#işeme bozuklukları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Çocuklarda İşeme Bozuklukları
İşeme bozukluğu çocukluk çağında polikliniklerde sık karşılaşılan problemlerden biridir. Çocuklarınızın şikâyetleri sadece gece idrar kaçırma olabileceği gibi hem gece hem gündüz idrar kaçırma arasında seyreden çeşitli belirti ve bulguların eşlik ettiği bir klinik tablo şeklinde olabilir. Normalde çocuklar gece idrar kontrolünü 4 yaşında sağlarlar, gündüz kontrolü ise daha erken sağlanır.
Çocukl…
View On WordPress
0 notes
Text
New Post has been published on Kadın Sağlığı Rehberi
New Post has been published on http://saglikdoping.com/iseme-bozukluklari/
İşeme bozuklukları
İşeme bozuklukları hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülen bir afiyet sorunudur. Bu sorunun neden kaynaklandığı öğrenilmez ve tedavisi yapılmazsa ileride önemli sorunlarla yüz yüze gelmek kaçınılmaz olur. Bu sorunların en başında da…
İşeme bozuklukları keza çocuklarda keza de yetişkinlerde görülen bir sağlık durumu sorunudur. Bu sorunun neden kaynaklandığı öğrenilmez ve tedavisi yapılmazsa ileride önemli sorunlarla rastlamak mecburi olur. Bu sorunların en başında da idrar yolu enfeksiyonları, mesane işlevinde bozukluklar ve böbrek yetmezliği gelmektedir. Böbrek yetmezliğine dek yol açan işeme bozuklukları tedavisi son derece gerekli bir rahatsızlıktır. Bir Anda idrara sıkışma, tuvalete gidene kadar altına kaçırma, idrar bekletme ve bu sorunların beraberinde kabızlık görülmesi gibi durumlarda ürodinamik tetkikler dediğimiz bir takım ayrıntılı çalışmalar yapılmalıdır. Çünkü bu nesil sorunlar hemen şimdi bahsettiğimiz önemli problemlerin başlangıcı sayılır.
İşeme bozuklukları yaşamış bireylerde aksırık, birden yapılan bir hareket ya da diyaframın ani kasılması neticesinde karın basıncına dayanamayan sidik torbası uyarılarak kendi kendine boşalır. Bu sorunun sebebi araştırılıp öğrenildiği vakit çare daha kolay olur.
#çatallı işeme bitkisel tedavi#erkeklerde idrar yapamama tedavisi#erkeklerde yamuk işeme neden olur#kadınlarda çatallı işeme#kadınlarda işeme bozuklukları
0 notes
Text
Çocuklarda idrar kaçırmanın birçok nedeni olabilir
Çocuklarda görülen idrar kaçırma, özellikle anne ve babalar için önemli bir sınav. Çocuklarda idrar kaçırmanın altında pek çok etken olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Uyanma güçlüğü, gece düşük mesane (idrar torbası) kapasitesi, gece idrar üretiminin artması ve genetik eğilim bu durumu ortaya çıkarabiliyor. Uyku bozukluğu, hiperaktivite-dikkat eksikliği, epilepsi, okul- aile sorunları gibi durumlar da idrar kaçırma sorununa neden olabilmektedir. 5 yaşını tamamlamış bir çocuk haftada 2’den fazla idrar kaçırıyorsa mutlaka hekime başvurulmalıdır” dedi. Beş yaşından büyük bir çocuk doğumsal ya da üç aydan uzun süre haftada en az iki kez uykudayken idrar kaçırıyorsa “enürezis” varlığından söz edilebileceğini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı “Bu sorun, çocukların gündüz ya da gece yatağını, elbiselerini istemsiz olarak ıslatması şeklinde karşımıza çıkar. Sadece uykuda idrar kaçırma (enürezis monosemptomatik) ile sıkışma, damlatma, sık ya da seyrek idrar yapma, idrar tutma manevraları, kesik kesik işeme gibi durumların eşlik ettiği idrar kaçırma (polisemptomatik enürezis) olmak üzere iki türlüdür” açıklamasında bulundu. İdrar kaçırmanın bazen başka sağlık sorunlarının habercisi olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Özellikle idrar yolu enfeksiyonu, idrar torbasının hastalıkları, üriner sistemin yapısal bozuklukları, idrar konsantrasyon bozuklukları, böbrek yetersizliği, kabızlık ya da diyabet bunlar arasındadır” dedi. Suçlayıcı davranmayın! Tüm tedavi süreci boyunca ailenin çocuğa destek olmasının kritik bir ��neme sahip olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı “Çocuğun, bu sorunu sadece kendisine aitmiş gibi algılamaması için özenli hareket etmeli; tedavi sırasında ortaya çıkabilecek durumlarda suçlayıcı ve cezalandırıcı davranışlardan kaçınılmalı. Aksi yöndeki her davranışın, çocukta özgüven kaybı, davranış bozukluğu ve anksiyete gibi sorunlara yol açabileceği unutulmamalı” açıklamasında bulundu. İlkokula başlama dönemi etkin tedavi için önemli İdrar kaçırma sorununda çocuklarda ayrıntılı fizik muayene ve laboratuvar değerlendirmeleri sonrası altta yatan organik bir hastalık saptanmazsa aile yapısı ve çocuğun olaydan etkilenme derecesine göre 2 yıl gözlem ve destek tedaviyle izlem yapılabildiğini aktaran Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Ancak ilkokula başlama dönemi olan 7-8 yaş daha etkin bir tedavinin seçilmesi açısından önemlidir. Altta yatan organik bir hastalığın olup olmadığının değerlendirilmesi için laboratuvar incelemeleri ve üriner sistem ultrasonografisi istenebilir. Bazen çocuklar, uygulanacak tedavi yönteminden korkabilir. Bu noktada ailenin de tedaviye katılımı, tedavinin başarısı için çok önemlidir. Muayene sırasında çocukla doğru iletişim kurmak, dikkat etmesi gereken durumları onunla paylaşmak, zorlandığı alanlarda ona yol göstermek tedavinin sonuçlarına da olumlu yansır” dedi. Tedavinin başarı oranı yüzde 90 Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedavinin başarı oranı, monosemptomatik enürezis türünde davranış tedavisi ve alarm tedavisi ile yüzde 90’ların üzerindedir. Tedavi sonrası sorunun tekrar görülme olasılığı da düşüktür (yüzde 20-30). İlaç kullanımında ise başarı oranı yüzde 60-70 arasında değişmekte olup, tedavi sonrası tekrar görülme olasılığı yüksektir.” BESLENMEYE DİKKAT! Çocukların beslenme şekilleri de bu rahatsızlığı tetikleyebilir. Sıvı alımının düzenlenmesi, gazlı ve kafeinli içeceklerden uzak durulması, özellikle akşam yemeğinden sonra meyve, kuruyemiş, şekerli ve tuzlu besinler ile içeceklerin kısıtlanması önemlidir. Çocuğunuz için aşağıdaki önerileri dikkate almayı ihmal etmeyin: Yatmadan 2 saat önce sıvı alımını kısıtlayın. Yatak öncesi tuvalet ziyareti yaptırın. Uyuduktan 1,5 - 2 saat sonra tuvalet kullanımı için uyandırın. Gündüz sıvı alımını artırın. Gündüz 2-3 saat arayla işemesini sağlayın. Akşam yemeğinde susamasını tetikleyecek tuzlu ve aşırı baharatlı gıdalardan kaçının. İdrar söktürücü etkisi olabilen hazır içecekleri eve almayın. İDEAL TUVALET EĞİTİMİ İÇİN… 1,5 - 2,5 yaş aralığının ideal zaman olduğunu unutmayın. Katı tuvalet eğitiminden kaçının. Eğitim süresince aile olarak destekleyici davranın. Gece ve gündüz eğitimine aynı zamanda başlayın.
0 notes
Text
Erken Boşalma Tedavi Yöntem ve Teknikleri
“Erken” sözcüğü yetersiz ve yanlış bir sıfat
Erken boşalma nedir?
