#memleketten
Explore tagged Tumblr posts
Text
erkek kardeşim: kimse beni anlamıyodu ben sensiz çok mutsuzdum..
ben: 😭💘💘💗🤲🏿🥺😻💗😍🥺🥺🤩😍💐🤍😍🤍😍🤍😻🌸💗😭🌸🤲🏿🙏🏿🫶🏿😭💘🫂🥺🫶🏿🥺🫶🏿✨🤍💙🌸💙🌚♥️🌺💐🌚🫶🏿🌚🫶🏿😍🫂😻🌸
4 notes
·
View notes
Text
Arka planda aslında o kadar yoğunum ki. Eşimin kuzeni evleniyor. Memleketten misafirlerimiz geldi bir yandan onları ağırlıyorum. Bir yandan yarın kına için yolculuğa çıkacağız onu ayarlıyorum. Kına kadınlar arasında denmişti tüm kıyafetimi ona göre almıştım. Şimdi karışık olduğunu öğrendim. Ne yazık ki artık evden bir şeyler giyeceğim. Dönüşte tekrar misafir ederiz sanırım öyle memlekete dönerler. Pazar günü abimler gelecek bi yandan onun telaşı var. Bahar temizliğimi henüz yapmamıştım hâlâ cam pencere açık zaten diye. Çarşamba ya da perşembe de düğün için eşimin memleketine gideceğiz. O sırada abimler İstanbul bursa yapacaklar ben gelince tekrardan bana gelecekler. Yani inanılmaz bir yoğunluk içindeyim. Allah'a şükür bu halimize de. Ancak her şeye tek başıma yetişmek beni aşırı yoruyor. Gurbet işte bu noktada beni kalbimden vuruyor. Şuan bile yorgunluktan ölmek üzereyim. Yatılı gelecek misafirimi bekliyorum. Onunlada bir tur oturup sonrada uyuruz inşallah. Ya Rabbim küçücük aileden kocaman bir aileye gelin gelmekte çok zormuş.
14 notes
·
View notes
Text
Benim bu memleketten 30 yıllık uyku alacağım var doktor.
Birhan Keskin
24 notes
·
View notes
Text
Biz hep zeytinyağı yeriz ve onu her seye kullanırız. Bunu memleketten alırız. Bizde yağ yıllık alınır. Marketten yağ almayız. Baska bir yerde çok adi bir yağ ile yapılmış hamur işi yiyince benim mide nanay oluyor.
11 notes
·
View notes
Text
Şu hayatta en sevdiğim marmelat çeşidi kuşburnu, şehir dışından geldiğim için dolapta olduğundan haberim yoktu memleketten gelmiş (yaşlılıque ahsndjdj) görünce mutlu oldum, yalnız kuşburnu marmelatı görünce mutlu olan beni çok üzerler yazarken fark ettim sjsnsjdnd
7 notes
·
View notes
Text
“Ey Oğul!
Beysin!
Bundan sonra öfke bize; uysallık sana ..
Güceniklik bize; gönül almak sana ..
Suçlamak bize; katlanmak sana ..
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana ..
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana ..
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana ..
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana ..
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana ..
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun.
Beyliğini mübarek kılsın
Hak yoluna yararlı etsin
Işığını parıldatsın
Uzaklara iletsin
Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin
Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız
Tıkanıklığı temizlemeliyiz
Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın
Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin ..
Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder
Bunun için daima sabırlı, sebatkâr ve iradene sahip olasın !..
Sabır çok önemlidir
Bir bey sabretmesini bilmelidir
Vaktinden önce çiçek açmaz
Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır
Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir
Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın
Ona sırt çevirme
Her zaman duy varlığını
Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir
Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır
Ananı ve atanı say !
Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir
Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme!
Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir ..
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler
En büyük zafer nefsini tanımaktır
Düşman, insanın kendisidir
Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir
Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir
Ülke sadece idare edene aittir
Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur
Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler
Bunun içindir ki, yaşayamadılar .. (Bu nasihat Osmanlı’yı 600 sene yaşatmıştır )
İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz
Kişi kıpırdamayınca uyuşur
Uyuşunca laflamaya başlar
Laf dedikoduya dönüşür
Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez
Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir !.
Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar
Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur
Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır
Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı ..
Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli
Savaşı sevmem
Kan akıtmaktan hoşlanmam
Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir
Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır
Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir
Bey memleketten öte değildir
Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz
Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok
Çünkü, zaman yok, süre az!..
Yalnızlık korkanadır
Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz
Yalnız başına kalsa da!
Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin
Sevgi davanın esası olmalıdır
Sevmek ise, sessizliktedir
Bağırarak sevilmez
Görünerek de sevilmez!..
Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın ..
| Şeyh Edebali, 13. Yüzyıl, Söğüt-Bilecik |
7 notes
·
View notes
Text
yaşadığı memleketten en çok kim nefret ediyor yarışmasına katıldın ve rakibin benim?
11 notes
·
View notes
Text
Tabii ki davetiye dağıtma işi yıllardır dışarıda yaşayan memleketten bir haber bana verilmeliydi mantıklı karar diyince de ailem yani 🙂↕️
7 notes
·
View notes
Text
Ben iyiyim... Sen memleketten haber ver... Hâlâ öldürüyorlar mı esmer yüzlü çocukları, eşkiya diye...
