#karış
Explore tagged Tumblr posts
kalbe-masalsi-bir-dokunus · 2 years ago
Text
Ne kadar yanarsa o kadar güzel parıldar.
Tumblr media Tumblr media
91 notes · View notes
sokaktakikedilerinannesii · 11 months ago
Text
Yarın saçlarımı kestirmeye gideceğim umarım ağlayarak geri dönmem
2 notes · View notes
guzortasi · 8 months ago
Text
her seferinde bunu sadece bana yapıyor deliriyorum
1 note · View note
yasemen-nn · 3 months ago
Text
( Ne olursan ol ..iki karış mermere dört satır yazı olacaksın ...)
Cumamız mübarek olsun... Rabbim dualarımızı kabul etsin inşallah... Selam ve dua ile...
🥀☕️☕️🥀
234 notes · View notes
mcanylm34 · 4 months ago
Text
Ant içeriz ki;
Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır.
Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız.
Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız.
Ne mutlu Türküm diyene!
Tumblr media
Tumblr media
157 notes · View notes
hilalyld-z · 7 months ago
Text
Bazılarına kul bile denmez
İnsanda denmez
Değiller çünkü dünyanın içine etmeye gelmisler
Ediyorlarda Allahı kitabı ar namus edep bilmezler
İyi konuşursun olmaz anlamazlar
Bazı insanlar için ölüm paklık temizlik
Allah boşuna yaratmamış hiç bir şeyi
Ancak toprak temizliyor böyleleri
Cehennem cennet boşa yaratılmamış
Kim olursan ol sonun bir karış toprak
Orada mevki makam geçmiyor
Hiç ölmeyeceğim sanıyorlar
Herseyin bir sonu var zamanı gelince
Allah emanetini alır
Ne bir adım geri ne bir adım ileri
Dünya da rahat yoktur
Kimse kimseye sebep olmasın
Vebali büyüktür ağar olur
Allahin azabı çok çetindir
Sen unutursun ama Allah unutmaz
Cümleten hayırlı güzel günler değerli arkadaşlarım
Tumblr media Tumblr media
194 notes · View notes
evinarjinn · 27 days ago
Text
Tumblr media
Eğer bir şair olsaydım Seni anlatırdım her mevsim. Şair olsaydım Seni yazardım karış karış memleketimin her köşesine. Olabilseydim eğer Şiir olup ,hayatın olurdum…
87 notes · View notes
kursakboslugu · 27 days ago
Text
mezarlığın soğuğu ruhuma işledi, sen nasıl ısınıcaksın iki karış toprakla.
62 notes · View notes
yasayamiyoruz · 7 days ago
Text
Tumblr media
karış tonuma.
48 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 1 year ago
Text
Kocamın Halasının Oğlu Tokmakcım Oldu! (Reyhan 39 Y., Aydın)
Selam hikayeciler. Ben Reyhan, 39 yaşındayım, balık etli ve beyaz tenliyim. Aydın'da yaşıyorum. Yaz dönemi bizim oralarda düğün zamanıdır. Kocam Aydın'ın bir ilçesindendir. Halası telefonla arayarak yakın akrabalarının düğünü olduğunu söyledi. Kocam işi gereği zaman zaman il dışına çıkıyordu. Halasına, kendisinin düğüne gelemeyeceğini, ancak beni göndereceğini söyledi.
Düğün günü kocamın halasına gittim. Giderken dizimin bir karış üzerinde siyah bir etek, topuklu ayakkabı giymiştim. İçime de tanga külot giymiştim. Yaz olduğu için çorap giymemiştim. Gece 23:00 sıralarında düğünden halaların evine döndük. Kapıyı halanın kocasının ilk evliliğinden olan üvey oğlu Engin açmıştı. Kapının ağzında beni baştan aşağı süzerek, "Ooo Reyhan, sen de mi geldin?" diye sordu. "Evet düğün için geldim, yarın gideceğim!" dedim. Engin'i çok fazla gözüm tutmazdı. Hatta çok fazla sevmezdim. Beni ne zaman görse becerecekmiş gibi bakardı, ben de bundan çok rahatsız olurdum.
