#kek yapmak istiyorum
Explore tagged Tumblr posts
yalnizcakendiolan · 4 months ago
Text
21.07.2024 - 00.28 (22.07.2024)
Bugün ders açısından çok iyiydi. Güzel çalıştım. Ne kadar bana az gelse de verimli çalıştım. Önemli olan da bu zaten. Yapabildiğin kadar çok yapmak değil, yapabildiğin kadar verimli ve etkili yapmak.
Hâlâ çok az kitap okuyabiliyorum bunu zamanla yavaş yavaş da olsa artırmak istiyorum ve buna ek olarak bir şeyler yazmaya da vakit ayırmak istiyorum. Eğer bunları oturtturabilirsem güzel bir sistem kurmuş olacağım.
Diğer yandan hâlâ kek tarifindeki un gibi alabildiğine bir yalnızlıkla dopdoluyum. En samimi anlarımda bile kucağımda "ama" ve "keşke"lerle oturuyorum insanların karşısında. Hatta kimi bu ama ve keşkeleri kendileri getirip kucağıma koyuveriyorlar. E herkes gönlümde bir misafirse, misafire saygısızlık etmek olmaz değil mi? Hem ne demişler gönüle giren her misafir yedi dert yedi şükür getirir; derdini seninle paylaşarak azaltır, bununla şükrünü de çoğaltır. Fakat benim gönlüme her giren yedi yalnızlık daha getiriyor yanında. Yedi yalnızlığın kucağında yedi heves, doluşuveriyorlar kursağıma. Bana ise hoşgeldiniz diyip yer göstermekten başka bir şey kalmıyor.
Bugünün şarkısı yine Breaking Benjamin'in aynı albümünden
Olsun. (Bu aralar çok Breaking Benjamin dinliyorum ama merak etmeyin her gün farklı şarkı paylaşacağım için elbet farklı tür müzik yapan farklı sanatçıları da dinleyeceğiz beraber.)
Ben de bu şarkıyla diyeyim ki, sevgili acı; lütfen artık bırak yakamı. İyi geceler tatlı rüyalar acımın, yalnızlığımın ortağı. İyi geceler kendim...
2 notes · View notes
ucusmode · 2 years ago
Text
Kalan birazcik balkabakli püreyi ne yapsam. kek yapmak istiyorum. Ayva marmelati da karistiririm. Tarçın ve findikta atarim. Düşüncesi el ayak titretti<3 sadece ananemi ikna etmek var çünkü hala gözleme yapma pesinde. Balkabakli gözleme sevvmiyorum..
8 notes · View notes
m-oo-n--light · 2 years ago
Text
Yapilmasi gerekenler
Her gün yazmak gibi birseyi kafama silah bile dogrultsan yapamam malesef....
Neyse önce tarih ve saat: 01.04.23 //// 14:00
((13 gün sonra dogum günüm ve tam olarak 17 yasina girecegim <3 Bu harika birsey. ))
Bugün günlerden cumartesi ve pazartesi icin yapmam gereken seyleri planlamak icin oturdugum masamda bunlari yaziyorum. Gercekten örnek bir ögrenciyim... Gecen hafta cuma günü sabah dörde kadar oturup sonra iki saatlik uyduktan sonra kalkip yaptigim almanca sunumuna devam ettim ve o gün aksam bütün textleri ve powerpoint'i hazirlamis bir sekilde texleri okuyarak birazda olsa ezber yapma calistim. (Buragi disariya cikartmam gerekiyormus evde baska kimse yok cünkü...)
14:07 bunu bitirisim eve gelince düzenlemeye devam ederim.
15:10 Burak ile disariya cikmadik (dün cok yagmur yagiyordu montu kurumamis) ama birazdan onu uyutmak icin iceriye gitmem gerekecek bu siradada annemler falan markette gidecekler yemeklik birseyler almak icin. onlar geldikten sonra üzeri citir citir olan bir kek tarifi var onu yaoacagim belki tarifi buraya bile yazarim, cünkü neden olmasin?
Yarin hanna ile bulusacagiz ama hala saat kacta? nerede? falan bilmiyoruz... yarin onunla bulusacagimiz icin bu aksamdan ne yapmam gerekiyorsa yapmam gerekiyorki yarina islerim o kadar cok kalmasin.
nerdeyse hic aktif olarak kullanmadigim ama yan hesap olarak duran 0 takipcili bir hesabim vardi bugün onu (neredeyse) aktif bir sekilde kullanarak daha toplu bir günlük elde etmek istiyorum. nasil yaparim bilmiyorum ama birsekilde yapacagim.
telefonumdan Mart ayinda yaptigim seyler hakkinda resimler bulmam gerekiyor, bu ay ne yaptigimi, neler basardigimi görmek istiyorum. ve bu ay olan seyleri anlttigim bir mektubumsu birsey yapip o fotgraflar ile bir deftere yapistiracagim.