-Mehmet uzun
10.07.2013➿
Ali ismail korkmaz
18 notes
·
View notes
Text
12 Kasım 2024
Bu sabah çok güzel görünüyordun. Güneş karşından vuruyordu. Kalbim tekledi. Heyecanlandım seni görünce. Selam vermek istedim. Çekindim. Kaderde eski sevgilime platonik olmak da varmış, diye düşündüm.
Sahi, kalbim çarptı sevgili. Aşık mı oluyorum ne...
Eve henüz girdim. Aldığın fıstıklar masada duruyordu. Biraz onlardan yedim. Abimle konuştuk telefonda. İlk aranjemi anlattım ona. Sana da anlatmak istedim sevgili. Başarının yüzüme yayılan tatlı tebessümünü ilk sana göstermek istedim.
Ayağa kalktım sonra. Televizyon sehpasının köşesinde çakmağın duruyordu.
Odama girdim. Birlikte son kirlettiğimiz çarşaf duruyor. Annem memleketten kaliteli bir parfüm almış bana. Çantamdan onu çıkardım. İlk sana koklatmak istedim. Sen parfümleri çok seversin.
Özlüyorum seni sevgili,
#gece kuşu#geceye not#soluksaripapatya#günlük#günlüğüm#kafasıkırık#benim postlarım#benim yazım#tumblr yazılı post
6 notes
·
View notes
Text
: az önce x’te bir post gördüm “başkasının evinde gördüğünüz en tuhaf “ev kuralı” neydi diye
: aklıma ankaradan döndüğüm bir seferde 1 hafta boyunca iştahımı kaybetmeme sebep olan olay(lar) geldi
: 3-4 günlüğüne arkadaşımda kalacaktım, son iki gün kala anne babası memleketten geldiler. evde yapılan yemek ortaya konuluyor ve herkes birlikte yiyormuş, bende sofraya yardım ederken servis tabağı koydum… babası böyle sofranın bereketi olmaz dedi.. bir de üstüne her yemek saati bir şeyler söyledi ama pes etmedim her zaman yemeğimi ayrı tabakta yemeğe devam ettim (son akşam annesi herkese ayrı tabak koydu hahaha)
: servis kaşığı olmadığı için herkesin kaşığı her yerdeydi kısaca… kahvaltılar falan da böyle - bazı şeyler paketiyle falan konuluyor…
: son akşam işleri bitirmişiz artık dinleniyoruz sohbet muhabbet, annesi gelin meyve yiyin dedi… mutfağa gittim ki meyve çöpleri için ayrı tabak yoktu.. yenilen kiraz çekirdekleri tabağın içindeydi… yanında elma kayısı var… 😣
: bereket kaçmasın eyvallah da, bu nedir arkadaş? ve trajikomik yanı bu anne baba öğretmenler…
3 notes
·
View notes
Text
Memleketten eve giderken. Çocuklarına rızık götüren baba gibi hissediyorum.
5 notes
·
View notes
Text
artık memleketten istanbula dönüşlerim daha iyi hissettiriyor
çünkü sevgilime kavuşuyorum
6 notes
·
View notes
Text
Memleketten gelen domates, salatalık tohumlarını bardağa ekip büyütememiştik. Nasıl olsa olmaz diye hepsini saksıya ektik ve sonuç. Yaklaşık 100-150 arası domates fidemiz var, nereye ekeceğimizi şaşırdık. Konu komşuya dağıtıyoruz artık
5 notes
·
View notes
Text
950'DEN NOTLAR
Yüce dağ başları dumanlı dumanlı
Irmaklar yorgun ağır
İnsanlar yapayalnız
Nedir üstümüzdeki bu karanlık bulut
Irgatın akşamlara kadar düşündüğü nedir
Yabancı bandıralar bayraklar emirler
Ne maviliklerde ferahlık ne toprakta güven
yurda ölüm tüccarları kurulmuş
Bu vatan bu millet bu bayrak
Satılmaz diyenden hesap sorulmuş
Yollar fabrikalar tarlalar
Bir hançer altında amansız
Dağ taş haber bekler hürriyetten
Nedir bu toprakların bitmeyen çilesi
Nedir nedir nedir
Bu gün karanlıkta apansız
Bir çığlık yükseldi memleketten
Ben bayraksız hürriyetsiz neylerim dedi
Kınalı keklikler uçtu düz ovalardan tabur tabur
Yabancı bu memlekette işin ne
Yerin altında damar damar madenlerimiz var
Bizi bekler
Götürüp top dökemezsin
Dağlarımız ırmaklarımız bize göredir
Tarlalarımız bize kadar
Ekemezsin
Bizim bu toprak için
Bu topraklarda dökülecek kanlarımız var
Elini kolunu sallayarak bu memlekette
Giremezsin çıkamazsın
Biliriz yağmaya geldin yabancı
Senin bu memlekette işin ne
Biliyorum bir gün karanlıkta
Kesecekler yolumuzu
Ya siz çocuklar
Nasıl anlatmalı sizlere olup bitecekleri
Çocuklar bizim dediğimiz
Yüzümüze utanç duymadan bakmaktır
Mal değil mülk değil istediğimiz
Size namuslu bir dünya bırakmaktır.
__Vedat Türkali
Kalemce
#Zaferedoğru...✍️
3 notes
·
View notes