Tumgik
#oklava
sillagen · 7 months
Text
İncir ağacından oklava olmaz, mısır unundan baklava olmaz, her ananın doğurduğundan da adam olmaz, hayır cumalar
69 notes · View notes
Text
Komşumun Fırlama Kızı! (2) (Emre 27 Y., İstanbul)
Kapıyı açtığımda Beyza elinde bir poşetle karşımda duruyordu. Şaşırmıştım, "Hayırdır?" dedim. Gülerek, "Beni içeri davet etmeyecek misin?" dedi. Hemen içeriye aldım ve salona geçtik. Beyza'nın yürüyüşü değişmişti, "Oklava yutmuş gibi yürüyorsun!" diyerek takıldım. O da, "Oklava yutmadım, ama oklava gibi yarrak yedim amına koyum!" diyerek koltuğa yavaşça oturdu ve oturmasıyla birlikte, "Ahhh! Götüm acayip sızlıyor amına koyum!" dedi. Ben halen Beyza'nın niye geldiğini merak ediyordum, "Anlatsana, ne işin var bu saatte?" dedim. "Babamlar telefon etti, düğünden geç geleceklermiş. Ben de bu gece kız arkadaşımda kalacağım diyerek izin aldım! Bu gece burdayım, senin için sorun olmaz dimi?" dedi. "Niye sorun olsun ki?" dedim. "Ne bileyim, sevgilin falan gelmez dimi?" dedi. "Yok, sevgilim falan yok!" dedim. Beyza bu cevabıma sevinmişti, "İyi iyi! Bak ne getirdim!" diyerek elindeki poşeti verdi.
Beyza bana gelmeden önce markete uğramış, en kalitelisinden bir şişe Viski almış. Ben de kalkıp mutfakta, meze, çerez falan hazırladım, buz ve kola getirdim. Masayı kurup içmeye başladık. Beyza'ya sordum, "Yarın Pazartesi, sen okula gitmeyecek misin?" diye. "Yok ya gitmeyecem amına koyum! Okulun kapanmasına 3 hafta falan kaldı, zaten herkes asıyor okulu!" dedi. İçkilerimizi yudumlarken, ben bir elimi Beyza'nın bacağına, amına yakın bir yere koyup okşamaya başladım. Yarağım sertleşmişti. Arada sırada öpüşüyorduk ve içmeye devam ediyorduk. İçkinin verdiği rahatlık ikimizde de hissediliyordu. Beyza da elini önüme atmış, yarağımla oyunuyordu. Bir ara gözlerimin içine sinsi sinsi bakıp sırıtarak, "Bir kız daha ister misin?" dedi.
Bu soru kaşısında afallamıştım. "Ne kızı?" diye sorduğumda, Beyza, "Sikmek için diyorum, bir kız daha ister misin diye soruyorum!" dedi. Cevap vermeden önce Beyza'nın ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordum. Beyza bu birkaç saniyelik suskunluğumu başka birşeye yorumlamış olmalı ki, "Bana bak, sen de beni siken herkes gibi, bana aşık olduğunu, beni sevdiğini falan söyleyip herşeyi piç etme amına koyum! Çağırayım mı kızı, ne diyorsun?" dedi. Bende artık film kopmuştu, "Çağır gelsin amına koyum!" dedim. Beyza hemen telefonunu aldı ve birini aradı, "Bizim dairenin tam karşısındaki daireye gel!" dedi. Beyza telefonu kapatınca, "Kim bu gelecek kız?" diye sordum. "Gizem, okuldan bir arkadaşım, iki sokak ilerde oturuyor. Güzel kızdır, esmer güzeli. Taş gibi de götü var orospunun!" dedi.