“200 dolar verdim ama 2 dakika içeride kalamadım”
Boşalma denetiminin öğrenilmesi işeme ve dışkılamayı kontrol etmeye benzer
Boşalma denetiminin öğrenilmesi için düzenli bir cinsel hayat gerekir
Erken boşalmanın tedavisi: Cinsel terapi
Silah ateşlendikten sonra kurşunu kontrol etmek imkansızdır
Erken boşalma tedavi yöntem ve teknikleri
Bir başvuru kitabı: “Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı”
Oldukça sık rastlanan ama en kolay tedavi edilebilen cinsel sorunların başında yer alan erken boşalma hakkında, basın açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla gündem yaratan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği “erken boşalma cinsel terapisi” hakkında çarpıcı bir basın açıklaması yaptı. “Erken” sözcüğü yetersiz ve yanlış bir sıfat Boşalmadaki denetimsizliği tanımlamak için erken sözcüğünün yetersiz ve yanlış bir sıfat olacağının altını çizen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Denetimsizliği tanımlamada erken sözcüğü uygun olmadığından erken boşalma yerine denetimsiz boşalma ya da istemsiz boşalma terimlerinin kullanılması daha uygun olacaktır.” dedi. Erken boşalma nedir? Türk erkeklerinin %70″nin erken boşaldığının altını çizen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Aslında tıp literatürlerinde sürekli olarak ya da yineleyici biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile ve erkeğin istemesinden önce, vajinaya girme öncesi, girer girmez ya da hemen sonra boşalmanın olması olarak tanımlanan erken boşalma, kişiden kişiye değişebilen bir kavramdır.” dedi. “200 dolar verdim ama 2 dakika içeride kalamadım” Türk erkeğinin ortalama sevişme süresinin 5 dakika civarında olduğunu söyleyen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Ülkemizde erken boşalma konusunda yeterli bir bilinç düzeyi yoktur. Erken boşalma, sertleşme sorunuyla kıyaslandığında daha fazla görülmesine rağmen, erkeklerin cinsel işlev bozuklukları kliniklerine başvuru sıralamasında ikinci sırada yer almaktadır. Yani Türk erkeği sertleşmesini önemsemekte, erken boşalmasını ve partnerini tatmin etmeyi ise yeterince önemsememektedir. Genellikle yasak aşk yaşayıp “200 dolar verdim ama 2 dakika içeride kalamadım” dediğinde veya başka bir erkekle kıyaslandığında Türk erkeği erken boşalmasını sorun etmekte ve tedavi arayışına girmektedir. Bu nedenle çok fazla sayıda erkek veya çift, cinsel doyumsuzluklarının nedenini bile anlayamadan yaşamlarını sürdürmektedir.” dedi. Boşalma denetiminin öğrenilmesi işeme ve dışkılamayı kontrol etmeye benzer Boşalmanın nörofizyolojisinin henüz tam olarak bilinmediğinin altını çizen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Genital ya da diğer duyusal yollar aracılığıyla beyne gelen bütün cinsel uyarılar burada yorumlanarak anlam kazanır, desteklenir ya da bastırılır. Bu anlamlandırma ve yorumlama kuşkusuz erkeğin biyolojik ve hormonsal dengeleri ile toplumsal, kültürel, dini ve ahlaki değer yargıları ve geçmişteki cinsel deneyimleri tarafından belirlenir. İşte erken boşalmada en temel özellik, boşalma refleksinin hızlılığı değil, refleks üzerinde istemli beyin denetimin olmamasıdır. Boşalma denetiminin öğrenilmesi, refleks boşalma olan işeme, dışkılama gibi diğer biyolojik işlevler üzerinde denetim kazanılması süreciyle benzerlik gösterir. Yeni doğan çocuklar altlarını ıslatırlar, sinir sistemi geliştikten sonra, idrar torbalarının dolu olduğunu fark etmeye başlarlar ve idrar yapmayı erteleyebilirler. Erken boşalan erkekler de boşalma öncesi hissettikleri cinsel duyumları yeterince algılayamazlar, cinsel uyarılma arttığında refleks olarak boşalma ortaya çıkar, yani beynin yüksek merkezlerinin istemli denetimi henüz kurulamamıştır.” dedi. Boşalma denetiminin öğrenilmesi için düzenli bir cinsel hayat gerekir Düzenli bir cinsel yaşamı ve sürekli bir cinsel partneri olmayan erkeklerde erken boşalma tanısı koymakta acele edilmemesi gerektiğini söyleyen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Boşalma denetiminin öğrenilmesi için düzenli bir cinsel hayat gerekir. Ancak düzenli bir cinsel hayatı olan erkek; penisini kafasına takmadan dokunmanın verdiği hazza odaklanmayı, anın tadını çıkarmayı ve en büyük cinsel organının bacaklarının arasında değil iki kulağının arasında yani beyni olduğunu öğrenebilir. Çünkü penis ve vajina figürandır, baş rol oyuncusu beyindir. Figüranların baş rol oynadığı filmler vasatın üzerine çıkamaz.” dedi. Erken boşalmanın tedavisi: Cinsel terapi Oldukça sık rastlanan cinsel sorunların başında yer alan erken boşalmanın cinsel terapi ile kolayca tedavi edilebildiğinin altını çizen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Erken boşalma sorunu yaşayan erkekler, cinsel terapi ve bir kaç basit teknikle erken boşalma endişesinden sıyrılıp, sevişmenin verdiği hazza odaklandıklarında cinselliğin doğal bir zevk halini almasını sağlayabilirler. Erkek bedenini partneriyle uyum içinde hareket ettirmeli, şimdiye yoğunlaşmalı, o anı duyumsamalıdır ve cinsel birleşmenin ansızın son bulacağı kaygısı kafasından atmalıdır. Çünkü her cinsel sorun gibi erken boşalmada bu kaygıdan ya da bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Asıl sorun erkeğin cinsel işlevlerinde değil, cinsel işlevlerini nasıl yerine getirmesi konusundaki düşüncelerindedir. Aklını düşüncelerden arındıramayan, özgür ve doğal bir şekilde cinselliği yaşayamayan erkek tedirginlik duygusundan uzaklaşamaz ve boşalma konusunda sorun yaşar. Bu nedenle erken boşalmada tedavinin esası, boşalma öncesi cinsel duyumların tekrar tekrar ve uzatılmış olarak yaşatılması ve erkeğin dikkatinin yüksek uyarılma düzeyindeki duyumlarına odaklanmasıdır. Erkek boşalmak üzere olduğunu uygun zamanda fark etmeyi öğrendiğinde, boşalmayı da erteleyebilecektir.” dedi.
Op. Dr. Osman Çelik
Silah ateşlendikten sonra kurşunu kontrol etmek imkansızdır Cinsel ilişki sırasında, erkeğin kendi kritik cinsel heyecan düzeyine ya da diğer deyişle dönüşü olmayan noktaya ulaştığında boşalmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Çoğu durumda, erken boşalma sorununu yaşayan sağlıklı erkeklerdir, ancak bunların boşalma kasları cinsel deneyimler boyunca çok az bir cinsel heyecanda bile boşalmayı başlatmaya koşullanmışlardır. Bu kassal davranış düzeltilebilir. Erken boşalma sorununa katkıda bulunan ve aynı zamanda tedavisindeki en önemli unsur da, erkeğin cinsel aktivite sırasında penisinden yayılan zevk verici cinsel duygulara dikkatinin yetersizliğidir. Silah ateşlendikten sonra kurşunu kontrol etmek imkansızdır, ancak erkek cinsel heyecanını kontrol ederek dönüşü olmayan noktaya istemeden ulaşmayı engelleyebilir. Cinsel ilişki sırasında erkek penis uyarılarını etkili bir biçimde yöneterek cinsel heyecanını kontrol edebilir, ta ki cinsel heyecanı penisinden aldığı uyarılma derecesinde bağımsız hale gelene kadar. Penisten yayılan zevk verici duygular cinsel heyecanını kontrol ederken erkeğin en iyi yol göstericisi olacaktır, çünkü bu duygular bir cinsel aktivite sırasında erkeğin uyarılma düzeyini yüksek oranda belirler.” dedi. Erken boşalma tedavi yöntem ve teknikleri Erkeğin partneriyle olan genel ve cinsel iletişimi geliştirilmeye çalışılır. Cinsel terapilerin ilk basamağında genellikle ev ödevi olarak okşama çalışmaları adı verilen sensate focus yani duyumsal keşif ödevi verilir. Sonra düzenli bir partneri olan erkekten sevişmesi, tam bir sertleşme olduktan sonra erke¤in sırtüstü yatması ve bütün dikkatini penisten aldığı duyumlarda odaklaması istenir. Bu sırada partneri ilk aşamada kuru elle, ikinci aşamada ise bebe yağı ile erkeğin penisi uyararak mastürbasyon yapmaya başlar. Penisine odaklanan erkekten, boşalmak üzere olduğunu hissettiğinde partnerine “dur” demesi istenir. dur-başla tekniği adı verilen bu uygulamada erkekten acil boşalma isteği geçene kadar bir dakikadan kısa bir süre beklemesi ve sonra, “başla” diyerek partnerinden yeniden penisini uyarmaya başlamasını istemesi beklenir. Bu şekilde 3 kez durdurduktan sonra dördüncüde boşalmaya izin verilir. Burada boşalmadan hemen önceki duyumların tekrar tekrar uzatılmış