#kilolu kadınlar için
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kadın Giyim Kombinleri
Kadın giyim kombinleri içerisinde elbiseli kombinlerden ikili takım kombinlerine kadar pek çok kombine yer verildiği görülür. Kombin yapmak isteyen kadınlar gerekli araştırmaları yaptıktan sonra hem vücut tipi ile uyumlu hem de kendisine yakışan renklerde kıyafetleri kombinleyebilirler. Yapılan doğru kombinler ile kadınların hem daha uzun görünebilmesi hem de istemeleri durumunda daha zayıf bir görünüme kavuşabilmesi mümkün olur.
Kadın giyim kombinleri yapılırken kişilerin yaşları ve kilolarının da göz önünde bulundurulması gerekir. Özellikle aşırı kilolu kadınlar daha zayıf görünebilmek için hangi kıyafetleri seçmeleri gerektiği hakkında daha fazla araştırma yapar. Yapılan bu araştırmalar sayesinde hem şık hem de daha zayıf gösteren kombinlerin kolayca tasarlanabilmesi mümkün olur.
0 notes
Link
0 notes
Text
Hamile kalma olasılığını arttırmak için yapmanız gerekenler, hamile kalmak için ne yapmalı sizler için çok değerli bilgiler paylaşacağız. Ayrıca, beslenme düzeni ile hamile kalma arasındaki ilişkiyi de ele alacağız. Gebelik planlaması yaparken hangi dönemde ne yapılması gerektiği konularında da fikirlerimizi paylaşacağız. Son olarak, tüp bebek tedavisinin hamile kalma şansına etkisi hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Hamile kalmak için yapılması gerekenlerle ilgili bu yazımız umarız sizin için yol gösterici olacaktır. Kolay Hamile Kalmak İçin Adım Adım Hamile Kalma Süreci Hamile kalmak, birçok çiftin hayali ve doğal olarak kolay bir süreç gibi görünebilir, ancak her zaman böyle olmayabilir. Bazı çiftler için hamile kalmak kolay olurken, bazıları için daha zorlu bir süreç olabilir. Bu nedenle, hamile kalma sürecini kolaylaştırmak için adım adım takip edilmesi gereken bazı önemli ipuçları vardır. Bir doktora danışın: Hamile kalmayı planlamaya karar verdiğinizde, öncelikle bir doktora danışmanız önemlidir. Doktorunuz, sağlıklı bir hamilelik geçirmenizi sağlamak için ihtiyacınız olan tavsiyeleri verebilir. Doğru zamanda cinsel ilişkiye girin: Hamile kalmak için doğru zamanda cinsel ilişkiye girme oldukça önemlidir. Kadınlar genellikle her ayın ortalarında ovulasyon dönemi geçirir. Bu zaman diliminde cinsel ilişkiye girmek, hamile kalma olasılığını arttırır. Beslenme düzeninize dikkat edin: Hamile kalma sürecinde beslenme düzeninizin önemi büyüktür. Sağlıklı bir beslenme programı, vücudunuzdaki hormonların dengelemesine yardımcı olur ve hamilelik oluşumuna yardımcı olur. B12 vitamini, folik asit ve çinko, hamilelikte oldukça önemlidir. Yukarıdaki adımları takip ederek hamile kalmak, kolay ve stressiz bir süreç olabilir. Ancak bazı çiftler için doğal yöntemlerle hamile kalmak zor olabilir. Bu durumda, çiftler, alternatif ile birlikte tüp bebek tedavisine başvurabilirler. Hamile kalmak için yapılması gerekenler öncelikle düzenli cinsel ilişki yaşamaktır. En uygun dönem, adet döneminin ortasından 5 gün öncesinden sonrasına kadar olan dönemdir. Ayrıca, sigara, alkollü içecekler gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da hamilelik planlaması sürecinde önemlidir. Kısacası, doğal yöntemlerle hamile kalmak isteyen çiftler, adım adım takip edilmesi gereken bazı önemli adımları bilmelidir. Ancak, doğal yöntemlerle gebe kalmak zor olan çiftler, tüp bebek tedavisi gibi farklı yöntemlere başvurabilirler. Hamile Kalma Olasılığını Arttırmak İçin Yapılması Gerekenler Hamile kalmak icin yapilmasi gerekenler Çiftlerin bir çocuk sahibi olmak istemesi oldukça doğal bir istektir. Ancak bazen kolay hamile kalmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle hamile kalmak için yapılması gerekenler hakkında bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir. Beslenme Düzeni Beslenme düzeninizin hamile kalma olasılığını arttırabileceği düşünülmektedir. Sağlıklı bir beslenme düzeni, başarılı bir gebelik için oldukça önemlidir. Fazla kilolu veya zayıf olmak, hamile kalmayı zorlaştırabilir. Bu nedenle her iki tarafın da sağlıklı bir beslenme düzenine uygun olarak beslenmesi gerekir. Protein bakımından zengin yiyecekler, folik asit, demir ve kalsiyum içeren gıdaların tüketimi, hamile kalmak isteyenler için oldukça önemlidir. Egzersizler Egzersizler hem kadın hem de erkeklerin sağlıklı kalması için oldukça önemlidir. Ancak fazla egzersiz yapmak hamile kalmayı zorlaştırabilir. Sağlıklı bir kadın her gün düzenli olarak 30 dakika yürüyüş yapabilirken, erkeklerin de uygun miktarda egzersiz yapması hamile kalmalarını kolaylaştırabilir. Aşırı egzersizler, hormon seviyesindeki değişiklikler nedeniyle kadınların ovulasyon sürecini bozabilir. Sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturun. Uygun bir egzersiz programı uygulayın. Yapılması GerekenlerYapılmaması GerekenlerFolik asit takviyesi alın.Alkol kullanmayın veya sigarayı bırakın.Adet dönemi takvimini takip edin.İdrar yapmadan önce yumurtlama testi yapmayın.hamile kalabilmek için yapılması ve ya
pılmaması gerekenler Hamile kalma olasılığının arttırılması için beslenme düzenine özen göstermek, uygun miktarda egzersiz yapmak, folik asit takviyesi almak ve alkol ve sigaradan uzak durmak oldukça önemlidir. Hamile Kalmak İçin Ne Yapmalı Bitkisel? Hamile kalmak için gerekli olan hormonal dengenin bozulması, stres, kötü beslenme gibi nedenlerle bazı kadınlar zorluk yaşayabilir. Bu nedenle doğal yollarla hamile kalmayı amaçlayan kadınlar, bitkisel çözümlere başvurabilirler. Öncelikle, doğurganlığı arttırmak için bazı bitkilerin tüketilmesi önerilir. Bu bitkiler arasında; Çemen tohumu, kırmızı hindiba, sarımsak, ceviz, adaçayı, ıspanak ve kırmızı biber sayılabilir. Çemen Tohumu: Hormonal dengeyi sağlar ve östrojen seviyesini arttırır. Kırmızı Hindiba: Doğal bir tonik görevi görür ve karaciğeri temizler. Sarımsak: Diş eti problemlerine iyi gelir, antibiyotik görevi görür ve cinsel isteği arttırır. Bunların yanı sıra bitki çayları da hamile kalmanıza yardımcı olabilir. En popüler olanları; adaçayı, hatmi çiçeği, maydanoz, papatya, ıhlamur çayıdır. Bu bitki çaylarının düzenli tüketimi, hormonal düzeni düzenleyebilir ve gebeliği kolaylaştırabilir. Bunları yaparken elbette sağlıklı bir yaşam tarzına dikkat etmek de gereklidir. Düzenli egzersiz yapmak, doğal gıdalar tüketmek, işlenmiş ve katkılı gıdalardan kaçınmak, uyku düzeninize dikkat etmek ve stresten kaçınmak, hamile kalmayı kolaylaştıracaktır. Denenmiş hamile kalma yöntemleri Hamile kalmak birçok kadın için güzel bir tecrübe olabilir. Ancak bazı kadınların hamile kalmak için zorlu bir süreç yaşadığı gerçeği de ortadadır. Birinci yöntemimiz düzenli olarak takvim tutmaktır. Kadınların kadınlarla ilgili duyduğu temel şeylerden biri adet dönemleridir. Adet dönemlerini düzenli olarak takip eden bir kadın, ne zaman en verimli olduğunu öğrenebilir. İşte bu süreler, kadınların daha büyük bir başarı şansıyla hamile kalmasını sağlar. İkinci yöntemimiz, yiyecekler ile ilgilidir. Bazı yiyeceklerin kadınlar için faydalı olduğu ve bunların hamile kalmaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Özellikle protein, süt ve yumurta tüketmek hamileliğe hazırlık sürecinde oldukça yardımcı olabilir. Üçüncü ve son yöntemimiz ise vücudunuzu rahat ettirmektir. Kadınlar sıkı ve rahatsız kıyafetler giymemeli, stresli ortamlardan uzak durmalıdır. Bunlar, kadının doğurganlık sorunlarına karşı kendini korumasına yardımcı olacaktır. Bu yöntemleri deneyerek hamile kalmak isteyen kadınlar, doğal ve etkili bir yöntemle hayallerini gerçekleştirebilirler. Ancak unutulmamalıdır ki, her kadın farklı olabilir ve yine de hamile kalamayabilir. Bu durumda bir uzman doktor ile görüşmek önemlidir. Beslenme Düzeni ve Hamile Kalma İlişkisi Kolay hamile kalmak icin iliski gunleri Beslenme düzeni, doğurganlığı başarılı bir şekilde arttırmanın önemli bir parçasıdır. Hamile kalmak isteyen bir çift için, doğru beslenme düzeni birçok fayda sağlar. Kolay hamile kalmak için, genel sağlık durumunuzu iyileştirmek için sağlıklı bir beslenme programı izleyebilirsiniz. Protein: Farklı kaynaklardan zengin protein alımı, folik asit ve demirin yanı sıra özellikle yumurta üretimi için önemli bir besindir. Balık, tavuk, kırmızı et, baklagiller ve fındık gibi kaynaklardan alabilirsiniz. Sebzeler ve Meyveler: Yeterli miktarda yeşillik, karotenoid, C vitamini ve lif kaynağı sağlamak için çeşitli meyve ve sebzeler tüketin. Yeşil yapraklı sebzeler, kabak, havuç, ıspanak, brokoli, kırmızı biber ve turuncu meyveler ve sebzeler hamile kalmak isteyen kadınlar için özellikle yararlıdır. Tam Tahıl: Tam tahıllar, B vitamini, demir, protein ve lif açısından zengindir. Tam tahıl ekmek, tam buğday makarna, kahverengi pirinç, çavdar, yulaf ve arpa gibi tahıllar içeren diyet, doğurganlık konusunda faydalıdır. Hamile kalmak için yapılması gerekenler arasında sağlıklı bir kiloda olmak da yer alır. Fazla kilolu veya obez bir kadın, hormonal düzensizliklerle ilgili sorunlarla karşılaşarak doğurganlıkta sorun yaşayabilir. İdeal kilonuzu korumak, sağlıklı bi
r gebelik için önemlidir. BesinFaydasıKaynaklarFolik AsitDoğumsal anomalileri önlerKoyu yeşil yapraklı sebzeler, karaciğer, Portakal suyu, kuru baklagillerDemirKan özelliklerini iyileştirirKırmızı et, tavuk, sığır ciğeri, yer fıstığı, fasulye, MercimekKalsiyumKemik gelişimi ve sağlığı için gerekliSüt ürünleri, Karaciğer, ıspanak, Tofu, bademhamile kalabilmek için besinler Beslenmenize ek olarak, dengeli bir yaşam tarzı doğurganlığınızı arttırmaya yardımcı olabilir. Sigara içmek, alkol tüketmek ve stresli bir yaşam tarzı doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, doğru bir beslenme düzeni, egzersiz yapmak, sigara içmemek ve stresten kaçınmak için çaba sarf etmek, kolay bir hamilelik için önemlidir. Tüp Bebek Tedavisinin Hamile Kalma Şansına Etkisi Tekrarlayan başarısız denemeler sonrasında, çiftlerin tüp bebek tedavisine başvurdukları bilinmektedir. Tüp bebek tedavisi, modern tıbbın en önemli faydalarından biridir. Ancak, tüp bebek tedavisinin hamile kalma şansına olan etkisi nedir? Tüp Bebek Tedavisi Nedir? Tüp bebek, sperm ve yumurta hücrelerinin laboratuvar ortamında birleştirilerek, oluşan embriyonun rahim içine yerleştirilmesi işlemidir. Bu işlem, hamile kalmakta zorluk yaşayan kadınlar için bir umut ışığı olabilir. Tüp bebek tedavisi, kaçınılmaz olarak, yüksek maliyetli ve uzun bir süreçtir. Ancak, tedavinin başarı oranı son zamanlarda artmıştır. Tüp bebek tedavisi, hamile kalma şansını arttırmak için tercih edilebilecek bir yöntemdir. Ancak, tedavinin başarılı olması için çiftlerin bazı faktörlere dikkat etmeleri gerekir. Sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz ve beslenme düzeni, hamile kalma olasılığını arttırabilir. Tüp bebek tedavisi, her vaka için farklı sonuçlar verebilir. Başarılı bir tüp bebek tedavisi sonrası, hamilelik sağlıklı bir şekilde ilerleyebilir. Sonuç olarak, hamile kalmak için ne yapmalı diye düşünürken, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak ve doktor kontrolünde olmak gerekir. Bu sayede, sağlıklı bir gebelik süreci geçirerek, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilirsiniz.
0 notes
Text
Ertesi Gün Hapı Nedir? Ne Zaman Kullanılır ve Ne İşe Yarar?