Beyza bu dediğiyle beni iyice heyecanlandırmıştı. Ben gelecek kızı merakla beklerken, Beyza'yla ufaktan içkimizi yudumluyor ve öpüşmeye, elleşmeye devam ediyorduk. Aradan 15-20 dakika falan geçtikten sonra nihayet kapının zili çaldı. Heyecanla kalkıp kapıyı açtığımda, karşımda 1.80 boylarında, esmer, büyük göğüsleri ve çıkık kalçaları olan acayip çekici bir kız duruyordu. "Merhaba ben Gizem, Beyza burada mı?" dedi. Nerdeyse güzelliği kaşısında dilim tutulacaktı, zor bela, "Evet, içerde, geç!" diyebildim. Beyza da bu arada Gizem'i karşılamak için salonun kapısına kadar gelmişti, "Nerde kaldın orospu, sana taş gibi yarrak buldum!" dedi ve Gizem'in dudaklarına yumuldu. İkisinin de elleri birbirinin kalçalarını okşayarak, ayakta birkaç dakika dudak dudağa öpüştüler. Ben yanlarında dikilmiş, hayretle bu manzarayı seyrederken, o kadar tahrik olmuştum ki, benim yarrak anında çadırı kurmuştu. İzlerken nerdeyse boşalacaktım.
Beyza Gizem'le öpüşmeyi bırakıp, elini eşofmanıma attı, boxerimle birlikte indirdi ve yarrağımı ortaya çıkardı. Yarağımı tutup, Gizem'e, "Nasıl, dediğim kadar var mıymış?" diye gösterdi. Gizem de, "Harbiden kalınmış!" diyerek, elini yarrağıma attı ve sıvazlamaya başladı. Gizem yarağımla ilgilenirken, Beyza da şimdi benle öpüşüyordu. Salonun girişinde ayaktaydık, Beyza solumda, Gizem sağımda dikiliyordu. Bir elim Beyza'nın götünde, diğer elim de Gizem'in götündeydi. Sonra Gizem yere çömelip yarrağımı yalamaya başladı. Saçlarını tutup Gizem'in kafasını yarrağıma doğru bastırıyordum. Gizem de Beyza gibi 17'sinde anca vardı, ama 40 yıllık orospular gibi profesyonelce yalıyordu yarağımı. Beyza da benle öpüşmeyi bırakıp çömeldi, o da yalamaya başladı. İki tane fıstık gibi kız önümde çömelmiş, yarağımı yalamak için yarışıyordu sanki. Müthiş bir manzaraydı.
Müdahale etmesem beni boşaltana kadar yalayacaklardı. İkisini de saçlarından tutup ayağa kaldırdım ve yatak odama götürdüm. Üzerimde kalan tek parça giysi olan tişörtümü de çıkarıp, soyunmakta olan kızlara yardım ettim. Onlar da benim gibi çırılçıplak kalınca, ben ortalarında olmak üzere yatağa uzandık. Bir Gizem'in göğüslerini, bir Beyza'nınkileri yalıyordum. İkisinin de göğüsleri sert ve dimdiktiler. Sonra Gizem'i yüzüstü yatırdım ve kalçalarını okşamaya, yoğurmaya başladım. Gizemin pamuk gibi beyaz götü vardı, resmen hayran kalmıştım. Dayanamadım, poposuna birkaç şaplak attım, anında kızarmıştı. Kızaran yerlerini öpüyor, hafif hafif ısırıyordum. Gizemi tekrar sırtüstü çevirdim ve amını yalamaya başladım. O sırada Beyza yine Gizem'le öpüşmeye başladı. Gizem zevkten uçuyor olmalıydı.
Az sonra Gizem Beyza ile öpüşmeyi bırakıp, "Yarrağını sok amıma, hadi!" dedi bana. Ben Beyza'ya sorarcasına baktım, Beyza anlamıştı derdimi, "Merak etme bakire değil, istediğin gibi sikebilirsin orospuyu!" dedi. Duymak istediğim şey buydu, yarrağımı Gizem'in amına getirip, bir hamlede soktum. Gizem ufak bir çığlık atınca, Beyza Gizem'e, "Sus orospu, kalın yarak diye ölüyordun ya amına koyum!" deyip, eliyle ağzını kapadı. Ben Gizem'in amına girip çıkmaya başladığımda da, Beyza Gizem'in suratına otur gibi çömelip, amını ağzına dayadı. Beyza'ya 69 olmasını söyledim. Beyza yüzü bana doğru Gizem'in üzerine yattı. Ben de yarrağımı Gizem'in amından çıkarıp Beyza'nın ağzına veriyor, yalatıp sonra yine Gizem'in amına sokuyordum.