Hala yaşlı olduğu için yatmak için yerlerimizi hazırladı ve kendi yattı. Ben de üzerimi değiştirip yattım, ama hava çok sıcaktı uyuyamadım. Engin'den çekindiğim için gecelik giymemiştim, eşofmanlarla yatmıştım, fakat sıcağa dayanamadım. Nasıl olsa yatmıştır diye halanın gençliğinden kalan ince geceliği giydim. Halanın boyu benden kısa olduğu için gecelik zar zor kalçalarımı kapatmıştı. Rahat olur diye sütyenimi de çıkartmıştım. Hala salonda yer ayarlamıştı. Balkon kapısından balkona geçtim. Balkonda divan vardı, duvara sırtımı verip divana ayaklarımı uzatıp bir sigara yaktım.
Keşke kocam da yanımda olsaydı, şimdi burada kaçamak yapardık diyerek düşündüm. Kocamla ne zamandır sikişmemiştim, amım yanıyordu. Bir elimle de bacaklarımı okşamaya başladım. Yavaş yavaş hoşuma gitmeye başlamıştı. Sigarayı söndürdüm. Bir elimle göğüslerimi okşarken, bir elimi de amıma kaydırdım. Önce külodun üzerinden okşarken, daha sonra külodumu kenara çekip parmaklarımı amıma sokup çıkarmaya başladım. Bir elimle de bızırımı okşuyordum. Kendimden geçmek üzereyken mutfaktan bir ses geldi. Telaşla üzerimi düzeltmeye çalıştım, ama zaten gecelik kısaydı. Bacaklarımı divandan aşağıya uzattım ama bacaklarım ve göğsümün yarısı meydandaydı. Bir süre bekledim, mutfağın ışığı açılmadı, bulaşıklar kaymıştır diye düşündüm. Bir taraftan da acaba gören olmuş mudur diye içim içimi yiyordu.
Yatmak için salona gittim. Bir süre sağa sola döndüm, ama içimdeki sıkıntıdan uyuyamadım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıkarken Engin'in kapısı açıldı ve kapıda karşılaştık. Bana, "Sen de mi uyuyamadın?" dedi. "Evet ama şimdi yatıyorum!" diyerek hızlı bir şekilde oradan uzaklaşmaya çalıştım. Engin'in beni gecelikle görmesini istemedim. Salona gidip, salonun kapısını kapattım.
Ama sıkıntım daha da artmıştı. Hava almak için tekrar balkona çıktım. Bir süre sonra mutfağın ışığı yandı. Engin elinde su bardağı ile balkona çıktı. "Su içip yatacağım, sen de içer misin?" dedi. Teşekkür ederek istemedim. Tam giderken bana, "Reyhan odama gelirsen sana bir şey göstermek istiyorum!" dedi ve odasına gitti. Ben de içeri salona girdim. Salonda bir süre oturduktan sonra (Acaba beni gördü de o şekilde fotoğrafımı mı çekti?) diye düşündüm. Kafamın içerisinde bu düşünce iyice büyümüş, merak halini almıştı. Kafamı kemiren bu düşünceden sıyrılmak için Engin'in odasına gitmeye karar verdim...
Engin'in kapısını çaldım ve izin alarak girdiğimde şok olmuştum. Engin'in üzeri çıplaktı, altındaki kısa şortu da dizlerine kadar indirmiş, yarağına 31 çekiyordu. Sinirlenmiştim, "Bunun için mi beni çağırdın?" dedim. "Hayır, kızma, bak ben film seyrediyorum, seni balkonda izledim, daha çabuk rahatlarsın diye senin de seyretmeni istedim!" dedi. Engin benle yaşıttı ve halen evlenmemişti. Odasına Avrupa yayınlarını alan uydu yayını çektirmiş, bir seks kanalını izlediğini gördüm. Televizyonda iki adam bir kadını ortalarına almış, biri sikiyor, diğeri ağzına veriyordu. Evde kocam olmadığı zamanlarda bilgisayardaki seks filmlerini izleyerek masturbasyon yapıyordum. Demek ki bunların kanalı da varmış diye düşündüm. Engin, "Bunu beğenmediysen başka kanallar da var!" dedi. Yaklaşık on kanal dolaştı, hepsinde de Hardpørnø filmler vardı. Lezbiyenler, zenciler, gruplar, götünü siktirenler...
