#pardesü
Explore tagged Tumblr posts
tesetturyenimodeller · 3 years ago
Text
Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Sonbahar kış aylarının en önemli kıyafetleri arasındadır dış giyim ürünleri. Tesettüründe vazgeçilmezi olduğu için bu mevsimlerde bu kıyafetler daha fazla önem kazanmaktadır. Tesettürlü hanımlar sonbahar kış aylarında birçok dış giyim kıyafeti alternatifine sahip olmuştur. Kaban, mont, pardesü, ferace, kap ve saymadığımız birçok yeni ve modern tasarımlar bulunmaktadır. Yıllardan beri süregelen ve hala popüler olan kıyafetlerden biride pardesü modelleridir. Çoğu tesettürlü hanımın dolabında yerini almış bir kıyafet olurken farklı tasarımlarla farklı tarzlara hitap etmeye çalışmıştır.
Genel kategoride yazlık ve kışlık olarak adlandırılan bu kıyafetler hem destekleyici bir kıyafettir. Hem de şık bir kombinle güzel bir tasarım oluşturmaktadır. Vücut hatlarını gizlemek için tesettürlü hanımlar özellikle dış giyim ürünlerini tercih etmektedir. Pardesülerde bunun en önemli kalemlerinden birini oluşturmaktadır. Ferace modelleriyle benzerlik gösterse de tamamen farklı bir üründür. Biraz daha dar ve kalın kumaşların kullanıldığı bir modeldir.
Kışlık Tesettür Pardesü Modelleri
Çok farklı renkte ve tasarımda kışlık tesettür pardesü modelleri bulunmaktadır. Bu kıyafetler uzun modellerdir. Ayak bileklerine kadar uzanan modellerdir. Genel olarak fermuarlı olan bu dış giyim ürünleri vücuda oturan tasarımlar şeklindedir. Kışlık modellerindeki kumaşlar kalın kumaşlardan üretilmektedir. Feracelere göre biraz daha detaylı ve daha renkli modellerdir. Sonbahar renkleri olan bordo, kahverengi, gri haki ve siyah renkleri kullanılmaktadır. Özellikle dantel süslemelerinin fermuar kenarlarına, kol bileklerine ve omuz kısımlarına eklendiğine şahit oluyoruz.
Fermuarlarla beraber düğme detaylarının eklendiği birçok kışlık tesettür pardesü modelleri bulunmaktadır. Son zamanlarda kapüşon detaylarında eklendiği modeller revaçta olmuştur. Özellikle içine astarlar eklenerek kışlık modeller zenginleştirilmiştir. Yaka kısımları farklı şekilde olan birçok modelle yeni sezonda da karşımıza çıkacaktır.
Alvina Nakış İşlemeli Tesettür Kışlık Haki Pardesü Modelleri
Alvina Nakış İşlemeli Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Ant Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Eymina Deri Detaylı Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Kayra Tesettür Kışlık Kürklü Pardesü Modelleri
Modamerve Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Modaselvim Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Night Blue Collection Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Sefamerve Tesettür Kışlık Kürklü Pardesü Modelleri
Sefamerve Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Suhneva Tesettür Kışlık Kuşaklı Pardesü Modelleri
Suhneva Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Zühre Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
Tesettür Kışlık Pardesü Modelleri
0 notes
rastgeleticaret · 2 years ago
Text
TRENDYOL KADIN MONT KABAN İNDİRİMLERİ | OCAK 2023 | TRENDYOL GİYİM KAMPANYALARI | Trendyol.Com
 Ordan Burdan kanalımızda size özel yepyeni bir Trendyol videosu ile karşınızdayız. Bu kez Ocak 2023 dönemine ait Trendyol …
Tumblr media
View On WordPress
5 notes · View notes
kumascilar · 10 months ago
Text
Toptan Kumaş Toptan Krep Kumaş Toptan saten Kumaş Toptan Penye Kumaş
Tumblr media
Pamuk Kumaş alan. İpek Kumaş satın alanlar toptan Denim Kumaş alanlar Pazen Kumaş satın alanlar Keten Kumaş alanlar Ham Kadife Kumaş alanlar Ham Yün Kumaş alanlar Sentetik Kumaş satın alanlar Naylon Kumaş satın alanlar Polyester Kumaş alanlar Asetat Kumaş alanlar Akrilik Kumaş satın alanlar Polar Kumaş satın alanlar.
Tumblr media
Krep Kumaş satın alan
Saten Kumaş alanlar Kanvas Kumaş satın alanlar. Toptan Viskon Kumaş satın alanlar Şifon Kumaş satın alanlar Buzi Kumaş alanlar Gabardin Kumaş satın alanlar. Süet Kumaş alanlar.  Jarse Kumaş alanlar. Kaşmir Kumaş alanlar. Kaşe Kumaş satın alanlar.  Rips Kumaş alanlar.  Ripstap Kumaş satın alanlar. Bez Ayağı Kumaş alanlar. Nevresimlik Kumaş alan
Parça Kumaş alanlar.
 Balıksırtı Kumaş satın alanlar. Jakarlı Kumaş satın alanlar. Toptan Poplin Kumaş satın alan. Kot Kumaş satın alanlar. Panama Kumaş alanlar. Süprem Kumaş alanlar.  Ribana Kumaş alanlar.  Denye Kumaş satın alan. İnterlok Kumaş alanlar. Kaşkorse Kumaş satın alanlar. Turlu Viskon Kumaş alanlar. Etamin Kumaş satın alanlar. Kumaş alanlar. penye satın alanlar. Penye Kumaş alanlar. Üç iplik Kumaş alan. İki İplik Kumaş satın alanlar. Şardonlu Kumaş alanlar. Likralı Kumaş satın alan. Streç Kumaş alanlar. Selanik Kumaş satın alanlar. Havlu Kumaş satın alan. Pile Kumaş alanlar.
Tumblr media
File Kumaş satın alanlar.
Astar satın alanlar. Triko Kumaş satın alanlar.  Etek Kumaşı satın alanlar. Gömlek Kumaşı satın alan. Mont Kumaşı satın alanlar. Kaban Kumaşı satın alan. Çamaşır Kumaşı alanlar.  Çamaşırlık Kumaş satın alanlar.  Bluz Kumaşı alanlar. Şort Kumaşı satın alanlar. Pantolon Kumaşı satın alanlar.
Pardesü Kumaşı satın alan.
Atlet Kumaşı satın alanlar. Toptan Takım Elbise Kumaşı satın alan. Yelek Kumaşı alanlar. Çadır Kumaşı alanlar. Döşemelik Kumaş satın alanlar. Ayakkabı Kumaşı satın alanlar. Polyester Astar satın alan. Jarse Astar alanlar. Denye Astar satın alanlar. Mikro Kumaş satın alanlar. Paraşüt Kumaş satın alanlar. Poliviskon Kumaş alan.
0 notes
hataysekshikayelerisblog · 2 months ago
Text
Tatlı Komşum! (3) (Furkan 31 Y., Manisa)
Artık hafta içi en az 3 bazen 4 kez aşk yuvamızda buluşuyor, sevişiyor, sikişiyorduk. Çalışmadığım için Cumartesiler en rahat günlerdi. Öğlen saatlerinde eve gidiyor, saat en az 15:00 - 16:00'ya kadar kalıyorduk.
Nisan sonuydu. Biraz işi olduğu için erken buluşup erken ayrıldık. O gittikten sonra ortalığı toparladım biraz, normalde o yapardı. Çöpleri topladım, çarşafları değiştirdim. Kirlileri bir poşete koydum, o yıkattırıp getiriyordu. Çöpleri alıp kapıyı kilitlerken, apartmana bir kadın girdi. Sese refleksle kafamı çevirdim. Kapalı bir kadındı, ama ince, uzun boyluydu ve bembeyaz bir yüzü vardı. Klasik manto değil pardesü giymiş, başında türbanı, gözleri delecekmiş gibi bakan bir koyu siyah.
Kafam orada bakakalmıştım. Tam geçeceği sırada kenara çekilip yol verdim. "Merhaba!" dedim. "Merhaba!" dedi sıcak samimi bir tavırla elini uzattı. Kapalı olunca çekinir selamsız sabahsız geçer derken, "Hatice ben, üst katınızda oturuyorum. Sizde bizim gibi gurbetçi misiniz?" dedi. "Anlamadım? Furkan ben bu arada!" dedim. "Her zaman olmuyorsunuz da, benim de oğlum Fen Lisesini kazandı Sarıgöl'den geldik. Hafta sonları gidiyoruz da, bu hafta sonu biz gitmedik, kocam geldi!" dedi. Kadın ayaküstü hayat hikayesini anlattı.
O arada bir adam girdi binaya. "Eşim Ahmet!" dedi. Adam gayet kibardı. Memnun oldumdan sonra ayak üstü sohbet ettik. Ona, Pazarlamacı olduğumu, haftada 4 gün geldiğim için otelden ziyade ev tuttuğumu, daha rahat ettiğimi söyledim. Adam da öğretmenmiş, aynı zamanda ailesinin arazilerinde çiftçilik yapıyormuş. Onlara, "Davet etmek isterdim, ama pazarlamacı evi, kahvem falan yok!" dedim gülerek. "Aaa, olur mu, biz bekleriz!" dedi kadın. "Bir ihtiyaç olursa kartvizitimi vereyim!" dedim, hemen sonra da, "Aaa kartvizitler arabada, ben numaramı vereyim!" diye kıvırdım. Adam aldı numaramı. O arada kadın da telefonunu çıkarıp kaydetti. Adam, "Hafta içi 4 gün burdaymışsınız, bizimkilere göz kulak olursunuz!" dedi adam. "Memnuniyetle!" dedim. Vedalaşıp ayrıldık. Ne kadar iyi niyetli samimi insanlar diye geçirdim içimden.
