#gazi olayları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sadettin Tantan ;
NATO’nun 30.06.2022’de İspanya’da gerçekleştirilen 32’nci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde bizzat Cumhurbaşkanı tarafından dile getirilen
“Ben Başbakan olmadan önce Sayın Bush ile bir süreç başlattım, o günden bugüne gelen bir sürecimiz var” sözünü artık açmak zorundadır.
Cumhurbaşkanı, henüz resmi bir görevi yokken ABD Başkanı ile nasıl bir süreç başlattığını halka anlatmalıdır, halk gerçekleri bilmelidir.
Bu süreç BOP mudur? Şayet geçmişte yapılan hatalar var ise Türk Halkı bunun yabancı mahkemeler yerine kendi mahkemelerimizde yargılanmasını tercih eder.
Türk Milleti, emperyalizmin kendisine dayattığı sınırları, planları yırtıp atacak güçte ve kudrettedir! Dönemsel bir güç elde edip bunu menfaate dönüştürenler güçlü Türkiye olmadan bireysel kazanımlarını sürdüremeyeceklerini bilmelidir.
Başka Türkiye yok! Türk Milleti’ne yeni bir açılım rezaleti yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.
İktidarın daha önce yürüttüğü “açılım” süreci Türk Siyaseti’ne geçen kara bir lekeyken yeni bir açılım sürecinin halka dayatılmak istenmesi Türk Milleti’ni tahrik etmektedir.
Habur rezaleti, Oslo rezaleti, TC tabelalarının kaldırılması rezaleti, mektup rezaleti ve sonucunda “Hendek” olayları neticesinde verilen binden fazla şehit ve gazi bu iktidar döneminde “açılım” sürecinde yaşandı.
Anlaşılan o ki; AKP 2015’te sonradan inkar ettiği “Dolmabahçe Mutabakatı”ndan hiç sapmamış ve sadece toplumu oyalayarak toplum mühendisliği yapmıştır.
Önce Hüdapar Başkanı’na ardından TBMM Başkanı’na Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değişimi için nabız yoklatılması çok tehlikeli bir girişimdir.
Türkiye bu girdabı aşacaktır. Türk tarihinde esarete, yenilgiye yer yoktur. Bu yurt bizim sahip çıkacağız!
4 notes
·
View notes
Text
13 Eylül 1924 tarihinde Erzurum Pasinler ilçesinde 6.9 kuvvetinde meydana gelen depremde 310 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu deprem felaketi nedeniyle Ata’mızın Erzurum ve civarında depremle ilgili yapmış olduğu incelemeleri içeren Erzurum – Sarıkamış – Kars Gezisi’ni sizlerle paylaşmak istedim.
Bu gezide meydana gelen olayları, depremle ilgili kurulan Deprem Komisyonunu, vali, kaymakam, belediye başkanları, il temsilcileri ve köylü vatandaşlar ile yapılan görüşmeleri okuyacaksınız. Bu gezi anısında, depremzedelerin ihtiyaç ve beklentilerinin tespiti, karşılanması, ulaşımı gibi yapılması gereken işlerin yerinde ve anında bir devlet adamının görerek kararını ve Başbakan’a verdiği talimatı okuyacaksınız.
23 Ekim’de Van’da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle, 13 Eylül 1924 tarihinde Erzurum’da meydana gelen deprem için Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum Deprem Ziyareti yazısıyla sizleri baş başa bırakıyorum.
Ruhi Duman
İstanbul, 10 Kasım 2011
GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN
1924 ERZURUM DEPREMİ ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Hazretleri 30 Eylül 1924 Salı günü saat 17.00’de Erzurum’a ulaştılar. Erzurumlular, Milli Mücadelenin ilk günlerinde tanıyıp, bağırlarına bastığı büyük hemşehrileri Gazi Paşalarını Erzurum’a üç saat mesafede bulunan Ilıca’da karşıladılar. Ilıca’dan-Erzurum’a kadar bütün yollarda Erzurum halkı, çevre kasaba ve köylerden gelen atlı ve yayan binlerce Erzurumlu, dernekler, heyetler, temsilciler, askerler, içten gösterilerle Gazi’yi aralarına aldılar. “Çok Yaşa” sesleriyle selamladılar.
