#manşetleri
Explore tagged Tumblr posts
armudcomtr · 1 year ago
Text
0 notes
lattefawn · 2 years ago
Text
0 notes
dailydanielgillies · 2 years ago
Text
0 notes
korayaker · 2 months ago
Text
Aşırı yaş farkına rağmen, kutsal aile ve aşk etiketi ile markalaştırılıp,topluma empoze edilen ve manşetleri süsleyen zengin ve ünlü evlilikleri temelde formeleştirilmiş fuhuştur aşka ve sevgiye değil her iki cinsiyetinde kendi dinamiklerini mübadele ettiği ve sonunda ikisinde kazançlı çıktığı toplumsal tepkiden kaçınıldığı içinde formeleştirilerek topluma sunulduğu fuhuşun genel bir biçimidir.
4 notes · View notes
cagdasyatirim · 6 months ago
Text
Tumblr media
DENİZ GEZMİŞ VE ABDULLAH GÜL. ‼️
Yıllar önce yolları İstanbul'da kesişti.
Karşıtgörüşteydiler..
Biri dinci, diğeri devrimciydi..
Ya sonra..
BİRİ İDAM SEHPASINDA ÖLDÜ,
DİĞERİ CUMHURBAŞKANI OLDU
İki genç insan..
Birinin adı Deniz Gezmiş'ti.. Ankara'dan..
Diğerinin Abdullah Gül.. Kayseri'den.
1960lı yılların sonralarında yolları İstanbul Üniversitesi'nde kesişti..
Hukuk Fakültesinde okuyan Deniz Gezmiş sol görüşlüydü..
Öğrenci lideriydi..
Fikir Kulüplerinin önde gelen isimlerinden..
İktisad Fakültesinde okuyan Abdullah Gül ise sağ görüşlü..
Amerikancı Milli Türk Talebe Birliği üyesi...
İslamcı grubun Akıncılar cephesinden..
Yıl 1968 idi..
Temmuz sıcağı..
Amerikan 6. Filosu İstanbul boğazındaydı..
Savaş gemileri Dolmabahçe açıklarına demir atmıştı..
Amerikan askerleri karaya çıkmış, İstanbul genelevlerinde cirit atıyordu.
Yanki, Yüksek Kaldırım'da ve Beyoğlu Abanoz sokakta zevk alemleri yaparken, polisin dışarda onların güvenliğini alması bardağı taşırmıştı.
Tepki büyüktü..
Sol görüşlü öğrenciler "6.Filo Defol" mitingleri yapıyordu..
Dinci İslamcılar ise buna karşı çıkıyordu..
İki grup sürekli kavga ediyordu..
Gazeteler linç manşetleri atıyordu..
"Kızılları boğmanın vakti geldi"
"Ya susturacağız, ya kan kusturacağız"
Genelkurmay kışlalarda broşür dağıtıyordu.
"Amerika'yı sevmeyen komünisttir.". ‼️
İstanbul Teknik Üniversitesi barut fıçısı gibiydi..
Birgün Deniz Gezmiş ve Abdullah Gül'ün içinde bulunduğu gruplar karşı karşıya geldi..
Bir yanda Nazım Hikmet'in çocukları..
Diğer yanda Necip Fazıl'ın..
Taşlar, sopalar, tekme, tokat..
Fikirler değil yumruklar konuştu..
Zaman zaman da silahlar..
Ertesi gün Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Abdullah Gül ve arkadaşlarının fotoğraflarını okulun duvarlarına astılar..
Altına da tek cümle yazdılar.
"Faşistler giremez"
Abdullah Gül o günden sonra 6 ay okula ara vermek zorunda kalmıştı.. ‼️
Yıllar geçti..
Amerikan Emperyalizmine hayır diyen devrimci öğrenciler bir bir yok edildi..
Fikir Kulüplerinde yetişenlerin önü kesildi.
Kimi kahpe bir pusuda öldürüldü..
Kimi işkencede son nefesini verdi...
Kimi de Denizler gibi darağacına gönderildi..
Bazıları onlarca yıl hapis yattı..
Bazıları da köşesine çekildi..
Peki ya DİNCİLER . ⁉️
Abdullah Gül devletin zirvesine, Cumhurbaşkanlığına kadar yükseldi.‼️
Ve diğer Amerikancı Milli Türk Talebe Birliği üyeleri...‼️
Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Kadir Topbaş ve daha niceleri.
Hepsi önemli yerlere geldi..
Devlet onlara teslim edildi..‼️
Tarih 6 Mayıs 1972..
51 yıl önce..
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan darağacında can verdiler..
İşlerini cellada bırakmadılar..
Sehpalarını kendileri tekmelediler.
Onların mahkeme salonunda söyledikleri bir söz bugün bile unutulmadı..
