#korktun mu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ne güzel bir yalan, feleğin mi şaştı?
Ben buz oldum sana yine, ter mi bastı?
What a beautiful lie, is your fate confused?
I became ice to you again, did you break out in sweat?
Korktun mu korktun mu?
Başıma gelenleri unuttun mu?
Are you scared? Have you forgotten what happened to me?
12 notes
·
View notes
Text
Kahvenden bir yudum almamışsın, korktun mu beni kırk yıl sevmekten .. "
112 notes
·
View notes
Text
Kahvenden bir yudum almamışsın, korktun mu beni kırk yıl sevmekten?
Cemal Süreya
20 notes
·
View notes
Text
Kahvenden bir yudum bile almamışsın; Korktun mu beni kırk yıl sevmekten?
Özlemenin saati olmaz kahve'nin de
9 notes
·
View notes
Text
Korktun mu?
- Çok
Pes ettin mi?
- Asla
Umudun var mı?
- Fazlasıyla
İnanıyor musun ?
- Eminim
11 notes
·
View notes
Text
Kalbinin inceliğini güzelliğini nahifliğini gören insanlarla birlikte olunca duygularının boşa gitmediğini hissediyorsun. Böyle insanlar hep hayatımızda olsun.
Kahvenden bir yudum bile almamışsın; Korktun mu beni kırk yıl sevmekten?
Sevgili Dostlarım ☕
Bir Kahve Alirmiydiniz Sevgiyle 🌹💜
16 notes
·
View notes
Text
Sen neden ölmeyi beceremedin?
Aptal ve ukâlâ dünyaya ayak uydurabilme düşüncesi mi seni ölümden uzaklaştırdı?
Yoksa, ruhunun derinlerine gömdüğün, üstünü kanlarla bürüdüğün sevdan mı tuttu ellerinden?
Kendini kandırma, sen neden ölmeyi beceremedin?
Yoksa korktun mu bu aşağılık dünyayı bırakmaya?
8 notes
·
View notes
Text
+Hiç değer verdin mi bana ?
Hiç aklına geldim mi ansızın ?
Merak ettin mi beni hiç ?
Endişelendin mi benim için ?
Beni kaybetmekten korktun mu ?
Özledin mi beni hiç ?
Beni önemsedin mi ki ?
Söylesene, beni gerçekten sevdin mi sen ?
2 notes
·
View notes
Text
ŞİİR ÜSTÜ GÜNCEL HAYAT
Ne güzel şiirdir o, Cahit Külebi ' nin Hikâye ' si...
Benden de günümüze dair nazire:
Benim doğduğum köylerde
Facebook yoktu...
Paylaşımlarımı laykla biraz...
Benim doğduğum köylerde
Tiktok yoktu...
Akşamları sohbet edilirdi çok
Bakma bin türlü şaklabanlığıma
Beni dinle
Beni onayla
Egomu okşa biraz...
Cidden bizim doğduğumuz metropollerde neler var ?
Neler var ?
Samuray kılıçlı psikopat çocuklar var...
Envâi çeşit manyak ve manyaklık -Mania mı diyeydim ? Kibarcası -
Bilemiyorum...
Ben seninle aynı yöne bakmıyorum , aynı yöne gitmiyorum dediği için çocuğunun önünde öldürülen anneler var...
Var oğlu var...
Heybemizde neler var ?
Empati eğitimi yok örneğin...
Olsa ne güzel olur , değil mi ?
Yolda yürüyen kıza yumruk atan Tıp öğrencisi iyi test çözüyordu , çözüyordu fakat kimseye hem de hiç sebepsiz olarak yumruk atmamayı bilmiyordu misâlen...
Hani kendisi bisikletle ofisine giden yeşilci hümanist ülkeler var ya bizdeki her tür terörü finanse etmek gibi minnak kusurları olan...
Bilgisayar oyunları...
Zihin kontrolü adına tüm filmler & diziler...
Kültür dezenformasyonuna dair modadan sanata spora her şey...
Her şey altını boş bırakmadıkları taşlardan işte...
Bizde ne var bunlara karşılık?
Aile...
Ailenin altı da mayın tarlası, dinamit yuvası olmuş çoktan...
Herkesin elinde bir ekran...
Herkesin önünde farklı bir dünya...
Kimi örümcek korktun mu aslan korktun mu diyen müptezelleri izliyor gün boyu...
Kimi zekâlara ziyâfet (!) türlü türlü şaklabanlık...
Kimi yalan haber deryasında kaybolmuş...
İşte empati eğitimi diyeceğim şifâ niyetiyle...
Bir çiçeğe su vermenin tadı...
Yahud...
Bir kimsesize halini hatrını sormanın zevkini bilseler...
Bunu yaşasalar sistemli olarak ister proje olarak ister not için..
Zamanla içselleşir inşallah...
Hem aile bahsinde rahmetle anıp kendisini , Sezai Karakoç ' a sözü bırakarak tefekkürlük bir an diliyorum hepimize...
