#kaya tuzu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kaya Tuzu - Çankırı Kaya Tuzu - Çankırı Tuzu - Himalaya Tuzu - Tuz Lambası cankirituzcusu.com
0 notes
Text
Sizin en garip alışkanlığıniz ne herkes yazsın lütfen merak ediyorum çok ( ben kaya tuzu yiyorum)
16 notes
·
View notes
Text
KURTULUŞ İÇİN SAVAŞLAR/ BXB
"Sana batan çakıl taşları, benim yüreğimi kanatan canının kırıkları."
1. Bölüm
youtube
{Sırtımı Gözler Tüfek}
Bölüm şarkısı: Ahmet Kaya- Beni vur
1990
Yılbaşı bile pek neşeyle gelmese de çoktan su gibi geçmişti aylar. Nisan ayının verdiği huzura rağmen İstanbul hala sisli bir havadaydı, oysa şubatta bırakması gerekiyordu bu halini.Olağan olaylar bitse de davalar ve isyanlar son bulmamıştı hala, esmer gençte bu isyanın en içindeydi. Ölümüne savunurdu davasını, öyle ki ne ailesi ona engel olabilmişti ne de en yakın arkadaşları. Belinde hissettiği soğukluk içine pişman olacağı tohumları yeşertirken bulunduğu er meydanından kaçmanın vermiş olduğu sakinlik ile adımlarını olduğundan daha da ağırlaştırmıştı. Sokakları solunda bırakarak yürüyordu şimdi düz yolda, arkasında birisinin olmamasından emin olmak istiyordu ondan sürekli arkasına bakıyordu. Davadaşları ona çok kızacaktı, isyanın başı kendisi olmasına rağmen herkesi bırakıp kaçmıştı. Tek derdi o er meydanında onu görmek, ona biraz daha sataşmaktı. Lakin başlattığı bu ufak alev çoktan büyümüştü, kaçmak ihtimalleri arasında bile değildi. Korkak hiç değildi ama onu orada göremeyince endişesi artmış onu aramaya koyulmuştu savaş, şimdi ise tam karşısında,onun sokağının önünde duruyordu. Birkaç adım attı sokağına doğru, içi cayır cayır yanarken bile onun kendisine ne yapacağını dü��ünüyordu. Belki yine döverdi? Belki daha kötüsü? Bunlar içinin titremesine neden olurken, çoktan kendini onun binasının önünde bulmuştu. Işıklar sönmüş ev ahalisi yatmıştı, belliydi. Onun camının olduğu yere bakmak için birkaç atım daha attı binaya doğru, ışığı yanmıyordu. Evde değilse nereye kaybolabilirdi? Belki o da kaçmıştı kendisi gibi? Adımlarını biraz daha gerilemişti şimdi. Onu görmek istiyordu kaçıp gitmesi haksızlıktı, çocuk değillerdi artık lise biteli nerdeyse 2 sene olmuştu. Sevdası başlayalı da öyle tabii, elini kalbine koyup tekrar düşüncelerinden sıyrılmaya çalıştı, karşısında bulunan bina pek buna müsaade etmese de deniyordu işte. İçinin sönmesi için herşeyi deniyordu ama sanki aklıyla yüreği öyle çatışıyordu ki, kendini yine onun önünde buluyordu. Kâh bir er meydanında kâh bir fırıncıda karşısında duruyordu, sinir küpünden ibaret olan oğlan ise onun ateşi harlıyor gibi ona hem kızıp hem sataşmaya devam ediyordu. Yapma demek çok isterdi ama o hakkı bile kendinde bulamıyordu işte savaş. Ne olurdu ona açılsaydı? En fazla sanırım ölümü elinden olurdu, zaten o kaosta silahını almamış gibi kapısında dikilmesi ayrı bir çelişkiydi.
Arkasından gelen seslere kulak kesilmeye kalmadan, koşturan ve elinde meşaleler olan topluluk çoktan ortadan kaybolmuştu. Geride bıraktığı yola adımlamaya mecali yoktu, sanki bu sokak onu iyileştirir gibi çivilenmişti yolun ortasına, ona kendini bağıra çağıra anlatmak çok istiyordu. İçini yakan geçen bu sevda artık bardaklardan taşıyor, bedenine ağır geliyordu. Salaksın,liseye geldiğim zamanlarda beni dövmene rağmen sana olan sevgimi anlayamayacak kadar körsün demek istiyordu ama savaşta biliyordu ki; bunları derse yine ondan üç posta dayak yiyecekti. Hiçbir günahım yokken beni neden dövüyordun şerefsiz, ben ananı mı öldürdüm? Ne istedin benden? Sadist misin? Ne geçiriyorsun ki aklından beni döverken?! demeyi de çok isterdi ama sus pus kalıyordu uzun süredir. Öyle ki bugün bütün iplerin koptuğu andı kurtuluş için, bırakmazdı savaşı. Ettiği laflar kurtuluşun sinirini kat kat yükseltmişti zaten silahını çalıp gitmesi de tuzu biberi olmuştu olayın.