"Türkiye'de gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlar varsa, bunlar ancak Amerikan emperyalizmi ile iş yapan çıkarcılardır.”‼️
2 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year ago
Text
Akbelen kaz dağlarını koruyanları terörist ilan eden yandaş gazeteler Çanakkale için “içimiz yanıyor” manşetleri atıyor… samimiyet testinde riyakar ve eyyamcılıkta açık ara şampiyon olan bşr zihniyetin uzantıları
8 notes · View notes
arguntc · 3 months ago
Text
"Savunma yerle bir" (22 Ağustos 2024 spor manşetleri)
Günün spor manşetlerinde, spor gündemiyle alakalı en yeni gelişmeler ve transfer haberleri belli oldu. 22 Ağustos 2024 tarihli gazetelerin spor sayfalarına, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un transfer haberlerine 1 dakikada göz atın.
0 notes
pazaryerigundem · 4 months ago
Text
Başkan Altay'dan anma ve kutlama programlarına davet
https://pazaryerigundem.com/haber/183029/baskan-altaydan-anma-ve-kutlama-programlarina-davet/
Başkan Altay'dan anma ve kutlama programlarına davet
Tumblr media
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü” kapsamında bu yıl da Konya’nın birçok noktasında anma etkinlikleri gerçekleştirileceğini belirterek, tüm Konyalıları 15 Temmuz Pazartesi günü düzenlenecek etkinliklere katılmaya davet etti.
KOCAELİ (İGFA) – 15 Temmuz 2016’daki hain FETÖ darbe girişiminin 8’inci yılında Konya’da birçok noktada anma etkinliği düzenlenecek.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türk tarihine kara bir leke olarak geçen ama aynı zamanda büyük bir direnişin ve birlik ruhunun simgesi haline gelen 15 Temmuz’da bu yıl da Konya’da coşkulu anma ve kutlama etkinlikleri hazırlandığını söyledi.
“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri” kapsamında “Milletin Zaferi” temasıyla düzenlenecek etkinliklerle ilgili bilgi veren Başkan Altay, “Hain kalkışmanın 8’inci yılında Konya’mızda gün boyu birçok noktada çeşitli etkinlikler yapacağız. Etkinliklerin gündüz bölümünde şehrimizdeki üniversitelerimizin de katkısıyla 15 Temmuz gecesini anlatan sergiler düzenlenecek. Ayrıca çeşitli sportif faaliyetlerin yer alacağı etkinliklerin akşam bölümünde ise her yıl olduğu gibi Mevlana Meydanı’nda hemşehrilerimizle buluşacağız. Anma yürüyüşüyle başlayacak programda şiir dinletileri, sinevizyon gösterimi ve konserler yer alacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması da hemşehrilerimize meydandan canlı olarak aktarılacak. Anma programımız sabah namazına kadar sürecek. Bu vesileyle tüm Konyalı hemşehrilerimi şehitlerimizi anmak ve gazilerimizi yad etmek için etkinliklere davet ediyorum” diye konuştu.
Tumblr media
15 TEMMUZ TEMALI SERGİLER
Konya’da 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü kapsamında çeşitli sergiler düzenlenecek. Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından Mevlana Meydanı’nda “15 Temmuz Afiş Sergisi” ve Koleksiyoner Mehmet Şimşek’in “15 Temmuz Şehitleri ve Gazileri Hatıra Parası-Türkiye Haritası Sergisi” kapılarını açacak.
Zafer Meydanı’nda ise Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi’nin “15 Temmuz Milletin Zaferi Resim Sergisi” sanatseverlerle buluşacak. Kültür Park’ta Konya Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’nün “Milletin Zaferi” Fotoğraf Sergisi ve Kitap Köşesi yer alacak.
Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürlüğü’nün “Milletin Zaferi 15 Temmuz Gazete Manşetleri Sergisi”, İl Halk Kütüphanesi’nde ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Milletin Zaferi Sanatsal Resim Sergisi” ve Ortaokul ve Liseler Arası “Resim, Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni” gerçekleştirilecek. Tüm sergilerin açılış saati ise 11.00.
MEVLİD-İ ŞERİF VE HATM-İ ŞERİF MERASİMİ
Sergilerin ardından saat 12.30’da Sultan Selim Camii’nde Mevlid-i Şerif ve Hatm-i Şerif Merasimi düzenlenecek. Bu anlamlı törende 15 Temmuz’da vatanları uğruna canını ortaya koyan şehitlerimiz anılacak.
ETKİNLİKLER VE TÖRENLER
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü kapsamında saat 14.00’te Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile Konya Şehit Aileleri Derneği ziyareti gerçekleştirilecek. Ardından saat 15.07’de “15/07 Şafak Vakti” sinema filmi Meram Belediyesi Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak. 
Saat 19.30’da Konya Büyükşehir Belediyesi Mehteran eşliğinde Alaaddin Tepesi ile Mevlana Meydanı arasında Konya protokolünün katılımıyla anma yürüyüşü düzenlenecek. Aynı saatte Aslanlı Kışla Caddesi’nden Konya Şehitler Abidesi’ne kadar 15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu yapılacak. Konya Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın kahramanlık türküleri ile Mevlana Meydanı’nda program ise saat 20.00’de başlayacak.
