#hava grubu
Explore tagged Tumblr posts
zerihcom · 14 days ago
Text
Yemen'den Fırlatılan Füze Tel Aviv-Jaffa Bölgesinde İsabet Etti
2 minutes “Yemen’den fırlatılan bir füze, İsrail’in merkezindeki Tel Aviv-Jaffa bölgesinde isabet etti. Müdahale girişimlerine rağmen füze engellenemedi.”— İsrail Ordusu People gather at the scene of a missile strike launched from Yemen that landed in Jaffa, south of Tel Aviv, Israel, on December 21, 2024 [Stoyan Nenov/Reuters] Cumartesi günü Yemen’den fırlatılan bir füze, Tel Aviv-Jaffa…
0 notes
alismak · 6 months ago
Text
ETSOTE - DEVASA+ (4)
Tumblr media
Hayal gücünüzü şekillendirebileceğiniz alanlardan biri de oturma alanlarınızı dekore etmektir. Son zamanlarda dikkatleri üzerine çeken Lego koltuklar, hem işlevselliği hem de eğlenceli tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Modern yaşam alanlarına renk ve dinamizm katmanın yanı sıra, Lego koltuklar kişisel zevklerinizi yansıtarak evinize farklı bir hava katar. Yazımızda, Lego koltukların benzersiz özelliklerini ve nasıl kullanılabileceğini keşfedecek, ayrıca geleneksel seçenekler olan keten ve kadife koltuklarla nasıl kıyaslandıklarına değineceğiz.
Lego Koltuk
Günümüzde birçok farklı oturma grubu modeli mevcutken, özellikle lego koltuk, hem çocukların hem de yetişkinlerin ilgisini çeken oldukça yenilikçi ve eğlenceli bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
Lego koltuk tasarımları, kişiselleştirilme imkanı sunarak kullanıcılara kendi hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını ortaya koyma fırsatı verir; bu sayede mekana dinamik bir hava katmak mümkündür.
Üstelik, bu tarz koltuklar sadece estetik bir değer taşımakla kalmaz, aynı zamanda çocukların oyun oynarken güvenli bir şekilde oturup eğlenebilecekleri bir alan sunar, böylece kalite
Keten Koltuk
Keten koltuk, modern iç mekan tasarımında sıklıkla tercih edilen ve oldukça şık bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Farklı renk ve desen seçenekleriyle her zevke hitap eden bu koltuklar, hem kullanışlı hem de estetik açıdan göz doldurmaktadır. Özellikle, rahat oturum özellikleri sayesinde uzun saatler boyunca konforlu bir deneyim sunar ve bu sayede evde ya da ofiste geçirilen zamanı daha keyifli hale getirir.
Ayrıca, keten kumaşın doğal yapısı, nefes alabilirlik özelliği ile yaz aylarında serinlik sağlarken, kışın ise sıcaklık hissi verir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer özellik ise, keten koltuk gerektiğinde kolayca temizlenebilmesi ve uzun ömürlü olmasıdır, bu da onları aileler için ideal bir tercih haline getirmektedir. Evinizin dekorasyonunu tamamlamak için https://etsote.com/ adresinden çeşitli keten koltuk modellerini inceleyebilirsiniz.
Sonuç olarak, kullanıcılarının hem estetik zevkine hem de konfor ihtiyacına hitap eden keten koltuklar, özenle tasarlanmış iç mekanların vazgeçilmezi olmayı başarmıştır. Özellikle, farklı stillerle kombinlenebilmesi ve diğer mobilya türleriyle uyumlu olması, onun ne denli çok yönlü bir seçenek olduğunu göstermektedir. Eğer siz de hem şık hem de konforlu bir koltuk arayışındaysanız, keten koltuklar sizin için harika bir alternatif olacaktır.
Kadife Koltuk
Son yıllarda iç mekan tasarımında popülaritesi artan kadife koltuk, hem şıklığı hem de konforu ile dikkat çekmektedir; özellikle de, klasik ve modern dekorasyon tarzlarını harmanlamak isteyenler için mükemmel bir seçimdir.
Farklı renk ve desen seçenekleri ile her zevke hitap eden kadife koltuk modelleri, oturma odası gibi sosyal alanlardan, yatak odası ya da çalışma odası gibi daha özel mekanlara kadar birçok alanda kullanılabilir; bu da onların çok yönlü bir dekoratif unsur olmasını sağlamaktadır.
Ayrıca, etsote.com üzerinden ulaşabileceğiniz çeşitli keten koltuk ve lego koltuk alternatifleriyle birlikte, evinize zarif bir dokunuş katmak için kadife koltuk tercih edebilir, mekanınızın atmosferini tamamen değiştirebilirsiniz.
519 notes · View notes
arbrenu · 1 year ago
Note
İçim yumuş yumuş oldu birazda Daren le Sina yı konuşsak birbirlerine karşı ne düşünüyorlar
Aradaki yüz yıl onların arasındaki dostluğu çok kırdı. Uzaklar birbirlerine, soğukluk girdi bir kere araya. Daren Sina’nın kolaycı olduğunu düşünüyor, Sina’da Daren’in ciddiyetsiz olduğunu düşünüyor… Yani mesela Arın Daren’e kızıyor falan fln ama Daren’in içindeki o gür harlı ateşi görüyor, Sina bunu görmüyor. Sina umursamaz biri ama diğerleri hakkında çok düşünen kafa yoran biri değil. Hava grubu biraz böyledir HAHSJSKSKSKSLSLDO
129 notes · View notes
gercekhikayem · 2 years ago
Text
ERKEKSİZLİK BAŞA BELA 2
ilk bölüm linki fotoda
Kıbrıs macerası üzerinden aylar geçti. Orada yaşadıklarım plan dışı ve delice idi. Gelen telefon aramalarına cevap vermeyince bana inanılmaz bir hafta sonu geçiren erkekler de aramayı kestiler. Arada bir iki tane mesaj otel müdüründen geldi. Bir hafta sonu için iki erkek on bin teklif ediyorlar, yirmi bin teklif ediyorlar gibi mesajlar. Üç adam tarafından orospu gibi sikilmiştim gelen mesajlara kızsam da haklılık payları vardı. Ben bile kendime inanmakta uzun süre zorluk çekmişken adam beni niye orospu sanmasın. Bir erkek ile sevişir uzun süredir unuttuğum zevkleri yaşar, açlığımı gideririm derken, üç erkeğin oyuncağı olmuştum. Olmuştum da sonunda bundan hiç şikayetçi olmamıştım. Üzerinden zaman geçip düşününce kendimden utanıyordum ama o an siklerin üstünde zıplarken hadi daha fazla sikin beni durmayın diye bağıracak kadar kendimi kaptırmıştım. İçimde iki erkek varken bayılacak gibi bir boşalma yaşadığımı nasıl unuturum. Kendi sınırlarımı keşfetmiştim. Orada üç erkeğin dölleri ile kaplı kadın bendim. Geceleri yalnız kaldığımda o gece artık birer uzak anı veya bir porno filmden akılda kalan bir sahne gibiydi. Gerçekte ise o porno filmin başrol oyuncusu ben olmuştum. Hiç bir sahnesinden de pişman değildim.
Hayatım ise aynı sıkıcılıkta devam ediyordu. Değil seks, düzgün bir erkek arkadaş bile yoktu İş, ev işleri, annemin yakın kontrolü altında günler geçiyordu. Arada annemin arkadaşlarının veya doğrudan annemin bulduğu damat adaylarının isimleri uçuşuyordu.
- Abla bari yarım bıraktığın yüksek lisansını tamamla diye erkek kardeşim akıl verdi bir gün.
- Vakit mi var?
- Neden olmasın üç kuruş para veriyorlar okuldan. Bas istifanı. Hazır bekarken bitir yüksek lisansını daha düzgün bir işe geç. Üniversitede dersler online değil mi zaten.
Hak verdim. Dersleri online dinler biraz da eve kapandım mı kış döneminde bile bitiririm bahara kalmaz. Ama daha ikinci haftada planladığım gibi gitmedi. Annem yine öğrenci mi oldun, hocaya gideceğine kocaya gitseydin demeye ve ev işlerine koşturmaya başladı. Kardeşim ve babam araya girdiler, annemi ikna ettiler. Biraz da evdeki bağırış azalsın diye kardeşimin önerisi ile hemen çözüm de buldular. Hafta sonu ailece yazlığa gidip temizledik, babam iki gün daha kalıp yıllardır açtırmadığı doğalgazı açtırdı. Hafta sonları biz de geliriz temiz hava alırız iyi olur kızım diyerek döndüler. 
İyi de oldu. Umduğumdan daha verimli çalıştım. Gündüz dersler, akşama kadar ödevler derken tezimin bile ana hatları ortaya çıkmıştı. Sınıfın parlak öğrencisi olmuştum bir anda. Cuma sabahından annemler de geliyor pazar gecesi dönüyorlardı. Bu yeni hayatı sevmiştim de. Hafta içinde neredeyse hiç yemek yapmıyor annemin hazırladıkları ile idare ediyordum. Sabahları uzun yürüyüşler, sitedeki emekliler grubu ile kahvaltılar. Normalde yazın bir iki hafta kaldığım için pek samimi olmadığım komşu ekibi için de bir değişiklik olmuştu. Sitede yaz kış kalan dört beş aile birbirinden sıkılmış olmalı ki sık sık beni çaylara çağırıyordu. Hemen hemen hepsi Ankara veya İstanbul'daki işlerini devretmiş küçük kasabada bir iki gün takıldıkları bir muayene veya ofis tutmuş malları mülkleri yerinde tiplerdi. Tam emekli gözükmemek için yarı emekli olarak arada işe gidiyormuş görüntüsündeydiler.
Gündüzleri bitmez tükenmez bir huzur içindeydi. Geceleri ise en güzeli idi benim için. Boş, sıcak ve sessiz bir ev. Tezimi yazarken uyuyakalmamışsam site dışındaki marketten aldığım ve eve gizlediğim şarabımı açıyordum. Biraz netflix sonra biraz erotik sonra porno filmler. Bire bir duygusal sevişmeler olan pornolardı başta seyrettiklerim. Sonra git gide genç bir kadını siken birden fazla erkeğin olduğu filmlere merak sarmıştım. Annemin evindeki gibi sessiz değil rahat rahat yüksek sesli izliyordum filmleri. Parmaklarım içimdeydi. İki parmak amımda kalın bir yarak, ağzımda emdiğim baş parmağım da ağzıma patlayan bir sikti benim için. En güzeli de hiç toparlanmaya uğraşmadan o halde yatakta uyuyakalmak. Rüyamda Kıbrıs'taki otel odasına ziyaretler.
Küçük yaramazlıklarım ve sonra da içimdeki açlığa teslim olmaya başlamam da böyle bir gecenin sabahında oldu. Telefonun alarmı ikinci veya üçüncü tekrarında çaldığında panikle yataktan fırladım. Derse iki dakika kalmıştı. Üstümde bir gecelik vardı sadece. Dün amımı parmaklarken çamaşırlarımı kim bilir nereye fırlatmıştım. Üzerime bir penye geçirip saçlarımı topuz yapıp ekran karşısına oturdum.
Dersin yazışma kısmından dersin hocası hasta mısın diye mesaj atmış. Yok dedim hocam sabaha kadar teze takılmışım yeni kalkabildim. Alıştırdın bizi ışıl ışıl olmana böyle yorgun görünce tedirgin oldum. Ellili yaşlarda klasik akademisyen bir erkekti. Bu ufak iltifat bile hoşuma gitti. Demek derslerde bana dikkat ediyordu. Amımda dün geceden kalma bir karıncalanma devam ediyordu. Kendi mikrofonumu kapadım. Telefondan porno video aramaya başladım. Yaşlı hoca öğrencisini sikiyor araması içinde bulduklarımı eledim. Sikilen kadının bana en çok benzediği bir film bulup açtım. Bir yandan bilgisayarın sesinde hocanın ders anlatmasını dinlerken telefonumdaki görüntüde kır saçlı bir adam minik etekli bir öğrencisinin amını yalıyordu. Hocam ben biraz ekranımı kapatsam mı iyi değilim yazmama tamam kendine dikkat yarın yine ışıldamanı istiyorum yazmış. Fiziki ders ortamı olsa daha net asılır mıydı düşüncesi kapladı içimi. Kalktım bacaklarımı ayırarak dersi izlemeye bir yandan da telefon ekranındaki sikişi takip etmeye başladım. Amımda bir dil dolaşması ne güzel olurdu. Parmaklarımı iyice ıslatıp amımın üzerinde bir dil gibi dolaştırdım. Ah hocam tam orası diliniz orada kalsın diye inledim. Pornodaki kadının göğüsleri benimkinden bir beden küçüktü ve kır saçlı erkek o memeleri sikiyordu. Kalın siki amına sokmak için kadının bacaklarını havaya diktiğinde ben de aynısını yapıp daha dün gece parmakladığım amıma parmaklarımı tekrar soktum. Kulağımda hem pornodan gelen inlemeler hem de ekrandaki hocanın ders anlatma sesleri. Hocam hafta sonunda bir şekilde buraya gelmiş olsaydı diye düşündüm. Amına giren kalın sik için çığlıklar atan kadın gibi beni de böyle sikse hocam. Siktikçe nasıl renk geldi mi yüzüme ışıldıyor muyum desem. Evet dese yüz verdim sana sikiş dersinden. Siki güzel midir filmdeki adamınki gibi kalın mıdır? Şimdi kadının yaptığı gibi önüne diz çöksem, dersten A sözü alana kadar sikini emsem. Filmdeki adam döllerini kadının suratına attırmaya başlamıştı bile. Ben içimde isterdim hocamı içimi yaksın dölleri. İki parmağımı kullanma konusunda çok ustalaştım artık. Elimin içini bızırıma bastıra bastıra parmaklarım içimdeyken boşalmada çok iyiyim artık. Ders çoktan bitmişti. Ben belimi yukarı kaldıra kaldıra titreyerek boşaldığımda da bedenimdeki tüm enerji bitmişti. 