Derin bir nefes alıp parkasının cebine elini attı sigara paketinden bir dal sigarayı dudaklarının arasına koydu. Ateşi yakmasına kalmadan omzundan bir elle arkasına döndürülmüştü. Kurtuluş karşısındaydı şimdi, donup kalmıştı işte yine karşısında. Savaşı gördüğüne pek sevinmiş gibi de görünmüyordu normaldi. Sağcı bir faşiştin silahını alıp kaçmak iyi bir yöntem değild ama kendini ve onu düşünüyordu. Davadaşlarını vursaydı eğer savaşta onu vururdu bunu kurtuluşda iyi biliyordu. Almasının nedenini daha açıklayamadan hatta ağzını açmadan çenesine yumruk yemişti. Kurtuluştan yediği ilk dayak olmadığı için alışkındı. ağzının ucundaki dal yeri boylamıştı, kendini toparlayıp geriye yalpalandığı yerden yeniden onun dibine girmişti. Uslanmıyordu savaş. "Ne vuruyorsun lan pilaki?"
Histerik sırıtışının ardından gülüşü yer almıştı kurtuluşun suratında. "Soruyorsun birde yüzsüzce?"
Ne diyeceğini düşünüyordu, ne dese elinde patlardı zaten
"Kendi davam için yaptım, ne yapsaydım? Davadaşlarımı mı vursaydın it" dedi sinirine engel olamamıştı şimdi, düşündükçe daha da içinin ateşi harlanmıştı
Kurtuluş savaşı yakasından tuttuğu gibi havaya kaldırmıştı, şimdi bakışları kesişmişti. boylarıda eşitlenmişti, savaşın ne kadar ayakları yere değmese de.
"İndirsene lan beni!" diye çemkirse de tutulan kazağı boynunu acıttığı için sesi çatallı çıkmıştı. Kurtuluş tuttuğu yakaları bıraksada savaşı kaldırıma sürükleyip oturtmuştu.
"Konuşmadan burdan bırak arka sokağa, sıçmaya bile gitmeyeceksin!" Savaşın suratında yan bir sırıtış belirmişti, kurtuluşun bu deli halleri onu güldürüyordu ciddi manada. Elleri ve kulakları kızarıyor, göğsü hızla inip kalkıyor ve gözleri seğiriyordu. Son 4 yılda ezberlemişti onun her hareketini, kendisini döverken sanki gözlerindeki yeşiller ıssız ve karanlık bir ormana dönüşüyordu. Ya da savaşın gözleri ona karşı perdelenmişti, bilmiyordu.
"Peki sahip, havlayalım mı birde?"
savaşta onun bu hallerine rağmen zıtlaşacaktı, kurtuluş bu yüzden ona az çektirmemişti.
"Konuş savaş" sesi artık tek düze çıkıyordu.
"Ben diyeceğimi dedim oğlum, doyumsuz olan sensiz ne diye yetmedi açıklamam"
"Silahımı almanı demiyorum onu zaten anladım. Ne diye binamın önündesin dingil herif?!"
sona doğru sesi yankılanmıştı sokakta, savaş çevresine bakıp cama çıkanın olmadığını görünce tuttuğu nefesi bıraktı. Bütün mahalle biliyordu onların bu kavgalarını. Savaşı mahalle seviyordu, kurtuluş hariç tabii. Lisede hergün olay çıkaran ikisiydi, savaş ona bulaşmasa da kurtuluş illa bir köşede savaşı el pençe yakalayıp pataklıyordu. İşin garibi savaşın kurtuluşla hiç bir alakası yoktu, evet aynı lisedelerdi ama ne ona bakar ne de selam verirdi. Daha doğrusu kaçardı kurtuluştan, onun yanında konuşsa ağzından bir şey kaçar pot kırar diye geriliyordu.
Savaş denese de onunla arkadaş dahi olamamıştı, şimdilerde arada sohbetleri geçiyordu birbirleri ile, o da anca laf atmaktan ibaretti.
Aklındaki düşüncelerden kaçıp ayakta dikilip onu izleyen kurtuluşa baktı, hala yüzünde siniri duruyordu.
"Bakma şöyle" diyebildi sadece
bakışlarını sokağın başına çevirirken, kurtuluş açıklamasını almadan bırakmazdı biliyordu. Bahane veya yalanda gelmiyordu aklına durumdan sıvışmak için
"Eve vardın mı diye merak ettim sadece"
Kurtuluşun sinirli hali yerini şaşkınlığa bırakırken, ayağa kalkıp karşısına geçti kumral çocuğun, sırtı yürüyerek geride bıraktığı yola dönüktü.Ya bugün diyecekti herşeyi ya masum hayallerini rafa kaldıracaktı ömür boyu.
Dilinin ucundaki şarkıyı mırıladanıyordu, kurtuluşun duyamayacağı şekilde;
"Oysa ben bu gece yüreğim elimde
sana bir sırrımı söylecek idim.."
Hava kararmıştı çoktan, sokak lambaları ışığını yanmıştı. Kurtuluş ise hala şaşkın ve sakin bir şekilde savaşı izliyordu. Yerden kaldırdığı bakışları ile kahverenginden koyu gözlerini, yeşil gözlere dikti, sonsuza kadar böyle kalsalardı ne güzel olacaktı oysa.
