#mucize gıda sarımsak

[minikblogger]

[ketomanlife]

GIDA İNTOLERANS TESTLERİNİN GERÇEK YÜZÜ

Gıda intoleransı“, “besin duyarlılığı“ veya “gıda hassasiyeti” testleri gibi adlarla bilinen testler son senelerde adeta moda oldu. Bu testleri üreten birçok firma var ve bunlar çoğu zaman da o firmaların adlarıyla anılıyor. Bir damla kan alınarak yüzlerce yiyeceğe karşı IgG sınıfından antikorlar ölçülüyor ve o yiyecekler o kişide hangi hastalık varsa onun sebebiymiş gibi gösteriliyor. Oysa bu testlerde herhangi bir yiyeceğe karşı oluşan bu antikorların belirlenmesi o kişinin o yiyecekle karşılaştığı ve bağışıklık sisteminin onu yabancı bir protein gibi algıladığı anlamına geliyor.

Hayati yiyeceklere “sakıncalı“ damgası!

Gıda tolerans testleri gereksiz para ve zaman kaybına yol açması ve kafa karışıklığı yaratması yanında zararlı da olabilir. Yüzlerce yiyeceğe karşı yapılabilen bu testlerde sağlıklı yaşamak için yenmesi şart olan mayalar, soğan, sarımsak, domates, maydanoz, tere, roka, fındık, ceviz, balık, yoğurt, peynir, zeytin, tereyağı, kahve, çay gibi yiyecek ve içecek “sakıncalı“ çıkabilir. Bu gıdaların yasaklanması işe yaramadığı gibi tam aksine beslenme bozukluğu ve hastalıklara da davetiye çıkarır.

Bir yiyeceğe karşı IgE aracılıklı anafilaksisi olan birinde IgG normal bulunduğu için o yiyeceğin yenmesine izin verilerek kişi zorla anafilaksiye de itilebilir. Neredeyse her gün alerjik bir hastalığı olan kişilerle karşılaşan bir hekim olarak bugüne kadar bir tek kişiden bile bu testi istemediğimi hatırlatmak isterim.

Bu testlerin işe yaradığını ispat edecek yeterli bilimsel delil yoktur ve bunlar zaten hiçbir üniversite hastanesinde de yapılmamaktadır. Dünyanın alerji ve immünoloji ile ilgili önde gelen bilim kuruluşlarından hiçbiri ve hiçbir bilimsel kılavuz gıda entoleransının belirlenmesinde bu testleri tavsiye etmiyor. Üstelik de bu testlerin fiyatı birkaç yüz dolar civarındadır.

Antikor varlığı hastalık demek değil

Antikor varlığı, o besine karşı bir entoleransı yani tahammülsüzlüğü, alerjiyi veya hipersensitiviteyi yani aşırı duyarlılığı göstermez, vücudun o yiyecekle karşılaştığını ortaya koyar.

Bu bir fizyolojik cevaptır. Herkeste yediği gıdalara karşı IgG sınıfından antikorlar üretilebilir ve bu antikorların kandaki seviyesi genlere ve diyete göre değişir. Bu antikorlar sağlıklı çocuk ve erişkinlerde gıda ile ilgili belirtilerin olup olmamasından bağımsız olarak sıklıkla tespit edilebilir.

IgG antikorlarının varlığı bir hastalığı değil sadece vücudun o yiyecekle karşılaştığını gösterir. Bu testlerden çıkan sonuçlara göre o gıdaların diyetten çıkarılmasıyla iyileşenlerde esas sebep bu hastalara aynı zamanda işlenmiş şeker, tahıl, trans yağlar yani “hazır gıdaların” yasaklanmış olmasıdır.

Kontrollü besin yükleme testiyle anlaşılır

Gıda intoleransı diye bir klinik tablo elbette var ve çok yaygın olduğu ve giderek de arttığı kanaatindeyim ama bu tabloların ortak bir mekanizması yoktur. Mesela “laktoz intoleransının” sebebi bağırsaklarda laktaz enzimi eksikliğidir ve bunu gıda entoleransı testi ile göstermek mümkün değildir. Gıda intoleransını göstermenin en basit yolu, doğru ve detaylı olarak “gıda ve semptom günlüğü“ tutulmasıyla beraber şüpheli yiyeceğin diyetten çıkarılması (eliminasyon) ve tekrar diyete sokulmasıdır. Teşhis için altın standart metot ise çift-kör plasebo kontrollü besin yükleme testidir.