Dersteki kızlardan biri mesaj atmış dün gece zorlu geçti galiba diye sonuna gülücük koymuş. Yok dedim hastaydım toparlanamadım bir türlü. Kamerayı kapatman iyi oldu diye cevap yazmış, göğüs şov yapıyordun. Başımdan aşağı ter boşandı. Öyle ya sutyen de yoktu içimde göğüs uçlarım kim bilir nasıl fırladı ekrana. Açtım okulun sitesinden dersin tekrarını izledim. Acele ile topuz yapılmış saçlarım ve uçları ekrandaki ufak görüntümde bile belli göğüslerim ile üzerimden silindir geçmiş gibi görünüyordum. Hastadan çok sabaha kadar sikilmiş gibiydi görüntüm. Hele hoca ile konuşurken ekrandaki görüntüm büyüyünce göğüs uçlarım penyeyi delecek gibiydi. En dersi dinlemeyen erkeklerin bile bakışları ekrana kilitlenmişti. Utanmak için çok geçti. Eminim bu görüntüleri bir çok erkek tekrar seyredecekti. Büyük göğüs uçlarının bir diğer yan etkisi işte.
Serin bir öğleden sonra duşumu yapmış tezime bir iki cümle eklemişken karşıki evdeki Betül Abla kek yemeye çağırdı. Kocası Mustafa en az muhabbet ettiğim komşu idi, belki en yaşlıları olmasından belki de kısa boylu kel kafalı göbekli esnaf tipli olmasından. Tam kadro idiler yine her öğleden sonra ikindi çayı farklı bir evde idi. Dört emekli aile bir de karısı geçen sene vefat etmiş Caner Abi. Caner Abi'nin ve Yeşim Abla'nın eşi Sedat'ın daha ilk günden her yerimi süzüşleri hiç bir zaman rahatsız edici bir ısrar taşımıyordu. Göz ucu ile bir yoklama sadece. Caner Abi yoktu bugün ama Sedat Abi yine şöyle bir süzmüştü günlük kıyafetlerimi. Diğer erkekler spor, iç siyaset ve bulmaca derdindeyken bir onunla Netflix muhabbeti yapabiliyordum. Bir iki gün muayenesine giden bir diş doktoru idi, Caner abi ile altlı üstlü imiş muayeneleri. 
- Akşam rakı var gelecek misin?
- Annemlere söylemezseniz tamam dedim.
İlk rakı teklifini daha geldiğim ikinci hafta almıştım. Haftada iki gün içiyorlardı Cuma ve Salı geceleri. Sadece bir aile o da babam ile aynı kafada olanı bu rakı masalarında yer almıyordu, Saime Teyze ve Bayram abi. Bayram abi en gençleri idi ama seneye bunların hepsini hacca götüreceğim diyordu her defasında, Badem bıyıklı, kumaş pantolon, kısa kol gömlek ve içine atlet giyen tam muhafazakar profil. Cuma akşamları annemler geldiği için davet edilmiyordum. İlk rakı akşamı güzel ve eğlenceli geçmişti. Sonlara doğru dört erkek, iki eş ve ben şarkılar türküler. Site içi olmasına rağmen kızı yalnız bırakmayın bekçinin köpeği geziyordur uyarısı ile Caner ve Mustafa ayaklanmış, Caner'in bariz dirseği ile Mustafa yerine oturunca Caner Abi beni evime kadar geçirmişti.
- Dersler bitince dışarda bir rakıya gidelim. Felekten bir gece çalarız demiş sonra da hoş bir sevecen komşu sarılması ile iyi geceler demişti. İşte ilk o gece, 50 yaşını geçmiş olsa bile aylar sonra bir erkeğe sarılmanın ve alkolün etkisi ile içimdeki parmağı Caner Abi'nin siki olarak düşünmüştüm. Babamın arkadaşı olmasa idi, kolundan içeri çekseydim. Bir yıldır kadınsız olan adamın kafasını amıma bastırsaydım. O bir doksanlık adam beni aniden çevirip domaltsa ve aylardır sik görmeyen amıma sokarken kalçalarımı sıksa. Duşun altında amıma ılık su tutup bızırımı okşarken içimdeki parmak Caner Abi'nin siki idi o gece. 
Her çay saatinde veya aralardaki havuz başı kahve buluşmalarında ise seksi gerilim git gide yükseliyordu sanki veya ben yaşadığım açlık ve okul stresi ile hayaller kuruyordum. Caner Abi daha çok benimle konuşmaya özen gösteriyordu. Hava biraz açılırsa kıyafetlerim inceliyor erkeklerin bakışları da değişiyordu. ,Güneşli bir gün beş çayına giderken üzerimdeki hırkayı attım ve özenle giyindim. Bilerek uzun kollu dar penye giydiğim gündü unutmuyorum. İçimdeki ince sutyen ile göğüslerim buradayım diye bağırıyordu. Ben kadınlar ile yemek muhabbeti yaparken karşı köşeden Caner, Mustafa ve daima takım elbise kravat gezen emekli banka müdürü Salim Abi beni izleyerek kıkırdıyordu. Kadınlar salonun bir kenarında erkekler ellerinde sigara salona açılan balkon tarafında idi. Gözler hep üstümdeydi ve arada birbirlerini bir şeyler fısıldayıp yine bana bakıp gülüyorlardı. Kadınların muhabbeti yine yerli dizilere kayınca bir sigara içeyim sonra ders yapmaya kaçayım diye izin istedim.
Üç erkeğin karşında normal boydaki kot eteğim ve dar penyem ile otururken kaçamak gözlerini yakalamak çok zevkli idi.
- Akşam içiyoruz değil mi diye atladı Caner Abi
- Olur olur dedim ama ben fazla kalamam. 
- Tamam o zaman dedi Mustafa Abi akşam yedide bizdesiniz, hanım doldurmuş yine dolabı..
- Sedat sekiz gibi gelecek diye seslendi Yeşim abla biz o saatte geliriz.
- Zorlu bir hastası var onun işi ancak biter deyince Caner Abi, diğerleri gevrek gevrek güldü.
- Bu yaştan sonra üst üste iki diş çekmek zor dinlene dinlene çekiyordur deyince Salim Abi, hepsi kahkahayı patlattı. 
Bu kart çapkınların cinsel göndermelerini anlamıyormuş gibi evin yolunu tuttum. Diş çekmeyi filmlerdeki öpüşme sahneleri için annem kullanırdı. Bunların neyi ima ettikleri belli. Aklıma git gide bu adamların da karıların dışında bir cinsel hayatı olduğu kazınıyordu veya benim açlığım git gide aklımı ele geçiriyordu. O gece rakı sofrası kalkıp masada iki kadın üç erkek kaldığında konu önce eşimden ayrılmış olmama ne kadar üzüldüklerine ve sonrasındaki planlarıma gelmişti. Tecrübeliyim bu konuda. Hayatımda kimse yok dediğim anda bana koca bulmak için atılacak anne arkadaşlarından başım çok ağrıdı.
- Yüksek lisans bitsin aileler tanışacak diye hep kullandığım yalanımı salladım
- Ne şanslı bir adam getir de tanışalım diye atıldı Sedat Abi.
- Ne şansı ya dedi Caner Abi, bu kadar güzel bir kadının sevgilisi adam. Kızın yüzünü gördüğü yok. Ben kapısından ayrılmazdım
- Otuz sene önce idi onlar Canerciğim, şimdi erkenden alırsın ilaçlarını uyursun.
- Bizim kullandıklarımız uyku hapı kardeşim. Söyletme beni kimler ne için ne haplar kullanıyor diye. Yine kahkahalar patladı. Yanımdaki üç erkeğin de iri göğüslerime kaçan bakışları. 57 oldum diyen Mustafa Abi'nin gözlük takarak bakması, yine takım elbise kravat giymiş Salim Abinin çaktırmadan süzüşü, Caner Abi'nin her fırsatta yanıma oturması ufak ufak bacağıma koluma değmeye çalışması. Alkol arttıkça muhabbetlerdeki cinsel gönderme dozu artıyor. Kadın kadına otursak bile uzaktan üzerimde gezen erkek gözlerinden kaçamıyordum. O akşam eve yine Caner Abi bırakmıştı. Çok içmiştik ikimiz de. 
- Yirmi yaş genç olsam seni o adama bırakmazdım valla demişti.
- Sana uygun biri de vardır Caner Abi, gençsin daha
- Senin gibisi varsa hemen tanıştır diye akşam sarılmasında rakı kokusuna karışık erkek parfümü kokusunu içime çektim iyice. O da göğüslerimi hissetmek ister gibi daha da sıkı sarıldı sanki.
- Sağol abi diye yavaşça ayrıldım kollarından. Geniş omuzları geniş bir gövdesi vardı. Elime değil bir erkeğin ağırlığı altında boşalmak istiyordum.
O gece de mastürbasyonunda aklıma Caner Abi gelmişti doğal olarak. Kendi gibi iri midir siki de? 52 yaşındaydı. İlaç dediği viagra türü şeyler olmalı. Kullanmıyormuş demek ki ihtiyacı yok. Ne kadar sikebilirdi ki beni? Kıbrıstaki sikilmem aklıma gelmişti. En ummadığım adam da en güzel yarak çıkmıştı. Ben de o koca yarağı zorlansam da almış sonra içimde hep kalsın istemiştim. Mustafa Abi en sevimsizi idi. Hayalimde Caner Abi bacaklarımı omzuma almışken Mustafa Abi'nin kalın uzun bir yarak çıkarıp ağzıma soktuğu gözümde canlandı. O çirkin adamda kocaman damarlı bir yarak olabilir miydi? O zaman gözüme daha mı yakışıklı görünürdü? İki parmağım içimde iken diğer elim göğüs uçlarımı sıktı. Gözlerimi kapadım, geçenlerde Sedat'ın bir kadını dinlene dinlene iki kere siktiğini ima etmeleri aklıma geldi. Üç erkeğin elleri ve sikleri üzerimde gezinirken nasıl ağlayarak patlamıştım Kıbrıs'ta. Parmaklarım bızırımı ezdi önce. Amım ıslanmaya hep hazır gibi bugünlerde. Tek parmak hiç yetmiyor. Tek parmak iyice ıslatırsam arka deliğim için ideal. İki parmağım amımda bir parmağım arka deliğimde iken bacaklarımı sıkıştırarak boşaldım. Parmaklarım boşalma kasılmalarım bitene kadar içimde kaldı. 
O günden sonra sanki derslere kendimi fazla kaptırmış kılığıma kıyafetime önem vermiyormuş gibi davranmaya başlamıştım. Az evvel sevişmiş gibi dağınık saçlarıma bir topuz yapıyordum, altıma evde girmekten bollanmış kıçımın şeklini almış bir eşofman, üzerime göğüslerimi ortaya seren bir gömlek veya dar bir bluz. Sadece alt dudağıma ufak bir kalem çekip daha kalın gözükmesini sağlıyordum. Hava iyiyse kapının önündeki küçük terasta ders çalışırken, hepsi birer birer kendi kapılarının önüne dökülüyordu. Kıbrıs'ta üç aygırı idare etmiştim ben taşra emeklilerini parmağımda oynatmak ne ki.
Bir cuma günü idi yine her cuma olduğu gibi Bayram abi namaza, Sedat abinin büyük jeepine doldurduğu kadınları da  kasabanın pazarına indirmişti. Bu cuma farklı idi. Dersim bittikten yarım saat sonra telefonum çaldı. Sedat abi idi arayan.