olarak yaşatılmasıyla, boşalmadan hemen önceki yüksek uyarılma düzeyleri boşalma ortaya çıkmadan yaşanabilir hale gelir. Bu şekilde boşalma denetimi sağlandıktan sonra, aşamalı olarak kadının üstte olduğu bir pozisyonda cinsel birleşmeye izin verilir. Cinsel birleşme aşamasında da “dur” deyince penis içerde hareketsiz tutularak beklenir, sonra “başla” denerek yeniden uyarıma başlanır. Düzenli bir cinsel partneri olmayan veya herhangi bir nedenle cinsel terapiye partneriyle katılamayan erkeklerde ise tedaviye mastürbasyon çalışmalarıyla başlanır. Erkekten rahat ve huzurlu bir ortamda önce kuru elle, sonra bebe yağı ile mastürbasyon yapması, boşalacağını hissettiği zaman uyarıyı durdurması, acil boşalma isteği geçtikten sonra yeniden başlatması, böyle 3 kez durdurduktan sonra dördüncüde boşalması istenir. Mastürbasyonda boşalma denetimini kazanan erkeğe yukarıdaki şekilde partneriyle ilişkiye girmesine izin verilir. Ayrıca dur-başla tekniği ile senkronize bir şekilde kasıklardaki kasları kasma ve gevşetme, ritmik nefes alıp verme metotları da kullanılmalıdır. Bu egzersizler ile sadece uzun süreli boşalma kontrolü sağlanmakla kalmaz, aynı zamanda penisin sertleşmesinin ve orgazmın kalitesi de yükseltilir.” dedi. Bir başvuru kitabı: “Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı” Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı adlı kitabının alanında ilk ve mutlaka okunması gereken bir başyapıt olduğunu söyleyen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cem Keçe; “Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı; başta erken boşalma sorununu yaşayan erkekler, erken boşalmaktan endişe duyan genç erkekler, çocuklarının erken boşalmaması için neler yapılması gerektiğini öğrenmek isteyen ebeveynler olmak üzere; cinsel terapistlere, cinsel danışmanlara, medya mensuplarına ve konuyla ilgilenen herkese sesleniyor. Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı; hastalar için oku ve cinsel sorunlarını anla, erken boşalmanı kontrol et; cinsel terapistler, hekimler, psikologlar ve psikolojik danışmanlar için oku ve iyi et; anne ve babalar için oku ve çocuğunu cinsel hastalıklardan koru; gençlerimiz için oku ve cinsel sorun yaşama; medya mensupları içinse oku ve cinsel sorunlar hakkında doğru bilgilendir mantığı hazırlanmış bir başvuru kaynağıdır. Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı; erken boşalma sorunu yaşayan erkeklerin kendi kendilerine veya eşleriyle birlikte sorunun üstesinden nasıl gelebileceklerine odaklanmış bir rehber kitaptır, büyük bir bilgelikle ve empatiyle yazılmış bir başucu eseridir, herkesin anlayabileceği bir üslupta yazılmış bir cinsel tedavi kitabıdır. Özellikle boşalma refleksi üzerinde denetim kazanmayı hedefleyen erkeklerin evde yapabilecekleri egzersizlerin işe yararlılığını kanıtlayan tavsiyeler ve vaka örnekleriyle doludur” dedi. “Sevgili partnerinizle birliktesiniz. Kokulu Bahçe”de özellikle Hintliler tarafından uygulanan bazı cinsel birleşme pozisyonlarını okuyup pratik yapmak istediniz. Sakız ağacının meyvelerini ezip, bal ve zeytinyağı ile iyice karıştırdıktan sonra sabahları yataktan kalkar kalkmaz partnerinize yedirdiniz. Devenin hörgücünde bulunan yağı alıp sevişmeye başlamadan o yağı sürdünüz. Gece, mum ışığı, biraz kırmızı şarap, romantik müzik vb. her şey olması gerektiği gibi. Bakışmalar, yakınlaşmalar, öpüşmeler. Arzulu, mutlu ve heyecanlısınız. Fakat her şey düşlediğiniz gibi olmuyor, cinsel hazzın doruğundayken, birden durmak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü partneriniz hiç beklemediğiniz bir anda erken boşalıyor ve sevişmeniz tam başlamışken bitiyor. Ve sen kayboluyorsun, sende; sevdiğin düşler kalır yalnızca, beyninde!” ERKEN BOŞALMA Bir kurt sürüsü düşleyin. Bu kurt sürüsünde bolca dişi kurt varken bir tek erkek kurt var olsun. Ve bu erkek kurt tüm dişileri dölleme zorunda kalsın. Erkek kurt kısa sürede menisini dişi kurda aktarıp sürünün devamını sağlamak için cinsel ilişkiyi çok kısa tutmak zorundadır. Bu nedenle erken boşalma doğada bir avantajken insanda cinsel hayatında ise bir dezavantajdır. ERKEN BOŞALMANIN TANIMI Cinsel arzuları normal olan erkeğin isteğinden önce boşalmasına veya boşalmanın penisin vajinaya girmesinden 3.5-4 dakikadan daha kısa bir sürede olmasına Erken Boşalma yani Premature Ejaculation denir. Erken boşalan kişi genellikle “o an geldiğinde kendini tutamadığını” söyler. Bu nedenle erken boşalma gerçekte bir cinsel uyumsuzluktur. Çünkü cinsel ilişkide en önemli şey uyumdur ve çözümü de basittir. Çünkü kime veya neye göre erken boşaldığınız değişecektir. Kadınlar genellikle 10-15 dakikadan önce orgazm olamazlar. Normal ilişki süresi penis vajinada iken 5 dakika ve üstüdür. İdeali ise 5 ila 15 dakika arasıdır. ERKEN BOŞALMANIN GÖRÜLME SIKLIĞI Erkeklerin cinsel sorunları arasında en yaygın olanı erken boşalmadır. 25 yaşın altındaki genç erkeklerin üçte birinde ve 40 yaşın üzerindekilerin % 10 unda görüldüğü sanılmaktadır. ERKEN BOŞALMANIN TEMEL BELİRTİLERİ
Kontrolsüz bir şekilde boşalma,
Cinsel tatminde azalma,
Suçluluk,
Utanç duyma,
Hayal kırıklığı hissi,
Zamanla meydana gelen cinsel isteksizlik,
İlk boşalmadan sonra ikinci cinsel birleşme için ısrarcı olma vb.
ERKEN BOŞALMANIN NEDENLERİ Çoğu erkek soluk soluğa bir telaşla cinsel zevkin peşinden koşarken boşalmanın kontrol edilmesi, durdurulması veya sabitlenmesini başaramaz. Bedenini partneriyle uyum içinde hareket ettiremeyen erkekte şimdiye yoğunlaşmak, o anı duyumsamak olanaksızlaşır ve cinsel birleşmenin ansızın son bulacağı kaygısı olur. Bu nedenle her cinsel sorun gibi erken boşalmada bu kaygıdan ya da bir rahatsızlıktan kaynaklanır. Ama asıl sorun erkeğin cinsel işlevlerinde değil, cinsel işlevlerini nasıl yerine getirmesi konusundaki düşüncelerindedir. Çünkü aklını düşüncelerden arındıramayan, özgür ve doğal bir şekilde cinselliği yaşayamayan erkek tedirginlik duygusundan uzaklaşamaz ve boşalma konusunda sorun yaşar. Kısaca erken boşalmanın başlıca nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Gençlik çağlarında uygunsuz ortamlarda yapılan mastürbasyonlar,
Cinsel mitler yani hurafeler,
Cinsel ilişki konusunda tecrübesizlik,
Yorgunluk, sıkkınlık, kızgınlık ve tedirginlik,
Cinsellikle ilgili gerçekçi olmayan beklentiler,
Cinsel uyarım eksikliği,
Gerekli koşulların sağlanamaması,
Sertleşmiş penise verilen orantısız önem,
Cinsel açıdan baskı altında yetişme,
Aşırı cinsel isteğin verdiği gerginlik,
Günah işleme veya suçluluk duygusu,
Hastalık kapma korkusu,
Partnerin anlaşılamayan korkusu veya reddetmesi,
Gebe bırakma korkusu,
Kastrasyon anksiyetesi,
Partnerin hayal kırıklığı korkusu,
Vajinanın aşılamama korkusu,
Kadına karşı isteksizlik,
Partnerle çatışma,
Başkaları tarafından mahrem yerlerinin keşfedilme korkusu,
Partnere aşırı ilgi, bağlılık ve sevgi,
Para karşılığı kurulan ilişkiler veya genelev alışkanlığı,
Cinsel uyumsuzluk,
Bilinçaltında yatan cinsel ilişki ile ilgili olumsuz düşünceler,
Prostatit, üretrit vb. hastalıklar,
Penil hipersensitivite,
T12-L1 düzeyindeki nörolojik yaralanmalar,
Narkotik veya antipsikotik tedavinin aniden kesilmesi vb.
ERKEKLERİN BOŞALMASINI HIZLANDIRAN NEDENLER
Genç olmak,
Romantik, içgüdüleri zayıf ve mantığıyla hareket eden erkekler,
Heyecanlanmak,
Uzun süren cinsel perhizler sonrası kurulan cinsel ilişkiler,
Partnerinin daha istekli olması,
Yeni evlenmiş veya hiç cinsel ilişkide bulunmamış olmak,
Cinsel ilişki yoğunluğunun azalması,
Cinsel birleşme esnasındaki gidip gelmelerin hızlanması,
Kaygılı ve sinirli ruh hali,
Aşırı istekli olmak veya aşırı cinsel isteğin verdiği gerginlik,
Eve günün stresinden bunalmış, yorgun ve sıkıntılı bir halde gelmek,
Performans anksiyetesi yani aşarısızlık korkusu,
Partner olarak seçilmiş kadının cinsel isteksizliği,
Cinsel zevke önem vermeyen kadınlarla, hayat kadınlarıyla veya yakalanma korkusu olan bir ortamda kız arkadaşlarla yaşanan erken cinsel deneyimler,
Devamlı alışılmış partnerle değil de ek olarak başka bir partnerle ilişkiye girme,
Sorunlu veya bozuk giden evlilikler,
Sertleşme bozukluğu olacağı endişesi vb.