Gazi Paşa, halkla beraber yürüyerek İstanbul kapısına geldi. Burada özel olarak hazırlanan arabaya bindiler. Arabanın iki yanında subaylar, atlılar, öğrenciler olduğu halde kalabalık bir halk grubu halinde olağanüstü bir törenle Hükümet Konağı’na gelindi. Kısa bir dinlenmeden sonra, Erzurum’da yeni yapılan caddenin açılış töreni için hazırlıklar yapıldı. Caddenin, Gazi Paşa tarafından, bu gazi hatırası olarak kendi onuruna ve adına açılışının izlenmesi için hareket edildi. Tören yerine gelindiğinde, belediye başkanı caddenin adının (Gazi Kemal Caddesi) konması hakkında halkın arzusunu Cumhurbaşkanına arz etti. Cumhurbaşkanı caddeye (Cumhuriyet Caddesi) adının konmasının daha uygun olacağını, çünkü “Ebedi olan ve ebedi kalacak olan Cumhuriyettir” dedi. Caddenin açılışı yapıldı. Cumhurbaşkanının arzusu yerine getirilerek adı (Cumhuriyet Caddesi) oldu
Akşam belediyede yapılan toplantıda, Erzurumlular adına “Erkek Öğretmen Okulu” Müdürü Cemal Bey bir konuşma yaptı. Gazi Paşa Hazretleri halk adına yapılan konuşmaya cevap olarak, hazır bulunanlar üzerinde büyük etkiler bırakan aşağıdaki konuşmasını yaptılar:
Cumhurbaşkanı 1 Ekim 1924 Çarşamba günü saat 08.00’de beraberindeki vali, kolordu kumandanı, geziye katılan arkadaşlarıyla birlikte Erzurum’dan hareket ettiler ve zelzeleden en çok zarar gören mahalle ve bölgeleri gezdiler. Gazi Paşa, özellikle zelzele felaketine uğramış vatandaşlarla ilgilendiler.
Erzurum valisi Zihni Bey’in başkanlığında kurulan “Zelzele Felaketine Uğrayanlara Yardım Komisyonu”nun toplantısına katılan Cumhurbaşkanı gerekli bilgileri aldıktan sonra konu ile ilgili gelişmelerde bulundular. Bu toplantıya, askeri yardımlar için Kolordu ve Müstahkem Mevki Kumandanları da katıldı.
Zelzele felaketine uğrayanlar için Gazi Paşa Hazretleri on bin, Latife Gazi Mustafa Kemal Hanımefendi on bin lira bağışta bulundular. Gezide beraberinde bulunan Yozgat Milletvekili Hamdullah Suphi, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali, Rize Milletvekili Rauf Beyler üçer yüz lira, Başyaver Rusuhi, Muhafız Kıtası Kumandanı İsmail Hakkı Beyler yüzer, Yaver Muzaffer ve Özel kalem Kâtibi Memduh Beyler ellişer lira yardımda bulundular. Cumhurbaşkanı Hazretleri 2 Ekim 1924 Perşembe günü saat 08.00’de beraberindeki heyetle, zelzeleden en çok zarar gören Pasinler ilçe merkez ve köylerini ziyaret ettiler. Burada kaymakam ve ilgililerden, felakete uğrayan vatandaşlardan bilgi aldılar.
Saat 10.00’da Hasankale’ye geldiler. Burada halk olağanüstü gösterilerle Gazi Paşa’yı karşıladı. Hasankale harabe haline gelmiş sokaklarına, binalarına kadar bayrakla donatılmıştı. Şehrin girişine bir “Tak” yapılmış ve üzerine “Hoş geldiniz Gazi paşamız-Acılarımız dindi-Çok yaşa” yazılmıştı. Bu görülmedik içten, sıcak karşılama ve bağlılık herkesi etkiledi. Acılar yok olmuştu. Ümit doğmuştu.
Hasankale ilçesi adına “Hasankale Erkek Numune Okulu”ndan bir öğrenci içten bir konuşma yaptı. Sözlerine şu cümlelerle başladı.
- “Safa geldiniz ey yüce kurtarıcımız, Gazi Paşamız…”
Cumhurbaşkanı burada zelzelenin sebep olduğu hasar ve zararlar hakkında bilgi aldı. Acele olarak, kış gelmeden önce alınacak önlemler hakkında ve yatırımlarla ilgili olarak yetkililerle, halkla görüşmelerde bulundular. Hasankale’den Köprüköy, Yağan, Emrekum, Merdiven, Kumasor, Dölek köylerine gidildi. Bütün bu köyler yok olmuş durumdaydı. Acı bir manzara tüm yürekleri parçalamıştı. Köylülerle Gazi’nin harabeler arasında dertleşmeleri içten duygularla bir baba-oğul gibi kucaklaşmaları, sigara içip söyleşileri çok hazin oldu.
Köylüler bu büyük felaketi Cumhurbaşkanını aralarında görmekle unuttuklarını, teselli bulduklarını, her türlü elem ve acıya dayanmak gücüne kavuştuklarını gözyaşları içinde Gazi Paşalarına sarılarak, ellerini öperek anlatıyorlardı.
Gazi Paşa bu sıcak ve gönülden davranan köylülere;
- “Dertlerinizi dinleyip, durumu anladıktan sonra maddeten ne gibi yardımlarda bulunulabileceğini, hükümetçe yapılacak görüşmelerde ihtiyaçları tespit etmek istediğini”
açıkladı. Bu konuda köylülerle uzun uzun görüşmeler yapıldı. Akşam Erzurum’a dönüldü.
Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyet, 4 Ekim 1924 Cumartesi günü saat 11.00’de Sarıkamış’a gitmek üzere Erzurum’dan hareket ettiler, yedi saat süren bir yolculuktan sonra Sarıkamış’a vardılar. Bu yolculuktaki halk ve köylülerin gösterdiği sevgi ve bağlılıkları, güven ve ümitleri çok heyecanlıydı ve olağanüstü sahnelerle dolu idi.
Gazi Hazretleri yolda zelzeleden zarar ve hasara uğrayan her köye, yerleşim yerine giderek, oradaki köylülerle, halkla görüşmüş, ihtiyaçlarını sormuş, yapılacaklar hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Her yerde aldığı cevap aynıydı. Coşku, sevgi içinde köylüler.
- “Üzülmeyiniz Paşam, Cumhuriyet hükümetimiz var olsun, kurtarıcımız sağ olsun, biz hiçbir şey istemeyiz, onların sayesinde biz bu köyleri altından yaparız…” Tamamı yıkılmış Zanzak Köyü’nde duruldu. Bu sırada köylülerden birisi koşarak, danasını yakaladı. Büyük bir heyecanla danayı kesmek, Paşasına kurban etmek için yatırmıştı.
- “Allaha yemin ettim, ben fakirim, fakat Gazi Paşamı gördüm muradıma erdim, bugün zengin oldum.”
sözleriyle duygularını ifade ediyordu. Bütün bu heyecanlı gösteriler, enkaz arasında, yıkıntılar içinde, barınacak yer, yiyecek ekmek ve giyecek elbiselerden yoksun, felakete uğramış köylülerden geliyordu. Coşku, acı, şaşkınlık, onur, kıvanç ve güven bütün heyeti sarmıştı.
Gazi Paşa Hazretlerinin Sarıkamış’a gelişleri tren, fabrika düdükleri ve top sesleriyle karşılandı. Bütün Sarıkamış halkı, çevreden gelen halkın büyük gösterileriyle olağanüstü bir karşılama töreni durumunu aldı. Bütün dudaklardan “Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhurbaşkanımız” sesleri duyuldu.
Gazi Hazretleri kendilerini selamlayan piyade ve topçu birliklerinin ve bunların sonunda aynı düzen içinde yer almış halkın, öğrencilerin önünden geçerken;
- Nasılsınız, iyi misiniz?
şeklinde sesleniyor, asker ve sivil hep bir ağızdan
- Sağol-Yaşa
bağırışlarıyla cevaplanıyordu. Gece Sarıkamış’ta bir bayram şenliği başladı. Fener alayları, havai fişek gösterileri yapıldı. Halk sabaha kadar yollarda gösterilerine devam etti.
Cumhurbaşkanı ve beraberindekiler 5 Ekim 1924 Pazar gününü Sarıkamış’ta geçirdiler ve incelemede bulundular. Sarıkamış’tan zelzele bölgesine gereken kerestenin bu bölgede hazırlanıp, gönderilmesi konusunu inceledi. Bütün birliklerin bu konuda gönüllü hizmetlere hazır olduklarını gördü.
Cumhurbaşkanı ve konuklar, 6 Ekim 1924 Pazartesi günü sabahı trenle Kars’a hareket ettiler. Sarıkamış’tan ayrılışta özellikle Sarıkamış hanımları genç, yaşlı, memur, asker, köylü eşleri çok parlak bir uğurlama töreni yaptılar. Latife Gazi Mustafa Kemal, bütün gönülleri içtenlikle fethetmişti.
Saat 12.30’da Kars’a gelindi. Tren istasyonunda çok coşkulu bir karşılama töreni yapıldı. Gazi Paşa Hazretleri’ne istasyonda ayrılan binaya gelinceye kadar yolun iki tarafına dizilen öğrenciler, kadın erkek bütün Kars halkı, köylerden süslü arabalarıyla koşup gelen çiftçiler coşku dolu gösteriler ve alkışlarla büyük kurtarıcılarını selamladılar. Kızılçakçak, Kağızman ve Ardahan’dan heyetler karşılama törenine gelmişlerdi. Cumhurbaşkanı önce vilayeti, belediyeyi, Halk Partisi’ni, Türk Ocağı’nı, “Kız İlkokulu”nu ziyaret etti. Vilayette gelen heyetleri kabul ettiler. Kumandanlıkta garnizondaki subaylarla tanıştılar. İlgililerden zelzele hakkında bilgiler aldılar. Nelerin yapılması gerektiği konusunda emirler verdiler. Türk Ocağı’nda onurlarına düzenlenen milli oyunlar gösterilerine katıldılar. Burada halk ve öğrenciler adına konuşmalar yapıldı. “Kars Numune Okulu”ndan bir genç, çok anlamlı ve coşku dolu bir konuşma ile bütün duyguları ve ümitleri dile getirdi. Genç diyor ki:
- “O meşum kara günlerin ve kara kuvvetlerin, bugünkü halk ve hükümetinde ve biz Türkleri sonsuz mutluluğa eriştiren Cumhuriyet devrinde, artık yeri yoktur ve olmayacaktır..”