PROGRAM SABAH NAMAZINA KADAR SÜRECEK DEMOKRASİ NÖBETİ İLE TAMAMLANACAK
Binlerce vatandaşın katılacağı Mevlana Meydanı’ndaki programda ise saat 21.00’de Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Millete Sesleniş” konuşması yapılacak. Devamında sinevizyon gösterisi, şiir dinletileri, konserlerin yer alacağı program kapsamında saat 00.13’te salâ okunmasıyla demokrasi nöbeti başlayacak. Sabah ezanının ardından saat 04.30’da demokrasi nöbeti sona erecek ve Sultan Selim Cami önünde vatandaşlarla ikramda bulunulacak.  
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
gozdehaber · 4 months ago
Text
Tamponlarda Arsenik Bulunan Bir Araştırma. Endişelenmeli miyiz?
Tamponlarda arsenik bulan bir çalışmayla ilgili son manşetleri okuduysanız (diğer “zehirli” metallerden bahsetmiyorum bile) ve rahmi olan biriyseniz, büyük ihtimalle oldukça dehşete düşmüşsünüzdür. (Bütün bunlar, tampon küçülme korkusunu da yaşadıktan sonra!) Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar yakın zamanda yapılan bir araştırmada tamponlarda arsenik, kurşun, cıva, nikel,…
0 notes
cagatayakgun · 4 months ago
Text
TOPLUMSAL ORTAK AKIL
   Fırsat buldukça arkadaşlarıyla görüşmekten büyük keyif alıyordu. Bir hafta önce, o gün için sahildeki bir çay bahçesinde buluşmak üzere sözleşmiştiler. Ancak o, her zamanki gibi yine geç kalmıştı. Telaşlı adımlarla yürürken bir yandan da onu rahatsız eden olumsuz düşünceleri zihninden uzaklaştırmaya çalışıyordu.
     Bir an, zihnini bu denli yoran olumsuz düşüncelerin temel nedenini keşfetmeye çalıştı. Aklına ilk olarak, gazete ve televizyonlarda yer alan üzücü haberler geldi. Ona göre, yaşadığı zihinsel yorgunluğun başlıca sorumlusu medyaydı. Tüm yayın organlarına kızdı. Bir daha asla gazete almamaya ve televizyon haberlerini izlememeye karar verdi. Ama hemen sonrasında, ülkede ve dünyada gerçekleşen olumlu gelişmeleri de haber yapanın aynı gazete ve televizyonlar olduğunu anımsadı. İnsan yaşamını kolaylaştıran teknolojik gelişmeler, çaresiz gibi görülen hastalıklara yeni tedavi yöntemleri, salgın hastalıklara karşı koruyucu aşı haberleri umut ve güven veriyordu.
     Bu aşamada, kötü ve üzücü haberlerin zihnini bu denli etkilemesinin normal olup olmadığı sorusu aklına takıldı. Kuşkuya kapılarak, bu tür olumsuzluklara sadece kendisi mi odaklanıyordu yoksa herkes aynı şekilde mi düşünüyordu sorusuna yanıt aradı. Ama bir yanıt bulamadı. Yine de zihin sağlığını korumak amacıyla bir daha asla böyle olumsuz şeyler düşünmemesi gerektiğine karar verdi. Ancak ne zaman bu tür düşünceleri zihninden uzaklaştırmayı denese tam aksi gerçekleşiyordu. Yine aynı şey oldu. Artık kontrolden çıkan zihninden gazetelerdeki olumsuz haber manşetleri bir biri ardı sıra akmaya başlamıştı.
     İlk olarak, bir haber kanalında izlediği, iki arkadaşın alkol aldıktan sonra ‘’bilinmeyen bir nedenle’’ birbirlerini bıçaklamasını konu edinen haberi anımsadı. Üstelik görgü tanıkları onların kardeş kadar yakın olduklarını söylüyorlardı.
Bu haberin yarattığı olumsuz etkiden henüz kurtulamamışken şimdi de düğünlerde ve benzeri kutlamalarda yaşanan can kayıpları haberleri aklına geldi. Alkol duvarını aşıp ''adrenalin canavarına'' dönüşerek ateşli silahlarla havaya (havada kim veya ne varsa!) kurşun sıkılmasının nedenini anlayamıyordu. Gökyüzü yeterince kurşunlandıktan sonra silahların namlularının kontrolsüz bir şekilde damada, geline veya davetlilere yöneldiği az rastlanan bir şey değildi. Sonuçta düğün evi bir anda cenaze evine dönüşebiliyordu.
     Bazı öfkeli insanlar, trafikte tanımadıkları bir yayaya veya sürücüye yol vermenin keyfini yaşamak yerine, yol vermeme kavgası sonucu can kaybına bile neden oluyorlardı. Piknik dönüşü kentin yeşil alanlarına ve deniz kıyılarına bırakılan tonlarca çöp ise ayrı bir haber konusuydu. Mangal keyfi için ormanları yakanları, biraz daha ekin yeri açmak amacıyla tarlasına bitişik ormanlık alanı kül eden köylüleri düşündü. Ona derin bir acı yaşatan, kedilere ve köpeklere işkence haberlerini ise zaten hiç okuyamıyordu.