Kendimi daha fazla gelistirmek istiyorum bu nedenle öncelikle ne yapabildigimi, ne yapamadigimi, ne yapmak istedigimi bulmam gerektigini düsünüyorum. eger tüm basarilarim ve basarisizliklarim gözümün önünde olursa daha iyi bir yol alabilecegimi düsünüyorum.
Aslinda bugün bu satirlari yazmamin sebebi bugün ne yapacagimi yazarak anlatmakti ama daha hic defterimi acip yapmam ve yapmamam gerek seylere bakmadim bile. (cok az baktim aslinda ama gercekten islerim varmis bu yüzden bulusmayi ertelemeyi bile düsünüyorum su anda :'(.....)
Su anda yazacaklarim bu kadardi, yani sanirim eger daha fazla yazmak istersem yazarim zaten. bu arada iki yil önce yazdigim seyleri silmek istiyorum cünkü aklim ageldikce burada olduklari yazdiklarimdan cok utaniyorum ama onlari silmekde istemiyorum cünkü onlar benim buradaki yasamimin ilk zamaninda hissettiklerim ve onlari silerek sanki kücük bene ihanet ediyormus gibi hissediyorum. Bu konuyu düsünecegim.....
Bitiris tarihi ve saati: 01.04.23 ////// 15:23
(gelismeleri buraya yazacagim)
2 notes · View notes
nacizanefikrim · 1 year ago
Text
1
Ömer'in canı çok sıkılıyordu. artık büyümek istiyor ve kimseye hesap vermeden yaşamak istiyordu. mutfakta kek yapan annesinin yanına gitti ve ben büyümek istiyorum. büyükler her iatediğini yapıyor dedi. annesi arkasını dönerek Ömere büyümek yanlızca her istediğini yapmak demek değildir. büyüdüğünde bir sürü sorumluluğun olacak ve istemesen de zorlansa da bunları yapmak zorunda olacaksın. bazen çok sevdiğin şeyleri istemeyerek yapacaksın.
Ömer annesinin dediklerinde hiç bişey anlamamıştı. annesi Ömer'e ömercim istersen sen içeri geç.ben sna havuçlu kek ve limonata getireyim biraz sohbet edelim olur mu? sana büyüklerin sorumluluklarından bahsedeyim.
ömer.içeri geçmiş ve camdn bakmaya başlamıştı. annesi bşrazdan elind keki ve limonatası ile geldi. Ömer için bmbaşka bir dünyanın kapısı açılıyordu.
0 notes
benmisim · 3 years ago
Text
limonlu kek yapmak istiyorum ama limon almak için dışarı çıkmak istemiyorum. yani yapmayacağım… benden önemli mi ya.
5 notes · View notes
nergiscem · 4 years ago
Text
Bitki çayı içmeyi çok seviyorum, en sevdiğim ıhlamur. Gündoğumunu günbatımından daha çok seviyorum, çünkü bana umut dolu bir günü müjdeliyor. Güneşten erken kalkmak beni mutlu ediyor, çünkü herkesin uyuduğu o saatleri bana özel kılıyorum... En sevdiğim renk yeşil, her zaman başka bir manası vardı bu rengin. En sevdiğim müziği hiç bir zaman seçemedim, ama enstrümantal müziği her zaman daha çok sevdim. Ablamla yaptığımız bir kupa koleksiyonu var, kupalar özel şeyler... Birilerine kupa hediye etmeyi seviyorum çünkü bu sevdiğin birinin hediye ettiği bardaktan pek sevdiğin çayı yudumlarken içinin sıcacık bir huzurla kaplayan o duyguyuda hediye etmektir... Her zaman bir mektup arkadaşım olsun istedim, duygularına ve duygularıma bir ortak, nedensizce yazabildiğim ve sorgulanmadığım bir iki satır... Eciş bücüş ne varsa biriktirmeyi seviyorum. Bir hatıra kutum var ama onları orda saklasam bile insanları saklayamayacağımı biliyorum. Üç kardeşiz, en küçük olmakla beraber bir abla olma duygusunu tadmak üzereyken boğazımda bir yumru olarak kalmasıyla sonuçlandı bu