Kars’ta dokuz saat kalındı. Gazi için burada en önemli konu, 40 yıldır anavatandan ayrı kalan Kars’ın en önemli ve acil ihtiyacı milli eğitimdi. Bu hususta gereken emirleri verdi. 6/7 Ekim 1924 gece yarısından sonra trenle Sarıkamış’a dönüldü. Gezileri, emirleri, görüşleriyle ilgili bilgileri aşağıdaki şifreli/telgrafla Başbakan İsmet Paşa’ya gönderdi.
2 notes
·
View notes
Text
TÜRK HİKAYE GELENEĞİ VE DESTANLARI:
HALK HİKAYESİ: Hikâye türünün en eski örnekleri olan ve destandan modern hikâyeye geçişi sağlayan anonim eserlerdir. Türk edebiyatı verimleri içinde 16.asırdan itibaren görülmeye başlanan, genellikle aşıklar tarafından nazım-nesir (şiir-düz yazı) karışık bir ifade tarzı ile dinleyicilere karşı anlatılarak nesilden nesile intikal eden, yer yer masal ve destan özellikleri gösteren hikâyelerdir.
HALK HİKAYELERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ:
Türk edebiyatında bu özelliğe sahip ilk örnek Dede Korkut Hikayeleridir.
Genellikle aşk konusunun işlendiği halk hikayelerinde zaman zaman kahramanlık konularıyla dini konuların işlendiği de görülmüştür.
Nazım – nesir karışık olarak anlatılan bu hikayelerin gelişip yayılmasında saz şairlerinin önemli bir fonksiyonu vardır.
Konuları Bakımından Halk Hikayeleri
Aşk Hikayeleri
Kahramanlık Hikayeleri
Aşk ve Kahramanlık Hikayeleri
Halk hikayeleri sınıflama:
Destanlar ve Destanımsılar
Tarihler ve Menkıbeler
Aşk Hikayeleri
Masallar, Fıkralar ve Efsaneler
Halk Hikayelerinin İçerik Özellikleri
Aşk Konulu Halk Hikâyeleri
Tahir ile Zühre
Ercişli Emrah
Aşık Garip
Kahramanlık Konulu Aşk Hikâyeleri
Köroğlu
Kaçak Nebi
Aşk ve Kahramanlık Konulu Halk Hikâyeleri
Kirmanşah
Şah İsmail
TÜRK DESTANLARI:
1. Destan: Toplumu geniş ölçüde ilgilendiren olayları konu edinen 8-11 heceli dizelerden oluşan ve kıta sayısı yediden yedi yüze kadar varan anonim veya bireysel halk şiirlerine destan denir.
2. Destan: Milletlerin yaşadıkları tarihî olayların efsanevî ve mitolojik unsurlarla yoğrularak oluşturduğu millî karakter taşıyan uzun manzum eserlerdir.
Destan Türüne İlişkin Bazı Önemli Hususlar
Destanlardan tarihî kaynak olarak faydalanılabilir.
Destanlar, mitlerden sonra en eski ikinci tür olarak kabul edilir.
Destanlar, kutsal anlatılar değildir.
Epik destan geleneğine göre anlatı hemen başlayıp hemen bitmez.
Anlatı durağanlıktan coşkunluğa doğru bir seyir izler.
Anlatı yeniden durgunluğa ulaşarak son bulur.
Yeryüzündeki en eski epik destan geleneği, Türklere aittir.
İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK DESTANLARI
1.Yaratılış Destanı
2.Saka Destanları a. Alp Er Tunga Destanı ( İ.Ö. 7. yy) b. Şu Destanı ( İ.Ö. 4. yy)
3. Hun-Oğuz Destanları a. Oğuz Kağan Destanı ( İ.Ö. 4. yy) b. Attila Destanı
4. Göktürk Destanları a. Bozkurt Destanı ( İ.Ö. 2. yy) b. Ergenekon Destanı (7-8. yy)
5. Siyenpi Destanı
6. Uygur Destanları a. Türeyiş Destanı (8-9. yy) b. Göç Destanı (8-9. yy)
İSLAMİYET SONRASI TÜRK DESTANLARI
Manas Destanı (8-9.yy)
Cengiz Han Destanı (13.yy)
Satuk Buğra Han Destanı (13.yy)
Danişmend Gazi Destanı (11.yy)
Köroğlu Destanı (16.yy)
TÜRK EFSANELERİ:
Sözlü kültür ortamında yaratılan ve sözlü edebiyat geleneğinin bir türü olan efsanenin en yaygın olarak kabul gören tanımı “gerçek veya hayalî muayyen şahıs, hâdise veya yer hakkında gerçek olduğuna inanılarak anlatılan hikâye” şeklindedir.