ERKEN BOŞALAN ERKEKLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Hızlı yemek yerler,
Hızlı araba kullanırlar,
Her konuda aceleci davranırlar,
Çabuk sinirlenirler,
Kontrolsüz davranışları vardır,
Ya çok çabuk güvenirler ya da güven duymada zorlanırlar,
Kaygılı ruh halleri vardır,
Çocukluklarında babalarıyla sorunları vardır,
Çocukluklarında yataklarını ıslatmışlardır,
Genellikle eğitim düzeyleri yüksektir,
A tipi kişilik yapısına sahiptirler. Yani rekabetçi, sosyal alanda ve mesleğinde hırslı, dakik, güçlü ve etkileyici, sabırsız, aynı anda birkaç iş yapmayı seven, insanlara ve olaylara çabuk sinirlenen, onaylanmayı bekleyen, sorunlu bir dinlenme tarzı olan, daima telaşlı, ev ve iş dışında çok az ilgi alanı olan, duygularını saklayan, kendini ve başkalarını işlerini bitirmeye zorlayan vb. özellikleri vardır.
ERKEN BOŞALMANIN TANISI Hastanın şikayetlerine ve anlattıklarına dayanılarak konur. Psikolojik herhangi bir etken saptanamamışsa fiziksel muayene gerekli olabilir. Bazı laboratuar tetkikleri gerekebilir. ERKEN BOŞALMANIN TEDAVİSİ Yüzyılımızın başında dünyanın en önde gelen cinsel bilimcisi olan Havelock ELLIS”in yaşamı boyunca erken boşalma sorunundan kurtulamadığını bilirsek, tedavinin ne denli anlamlı bir süreç olduğunu da görebiliriz. Sonu belirsiz ve zaman sınırlaması olmayan bir cinsel aktiviteye erkekler yönlendirilmelidir. Böylece çiftler arasındaki yakınlık en yüksek düzeye çıkar ve bu yakınlık süreklilik kazanır. Örneğin buz pateniyle dans ederken, buz pistini sınırlayan hiçbir başlangıç ve varılacak son nokta veya bir işaret yoktur. Çiftler özgürce dans ederler. Önemli olan o anı yaşamaktır. Cinsellikte de önemli olan son noktayı düşünmeden telaşsız bir şekilde şimdiye ve duygularımıza yoğunlaşmaktır. Ayrıca yoğunlaşırken bedenimizin serbestçe hareket etmesine olanak tanırsak, cinsellik doğal bir şekilde gerçekleşir. Aksi taktirde “nasıl cinsel birleşme olmalıdır” kavramını tanımlayan toplumun genelinde kabul görmüş cinsel mitlere uygun bir şekilde hareket edersek, ani bir boşalma kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle erken boşalmanın tedavisinde boşalma süresini uzatmak değil, kişiyi telaşsız bir birleşmenin getireceği sonsuz yakınlık duygusuna ulaştırmak, zamansız bir şekilde cinsel birleşme becerisini ve kalıcı olarak boşalma refleksi üzerinde istemli denetim sağlamayı öğretmek esas olmalıdır. Erkeğin ne kadar sürede boşaldığından çok, boşalmanın istendiği zamanda olması için; düşük uyarım ve heyecan düzeyinde cinsel aktiviteye devam edilmeli, aşırı heyecanlanıldığında sakinleşene kadar beklenmeli ya da yavaşlamalı ve sakinleştikten sonra yeniden cinsel aktiviteye başlanmalıdır. Bu sayede cinsel heyecanı arttırıp azaltma becerisini kazanıp, istemeden doruğa ulaşılan o noktadan uzak durma öğrenilebilir. Ama bu süreç içinde boşalmayı kontrol etmeyi öğrenirken “sabırsız” olunmamalıdır. Çünkü önemli olan heyecan düzeyi arttığında geri çekilmek gerektiğini anımsamaktır. Erken geri çekilmek, geç kalmış olmaktan her zaman daha iyidir. Boşalmayı kontrol etmeyi değil, boşalmanın istem dışı bir şekilde gerçekleştiği kaçınılmazlık noktasına ulaşmamak için heyecan düzeyimizi kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Bu durum üzerinde şelale bulunan bir ırmakta kayıkta kürek çeken bir kişiye benzetilebilir. Tecrübeli kayıkçı ırmağın durgun sularında kalır, şelaleye fazla yaklaşmaz. Tecrübesiz kayıkçı şelaleye fazla yaklaşırsa kayığın üzerindeki kontrolünü tamamıyla yitirebilir. Eğer kayıkçı şelaleyi aşmayı amaçlamıyorsa yani henüz boşalıp orgazm olmak istemiyorsa, deneyimleri ona, ırmağın durgun sularında kalmayı yani heyecan seviyesini kontrol etmeyi öğretecektir. Bu yöntemin, heyecan seviyesini kontrol etme yeteneğini ortaya çıkarıp geliştirebilmek için cinsel aktivitenin yeterince uzatılmasına olanak tanır. Tedavide;
sebebin açığa çıkarılması,
endişelerin giderilmesi,
sık cinsel ilişkide bulunarak cinsel gerilimin azaltılması,
cinsel birliktelikte birden fazla ilişki sayısı,
ilişki öncesi mastürbasyon yapılması,
erkeklerin boşalma olmaksızın en az bir saat süreyle sevişmeye motive edildiği carezza yöntemi,
cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması,
soluk almanın kontrol edilmesi esasına dayanan pranayama tekniği,
lokal anestezikli kremlerin penis başına sürülmesi bazen işe yarayabilir.
BOŞALMAYI GECİKTİREN CİNSEL POZİSYONLARI KULLANMA Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır. Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu (misyoner pozisyonu) boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Erkeğin daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı kadını kucağına aldığı veya sırt üstü yerde yattığı pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir. Ayrıca bu pozisyonlarda kadınlar daha hızlı ve rahat orgazma ulaşabilirler. ÇİN TEKNİĞİ Eski çağda Çinli erkekler tarafından bulunan bir yöntemdir. Erkek boşalacağını anladığı zaman sol elin baş ve orta parmaklarıyla, testis ve anüs arasında kalan bölgeye derince bastırır. Bu arada nefesini ona kadar sayarak tutar ve verir. Bir iki kez tekrarlandığında bu yöntemle boşalma ertelenebilmektedir. DÜŞÜNCELERİ KULLANMA Zamansız bir boşalmayı engellemek için o an başka şeyler düşünmeye çalışılmasıdır. Örneğin ona kadar sayın, o gün kahvaltıda ne yediğinizi düşünün ya da günlerden hangisi olduğunu hatırlamaya çalışın. Yukarıdaki yöntemler denenmesine rağmen erken boşalma eşlerin biri veya her ikisi için dayanılmaz bir cinsel sorun halini gelirse aşağıdaki tedavi seçeneklerine geçilmelidir: CİNSEL TERAPİ Cinsel Terapiler; bir terapistin kontrolünde eşlerin birlikte yerine getirebileceği uygulamalardır. Bu uygulamalar eşlere tarif edilerek “ev ödevi” şeklinde yapmaları istenir. En sık olarak Sıkıştırma veya Sıkma Tekniği yani Masters ve Johnson Tekniği kullanılmaktadır. Kadın penisi boşalma yaklaşana kadar uyarır. Boşalma oluşacağını anladığı anda kadın, erkeğin penisini ereksiyonun bir kısmı kayboluncaya dek sıkar. Bu uygulamaya Lokal Baskı Uygulama Tekniği de denir. Dur-Başla veya Start-Stop Tekniği: Bu teknikte kadın erkeğin penisini 3 kez ardı ardına boşalma olasıya kadar uyarır, ancak boşalma olmadan önce uyarıyı keser. Dördüncü denemede ise boşalmaya izin verilir. Haftada 3 kez erkek boşalmasını kontrol edesiye değin tekrar edilir. Boşalmanın kontrol edildiğinden emin olunduğunda bu işlem kayganlaştırıcı bir kremle denenir. Daha sonraki aşamalarda kadının üstte olduğu pozisyonda hareketsiz olarak, kadının üstte olduğu pozisyonda hareketli olarak ve son olarak yan yana pozisyonda dur-başla tekniği uygulanır. Bu teknikle erkek uyarılma sona erdirilmediği takdirde boşalacağı zamanı öğrenir. Bu tekniği uygulayanların % 90-95’inde boşalmanın 10-15 dakikalara uzayabildiği bildirilmiştir. Psikoterapi ve depresyon tedavisi: Bazı vakalarda erken boşalma derinlerdeki bir ruhsal çatışmadan veya depresyondan kaynaklanıyor olabilir. Bunların açığa çıkarılması, psikoterapi uygulanması veya depresyonun tedavisi erken boşalmayı da engelleyebilmektedir. Cinsel terapi ile tedavinin erken boşalmada başarı oranı çok ama çok yüksektir. Cinsel terapide danışanlara, temel hedefi, erkeği heyecanını kontrol etmeyi öğrenmeye yönlendirmek olan 12 haftada toplam 24 saatlik “cinsel heyecan üzerinde istemli kontrol kazanma” eğitim programında aşağıdaki tavsiyelerde bulunulur:
Partnerinizle birbirinize önce cinsel olmayan beden masajı yapın. Daha sonra cinsel masaj yapın.