Benim ağzım açık dikildiğimi gören Engin, "Gel yanıma otur ayakta kalma, merak etme bir şey yapmam!" dedi. Benim gözüm televizyonda kalmıştı. Bana, "Kapıyı kapatır mısın ses gidiyor, istemiyorsan gidebilirsin!" dedi. Kapıyı kapatıp Engin'e doğru döndüğümde, gözüm Enginin yarağına takıldı. Kalın ve uzundu. Eliyle ovuşturuyordu. Kafası kocaman olmuştu. "Lütfen otur, rahat ol!" dedi. Yatağın kenarına emanet bir şekilde oturdum. "Hangisi kalsın?" dedi. "Bilmem..." dedim. Transa girmiş gibiydim, gözüm bir televizyonda, bir Engin'in yarağındaydı. "Amatörleri açalım!" dedi. "Nasıl?" diye sordum. "Normal insanlar çektiklerini gönderiyor, onlar da yayınlıyor!" dedi ve amatör kanalı açtı.
Kanalda bir kadını bir erkek sikiyordu, diğer adam da seyrediyordu. "Bak görüyor musun pezevengi, karısını siktiriyor, kendi de seyrediyor!" dedi. Televizyondan gelen inleme sesleri odayı dolduruyordu. Bir tarafta da Engin kısık sesle küfürlü konuşuyordu, "Ulan şimdi burada olacaksın, amına nasıl geçirirdim, hadi yavrum benimkini de yala, yavrum sendeki göte girmeyen erkek adam değil, götüne koyayım, ağzına akıtayım, yarağımı amına sokayım, orospum, kaltağım hadi beni boşalt!" gibi laflar ediyordu duyabildiğim kadarıyla.
Bir ara bana, "Rahat olsana, arkana yaslan!" dedi. Dediğini yaptım, şimdi hem Enginin yarağını ve 31 çekmesini hem de televizyonu görebiliyordum. Engin'in küfürlü konuşmalarından etkilenmeye başlamıştım. Sanki bana söylüyor gibi hissetmiştim. Engin'in yarağı taş gibi olmuştu, iyice irileşmişti. Kendini biraz arkaya verip hırlayarak göbeğine doğru fışkırarak boşaldı. Dölleri neredeyse gögüslerine kadar gelmişti. "Reyhan ben işimi hallettim, üzerimi temizleyim, sen de işini rahat gör!" dedi. Şortunu sıyırıp çıkardı. Çırılçıplak kalmıştı. İlk defa Engin'e alıcı gözle bakıyordum. İri yapılı bir erkekti, kocam biraz zayıftı hep şişmanlamasını isterdim.
Çok heyecanlanmıştım. Elimi amıma götürdüm vıcık vıcık olmuştu. Engin'e, "İşini halledememişsin seninki halen canlı!" dedim. O da, "Ne yapsın zavallı, ne zamandır bir amcık sikemedi!" dedi. "Neden?" dedim. "Para yok ki kerhaneye gidelim!" dedi."Sen hep kerhaneye mi gidiyorsun? Normal birini sikmedin mi?" dedim. "Hayır, bu yarak orospu amından başka am görmedi ki!" dedi. Bu arada amımı okşuyordum. Bir anda orgazm olmaya başladım. Orgazm olurken inlerim ve bazen de kısık çığlık atarım, çok dolu olduğum anda da kendi kendime (Yarak istiyorum, sikilmek istiyorum!) diye inlerim. İstemdışı yine aynısı oldu. Engin bana, "Ne o, rahatladın mı?" dedi. "Orgazm oldum, ama rahatlamadım!" dedim. "Devam et o zaman, ben banyoya gidiyorum!" dedi. Kumandayı yanıma bırakmak için bana yaklaştığında yarağı nerdeyse ağzıma değecekti...