Ertesi hafta, fazla mesailerim çok biriktiği için yerine bir haftalık izne çıkardılar. Pazartesi eşlerimiz işe gidince Ebru bize geldi, aşk yuvasını beklemeye gerek yoktu. Öğlen çıktım, bir iki arkadaşa uğradım, hepsi esnaf, yanlarında çok durulmuyor. Canım sıkıldı. Ne yapsam, ne yapsam diye düşünürken aşk yuvasına gideyim dedim. Toparlar düzenlerim. Belki Ebruyu ararım, 1 saat de olsa gelir diye düşündüm.
Tam evin önüne gelince üst kat penceresi açıldı, Hatice birşeyler silkeliyordu. Kafamı kaldırıp gülümsedim ve "Kolay gelsin!" dedim. O da gülümseyip, "Sağol!" dedi, sanki sesi duyulsun istemez gibi. İçeri girdim. Genelde benden 10 dakika sonra, ya da 10 dakika önce gelirdi Ebru.
20 dakika sonra mesaj geldi, "Kahve ikram edeyim. Pardon Hatice ben." yazıyordu. "Zahmet olacak, içerim!" yazıp, iki dakika sonra yukardaydım. Kapının arkasında bekliyormuş, zili çalmadan açtı. "Buyrun..." dedi kısık sesle. Geçtim. Kahveleri yapıp getirdi. Başörtüsü gibi birşeyi ensesinden bağlamış. Eşofmanlarıyla gayet günlük kıyafetliydi. "Kusura bakma ev hali!" dedi. "Yok, gayet şıksın!" dedim.
Hatice, "Baktım genelde 10 dakika önce ya da sonra gelirdi misafirin, bu kez gelmeyince, sanırım yalnız dedim, kahveye çağırayım diye düşündüm!" dedi. Soran gözlerle baktım. Hatice, "Ne yapayım fazla eşya getirmedik, 5 dakikada bitiyor evi toparlama işi, sonra tüm gün ya pencereden bakıyorum gelene gidene, ya da internette geziniyorum. Apartmanda karşı dairemdeki yaşlı teyze, o da torununu okutmaya gelmiş, kulakları duymuyor, sohbet edilmiyor. Üstte üniversiteli kızlar var, karşılarında da oğlanlar onlar, karşılıklı birbirlerindeler. Evde can sıkıntısı, çarşılara çıkıyorum, ama avare avare dolaşılmaz ki. Altta da sizler varsınız, karşı daire de sizin gibi kullanıyor herhalde, onlar ayda 1-2 gidip geliyor ama!" dedi gülümseyerek.
"Madem bu kadar biliyorsun, o bayan arkadaşım, ikimiz de evliyiz, o da burayı kiralamış!" dedim. "Anladım zaten! Seslerden anlamıştım. Daha önce sessiz sakin bir üniversiteli Salih oturuyordu, yatay geçişle memleketine gitti, maddi durumlar..." dedi. O an (Salih gitmese iyiydi!) der gibi bir hüzün geçti gözlerinden. Kadın bu kadar şey anlatmış, eve kahveye çağırmış, sorun çıksa ne olur dedim kendimce. "Salih'le yakındınız sanırım?" dedim. Utandı mı ne, kafayı eğdi, "Evet, gitmesine üzüldüm!" dedi. "Salih gider Furkan gelir, dert etme!" dedim gülerek.
Kahve boşlarını alıp mutfağa gitti. Birkaç dakika gelmeyince kalkıp mutfağa baktım, yok. Yan odanın kapısı açıktı. Açılıp yatak haline gelmiş çekyatta pikeyi beline kadar çekmiş, sütyeni ve yastığa döktüğü kahverengi gür saçlarıyla yatmış, "Furkan gelsin artık!" dedi. Soyunup pikeyi kaldırdım. Güneş değmemiş bembeyaz vücudu resmen taş gibiydi. Güzelliği kıyafetlerinden bile belli olurken şimdi çırılçıplaktı. Yanına uzandığımda, dönüp kollarını boynuma doladı, "Öp beni!" dedi fısıltıyla. Dudaklarını dilini emerken karşılık veriyor, iki elimle göğüslerini okşuyor, arada yanaklarına, boynuna öpücükler kondurarak göğüslerine kadar inip, göğüs uçlarını emiyor, dilliyordum...
Ellerini sarmış, sırtımı omuzlarımı okşuyor, altımda inleyerek kıvranıyordu. Göbek deliğini dilleyip kasıklarına indiğimde kıvranışları daha da arttı. Amcığı çok hafif tüylüydü. Önce parmaklarımla amının dudaklarını açtım, sonra da dilimin ucunu değdirdim. "Offf!" dedi yine kısık sesle. Amını yaladıkça inlemeleri çoğalıp, çekyatta kafasını bir sağa bir sola atarak çırpınıyor, saçlarımı koparırcasına çekiştiriyordu. "Oyyyy, oyyy, sakın durma, sakınnn durmaaa!" diye inliyor, suları sanki o yol kenarlarındaki köy pınarları gibi akıyordu. Ağzım burnum sırılsıklamdı...
Yanına yatıp ona doğru döndüm, onu da sırtüstü yatırıp, benden taraftaki bacağını kaldırıp yarağımı amına soktum. "Offfff, çok güzel bir yarak bu, sik amcığımı, dağıt, dibini bulana kadar sokkk!" dedi. Kulağına, "Bir hafta izinliyim, hergün gelip sikeceğim seni, amını yarağa doyuracağım!" diyordum. "Gel sik, hatta hiç gitme, ohhhh, bütün gün sik istersen!" diye inliyordu. Uzun süre böyle siktikten sonra alta yatıp kucağıma aldım Hatice'yi. Şimdi o upuzun salçaları göğüslerinin üzerine düşmüş, zıplıyordu. "Ohhhh, ne güzel kazık gibi yarağa oturmak!" diye söyleniyor, giderek hızlanıyordu. Ben de alttan pompalamaya başladım. Karşılıklı hareketlerle resmen birbirimizi sikiyorduk. Titremelerinden, durup kasılıp tekrar başlamalarından orgazmlarını sayabiliyordum. Hatice üçüncü orgazmını yaşarken ben de döllerimi amının içine akıttım. Durup kasıp dışarı boşalma şansım olamazdı, çok dolmuştum.
Yanyana yatarken, "İçine boşaldım ama?" dedim. "Sorun yok!" dedi. Birer sigara yaktık. "İlk sen mi anlatırsın, ben mi anlatayım?" dedi. "Anlat!" dedim. "Ben Sarıgöl'den değilim, babam öğretmendi tayini çıkınca gittik, ortaokul ve liseyi orda okudum. Lise bitince 14 yıl önce (hesaba göre yaşıttık) aynı okulda görev yaptıklarından benden 10 yaş büyük kocamla evlendim. Babası Sarıgöl'de zengin bir çiftçi, yatılı öğretmen okulundan sonra üniversite okuyup gelmiş, hem çiftçilik hem öğretmenlik yapıyor. Kibar, görgülü, dürüst adamdır. Fakat ilk zamanlar benimle sevişirken ereksiyon sorunu yaşıyordu, benim çok güzel olduğumu, canımı yakacağından korktuğunu falan söylüyordu, eliyle boşaltıyordu..."
"Bir gece çok zorladım, yarı kalkıkken içime almaya çalışırken kalçalarından tuttum, o an farkettim ki irkildi. Ben de parmağımı arka deliğine doğru kaydırıp bastırdım, yarağı o zaman kalktı ancak, o gece hamile kaldım zaten. Sonra bir süre daha dokunmadı bana. Ben yine bir gece sırtı dönük yatarken parmağımı göt deliğine bastırıp yarağını elime aldım. Parmağım ikinci boğuma kadar girdi götüne, yine yarağı sertleşti ve sikti beni, ama parmağımı çıkarmama müsaade etmeden ve daha çok kıvıra kıvıra. Sonra ağlayarak anlattı, yatılı okurken yatakhanede normalmiş böyle şeyler, hatta üst sınıflar alt sınıflardan seçermiş. Bizimki kurtulamamış bundan, üniversitede de erkeklerle olmuş..."
"Bana, istersen boşanalım, ömür boyu sana bakarım dedi. Ama 3.5 aylık hamileydim. Ne der, nasıl açıklarız diye düşündük uzun zaman. Oğlumuz oldu. Sonrasında kalmaya karar verdim. İnternetten bir sürü oyuncak aldı ikimize de, ben onu belden takmalı yaraklarla siktim, götüne vibratör sokarken o da yarı kalkmış yarağıyla beni sikti. Defalarca tatillere gittik, birilerini bulup gerçek sikişler yapmak için, ama tüm çabalarımıza rağmen yapamadık, daha doğrusu ben yapamadım..."
