#getirilen
Explore tagged Tumblr posts
Text
19 yaşında dünya güzeli iki genç kızımız, bugün canice *ldürüldü.
Sosyal ve ekonomik açıdan bitirilmiş, *yuşturucu cenneti pardon cinneti haline getirilen Türkiye'de iki genç kız bir cani tarafından vahşete kurban gitti, sapık ruh hastası bu iki *inayet sonrası Topkapı surlarından atlayarak yaşamına son verdi.
İki gencimizden İkbal'in kafasını koparacak kadar çıldırmış, gözü dönmüş ruh ve madde hastası canileri yetiştiren bir toplum düzenine sahip, karanlığa gömülmüş bir ülke olduk.
Yine medyaya yansıyan genç bir kadına gece ulu orta tecavüze yeltenecek kadar gözü dönmüş sapkınların dolaştığı sokaklarda, asla güvende değiliz.
Korkunç bir yönetim. Sıfır güvenlik. Caydırıcı olmayan yetersiz cezalar ve çürümüş eğitim sistemi ile adalet düzeni arasında sıkışmış durumda, endişe içindeyiz. En kötüsü bu tarz korkunç olayların biteceğine dair umut yok.
Rastgele bir yere çiçek bıraksak, bir kadının mezarına denk gelecek kadar kadın öldürüldü bu ülkede.
Kadın düşmanlığı, hayvan düşmanlığı, çocuk istismarı, uyuşturucu, çeteleşme, güvensiz sokaklar...
2002 yılında işlenen kadın cinayeti 66 iken, 2021'de 280 kadın *ldürülüyor, 217 kadın şüpheli şekilde ölü bulunuyor. 2019 yılında kadın cinayetleri tavan yapıyor, 474 kadın cinayete kurban gidiyor.
2020 yılında 300 kadın *ldürülüyor, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunuyor. 2022 yılında 334, 2023 yılında 438, 2024 yılı ilk 8 ay 250'yi aşkın *inayete kurban giden kadınlarımız.
Buna karşılık, kadınları koruyan "İstanbul Sözleşmesi'nin" imzalandığı 2011 yılında kadın cinayetlerinde ciddi bir azalma görülüyor. O yıl 163 kadın cinayete kurban gidiyor.
Güldünya Tören, Münevver Karabulut, Esin Güneş, Ferdane Çöl, Özgecan Aslan, Şule Çet, Fatma Şengül, Emine Bulut, Başak Cengiz, Pınar Gültekin, Narin Güran ve sayısız nice kurban...
Yeter artık!
Güvenli sokaklar istiyoruz.
Güvenli bir ülke istiyoruz!
256 notes
·
View notes
Text
açıkça dile getirilen sevginin de nefretin de başımın üstünde yeri var ama kem küm edilen, acaba dedirten hiçbir duyguya yolum yok
484 notes
·
View notes
Text
7/24 TEKEL BAYİ
Tekelbayisiparis.com.tr ile alkol ve içecek ihtiyaçlarınızı hızlı ve kolay bir şekilde karşılayabilirsiniz. Tuzla ve Pendik gibi İstanbul'un gözde semtlerinde, ihtiyacınız olan her türlü ürünü bulabileceğiniz geniş bir yelpazeye sahibiz. 24 saat hizmet veren tekel bayimiz, günün her saati kapısını açarak siz değerli müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı hedefliyor. İster misafirlerinizi ağırlayın, ister bir kutlama planlayın; ihtiyacınız olan ürünlere bir tıkla ulaşın. İstanbul'da açık tekel bayisi arayanlar için ideal bir adres olan tekelbayisiparis.com.tr, hızlı ve güvenilir alışveriş imkanı ile konforunuzu artırıyor.
Tuzla Tekel Sipariş
Tuzla tekel sipariş hizmeti, bölgedeki içecek ve atıştırmalık ihtiyaçlarınızı hızlı ve pratik bir şekilde karşılamak için tasarlanmıştır. Yerel tekel bayileri, geniş ürün yelpazesi ile bir telefon kadar yakınınızdadır.
Hızlı teslimat seçenekleri sayesinde, Tuzla’da dilediğiniz zaman sipariş verebilir ve kapınıza kadar getirilen ürünlerin tadını çıkarabilirsiniz. Bu, özellikle yoğun iş temposuna sahip olanlar ve evde zaman geçirmek isteyenler için b��yük bir kolaylık sağlar.
İstanbul açık tekel bayi hizmetleri de mevcut olup, her türlü ihtiyacınıza cevap verecek seçenekler sunmaktadır. Tuzla'da yer alan bayiler, günün her saati ulaşılabilir ve tüm siparişlerinizi en kısa sürede teslim etmeye özen göstermektedir.
24 saat açık tekel konsepti ile ihtiyaç duyduğunuz her an yüksek kaliteli ürünlere ulaşabilirsiniz. Pendik tekel ile de bağlantı kurarak, farklı ürün seçeneklerini değerlendirme imkanına sahip olursunuz.
Bölgenizdeki tekel bayilerini keşfederek, hem zaman kazanabilir hem de bütçenize uygun seçenekler ile alışveriş yapabilirsiniz. Tuzla'da tekel siparişinizi verdiğinizde, sizi bekleyen çeşitli fırsatlardan da yararlanabilirsiniz.