Gizem bir süre sonra inleyerek orgazm oldu. Şimdi yarrağım vıcık vıcık olmuş amına daha kolay girip çıkıyordu. Gizem'i biraz daha siktikten sonra amından çıktım. Beyza'yı, zevkten bayılmış gibi yatan Gizem'in yanına yatırdım ve amını yalamaya başladım. Beyza'nın amını yalarken göt deliğini de parmaklayarak açıyordum. Zaten sikim aşırı kaygan olmuştu, götünü biraz daha parmakladıktan sonra yarrağımı Beyza'nın göt deliğine dayadım ve ittirmeye başladım. Yarrağım götüne girerken Beyza çığlık atacak gibi olduysa da, parmaklarımı ağzına sokarak susturmaya çalıştım. Yarrağımın hepsini götüne soktup içinde biraz bekledim. Beyza'nın götü biraz alışınca sikmeye devam ettim. Her dibine kadar sokuşumda Beyza böğürür gibi ses çıkarıyordu. Bir süre sonra Beyza'nın götünden çıktım ve amına girmeye başladım. Arada bir amından çıkıp götüne, götünden çıkıp amına sokuyordum ve Beyza bundan acayip zevk alıyordu. Beyza orgazm olunca, ben de fazla dayanamadım ve göbeğine, göğüslerine doğru fışkırarak boşaldım.
Beyza yarağımı yalayıp temizledikten sonra, banyoya duş almaya gitti. Gizem'i kendime doğru çekip yüzüstü çevirdim ve kalçalarını öpmeye başladım. Yastıklardan birini karnının altına koydum. Götü dikilmişti şimdi, götünün yanaklarını ayırıp, göt deliğini yalamaya başladım. Yarağım yeniden sertleştiğinde Gizem'in muhteşem götünü de sikecektim. Dilimi götüne her soktuğumda, Gizem zevk aldığını belli eden inlemeler çıkarıyordu. Daha sonra dilimin yerini parmağım aldı. Daha önce götten siktirdiği hemen belli oluyordu, üç parmağımı sokuyordum ve gıkı çıkmıyordu. Gizem'in götünü parmaklarken, Beyza da duşunu almış yanımıza gelmişti. Beyza Gizem'in poposuna bir şaplak atıp, "Hadi iyisin orospu, götten de yiyeceksin!" dedi. Parmaklamayı bırakıp, Beyza'ya Gizem'in götünü yalattırmaya başladım ve bir süre öyle izledim. Acayip tahrik ediciydi, yarrağımın yeniden sertleşmeye başladığını hissediyordum.
Sonra Beyza'nın saçlarını elimle toplayıp, yarrağımı ağzına verdim ve sakso çektirmeye başladım. Yarrağım iyice kalktıktan sonra Beyza'ya Gizem'in götünün yanaklarını ayırmasını söyleyip, Gizemin götüne yanaştım. Yarrağımın başını göt deliğine dayayıp bir hamlede soktum. Yanılmamıştım, Gizem'in götü yarak yemeye alışıktı, ağzından sadece derin bir, "Ohhhh!" çıkmıştı. Kasıklarından tutarak Gizem'in götünü sikmeye başladım. Beyza arada sırada yarağıma ve Gizem'in göt deliğine tükürüyordu. Bir ara Beyza arkama elini atıp, taşaklarımı avuçladı ve yoğurmaya başladı. Müthiş bir duyguydu, acaip zevk alıyordum ve gittikçe hızlanıyordum. Gizemin götünü saatlerce sikmek isterdim, fakat fazla dayanamadım ve böğürerek götüne boşaldım. İçinde biraz daha kalıp götünden çıktım ve kendimi yatağa attım. Gizem halen ufak ufak inliyordu. Biraz dinlendikten sonra Gizem'le duşumuzu aldık. Sonra üçümüz birlikte yatarak uyuduk...
Sabah mutfaktan gelen çatal kaşık tabak sesleriyle uyandığımda yatakta tek başımaydım. Biraz sonra kızlar gelip beni kahvaltıya çağırdılar. Üzerlerinde sadece tişört ve altlarında tangaları vardı. Kalktım, boxerimi giydim, elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim, beraber kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra bunları birer kez daha siktim ve gönderdim...