"Sonra oğlumuz Fen lisesini kazanınca buraya geldik. Aşağıda tek kalan Salih'i gözüme kestirdim. Ama daha çok gençti. Tam birşeyler olabilecekken korktu sanırım. Ona sana anlattığım gibi anlatamazdım da, genç dedim okulda falan anlatır başkaları da musallat olur. Anlayacağın 2 ay önce seni gördüm eve girerken, sen her gelişinde arkandan ya da önünden kadın da geliyordu, anladım ve kocama söyledim. O da gelip seni görmek istedi. Cumartesi misafirin gidince dışarıdan geliyormuş gibi aşağı inip kapı önünde çıkmanı bekledik, anlayacağın sana tuzak kurdum dedi!" dedi.
"Böyle tuzağa can kurban dedim!" vücuduna dokunup. Uzanıp dudaklarından öptüm. Aşağıyı gösterip, "Ebru duymadığı sürece ben her zaman yanındayım, haberin olsun!" dedim. "Teşekkür ederim!" dedi, sarılıp dudaklarımı öpmeye başladı. "Benim gitmem lazım!" dedim (Sabah Ebru, öğlen Hatice, biliyordum ki karımın regl bugün bitti, akşama sevişmek isteyecek).
Giyinip çıktığımda Ebru'dan mesaj vardı, "Müsaitsen gel, kahve içelim, dükkandayım!" diye. "Geliyorum!" yazıp gittim. Dükkanından girdiğimde en az 4-5 eleman vardı. İlk denk gelen satış temsilcisine, "Ebru hanım?" diye sordum, "Buyrun, üst katta büroda!" dedi. Herhalde son günlerde yaşadıklarımdan olsa gerek, herkes potansiyeldi. Kadın önümden yürürken baktım Armut popo, gözüm götünde üst kata çıktık. Jaluzilerle kapalı camekanlı bir odanın sadece kapı camındaki jaluzi açık. Kadın kapıyı tıklatıp, "Ebru hanım, misafiriniz var!" dedi. Gerçekten kaliteli döşenmiş bir bürosu vardı.
Ebru beni görünce, "Gel canım, gel!" dedi. Bir an Ebru'nun bu rahatlığı aklıma takılıp, beni getiren kadına doğru baktım. Ebru, "Hımmm, komşum komşunla tanışmadın mı? Ayşe, bu da Furkan!" dedi gülerek.
[Furkan]
85 notes · View notes
musfika-hanim · 6 months ago
Text
malum her yerde hava çok sıcak ve sanırım anormal üstü seyrediyor. twitterda birkaç paylaşım çıktı havalar sıcak ve tesettür bizim gibiler için çok zor ibadet diye. doğrudur öyledir, alt kıyafetinin üstüne ayrıyetten ferace ya da başka bir tesettür kıyafeti giyenler için daha da sıcaktır. eskiden pardesü vardı bilirsiniz şimdi artık çeşitlendi ferace konforu var. ilk pardesümü giydiğimde ihl orta ikinci sınıftaydım belki anlatmışımdır kış ayı mont almak için gittiğimiz çarşıdan babamın pardesü giymemi istemesi sebebi ile pardesü giyerek çıkmıştım. o zamandan bu zamana başka bir giyiniş şekline hiç geçmedim. tüm arkadaşlarım, akrabalarım değişti pantolon, tunik vs dış kıyafetsiz giyinme şekline geçtiler. belki zamanında babamın dikta edişi ile örtündük çok küçüktük fakat şimdi düşündüğümde babam etken olmasa bile açık biri olamazmışım ben öyle hissediyorum. bu senelerin alışkanlığından mıdır, iyice örtümü sindirdiğimden midir bilmiyorum. kendimi ferace dışında başka bir kıyafet ile düşünemiyorum. dışarısı dışında da geniş giyinmeyi seven biriyim, bazen dışarda dahi giyilebilecek zaten koyu renkli olan elbiseler dikiyorum ama illa ben bir kıyafetin düğmelerini ilikleyeceğim illa ki o dışta bir geniş ve bol kıyafet olacak kendimi rahat ve huzurlu hissetmem çünkü diğer türlü. velhasıl kelam kapalılık, tesettür artık yaşam biçimimiz, huzurumuz olmuş. şimdi böyle bir şey mümkün değil elbette sadece anlatım için bir örnekleme yapıyorum, tabiri caizse açıklık günah olmaktan çıksa ben asla açılamam, başımı açamam, şu halimden farklı giyinemem. Allah'tan korkmanın, günahtan sakınmanın yanısıra tesettür artık insanın karakteri ve özü oluyor sanırım. ve inşallah bunun mükafatını alacağız ahirette, ödün vermeyen, değişmeyen, tesettür olmayan kıyafetleri meşrulaştırmayanlar olarak Allah daim etsin, muvaffak etsin, hidayet versin hepimize. tavizin tavizleri doğurduğu bir dönemde Allah ayaklarımızı sabit kılsın, kaydırmasın. insan kendini de aldatan ve kandırandır, yanlışa düşerken bunu kendine farkında olarak ya da olmadan sevdirendir. Allah kendisinin sevmediğini bize de sevdirmesin. O zaten sevdirmez nefsimize uydurmasın. amin.
sıcakta tesettür zordur ama inşallah cennettir..
29 notes · View notes
seyyahe-iavare · 2 years ago
Text
Deprem hep acı hep üzüntü getirmedi bize ölümün ne kadar ensemizde ve soğuk olduğunu hatırlatıp sevdiklerimize daha sıkı sarılmayı, küs olduklarımızla bu hayatın küsmeye değmeyecek kadar çok kısa olduğunu anımsattı. Ben ağır kayıplar verdim ama çok kıymetli anılarımı kazandım yeniden çocukluğumu çocukluğumun mutlu günlerini birlikte şarkılar söyleyip kaset doldurduğumuz, krem şokola yaptığımız, namaz kıldığımız, örtünmeyi bana sevdiren pardesü giymeyi kendisiyle benimsediğim cânım ablamı kazandım. Buna da hamd olsun.
22 notes · View notes
ismail-imkurbanim · 1 year ago
Text
Soru: Pardesü tesettür yerine geçer mi yoksa ille çarşaf mı olmalı?
Mahmud Es'ad Coşan hocanın cevabı: Çarşaf mecburiyeti yok dinimizde. Cilbab kelimesi var Kuran'ı Kerim'de. Bu cilbabın ne olduğu konusunda ulemamızın kavilleri çok muhteliftir. Omuzları örten bir başörtüden, topuklara kadar inen bir örtüye kadar ve bu işi gören her kıyafete şamildir diye ulemamızın kati kanaati, hanefi fakihlerinin, büyüklerimizin kanaatide budur.
Binaenaleyh İslam'ın emrettiği âzâlarını, altı görünmeyecek şekilde, münasip bir bollukta, şeffaf olmayan bir kumaşla örtündüğü zaman tesettür yerine gelmiş olur, ille çarşaf olma mecburiyeti yoktur.
