Tumgik
#muhakeme
mcanylm34 · 3 months
Text
İhtiyacım olan kesilmiş göbeğim le.
Hayatım bağlı deyildi pamuk ipliğine de,
Telvesine denk gelmişim yaşamın.
İclal olmuşum yine de,(saygılı,ağırlama)
Yollardan ırak,yorularak insan denizin de.
Arafta değilim,
Cehennemin en dibindeyim,hatırsız,hayırsız,
Işıksız kalabalık lar için de.
Muhakeme bu,için de bulunduğum durum la.
Olan lar,olamayan lar,bir de ölüp giden ler.
Lokma dağıtılırdı peşimden,
Anamın sütü gibi yaşadığım hayattan kopsam.
Nar'ı nur'u kalmamış,neresi lan burası.
Kokuşmuşluğun resmi makamı olmuş dünya,
Allah tan uzak kitapsızlar dan sebep.
Liman da olsam kolay olurdu demir alması da,
Musalladayım gibiyim zor kalkması,
Alışamadığım dünyaya.
Meteliksiz gibi, bir de insan fakiri olursa insan,
Iskalanmış hayattan kopup gidesi geliyor inan.
Şahmış, matmış,satranç değildi oynanan.
İnceden bir nağme gönlüm de,inanmışlığımın,
Nezaketin de.
Sorsa lar beni bana,kim bilir kimim derim,
Aradım yıllarca,insan bildiklerim için de,
Nacizane ruhumun ölümlü bedenin de,
Lal olup, ama yaşayan,
Abdal kâlbim le,
Rahman yolun da hizmetçiyim.
Diyeni duyanı bilmem görmem de,
Aklım almıyor Nesimi nin derisinin yüzülmesini.
Tumblr media
174 notes · View notes
delitay · 3 months
Text
IRKÇI
1- Irkçı kifayetsizdir, değer üretecek donanımdan yoksun olduğundan peydahlandığı sperm ve yumurtaya gereğinden fazla kıymet atfederek varlık gösteren mayoz bölünme eseridir.
2- Irkçı embesildir, yaptığı eylemin kime yaradığını öngöremeyecek kadar budala, ahmak ve aptaldır.
3- Irkçı satanisttir, kökeninden dolayı kendine üstünlük vehmeden Şeytanın mürididir.
4- Irkçı ikiyüzlüdür, kendinden olanın her türlü cürüm ve günahına karşı kör sağır ve dilsiz, ötekinin en ufak hatasını büyüteç altına alıp üzerinde tepinendir.
5- Irkçı tutarsızdır, batılı efendilerine karşı kuyruk sallayıp eziklenirken, kendinden daha doğuda, daha esmer, daha Müslüman topluluklara karşı canavar kesilir.
6- Irkçı barbardır, medeniyetten zerre kadar nasiplenmemiş, akıl fikir ve muhakeme yeteneğinden yoksun iç-güdü ve dış güdülerle harekete geçen budaladır.
7- Irkçı akılsızdır, beyin bulundurma ruhsatlı olduğundan, akıl yürütmekden yoksun; yalnızca omurilik soğanı ile hayatiyetini devam ettiren organizmadır.
8- Irkçı zalimdir, “sizin bir topluluğa karşı olan kininiz onun hakkında adaletsizliğe sevk etmesin” ebedi düsturunu ayaklar altına alır.
9- Irkçı mütecavizdir, ötekinin malını canını ırzını kendine mübah görür.
10- Irkçı esfeli safilindir, sureten insan görünseler de, ne hayvan ne böcek ne de bitki türleri arasında yer bulmayan; aşağılığın aşağısı bir türdür.
11- Irkçı şarlatandır, amacına ulaşmak için yalan, dolan, hile her türlü ahlaksızlığı mühimmat niyetine kullanır.
12- Irkçı magandadır, görgüsüz, yontulmamış, budaklı, kaba saba kütüktür.
13- Irkçı vatan hainidir, her ne kadar milliyetçilik adına harekete geçse de, barbarca tutum ve davranışlarıyla kendi milletini mahcup eden, ülkesinin uluslararası çıkarlarını bir anda yerle yeksan edendir.