Akşama doğru Beyza beni aradı ve damdan düşer gibi, "Sana iş buldum, hemde babamın burdaki şirketinde!" dedi. Ben de, "Teşekkür ederim, ama torpille gireceğim bir işi kabul edemem!" dedim. Beyza, "Yapma işte böyle amına koyum! Hem torpil değil ki bu! Bu sabah sen uyurken Gizem'le ortalığı biraz toprlayalım dedik, salonda senin şirketlere gönderdiğin bir müracaat formunu bulunca, yanıma aldım ve bu gün babama gösterdim. Babam da okuyup, vasıflarını uygun buldu ve seni işe almaları için personel şefine talimat verdi, **** TL maaşla başlayacaksın! Çarşamba günü personel şefiyle usulden bir mülakat yapacaksın! Tamam mı?" dedi. Bir süre düşündükten sonra kabul ettim.
Çarşamba günü Halit amcanın Ataşehir'deki şirketine giderek personel şefiyle görüşmeye girdim. Oradaki mülakatı da geçtikten sonra, Beyza'nın dediği gibi **** TL maaşla işe başladım. Artık her gün işe gidiyordum ve düzenli bir hayatım olmuştu. Dayımı da arayarak, artık işe girdiğimi haber verdim. Dayım çok sevindi.
Bir ay falan sonra, Halit amca beni evlerine akşam yemeğine çağırdı, konuşmak istediği bir konu varmış. Yemekte Halit amca, "Emreciğim, bizimkiler yaz tatiline gitmek için yanıp tutuşuyorlar, ama ben yarın yine Almanya'ya gitmek zorundayım. Sana şirketten izin çıkartacağım ve sen bizimkilerle iki haftalık bir tatile çıkacaksın, tamam mı? Merak etme tatil süresince maaşın devam edecek!" dedi. Ben hemen, "Tamam Halit bey!" dedim. O da, "Sadece işyerinde Halit bey dersin, burada Halit amca diyebilirsin!" dedi. Tatile bir hafta sonra çıkacaktık.
İşe başladığımdan beri Beyza'yı (veya Gizem'i) birdaha sikememiştim, azgınlıktan kuduruyordum resmen. Ama tatile çıkınca ilk fırsatta çok fena sikecektim Beyza'yı...
[Emre]
141 notes · View notes
Text
Hayatım boyunca hep birilerine yaranmaya çalıştım, beni iyi görsünler diye çabaladım, üzmemek için elimden geleni yaptım. Ama ailemle iyi olamadım, arkadaşlarımla iyi olamadım, çevremle iyi olmadım. Bundan dolayı her zaman suçladım kendimi, "her şey senin yüzünden oldu, belki de öyle deseydin gitmezdi" dedim her zaman kendime. Ama şimdi dönüp bakıyorum da sorun bende değilmiş, sorun ailemde, arkadaşlarımda ve çevremdeymiş. Bir çok şey yaşadım bu zamana kadar ailem tarafından ve çevrem tarafından birçok kaba kelimelere maruz kaldım. Daha doğduğumda başlamıştı aslında bu kaba kelimeler, mesela küçücük bir çocuk yaramazlık yaptı diye üzerinde oklava kırılır mı ya da yere ayağının dibine çaydanlığı devirip annesinden ayağına bir şey oldu mu diye ilgi beklerken"halı battı napıyorsun" diye bir kelime duymak zorunda mı? Ya da daha ilkokuldayken kilosu yüzünden zorbalığa uğramalı mı, her anında yanında olduğu arkadaşlarından "ben seninle mi uğraşacağım" "sende her şeye alınıyorsun" gibi cümleler duymak zorunda mı? Benim içimdeki küçük melek hep bu insanlar yüzünden öldü, dışımdaki insan ise özgüvensizin teki oldu. Hayatım boyunca bu yapılanları unutmayacağım, unutursam bana ayıp olsun.
8 notes · View notes
yurekferahligi · 1 year
Text
mesela çeyizimde oklava merdane setim var ama geçen burada yağlama yaptım hamuru açmak için kavanoz kullandım ve müthiş lezzetliydi. eşimle bayıla bayıla yedik. bundan birilerine bahsetsem kavanozla mı açtın diyebilirler o an onu pratik buldum ve onu kullandım. ne yapayım ben şimdi 3 aylığına diye geldiğimiz eve oklava mı getireyim. insanlar maşallah diyeceği yerde saçma sapan ayrıntılara takılıyorlar ve bu inanılmaz can sıkıcı. üzerine evlerinde oklava merdane olmasına rağmen yağlama yapmayan insanlar bunlar. hemen yeni evimize taşınıp tüm eşyalarımı kullanmak istiyorum ve kimseyi de istemiyorum.
