. Anket formu online olarak internet üzerinden paylaşılmış olup, anketi doldurarak katılım sağlayan 1320 sağlık çalışanı üzerinden araştırma yürütülmüştür.
Verilerin analizinde; SPSS 24 paket programı kullanılmış olup frekans ve yüzdelik hesaplamaları yapılmıştır. Frekans ve yüzdelik tabloları, verinin bir bütün olarak okuyucuya sunulmasını sağlar ve anlamlandırılmasını kolaylaştırır (Büyüköztürk ve ark., 2013). Araştırma Etiği Araştırma, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Araştırmalar Etik kurulunun 05 Temmuz 2021 tarihli ve 84498454/050.03./46493 sayılı onayı ile çalışılmıştır. Katılımcılar için gönüllülük esasına uygun olarak, anket formunun başlangıç kısmında araştırmaya katılma onamı alınmıştır. Araştırmaya katılmayı onaylayanlar çalışmaya dahil edilmiştir.
BULGULAR ve TARTIŞMA
Katılımcıların Demografik Özellikleri
Çalışmaya toplam 1320 kişi katılmıştır. Katılımcıların %55’i kadın, %45’i erkek, %37’si lisans, %27’si ön lisans, %26’sı lisansüstü ve %10’u lise mezunu, %24’ü 21- 30 yaş arası, %27’si 31-40, %31’i 41-50 ve %18’i 50 ve üzeri yaş aralığındadır (Çizelge 1). Çizelge 1.Katılımcıların yaş, öğrenim ve cinsiyet durumuna göre dağılımları
Yaş F % Öğrenim Durumu F % Cinsiyet F % 21-30 312 24 Lisansüstü 348 26 Kadın 730 55 31-40 353 27 Lisans 487 37 Erkek 500 45 41-50 414 31 Ön Lisans 361 27 50- 241 18 Lise 124 10 Toplam 1320 100 Toplam 1320 100 Toplam 1320 100
Katılımcıların Bölgelere Göre Dağılımları
Bölgelere göre katılımcı dağılımı; Ege bölgesi 278 (%21), İç Anadolu 253 (%19), Marmara 241 (%18), Akdeniz 188 (%14), Karadeniz 160 (%12), Doğu Anadolu 112 (%8) ve Güney Doğu Anadolu bölgesi 100 (%8) katılımcıdır (Şekil 1).
Katılımcıların Mesleki Dağılımları
Katılımcıların; %18’i hemşire, %16’sı sağlık memuru, %12’si hekim, %10’u ATT, %9’u paramedik, %9’u ebe, %8’i tıbbi sekreter, %7’si eczacı, %6’sı psikolog, %5’i diğer (sosyal çalışmacı, müdür, diş hekimi vs.) şeklindedir (Şekil 2).
1320 katılımcının, 1016’sı şifalı bitkilerin etkili olduğuna kısmen ve tamamen inandığını belirterek ankete devam etmiş, 304 katılımcı ise etkili olduğuna inanmayıp devam etmemiştir. Bu durumda, Covid-19 pandemi sürecinde tıbbi ve aromatik bitkilerin etkili olduğuna tamamen inananların sayısı %44, kısmen inananların sayısı %33 ve inanmayanların sayısı ise %23’tür (Şekil 3).
#gallery-1 margin: auto; #gallery-1 .gallery-item float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; #gallery-1 img border: 2px solid #cfcfcf; #gallery-1 .gallery-caption margin-left: 0; /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Tıbbi ve aromatik bitkilerin etkili olduğuna kısmen ve tamamen inanan 1016 katılımcının 642’si (%63) bu bitkileri kullanmış olup ankete devam etmiş ve 374’ü(%37) ise kullanmamış olup ankete devam etmemiştir (Şekil 4).
Genel olarak; ankete katılan sağlık çalışanlarının %77’si tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inanmış ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Katılımcıların %23 ise şifalı bitkilerin etkisine inanmadıklarını söylemişlerdir. Khanal et al. (2020) tarafından Nepal’in Tanahun bölgesinde yapılan benzer bir çalışmada da ankete katılanların %73’ünün bazı hastalıkların tedavisinde şifalı bitkileri kullandıklarını söylemiştir.
Kullanılan bitkiler ve bitkilerin kullanımında yararlanılan kaynaklar sorusu birden fazla cevap işaretlenebilen sorulardır. Kullanım değeri en yüksek olan bitki kekik/Origanum sp. (%99) olup narenciye/Citrus sp. (%94) ve sarımsak/Allium sativum (%93) bunu izlemektedir. En düşük kullanım değeri ise diğer grupta yer alan mürver (Sambucus nigra L.) ve elma sirkesi (%4) olmuştur (Çizelge 2).
Çizelge 2. Katılımcılar tarafından kullandıkları ifade edilen bitkiler
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Kekik (Origanum sp.) 639 99 2.Narenciye (Citrus sp.) 603 94 3.Sarımsak (Allium sativum L.) 596 93 4. Adaçayı (Salvia sp.) 422 66 5. Zeytin /zeytin yaprağı (Olea europaea L.) 210 33 6. Çörekotu (Nigella sativa L.) 125 19 7. Meyan (Glycyrrhiza glabra L.) 68 11 8. Udihindi (Aquilaria agallocha Roxb.) 54 8 9. Diğer (Mürver/Sambucus nigra L., elma sirkesi) 24 4
El Alami et al. (2020) da Fas’ta yaptığı bir çalışmada, Google Forms üzerinden yaptıkları anket çalışmasında 100 kişiye Covid19 salgını sırasında kullanılan şifalı bitkileri sormuşlardır. Çalışmada, Covid-19 salgını sırasında kullanılan 11 familyaya ait toplam 23 tıbbi bitki türü belirlenmiştir. En çok kullanılan bitkiler ve kullanım sıklıkları: Allium sativum (%80.9), Oleae uropaea (%72.7), Allium cepa (%66.7), Zingiber officinale (%66), Thymus maroccanus (%59.2), Okaliptüs globülleri (%56.5), Foeniculum vulgare (%54,3), Curcuma xanthorrhiza (%50), Phoenix dactylifera (%50), Rosmarinus officinalis (%47.9), Thymus satureioides (%41.9), Mentha pulegium (%41.3) ve Pimpinella anisum (%40)’tır. Çalışma sonuçları ile farklı ülkelerde yapılan benzer çalışmaların bazı verileri Çizelge 3’te karşılşatırılmalı olarak verilmiştir.