hikayede. O yumru daha sonra bir ateş olup tüm yüreğimi yaktı. Ben şimdi tüm ablasız, sevgisiz çocukların ablasıyım. İlerde ne olmak istediğimi bilmiyorum, karar vermedim. Çünkü tıpkı beş yaşındaki bir çocuk gibi hem sokak görevlisi hem ressam hem bahçıvan hem astronot hem arkeolog olmak istiyorum... Günlük tutmayı seviyorum ama asla günü gününe tutamıyorum. Kısır döngülerden, aynı taşa takılıp tökezlemekten çok başka bir şeyden yorulmuyorum. Kitap okumayı seviyorum ama distopik okumak beni çok zorluyor. Ansiklopedi karıştırmak gibi bir hobim var. Herkes beni evcimen olarak biliyor ama ben alışveriş merkezlerini, pazarları, lunaparkları, çarşıları sevmiyorum. Gitmek istediğim çok fazla yer var oysa... Yaklaşık iki yıl önce kır çiçeklerinden taç yapmayı öğrendim ama yaklaşık iki yıldır hiç bir çiçeği yerinden koparıcak cesareti bulamıyorum. İki yıldır kitaplarım arasında aynı kurumuş çiçekler... Aslında hep bir çiçekten tacım olsun istedim ama artık o çiçekleri koparıcak haddi kendimde bulamıyorum. Pek çok şeyi uç noktada yaşıyorum, benim için bir denge kurmak çok zor. Bence gökyüzü mis gibi menekşe kokar, çünkü menekşe saflık, duruluktur. En sevdiğim hayvan atlar sonra kuzular ve sonrada arasında seçim yapamadığım diğer sekiz hayvandır. Portakal en sevdiğim meyvedir. O bir yana, deli gibi meyve yiyicilerdenim. En sevdiğim çiçek muhakkak nergistir... Sebebi satırlara sığar gibi gelmiyor. Rusya'yı çok merak ediyorum. Büyük su birikintilerinden doğduğumdan beri çok korktum. Her zaman iki yastıkla yatıyorum, öbür türlüsü nefessiz uyku... İki yaşına kada annem ve ablam haricinde tüm insanlardan korkuyordum, çogu zaman babam ve abimden bile. Babamın tüm çocukluğum boyunca anlattığı iki hikaye vardı, noktası virgülüne kadar bilsemde tekrar tekrar anlattırırdım. Ballı süt ve ıslak kek anılarımın baş kahramanı oldular. Metro ve otobüs yolculuklarını sevdim, ama yanlız olanları. Metro ve otobüse hiç yanlız binmedim... En sevdiğim kuş kargadır, bir sebebi yok. Varsa da yok. Resim yapmak her zaman endişelerimden uzaklaştığım nadir duraklarımdan oldu. Ondan vazgeçebilmek zor olurdu. Denizlere hayranlığım yok ama İstanbul'un her şeyine hayranım. Kalabalıktan nefret ediyorum ama İstanbul'dan vazgeçemiyorum. Nerelisin diye sorulduğunda hiç bir zaman Bayburtluyum demedim. Çünkü oralı hissetmiyorum. Benim ruhum İstanbul'la şekillendi. Antika ve eski şeyleri ayrıca seviyorum. Sahaf ve eskiciler gezmeyi sevdiğim tek satış noktaları. Tesadüfleri seviyorum, iyi veya kötü. Radyoları, minik kafeleri, el yapımı hediyeleri, emek kokan sevgileri, samimi nezaketi, Allah için sevmeyi, Rabbimi, kaloriferin üzerinde kuruttuğumuz çamaşırların arasına mandalina kabukları koymayı seviyorum. Ben buyum ve bundan vazgeçemiyorum.
Bütün bunları yazdım çünkü her zaman değer verdiğim bir insanın bunları bana sormasını beklemekten yoruldum. Ben bunları kendime de olsa söylemek istedim. Ve işte... Şimdi yaziverdim hepsini. Belki pek çok şeyi atladım ama olsun. Belki bunları bilmesini istediğim insanlar bilmiycek, belki kimse okumayacak ama olsun. Ben mutluyum. Ben buyum... Ve ben kendini anlatan başka insanları dinlemeyi de seviyorum. Çünkü ben buyum...
