#kararlılığımızı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yeni yılda kayıplarımızdan vazgeçmeme kararlılığımızı, onlara ulaşma umudumuzu büyüteceğiz. İyiliğe, umuda, hakikate ve adalete dair duyulması, bilinmesi gerekenleri anlatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
#cumartesianneleri #dayikenşemiye #saturdaymothers
121 notes
·
View notes
Text
Hizbullah Savaşçılarının Şehid Hasan Nasrallah İçin Gönderdiği Mesaj:
Sayın Genel Sekreter, en kutsal ve yüce şehidimiz Seyyid Hasan Nasrallah, asil sırrınız mukaddes olsun.
Selam olsun sana, ey önderimiz. Selam olsun sana, sevgilimiz. Selam olsun komutan ve savaşçı olarak asil varlığına ve samimi bir şehit olarak ruhuna...
Selam olsun sana, topçularımızın mevzilerinden, füzelerimizin salvolarından ve her zaman tetiğe sıkıca tutunan ve tutunmaya devam edecek olan Hüseyni pençelerimizden.
Ey efendimiz, ey gönüllerimizin sevgilisi, Allah'a senin rehberliğinde O'nun yolunda cihad etme nimetini bize bahşettiği için şükrediyoruz. O, bizi sizi tanımakla, sizin zamanınızda yaşamakla onurlandırdı ve bize, ezilenleri ve mazlumları savunmak, toprağı özgürleştirmek ve sevgili insanlarımızı korumak için büyükbabanız İmam Hüseyin (selam onun üzerine olsun) yolunda sizi takip etme onurunu bahşetti.
Ey gönlümüzün sevgilisi ve efendimiz!
Ruhlarımız Allah katında şahitlik edecektir ki, sen emanetini yerine getirdin, seninle yaptığımız ahdi yerine getirdin, sabırla bizi zaferden zafere taşıdın ve sonunda asil ruhun sevgili şehitlerin, savaşçıların ve önderlerin uzun kervanına katıldı.
Sayın Genel Sekreter, Ey en büyük cihad komutanı, Ey Hizbullah savaşçılarının, şehitlerin ve cihad ve direniş yolunun önderi, Ey dünyanın mazlumlarının ve özgürlerinin savunucusu, senden sonra hayat bizim için tatlı olmayacak...
Şehit olarak yürüdüğünüz Filistin sınırlarından ve vatanın dört bir yanındaki İslami Direniş mevzilerinden, Allah'a yemin ederiz ki, ne tür fedakarlık olursa olsun, sizin umutlarınızı ve hedeflerinizi yerine getirene kadar ahdimize sadık kalacak ve sözümüzü yerine getireceğiz.
Ve kibirli ve hayalperest düşmana şunu söylüyoruz:
Günler, geceler ve savaş alanı aramızda uzanıyor. Siz yetenekli nişancılar olarak bizimle, beklediğiniz ve beklemediğiniz yerlerde karşılaşacaksınız.
Sabırlı, gururlu ve sadık halkımıza şunu söylüyoruz:
İşkence görenlerin ve kopan uzuvların inlemeleriyle, katil gazabımız ve intikamımızdan kaçamayacak. Kararlılığımızı zayıflatmayacak ve bayrak elimizden düşmeyecek. Bu bizim antlaşmamız, sözümüz ve yeminimizdir.
Siz bize her zaman zafer vaat ettiğiniz gibi, biz de size bir kez daha zafer vaat ediyoruz...
Sadık oğullarınız,
İslami Direniş Savaşçıları.
2 notes
·
View notes
Text
Bakan Tekin’e Sunulan Rapor: “Bir Gün Okula Aç Git, Günü Simit ve Ayranla Kutla”
Eğitimdeki Gericileşme ve Özelleştirme Problemleri Eğitim-İş Sendikası olarak, eğitimdeki gericileşme ve özelleştirme sorunlarına karşı duruşumuzu sergilemek amacıyla Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde gerçekleştirdiğimiz eylemde, eğitim çalışanlarının haklarını ve saygınlığını savunma kararlılığımızı bir kez daha vurguladık. Bugün, 2024-2025 eğitim öğretim yılının birinci döneminin sona…
0 notes
Text
🔴MALATYA AK PARTİ TEŞKİLATI🔴
🌹❤️❤️🌹
@akparti KURUCUSU CUMHURBAŞKANIMIZ
Sn: @rterdogan
Moğolistan Cumhurbaşkanı Sayın Khurelsukh Ukhnaa ve kıymetli heyetini Türkiye’de misafir etmekten memnuniyet duydum. 🇹🇷🇲🇳
Bugün değerli dostumla birlikte ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık. Stratejik ortaklık tesisine yönelik ortak bildiriyi imzaladık.
Bu ortaklığın ülkelerimize, ata yurdumuz olan Orta Asya’ya ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bugün ayrıca bakanlıklarımız ve kurumlarımız arasında eğitim, çevre, gençlik ve spor, enerji, ulaştırma gibi muhtelif alanlarda iş birliğimizi ileri noktalara taşıyacak belgeler imzalandı.