Mahmud Es'ad Coşan Rahmetullahi Aleyh
11 notes · View notes
sillagen · 1 year ago
Note
Merhabalar Nur soruya nasıl gireceğimi bilemedim bende senin gibi kapanmayı çok düşünüyorum ama nefsimi o diğer güzel kıyafetlerden nasıl çekebilirim başarabilir miyim bilmiyorum. Sen nasıl bu şekilde kapanmaya karar verdin yani zor gelmedi mi ailen nasıl karşıladı özel günlerde de böyle giyinmek hem seni hem de aileni hem de çevrenin tepkisini nasıl çekiyor. Ben bu şekilde kapanırsam ya nefsime yenik düşerim ya da ailem bu gün önemli bir yere gideceğiz şunu giy bunu yap gibi şeylerle beni etkiler gibi geliyor. Don olarak çok mu özele girdim bilmiyorum ama mesela evlilik gelinlik vs nasıl yapmayı düşünüyorsun. Şimdiden çok teşekkürler💓🌸
Merhaba Anonim 👋🏻 Ben nasıl karar verdim üniversiteyi kazandım beni şehre bıraktılar. İlk başta çevre ve şartlar değişti. Dini olarak liseye göre yozlaşmaya başlayacaktım çünkü çok farklı romanlar okumaya başladım, namaz hassasiyetim düştüğü an zaten kendime diyorum kızım sen değişiyorsun. Üni okuduğum şehire bir arkadaşım ziyarete geldi evime. Bana Nur sen böyle değildin dedi. Hani biraz kendini topla gibisine. Sonra ben eskisine göre bıraktığım dini kitap okuma ve iman hakikatleri okumaya devam ettim. Bir gece ansızın başörtü nasıl bağlanır diye araştırdım kendi kendime topuz yaparak bağlıyordum. Yavaş yavaş topuzumu indirdim. Sonra renkli uzun eşarp taktım. Omuzumu kapatam. Sonra bir daha baktım bunun doğrusu nasıl yani renk ve şekil bakımından dikkat çekmeyen bir şey olması lazım. En uygun ne buna karar kıldım. Hatta bunu satın almaya gideceğim şeytan öyle bir dürtüyor. Sabaha erkenden dükkanın açılmasını bekledim. Dükkan açıldı. İlk müşteri benim dedim böyle böyle kıyafeti gösterdiler. Biraz çok az topuzum vardı. Onu da orda indirdim. Dedim ki bu kıyafet üstümde ben parayı ödesem. Nefsime hiç güvenmiyorum çünkü. Poşete üstümden çıkanı koydum. Parayı ödedim eve geldim. Tek doğru tesettür bu diyemem. Benim haricinde örtü örtünmek de dini hassasiyete uyarak uygundur. Yavaş yavaş uygulamalı geçtim şak diye buna geçmedim ama çok uzun sürmedi bu geçiş üni bu kıyafetle bitti. Beni diğer halimle okulda pek hatırlayan yoktur. Ailemde tek ben böyleyim. Haremlik selamlık bir ailem yok açık konuşayım. Bu yüzden kalabalık, misafir evin içinde dış kıyafetim olmayan yerde bol kıyafetler giyerek kendimi kapatıyorum. Ben bunu takmak istiyorum dediğimde karşı çıkmadılar ya benim aile bize karışmama noktasında modern ama seküler de olmayan değişik rahat bir ailem var :D Akrabalar abartı buldu yazık sana dediler okuyup öğretmen olacaksın iş sahibi yapmaz kimse seni deliler. Normal pardesü kapansan ne farkı var. Kpss çalışacaksın devlet dairelerine giremezsin dediler. Hatta benim ortanca erkek kardeşim renkli giyin ne var bunda dedi. Mdkxkfkx o biraz seküler bir hayat taraftarı neyse ben bunların hepsine kulağımı tıkayarak devam ettim. Yani açık söyleyeyim anonim ben bunu çıkarınca rızkıma kimse kefil değil. Yiyeceğim ekmek yine gelecek bana. Allah'a dayandım. Dış faktör etki konusuna gelirsek bunu kendi içinde evvela bitirmen lazım ya. Vesveseye düşüp yok ya ben bunu yapamam değil ama sana gelebilecek şeyleri az çok tahmin edersin. O yüzden benim bunlara karşı tavrım daha nasıl olacak diye bir tartıp kendi içinde kendine cevap verirsen iyi oluyor. Ben buna girmeden önce kendi içimde her şeyin cevabını kendime yedirdim ve öyle başladım. Düğün, bayram ne bileyim özel günlerde şıkır şıkır bir hanım olmuyorum kadın erkek karışık dışarı yerlerde hep böyleyimdir Allah'ın izniyle. Ama ev içinde haremlik ve selamlık bir aile yapım olmadığı için biri geldiğinde vucudumu belli etmeyen şeyler giymeye gayret ediyorum. Öyle ailen varsa yani uygulabileceğin çok büyük nimet. Benim gittiğim yerlerde de mesela haremlik selamlık yok. O yüzden olabildiğince sade dikkat çekmeyen bir şeyle takılırım. Gelinlik için üstüne tamamen kapatıcı pelerin diktiren var. Sonra aynı bunu giyen var. Pelerin diktirmeyi düşünüyorum. Birde bak bana yaklaşık 8 yıl oldu yani bunu giyeli hâlâ anneannem güzelliğini örtüyorsun der. Teyzem sana bilmem kaç paraya pardesü alayım bunu giyme bak bu kadar emek veriyorsun der. Annem bile yeri geldiğinde bu kadar okul okudun işte bu kadar emek veriyorsun garanti maksatlı pardesü mü giysen der. Yani bu yolda imtihan hiç bitmiyor açık konuşayım hele ki bu konuda dikkatli bir ailen yoksa :d Ama Allah her şeyin yardımcısıdır. Umutsuzluğa sürüklenme de nasip edecekse ediyor. Benlik bir durum değil ya Allah nasip etti ben de giydim.
4 notes · View notes
edebiyatiturk · 5 hours ago
Text
Armine Pardesü
Armine Pardesü: Modanın Zarif Temsilcisi Günümüz modasında, zarif ve şık dış giyim ürünleri arasında yerini her zaman koruyan Armine pardesü, özellikle kadınların tercih ettiği modern ve pratik seçeneklerden biridir. Hem şıklığı hem de kullanım kolaylığıyla dikkat çeken bu parçalar, her mevsimde rahatça giyilebilen, stil sahibi bir dış giyim alternatifi sunmaktadır. 1990 yılında kurulan Armine…
0 notes
tesetturgiyimkadin · 2 months ago
Text
Mevsime Uygun Tesettür Dış Giyim Seçimleri
Tesettür dış giyim, muhafazakar giyim tarzını benimseyen kadınlar için hem şıklığı hem de rahatlığı bir arada sunan önemli bir giyim kategorisidir. Her mevsime uygun çeşitli modelleriyle öne çıkan tesettür dış giyim ürünleri, genellikle uzun pardesü, ferace, kap, kaban ve trençkot gibi parçaları içerir. Özellikle son yıllarda modern tasarımlar ve yenilikçi kumaşlarla üretilen bu ürünler, günlük yaşamda şık ve konforlu bir alternatif sunmaktadır. Soğuk kış günlerinde sıcak tutan ve şık görünümlü kabanlar tercih edilirken, daha ılıman havalarda ise hafif trençkotlar ve ince feraceler öne çıkar. Tesettür dış giyim modasında, klasik ve modern tarzlar bir araya gelerek her yaştan kadına hitap eden geniş bir yelpaze sunmaktadır. Rahat kesimler ve kaliteli kumaşlar, hem günlük kullanım hem de özel günler için tercih edilebilecek seçenekler sunar.
0 notes
yorgunndemokrat · 4 months ago
Text
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra. Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz. Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telaş. Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam! Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda, sandviç yiyoruz, dünyadan konuşuyoruz. Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey nasıl bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabilir o kirli adamlar. Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü, temiz bir gömlek giyiyorum. Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yağma. Ama yorgunum şimdi, çok sigara içiyorum, sırtımda kirli bir pardesü. Kalorifer dumanları çıkıyor göğe, cebimde Vietnamca şiir kitapları. Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum, öbür ucundaki ırmakları. Bir kız sessizce ölüyor, sessizce ölüyor orda. Köprülerden geçiyorum, karanlık yağmurlu bir gün, yürüyorum istasyona. Bu evler hüzünlendiriyor beni, bu derme çatma dünya İnsanlar, motor sesleri, sis, akıp giden su. Ne yapsam. Ne yapsam her yerde bir hüzün tortusu. Alnımı soğuk bir demire dayıyorum, o eski günler geliyor aklıma. Ben de çocuktum, sevgililerim olacaktı elbette. Sinema dönüşlerini düşünüyorum, annemi, her şey nasıl ölebilir, nasıl unutulur insan. Ey gök! senin altında sessizce yatardım, ey pırıl pırıl tarlalar. Ne yapsam...ne yapsam...Dekart okuyorum sonradan... Sakallarım uzuyor, ben bu kızı seviyorum, ufak bir yürüyüş Çankaya' ya. Bir pazar, güneşli bir pazar, nasıl coşuyor yüreğim, nasıl karışıyorum insanlara. Bir çocuk bakıyor pencereden hülyalı kocaman gözlü nefis bir çocuk. Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bunu söyleyeceğiz bin defa! Sonra bin defa daha, Sonra bin defa daha, çoğaltacağız marşlarla. Ben ve sevgilim ve arkadaşlar yürüyeceğiz bulvarda. Yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın coşkusuyla. Yürüyeceğiz çoğala çoğala...
0 notes
tesetturyenimodeller · 2 years ago
Text
Kışlık Tesettür Pardesü Modelleri
Yazlıkları kaldırmanın, kışlık kıyafetleri çıkarmanın vakti artık geldi. Havaların soğumaya başlamasıyla kışlık kıyafet arayışları hızlanırken özellikle dış giyim ürünlerine ayrılan mesaide büyük artış görülüyor. Tesettürlü hanımlar, kışlık kıyafet ürünlerini araştırırken en önemli parçalardan biri olan dış giyim ürünlerini ilk sıraya aldı. Birçok seçeneği bulunan bu dış giyim ürünleri, tercih yaparken sizleri biraz zorlayacak gibi duruyor. Onlarca seçenek arasında önemli bir yer edinen bu dış giyim ürünleri arasında pardesülerin büyük bir yeri olmuştur. Ortaya yaş ve yetişkin hanımların vazgeçemediği bu kıyafetler, yeni sezonun da iddialı dış giyim kıyafetleri arasında yerini alacak gibi duruyor. En çok tercih edilen modeli ise kışlık modelleridir.
Klasik Kışlık Pardesü
Kışlık tesettür pardesü modellerinde en belirgin özellikler kullanılan kumaşlardır. Kalın ve sıcak kumaşların kullanıldığı bu tasarımlar, kışın soğuğunu kırmak için önemli bir kıyafet tasarımıdır. Tesettüre en uygun dış giyim ürünleri arasında yerini alan kışlık pardesü modelleri, uzun olarak tasarlanan kıyafetlerdir. Genel olarak ayak bileklerine kadar uzanan bu dış giyim ürünleri, çoğunlukla fermuarlı modeller olarak üretilmektedir. Klasik tesettür giyim tasarımına yatkın olan tarzıyla ilgi odağı haline gelen bu kıyafetler, son dönemdeki modelleriyle gençlere de hitap etmeye başlamıştır. İlk başta birkaç kalıp şeklinde karşımıza çıkan bu modeller, ürün yelpazesini genişletmiş ve daha fazla seçenekle karşımıza çıkmıştır.