14- Irkçı, karşıt ırkçının külüne muhtaçtır, zahiren birbirlerine düşman gibi görünseler de, en ziyade karşı tarafın değirmenine su taşıyandır,
15- Irkçı bulaşıcıdır, zamanında cerrahi müdahele ile kesilip atılmazsa tüm topluma sirayetle metastasa yol açar.
Abdullah Yaman
30 notes · View notes
nefss-blog · 5 months
Text
Aklınızı, mantığınızı, vicdanınızı, muhakeme yetinizi kullanmanızı engelleyen şey aşk değil, geçiçi bir dürtüdür.
Aşk zihin de açar, sizi safozlaştırmaz.
Hayatınıza aldığınız, almayı düşündüğünüz insanlara dikkat edin; sonra üzülüyorsunuz.
29 notes · View notes
toprakh · 1 month
Text
Tumblr media
Ben hep yalnızdım galiba... Taa küçücük çocukken başladı bu yalnızlık. Mahallede bir iki arkadaşım vardı sadece. Onlarla da onların zoruyla çıkıp oynardım. Tek başıma oyunlar oynamayı daha çok severdim. Okula başlayınca da samimi bir iki arkadaşım oldu,diğerleriyle çok muhatap olmazdım. Sabah erken giderdik okula ve evde ilk babam uyanırdı. Sabah namazı vaktinde uyuduğuna hiç şahit olmadım. Mekanı cennet olsun. Beni babam uyandırırdı. Sessiz sessiz kalkardım, kimse uyanmasın diye parmak uçlarıma basa basa hazırlanıp kahvaltı yapmadan harçlığımı alır çıkardım evden. Kimseye yük olmayı da pek sevmiyorum,bu ailem olsa dahi. Anneme, bana kahvaltı hazırla demeyi hiç düşünmedim bile. Çok erken gidiyorduk çünkü okula. Niye uyansın kadın. Okulda kek meyve suyu idare ederdim. Öğlen gelince yemeğimi yiyip yine çekilirdim köşeme. Hele kışları sobanın yanında belli bir yerim vardı benim,kimse oturmazdı oraya. Ya ödev yapardım ya da oyun oynardım kendi halimde.
Lisede il merkezinde evli olan abimin evinde kaldım. Zaten çok konuşkan bir tip değilim, bir de başkasının evinde kalıyor olmak iyice sıkıntıya sokuyordu beni. Mahallede zaten arkadaş ortamı yok. Okulda da sürekli şiir gecesi düzenleyen bir grubumuz vardı onların dışında kimseyle pek muhatap olmazdım. Zaten herkes kendi aleminde. Kimisi zengin çocuğu, kimisi okulu dersi pek takmayan tipler. Kafama göre olmayan kişilerle zaten mümkün değil merhabadan öteye geçemem.
Bir şekilde lise bitti. Üniversiteyi de Hatay' da okudum. İlk defa başka bir şehirde ailemden hiç kimse olmadan tek başıma yaşamaya başladım. Başlarda çok zorlandım, arkadaşların her biri ayrı şehir ve ayrı kültüre sahip. Hatay zaten başlı başına medeniyetler beşiği. Bir çok kültürün yaşam şeklini bir arada yaşadığım yıllar oldu üniversite. Eskiye nazaran biraz daha kalabalıktı hayatım. Ama taa çocukluktan bu yana kendime dahi itiraf edemediğim bir çok şey vardı kafamın içinde. Ve bunu kabullenmek için de demekki bazı şeyleri yaşayıp kendime gelmem gerekiyormuş. Belli yaşları geçmek,belli sıkıntılara katlanmak, belli acıları yaşamak gerekiyormuş.Kendime geldim mi peki? Tam olarak geldiğimi düşünmüyorum. Ama benim içimde başka bir yaşam arzulayan bir ben var, bunu biliyorum. Peki ne benim istediğim,arzuladığım,kafamın içinde sakladığım şey? Daha modern bir yaşam mı? Hayır. Daha zengin bir hayat mı? Kesinlikle hayır. Daha deli dolu, hiçbir şeyi takmayan bir insan olmak mı? Hayır. Galiba en önemli isteğim benim inancıma ve değerlerime hiç olmazsa saygı duyan, değer verdiğim şeyleri rahat bir şekilde paylaşabileceğim birilerinin var olduğu bir ortam.İnsan hep iyi yönlerini paylaşmak ister, ama ben kötü yönlerimi,eksiklerimi,yanlışlarımı kısaca her şeyi paylaşabileceğim bir ortam aradım. Çoğu insan iyi yönlerinizden, güzel huylarınızdan ziyade kötü yönlerinizi akılda tutup, zamanı gelince çok kötü bir şekilde kullanıyorlar. Şu ana kadar böyle bir ortamı yakalayabilmiş değilim malesef. Çoğu zaman yalnız kalıp kendi kendine muhakeme yapmak dahi bir çok insanla muhatap olmaktan daha iyi geliyor bana. Bu zamana kadar yaşadıklarıma "vardır bunda da bir hayır" demekten başka çarem yok galiba. En büyük pişmanlığım, hak etmeyen insanlara karşı fazla tolerans göstermiş olmam,fazla sabır göstermiş olmam. Olmuyorsa oldurmaya çalışmış olmam. En önemlisi de kendime haksızlık etmiş olmam.