Çizelge 3 incelendiğinde, özellikle Suusi Arabistan ve Fas’ta Covid-19 pandemisi sürecinde sarımsak ve soğanın en yaygın kullanılan bitkiler olduğu dikkati çekmektedir. Hem Türkiyede hem de Fas’ta zeytin yetişmesi nedeniyle her iki ülkede de pandemi sürecinde yaygın olarak zeytin bitkisini kullanımı görülmektedir.Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkında yararlanılan kaynaklar ise en fazla sosyal medya (%86) iken en az yararlanılan kaynak ise aile büyüklerinden (%7) olmuştur (Çizelge 4). Alyami et al. (2020), Suudi Arabistan Krallığı’nda yapmış oldukları anket çalışmasında da katılımcıların 372’sinin (%39.4) koronavirüs sürecinde kullandıkları bitkisel ürünleri sosyal medya ve internet üzerinden öğrendiğini bildirmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin temin edilmesi ve kullanım şekli sorusu da birden fazla cevap işaretlenebilen sorulardandır. Bitkilerin temin edilme durumu; en fazla aktardan (%94) ve kendim topladım (%75) iken en az ise diğer grup (%17) ve komşumdam/arkadaşımdan (%25) olarak tespit edilmiştir (Çizelge 5).
Bitkilerin en fazla demleme (%99) ve gıda (%91) şeklinde kullanıldığı en az kullanım şeklinin ise yağ (%14) şeklinde kullanım olduğu belirlenmiştir (Çizelge6).
Çizelge 3. Farklı ülkelerde Covid-19 tedavisi için kullanılan şifalı bitkiler üzerine yapılan çalışmaların karşılaştırılması
Ülke adı Ankete katılan kişi sayısı Tıbbi bitki kullanan kişi sayısı En yaygın kullanılan uygulama/bitki türleri Türkiye (Bu çalışma) 1320 642 Sarımsak (A. sativum) Zeytin (O. europaea) Soğan (A. cepa) Suudi Arabistan Alyami et al. (2020), 5258 783 Zencefil (Zingiber officinale) Soğan (A. cepa) Sarımsak (A. sativum) Fas El Alami et al. (2020) 100 – Sarımsak (A. sativum) Zeytin (O. europaea) Soğan (A. cepa) Hindistan Charan et al. (2021) 495 128 Ayurvedic Kadha Giloy (Tinospora cordifolia (Thunb.) Miers) Tulsi (Ocimum sanctum L.)
Çizelge 4. Bitkilerin kullanımında yararlanılan kaynaklar
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Sosyal medyadan 550 86 2.Aktardan 201 31 3.Şifalı bitkiler kitabından 126 20 4.Eczaneden 97 15 5.Aile büyüklerinden 46 7
Çizelge 5. Bitkilerin temin edilme şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Aktardan 601 94 2.Kendim topladım 482 75 3.Eczaneden 207 32 4.Komşumdan arkadaşımdan 162 25 5.Diğer (market, pazar ve online sipariş) 110 17
Çizelge 6. Bitkilerin kullanım şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Demleyerek 636 99 2.Gıda olarak (çiğ ya da pişirilerek) 584 91 3.Kaynatarak 422 66 4.Buhar ve koku 265 41 5.Bitkisel/Aromatik Yağ olarak 87 14
El Alami et al. (2020) tarafından Fas’ta Covid-19 ile ilgili yapılan benzer bir çalışmada kullanılan bitkilerin familya bazında kullanım şekilleri belirlenmiştir. Buna göre Lamiaceae ve Asteraceae türlerinin toprak üstü kısımlarının infüzyon veya kaynatma, Apiaceae türlerinin tohumlarının infüzyon, Cupressaceae türlerinin genç dallarının kurutulmasıyla elde edilen tozların ve Liliaceae türlerinin soğanının ağızdan alınarak kullanıldığını bildirmiştir. Kullanılan bitkilerin etki şekli sorusu tek cevaplıdır.
Tıbbi ve aromatik bitki kullanan 642 katılımcıdan; %63’ü hastalığa yakalanmadım, %20’si hafif atlattım, %13’ü hiç etkisini görmedim ve %4’ü hastalığı ağır geçirdim demiştir (Çizelge 7). Bitkilerle birlikte ilaç ya da destekleyici kullanım durumu sorusu ise birden fazla cevaplıdır. Tıbbi ve aromatik bitkilerin yanında destekleyici tedavi kullanmayan 403’ü hastalığa yakalanmayanlardır.
Geriye kalan 239 katılımcının yüzdelik değerleri ise; %92’si destekleyici olarak ilaç, %96’sı vitamin, %100’ü takviye edici gıdalar ve %74’ü mineraller kullanmıştır (Çizelge 8).