- Atla bize gel hemen, Caner çok güzel şaraplar getirmiş Fransa'dan, Mustafa da peynir tabağı yaptı.
Caner, Mustafa, Sedat ve Salim masayı kurmuş içmeye başlamışlardı bile. Üzerime yine önem vermemiş gibi geçirdiğim ince eşofman ve gömlek dört yaşlı adamın bakışlarını toplamıştı üzerimde. Sarı dar gömlek içine seçtiğim sadece bir ton koyu sutyen göğüslerimin şeklini anlamalarını sağlayacaktı.  İkinci şişe dibine yaklaşırken
- Annemler gelecek akşam ben daha içmeyeyim kokmayayım bir de tezi kontrole göndermem gerek yarın dedim.
- Bitiyor mu yani gidecek misin diye ağlama numarası yapıp dizime kapandı Salim abi. 
- Öyle valla geri dönme zamanı. Dizimdeki traşlı yüzünü okşadım. Gülümseyerek doğruldu doğrulurken bacağımı sıkıca tutup bıraktı.
- Hayatımıza renk katmıştın. Sensiz zorlanacağız.
- Caner yıkılacak diye güldü Sedat abi. Adam genç olsa babandan isteyecek nerede ise? Hepsi yine kahkahalar attı. 
- Valla karılarınızdan korkmasanız hepiniz yakardınız abayı diye atıldı Mustafa abi. Böyle güzel bir kız girdi mi hiç hayatınıza.
- Sağol ya utandırdın beni Mustafa Abi diye güldüm
- Abi deme lazım olur deyince Mustafa Abi hepimiz güldük yine. Sonra tedirgin bir sessizlik oldu. 
- Ben kalkayım deyince hepsi birden ayaklandı. Komik bir şekilde hep beraber benim kapıma kadar yürüdük. 
- Valla kahveye çağıramayacağım dedim içeri girerken. Annemler gelene kadar ortalığı toplamam lazım.
- O zaman bu ekip başka bir akşam sana veda yemeği verelim ne dersin? Sofrayı biz kurarız sen uğraşmazsın, sofranın gülü ol yeter.
- Bakarız Mustafa abiiiiii dedim üstüne basarak tekrar güldüler. 
Önce Caner abi veda sarılması yaptı, sonra hepsi teker teker. Hepsi ayrı parfümler mi sürmüşlerdi o gün? Kokuları aklıma kazındı. Eve girdim dışardaki fısıldaşmaları sürüyordu. Mutfak camından baktığımda hala bahçenin önünde dört erkek birbirlerine sarılarak gülüyordu. Kim bilir neler geçiyor akıllarından. Mustafa Abi en yaşı eli ile pantolonun önün düzeltti. Siki mi kalkmıştı? Neler geçiyor aklımdan. Uzun iri yarı Caner, kısa bodur göbekli Mustafa, ince uzun bankacı görünümlü Salim ve sarışın açık tenli renkli gözlü Sedat. Beni konuşuyorlardır kesin ve bana ne yapacaklarını. Gidip kapıyı açıp üst kata yürüsem peşim sıra gelir mi hepsi. Dört aslan bir ceylana saldırır mı? Hiç tecrübem yokken tecrübeli üç sikin önünde diz çöküp üçünü de titretmiştim ağzımda, dördünü de titretirim. Neler düşünüyorum böyle. Mutfak masasının kenarına bacaklarımı kaldırarak sandalyeye çöktüm, parmaklarım ile okşamam yeterli gelmedi. Am sularım koyu koyu. Parmaklarım birbirine yapışıyor. Sutyen göğüslerimi acıttı. Çıkartıp attım. Ağaç tokmak gözüme geldi. Bir sik gibi emdim. Amıma girmesinden korkarak girişine bastırdım. Diğer elim ile bızırımı hızlı hızlı ezdim. Amımda kalın bir baskı işimi hızlandırdı. Bu evde tek boşalmadığım yer mutfaktı. Bacaklarımı kasa kasa sandalyeden yere kaydım. Nefesim düzelene kadar bekledim, içimde erkek sıcaklığına ihtiyacım var artık.
Her rakı veya ikindi çayı sofrasında çevremdeki çember daralıyordu sanki. Aslanlar daireler çizerek daha çok yaklaşıyorlardı. Dokunmaları bedenime övgülerimi birer adım artıyordu her buluşmada. Ben de onlara daha fazla taze et gösteriyordum. Tayt giyerek yürüyüşe çıkıyordum. Sabah erkenden göğüslerimi sallaya sallaya site içinde koşuyordum. Pencere arkasında birer ikişer gölgeleri görünüyordu. Whatsapp gruplarında neler yazıyorlardır hakkımda? Yemeklerde alkol arttıkça ufak dokunuşlar uzun süreli bacak üstüne veya bele el koymalara dönüşmüştü. Benden çekinmeden cinsel imalar havada uçuyordu, beni de dahil ettikleri okey partilerindeki bekarken yapıldığını iddia ettikleri çapkınlık anıları. Çevremdeki çemberi onlar daralttıkça benim içimdeki kadınlık da çemberi kırmaya çalışıyordu. Kolu yakası bol gömlekler giyiyordum mesela, normal otururken hanım hanımcık olan. Kek tabağına eğilince kol altımdan sutyenin saramadığı göğüslerime kilitleniyordu yan taraftakiler. Okey taşı için uzanırken önden açılan dekolteme takılıyorlar kısa sessizlikler oluyordu aralarında. Sonra hepsi çaktırmadan bir şeyler yazıyorlardı telefonlarına. Büyük ihtimal neler gördüklerini, o gördüklerine neler yapacaklarını. Diz üstü kot eteğimi giyip karıları ile aynı masaya oturuyor, yan dönüp bacak bacak üstüne attığımda açılan yerlerimi görmek için birbirlerini itekliyorlardı. Ellili yaşlarda dört ergen gibiydiler. Bir Yeşim Abla fark etmişti bu salak hallerini.
- Adamlar senin yüzünden düzgün giyinir oldular. Sen gidince yine at cambazına dönerler.
- Niye öyle diyorsun abla, rahatsız oldum şimdi.
- Senlik bir şey yok kızım, erkek değil mi bunlar. Ahları gitmiş vahları kalmış hala kendilerini erkek sanıyorlar.
Artık geceleri hepsini yatağıma kabul ediyordum kendimi ellerken. Dört erkek de içimdeydi. Biri amımda biri götümde iki elimdeki iki siki sıra ile yalıyordum. Sonra seyrettiğim o filmlerdeki gibi dördü birden üzerime yanan döllerini akıtıyordu. Göğüslerim saçlarım yüzüm dölleri ile kaplanıyordu hayallerimde.  Sabahları ise mutlaka birisi kapımda oluyordu, marketten bir şey lazım mı, aman ders çalış alışverişini biz yaparız yalanları ile. Önceleri kalın sabahlığımı veya uzun yeleğimi giyerek açıyordum kapıyı. Ama sanki yeni uyanmış farkında değilmişim gibi diz üstü gecelik veya önden birden fazla düğmesi açık pijama ile kapıyı açtığımda ise iki dakika geçmeden bir diğeri bir isteğim var mı diye kapıda oluyordu.
Tez savunmasını yapmak için İstanbul'a gidip gelirken annemlerde kaldım. Düzeltmeler için verilen iki haftalık süreyi değerlendirmek için geri geldiğim gece tüm aileler toplanarak bir kutlama yemeği verdiler. Geri gelmemin bir diğer önemli sebebi rahat rahat yaptığım mastürbasyonlarımı özlememdi. Yemekte Bayram abiler de olduğundan rakı şişesi çıkmadı birer kadeh viski yuvarladılar sadece. Beni ne kadar özlediklerini anlattı tüm erkekler. Sigara içmek için balkona çıktığımız anlarda karılarına fark etmeden ellerini belime koyarak konuşmaları alışkanlıktı artık. Kahvelerimizi içerken,
- Sana bir teklifimiz var dedi Betül abla ama ret etmek yok.
- Neymiş bu ret edilmeyecek teklif bakalım.
- Biz tüm kızlar üç yıldır Afyon'a kaplıcaya gidiyoruz her sene, masaj filan. Bu heriflersiz üç dört gün kafa dinliyoruz. Bu sene senin de gelmeni istiyoruz. Bizim misafirimizsin. Hayır demek yok. 
- İşlerimi toparlarsam gelirim abla da yük olmayayım size
- Ne yükü Sedat'ın araba 7 kişilik rahat rahat sığarız, bunların da yüzünü görmeyiz üç beş gece kafa dinleriz. Bir de misafirimizsin dedik elini cebine atmak yok.
- Ya olur mu abla dedim ama dinlemediler. Yarım saat sürdü ısrarları.
Gece evime dönerken Caner abi eşlik etti yine.
- Afyon seyahatine seni de eklemek Salim'in fikriydi. Planlı zeki adamdır.
- Sağolsun 
- Ama planı tezin dolayısıyla hayır demendi. Orada patladı salak.
- Hayır mı niye?
- Bayram sever kaplıca gibi muhafazakar yerleri. Karıları da genelde o götürür, biz de sen ve çocuklar kimseler yokken daha eğlenceli vakit geçiririz diye düşünmüştük.
Kapımın önüne gelmiştik. Yine gelenek olan iyi geceleri sarılmasını yaptı. Eli sırtımı sıvazladı daha çok okşadı gibi.
- Düşün yine. Bize kalacak her yer. Sabahlara kadar içeriz eğleniriz. Sabahlara kadar istediğimizi yaparız, kimse bize durun sessiz olun diyemez. Geçen sene ne yaramazlıklar yaptık bir bilsen. Yanağımı okşadı geri adım atmasam dudaklarıma eğileceği çok belli idi.
Kollarından sıyrılıp kapımı kapattım. Neler oluyor? Çember daraldı ip boynuma geçti artık. Kendimi bu kadar sergilersem aslanlar zincirlerini kıracağını düşünmemiştim. Karılarını gönderirlerse ceylana saldırmak için durun diyen olmayacak. Sitedeki on evin yarısı kış günü boş. Diğer yarısı da karılarını gönderip benim ile yalnız kalmayı planlamış. O planı yaparken neler hayal etmişlerdir kim bilir. Caner, Sedat, Mustafa ve hiç ummadığım Salim. Yüzünü dizlerime koyarken ki parlak bakımlı cildini düşünme sırası değil şimdi. Bayram abi bir de o var. O bunlara uymaz, o yüzden onu gönderiyorlar kadınlar ile. Bu kabus olmalı dört yaşlı erkek benim ile dört gece için planlar mı yaptılar? Niye kabus olsun ki üç ayı geçti buradayım. Onlarca gece ya birinin ya da ikisinin sikini düşünerek kendimi boşaltmadım mı? Evet bazen hepsini içimde istedim. Sadece sadece eğlence için de olabilir planları, rakı sofraları, okey masaları, gülmek eğlenmek.
Ertesi sabah Betül abla aradı.
- Kız TC kimlik numaranı söyle de otele kaydını yaptırayım.
- Abla bilemiyorum. Hem gelmek istiyorum hem de tez yetişmeyecek gibi.
- Orada yapamaz mısın? Acil bir şey olursa Sedat abin geri getirir seni. 
Bu sene Sedat götürecek demek ki niye böyle bir değişiklik oldu ki. Belli ki beni tehlikeli dörtlü ile bırakmak istemediler. Bayram abi güvencem olur içim rahatladı biraz. Bir de ne olacak ki bir kaç gün üniversite günlerindeki gibi sabaha kadar içmenin nesi kötü olabilir ki?
- Yok ben rahat etmeyeceğim abla siz gidin seneye hep beraber kısmetse. 
erken erişim için adres aşağıda :))
153 notes · View notes
sananasil · 2 years ago
Text
Dekorio - Silver (7)
Aile arasındaki iletişimi ve sohbeti bir araya getirmenin bir yolu olan oturma grubu modelleri giderek daha popüler hale geliyor. Oturm Balkon kapatma sistemleri, mahremiyetten ödün vermeden açık havada eğlenmenin güvenli ve emniyetli bir yolunu sağladıkları için giderek daha popüler hale geliyor. Camsız balkon kapatma, hava şartlarına karşı koruma sağlarken engelsiz bir manzara arayanlar için harika bir seçenektir. Camsız balkon kapatma ile evinize çöp veya haşere girmesinden endişe etmeden doğanın güzelliğinin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca bol miktarda doğal ışık ve havalandırma sağlayarak, dış mekan alanlarının konfor ve güvenlik içinde keyfini çıkarmak isteyen herkes için harika bir seçenek haline getirir.a grupları evinizin iç dekorasyonunda daha fazla yaratıcılık ve üretkenlik gerektirir. Doğtaş oturma grubu modelleri, bu noktada sizlere büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Oturma grubu modellerini inceleyerek, evinizin neşesini arttırmaya yönelik modellerde karar kılabilirsiniz.