Efsanelerin Özellikleri (özet bilgi)
Efsaneler çoğunlukla olağanüstü olayları, insanüstü güçleri ele alır; olayları gerçekten uzaklaştırarak anlatır.
Efsanelerde kısmen kutsiyet vardır.
Anonim halk edebiyatı ürünleridir.
Günlük konuşma diliyle yazılır.
Dinî motiflere ve tarihten izlere çokça rastlanır.
Halk edebiyatına ait başlıca efsaneler şunlardır:
Karacaoğlan Efsanesi
Şah-ı Meran (Şahmeran)
Yabangülü (Ege’de Bir Çingene Efsanesi)
Karacadağ
Pamukkale Travertenleri
Anavarza Efsanesi
Sarıkız Efsanesi …
Türk Menkıbeleri:
Din ulularının ya da tarihe geçmiş yiğit kimselerin olağanüstü, yüce yanlarını anlatan, dilden dile yayılıp gelen öykü.
Türk Masalları :
Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyelerine masal denir.
Cevap:C
1 note
·
View note
Text
Sunay Akın, 'Cumhuriyet'e giden yol'da Bursalılar ile buluştu
https://pazaryerigundem.com/haber/189381/sunay-akin-cumhuriyete-giden-yolda-bursalilar-ile-bulustu/
Sunay Akın, 'Cumhuriyet'e giden yol'da Bursalılar ile buluştu
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen ‘Cumhuriyet’e Giden Yol’ temalı söyleşide ünlü şair, yazar, araştırmacı ve tiyatro oyuncusu Sunay Akın, Bursalılarla buluştu.
BURSA (İGFA) – Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü, Bursa’da zengin içerikli programlarla kutlanıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet’e Giden Yol’ temalı söyleşide, ünlü şair, yazar, araştırmacı ve tiyatro oyuncusu Sunay Akın sahne aldı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki programa, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Direkçi, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, daire başkanları ve şube müdürleri katıldı. Bursalıların da yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Cumhuriyet’in anlamını ve değerlerini kendine has üslubuyla anlatan Sunay Akın, dinleyenleri zamanda yolculuğa çıkardı. Yaklaşık 2 saat süren programda tarihsel ve toplumsal olayları anlatan Sunay Akın, Cumhuriyet’in önemine dair kesitler sundu. Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür’ sözünü hatırlatan Akın, kadınların toplumsal hayattaki yeri ve öneminin Cumhuriyet ile birlikte daha da belirginleştiğinin altını çizdi.
Programda konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, bu topraklarda özgürce ve kardeşçe yaşamayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçlu olduklarını söyledi. Bursa Kent Konseyi’nin çevreye saygılı, dayanışma içinde çalışan en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu söyleyen Aksoy, programa katılan herkese teşekkür etti.
Programın sonunda Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy tarafından ünlü şair, yazar, araştırmacı ve tiyatro oyuncusu Sunay Akın’a günün anısına çini tabak hediye edildi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
BOZKURT İŞARETİ'NE DAİR NOTLAR...
✓💢 AYŞE HÜR: 📍 Megri Sheikh: "Bozkurt selamı yalan ama bir yanılsama değil; bir arzu."
**
📍 Wilhelm Reich: "... kitleler aldatılmadılar; belirli bir aşamada, belirli koşullar altında onlar faşizmi arzuladılar, ve açıklanması gereken şey de sürü arzusunun bu sapkınlığıdır".
Arzuları bizi yok etmek!"
* *
♦️ Türkiye-Avusturya futbol maçının sonunda sevincini kurt işareti ile gösteren ve bu yüzden UEFA tarafından iki maç men cezası olan Merih Demiral'ı aklamak için habire atıf yapılan Bozkurt (Gök Böri/Börü) mitine dair "Türkçe" bir metin bugüne dek ortaya çıkmadı. Bu efsane, 556-581 yılları arasındaki olayları anlatan ve 629 yılında tamamlanmış olan Chou-Shu adlı Çin kroniğine "çok yaşlı bir Tu-kui’nin verdiği bilgilere dayanılarak" diye kaydedilmiş. Bu kaynakta Kök Türklerin Hunların devamı olduğu ve Aşina adlı bir sülaleden geldikleri şöyle anlatılır:
“Dişi bir Börü (kurt) peyda oldu ve onu et ile besledi. Bu çocuk büyüyünce Börü ile evlendi. Böylece Börü gebe kaldı. Lin memleketinin 'Tigin'i çocuğun henüz yaşadığını duyunca, onu öldürtmek için askerler gönderdi. Gelen askerler Börü’yü, çocuğun yanında gördüler. Börü’yü öldürmek istediler, fakat Börü kaçarak Kao-Ch-ang (Uygur) memleketinin kuzeyindeki dağa (Ergene Kon'a?) gitti. Bu dağda büyük bir mağara vardı. Mağaranın içinde büyük bir ova bulunuyordu. Ot ve nebatla kaplı idi. Onun çevresi birkaç yüz Li (1 Li= 576 metre) kadar bir genişlikte idi. Dört yönü dik dağlarla çevrili idi. Börü bu mağaranın içine kaçtı ve orada on tane çocuk doğurdu, on çocuk büyüyünce dışarıdan kızlar alarak evlendiler. Karıları gebe kaldı, bunların doğurduğu çocukların her birinden bir soy türedi. Aşina (A-shih-na/Asena) soyu da bunlardan biri idi.”