Ön sevişme, cinsel birleşme yada kendi kendini uyarma gibi istediğiniz cinsel aktiviteyi yapmakla başlayın.
Ön sevişmeyi uzun tutun.
Cinselliğin bir başlangıcı, ortası veya sonu olduğu düşüncesinden uzak durun.
Yavaşça soluk alıp verin.
Ruhunuzu kemiren “telaş” duygusunu tamamıyla dağıtın.
Öpüşme ve sevişme gibi cinsel aktivitelerin ve hareketlerinizin yavaş olmasına çok dikkat edin.
Düşük uyarım ve heyecan düzeyinde cinsel aktiviteye devam edin.
Aşırı heyecanlandığında kontrolünü yitirmemek için gerektiğinde sakinleşene kadar bekleyin ya da yavaşlayın.
Yavaşladığınızda veya durduğunuzda derin soluklar alın, gevşeyin, sakinleşene kadar bekleyin.
Rahatlayıp gevşedikten ve sakinleştikten sonra, daha fazla yavaş olmaya özen göstererek yeniden cinsel aktiviteye başlayın.
Sevişme pozisyonu, cinsel uyarım şekli, bedenlerin birbirine dokunuş şekli, sevişme deviniminin ritmi gibi uyguladığınız hareketleri değiştirin.
Bedeninizi partnerinizle uyum içinde hareket ettirmeye çalışın.
Şimdiye yoğunlaşın ve o anı duyumsayın.
Duyumsadığınız cinsel heyecanın tamamıyla kontrolünüz altında olduğuna eminseniz, hızınızı kademeli olarak yavaşça arttırın.
Eğer yeniden çok fazla heyecanlandığınızı hissederseniz, tereddüt etmeden durun. Gerektiğinde durup yeniden başlayın.
Hiç durmanızı gerektirmeyecek bir hız yakalamaya çalışın. Ama dönüşü olmayan boşalma noktasına yaklaştığınızı hissettiğiniz anda durmaktan kaçınmayın.
Cinsel heyecanı arttırıp azaltma becerisini kazanıp, istemeden doruğa ulaşılan o noktadan uzak durmayı öğrenin.
Boşalmayı kontrol etmeyi öğrenirken “sabırsız” olmayın. Çünkü zamanla sezgilerinizle bunu otomatik olarak yapmaya başlayacaksınız. Örneğin futbol maçında her atakta bir gol atılsa, bu durum, ne denli eğlenceli ve heyecan verici olurdu ki? Benzer bir şekilde cinsel deneyimlerimizi de kusursuz bir şekilde kontrol edebilseydik, cinsellik, var olan bütün doğallığını ve heyecanını yitirirdi. Kontrol hiçbir zaman kusursuz olmayacaktır. Unutmayın cinsel heyecanı kontrol etme becerisi bir sanattır.
Boşalmayı kontrol etmeyi değil, boşalmanın istem dışı bir şekilde gerçekleştiği kaçınılmazlık noktasına ulaşmamak için heyecan düzeyimizi kontrol etmeyi öğrenmeliyiz.
Uygulama becerisini ise; duygularınızı bastırarak, engelleyerek veya göz ardı ederek değil, tam tersine duygularınızın farkına vararak kazanacaksınız. Çünkü duygularınızı göz ardı etmek veya fethetmeye kalkışmak, insanın kendini kontrol etme yeteneğini ve özgürlüğünü yok edebilir. Aksine cinsel aktivitelerin ortaya çıkardığı güzel duyguları ve cinsel hazzı ne denli içimizde hissedersek, kendimizi o denli kontrol edebiliriz. Ne zaman yavaşlayıp ne zaman da hızlanacağımızı daha iyi anlarız.
Bununla birlikte, bir erkek, boşalmayı kontrol etmeyi yüksek bir uyarım düzeyinde öğrenmeye kalkışırsa, yaşadığı deneyimin boşalma ile yarıda kalması tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Çünkü her erkek boşalmanın olduğu kaçınılmazlık noktasında duygularını kontrol edemez. Cinsel heyecan üzerinde istemli kontrol kazanma eğitim programıyla eşler; kendilerini kontrol etme becerilerini arttırabilir, birbirlerinin cinselliklerini keşfedebilir, cinsel tepkilerini öğrenebilir, eğlenebilir, gerginliklerini hafifletebilir, cinsel yaşamlarına ayrı bir tat katabilir, birbirlerini kızdırıp şaşırtabilir, güven kazanabilir ya da aralarındaki yakınlığı ve iletişimi arttırabilirler. Ayrıca erkeklerin fiziksel ve zihinsel duyumlara duyarlılığı azalır ve boşalma refleksinin gerçekleştiği eşik düzeyi yükselir. Böylece boşalmanın gerçekleşmesi için çok daha fazla cinsel uyarıma gereksinim olur. ÖNERİLER Bu egzersizler veya tedaviler sonucunda boşalmada yeteri kadar geciktirme sağlanınca, “ben iyileştim ön yargısı” ile hareket etmek doğru değildir. Israrla vurguladığımız gibi erken boşalma bir hastalık olmadığına göre, boşalmanın geciktirilmesi, bir hastalıktan kurtuluş değildir. Böyle bir yargı, ardından gelen cinsel ilişkilerde öğrenilenlerin ihmal edilmesiyle heyecanın artmasına ve sorunun tekrarlamasına yol açabilir. Aslında en doğru olanı, erkeklerin boşalma kontrolü sağlamayı öğrenmesi ve bu tecrübelerini her cinsel ilişkide kullanmaya çalışmasıdır. Ayrıca erken boşalmayı önlemek için aşağıdaki önerilere de kulak asılmasında fayda vardır:
Açık havada dolaşmak,
heyecanlardan ve önyargılardan uzaklaşmak,
sık banyo yapmak,
Sinir sistemini dinlendirici ortamlarda bulunmak,
Hafif alkol alın,
Eşinize karşı daima sağlıklı ve uyumlu düşünceler besleyin,
Psikoterapik yardım almaktan çekinmeyin,
Herkesin cinsel sorunlar yaşayabileceğini unutmayın,
Kendinizi yetersiz veya suçlu hissetmekte aceleci olmayın,
Eşinizle sorunlarınızı konuşun ve kesinlikle iletişim eksikliği gelişmesine izin vermeyin.
Erken veya geç olmasın, vaktinde olsun vuslat diyelim şair gibi ve yazıtımızı tamamlayalım
source https://saglik.kocaali.com/erken-bosalma-tedavi-yontem-ve-teknikleri/
0 notes
Photo
Üroloji alanında kullanılmak üzere geliştirdiği ITRİ Üroflow Sistemi’ni profesör bir arkadaşından kliniğinde denemesini isteyen ancak cihaz yerli olduğu için bu talebi reddedilen biyomedikal yüksek mühendisi Necdet Ay, söz konusu cihazı şimdi pek çok ülkeye satıyor. #AYMED Üst Yöneticisi (CEO) Ay, son yıllarda Türk mühendislerin geliştirdiği tıbbi cihazların yurt içinde ve dışında tercih edilirliklerinin arttığını belirtti. Medikal ve tıbbi cihaz üreticileri olarak Türkiye’de hastane ve sağlık merkezlerinde tamamen yerli ve milli ürünlerin kullanılmasını istediklerini ifade eden Ay, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda girişimleri olduğunu hatırlattı. Yerli ürünlere karşı olumsuz algı büyük ölçüde kırıldı Üroloji alanında kullanılmak üzere geliştirdiği ITRİ Üroflow Sistemi’ni, profesör arkadaşından kliniğinde denemesini istediğini anlatan Ay, şöyle devam etti: “Itri bilgisayar arayüzü ile çalışan, kablosuz haberleşen, pratik, kullanışlı ve portatif bir üroflow sistemi. Sıvı akış hızını ve miktarını gerçek zamanlı olarak test grafiklerine döküyor ve bu yöntemle işeme bozuklukları için tanısal ve tedaviye yönelik bilgiler veriyor. Sistem, Türkçe, İngilizce, Almanca, Arapça gibi 7 farklı dil seçeneği sunuyor. 1998-99’da yaşadığım bir olay. Bir arkadaşıma geliştirdiğim bir cihazla ilgili ‘sizin kliniğe koyalım, kullanın, iyiyse de kötüyse de şahitlik edin, referans verin’ dedim. O da, ‘Ben Türk mühendislerinin böyle şeyler yapabileceğine inanmıyorum. Ben bu cihazı kabul etmiyorum’ dedi. Benzer klinikten başka bir profesör arkadaş ise ‘Ben onaylıyorum, getirin kurun, görelim’ dedi. Kurduk cihazı. Bir hafta 10 gün kullandılar ve bize teşekkür belgesi verdiler. ‘Sizin ürününüz de ithal ürün kadar kaliteli ve doğru sonuçlar veriyor. Fiyatınız da üçte biri kadar’ dedi.” Ay, ürünü zaman içinde geliştirdiklerini, şimdi Güney Amerika’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar ihraç ettiklerini; Hindistan, Almanya, İngiltere, İtalya, Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi birçok ülkede ürünün kullanıldığını ve çok ciddi bir pazar payına sahip olduğunu vurguladı. Kaynak: http://www.biyomuhendislik.com/yerli-diye-test-ettiremedigi-tibbi-cihazini-simdi-ihrac-ediyor/
0 notes
Text
Gece İşemeleri ve Akupunktur
Tüm toplumların çözümlenememiş bir sorunu olan gece işemeleri, gerek çocukların gerekse ebeveynlerin hala büyük bir üzüntü kaynağıdır.