     Kimi zaman da daha çok kazanç sağlamak düşüncesiyle ticaret yapanlar da haber konusu oluyordu. Bu yöndeki haberlerde para kazanma hırsıyla tüketici sağlığının nasıl tehlikeye atıldığı anlatıyordu. Daha iki gün önce, zeytinleri siyah ayakkabı boyasıyla boyayıp, çatı kiremitlerini öğüterek kırmızı toz biber etiketiyle piyasaya sürenlerin haberlerini okurken gözlerine inanamamıştı.
     Karşı cins ilişkilerinin başlangıcında bazı erkekler kadına karşı aşırı incelik gösteriyordu. İlerleyen süreçte, her nedense bu nezaketten eser kalmıyordu. Bu durumdan rahatsızlık duyan kadının ayrılma isteği ise erkek tarafından asla anlayışla karşılanmıyordu. Öte yandan, bir kadının evlenmek amacıyla arkadaşlık yapmasına izin verilmiyordu. Sonuçta kadın, oldukça masum bir arkadaşlık ilişkisini gizli saklı  yapmak zorunda bırakılıyordu. Bu tür bir arkadaşlık anlaşıldığında ise kadın; babası, erkek kardeşi, akrabası veya da mahallenin ''namus bekçileri'' tarafından dövülüyor veya acımasızca öldürülüyordu. Eşini seçmesine izin verilmeyen kadınların evlilikleri ancak ailelerin kararıyla gerçekleşebiliyordu. Bu şekilde bir araya getirilen eşlerde zaten zayıf olan sevgi, saygı ve güven duyguları kısa sürede öfke, nefret ve hakarete dönüşüyordu. Aynı ortamda yaşama gözlerini açan çocukların özgür ve özerk bireyler olarak yetiştirilmesi ise olanaksızdı.
     Hayli gecikmiş olsa da nihayet sözleştikleri çay bahçesine ulaşabilmişti. Ancak, zihnine üşüşen olumsuz düşüncelerin yüzüne yansımasını kontrol edemiyordu. Huzursuz hali arkadaşlarının dikkatinden kaçmamıştı. Ne olduğu sorulunca yol boyunca düşündüklerini kısaca paylaştı. Arkadaşlarından biri özel bir bankada müdür yardımcısıydı  ve aynı zamanda sosyoloji eğitimi almıştı. Sohbete ‘’toplumsal ortak akıl’’ kavramından söz ederek başladı. Güven veren huzurlu bir aile ortamına ve toplumsal barışa ancak, bireysel akıldan hareketle ‘’toplumsal ortak akılla’’ ulaşılabileceğini vurguladı.  Arkadaşının sözünü ettiği toplumsal ortak akıl sözcüklerinin ne anlama geldiğini az çok anlayabilmişti. Ancak bu kavramın açık bir tanımını tam olarak bilmiyordu. Daha iyi anlamak için arkadaşından bu konuyu açıklamasını rica etti.
Arkadaşı açıklamasına Sosyal Psikoloji alanında saygın bir isim olan Solomon Asch’in görüşünü paylaşarak başladı. Asch; İnsanların emin olmadıkları bir konuda başkalarının düşüncelerini dikkate alarak ‘’uyum’’ göstermeye daha fazla eğilimli oldukları görüşünü tespit eder. Bu anlayış, bireyin diğer insanların düşüncelerine saygı duyma bilincini geliştirir. Ayrıca bireyin, başkalarının kendisinden daha bilgili olabilecekleri yönünde alçak gönüllü bir tutum geliştirmesine de katkı sağlar. Öte yandan, toplumsal ortak akla ulaşmanın önündeki en büyük engel ise bireyin yalnız kendi aklını beğenme yönündeki uyumsuzluğudur.’’ Anlaşıldığı üzere, ‘’sosyal uyum’’ toplumsal ortak aklın vaz geçilmeziydi.   
     Gruptakilerin dikkatle dinledikleri arkadaşı konuşmasını bu kez ‘’uyum’’ konusuna açıklama yaparak sürdürdü. Uyum yeteneği; dürtüleri kontrol etmeği, öz eleştiri yapabilmeyi ve eleştiriye açık olmayı sağlayan özdenetime sahip olmakla gerçekleşir. Bunun sonucunda insan kendisiyle, sosyal çevresiyle ve doğayla barışık ve ahenk içinde olmayı başarır. Ama bu sanıldığı kadar kolaylıkla gerçekleşmez. Çünkü insan, çocukluk döneminde ebeveynleri tarafından öğretilen ve anlamını bilemediği sözcükleri algı kalıpları şeklinde kavramlaştırır. Tüm yaşamı boyunca da bu tür algı kalıplarıyla düşünür ve davranır. Bu da kendisiyle ve sosyal çevresiyle olan iletişiminde aksamalar yaşamasına yol açar. Bunun sonucunda birey, çevresindekileri değiştirmeye çalışmak gibi sonuçsuz bir çabaya girişir. Ne var ki bu uğraşı  ters teper ve ciddi tartışmalara, ego çatışmalarına neden olur. Oysa insan ancak kendisini değişerek kişiliğini geliştirebilir. Zihinsel anlamda kendisini değiştirerek kişiliğini geliştirebilen insanlar sağlıklı ve olgun birey olabilir. Böylece insan, kişi veya şahıs olmaktan çıkarak ‘’birey’’ olur. Birey olabilmek çok önemlidir. Çünkü toplumun en küçük yapı taşı bireydir. Bireylerin bir araya gelmesi aileleri; aileler de toplumu oluşturur. Bu anlamda, toplumsal ortak akıla ulaşabilmenin başlangıç noktası bireyden hareketle ailede ortak akıl oluşturmakla gerçekleşebilir.