19 notes · View notes
menemennpastirma · 1 year
Text
Tumblr media
İncir ağacından oklava olmaz, mısır unundan baklava olmaz, her ananın doğurduğundan adam olmaz.
Kaynak: https://www.instagram.com/p/CvNYvogIjcT/
2 notes · View notes
ghostmansblog · 1 year
Text
Tumblr media
Ne kadar boş insana,ne kadar dolu anlamlar yüklemişim..
Darı unundan baklava,incir ağacından oklava yapılmayacağını bile bile..🐞
6 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
KİM NEYİ SEVER ??? Miş😀😂
Beyaz Karayı, Sinek Yarayı,
Zengin Sarayı,
Yemek Tuzu, Maymun Muzu,
Ördek Kazı, Güzel Nazı,
Âşık Sazı sever..
Kuş Darıyı, Çiçek Arıyı,
Ana Çocuğu, Çoban Gocuğu
Yumurta Sucuğu,
Ocak Közü, Kirpik Gözü,
Ozan Sözü sever..
Garip Sılayı, Yiğit Halayı,
Tencere Kalayı,
Cömert Elini, Cimri Dilini sever..
Çöl Yağmuru, Çizme Çamuru,
Oklava Hamuru,
Tembel Yatmayı, Geveze Atmayı,
Pazarcı Satmayı, Şişe Tıpayı,
Eşek Sıpayı sever..
Ebe Bebeği, Kahve Dibeği,
Çengi Göbeği,
Memur Masayı, Ermiş Asayı,
Hakim Yasayı,
Haylaz Döveni, Dalkavuk Öveni,
Hergele Söveni sever..
4 notes · View notes
habercafe · 20 days
Text
ŞEFTALİLİ GÜL TURTALARI
Şeftalili gül turtaları tanımı için malzemeler 6 milföy hamuru 4 şeftali 6 yemek kaşığı mascarpone peyniri 1 vanilya çubuğu tohumları 2 yemek kaşığı bal 1/2 limon 1 tatlı kaşığı limon kabuğu 2 yemek kaşığı şeftali reçeli Üzeri için 2 yemek kaşığı pudra şekeri Şeftalili gül turtaları Nasıl Yapılır Kullanacağınız yüzeye biraz un serpip milföy hamurunuzu bir oklava ya da…
0 notes
d1mason · 29 days
Text
0 notes
tripuck · 2 months
Link
0 notes
kerimustacom · 4 months
Photo
Tumblr media
Anam, Anam Dedi: Hasan Demirci
Süt pişirdim dibi yandı Kepçe düştü kazan döndü Enseye oklava bindi Yanan anam, anam dedi
0 notes
Text
Saatlerce boş duvara baktırır bazı kalp kırıklıkları. Gözünde biriken kırptığında akacak olan o damla, düşünmekten gözünü bile kırpamadığın için dakikalarca akmayı bekler. Gözlerini kapatırsın ve o damla yanağına süzülür.. yerini ağlamaktan seni nefessiz bırakan, üzüntülerini azaltmasını düşündüğün ama seni sessiz çığlıklara gömen hıçkırıklara bırakır.
Çocukken arkadaşlarıma ailemi anlatırdım. Annemle aramızda olan ilişkiye imrenirlerdi. Bilmiyorlardı ki annemin babamın sinirlerini benden ve abimden çıkardılarını, bardak kırılınca dövüldüğümü bilmiyorlardı, düştüm diye dövüldüğümü bilmiyorlardı, ateşim çıktı diye dövüldüğümü bilmiyorlardı. Çalışmak zorundalardı tek başıma büyük zorundaydım, 7 yaşındaydım annem yorgun geliyor diye bulaşıkları yıkadım halıya nokta şeklinde çamaşır suyu döktüm diye oklava ile dövüldüğümü de bilmiyorlardı. Hakkımda kimse bir şey bilmiyordu. Onların gözünde annesiyle arkadaş gibi olan bir kız çocuğuydum. Şimdi 23 yaşındayım, anlamaya çalışıyorum yıllardır. 23 yıl sonra bugün anladım ben bir aşk evliliğinin nasıl bittiğini izlemişim, bittiğini kabul edemedikleri için günah tahtası edilmiş bir çocukmuşum. Doğduğu güne lanetler edilen, keşke ölseydin denilen o çocukmuşum. Ben yanlışlıkla yapılmış ve günaha girmemek için dünyaya getirilmiş bir çocukmuşum. Ben 23 yıl boyunca onlara yükten başka bir şey olmamış, yüzlerini güldürememiş, iyi ki dedirtememiş, hasta bir kız çocuğuymuşum.