#H.
12 notes · View notes
1-yolcu · 1 year
Text
Tumblr media
• Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir..
• Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
• Filistin’i satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum için Allah’a şükrediyorum.
• Osmanlı eğer Filistin'den çekilirse orada kıyamete kadar kan durmayacaktır !..
• 33 sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum.
Sultan II. Abdülhamid Han Hz
52 notes · View notes
dokuntuler · 2 months
Text
Eşimin ablası (38) zeka geriliği var. Haliyle muhakeme , algılama, dikkat gibi temel becerileri eksik. İletişimi zayıf ve tekrarlayan konşması var. O konuşuyor kızım (15 ay) bıdı bıdı cevap veriyor. Karşılıklı iletişim akıyor.
8 notes · View notes
mesut-sems · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Sadi Şirazi, "Sevgisiz bakınca Yusuf bile çirkindir." diyor ya, güzeli güzel yapan ona bakan gözdür. Gözün muhakeme yeteneği ise gönlün dediğidir.
116 notes · View notes
fatovski · 1 year
Text
"Arzu edilenin hayırlı olup olmadığını cüzi idraki ile muhakeme edemez insan; ister, ama belasını mı yoksa saadetini mi ister, asla bilemez. Verilene razı olmak gerekiyor; insana verilen her ne varsa, ya bir mükâfattır ya da mükâfata sebep olacak bir imtihandır."
Bu yüzden her şeyin hayırlısı.
39 notes · View notes
yalnzardc · 5 months
Text
Tumblr media
Hukuk ve siyaset Akademisi
Konuşmacı : Hulusi Akar
Tarihdeki bir olayı incelerken bugünün şartlarıyla incelemeyeceksiniz.
Batı tefekkürü ve İslam tasavvurunu mutlaka okumanız lazım.
Türkiyede yaşayan bir insan dünyadan soyutlanamaz.
Eskiden dost belli düşman belliydi, herkes tarafını belli ediyordu. Şimdiyse A devleti ile şurada müttefikiz şurada karşıtız.
2. Dünya savaşından sonra devletler artık direk savaşa girmiyor hibrit savaşlar oluyor, devletler kendilerine kullanacak proksi arıyor.
Müşahede, Muhakeme, İcra bu konularda kendimizi, çocuklarımızı zihni olarak eğitmemeiz lazım
Büyük ve güçlü Türkiye için gece gündüz çalışmamız lazım.
Eğer kişilikli ve kimlikli bir birey yetiştiremezseniz millet olamayız.
Bu vurdumduymazlıktan çoluk çocuğu kurtarmamız lazım.
İnançlar tavrı, tavırlar tututmu oluşturur.
İnancımızı söylemekten sıkılmamamız, utanmamamız lazım
Bir milletin omurgası dindir. Bu bütün zamanlarda, devletlerde böyledir. Dini yerine koymak lazım.