Moğolistan’ın açıkladığı mega projeleri de dikkate almak suretiyle inşaat, altyapı, ulaştırma, savunma sanayisi, madencilik, turizm, tarım, hayvancılık ve diğer sektörlere odaklanmayı hedefliyoruz.
İlk etaptaki hedefimiz olan 100 milyon dolar seviyesini geçen ticaretimizin gerçek potansiyelimizin çok gerisinde olduğunu düşünüyoruz.
Görüşmelerimizde ticaretimizi artırıcı tedbirler üzerinde durduk.
Münasebetlerimizin belki de en önemli boyutunu teşkil eden tarihî, beşerî ve kültürel ilişkilerimizi derinleştirme kararlılığımızı teyit ettik.
Tarihimizin en önemli eserlerinden Orhun Kitabeleri’ni muhafaza altına aldığımız Orhun Müzesi’ni 2008 yılında hizmete sunmuştuk.
Bu defa Bilge Tonyukuk Yazıtları’nın korunması için TİKA’nın iş birliğiyle yürütülen müze inşaatını bu yıl içerisinde tamamlamayı amaçlıyoruz.
Moğolistan’dan ülkemize devlet başkanı düzeyinde yaklaşık 21 yıl aradan sonra gerçekleşen bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
🌹❤️❤️🌹
#huseyinmeric01
#sonnefesekadarakparti
#sonnefesekadarerdoğan
#malatyaakpartiteşkilatı
0 notes
Text
Bakanlıkların basın müşavirleriyle 'İletişim' buluşması
https://pazaryerigundem.com/haber/200891/bakanliklarin-basin-musavirleriyle-iletisim-bulusmasi/
Bakanlıkların basın müşavirleriyle 'İletişim' buluşması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Bakanlıkların basın müşavirleriyle bir araya geldi.
ANKARA (İGFA) – İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından Bakanlıkların basın müşavirleriyle gerçekleştirilen toplantıya ilişkin paylaşımda bulundu.
İletişim Başkanı Altun, bakanlıkların kıymetli basın müşavirleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelerek ulusal ve uluslararası gündemi, kamusal iletişim süreçlerinin güçlendirilmesi, kurumlar arasında etkili koordinasyon sağlanması ve dezenformasyonla daha etkin mücadele edilmesi konularını ele aldıklarını belirtti.
“Bir yandan ülkemizin başarı hikayelerini ve kalkınma yolundaki kararlı adımlarını daha geniş kitlelere ulaştırmaya devam ederken diğer yandan bilgi kirliliği ve manipülasyon girişimlerine karşı sağlam bir duruş sergileme kararlılığımızı yineledik” diyen Altun, değerli katkıları ve görüşleriyle toplantıya anlam katan tüm basın müşavirlerimize teşekkür etti.
0 notes
Photo
Erdoğan: Terörle Mücadele Kararlılığımızı Perçinledik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün Ankara’da gerçekleştirilen hain https://bursahabermedya.com/erdogan-terorle-mucadele-kararliligimizi-percinledik/ #BursaGündem #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
Görkem Duman "Buca kimsesinin çöplüğü değil"
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, yapılan tüm uyarılara rağmen Seyhan Mahallesi’ndeki boş araziye çöp ve moloz dökmeyi sürdüren kişi ve firmalara seslenerek, “Buca kimsesinin çöplüğü değil. Kirletenlerin gözünün yaşına bakmayacağız” dedi. Buca Belediyesi’nin sosyal medya ve basın yoluyla yaptığı uyarılara uymayan kişi veya firmalar, Seyhan Mahallesi’nde bulunan boş araziye çöp ve moloz dökmeyi sürdürüyor. Sık sık alanda temizlik çalışması gerçekleştiren Buca Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, dün gelen ihbar üzerine yeniden bölgeye gitti. Arazinin tamamen çöp ve moloz yığını ile dolu olduğunu gören ekipler, kepçe ve kamyonlarla alana girerek, iki gün süren bir çalışma gerçekleştirdi. Bölgedeki sıkıntının devam etmesinin kendilerini üzdüğünü belirten Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Aynı bölgeyi düzenli aralıklarla temizlemek zorunda kalıyoruz. Bu konuda kararlılığımızı daha önce ifade etmiştik. İlçemizin hangi noktasında olursa olsun kaçak moloz dökenleri yakaladığımız anda en üst sınırdan ceza keseceğiz. Buca kimsesinin çöplüğü değil. Kirletenlerin gözünün yaşına bakmayacağız” dedi. “HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYORLAR” Vatandaşlardan çevre temizliği konusunda duyarlı olmalarını isteyen Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, etrafa kontrolsüzce bırakılan atıkların halk sağlığı açısından büyük tehlike oluşturduğunu ifade ederek, “İnsanlarımızın evlerine gösterdiği hassasiyeti, yaşadıkları kente karşı da göstermelerini istiyoruz. Büyük fotoğrafa baktığımızda Buca hepimizin yuvası… Yaşadığımız kente ve insanlara karşı sorumluluğumuz olduğu gibi bu kentte yaşayacak gelecek nesillere karşı da borcumuz var” diye konuştu. PARA CEZASI UYGULANIYOR Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, açık alanlara kaçak moloz ve çöp dökenlere Kabahatler Kanunu’nun 41/4 Maddesi’ne göre cezai işlem uygulanacağı, buna göre gerçek kişilere üst limit olan 63 bin 683, tüzel kişilere ise 106 bin 229 lira para cezası kesileceği bildirildi. https://www.youtube.com/watch?v=1bNlitojamA Read the full article