52 notes · View notes
golgendekikadin · 3 years ago
Text
Kek ve fakir pastası yapmak istiyorum ama bu üşengeçlikle 2 hafta sonra yaparım galiba
3 notes · View notes
harepare · 3 years ago
Text
Öncelikle selamın aliküm günlük kısmı😼 Bugün enerjiğim sebebi azıcık sosyal olmam... Sabah kalktığımda her zaman gibi uykumda bıçaklanmış gibiydim. Alış artık enerjik uyandığım bir sabah yok. Kahvaltıda annem sürekli şunu ye bunu ye dediği için sinirlendim. Zaten uykudan kalkınca ekstra sinirli oluyorum ve yani yeni kalkmışım karnımı tıka basa nasıl doyuruyim amk?!?!??! Neyse. Sonra azıcık fic okudum ve evi toparladım. Ablamlar gelicekti mutfağı süpürdüm. Ablamlar kek pasta falan filan yapmışlar onları yedik. Yanaklarımı doldurarak yemek yemeyi çok seviyorum yazmak istedim. Ablama küs olduğu için çocuklarıyla çok oynamak istemesemde dayanamadım ve azrayı çok çok öptüm. Ablam konuşmaya çalıştı ama hey bitch önce özür dile kalbim kırıldı. Ali geldi sonra. Aşağı oynamaya indi siteye. Götü donmadı mı merak ediyorum ama sormicam. Benim yanımda pek küfretmez ama spider man izlerken arabanın anasını siktin kardeşim dedi şok oldum cpeldğwldğwlğxlsğ sonra animeler hakkında konuştuk one punch man izliyomuş. Cyborg bir yakışıkşı vardı animeyi izlemeden kaptım hemen haremime ekledim😼😼 Özlemcimle konuştuk onu seviyorum gerçekten. Kalbinin çok temiz olduğunu düşünüyorum ve çok benziyoruz cidden. Hem Taehyung krizlerimide hiç terslemeden çekiyor. TAEHYUNGU OLSA BANA VERİRMİŞ İNANABİLİYOR MUSUN G��NLÜK?!?!?!? TAEHYUNG ULAN BU BORU MU?!?!?!? BU DEVİRDE KİM KİME KİM TAEHYUNG VERİYOR?!??!?!?!? Neyse. Şimdi alinin yatağını yaptım yatar birazdan telefonla oynuyo. Film izlerken götüm düzleşti ama çizim yapmak istiyorum😿 Şimdi belki bi kahve yapar çizim çalışırım ama muhtemelen fic okurken uyuyakalırım... Sabah erken kalkıp meydana inicem bi şeyler almaya. Sonra aliyle ikinci spider man filmini izleriz. Öğlen avmye gittiğimizde dergi almak istiyorum umarım anneannem harçlık verir çünkü babamın vereceği para ful yemeğe gidecek biliyorum. Belki oyun katına iner bi şeyler oynarız bilemedim. Yarın güzel geçecek inanıyorum😼 Haftaya ali gelirken playstationu getirse de pes atsak diye düşündüm çok sıkılıyoz böyle. Anca telefondan fifa oynuyo... Gözlerim yanıyo çizim hayal oldu yine. Kaç gündür derste çalışmadım. Hayatım düzene binemiyor ağlicam. Neyse. Nidayı çok seviyorum bu arada. Gözlerim acıyo of. Taehyungumda yok zaten. Böyle hayatın içine soxəm😿 Gidiyorum fic okucam amk
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
TAEHYUNG İS MY LİFE AĞAĞAĞAĞĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞĞA
Bu arada ali kpop dinlediğimi zaten biliyodu ama ona sordum makyaj yapanlara top falan diyon mu diye yo dizilerde oynayanlar makyaj yapmıyo mu sanki dedi içim rahatladı🙀
2 notes · View notes
velhasileyvallah · 3 years ago
Text
kek falan yapmak istiyorum ama sıcakta kolumu bile kıpırdatasım yok
4 notes · View notes
paranoyaklastim · 4 years ago
Text
Bir şişe sarışın olmak istiyorum, neden bilmiyorum ama kandırılmış hissediyorum. Gereksiz bir genç olmak istiyorum, keşke bu kadar temiz olmasaydım. Bütün gün içeride kalmak istiyorum, tüm dünyanın gitmesini istiyorum. Kan, acı ve çikolatalı kek istiyorum.. Gerçek bir sahte olmak istiyorum. Evet, keşke gereksiz bir genç olsaydım, keşke ünvan için savaşan bir öğrenci olsaydım, 16 olmak ve inançlarımı yakmak yerine.. Süper intihar hissi.. Boşa harcanan yıllar, boşa harcanan gençlik. Güzel yalanlar, çirkin gerçek. Ve öldüğüm gün geldi, sadece hayatta olduğumu bulmak için. Temiz ve saf olmak istiyorum, saflığımı geri istiyorum, sonsuzluğu hissedebiliyorum. Gün ağırana kadar içmek istiyorum, büyük bir hata yapmak istiyorum. Kan, cesaret ve melek pastası istiyorum, yine kusacağım.. Evet, keşke gereksiz bir genç olsaydım. Keşke böyle bir narşist olmasaydım, keşke kendim olduğumda gerçekten aynayı öpseydim. Tanrım, Yalnız öleceğim! Ergenlik anlamlı değildi, biraz masumiyet kaybı: aptal olmanın çirkin yılları. Gençler güzel değil miydi?.. Bir genç olsaydım, dilek için savaşan hayalperest olsaydım, 16 olmak ve umutlarımı yakmak yerine..