Pendik Tekel
Pendik tekel, İstanbul'un hızlı gelişen bölgelerinden birinde yer alarak, ihtiyaç duyduğunuz tüm alkollü ve alkolsüz içecekleri rahatlıkla bulabileceğiniz bir noktadır. Pendik bölgesinde yer alan tekel bayiileri, geniş ürün yelpazesi ile öne çıkmaktadır. Bu bayiler, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için önemli bir durak konumundadır.
Bölgedeki tekel bayilerinin sağladığı avantajlar arasında, çeşitli içki seçenekleri, atıştırmalıklar ve temizlik ürünleri gibi ihtiyaçlarınızı bir arada bulabilmeniz bulunmaktadır. Pendik tekel bayileri, sundukları hizmetlerle müşteri memnuniyetini ön planda tutmaktadır.
Pendik'te tekel siparişi vermek, özellikle yoğun günlerde oldukça kolaydır. Birçok bayi, telefon veya online sipariş sistemi ile hizmet vermekte olup, böylece zaman kaybı yaşamadan ürünlerinize ulaşabilirsiniz. İstanbul açık tekel bayi arayanlar için Pendik, ideal bir alternatif sunmaktadır.
Pendik tekel bayileri, 24 saat açık tekel ihtiyacı olanlar için de doğru adreslerdir. Gecenin ilerleyen saatlerinde bile ihtiyacınız olan ürünleri bulabilir, keyfinizi hiçbir zaman yarıda bırakmadan ürünlerinizi temin edebilirsiniz.
İstanbul Açık Tekel Bayi
İstanbul açık tekel bayi seçeneği, geniş ürün yelpazesi ve 24 saat hizmet sunma özellikleriyle dikkat çekiyor. Özellikle gece ya da geç saatlerde ihtiyaç duyulan içecekler ve atıştırmalıklar için İstanbul'un çeşitli semtlerinde bulunan açık tekel bayileri, kullanıcıların en büyük yardımcısıdır.
Bu bayiler, Tuzla tekel sipariş süreçlerinin yanı sıra Pendik tekel ihtiyacını da karşılayarak, her saat ulaşılabilir olmalarıyla öne çıkıyor. Farklı semtlerde yer alan açık tekel bayileri, müşteri memnuniyetini hedefleyerek kaliteli ürünler sunuyor. Özellikle çekirdek aileler ve kalabalık arkadaş grupları için gece hayatını renklendiren bu yerler, sosyal etkinliklerde de tercih ediliyor.
İstanbul'da bulunan açık tekel bayileri, kullanıcıların hızlı ve pratik bir şekilde alışveriş yapabilmelerine olanak tanırken, aynı zamanda geniş ürün çeşitliliği ile de herkesin beğenisini kazanıyor. Bira, şarap, alkolsüz içecekler, atıştırmalıklar ve diğer pek çok ürün, dilediğiniz zaman kapınıza kadar getirilmektedir.
İstanbul açık tekel bayileri, hem Tuzla hem de Pendik gibi önemli lokasyonlarda, ihtiyaç duyduğunuz her an sizlere hizmet vermeye hazırdır. 24 saat açık tekel bayileri ile alışverişin keyfini çıkarabilirsiniz.
24 Saat Açık Tekel
İstanbul'da gece yarısı bir şeyler almanız gerektiğinde endişelenmenize gerek yok; çünkü 24 saat açık tekel bayileri her zaman hizmetinizde. Tuzla tekel siparişleri gibi, Pendik tekel noktaları da gecenin ilerleyen saatlerinde bile ihtiyaçlarınıza cevap veriyor. Bu, İstanbul açık tekel bayi seçiminde sunduğu büyük bir avantajdır.
24 saat açık tekel bayileri, çeşitli içeceklerden atıştırmalıklara kadar birçok ürünü her an erişilebilir kılmaktadır. Özellikle gece çalışanlar veya geç saatlerde dışarıda olanlar için, bu tür bayilerin varlığı büyük bir rahatlık sağlamaktadır.
Siparişinizi vermek ya da direkt olarak mağazadan almak için İstanbul'un farklı noktalarında 24 saat açık tekel bayilerini tercih edebilirsiniz. Bu sayede, geceye yönelik ihtiyaçlarınızı zaman kaybetmeden giderebilir, günlük hayatınızı daha rahat bir şekilde sürdürebilirsiniz.
Unutmayın ki, Tuzla tekel sipariş seçenekleri, Pendik tekel mağazaları ve İstanbul açık tekel bayi alternatifleri ile 24 saat boyunca açık olan yerlerde, her zaman güvenilir hizmet alabilirsiniz. Hızlı ve kolay erişim, ihtiyaçlarınızı karşılamak için büyük bir kolaylık sunmakta.