Çinli vakanüvis Chou-Shu’nun bir versiyonunda ise bu bilgilere bazı ekler yapılır ve şöyle bir silsile kurulur: Kurttan dünyaya gelen I-ci-Ni-su-tu, I-ci-Ni-su-tu’nun oğlu Na Tu-liu, Na Tu-liu’nun oğlu Aşina, Aşina’nın oğlu Bumin Kağan. Bunun farklı bir versiyonu 659 tarihli Pei Shih adlı bir kaynakta ve Çin hanedanlarından Sui Sülalesi’nin 582-629 yılları arasını kapsayan resmî tarihinde kayıtlıdır.
MİTİN MOĞOLLAŞTIRILMASI
Bu üç kaynaktan edinilen bilgiler İlhanlı-Moğol hükümdarı Gazan Han tarafından Moğolların tarihini yazmakla görevlendirilen Reşidüddin (ö. 1318) tarafından Moğollaştırılmıştır. Reşidüddin, Camiü’t-tevarih adlı eserinde şöyle der: “Bu kutsal kitabın girişinde de söylendiği gibi Moğol boyları genel olarak Türk kabilelerinin bir bölümüdür. Her iki kavmin fikirleri ve dilleri birbirine benzer. Hepsi Nuh peygamberin oğlu Bulca Han’dan türemişlerdir. Bulca Han bütün Türk kavimlerini atası idi. Aradan uzun yıllar geçti. Bu uzun asırlarda olayların bir kısmı unutuldu. Türklerin başlangıçta kitapları ve yazıları yoktu. Bunun için de tarihi olayları kaydedememişlerdi. Onların eski tarihleri de kaleme alınmış değildi. Bu yüzden şimdi söylenen tarihi olaylar, yakın zamanlarda anlatılanlar ve nesilden nesile aktarılanlardan öğrenilmiştir.”
Özbek Hanı Ebu’l-Gazi Bahadır Han (ö.1664) da Şecere-i Türk'te Moğol ve Türk’ü aynı anlamda kullanır.
Bu arada Moğolların Gizli Tarihi’nde (yazılışı 1240) Moğolların atasının “yüce tanrının takdiriyle yaratılmış bir bozkurt” olduğu, eşinin beyaz bir dişi geyik olduğu anlatılır. (Gizli Tarih dediğine bakmayın, hiç gizli bir yanı yoktur, bir ara bu kaydın bulunup hikayesini anlatırım.)
KÖPEKTEN TÜREME MİTİ
Ama Göktürklere dair başka soy efsaneleri de var. Örneğin Tibet dilindeki bir kayıtta Göktürklerin soyu köpeğe dayandırılıyor. Şöyle ki: Soyun atalarının türeyeceği ilk köpek gökten iner. Bu köpekten, birisi kızıl ve diğeri kara renkli olmak üzere iki köpek ortaya çıkar.
İki köpek eş olarak dişi bir kurtla çiftleşse de bu dişi kurt kısırdır ve yavrulayamamaktadır. Bu yüzden kızıl ve kara kurtlar, bir Türk evinden genç bir kızı kaçırır ve onunla birlikte olur. Birleşmenin sonucunda doğan erkek yavrular köpek olarak doğarken, kız yavrular insan olarak doğarlar ve temiz (arı) kadınlar olarak gözükürler. Kızıl köpeğin boyuna “Kızıl Burunlular” (Ḳızıl Küşü) adı verilirken, kara köpeğin boyuna “Kara Burunlular” (Ḳara Küşü/ adı verilir. Köpekler de kadınlar da Türkçe konuşmaktadırlar; zenginliklerini ve sığır gibi yiyeceklerini kadınlar bir araya getirerek kullanmaktadırlar. Bu boyların arasında erkeklerin bulunduğuna ilişkin bugüne kadar kimse herhangi bir şey duymamıştır.