Çizelge 7. Kullanılan bitkilerin etki şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Hastalığa yakalanmadım 403 63 2.Hafif atlattım 128 20 3.Hiç etkisini görmedim 85 13 4.Hastalığı ağır geçirdim 26 4
Çizelge 8. Bitkilerle birlikte kimyasal ilaç ya da destekleyici kullanım durumu
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.İlaç 220 92 2.Vitamin 230 96 3.Takviye edici gıda 239 100 4.Mineraller 176 74 5.Kullanmadım 403 63
Covid-19 tedavisinde alternatif tıp ve ilaç kullanımını belirlemek amaçlı yapılan benzer çalışmada Charan etal. (2021), Hindistan’daki bir izolasyon merkezinden 495 katılımcıya telefon üzerinden bir anket uygulamıştır. Sonuçta katılımcıların 367’sinin (%74.1) tamamlayıcı ya da alternatif tıp ürünü kullanmadığı, 128 kişinin (%25.8) 161 çeşit alternatif tıp ürünü veya ev ilaçları kullandığı görülmüş. Alyami et al. (2020)
tarafından Suudi Arabistan Krallığı’nda yapılan başka bir çalışmada ise katılımcıların yaklaşık %14.9’u pandemisi sürecinde kendilerini hastalıktan korumak için bitkisel ürünler veya besin takviyeleri kullandığını bildirmiştir.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Bu çalışma, Türkiye’de Covid-19 pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının tıbbi ve aromatik bitkilere ait tutum ve davranışlarına yönelik yapılan ilk çalışma özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle çalışma modern tıp ilmi almış bireylerin tamamlayıcı tıbba olan bakışını yansıtması açısından önemli bir değere sahiptir. Çalışmada online anket yoluyla Türkiye genelinde 1320 sağlık çalışanına ulaşılmıştır. Bunlar içerisinde en yüksek katılımı hemşireler (%18) sağlamıştır.
Ankete katılım oranı; Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yüksek çıkmıştır.Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde ise katılım oranı düşüktür. Katılımcı oranları iller bazında değerlendirildiğinde; İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde katılım oranı en yüksek (%8) iken Bayburt, Kırıkkale, Ağrı ve Kars illerinde ise en düşük (%0.2) olduğu görülmüştür. Katılımcılara yarı yapılandırılmış anket formu online olarak uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış anketler, araştırmacıya özel bir konuda derinlemesine soru sorma imkanı sunar ve katılımcılardan alınan cevapların ayrıntılandırılmasını sağlar (Çepni, 2011).
Genel olarak; ankete katılan sağlık çalışanlarının %77’si tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inanmış ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Katılımcıların %23 ise şifalı bitkilerin etkisine inanmadıklarını söylemişlerdir. Sonuç olarak, bu çalışmada sağlık çalışanlarının tıbbive aromatik bilgilerin etkinliğine inandıkları ve Covid-19 pandemi sürecinde bu bitkilerden yararlandıkları görülmüştür. Bununla birlikte ankete katılan sağlık personelleri bu süreçte şifalı bitkilerin yanı sıra destekleyici tedavi uyguladıklarını da belirtmişlerdir.
Katılımcılar tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkında bilgileri daha çok sosyal medya aracılığı ile edinmişlerdir. Her ne kadar tıbbi ve aromatik bitkiler geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılsa da bitkilerin kullanımında uzman tavsiyesi mutlaka alınmalıdır. Ayrıca doğru bitkiyi doğru dozda ve doğru yöntemle alınması da o bitkinin şifalı özelliklerinden yararlanmak için uyulması gereken en önemli kurallardan olduğu da unutulmamalıdır.
TEŞEKKÜR
İstatistik çalışmalarda desteklerini gördüğümüz Bartın Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa FİDAN’a teşekkür ederiz. Araştırmacıların Katkı Oranı Beyan Özeti Yazarlar makaleye eşit oranda katkı sağlamış olduklarını beyan eder. Çıkar Çatışması Beyanı Makale yazarları aralarında herhangi bir çıkar çatışması olmadığını beyan ederler.
#Aromaterapi ve sağlık çalışanları#Aromatik bitkilerin ruh sağlığına etkisi#Aromatik bitkilerin solunum yolu sağlığına etkisi#Bitki desteklerinin stres yönetimindeki rolü#Bitkisel çözümler ve enfeksiyon önleme#Ethnobotany#Etnobotanik#Pandemi döneminde bitkisel ilaçların kullanımı#Pandemi sırasında bitki çaylarının rolü#Pandemi sürecinde bitki takviyeleri#Pandemi ve bitkisel çözümler#Sağlık çalışanları bitki tedavileri#Sağlık çalışanlarının bitkisel tedavi deneyimleri#Sağlık personelinin aromatik bitkileri kullanımı#Sağlık personelinin bitkisel beslenme yaklaşımları#Sağlık profesyonellerinin bitki önerileri#Sağlık uzmanlarının bitki destekleri#Sağlık uzmanlarının bitki rehberliği#Tıbbi bitkiler ve bağışıklık sistemi güçlendirmesi#Tıbbi bitkilerin bağışıklık sistemine katkısı#Tıbbi bitkilerin güvenli kullanımı#Tıbbi bitkilerin sağlık çalışanları için önemi#tıbbi ve aromatik bitkiler
0 notes
Text
Manisa Lokmacı | Aşçı Lokmacı Ustası Gamze
Manisa’nın eşsiz tatlarından biri olan lokma tatlısını deneyimlemek için en doğru adres burası! Manisa Lokma, usta aşçı Gamze'nin elinden çıkan lokmalarla geleneksel tatları modern bir dokunuşla sunuyor. Gamze Usta'nın yıllara dayanan tecrübesi, her bir lokmanın mükemmel kıvamda ve lezzette olmasını sağlıyor.
Kendi mutfağımızda titizlikle hazırlanan lokmalarımız, özel günlerinizden günlük tatlı kaçamaklarınıza kadar her türlü etkinliğe lezzet katıyor. Manisa lokma ekibimizin, lokmalarının tatlılığı ve çıtırlığı, müşteri memnuniyetini ön planda tutan bir anlayışla garanti ediliyor.
Manisa’daki en iyi lokma deneyimi için bizimle iletişime geçmek çok kolay. Web sitemizi www.lokmamanisa.com adresinden ziyaret edebilir veya 0542 383 37 03 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Muradiye Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:18/A, Yunusemre, Manisa adresimizde sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyarız.