0 notes
Text
2050’da 2 Milyar Yaşlı İnsan Olacak
Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü’nde dikkatler acil durumlardaki yaşlı insanlar üzerinde yoğunlaştı. Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü hakkında bir açıklama yayımladı. 2050’da 2 Milyar Yaşlı İnsan Olacak Yaşlı insanlar sıklıkla hareket etme sorunlarıyla, kronik sağlık sorunlarıyla veya sosyal izolasyonla karşı karşıya kalıyor; bu faktörlerden bazıları, onların yardıma erişmelerini, güvenli bir şekilde tahliye etmelerini veya zamanında tıbbi bakım ve destek hizmetleri almalarını engelleyebiliyor. Acil durumların yarattığı kaos ve stres, bu tür koşulları daha da kötüleştirerek yaşlı istismarı riskini artırabilir. Nüfus hızla yaşlanıyor; dünya çapında 60 yaş ve üzeri insan sayısının 2015’te 900 milyondan 2050’de yaklaşık 2 milyara çıkması bekleniyor. Bu nedenle yaşlı istismarının da artacağı tahmin ediliyor. Bu çerçevede, yaşlılara saygı ve bakımın asla ihlal edilmemesi gereken insan hakları olduğunu vurgulamak giderek daha hayati hale geliyor. Yaşlılara Yönelik İstismar Yaşlılara yönelik istismar, tek ya da tekrarlanan bir eylem ya da yaşlı bir kişiye zarar veren ya da sıkıntıya neden olan uygun eylemin eksikliği olabilir. Yaşlılara yönelik istismar; fiziksel, cinsel, psikolojik veya duygusal istismar dahil olmak üzere birçok biçimde olabilir. Mali veya maddi istismar; terk edilme; ihmal etmek; ya da ciddi onur ve saygı kaybı da yaşlı istismarının bir türüdür. Diğer şiddet türleri gibi, yaşlılara yönelik istismar oranları da COVID-19 salgını sırasında arttı. Pandemi, doğal afetler veya çatışmalar gibi acil durumlar, mevcut kırılganlıkları daha da kötüleştirerek yaşlıları orantısız bir şekilde etkiliyor. Acil durum planlaması ve müdahalesi yaşlı nüfusun özel ihtiyaçlarına yönelik olmalıdır. Yaşlı İstismarı Dünya Çapında Giderek Büyüyen Bir Sağlık Sorunudur Yaşlı istismarı dünya çapında giderek büyüyen bir sağlık sorunudur. 2021’de 60 yaş ve üzeri her 6 kişiden yaklaşık 1’i topluluk ortamlarında bir tür istismara maruz kaldı. Özellikle insani krizlerin ülkelerinin ve bölgelerinin yarısını etkilemesi nedeniyle Doğu Akdeniz Bölgesi de bir istisna değildir. Yaşlı istismarı güven beklentisinin olduğu ilişkilerde ve ortamlarda gerçekleşmektedir. Huzurevleri ve uzun süreli bakım tesisleri gibi kurumlarda yaşlı istismarı oranları yüksektir. Şaşırtıcı bir şekilde, 2021’de bu tür tesislerin her 3 çalışanından 2’si yaşlılara istismarda bulunduğunu bildirdi. Yaşlılara yönelik şiddet eylemleri ciddi fiziksel yaralanmalara ve uzun vadeli psikolojik etkilere yol açabilmektedir. Bu yılki Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü kampanyası, kriz sırasında yaşlıları istismardan korumanın acil ihtiyacını vurguluyor. Hükümetlere, acil durumlarda yaşlılar için daha kapsayıcı ve koruyucu bir ortam yaratma çağrısında bulunuyor. Kampanya aynı zamanda krizlerde yaşlıların göz ardı edilmemesini sağlayacak kapsayıcı politikaların geliştirilmesini de teşvik ediyor. Kampanya, politika yapıcılara, uluslararası bağışçılara, kuruluşlara ve topluluklara, acil durumlara hazırlık ve müdahale stratejilerinde yaşlıların güvenliğine ve refahına öncelik verme çağrısında bulunuyor. Bir diğer odak noktası ise acil müdahale görevlilerini, bakıcıları ve halkı, yaşlı insanların onurlarını güvence altına alacak şekilde nasıl destekleyebilecekleri konusunda eğitmek ve yetiştirmektir. 2024 Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü’nde, kriz zamanları da dahil olmak üzere her zaman yaşlıların haklarına saygı duyma ve bunları koruma kararlılığımızı yenileyelim. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
Text
Fikirtepe Çilingir, Koşuyolu Çilingir ve Altunizade Çilingir
Reform Çilingir firması olarak, Fikirtepe, Koşuyolu ve Altunizade bölgelerinde hizmet veren çilingirleriz. Müşterilerimizin güvenliğini ve memnuniyetini ön planda tutarak, profesyonel çilingir hizmetleri sunmaktayız.