Gelelim neticeye

Gıda intoleransı testleriyle vücudun hangi besinlere tahammül edemediği bulunamaz ve bunlardan uzak kalarak obeziteden kronik yorgunluğa, kabızlıktan migrene, romatizmadan sedefe hiçbir hastalık da iyileştirilemez. Bu testlerden mucize bekleyen hastalar, parasını ve sağlığını riske atmasın.

[msidergitv-blog]

Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar ve Yapmanız Gerekenler - 6 Mucize Çay

Zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar konusu sıklıkla araştırılan konular arasında girmiştir. Covid19 yani Corona salgını süresinde korkulan soğuk algınlığı ve grip belirtileri hayatımızın merkezine taşındı. Bununla birlikte, önümüzdeki birkaç ay boyunca soğuk algınlığı ve öksürük gibi hassas konulardan kurtulmak için kendinizi bırakmanız için bir neden yok, çünkü bağışıklık sisteminizi güçlendirmenize ve tüm mevsim boyunca sağlık içinde kalmanıza yardımcı olacak birçok doğal ilaç vardır. Öyleyse, kışın neden daha fazla insan hastalanıyor? Bu konuya açık bir cevap yok aslında. Bazı bilim adamları bunun daha fazla kapalı alanlarda kalma eğiliminde olduğumuzu ve birbirimizi mikroplara ve virüslere maruz bırakmamız için daha fazla fırsat verdiğimizi düşünüyor. Diğer husus ise güneş ışınlarının gücüne ve bunun sağlığınızı direk etkilediğine bağlı olabileceğini düşünüyor. Sebep ne olursa olsun, bağışıklık sistemin güçlendiren besinler tüketmek ve bazı farklı şeyler denemek mümkün. Daha fazla uzatmadan, bu yazımızda bağışıklık sistemini güçlendirmenin yollarını anlatacağız.

D Vitaminine Odaklanın

Çoğu insanın D vitamini seviyelerinin düşük olduğunu (özellikle kışın) bilmek sizi şaşırtabilir. Bazen  tehlikeli derecede düşük olabilir. Kimin oldukça sağlıklı olduğunu düşündüğünü bildiğim bazı insanlar aslında 20 ng / ml'nin altında, bağışıklık sisteminizi ve hormon dengesini ciddi şekilde sınırlandırabilecek bir seviyeye sahipti . Mümkünse D vitamini güneşten almak en iyisidir. Güneş, D vitamini için en iyi mutlak kaynaktır ve vücudunuz doğal olarak güneşe maruz kaldığında D vitamini üretebildiğinde bağışıklık sisteminizin güçlü bir şekilde güçlendirilmesine katkıda bulunur. Gün ortasında güneşten gelen UVB ışınları (UVA ışınları değil) cildinize çarptığında, cildinizdeki yağlarla reaksiyona girerek vücudunuz tarafından yavaşça emilen D vitamini üretir. Güneş koruyucuların vücudunuzun D vitamini üretme kabiliyetini engellediğini unutmayın. Haftanın çoğu gününde 9 ila 5 arasında bir ofiste çalışıyorsanız, büyük olasılıkla D vitamini takviyesine ihtiyacınız vardır. Ancak D vitamini söz konusu olduğunda, birçok takviyede yapay formları konusunda dikkatli olmanız gerekir, çünkü yapay vitamin formları doğal formlara kıyasla hemen hemen her zaman etkisiz hatta potansiyel olarak zararlıdır. Vitamin D2, multi vitaminlerde en yaygın yapay versiyondur, ancak doğal D2 mantar gibi bazı gıdalarda bulunur. Morina karaciğeri yağı veya yağ bazlı D3 takviyesinden elde edilen doğal D vitamini, D vitamini takviyesi için en iyi seçenektir. Doğal D vitamininin en iyi besin kaynakları yumurta sarısı, somon ve uskumru gibi yağlı balıklar, organ etleri ve bazı mantarlardır. Bununla birlikte, kışın sadece gıda kaynaklarından yeterli D vitamini almanın zor olduğunu unutmayın.

Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar ve Besinler

Daha Fazla Sarımsak Tüketin

Sarımsak, tüm süper yiyeceklerin en güçlülerinden biridir ! Sadece hastalıkların tedavisi için binlerce yıl geriye gitmekle kalmıyor, aynı zamanda son çalışmalar bağışıklık sisteminizi güçlendiren sarımsak için efsanevi iddiaları destekliyor. Yemeklere sarımsak tozu veya taze doğranmış sarımsak eklemeye başlayın ve her gün bir veya iki sarımsak kapsülü alın.