     Konuşmasının bu aşamasında, yanlış anlamalara yol açabilecek bir noktayı açıklaması gerektiğini belirtti. Toplumsal ortak akıldan, o toplumdaki bireylerin tümünün her an aynı şekilde düşünmesi ve davranması gerektiği anlaşılmamalı. Kuşkusuz ki milyonlara varan insan topluluklarında anlayış ve görüş farklılıkları olacaktır ve olmalıdır da. Ortak akıldan anlaşılması gereken, aile huzurunu ve toplum barışını koruma ve sürdürme amacıyla bireylerin ‘’temel konularda’’ ortak bir anlayışı paylaşma becerisi gösterebilmeleridir. Bu, kişisel anlamda mantıksal süreçlere dayanan, sorun çözmeye yönelik olarak işleyen tutarlı,  sistemli düşünme becerisiyle gerçekleşir. Buradan hareketle ortak değerleri, sorunları ve hedefleri bulunan aileye ve belli bir gruba ait olduğu bilincine ulaşılır. Bunun sonucunda da  bireyin, ailenin veya grup üyelerinin kişisel bilincinin toplamını aşan oldukça yüksek bir ortak bilinç durumu ortaya çıkar.
     Toplumsal ortak akıl ortamında filizlenip gelişebilen bireyler asla aşağılık duygusuna kapılmadan başka insanların bilgi birikimlerini takdir etme erdemine sahip olur. Ortak akıl oluşturma becerisi nedeniyle yüksek yaşam kalitesine ulaşabilmiş ailelerde huzurun ve toplumda barışın egemen olması şaşırtıcı olmasa gerek.
0 notes
haber4444 · 5 months ago
Text
https://borsahabercim.com
1 note · View note
israelandarabpeaceblog · 8 months ago
Text
Netanyahu-Biden Çatışması ve Dünya'nın Sessizliği
Netanyahu-Biden Ayrılığını Anlamak: Müslüman Soykırımı Konusundaki Dünya Sessizliğinin Ötesindeki Potansiyel Nedenleri Keşfetmek
Son haberlerde, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki gerilimler manşetleri süslüyor. Bu iki lider arasındaki anlaşmazlığın olası nedenleri çeşitli olmasına rağmen, bazıları bu çatışmanın, dünyanın Irak ve Afganistan'daki Müslümanların soykırımı konusundaki sessizliğiyle ilişkili olabileceğini speküle ediyor.
Bu bölgelerde Müslümanlara karşı işlenen vahşetlerin uluslararası toplum tarafından genellikle fark edilmediği bir sır değil. Bu suçlar için önemli düzeyde küresel tepki ve sorumluluk eksikliği, Netanyahu'nun bu konuyu kendi lehine kullanma çabalarının neden başarısız olabileceğini birçok kişiyi meraklandırmış durumda.
Bunun bir nedeni uluslararası ilişkilerin değişen dinamikleri olabilir. Dünya giderek birbirine bağlı hale geliyor ve liderler daha önce hiç olmadığı kadar dikkat altındalar. Süper güçlerin lideri olarak Biden, hassas diplomatik suları yönlendirmek zorunda. İnsan hakları ihlallerine, Müslümanlara karşı işlenenler de dahil olmak üzere, yakından küresel topluluk tarafından izleniyor.
Ayrıca, İsrail-Filistin çatışması Netanyahu'nun destek toplama çabalarına başka bir karmaşıklık katıyor. Bu çatışmanın tarihi, dini, siyasi ve sosyal konularla derinlemesine ilişkilendirilmiş durumda, bu da birçok kişi için hassas bir konu haline getiriyor. Bazıları diğer bölgelerdeki Müslümanların durumuna sempati duyabilirken, aynı empatiyi Filistin meselesine genişletmeyebilirler.
Dahası, Netanyahu'nun kendi tartışmalı politikaları ve eylemleri her zaman geniş çapta destek bulmamıştır. Onun yönetiminin Batı Şeria'daki yerleşimler ve Gazze ablukası gibi konulara yaklaşımı çeşitli kesimlerden eleştiri almıştır. Bunun yanı sıra, önceki ABD yönetimiyle gergin ilişkileri de, Netanyahu'nun Müslüman soykırımı konusunu etkili bir şekilde kullanamamasına katkıda bulunan faktörler olabilir.
Sonuç olarak, Irak ve Afganistan'daki Müslümanların soykırımı konusunda dünyanın sessizliği gerçekten endişe verici olsa da, Netanyahu'nun Biden ile yaşadığı ayrılıkta bu konuyu etkili bir şekilde kullanamamasının nedenleri karmaşık ve çok yönlüdür. Bu durum, uluslararası ilişkileri şekillendiren karmaşık bir ağın, diplomasi ve tarihsel bağlamın hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor.