Gece işemeleri çocukların mesane üzerinde kontrol mekanizmasını kuramamış olmalarından ileri gelmektedir. Çocuklar, çoğunlukla 15-18 aylıktan önce idrar kontrolü alışkanlıklarını ve gündüzleri 2,5 geceleri ise 3,5-4 yaşları dolaylarında bu alışkanlığı kazanırlar. Dört yaşından sonra haftada bir gece bile olsun yatağını ıslatan çocuk enüretiktir. Enüretiklerin %85’i gece ve % 20 si ise hem gündüz hem de gece işeyenlerdir. Bir yaş dolaylarında lazımlığa oturtularak ilk defa işetilen çocukların bu işemeleri sadece soğuk ve basınç yolu ile meydana gelen reflex iledir. Yoksa işeme terbiyesi veya alışkanlığı ile ilgisi yoktur. Ancak bu işemelerin tekrarı ile şartlı bir refleks kazanılabilir. İkinci yaşlara doğru çocuk bir miktar idrarını tutabilme yeteneğini kazanır ve daha ileri yaşlarda iradi olarak mesanesini boşaltmasını öğrenir.
Gece İşemelerin Sebepleri:
Gece işemelerin pek çok sebebi vardır:
Genetik sebepler: Enüretik çocukların %32’si babalarında %20’si de annelerinin çocukluklarında geçirilmiş gece işemesi hikayesi vardır. Ancak hiç bir ebeveyn “geceleri ben de yatağımı ıslatırdım” demedikleri için genetik faktörün rolünün oranını saptamak mümkün olamamaktadır.
Sosyo-ekonomik sebepler: Hayat standartları yüksek olan ailelerde enürezis daha az görülmektedir. Bunda tuvaletin yatak odasına olan yakınlığı, geceleri çocuğa daha az sulu gıdaların verilmesi ve gecede hiç olmazsa bir defa idrara kaldırılmanın rolü büyüktür.
Erkek Çocuklarda: Erkek çocuklarda daha çok görülmektedir.
Organik anatomik bozukluklar: Mesane boynu ve idrar yolları bozuklukları %2-10 oranında enürezis sebeplerdir.
İdrar yolları enfeksiyonları: Enürezise sebep olan idrar yolları enfeksiyonları kız çocuklarında geceleri bir defa işemeye sebep olurken enürezisli kız çocuklarında idrar kaçırma birkaç misli daha fazladır.
Alerji: İdrar miktarını ve mesane kasılmalarını arttıran yiyecek ve içeceklerin de gece işemelerine sebep oldukları bilinmektedir.
Ağır uyku: Her ne kadar derin uykulu olanlarda daha çok görülür denirse de, derin uyku enürezis sebebi olamaz. Zira mesane hafif uykuda kasılmaya devam ederken, ağır uykuda kasılamaz.
Gelişme ve mental bozukluklar: Orta derecede gelişme bozukluğu gösteren çocuklar normal çocuklar gibi eğitilebilirler. Ancak geri zekalılar ve konuşma bozukluğu gösterenler, sinirli çocuklar eğitilemezler.
Heyecan ve Korku: İdrarını tutabilen çocuk bile heyecan ve korku neticesi uzun süreli gece ve gündüz işemelerine düçar olabilir.
Gece işeyen çocukların çok defa anne baba geçimsizlikleri ve gergin bir ortam içinde yaşadıkları müşahede edilmiştir. Anne ve babaların çocuklarına bilinçsizce küsmeleri, çocuklarına genital organlarının yanacağı, yaralanacağı korkusunu vermeleri, çocuğun cezalandırılması veya gece işemeyen başka çocukların misal olarak gösterilmesi gibi konular çocukta tepki yaratabilir. Bu durumda çocukta gece işemesi daha da artabilir. Bunun yanısıra çocukta düşmanlık ve intikam duygularına itilerek gece işemesinin yanında masturbasyon, hırsızlık, huzursuzluk, tembellik, okuldan kaçma, tırnak yeme, diş gıcırdatma, başparmak emme gibi kötü alışkanlıklar da ortaya çıkabilir.
Enürezisin Tedavisi: Bu hastalık durumunun tedavisinde çeşitli yöntemler vardır:
1 – Koruyucu Tedavi: Çocuk gecede birkaç defa tuvalete kaldırılmalıdır.
2 – Çocukta anatomik bozukluk veya enfeksiyon varsa tedavi ettirilmelidir.
3 – Çocuğun mesanesi küçük ise mesane jimnastiği verilmelidir. Mesela çocuğa gündüz çok su içmesi ve idrarını mümkün olduğu kadar tutmağa çalışması ayrıca idrarını boşaltırken arada bir işemeyi kesmesi bir kaç saniye bekledikten sonra yeniden işemeye başlaması öğretilmelidir. Böylece mesane sfinkterinin kuvvetlenmesi ve idrar kesesinin büyümesi temin edilmelidir. Gece yatmadan önce de sulu gıdaların az ve bilinçli alınması öğretilmelidir.
Çocuk hiçbir zaman korkutulmamalı, cealandırılmamalı ve gece yatağını ıslatmadığı günlerde mutlaka ödüllendirilmelidir. Geceleri çocuğa yardımcı olunmalı ve mutat olarak işediği saatlerden önce çişe kaldırılmalı, bu işi de otorite bakımından daha çok baba görev edinmeli, çocuğa çişini tuvalete yaptığını göstermelidir.
4 – Gece İşemesine Akupunktur Tedavisi: Geleneksel Çin tıbbının yani akupunkturun esası YİN (Sempatik) ve YANG (Parasempatik) sinir sistemi işleyişinin bir benzeridir. Vücut akupunkturunun YİN ve YANG tesirlerini uyaran mide, dalak ve alıcı meridyen üzerindeki lokal ve distal uç noktalarına iğne batırmak sureti ile sempatik ve parasempatik sinir sistemleri harekete geçirilerek çocuğun idrar kesesinin kasılıp gevşemesi, iç ve dış sfinkterlerinin açılıp kapanmaları bir düzen altınana alınır. Ayrıca kulak akupunkturu ile de sempatik, beyin, böbrek, mesane, üretka noktaları iğnelenerek mesane ve sfinkterlerin işleyişi kontrol ve düzen altına alınabilir.
Alt Islatma ve Akupunktur
Modern tıbbın bir mensubu olarak, tedavisinde aciz kaldığımız pek çok hastalıkla karşılaştığımızı inkar edemeyiz. Bunlar arasında başta migren olmak üzere menopoz şikayetleri, dismenoreler yanına dahil edebileceğimiz gece işemelerinde de, akupunktur tedavisi ile alınan müspet sonuçlar hemen hemen % 75’in üstündedir. Tedavi ettiğim yüzlerce enüretik çocuktan bir tanesinin (Ankaralı E.O) bir seanslık tedaviden sonra bir çiçek buketi ile bana teşekküre gelmesi ve yanında iki tane daha kız arkadaşını tedavi için getirmesi hala gözlerimi yaşartan en büyük gururumdur.
Enüreziste kullanıla gelen ve benim de tatbik ettiğim 3 reçete vardır:
AD-4, Mi-36, DP-6
İK-23, 28, 32
AD-4, 20, İK-23, YD-4
Kaynak : Bekir Mutlu /Akupunktur Dergisi – Cilt 1 – Sayı 2
Gece İşemeleri ve Akupunktur
0 notes
Text
Kronik Prostatit Tanı ve Tedavi
Kronik Prostatit Hastalığına Bütüncül ve Bilimsel Yaklaşım
Kronik Prostatit Hastalığı erkeklerin hayat kalitesini ciddi anlamda bozan ve çoğu zaman hastayı çaresizlik psikolojisine sokabilen ve kesin sebebi tam olarak açıklanamayan bir şikayetler toplamıdır.