2 notes · View notes
estellamila · 5 years ago
Text
F vitamini eksikliği çekiyorum yani fırın, forno da denebilir
Ya bugün ders çalışıyordum ve sıkıntıdan penceremin önüne taşımıştım masayı birkaç hafta önce. Bugün birinin un kurabiyesi yaptığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam sjjdsk
Burnuma o kadar koktu ki ağzımın suyu aktı. Annem halimi görse, hamile misin, aşeriyorsun herhalde diye dalga geçerdi djfksk Un kurabiyesi yapılır, basit bir şey zaten yani. Sorun fırında.
Evde fırın var ama kullanmıyorlarmış. Çünkü şöyle ki altı gazla çalışıyor, üstü elektrikli hayatımda ilk defa böyle bir fırın gördüm zaten... Bayağı alttan çakmakla tutuşturuluyor kskfks
Ben çoğu şeyi fırında pişirirdim bir de o yüzden bu durum canımı çok sıkıyor :/
Engel fatura/para olunca ben de hadi sebze közleyelim, hadi fırında tavuk, un kurabiyesi, kek, börek vs. yapayım diyemiyorum skdks
Buraya ibanımı bırakayım bir hayırsever vitamin eksikliğimi gidermek adına elektrikli mini bi fırın alsın bana sjfjs
İşin şakası bir yana, bir tane mini fırın buldum cidden almak istiyorum ama 80 euro... Keşke ev arkadaşlarıma gelin ortak danaya girelim der gibi fırına girelim diyebilsem ne tepki verirler hiç bilmiyorum :/
Bugün Çinli kızın da ağzını aradım sen kullandın mı fırını hiç diye yok dedi :/ Benden önceki kız yılbaşında kullanmış sadece bir kez skfkks o da noel baba için falan herhalde ya da cumhurbaşkanları geldi eve başka bi ihtimal veremiyorum :/
Onlar öyle pek doğru düzgün yemek de yapmıyorlar. Kız benim mücver yapışımı izlerken ne kadar zahmetli falan dedi sjjfjsjs sen bir de içli köftenin yapılışını izle diyemedim :/
Zaten İtalyan olan oğlan ya yumurta yiyo patatesli vs. Ya makarna binbir çeşit sosla veya salata :/
Mesela evde oklava bile yok ya, şaka yapıyorum sanacaksınız ama bugün bateri çubuğuyla sıkma yaptım sjfjskdks bunları temin edeceğim yer açık olsa gidip alacağım ama yani oralar da kapalı hep :/
Olur da paraya kıyıp alırsam, size almak istediğim ürünü bırakıyorum. Fırından anlayan kimse varsa ve yorum yapmak isterse çok mutlu olurum. Öğrenci evi için yeterli mi vs. mesela resminden oyuncak gibi görünüyor. 40 litrelik yazıyor ama bu ne demek benim için bir anlamı yok hiç.
16 notes · View notes
zerrinturkmenn · 4 years ago
Text
Birinin kadını olmak istiyorum!
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
Biraz korunmak, biraz şımarmak.. 
Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!
Neden mi?
Herkesin eli tutulmaz,
herkesle film seyredilmez,
herkesle çekirdek çitlenmez,
herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
İçinden gelmeli..
Hücrelerine kadar hissetmeli, dna’larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze yıkılır bütün duvarlar, bir bakışa çözülür insan…
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında!
Sabahları uyandığımda “günaydın sevgilim” mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi..
Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum “neredesin” diye, “Hımm kim aradı bakayım” diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!
“Biliyo musun ne oldu?” ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. “Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş” falan desin bi de sonunda…
Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum?
Hiç sanmam!
Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz!
Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak…
Çekirdek mutlaka olsun!
8 notes · View notes
concalas · 4 years ago
Text
İçimde bir çok şeyin bittiğini anladığım gün havuçlu tarçınlı kek yapıyordum. Havuçlu tarçınlı keki çok sever hele bir de içinde ceviz varsa deymeyin keyfine. O gün o cevizleri kırarken çok yoruldum ben,beni nasıl kırdığını düşüne düşüne kırdım,bileklerim hiç bu kadar ağrımadı kek çırparken. Düşünsene tarçınlı havuçlu kek kokan bir evde üzülür mü insan? Ben o gün çok üzüldüm. Kalana, gidene, yaşananlara, yaşanmayı bekleyen ihtimallere.. Yoruldum ben o gün. Bir insanı mutlu etmeye çalışmak ilk defa bu kadar yordu beni. İnce düşünmekti aslında tek sorun sırf ceviz sever diye saatlerce ceviz kırmaktı. Anlamadı. Ben artık havuçlu tarçınlı keke ceviz koymak istemiyorum,ben artk kek yapmak da istemiyorum. Biraz değerli hissetmek için kek yapmak zorunda kalmadığım bir hayat istiyorum sadece.
1 note · View note
ansaneri · 4 years ago
Text
youtube
Hayır hayır hayır hayır
Gökyüzünde bir çapak gibi duruyorken güneş
Evlerde oturmak bana göre değil
Elimde pergeller, gönyeler, iletkiler
Bir gülün hacmini ölçmeye kalktım
Yanıldığım kesin
Yenildiğim belli değil
Hayır hayır hayır hayır
Bütün şiirlerimi odanın duvarına astım
Ağzım kurudu tükürmekten
Ömrümü cm2'lere böldüm de bir türlü anılarımı Yazamadım
Sarı peruka takmış bir acı
Sokaklarda sürtüyor boyuna, barlarda benim adıma beş tek bir duble konuşuyor
Ancak ölümle diyor, ancak ölümle sağalır yara
Cebimde jeton var, uluslararası
Sylvia Plath'ı arıyorum, mezarında buluyorum konyağını yudumlarken
Bana daha bir incelmiş, ne bileyim daha bir güzelleşmiş gibi geliyor
Thank you very much! diyorum ve jetonumun soluğu tükeniyor
Cüzdanımda mor bir biletten başka bir şey yok
Gecenin son otobüsü çoktan gitti
Durdum ardından baktım
Güneşi sabah sabah burnunu karıştırırken yakaladım
Ay ağlıyordu ve bilmem kaç milyonuncu kez öldüğünü sanıyordu
Parkta çükünden su fışkıran o tuhaf melek heykelinin önünde yüzümü yıkadım
Kar yağıyordu usul usul
Hayır hayır hayır hayır
Paltomun yakasını bir daha kaldırdım, atgözlüğü gibi
Yalnızca önümü görmek istiyorum artık
Kızılay'dan Ulus'a doğru yürürken yolda Pink Floyd için üç şarkı sözü yazdım
Küllerini suyla yoğurup bir hamur yapmak istedimse de boşuna
Doymadı karnım
Radikal takılıyorum son günlerde
Ultra-yalnızlık sokağından geçtiğimden beri
Dün annemin aynasına bir boyunbağı astım
Ve üstüne yapıştırdım on yıl önceki resmimi
Bu kadar bendeki nostalji
Hayır hayır hayır hayır
İpsizin biriyim, doğru
Kendime oniki formalık kara bir defter aldım
Oturdum sarı şiirler yazdım
Artık bana kim inanır
Güneş ve ay yerli yerinde duruyorken
Ve ben sonsuza dek kova burcunun çocuğu
Sanki bir yağmur yağsa oluklardan gök boşanır
Yüzüme öyle dönüp dönüp bakma
Bana artık herşey yakışır
Terzim dünya çünkü, o ki kimlere neleri yakıştırdı
günlerini ölüme teğelledi
ölümlerini unutuşa kopçaladı
Hayır hayır hayır hayır
Duymak istemiyorum artık tek sözcük bile
Niye ben, neden, böyle mi olmalıydı
Aklımı her hafta temizleyiciye vermek
Aç karnına yuvarlamak binlerce birayı
Niye ellerim ceplerimde hala