Gamze Usta'nın Manisa lokmacı personelinin özenle hazırladığı lokmalar, her damağa hitap eden bir tat sunarak özel anlarınızı daha da unutulmaz kılacak. Gelin, bu eşsiz lezzeti birlikte paylaşalım!
53 notes
·
View notes
Text
Ourang Medan
Denizlerde ki hikaye bitmez…
Denizde yaşanmış en esrarengiz olaylardan biri SS Ourang Medangemisi olayıdır.
Gemiden gelen SOS çağrısı üzerine olay yerine yetişen ekipler, yüzlerinde korku ifadesi ile donup kalmış cansız bedenlerle karşılaştılar.
Peki bu SOS sinyali, gemi tam olarak neredeyken gelmişti?
Tam olarak Malezya Hava Yollarının MH370 uçağının kaybolduğu noktadan, Malakka Boğazından… SS Ourang Medan’ın tüm mürettebatı ve kaptanı, yüzlerindeki korkudan şok olmuş ifadeler ile ölü bulundular. Cesetler geminin her yerine dağılmıştı! Gemi personelinin hiçbirinde ölüme sebep olabilecek herhangi bir yaralanma bulgusu ile karşılaşılmadı.
İşte bu yüzden de deniz tarihinin en gizemli olaylarından biri olmaya devam ediyor. Soruşturma ve olay yeri inceleme tamamlanamadan gemi alev aldı ve ardında hiçbir iz bırakmadan suyun derinliklerine gömüldü. CIA’in sır gibi gizlediği SOS çağrısında ise şöyle cümleler duyuluyordu; “Tüm memurlar, kaptan dahil ölmüş. Köşkte ve güvertede yatıyorlar… Muhtemelen tüm mürettebat ölmüş…” Ölü bulunan mürettebatın yüzlerindeki korku açıkça ortadaydı. Sanki hepsi bir yere bakmış ve şoka girerek hayatlarını kaybetmişlerdi.
CIA başkanı Allen Dulles’ın asistanı C.H Marck Jr’ın 1959’da yazdığı rapora göre, mors kodlu SOS çağrısı bilinmeyen bir alıcıya yapılmıştı; “Mesajın devamında anlaşılmayan noktalar ve çizgiler vardı. Sonrasında ise oldukça açıkça okunabilen bir mesaj, ‘Ölüyorum’.” Yardım çağrısını duyan ilk gemi, yakınlarda seyreden Silver Star oldu.
Acil durum ekipleri gemiyi mesajın geldiği koordinattan 50 mil uzakta buldu. Kurtarma ekipleri olay yerinde tüyler ürpertici bir manzara ile karşılaştı. “Gemide canlı hiçbir şey kalmamıştı.” “Kaptan, köşkünde cansız yatıyordu. Diğer memurların cansız bedenleri, dümen kumanda odasında, harita odasında ve subay yemek odasında bulundu.” “Görevine son ana kadar sadık kalan telsizci, telsiz odasında koltuğunda yığılmış halde bulundu. Eli hala düğmenin üzerindeydi.” “Mürettebatın ölü bedenleri heryere saçılmıştı, odalar, koridorlar, güverteler.” “Tüm o ölü yüzlerde kaskatı kesilmiş bir korku ifadesi vardı.” “Korkuyla donmuş yüzlerde ağızlar açıktı ve gözleri hareketsiz kalmıştı.” “Geminin, küçük teriyer cinsi köpeği de dişleri acı içinde sıkılmış halde ölü bulundu.” “Korkuyla donmuş yüzlerde ağızlar açıktı ve gözleri hareketsiz kalmıştı.” “Geminin, küçük teriyer cinsi köpeği de dişleri acı içinde sıkılmış halde ölü bulundu.” Öte yandan sahil güvenlik, diğer güvenlik güçleri ve CIA raporları arasındaki tutartsızlıklar da durumu daha da zorlaştırmıştı.
Sahil güvenlik geminin battığını, olaydan 6 yıl sonra, 1954’te rapor etti. Gemi Lloyds Nakliyat Gemileri listesinde yer almıyordu. Silver Star gemisinin SOS mesajını alıp yardıma gitmesi konusunda hiçbir şey rapora eklenmedi. CIA tüm bu gizli dökümanları ancak 2013 yılında halka açık hale getirdi.
Ortada açıklanamayan bir doğaüstü olay mı vardı yoksa başka bir suistimal mi söz konusuydu? Bazı kaynaklara göre gemide bulunan ölümcül bir gaz bu olaylara sebep olmuş olsa da, olay hala gizemini koruyor.
Gemi personelinin hiçbirinde ölüme sebep olabilecek herhangi bir yaralanma bulgusu ile karşılaşılmadı. İşte bu yüzden de deniz tarihinin en gizemli olaylarından biri olmaya devam ediyor.
#yildirimkemal#black tumblr#kitap#artists on tumblr#hikaye#karmakarışık#blog#öykü#geceye bir söz bırak#geceye not#ourang medan#deniz#okyanus#kitap yazarı#kitap alintisi#kitap alintilari#kitap kesitleri#kitap alıntısı#kitap sözü#kitapaşkı#kitaplar#kitapkurdu#yazarlardansözler#türk yazar#tumblr yazarları#blog yazarı#söz yazarı#kendine yazar#hayatın gerçekleri#roman
3 notes
·
View notes
Text
ÇUKUR!
Geçen aralık ayının sonunda İYİ Parti’de CHP ile seçim işbirliği konuşulurken en sert karşı çıkışı yapan milletvekiliydi. “Kazanacak aday” tartışmasını körükleyip Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkarken belediye başkanı oldukları halde Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ın aday olması için bastırdı.
Yerel seçimlerde İzmir’de CHP ile ittifak yapılırsa partisinden istifa etmekle tehdit etti. “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan personelinin yarısının bankamatik memuru olduğunu düşünüyorum. Bunları temizleyeceğim” dedi.