Hayatımın değersiz hissettiğim bir dönemindeydim. Şimdi eminim kimsesiz, değersiz ve yalnız bir kız çocuğuymuşum ben. Yaşadığım yıllar boyu hep yalnızdım sebebini bilmiyordum. Doğru düzgün arkadaşlık kuramazdım, yakınıma kimseyi alamazdım. Bunu da yeni öğrendim ben hayata gözlerini açtığı ilk günden bugüne zaten yalnız bırakılmış bir çoçukmuşum benim yalnızlığımın sebebi ben değilmişim, böyle büyütülmüşüm…
1 note · View note
falancaportal · 5 months
Text
Hamur Açmadan Oklava Kullanmadan Ev Baklavası Tarifi
New Post has been published on https://renklihobi.com/hamur-acmadan-oklava-kullanmadan-ev-baklavasi-tarifi/
Hamur Açmadan Oklava Kullanmadan Ev Baklavası Tarifi
Birkaç güne kadar bayrama gireceğiz. Eğer siz de hala baklavanızı yapmadıysanız, bu pratik yöntemi kullanarak ev baklavanızı hazırlayabilirsiniz. İç malzemesini cevizli olarak gösterilen Bayram baklavasının sizden istediğiniz değişik malzemelerle hazırlayabilirsiniz. baklava hamuru açmakta zorlananlar için, kolay yapılan, kolay açılan, sayısız katlarda olan bu harika tatlı tarifi gerçekten denemesi gereken tariflerden biri.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Şerbeti yapma yönteminden şerbetlenme tekniğine kadar her şeyi video izleyerek öğrenebilirsiniz. Günlerce tazeliğini koruyan, hazır alınmış gibi olan fıstık ya da değişik kuruyemişlerin süsleyerek ikram edebileceğiniz bu baklavayı eminim sizlerin de favori tatlısı olacak. Herkese afiyet olsun.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Oklava Kullanmadan Ev Baklavası Tarifi İçin Malzemeler
Şerbeti için:
4 su bardağı şeker
4 su bardağı su
Bir küçük dilim limon
Hamuru için:
Yarım su bardağı yoğurt
1 adet yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
Yarım çay bardağı su
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı üzüm sirkesi
1 fiske tuz
4 su bardağı un
İçi için:
400 gr ceviz
Hamurları açmak için:
Nişasta
Üzeri için:
150 gr sade yağ
1 çay bardağı sıvı yağ
Süslemek için:
Toz fıstık
Hamur Açmadan Ev Baklavası Tarifi Yapılışı
Kaynak Youtube: Alev Türken
youtube
0 notes
ruzgarinpesinde · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
sabahtan beri aklımı yitirdiğim en çok yorulduğum iş gününden sonra eve dönerken yarın oynatırım diye oyun hamuru oklava falan aldım, öğretmenlik böyle bi şey mi
1 note · View note
ozlemekk · 7 months
Text
adamın kafasına cengizin eli değdi götüne oklava sokulmuş gibi yere attı kendini sinir krizi geçirecekfim
0 notes
cocoscucina · 8 months
Text
Tumblr media
PUF BÖREĞİ
Hamuru için :
500 gr un
1 tatlı kaşığı tuz
100 gr tereyağ, oda sıcaklığında
1 yumurta
1 çorba kaşığı sirke
1 1/4 su bardağı su
Hamurları yağlamak için:
100 gr tereyağı, erimiş
Peynirli Harç için:
400 gr sert beyaz peynir
200 gr taze kaşar peyniri, rendelenmiş
Hamuru açmak için :
1 su bardağı un
Kızartmak için :
2 su bardağı ayçiçek yağı
1. Unu ve tuzu bir kaseye eleyin. Ortasını havuz yapıp, tereyağ, yumurta, sirkeyı ekleyin. Suyu da yavaş yavaş ekleyerek, yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Üzerini nemli bir bez ile örtün, 20 dk dinlendirin.