Ertesi Gün Hapı Nedir? Ne Zaman Kullanılır ve Ne İşe Yarar?
Ertesi gün hapı acil bir doğum kontrol yöntemidir. Korunmasız cinsel ilişkiden sonra gebelik riskini azaltır ancak başlamış bir hamileliği bitirmez. Ertesi gün hapları, temel bir doğum kontrol yöntemi olmadığından seyrek kullanım için tasarlanmış ilaçlardır.
Ertesi gün hapı ne zaman kullanılır?
Ertesi gün hapı, korunmasız cinsel ilişkiye girildiğinde, cinsel saldırıya uğranıldığında ya da aşağıda sıralanan doğum kontrol yöntemlerinin��başarısız olduğu durumlarda kullanılır.
Cinsel ilişki esnasında prezervatifin yırtılması ya da kayması,
Hem östrojen hem de progestin içeren doğum kontrol haplarının iki veya daha fazla gün üst üste alınmasının unutulması,
Sadece progestin içeren doğum kontrol hapının (mini pill) üç saatten fazla geç alınması,
Depo-medroksiprogesteron asetat (üç aylık iğne) enjeksiyonu için iki haftadan fazla geç kalınması,
Rahim içi aracın (spiral) yanlışlıkla çıkması.
Maksimum etkinlik için, cinsel ilişkiden sonra mümkün olan en kısa sürede ertesi gün hapı alınmalıdır.
Ertesi gün hapı ne işe yarar?
Ertesi gün hapları, yerleşmiş bir gebeliği sona erdirmez. Öncelikli olarak yumurtlamayı geciktirerek veya önleyerek çalışır. Ertesi gün hapı, korunmasız cinsel ilişkiden sonra gebeliği önlemek için etkili bir seçenektir ancak diğer doğum kontrol yöntemleri kadar etkili değildir ve rutin kullanım için önerilmez. Ayrıca ertesi gün hapı doğru kullanımda bile başarısız olabilir ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaz. Fazla kilolu veya obez olunması durumunda, ertesi gün hapının hamileliği önlemede fazla kilolu olmayan kadınlar kadar etkili olmayacağına dair bazı çalışmalar vardır.
Ertesi gün hapı yan etkileri
Mide bulantısı ya da kusma
Baş dönmesi
Halsizlik
Memelerde hassasiyet
Ara kanama veya lekelenme
Karın ağrısı veya krampları
Ertesi gün hapı zararları
Ertesi gün hapı herkes için uygun değildir. Ertesi gün hapının herhangi bir bileşenine alerji bulunuyorsa ya da ertesi gün hapının etkinliğini azaltabilecek barbitüratlar (bazı epilepsi ilaçlarında mevcuttur) veya sarı kantaron içeren takviyeler alınıyorsa ertesi gün hapı kullanılmamalıdır:
Ertesi gün hapı adet geciktirir mi?
Ertesi gün hapı kullanmak adeti bir haftaya kadar geciktirebilir. Ertesi gün hapı alındıktan sonra üç ile dört hafta içinde adet görülmezse, hamilelik testi yapılmalıdır. Bir haftadan uzun süren kanama veya lekelenme olması durumunda veya ertesi gün hapı alındıktan üç ile beş hafta sonra şiddetli alt karın ağrısı yaşanırsa, kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulması gerekir.
0 notes
Text
GÜZELLİK ALGISI
Çağımızın sorunu. Genç kızların en büyük düşmanı. Aynı şekilde benimde...
Şeyi savunmuyorum, insan kendine bakmasın falan. Kişi, güzel olmalı, bakımlı olmalı, kendini sevmeli. Fakat çağ, bunu öyle bir noktaya getirdi ki olay kendinden saptı.
Güzellik algıları oluştu; ince bel, dolgun dudaklar, belirgin elmacık kemikleri, küçük, hokka burun, sırma gibi saçlar, inci gibi dişler, büyük göğüsler ve kalça...
Kaç kişi sırf bunlara sahip değil diye zorbalık görüyor, itilip kakılıyor, hor görülüyor.
Bende bu durumdan muzdaribim. Güzel bir kız oluğumu biliyorum, en azından buna inandırmak istiyorum. Ama bu sorunlar yüzünden inanamıyorum. Hokka bir burnum yok veya ince bir belim yok.
Peki 'güzellik' algılarına uyunca ne olacak?
Herkes aynı görünecek belki. Bir çok kadın kemerli bir buruna sahipken çok güzel olabiliyor veya balık etli bir vücuda sahipken.
Bazı hisler vardır, asla güzel olamayacağım diye. Bu hissi yaşayan öyle çok insan var ki!
Sadece bakmasını bilemiyoruz, herkesin baş düşmanı aynıyken biz onu kafaya takmayanlara saldırıyoruz. Başlatan kişiler bitirmeyecek bu algıyı. Sırf bunları umursamadıkları için itilip kakılan insan bitirecek. Zorbalık böyle bir şey, günün sonunda yara alan kişi başkalarını korumak için onu bitirmeye kalkar.
Bu algılar bitmeyecek upuzun bir süredir hayatımızda. Geçen gün, bu algıları araştırırken karşıma çıktı.
İlk algılar 14. yüzyıla, Rönesans'a kadar dayanıyor. O zamanlar güzel kadınlar, daha kilolu, küçük göğüslü, beyaz tenli, hareketsiz kadınlar güzel sayılıyordu.
Seksenlerde abartılı makyajlar, kabarık saçlar güzellik algısı yerine geçmişti. Aslında bunun örneğini stranger things'te görebiliriz.
Seksenlerin başında geçen dizide o zamanların modasının çokça hareketli olduğu belli oluyor.
Her sene değişen bir algı fakat uyulmadığı zamanda can yakıcı. Bir kaç sene öncesine kadar uzun, sarı saç güzellik algısıyken şimdi siyah, kısa saçta önemli bir algı oldu.
Demem o ki her an değişmeye hazır bir algı var fakat insanların canı ne olursa olsun yanıyor. Umarım biter fakat, bitmeyeceğine adım kadar eminim, tek temennim bu yüzden olan zorbalıkların bitmesi...
Bu konu hakkında çok güzel bir şarkı var aslında. Olivia’nın tüm şarkılarını çok severim, anlattığı anlamlar çok hoşuma gider benim. Bir genç kızın hayatını tam anlamı ile anlatır bence.
Ama bu şarkısının önemli bir yeri vardır bende, tam olarak kendimi bulduğum için.
Deli Kız ortadan kaybolur, görüşmek üzereee
17 notes
·
View notes
Text
Ben böyle değildim
“ Offf bembeyaz kocaman göğüslerin, hadi o küçük amcığını da göster” Telefonu biraz aşağıya indirdim ve bacakaramı görecek şekilde yatağa yerleştirdim. “ Dilim parmağının gezdiği yerde, şimdi sikimi de ağzına sokacağım ikimiz de birbirinin ağzına boşalacağız, hiç ağzına boşaldılar mı” “ Hayır” diye fısıldayabildim sadece. İki parmağım vıcık vıcık olmuş amımı parmaklarken aşağıya doğru telefonunun ekranına baktım. O da sikini ve altında sarkan taşakları gösteriyordu bana. Uzun yuvarlak başlı gövdesinde belirgin kalın bir damar olan güzel bir sik. Geçen gün de gördüm, belki en az beş kere daha gördüm ama her gördüğümde daha çok içimde istiyorum. “Boğazına kadar soktum sikimi, her damlasını yutacaksın yoksa götünü de sikerim, okşa götünü de” İçimde daireler çizen parmaklarım ile ıslaklığımın indiği arka deliğimi de okşadım. Aynı anda iki delik üzerinde gezdi elim. Çok yakınım. “Dur yalama artık geliyorum” “ Çok tatlı am suların boşal orospum boşal” Karnım titreye titreye kendimi bıraktım, içindeki iki parmağımı sıktı kadınlığım. Sakinleştiğimde ben de geliyorum sesine teli elime aldım, yüzümü göstermeden o güzel penisten fışkıran dölleri seyrettim. “ İşte böyle yut, hepsini yut” diye bağırdı. Kocamdan görmediğim kadar döl ellerinden taştı, daha iki gün önce olduğu gibi koyu beyaz dölleri penisinden aşağıya süzüldü durmadan. Uzandım teli kapattım.
Yani eski kocamdan görmediğim kadar döl demeliydim. Her şey neredeyse altı ay önce filan başladı. Kocamdan fiziken ayrılalı bir yıl resmi olarak ayrılalı üç ay olmuştu. Daha 22 yaşımda kız oğlan kız olarak evlendiğim adama dört yıl zor dayanmıştım. Tanıdığım ilk erkekti ve genç kız saflığı ile vurulmuş ve evlenmiştik. Hem kaba hem görgüsüz hem beş parasız hem yalancı, say say bitmez. Gerçekleri görmem iki yıl evden ayrılmak bir yıl daha sürdü. Boşanma sonrası annemlerin evinde çatı arası gibi düzenlenmiş bir tam bir yarım odalı üçüncü katta tekrar genç kızlık günlerime dönmüştüm. Online ders vermeye devam ettiğim bir gün bir yandan da en yakın arkadaşım ile kaynatıyorduk. “Artık bulursun düzgün birini acelen de yok rahat rahat, senin gibi güzel olsam kapımda kuyruk olur”. Arkadaşım benimle yaşıt 27′sinde hala bekar ve bakire idi. Evlenmemiş olsam bu tutucu aile çevresinde ben de öyle olurdum muhtemelen. “ Önce seni evlendireceğiz kızım” diye takıldım. Son bir kaç ayda online arkadaş bulma sitelerinde veya saçma sapan mesleki forumlarda yazıştığı erkekler ile sanal flörtleşiyordu. “ Aman bela o işler, iki merhaba dediğin sikinin resmini gönderiyor veya otele çağırıyor, sana da bir hesap açsak ya” “ Ben gördüm göreceğimi” deyince kahkaha attık. Sonra iki sitede hesap açtık takma isim ile, bir tanesinde uyum oranlarını gösteriyor erkekler ile. Arkadaşımın uyumu yüksek bir kişi ile bir kaç aydır yazıştığını hatta buluşacaklarını biliyordum ilgimi çekti. Sonra bir site daha gösterdi. “Bak bu da tam çöp, Avrupa’da garibanlar kullanırmış burada kötü kadınlar ve tam abazanlar kullanıyor, konum açarsan çevrende kim var kabak gibi çıkıyor, o yüzden tamamen sahte bir profil aç ben çok eğleniyorum evli komşular filan bile var” Onda da bir hesap açtık, nasılsa evdeyim pandemi yüzünden tam can sıkıntısı. Beni 35 yaşında dul bir kadın olarak tanıtan bir hesap açtık
Arkadaşın dediği gibi oldu. Kısa sürede onlarca beğeni mesaj. Profili daha düzgün uyum oranı daha yüksek bir kaç kişinin mesajına cevap yazdım. Dendiği gibi bazısı hemen çıplak resmini veya kalkmış sikinin fotosunu gönderdi. Atletli cılız amele tipler çoğu. Ya da bir otelde beni kaç saat kaç liraya sikebileceği mesajları gönderen nargile kafe tipleri. Her gece onlarca kişi engelliyor ama birilerinin yüzümü göstermediğim düz renk kıyafetli fotomdan beni beğenmesi hoşuma gidiyordu. Yazışmaya devam ettiğim gerçekten eş veya sevgili bulma havasında üç dört kişi oluyordu daima. Hatta biri ile sanal sanal flörtleşmeye bile başlamıştık. Yakışıklı 35 yaşlarında, kültürlü bir adam. Engellemelerim sonucu gelen penis fotoları azalsa da, kocam ile son beraber olduğum tarihten uzaklaştıkça resimleri hemen silmek yerine inceleme sürem artarak siliyordum. Diğer uygulamaya ise çok sıkıldığım gecenin bir yarısında girdim. Gelen mesajların hepsi koyduğum sahte kadın fotosuna yazılan sikerim sokarım mesajları idi. Ama ilk defa orada içimde bir şeyler kıpırdanmasına bir mesaj sebep oldu. Mesajları silerken aynı şehirden bir genç seni bununla sikeceğim diye kolum kalınlığında aletinin resmini göndermişti. Bu ülkede erkek olmak ne güzel. Profilinde kendi resmi elinde sigara. Uzun uzun baktığım aletinin büyüklüğü dışında yazdıkları nedeniyle de silmem gecikti. O koca götün ile akşam dükkanıma geldiğinde seni tezgahın arkasına eğeceğim, yapma diyeceksin ama on yıldır yarak görmemiş dul amın ıslanmış olacak. Üzerindeki elbiseyi donunu çıkarmadan sikeceğim amını. 18′liği sonuna kadar sokacağım. Siktiğim her karı gibi sen de ağlayacaksın soktuğumda. Spermlerim dolacak amına. Hemen engelledim herifi. Ama elim bacakarama gitti. Neredeyse bir yıldan fazla süredir seks hayatım yok. Külodumu sıyırdım tek elim ile okşuyorum kendimi. Offf ne çabuk ıslandı parmaklarım. Uygulama yakındaki erkekleri de gösteriyor. Yakın çemberde bir sürü amele tip. İki tanesi ellisine merdiven dayamış, birisi kırkında. Kırk yaşındakinin profilinde doktor yazıyor, bana merhaba mesajı atmış. Doktorluk yalan galiba yazıyorum buradaki herkes doktor mühendis CEO yalanını atıyor sen de onlardan mısın? Ellilerindeki adamlardan biri uzaktan tanıdık, sanki kocam ile oturduğum sitede oturuyordu, karısını kaybetmişti galiba. Kızı ile aynı okulda öğretmendik bir ara.