Fikirtepe, İstanbul'un gözde semtlerinden biridir. Bölgede yoğun bir konut ve iş merkezi trafiği bulunmaktadır. Bu nedenle, ev ve iş yerlerinin güvenliğini sağlamak büyük önem taşımaktadır. Fikirtepe çilingir olarak, 7/24 acil durumlarda müşterilerimize hızlı ve etkili hizmet sunmaktayız. Kapı açma, kilit değiştirme, anahtar kopyalama gibi ihtiyaçlarınızda güvenilir çözümler sunuyoruz.
Koşuyolu, İstanbul Anadolu Yakası'nın seçkin semtlerinden biridir. Bölgede genellikle villalar ve lüks konutlar yer almaktadır. Reform Çilingir olarak, Koşuyolu çilingir hizmetimizle bu bölgedeki müşterilerimize özel çözümler sunmaktayız. Yüksek güvenlikli kapıların açılması, kilit sistemlerinin kurulumu ve güncellenmesi gibi ihtiyaçlarınızı karşılamak için deneyimli ekiplerimizle hizmetinizdeyiz.
Altunizade, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde yer alan bir semttir. Genellikle iş merkezleri ve alışveriş bölgeleri ile tanınır. Reform Çilingir olarak, Altunizade çilingir hizmetimizle bu bölgedeki müşterilerimizin taleplerine hızla cevap veriyoruz. Güvenlik sorunlarına anında müdahale ederek, kapıların açılması, kilitlerin tamiri ve değiştirilmesi gibi hizmetler sunuyoruz.
Reform Çilingir olarak, Fikirtepe, Koşuyolu ve Altunizade bölgelerindeki müşterilerimize kaliteli ve profesyonel hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. Eğitimli ve deneyimli personelimizle acil durumlarınıza anında yanıt veriyor, güvenliğinizi sağlamak için gerekli önlemleri alıyoruz. Her çağrınızda sizlere en iyi çözümü sunma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Reform Çilingir, Fikirtepe, Koşuyolu ve Altunizade bölgelerinde güvenilir çilingir hizmeti sunan lider bir firmadır. Siz de güvenliğinizi ciddiye alan ve kaliteli hizmetler arayan biriyseniz, bizimle iletişime geçebilirsiniz. Güvenliğiniz bizim önceliğimizdir.
0 notes
Text
Isı Pompası Nedir ?
Dodo Green Building olarak, müşterilerimize çevre dostu ve enerji verimli çözümler sunma taahhüdüyle ısı pompası hizmeti sunuyoruz. Modern teknolojiyi kullanarak, ısı pompası sistemlerini çevresel sürdürülebilirlik ilkeleriyle birleştiriyoruz. Isı pompaları, çevredeki havadan, topraktan veya su kaynaklarından enerjiyi alarak düşük sıcaklık seviyelerinden yüksek sıcaklık seviyelerine taşıma yeteneğine sahip enerji transfer sistemleridir.
Isı pompaları, evlerin ve işyerlerinin ısıtılması ve soğutulması için kullanılabilecek çok yönlü bir çözüm sunar. Elektrik enerjisi ile çalışan bu sistem, çevre dostu bir seçenek olmasının yanı sıra enerji verimliliği konusunda da etkileyici bir performans sergiler. Ayrıca, ısı pompaları sıcak su üretimi için de kullanılabilmekte, bu da geleneksel su ısıtıcılarına göre daha enerji verimli bir alternatif sunmaktadır.
Firma olarak, müşterilerimize sağlıklı iç mekanlar, enerji tasarrufu ve çevresel sürdürülebilirlik konularında benzersiz çözümler sunma konusundaki kararlılığımızı ısı pompası hizmetimizle bir kez daha vurguluyoruz.
Kaynak: https://yesilbina.net/isi-pompasi/
0 notes
Text
Cumartesi Anneleri/İnsanları: "Yeni yılda kayıplarımızdan vazgeçmeme kararlılığımızı büyüteceğiz"
http://dlvr.it/T0nlnp
0 notes
Link
Ak Parti Kırıkkale İl Başkanlığı'nda düzenlenen programda Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü konusunda Kırıkkale AK Parti Kadın Kolları Başkanı Özden Temoçin basın açıklaması yapt... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
🔴MALATYA AK PARTİ TEŞKİLATI🔴
🌹❤️❤️🌹
@ Akparti KURUCUSU CUMHURBAŞKANIMIZ
Sn: @ RTErdogan
Yerel seçimlerde muhalefetle popülist vaat yarışına girmeyerek bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk.