Kurtuluşun kaşları çatılırken merakına yenilip arkasına döndü savaşta.
Sokağın başında iri yarı bir adam,saçları beyazlamış ama kahverengi tutamları eksilmemiş. elinde bir silahla daha biraz önce arkası dönük olan savaşın sırtını hedef almıştı, savaşı görünce namluyu çekti göğüs hizasından ve eski yerine koydu. Kurtuluşu görmesi geri çekilmesine neden olmuştu besbelli
"Kurtuluş! ne işin var bu komünistle, bir halt yediyse indirelim everallah!" diye çömkürdü, mesafe olmamasına rağmen üstünlük kurmak için bağırdığı çok açıktı. Bu adamı tanıyordu, şimdi kestirmişti savaş gözüne.Emekli askerdi ve bildiği tek şey, yıllardır bu sokakta yaşadığı idi. Zamanında başı yanmıştı kendi işlerinde. biliyordu, şimdi ise emekliliğinde ülkücüler ocağına girmişti.
"Birşey yok Kenan, işine bakabilirsin" dese de kurtuluş, kenan bunu yemişe benzemiyordu.
"Arkadaşımız bu piç yüzünden yaralandı, sen hala onu mu savunuyorsun?!"
Savaş kimseyi yaralamamıştı aksine nefsi müdafaadan ibaretti herşey, ama kenana ne kadar anlatsa da boş kalacaktı.
"Kimseyi savunduğum yok kenan, sadece halledilmesi gereken bir meselemiz var" dedi savaşın endişeli yüzüne bakarken.
"Tamam o zaman gel yanıma, halledelim" pis sırıtışının kaynağı tamamen savaşa yönelikti. Savaş burnundan solusa da sakin kalmalıydı.
"Sen git, geleceğim ben"
"Seni bırakacağımı düşünmüyorsun herhalde reis, onu vururumda seni onunla bırakmam" diye tısladı.
"Ne bokumuz varmış bizim,senin gibi faşişt olmaktan bin kat iyidir benim devrimim!" Diye bağırdı savaş kenana doğru
Kenan bomboş sokağa histerik bir kahkaha bırakırken, savaş ne ara onun yakınına gelmişti bilmiyordu.
"Sus artık savaş" diye kurtuluş kulağına fısıldasa da savaş artık duymuyordu onu
"Bana bak ibne kılıklı, eğer reisi rahat bırakmazsan sana olacaklardan ben sorumlu değilim haberin ola!" kenan bir parmağını ona tehdit şeklinde savururken diğer eli ile omzundan ittirmişti savaşı.
Gerileyen savaş kurtuluşun sırtına çarpsa da gözü sinirden ne kurtuluşu ne de sevdasını düşünüyordu.
Arka belinden çıkardığı ve kurtuluşa ait olan silahı ona doğrulttu.
"İbneyle ne demeye çalışıyorsun sen onu açıklasana bi!" silahın kilidini indirmişti artık savaş, ya kendisine birşey olacaktı bu kaosda ya da kenana
"Kurtuluşun kuyruğunda dolaşmadığını görmediğimi mi sanıyorsun?" göğsüne dayanan silaha rağmen savaşın kulağına fısıldamıştı kenan.
"Yanlış görmüşsün kaldırım kargası*, kurtuluş benim hiçbir şeyim olamaz!"
Kurtuluş başta afallasa da, gözlerini savaşa dikti. Onu bu yoldan bir kere daha döndüremeyeceğini anlamıştı. Kenanın yanına doğru yürürken savaşı tam karşısına almıştı artık
Savaş gördüğü görüntüyle kurtuluşa baktı bir süre, kenan yerine o vursaydı, o silahı doğrultsaydı kendisine daha az canı acırdı sanırım. ettiği lafın ağırlığı yüreğine otururken, elindeki silahı daha sıkı bir şekilde kavramıştı artık.
Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu gerçektende, karşısındaki kenanı zor seçiyordu, görüntüsü buğulaşırken göğsünde bir ağrı hissetti. Elindeki silah bir yere ateş etmişti, ama iki el silah sesi sarmıştı sokağı.
Savaş dizlerinin üstüne çökerken, silah elinden kayıp gitmişti, elleri göğsünün altını bulmuştu şimdi. ıslaklık yerini acıya bırakırken yaşadıklarını ve gördüklerini yavaş yavaş seçiyordu.Kenanı kaldırımda görebilmişti sadece. Önüne kurtuluş geçmiş, ellerini savaşın yüzünde tutuyordu. Esmer gencin elleri kan içindeydi, hem kaşları çatık ama bir o kadarda endişeli olan kumral çocuğa baktı, buğulu gözleri yine onu seçemiyordu şimdi.
Ne zaman beni dövse, ne zaman başımı belaya soksam onda bu bakışı yakalıyordum diye geçirdi içinden. Sanki yaramazlık yapan bir çocuğa kızan ama elini kanattığı içinde endişelenen bir baba gibiydi savaşın karşısında.