2. Hamuru 12 eşit parçaya ayırın ve yuvarlayın. Unlanmış bir tezgahta, oklava ile 30 cm çapında hamurlar elde edin. Erimiş 100 gr tereyağını, bir fırça ile açılmış her hamura sürün ve bunları üstü üste koyun.En üste gelen hamuru yağlamayın. Hepsini birden unlanmış bir tepsiye yerleştirin, üstü mutfak havlusu ile örtülü olarak 2 veya 3 saat buzdolabında bekletin.
3. İç harç için, beyaz peynir, rendelenmiş kaşar peyniri, yumurta ve kıyılmış maydanozu karıştırın.
4. Buzdolabından hamuru çıkarın ve hamuru unlanmı�� tezgahta çok ince bir hamur elde edinceye kadar oklava ile açın. Hamuru buzdolabından çıkarıp unlanmış tezgahta merdaneyle açabildiğiniz kadar ince olacak şekilde açın.
5. Hamurun alt kenarlarından 1 çay kaşığı peynir dolgusunu kenardan 4 cm uzakta hamurun üzerine 4 cm aralıkla yerleştirin. Kenardan katlamaya başlayın. Hamuru dolgunun 1 cm ötesine katlayın. Pasta kesiciyle yarım daire şeklinde kesin. Aralarına fırça ile su sürün. Hamurun altta kalan 4 cm kısmını peynirlerin üstüne kapatın. Islanmış kenarların yapışması için elinizle hafifçe kenarlarından bastırın. Bir hamur keseceğiyle , peynirler ortada kalacak şekilde yarım ay şeklinde kesin. Hamurda oluşan fazlalıkları kesip düzeltin.
6. Her bir böreği çok kızgın yağda her iki tarafını kızartın, ara sıra tavadaki yağı böreklerin üzerine dökün. Kabarıp ve açık altın rengi kahverengi olana kadar kızartın. Kızartmak 2-3 dakika sürer. Aşırı kızartmayı önlemek için bir seferde 3-4 parça kızartın. Başlangıç ​​olarak sıcak servis yapın.
PUFF PASTRY
For the dough:
500 g flour
1 teaspoon salt
100 g butter, at room temperature
1 egg
1 tablespoon vinegar
1 1/4 cups water
To grease the dough:
100g butter, melted
For the Cheese Stuffing:
400 g hard feta cheese
200 g mozzarella cheese, grated
To roll out the dough:
1 cup flour
To fry:
2 cups sunflower oil
1. Sift the flour and salt into a bowl. Make a hollow in the middle. Mix the flour, butter, egg and vinegar. Add the water slowly and knead well until dough smooth. Cover with a damp cloth, leave for 20 minutes.
2. Divide the dough into 12 equal parts and roll them. Place on a floured work surface and using a rolling pin roll out the. balls of 30 cm diameter. Brush each dough with melted butter and place all the dough on top of each other. Don’t brush the last dough on top. Place all the dough on a floured tray, covered with a kitchen towel, and keep in the fridge for 2 or 3 hours.
3. For the stuffing; mix together feta cheese, grated mozzarella cheese, egg and chopped parsley.
4. Remove the dough from the fridge and roll out the dough with a rolling pin on a floured countertop roll out the dough as thin as you can.
5.Place 1 teaspoon of cheese filling from the bottom edges of the dough, 4 cm from the edge, on the dough, 4 cm apart. Brush with some water around the filling to seal the edges well. Fold the dough 1cm beyond the filling. Cut it into a semicircle shape with a pastry cutter. Press the edges lightly with your hand so that the wet edges stick. Cut and smooth the excess dough.
6. Fry each pastry in very hot oil on both sides, spooning oil from the pan over the pastries every now and then. Fry until puffed and light golden brown. It takes 2-3 minutes to fry. Fry 3-4 pieces at a time to prevent over frying. Serve hot as a starter.
0 notes