Meral Akşener’in altılı masaya çektiği operasyonun, dolayısıyla AKP’nin seçimi kazanmasının ve Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açan aktörlerden biriydi.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylık sürecinde “İzmir’in 3Ç (çöp, çukur, çamur) problemini de kentsel dönüşüm problemini de hep beraber çözeceğiz” diyerek Erdoğan’ın sözleriyle propaganda yaptı.
Bunları yapan ve daha önce iki kere İYİ Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili Ümit Özlale, sonunda CHP’ye geçti! Özlale’ye CHP grup toplantısında rozet takan Özgür Özel, bunlardan hiç söz etmedi, kendisini öve öve bitiremedi.
Doğal olarak o anda aklıma Devlet Bahçeli’nin TBMM’deki yeni yasama yılı resepsiyonunda Özel’e söyledikleri geldi. CHP’ye ağza alınmayacak hakaretler eden, teröristlikle suçlayan Bahçeli, “Birbirimizi kırmıyoruz inşallah, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor” deyince Özel de “Celal (Adan) Bey gibi dostlarımız duygularımızı biliyor. Herkes doğru bildiğini söylüyor, önemli olan saygıda, sevgide eksiklik göstermemek. Hürmet ederim” yanıtını vermişti.
“Dostumuz” dediği kişi ise 22 Temmuz 1980’de evinin önünde silahlı saldırıya uğrayan DİSK’in Kurucu Başkanı Kemal Türkler’in katledilmesiyle ilgili davada yargılanan isimlerden biriydi.
Yazımın devamı bağlantıda. 👇🏽
2 notes
·
View notes
Text
Büyük İran saldırısında İsrail rejiminin hangi askeri üsleri imha edildi?
İran İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetlerinin Siyonist rejimin hedeflerine, askeri ve güvenlik tesislerine yönelik bir dizi füze saldırısının (Gerçek Vaad 2 Harekatı) ardından, bu rejimin üç ana askeri hava üssü önemli oranda tahrip edildi.
İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri şunları söyledi: Siyonist rejimin üç ana askeri hava üssü; Terörün merkezi olarak Mossad; F-35 Hava Üssü olan Navatim Hava Üssü, Hatzirim هاتزریم Hava Üssü İran Devrim Muhafızları Ordusunun füze saldırısının hedefi oldu.
Parstoday'in haberine göre Tümgeneral Bakıri, İran Devrim Muhafızları'nın işgal altındaki topraklarda Siyonist rejimin askeri tesislerine düzenlediği füze saldırısını anlatırken şunları ekledi: Ayrıca bu operasyonda Gazze halkının katliamından sorumlu olan Siyonist rejimin Gazze çevresinde bulunan tank, personel taşıyıcı ve personelinin stratejik radarları ve toplanma merkezleri de hedef alındı.
2 notes
·
View notes
Text
NARİN BULUNMASIN DİYE KÖYDE ADETA SEFERBERLİK İLAN EDİLMİŞ!
İşte tutuklanan şüpheli R.A. kararından bir kesit:
"Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi'nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği'nin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği...''
Baba Arif Güran, olayı aydınlatmaya çalışan gazetecilere saldıracağına bunlara odaklan!
Tavşantepe köyünün ismi Şeytantepe olarak değiştirilmeli! Allah belanızı versin!
2 notes
·
View notes
Text
FORKLİFT EHLİYETİ FİYATLARI 2023
FORKLİFT EHLİYETİ KURS ÜCRETİ İÇİN LÜTFEN KURSUMUZU ARAYINIZ.
Bilgi hattı: 0212 641 13 13 pbx
İş makineleri operatörlük (forklift, vinç ve kazıcı yükleyici, jcb vb.) belgelerinin kurs ücretlerine %8 KDV dahildir. Kurs ücretleri 2011/1241 sayılı Kamu Personelinin Maaşlarının Hesabına Esas Tutulan Katsayılarına göre hesaplanmaktadır. Kurs ücretine, eğitim giderleri, sınav ücretleri ve eğitim materyalleri dahildir. Read the full article
2 notes
·
View notes
Text
Deprem ile alakalı az önce şöyle bir haber gördüm. “6 ay önce Malatya Bostanbaşı'nda inşa edilen ve proje tanıtımında "Son Deprem Yönetmeliğine Uygun Betonarme Proje, Depreme dayanıklı Radye Temel" ifadelerine yer verilerek satışa sunulan iki bloklu Asur Konutları projesi, 10 ilde hissedilen depremde yıkıldı.” Şimdi benim merak ettiğim bazı konular var, bu yapının mühendisi mimarı inşaat şirketinin sahibi + ek olarak deprem yönetmeliğine uygunluk veren muhtemelen de rüşvet alan kurumun personelinin vicdanı rahat mıdır merak ediyorum. Dünyanın hiçbir ülkesinde kendi halkını bu kadar zor duruma düşüren başka bir millet yoktur. Vatanınıza ihanet ettiniz, Allah’ınızdan bulun!
13 notes
·
View notes
Text
Cumhuriyet, insana en fazla yakışan yönetim biçimidir.
Erkekleri ,gençleri cephelerde ölmüş ,okuması yazması olmayan bir avuç insandan bugünlere gelebildiysek;
Cumhuriyet’e borçluyuz.
Okulsuz,yolsuz,sanayisiz,üretimsiz bir ülkeden bugünlere gelebildiysek;
Cumhuriyet’e borçluyuz.
Hastanelerin olmadığı ,basit hastalıklardan insanların kırıldığı, hastanelerinde sağlık personelinin olmadığı ,öğretmensiz okullarında bir harf öğretecek öğretmene muhtaç çocukların olduğu 13 milyondan bugünlere gelebildiysek ,
Cumhuriyet’e borçluyuz.