Niye bir yumruk durumunda değil
Dünyada bir tek insanın bile
Kuracağı bir şeyler vardır
Hayır yaşam hayır ölüm hayır su hayır toprak
Hayır hayır hayır hayır
Çok mürekkep yaladım
ama tükürüyorum burada hepsini
Bütün sözcüklerini
Okuduğum kitapların
Yazdıklarımınsa arasından bilmem ne kalır
Aynalarda her sabah her sabah
O cam kırıklarından oluşmuş yüzü görmekten bıktım
Hiç değilse elişi kağıtlarım olsaydı
İpsiz uçurtmalarım
Göğe fırlatılan bir naylon tabak gibiyim
Ve kendi kollarıma atılıyorum her keresinde
Hayır yalnızlık hayır kimsesizlik hayır sıla hayır gurbet
Hayır hayır hayır hayır
Gezinip dururum yıllardır
Koltuğumun altında
Radarlardan kurtulmuş üç beş kitap
İyi demlenmemiş bir çay gibi kaldım
Kırdım dolduğum tüm fincanları
Bana iyilik edenlerin yüzüne tükürdüm
Ve sevdim düşmanlarımı
(Atılan güller solar, geride hep taşlar kalır)
Hayır hayır hayır hayır
Ne saptan yanayım şimdi ne de baltadan
Kırdığım ceviz sayısı kırkı geçmedi daha
Ama hiç değilse az kaldı
Hele bir geçsin
Olurum iyi bir aile babası
Hayır akşam hayır yol hayır otobüs hayır ev
Hayır hayır hayır hayır
Ölüm ki ancak bir başka ölümle yıkanır
Teneşirler bu yüzden hep beyaz kalır
Kandan, pıhtılaşmış kandan bir anıt yükseliyor önümde
Gece artık bütün günü içeriyor
Ve ben umutsuzluk hakkımı elimde tutmak için
Bir sürü saçmalık yapıyorum
Bay garson, sizden özür diliyorum
Demek saat 0.2, demek ki servis çoktan kapandı
Bahşişin güneş olsun iyi mi
Hayır hayır hayır hayır
Toprakta yaralar açıyor her damla yağmur
Kovulacak bir kapı daha bulmak için
Yangın merdivenlerine tırmanıyorum ben
Annem niye böyle uzakta oturuyor
Ve otobüsler niye bu kadar erken
Geçip gidiyorlar ufkumdan
Şöförleri ölü, yolcuları uykusuz
Her gece oniki kilometre yürüyorum
Köstekli saatimi rehin bıraktığım için
Hayır hayır hayır hayır
Kardeşler, bu dünya bana göre değil
Kötü basılmış bir kitap gibiyim
Çamur duygusu veriyorum okuyana
Elimde bir gümüş zincir
Alnımda bir derin leke
Kar mı yağmur mu ne yağdığını bilmediğim bir gecede
Ey hayat, seni sevdiğim için özür diliyorum
Duruyorum önünde, düğmelerim ilikli, aklımın ipleri çözük
Hayır hayır hayır hayır
Yazmak umurumda bile değil
Okumak da bir rastlantıdır artık
Annem üzümlü kek yapıyor mutfağında
Karım akvaryumdaki balıklarla oynuyor
Okul-aile birliğinden gelen bir yazıyı okuyorum bense
Çiçekler bile sulanmaktan bıktılar
Ellerim titriyor, neden bilmem
Belanı mı arıyorsun be adam!
Böyle diyor kimi görsem
Ne yapsam yağmurdan kaçırılmış bir şemsiye kadar saçma kalıyorum şu dünyada
Bütün insanlar tutuklanır sanıyorum
Ellerimi göğsümde kavştursam
Güneşi masturbasyon yaparken yakalıyorum o an
Hayır hayır hayır hayır
Ey hayat
Başımda lacivert berem
Önümde konyak durur
Beni oğlum, beni oğlum diye
Saracaksın ne zaman
Radikal bir çiçeğim ancak kendi saksısında açan
Annesini seven
Oğlunun okul taksitlerini ödemeye hazırlanan
Karısını ancak barışırken görebilen
Böyleyim, sulak toprakta gövermeyen tek ekin
Bilmem bir yerde durur muyum, durulur muyum
Alnıma dövülürse kara bir yalnızlık gibi ölüm
Arkamdan üç kulfallahi bir enam okunsun
Sonra naaşım Tekel kibritiyle yakılsın
Nasılsa gözyaşları söndürür
Hayır hayır hayır hayır
Bırakmayın, beni ölüm götürür...