Savaş artık acıya dayanamıyordu, kırdığı dizlerini asfalta uzattı, yarı oturur halde iken. şimdi yatıyordu
Uykusu var gibi hissediyordu. gözleri tekrar kenana döndü, savaşın sıktığı mermi sıyırmıştı kolunu ve yığıldığı kaldırımda kumaş parçası ile kolunu sıkmakla meşguldü. O'da acı çekiyordu,yüzünden belliydi, savaş onu vurmak istemese de kurtuluş onun gözünü karartmıştı işte. Esmer genç kurtuluşa
elini kaldırıp kenanı işaret etmeye çalışsada tek yaptığı sadece ona bakmak olmuştu. Kurtuluş birşeyler dese de savaşın artık kulakları tıkanmıştı, duymuyor, görmüyor sadece yavaşlayan kalp atışılarını hissediyordu. Yolun sonundaydı. başı kurtuluşun dizlerini bulurken savaş çoktan gözlerini kapatmıştı. Kafasında sadece düşünceleriyle beraberdi. kurtuluşun bağırtısı ve yakarışı sadece çok uzaktan bir fısıltı gibiydi kulağında.
Huzurluydum, ölüyordum sanırım ama kurtuluşun dizlerinin üstünde,elleri yüzümü tutarken ölüm bana hiç korkunç gelmiyordu.
Savaş gözlerini açamasa da konuşabilmişti. Ağzından çıkan tek cümle "özür dilerim" olmuştu. Ellerini kaldıracak, kurtuluşun ellerini tutacak bile mecâli yoktu şimdi. yüzünde hissettiği ıslaklık tebessümüne neden oldu. Biliyordu, kurtuluş savaşı hiç affetmeyecekti ama savaş yine de özür diledi, hep öyle yapmıştı çünkü.
Ağzının içinde mırıltılarla kurtuluşun sokağına girdiğinden beri söylediği şarkıyı devam ettiriyordu..
(medyayı açabilirsiniz)
Bir ince pusudayım
Yolumun üstü engerek
Bir garip akşamdayım
Sırtımı gözler tüfek
Ben senin sokağına
Ulaşamam, dardayım
O mazlum gözlerine
Bakamam, firardayım
Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söyleyecek idim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni alıp götürecektim
Beni vur, beni onlara verme
Külümü al, uzak yollara savur
Dağılsın dağlara, dağılsın bu sevdamız
Ama sen ağlama, dur
Beni vur, beni onlara verme
Külümü al, uzak yollara savur
Dağılsın dağlara, dağılsın bu öykümüz
Ama sen ağlama dur
Bir ince pusudayım
Bu gece zehir zemberek
Bir yolun sonundayım
Sessizce tükenerek
Ah, senin ellerine
Uzanamam, yerdeyim
O masum hayallere
Varamam, ölmekteyim
Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söyleyecek idim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni alıp götürecektim
Beni vur, beni onlara verme
Külümü al, uzak yollara savur
Dağılsın dağlara, dağılsın bu öykümüz
Ama sen ağlama, dur
Beni vur, beni onlara verme
Külümü al, uzak yollara savur
Dağılsın dağlara, dağılsın bu öykümüz
Ama sen ağlama dur
- Kaldırım kargası*:Eski polis
Yepyeni ve biraz hüzünle başlayan kurguma hoşgeldiniz demek istiyorum.
Umarım beğenirsiniz
Önümüzde çok yol var ama ilk önce savaşımızı kurtaralım :')
sonrası gelir zaten
#writers on tumblr#boys like boys#fanfic#bxb#kitap#wattpad#gay#lgbtq#k.i.s#vicseul#kurtuluşiçinsavaşlar#Kurtuluş#Savaş#mxm#menxmen#Youtube
2 notes
·
View notes
Photo
BAHARDAN YAZA GİRERKEN EVİNDEKİ BEREKETİ NASIL ARTTIRIRSIN?
1- Kullanmadığın tüm eşyaları ya dönüştür ya da ihtiyacı olana ver. Asla atıl veya bozuk halde tutma.
2- Evin kullanılmayan ve ışık görmeyen yerlerinde toz ve kir birikmesine izin verme.
3- Evin köşelerini adaçayı veya defne yaprağı yakarak tütsüle. Köşelerde negatif enerji yoğunlaşabilir.
4- Kapalı alanlarının havasını temizleyen ve özellikle iyi şans getiren bitkiler yetiştir. Paşa kılıcı ve Pilea çiçeği bereketi arttırır ve şans getirir.
5- Camları ve perdeleri açarak güneş ışınlarının tüm odalara girmesine izin ver.
6- Özellikle baharda ve yazın yağan yağmuru bir çanakta biriktir. Bu suyun içine bozuk para koyarak evin güneş alan bir köşesinde tut. Bereketini arttıracaktır.
7- Piramit şeklinde akik taşı alın ve ev kapısının girişinde bir yere yerleştirin. Piramit şeklinde akik taşı evin bereketini arttırır.