Elimin altında ıslanmış dudaklarım, onun da mesajı var. Daha duygusal ben de eşimi kaybettim diye. Dedim ya profilim otuzbeş yaşında dul, tek çocuklu idi gerçek benle benzerlik olmasın diye. Tek benzerlik internetten bulduğum bana benzer bir vücut yapısı. Ona da cevap yazıyorum oyun olsun diye. Bir yandan da daha ciddi uygulamadan yazıştığım kişiler ile hoş sohbetler devam ediyor, ikisi telini göndermiş buluşma teklif ediyor. Gerçekten düzgün aklı başında tiplere benziyorlar. Onun dışında boy boy sik resmi gelmiş yine bir sürü sapıktan. Hepsini yine uzun uzun inceleyerek siliyorum bu sefer tek elim hızlanıyor. Parmağımı içime soksam boşalırım. Bu katta banyo olmaması ne kötü, boşaldıktan sonra yıkanmadan uyuyamam öyle tembihlendi bana hep.
Mesaj kutusu yandı tekrar. Doktor üniformalı resmi var cevapta. “ Bu yeterli sanırım yazmış, senin için çıplaktım giyindim” “Yüzün gözükmüyor nasıl inanayım” “ Arkamda şu an haber kanalı açık onun ile çekilmiş gönderebilirim ben senin kadın olduğuna nasıl inanayım” Gönderdi de, sıra sende notu düşerek. Kalktım odamdaki televizyonu açtım. Yüzümü boynumu göstermeden bel üstü bir foto attım, üzerimde eski uyuma penyem. Bacak aramın ıslaklığı yaptırıyor bana bunları. Göndermesem lazım böyle bir fotoyu. Foto üzerinde biraz oynayıp nerede ise siyah beyaz hale getiriyorum. “ Göğüslerinin sağlığı için uyurken sütyen takma” “Sağolun doktor bey” “Ahmet ben” Aklıma bir isim gelmedi, aklıma ilk gelen ismi yazdım “ Aslı ben” kankamın ismi ne salağım. “ Aradığın ne Aslı, buradakilerin bir kısmı profesyonel, bir kısmı zengin koca avcısı, çok azı buluşma profili arıyor” “ Ben o az içindeyim peki sen” “ Ben pandemi öncesinde profesyonelleri eve çağırmak için kullanıyordum, şimdi covid korkusundan sadece sanal seks için burdayım” “ O nasıl oluyor” yazdım safça. Bir süre inanmadı bu soruma hatta böyle muhabbete başlayıp sonra kamera açmak veya buluşmak için para isteyenlerden bahsetti. Yok yazdım ilk foto ücretsiz diye gülücük gönderdim o da anlatmaya başladı. Bir kaç kadın ile buradan başladığını sonra sahte mail ile skype üzerinden yüzlerini görmeden soyunarak mastürbasyon yaptıklarını biri ile dayanamayıp buluştuklarını. Ne dünyalar var. Sonra bir anda girdi konuya, seninle yazışırken bir elim sikimdeydi. Doktorum 1.80 boyum. Hiç evlenmedim. Biraz kiloluyum, sikim de büyük. Altımda ağlata ağlata sikerim kadınları. Üç gün önce bu hastanedeki ilk hemşiremi siktim gece vardiyasında. İki posta siktim evli karıyı, ilkinde alırken ağladı. Sabaha karşı gelip bir kere daha siktirmek için yalvardı. Şimdi sıra ile diğer hemşireler de gelir, ağızları gevşektir. Bana kendini anlatsana sen de.
O bunları yazarken kendimi sakin okşamalarım sürüyordu. Sonraki mesajdaki fotonun altına bu da hemşireye giren yazmış. Çamaşır içinde yan yatmış bir sertlik, çıplak değil. “ İki yıldır dul, 35 yaşında ev hanımı bir kadınım” Yaş ve meslek ile ilgili yalan dışında gerçekleri yazmaya başladım. “ Hiç böyle bir şey yapmadım hayatımda, tek erkek kocam oldu. Bir yetmişe yakın boyum, son günlerde sıkı diyet ile kilom 56′ya düştü uygun mudur doktor bey :)” “ Evet ideal, vücudunu anlat bana, seni nasıl sikeceğime karar vereyim veya boydan bir resmini gönder yüzünü gizleyebilirsin bak bu da örnek” Ayna karşısında yüzü gözükmeyen kısa şortlu bir resim, şortun önü kabarık, az kıllı biraz kilolu iri bir gövdesi var. Kalktım üzerimdeki penyeyi dar bir penye altımı da tayt ile değiştirdim. Resmi yine üzerinde oynayarak çevreyi silerek gönderdim. “ Gördüğün gibi. Göğüslerim ortalamanın üstü, göbek gidince daha çok ortaya çıktılar. Görmediğin saçlarım uzun kahverengi, düz.” “ Çok güzel kadınsın, kocan olsaydım her gece sikerdim seni. Uzun sikimi sokmayı en sevdiğim yer göğüslerinin arası olurdu. Sever misin göğüslerinin sikilmesini” “ Bilmem hiç denemedim. Şey çok mu uzun gerçekten” “ Sen istersen foto atabilirim, sapık gibi görünmek istemedim. 17 santim biraz da kalın olduğunu söyler yiyenler.” Gelen foto da dediğini kanıtlıyordu. Son günlerde gelen bir sürü sik fotosundan farklı baş kısmı yuvarlak, kalın bir alet canlı canlı şu an benimle yazışırken sertleşmiş. “ Beğendin mi?” “ Dediğin gibiymiş” “ Kocanınki nasıldı veya diğer gördüklerin” “ Sadece kocam, bundan küçüktü” “ Seni nasıl sikeceğime karar verdim, kocanın genişletemediği, şimdi okşadığın o dar amı nasıl sikeceğim biliyor musun” Haklı kendimi okşuyorum bi yandan “Hayır ne yapacaksın” Çok tahrik edici bana uzak olduğunu düşündüğüm yakışıklı, kalın sikli bir doktorun beni arzulaması. Çamaşırımı tamamen çıkardım, belden altım çıplak parmağımı soksam boşalacağım, sınırdayım. “ Çıplak resmini gönder sen beni gördün sıra sende” “Olmaz” “ Altımda ağlayan evli hemşire de olmaz diyordu odaya girerken, sonra önümde diz çöktü emdi, kendi elleri ile yerleştirdi amına. Sadece göğüslerini görsem, onlara boşalacağım.” Kocam da severdi göğüslerimi ama hiç arasını sikeceğim dememiş denememişti. Islanan parmağımı istemeden çekip üstümü soydum. Güzel bir açı ile göğüslerimi gönderdim doktora. “Ah en az on yaş genç gözüküyorlar. Haklı idi, on yaş gençtim attığım yalandan.
“ Kocandan ayrıldın mı yoksa boşanma mı” “Boşandık” “ Kim istedi boşanmayı?” “ Ben” “ O zaman düşündüğüme yakın olacak. Hala çıplaksın ve kendini okşuyorsun değil mi” Cevap yazmadım sadece ekrana bakıyordum ve evet çıplak kendimi okşuyordum. “ Hangi hastanede çalıştığımı düşünüp bulacaksın bu gece. Zor olmayacak senin için bu bölgede iki özel hastane var. Şimdi okşadığın amcığına kocanınki gibi değil benimki gibi at yarağı girmesini istiyorsun. Hem at yarağı hem de dakikalarca boşalmayacak bir yarak. Yanında yatan kocanı kaldır karnım ağrıyor diye seni hastaneye getirecek. Beni bulunca ben de anlayacağım kim olduğunu, yalandan karnına bakacağım. Ultrason sonrasında kolonaskopi gerekebilir diyeceğim, orospu hemşire seni buyrun soyunun burada diye içeri götürürken yarım saate biter diyecek kocana, ben kadın bir doktor da çağıracağım demesi kocanı rahatlatacak. Kocan aşağıya inerken muayene odasına gireceğim. Üzerinde sadece hasta önlüğü var. Neren yanıyor göster çabuk diyeceğim üstümü çıkartırken, şimdi okşadığın amını göstererek açacaksın bacaklarını. Güzel amcığının üstüne çarpacağım sikimi. Sikim ile döveceğim. Ahh öp beni diyeceksin. Hayır orospu gibi sikeceğim seni. Gözlerin sikimde yavaş sok diyeceksin, kocamınki küçük. Kocan duysun o zaman diyeceğim. Sikim ıslak amına bir kerede girecek. Bağıracaksın sikimi yiyen her kadın gibi. Önlüğü atacağım üstünden sen yavaş ahh diye bağırırken büyük göğüslerinin küçük uçlarını ezeceğim. Çığlıkların daha da artacak ben hızlandıkça.” “ Devam edeyim mi?” Evet yazabildim tek elim ile diğer elim yapış yapış olmuş kadınlığımda. Sanki kalın siki o anda alıyormuş gibi bacaklarımı aralamış iki parmağım girmişti bile içime. “ Söyle nasıl devam edeyim?” “ Daha hızlı daha bağırtarak kocam duysun” “ Ters çevireceğim seni, ellerini duvara dayayarak arkadan amına gireceğim aniden çığlığın inletecek......” yazdıklarını okumayı bıraktım. İçime giren büyük bir yarağı düşünerek bağıra bağıra boşalmayı isteyerek ama sadece dudaklarımı ısırarak inledim, parmaklarım arasından süzüldü sularım. Yatağa yığılıp kaldım, saatler sonra uyanıp duş aldım.
Günler hatta aylar bir anda aynı sarhoşlukla geçmeye başladı. Sabah online dersler, ders aralarında eskiden öğrenciler ile konuşan ben doktor başta olmak üzere neredeyse her gece bir sürü erkek ile yazışıyordum. Nerede çekildiği ben olduğumu belli edecek tüm izleri temizlenmiş fotolarımı gönderince önüme sertleşmiş benim için kalkmış siklerin görüntüleri yağıyordu. Sahnede gibi hissediyordum kendimi. Ama hiçbiri doktor gibi değildi. Bir süre sonra sahte hesap ile skype açtım ve haftada bir iki gece görüntülü sanal sekse geçmiştik. Hiçbirinde yüzümü göstermeden. Doktorun online olmadığı akşamlar iki cümleyi bir araya getiremeyen veya hemen kamera açıp beş saniyede boşalan siklerini gösterenleri def ediyor engelliyordum. Her gece önce sanal sohbetler sonra porno izlemek bağımlılık olmuştu. Hesap numaramı isteyen sadece karşılarında canlı soyunmam için paralar teklif eden erkekler. Hepsinin ellerinde çeşit çeşit boy boy sikleri, Görüntülü görüştüğümüz akşamlarda ise farklı farklı sikiyordu doktor beni, arada porno linkleri gönderiyordu beni iyice azdıran. Eski komşu da sık sık yazıyordu, yavaş yavaş çekingen nasıldı karı koca hayatınız diye konuya girebilmesi aylar sürmüştü. O da her gece telefon başında bekler olmuştu. Ben cinsel hayatını sorunca cesaretlenmiş gücüm kuvvetim yerinde diyerek atılmıştı. Masum dul olarak bu pandemi döneminde sanal seks istediğimi anlaşırsak sonrasında buluşacağımızı yazdım bir gece. O nasıl olacak deyince, bir kaç ay önceki kendi saflığım aklıma geldi. Ne diye sorduğum şeyin bağımlısı olmuştum artık. Göğüslerimin sütyenli bir resmini attım. Skype kurmasını sağladım onun da. Pat diye kamera açtı, benimki kapalı. Gerçekten o eski komşu. Anlat yazdım ekrana bana neler yapardın? “Sen de kamera açsana” Yüzümü göstermeyen ve artık profesyonel olduğum şekilde ev hakkında da ipucu vermeyen bir açı ile açtım kamerayı, erkeksizlikten yanan mahçup dul rolü ile. Erkeksizlikten yanıyordum ama Alevi söndürmek için porno ve sanal seks sevdalısı idim aylardır. “Gerdek gecemizde seni odamıza kadar kucakta taşırdım” diyerek konuşmaya başladı. Ne gerdeği ya eski kuşak komik gerçekten. Neredeyse babam yaşındasın denmez ki adama nereye taşıyorsun taşısan ne yapacaksın mı yazayım. Sesi etkileyici derinden geliyor, nazik ve düzgün cümleleri. “ Önce tek tek çıkartırdım üzerindeki her şeyi, ortaya çıkan her yerini öper severdim, sonra ben soyunurdum, sonra hala iş yapar olduğumu gösterirdim” “İş yapar derken” “Hala gençleri cebimden çıkartacağımı gösterirdim” “Kendine güveniyorsun” “Sen güzel göğüslerini göster ben de güvendiğimi göstereyim” Ne de olsa benden tecrübeli konuya girmesi zor olmuştu ama yakalayınca da hızlı ilerledi olgun amcamız. Ellisini geçmiş sıradan, yakınımda yaşayan her gün görebileceğim bir adamın sikini görmek çok cazip geldi. Hemen yanı başından geçecek biri. Penyemi çıkardım sakince. Uçları sertleşmiş büyük göğüslerim gözüme daha güzel gözüktü. Ayağa kalktı ve zaten önünde çadır kurmuş siki eşofmanı aşağı inince ortaya çıktı. Çevresi tamamen kılsız, taşakları bir torba gibi sarkan ve açık renk teninden bir kaç ton koyu muz gibi kavisli bir sik. İthal muzlar kadar da uzun ve ağız sulandırıcı. Kalakaldım, bu yaşta böyle sert ve yukarı doğru bakan kalın bir alet beklemiyordum. Vücudu hafif kaslı hafif kilolu.