227 notes · View notes
inside-thecityof-glass · 6 months ago
Text
19.07.2024 BRUCE DICKINSON KONSERİ (KÇP)
Tumblr media
Kelimeler tarifsiz ve yetersiz. Aylar öncesinden yapılan açıklamayla sevinçten havalara uçmuş olan ben, Bruce Dickinson konseri öncesi heyecandan yıkılıyorum. Çocukluğumdan beri ciddi bir “Iron Maiden” hayranıyım. Maiden’ın zaman içerisinde vokal görevini üstlenmiş olan diğer solistleri bir yana (Paul Dianno, Blaze Bayley. Özellikle Bayley’e ve o dönem albümlerine çoğu Maiden fan’ı aksine bayılırım.) Bruce Dickinson benim için ayrı bir yerde durur. Peki kimdir bu Bruce? “Iron Maiden” vokalisti, pilot, yayımcı, yazar, senarist, eskrimci, futbolcu, popçu, topçu, süperman, Mandrake! Bunların hepsi evet ama benim için Bruce Dickinson bu kadar kualifikasyondan bile çok çok daha fazlasıdır. İlk dinlediğim “Heavy Metal” sestir. Çocukluk kahramanımdır, Ejderha kovalama arkadaşımdır. Otobüsle güneye inerken, camdan dağlara baktığımda “Walkman”imden fırlayan “Air Raid Siren”dır. Beni “Brave New World” Eddie’si gibi gökyüzünden gülümseyerek takip eden dostumdur. Dünyanın şeytanlarına, düşmanlarına, sıkıntılarına, aşk acılarına, gereksiz düşüncelerine, popüler kültürüne, kapitaline karşı her zaman yanımda olan adam gibi adamdır! Bu adam, bu sefer, önceki iki sefer ki gibi Dünya üzerinde en sevdiğim grupla birlikte değil, kendi solo projesi kapsamında kurmuş olduğu yetenekli müzisyenlerle dolu bir ekiple geliyordu. Hasret, heyecan, merak büyüktü, dolayısıyla yine yollara düşüldü Nejat baba!
Tumblr media
Bruce Dickinson’ı “Iron Maiden”dan bağımsız tutmak imkansız gibi birşey. Eski grubu “Samson”u bırakıp 83 te Maiden kadrosuna dahil olup “The Number Of The Beast” albümünde vokal görevi üstlendiği günden beri, Bruce Dickinson’sız “Iron Maiden” “Iron Maiden”sız Bruce Dickinson düşünemez olduk. Buna rağmen 90’lı yıllardan beri Bruce’un yollarına çiçekler serptiği (Malesef çoğu zaman Maiden gölgesinde kalan.) müthiş bir solo kariyeri var. Dünyada bazı adamların yıldızı çok yüksektir, star hamuru vardır, yaradılıştan şanslıdır falan bunlar. İşte Bruce bence tam olarak bu adamlardan. “Iron Maiden” kariyeri olmasa da (Belki bu kadar değil.) rüyaları süsleyecekmiş Bruce abimiz. Tam da bu sıcak Temmuz ayının ortasında, tepede çok güzel bir dolunay (neredeyse) varken, (Bruce buna konuşmalarında çok değindi herif tam bir “ay” aşığı.) bu geri planda kalmış solo kariyerin ilk Türkiye konseri için Küçükçiftlik park’ta (KÇP) yerimizi aldık. “Kçp” içerisinde “Megadeth” konserinden beri bazı gelişmeler olmuştu. Bahçe alanı bu sefer konsere dahil edilmemişti, Sahne önü ve Normal girişler aynı kapıdandı. Hem arkada hem önde “Merch” standları vardı, itemlar güzeldi, Wc düzeni hemen hemen aynıydı, “Vip” orada duruyordu, biralar pahalıydı falan filan..
Tumblr media
Konser haftanın son gününe denk geldiği için yol, hava, civa muhalefetleri yüzünden malesef Bruce Dickinson’dan önce çıkan “Malt” grubunu kaçırdık. Uzun zaman önce bir kez izleyebildiğim 2006 çıkışlı grubun Performansının güzel ve keyifli geçtiğini duydum, umarım yakın bir zamanda tekrardan kendilerini izleme fırsatı yakalarım. “Kçp”ye gidilebilecek her yolu yaklaşık 20 senedir deneyimliyorum. Şehrin tam merkezinde olup ulaşımının bu kadar yorucu olması müthiş bir çelişki, tam bir dilemma. Artık piyasada taksi yok. Bu ihtimali geçtiğimizde elimizde toplu taşıma, tabanvay ve “Özel araç” seçenekleri kalıyor. Toplu taşıma ve tabanvay aslında birbirinden bağımsız gibi gözüksede birbirine bir o kadar bağlı. En yakın toplu taşıma durağına ulaşmak için bu sıcakta hatırı sayılır bir yol tepmeniz gerekiyor. Son kalan “Özel araç” seçeneği “Kçp” için en iyi fikir diyebilirim. Eğer çok içen birisi değilseniz yada şöförlük yapacak bir arkadaşınız varsa atlayın arabanıza, açın klimanızı, müziğinizi “Kçp”nin hemen karşısında eski “Opel” servisi yıkıntıları arasında ki yeni “İspark”a doğru devam edin. Günümüz şartlarına göre otopark’a çok birşey vermiyorsunuz yüz-yüz elli, yarım bira parası yardırın. Trafiği biraz daha arttıralım. Zaten İstanbul trafiğinde hiçbir koşulda hiçbir yere gidemiyoruz bari serin serin duralım. Karbon emisyonları, küresel ısınma, hava kirliliği amaan geçelim… Dünya kimsenin umrunda değil, kimsede Dünyanın umrunda değil. Doğa dengede, “Road to Hell!”
Tumblr media
Bira demişken konser öncesi acık içelim tabi. Ana kırmızı kapıdan içeriye girdiğimiz gibi bar sırasına geçiyorum. Etrafa şöyle bir bakıyorum ortam güzel. Bütün dinozorlar bir aradayız. Arada bir ufak tefek gençlik kıpırtıları ve buna tam tezat giden elleri yelpazeli bir yaşlı hareketide yok değil. Sonuç olarak Sahne önü full kapasite, normal bölüm arkalara doğru boş olmak üzere hınca hınç dolu. Sürekli sıcaktan bahsediyorum ama bu seferde gerçekten çok sıcaktı be kardeşim.. Durduğum yerde duş almışa döndüm, arada bir hava esince beynime kan gitti onun dışında uzaktan kumandalı robot modunda takıldım. Müzik, sanat bu yüzden var dercesine, geri kalan bütün düşünceleri unutturur şekilde Bruce Dickinson grup arkadaşları sahneye çıkıyor ve introlar başlıyor. İkinci şakıya kadar ben bar sırasındayım tabi biramı bırakmam. “The Invaders” ve “Toltec 7 Arrival” sonrasında Bruce baba “Accident of Birth” ile yıldırım gibi sahnede. Bu anlatı için “Gibi” lafı fazla bile olabilir. 66’lık Bruce (Son İstanbul “Iron Maiden” konserinden beri yüzü epey yaşlanmış ama aradan 11 sene geçmiş.) sahnede bir an bile durmuyor, koşuyor, oynuyor, zıplıyor! Grup arkadaşlarıda performanslarıyla Bruce’a eşlik ediyor ama inanmazsınız hiçbiri Bruce kadar enerjik ve istekli değil. Bu adam tam bir enerji bombası since 1958!
Tumblr media
Bruce Dickinson sahneye öyle bir çıkış yaptıki aklıma direk 2002 “Rock in Rio” “Iron Maiden” performansı geldi. Bruce sahneye yine zıplayarak, ışık hızıyla çıkmıştı, üzerinde yine bu akşam giydiği gibi mavi bir kot yelek vardı. Bu kombin milenyumda çıkan “Iron Maiden”ın “Brave New World” albümü fotoğraf çekimlerinde Bruce’un üzerinde olan kıyafetlerdi. Yeni solo albümü “The Mandrake Project” için Bruce yine benzer bir seçim kullanmıştı, beni nostaljiye bağlamıştı. “Abduction” çalındıktan sonra “Laughing In The Hiding Bush” ile Bruce partisi başlıyor. Bu konser genel olarak parti havasında geçiyor. Şarkılar ve grup arada ki nadir düşük tempolu parçalar hariç gerçekten çok eğlenceli, enerjik. “Hard Rock/Heavy Metal” “Soundları” tadında bulduğum Bruce’un solo projesinin “Iron Maiden”dan keskin farkları (tabiki Steve Harris faktörü ve Bass etkisinin o kadar yüksek olmaması dışında.) daha eğlenceli bir tarzın olması, daha az “Epik” olması, seyircinin eşlik edebileceği uzun pasajların azlığı vs. diye özetlenebilir. Bunun dışında Bruce ekibinin sesine bile Maiden’ın sesçisi bakıyor. “Iron Maiden” “Sound”uyla benzeşen çok fazla öğe var bu bir gerçek.
Tumblr media
“Jerusalem” ile ilk düşüşümüzü yaşıyoruz. Bruce şarkı öncesi uzun bir anlatı yapıyor. Adam konuşurken bile enerjik. Seyirci iletişimi konusunda bölüm sonu canavarı. (Bir röportajında konser alanının en arkasında duran herife “hey sen” deyip ona seslenebilirim demişti. Dediğini her zaman yapar.) “Biritiş” aksanlı kahramanım, bir “William Blake” şiiri olan eseri seslendirmeden önce “Iron Maiden”ın (98 Blaze Bayley zamanlı Harbiye konseleri hariç.) Bruce Dickinson ile ilk kez geldiği “Sonisphere” festivalinde yaptığı konuşmaya benzer mesajlar veriyor. (Hangi dine inanırsak, inanalım, kim olursak olalım, Hristiyan, Musevi, Müslüman, Jedi, Ork, Hobbit hepimiz kardeşiz vs. Bunu 2011 “Sonisphere”de “Blood Brothers” çalınmadan hemen önce söylemişti.) Güzel bir dinleti, barış kardeşlik mesajları ve “William Blake”ten sonra Bruce’un yeni albümü “The Mandrake Project”ten “Afterglow Of Ragnarok” dinliyoruz. Bence günahıyla sevabıyla tam bir “Iron Maiden” parçası kıvamında. Aztek, Japon derken koy olası bir “Viking”, “Norse” temalı Maiden albümünün ortasına bu şarkıyı yemin ediyorum sırıtmaz. “Chemical Wedding” ile eylencenin dozu giderek artarken Bruce “Tears Of The Dragon”u araya sokarak bizi yine manyak ediyor, duygudan duyguya sokuyor. Belki de Bruce’un solo kariyerinin en bilinen şarkılarından olan “Tears Of The Dragon” Bruce’un söylediğine göre “Hellfest”te süre sıkıntısı yüzünden çalınamamış. Pek festival işi değilsin zaten sen babam sığamazsın oralara. Gel bize tek başına sabaha kadar çal, söyle başım üstüne.