Kadın insan yerine konulduysa,meslek sahibi olabiliyorsa,medeni haklarını eline almışsa,miras sahibi olabiliyorsa istediği mesleğe girebiliyorsa,seçilebiliyorsa,seçebiliyorsa,istediği soy adını kullanabiliyorsa;
Cumhuriyet’e borçluyuz.
Tüm dünya ile aynı ölçüleri kullanıyorsak,saat ,takvim entegre edilmişse ;
Cumhuriyet’e borçluyuz.
Dilimiz sadeleştiyse,yabancı terimlerden arınmışsa,gayri Müslim matbaalardan kendi matbaalarımıza geçtiysek,kitap sayımız çoğaldıysa;
Cumhuriyet’e borçluyuz.
Cumhuriyet ; eşitlik,kardeşlik,dayanışma demektir,
Ayrıcalıkların olmadığı ,egemen kesimlerin olmadığı bir yaşam biçimidir.
‘’Düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür ‘’ neslimizin neye sahip olduğunun farkında olması umuduyla Cumhuriyet Bayramı’’mız kutlu olsun.
Serkan YILMAZ
29.10.2018
5 notes
·
View notes
Text
Türk Hava Yolları Tarihi Forma Kampanyası: Gökyüzündeki Miras
Türk Hava Yolları (THY), yalnızca bir hava yolu şirketi değil, aynı zamanda Türkiye’nin global marka yüzlerinden biri olarak uzun bir tarihe sahiptir. THY, köklü geçmişini onurlandırmak ve gökyüzünde bıraktığı izleri hatırlatmak için özel bir tarihi forma kampanyası başlatarak nostalji ve modernizmi bir araya getiren eşsiz bir deneyim sunuyor.
Geçmişten Günümüze Gökyüzünün İzleri THY’nin tarihi forma kampanyasında, şirketin ilk yıllarında kullanılan logolar, tasarımlar ve renkler modern bir dokunuşla yeniden hayat buluyor. 1933 yılında kurulan THY’nin ilk uçuşlarından itibaren taşıdığı mirası simgeleyen bu formalar, şirketin köklü geçmişine olan bağlılığını ve değerlerine sahip çıkma kararlılığını yansıtıyor.
Yolcular ve Çalışanlar İçin Özel Bir Deneyim Bu kampanya, yalnızca bir koleksiyon ürünü değil, aynı zamanda çalışanlar ve yolcular için bir bağ oluşturuyor. Tarihi formalar, THY personelinin geçmişle bugünü birleştiren bir sembol haline gelirken, yolcular da bu formaları satın alarak Türk Hava Yolları’nın tarihine ortak olabiliyor.
Nostalji ve Modernliğin Buluşması Tarihi forma kampanyası, nostaljik unsurlarla günümüz tasarım anlayışını birleştiriyor. Bu özel tasarımlar, hem geçmişi onurlandırıyor hem de markanın modern ve yenilikçi yüzünü vurguluyor. Sınırlı sayıda üretilen bu formalar, koleksiyon tutkunları ve THY hayranları için özel bir anlam taşıyor.
Sosyal Sorumluluk ve Paylaşım Kampanyadan elde edilen gelirlerin bir kısmı, Türk Hava Yolları’nın sosyal sorumluluk projelerine yönlendiriliyor. Eğitim, çevre ve kültürel projelere yapılan katkılar, bu kampanyayı sadece ticari bir girişim olmaktan çıkarıp toplumsal fayda sağlayan bir etkinlik haline getiriyor.
https://tarihiforma.com/
0 notes
Text
Bakan Uraloğlu: İstanbul Havalimanı'nda Üç Piste Eşzamanlı 3 Uçuş Gerçekleşebilecek!
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Bakım ve İşletme Şefliğini ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, burada merkezde çalışan kara yolu personelinin yeni yılını kutlayarak, sektördeki gelişmelere dikkat çekti. Bakan Uraloğlu, gerçekleştirdiği konuşmasında, geçmiş yıllarda olduğu gibi 2024 yılında da bakanlık çalışanlarıyla birlikte, milletin geleceğine yön verecek büyük…
0 notes
Text
Yılbaşında 1800’e yakın emniyet ve jandarma personeli görev yapacak
Afyonkarahisar’da yılbaşı tedbirleri çerçevesinde 1800’e yakın emniyet ve jandarma personelinin görev yapacağı belirtildi. 112 Acil Çağrı Merkezi’nin birimleri ile Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezini (GAMER) ziyaret eden Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, ekiplerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Vali Yiğitbaşı, İl Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde düzenlediği…
0 notes
Text
Bakan Bolat açıkladı: Kaçak yakalama değerinde yüzde 139 artış
https://pazaryerigundem.com/haber/198427/bakan-bolat-acikladi-kacak-yakalama-degerinde-yuzde-139-artis/
Bakan Bolat açıkladı: Kaçak yakalama değerinde yüzde 139 artış
2023 yılında toplam 23 milyar TL değerinde olan yıllık yakalama değerinde, 2024 yılında yüzde 139 oranında artış kaydederek toplam kaçak yakalama değerinin 55 milyar 178 milyon TL’ye ulaştıklarını vurgulayan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yıl boyunca akaryakıt kaçakçılığı, tütün mamulleri, gıda ve otomobil kaçakçılığı başta olmak üzere yasa dışı kaçakçılık alanında kararlı ve sonuç alıcı adımlar atıldığını duyurdu.
ANKARA (İGFA) – Ticaret Bakanlığı, 2024 yılı gümrük muhafaza ve yasa dışı ticaretle mücadele faaliyetlerini değerlendirmek üzere Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, Komuta Kontrol Merkezimizde basın mensupları ile bir araya geldi.