Kapüşonlu Pardesü
Kışlık tesettür pardesü modellerinde son dönemde kapüşon detayları eklenerek hazırlanan tasarımları da piyasalarda yer almaya başladı. Daha çok koyu renklerin hakim olduğu bu modellerde siyah, lacivert, yeşilin farklı tonları ile kahverenginin tonlarının kullanıldığı modellere ilgi daha fazla olmuştur. Kimi tasarımı kemer, kuşak gibi detayla kimi tasarımı ise büzgü detayı ile zenginleştirilmiştir. Genelde düz renk olarak tasarlanan kışlık tesettür pardesü modellerinde az sayıda küçük ve kıyafetin bütünlüğünü bozmayan detaylarda kullanılmaktadır.
Ahsen Tesettür Kışlık Kaşe Pardesü
Alvina Kışlık Tesettür Pardesü
Boncuk İşlemeli Kışlık Tesettür Pardesü
Büyük Beden Kışlık Tesettür Pardesü
En Güzel Sefamerve Kışlık Tesettür Pardesü
Günay Tesettür Kışlık Pardesü
Kolları İşlemeli Alvina Kışlık Tesettür Pardesü
Modaselvim Kışlık Tesettür Bordo Pardesü
Modaselvim Kışlık Tesettür Pardesü
Nihan Kışlık Tesettür Pardesü Modelleri
Sefamerve Kışlık Tesettür Pardesü Modeli
Seyyar Kapşonlu Eymina Kışlık Tesettür Pardesü
Kışlık Tesettür Pardesü Modelleri
0 notes
arguntc · 4 months ago
Text
Rüyada Palto görmek
Rüyada Palto Görmek İhya: Pardesü. Molla Cami: Rüyada palto görmek, memur için makam, tüccar için kazanç, fakir için refah, köylü için bereket, halk için ucuzluk ile tabir edilir. Diyanet: Hasta bir kimsenin rüyasında yeni bir palto satın alıp giydiğini görmesi; o kimsenin şifa bulup iyileşeceğine, bir kişinin rüyasında eskimiş bir palto giydiğini görmesi; o kimsenin işlerinin bozularak 6eÇim…
0 notes
kumascilar · 11 months ago
Text
İnterlok Kumaşları Alanlar Ribana Kumaşları Alanlar Süprem Kumaşları Satın Alanlar Kot Kumaşı Satın Alan Firmalar
www.kumas.org/kumas Bez Ayağı Kumaşı satın alan,Balıksırtı Kumaşı alan firma,Jakarlı Kumaşları satın alanlar.
Poplin Kumaşları alanlar,Kot Kumaşları alanlar,Panama Kumaşı alan,Süprem Kumaşı alan kişiler,Ribana Kumaşları satın alanlar,Denye Kumaşları satın alanlar, İnterlok Kumaşı satın alanlar,Kaşkorse Kumaşı satın alanlar,Turlu Viskon Kumaşı satın alanlar,Etamin Kumaşı satın alanlar,Ham Kumaşı satın alanlar, Ham penye kumaşları satın alanlar.
Tumblr media
Poplin. İpek ipliklerin dokunmasından elde edilen yoğun malzeme. Kadınlar için zarif kıyafetlerin dikilmesinde talep var.
TOPTAN GABARDİN KUMAŞLARI SATIN ALANLAR
Tafta. Bu viskon, pamuk, ipek veya asetat iplikten yapılmış yoğun bir kumaştır. Malzeme şeklini iyi korur, uzun ömürlüdür, sıvıları emmez ve diğerlerini parlak bir parlaklıkla memnun eder.
Gabardin. İpliklerin sıkı örgüsü sayesinde kumaş yıpranmaz, deformasyona karşı dayanıklı ve neme dayanıklıdır. Ofis için gündelik elbiseler ve gardırop eşyaları gabardin'den yapılmıştır.
Krep şifon. Her iki tarafı da aynı kumaş. Şifon kumaşa hafiflik verir. Akşam gardırop eşyaları için uygundur.
Organze. Şeffaf ve hafif polyester bazlıbir kumaştır. Kanvas serttir, şekle dayanıklıdır ve güneşe maruz kalmaktan korkmaz. Abiye ve gelinlik dikiminde aktif olarak kullanılmaktadır. Malzeme kaygandır, bu nedenle sabitlemek için tuvalin altına daha yoğun bir kumaş yerleştirin ve pimlerle sabitleyin.
Poliamid . Kumaş, çekme mukavemeti ve aşınma direnci sağlayan sentetik elyaflar içerir. Genellikle şifon üretiminin temelini oluşturur.
Kumaş alan. Nevresimlik Kumaşı alanlar,Parça Kumaşı alan yerler,Pamuk Kumaşları satın alan kişiler, İpek Kumaşı alan yerler, Denim Kumaşları satın alan firmalar,Pazen Kumaşı alan firma,Keten Kumaşı alan yerler,
Kadife Kumaşları satın alanlar.
Kumaş parçası satın alanlar. Yün Kumaşı alan kişiler,Sentetik Kumaşları alan firmalar,Naylon Kumaşları satın alan, Polyester Kumaşları alanlar, Asetat Kumaşlar nereye satılır,Akrilik Kumaşlar nereye satılır,Polar Kumaşı alan kişiler,Krep Kumaşları satın alan,Saten Kumaşı alan yerler,Kanvas Kumaşları alanlar,Viskon Kumaşı alan,Şifon Kumaşı alan,Buzi Kumaşı alan,Gabardin Kumaşı alanlar,Süet Kumaşları alan yerler,Jarse Kumaşı satın alan kişiler,Kaşmir Kumaşı alan,Kaşe Kumaşı alanlar,Rips Kumaşları satın alanlar.
Ripstap Kumaşları alan firmalar. Penye Kumaşı alan.
Üç iplik Kumaşları satın alanlar, İki İplik Kumaşları satın alanlar, Şardonlu Kumaşları satın alanlar, Likralı Kumaşı satın alanlar, Streç Kumaşları satın alanlar, Selanik Kumaşları alan yerler, Havlu Kumaşları alan kişiler, Pile Kumaşı alanlar, File Kumaşı satın alanlar, Astar satın alan, Triko Kumaş satın alanlar, Etek Kumaşı satın alanlar, Gömlek Kumaşı satın alanlar, Mont Kumaşı satın alanlar.
Tumblr media
Kaban Kumaşı satın alanlar.
Çamaşır Kumaşı satın alanlar, Çamaşırlık Kumaşları alanlar, Bluz Kumaşı satın alan kişiler, Şort Kumaşları alan firmalar, Pantolon Kumaşı alan yerler, Pardesü Kumaşı satın alanlar, Atlet Kumaşı satın alanlar, Takım Elbise Kumaşı satın alanlar, Yelek Kumaşı satın alanlar, Çadır Kumaşı satın alanlar, Döşemelik Kumaşları alanlar, Ayakkabı Kumaşı satın alanlar, Polyester Astarları satın alanlar, Jarse Astarları satın alanlar, Denye Astarı alan yerler.
Tumblr media
0 notes
hataysekshikayelerisblog · 10 months ago
Text
Üvey Ablamı Tanga Külotla Görünce Dayanamadım! (2) (Gökay 26 Y., İstanbul)
Sabah uyandığımda Serpil çoktan gitmişti. Dün gece yaptıklarım aklıma geldikçe hem utanıyor hem de çekiniyordum. Üvey de olsa Serpil benim ablamdı. Evin tek erkeği olduğum için ailem ablamı bana emanet etmişti. Gerçi korunmaya ihtiyacı yoktu, ama yine de bana emanet etmişlerdi. Serpil güçlü bir kişiliğe sahipti, giyim kuşamına dikkat eder, dedikodudan sakınır, her hangi bir olumsuz şeye zemin hazırlamazdı. Başı örtülü sokağa çıkarken topuklarına inen bir pardesü giyer, ahlakından ödün vermezdi. İşte böyle biriydi Serpil. Ama ne olduysa nişanlandıktan sonra olmuştu...
Kahvehanede otururken, sokaklarda dolaşırken, aklım hep Serpil'deydi. Onu götten sikmiş, üstelik içine boşalmıştım. Boşalırken hiç bitmeycek gibi doluydum, döllerim nerdeyse kahve fincanını doldurabilecek kadar çoktu. Kadınlar tarafından anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda hiç bir fikrim de yoktu. Doğrusu tedirgindim. Bundan dolayı hep 'Acaba?' sorusuna takılıyordum. Bir yandan da umarım farkında değildir diye kendimi teselli ediyordum. O gün akşam olduğunda tedirginliğim daha da artmış, eve gitsem mi gitmesem mi, ne yapsam, karar veremiyordum.