Tumblr media
“Resurrection Men” ve “Rain On The Graves” yeni albümdeki sıraları değişmiş olarak peşisıra çalınıyor. Ben Bruce’un son albümünden çok memnunum. “Afterglow Of Ragnarok”ta olduğu gibi bu iki şarkıda keyifle dinlenebilen, Maiden dinleyicisinin kolaylıkla aşina olabileceği güzel eserler olmuş. Albümü uzun bir yolda baştan sona açın dinleyin, akıp gidiyor. Yeni albümden sonra geçmişe geri dönüyoruz “Frankestein” başlarda sıcağın etkisiyle beklediğimden düşük olan seyircinin reaksiyonunu kademeli olarak yükseltiyor. Hemen herkes şarkılara eşlik ediyor. Bruce canavarını yaratıyoruz! Kehanetler, büyücülük, hokkabazlık gibi konulara uzun yıllardır kafayı takmış olan Bruce (Hatta yanlış hatırlamıyorsam “Iron Maiden”ın geleceği konusunda Steve Harris ile yaşadığı en büyük tartışmaların kaynağı bu tarz temalardı.) “The Alchemist” ve “Darkside Of Aquarius” arası bir yerde delilik çıtasını zirvelere koyuyor. Hayatımda ilk defa bir konserde böyle bir enstrümanın çalındığını görüyorum. Aletin ismini tam olarak bulamadım ama korku filmlerinde kullanılan bir tür rezonans çubuğu diyebilirim. Bruce bir orkestra şefi gibi elini yaklaştırıp uzaklaştırdıkça aletten farklı, büyülü, perili sesler çıkıyordu, Mandrake bizi hipnotize ediyordu.. Konser boyunca Bruce Dickinson, adını bilmediğim bu enstrüman dışında perküsyonlara da el attı. Yeni albümünde gitarda çalmış.. Yani adam sadece vokal, yazar, pilot, eskrimci, manav, bakkal, aşçı, uşak değil aynı zamanda çeşitli enstrümanlarıda çalabilen yetenekli bir müzisyen…
Tumblr media
Mandrake gösterileri, hipnotik anlar, Bruce’un ecnebi tabiriyle “Goofy” sayılabilecek belki biraz Jim Carrey tadında “Hubidicubi” hareketlerinden sonra tam gaz “Road To Hell” burada yaşanan atmosfer görülmeye değerdi. Bruce ve ekip arkadaşları sahneye kısa süreliğine veda etmeden önce bütün enerjileriyle bu şarkıyı çalıp söylediler. Seyircinin çoşkusunu başta dediğim gibi bir parti havasında tutmayı başardılar. Bruce güle oynaya, şakayla şukayla sahneden indi, herkes bağırmaya başladı. Doymadık, doyamadık. Bruce’ta bu işin gayet farkında bir şekilde sahneye geri döndü. Konser boyunca ses gayet iyiydi. Adamlar ve hanım ablamız zaten çok iyi çalıyorlardı ayrıca iyide duyuluyorlardı. Belki davul biraz arkaplanda kalıyordu ama bunun dışında herhangibir sıkıntı yoktu. Bruce zaten mikrofonsuz bile sesini bizlere bir şekilde duyururdu. Bazı Maiden konserlerini izlerken Bruce’un sesi konusunda endişeye kapılıyorum ama ne kadar efekt kullanmış olursa olsun bu konserde Bruce bütün endişelerimi giderdi diyebilirim. Bir 66 sene daha sahnede kalıp şarkı söylemeye, en arkadaki seyirciye naber lan demeye devam edebilir. Hafif duygusal “Navigate The Seas Of The Sun” ve sonrasında “Book Of Thel” dinliyoruz.
Tumblr media
“The Tower” klasiği öncesi Bruce ekip arkadaşlarını tanıtmaya başlıyor. Bu bölümlerde çok eğlenceli geçiyor. Bütün ekibi tanıyoruz, herkesi tek tek ellerimiz patlayana kadar alkışlıyoruz. Hem çok eğleniyoruz hem parti bitecek diye üzülüyoruz, iki süper duygu birden. Bruce’un ekip arkadaşları çok sıcak, samimi, yetenekli insanlardan oluşuyor. Güzel enerjileri seyirciye iyi bir şekilde geçiyor, hoş bir seda bırakıyor. Konserin son kısmını tekrar tekrar izlemek, dinlemek isterim öyle güzel anlardı. Farklı grupları, tarzları yazmak, konserlerine gitmek, yeni şeyler keşfetmek tabiki çok güzel ama insanın çocukluk kahramanını, neredeyse bütün hayatını geçirdiği insanı, insanları yazması, anılarını paylaşması bambaşka oluyor. (2010’larda Dorock’ta Maiden konuşurken gözlerimizin dolduğunu bilirim.) Bu vesileyle Bruce Dickinson konserinin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese kocaman teşekkürlerimizi sunarken, yakın zamanlı bir “Iron Maiden” konseri beklentilerimizi tekrardan kendilerine iletiyoruz. Dilek ve teşekkür faslını geçtikten sonra gurur tablomuza geliyoruz. “As bayrakları as!” Bruce sahneye son kez veda etmeden önce kendisine verilen Türk bayrağını tutuyor ve uzun süre bırakmıyor! Son dönemde yaşanılan tatsız olayların üstüne Bruce göğsümüzü kabartıyor. İşte adamın dibi, işte idollerin kralı! Bir gün bir yerlerde muhakkak tekrardan görüşmek üzere adamım! Seni çok seviyorum/z!
Tumblr media
2 notes · View notes
vangoghunkizii · 9 months ago
Text
Hava güzelleştikçe çekirdek arkadaş grubu ile yapılan tatiller ve buluşmalar>>>>>>
6 notes · View notes
gulnarsultan · 2 years ago
Note
Merhaba cevap verdiğin için teşekkürler. "Yandere Abla Nova ile elementale giden Okuyucu ,YN orda hava grubu olur ,Sina ve daren ile tanışır ikiside ona yandere olur çünkü YN çok masum . Yandere Abla Nova bunu anlayınca okuyucuyu alıp kaçmak ister , Yandere Daren bunu anlayınca okuyucuyu hamile bırakır." Çok uzun olduysa özür dilerim tam anlatamadım ama umarım anlamışsındır
Merhaba. Endişelenmeyin. Çok iyi antamışsınız.
Bu iki adamda okuyucunu gördükleri anda yandere eğilimleri başlıyor. Y/N nazik, iyi huylu, merhametli ve sevgi doludur. Bu yüzden bu iki adamda Y/N ile birlikte olmak için herşeyi yapıyor. Nova bir süre sonra kız kardeşini kurtarmak için gitmeyi planlıyor. Ancak iki adamda bunu izin vermeyecektir. Daren okuyucunu hamile bırakıyor. Nova kız kardeşini götürmek istediğinde gerçekler ortaya çıkıyor. Nova bebekten kurtulmayı tavsiye ettiğinde Y/N buna karşı çıkar. Nova mecburen gitmekten vaz geçer. Nova kız kardeşi için daha korumacı oluyor. Hepsi Y/N için anlaşmayı öğreniyor. Y/N ve bebeği iki lord ve Nova tarafından korunuyor. Üçüde Y/N ve bebek için ekip olacaktır. Birlikte mutlu aile olacaklar. Büyük ihtimalle Lord Sina'da Y/N'den bebek sahipi olacaktır.
"Senaryo."
Ablanız gece olduğu için kaçış için valizeleri hazırlıyor. Göz yaşlarınız akarken bir şey söylemeye cesaretiniz yok. Nova sizin ağladığınızı gördüğünde endişeleniyor.
"Merak etme gideceğiz buradan. Bir daha seni bulamayacaklar."
"Gidemeyiz."
"Ne ? Neden ?"
"Hamileyim. Bebek Lord Daren'in."
"Bebekten kurtulalım. Sonra kaçalım."
"Ne söylüyorsun abla ? Bebeğime kimsenin zarar vermesine izin vermem."
"Bende izin vermem."
Odaya Lord Daren ve Lord Sina giriyor.
"Onun merhameti yüzündne bebekten kurtulamayacağını biliyordun. Bilerek yaptın."
"Şimdi odaklanmamız gereken Y/N ve bebek."
Üçüde bir birine öldürücü bakış atıyor.
2 notes · View notes
notadelisii · 2 years ago
Note
askmm burc bloğuna yazdim ama bakmiyormussun, ikizler kadini ve yengeç erkeğini yorumlar misin
Kuzenim ve sevgilisi oyle, ikizler kadinin her ise atlamasi, sosyal olmasi, konuskan olmasi, rahat olmadi yengec erkeginin kafada kurma sebebi olabiliyo. Kendileri asiri sosyal olmadiklari icin bi tik toksiklikler olusuyo. Olur mu olabilir ama su grubu erkegi hava grubu kiziyla olunca bi tik kafayi bozuyo
4 notes · View notes
kentteknikkimya · 2 years ago
Text
Kahramanmaraş Kent Teknik Kimya Kompozit rögar kapağı fiyatları 05398920770
kompozit esaslı ürünler (Kanalizasyon Kapağı,Menhol kapakları,menhol kapağı,rögar kapakları, kare kapaklar, yağmur suyu ızgaraları, akaryakıt kapakları,Kompozit alt yapı ürünleri) üretmekteyiz. Manhole cover markası altında SMC ve BMC teknolojilerini kullanarak kaliteli, sağlam, hafif ve benzeri özellikteki ürünleri müşterilerimize sunuyoruz. Genel olarak faliyet alanlarımız belediyeler, alt yapı  firmaları peyzaj firmaları,inşaat firmaları, olmakla beraber yurt içi ve yurt dışı bir çok firmaya ürün ve hizmet vermekteyiz. Firma politikası olarak müşteri memnuniyetini ve ürün kalitesini diğer hedeflerimizden önde tutuyoruz. Dinamik çalışanlarımız  ve üretim teknolojimiz yardımıyla müşteri taleplerine anında cevap verebiliyoruz. Kent Teknik Kimya olarak bulunmuş olduğumuz sektörler haricinde gerçekleştirdiğimiz ar-ge Araştırma ve Geliştirme çalışmaları sayesinde kompozit teknolojisiyle değişik endüstri kollarına da yeni ve avantajlı ürünler geliştirme ile ilgili çalışmalarımız her geçen gün artarak devam etmektedir.Son yıllarda ülkemizde atağa geçmiş olan savunma sanayiine de istenen özelliklerde farklı ürünler üretebiliriz.Sektördeki Tecrübe birikimi sayesinde ülkemize ve ihtiyaç duyulabilecek ürünlerle ilgili çalışmalar yapabilecek durumdayız. Toplu Konut Alanları,Hava Limanları,ve Telekom firmaları kompozit rögar kapağı ve tüm altyapı ihtiyaçlarında kompozit rögar kapakları ve polimer grubu ve zengin yelpazeye sahip diğer altyapı ürün grubu ile kapsamlı ürünler ve sınırsız hizmetler sunmaktadır. Kompozit rögar kapağı imalatında ülke genelinde öncü olan firmamız belediyeler, inşaat sektörü ve diğer sektörlerden gelen ürün taleplerinin ulaştırılmasında ülke çapında geniş bir dağıtım ağına sahiptir.Yurt içi ve Yurt Dışı Toplu Sipariş verebilirsiniz.Kompozit Rögar KapağıD400 kompozit rögar kapağı, C250 Kompozit rögar kapağı, B125 Kompozit rögar kapağı, A15 Kompozit rögar kapağıkompozit rögar kapağı,rögar kapak, rögar kapağı, kompozit menhol, kanalizasyon kapak, plastik rögar, akaryakıt istasyon kapak, parsel baca kapak, kanal kapak Kompozit rögar      Rögar Kapakları  Kompozit rögar kapakları yük yayılım özelliği nedeni ile dünya genelinde yuvarlak formlarda üretilmektedir.Yuvarlak tasarımları dışında kare ve dikdörtgen tasarımlarda da üretilen kompozit rögar kapağı modelleri farklı ebatlarda üretilebilmektedir. Kompozit Rögar Kapağı FiyatlarıKompozit rögar kapakları, kullanım alanlarına göre sınıflara ayrılır. Bu sınıflar kalınlık, özellik, ölçü ve direnç olarak birbirinden ayrılır. Kompozit rögar kapağı fiyatları ölçüler ve sınıflara göre farklılık gösterir. Ölçüler ve sınıflar altta sıralanmıştır.Yaya trafiği sınıfı : A15 serisiHafif araç sınıfı : B125 serisiOrta yük araç sınıfı : C250 serisiAğır yük araç sınıfı : D400 serisiKompozit Rögar Kapakları ÇeşitleriD400 Kompozit Rögar KapaklarıTS EN 124 standartlarında üretilen D 400 model rögar, yuvarlak tasarım sahip, paslanmayan, istenilen renkte üretilebilen, kolay taşınabilen ve montajı yapılan bir modeldir. Ağır yük sınıfı araçların seyrettiği caddeler de ve yollarda kullanılmaktadır.A15 Kompozit Rögar KapaklarıYaya trafiğinin fazla olduğu meydanlarda, sokaklarda ve caddelerde kullanılan A 15 derisi kompozit rögar kapağı belirli yüklere dayanıklı olacak şekilde üretildiği için ağır yük araçlarının yer aldığı kara yollarından kullanılmamaktadır.B125 Kompozit Rögar KapaklarıYaya ağırlığı ile ağır yük araçları ağırlıklarının arasında kalan ve hafif araç sınıfı olarak tanımlanan binek otomobiller, midibüsler gibi araçların seyrettiği yollarda kullanılan kompozit kapak modelleridir.C250 Kompozit Rögar KapaklarıOrta yük sınıfı araçların seyrettiği oto yollarda, kara yollarında, caddelerde ve sokaklarda kullanılan kapak modelleridir. Özellikle şehir alt yapılarının çok fazla olduğu şehir merkezlerinde, ana yollarda ve okul, hastane gibi alanlarda yoğun olarak kullanılmaktadır.Kompozit Röğar Kapağı Kullanım AlanlarıBirçok alanda