Tam bu sırada (benim şu anda da hayret ettiğim bir şeyi yaparak) Engin'in yarağını elime alıp ağzıma götürdüm ve kafasını emmeye başladım. Engin hayret içinde bana bakıyordu. Yarağının kafası kocamandı. Ağzımın içinde Engin'in yarağı tekrar canlanlanmaya başladı. Yarağın kafası ağzımda, gövdesi elimde idi, emerken elimle de yarağına 31 çekiyordum. Yarağının kafasını ağzımdan çıkardım ve Engine, "Bu akşam senin karın olmak istiyorum!" dedim. Artık ok yaydan çıkmıştı. "Sen siktirdikten sonra bence sorun yok, sonra pişman olmayasın bak!" dedi. "Hayır olmam kocacığım, bu akşam sen ne istersen o olacağım, yeter ki beni sik!" dedim. "Olur yavrum, benim yarak ne zamandır sikecek am arıyordu. Sen iste, ben seni darmadağın ederim!" dedi. "Hadi dağıt beni erkeğim!" dediğimde, iki eliyle kafamı tutup yarağını boğazıma kadar dayayıp ağzımın içine sokup çıkarmaya başladı.
Nefes almakta zorlanıyordum Engin azgınca ağzımı sikiyordu. Elimle bacaklarından itip ağzımı kurtardım, "Yavaş ol boğulacağım, bana bırak ben ağzıma alayım!" dedim. Ben emdikçe Engin boğa gibi böğürüyordu, "Ooohh Reyhaaan süper, hadi yavruumm dibine kadar!" diyordu. Yarağı ağzımdan çıkardım ve "Bana da az önce filmdeki kadına söylediklerini söylesene!" dedim. "Olur anam, sen devam et, mahvettin beni!" dedi. Yarağı elime alıp taşaklarını ve kasıklarını yalarken, Engin de, "Yıllardır seni sikmek için bekliyordum, seni gördükçe akşamları seninle 31 çekiyordum, amına girip seni sikiyordum, taşaklarıma kadar sana geçiriyordum!" diyordu.
Ona, "Engin beni yalar mısın?" dedim. Engin de, "Yalamak ne kelime, am sularından şerbet yapar içerim!" dedi. Sırtüstü yatağa uzandım, ağzını amıma dayayıp beni yalamaya başladı. O beni yalarken iki kere orgazm oldum. Dizlerinin üzerine kalkıp bacaklarımı havaya kaldırdı, amım da götüm de apaçık ortaya çıkmıştı. "Sana öyle bir yarak tattıracağım ki, hayatın boyunca unutmayacaksın, amını darmadağın edeceğim senin!" diyerek yarağını amıma dayayıp yüklendi. Amımın sulanmış olmasına rağmen kocaman yarağı amımı yırtarcasına taşaklarına kadar içime girdi. Amım Engin'in yarağını kılıf gibi sarmıştı.
Engin hızlı bir şekilde üstümde hoplarcasına amıma girip çıkıyordu. Engin beni siktikçe zevkin doruklarına çıkıyordum. Sanki dünya ile irtibatım kopmuştu. "Hadiii sik beni, geçir bana erkeğiiim, bu gece senin orospun oldum, sik beni, orospu yap beni!" diye inliyordum. Hızımı alamadım ve "Üstüne çıkmak istiyorum!" dedim. "Olur bebeğim, nereye istiyorsan oraya çık!" dedi. Engin'i yatırıp üstüne oturdum. Elime yarağını alıp amıma dayadım ve yavaş yavaş üstüne oturmaya başladım. Taşaklarına kadar yarağı içimdeydi. Hareketlerimi hızlandırmaya başladım. Zevkten kuduruyordum. Oturup kalkarken Engin'in taşaklarını götümde hissediyordum...