Vakit epey geç olmuştu, sonunda cesaretimi toplayıp saat 24:00 gibi evin yolunu tuttum. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ışıklar sönüktü. Serpil ortalarda görünmüyordu. Odasının kapısı da kapalıydı. Bu durum beni biraz olsun rahatlatmıştı. Kendime mutfakta bir sandviç hazırladım. Yedikten sonra salona geçip TV'nin karşısına oturdum. Daha önce hiçbir kadınla ilişkiye girmemiştim. Hatta fiziki bir dokunmuşluğum dahi olmamıştı. Kadın vücudunu pørnø filmlerden öğrenmiş biriydim. Canlı şekilde ilk kez Serpil'in amını götünü görmüştüm. Siktiğim ilk kadın Serpil olmuştu, üstelik bu sikiş götten olmuştu. Bu durum aklımdan hiç çıkmıyordu. Sikişin bu kadar zevk vereceğini tahmin bile edemezdim. Siktiğim ilk kadının üvey ablam olması beni ayrıca heyecanlandırıyordu. O anı hatırladıkça yarrağım kalkıyor, iyice sertleşiyordu...
Bir ara sehpanın üzerinde duran telefona gözüm takıldı. Bu Serpil'in telefonuydu ve asla yanından ayırmazdı, belli ki unutmuştu. Telefonu aldım ve kurcalamaya başladım. Giriş şifresini biliyordum, doğum yılı idi. Önce resimlere, sonra da mesajlar bölümüne baktım. Mesajların silinmediğini farkettim. Ferit'le yaptığı mesajlaşmalar halen duruyordu.
Yazışmanın bir kısmı şöyleydi:
Serpil: "Yaptığın doğru değildi, canım çok yandı!"
Ferit: "Özür dilerim aşkım, ilk kez olduğu için acımıştır!"
Serpil: "Üstelik büzüğümü de sıkamıyorum, sürekli osuruyorum!
Ferit: "Evlenene kadar idare et işte!"
Serpil: "Ne yani, evlenene kadar hep götten mi sikeceksin?"
Ferit: "Merak etme aşkım, bir gün o güzel amcığını da yarağa doyuracağım!"
Serpil: "Hmmm, amcığım gerçekten güzel mi?"
Ferit: "Güzel de ne demek, lokum, lokum!"
Serpil: "Beğenmeyeceksin diye çok korkuyordum!"
Ferit: "Dedim ya, lokum, lokum! Peki sen yarağımı beğendin mi?"
Serpil: "Beğendim aşkım, fakat çok büyük :)"
Ferit: "Yok be aşkım, sana öyle gelmiştir :)"
Serpil: "Yok yok, çok büyük. Üstelik çok da kalın! Götüme sokmak için yarım saat uğraştığını unutma!"
Ferit: "Ne yapayım aşkım, delik küçücük olunca gevşetmem lazımdı :)"
Serpil: "O küçücük deliğe acımadın ama :)"
Ferit: "Yerim ben senin o küçücük deliğini! Biliyor musun aşkım, çok güzeldi, harika zevk aldım!"
Serpil: "Senin için öyleydi, ama bir de bana sor!"
Ferit: "Çarşamba akşam yine buluşalım mı kız?"
Serpil: "Aklından ne geçiyor bilmiyorum, ama büzüğüm bu haldeyken götten verecek durumda değilim!"
Ferit: "Ne alakası var aşkım, sana bir sürprizim olacak :)"
Serpil: "Ne sürprizi?"
Ferit: "Söyleyemem, sürpriz :)"
Mesajlar bu şekilde devam ederken Serpil buluşmaya razı olmuş, işten sonra buluşma yerini kararlaştırmışlar. Sonra birbirlerine yolladıkları öpücüklerle mesajlaşmayı bitirmişler.
Telefonunu salonda unutması Serpil hakkında bilmediklerimi öğrenmemi sağlamıştı. Mesajlardan anladığım kadarıyla Ferit'le yaşananlar Serpil için de bir ilkti. Ve devamı da bana nasip olmuştu. Büzüğünün hali Ferit'in gücünü gösteriyordu. Serpil'in göt deliği pørnø yıldızlarınki gibi büyümüştü. İlkinde bu hale geldiğine göre Ferit'in yarağı oldukça kalın olmalıydı. Zaten mesajlarda Serpil de bunu itiraf etmişti. Benim rahat bir şekilde içine girmem de bunun bir kanıtıydı. Bira içtiğimiz ilk gece, kılların arasındaki delik anlaşılmıyordu bile. Oysa dün akşam farklı bir görüntüye bürünmüş, kılsız hali göt deliğini daha da belirginleştirmişti. Bunda Ferit'in payı büyüktü. Mesajlara göre bu akşam da buluşmuş olmalılardı. Eve geç geldiğimden Serpil'in geldiği saati bilmiyordum.
Serpil telefonun alarmıyla uyandığı için işe geç kalmasını istemiyordum. Telefonunu vermek için odasına yöneldim. Kapısını açıp ışığı yaktığımda Serpil uyandı, esneyerek yataktan doğruldu. Uykulu hali çok sexy görünüyordu. Elbiseleriyle yatmıştı, başındaki türbanı bile halen duruyordu. Telefonunu içerde unuttuğunu söyleyerek kendisine uzattım. Serpil, "Saat kaç?" diye sorup telefonunu aldı. "01:00'e geliyor!" dedim. "Yemek yedin mi?" diye sordu. Yediğim halde, hazırlayacaksa yiyebileceğimi söyledim. Yataktan kalkıp, "Hazırlayım. Üzerimi değiştirip geliyorum hemen!" dedi. "Tamam!" diyerek salona geçtim. Birkaç dakika sonra odasından çıktı, önce lavaboya, sonra da mutfağa geçti. Bir müddet sonra, "Yemek hazır!" diye seslendi. Kalkıp mutfağa geçtim.
Yemek yerken göz ucuyla Serpil'i kesiyordum. Dalgın bir hali vardı, devamlı masa örtüsündeki motife bakıyordu. Ona yaptıklarımı bilse bu durumda olmazdı. Böyle bir şeyi benden beklemezdi. "Hayırdır kız, hasta falan mısın?" diye sordum. Başını kaldırıp kocaman gözleriyle bana baktı. Kocaman iri gözleri içimi eritiyordu. "Bugün iş bayağı yoğundu, biraz yorulmuşum..." dedi. Havadan sudan sohbete başladık. Konuyu evliliğe getirdim ve "Düğün hazırlıkları nasıl gidiyor? Bu konuda Ferit'le konuşuyor musun?" dedim. Bu soruya gerilmişti, derin bir nefes alıp, "Ferit'in ne yapmak istediğini doğrusu ben de bilmiyorum! Herhalde büyüklerimiz gelince düğün tarihini belirleyeceğiz!" dedi. Kafasında soru işaretleri olduğunu hisettim, "Aranızda bir sorun mu var?" diye sordum. "Yooo, sorun falan yok! Bu gün işyerine geldi, biraz konuştuk, sonra da gitti!" dedi. Eminim söylediği gibi değildi, "Sanki canın sıkkın gibi? Aranızda bir şey mi geçti?" diye sordum. Serpil, "Yaa beni boş ver, sen bu akşam eve niye geç geldin?" dedi. Konuyu değiştirmek istediğini farkettim.
Arkadaşlarla takıldığımı söylediğimde, "İçtiniz mi?" diye sordu. "Para mı var ki kızım!" dedim. Böyle söylemem hoşuna gitmiş olacak ki kahkahayı bastı ve "Beni arasaydın ya, ben sana verirdim!" dedi. Bu tatlı kahkahaya ben de tebessümle karşılık verdim ve "Ne bileyim kız��m, aklıma gelmedin ki! Ama şimdi buz gibi bira olsa ne güzel giderdi valla!" dedim. Amacım kendisini denemekti. Serpil tebessüm ederek, "Şansına küs, bu saatte her yer kapalıdır!" dedi. Ben de, "Sen paradan bahset, ben açık yer bulurum!" dedim. "Bu saatte açık yer var mıdır ki?" diye sordu. Balık oltaya takılmıştı. Sabaha kadar açık büfelerin olduğunu söyledim. "İyi madem, para getireyim de git al!" dedi. "Kız yoksa sen de mi içmek istiyorsun?" diye takıldım. "Yaa ne bileyim, içsem mi ki?" dedi. İstemem yan cebime koy edasıyla kararı bana bırakıyordu.
"Biliyor musun, içtiğinde çok komik oluyorsun!" dediğimde, Serpil şımarık bir edayla eliyle elime vurdu ve "Manyaksın sen ya, asıl sen çok komik oluyorsun!" dedi. Neşeli bir ortam oluşmuştu. "Hadi para ver de gidip alayım!" dedim. Kalkıp içeri gitti, cüzdanını alıp geldi, para verdi. "Ben kendime 4 kutu alacağım, sana kaç kutu alayım?" diye sordum. Çekingen bir üslüpla, "Ne bileyim, bana da iki tane falan al işte!" dedi. "Birkaç dakika sonra evdeyim!" diyerek dışarı çıktım. Ve açık büfe aramaya başladım. Kapalı birkaç büfeden sonra açık bir yer bulabildim. Biraların yanında meze olarak da biraz kuruyemiş aldım. Bir kutu da enerji içeceği aldım ve hemen oracıkta içtim. Enerjiye ihtiyacım olabilirdi. Bu düşünce bile yarrağımı hareketlendirmişti. Serpil'in bu gün de Ferit'le buluşmuş olması beni daha da heyecanlandırıyordu. O şerefsizin Serpil'i rahat bırakmadığından emindim, kesin bu gün de götünü sikmişti...