görmeye alışkın olduğumuz kompozit rögar kapakları özelliklerine ve taşıdıkları yüklere göre kullanım alanına sahiptir. Kare Rögar Kapakları Kare Çerçeveli Rögar Kapağı D400 (Kompozit Mafsallı) KTK-D400-2 Ürünün Açıklaması Kare Çerçeveli Rögar Kapağı D400 ÖzellikleriMafsallı menteşe sistemi ve 1 adet manuel kilitleme sistemi mevcuttur.Kapak üzerinde 1 adet metal kulp bulunmaktadır.Kapak oturma yüzeylerinde kauçuk esaslı conta kullanılmaktadır.TS 1478 EN124 standartlarına uygun olarak üretilmiştir. Kare Çerçeveli Rögar Kapağı D400 Kullanım AlanlarıHer türlü karayolu araçları için karayolu yük araçları (yaya caddeleri dahil), güvenlik şeritleri ve park alanları Kare Çerçeveli Rögar Kapağı D400 AvantajlarıMetale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılır.Renk ve logo seçeneği mevcuttur.Tip : Ağır YükSınıf : D400Yük Dayanımı : 400 Kn Dikdörtgen Kompozit Rögar Kapağı C250 Dikdörtgen Kompozit Rögar Kapağı C250 KTK-C250-2 Ürünün Açıklaması Dikdörtgen Kompozit Kapağı C250 Özellikleri1 adet manuel kilitleme sistemi mevcuttur.Kapak üzerinde 2 adet metal kulp bulunmaktadır.Kapak oturma yüzeylerinde kauçuk esaslı conta kullanılmaktadır.TS 1478 EN124 standartlarına uygun olarak üretilmiştir. Dikdörtgen Kompozit Kapağı C250 Kullanım AlanlarıKaldırım kenarından ölçüldüğünde, ana yola maksimum 0,5m ve yaya alanına maksimum 0,2m uzayan yolların kaldırım kenar kanalları alanı Dikdörtgen Kompozit Kapağı C250 AvantajlarıMetale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılır.Renk ve logo seçeneği mevcuttur.Tip : Orta YükSınıf : C250Yük Dayanımı : 250 Kn Dikdörtgen Kompozit Rögar Kapağı B125 Dikdörtgen Kompozit Rögar Kapağı B125 KTK-B125-4 Ürünün Açıklaması Kompozit Rögar Kapağı B125 Özellikleri1 adet manuel kilitleme sistemi mevcuttur.Kapak üzerinde 2 adet metal kulp bulunmaktadır.Kapak oturma yüzeylerinde kauçuk esaslı conta kullanılmaktadır.TS 1478 EN124 standartlarına uygun olarak üretilmiştir. Kompozit Rögar Kapağı B125 Kullanım AlanlarıYaya alanları ve benzer alanlar, otoparklar veya çok katlı araba otoparkları Kompozit Rögar Kapağı B125 AvantajlarıMetale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılır.Renk ve logo seçeneği mevcuttur.Tip : Hafif YükSınıf : B125Yük Dayanımı : 125 Kn Yağmur Suyu Izgara Takım Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı KTK-Y5757 Ürünün Açıklaması Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı 57x57Metale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılırRenk seçeneği mevcuttur.Tip : Ağır Yük/Orta Yük/Hafif YükSınıf : D400/C250/B125Yük Dayanımı : 400Kn/250Kn/125Kn Kompozit Yağmur Suyu Takımı 50x50 Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı KTK-Y5050 Ürünün Açıklaması Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı 50x50Metale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılır.Renk seçeneği mevcuttur.Tip : Ağır Yük/Orta Yük/Hafif YükSınıf : D400/C250/B125Yük Dayanımı : 400Kn/250Kn/125Kn   Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı 49x49   Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı 49x49 KTK-Y4949 Ürünün Açıklaması Kompozit Yağmur Suyu Izgara Takımı 49x49Metale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılırRenk seçeneği mevcuttur.Tip : Ağır Yük/Orta Yük/Hafif YükSınıf : D400/C250/B125Yük Dayanımı : 400Kn/250Kn/125Kn                        Kompozit Yağmur Suyu Izgara 45x60     Kompozit Yağmur Suyu Izgara KTK-Y45x60 Ürünün Açıklaması Kompozit Yağmur Suyu Izgara 45x60Metale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılırRenk seçeneği mevcuttur.Tip : Ağır Yük/Orta Yük/Hafif YükSınıf : D400/C250/B125Yük Dayanımı : 400Kn/250Kn/125Kn                      Kompozit Yağmur Suyu Izgara 40x60  Kompozit Yağmur Suyu Izgara KTK-Y4060 Ürünün Açıklaması Kompozit Yağmur Suyu Izgara 40x60Metale göre hafiftir.Bakım gerektirmez ve çalınma riski yoktur.Korozyona karşı dayanıklıdır ve paslanma yapmaz.Kolay taşınır ve montaj yapılırRenk seçeneği mevcuttur.Tip : Ağır Yük/Orta Yük/Hafif YükSınıf : D400/C250/B125Yük Dayanımı : 400Kn/250Kn/125Kn
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
alifesaglikgrubu · 5 days ago
Text
0 notes
pazaryerigundem · 11 days ago
Text
Başkan Tugay: İzmir’in miraslarına sahip çıkacağız
https://pazaryerigundem.com/haber/197218/baskan-tugay-izmirin-miraslarina-sahip-cikacagiz/
Başkan Tugay: İzmir’in miraslarına sahip çıkacağız
Tumblr media
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 20. Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) törenle sahiplerini buldu.
İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentteki tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkan doğru çalışmaları özendirmek, koruma bilincini yaygınlaştırmak ve olumlu örneklerin çoğalmasını sağlamak amacıyla Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri’ni bu yıl 20’nci kez düzenledi. Ödül töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kentin tarihi ve kültürel mirasına her zaman olduğundan daha fazla sahip çıkacaklarını, tarihi yapıları yeniden kent yaşamına kazandıracaklarını vurguladı. Kemeraltı, Basmane ve Kadifekale gibi tarihi alanları büyük yatırımlarla yeniden düzenlediklerini, Smryna Antik Tiyatrosu’nun kazı çalışmalarını hızlandırdıklarını dile getiren Başkan Tugay, Bıçakçı Han, Yıldız Sineması, Emniyet Oteli gibi yapıları restore ederek kültür ve sanat merkezlerine dönüştüreceklerini kaydetti.
“UNESCO Dünya Miras Listesi için önemli adımlar atıyoruz”
İzmir’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilmesi için önemli adımlar attıklarını da sözlerine ekleyen Başkan Tugay, “Kemeraltı bölgesini, İzmir Planlama Ajansı bünyesinde kurduğumuz Kemeraltı Araştırma Grubu ile destekleyerek kalıcı liste için hazırlıyoruz. Basmane çevresinde sokak sağlıklaştırma çalışmalarının yanı sıra kentimizin tarihi merkezinde envanterini oluşturduğumuz atıl durumdaki pek çok açık alanı da mahallelerin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenliyoruz. KUDEB Müdürlüğümüz, basit onarım ve koruma uygulamaları ile uygun finansmana erişim için vatandaşlarımıza yol gösterecek kapsamlı bir kitapçık hazırladı. Bu kapsamda belediyemizin tarihi yapılarla ilgili yapım birimleri de bakım ve onarım uygulamalarını kolaylaştıracak” bilgisini verdi.
“İzmir’i Türkiye’nin en başarılı şehri yapmak istiyoruz”
Kültürel mirasımızın değerinin İzmir halkı tarafınca daha fazla anlaşılmasını sağlamanın birincil görevlerinden biri olduğunu söyleyen Başkan Tugay, “Bugüne kadar sağlanan her kaynağı 5’e, 10’a, 20’ye katlayarak çalışmaya devam edeceğiz. Bu ödülün 20’ncisini düzenlemek, kent için büyük bir onur. Bizim daha fazla inanca, daha fazla birbirimize güvenmeye, daha fazla iş yapma konusunda isteğe, o inancı tekrar kazanmaya ihtiyacımız var. İzmir’i kültürel, tarihi mirası koruma, geliştirme, yenileme, restore etme, tekrar kullanıma açma konusunda Türkiye’nin en başarılı şehri yapmak istiyoruz. Bunun için el vermek isteyen herkes bizim için değerlidir” dedi.
“İzmir, dünya tarihinin akışına yön verdi”
İzmir’in birçok medeniyete ev sahipliği yapan bir şehir olduğunu, dünya tarihinin akışına yön verdiğini kaydeden Başkan Tugay, “Binlerce yıl önce sanata, bilime, felsefeye, mimariye öncülük eden bir şehirdir. İnsanlığın ortak kültür tarihine zenginlikler katmıştır. Akdeniz’in en güzel doğal limanlarından birinin kıyısında denizaşırı uygarlıklarla girdiği ticari ve kültürel alışveriş, şehrimizi şekillendirmiştir. İzmir, herhangi bir konuşmanın sınırlarına sığmayacak kadar çok tarihi değere, esere ve mirasa sahip bir şehirdir. Pek çok eser, insanlığın ortak mirasıdır. Dünyanın yaşayan en eski açık hava çarşılarından Kemeraltı, Levanten köşkleri ile Buca ve Bornova, tarihi Rum evleri ile Alsancak ve pek çok yerleşim alanımız, bu kültürlerin adeta bir karmasıdır. İzmir’de günlük yaşam, binlerce yılın birikimi ile soluk alıp verir” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizde bir başka örneği yok”
Tören, Tire Bandosu eşliğinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ödül Komitesi ve Seçici Kurul üyelerinin tanıtıldığı törende Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Hasibe Velibeyoğlu da bir konuşma yaptı. Velibeyoğlu, “Başkanımızın kültürel varlıkların korunması ve yaşatılmasına verdiği önemin bir göstergesi olarak yeni kurulan Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı, tarihi ve kültürel miras alanındaki çalışmalarını inançla, hevesle yapıyor. Bugün ödül kazananlar sadece geçmişin izini korumakla kalmıyor, aynı zamanda İzmir’in kimliğine değer katıyor ve gelecek kuşaklara ilham oluyor” ifadelerini kullandı. 2024 Seçici Kurul Başkanı Gülsün Tanyeli ise Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri hakkında değerlendirmede bulundu. Tanyeli, bu programın benzersiz bir işi başardığını belirterek ödül alanları tebrik etti.
62 başvuru yapıldı
Bu yıl İzmir il sınırları içerisinden gelen 62 başvuru değerlendirmeye alındı. 20. yıla özel oluşturulan “Korumada Süreklilik Ödülü”, programın ilk 10 yılında Tarihi Yapıda Yaşam kategorisinde ödüle değer bulunanlar arasından ve şartnamede belirlenmiş ilke ve kriterlere uygun biçimde korumayı ve yaşatmayı sürdüren 12 ödül sahibine Ödül Komitesi tarafından verildi. Diğer kategoriler için Seçici Kurul incelemesi sonucunda ön elemeyi geçen 36 başvuru, Korumada Süreklilik Ödülü ile birlikte 20. yıla özel düzenlenen ödül töreninde sahnede onurlandırıldı.
Okul projelerine teşekkür ve teşvik
2024 yılı itibariyle “Tarihine Sahip Çıkan Okul Projelerinin Onurlandırılması” başlığı da eklendi.  Buna göre genç nesillerin kültürel mirasa olan ilgisini artırmak ve katılımlarını teşvik etmek için eğitim projeleri ve bilinçlendirme çalışmaları da teşekkür ve teşvik belgeleri ile onurlandırılıyor. Bu kapsamda 20. Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri’nde İzmir’in mirasına sahip çıkan birbirinden renkli çalışmalar da yer alıyor.
20. Yıl Jüri Özel Ödülleri
Tarihi Mekânda Geleneksel Zanaatların Yaşatılması kategorisinde İzmir’in tarihine emek ve hüner ile katkı koyan, üretim ve çabaları ile övgüye değer bulunan iki usta Feti Pamukoğlu ile Ozan Özdemir Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Türkiye’de ilk
İzmir Büyükşehir Belediyesince düzenlenen Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri; İzmir’in kültürel mirasa olan bağlılığını ve katkısını belgeliyor. Çeşitli kategorilerde yapılan başvurular, toplumun kültürel mirasına ilişkin duyarlılığını artırıyor ve yeni nesillerin kültür bilincinin gelişimine katkı sağlıyor. Türkiye’de bir ilk olan ve 20 yıllık deneyimi ile İzmirlilerin kültürel mirasa göstermiş olduğu duyarlılığının simgesi olan Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri, 2021 yılında Europa Nostra Ödülleri’nden “Eğitim, Öğretim ve Bilinçlendirme” dalında jüri özel ödülü almıştı.