Irkçı Türkçülerin neden köpekli versiyonu değil de kurtlu versiyonu seçtiklerini anlayabiliriz galiba!
Öte yandan 14. yüzyıla tarihlenen Oğuzname'nin bir versiyonunda kurta (Börü'ye) hiç rastlanmaz. Bu kaynaktaki köken miti şöyledir: "Günlerden bir gün, Oğuz Kağan Tengri’den belirli bir yere gelmesini rica eder. Gökten mavi bir ışık d��şer. Bu ışık güneşten ve aydan daha parlaktır. Oğuz Kağan ışığa yaklaştığında, ortasında bir kızın bulunduğunu görür. Orada tek başına oturuyordu. Yüzünde, ateş ve ışıktan bir beni vardı. Bu tıpkı Kutup Yıldızı gibiydi. Bu kız o kadar güzeldi ki, güldüğünde mavi gök (Kök Tengri) güler, ağladığında Kök Tengri ağlardı."
BOY EFSANELERİNİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Başta söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim: Antropologların “boy efsaneleri” adını verdiği anlatılardan her topluluğun bir kurucu atası vardır ve bunlar çoğu kez bir kadın veya bir erkek değil, insan doğasını aşan güçlerdir. Bu bazen ışık, bazen su olur, bazen ağaç, bazen özel nesneler ve yaygınlıkla hayvanlar olur. Ya da insandan hayvana, hayvandan insana dönüşen varlıklardır.
Örneğin Kırgızlarda boyun kökeni köpeğe dayandırılır. Karahanlılarda ata, deve ve aslandır. Uygurlarda ışık tarafından döllenmiş ağaçtır. Kıpçaklar için içi oyulmuş bir ağaç kütüğünde bir nehri geçen varlıktır.
Kurt, Gotların, İskitlerin, Friglerin ve Romalıların da atasıdır. Sonuncusunu bilirsiniz. Efsaneye göre Savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleri Romus ve Romulus Tiber nehrine bırakılır, onları bir dişi kurt kurtarır ve emzirir. Kardeşler MÖ 753'te Roma'yı kurarlar.
MUSTAFA KEMAL'İN TAVRI
Ergenekon Destanı'nın Mustafa Kemal'i de etkilendiği, bozkurt figürünün 1922'de bir pula, 1924’te Türkoloji Enstitüsü Dergisi’nin kapağına, 1927’de 5 ve 10 liralık banknotların üzerine konduğu, 1931’de okul kitaplarında, piyeslerde Ergenekon temasının işlendiğini biliyoruz.
Buna karşılık Rıfkı Atay'dan Mustafa Kemal'in yeni devlete bir sembol arayışı içindeyken, çevresinden bazı kişilerin kendisine bozkurt figürünü önerdiklerini ancak Mustafa Kemal’in bozkurtla ilgili efsaneleri dinledikten sonra "böyle saçma sapan şeyleri bırakın, bana zeka ürünü bir timsal bulun" dediğini okuyoruz. Ama bizzat Ebedi Şef'in tezi olan "dünyadaki bütün medeniyetleri Türkler kurmuştur" diyen Türk Tarih Tezi ile "dünyadaki bütün diller Türkçeden doğmuştur" diyen Güneş Dil Teorisi'ni bilince Atay'a inanmakta zorluk çekiyoruz!
Nitekim Mustafa Kemal'i kurt işareti yaparken gösteren bir fotoşopa Uğur Dündar başta olmak üzere yüzbinlerce kişi inandı, gururlandı.
Ezcümle, Merih Demiral kurt işareti yaparken bu tür bilgilerle mi hareket etti bilmiyoruz. Gayet iyi bildiğimiz ise Bozkurt ve Aşina/Asena'nın 1970'lerden itibaren Türkiye'yi başta komünist, Kürt ve Kızılbaşlar için cehenneme çeviren MHP ve Ülkü Ocakları'nın simgesi olduğu. Bugün bu işaretin eşlik ettiği vahşetleri saymaya gerek yok herhalde.
Dolayısıyla nasıl ki bir maçta Nazilerin gamalı haçını "aslında bu Hindu, Budist ve Jain inançlarının kadim zamanlardan kalma bir Svastika'dır" diyerek masumlaştıramazsak, Merih Demiral'ın kurt işaretini de, "Türklerin kuruluş mitini kastediyor" diyerek hoş göremeyiz!
Görsel: 1927 emisyonu 5 liralık banknotun ön yüzü. Sağda 1915'te İttihat Terakki Kulübü olarak inşa edilmeye başlayan Birinci Meclis Binası, arka yüzde ise Bent Deresi Köprüsü vardı.
Ek: Biraz önce Twitter'da Antonio Megri lakaplı arkadaşın alta eklediğim fotoğrafa ilişkin twitini okudum. Benim bu kadar sözle anlatamadığımı o bir kaç cümle ile anlatmış!