Eve geldiğimde yarrağım halen inmemişti, inmesinini bekleyip zile bastım. Serpil kapıyı açtığında burnuma gelen koku harikaydı. Banyo yapmıştı. "Çok güzel kokuyorsun kız!" dedim. Tebessüm ederek, "Teşekkür ederim! Hava çok sıcak, bir duş alayım dedim!" dedi. Elimdekileri aldı ve salona geçtik. Üzerindeki pembe eşofman vücuduna yapışmış gibiydi. Arkası dönük olduğu için götüne bakıyordum. İçim gidiyordu, ama elimden bir şey gelmezdi. Poşettekileri çıkarıp sehpaya koyarken beli biraz açılınca tangası göründü. Bu manzara bile yarrağımı sertleştirmeye yetmişti. Poşeti boşaltıp bana doğru döndü, bana bir kutu bira verdi. Koca göğüsleri penyenin altında sıkışıp kalmıştı. Gözlerim göğüs çatalına takılınca, bunu farketti ve bir eliyle penyenin yakasını kapattı. Sonra da kendisi için bir kutu bira açtı. TV'de bir müzik kanalı ayarladıktan sonra karşılıklı içmeye başladık...
Aradan yarım saat falan geçtiğinde alkolün etkisi yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Serpil TV'de çalan müziğe eşlik ederken ağzından kelimeler yarım yamalak çıkıyordu. Bir ara çıkan 'Geceler' şarkısı Serpil'i iyice etkilemişti. Duygulandığını farkettiğimde kanalı değiştirmek istedim. Fakat Serpil, "Değiştirmeee!" diye itiraz edince, değiştirmedim... İkinci biralar içilirken, Serpil'in ağzından dökülen cümleler de gittikçe dengesizleşmeye başlamıştı. Ben Ferit'i çekiştirmek istesem de, Serpil o konuda konuşmak istemiyordu...
İkinci biralar bitmek üzereyken Serpil yerinden kalktı. Bir an sendeledi, neredeyse üzerime düşüyordu. "Hayırdır kız, nereye?" diye sordum. Cevap vermeyince, "Yanlış bir şey mi söyledim kız?" diye sordum. "Bir yere gittiğim yok be! İşeyeceğim!" dediğinde, "Yardım ister misin?" deyip güldüm. Serpil kahkaha atıp, "Hee, sen mi işeteceksin beni? Tövbe tövbe!" dedi ve salondan çıkıp tuvalete gitti... Öyle tazyikli işiyordu ki, işeme ve osuruk sesi salona kadar geliyordu. Tuvalette olmasını fırsat bilip, Serpil'in bitmek üzere olan birasını tarafıma çektim, dolu olanı önüne koydum. Ona 3-4 kutu bira içirip iyice sarhoş etmek istiyordum...
Serpil gelmeden neşeli, hareketli, oryantal danslı kliplerin olduğu bir müzik kanalı buldum. Serpil tuvaletten gelip klipteki dans eden kızları görünce, "Bu ne be? Müzik mi şimdi bu? Akılları sıra oryantal mı yapıyor bu karılar? Ben bu orospulardan daha iyi oynarım!" diyerek salonun ortasında oryantal yapmaya başladı. Götünü sağa sola sallarken ne yapmak istediğini kestiremiyordum. Götüyle daireler çizerken belini ileri geri hareket ettiriyordu. Memeleri ve götü löpür löpür sallanırken sanki Erotik Dans yapıyordu. O sırada başındaki örtüsü sıyrılıp yere düştü. Serpil'i hiç böyle görmemiştim. Kahverengi gür saçları beline kadar iniyordu. Götüyle 360 derecelik daireler çizerken azgın orospular gibiydi. Şarkı bitince, "Nasılım ama?" deyip gülerek yerine oturdu, birasını yudumladı. "Tek kelimeyle süpersin!" diyebildim.
Serpil, "Doğru düzgün bir müzik kanalı yok mu?" deyip kumandayı aldı. Kanalları karıştırırken, benim şifre koyduğum bir kanalı buldu ve "Bu kanala niye şifre koydun? Ne var ki bu kanalda? Açsana şunun şifresini!" dedi. Dediği kanal da uydudan 24 saat Softcøre seks filmleri oynatan bir kanaldı. "Olmaz, o kanalda ayıp filmler var!" dedim. Serpil, "Aç hadiii, açç şunu!" diye şifreyi açmam için ısrar ediyordu. Kafası iyiden iyiye bulutlanmış, ne dediğini bilmez hale gelmişti. Sonunda ısrarlarına dayanamayıp şifreyi açtım ve oynamakta olan Softcøre filmi izlemeye başladık...
Hem içiyor, hem seyrediyorduk. Film Softcøre da olsa, üvey ablamla izlemek oldukça heyecan vericiydi. Kalbim küt küt atıyordu. Göz ucuyla onu izliyordum, birasını hızlı hızlı yudumluyordu. Böyle devam ederse çabucak sarhoş olması işten bile değildi. Benimse bedenimi saran sıcaklık gittikçe yükselirken, kazık gibi olmuş yarrağımı gizlemeye çalışıyordum. Serpil film hakkında yorum yaparken içinde var olan sırlar yavaş yavaş ortaya çıkıyordu, alkolün etkisi kendisine cesaret vermişti. Filmde adam kızı domaltmış sikerken (Softcøre olduğu için herşey görünmüyordu), Serpil adamın yakışıklılığından bahsediyordu. Güldüğüm için, "Ne gülüyorsun? Yakışıklı işte!" dedi. Ben de, "Sadece yakışıklı mı?" diye takıldım. Serpil, "Şeeyy yanii... o işi de iyi yapıyor!" dedi. Ben de, "Hangi işi?" dedim. Serpil eliyle 'Pompalama' hareketi yaparak, "Anla işte, o işi!" deyince ikimiz de gülme kirizine kapıldık...
"İlk kez mi böyle bir şey seyrediyorsun?" diye sorduğumda, Serpil yutkunarak, "Evet!" dedi. Gözünü kırpmadan filmi seyrederken oturduğu yerde kıvrandığını farkettim. Bir elini bacaklarının arasına sıkıştırmış, belli beliriz bacaklarını oynatıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp, "Şu anda izlediğimiz film Softcøre, bunların birde Hardcøre olanları var!" dedim. Serpil, "Hardcøre ne?" diye sorunca, "Hardcøre'un ne olduğunu bilmiyor musun yani?" dedim. Serpil, "Hadi amaaaa, oyun bozanlık yapma, Hardcøre ne? Söyle!" diye ısrar etti. "Söyleyeceğim, ama kızmak yok!" dedim. "Söyle, valla kızmaycağım, hadi söyle!" deyince ben de açık açık anlattım, "Gerçek sikişli, am, göt, yarak, giriş çıkış, boşalma, en ufak detayına kadar herşey belli!" diye. Serpil pür dikkat beni dinlerken gözlerini bana dikmişti. Sonra, "Cidden öyle filmler de var mı?" diye sordu. "Elbette var!" dedim. Birasını bir kez daha yudumlayıp, "Sen hiç seyrettin mi?" diye sordu. "Tabii seyrettim!" dediğimde, "Sen ne uyanıksın yaa! Kendin seyrediyorsun, ama ben seyretmeyeyim diye kanallara şifre koyuyorsun, öyle mi?" diyerek gülmeye başladı, sonra da, "Bana ne, bana ne, ben de seyretmek istiyorum!" dedi.
"Kızım o filmler bunun gibi masum değil, her şey açık açık gösteriliyor, senin seyretmen uygun olmaz!" dediysem de işe yaramadı. "Sen seyrediyorsun ama! Öyle ya, siz erkeksiniz, siz her şeyi seyredersiniz!" diyerek bana sitem etti. Ben de, "Yaa beni yanlış anladın, benimle seyretmen uygun olmaz demek istedim..." dediğimde, "Üff yaa, çok uzattın! Bak açmıyorsan ben yatmaya gidiyorum!" deyip kalktı. Suratı asık bir şekilde önümden geçerken Hardcøre kanallarından birini açtım. Filmden gelen, "Yess, yess! Ahhhh, Ohhh, Mmmmhh! Yess, yess!" sesleriyle birden dönüp TV'ye baktı ve "O ne öyleee?" diyerek elini ağzına kapattı. Ayakta dikilip kaldı, gördüklerine çok şaşırmıştı. Biraz seyrettikten sonra, yutkunarak, "Bunlar gerçek mi?" diye sordu. Sadece, "Gerçek!" diyebildim...
Filmdeki sahne inanılmaz güzeldi. Genç ve güzel bir kız amına girip çıkan kocaman bir yarrakla sikilirken zevkten kuduruyordu. Bu güzel görüntü tüm ihtişamıyla devam ederken Serpil donup kalmıştı. "Otursana kız!" dedim. Geri geri yürüyerek koltuğa oturdu. Film devam ederken hiç konuşmuyorduk... Son biralar da suyunu çekmişti. Dört kutu birayı içen Serpil iyice sarhoş olmuştu. Ayık olsa ne tepki verirdi bilemiyordum, ama şimdi oturmuş birlikte pørnø film seyrediyorduk...