8- Bereketi arttıran ve negatif enerjiyi temizleyen bir karışım hazırla ve bunu bir sprey şişesine koyarak zaman zaman evin köşelerine ve çok oturulan koltuklara sık. Bu karışım için su, deniz veya kaya tuzu, lavanta yağına ihtiyacın var. Tüm malzemeleri şişeye koyup çalkala ve enerji temizliği için kullan.
#mistikyolyoutube #mistikyol #bereket #evdebereketiarttırmak #evdenegatifenerjiyitemizlemek #bereketiarttırmak #negatifenerjiyitemizlemek #evdebereket #bereketvebolluk #kişiselgelişim #didemçiloğlu #cemçiloğlu
#mistikyolyoutube#mistikyol#bereket#evdebereketiarttırma#evdenegatifenerjiyitemizlemek#bereketiarttırmak#negatifenerjiyitemizlemek#evdebereket#bereketvebolluk#kişiselgelişim#didemçiloğlu#cemçiloğlu
10 notes
·
View notes
Text
baharat çeşitleri kaya tuzu çörek otu sumak kimyon kırmızıbiber nane kekik zerdeçal karabiber tarçın https://youtube.com/shorts/eK8895uQDQA
4 notes
·
View notes
Text
hayatımdaki doğal ürünler
bir süredir kabak lifi ile bulaşık yıkıyırum ve banyoda da onu kullanıyorum. çok sevdim.doğal olmaıs beni cezbetti.
düş jeli yerine sabun kullanmayı terclh ediyorum..sabun duş jeline göre daha masum.
nemlendiriciler de bana çok masum gelmiyor doğal sabun kullanıyorum.
deterjanı oldukça az kullanıyorum. deterjanı cok koyunca temızlık olmuyor malesef kendimizi zehirliyoruz.
vernel, oda kokusu, kokulu mum gibi ürünleri hiç kullanmıyorum. bu ürğnlerd eyapay koku kullanılıyor ve çok çok zararlı.
domostosdan uzak durmaya çalışıyorum.
yağ çökücü, labo açıcı gibi ağır kimyasal ürünleri kullanmamaya çalışıyorum.
yemeklerde bülyon kullanmıyorum. kendim kemik suyu yapıyorum.
sade tereyagı kullanıyorum. zeyntınyagı kullanıyorum..yemeklere bunlar dışında bişey koymuyorum.
margarini evime sokmuyorum.
ayçicek yağıyla sadece patates kızartıyorum.
kaya tuzu kullanıyorum kesınlıkle daha lezetli ve daha sağlıklı.
kemik suyu kaynatıyoruz, kolojen için çok çok önemli.
her yemeğe mutlaka sarımsak ve bol baharat koyuyorum.
dışardan az yemeye çalışıyoruz .
başım kapalı yemek yapmaya çalışıyorum..dualı besmeleli yapmaya çalışıyorum..yemek yaparken müzik dinlemeye çalışıyorum.
arıtıcı suyuda çok zararlı o sebeple damacana tercih ediyorum.
yıkama sodası ve karbonat kullnıyırum. bunlarda dogal ve temizliği artıran ürünler..
Nano teknoloji kullanmamaya çalışıyorum..
faracem naylon olsada içime mutlaka penye, pamuklu urun giymeye dikkat ediyorum.
mutfagıkda moda diye mıka, naylon kullanmıyorum herşeyşm klasık kavanozları yada aldığımız ürünlerden bize kalan kavanozların içinde. estetikten daha önemli olan sağlıklı olması..cam çok önemli bir tercih. sağlıklı, uzun ömürlü ve ucuz.
yaptıgı keklerğn şekerini biraz az katmaya çalışıyorum.ama paketli gida malesef tuketıyoruz.
hergğn bir barddak kahve içmeye, maden suyu içmeye dikkat ediyorum.
kahır, kalem, pamuk, cam bunlar benim için olmazsa olmazlar.
moda olan şeyleri bir duşunup hayatıma almaya çalışıyorum..
evimi uzun süre havalandırıyorum.. kıyafetlerimi sık sık yıkıyorum.
nevresim, havlu gibi pamuklu ürünleri utuluyorum. bunun ne faydası var bılmuyrmmama sanki ömrünü uzatıyor gibi geliyor bana.
buda kendime böyle bir not.
2 notes
·
View notes
Text
edamame icin kaya tuzu koymayi unutmuslar tuzsuz cekirdek gibi yani su an
6 notes
·
View notes
Text
Zonklayan Diş Ağrısı Nedenleri ve Çözümleri
Zonklayan Diş Ağrısı Nedenleri ve Çözümleri
Zonklayan diş ağrısı, genellikle diş çürüğü, diş eti hastalıkları veya diş enfeksiyonları gibi sorunların bir belirtisi olarak ortaya çıkar. Bu tür ağrılar, genellikle ritmik bir şekilde hissedilir ve bu da hastalara rahatsız edici bir deneyim yaşatır. Zonklamanın sebebi, dişlerin içindeki sinirlerin iltihaplanması veya tahriş olmasıdır. Diş çürüğü ilerledikçe, çürüyen alan dişin sinirine yaklaşır ve bu da zonklayan bir ağrıya sebep olur. Ayrıca, diş eti iltihabı da bu tür ağrılara yol açabilir. Dişin kökünde veya çevresinde oluşan enfeksiyonlar da zonklama hissini artırabilir.