Şöyle diyor @MegriSheikh:
"Bozkurt selamı yalan ama bir yanılsama değil; bir arzu.
Ne diyordu Wilhelm Reich?
"... kitleler aldatılmadılar; belirli bir aşamada, belirli koşullar altında onlar faşizmi arzuladılar, ve açıklanması gereken şey de sürü arzusunun bu sapkınlığıdır".
Arzuları bizi yok etmek!"
Ayşe Hür
---------------
***
[#Sesonline haber... 🌿✍️]
1 note
·
View note
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güne�� ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
TBMM'de 15 Temmuz'a özel sergi
https://pazaryerigundem.com/haber/182545/tbmmde-15-temmuza-ozel-sergi/
TBMM'de 15 Temmuz'a özel sergi
TBMM’de 15 Temmuz’da “Milletin Zaferi Elimin Emeği Gözümün Nuru” sergisi açılacak.
ANKARA (İGFA) – 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında TBMM’de anma töreni ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.
TBMM çatısı altında düzenlenecek programlar çerçevesinde 15 Temmuz’da Şerefe Holü’nde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla “Milletin Zaferi Elimin Emeği Gözümün Nuru” sergisi ziyaretçilerle buluşacak.
Sergi, şehit anneleri, şehit eşleri ve gazi eşleri ile kadın gaziler için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından oluşturulan proje kapsamında gerçekleştirilecek.
TBMM’nin resmi internet sitesinde yer alan habere göre sergide, şehit yakınları ve gazilerin hazırlamış olduğu el işi ve göz nuru çeşitli eserlerin yanı sıra şehit ve gazilerin kullanmış olduğu malzemelerden oluşan 19 farklı kategoriden 155 eser yer alacak.
“Milletin Zaferi Elimin Emeği Gözümün Nuru” sergisi ile şehit yakınları ve gazilerin yaşamış oldukları kayıp ve yaralanma olayları sonrasında sosyal hayata uyum konusunda gösterdikleri fedakarlık ve çabaların yanı sıra zorluklarla mücadele etme konusunda kendilerine açtıkları pencerelerle hayata sanatla nasıl tutundukları anlatılmak isteniyor.
Açılışında şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarının da yer alacağı sergi TBMM’den sonra çeşitli illerde de sergilenecek.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Sera Gazi Nedir?
İklim değişikliği nedir sorusu çok merak edilen bir konudur. İklim değişikliği atmosferde bulunan sera gazlarının oluşturduğu sera etkisi nedeniyle dünya yüzeyinin ısısının artması sonucunda meydana gelen uzun vadeli değişiklikleri ifade eder. Bu değişiklikler, karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür, perflorokarbonlar, sülfürhekzaflorür gibi gazların atmosferde birikmesiyle gerçekleşir. Bu gazların temel özelliği, atmosferde ısıyı tutma kapasitesine sahip olmalarıdır. Güneş ışınları atmosferde süzülürken, bu gazlar tarafından tutularak yer yüzeyinin ısınmasını sağlarlar. Ancak, bu ısı kaybının atmosfer tarafından engellenmesi, sera etkisi olarak adlandırılır. Sera gazı emisyonu, çeşitli insan faaliyetleri ve doğal süreçler sonucunda atmosfere salınan sera gazları miktarını ifade eder. Bu gazlar, özellikle fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler, ormansızlaşma ve tarım gibi insan kaynaklı etmenlerle atmosfere karışır. Sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Sera gazı nedir gibi sorular birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Sera gazı, atmosferdeki tabakayı oluşturarak yeryüzünden yansıyan ışınların dışarı çıkmasını engeller, bu da sera etkisi olarak adlandırılır. Kyoto Protokolü'nde altı ana sera gazı türü tanımlanmıştır, ancak farklı kaynaklar bu türleri farklı şekillerde sınıflandırabilir. Sera etkisi nedir sorusuna kısaca yanıt vermek gerekirse; sera etkisi, yeryüzünü ısıtarak canlı yaşamını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden sera etkisini azaltacak birçok farklı çalışmalar oldukça önemlidir.
Küresel ısınma nedir soruları günümüzde çokça sorulan soruların başında gelmektedir. Küresel ısınma, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığının artmasıdır ve bu artışın temel nedeni antropojenik sera gazı emisyonlarındaki artıştır. İnsan faaliyetleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, güneş ışınlarını atmosferde tutarak küresel ısınmaya neden olur. Bu etkiler arasında deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler yer almaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde yaşam koşullarını ciddi şekilde etkileyen bir sorundur ve bu sorunla mücadele için küresel çapta çözümler bulunması büyük bir önem taşımaktadır. Sizlerde daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için www.casem.com.tr adresine tıklayabilirsiniz.
0 notes