Belki bundan dolayı siyasi olarak bedel de ödedik ama ülkemize ve milletimize bedel ödettirecek bir yanlışın içinde olmadık.
🌹❤️❤️❤️
#huseyinmeric01
#sonnefesekadarakparti
#sonnefesekadarerdoğan
#malatyaakpartiteşkilatı
0 notes
Text
Cumhurbaşkanı Erdoğan gelişmeleri Mikati ile değerlendirdi: Suriye'de artık yeni bir dönem başlamıştır
https://pazaryerigundem.com/haber/195863/cumhurbaskani-erdogan-gelismeleri-mikati-ile-degerlendirdi-suriyede-artik-yeni-bir-donem-baslamistir/
Cumhurbaşkanı Erdoğan gelişmeleri Mikati ile değerlendirdi: Suriye'de artık yeni bir dönem başlamıştır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Başbakanı Mikati ile ortak basın toplantısında konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Mikati ve heyetini Türkiye’de misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Türkiye ile Lübnan arasında çok geniş bir yelpazede iş birliği bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerde bu işbirliğinin geliştirilmesi noktasında atılabilecek adımları ele aldıklarını dile getirdi. Lübnan halkının birliğine ve iç barışına katkılarını sürdüreceklerini, Lübnan’ın istikrarını hedef alan her türlü teşebbüsün karşısında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu Mikati’ye de çok net bir biçimde ifade ettiğini aktardı.
Mikati ile Suriye’deki gelişmeleri de etraflıca değerlendirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Suriye’de artık yeni bir dönem başlamıştır. Suriye’nin iki önemli komşusu olarak birlikte hareket etmemiz gerektiği hususunda mutabıkız. Suriye’nin istikrarı, bölgenin istikrarı demektir. Suriye’deki kargaşanın sıkıntısını da son 13 yıldır tüm bölge çekmiştir. Tıpkı bizim gibi Lübnan da Suriyeli kardeşlerimize tereddütsüz kucağını açmış, ev sahipliği yapmıştır. Suriye’nin yeniden imarıyla günlük yaşamın normalleşmesi önceliğimizdir. Tüm kesimlerin temsil edildiği kapsayıcı ve kuşatıcı daimi bir idarenin teşkili Suriyeliler kadar biz bölge ülkeleri için de önem arz etmektedir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması da aynı şekilde ülkemizin asla taviz vermeyeceği bir başka husustur. İlk günden beri bölücü emellerle ilgili tutumumuzun ne olduğunu söyledik, tüm dünyaya ilan ettik, kararlılığımızı ortaya koyduk.
Türkiye, bu süreçte, ihtilafın başından bu yana yaptığı gibi Suriye halkının yanında duracak, gereken her türlü katkıyı sağlayacaktır. Suriyeli kardeşlerimize buradan şu mesajı iletmek istiyorum. Bu dönem birlik içinde, dayanışma içinde, karşılıklı uzlaşı ve teenniyle hareket edilmesi gereken kritik bir dönemdir. Basiret ve ferasetiyle Suriye halkının, Allah’ın izniyle bu süreci alnının akıyla yöneteceğine yürekten inanıyorum. Türkiye ve Lübnan olarak müşterek hedefimiz, Suriye’yi yeni bir şevkle ayağa kaldırmaktır. Biz, kardeşliğimizin ve komşuluğumuzun gereği neyse dün olduğu gibi bugün ve yarın da yapmaya devam edeceğiz. Tabii bu sürecin başarıyla sonuçlanması için uluslararası toplumun güçlü desteğine ihtiyaç var. Suriye’nin istikrarının, bölgenin istikrarı anlamına geldiğini bilen herkesin bu sürece katkı vermesini bekliyor, bunu da samimiyetle arzu ediyoruz.”
0 notes
Text
Cumhuriyetimizin 100. yılını gurur ve sevinçle kutlarken, bu büyük mirası gelecek nesillere daha da güçlü bir şekilde devretme kararlılığımızı yineliyoruz. Cumhuriyetimiz yaşadığı sürece, Türkiye hep aydınlık yarınlara ilerleyecektir.
Birlikte daha nice yüzyıllara! Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!