“Beğendin mi” “ Güzelmiş” “ Aylardır 31 çekmekten kabuk bağladı, sen de gösterir misin lütfen?” Ne nazik bir sanal seks oluyor bu. Sikinden gözümü ayırmadan altımı da çıkardım. Telefonu uygun bir açıya getirdim. “Sen buradaki paralılardan değilsin gerçekten, çok temiz kullanılmış bir amcığın var” Onlarca erkek ile yanılma denemeden sonra doktor gibi düzgün konuşan kadından anlayan bir adam ile karşılaşınca kaçırmak istemedim. “ Hadi beni nasıl sikeceğini anlat” Bir yandan eli sikinde sakin sakin konuşmaya başladı. “Kocandan sonra kimse ile oldun mu?” “ Hayır, ya sen?” “ Hayat kadınlarını saymazsan bir tane” “Hala beraber misiniz” “Yok, kocası şüphelendi” “Vay çapkınsın” “ Ama senin gibi güzel değildi amcığı, 50 yaşında idi kararmıştı amı, ben çok severim am yalamayı, hele senin ki gibi çizgi gibi amcıkları.” “ Yalar mısın beni de” “Göğüslerinle işim bitince amcığına ineceğim gerdeğimizde. Bacaklarını sana tutturacağım iyice açılacak pembe içi. Alttan ufak ufak dilim girecek önce içine, tadına bakacağım. Sonra sen boşalana kadar devam edecek amını gezmem.” Elim üzerine gitti bile, ıslanmış haldeyim, her gece olduğu gibi. “ O ufak pembe noktan dilimin altında titreyecek, boşalırken durmayacağım am suların akacak yanaklarıma.” Sakalsız sinek kaydı yanaklarını düşündüm. Teli ıslanmış dillenmeyi düşleyen amıma yaklaştırdım. “ Sonra kucağıma alacağım seni sikimi tutturacağım sen yerleştireceksin yeni kocanı. Kucağımda sikmek gerek seni, memelerin ağzımda. Islak sıcak genç amcık. Yarak özlemiş, yıllardır. Parmağını sardığı gibi saracak yarrağımıı” Parmağım kaydı bile içime. Göz ucu ile eli ile okşadığı sikine bakıyorum. Siki de bana bakıyor sanki. Göz gibi büyük başındaki delik. Koyu mor başı da yukarı kıvrımlı. “Sonra yan çevireceğim seni. Yavaşça yandan gireceğim amcığına nasılsa gün bizim. Bu pozisyonda bir elim göğsünde sen gelene kadar vuracağım dibine. İçinde su kalmayana kadar sikeceğim o pembe amını. Sesin kesilecek boşalman bitince, elim arka deliğin ve kalçalarında gezecek. Kocanın sikini tatmak isteyeceksin. Am suların kaplı siki ağzına vereceğim. Özledin değil mi sik yalamayı?” Evet çok özledim, yıllar önce yaladığım sik bunun kadar güzel değildi ama özledim. Telefonu kapadım. Laf anlatamayacak kadar azmış haldeyim. İki parmağım da kayboldu içimde. Yatağa kadar bile gidemeden koltuğun üstünden parmaklarım içimde kıvrılı titremeye başladım. Göğüs uçlarıma dokununca öne doğruldu yığıldım. Zorla kalktım yine, koltuk örtüsünde bir ıslaklık. Telde doktor ve başka erkeklerden mesajlar. Cevap yazmadım birine çırılçıplak sızdım kaldım. Her gece kendimi parmakladığım şu an için iki erkekli bir bağımlılık içimdeydim iyice.
286 notes
·
View notes
Text
Şişman Sevgilimle Çılgın Seks Fantazileri! (Taner 33 Y., Ankara)
Ankara'dan merhabalar. Ben Taner. 33 yaşında, 1.80 boyunda, 82 kiloda, esmer, atletik, yakışıklı biriyim. Üniversite mezunuyum ve ciddi bir sektörde çalışıyorum. Sosyal ilişkilerim kuvvetlidir. Birçok bayan arkadaşım olmuştur, fakat ben aşırı kilolu şişman bayanlardan hoşlanmaktayım. Bu arzumu gerçekleştirmek için internette vakit geçirirken bir bayanla tanıştım. Kendisi 42 yaşında, kocasından boşanmış, Ankara'da yalnız yaşayan bir kadındı. İnternet üzerinden sohbet etmeye başladık. Gayet hoşsohbet, güvenilir ve açıksözlü bir kadındı.
Zamanla iyice samimi olmuş ve daha derin konulardan bahsetmeye başlamıştık. Kendisine kilolu bayanlardan hoşlandığımı, ancak başka ilişkilerim olsa da böyle bir arkadaşımın olmadığını ve çok arzu ettiğimi anlattım. Henüz kameradan da, yüzyüze de görüşmemiştik. Her ilişkimde olduğu gibi hiç acelem yoktu, karşımdakine öncelikle güvenmek istiyordum. Kendisi de bana ilişki aradığını, fakat çocuk sahibi olduğunu, çevresinden gizli yaşaması ve güvenmesi gerektiğini belirtti. Onun da benim gibi çekinceleri vardı ve ona hak veriyordum. Zamanla sohbetlerimiz biraz daha cinsel konularda olmaya başlamıştı. Sekste isteklerimizden, arzularımızdan ve fantazilerimizden bahseder olmuştuk.
Ben, birçok insan istediği gibi fit vücutlu güzel kadınlar yerine, kilolu ve kusurları olan kişilerden hoşlandığımdan bahsediyordum ona. İnandırıcı olmayacağını biliyorum, fakat gerçekten böyle hissediyordum. İnce bir belin yerine, yumuşacık büyük bir beli, göbeği hayal ederdim. Dik göğüsler yerine sarkık büyük göğüsler beni cezbederdi. Pürüssüz vücutlara bakmaz, göbeğinde, kalçalarında ve bacaklarında selülitler bulunan kadınları arzulardım. Kusursuzluk değildi aradığım, kusurlar, yaşanmışlıklar istiyordum. Birbirinin aynı kadınlar yerine, şişman kadınları istiyordum. Onlarla birlikte olmak, nasıl arzulandıklarını onlara hissettirmek, kendilerini dünyanın en güzel kadını gibi görmelerini sağlamak istiyordum. Taparcasına arzuluyordum böyle bir teni, böyle bir vücudu. Kendini beğenmeyen, vücudunu beğenmeyen kadınlardı aradığım. Zayıf kadınların giydikleri sexy çamaşırların içine girmeyi isteyecek, çekinmeyecek ve utanmayacak bir kadın arıyordum. Jartiyer, külotlu çorap gibi sexy kıyafetler içinde bunlardan taşan vücudunu görmek istiyordum.
Ben isteklerimi anlatırken, onu görmemiş olduğum için sanırım inandırıcı geldi ve Ben öyleyim! dedi. Kalp atışlarımız hızlanmıştı ve ilk kez kameradan görüşmeye karar verdik. Kamerayı açtığımızda büyülenmiştim. Sonradan söylediğine göre 1.64 boyunda ve 85 kiloydu. Siyah saçları ve bembeyaz teni vardı. Gözlüklüydü. Çok insan için güzel sayılmayacak yüzü ve vücudu olmasına rağmen, benim için tam bir ilaheydi. İlk kamerayı açtığımızda üzerinde bir tişört vardı. Altını göremiyordum, ama tişörtünün üzerinden bile çok belli olan kocaman memelerini seçebiliyordum. Kollarını kaldırdığında neredeyse benim bacaklarımın kalınlığındaydı. Yanında olmak ve ona dokunmak için neler vermezdim ki. Kameradan birbirimizi görünce arkadaşlığımızı daha da ilerletmiş, samimileşmiştik. Seks fantazilerimizi birbirimizin üzerinde anlatmaya başlamıştık. Bu konuşmalardan sonra yarağım o kadar sertleşiyordu ki, arzularım en üst seviyede olyordu. Beni en çok çıldırtan lafı ise, çok ıslandığı oldu. Amının normalden fazla ıslandığından şikayet etmiş, rahatsız olduğunu söylemişti. Ama ben o ıslaklığı emmek, yalamak, içmek istiyordum, her bir damlasını ziyan etmeden. Dakikalarca.
Bir süre daha internet üzerinden görüştükten sonra reelde görüşmeye karar verdik. Kendisi beni evine davet etti. Ankara'da Batıkent'te oturuyordu. Sözleştiğimiz gün, yanıma 2 şişe kırmızı şarap alarak, evinin yolunu tuttum. Heyecandan ölecek gibiydim, sanki Lisede aşkıyla buluşacak ergen bir genç gibi hissediyordum kendimi. Kapıyı çaldım ve benim ilahem kapıyı açtı. Gerçekten muhteşemdi. Kameradan gördüğümden daha kiloluydu. Üzerinde dizlerinde bir etek ve blüz vardı, ayakları çıplaktı. İçeriye geçtik. Biraz sohbet ettik. Şaraplarımızı yudumlarken birbirimize ısınmıştık. Yanına oturdum ve yüzünü yüzüme çevirip gözlerinin içine bakarak dudaklarından öpmeye başladım. Zaten çıldırmak üzereydim. Dudaklarını doya doya öptükten sonra boynundan kulak memelerinden öpmeye başladım. Aynı anda elimi kıyafetinin üzerinden göğüslerinde gezdirmeye başladım. O kadar büyüktü ki memeleri, tam istediğim gibiydi.
Daha fazla dayanamayıp, o koltukta otururken ben onun ayaklarının dibine diz çoktüm ve ayaklarına yavaşça masaj yapmaya başladım. Yıllardır arzuladığım vücudu, ayak uçlarından başlayarak her noktasını öpmek yalamak, acele etmeden saatlerce doyurmak, doymak istiyordum. Ayaklarını elime aldım ve ayaklarına masaja devam ettim. Kalın ayakbilekleri vardı. Ayak başparmağını ağzıma alarak emmeye başladım. Tüm ayağını yalıyordum, emiyordum. Heyecanlandığını, zevk aldığını hissedebiliyordum. Ayaklarını emerken eteği açılıyordu. Bacaklarının içini görebiliyor, ama amını göremiyordum. Kalın bacakları birbirine yapışmış, kasıkları da amını görmemi engelliyordu. Ayaklarını yaladıktan sonra ayağa kalktım, şaraplarımızdan biraz daha yudumlamaya başladık...
Slow bir şarkı çalmaya başlamıştı. Dans etmek isteyip istemediğini sordum, kabul etti. Ayağa kaldırdım ve dans etmeye başladık. Ben 1.80 o 1.64 boyundaydı, sarıldım ve dans etmeye başladık. Yarağım o kadar sertleşmişti ki, onun şişman göbeğine değiyordu ve çıldırıyordum. Belinden kavramaya çalışıyordum, ama kollarım yetmiyordu. Ayakta hem öpüşüyor, hemde benim yarak onun yumuşak muhteşem göbeğine baskı yaparken dans ediyordum. Sırtında ve sütyeninin altında, görmek için dayanamadığım yumuşaklık vardı, kat kat olmuştu, sütyeninin askısından kurtulan yerler fışkırmış gibiydi, delirdim. Ve öylece öpüşerek, dans ederek yatak odasına doğru gittik. Onu yatağa yatırdım. Öylece bana bakarken soyunmaya başladım ve sadece Boxerımla kaldım. Yarağım Boxerımdan fırlayacak gibiydi...
Yüzüstü yatmasını söyledim. Ve yavaş yavaş ayaklarından başlayarak öpmeye başladım. Dizlerinin arkasını yalıyor, eteğinin üzerinden kalçalarını, poposunu okşuyordum. Selülitli bacaklarını ve kalçalarını görmek için sabırsızlanıyordum. Öperek yukarıya doğru çıkıp bacaklarını okşadım. Kalçaları açılmıştı. Eteğini beline kadar sıyırdım, kocaman selülitli muhteşem kalçalarını okşamaya başladım. Masaj yapıyor, zaman zaman kalçalarını yalıyor, öpüyordum. Yüzünü döndürmeden üzerindekini çıkardım, sadece sütyen ve külotuyla kalmıştı. Beyaz bir takım giymişti, külodu oldukça büyüktü. Ben de Boxerımı çıkarıp çıplak kalmıştım. Kalçalarının üzerine oturdum. Yarağım onun müthiş kalçalarına değiyor, sıcaklığı yumuşaklığı beni çıldırtıyordu. Aynı anda eğilip sütyeninin arkasını çözdüm. Sırtını belini yalayarak yukarıya doğru çıktım. Ensesini öpüyor yalıyordum. Müthişti.
Yüzünü dönmesinin zamanı gelmişti. Yüzünü döndü ve beni daha da çıldırttı, sütyeni de çıkarmış, sadece küloduyla kalmıştı. Sırtüstü yatıyor olmasına rağmen memeleri ve göbeği kocamandı. Dayanamıyordum, o büyük göğüslerini öpmeye, yalamaya başladım. Göbeğini okşuyordum. Yumuşacık göbek deliğine dilimi sokuyordum. Bir elimle de aşağılara inip, amını okşuyordum. Amı okadar etli ve büyüktü ki. Söylediği gibi çok fazla ıslanmıştı. Külodu daha önce hiç görmediğim kadar sırılsıklamdı. Ben onun külodunu çıkarmadan önce amını külodunun üzerinden iyice okşamak, külodunu daha da ıslatmak, amının kokusunu küloduna geçirmek istiyordum. Kollarını geriye doğru uzattım ve o kalın kollarını öpmeye başladım. Koltuk altı hafif kıllıydı, sanırım 3-5 gün önce traş etmişti, birazda terlemiş ve ıslanmıştı. Ama kadınımın ter kokusu bile benim için bir Afrodizyak'tı, koltuk altını bile yaladım. Hoşuma gidiyordu tadı ve kokusu. Amının yakını, bacak içleri ve koltuk altı kilolarından dolayı hafif kararmıştı, bu görüntü beni iyice tahrik ediyordu...