Öncelikle bu hastalığın teşhisini koyabilmek için hastalığı iyi bilmek gerekiyor. Maalesef bu hastalık iyi bilinmediğinden tanısı yıllarca koyulamayabiliyor. Krigger ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmaya göre 50 yaş altındaki erkeklerin %2 ile %16’da bu hastalık vardır (1). Diğer bir problemde bu hastalık tam olarak tanınmadığından teşhis süresi ortalama 7 yıldır (2). Benim tecrübeme göre en az 6 ay ile 2 yıl arasında ancak teşhis konulabiliyor. Bu karmaşanın sebebi hastalığın her kişide farklı bir şekilde ortaya çıkması ve her hastayı değişik derecelerde etkilemesidir. Bazı hastalarda ısrarlı bir şekilde idrarda yanma, boşalırken testis ağrısı, sık sık idrara gitme, bacak ağrısı, penis içinde kaşıntı ve kötü bir his, testislerin arkası ile makat bölgesinin önünde ağrı ve dolgunluk hissi, sert zemine oturamama, kişinin hep o bölgeyi düşünmesi ve huzursuz olması, ereksiyonda azalma veya hiç olmaması, penisin baş kısmında karıncalanma, anlamsız agresiflik ve sinirlilik ve en önemlisi çaresizlik hissidir. Bazı hastalar intiharı düşünecek kadar çaresizdirler ve bu şikayetlerden kurtulmak için prostatlarını ameliyatla aldırmak bile isteyebilirler.
Bu kadar farklı bir şekilde kendini gösteren hastalığı teşhis etmekte gerçekten güç olmaktadır. Öncelikle prostatit olarak düşünülen hastanın sözünü kesmeden ve ciddiyetle dinlemek gerekmektedir. Çünkü bu hasta size gelmeden önce en az 2 üroloğa başvurmuş olmaktadır
Prostatit hastalığının muhtemel sebeplerini Cleveland Clinic’ten bu konu hakkında ciddi çalışmalar yapan Shoskes ve ark. (3 ) World Journal Üroloji Dergisinde şu şekilde açıklamışlardır;
Prostat ve mesanede doku hasarına neden olabilen; Enfeksiyon, travma, alerji ya da ilaç kullanımı, aşırı stres ve depresyondur.
Bunlardan biri ya da birkaçı aynı anda olabilmektedir. Bilinen yaygın ve tecrübeme göre yanlış olma ihtimali yüksek olan inanışa göre çoğu sebep cinsel yolla bulaşan bir hastalığın buna sebep olduğudur. Ama prostatitle ilgili yapılan sınıflandırmada en sık olan tipi; nonbakteriyel prostatit yani bakterilerin sebep olmadığı bakterilerdir. Bu yüzden çoğu zaman hastalardan alınan idrar örneklerinden herhangi bir bakteri üremez. Bilinen bir gerçek prostatta bir iltihabi sürecin olduğudur. Bir iltihap için her zaman bir bakteriye gerek olmaz. Örneğin vücudun immun sistemi de aşırı bir stress ya da travma durumunda kemokin ve sitokinleri devreye sokarak o bölgede iltihap olmasına neden olur. Bu yüzden prostat masajında prostat iltihaplı olduğundan hastada ağrı olur ve bu esnada penisten gelen sıvı mikroskop altında bakıldığında lökosit hücreleri görülür.Sayı olarak 10 lökosit olması ya da daha fazla sayılması prostatit lehinedir. Gene klinik tecrümebe sadece lökositlere göre prostatitin var ya da yok demek tanı koymak için yeterli bir kriter olmadığıdır. Elbette kıymetli bir bulgudur ve hemen akabinde o sıvıdan örnek alıp PCR ile cinsel yolla bulaşan 14 ayrı mikroba bakmak tedaviyi planlarken bize yardımcı olacağıdır. PCR sonucunda bakteri çıktığında işimiz nispeten daha rahat çünkü o sonuca göre antibiyotik verebilmekteyiz.
Prostatit hastası değerlendirilerken ve teşhis konulurken bu 7 kritere bakılmalıdır.
İşeme bozukluğu var mı? (İdrarı tam boşaltamama hissi, idrar yaptıktan sonra rahatlama, idrarda yanma hissi)
Psikolojik etkilenme var mı? (Çaresizlik hissi, Bu hastalığın tüm hayatını etkilemiş düşüncesi ya da depresyon belirtileri)
Organa özgü (Prostatta hassasiyet, meniden kan gelmesi, sık sık idrara gitme)
Enfeksiyon (İdrar kültürü negatif olduğu halde prostat sıvısının kültürünün pozitif olması)
Nörolojik/sistemik semptomlar: Pelvis dışında olabilen ağrılar
Hassasiyet (Bazı kas gruplarında hassasiyet ve ağrı (Özellikle perine bölgesi denilen apış arası—testislerin arkası ve makatın önü-)
Cinsel fonksiyon bozuklukları (Sertleşme sorunu, cinsel soğukluk).
Tanı aşamasında makattan ultrason ile bakılarak prostat taşının var olup olmadığı kontrol edilmelidir ve gerekiyorsa tedavi planına prostat masajı eklenmelidir.
Dr. Öğr. Üyesi Muhsin Balaban
Tanı konulduktan sonra hastaya detaylı bir şekilde durumu anlatılmalı ve tedavi aşamasına geçilmelidir. Tedavi planlanırken ‘Bir beden takım elbise nasıl herkese tam olmuyorsa, bu hastalığın tedaviside her kişiye göre özel düzenlenmeli ve ona göre ayarlanmalıdır. Çünkü herkeste bu hastalık farklı şekilde ortaya çıkmaktadır.
Tedaviye başlamadan önce HASTALIĞI İYİ BİLMEK gerekmektedir. Her hastaya NIH-Chronic Prostatitis Symptom Index (NIH-CPSI) formu doldurulmalı ve alınan puana göre bir tedavi şeması düzenlenmelidir. Örneğin, işeme bozukluğu, kas hassasiyeti ve prostat sıvısında bakteri üreyen ya da yüksek miktarda lökosit çıkan hastanın tedavisinde işeme bozukluğunu düzeltecek prostat ilacı ya da antikolinerjik denilen mesane ilacı, pelvik kasları güçlendirecek kegel egzersizleri ve 6 hafta antibiyotik tedavisi şeklinde planlanmalıdır. Kronik prostatit tedavisinde kullanılan antioksidan tedaviler ( quercetin, kabak çekirdeği yağı, arı poleni, yeşil elma kabuğu, ısırgan otu) prostatta iltihaba yol açan kemokin ve sitokinleri azaltarak tedaviye yardımcı olmaktadır. Liqone complex gibi vitamin takviyeleri 3 ay kadar kullanılmalıdır. İdrar kültüründe, prostat sıvısı kültüründe bakteri saptanmasa dahi haftalık antibiyotik kürü antiinflamatuar özelliği nedeniyle önerilmelidir.
Eğer hastanın psikolojisi çok etkilenmiş ise psikolojik destek almak yanlış bir yaklaşım değildir ve bir dönem önerilen ilaçlar kullanılmalıdır.
Hayat tarzını değiştirmek kronik prostatit ile baş etmekte faydalı olmaktadır.
Prostatit Hastalığını Artıran Yiyecekler;
Acı, Baharat, Kafein Tüketimi, Alkol
Prostatit Hastalığını Azaltan Yiyecekler;
Bikarbonat, Çok Su İçmek, Düşük Yağlı Süt.
Prostatit hastalığında prostat içine antibiyotik kokteyli denilen enjeksiyon tedavisi ya da ısı ile prostatı içerden sonda ile dokuları yakma işlemi literatürde pek yeri olmayan uygulamalardır.
Son olarak hastalığı her anlamda anlamış ve benimsemiş iseniz, ondan korkmaya gerek yoktur ve çaresiz değilsiniz. Prostatit atağı olduğunda uygun çoklu tedaviyi ( uygulanacak test sonucuna göre en az 2 farklı grup ilaç ve vitamin desteğiyle) bu hastalıkla kolay baş edebilirsiniz ve ataklar hayat kalitenizi bozmadan yaşayabilirsiniz. Üşütmek, stres altında kalmak, mayalı alkol tüketimi, asitli içecekler (portakal suyu, mandalina) hastalığı alevlendirir, sıcak su oturmaları, elma sirkesi şikayetlerinizi azaltabilmektedir.
source https://saglik.kocaali.com/kronik-prostatit-tani-ve-tedavi/
0 notes
Text
New Post has been published on Sevgili Bebeğim
New Post has been published on http://sevgilibebegim.com/cocuklarda-idrar-kacirma-nedenleri-ve-tedavisi/
Çocuklarda idrar kaçırma nedenleri ve tedavisi
Çocuklarda görülen idrar kaçırma, bilhassa anne ve babalar için manâlı bir imtihan. Çocuklarda idrar kaçırmanın aşağıda böylece fazla faktör olduğunu vurgulayan Anadolu Sıhhat Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Uykudan Kalkma güçlüğü, gece düşük mesane (idrar torbası) kapasitesi, gece idrar üretiminin artması ve genetik cereyan bu durumu ortaya çıkarabiliyor. Uyku bozukluğu, hiperaktivite-dikkat eksikliği, sara, mektep- aile sorunları gibi durumlar da idrar kaçırma sorununa neden olabilmektedir. 5 yaşını tamamlamış bir çocuk haftada 2’den pozitif idrar kaçırıyorsa mutlaka hekime başvurulmalıdır” diye konuştu.