Ahlak konusu çok önemli ibadetin senin ile Allah arasında ama ahlak toplumsal birşey.
Milleti millet yapan en önemli ögelerden biri Tarih.
Tarihimizi horladık ve büyük bir kopuş oldu.
1532 - Mohaç meydan muharebesi. Egemeniz. 1606 - Zitvatorog anltlaşması. Eşitlik başladı. 1699 - Karlofça. Gerileme. 1792 - maalesef dağılma başladı.
Silahlı kuvvetlerin mutlaka siyasetin dışında kalması lazım.
Din, Tarih 3. Olarakda Hayat tarzı. Benim hayat tarzım bu diyebilmemiz lazım.
Topkapı sarayının kapısında 'Mazlumların sığınağı' yazıyor.
Hiçbir zaman Filistin i*rail savaşı diyemeyiz. Savaşlar devletler arasında olur.
Bir torun değil ya 14 bin torun gitti. Hiç kimseye tehtit olmayan 10 bin kadın bunların kime zararı vardı.
Tarihin sonu, hukukun sonu, adaletin sonu söyleyecek hiçbirşey kalmadı.
Güçlü olmamaız lazım bundan çıkarılacak ders bu.
İnsanlara yol göstermek mecburiyetimiz var.
Milli tezlerimize sahip çıkın.
2500 yıllık bir devletten bahsediyoruz rahat olun eziklenmek yok.
7 notes · View notes
5mevsimbu · 1 year
Text
Sorulara cevap vermek, eğitimli ve bilgili olduğunuzu gösterir. Ancak onları nasıl soracağınızı bilmek, iyi bir muhakeme ve öğrenme isteğinin işaretidir.
Tumblr media
22 notes · View notes
olumsuzsozler · 7 months
Text
Tumblr media
ÖNCELİK VE "TANRI FİKRİ" HAKKINDA BİR DEĞİNİ:
Her insan "deist" olsa ne olacak? Bir insanın kafasının içinde bir ur gibi tanrı fikiri yine kutsal olarak kalacaktır. Dinin uzun yıllar ayakta kalmasının nedenlerinden biriside budur. Önce Bireyin zihninde kutsalın yıkılması esastı. Buda Tanrı fikri denilen bu kurguyu anlatıp işi temelinden söküp atmaktır. Yaşar Nuri Öztürk ve Ülkemizde Arif Tekin, Turan Dursun, İlhan Arsel, Gibi Yazar ve düşünürler bunu dini islamı kuranı kitaplarında hep eleştirmişlerdir. Ancak bana göre dinlerin özünü ve temeli teşkil eden "Tanrı fikrini" yıkmadıkca bu işi bir tık ileri taşımak imkansızdır. Anlatılan eleştiriler doğrudur ancak "Metod" yanlıştır. Tanrısız din eleştirisi hep eksik kalacaktır. Zira zihinde bir kutsal birakmak tekrar o inancın filizlenmesine yol acaktı. Zira Tanrı fikri içinde taşıyan her bireyin muhakeme yetisi olmayacaktı. O kutsal Tanrı inancı doğru düşünmesine engel olacaktır. Bilim insanları örnek gösterenler mutlaka bu konularda da araştırma yapmaları gerekmez mi? Atatürk'ü İkide bir dillendiren islam eleştirmenleri niçin Jean Meslier'in Sağduyu" Kitabını okumazlar onu tanıtmazlar? Neden niçin? İşlerine mi gelmiyor yoksa gözden mi kaçıyor o kadar kitap tanıt o kadar kitap oku ama Atatürk'ün çevirtmiş olduğu kitabı es geç olmaz bu samimiyet olmaz. Eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsalar bu arkadaşlar mutlak her şeyi açık seçik ortaya dökmek zorundadırlar aksi halde İnsanların zihninde bir "Deistlik" bir "Ağnostiklik" sürüp gidecek. Bu netice vermiyecek bir boşa kürek çekmektir inanları yine dinin içinde bir inançın içinde tutmaktan öte geçmeyecek bir tekrar olacaktır. Ağacın kökü ve gövdesi dururken dalları ile uğraşılmaz.