Tumblr media
0 notes
toxmediadigital · 21 days ago
Text
Oyun Parkı Ekipmanları
Oyun Parkı Ekipmanları: Güvenli ve Eğlenceli Oyun Alanlarının Vazgeçilmez Parçaları
Oyun parkı ekipmanları, çocukların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlayan eğlenceli araçlardır. Bu ekipmanlar, çocukların güvenle oynayabileceği, eğlenceli ve estetik alanlar oluşturarak oyun parklarının vazgeçilmez parçaları haline gelir. Hem açık hava oyun parklarında hem de iç mekan oyun alanlarında kullanılan bu ekipmanlar, çocukların enerjilerini atmasına, fiziksel becerilerini geliştirmesine ve sosyal etkileşimde bulunmalarına olanak tanır.
Oyun parkı ekipmanları, güvenlik standartlarına uygun, dayanıklı ve çevre dostu malzemelerle üretilmelidir. Bu sayede çocuklar, güvenle oynayabilecekleri alanlarda vakit geçirir. Oyun parklarında kullanılan ekipmanlar, çocukların yaş gruplarına ve oyun ihtiyaçlarına göre çeşitlendirilir. Trambolinler, kaydıraklar, tırmanma duvarları, interaktif oyun panelleri ve softplay alanları, modern oyun parklarının en çok tercih edilen ekipmanları arasında yer alır.
Oyun Parkı Ekipmanlarının Çeşitleri
Oyun parkı ekipmanları, çocukların yaş gruplarına, ihtiyaçlarına ve oyun alışkanlıklarına göre farklı kategorilere ayrılır. Bu ekipmanlar, çocukların dikkatini çekmek ve onların eğlenceli vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla özel olarak tasarlanır.
Trambolinler, çocukların zıplayarak enerjilerini harcadıkları, motor becerilerini geliştirdikleri ve eğlenceli vakit geçirdikleri ekipmanlardır. Trambolinler, genellikle açık hava parklarında, iç mekan oyun alanlarında ve eğlence merkezlerinde yaygın olarak kullanılır. Zıplama alanı, güvenli kenar korumaları ve yumuşak yüzeylerle donatılarak çocukların güvenli bir şekilde oynamasını sağlar.
Tırmanma duvarları, çocukların cesaretini ve fiziksel dayanıklılığını artıran önemli ekipmanlardır. Çocukların yukarıya doğru tırmanmasını sağlayan bu duvarlar, el ve ayak koordinasyonunu geliştirir. Genellikle, çeşitli tutunma noktaları ve kaymaz yüzeylerle donatılarak çocukların güvenle tırmanmasını sağlar. Bu tür ekipmanlar, hem fiziksel aktiviteyi teşvik eder hem de özgüven kazanmalarına yardımcı olur.
Kaydıraklar, her oyun parkının vazgeçilmez ekipmanlarından biridir. Çocuklar için güvenli ve eğlenceli bir kayma deneyimi sunar. Kaydıraklar, eğim açısına ve uzunluğuna göre farklı tasarımlarda üretilir. Yumuşak kenarlar, kaymaz yüzeyler ve güvenli çıkış noktalarıyla çocukların güvenliğini sağlar. Özellikle toddler grubu için tasarlanan küçük boyutlu kaydıraklar, küçük yaştaki çocukların güvenle kaymasını sağlar.
Softplay alanları, iç mekan oyun alanlarında sıkça tercih edilen yumuşak zeminli oyun alanlarıdır. Yumuşak bloklar, tüneller, havuz top alanları ve minik kaydıraklar, softplay alanlarının önemli parçalarıdır. Bu ekipmanlar, küçük yaştaki çocukların güvenle oynamasına olanak tanır. Yumuşak yüzeyler, düşme durumunda çocukları koruyarak yaralanma riskini minimuma indirir.
Interaktif oyun panelleri, çocukların dikkatini çeken, öğrenme süreçlerine katkı sağlayan eğitici oyun panelleridir. Çocuklar, bu panellerdeki görevleri tamamlayarak problem çözme becerilerini geliştirir. Renkli ve dikkat çekici tasarımları sayesinde çocukların ilgisini çeker ve oyun alanlarının daha ilgi çekici hale gelmesini sağlar.
Bu ekipmanların her biri, çocukların oyun oynarken fiziksel, sosyal ve bilişsel becerilerini geliştirmelerine olanak tanır. Bu nedenle, oyun parkı ekipmanlarının tasarımı, çocukların güvenliği, eğlencesi ve gelişimi için büyük önem taşır.
Oyun Parkı Ekipmanlarının Özellikleri
Oyun parkı ekipmanlarının kaliteli, güvenli ve dayanıklı olması, çocukların güvenle oynayabileceği alanlar oluşturulması açısından büyük önem taşır. İyi bir oyun parkı ekipmanı şu temel özellikleri taşımalıdır:
• Güvenlik: Oyun parkı ekipmanlarının tasarımı, çocukların güvenle oynayabileceği şekilde olmalıdır. Ekipmanlar, kenar korumaları, yumuşak zemin kaplamaları ve güvenli zıplama alanları ile donatılmalıdır.
• Dayanıklılık: Oyun parkı ekipmanları, dış mekanda kullanıma uygun olmalı ve yağmur, güneş ve rüzgar gibi dış etkenlere karşı dayanıklı malzemelerle üretilmelidir. İç mekan ekipmanları ise yoğun kullanıma dayanıklı olmalıdır.
• Modüler Tasarım: Oyun parkı ekipmanlarının modüler yapıda olması, oyun alanlarının kolayca genişletilmesine veya yeniden tasarlanmasına olanak tanır.
• Renkli ve Çekici Tasarımlar: Renkli ve ilgi çekici tasarımlar, çocukların dikkatini çeker ve onların oyun alanında daha fazla vakit geçirmesini sağlar.
• Hijyen ve Temizlik Kolaylığı: Oyun parkı ekipmanlarının temizlenmesi kolay malzemelerden üretilmesi, hem çocuk sağlığı hem de hijyen açısından büyük önem taşır.
Bu özelliklere sahip oyun parkı ekipmanları, çocukların güvenli ve keyifli vakit geçirmesini sağlar.
Rioplay: Oyun Parkı Ekipmanlarında Güven ve Kalitenin Adı
Oyun parkı ekipmanları denildiğinde akla gelen ilk firmalardan biri Rioplay’dir. Güvenli, dayanıklı ve eğlenceli oyun parkları tasarlayan Rioplay, her yaş grubundan çocuğun keyifle oynayabileceği alanlar oluşturur.
Rioplay, her bir oyun parkı ekipmanını tasarlarken çocuk güvenliğini ve dayanıklılığı önceliklendirir. Ürünlerin her biri, uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak üretilir. Ayrıca, çevre dostu malzemeler kullanılarak çocuk sağlığına uygun üretim yapılır.
Rioplay’in sunduğu oyun parkı ekipmanları arasında trambolinler, tırmanma duvarları, kaydıraklar, interaktif oyun panelleri ve softplay alanları yer alır. Bu ekipmanlar, modern oyun parklarının en çok tercih edilen parçaları arasında bulunur. Rioplay’in sunduğu çözümler, sadece çocukların eğlencesini değil, aynı zamanda onların fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimini de destekler.
Neden Rioplay?
Rioplay, çocuk oyun parkı ekipmanları konusunda güvenilir bir markadır. İşte Rioplay’i tercih etmenizin nedenleri:
• Güvenlik: Tüm ekipmanlar, çocukların güvenle oynayabileceği şekilde tasarlanır ve uluslararası güvenlik standartlarına uygundur.
• Dayanıklılık: Ekipmanlar, yoğun kullanıma dayanacak şekilde üretilmiş olup, uzun ömürlüdür.
• Kaliteli Malzeme: Çevre dostu ve çocuk sağlığına uygun, toksik içermeyen malzemelerle üretilir.
• Renkli ve Çekici Tasarımlar: Çocukların ilgisini çeken, eğlenceli ve yaratıcı tasarımlar sunar.
• Her Yaşa Uygun Seçenekler: Her yaş grubuna uygun çözümler sunar ve oyun parkını ihtiyaçlara göre özelleştirme imkanı sağlar.
Daha Güvenli ve Eğlenceli Oyun Alanları İçin Rioplay
Oyun parkı ekipmanları, çocukların güvenle oynayabileceği, eğlenceli ve fiziksel gelişimlerine katkı sağlayan önemli araçlardır. Bu ekipmanlar, oyun alanlarının daha ilgi çekici ve güvenli olmasını sağlar. Rioplay, yenilikçi tasarımları, güvenli üretim süreçleri ve dayanıklı malzemeleri ile sektörde fark yaratan bir markadır.
Eğer siz de güvenli, dayanıklı ve eğlenceli oyun parkı ekipmanları arıyorsanız, Rioplay doğru adres! Daha fazla bilgi almak ve Rioplay’in oyun parkı ekipmanlarını incelemek için rioplay.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Çocukların oyunla büyüdüğü, güvenle geliştiği eğlenceli alanlar için Rioplay yanınızda!
0 notes
posetimalatiblog · 22 days ago
Text
Roll Ekmek Poşeti
New Post has been published on https://www.yalcinpakambalaj.com/urunlerimiz/roll-ekmek-poseti/
Roll Ekmek Poşeti
Tumblr media
Toptan Roll Ekmek Poşet Çeşitleri
Toptan roll ekmek poşeti sayesinde gıda ürünlerini saklamak ve korumak çok daha güvenli hale gelmektedir. Ürünler toptan satış fiyatları üzerinden satışa çıkarılmaktadır. Aynı zamanda her bir ürün ebat olarak farklılık göstermektedir. Bu ürünlerin kalitesi baskı özellikleri ile ortaya çıkmaktadır. Üstelik şeffaf model ve baskı detayları ile hazırlanan pek çok poşet bulunmaktadır. Roll ekmek poşeti üretimi sayesinde kalite standartlarının ötesinde bir ürün alışverişi sağlanmaktadır. Ambalaj malzeme bakımından da en yüksek kalitede ürünler tercih edilerek üretim tamamlanmaktadır.
Roll Ekmek Poşet Ürün Özellikleri Nedir?
Roll ekmek poşetleri son zamanların en ihtiyaç duyulan gıda malzemelerinden biridir. Ekmek taşınması adına üretilen bu poşetler yırtılmaya karşı üst düzey bir kalite ve koruma sağlamaktadır. Roll ekmek poşeti imalatı yapan firmalar arasında yer alan firmamız istenen ölçülerde ve baskıda ürünler hazır hale getirmektedir. Ürünler beklentileri en iyi şekilde karşılamayı hedeflemektedir. Bu anlamda hem farklı ürün detayları hem de baskı çeşitliliği hazırlanmaktadır. Bu ambalaj çeşitlerinin en büyük özelliklerinden biri nem ve hava almaya karşı dayanıklı malzemelerden üretilmesidir.
Kaliteli Üretim Roll Ekmek Poşet Ürün Çeşitleri
Kaliteli üretim roll ekmek poşetleri yüksek adette bir araya getirilmektedir. Gıda ürünlerinin taze kalması ve dayanıklılığını koruması da bu ürün çeşitlerine bağlıdır. Böylelikle çok fazla kişi dilediği ürün için bu poşetleri kullanmaktadır. Nem almayan ve hava geçirmeyen yapısı sayesinde kullanımı çok daha pratiktir. Her bir ürün istenen gıda malzemesini saklamaya yönelik tasarlanmaktadır. Popüler ürün grubu içerisinde yer alarak satışa çıkmaktadır.
0 notes
harrypotterserisii · 1 month ago
Text
Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 1 - Büyünün Karanlık Yüzü izle
Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 1 - Büyünün Karanlık Yüzü
Filmi izlemek için Aşagıdaki resme tıklayarak ulaşabilirsiniz.
J.K. Rowling’in dünyaca ünlü Harry Potter serisinin son kitabının ilk bölümüne dayanan Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 1, sihir dünyasının şimdiye kadar gördüğü en karanlık günleri tasvir ediyor. Yönetmen David Yates’in ustalığıyla beyaz perdeye taşınan film, destansı serinin finaline giden yolu inşa ederken, karakterlerin duygusal derinliklerini ve büyülü dünyanın kasvetli yanlarını izleyiciye etkileyici bir şekilde aktarıyor.
Karanlık Başlangıç
Film, büyücülük dünyasının tedirgin atmosferiyle başlar. Voldemort’un gücü artmış, Ölüm Yiyenler her yere korku salmaktadır. Sihir Bakanlığı artık karanlık tarafın kontrolündedir. Harry, Hermione ve Ron, bu sefer Hogwarts’ın koruyucu duvarlarından uzak, zorlu ve yalnız bir yolculuğa çıkmak zorundadır. Görevleri bellidir: Voldemort’un ölümsüzlüğünü sağlayan Hortkulukları bulup yok etmek. Ancak bu görev, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal dayanıklılıklarını da sınayacaktır.