Beş yaşından büyük bir çocuk doğumsal ya da 3 aydan uzun zaman haftada asgari 2 kez uykudayken idrar kaçırıyorsa “enürezis” varlığından söz edilebileceğini gösteren Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Bu sorun, çocukların gündüz veya gece yatağını, elbiselerini istemsiz olarak ıslatması şeklinde karşımıza çıkar. Sadece uykuda idrar kaçırma (enürezis monosemptomatik) ile sıkışma, damlatma, sık ya da aralıklı idrar yapma, idrar alıkoyma manevraları, aralıklı işeme gibi durumların eşlik ettiği idrar kaçırma (polisemptomatik enürezis) edinmek üzere iki türlüdür” ifadesini kullandı.
İdrar kaçırmanın ara sıra başka afiyet sorunlarının habercisi olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Bıyıklı, “Özellikle idrar yolu enfeksiyonu, idrar torbasının hastalıkları, üriner sistemin yapısal bozuklukları, idrar konsantrasyon bozuklukları, böbrek yetersizliği, kabızlık ya da diyabet bunlar arasındadır” biçiminde konuştu.
Suçlayıcı davranmayın
Tüm çare süreci baştan başa ailenin çocuğa yardım olmasının kritik bir öneme sahip olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bıyıklı, “Çocuğun, bu sorunu sadece kendisine aitmiş gibi algılamaması için titiz hareket etmeli; çare esnasında ortaya çıkabilecek durumlarda suçlayıcı ve cezalandırıcı davranışlardan kaçınılmalı. Aksi yöndeki her davranışın, çocukta özgüven kaybı, tutum bozukluğu ve anksiyete gibi sorunlara yol açabileceği unutulmamalı” dedi.
İlkokula başlama dönemi etkili tedavi için önemli
İdrar kaçırma sorununda çocuklarda detaylı fizik tetkik ve laboratuvar değerlendirmeleri sonrası altta yatan organik bir rahatsızlık saptanmazsa aile yapısı ve çocuğun olaydan etkilenme derecesine göre 2 yıl gözlem ve destek tedaviyle izlem yapılabildiğini aktaran Doç. Dr. Bıyıklı, “Oysa ilkokula başlama dönemi olan 7-8 yaş daha etkin bir tedavinin seçilmesi açısından önemlidir. Altta yatan organik bir hastalığın olup olmadığının değerlendirilmesi için laboratuvar incelemeleri ve üriner sistem ultrasonografisi istenebilir. Ara Sıra çocuklar, uygulanacak tedavi yönteminden korkabilir. Bu noktada ailenin de tedaviye katılımı, tedavinin başarısı için çok önemlidir. Tetkik sırasında çocukla doğru iletişim kurmak, dikkat etmesi gereken durumları onunla paylaşmak, zorlandığı alanlarda ona öncülük etmek tedavinin sonuçlarına da olumlu yansır” diye konuştu.
Tedavinin başarı oranı yüzde 90
Doç. Dr. Bıyıklı, şöyle konuştu: “Tedavinin galibiyet oranı, monosemptomatik enürezis türünde davranış tedavisi ve alarm tedavisi ile yüzde 90’ların üzerindedir. Çare sonrası sorunun baştan görülme olasılığı da düşüktür (yüzde 20-30). Hap kullanımında ise başarı oranı yüzde 60-70 arasında değişmekte olup, çare sonrası tekrar görülme olasılığı yüksektir.”
Beslenmeye dikkat
Çocukların beslenme şekilleri de bu rahatsızlığı tetikleyebilir. Değişken alımının düzenlenmesi, gazlı ve kafeinli içeceklerden uzaktan durulması, özellikle akşam yemeğinden sonra meyve, kuruyemiş, şekerli ve tuz besinlerle içeceklerin kısıtlanması önemlidir.
Çocuğunuz için aşağıdaki önerileri dikkate alın:
– Yatmadan 2 saat önce istikrarsız alımını kısıtlayın.
– Yatak öncesi tuvalet ziyareti yaptırın.
– Uyuduktan 1,5 – 2 saat sonra tuvalet kullanımı için uyandırın.
– Gündüz değişken alımını artırın.
– Gündüz 2-3 saat arayla işemesini sağlayın.
– Akşam yemeğinde susamasını tetikleyecek tuzlu ve fazla baharatlı gıdalardan kaçının.
– İdrar söktürücü etkisi olabilen hazır içecekleri eve almayın.
İdeal tuvalet eğitimi nasıl olmalı
– 1,5 – 2,5 yaş aralığının ideal süre olduğunu unutmayın.
– Katı tuvalet eğitiminden kaçının.
– Eğitim boyunca aile olarak destekleyici davranın.
– Gece ve gündüz eğitimine aynı zamanda başlayın.
#15 yaşında altına kaçırma#altına kaçıran çocuğa okunacak dua#altına kaçırma nasıl önlenir#altına kaçırma nedenleri#çoçuklarda idrar yolu hastalıkları bitkisel tedavi
0 notes
Text
Haftada 2'den fazlaysa doktora gidin!
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, "5 yaşını tamamlamış bir çocuk haftada 2’den fazla idrar kaçırıyorsa mutlaka hekime başvurulmalıdır” diyor.
Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı “Bu durum çocukların gündüz ya da gece yatağını, elbiselerini istemsiz olarak ıslatmasıdır. Sadece uykuda idrar kaçırma (enürezis monosemptomatik) ile sıkışma, damlatma, sık ya da seyrek idrar yapma, idrar tutma manevraları, kesik kesik işeme gibi durumların eşlik ettiği idrar kaçırma (polisemptomatik enürezis) olmak üzere iki türlüdür” dedi.
İdrar kaçırmanın bazen başka sağlık sorunlarının habercisi olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Özellikle idrar yolu enfeksiyonu, idrar torbasının hastalıkları, üriner sistemin yapısal bozuklukları, idrar konsantrasyon bozuklukları, böbrek yetersizliği, kabızlık ya da diyabet bunlar arasındadır” dedi.
Çocuğu suçlamayın!
Tüm tedavi süreci boyunca ailenin çocuğa destek olmasının kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı “Çocuğun, bu sorunu sadece kendisine aitmiş gibi algılamaması için özenli hareket etmeli; tedavi sırasında ortaya çıkabilecek durumlarda suçlayıcı ve cezalandırıcı davranışlardan kaçınılmalı. Aksi yöndeki her davranışın, çocukta özgüven kaybı, davranış bozukluğu ve anksiyete gibi sorunlara yol açabileceği unutulmamalı” diye konuştu.
İlkokula başlama dönemi etkin tedavi için önemli
İdrar kaçırma sorununda çocuklarda ayrıntılı fizik muayene ve laboratuvar değerlendirmeleri sonrası altta yatan organik bir hastalık saptanmazsa aile yapısı ve çocuğun olaydan etkilenme derecesine göre 2 yıl gözlem ve destek tedaviyle izlem yapılabildiğini aktaran Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Ancak ilkokula başlama dönemi olan 7-8 yaş daha etkin bir tedavinin seçilmesi açısından önemlidir. Altta yatan organik bir hastalığın olup olmadığının değerlendirilmesi için laboratuvar incelemeleri ve üriner sistem ultrasonografisi istenebilir. Bazen çocuklar, uygulanacak tedavi yönteminden korkabilir. Bu noktada ailenin de tedaviye katılımı, tedavinin başarısı için çok önemlidir. Muayene sırasında çocukla doğru iletişim kurmak, dikkat etmesi gereken durumları onunla paylaşmak, zorlandığı alanlarda ona yol göstermek tedavinin sonuçlarına da olumlu yansır” dedi.
Tedavinin başarı oranı yüzde 90
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedavinin başarı oranı, monosemptomatik enürezis türünde davranış tedavisi ve alarm tedavisi ile yüzde 90’ların üzerindedir. Tedavi sonrası sorunun tekrar görülme olasılığı da düşüktür (yüzde 20-30). İlaç kullanımında ise başarı oranı yüzde 60-70 arasında değişmekte olup, tedavi sonrası tekrar görülme olasılığı yüksektir.”
AKŞAM SIVI ALINMASI KISITLANMALI...
Çocukların beslenme şekilleri de bu rahatsızlığı tetikleyebilir. Sıvı alımının düzenlenmesi, gazlı ve kafeinli içeceklerden uzak durulması, özellikle akşam yemeğinden sonra meyve, kuru yemiş, şekerli ve tuzlu besinler ile içeceklerin kısıtlanması önemlidir. Çocuğunuz için aşağıdaki önerileri dikkate almayı ihmal etmeyin:
· Yatmadan 2 saat önce sıvı alımını kısıtlayın.
· Yatak öncesi tuvalet ziyareti yaptırın.
· Uyuduktan 1,5 - 2 saat sonra tuvalet kullanımı için uyandırın.
· Gündüz sıvı alımını artırın.
· Gündüz 2-3 saat arayla işemesini sağlayın.
· Akşam yemeğinde susamasını tetikleyecek tuzlu ve aşırı baharatlı gıdalardan kaçının.
· İdrar söktürücü etkisi olabilen hazır içecekleri eve almayın.
İDEAL TUVALET EĞİTİMİ İÇİN…
· 1,5 - 2,5 yaş aralığının ideal zaman olduğunu unutmayın.
· Katı tuvalet eğitiminden kaçının.
· Eğitim süresince aile olarak destekleyici davranın.
· Gece ve gündüz eğitimine aynı zamanda başlayın.
0 notes