1 note
·
View note
Text
İz Kalıyor Geriye
İzler kalıyor geriye. Kocaman boşluklar kalıyor öteye. Derin ayrımlar, kesintisiz yarlar ve hiç bitimsiz bir cenderenin var ettiği çürüme kalıyor herkese, her birimizin hanesine. Belli bir biçimde doğrunun esamesinin okunmadığı zamanlara denk düşüyor şimdimiz. Bugünü dününden beter, şimdisi yarının var edeceği karanlıkların ara geçidi kılınmış olagelen bu sahnede her şey ize dönüşüyor. Her kalıcı iz bir başka acıya ait / dair bir çeteleyi tutuyor. Tahayyül olunanın ötesinde, başı ve sonu hep yıkıma çıkan bir güncelliğin girdabında hiç kesintisiz bir o yana bir bu yana savruluyoruz, iz her birimizde. Cumhuriyet tahayyülünün yüzüncü yılı sağda solda zikredilirken onun izinin dahi konulmadığı bir katran karanlığını arşınlıyor memleket, yer, sahne. Seksen beş, altı, yedi milyon başı da sonu da muallaktaki bir karanlığın esiri kılınmış. Tümüyle yaşama eylemi kuşatılıyor. Her gün cürmün esiri kılınıyor. Her an, her yerde apayrı bir tahakkümün varlığı: Her şekilde bir yara verme hal ve istemi. Her şekilde bir cerahate boyun eğdirme hali. Masal, hikaye değil her şeyin artık tek bir doğrultuda yürüdüğü bir korku tünelinin hakikati. İzler kalıyor geriye kocaman bir boşluk / dipsiz bir kuyunun imgesine dönüşüyor bu ülke denilen yerde her gün, ama ve fakatsız.
Bitimsiz bir yok etme sürekliliği içinde her dem var edilen hamasi söylemlerle bir, bütün doğrudan yaşam hakkının mahvına çabalanıyor. Dıştaki iştahı kesilmeyen sömürgeciliği, içteki dizginleri hep elinde tutmaya çalışırken en olmadık zorbalıkların olur addedildiği bir hal / tavır silsilesi ele alıyor. Bir şeylere itirazınız mı mevcut, hay hay iki satır bir şey söylediğinizde başınız derde pekala girebilir, çünkü baş efendinin paşa gönlü böyle istek duyabilir. Bir koca asırdır içini temizleye temizleye bir türlü Türk’ün kılamadıkları bir yer için her an yeni bir tehdit / terör / linç faaliyetine devam olunabilecek bir zümrenin yol haritasını bildirmesi açısından ne kadar da hazindir değil mi? Dünyada yayınlanmış ol özgürlük endeksleri, demokrasinin var edilebilirliği çalışmalarda, hürriyet tanımının ve kapsamının günbegün daraltıldığı bir yerin imgesi karşımıza çıkarken, her şey tersine artık enikonu koşar adım yönlendirilirken izler / var edilmiş acılar ve bitimsiz tahakkümle çıkagelenler de mi bir şeyleri anlatmaya kafi gelmez. Bir Türkiye’li yurttaş için birlikte ve beraberce yaşayabilmek ama özgürce, ama fikrini, zikrini esirgemeden, başına bir hal ya da hedef kılınmadan bir tek günü var edilebilirler mi, efendiler!
BirGün’den aktaralım: “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bütçemizin temel önceliği elbette depremde yıkılan şehirlerimizin yağa kaldırılması ve diğer şehirlerimizin depreme hazırlanması çalışmalarıdır. Malesef ülkemizde bir kesimin, milletimizin yaşadığı sınamaları unutturmak gibi zaafı vardır, aslında bu zaaf değil bilinçli ve kötü niyetli bir taktiktir. Tam 8 ay önce 11 ilimizde can ve mal kaybına yol açan 6 Şubat depremlerinin acısını ilk günkü tazeliği ile yüreğimizde hissediyoruz.
Kalbi nasırlaşmamış hiç kimsenin bu acıyı unutmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Siyasette, ekonomide ne yaşanırsa yaşansın biz 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz bu felaketi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. Bu kararlılığımızı 2024 bütçesinde de görmek mümkündür.
"Ekonomide Atılan Adımların Yansımalarını Görmek Vakit Alıyor"
Enflasyonla çok yönlü mücadele içerisindeyiz. Her çalışanın her emeklinin sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır. Milletimiz emin olsun ki Türkiye ne büyümesinden taviz verir, ne enflasyona teslim olur.
Ekonomide atılan adımların günlük hayattaki yansımalarını görmek biraz vakit alıyor. Türkiye vatandaşlarını mağdur etmez. Her çalışanın her emeklinin sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır. Gençlere 10 GB internet sözümüzü tuttuk. Gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Yerel Seçim Mesajı
Önümüzdeki mart ayında yapılacak mahalli idareler seçiminde muhalefetin elinde ıstırap çeken belediyeleri gerçek belediyecilikle tanıştıracağız.
Kendi yönetimimizdeki belediyelerde de seçimi çok daha farkla kazanmalıyız. Bu parti belediyelerdeki başarılarıyla kendini ispatlamış bir parti teşekkülüdür.
"Tarih, Tezkereye Hayır Diyenleri Affetmeyecek"
Terörle mücadele önceliğimizdir. Kahraman ordumuz destan yazıyor. Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terörü kaynağında doğrudan kurutma stratejimiz sürüyor. Tezkerenin kabulüyle terörle mücadele daha da güç kazandı.