Filmin açılış sahnesinde Hermione, ailesinin hafızasını silerek onlardan ayrılırken derin bir hüzün yaşar. Ron, ailesini tehlikeye atmaktan korkarken Harry, Dursley ailesinin evinden ayrılıp bilinmeze doğru adım atar. Bu sahneler, kahramanlarımızın nasıl bir fedakarlıkla karşı karşıya olduklarını göstermesi bakımından oldukça etkileyicidir.
Kaçış ve Saklanma
Harry’nin Privet Drive’daki evinden ayrılışı, filmin ilk büyük aksiyon sahnesidir. Yedi Potter Planı olarak bilinen bu sahnede, Felsefe Taşı’ndan beri tanıdığımız pek çok karakter, Harry’yi güvenli bir yere ulaştırmak için kendi canlarını tehlikeye atar. Görsel efektlerin zirveye ulaştığı bu sahnede, Ölüm Yiyenlerle gerçekleşen hava savaşı izleyicileri ekrana kilitler. Hedwig’in kahramanca ölümü ve Moody’nin kaybı, karanlık temanın kalıcı olduğunu acımasızca hatırlatır.
Harry, Hermione ve Ron, düğüm düğüm örülmüş bir yolculuğa çıkar. Godric’s Hollow’da Voldemort’un izlerini sürerken aynı zamanda kendi geçmişleriyle yüzleşirler. Özellikle Bathilda Bagshot’un evi, hikayenin hem duygusal hem de korkutucu anlarına ev sahipliği yapar. Voldemort’un yılanı Nagini’nin ani saldırısı, gerilimin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne serer.
Dostlukların Test Edilmesi
Yoldaşlık, filmin merkezinde yer alsa da, kahramanlarımız arasındaki ilişkiler giderek karmaşıklaşır. Hortkulukların karanlık etkisi, onları hem fiziksel hem de duygusal olarak yıpratır. Voldemort’un ruh parçalarını taşıyan Hortkuluklar, taşıyan kişinin zihninde şüphe ve öfke tohumları eker. Ron, Hortkuluk’un etkisiyle Harry ve Hermione’ye karşı kıskançlık ve güvensizlik hissetmeye başlar. Bu gerilim, Ron’un grubu terk etmesine yol açar ve ekip geçici olarak bölünür.
Bu ayrılık sahnesi, yalnızca Ron’un karakter gelişimine değil, aynı zamanda Hermione ve Harry’nin dostluklarının derinliğine de ışık tutar. Ron’un gidişiyle Hermione ve Harry’nin yalnız kaldığı sahneler, izleyiciyi içsel bir yolculuğa çıkarır. Özellikle ikilinin dans ettiği sahne, umutsuzluk anlarında bile dostluğun ışığını nasıl koruyabileceklerini gösterir.
Luna’nın Babası ve Ölüm Yadigârları
Ron’un geri dönüşü, hikayenin umut dolu anlarından biridir. Gryffindor’un kılıcını kullanarak Hortkuluk’u yok etmesi, cesaret ve dostluk bağlarının yeniden güçlendiği bir an olur. Ancak kahramanlarımız için tehlike henüz bitmemiştir.
Üçlü, Ölüm Yadigârları hakkında bilgi edinmek için Luna Lovegood’un babası Xenophilius Lovegood’u ziyaret eder. Bu ziyaret sırasında Ölüm Yadigârları’nın sırrı açığa çıkar: Yaşlı Asâ, Diriltme Taşı ve Görünmezlik Pelerini. Ancak Xenophilius, kızını kurtarmak için Harry’i Ölüm Yiyenlere teslim etmeye çalışır. Bu olay, dost-düşman kavramının ne kadar karmaşık olabileceğini gösterir.
Malfoy Malikanesi ve Dobby’nin Fedakarlığı
Film, karanlık tonunu Malfoy Malikanesi’nde zirveye taşır. Üçlü, Ölüm Yiyenler tarafından yakalanır ve Bellatrix Lestrange’ın eline düşer. Hermione’nin işkence gördüğü sahne, filmin en acımasız anlarından biridir. Bu sahne, Voldemort’un ordusunun ne kadar acımasız olabileceğini açıkça ortaya koyar.
Ancak Dobby’nin müdahalesi, filmin umut dolu bir doruk noktasıdır. Sadık ev cini, arkadaşlarını kurtarmak için kendini feda eder. Dobby’nin ölümü, izleyiciyi derinden etkiler ve kahramanlarımızın mücadelesinin ne kadar ağır bir bedelle sürdüğünü bir kez daha hatırlatır.
Karanlık Gölge ve Umut
Film, Voldemort’un Yaşlı Asâ’yı ele geçirdiği sahneyle son bulur. Bu sahne, serinin final bölümüne zemin hazırlarken, izleyiciyi hem heyecanlandırır hem de korkutur. Voldemort’un gücünün zirveye ulaştığı an, kahramanlarımızın karşı karşıya olduğu tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne serer.
Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 1, yalnızca bir fantastik macera değil, aynı zamanda fedakarlık, dostluk ve insan ruhunun dayanıklılığı hakkında derin bir hikaye anlatır. Bu film, serinin daha önceki bölümlerinden farklı olarak, büyünün masalsı tarafını değil, karanlık ve acımasız yönünü vurgular. Harry, Hermione ve Ron’un bu zorlu yolculuğu, izleyiciye yalnızca sihir dünyasının kaderini değil, aynı zamanda kendi içsel savaşlarımızı da sorgulatır.
Serinin bu bölümü, finalin görkemine hazırlanırken, bizlere cesaretin ve sevginin en karanlık zamanlarda bile bir ışık kaynağı olabileceğini hatırlatıyor. Hem görsel hem de duygusal olarak zengin bir anlatımla dolu olan bu film, izleyiciyi büyülü olduğu kadar gerçek bir yolculuğa çıkarıyor.
0 notes
maxplaycomtr · 1 month ago
Text
Zipline Sistemleri: En İyi Tasarımlar ve Uygulama Alanlarıyla İşletmeler İçin Yatırım Fırsatları
Zipline sistemleri, adrenalini yüksek ve eğlenceli deneyimler sunarak hızla popülerleşen açık hava aktiviteleri arasında önemli bir yer edinmiştir. Hem çocuklar hem de yetişkinler için cazip olan bu sistemler, doğru tasarım ve güvenlik önlemleriyle işletmelere büyük potansiyel yaratmaktadır. Bu yazıda, zipline sistemlerinin sunduğu avantajlar, güvenlik önlemleri, farklı kullanım alanları ve MaxPlay gibi lider firmaların sağladığı kaliteli seçenekler üzerine detaylı bir inceleme yapacağız.
Tumblr media
Zipline Sistemlerinin Avantajları: Eğlencenin ve Ekonomik Yararların Dengelemesi
Zipline sistemleri, kullanıcılarına hem eğlenceli hem de heyecan verici anlar yaşatarak popülerliğini her geçen gün artırmaktadır. Çocuklar ve yetişkinler, hızla kayarken büyük bir keyif alır ve bu sistemler genellikle eğlence parkları, doğa alanları ve macera parklarında tercih edilir. Zipline, sosyal etkileşimi artırma potansiyeline sahip bir aktivite olarak grup etkinlikleri için ideal bir seçenektir.
Bunun yanı sıra, zipline sistemlerine yapılan yatırımlar işletmelere uzun vadede önemli gelirler sağlayabilir. Bu sistemler, ziyaretçi trafiğini artırarak işletmelerin çekiciliğini artırır ve müşteri deneyimini iyileştirir. Böylece, sadece fiziksel eğlence değil, aynı zamanda işletme değeri de yükseltilmiş olur.
Güvenlik ve Tasarım: Çocuklar İçin İdeal Zipline Sistemleri
Güvenliği sağlamak adına, kaydırak sistemlerinin hızını sınırlayan fren mekanizmaları ve sağlam bağlantı noktaları gibi unsurlar büyük bir rol oynar. Çocuklara yönelik zipline sistemlerinde, malzeme kalitesi ve yükseklik sınırlamaları gibi güvenlik önlemleri titizlikle belirlenir.
Bu sistemlerde kullanılan dayanıklı çelik halatlar, kaymaz platformlar ve sağlam yapı elemanları, güvenli bir deneyim sunmanın yanı sıra uzun ömürlü kullanım sağlar. Çocuklar için özel tasarlanmış zipline sistemlerinde doğru yaş grubu sınırlamaları da dikkate alınarak, kullanıcı güvenliği en üst düzeye çıkarılır.
Zipline Modelleri ve Çeşitli Kullanım Alanları: İhtiyaca Göre Seçim
Farklı işletmelerin ihtiyaçlarına göre çeşitli modellerde sunulmaktadır. Çocuklar için daha küçük, eğlenceli sistemlerden büyük eğlence parkları için tasarlanmış daha geniş ve uzun zipline sistemlerine kadar pek çok seçenek bulunur. İhtiyaca uygun doğru modelin seçilmesi, hizmet kalitesini artırmakla birlikte kullanıcı deneyimini zenginleştirir.
Eğlence parkları, oteller, alışveriş merkezleri ve doğa parklarında kullanılabilen zipline sistemlerinin kullanım alanları oldukça geniştir. Bu sistemler, her alanda farklı boyut ve tasarımlarla uygulanabilir. Geniş alanlar için uzun zipline sistemleri, dar alanlar için ise daha kompakt çözümler tercih edilebilir.
MaxPlay Zipline Modelleri: Kalite, Dayanıklılık ve Estetik
MaxPlay, sağlamlık ve estetik açısından yüksek standartlara sahip zipline sistemleri sunmaktadır. Şirketin öne çıkan modelleri arasında 140cm x 640cm x 2.5h Zipline, çocuklar için güvenli ve uzun süreli kullanım sağlayan yapısıyla dikkat çeker. MaxPlay zipline sistemleri, güvenlik standartlarına tamamen uygun olarak tasarlanmış olup, eğlenceli bir deneyimin yanı sıra görsel olarak da oyun alanlarına katkı sağlar.
Modern tasarımlarıyla MaxPlay, hem çocuklar hem de yetişkinler için mükemmel bir deneyim sunmayı hedefler. Renkli ve şık dizaynları, oyun alanlarını sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda estetik açıdan da zenginleştirir.
Zipline Kurulumu: Profesyonel Hizmetin Önemi ve Süreç
Zipline sistemlerinin doğru bir şekilde kurulması, güvenli kullanım ve verimli işleyiş için kritik öneme sahiptir. Uzman ekipler tarafından yapılan kurulumlar, sistemin doğru yerleştirilmesi ve güvenlik standartlarına uygun şekilde çalıştığından emin olunmasını sağlar. Kurulum süreci, alanın analiziyle başlar; eğim, büyüklük ve çevresel faktörler göz önünde bulundurularak en uygun yerleşim planı hazırlanır. Sistemin her parçası dikkatlice montelenir, test edilir ve sonrasında güvenlik önlemleri yeniden gözden geçirilerek kurulum tamamlanır. Profesyonel kurulum, uzun ömürlü ve güvenli bir zipline deneyimi için şarttır.
Zipline Bakımı: Güvenli ve Uzun Süreli Kullanım İçin Gereken İpuçları
Güvenli ve verimli çalışabilmesi için düzenli bakım gereklidir. Halatlar, fren sistemleri ve bağlantı noktaları gibi elemanların düzenli olarak kontrol edilmesi, olası arızaların önüne geçer ve uzun ömürlü kullanım sağlar. Ayrıca, malzemelerdeki aşınmalar da zamanında değiştirilerek güvenlik artırılır. Bakım sürecinin yanı sıra, kullanıcıların güvenlik kurallarına uyması da önemlidir. Düzenli bakım, işletmelerin sistemlerinin güvenliğini sağlamasına ve uzun süreli verimli kullanım olanağı sunmasına yardımcı olur.
Tumblr media
Eğlence Parklarında Zipline: Doğru Model Seçimiyle Müşteri Memnuniyeti Artırmak
Eğlence parkları, ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunmak için zipline sistemlerinden faydalanmaktadır. Bu tür parklar, büyük ve heyecan verici zipline modellerini tercih eder. MaxPlay’in sunduğu zipline modelleri, eğlence parkları için ideal seçenekler sunar. 140cm x 640cm x 2.5h Zipline gibi büyük modeller, geniş alanlarda güvenli ve heyecan verici deneyimler yaratır.
Büyük zipline sistemleri, parktaki en popüler aktivitelerden biri olabilir. Ziyaretçiler heyecanlı ve güvenli bir deneyim yaşarken, parkın çekiciliği artar ve müşteri memnuniyeti yükselir.
Sonuç olarak, zipline sistemleri, doğru tasarım, kurulum ve bakım ile işletmelere önemli fırsatlar sunar. MaxPlay gibi güvenilir markalarla çalışarak, yüksek kaliteli ve güvenli zipline deneyimleri sağlayabilir ve işletmenizin değerini artırabilirsiniz.
1 note · View note