1 note · View note
websitecim · 8 months ago
Video
youtube
7 Mart Günün Gazete Manşetleri
0 notes
cointahmin · 9 months ago
Text
Kripto para ünitelerinin daima değişken dünyasında Bitcoin (BTC) manşetleri domine etmeye devam ediyor. Piyasadaki son düşüş eğilimlerine karşın, Bitcoin balinaları dünyanın en büyük kripto para ünitesinden daha da fazla biriktirerek dalgalar yaratıyor. Önde gelen kripto analisti Ali’nin yakın vakitte attığı bir tweet, Bitcoin sahiplerinin sayısının şu anda İspanya’nın tüm nüfusunu aşarak 48,5 milyona ulaştığını ortaya çıkardı. İşte detaylar…Balinalar, ayı trendine meydan okuyorBitcoin’in fiyatı bir düşüş yaşamış olsa da, çoklukla balina olarak isimlendirilen büyük yatırımcılar yılmadı. Bitcoin varlıklarını istikrarlı bir formda artırarak kripto para piyasasının geleceğine ait sarsılmaz iyimserliklerinin sinyalini verdiler. Kripto tahlil platformu IntoTheBlock’tan alınan bilgiler, sırf Ağustos ayının son iki haftasında, toplam Bitcoin arzının en az %0,1’ini elinde tutan yatırımcıların portföylerine toplu olarak 1,5 milyar doların üzerinde BTC eklediğini gösteriyor.https://twitter.com/ali_charts/status/1698261795935268992 3 Eylül’de IntoTheBlock, Twitter sayfasında şaşırtan bir güncelleme paylaşarak Bitcoin sahiplerinin toplam sayısının tarihte birinci defa 48 milyon hududunu aştığını duyurdu. Bu kilometre taşını daha da dikkat alımlı kılan şey, Bitcoin’in fiyatının iki ayın en düşük düzeyine inerek 26.000 doların altına düştüğü bir devirde gerçekleşmiş olmasıdır. Yatırımcıların bu direnci ve devam eden birikimi, Bitcoin’in potansiyeline olan sarsılmaz inançlarını göstermektedir.Grayscale zaferi optimistlik yarattıYatırımcılar ortasındaki bu iyimserliği besleyen kıymetli bir faktör, Grayscale Investments’ın ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) karşı kazandığı son yasal zaferdir. Değerli bir mahkeme kararında Yargıç Neomi Rao, SEC’in Grayscale’in Grayscale Bitcoin Trust’ı (GBTC) Bitcoin Spot Borsa Yatırım Fonlarına (ETF’ler) dönüştürme başvurusunu reddetmesi konusunda kâfi bir açıklama yapmadığını tespit etti. Bu karar, Grayscale’in düzenleyici pürüzlere karşı açtığı davada zafer kazanmasının önünü açarak yatırımcıların kripto para piyasasına olan itimadını daha da pekiştirdi.https://twitter.com/intotheblock/status/1698214357836910737 Bitcoin durumu neye işaret ediyor?Bu yazının yazıldığı sırada Bitcoin %0,40’lık hafif bir artış göstererek 25.910,67 dolar fiyattan süreç görüyor. 24 saatlik süreç hacmi 8.393.256.034 dolar üzere şaşırtan bir düzeyde ve canlı piyasa kıymeti 505.045.017.903 dolar. Bu sayılar Bitcoin’in kripto para dünyasındaki tartışmasız başkan pozisyonunu sağlamlaştırıyor ve balinaların devam eden birikimiyle dijital altının cazibesinin her zamanki üzere güçlü kaldığı görülmekte.Sonuç olarak, kripto para piyasasının dayanıklılığı ve Bitcoin yatırımcılarının, bilhassa de balinaların iyimserliği, kripto alanında bir hayranlık kaynağı olmaya devam ediyor. Bitcoin’in benimsenmesi ve popülaritesi arttıkça, piyasa çalkantılarına ve düzenleyici zorluklara dayanma kabiliyeti, kripto varlıkların hükümdarı olma statüsünü daha da pekiştiriyor.
0 notes
sehir-isiklari · 10 months ago
Text
Elektrikli Bisikletler ve Mopedler: Petrol Azaltımının İsimsiz Kahramanları
Elektrikli otomobiller iklim değişikliğiyle mücadelede manşetleri kaplarken, sessizce büyük bir etki yaratan başka bir elektrikli araç daha var: elektrikli bisiklet (e-bisiklet) ve moped. Bu iki tekerlekli harikalar, dört tekerlekli muadillerine göre çok daha fazla petrolün yerini alıyor ve bunu dünyanın dört bir yanındaki insanlar için daha uygun fiyatlı ve erişilebilir bir şekilde yapıyorlar.