Yavaşça sırılsıklam olan külodunu çıkarmaya başladım. Sessizce yüzüme bakıyordu. Çıkardığım külodu alıp yüzüme, burnuma yaklaştırdım, kokladım külodunu, amının değdiği yerleri yaladım. Amının tadına ve kokusuna ilk önce külodundan bakmak istiyordum. Gözlerim onun gözlerinde, müthiş tahrik olduğunu görebiliyordum. Bu kadar arzulanmak, hayal edilmek, istenmek hoşuna gidiyordu sanırım. Külodunu iyice yaladım. Ama artık amının tadına bakmak istiyordum. Eğildim, göbeği biraz amının üzerine düşüyordu, az kıllı ve kocamandı. Bacaklarını ayırdım ve kafamı bacaklarının arasına soktum. Amı müthiş kokuyordu. Am dudakları çok etliydi, tüm avcumu dolduruyordu. Amının içini yalamak istiyordum. Amının dış dudaklarını elimle ayırıp, en iç, en sulu noktalarını yalamaya başladım. Sırılsıklamdı amı. O kadar sulu ve ıslaktı ki, içiyordum sanki, müthiş tadı ve kokusuyla susuzluğumu gideriyordum...
Dakikalarca bu pozisyonda kaldım. Onun inlemelerini duymak, zevk aldığını görmek beni daha da kamçılıyordu. Kölesi olmak istiyordum, ne isterse, ne arzularsa, aklında ne varsa, en ayıp, en pis, en çılgın fantezileri yaşatmak istiyordum ona. Fazla dayanamadı ve ağzıma boşalmaya başladı. Hepsini yuttum içtim amının suyunu, ama susuzluğum dinmedi, dilimi vücudunun her noktasına değdirmek, yalamak istiyordum. Sonra ben uzandım, onun tuvalete oturur gibi yüzüme oturmasını istedim. Amını yalayarak devam ettim. Yüzüm amıyla kaplanmıştı...
Daha sonra kalktım ve o yatakta köpek pozisyonuna geçti. Kalçalarını okşamaya başladım. Amını ve göt deliğini okşuyordum. Elleriyle kalçasının yanaklarını ayırmasını istedim, yaptı. O büyük kalçalarında götünün deliği küçücük görünüyordu. Göt deliğine dilimi yaklaştırıp yalamaya başladım. Dilimi o küçük noktadan içeriye sokabildiğim kadar sokuyordum, çıldırmıştı. Dilimle sikiyordum göt deliğinden. Dakikalarca göt deliğini yalarken, o da amını parmaklıyor, klitorisini okşuyordu. Ve bu şekilde de boşaldı. Ve ben yine yaladım, amının suyunu içtim. Sesi, çığlıkları çok hoştu. Artık içine girmem için yalvarıyordu. Bense ona daha çok zevk vermek, ne yaşamak isterse gerçekleştirmek istiyordum. Kendi zevklerim onun zevk almasından çok daha önemsizdi. O zevk aldıkça, inledikçe, ben de zevk alıyordum...
Sırtüstü yattı ve yarağımı eliyle okşayıp etli amına yaklaştırdı. Amına girmeye başladım. Amının içi alev gibi yanıyor, yarağımı kavrıyordu. Tamamen içinde gidip geldikçe, yüzüne bakıyor, inlemesinden, bağırmasından ben daha da coşuyordum. Onun boşalmaları devam ederken, 10 dakika sonra ben de boşalacaktım. Sarsılarak, bağırarak, şişman sevgilimin sıcacık amının içine patladım. Çok zevk almıştım, ama asla bitmesini istemiyordum...
Kalkıp şarap içmeye devam ettik. Sohbet ediyorduk. Onun kölesi olduğumu, ne isterse yaşatmak istediğimi söylüyordum. Daha sonra banyoda küvette, hatta klozette bile, gün yüzüne çıkmamış fantazilerle devam ettik. En tabu seks fantazilerimizi bile yaptık...
[Taner]
42 notes
·
View notes
Note
Kilolu kadınlar beni resmen çıldırtıyorlar. Derinlerine kadar onları hissetmek aşırı zevk veriyor bana. Ve vücudum kaslı, sanırım bu yüzden erkek arkadaşlarım bu durumu aşırı garipsiyor ve dalga geçiyor. Sence? Normal miyim?
Gereksiz bir basmakalıba kapılmış arkadaşlar ama şaşırmıyorum günümüz ilişkileri için bu normal olmuş fakat sen balık etli bir ya da kilolu bir kadından etkilenebilirsin bunda dalga geçilecek bir şey yok boş yapıyorlar bunu da kilolu olduğum için söylemiyorum gerçek düşüncem bu
2 notes
·
View notes
Text
Sanki hiçbir şey olmamış gibi, yine tipine sıçtıklarıma maruz kaldım birebir. Garaj kapısı açarken geçti bir tanesi yine.
Selam, aleyküm selam. napıyorsun, babamı bekliyorum. Sıçtığımın vasıfsızında akıl yok ya boş boş konuşacak. döndü dedi, “babamın yaptığı en iyi iş sana ismini vermekti”. İçimden diyorum “be ağzına sıçtığımın”, dışarıdan eyv eyv. hala uzatıyor.
Yok işte “çok güzel bir isim, taşıması zor bir isim”. Eyv diyorum hala siktir olup gitmiyor. gider ayak “hakkını vermeye çalış” falan diyor böyle, kafama saçıma baka baka.
Ulan dalyarak, ulan hadsiz. “Biliyorum biliyorum” diye geçiştirdim, siktir olup gitti sonra. Kaç defa dedin bunu hâlâ doyamadın, fikrin yok zikrin de olmasın bari. Kaç defa dedin ulan. Kaç defa dediniz.
Bu isim yüzünden ben kaç defa ağladım biliyor musunuz? Bu isim yüzünden kaç defa efendi olayım diye hakkım yendi, kaç defa asıl doğru yapmam gereken şeyi yapmadım? Kaç defa canım yandı benim içimde bir şey mi var da, ben tam müslüman olamıyorum. Uykularım kaçtı lan şerefsizler, uykularım kaçtı.
Sizin toplumunuza da, isim taşımanıza da, atadığınız rollere de, beklediğiniz davranışlara da sıçayım. Ne kaybettiysem ben bir toplumun parçası olacağım diye kaybettim. Ne zaman kafama dank etti, siktir ettim hepinizi o zaman rahatladım. Kimsem yok belki ama bana eziyet eden güya “toplumum” da yok.
Ufaklıktan beri sokaklarda çıkıp dolanmayı severim. Sokağa çıkmama sebebim sizsiniz lan, aşağılık herifler. Biri saçma sapan konuşur, diğeri yere çöp atar, kimi hort zort balgam atar. Bir sıçmadığınız kaldı sokakta, onu da yaparsınız. Hayatlarımıza sıçtınız orası kaldı.
Noldu bu arada biliyor musunuz, o taşımamı 4 gözle beklediğiniz muhammed ismi var ya. İçimdeki iblis o oldu, her türlü nefret, pislik onun adında artık. O kadar nefret ediyorum ki ondan, hepinizden ayrı ayrı nefretlerimin toplamı kadar.
İçimde duruyor. Öldüremedim, ölmüyor kurtulamıyorum. 1 masum çocuk var içimde, ne zaman safça iyi niyetli bir şey dese bu muhammed kalkıp ağzına sıçıyor bunun. Dövmek mi dersin sövmek mi dersin. Sizin yarattığınız muhammed bu. Allahtan 2 ismim var.
Ali işte, ali doğuştan gelmiyor. Hep 2. isim olduğu için siktir edilmiş, kimse bir şey yükleyememiş ona. Zaten siz Ali isminden de nemalanırsınız, o nemalandan kaynaklı dillendirmediniz. Çok da güzel oldu.
Ben yaşadıkça içimde yeşerdi o, ben okuyup öğrendikçe büyüdü. Merakımı ateşleyen yine o oldu, kendi kendini beslemeyi de bildi. O ufak çocuğu muhammedden koruyan Ali oldu. Şefkati, sevgiyi de o en iyi öğretti bana. Muhammedin nefretine nasıl karşı koyup kendimi ona kaptırmayacağımı da.
Muhammedden nefret etme diyor hâlâ. Çünkü biliyor ki, ne kadar ilerlesek de hâlâ sürü halinde güdülen hayvanlarız. Sen kendini serbest bırakabildin diye herkes aynı şekilde serbest kalmıyor. Ama diyorum, vicdan okumayla yazmayla olmuyor ki. Ona cevap vermiyor ama gülümsüyor.
Bir de, Allahtan Muhammed Ali Clay var. Babam da, rahmetli dedem de onu çok sevdiğinden biraz da ismim bu oluyor. Pek çaktırmıyorum ama, ilk tanışmada “vaay boksör Muhammed Ali” denilmesi o kadar enerji veriyor, iyi hissettiriyor ki.
Neyse, bu konu üzerinde bir şeyler yazmak istiyordum. Tipine sıçtığım vesile oldu. Bu olaylar da cila oldu biraz bu sebebe.
Ne de olsa o da erkek yargısıyla da, erkeksin nasıl bu kadar hak mak diyorsun algısıyla da zerre ilgilenmiyorum. Ben doğru bildiğimi, doğru olduğuna inandığım şeyi savunmaya devam edeceğim.
Bazıları sanıyor ki, cidden erkeklerin yaşadığı hiçbir şey yok. Dönüp sen anlatsana ortaokul çağındaki kilolu diye memesi ellenip duran bana misal. Benim mememi siktir edelim. Bu ülkede erkek çocuklarına edilen tecavüz vakalarının sayısından haberiniz var mı sizin? Babasından gördüğü muameleyi normal sayıp daha da küçük yaştaki çocuklara uygulayan erkek çocuklardan haberiniz var mı?
Hepimiz eziliyoruz, kirletiliyoruz, yok ediliyoruz. Bunun kadını erkeği yok. O yüzden bu davada, mücadelede kadınlık, erkeklik diye bir şey yok. Bana göre hiçbir yerde yok zaten ya, neyse.
Öte tarafa bakarsak da erkek olmak falan filan yok askere gidecek benim oğlum yok şöyle delikanlı bilmem ne. Herhangi bir topluma göre erkek değilim, delikanlı da değilim. Birilerine göre bir şey olmak uzun süredir sikimde değil. Hem cidden bu andavallığı anlamıyorum. Çıkıp diyorlar eşitlik konuşulunca “kadınlar da şunu yapsın bla bla”.
Be dalyarak, sen niye kendini yüklerden kurtarmak yerine başkalarına yük çıkarmaya kalkıyorsun. Erkeksiniz, delikanlısınız ama dönüp tasmalarınızı çekiştirenlere ses edemiyorsunuz.
Neyse neyse, daldan dala atlamaya gerek yok. Ali kaldı bir tek. Resmi durumlarda muhammed kullanılmasını umursamıyorum. Bir tek canım annemin Muhammed Ali demesine okeyim. Gerisi kafamı attırır.
6 notes
·
View notes
Text
Termal tayt
Pek çok kişi daha fit bir vücuda sahip olmak, daha dinamik olmak isteyebilir. Bunun için pek çok yolu deneyen insanların henüz denemediği bazı yöntemler olabiliyor. Belki de o şans kapınızı çaldı. İnce görünmek ve daha fit bir vücuda sahip olmak herkesin hakkı. Müşterilerimize sunduğumuz termal tayt ile birlikte bu mümkün.
Termal giysilerimiz ile fit görünüm
Müşterilerimize sunmuş olduğumuz termal taytlar hem kadınlar hem de erkekler için bulunuyor. İnsanlar ister kilolu ister zayıf olsun isterse biraz kilolu olsun bu ürünler sayesinde daha fit, daha zayıf görünebiliyor. Vücudu sıkmayan rahat yapısı ile güzel bir iç çamaşır olan termal taytlar, konforu ve rahatlığı bir araya getiriyor.Termal takım yalnızca fit bir vücuda sahip olmayı sağlamıyor, aynı zamanda vücudun sıcaklık dengesini de koruyor. Bu sayede vücut sıcaklığı daha dengeli ve daha stabil bir hale bürünüyor.
Ücretsiz kargo fırsatından yararlanın
Sweat sauna inceltici jel ürünümüzün de yer aldığı mağazamızda müşterilerimiz bu kremi kullanarak daha ince ve daha fit bir görünüme sahip olabiliyor. Termal giysilerimiz ile birlikte ürünü tercih etmek daha zayıf ve daha estetik bir görünümün kapılarını aralıyor. Üstelik 50 TL ve üzeri alışverişlerde ücretsiz kargo seçeneği sayesinde daha uygun fiyatlı ürünlere ulaşmak mümkün oluyor. Hemen bizden alışveriş yapmaya başlayın, ayrıcalıkları kaçırmayın.
1 note
·
View note
Photo
KÖLENİN BÜYÜK AŞKI: NİLÜFER
YAZAN : İBRAHİM KARAHAN
BAŞLADIK... SİZİN KEYFİNİZİN YERİNE GELMESİ İÇİN YAZIYORUZ. SİZLER OKUYUN, BİZ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ!... ÇÜNKÜ ÖNEMLİ OLAN SİZLER YANİ İNSANLARIMIZ!...