Ve yine orgazm oldum. Üste olduğum için benim amımın suları Engin'in taşaklarına kadar sızmıştı. Yarağı da taşakları da vıcık vıcık olmuştu. Engin de ellerini göğüslerime atmış, göğüslerimi sıkıştırıyor, ovuşturuyor, gazete kağıdı gibi büzüştürüyordu. Bir taraftan canım yanarken bir taraftan acayip zevk alıyordum. Engin, "Senin gibi bir karı sikmedim şimdiye kadar, süper bir şeymisin sen!" diyordu. Ben de, "Devam et erkeğim, devam et kocacığım, ben de şimdiye kadar böyle bir yarak yemedim. Daha da sok, daha da sokkk!" diyerek inliyordum.
Engin ellerini kalçalarıma kaydırdı ve oğuşturmaya başladı. İyice de sertleşmişti. Son noktaya geldiği belliydi. Elleriyle kalçalarımı ayırmış ve hızlı bir şekilde amıma girip çıkarken inliyor, hırlıyordu, "Iııığğğhhh, oğğğhhşşş, ıhhhmmğğğhhh!" diye. O kadar hızlanmıştı ki, ıslak taşakları kalçalarıma vururken dalganın kıyıya vurduğu gibi sesler geliyordu. Farkında olmadan kalçalarımdan güç alıyordu ve zevkin doruklarına yaklaştıkça elleri ile kalçalarımı biraz daha ayırıyordu, götümün ayrılacağını düşündüm bir ara. Engin içime öyle bir tazyikle patladı ki, amımın içi dölleri ile dolmuştu. Engin'le hayvan gibi sikişmiştik. İkimiz de birbirimizi perişan etmiştik...
Engin'in üzerinden kalkarken içimi dolduran döller aşağıya doğru süzülmeye başladı. Elimle yere dökülmesin diye amımı kapattım. Elimde bir avuç dolusu döl vardı ve halen sızmaya devam ediyordu. Tam bu sırada Engin bana, "Ne o, yutacak mısın onları?" dedi. Aslında aklımdan geçmiyordu. Çünkü şimdiye kadar kocamın döllerini ağzıma almamıştım. "Bilmem..." dedim. Engin de, "Seninkileri ben çok sevdim, sen de onların tadına bak istersen!" dedi. Engin bana çok güzel bir gece yaşatmıştı ve şimdiye kadar bu kadar güzel sikilmemiştim. Ona ödül olacağını düşünerek avucumdaki dölleri göğüslerime, boynuma, kalçalarıma ve bacaklarıma sürmeye başladım. O kadar çoktu ki her tarafıma yetmişti. Avucumda son kalanları da yalayarak ağzıma aldım. Çok tuzlu ve keskin kokulu idi. Avucumda döl kalmayıncaya kadar avucumu yalayıp dölleri yuttum ve "Seninki de çok güzelmiş!" dedim.
Engin yattığı yerden elini uzatıp, "Gel yanıma!" dedi. Yanına uzandım. Çok hoşuma giden, ama kocamın çok fazla yapmadığı bir şeyi yapmaya başladı. Bana sarılıp beni sevmeye başladı. Hiç beklemiyordum ve çok hoşuma gitmişti. Hem beni seviyor, hem de bana, "Yıllardır seni sikmek istiyordum, rüyalarımı süslüyordun, bana bunu yaşattığın için çok teşekkür ederim!" diyordu. Bu son hareketleri beni tamamen koparmıştı. Çünkü kocamdan bu davranışları görmemiştim. Ben de Engin'e bana yaşattığı gece için ve gösterdiği incelik için teşekkür ederken, bir taraftan da göğsü ve karnı ile oynuyordum...