2024 yılında Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ve bakanlık ilgili tüm personelinin yürüttüğü çalışmalar sonucunda yasa dışı ticarete karşı önemli başarılar elde ettiklerini açıklayan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 yılında 5 bin 775 olan yakalama olay sayısını 2024 yılında 7 bin 300’ün üzerine çıkartarak, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 26 oranında bir artış yakaladıklarını açıkladı.
2023’te toplam 23 milyar TL değerinde olan yıllık yakalama değerinde, 2024 yılında yüzde 139 oranında artış kaydedilerek, toplam kaçak yakalama değerinin 55 milyar 178 milyon TL’ye ulaştığını ifade eden Bakan Bolat, “Uyuşturucu madde yakalamasında, rakamlara bakıldığında 2024 yılında olay sayısında yüzde 88, miktarda yüzde 103 ve değerde ise yüzde 456 oranında bir başarıya ulaşarak 30 milyar 450 milyon TL değerinde 24.3 ton uyuşturucu madde yakalamasına imza attıklarını duyurdu.
“2023 yılında 117 olayda 557 kilo kaçak altın yakalama gerçekleştirmişken, bu sayı 2024 yılı için olay sayısında yüzde 230, miktarda yüzde 133 oranında bir artış sonucu, 386 olayda 1 ton 300 kilo ağırlığında yakalama rakamına ulaşmıştır” diyen Bakan Bolat, “Ticaret Bakanlığımız ayrıca, akaryakıt kaçakçılığı, tütün mamulleri, gıda ve otomobil kaçakçılığı başta olmak üzere yasa dışı kaçakçılık alanında kararlı ve sonuç alıcı adımlar atmıştır. Bu süreçte büyük bir azim ve kararlılıkla çalışan Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğümüze ve Gümrükler Genel Müdürlüğümüze, ilgili tüm personelimize çok teşekkür ediyorum. Ticaret Bakanlığı olarak, adil, şeffaf ve kurallara dayalı bir ticaret süreci için çalışmalarımızı 2025 yılında da kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
0 notes
Text
JCB İş Makinesi Servisi
İş makineleri dediğin zaman işin içine sağlamlık, dayanıklılık ve kesintisiz performans girer. Hele ki JCB gibi bir markadan bahsediyorsak, makinenin hakkını vermek için doğru servis hizmetini bulman gerekir. Burada devreye Seta İş Makineleri Servisi giriyor. Yılların tecrübesi, uzman ekibi ve kaliteli işçiliğiyle sektörde adından söz ettiren bir yer burası. www.setaismakineleri.com adresine bir göz atarsan, neden bu kadar çok tercih edildiğini daha iyi anlarsın.
Neden JCB İş Makineleri?
JCB, İngiltere menşeli bir marka ve dünya çapında iş makineleri alanında liderlerden biri. Ekskavatöründen forkliftine, yükleyicisinden teleskopik kaldıracına kadar geniş bir ürün yelpazesi var. Ama bu makineler, düzenli bakım ve doğru onarım yapılmadığında istenilen performansı göstermez. İşte burada işin püf noktası Seta İş Makineleri Servisi’nin uzmanlığına güvenmek.
Seta İş Makineleri Servisi Hakkında
Seta İş Makineleri Servisi, iş makineleri bakım ve onarım işinde yılların birikimine sahip. Atölyelerinde son teknoloji ekipmanlar kullanılıyor, bu da işleri hem hızlı hem de doğru yapmalarını sağlıyor. Sadece tamirat değil, aynı zamanda periyodik bakım ve arıza tespit hizmetleri de veriyorlar. Servis hizmetlerinde yedek parça kalitesine de ayrı bir önem veriliyor. Orijinal ve garantili yedek parçalarla işinizi riske atmadan makinelerinizi uzun ömürlü hale getiriyorlar.
www.setaismakineleri.com Ne Sunuyor?
Bu siteyi bir ziyaret et, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın. Hem verdikleri hizmetler detaylı bir şekilde açıklanmış hem de iletişim bilgileri gayet açık. Ayrıca yedek parça temini konusunda da oldukça güçlüler. JCB makineleriniz için hangi parçaya ihtiyacınız varsa buradan kolayca temin edebilirsiniz. Online destek hizmetiyle de müşteri memnuniyetine ne kadar önem verdiklerini göreceksiniz.
Usta Gözüyle JCB Bakımı
Bir iş makinesi servise geldiğinde, önce usta bir gözle komple incelenir. Çünkü makine, bazen kullanıcı hatası yüzünden bazen de doğal yıpranma sebebiyle arıza yapar. Mesela, JCB ekskavatörlerde en sık karşılaşılan sorunlardan biri hidrolik sistemlerdeki kaçaklardır. Bu tür sorunlar, ustalık gerektirir. Seta İş Makineleri Servisi’nde bu işler milimetrik hassasiyetle yapılır. Hidrolik hortumların değiştirilmesinden, pompa ayarlarına kadar her detay özenle ele alınır.
Seta’nın Farkı Nedir?
Seta’yı diğer servislerden ayıran en büyük fark, müşteriyle olan iletişimidir. Sorunları açık bir şekilde anlatırlar, yapılacak işleri net bir şekilde sıralarlar. Sürpriz maliyetlerle karşılaşmazsınız. Ayrıca sahada hizmet veren mobil ekipleri sayesinde, makineleriniz arızalandığında atölyeye taşımak zorunda kalmazsınız. Yerinde müdahale imkanı sunarlar.
Yedek Parça ve Garanti
Orijinal yedek parça, iş makinesi için olmazsa olmazdır. Sahte veya yan sanayi parçalar kısa sürede tekrar arızalara neden olabilir. Seta İş Makineleri Servisi bu konuda oldukça titizdir. JCB iş makineleri için orijinal parçalar temin eder ve yapılan her iş için garanti verir. Bu da kullanıcıya büyük bir güven sağlar.