“NİLÜFER”
BİR
Afrika’nın doğu tarafında güney ve kuzey yönü boyunca uzanan 6 bin 600 kilometrelik devasa girdapların kümelendiği su yolu… Efsanelere, halk şarkılarına, manilere, inançlara, masallara, hikayelere, destanlara, şiirlere konu olan Bahr – el Nil…
Umutların, özlemlerin, duyguların, hazların, sevgilerin, hüzünlerin ufuğa açılmak için hayal kurduğu koca nehir… Bütün zamanlarda kederli akışını sürdüren fersah fersah uzayarak büyüyen heybetli nehir…
Etiyopya’dan filizlenen devasa bereket ve su kaynağı… Binlerce yıldır çözülemeyen sırların yuvası gizemli mezarlara ve piramitlere ev sahipliği yapan uhrevi ülke Mısır’ın, alnından Akdeniz’e uzanan beyaz perçemi …
Binlerce yıllık bereketin sembolü kurşuni renkli yüce kanal …
Firavunlardan miras kalan köleliğin kurumsal olarak yaşatıldığı ülkenin, vebaline yardım ve yataklık eden görkemli kanal…Fravunların gazabından ve hışmından korunmak için insanların canlı canlı kurban edildiği topraklara hayat veren Nil… İnsanlığın ticarete alet edildiği, fakir yerlilerin Firavunun yaltakçıları tarafından lanetlendiği toprakların böğründe köpüren su yolu…
İşkenceden geçirilen, gerçekleşmeyeceği bilinen hayalleri kuracak kadar özgürlüğü olmayan, mal ve para karşılığı alınıp satılan binlerce insanın kaderini yaşadığı topraklar. Fravunların, köleleştirdikleri ve esaret altına aldıkları kurbanlarına ölümsüz oldukları hissini yerleştirmek amacıyla yaptıkları anıtların, heykellerin, piramitlerin ülkesi…
Kadim medeniyetin, vahşetle, kanla, zulümle boyandığı afrika’nın simgesi: Mısır
Ve beyaz gelinliği andıran güzelliğin simgesi nilüfer çiçeğinin özgürlüğünün kısıtlanarak susuz bırakılıp ölüme veya esarete mahkum edildiği kara kıta… Delikanlıların ruhlarından arındırıldığı bedenlerinin kölelikle cezalandırıldığı mistik ülke…
Basılan gizli çığlıkların zalimlerin şehvetine, arzusuna ve dinginliğine ilham kaynağı olduğu topraklar…
…
Bu topraklarda binlerce yıldır, dünyaya gözünü açan bebelerin kaderini yaşayacağı kölelik kurumu yerleşmişti. Habeşistan, Sudan ve diğer eyaletlerde esir alınan köleler Amerika ve Avrupa ülkelerine gönderiliyordu.
İşgalci ve sömürgeci güç İngilizler de köle ticaretinin kurumsallaşmasına katkı sağlıyordu. Milyonlarca kölenin satılmasından elde edilen gelirden İngiliz askerler, kıtadaki misyonerler ve yerli halkın tepesine çöreklenen işbirlikçi kabile liderleri faydalanıyordu. Zavallı insanlar gıdadan ve ilaçtan mahrum bir hayat sürüyordu. Kir ve pas içerisindeki izbe yerler yuvalarıydı.
İngilizlerin Kraliçesi Victoria’nın kutsadığı şövalyeleri kölelik ticaretine karşı çıkan veya onlarla iş birliği yapmayan insanları acımasızca nehrin çılgın sularına atıyorlardı. Çığlıkları havaya karışıp kaybolurken, bedenleri acımasızca insan öğüten çılgın suda yitip gidiyordu. Rüşvet, esir ticareti, İngiliz uşaklığı koca medeniyeti içten içe tüketiyordu.
Kazanç yöntemi haline getirilen köle ticareti Afrika kıtasından diğer kıtalara kadar uzanıyordu. Köle tüccarlarının uğrak yerlerinden birisi de İstanbul’du. İzbe ve köhne sokaklarda gizlice köle ticareti yapılıyordu. Gözü dönmüş insan tüccarlarını kıtalar arası koca denizler ve de yollar dahi durduramıyordu.
İnsan ticareti ekonomik adaletsizlik, eşitsizlik, sömürü İngilizler tarafından İncil ile aklanmaya çalışılıyordu. Bu çarpık yapı geçmişin bir uzantısı olarak devam ediyordu.
Köle ticareti ile uğraşan tüccarlar binlerce yıllık kadim şehir Kahire’den yine binlerce yıldır elmas gibi parlayan İstanbul arasını adeta su yolu yapmışlardı …
…
İstanbul…
Upuzun küçük küt taşların dizili olduğu kaldırımdan aşağıya doğru inen küçük yolun sağında ve solunda tek katlı küçük ahşap ve kagir binalar kümelenmişti. Yol, Asya’dan, Ortadoğu’ya hatta Avrupa’ya kadar uzanan buyurgan bir namı olan bu yol Devlet-i Ali’yi sahile Eminönü’ne bağlıyordu.
Yahudi, Ermeni ve Rum tüccarların deniz yoluyla ticaret gemilerine yükleyerek getirdikleri kıyafet, yiyecek, tahıl ve baharatlar zayıf, çelimsiz veya güçlü kuvvetli iri yarı hırpani kıyafetli hamalların sırtında yürüyüp gidiyordu. Yokuş aşağı inen yol öylesine kalabalıktı ki, dünyanın yükünü sırtlayan hamalların ne yüzü ne bedenlerini görmek mümkün değildi.
Munis Bey, içerisi evrak dolu çantasıyla ufak adımlarla yürürken küçük parke taşları tek tek eziyordu. Gelişigüzel dizili taşların arasında dengesini sağlamaya çalışan adam hafif sağa sola yalpaladıkça fesinin püskülü de zıplıyordu. Mağazaların önünde nargile içen, çayını ve kahvesini yudumlayan esnaf Munis Bey’in Eminönü’ne doğru ineceği vakti iyi biliyordu. Her zaman vaktinde işinden çıkar ve kendisini bekleyen kayığa binerdi. Dalgalı günlerde ise vapur ile babasından miras olan konutunun bulunduğu Çengelköy’e geçmeyi tercih ediyordu. Faytonun ancak geçebileceği aralıktaki yolun sağını ve solunu Mısır’dan, Çin’den Hindistan’dan ticaret gemileriyle ulaştırılan ipek kıyafetler, halılar, kilimler süslüyordu. Ta uzaklardan deniz aşırı ticaret yoluyla getirilen baharatların kokusu ciğerlere ulaşırken insanları adeta mest ediyordu. Munis Bey’in yürürken en çok hoşuna giden yer ise burasıydı. Eminönü sahile yukarıdan bakan Pazar yerini andıran dükkanların sıra halinde kümelendiği yollar Darülhilafet’in müstesna yerleriydi…
İstanbul, Doğu Roma İmparatorluğu döneminden bu yana dünyanın ticaret merkezi olarak önemini koruyordu. Kıtalararası ticaret yapan gemilerin uğrak yeri ve insanların uğramadan geçmediği müstesna şehirdi. Asya ile Avrupa’yı birleştiren, İpek Yolu’nun geçtiği, Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’e kadar deniz ticaretinde önemli rol oynayan kadim şehir, binlerce yıl önceki değerini koruyordu. İnsanlar her zaman bir yerlere koşturuyordu. Şehir, durmak ve usanmak bilmeyen bir enerji taşıyordu. Ticari merkez olmasının yanı sıra balıkçılıkta da önemli kazanç sağlıyordu. Marmara Denizinin sert akıntılara ve rüzgarlara açık olmayan yerlerinde kurulan tersane, liman ve iskeleler önemini hiç kaybetmemişti. Sarayburnu, Bahçekapı, Kadırga, Beşiktaş ve Galata gibi önemli girintilere inşa edilmiş olan limanlar ticari gemi ve mallarla dolup taşıyordu…
Asyalı, Avrupalı seyyahların, tüccarların ve diplomatların uğrak yeriydi. Bab-ı Ali’deki görüşmelerini yapan yetkin yabancılar da tanıdıkları Ermeni, Yahudi, Arnavut, Arap esnafa uğramadan geçmiyorlardı. Nefis Türk kahvesini yudumlamak onlar için ayrı bir zevkti. Dükkan önüne konulan nargilenin uzun çubuğunu tüttürürken kendilerini adeta sihirli bir dünyaya uçmuş gibi hissediyorlardı.
Munis Bey’in yırtmaçlı, diz kapağına kadar uzanan ceketinin eteği, belirli mesafede düzenli oynattığı bastonuyla aynı anda kıpırdıyordu. Nihayet kıyıya yaklaşmıştı. Rüzgarın getirdiği nefis deniz kokusu yosun ve balık yüklüydü. Derin bir nefes aldı. Galata Köprüsü görünmüştü. Üzerindeki kırmızı fesler adeta hareket halindeydi. Şık giyimli ceket ve pantolonlu genç ve orta yaşlılara karşın fesli ve cübbeli yaşlılar dikkat çekiyordu. Beyazıt’tan inen yol boyunda yukarıdan aşağıya aşağıdan yukarıya doğru atlı arabalar yük taşıyordu. Feraceli, başörtülü kadınlar adım adım önlerinde yürüyen eşini ya da büyük annesi iebabasını takip ediyordu. Yaşlı ve kilolu kadınlar yürürken siyah çarşafları belden aşağı sağa sola şişiyordu. Faytonlar aheste adımlarla çeken atların ardından teker sürterken, taşıdığı şık kıyafetli fötr şapkalı, kravatlı veya fesli varlıklı beyefendiler ile beyaz peçeli, zarif, güzel gözlü kadınlar muhteşem İstanbul manzarasını seyrediyordu..
Ayağının önünde aniden beliren su birikintisine basmamak için hamle yapan Munis Bey, kaldırıma adımını atar atmaz kendisini bir kalabalığın içinde bulmuştu. Küçük yuvarlak gözlüklerinin üzerinde hafif pus birikmişti. Yelek cebinden işlemeli beyaz mendili çıkardıktan sonra camlarını iyice sildi ve yeniden taktı. Şişman, zayıf, göbekli, uzun iyi giyimli birkaç adam asabice el kol hareketi yapıyordu. Kalın bıyıklı adam kaşlarını çatmış işaret parmağını karşısındakinin göğsüne dayamıştı:
“Bu çocuğu bana vermezsen kendini Yedikule Zindanlarında bulursun. Farelerle birlikte çürür gidersin”
İnce bıyıklı zayıf yüzlü adam, bıçkın davranışlı kabadayılardan korkuyordu. Felfecri okuyan küçük gözlerinin içinde gözbebekleri bilye gibi oynarken yüzünde çizgiler oluşuyordu. Özellikle tombul yanaklı ve kaytan bıyıklı olanın hiddetinden korunmaya çalışıyordu. Yanındakiler de adamın her sözünün ardından kafalarını hafif aşağı indirip, kaşlarını çatarak onaylıyorlardı.
“Aman efendi hazretleri siz emrederseniz, olmaz mı? Lakin…”
“Lakin ne” diye hiddetle yeniden asabice bağırdı adam.
“Bu zavallıyı ta Kahire’den alıp getirdiler. Zengin bir Mısırlı İstanbul’a hareket etmek üzere olan vapura ekmek kırıntısı gibi attırmış, yollamış gitsin. Bana kaç kuruşa mal oldu? Ah bilseniz?”
Adamın ağzından tükürük saçılıyordu.
“Söyle uzatma fazla kaç kuruşa?”
Adamın dudağından 50 kuruş sözü çıkacaktı ki; gözleri yuvasında dolandıktan sonra ağzını büzüştürdü: “Efendi hazretleri şuradan şuraya gitmek nasip olmasın bu adamı almak için tam 100 kuruş saydım!..”
Eli önünde bağlı vaziyette bekleyen hemen arkasındaki adama bir bakış attıktan sonra yeniden yüzünü döndürdü. Avucuna sıkışan para dolu keseyi uzattı.
“Hadi tamam artık fazla uzatmayalım. Ver adamı gitsin”
Köle tüccarı keseyi alır almaz yarayı saymaya başladı…
Adam sinirlenmişti: “Ne sayıyorsun? Tamam içinde al 80 kuruş…”
Keseyi elinden çıkarmak için ani bir hamle yapan adam vücudunu geri çekerek:
“Olmaz efendi hazretleri hayatta olmaz. Bu para benim yaptığım masrafa dahi kafi gelmez!...”
Adam iyice sinirlenmişti. Bir hamle ile keseyi elinden çekerek sırtını dönüp söylenerek uzaklaşmaya başladı.
“Sen gününü görürsün! Dünyanın kaç bucak olduğunu göreceksin”
Olup biteni dikkatle izleyen Munis Bey, uyanık köle tüccarının korkup ve pişman olup adamı geri çağırmasına engel olmak için burnunun dibine kadar yaklaşarak elini omzuna atmıştı…
Zayıf cüsseli adam irkilerek başını geri çevirdiğinde gözleri irileşmişti.
“Munis Bey!..” diye çığlık bastı.
O da bıyık altından gülümseyerek, “Ya, Munis Bey” diye karşılık verdi.