427 notes
·
View notes
Text
İndirgeek - Gold (3)
Psiphon, kullanıcıların internet sansürünü atlamasına ve engellenen web sitelerine erişmesine olanak tanıyan çok yönlü bir uygulamadır. İndirgeek sayesinde hem Windows hem de Android cihazlar için kullanılabilir. Psiphon'un birincil amacı, internetin herkes için özgür ve açık bir alan olarak kalmasın�� sağlamaktır. Özellikle ifade özgürlüğünün kısıtlandığı ve internet içeriğine serbestçe erişilemediği ülkelerde kullanışlıdır. Psiphon ile kullanıcılar, hükümetler veya internet servis sağlayıcıları tarafından getirilen kısıtlamalardan bağımsız olarak açık internet üzerindeki her şeye erişebilir. Psiphon kullanmanın çeşitli faydaları vardır. İlk olarak, kullanıcılara kendi bölgelerinde başka türlü kullanılamayacak olan engellenen web sitelerine ve içeriğe erişme yeteneği sağlar. Bu özellikle bilgi, iletişim ve eğlence için internete güvenen kişiler için önemlidir. Ek olarak web sitemiz Psiphon indir ile, kullanıcıların internette güvenli bir şekilde gezinmesine ve kişisel bilgilerini korumasına izin vererek anonimlik ve mahremiyet sunar. Uygulama, güvenli bir tarama deneyimi sağlamak için bağlantıları gizlemek için VPN, SSH ve HTTP proxy şaşırtma tekniklerini kullanır. Psiphon, internet içeriğine sansürsüz erişim sağlayan güçlü bir atlatma aracı olarak geniş çapta tanınmaktadır. Sansür veya kısıtlamalar nedeniyle belirli web sitelerine erişemeyen dünya çapında milyonlarca kullanıcı arasında popülerlik kazanmıştır. Psiphon apk ile, internet sansürünü aşmada etkili kalmasını sağlamak ve kullanıcılara sınırsız interneti keşfetme özgürlüğü sağlamak için sürekli olarak güncellenir.
498 notes
·
View notes
Text
Hz. Aişe Annemizin Yaşı
...öncelikle şunu söyleyelim ki eğer böyle olsaydı ve Efendimiz ﷺ 5 -6 yaşında bir kız ile evlenseydi, biz bir mü’min olarak bunu sorgulamaz, bu konuda şu an modern dünyanın bize telkin ettiği bazı düşüncelerden etkilenerek asla konuşmazdık. Ancak bu konuda yaptığımız araştırmalara göre Aişe annemiz nişanladığında 15-16 evlendiğinde 18-19 yaşlarındadır. Biraz teknik bir konu olan bu mevzuya, burada fazlaca girmeden, bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
📌Diri diri kız çocuklarını toprağa gömen cahiliye Arapları genel itibari ile kız çocuklarının yaşlarını tutmazlardı. Toplumun tüm kınamasına rağmen kızlarını gömmeyip onları büyütenler, çocukları buluğa erdiklerinde Dâru’n-Nedve’de bir tören düzenler ve kızlarınm artık büyüdüğünü halka ilan ederlerdi. Eğer bu uygulamayı esas alırsak, Hz. Aişe’nin 9 yaşında evlendiği iddiasını, “9 yıldır ay hali görüyordu” şeklinde anlamak gerekecektir. 9 yıldır ay hali görmesi ve bir 9 yılda çocukluk dönemini dikkate alınca, Hz. Aişe validemiz evlendiğinde 18 yaşlarında bir genç kız olduğu anlaşılacaktır.(İbn Hişam, es-Sîre)
📌Hz. Aişe validemiz yıllar sonra Mekke’nin ilk dönemlerinde inen bir sûre olan, Kıyamet Sûresinin iniş zamanı sorulduğu zaman: "Ben Mekke'de sokaklarda oynayan bir çocuk iken Kıyamet saatinin dehşetini anlatan şu ayetler (Kamer Sûresi, 54/46) nazil oldu” (Buhari) diye cevap vermesi, onun yaşını tespit etmemiz açısından önemli bir işarettir. Bu sûrenin nübüvvetin 3. ya da 4. yılında nazil olduğunu hatırlarsak, Aişe validemizin de oyun oynayacak ve dile getirilen sûreyi aklında tutacak bir yaşta olması gerektiğini de dikkate alırsak; o günlerde en az 6-7 yaşlarında olması icap edecektir. Hz. Aişe’nin Efendimiz ﷺ ile evliliğinin nübüvvetin 13. yılında gerçekleştiğini hatırlarsak, demek ki bu evlilik Kamer Sûresinin nazil olmasından yaklaşık 10 yıl sonra olduğunu kabul etmek zorunda kalacağız. Böyle olunca da Aişe validemizin evlendiği zaman yaşının en az 17 ya da 18 olduğu anlaşılacaktır.
📌Birçok tarihi kaynak Aişe validemiz ile ablası Esma arasındaki yaş farkının 10 olduğunu söylerler. (Nevevî, Tehzîbul-Esmâ,II, 597; Hâkim, el-Müstedrek, III,) Hicretin 73. yılında 100 yaşında vefat etmiş olan büyük İslâm kadını Hz. Esma hicret sırasında, 27-28 yaşlarında idi. Eğer bu yaşlarda idiyse ve Aişe validemizden de 10 yaş büyük idiyse, demekki Hz. Aişe’de hicret sırasında 18 yaşlarında idi.
📌Bugün hadis kitaplarımızda yer alan ve Hz. Aişe validemizin Mekke yıllarıyla ilgili olarak anlattığı bazı rivayetler, onun yaşını tespit edebilmemize yardımcı olacak niteliktedir. Bunlardan birkaçına değinirsek, mesela; risâletten kırk yıl önce gerçekleşen ve tarih belirlemede bir ölçü olarak kabul gören fil hadisesinden geriye kalan iki kişiyi Mekke’de dilenirken gördüğünü söylemesi; (ibn hişam, ibn kesir) Mekke’nin en sıkıntılı günlerinde Allah Resûlü’nün ﷺ kendi evlerine geldiğini ve bu sıkıntılara dayanamayan babası Hz. Ebû Bekir’in de Nübüvvetin 5. veya 6. yılında Habeşistan’a hicret teşebbüsünde bulunduğunu detaylarıyla birlikte anlatması;(Buhârî, Ahmet b. Hanbel) namazın ikişer rekât farz kılındığını, mukim olanlar için daha sonraları onun dört rekâta çıkarıldığını, ancak sefer durumlarında yine iki rekât olarak bırakıldığını ifade etmesi gibi rivayetler (Taberani) onun yaşı konusunda bize ipuçları verecek niteliktedir.