Yaklaşık bir saattir izlediğimiz filmde her türlü pozisyonu ve her türlü sikişi görmüş, küloduma boşalmamak için kendimi zor tutmuştum. Amdan, götten, ağızdan, tekli, çiftli, gruplu, zencili v.s. hemen hemen her tür sikişi seyretmiştik. Eminim daha önce bu tür şeyleri bilmeyen Serpil'in amı da sırıl sıklamdı, zaten seyrederken kıvranıp durmuştu. Ben olmasaydım belki de mastürbasyon yapıp birkaç kez orgazm olacaktı. Film bittiğinde birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. Serpil kalktı ve sadece, "İyi geceler!" diyerek yalpalaya yalpalaya önce tuvalete, sonra da odasına gitti...
Ben de kalktım ve ortalığı toparladım. Serpil'in odasının önünden geçerken içerden inleme sesleri geliyordu. Anahtar deliğinden baktığımda gördüğüm manzara inanılmazdı. Eşofmanını ve tangasını çıkarmış, amını okşuyordu. Amını sıvazlayan eli de inlemeleri gibi gittikçe hızlanıyordu. Sonunda orgazm oldu ve birkaç saniye boyunca sağa sola kıvrandı durdu. Sonra da büzülmüş bir halde hareketsiz kaldı. Serpil'in orgazm anını görmek beni iyice kudurtmuştu.
Birkaç dakika boyunca evin içinde dolaştım durdum. Ne yapacağımı bilemiyordum. Gidip tekrar anahtar deliğinden baktığımda, Serpil halen deminki pozisyonda hareketsiz yatıyordu. Uyumuş olmalıydı. Kapıyı yavaşça açtım ve içeri girdim, "Serpiil! Serpill!" diye seslendim. Yanıt vermiyordu. Heyecandan kalbim duracak gibiydi. Dört kutu bira içmiş ve orgazmın da verdiği rahatlamayla sızıp uyumuştu. Kolay kolay uyanmayacağından emindim. Belden aşağısı çırılçıplaktı. Eşofmanı ve tangası yatağın üzerinde duruyordu. Büzülmüş halde yatarken götü geriye doğru çıkmıştı. Arkasına geçerek götüne bakıyordum. Bacaklarının arasına sıkışan amı bir çizgi halinde görünürken, akan sular çarşafı ıslatmıştı. Küçük dudakların arasında beyazımsı bir sıvı vardı. Az önce orgazm olmuştu ve bu orgazm suyu olmalıydı.
Sonra göt deliğini merak ettim. Yavaşça götünün yanaklarını araladım. Gördüğüm manzara aklımdan geçeni doğruluyordu. Ferit yavşağı bu akşam da Serpil'in götünü boş geçmemişti. Deliğin etrafı iyice morarmıştı ve göt deliği halen gevşek duruyordu. Zaten bekleyecek gücüm de yoktu, bir an önce içine girmek için sabırsızlanıyordum. Daha önce Serpil'in götünü bir kez sikmiştim ve bu da ikincisi olacaktı. Bacaklarından tutup sırtüstü çevirdim. Serpil'de ses seda yoktu. Sanki ölü gibi hareketsiz yatıyordu. Amcığı tüm ihtişamıyla meydandaydı. Amını gördüğümde tüm bedenim ürpermişti. Bu güzel amcığa saatlerce bakabilirdim, ama dayanacak gücüm kalmamıştı. Filmdeki pozisyonu denemek istiyordum.
Kendi eşofmanımı ve donumu çıkardım. Bacaklarının arasına eğildiğimde amından burnuma gelen koku iştahımı kabartmıştı. Kılsız pürüzsüz amcığı kaymak gibiydi ve bu kaymaktan tatmak, öpmek, yalamak istiyordum. Yalamaya başladığımda amının tadı tuzluydu, ama yine de müthiş zevk veriyordu. Ağzımdan çıkan tükrük, amının sıvısıyla bütünleşiyor sonrada süzülüp çarşafa akıyordu... Bacaklarını kucağıma alarak aralarına girdim. Baldırlarının altından tutup göğsüne doğru büktüm. Bir bacağını sağ omuzuma, diğer bacağını da sol omuzuma doğru kaldırdım. Yukarı kalkan bacaklar götünün yanaklarını iyice germiş, göt deliğini ortaya çıkarmıştı.
Amının sıvılarını göt deliğine yedirerek yarağımın başını göt deliğine dayadım ve yüklendim. Önce kafasını, ardından gövdesini soktum. Artık içindeydim. Tanrım ne harika duyguydu bu! Büzük kasları yarrağımı lastik eldiven gibi sarıp sarmalmıştı. Kilitlenmiş gibi birleşmiştik. Bir süre öyle kaldıktan sonra git gel yapmaya başladım. İçine girip çıkmak harika bir haz veriyordu. Zaman zaman Serpil'in ağzından çıkan mırıltılar eşliğinde götünü sikmeye devam ediyordum. Acaba siktiğimin farkında mıydı? Emin değildim, ama çok geçmeden am suyu yarrağıma doğru sızıp, kayganlık vazifesi yapmaya başlamıştı. Yarrağım şimdi daha rahat hareket ediyordu. Götten sikmenin zevkini tadarken, penyesini sıyırdım. Sütyenin altında sıkışan kocaman memeler kurtulmak ister gibiydi. Memelerini sütyenden kurtardığımda harika bir manzarayla karşılaştım. Kocaman göğüsler oldukça diriydi. Ucları şişmiş, dimdikti. Üzerine abanarak, önce yalamaya, sonra da emmeye başladım. Serpil yine mırıldanıyordu. Ama o anda uyansa bile umrumda değildi, bu zevkten beni hiç kimse mahrum bırakamazdı. Memelerini yalayıp emerken, yarrağımı götüne köklemiştim. Sonra hareket ettirmeye başladım. Hem götünü sikiyor, hemde memelerini yalayıp emiyordum...
Bacakları omuzumda olduğu halde belinden tutup kendime çekerek hızla sikiyordum götünü. 10-15 dakikadır devam eden bu git geller neticesinde deliğini iyice gevşetmiştim, şimdi daha sert hareket ediyor, hızlı bir şekilde sikiyordum götünü. Zevkten çıldıracak gibiydim, bedenimi saran sıcaklık yarağıma doğru yöneliyordu. Aniden kasılmaya ve boşalmaya başladım. Şiddetli bir şekilde boşalırken götüne pompalamaya da devam ettim. Boşalmam bitince rahatlamıştım. Terden sırılsıklam haldeydim.
Yarrağımı çekmemle birlikte Serpil'in götünden osuruklar gelmeye başladı. Bacaklarını indirmeden götüne baktım, delik kapanmamış, kırmızımsı içini döllerim doldurmuştu. Osurmalarıyla döller dışarı çıkmaya başladı. Donumu aldım ve donumla götünün deliğini iyice temizledim. Sonra da sütyenini düzelttim. Odadan çıkarken Serpil halen osurmaya devam ediyordu :)
[Gökay]
157 notes · View notes
musfika-hanim · 6 months ago
Note
Konu gereksiz uzuyor gibi hissettirmeyecekse benim sorum ve paylaşmak istediğim var. Feracenizin altına da tesettüre uygun kıyafet giyiyor musunuz? Ben de pardesü ve ferace şeklinde bunca sene giyindim ve giyiniyorum ama kış hariç bütün hava şartlarında terlemeye müsait bir bedenim var. O yüzden bir yere gidip kıyafet çıkarmam gerekmeyecekse içime pantolon kısa kol giyip çıkmak beni sıcaklarda anca kurtarıyor. Feracem benim dış kıyafetim değil direkt kıyafetim oluyor. Çünkü ter dökmeden dış kıyafet oluşturma lüksüm yok (kış değilse. Kışın ve sonbaharda pek mutluyum). Ter dökmeyi de şu an gündem diye söylemiyorum. Neyse. Ferace dışında da bol pamuklu kıyafetle dışarı çıkmayı değerlendirdiğim günlerdeyim ve içinde bir iç kıyafet olmadan bol bir kıyafetin dış kıyafet olarak mümkünlüğü nedir fikrinizi almak güzel olabilir.
konu gereksiz değil ki uzasa da uzasın 🩷🌸
ben genelde evden derneğe gitmek için çıktığımda mecburen orada iç kıyafetimi kullandığımdan ötürü tesettüre uygun giyiniyorum fakat tabi ki çarşı, pazar, alışveriş durumlarında kısa kollu giyiniyorum zaten bu geniş penye ve viskon yaza uygun kumaşlardan da geniş pijama türü kıyafetlerim var alt kısımda da onları kullanıyorum. içimizdekinin çok da önemi yok mühim olan dışarda tesettüre uygun, geniş giyinmek. yalnız hep şunu düşünürüm ölüm var, Allah muhafaza bir yerde fenalaşma durumu olur, bir rahatsızlık söz konusu olur bundan mütevellit direkt sadece feraceyi kullanmak bana tehlikeli ve huzursuz gelir hep. siz tercih edersiniz bunda da beis olduğunu düşünmüyorum Allahu alem.
bir kardeşimiz iletiden buna benzer bir konu sormuştu kendisine sorularla İslamiyet sitesinin verdiği cevabı göndermiştim. ana düşünce buydu cevapta.
Tumblr media
3 notes · View notes