Hayır hayır hayır hayır
-
5 notes · View notes
seviyorumseniyar · 5 years ago
Text
cesit cesit kurabiye kaliplarim olsun istiyorum. ama sorun bi kurabiye yapaliyor musun diye.. sorun. sordunuz mu. hayir yapmiyorum ya. aslinda genel olarak kek kurabiye turevlerini daha once hic yapmadim, yapmaya yeltenmedim bile. ama kurabiye kaliplarim olsun. belki bir gun canim yapmak isterse kullanirim.
2 notes · View notes
ozamanyeniden · 5 years ago
Text
Hisler günlüğü7-8
günler bir şekilde geçiyor öyle ya da böyle..
mesele günlerin geçmesi değildi zaten hislerin durumuydu her sey mukemmel dersem kendimi kandırır mıyım?
yoruldum işin özetii;
suan ne aşık, ne kırgın,ne de ortalığı birbirine katacak kadar nefret dolu musun diye sorsan?-
tek şey yorgunum derim.
Ben sevgimi de nefretimi de üst düzey yasıyorum o yüzden; gelsem yanına dokunsan sarılsan o ellerinle derdin çünkü bir erkek arkadaştan daha fazlası olarak görüyorum hep hani derler ya seni kalbimin içine sokmak istercesine sevmek diye aynen öyle.
Bu sen ,o ya da bir başkası..
Ama sen benim AİLEMDİN. Bilirsin annem babam abim sen eda derdim insan ailesinden birinin gidişini sessiz sedasız izlemez dimi elinden geleni yapmak ister insan canı acıyınca acıtmak istiyor işte .
Ama yoruldum.Olur- olmaz ,mantıklı-mantıksız,yaptın veya yapmadın.
Yoruldum ve yordum farkındayım.
Onca olayı başka insanlarla yaşamış olmayı dilerdim çünkü biz birbirimizin yanında, kolunda, kokusunda,sesinde bakışında onlarca olayın kaçısını bulur huzuru yakalardık.
insan düşünüyor bir daha birine bu kadar denli açılır mı ya da yeniden bu yorgunluğun üstüne cümlesi bile saçma suan  tamamlamak istemedim bu cümleyi..Sanki olursa sadece sen iste simdi tamam.
Bugün içim biraz dolu etrafımdaki insanlar ne kadar sahitti bilmiyorum ya da ben ne kadar sahit ettim onları ama kimsenin yanında oyle çok sevmedim seni hatta tam tersine hep kavga gürültü vs ama bilirdim yalnız kalınca sarılınca eve gelince bir mesajla telefonla konuşmaya bakardı o kadar siddetli kavga.
insan sadece güzel anıları mı hatırlar ya da ben kötü olanları silip sadece iyi olanlara mı odaklanmak istiyorum.
gözümde tek canlanan 22 ekim alsancaktayız dönüyoruz artık hayalimdeki çift gibi el ele yürüyoruz gül sokaktan arabaya doğru tam bir sonbahar üsüyorsun ama elin kalbin sıcacık etrafta onlarca insan onlarca ses var ama görsen gözüm görmüyor o an bir şey anlatıyorsun ve içimden geleni yapıyorum.Minik bir buse o an insan bir şeylerin aktığını gittiğini hissediyor sense hadiii canım diyorsun sadece ve ayrılıncaya kadar affallıyoruz insan orda kalmak istiyor sadece.
ya da hiçbir zaman ayrılırken alnımdan öpmeden gitmemen gibii kavgalı olsak bile öperdin bilirdim seninim, bilirdin sana aitim.
şimdi dönüp bakıyorumda belirsizlik üstüne belirsiz tek emin olduğum sey su belkide senin içinde de masum olan hep o anda kalsak dediğin birçok anı vardır mesela her akşam yanıma gelip süt kek muz buca manzarasııı banklar üsüyorsun ama onlarca mekandan daha huzurlu ve sıcak. işte eminim dönüp bakıyorum belki yıprattım ama asla ve asla daha ihtiraslı bır aska ya da daha  masum daha özel şeyler paylaştığın birine gitmedin benden.
belki ben çok masumdum belki sen fazla gizem peşindeydin.
belkide her neyse.
tek bildiğim ben burdayım masumiyetim aynı,beklentilerim aynı bir ilişkiden;
elbet biri tutucak elimden belki simdi değil,belki yakın değil ama elbet bir gün.
Senin içinse sadece acıyorum çünkü senden vazgeçiyorum çünkü sana en büyük cezam seni masumiyetimden mahrum ederek kendi kirli dünyanda vicdanınla baş başa kalman olucak.
her şey umarım kalbin ve vicdanınca olur.
0 notes