Tarih tezkereye hayır diyerek teröre can suyu olanları affetmeyecektir. Terör koridorunu yeni harekatlarla parçalamayı sürdüreceğiz. Teröristlerin başını ezeceğiz.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Saldırıları
Filistin davamıza sahip çıkacağız. 7 Ekim'den bu yana krizin daha da büyümemesi için elimizden geleni yaptık yapıyoruz. 8 uçak dolusu tıbbi yardım gönderdik. İsrail'in devlet yerine örgüt gibi hareket etmesini asla tasvip etmedik etmeyeceğiz.
Saldırılarda ölenlerin neredeyse yarısı çocuklar. Dünyada sadece çocukları öldürmek için sokakları ateşe boğan bu insanlık dışı eylemi sürdüren bir devlet veya ordu bulamazsınız.
Şimdi buradan İsrail'e sesleniyorum; Ey İsrail sen bir örgüt olabilirsin çünkü batını sana borcu çok. Ama Türkiye'nin sana borcu yok. Batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş bir mücahitler grubudur.
Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Tabi iyi niyetimiz vardı suiistimal ettiler. İsrail'e gitme projemiz vardı iptal ettik. İyi niyetimizi suistimal ettiler.
İsrail çocukları öldürüyor, çocukların öldürülmesine müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz insanlıktan nasibimizi aldık. İsrail'in Gazze'ye saldırıları hem katilliğe hem akıl hastalığına delalet eden bir haldir. Lafa gelince demokratlığı, çoğulculuğu kimseye bırakmayanların faşist yüzlerini ibretle izliyoruz. Gazze için kalbimizle, dilimizle, elimizle yapılması gereken neyse yapacağız. Duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz.
"Derhal Ateşkes İlan Edilmeli"
Gazze'de masumlar ölmeye devam ettikçe, bölgemize gönderilen hiçbir gemi, yapılan hiçbir şov barışı getirmeyecektir. İsrail barış çağrımıza kulak vermeli. Canlı kalmış ölülerle dolu bir dünyada, biz ülke ve millet olarak hakikati haykırmaya diplomatik, gerekirse askeri tüm yolları devreye sokmaya devam edeceğiz. Taraflar elini tetikten çekmeli. Ateşkes ilan edilmeli. Barış çağrımıza kulak verilmedir. Rehineler hızla serbest bırakılmalı. Refah sınır kapısı sürekli açık kalmalıdır. Yerleşimci terörü de son bulmalıdır.
Türkiye sorumluluk almaktan asla geri kalmayacaktır. Garantörlük en tutarlı yöntemdir. Somut adım atmaya davet ediyoruz. Filistin tarafının garantörlerinden olmaya hazırız. Önerdiğimiz garantörlük en somut yöntemdir.
Bölgede etkili tüm aktörlerin yer alacağı bir 'Uluslararası Filistin-İsrail Barış Konferansı' düzenlenmesini öneriyoruz. Siyasi diplomatik ve gerekiyorsa askeri her türlü şeyi yapmaya hazırız."
Devamını Cumartesi günü Büyük Filistin buluşmasına saklar baş efendi: “"İsrail'e borcumuz yok"
"Hamas terör örgütü değildir dedim ya bundan İsrail çok rahatsız oldu, bunu söyleyeceğinizi biliyorduk, bunu bildiğimiz için de açık, net olarak ifade ettik.
"(İsrail) Batı sana borçlu ama Türkiye'nin sana borcu yok. Onun için bu kadar rahat konuşuyoruz. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor.
"İsrailli yöneticilerin en üst seviyede dile getirdiği kavramların altını kazıyın, hepsinin içinden ülkemiz topraklarını da kapsayan ihanet haritası çıkar.
"Sen bir işgalcisin, sen bir örgütsün"
"1947'de Gazze, Filistin neydi, bugün ne? İsrail sen buralara nasıl geldin? Nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, sen bir örgütsün.
"Dün Ukrayna-Rusya savaşında katledilen siviller için timsah göz yaşları dökenler, bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce seyrediyor.
"Herkes biliyor ki İsrail bölgede sadece, günü geldiğinde feda edilecek bir piyondur.
"Ey Batı size sesleniyorum. Yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içerisindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi.
"İsrail savaş suçu işliyor"
"Batı dünyası Gazze'deki çocuk, kadın, masum katliamını meşrulaştırmak için siyasetçisinden medyasına seferber oldu, İsrail açıkça savaş suçu işliyor.
"Gazze'deki katliamın en büyük sorumlusu işte bu Batı'dır. Gazze'de yaşanan katliam topyekün Batı'nın eseridir.
"Ne kadar çocuk, kadın, yaşlı ölmesi lazım ki siz ateşkesi ilan edin. Batı'nın günah defteri bir kez daha oyunu fersah fersah aşmıştır.