Adam, İstanbul’daki ticaret usul evraklarından sorumlu olan Munis Bey’i yıllardır tanıyordu. Munis Bey de yüzünü bilmesine rağmen ona mesafeli duruyordu. Her daim bu yolu kullandığı için esnafı ve yol üzerinde alışveriş yapanları biliyordu. Munis Bey, duvarın dibinde çömelmiş, adeta kaplumbağa gibi büzülmüş vaziyette duran çıplak ayaklı hırpani kıyafetli ergenliğe adım atmaya hazırlanan bir beden taşıyan çocuğun halinden etkilenmişti. Kan lekeleri bulanmış kıyafeti lime limeydi. Siyah kıvırcık saçları, koyu teni ve beyaz gözleri görenlerin ruhuna masumiyet, asalet ve temizlik serpiştiriyordu.
Bir müddet daha gözlerini çocuğun üzerinde tuttuktan sonra yeniden gözleri içinde yedi sekiz sayan uyanık adama döndü.
“Biraz evvel, giden adamlarla aranızda geçen konuşmayı duydum. Anladığım kadarıyla adam bu delikanlıyı senden satın alıp kötü amaçlı işlerinde kullanacaktı. Satın alamadığı için memnun oldum” Bu sırada iki elini ovalayan adam sırnaşık davranışlar sergilemeye başlamıştı.
“Haklısınız efendi. Ben zaten bu yüzden fiyatını yüksek tuttum. Onun bu masum delikanlıyı alıp götürmesine içim el vermezdi!..”
İşaret parmağını adamın alnına doğru uzatan Munis Bey, “Lakin, bu adam birazdan birilerini buraya gönderecek. Başına nelerin geleceğin tahmin edemeyiz. Değil mi?”
Kaşları yay gibi olan adam korkuya kapılmıştı.
“Bunları düşünemedim, doğru yani…”
“Tabii ki doğru” diye adamı tasdik etti, Munis Bey.
Pısırık, ürkek adam, “Peki Efendi Hazretleri ne yapmamı buyurursunuz?” diyerek titrek sesiyle bir soru yöneltti.
Munis Bey, ismini sorunca adam, “Zabit” dedi.
Munis Bey devam etti: “Bak Zabit, sana tam 100 kuruş vereceğim. Sen de bu delikanlıyı bana teslim edeceksin. Tamam mı?”
Adam, “Ama Munis Bey” diyecek oldu ki; birkaç adım ileriden iri kıyım üç kişinin kendilerine doğru hızlı adımlarla yaklaştığını fark ettiler.
Her birinin fesleri sağa solu kayık, bıyıkları aşağı sarkık, yüzleri kızarıktı…
Munis Bey, hafif gülümseyerek, “görünüşe göre biraz eğleneceğiz galiba?” diye mırıldandı.
Adam korkudan sızlanmaya başlamıştı….
“Aman Allah’ım, bu adamlar bizi doğramaya geliyor” diye söylendi.
Kratavatını gevşeten Munis Bey, elini adamın sırtına koyarak, “Gereksiz kavga etmekten haz etmem. Lakin iş başa düşünce kavgadan kaçmam. Sen merak etme ben bu ayaktakımı çapulcuları sepetlerim” dedi. Sinirinden çenesi titriyordu.
Ortadaki serdengeçti öne atılarak zayıf ve çelimsiz adamın yakasına yapıştı.
DÖRDÜNCÜ PAYLAŞIM: KEYİFLİ OKUMALAR
PANDEMİYE AŞI GİBİ GELECEK
#arabistan#ak#bostan#cinayet#ekiya#galata#ibrahim#karahan#kavga#kaaklk#kitap#kle#kk#mafya#merhamet#msr#ordu#osmanl#sevgi#silah#subay#tefeci#terrist#tccar#yal#aksiyon#books#wattpad#amreading
1 note
·
View note
Text
Diyet Yapanlara Karşı Davranışlara Dikkat Etmek
Diyet sadece kilo alınca veya obezite hastalığı durumunda yapılmamaktadır. Bu nedenle diyet yapan kişilere karşı algı kilolu oldukları yönünde olmamalıdır.
Kilo Kontrolü ve Fazla Kilolardan Kurtulma
Fazla kilolardan nasıl kurtulurum sorusunu son dönemlerde sıkça duymaktayız. Diyet ülkemizde öğünleri azaltma veya yenilen besinlerinin bazılarının yasaklanılması olarak algılanılsa da aslında diyet bir kişinin yeme alışkanlığıdır. Tabi günümüzde insanlar genelde kilolarını kontrol altına almak için veya fazla kilolarından kurtulmak için yaptıklarından böyle bir genelleme yapılmaktadır. Fazla kilosu olan bir kişi kilosundan rahatsızlık duyduğu için bu konuyla ilgili yapılan her yoruma alınganlık gösterebilir.
Tavırları abartılı olsa da diyet yapan kişiye karşı hoşgörülü bir tutum sergilenmeli ve o sormadığı sürece kilosunun artışı ve azalışıyla ilgili yorum yapılmamalıdır. Tabi ki kilo vermediği halde kilolarını vermiş gibi göstermemek gerekir. Çünkü diyet yapan kişi hassas olduğu için her yorumdan etkilenip ona göre davranmaktadır. Kilo verdiğine inanırsa bu diyeti yarıda kesmesine bile sebep olabilir. Tam tersi bir şekilde uzun zamandır diyet yapan bir kişiye hiç kilo vermemiş gibi konuşmak ise onun şevkini kırıp zaten veremediğini düşünüp diyeti terk etmesine neden olabilir. Diyet yapan kişiye karşı sergilenen davranış ölçülü ve dengeli olmalıdır.
Altın Günleri
Kadınlar arasında çok popüler olan bir toplanma biçimidir. Bu günlerde diyet yapılan kişiye oldukça ısrar edilir. O gün diyete başlamış olsa bile kişinin istikrarını bozmamak için sunulan yiyecekleri yemesi için ısrar edilmemelidir. Zaten yiyecek olan kişi ısrarları beklemeden kendi kendine o günlük izin vererek yemesi gerekenleri yiyecektir. O kişiyi rencide edici ya da alay sayılacak cümleler asla kurulmamalıdır. Çünkü yemeyi seven bir kişinin diyet yapması oldukça zordur.
Diyet Yapmanın Diğer Bir Sebebi İse Bir Sağlık Problemi Olabilir
Obezite ameliyatı ile fazla kilolardan kurtulmak mümkün olsa da, ilk başvurulan yöntem, doktor kontrolünde bir diyete başlamaktır. Sağlık probleminden dolayı diyet yapan kişiye karşı davranırken daha ölçülü olunmalıdır. Çünkü bu kişi istediği için, keyfi olarak değil mecburiyetten dolayı diyet yapmaktadır. Bilmeden bir kişi bu konuda kırılabilir. Fakat bile bile bir kişinin yaptığı diyetle alakalı uygunsuz yorumlar yapmak o kişiye saygısızlık olacağı için kullanılan cümleler özenle seçilmelidir ve dikkat edilmelidir. Özetle, diyet yapan kişi özellikle bir yorum istemiyorsa çok da yorum yapıp değerlendirmek doğru olmayacaktır.
#obezite#obezite ameliyatı#obezite cerrahisi#diyet#mide balonu#tüp mide#gastrik bypass#mide küçültme
1 note
·
View note
Text
Hamilelikte merdiven çıkmanın zararlı olup olmadığı tartışılır. Bazı doktorlar hamile kadınların merdiven çıkmaktan kaçınması gerektiğini söylerken, bazıları da anne aşırıya kaçmamaya dikkat ettiği sürece sorun olmadığını düşünüyor. Hamilelik sırasında merdiven çıkarken dikkatli olun. Rahmin ağırlığındaki ve ağırlık merkezindeki değişiklikler düşme riskini artırır. Bu nedenlerle hamilelerin erken doğuma neden olabileceği için merdiven çıkmaları önerilmez. Hamilelikte Merdiven İnip Çıkmak Güvenli Midir? Merdiven inip çıkmaya başlamadan önce bu sorunun cevabını bilmek önemlidir. Bunun nedeni, hamilelikte merdiven inip çıkmak gibi düşme riski taşıyan faaliyetlerden kaçınmaları gerektiğidir. Hamilelik sırasında düşme ciddi yaralanmalara ve hatta ölüme neden olabilir. Hamilelikte düşme riskinden dolayı merdivenlerden kaçınılması gerektiğini çoğunuz duymuşsunuzdur. Ancak birçok kişi "hamile tırmanma" teorisine inanıyor ve bazıları hamile kadınların önlem alması durumunda merdiven çıkmanın güvenli olduğunu söylüyor. Hamilelikte Merdiven İnip Çıkmak Zararlı Mı? Hamilelikte Merdiven İnip Çıkmak Hamilelik sırasında hamile kadının denge merkezi sabit değildir ve giderek ağırlaşır. Bu nedenle dengesiz hareketlerden kaçınmak çok önemlidir. Peki hamilelikte merdiven çıkma riski var mı? Anne adaylarının merdiven çıkarken aldıkları temel önlemler hem kendilerini hem de anne karnındaki bebeklerini koruyor. Uzmanlar hamilelerin ilk 3 ayda merdiven inip çıkarken rahatlıkla yürüyebileceklerini söylüyor. Ancak, bazı anne adayları merdiven inip çıkmaktan istisnadır! Hamilelikte merdiven çıkmak ilk aylarda sorun olmasa da aşağıdaki durumlarda merdiven gibi yerlerden inip çıkılması önerilmez: İlk 3 ay içinde kanama olursa, Daha önce düşük yaptıysanız Anne adayı 35 yaşının üzerinde ise, Çoğul gebeliklerde merdiven kullanılmaması uygundur. Hamileyken Merdiven Çıkmanın En Güvenli Yolu Nedir? Hamilelik sırasında merdiven çıkmanın güvenli yolları yaralanmayı önlemek için çok önemlidir. Hamilelik, nasıl yürüdüğünüz ve merdivenleri nasıl çıktığınız da dahil olmak üzere pek çok şeyin değiştiği bir dönemdir. Hamilelik döneminde sağlıklı kalmak için merdiven inip çıkarken dikkatli olmak önemlidir. Hamileyken merdivenleri güvenli ve kolay bir şekilde tırmanmanın birkaç yolu vardır: Merdiven çıkarken tırabzanı kullandığınızdan emin olun. Merdivenleri çıkarken yavaş ve düzenli bir şekilde yürüyün. İyi kavrayan rahat ayakkabılar giyin. Merdivenleri adım adım çıkın. Hamilelik sırasında, özellikle üçüncü trimesterde merdiven çıkmak tehlikeli olabilir. Şimdiye kadar, neyin daha riskli olduğu sorusuna kesin bir cevap bulunamadı- hamilelikte merdiven inip çıkmak gibi. Bununla birlikte, doktorlar hamile kadınların hamileliklerinin büyük bir bölümünde merdiven çıkmaktan veya yürümekten kaçınmalarını önermektedir. Hamileyken Merdiven Çıkarken Düşmelerin En Yaygın Nedeni Nedir? Hamilelik sırasında merdiven çıkarken düşmelerin en yaygın nedenleri tehlikenin bilinmemesi, dengesizlik ve yeterli güç eksikliğidir. Birçok kadın eşlerinden veya diğer aile üyelerinden merdivenlerden yukarı çıkmalarına yardım etmelerini ister. Bunun nedeni, düşerlerse çocuğu incitmekten korkmalarıdır. Sonuç olarak, birçok uzman bir asansör veya her seferinde bir adım yukarı çıkmak gibi yanlara doğru tırmanma veya başka bir merdiven çıkma yöntemi kullanmanızı önerir. Merdiven çıkarken düşmek, kazaların en yaygın nedenlerinden biridir. Sadece bu değil, aynı zamanda kazaların ana nedeni. Hamile kadınlar, fazla kilolu olmak da dahil olmak üzere merdivenlerden düşme riskini artıran birçok risk faktörüne sahip olabilir. Çoğu insan merdiven inip çıkabilir, ancak bunu yaparken dikkatli olunmalıdır. Gebelik düşmelerinin çeşitli nedenleri vardır, ancak en yaygın olanları yorgunluk ve gebelik sırasında ağırlık merkezinin değişmesidir. Hamilelik sırasında merdiven çıkarken düşmelerin en yaygın nedenleri şunlardır:
Kaygan merdivenler Aşınmış veya hasar görmüş korkuluklar Ağırlık merkezinde değişiklik Göbek normalden daha büyük Şişmiş ayaklar ve ayak problemleri Beden ölçüsü için merdiven çok dar İster siz olun ister bir başkası, merdivenlerden düşmek her zaman korkutucudur. Ancak hamileyseniz ve merdiven çıkmanız gerekiyorsa bu daha da korkutucudur. Hamilelikte düşmelerin en yaygın sebepleri merdivenden düşme, fazla ağırlık taşıma, ıslak veya buzlu zeminde kaymadır. Hamileyken bazı hareketler gerçekten de zor ve riskli olabilir. Bu nedenle şu yazımızı da okumanızı öneririz: Hamilelikte Eğilmek Bebeğe Zarar Verir mi? Hamileyken Merdiven Güvenle Şekilde Nasıl Çıkılır? Hamilelikte Merdiven Çıkmak Birçok hamile kadın merdiven çıkmaktan korkar. Bunun nedeni gebelikte düşme riskinin artmasıdır. Hamilelik, bir kadının hayatındaki özel bir dönemdir ve çok tehlikeli olabilir. Bu nedenle birçok kadın hamilelikte merdiven çıkmak ve merdivenden düşme korkusuyla merdivenlerden kaçınır. Ancak, merdivenlerden kaçınmak için başka sebepler de var. Hamile kadınlar, kilo değişiklikleri veya merdiven çıkmayı zorlaştıran baş dönmesi ile endişe ve rahatsızlık yaşayabilirler. Ancak, bu korkular her zaman haklı değildir. Hamilelik sırasında merdiven çıkarken kendinizi güvende tutmanın birkaç yolu vardır. Hamileler zemini iyi kavrayan ayakkabılar giymeli, her adımda yavaş ve emin adımlarla yürümelidir. Molaya ihtiyaç duyduğunuzda bir korkuluk veya duvarı destek olarak da kullanabilirsiniz. Düşmeyi önlemenin en iyi yolu, mümkünse merdivenlerden tamamen kaçınmak ve bunun yerine asansörü kullanmaktır. Hamileyken düşmekle ilgili olarak şu yazımızı da okumanızı öneririz: Hamilelikte Düşmek Bebeğe Zarar Verir mi? Hamilelik doğal bir süreçtir, ancak hamilelikte merdiven çıkmak zor olabilir. Hamilelik sırasında sağlık ve güvenliği korumak çok önemlidir. Güvende kalmanın bir yolu da merdivenlerdeki tırabzanları kullanmak ve sırtınızı her zaman düz tutmaktır.