Elim yarrağına gitti, daha kendini bırakmamıştı. Elime alıp okşamaya başladım. Engin'e, "Gerçekten kocam olmak ister misin?" dedim. "İsterim, ama nasıl olacak?" dedi. "Sen hiç göt siktin mi?" dedim. "Bir kere kerhanede siktim, ama hiçbir şey anlamadım!" dedi. "Beni götten siker misin?" dedim. "Peki daha önce siktirdin mi?" dedi. "Birkaç kere kocamla denedik, ama acıyınca siktirmedim. Eğer sen istersen ilk sen sikeceksin ve kocam olacaksın, ister misin?" dedim. "İstemez miyim mi yavrum, götüne hastayım zaten!" dedi. Kendimi Engin'in büyüsüne kaptırmıştım, ama Engin'in kalın yarağı amıma zor girerken götüme nasıl girecekti. Bir kere yola çıkmıştım ve bu sefer götümü siktirecektim, kararlıydım. Kerhanedeki orospu siktirdiyse, o koca yarağı götten yedi ise, ben de götüme alabilirdim, ben de o yarağı yiyebilirdim. Çünkü Engin bunu hak etmişti.
Ama önce işemem lazımdı, çırılçıplak odadan çıktım, tuvalete girdim. Daha sonra sıvı sabunu alıp tekrar odaya girdim. Engin ayaktaydı. Uzattığım sıvı sabunu elimden alıp, "Teşekkür ederim, hiç böyle bir şey beklemiyordum!" diyerek dudaklarıma yapıştı. Emerek dudaklarımı öpüyordu. Ben de karşılık verdim ve bir süre ateşli bir şekilde öpüştük. Sonra elimden tutup beni yatağa çıkardı ve dört ayağımın üzerine domalttı. İri elleriyle kalçalarımı ayırdı. Önce kalçalarımı öpüp yaladıktan sonra tersten amımın üzerinde dilini dolaştırmaya başladı. Yine mest olmuştum. Bir anda irkildim, amımı yalayan dili şimdi göt deliğimde geziniyordu. İlk defa biri götümü yalıyordu. Arada da kalçalarıma ufak ısırıklar atıyordu.
Birden parmağı götümde dolanmaya başladı ve yavaş yavaş götüme baskı yapıyordu. Parmağını yarısına kadar götüme sokmuştu. Bir taraftan da, "Kendini bana bırak, hiç acıtmadan götünü sikeceğim, oradan da sana zevk almasını öğreteceğim!" diyordu. Parmağını ortasına kadar götüme sokup çıkarıyor bir taraftan da deliğimin etrafını yalıyordu. Parmağın götümden çıktığını hissetim. Başımı arkaya çevirdiğimde, Engin ayağa kalkmıştı, sıvı sabunu aldığını gördüm. "Şimdi götünü yağlayacağım, hiçbir acı hissetmeyeceksin!" dedi.
Engin önce sıvı sabunu göt deliğimin etrafına sürdü ve az önce götümü parmakladığı parmağı ile götüme girmeye başladı. Az öncekinden daha rahat giriyordu parmağı ve daha derine. Parmağının tamamını götüme sokup çıkarmaya başladı. Götüm parmağına alışmıştı derken birden götümün zorlandığını hissetim. Bu sefer iki parmağını birden sokmaya çalıştı. Onu da içime almıştım. Parmakların yarıdan fazlası götüme girip çıkıyordu. Yatağa paralel durmamı söyledi. Öyle yaptım, bir taraftan götümü iki parmağıyla sabunlarken, bir taraftan da yarağını ağzıma verdi. Ben Engin'in yarağını emerken, götüm de parmaklarına alışmıştı. İşi biliyordu. "Nereden öğrendin göt sikmeyi?" dedim. "Filmlerden! Bir gün senin götünü sikersem diye!" dedi.