Rakamlar her şeyi anlatıyor: Bugün yollarda 280 milyondan fazla elektrikli bisiklet ve moped var, buna karşılık sadece 20 milyon elektrikli otomobil var. Ve bu sayı daha da artacak. Yalnızca Çin'de e-bisikletlerin sayısı otomobillerden 15'e 1 gibi şaşırtıcı bir oranda fazla.
Peki bu e-bisiklet devrimini tetikleyen nedir? Cevap basit: uygun fiyat ve kolaylık. E-bisiklet ve mopedleri satın almak ve kullanmak elektrikli arabalardan çok daha ucuz. Ayrıca çevik ve verimlidirler, bu da onları kalabalık şehir sokaklarında gezinmek için mükemmel kılar.
Ancak e-bisiklet ve mopedlerin faydaları sadece para ve zaman tasarrufunun çok ötesine geçiyor. Ayrıca trafik sıkışıklığını ve hava kirliliğini azaltmaya da yardımcı oluyorlar. Aslında, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan bir çalışma, e-bisiklet ve mopedlerin 2030 yılına kadar küresel petrol talebini günde 1,5 milyon varil kadar azaltabileceğini ortaya koymuştur.
Bu önemli bir katkıdır ve görmezden gelemeyeceğimiz bir katkıdır. İklim değişikliğiyle mücadele etmenin yollarını ararken, sadece etkili değil aynı zamanda eşitlikçi ve erişilebilir çözümlere odaklanmamız gerekiyor. Elektrikli bisikletler ve mopedler bu çözümlere mükemmel bir şekilde uyuyor.
Bir dahaki sefere nasıl dolaşacağınızı düşündüğünüzde, bir e-bisiklet veya moped denemeyi düşünün. Ne kadar keyif aldığınızı görünce şaşırabilirsiniz. Ve bu süreçte gezegeni kurtarmaya yardımcı olmak için üzerinize düşeni yapmış olacaksınız.
Yiyecek almak ya da çocukları okula bırakmak için arabaya atlıyoruz. Ancak araba kullanışlı olsa da, bu kısa yolculuklar emisyon, kirlilik ve benzin maliyeti açısından artıyor.
Tüm Avustralya banliyö yolculuklarının yarısına yakını (% 44) araba ile ve 10 km'nin altındadır. Perth'in günlük 4,2 milyon araba yolculuğunun 2,8 milyonu 2 km'den daha kısa mesafeler içindir.
Bu, daha zengin ülkelerde yaygındır. Amerika Birleşik Devletleri'nde, tüm araba yolculuklarının şaşırtıcı bir şekilde %60'ı 10 km'den daha az bir alanı kapsıyor.
Peki en iyi çözüm nedir? Elektrikli bir araca geçmenin doğal bir adım olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında, kısa yolculuklar için elektrikli bisiklet veya moped sizin ve gezegen için daha iyi olabilir. Bunun nedeni, topluca elektrikli mikromobilite olarak bilinen bu ulaşım biçimlerinin satın alınmasının ve çalıştırılmasının daha ucuz olmasıdır.
Ancak bundan daha fazlası - Çin'de ve mopedlerin yaygın bir ulaşım şekli olduğu diğer ülkelerde şaşırtıcı alımları nedeniyle, şu anda dünyadaki tüm elektrikli otomobillerden dört kat daha fazla petrol talebinin yerini alıyorlar.
Elektrik moped popüleresi
Bu nasıl olabilir?
Geçen yıl dünya yollarında 20 milyondan fazla elektrikli araç ve otobüs, teslimat kamyoneti ve kamyon gibi 1,3 milyon ticari EV vardı.
Ancak bu dört veya daha fazla tekerlekli araç sayısı, iki ve üç tekerlekli araçlar tarafından tamamen gölgede bırakılıyor. Geçen yıl yollarda 280 milyondan fazla elektrikli moped, scooter, motosiklet ve üç tekerlekli araç vardı. Bloomberg New Energy Finance'in tahminlerine göre, onların saf popülaritesi zaten petrol talebini günde bir milyon varil petrol azaltıyor - dünyanın toplam petrol talebinin yaklaşık% 1'i.
Peki ya elektrikli araçlar? Ne de olsa EV'ler, egzoz emisyonları sıfır olduğu için şehirlerdeki araba emisyonları ve hava kirliliği için sihirli bir değnek olarak müjdelendi. Yenilenebilir enerji ile şarj edilirse daha da çevreci olurlar.
Ancak onları tartışılmaz bir mal olarak görmek bir hatadır. Daha temiz arabalardır, ancak yine de arabalardır, yollarda yer kaplarlar ve onlara güç sağlamak için çok fazla elektrik gerektirirler. Pilleri onları geleneksel bir arabadan daha ağır hale getirir ve nadir toprak elementlerinin çıkarılmasından büyük ölçüde yararlanır. EV'ler genel olarak içten yanmalı motorlu arabalardan çok daha çevreci olsa da, pil üretimi bazı kazanımları baltalayabilir.
Artı tarafta, benzinli arabalar kilometre başına yaklaşık 0.14 A $ yakıta veya 1,820 km yapan ortalama bir araba için yıllık yaklaşık 12,000 $ yakıta mal oluyor. Bakım yılda ortalama 910 dolar, benzinli bir araba için toplamı 2,730 dolara çıkarıyor.