"Ey dünya! Bütün bu gerçekleri görüyorsunuz, BM Genel Sekreteri haykırıyor, ama duymuyorsunuz, sağır oldunuz, kör oldunuz.”
Baş efendi söylediği doğruların yanında, bile isteye mübalağaya başvurup kendi iç siyasi dinamikleri için riyayı var etmeye devam eder. Yakın zamandaki pek çok savaş suçunun da altında imzası bulunan bir menzilin bizatihi yönetim katının birinci ismi olarak konuşması sırasında zikrettiği “– Biz Karabağ'da, Libya'da neysek Ortadoğu'da da oyuz.” başlı başına nasıl bir yönelimin üstünde ilerlendiğini gösterir. Ne din istismarcısı, siyasetini mutlak faşizan bir diskurdan kuran İsrail, ne de onca kuşatma ve yıldırının orta yerinde bunca kuşatmanın ortasında çocuk / kadın / yaşlıları kısaca insanını göz ardı eden cihatçı, yobaz Hamas. Birbirilerinden farkları bulunmayan kampların var ettikleri yıkıma karşı insaniyet odağından bakabilmek sahiden zor mudur? Bunca bakar kör olunduğundan bir yanda feveran edilirken, daha yeni Artsakh, Nagorno Karabağ’da Azeri devletinde uzanan elle ilgili suallere ne yanıt verecektir sayın baş efendi. Libya’da çevrilen dolapları ne yapmak lazım gelir? Burnumuzun hemen ucundaki Rojava gerçekliğini boğmak adına o ısrarla yinelenen şakirt / isyancı / terörist klişesinin kenarında bizatihi cihatçı çetelerle iş yürüten bir ülkenin sahiden bir demokrasi, akan kanı durdurabilme gibi bir istemi söz konusu olur mu? Riya ile yalanlarla, bilindik ezberlerle birlikte onca hamasetle sulhu değil de ölümü kutsayarak nasıl bir yarın inşa edilebilir ki? Filistin’in Gazze’sine, Batı Şeria’sına nasıl yardımcı olunabilir ki, değil mi?
İzler kalıyor geriye, onca zamandır var edilmiş ve kapsamı, derinliği hiçbir zaman tam olarak kestirilemeyen acının çetelesi derinleşiyor. Karabağ’da Ermeni, Rojava’da Kürd, Ezidi, Mıhellemi, Süryani, Libya’da ve İsrail’de Arap, Filistin’de Arapların kıyısında kalakalan Hristiyan halklar her durumda muktedir olduğunu varsayan temsili devletlerin insafına terk olunmuş bir hayat memat mücadelesi sürünceme taşımaksızın var ediliyor. Birer yaraya dönüşmüş olan mücadelenin, var olma hakkının ta kendisinin bir türlü kanla bağlantısı kesilmiyor. Hayata yer bırakılmıyor. Düpedüz derin, kalıcı, bir sulhun yerine ikame edilmiş olagelen her türden tahakkümle yaşam dümdüz ediliyor. Yer adları, zulme uğrayanların kimlikleri, cinsiyetleri, aidiyetleri değişse de sonucun her dem aynı yıkımlara çıktığı kesintisiz bir hakikate dönüşüyor. Türkiye’nin şimdisinin yüzüncü yıl vurgusunun kıyısında her nasıl cürümlere çıktığı mesel olunmuyor misal. Her halükarda yok edicilik / sınırlandırma ve inkardan vazgeçip ikrara dökülen tahakküm halleriyle birlikte düzeltilemeyecek yepyeni izler ortaya çıkıyor, derin boşluklar. Karanlık çağının orta yerinde bir ülkenin içinden bir zamanlar söz hakkı sahibi olduğu yerlerdeki faaliyet ve icraatlarına her şekilde çürümüşlükten payımıza düşeni can kırıklarıyla, ödenen ve daha ödenecek nice bedel / diyetlerle var ediyor. İstikametin hep karanlık kılınmaya çaba sarf edildiği bir zeminde bütün o yıkım / yıldırı / tahakküm bir cehennemi sahnelemenin ta kendisini imliyor. Demokrasiden, eşitlikten, sulh ve insan haklarından bahis açılamayan bir zemin zaten ondan ötesini de bildirmeyecektir, biliyoruz değil mi? Yol nereye?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Kaynakça: “Police block protestors trying to get inside the Israeli Consulate during a rally against an Israeli strike on a hospital in Gaza, in Istanbul, Turkey 17 October 2023. Tolga BOZOĞLU – EFE/EPA
#arzihal#meram#türkiye#yüzüncü yıl#cumhuriyet#baş efendi#kötülük#sarmal#karanlık çağ#yorum#ortadoğu#israil#filistin#cerahat#yıkıcılık#cehennem#vahamet#biyopolitika#din#kurgu#hayat hakkı#sesler#anlık#demokrasi#ide#fikriyat#mana#çözümsüzlük#insan101
0 notes