Bu arada ben de Engin'in yarağını ağzımla ve elimle güzelce kaldırdım. Tekrar önünde domalttı. Bu sefer yarağını sabunlamaya başladı. Taşaklarına kadar sabunladıktan sonra sabunu alıp götümün içine parmakları ile pompalamaya başladı. Götümde vıcık vıcık sabun olmuştu. Sonunda Engin götüme girecekti ve beni götveren yapacaktı. Biraz stresli idim ve kendimi sıkıyordum. Engin kalçalarımdan tutup beni sabitledi, "Fazla hareket etme ve kendini sıkma, bana bırak kendini!" dedi.
Taş gibi ve dimdik yarağını kalçalarımın arasında sürtmeye başladı. Götüme sokacak diye beklerken, yarağın amıma girdiğini hissetim. Bir taraftan amı sikerken bir taraftan da parmağını götüme sokuyordu. Bir süre amımı sikmeye devam etti. Yine mayışmaya başlamıştım ve götümün sikileceğini unutmuştum. Tam bu sırada Engin seri bir hareketle parmağını götümden çıkarıp yarağını götüme dayadı ve ani ve sert bir hareketle yüklendi. Engin'in kocaman yarağının kafası götümü yırtarak götümden içeri girmişti. O anda kalbimin ağzımda attığını hissetim. Attığım çığlığı halen duyabiliyorum, "Aaağğğhhhhh, ayyyyyy!" diye. İstem dışı yaraktan kurtulmak için kendimi ileri doğru çektim, ama Engin iki eliyle kasıklarımdan beni kendine doğru çekince yarağının yarısı götüme girmişti. Menge gibi elleriyle kasıklrımdan beni sabitlemişti ve kaçamıyordum.
"Tamam yavrum, bu kadardı, sık dişini, götüne girdim!" diyordu. Ama tansiyonum yükselmiş gibi beynim zonklarken, sesini arka fondan geliyormuş gibi duyuyordum. Engin bira daha yüklenince, "Uyyy, offf, aayyy, aağğhh, Engin erkeğim kocacığım, dağıldım, yırtıldım, çok acıyooor, ağğğhhhh!" diye inlemelerim eşliğinde Engin götüme gidip gelmelerini yapıyordu. Bir anda durdu, "Reyhan yeter bağırma, bak götünün içindeyim!" dedi. "Hepsi girdi mi?" dedim. "Evet hepsi götünde, sakin ol şimdi, bundan sonra zevk alacaksın!" dedi ve yavaş hareketlerle götümün içinde gidip gelmeye devam etti. Ara da bir hepsini çıkarıyor, nefes almamı rahatlamamı sağlıyor, daha sonra tekrar sokup çıkarmaya devam ediyordu. Bir süre sonra götüm uyuşur gibi olmuştu. Enginin yarağına alışmıştı. Kendimi iyice serbest bıraktım. Artık Engin amıma girer gibi rahat hareket ediyordu. Engin'in büyük zevk aldığı her halinden belliydi, kasıklarımı ve kalçalarımı sıkmaktan neredeyse moraracaklardı. Ben de Engin'in ritmine uymuştum.
Engin yarağını götümden çıkardı ve beni sırtüstü yatırıp, bacaklarımı havaya kaldırdı. Yarağını götüme dayayıp içine girdi. Şimdi rahat alabiliyordum götüme. Engin bir taraftan götümü sikerken bir taraftan da göğüslerimi okşuyor, sıkıyor, "Reyhan hoşuna gidiyor mu?" diye soruyordu. "Evet, değişik bir duygu, ama amımdan aldığım zevk kadar değil!" dedim. "Alışınca daha çok zevk alacaksın!" diyerek götüme pompalamaya devam etti. 15 dakika siktikten sonra yarağını götümden çıkardı ve döllerini fışkırtmaya başladı. Göğüslerime kadar fışkırmıştı yine bir avuç dolusu. "Ufff, nasıl fışkırdı öyle!" dedim. "Senin gibi bir yavruyu sikip te fışkırmadan olmaz ki!" dedi. Bunları konuşurken ben Engin'in döllerini göğüslerime ve göbeğime sürmeye devam ediyordum..