Muhammed Emin Yıldırım, Sahabe İklimi, c. 1, s. 479-481
41 notes
·
View notes
Text
GECİCİKAYİTR - PRO+
Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, akıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak, özellikle iPhone kullanıcıları için geçici kayıt işlemleri sıklıkla gündeme geliyor. Peki, iPhone geçici kayıt nedir ve neden bu kadar önemlidir? Geçici kayıt, telefonun kullanımı için belirli bir süreyle sınırlı olan kayıt işlemidir. Bu yöntem, yurt dışından alınan telefonların Türkiye'de kullanılabilmesi için bir geçiş süreci sunar.
iPhone Geçici Kayıt
iPhone geçici kayıt, özellikle yurt dışından alınan iPhone cihazlarının Türkiye'de sorunsuz bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli bir işlemdir. Türkiye'de, yurt dışından getirilen cep telefonlarının kullanımı için IMEI kaydı zorunludur. Ancak bazı durumlarda, hemen kayıt işlemi yapılamadığında geçici bir kayıt yapılması gerekebilir.
Geçici kayıt, kullanıcıların telefonlarını 120 gün boyunca kullanabilmelerine olanak tanır. Bu süre zarfında kullanıcılar, telefonlarının tüm özelliklerini sorunsuzca kullanabilirler. Ancak, bu geçici kaydın süresi dolduğunda cihaz, sinyal almamaya başlayacak ve geçerli bir IMEI kaydı olmadan kullanılamayacaktır.
Geçici kayıt için izlenmesi gereken adımlar, öncelikle e-devlet üzerinden veya belirli GSM operatörlerinin hizmetleri aracılığıyla kolayca yapılabilmektedir. İşlem sırasında cihazın IMEI numarası ve kimlik bilgileri gerekli olacaktır. Geçici kayıt işlemi sonrasında, kullanıcılara geçici kayıt belgesi verilir ve bu belge, kayıt süresinin dolduğuna dair herhangi bir sorunla karşılaşmamak için saklanmalıdır.
Geçici kayıt işlemi yapmak isteyen kullanıcıların, işlemi gerçekleştirmeden önce geçici kayıt şartlarını ve süresini mutlaka öğrenmeleri önemlidir. Böylece, cihaz kullandıkları sürede herhangi bir sorun yaşamadan iletişim kurmaya devam edebilirler. Unutulmamalıdır ki, geçici IMEI kaydı sadece belirli bir süreyle sınırlıdır ve bu sürenin sonunda kullanıcıların kalıcı kayıt işlemini tamamlamaları gerekmektedir.
Geçici Kayıt
iPhone Geçici Kayıt, iPhone kullanıcıları için oldukça önemli bir süreçtir. Özellikle yurt dışında bulunan cihazlar için geçici kayıt işlemi, telefonun kullanımını sorun yaşamadan devam ettirmek için gerekmektedir. Bu işlem ile, cihazınızın IMEI numarası kayıt altına alınır ve yasal olarak kullanılabilir hale gelir.
Geçici kayıt işlemi, kullanıcıların yurt dışından getirdikleri cihazların Türkiye'de kullanılması için uygulanır. Kayıt işlemi yapılmadığı takdirde, cihazınız belirli bir süre sonra network hizmetlerinden faydalanamaz. Bu nedenle, yurt dışından bir iPhone almayı düşünüyorsanız, geçici kayıt işlemini unutmamanız son derece önemlidir.
Geçici kayıt yapmak için, öncelikle e-devlet üzerinden başvuru yapmanız gerekmektedir. Başvuru sırasında gereken belgeler arasında pasaport, cihazın IMEI numarası ve kaydın yapılacağı vergilerin ödenmiş olması gibi unsurlar bulunmaktadır. Başvuru işleminiz tamamlandıktan sonra, 30 gün içerisinde IMEI kaydı gerçekleştirilmelidir.
Sonuç olarak, iPhone Geçici Kayıt, cihazınızı yasal çerçevede kullanabilmeniz için vazgeçilmez bir adımdır. Bu işlemi gerçekleştirmeden cihazınızı kullanmak, ileride büyük sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Bu nedenle, dikkatli bir şekilde kayıt işlemlerini yapmayı ihmal etmemeniz önemlidir.
Geçici IMEI Kaydı
Geçici IMEI kaydı, yurt dışından cihaz getiren kullanıcılar için önemli bir süreçtir. Türkiye'ye getirilen telefonların IMEI numarası kaydedilmeden kullanılmaları mümkün değildir. Bu nedenle, cihazın yasal olarak kullanılabilmesi için bu kayıt işleminin yapılması gerekmektedir.
Geçici kayıt, genellikle 120 gün süreyle geçerlidir. Bu süre içerisinde kullanıcılar, telefonlarını Türkiye'de sorunsuz bir şekilde kullanabilirler. Ancak, bu kayıt işlemi yapılmazsa cihaz, süre dolduktan sonra hat ve internet hizmetlerine erişim sağlayamaz.
Geçici IMEI kaydı için gerekli belgeler arasında, pasaport ve satış belgesi bulunmaktadır. Kullanıcılar, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın resmi web sitesi üzerinden veya mobil uygulamalar aracılığıyla bu işlemi gerçekleştirebilirler.