Şu kafa nedir? Ben Allah'ın kitabını kabul etmiyorum, ama Allah'ı kabul ediyorum... bu nedir? Deistlik" Kafada bir kutsal birakma fikri onu bütün yönleriyle ortaya koymamaktır. Tanrı mutlaka ele alınmalı bilim insanları bu konuda ne demişler. Gelmiş geçmiş ne kadar tanrı vardı? Sanki hiç araştırma yokmuş gibi davranmak ciddiyetten uzaktır. * Tanrı bir varsayımdır! Friedrich Nietzsche * Stephen Hawking Fizikçi ve kozmolog / Bu konuda ne demiş? "Bilimi anlamaya başlamadan önce, Tanrı'nın evreni yarattığına inanmamız doğaldı. Fakat artık, bilim çok daha ikna edici bir açıklama sunuyor." "Kainatı kimse yaratmadı; Kimse kaderimizi çizmiyor." "Bilim, tanrıyı gereksiz kılıyor." "Tanrı'ya bir ihtiyaç yoktur. "Stephen Hawking * "Tanrı adına işlenen cinayetlerin sayısı, şeytan adına işlenenlerden çok daha fazladır. Erica Jong * Tanrı fikri insanın mantığını ve muhakeme yetisini yok eder. Mihail Bakunin Muhakeme yeteneğini yok eden hastalık din belası mıdır yoksa Tanrı belasımıdır? * "Eğer gökyüzünde bir şeye saldıracak isen, tanrıyı hedef almalısın. "Vicdan, insanın içindeki tanrıdır. Victor Hugo * Tanrı kavramının kaynağı, insanın duyduğu acıda, korkuda ve tedirginliktedir. Baron d'Holbach * "Tanrı fikri, insandaki adalet isteğini ortadan kaldırır ve insan özgürlüğü önündeki ciddi bir engeldir. "En başta, ilahiyatın ilahi zorbalığına, tanrı’nın hayaline başkaldırmak gerekir. "Tanrı fikri insanın mantığını ve muhakeme yetisini yok eder. Mihail Bakunin * Zihninde bir tanrı fikri olan insana, din eleştirisi yapılmaz. Bu yanlış insana, doğruları anlatmaktır. Ve metot yanlıştır! * İnsanlar Tanrı'ya inanırlar çünkü öyle şartlandırılmışlardır. Aldous Huxley * Çoğu insanın Tanrıya inanması küçük yaştan öyle yetiştirildikleri içindir. Bertrand Russell * "Tanrı'ya inanmak otomatik bir çocukluk alışkanlığıdır. "Tanrı'nın varlığı kanıtlanmamıştır. "Tanrı bir ruhtur demek, hiçbir şey söylememek, hiçbir anlam ifade etmemektir. Jean Meslier * "İnsanlık Allahı yarattı. Nihayet insanlık vicdanında bir kuvvet yarattı. O da işte Allah’tır. Herşeyi ondan beklediler, ondan istediler. Hastalıktan, felaketten korunmayı hep Allah’larından istediler." Mustafa Kemal Atatürk EsenKalın.