Engin'e, "Erkeğim benim, güçlü kocacığım, ne zaman sikin kalkarsa bende indirebilirsin. Ne zaman ararsan, amım, götüm, ağzım, her tarafım yarağına amade! Ama başka karıları sikersen, hele kerhane orospularını sikmeye gidersen çok bozulurum! Sen iste, ben senin için orospuluk bile yaparım!" dedim. "Merak etme karıcığım sen benim küçük orospumsun, sen varken başka orospuyu siker miyim hiç!" dedi ve dudaklarıma yumuldu. Uzunca öpüştük. Gün ağarmak üzere idi, "Halam birazdan kalkar!" dedim. Giyinmek için iç çamaşırımı elime aldığımda, Engin, "Bırak Reyhan bana hatıra kalsın!" dedi. Zaten bir tek tanga külodum vardı, onu da Engin'e bırakıp, üzerime geceliği alıp çıktım...
Kahvaltıdan sonra Engin beni uğurlarken, "Çantana bak, sana bir hediyem var!" dedi. Ordan ayrılıp kendi evime gidince çantama baktım, bir CD vardı. Meğer Engin akşam yaptıklarımızı gizli kamerayla kaydetmiş. Oturup seyrettiğimde hayretler içinde kalmıştım. Hem yaptıklarıma, hem söylediklerime. Ama hiçbir şey şu gerçeği değiştirmedi: Engin benim kocam ve tokmakcım olmuştu. Ben de onun karısı ve biricik orospusu. Engin'le halen her fırsatta sikişiyorum :)
[Reyhan]
212 notes · View notes
papatya-guzeli · 6 months ago
Text
Tumblr media
🦋 Enes (r.a.)'dan. Hz. Peygamber ﷺ, Rabb'inden şöyle rivayet etmiştir:
"Eğer kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir kol yaklaşırım. Eğer Bana bir kol yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Eğer Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak gelirim."
📚 Buhari Müslim✍
Cumaya yakışır guzel bir gun dilerim 🪷
#cennetiistiyorsak 🦋
62 notes · View notes
muzehher1hanim · 3 days ago
Text
Tumblr media
Filistin'i karış karış özgürleştireceğiz. 🇵🇸
45 notes · View notes
golgelerdekaybolma · 4 months ago
Text
Bir milletin kaderi, 30 Ağustos’ta yeniden yazıldı. 102 yıl sonra aynı inançla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahramanlarımızın izinde yürüyoruz. Bu zaferin ateşi, içimizde her daim yanmaya devam edecek."
"Her yıl gururla kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük aşkının simgesi, milli birlik ve beraberliğimizin en güçlü nişanesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan bu zafer, milletimizin hiçbir güç karşısında boyun eğmeyeceğinin, vatanımızın her karış toprağının ne pahasına olursa olsun savunulacağının destansı bir kanıtıdır.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media Tumblr media
37 notes · View notes
oktayinbiri · 2 months ago
Text
Olan bir karış aklı şarkılarda kaybet
26 notes · View notes
muhibbi · 8 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Cenab-ı Hak, yeryüzünün her yerini bize mescit kılmıştır. Kainatta karış karış her yer yüce Allah'a aittir o halde diyebilirzki
" yeryüzü bize mescid kılındı".
61 notes · View notes
mine-lifestyle · 13 days ago
Text
Tumblr media
Hatırlanan 52 yıl ama illaki daha öncesi de vardır küflenmekten son anda kurtarıldı ama maalesef küf kokusu gitmedi. Okuduğumda içim bir değişik oldu çünkü insanoğlunun dünya malı ile kaplanan kalplerinin ya da bitmek bilmeyen toprak sevdalarının bir karış toprak ile son bulduğunu gözler önünü seriyor ve bana o gerçeği hatırlatıyor gibi. Rabbim layıkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşaallah.
28 notes · View notes