Önemli bir hatırlatma: Geçici IMEI kaydı, her kullanıcı için yalnızca bir kez yapılabilir. Dolayısıyla, işlemi gerçekleştirenlerin doğru ve eksiksiz bilgi vermeleri, gelecekte yaşanabilecek sorunların önüne geçmek açısından oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, geçici IMEI kaydı süreci, yurt dışından telefon getirenlerin dikkat etmesi gereken bir konudur. Bu sürecin anlaşılması ve doğru bir şekilde uygulanması, kullanıcıların telefonlarını problemsiz bir şekilde kullanmalarına olanak tanıyacaktır.
719 notes
·
View notes
Text
...
Bolu'da imam nikahıyla evlendirilen 11 yaşındaki kız çocuğunun sekiz aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Samsun'da otomobil çarptı diye koma halinde hastaneye getirilen 14 yaşındaki kız çocuğunun, imam nikahlı eşi tarafından odunla dövüldüğü, sonra da kaza süsü vermek için motosikletle üzerinden geçildiği anlaşıldı. Ordu'da 13 yaşındayken para karşılığında evlendirilen kız çocuğu, sürekli dayak yediği 40 yaşındaki herifin evi terketmesi üzerine, kendi ailesi tarafından kabul edilmedi, henüz 17 yaşındayken üç çocuğuyla ortada kaldı. Gaziantep'te özel hastanede 18 yaşında birinin kimliğiyle doğum yaptırılan kız çocuğunun, aslında 12 yaşında olduğu tespit edildi. Adana'da 13 yaşındaki kız çocuğuna düğün yapıldı. Sakarya'da kuzeniyle evlendirilen 15 yaşındaki kız çocuğu, evden kaçıp polise sığındı. Tekirdağ'da bir noterin, 14 yaşındaki kızlarını evlendirmek isteyen ana-babaya muvafakatname verdiği belirlendi. Tokat'ta evlendirilen 12 yaşındaki kız çocuğunun dört aylık hamile olduğu anlaşıldı. Ağrı'da 16 yaşında evlendirilen kız çocuğu, işkence yapılmış, tuvalette eli kolu bağlanmış halde bulundu. İzmir'de 12 yaşında evlendirilen kız çocuğu, sezaryenle doğum yaptı. Adana'da imam nikahıyla evlendirilen 16 yaşındaki kız çocuğu, trenin önüne atladı. Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumu'nda konuşan Gümüşhane Üniversitesi öğretim üyesi, bizzat yaşadığı hadiseyi anlattı, “yol kenarında bir kız çocuğunu kucağında bebeğiyle ağlarken gördüm, 16 yaşındayken evlendirilmiş, anne olmuş, bebeğinin eli yanmış, ne yapacağını bilmiyor, bebeğiyle birlikte ağlıyordu, aslında orada bir anne ağlamıyordu, iki çocuk ağlıyordu” dedi. Kayseri'de para karşılığında evlendirildiği herif tarafından sokağa atılan, kamyonet kasasında yaşayan 15 yaşındaki kız çocuğu, av tüfeğiyle canına kıydı. Konya'da 16 yaşındayken evlendirilen kız çocuğu, inşaatın yedinci katından atladı. Siirt'te dünyaya geldi, ismi Kader'di, 12 yaşında evlendirildi, 13 yaşında anne oldu, 14 yaşında canına kıydı, adı üstünde kaderi böyleymiş denildi, geçildi. 12 yaşındayken iki bilezik karşılığında 40 yaşındaki evli herife kuma verildiği ortaya çıkan kız çocuğu “yanına yatmaya korkardım, bana oyuncak almayınca ağlardım” dedi. 11 yaşındayken 40 yaşındaki herifle evlendirilen kız çocuğu “çocuk doğuramıyor diye dövüldüğünü, üç dört sene kaynanasının koynunda yattığını” söyledi. 30 yaşında biriyle evlendirilen 13 yaşındaki kız çocuğu, seneler sonra gazete röportajında anlattı: “İlk gece beni tek başıma odaya soktular, korkudan bayıldım, kolonya verdiler, evlendirildiğim kişi odaya geldi, ‘hadi gel seninle evcilik oyunu oynayalım' dedi, bu cümleyi hayatım boyunca unutmayacağım…” 12 yaşındayken okulundan alınıp, başlık parası karşılığında 50 yaşındaki herifin koynuna sokulduğu anlaşılan kız çocuğu “derslerim çok iyiydi, rüyamda sürekli mezun olduğumu, diploma aldığımı görüyorum” dedi. Henüz 14 yaşındayken 10 bin lira karşılığında, beş çocuk, dokuz torun sahibi 70 yaşındaki herife verilen kız çocuğu, seneler sonra bu konuda araştırma yapan üniversite ekibine anlattı, “annemi asla affetmeyeceğim, hayatımı değiştirme imkanım olsaydı, en önce babamı değiştirirdim” dedi.
*
Akp hükümeti, işte bu sapıklara af kanunu çıkarmaya çalışıyor.
*
Geceyarısı sessiz sedasız meclisten geçirirken muhalefet partilerine yakalanan Adalet bakanımız “bunlar tecavüzcü değil, cinsel istismar suçunu zorla işlemiş kişiler değil, tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler” diyor… Adalet bakanımızın “küçüğün de rızasıyla yapılmış işler” dediği işler, işte bu işler!