Zonklayan diş ağrısına ne iyi gelir sorusunun yanıtı, ağrının kaynağına bağlı olarak değişir. Ağrı kesiciler, genellikle ilk aşamada etkili bir çözüm sunar. İbuprofen veya asetaminofen gibi ilaçlar, ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, tuzlu su (doğal kaya tuzu) ile gargara yapmak, bölgedeki iltihaplanmayı azaltabilir ve geçici bir rahatlama sağlayabilir. Soğuk kompres uygulamak da şişliği azaltarak ağrının hafiflemesine yardımcı olabilir. Ancak bu yöntemler, kalıcı bir çözüm sunmaz; dolayısıyla, ağrının kaynağının belirlenmesi için bir diş hekimine başvurmak önemlidir.
Şiddetli diş ağrısını ne keser sorusu ise daha karmaşıktır. Ağrı kesicilerin yanı sıra, diş hekimi tarafından yapılan tedavi yöntemleri de gereklidir. Eğer diş çürüğü veya enfeksiyonu varsa, bu durumun tedavi edilmesi gerekir. Kanal tedavisi, dişin içindeki iltihaplı sinirlerin temizlenmesi ve dişin korunması için sıkça uygulanan bir yöntemdir. Ayrıca, diş hekimi, ağrıyı azaltmak için antibiyotik tedavisi de önerebilir. Şiddetli ağrı, tedavi edilmediği sürece devam edebilir ve bu durum, kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Şiddetli diş ağrısı genellikle birkaç gün sürebilir. Ancak bu süre, ağrının nedenine ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ağrı birkaç gün içinde azalabilir, ancak altta yatan sorun çözülmediği takdirde tekrar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, ağrının uzun sürmesi durumunda mutlaka bir uzmana danışmak önemlidir. Diş sağlığını korumak için düzenli diş kontrolleri yapılmalı ve ağrı hissedildiğinde zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.
Ayrıntılı bilgi için Zonklayan Diş Ağrısına Ne İyi Gelir?
0 notes
Video
youtube
Miş Miş - Simge Sağın ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör Bozlak 4/4 C Riff C... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ♫ ╰┈➤ https://youtu.be/gRdaIqQM-Js ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Miş Miş - Simge Sağın ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör Bozlak 4/4 C Composer Riff Cohen, Lenny Ben Basat) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası���... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupPo3kj9AN6MzIEZ6UfuoMkH ➤ ESER ADI : MİŞ MİŞ ➤ SÖZ GÜFTE : SİBEL ALGAN (ORİJİNAL SÖZ PATRICIA COHEN) ➤ BESTE - MÜZİK : RIFF COHEN, LENNY BEN BASAT ➤ USÜL : 4/4 C SEBARE MİSKET ➤ MAKAM - BATI DİZİ : KÜRDİ - MİNÖR ➤ THM AYAK : BOZLAK ➤ ARANJÖR : OZAN BAYRAŞA ➤ ENSTRÜMANLAR : ELEKTRO GİTAR, ➤ KİMLER OKUDU : SİMGE SAĞIN ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : DMC DOĞUŞ MUSIC CAMPANY ➤ KÜNYE : Simge'nin, DMC etiketiyle yayınlanan "Miş Miş" (Dans Mon Quartier cover) isimli tekli çalışması, video klibiyle netd müzik'te. Klibi Türkçe ve İngilizce altyazısıyla izleyebilir, şarkıya eşlik edebilirsiniz! Now with Turkish and English subtitles, you can watch and sing along with this music video! Orjinal Söz: Patricia Cohen Türkçe Söz: Sibel Algan Müzik: Riff Cohen, Lenny Ben Basat Orjinal Düzenleme: Riff Cohen Uyarlama Düzenleme: Ozan Bayraşa Mix-Mastering: Emre Kıral Yönetmen: Nihat Odabaşı ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Intro: Bm Cm Bm Cm Bm Cm Bm C D C B La la la la la la la la Bm Nedir bu haller, hadi açıl yeter Ne kaçak, ne göçek, ne tuzak E aman of slalom hep hep hep zigzag Bm Dost kalalım iyi hoşta Anlayamam endişelerini Geceleri tek doz yutalım mı Boş elveda klişilerini Bm Nedir bu haller, hadi açıl yeter Ne kaçak, ne göçek, ne tuzak E aman of slalom hep hep hep zigzag Bm Cm Sorun bende mi sendeymiş Bm Cm Daha iyisine layıkmışım Bm Cm Hangi kitaptan ezber bu Bm Miş miş miş de muş muş muş Bm Cm Bm Cm Bm Cm Bm C D C B La la la la la la la la Bm Cm Yayayaya yanyan yan dan Bm Cm Pembesi beyazı sür boyan Bm Cm Kanadı da olsa tam melek Bm Cm Bm Hadi tak oldun işte yine güzel insan Bm Nedir bu haller, hadi açıl yeter Ne kaçak, ne göçek, ne tuzak E aman of slalom hep hep mi zigzag Bm Söyle içinden bana geçeni İyisini birde harbisini Güzel adam olacağına böyle Cm Bm Özel adam ol kal kalbimde Bm Cm Bm Cm Bm Cm Bm C D C B La la la la la la la la Bm Her ayrılığın da bir tadı tuzu var Cm Bm Kaçırma bana yeni bir şey söyle Simge Simge, Mayıs 2018'de 15. Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri'nde. Doğum Simge Sağın 8 Ağustos 1981 (43 yaşında) Kurtuluş, Şişli, İstanbul Eğitim İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Meslek Şarkıcı, söz yazarı, besteci Müzikal kariyeri Tarzlar Dans müziği · pop müzik Çalgılar Vokal �� gitar Etkin yıllar 2011–günümüz Müzik şirketi Kaya · DMC Resmî site simgesagin.com.tr Simge Sağın ya da sahne adıyla Simge (d. 8 Ağustos 1981), Türk şarkıcıdır. 2010'ların başında yayımladığı şarkılarla Türk pop müziği sahnesinde yer almaya başlasa da asıl çıkışını 2015'te radyo ve televizyonlarda çok çalınarak liste başı olan "Miş Miş" şarkısı ile gerçekleştirdi. Diskografi Ana madde: Simge diskografisi Yeni Çıktı (2011) Ben Bazen (2018) Filmografi Her Şey Aşktan (2016) Üç Kuruş (2021) Ödülleri ve Adaylıkları Yıl Organizasyon Kategori Aday Sonuç Kay. 2012 2. Pal Fm Müzik Ödülleri En İyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçı Kendisi Kazandı 2015 TURKMSIC Ödülleri Yılın En İyi Çıkışı Kendisi Kazandı
0 notes
Text
Turşu Suyu Nasıl Hazırlanır?
Ev Yapımı Turşu Suyu Tarifi Evde lezzetli ve sağlıklı turşular kurmak için en önemli noktalardan biri, doğru turşu suyu hazırlamaktır. İşte size adım adım turşu suyu yapımı: Malzemeler: 1 litre su 3 yemek kaşığı kaya tuzu (veya turşuluk tuz) 1 çay bardağı elma sirkesi (üzüm sirkesi de kullanabilirsiniz) 1 tatlı kaşığı toz şeker 1 adet limon (dilimlenmiş) 1 diş sarımsak…
0 notes
Text
Turşu Suyu Nasıl Hazırlanır?
Ev Yapımı Turşu Suyu Tarifi Evde lezzetli ve sağlıklı turşular kurmak için en önemli noktalardan biri, doğru turşu suyu hazırlamaktır. İşte size adım adım turşu suyu yapımı: Malzemeler: 1 litre su 3 yemek kaşığı kaya tuzu (veya turşuluk tuz) 1 çay bardağı elma sirkesi (üzüm sirkesi de kullanabilirsiniz) 1 tatlı kaşığı toz şeker 1 adet limon (dilimlenmiş) 1 diş sarımsak…
0 notes
Text
Bursa Tuz Pazarı’nda kaya tuzuna yoğun ilgi…
https://pazaryerigundem.com/haber/186447/bursa-tuz-pazarinda-kaya-tuzuna-yogun-ilgi/
Bursa Tuz Pazarı’nda kaya tuzuna yoğun ilgi…
Bursa’nın tarihi Tuz Pazarı’nda, son dönemde kaya tuzuna olan ilgi giderek artıyor. Doğal yapısı ve sayısız sağlık faydasıyla bilinen kaya tuzu vatandaşların tercihi oluyor. Peki, kaya tuzunu bu kadar özel kılan nedir? İşte kaya tuzunun sağlık üzerindeki mucizevi etkileri…
BURSA (İGFA) – Bursa Tuz Pazarı’nda kaya tuzu satışları her geçen gün artıyor. Tuz Pazarı’ndaki esnaflardan, uzun yıllardır farklı tuz çeşitlerini sattığını ifade eden Mehmet Dönmez, kaya tuzunun sağlık açısından oldukça önemli olduğunu ve müşterilerin ağırlıklı olarak bu yönü sebebiyle kaya tuzunu tercih ettiklerini söyledi.
Bursa Tuz Pazarı’nda kilosunun 60 TL’den satıldığı kaya tuzunun faydalarını, pazar esnaflarından Mehmet Dönmez Herkes Duysun’a anlattı.
Kaya tuzunun doğal yapısı gereği insan vücudu için gerekli olan 84’ten fazla mineral içerdiğini kaydeden Dönmez, “Bu mineraller, vücudun elektrolit dengesini sağlamaya, kas fonksiyonlarını desteklemeye ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.” dedi.
Kaya tuzunun, vücutta biriken toksinlerin atılmasına da yardımcı olduğunu belirten Dönmez, “Bu sayede, vücudun genel işleyişi iyileşir ve enerji seviyesi artar. Özellikle sabahları ılık suya karıştırılarak içilen kaya tuzu, sindirim sistemini düzenler ve detoks etkisi yaratır.” ifadelerini kullandı.