Rövanş peşinde koşmadan- KK ' nin helalleşmesinin bilinçaltımda zuhuru bu galiba :))) - huzurlu sağlıklı mutlu yarınlar diyorum Rabb' imden...
" Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz...
Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz..."
Sezai Karakoç
Nüket Belsan Taşören
2 notes
·
View notes
Note
Yanlız kalmaktan hiç korktun mu?
Ben çok korktum. Ve korkumu yendim nasıl mı?
Yanlızlığa mahkum edilerek.
Ben aşırı derecede yalnız kalıyordum küçükken.Sadece kardeşim ve ben vardıj ama kardeşim de küçük olduğu için ben tek gibi hissediyordumm sadece akşamları annemi görürdümm tüm günüm yalnız geçerdi bazı gecelerim de yalnızdı ve bende yendim dediğin gibi yalnız kalarak.
5 notes
·
View notes
Text
Saat 2, köpekler felaket uluyor hayırdır olum şehir burası ayı mayı da olmaz heralde ne uluyonuz çılgınlar gibi? Az önce sigara içmek için balkona çıktım bi yanda köpekler hav hav ederken öte yandan kuşlar ciyak ciyak ötüyor dedim noluyor bi durum mu var? Sonra da kendi kendime dedim ki korktun dimi? Hemen de korkuyorsun falan. Kendimle konuşma saatlerim olduğundan bu saatler kendimle konuşuyorum, herkes uyudu napiyim ahaha. Annem geldi bunları yazarken ve şöyle dedi "hala uyumadın dimi sen aferin saat 2, çabuk gözlerini yum uyu" "hıhı, uyicam birazdan" dedim ben de. Minnoş ya bana bakmayı da ihmal etmez. Bak hala uluyorlar çocuğum derdiniz ne acaba?
Neyse ne diyordum gece uyumayı sevmediğimden ya da geç uyuduğumdan gündüz uyumazsam yürüyen uykuya dönüşüyorum. Beni bıraksalar da şu köşede uyusam modunda huysuz ilgisiz alakasız dolanıyorum. Biraz uyursam ancak deşarj olabiliyorum ve keyfim yerine geliyor yoksa baya suratsız ve tabi esnemekten ağzı açık kalan biri oluveriyorum. Buna rağmen şu uyku düzensizliğimi düzene sokmayı bile denemedim. Neden?
Bi anda her şey anlamsız gelecek-işte biz o gün tükeneceğiz...
4 notes
·
View notes
Text
Ben yandım
Ben yandım diyorum Züleyha yandım
Ülkemin yetim çocuklarını gördüm yandım
Sırtından vurulmuş memleket çocukları gördüm öz yurdunda garip çocuklar
Satılık bir zihniyetin ocaklara ne ateşler düşürdüğünü gördüm yandım
Ter bastı geceleri uyuyamadım yandım
Sen yanma dedin ikimizden başkasına yanma
Baksana bir Züleyha
Ne yürekler yanıyor
Bedenim yanıyor
İmanım yanıyor
Ülkem yanıyor, ülkem yanıyor, ülkem yanıyor
Ben ağladım Viyana'da Sarıkamış'da
Öne eğilmiş başlar gördüm ağladım
Çaresiz analar gördüm çocukları için merhamet dilenen analar gördüm ağladım
Yangın yerine dönmüş ülkemde hiç kimse için hiç birşey yapamamanın acısını duydum ağladım
Sen ağlama dedin ikimizden başkasına ağlama!
Kim bilir uzaklarda ne ocaklar sönüyor
Umutsuz ve çaresiz
Yarınından habersiz
Ne garipler ağlıyor
Ülkem ağlıyor ülkem ağlıyor ülkem ağlıyor
Ben ağlamışım çok mu züleyha
Sen gittin korktun ve gittin
Umudunu yitirdin gittin
Başka hayatları düşünmek ağır geldi yüreğine ve gittin
Mutluluk hayallerin benimle olmayacak diye korktun gittin
Dedim ya herkesin harcı değil bu sevda
Yıldın gittin
Dön de bir bak ardına
Neler neler gidiyor
Sıra sıra yiğitler
Omuzlarda şehitler
Koskoca bir vatan gidiyor
Ülkem gidiyor ülkem gidiyor ülkem gidiyor
Sen gitmişsin çok mu züleyha
2 notes
·
View notes
Text
"Kaç gün oldu saymadım, o günden beri
yoksa bana küstün mü, unuttun mu beni?"