Probiyotiklerinizi Alın

Kombucha çayı milyarlarca içeren mayalanmış çay gut- yardım içinizde iyi organizmaların seviyelerini destekleme ederek bağışıklık sistemini güçlendirmek için bu dost organizmalar (probiyotikler). Bu, aldığınız şeylerden patojenlere karşı ilk savunma seviyesini sağlar. Bağışıklık sisteminizin yüzde yetmişi bağırsak floranızda ve oradaki patojenlere ve hastalıklara karşı sizi korumak için oradaki dost canlıların sağlığında yatar. Kefir, sağlık iksiri olarak binlerce yıldır kullanılan kültürlü / fermente bir süt içeceğidir. Kefir,  Kombucha çayından daha iyi bir probiyotik kaynağıdır, ancak probiyotik söz konusu olduğunda çeşitlilik en iyisidir, bu nedenle sindirim sisteminize ve bağışıklık sisteminize optimum faydalar için çeşitli kaynaklar kullanın. Kefir aynı zamanda sindirimi en kolay süt şeklidir ve genellikle yüzde 99 laktoz içermez.

Çay İçmek

Yeşil çay ve papatya çayının bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabileceğine dair kanıtlar var. Etki minimal olsa bile, her ikisine de benzersiz güçlü antioksidanlar yüklendiği için dikkatli olmalısınız. Bağışıklık sistemini güçlediren çaylar sayesinde bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Bu nedenle, günün erken saatlerinde küçük bir miktar çiğ balla birkaç bardak yeşil çay içmeye çalışıyorum ve geceleri birkaç bardak papatya veya nane çayı tavsiye edebiliriz. Zaten birazdan detaylı bir liste paylaşacağız.

Krill Yağı Alın

Astaksantin, okyanusta derinlerde bulunan doğal olarak oluşan bir yosundur. Hızla en iyi Omega-3 yağ asitleri kaynağı haline gelen Krill, yengeçler, ıstakoz, somon ve diğer deniz yaşamlarında olduğu gibi Astaksantin ile besleniyor. Bu algler, vücudun savunma sistemine yardımcı olan, ikinci bir savunma katmanı ekleyen ve vücudun hastalığa neden olan iltihabı azaltmasına yardımcı olan çok güçlü bir antioksidandır. Astaksantin, diğer tüm karotenoidlerden daha fazla serbest radikalleri yok edebilecek şekilde gösterilmiştir. Astaxanthin'in serbest radikalleri alma ve başka bir antioksidanın onları yok etmesine izin verme yeteneği, vücudun kendi savunma sistemini diğer sorunlar için korumasına izin verir, böylece bağışıklığınızı artırır.

Kolay Egzersiz Yapın

Hastalığın geldiğini hissettiğinizde, süper yüksek yoğunluklu bir egzersiz iyi bir fikir değildir. Zor eğitim, vücudunuzun yaklaşan hastalıklarla savaşmak için vücudunun tüm enerjisine ihtiyaç duyduğu bir zamanda çok fazla iyileşme yapmaya zorlar. Bu nedenle, hastalanabileceğinizi düşünüyorsanız, ışık yoğunluğu egzersizine geçin. Biraz temiz hava almak için dışarı çıkmayı ve yürüyüşe çıkmayı önerebiliriz. Bu aktiviteler çok yorucu değil, bu yüzden vücudunuzu çok fazla zorlamayacaklar. Dışarı çıkmak için çok soğuksa, hafif yoga yapmayı da deneyebilirsiniz .

İşlenmiş Gıdalardan Ve Şekerli Alkolsüz İçeceklerden Kaçının

Vücudunuzu işlenmiş gıdalar, enflamatuar omega-6 yağları (soya fasulyesi yağı, mısır yağı, vb.), Kızarmış yiyecekler, yüksek fruktozlu mısır şurubu, rafine şekerler veya kimyasal katkı maddeleri ile bombalamak için zaman yoktur. Bu toksik "tedaviler", vücudunuzu tüm bu çöpleri atmak ve vücudunuzda neden oldukları iç iltihabı onarmak için ekstra iş yapmaya zorlar. Ayrıca, ekmek, tahıl, kek, makarna ve simit gibi tahıl bazlı gıdalar, iç inflamasyona neden olan ve normal bağırsak fonksiyonunu bozan başlıca suçlulardır, bu nedenle tahıllardan mümkün olduğunca kaçının. Bu yedi doğal ilaç, bağışıklık sisteminizi güçlendirmenize ve mevsimsel hastalıkları önlemenize yardımcı olmak için uzun bir yol kat edecektir.

Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar

Soğuk algınlığı veya grip olduğunda, dev bir çay bardağıyla kanepede kıvrılmaktan daha iyi ne olabilir? Muhtemelen bunu konfor nedeninden daha fazlası için seviyorsunuz. Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar, soğuk algınlığınız azaldığında bağışıklık sisteminizi geliştirmenize ve yaygın semptomlarla savaşmanıza yardımcı olmanın harika bir yoludur. Boğaz ağrısı, mide bulantısı ve tıkanıklık gibi şeylere yardımcı olan ve belirtileriniz kaybolmuş gibi hissetmenize yardımcı olabilecek farklı özelliklere sahiptirler. Ayrıca, birçok çay dinlenmenize ve uyumanıza yardımcı olur, bu da daha iyi hissetmenin önemli bir bileşenidir. Dolaplarınızı stoklayın ve bunların hastalık ve sağlıkta tadını çıkarın! Zencefil Çayı Taze zencefili rendeleyerek ve biraz limon ile sıcak suya batırıp kendi zencefil çayınızı yapabilirsiniz. Bu, boğaz için yatıştırıcı ve aynı zamanda herhangi bir bulantı veya sindirim şikâyetlerine yardımcı olmak için harika bir lezzetli çay üretir. Gerçek anlaşma ile aynı anti-mikrobiyal ve anti-viral etkilere sahip çeşitli zencefil çayları da satın alabilirsiniz. Kutsal Fesleğen (Tulsi Çayı) Bu, birçok şeye yardımcı olabilecek çok amaçlı bir çaydır. Kutsal fesleğen çayının en iyi kullanımlarından biri, hasta olduğunuzda solunum rahatsızlıklarına yardımcı olmaktır, ancak ateş, astım, akciğer bozuklukları, kalp hastalığı ve stres için de faydalıdır. Aslında, kutsal fesleğen, stresi hafifletmeye ve bağışıklık sisteminizi dolaylı olarak desteklemeye yardımcı olan adrenal bezlerinizi desteklemeye yardımcı olan bir başka şaşırtıcı bitkidir. Bir fincan demleyin ve yavaşça yudumlayın: neden birçok farklı seviyede sakinleştirici ve yatıştırıcı olduğunu göreceksiniz! Nane Nane muhtemelen en popüler Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar içindedir ve iyi bir nedenden dolayı! Sadece tadı harika ve nefesinizin taze hissetmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda güçlü aroması ve tadı da boğaz ağrısını hafifletebilir veya solunum rahatsızlıklarından çok ihtiyaç duyulan rahatlama sağlayabilir. Ayrıca, daha genç ve yenilenmiş hissetmenize yardımcı olur, bu nedenle soğuk algınlığının kuyruk ucuyla mücadele ediyorsanız, ılık bir bardak nane çayı size bir kez ve herkes için fethetmeniz için gereken desteği verebilir. Papatya Papatya çayı, genellikle insanların rüzgâr yapması gerektiğinde veya uykuya dalmak için yardıma ihtiyaç duyduklarında gece çayı olarak kullanılır. Bir difüzördeki papatya esansiyel yağı gibi rahatlatıcı ve ruh hali yatıştırıcı faydaları için mükemmeldir. Bununla birlikte, papatya çayı, mideyi sakinleştirmeye yardımcı olmak için harika, bu yüzden birçok insan soğuk algınlığı veya grip olduğunda kullanıyor. Zencefil gibi bulantı veya hazımsızlığı sakinleştirmeye veya yatıştırmaya yardımcı olabilecek doğal bir çaydır. Lavanta Muhtemelen lavantanın en önemli etkilerinden biri stres üzerindedir. Stresin hafifletilmesine ve gevşemenin artmasına yardımcı olur, bu da hava altında hissettiğinizde çok önemlidir. Ayrıca, soğuk algınlığı veya grip olduğunda rahatsız edici görünebilecek huzurlu uykuyu teşvik etmek için harika. Birçok insan, hasta olduklarında Epsom tuzlarına batırmayı ve banyoda lavanta yağını severler ve lavanta çayı, faydalarının tadını çıkarmanın başka bir harika yoludur. Ayrıca, mide şişkinliğini yatıştırmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir! Bağışıklık Sistemini Güçlediren Çaylar ve farklı yiyecekleri, bitkileri ve ipuçlarını kullanmayı deneyin ve bu sinir bozucu soğuk algınlığı veya kötü gripten kaçınmaktan kaçının. Ve bağışıklık sisteminiz için sağlıklı bir temel atmanın anahtarının sağlıklı bir diyet, düşük stres seviyeleri ve çok fazla uyku olduğunu unutmayın. Read the full article

[minikblogger]