Eğitimli Kadro
Seta’nın bir diğer artısı ise personelinin sürekli eğitimden geçmesi. İş makineleri teknolojisi sürekli değişiyor, yenileniyor. Bu nedenle Seta’daki ustalar, güncel teknolojilere hakimdir. Örneğin, yeni nesil JCB teleskopik yükleyicilerin elektronik sistemleri oldukça karmaşıktır. Bu sistemleri tamir etmek bilgi ve tecrübe ister. Seta’da çalışan ustalar bu konuda uzman.
Sahada Hizmet Anlayışı
Seta İş Makineleri Servisi’nin öne çıkan özelliklerinden biri de sahada sundukları hizmetlerdir. Şantiyede bir makine arıza yaptığında, işi aksatmamak adına hızla müdahale edilmesi gerekir. Bu tür durumlarda Seta’nın mobil ekipleri devreye girer. Tam donanımlı servis araçlarıyla arıza yerine ulaşarak, makinelerinizi yerinde tamir ederler. Bu sayede hem zaman kaybını önlerler hem de taşımadan kaynaklanabilecek ekstra masrafları ortadan kaldırırlar.
Detaylı Bakım Planlaması
JCB iş makineleri, periyodik bakımla uzun yıllar sorunsuz şekilde çalışabilir. Seta İş Makineleri Servisi, müşterilerine detaylı bakım planları sunarak makinelerin düzenli olarak kontrol edilmesini sağlar. Bu sayede büyük arızaların önüne geçilir ve makinenizin çalışma ömrü uzar. Bakım sırasında kullanılan yağlar, filtreler ve diğer sarf malzemeleri, JCB standartlarına uygun olarak seçilir.
Uzmanlık Alanları
Seta İş Makineleri Servisi’nin uzmanlık alanları oldukça geniştir. Şu alanlarda hizmet verirler:
Hidrolik Sistem Onarımları: Hidrolik hortum değişimi, valf tamiri, pompa ayarı gibi işler.
Motor Bakım ve Tamiri: Motorun performansını artıracak ayarlamalar ve tamir işlemleri.
Elektrik ve Elektronik Sistemler: Yeni nesil makinelerde bulunan elektronik kontrol ünitelerinin tamiri.
Şanzıman ve Aktarma Organları: Dişli sistemleri ve şanzıman tamiri.
Şasi ve Yapısal Tamirler: Şasi kaynak işleri, çatlak onarımı ve diğer yapısal tamirler.
Seta’nın Müşteri Memnuniyeti
Müşteri memnuniyeti, Seta İş Makineleri Servisi için birinci önceliktir. Her müşteriye özel çözümler sunarlar ve işin her aşamasında müşteriyi bilgilendirirler. Ayrıca hızlı teslim süreleri sayesinde işlerinizin aksamasını önlerler. Her bir tamirat ve bakım işlemi, detaylı bir raporla birlikte sunulur. Bu sayede makinenizin geçmiş bakım kayıtlarını takip edebilirsiniz.
Sonuç Olarak
Eğer JCB iş makinelerinizin bakımını ve onarımını güvenilir ellere teslim etmek istiyorsanız, Seta İş Makineleri Servisi tam aradığınız yer. Hem profesyonel hizmeti hem de müşteri memnuniyetine verdikleri önemle sektörde fark yaratıyorlar. Unutmayın, kaliteli bir servis, iş makinelerinizin ömrünü uzatır ve işlerinizi aksatmadan yürümenizi sağlar. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerini yakından incelemek için www.setaismakineleri.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Seta İş Makineleri, güvenilir, kaliteli ve çözüm odaklı hizmetin adresi olmaya devam ediyor.
#seta iş makineleri#seta iş makineleri servisi#jcb tamirci#jcb tamiri#jcb servisi#jcb yetkili servis#istanbul iş makinesi tamiri#iş makinesi tamirci#istanbul iş makinesi servisi#jcb yetkili servisi#istanbul jcb yedek parça
0 notes
Text
✍️ İmam Rıza'nın Meşhed'deki haremi
Çay servisi personelinin sadeliği ☕️
Rabbim Masum İmamların hizmetcisi olmayı nasip etsin
4 notes
·
View notes
Video
youtube
Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'ni yakarak hizmet dışı bırakan siyonist işgal rejimi, sağlık ekiplerini ve yaralıları bilinmeyen bir yere götürdü. Gazze hükümetinin medya ofisinden yapılan açıklamada, "İşgal ordusu, Gazze'deki Kemal Advan Hastanesi'ni yakıp yıkarak, hizmet dışı bıraktı.
Yüzlerce sağlık personeli, yaralı ve refakatçilerini de bilinmeyen bir yere götürerek sağlık sistemine karşı suçlarını sürdürmeye devam ediyor." ifadelerine yer verildi.
İşgalcilerin hastane çevresini patlayıcı yüklü robotlar kullanarak havaya uçurduğu, ardından binanın büyük bir kısmını bombaladığı belirtilen açıklamada, saldırılarda 5 sağlık personelinin şehit edildiği, 180'i sağlık personeli, 75'i yaralı, hasta ve refakatçileri olmak üzere 350'den fazla kişinin zorla alıkonulduğu belirtildi.
Esir alınan Filistinlilerin silah zoruyla elbiselerinin çıkarıldığı ve bilinmeyen bir yere götürüldükleri belirtilen açıklamada, "Hastaneleri hedef almak, Filistin halkına uygulanan soykırım politikasının bir parçası olarak Gazze Şeridi'ndeki sağlık sistemini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Söz konusu suçlardan, İsrail, ABD yönetimi ve onu destekleyen İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkeler de tamamen sorumludur" denildi.
Uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere ve sağlık kuruluşlarına "sessizliklerinden çıkmaları ve bu suçları durdurmaları" çağrısında bulunulan açıklamada "pratik önlemler için harekete geçmeleri istendi.
https://youtu.be/rVtxRZ3TQcI?si=VN58cuj1nyjfMcA-
0 notes