7 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
bu ne lan
Kimyon reis putingle buluşuyor Dünya şekilleniyor
bir zamanlar işportacı olan “kaplan” ın yakalandıktan sonra falsh back yapıldığında nasıl bu şekilde yükseldiği konuşuluyor
barış boy çetesi zart çetesi zurt çetesi kravatlı mafyalar, miting yapanlar, vukoviç in öldürülmesi, Yunanistan’da 6 türkün öldürülmesinde çete savaşları, uluslar arası kokain parası ile tetikçi kiralanması vs vs
film değil maalesef gerçek
haber izlediğin kanal düzgün bir kanal ise biraz da beynin çalışıyor ve muhakeme yapabiliyorsan durum analizi yapabilirsin
Spinoza’nın dediği gibi, “avam korkmazsa korkutucu olur” Marx’ın lümpen proletarya kavramını baz alırsak (ama ona Frantz Fanon ve Bakunin üzerinden eleştiri de getirerek) Balzac romanlarının lümpen karakterlerine, gettolardan banliyölere kadar , korkulan olmanın, tehlikeli olmanın, işsiz olmanın, boş zamana sahip olmanın, Marx’ın kavrama yüklediği olumsuzluğun aksine, tahripkar bir siyasallığın bileşenleri olabileceğini düşünüyorum Marx’ın lümpen proletaryayı sert sözlerle tarif ettiğini bilmeyen Marksist neredeyse yok denecek kadar azdır. Marx lümpen proletaryadan “serseriler, suçlular, fahişeler,” “ahlaksızlar, düşkünler”, hırsızlar, üçkağıtçılar, paçavralar, kapkaççılar, avareler ve dilenciler diye bahseder (Tamamı Marx’ın tabirleridir). “Sefalet içinde yaşayan” bu eşkıyalar, der Marx, toplumun düşkün katmanlarına hapsolmuş “yedek sanayi ordusunun safrasından” başka bir şey değildir. Dahası, bunların genel itibariyle ilerici bir siyasi güç teşkil etmediğini, asla da edemeyeceklerini belirtir.Marx’ın Fransa’da Sınıf Mücadeleleri 1848-1850 kitabında lümpen proletaryaya duyduğu öfke, Kapital‘de katlanarak karşımıza çıkar. Marx, Fransa’da Sınıf Mücadeleleri 1848-1850‘de Louis Bonaparte’ın İkinci İmparatorluğunun yükselişini ele alır ve Haziran 1848’deki işçi ayaklanmasının bastırılmasında lümpen proletaryanın nasıl bir rol oynadığını anlatır. Marx burada ısrarla lümpen proletaryanın yardımı olmasaydı darbe olmayacağını, Louis Bonaparte’ın iktidarı ele alamayacağını söyler. Mevzubahis lümpen proleter çeteler, en tehlikeli lümpenlerden kurulmuş, burjuvazinin kirli işlerini yapmak için (günlük 1,5 frank karşılığında) satın alınmıştır. Marx, bu gerici aklın iktidarı ele geçirmesini anlatırken Louis Bonaparte’ın, latifeyle karışık, “bu lümpen proletaryanın reisi” olduğunu söyler. Şimdi mafyanın meşru bşr aktör olarak karşımıza çıktığı haberleri izleyince aklıma gelen tarihi tespitler bunlardı “Ayhan Bora kaplan” ın yakalanması ve ardındakiler ? 
14 notes · View notes
perge · 9 months
Text
saçma sapan insanlara, saçma sapan tavırla muhakeme şart
13 notes · View notes
bunecileapt · 3 months
Text
inanılmaz dandik bi suçun 10. duruşmasına gideceğim için cmk'dan erkenden soğudum, zaten hakimler parayı ceplerinden verdiklerini sandıkları için beraat vekaleti de vermiyolar bunun için kanun yararına bozma yapmam gerekiyor şaka gibi, kovuşturmaları direkt reddediyorum hiçbir hakimle iletişim kurmam gerekmesin diye, soruşturmalar da sulh ceza ifadesi gerektirecek kadar ağır suçlara tahammül edemiyorum çocuklar da aylardır bana denk gelmiyo, seri muhakeme de olur onun hakimleri odalarında iki hoşbeşle yolluyorlar ama o da yok. ben avukatlığı bırakmadan o beni bıraktı sağolsun
2 notes · View notes
alicetengelenbirisi · 11 months
Text
Tumblr media
10 yılı var fotoğrafın..İnsan içi ile ısrarla muhakeme ettikçe yine ısrarla geçmişe döner ve ozamanda olsaydım diye sorar sanırım..Siz ne sıklıkta soruyorsunuz bunu bilmem ama bir senedir ben bu döngüde buluyorum kendimi..
10 notes · View notes
dokuntuler · 3 months
Text
Yok yok adamda muhakeme becerisi yok. Hadi film gecesi yapalım, hadi bi kahve içelim, hadi kokoreçe gidelim yani buna benzer bir cümle kurmak zor değil. Neden mutsuzsun deyip deyip duruyor ÇÜNKÜ KENDİMİ KUKİ GİBİ HİSSEDİYORUM. Üstümde “SİZ BANA 38 bin DEĞİL Mİ?” şoku var, sürekli.
8 notes · View notes