Buna karşılık, bir EV'yi şarj etmek bu mesafe için yaklaşık 480 dolara mal olacak. 240 ABD Doları tutarındaki bakım, yıllık işletme maliyetlerini 720 ABD Dolarına çıkarır. Yani EV'leri çalıştırmak çok daha ucuz. Ancak satın almak pahalıdır.
Devamını oku: Beş yıl sonra, Brisbane'in e-scooter'ları ve e-bisikletleri, şehri açarken turistleri ve sakinleri kazanıyor
Elektrikli mopedlerin ve bisikletlerin ne gibi avantajları var?
Elektrikli ulaşım devrimi, şehirlerimizde nasıl hareket ettiğimizi ve hatta bir arabaya ihtiyacımız olup olmadığını yeniden düşünmek için büyük bir fırsat.
Ne de olsa arabalarda genellikle yalnızca bir yolcu bulunur. Kendinizi taşımak için çok fazla enerji harcıyorsunuz.
Buna karşılık, elektrikli mopedler ve bisikletler bir veya iki kişiyi taşımak için çok daha az enerji kullanır. Ayrıca satın almak ve çalıştırmak elektrikli arabalardan çok daha ucuzdur.
Haftada beş gün, günde 20 km bir e-bisikletle işe gidip gelirseniz, şarj maliyetiniz yıllık yaklaşık 20 ABD doları olacaktır.
Avustralya'da elektrikli bisikletler çok hızlı bir şekilde hobi arayışından ciddi bir kentsel ulaşım moduna geçiyor. Geçen yıl burada 100.000'den fazla e-bisiklet satıldı.
Tabii ki, Sidney'den Melbourne'e gitmek için elektrikli moped veya bisiklet kullanmanız pek olası değil. Gerçek değerleri, kabaca aynı sürede veya bir arabadan daha kısa sürdükleri kısa yolculuklarda - okul koşusu, süt ve ekmek koşusu ve hatta işe gidip gelme - yatıyor.
Bu yazı The Conversation sitesinden kısaltılarak çevrilmiştir.
1 note · View note
piyasahaberleri · 1 year ago
Link
Elon Musk bir medya konferansı esnasında jest yapıyor. — AFPElon Musk'un toplumsal medya platformu X, kullanıcılar tarafınca paylaşılan haber makalesi bağlantılarındaki manşetleri kaldırdı; bu, platformun haber medya kuruluşlarıyla ilişkilerini daha da kötüleştirmesi olası bir hareket.İş adamı uzun süredir "eski medyaya" karşı çıkıyor ve X'in (eski adıyla Twitter) daha iyi bir informasyon deposu bulunduğunu iddia ediyor. Sadece kendisi, son değişikliğin "güzel duyu" nedenlerden dolayı bulunduğunu söylemiş oldu; haberler ve öteki bağlantılar artık yalnızca fotoğraf olarak görünüyor ve yanında metin bulunmuyor.Musk geçen yıl Twitter'ı 44 milyar dolarlık bir anlaşmayla devraldı ve o zamandan beri adını X olarak değiştirdi, binlerce çalışanı işten çıkardı ve yasaklı komplo teorisyenlerinin ve aşırılık yanlılarının platforma geri dönmesine izin vererek reklamverenlerin kaçmasına niçin olduğundan eleştirilere maruz kaldı.Bununla beraber ana akım medya kuruluşlarındaki çeşitli gazetecileri de yasakladı ve tekrardan göreve getirdi. Washington Post Ve CNNek olarak aşağıdakiler de dahil olmak suretiyle hesaplardan gelen gönderileri geciktiriyor benzer biçimde görünüyor: New York Times.Bazı medya grupları X'e paylaşım yapmayı tamamen bıraktı.AFP ve öteki Fransız haber kaynakları Ağustos ayı başlarında X'i telif hakkı ihlalleriyle suçlayan bir dava başlattı.Musk Salı günü yapmış olduğu paylaşımda "Artık eski haberleri neredeyse asla okumuyorum" dedi."Birkaç gün ilkin X'te yayınlanmış bir şey hakkında 1000 kelime okumanın ne anlamı var?"Bağlantılardaki değişimler ilk kez ağustos ayında tartışıldığında şöyleki bir paylaşımda bulunmuş oldu: "Bu direkt benden geliyor. Estetiği büyük seviyede artıracak."Son olarak değişikliklerin bu hafta kademeli olarak uygulamaya konulduğu görülüyor.Kullanıcılar artık bir resimle beraber bir başlık görmek yerine yalnızca minik filigranlı bir fotoğraf görüyor.Bazı kullanıcılar, haberler ile öteki bilgiler içinde fark yapmanın artık zor bulunduğunu ve bunun da sitenin güvenilirliği hakkında sual işaretleri yaratmasının olası bulunduğunu belirtti.Eylül ayında Avrupa Komisyonu, X'in öteki tüm toplumsal medyalardan daha çok yanlış informasyon ve dezenformasyon oranına haiz bulunduğunu söylemiş oldu.
0 notes