*
Ve bu işler… Sadece ahlaksız babalar, utanmaz dünürler, sapık damatlarla yapılmıyor. İmamlarla yapılıyor.
*
İmamlar nikah kıyıyor.
İmamlar onaylıyor.
Babalar istedikleri kadar ahlaksız olsun, dünürler istedikleri kadar utanmaz olsun… İmamlar rıza göstermese, bu insanlık suçu işlenebilir mi?
İmamlar, nikahını kıy diye kendilerine getirilen kız çocuklarını polise, jandarmaya, savcıya bildirse, bu talihsiz kız çocukları, babaları hatta dedeleri yaşındaki sapıkların yatağına sokulabilir mi?
*
İmamlar, bu işlerin olmazsa olmazıdır.
25 notes
·
View notes
Text
Timuçin Esen - Bunca Gamı Bunca Derdi ('Müslüm Baba' Orijinal Film Müzik...
youtube
Türkülere sevdalıyım, her türküde kendimden bir parça buluyorum ama her türküde dile getirilen bir derdim yok ...bir derdim var dersem önce Allah'tan utanırım sonra hastalardan sonra yetimlerden sonrada engelli insanlardan utanırım ....ben
14 notes
·
View notes
Text
Sabetayizm
Aslında Sabetayistlerin sayıları çok az ama ağırlıkları çok fazlaydı. Medya, eğitim, ekonomide ciddi güç haline gelmişlerdi. İsimleri Müslüman ismiydi, kimliklerinde dini İslam yazıyordu fakat gizli Yahudilerdi. Müslüman görünüp İslam ile savaşırlardı. Dönme olduklarını söylemiyorlardı. Karşımıza çağdaş, laik, Atatürkçü bazen de hoca kılıklarıyla çıkıyorlar hala. Sabetayistler, bu ülkenin en büyük siyasi, iktisadi, mali ve medyatik gücüdür...
Sultan Abdülhamid’e karşı yapılan İkinci Meşrutiyet hareketi ve darbe girişimi de bir Sabetayist hareketti. Sabetayizm uzmanlarına göre Türkiye'de elli bini geçen Sabetayist kökenli nüfus yaşıyormuş. 1924 mübadelesinden sonra Selanik'ten getirilen bazı Sabetayist gruplar Ege bölgesine yerleştiriliyor. En azından kırk bin kişi Sabetayist olduğu bilincinde..
Sabetay Sevi'yi yargılayıp öldürmek isteyen Osmanlı'ya düşmandırlar. Bu yüzden İslam ve İslam kaidelerine de düşmandırlar. Türk gençlerinin de Osmanlı ve İslam'a düşman olmaları için Türkiye'de profesyonel çalışmalar yürütmüşlerdir. Bahsettiğimiz gibi laik, çağdaş dernek ve vakıflar kurarak gençleri çekip, İslam ve Osmanlı düşmanı yapmışlardır. Bunu genellikle "Atatürkçülük” kılıfı altında yaptılar.
8 notes
·
View notes
Text
Güzel günler gelir mi?
Bilmiyorum;
Ama geçen günler Çok şeyler götürdü bizden.!
Günaydın Hayırlı Sabahlar Tumbir Ailem 🥀❤️🩹🥀❤️🩹
Ertelemeyin bir sözünuz varsa söyleyin çünkü🥀❤️🩹
söylenmeyen her kelime yüreğinizde yara olup nefes aldırmıyor🥀❤️🩹
Toprak aldığını geri vermiyor 🥀❤️🩹
ve bir gönülden uzaklaşan o gönülle bir daha giremiyor🥀❤️🩹
Öldükten sonra getirilen çiçeklerin de ölüler için bir anlamı olmuyor.🥀
175 notes
·
View notes
Text
Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikâyet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi bir perişanlık içinde. Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz; maateessüf memleketin hakiki durumu bu işte! Bunda bizim günahımız yoktur; uzun yıllar hatta asırlarca dünyanın gidişinden gafil, birtakım şuursuz idarecilerin elinde kalan bu cennet memleket; düşe düşe şu acınacak hale düşmüş.
Bu arada beni en çok üzen şey nedir bilir misin? Halkımızın zihninde kökleştirilmiş olan, her şeyi başta bulunandan beklemek itiyadı. İşte bu zihniyetle; herkes büyük bir tevekkül ve rehavet içinde, bütün iyilikleri bir şahıstan, yani şimdi benden istiyor, benden bekliyor; fakat nihayet ben de bir insanım be birader, kutsi bir kuvvetim yoktur ki.
Biraz durdu, gözleri dolmuştu; elleri hafifçe titriyordu, “Kalk, bana bir kahve getirmelerini söyle de, gel!” dedi.
Anlamıştım; aşikâr bir hal alan heyecanını yenmek için yalnız kalmak, vakit kazanmak istiyordu. Kendisini ilk defa böyle bir halde görüyordum. Demek ki teşhisim doğru idi. Dışarıda birkaç dakika oyalandım; odaya döndüğüm zaman, epeyce sakinleşmişti, susuyordu. Getirilen kahveyi yavaş yavaş içti, sonra gözlerimin içine bakarak, her zamanki metin sesiyle konuştu:
“Her ne hal ise! Yeise değil, hatta ufak bir tereddüde dahi düşmeye mahal yoktur; halimizi bilmekle beraber cesaretimizi kaybetmemeli, ümit ve şevk içinde yolumuza devam etmeliyiz; er geç, fakat muhakkak gayemize varacağız. Hadi artık seni bırakayım; ben de hazırlanıp sofraya ineceğim.”