Kaya tuzu banyosunun, cilt sağlığı açısından da oldukça faydalı olduğunu söyleyen Dönmez, bu işlemin cildin nem dengesini koruduğunu, egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarının tedavisine destek olduğunu kaydetti. Dönmez ayrıca kaya tuzu buharının, sinüslerin açılmasına ve solunum yollarının rahatlamasına yardımcı olduğunu dile getirdi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
AYAKKABILARIN RUHSAL ETKİLERİ
Ayakkabılar dünyaya ayaklarımızı ne kadar sağlam bastığımızı temsil eder. Güvenlik, köklenme ve enerjimizin bütünlüğü hakkında bilgi verir. Harekete geçme kabiliyetimizi ve zorlukların üstesinden gelirken neleri göze alabileceğimizi simgeler. Hangi ayakkabı ruhsal olarak neyi sembolize eder? Şimdi tek tek bakalım.
1- ESKİ VE YIPRANMIŞ AYAKKABILAR: Eski ve yırtılmışı veya yıpranmış ayakkabıların giyilmemesi gerekir. Olumsuz enerjiyi güçlendiren bu ayakkabılar hayatta ilerleme gücünüzü kısıtlar. Ya yenilemeye çalışın ya da kullanılamayacak durumdaysa evinizde tutmayın. Uzun süre giyilmeyen ayakkabılar da evde tutulmamalıdır. Giyebilecek birisine hemen verin. Giyecek kişi mutlaka enerji temizliği yapmalıdır. Onu ileride anlatıyoruz. Eski ayakkabılar kök çakranızda dengesizliklere neden olabilir.
2- BAŞKASININ AYAKKABILARINI GİYMEK: Genel olarak başkasının eşyasını enerji temizliği yapmadan kullanmak iyi değildir. Özellikle ayakkabılar bir insanın enerjisiyle iç içe geçmiş haldedir. Bu yüzden birisinin ayakkabısını giymeniz gerekiyorsa 2 gün kadar içine kaya tuzu koyarak bekletmelisiniz. Ardından tuzu attıktan sonra mutlaka temizlemeniz gerekir. Bağcıklarını veya rengini değiştirmenizde de fayda vardır.
3- SIKAN VEYA ACITAN AYAKKABILAR: Bu ayakkabıları kendinizi zorlayarak asla giymeyin. Ayakkabıların rahat olması enerjinizi düzgün akmasına neden olur. Sıkan veya acıtan ayakkabılar enerji akışınızı engeller. İşlerinizin yolunda gitmesine de engel olur.
4- TOPUKLU VEYA YÜKSEK TABANLI AYAKKABILAR: Topuklu ve yüksek tabanlı ayakkabılar özgüven yükseltici etki yapar ve genellikle önerilir. Özellikle kalabalık önüne çıktığınızda ve etkileyici bir konuşma yapmak isterseniz tercih etmelisiniz. Yalnız kendinizi rahatsız hissediyorsanız giymeyin çünkü ayakkabıda en önemli şey kendini rahat hissetmektir. Rahat olmadığınızda enerji akışınız engellenir.
5- KİRLİ VE RENGİ KAÇMIŞ AYAKKABILAR: Bu durumda ayakkabılar kendinize değer vermediğinizi ve yere sağlam basamadığınızı gösterir. Güvenlik ve hayata güven duymayla ilgili sorunlar yaşamanıza neden olur. Mutlaka temiz ve rengi tam belli olan ayakkabılar giymelisiniz.
6- BOLLUK VE BEREKET GETİREN AYAKKABILAR NASIL OLUR? Canlı renklerde ve özellikle kırmızı, yeşil ve morun tonlarında ayakkabılar bolluk çeker. İçinde rahat hissettiğiniz, temiz ve yürürken ayağınızda bile olduğunu hissetmediğiniz ayakkabılar bereketle ilişkilendirilir. Yeni ayakkabılar insanın şansını arttırır ve kısmetini açar.
#mistikyolyoutube #mistikyol #ayakkabılar #ayakkabılarınruhsaletkileri #kişiselgelişim #ruhsalgelişim #olumlama #meditasyon #didemçiloğlu #cemçiloğlu
#mistikyol#kişisel gelişim#mistikyolyoutube#çekim yasası#meditasyon#olumlama#youtube#farkındalık#ruhsal#düşünce gücü#ayakkabı#didem çiloğlu#cem çiloğlu
1 note
·
View note
Text
Epsom Tuzu Nedir? Faydaları Nelerdir? Son zamanlarda İngiliz karbonatı olarak da bilinen epsom tuzunun ne olduğu çok merak edilmektedir. Epsom tuzu nedir faydaları nelerdir gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Özellikle de kilo vermek isteyenler de epsom tuzunu kullanmaktadır. Epsom tuzu normal sofra tuzundan farklı olarak acı bir tada sahiptir. Epsom tuzunun faydaları, zararları, nasıl ve neler için kullanılacağı ve yan etk... https://www.begonya.com/epsom-tuzu-nedir/?feed_id=190186&_unique_id=66320a39dbca4
1 note
·
View note