Söylendiği gibi kaç gün oldu bilmiyorum, dönersin diye ettiğim dualar. Yastığımı gözyaşlarımla ıslattığım gecelerden sonra bir an durdum. Belirsizlikle eziyet mi ediyorsun bana? Cidden tehlikede misin? Yoksa sadece gittin mi? Hiçbirinin cevabını bilmiyorum. Senin hakkında konuştuğum zaman haksızlık yapıyormuşum hissi hep boğazımda. Arkanda bıraktığın, belki bırakmak zorunda kaldığın kimseler çok yaralı. Yastayız belki bilmeden. Sadece umut ediyoruz belki dönersin diye. Bilmiyorum küs mü gittin, korktun mu, yaşıyor musun, yaşamıyor musun? Kimseye anlatamadığım bir kederle doluyum. Sen beni kederle bıraktın ama bilmiyorum ki bunu neden yapmak zorunda kaldın? Sadece ama sadece geri gel, lütfen. Lütfen. Ben sana çok alışmıştım. Ben seni çok sevmiştim. Belki zordu anlaması sessizliğimden, ama çok sevmiştim. Sadece geri gel. İyi geceler,
2 notes
·
View notes
Text
Selamın aleyküm biliyorum hepiniz malum deprem hadisesine aşırı üzüldünüz aşırı etkilendiniz aşırı içselleştiriyorsunuz vesvese derecesinde bir hassiyetimiz olduğu için içimiz sıkılıyor bir noktada uyarmak ve rahatlatmak istedim. fazla üzüntü şeytana kapı açar. şirke ve inkara götürür farkına varamazsanız. Allah’ın merhametinden ileri merhamet sürmeyiniz. sen acıyor ve üzülüyorsun sorguluyorsun merhametine sığmıyor. Haşa Allah zulum mü ediyor? O Rahmandır Rahimdir besmele bile rahman ve rahim isimleriyle başlar. ikisi arasında ince bir fark var rahman tüm kullara merhamet eder Rahim ise mü’min kullara ahirette merhametini has olarak gösterir. mü’min hayatında zahmetlerle sınanır. bu görünüşte zalimlik gibi dursa da ahirette o zahmet rahmet olarak kendini gösterir. bir masum depremde canını malını kaybeder, görünüşte çok acı ve haksızlık olarak görünür fakat rahim olan allah onu cennetine alır. kaybettiği canına karşılık malına karşılık cennet köşkleri verir. o tarafı göremediğimiz için haşa zulüm gibi algılarız. dikkatimi çekti depremden çocukları çıkarıyorlar hepsi sakin. soruyorlar korktun mu hayır diyor. Allah o anda onları zaten koruyor biz görmüyoruz. biri çıkınca diyor orası çok sıcaktı su verin. O kullarını her halde koruyup kolluyor fakat biz görmüyor anlamıyoruz anne karnında bebeği koruyucu bir tabakayla ciltleyen onu kan irin ve organlar arasnda koruyan Rab hiç mümkün müdür ki deprem anında korumasın? yine bir piskolog bir araştırma yapıp 3 4 gün göçük altında kalan biriyle bir calışma yapmış. soruyor ne hissettin günlerce orda kaldın açlık susuzluk diyor ki ben o kadar kaldığımı bilmiyorum ki. bir uyudum uyandım çıktım ve hiç bir sey hissetmedim. Allah musibet anında bir sekinet bir mukavemet veriyor. Ama biz onu dışardan baktığımızda görmüyoruz dikkat edin fazla içselleşip üzülüp sorgulamak hikmete zıd. evet üzülüyorum ağlıyorum üzülelim ama nefsimize halimize üzülelim. depremin bize verdiği dersi dinleyelim değişelim. bu fani hayata nasil tapıyoruz, nasıl da evcilik gibi yalan bir hayat yaşıyoruz, nasıl nimetler içinde azıp nankörlük yapıyoruz? asıl gayemiz ölümü güzel karışlamak ölüme her daim hazır olmak olmalıyken ne kadar çok taviz veriyoruz. bunları düşünüp tövbe edip halimizi düzeltelim. halimize üzülelim. diger türlü üzüntü boş ve şeytani haşa bizi günahkar ediyor.
#hepimizin ihtiyacı olduğu zamanda yüreğime bir nebze had bildirdi bu yazı#çok sevdiğim bi abladan geldi
4 notes
·
View notes
Text
hiç canın acıdı mı? hiç evinde unutulduğun oldu mu? sen hiç ağlaya ağlaya saçlarını kestin mi? sevdin mi birini, biliyor musun sevgiyi.. korktun mu geceleri tek başına kaldığında? annen yüzünden ağlarken annene sarılmak istedin mi? seni çok sevdiler mi, beni hiç sevmediler. çok unutuldum, hiç hatırlanmadım. çok kestim saçlarımı -en çok annem keserdi onları- benim canım çok acıdı, benim canım en çok senin nefretin yüzünden acıdı. ben çok sevdim birini, sonra olan bana oldu. çok korktum ben, geceleri birden senin bağırışlarınla uyanırken. çok istedim anneme sarılmak, annem bana uzaktayken. söylesene, sen hiç çocuk oldun mu, ben çocukken çok ağlıyordum. çocukken sen de ağladın mı? gitmez dediklerin gitti mi, ben herkesi uğurladım yavaş yavaş. sen de babandan çok korktun mu, ben çocukken babamın ölmesini bile istemiştim. sen de hiç evinden gidip başka bir yerde yaşamaya alıştın mı? senin de hiç canın çok acıdı mı?
1 note
·
View note