Salondan nasıl çıktığımı bilmiyorum; Çelik İradeli Adamın, velev beş, on dakikalık olsun, böyle bir sinir buhranı geçirmiş olması, beni çok sarsmıştı; günlerce bunun tesiri altında kalmıştım.
Hasan Rıza Soyak - Atatürk'ten Hatıralar, s. 389-390
7 notes
·
View notes
Text
Öyle garip bi mavi var,öyle anlaşılmaz arkasında heder ediyor. Kalbim hızlı,nefeslerim sık,sırtımda dünyanın acısı upuzun bir yoldayım.
Ben ilerliyorum yol uzuyor,ben koşuyorum yol üzüyor.
Ağaç yok,yıldız yok,deniz yok.
Toprak var,bulut var,deniz yok.
Ayaklarıma taşlar batıyor,üstümdeki beyaza kanlar bulaşmış. Ağlıyorum,bu sefer canımın acısına. Ben kayboluyorum. Kayboluyorken bile başkasını kurtarmam isteniyor benden. Ne kadar acı değil mi? Bi başkasına beni ilaç yapmaya çalışıyorlar.
İnsanlar doğar sonra ikiye ayrılır. Dayanamayanlar ve dayanamayanlar. İlk dayanamayan susar acısına güler eğlenir ama güneş gidip gün ağırınca başlar onun dayanamaması. Kimse bilmez nerde yarası. Göstermez ki 'nerde' nasıl anlasınlar yarası? Bi de ikinci dayanamayanlar vardır. En ufak acı onu yıkar ayağa kalkamayacak sanır. Kendisi kalkmak için uğraşmaz başkasından bekler. Sonra düştüğü yerde zaman sayar. Kimse gelmez. Ağlar,sızlar herkes bilir nerde yarası. Ama ona da şifa olmazlar. Çünkü bencildir insan,kendine yapılmayanı yapmaz başkasına. Sonra gelir anası:)
Suya doğar insan sonra sudan kaçar. Deniz özgürlüktür,Gökyüzü ebedi ve ufuk...ezeldir ufuk.
Kapatma gözünü çocuk bak etrafına. Denize bak,doğaya bak,kediye,köpeğe,kuşa bak ama insana bakma. Zehirdir insanoğlu çocuk,öldürür. Bak çocuk ben umuttum. Bana bak çocuk ne kaldı benden geriye. Yok oldum çocuk,yok edildim. Kınandım çocuk,ezildim,hor görüldüm,dışlandım. Yine bana bak çocuk hâlâ iki ayağımın üstündeyim.Bak çocuk gözlerim boş. Su terk etti,Gökyüzü sınırları çizdi. Ufuk kayboldu. Bana bak çocuk yıkılmadım. Ben yarabandı değilim yaralandı diye koşmam. Ben Deniz değilim derin diye uyarmam. Ben Gökyüzü değilim gök de yüzüm kalmadı çocuk. Ama yine sen beni gör çocuk. Çünkü bi tek sen kaldın. Yok olan bir sen, var olan bin insana bedel oldun çocuk.
Kalbim yok şimdi İşte duygularım göğün yedi kat üstünde. Hayal ettiğim ağaç evin içinde. O ağaç evde ihanet var çocuk,o evde yalnızlık var,o evde sırt çevirme var,o evde kimse kimseyi anlamaz çocuk. Ama o evde hayat var,kandaşım var Bana destek var çocuk. Yüzüme vurulan bi destek. Yanlış şekilde dile getirilen destek. Olsun çocuk aile herşeydir. Ve o ağaç evde benim karanlık geçmişim var.
Ağlama sende çocuk ağlayınca rahatlayamıyorsun bile Ama çok ağlamak istersen kalbimin omzu ruhuma yamaçta salıncak. Artık göz yaşları veda değil. Artık göz yaşları yeni bir başlangıç.
7 notes
·
View notes
Text
**Ve biz
Yine bir kış daha geçireceğiz
Öfkemizin içinde
Ve
Ümitlerimizin ateşinde ısınarak.**
Nazım Hikmet Ran
......Şehidin Var Türkiye
____///N O T :
_Bu işin arkasında ABD nin olduğunu KONUŞALIM ARTIK..!!!
_Ordu Gazze'ye diyenlerin amacını KONUŞANLARIMMI ARTIK ..!!!
-Hilafet istiyoruz diyenleri KONUŞALIMMI ARTIK ..!!!
-8 Milyon olduğu ifade edilen SURIYELİLERİ KONUŞALIMMI ARTIK ..!!!
-Ne amaçla Ülkemize gelen veya getirilen ve ne zaman gideceği bilinmeyen
17 ve 30 yaş grubu hepsi Erkek AFGAN'lıları
-IMF ye borcunu ödediğimiz AFRIKA ÜLKELERİNİ
KONUŞALIMMI ARTIK..!@!
YORDUNUZ VE BİZ ÇOK YORULDUK
ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET KEDERLİ AİLELERİNE vede AZİZ TÜRK MİLLETİNE BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUM...
25 notes
·
View notes
Text
İktidarın Etki Ajan Yasası ile Emekli Generalleri TV'lerde susturmak istemesinin sebebi belli oldu!
E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Türkiye'nin asıl sorununu canlı yayında açıkladı:
"Türkiye'de bir derin devlet vardır
ama bu Amerikan derin devletinin uzantılarıdır.
Millî bir derin devlet yoktur.