0 notes
Text
Bee Cure Mide Botoksu Nedir?
Bee Cure Mide Botoksu sizlerin kilo vermenizi sağlar. Günümüzde abur cubur yemekten, sağlıksız beslenmekten, hareketsizlik ve günümüzde olan pandemi döneminden itibaren insanlar kilo aldılar ve insanlar aldıkları fazla kilolardan mutsuzlardır ve bunun çözüm aramaktadırlar. Fakat bazı insanlar spor vakit ayıramadığı için aldıkları kilolarda kalıyorlar ve üstüne daha da kilo alıyorlar. Bu ürün bu gibi sorunlara üretilmiştir. Arı küresi sayesinde hızlı bir şekilde gelişecektir. Arı kür mide botoksu iştahınızı keserek ve midenizi küçülterek yemek yeme isteğini yok ederek kilo vermenizi sağlar. Bu ürünü kullanırken isterseniz spor ve diyet yap kullanın kilo verme hızınızı artırmanız mümkün olacaktır.
Bee Cure Mide Botoksu Faydaları
Bee Cure Mide Botoksunun faydaları şu şekildedir;
Yazılı 1 ay sonrasında 10 kilo vermeniz mümkün olacaktır. Fakat farklı sağlık sorunlarından bu oran aşağıya inmektedir.
Sindirimi yavaşlatarak, doygunluk tüketme kilo verme tükenmektedir.
Metabolizma hızlandırarak kilo vermeyi hızlandırır.
Aşırı kilolu veya kilolu insanlarda mide geniş olduğu için fazla yemek yemektedirler ve arı kür mide botoksu geniş mideyi küçülterek az yemeyi sağlamaktadır.
Bee Cure Mide Botoksu Kullanımı ve Fiyatı
Bee Cure Mide Botoksu Kullanımı çok kolay olup herkes kullanabilmektedir fakat hamile kadınlar için herhangi bir test yapılmadığı için doktorunuza danışmadan kullanmayınız.
Arı tedavisi mide botoksu içinde 30 adet şase bulunmaktadır. Günde sabah 1 şase ve akşam 1 şase olmak üzere günlük 2 talep edildi. Eğer 1 ay kullanmak isterseniz 2 kutu sipariş vermelisiniz. Şase 12 saat aralıklarla uzatılmış tavsiye edilmektedir. Ilık suya arı kür mide botoksunun 1 adet karıştırılır ve hazır hale gelir gelir.
Bee Cure Mide Botoksu Fiyat tarifemiz şu şekildedir. 1 adet arı kür mide botoksu 99 TL + kargo ücreti, 2 adet arı kür mide botoksu 179 TL + kargo ücreti ve 3 adet arı kür mide botoksu 299 TL olup kargo ücreti yoktur.
#bee cure mide botoksu#bee cure#bee cure mide#mide botoksu#bee cure mide botoksu nedir#bee cure mide botoksu faydaları#bee cure mide botoksu fiyat
1 note
·
View note
Text
Büyük Beden Elbise
Elbiseler, genellikle kilolu kadınların satın alırken ve giyerken çekindikleri ürünlerdir. Bu ürünlerin doğru tercih edilmesi, asla kötü görünmelerini sağlamamaktadır. Kilolarından rahatsız olan ve bu yüzden elbise giymek istemeyen kadınlara özel üretilen büyük beden elbise modelleri incelenmeli ve kendi vücutlarına uygun olanlar alınmalıdır. Kadınlar, kendi vücutlarını tanıdıkları takdirde, diledikleri elbiseleri giyebilirler. Kumaş, renk ve desen seçiminin doğru yapılması, kadınların kendi bedenleriyle kolayca barışmasına yardımcı olacaktır.
Elbise Seçiminde Püf Noktalar
Kadınların elbise satın alırken dikkat etmesi gereken birkaç püf noktası vardır. Kıyafetin kumaşından ziyade kesimiyle ilgili olan bu püf noktalar, kadınların hayatını kolaylaştırabilecek niteliktedir.
- Göğüs kısmı geniş olan kadınlar, dekolteyi sırt kısımlarından vererek, göğüslerini gizleyebilirler.
- Göbek kısmından şikayetçi olanlarsa, kıyafetlerinde göğüs altından salaş inenleri tercih edebilirler.
- Basen ve kalçalardaki genişlikleriyse A kesim elbiselerle kapatabilirler.
- Dikkatleri vücudun kusurlu kısmından tam terse çekecek detaylarda elbiseler bulabilirler.
Böylelikle kadınlar, giydikleri elbiselerde ufak oynamalar yaparak çok şık gözükmeyi başarabilirler. Dikkatli bir şekilde yapılan elbise alışverişlerinde bir diğer önemli nokta renklerdir.
Renkler ve Algı
Büyük bedenler her zaman siyah giymeli diye bir kural yoktur. Sadece vücutlarında küçük göstermek istedikleri alanlar için siyah rengi tercih edebilirler. Örneğin kalçaları geniş olan bir kadın siyah bir eteğe sahip elbise giyerken, göğüs kısmı büyük olan kadınlar üst tarafta siyah kullanabilir. Elbiselerde dikine çizgiler, insanları her zaman daha uzun ve zayıf göstermektedir. Bu çizgilerin renginin bir önemi yoktur fakat çok karmaşık çizgiler, olduğundan kilolu gösterebilir.
Kumaş Seçimi
Kumaş seçimi özenle yapılmalıdır. Kumaşlarda kusur gösteren ve kusur göstermeyen olarak ikiye ayrılabilir. Dalgıç kumaş gibi vücudu saran elbiseler yerine biraz daha bol ve dökümlü kumaşlar her yerde şık olmalarını sağlayacaktır. Kadife kumaşlar vücuttaki kusurları gösterebilecek bir yapıya sahiptir, bunun yerine tül ya da örme elbiseler tercih edilebilir. Özellikle kış aylarında örme elbiseler bellerde kemerle kullanılarak, vücudun ince kısmına vurgu yapılabilir. Elbiselerin içine giyilebilecek gömlekler de kıyafetin havasını değiştirerek, odak noktasını başka yöne çekecektir.
youtube
4 notes
·
View notes
Text
Zayıf Gösteren Tesettür Abiye Modelleri
Her yeni yılda, hepimiz için büyük anlam ifade eden onlarca gün oluyor. Doğum günleri, nişan, düğün, mezuniyet, özel davet ve daha niceleri… O özel gün gelip çattığında, yapılan ilk işlerden bir tanesi, gardıroba göz atıp, o güne uygun bir tesettür abiye modeli olup olmadığı oluyor. Ancak bildiğiniz gibi tesettür abiye modelleri çok sıklıkla giyilmediğinden dolayı, giyilmediği aylarda alınan birkaç kilo bile elbisenin görünümünde fark yaratabiliyor. İşte tam o anda zayıf gösteren tesettür abiye modelleri arayışına giriliyor. Tesettür giyim siteleri arasında yer alan ModaMafra olarak bu haftaki blog yazımızda tesettür abiye modellerinde zayıf gösteren detayları ve bu doğrultuda ipuçlarını sizlerle paylaşacağız.
Tesettür Abiyelerde Zayıf Gösteren İpuçları
Zayıf gösteren tesettür abiye modelleri satın almak isteyen kadınların, ürün tercihi yaparken dikkat etmesi gereken detayları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
1- Düz Renk Tesettür Abiye Modelleri Tercih Edin
Düz renk tesettür abiye modeli satın almanız, daha zayıf görünmeniz açısından size avantaj sağlayacaktır. Eğer çizgili ya da desenli bir tesettür abiye tercihi yapmak istiyorsanız, bu desenlerin elbisenin üst tarafında yer almasına ve küçük olmalarına özen göstermenizde fayda bulunmaktadır. Öte yandan çift renkli bir tesettür abiye tercihiniz olacaksa, elbisenin üst kısmının daha koyu renkte olmasına özen göstermelisiniz.
2- Belden Kemerli Tesettür Abiye Tercih Edin
Zayıf gözükmenizi sağlayacak tesettür abiye tercihinizde, bel detaylı tesettür abiye satın almanız bu konuda size avantaj sağlayacaktır. Beliniz ince olmasa bile, kemer ile yarattığınız o kıvrım, sizi olduğunuzdan daha zayıf gösterecektir.
3- Şifon Tesettür Abiyeler Daha Zayıf Gösterir
İnce gösteren tesettür abiye modelleri arayışında olan kadınlar, şifon kumaş tesettür abiye tercih edebilirler. Nitekim şifon kumaş, olduğundan daha zayıf gözükmek isteyen tüm kadınlar için kurtarıcı rolündedir. İç kısımda yer alan elbise ne kadar dar olursa olsun, dış kısımdaki şifon, fazla kilolarınızı gizlemenize yardımcı olacaktır.
4- Uzun Tesettür Abiye Modelleri Tercih Edin
Ayak bileğine kadar uzanan uzun tesettür elbise tercih etmeniz, sizi olduğunuzdan daha uzun gösterecektir. Üstelik bu elbiseyi bir de uygun bir topuklu ayakkabı ile kombinlemeniz halinde, ekstra uzun gözükeceksinizdir. Normal boyunuzdan daha uzun görünmenin en büyük avantajlarından bir tanesi de, halihazırdaki kilonuzdan daha zayıf gözükmenizdir.
5- Eşarp Seçiminizi Doğru Yapın
Fit gösteren tesettür abiye modelleri arayışında olan kadınların dikkat etmesi gereken bir başka detay ise eşarp seçimidir. Zayıf gösteren tesettür abiye modelinizin rengi ile uyumlu olacak şekilde, tek renk eşarp seçimi yapmanızda fayda vardır. Nitekim boyu daha basık ve kısa gösteren bol renkli ve çizgili eşarpların aksine tek renk eşarplar, olduğunuzdan daha uzun gözükmenize yardımcı olacaktır. Bu da doğal olarak normal kilonuzdan daha zayıf gözükmenizi olumlu yönde etkileyecektir.
6- Elbise Önden Düğmeli ya da Fermuarlı Olabilir
Tesettür abiye modellerinin orta kısmında fermuar ya da düğme detayları olması, sizi olduğunuzdan daha zayıf gösterir. Bu ufak detay sayesinde elbise ortadan iki bölünmüş gibi görülür. Bu detay vücudun merkezinde yer alacağından, olduğunuzdan daha zayıf gözükeceksinizdir.
7- A Kesim Tesettür Abiyeler Hayat Kurtarır
Zayıf ve ince belli gösteren tesettür abiye modelleri arayışındaki kadınlara bir diğer tavsiyemiz ise, A kesim tesettür abiye modelleri tercih etmeleridir. A kesim tesettür abiyeler, bildiğiniz gibi beli sarar ve belden aşağı doğru genişler. Bu ince detay, sizi her zaman olduğunuzdan daha ince gösterecektir.
8- Koyu Renkli Tesettür Abiye Modellerine Öncelik Verin
Tercih sıranızda koyu renk tesettür abiye modellerine öncelik vermelisiniz. Koyu renk tesettür abiyeler, kilolu noktalarda gölgeler oluşturur. Açık renkli tesettür abiyelerinin yapamadığı bu ince detay, vücudun kilolu kısımlarının göze daha az çarpmasını sağlayacaktır.
9- Zarif Aksesuarlar Seçin
Zayıf gösteren tesettür abiye arayışındaki kadınların, aksesuar seçiminde de dikkatli olmaları gerekmektedir. Nitekim aksesuar seçimi, vücudu olduğundan daha zayıf ya da kilolu gösteren detaylar arasında yer almaktadır. Özellikle kolye, küpe, künye gibi takılar ile kombin yaparken, büyük takılar yerine daha ince ve küçük takılar tercih edilmelidir. Benzer şekilde çanta seçiminde de büyük ve iri çantalardan ziyade, daha küçük ve zarif çantalar tercih edilmelidir.
Zayıf gösteren tesettür abiye modelleri satın almak isteyen kadınlara yönelik hazırladığımız blog yazısının sonuna geldik. Yazı boyunca sizler için tesettür abiye tercihinizde ve kombininizde, sizi daha zayıf gösterecek ipuçlarını sıraladık. Sizlere sunduğumuz ipuçlarını gözeterek tesettür abiye tercihi yapmanız halinde, olduğunuzdan daha zayıf gözükeceğinize emin olabilirsiniz. Dilerseniz, yukarıdaki link üzerinden tesettür abiye kategorisinde yer alan ürünlerimize göz atabilir, size uygun olduğunu düşündüğünüz ürünleri hızlı ve güvenilir bir şekilde ModaMafra üzerinden satın alabilirsiniz.
Kaynak: https://www.modamafra.com.tr/zayif-gosteren-tesettur-abiye-modelleri
1 note
·
View note