Derin millet vardır.
Türkiye'nin millî bir derin devleti olsaydı, 1970-1980 arasındaki olayları,
12 Eylül'ü ve diğer müdahaleleri ve
15 Temmuz'u yaşamazdık"
Habertürk'teki "Türkiye'nin Nabzı" programında Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını cevaplandıran Pekin'in değerlendirmelerinden bazıları şöyle:
"Türkiye'de silâhlı kuvvetler veya askerî öğrenciler içinden seçilen gençlere Seferberlik Tetkik Kurulu ve sonra da Özel Harp Dairesi'nde görev verilirdi.
Bunların kim olduğunu sadece
MİT bilirdi. MİT ise zaten CIA ile Ankara'da aynı binada altlı üstlü çalışırdı. Maaşlarını ABD verirdi.
Bu kadrolar içinden devşirilen insanları sonra ABD ve İngiliz istihbaratı Türkiye aleyhine kullandı.
Muammer Aksoy, Uğur Mumcu,
Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu gibi kamuoyunu uyarmaya çalışan değerlerin ortadan kaldırılmasında bu yapının rolü vardır.
Türkiye 12 Eylül'e bu kadrolar tarafından sürüklenmiştir.
Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959'da bu yapı içinde görevlendirildi.
Görevleri, Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde komünizmle mücadele faaliyetleriydi.
12 Eylül'den sonra yakalanan
Fetullah Gülen'in serbest bırakılması için Genelkurmay Başkanı aradı ve serbest bırakıldı.
Bu tür insanların bir kısmı CIA tarafından devşirildi ve şimdi FETÖ dediğimiz istihbarat örgütü kuruldu."
***
Biz devletin ele geçirilmiş olduğunu
son 20 yıldır defalarca gündeme getirdik ama gerçekleri komplo teorisi diye gösteren gazeteciler de bu
yapının elemanıydı...
Devletin omurgası ele geçirilmişse, siyasi yapı bu işin dışında tutulabilir miydi? Siyaset de ele geçirilmiş olduğu için Türkiye 1952'den beri savrulmaktadır.
Biz bu konuyu yakın tarihte şöyle yansıtmıştık:
FETÖ'nün darbe girişimi ile ilgili değerlendirmelerin hiçbiri meselenin esasına girmiyor.
Bir defa 1960 darbesinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde ağını kurmuş bir örgütten, Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların, Genelkurmay Başkanlarının ve MİT Müsteşarlarının haberdar olmaması mümkün değildir❗️
Soru şudur: Devlet bunu neden yaptı❓
Bülent Ecevit, ilk başbakanlığı sırasında, "kontrgerilla"nın varlığından tesadüfen haberi olduğunu söylemişti.
Özel Harp Dairesi Başkanı Sabri Yirmibeşoğlu ise kendisine teminat vermiş, devletin siyasi partiler içinde de örgütlenme yaptığını, hatta çeşitli partilerden birçok milletvekilinin bu yapının üyesi olduğunu söylemişti.
Fetullah Gülen ve Müslüm Gündüz ise daha askerlik çağında iken 1960-61'de keşfedildiler.
İskenderun'da birlikte askerlik yaparken, eğitime alındılar.
Fetullah Gülen, askerlikten sonra da kendisi gibi bir "görevli" olan ve tahsili yeterli olmadığı halde Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı'na getirilen
Yaşar Tunagür'ün açtığı yolda ilerledi.
Türk Cumhuriyetleri'nde okullar açmak için ilgili ülkelerin devlet başkanlarına tavsiye mektuplarını Turgut Özal ve Süleyman Demirel yazdı.
Abdullah Gül de Dışişleri teşkilâtına cemaate yardımcı olmaları için talimat verdi.
Devleti yönetenler, bu işleri, kendi akıllarıyla yapmadı.
Devleti yönetenler, NATO'nun Gladio yapısı ile birlikte Türkiye'nin bütün istihbaratını avucunun içine almış olan ABD'nin taleplerini yerine getirdi!
Devlet, Abdullah Öcalan'ı nasıl kontrolden kaçırıp Türkiye'nin başına belâ ettiyse Fetullah Gülen'in de aynı şekilde bir bumerang gibi dönüp devleti vurmasına yol açtı!
***
Türkiye'nin, kuruluş ilkelerine sarılmaktan başka çaresi yoktur ama şimdiki yapılanma da FETÖ artıkları ve federasyonculardan oluşturuldu.
Bu da bir Amerikan-İngiliz ortak yapımıdır. Görevleri, Türk egemenliğini yıkmak ve Orta Doğu Birleşik Devletleri'ne zemin hazırlamaktır!
Çözüm milletin beynindedir,
başka yerde değil.
Kaynak: yenicaggazetesi.com.tr/derin-devlet-k…
7 notes
·
View notes
Text
İnsan idare ediyor bir şekilde. Sanılmasın dile getirilen ve de yazılan onlarca şey bir isyan çığlığı. Sadece yoruluyor ve bıkıyor bazen insan. Derin bir nefes alıyor. Koyuyor yastığa kafasını, bazen gökyüzünü bazen duvarı izliyor.
16 notes
·
View notes
Text
Hani bir söz vardır ya " Ben öldükten sonra getireceğiniz çiçeği çöpe atın ." diye . Yanii mezara getirilen çiçeğin ölüye bir faydası olmuyor . İşte heves de öyle bir şey , kırıldıktan sonra olan şeylerin bir önemi de kalmıyor .
10 notes
·
View notes