#en iyi arkadaş
Explore tagged Tumblr posts
Text
Evimmmmm Stella'mmmmm💗
'E'🫀.🌸
'Z'💐.🌚
#evim#ev#arkadaş#yakın#best#en iyi#dost#kardeş#aile#merhamet#ask#sevda#hayat#hayal#rüya#kabus#yıldızlar#geceyedair#geçmiş#geceyenot#beyaz#sevgi#siyah#sen#tumblr#bebeğimmmmm#umut#tanışmak#stella
31 notes
·
View notes
Text

@sevgiliavukat777
#sanal arkadaş#arkadaşlık#arkadaş bulma#arkadaşlar#yol arkadaşım#arkadaslik#en iyi arkadaşım#kankam#benim postlarım#benim postum#my post#post#postlarim#postlarım#postların#sözler#text post#tumblr postları#anlamlı yazılar#edebi yazılar#güzel yazılar#tumblr yazıları#yazılarım#yanlızlık#yazar#geceye bir söz bırak#kitap sözü#gecenin sözü#günün sözü#sadece yorgunum
14 notes
·
View notes
Text
Hiç eskimeyen bi şarkı mesela..
#Sümeyye hoca vibe veriyor lise üçte bağıra çağıra söylerdik bu şarkıyı çok severdi#Lise üç çok güzeldi yaa sınıfta 18 kişiyiz okulda tek bi sayısal sınıfı var oda biziz#Manyak iyiyiz hepimiz çok iyi anlaşıyoruz falan okulun en iyi sınıfı biziz hocalarla arkadaş gibiyiz falan#Canlanır gözümde koskoca mazi#Özlendi#Spotify
6 notes
·
View notes
Text
arkadaş kalalım dedi gerek yokmuş şuan öyle bişeye
#spotify#ay ve gece#iyi geceler#uykusuz geceler#aşk#acı#onur can özcan#ayrılık#degersizmi benim askim#bir ateşe attın beni#arkadaş kaldık#arkadaş#ben sana aşıktım#o sevgi en basta benim hakkımdı
0 notes
Text
ANKA OUT DOOR

Doğa tutkunları ve macera severler için vazgeçilmez bir adres olan Anka Outdoor, kaliteli ve fonksiyonel outdoor ürünleriyle sizi bekliyor. Göz alıcı bir tasarım ve yüksek performans sergileyen çakı ve bıçak çeşitleri, hem profesyoneller hem de amatör kullanıcılar için ideal birer seçimdir. Her bir ürün, dayanıklılığı ve işlevselliğiyle öne çıkarak, outdoor aktivitelerinizi daha keyifli hale getirir.
Çakı
Çakı, doğa severlerin ve maceraperestlerin vazgeçilmez bir parçasıdır. Çakı, tıpkı bir arkadaş gibi yanınızda taşıyabileceğiniz, kullanım alanlarıyla her duruma uyum sağlayabilen bir alet. Anka Outdoor'un sunduğu çakı modelleri, dayanıklılığı ve işlevselliği ile dikkat çekiyor.
Her bir çakı, kaliteli malzemeler ile üretilmiş olup, uzun ömürlü kullanım sağlamak üzere tasarlanmıştır. Özellikle doğada kamp yaparken ya da avlanırken, güvenilir bir çakı ihtiyacınız olduğunda Anka Outdoor'un çakıları tam anlamıyla bir kurtarıcıdır. Farklı boyut ve tasarımları sayesinde, her durum için uygun bir alternatif bulmanız mümkün.
Özellikle cep çakısı modelleri, pratikliği ile günlük yaşamda da sizin için kurtarıcı olur. Her an kullanabileceğiniz, hafif ve kompakt bir tasarıma sahip olan bu çakılar, yanlış yerde kalan bir düğme ya da aniden beliren bir ihtiyaç için ideal çözümler sunar.
Dayanıklı malzeme kalitesi
Şık ve fonksiyonel tasarım
Farklı boyut ve model seçenekleri
Güvenilir ve kullanışlı bir çakı arıyorsanız, Anka Outdoor'un çakılarını tercih edin. Doğa yürüyüşlerinizde, kamp yaparken veya günlük işlerinizi hallederken yanınızda taşıyabileceğiniz bir yardımcı ile, maceranızı daha keyifli hale getirin!
Bıçak
Yüksek kaliteli bıçak seçeneklerimiz, outdoor aktivitelerinde ve günlük hayatta ihtiyaç duyduğunuz keskinliği sunar. Her bir bıçağımız, dayanıklılık ve performans açısından titizlikle tasarlanmıştır. İster kamp yapıyor olun, ister doğa yürüyüşüne çıkın; yanınızda taşıyacağınız bıçak, her durumda güvenilir bir yardımcıdır.
Özellikle cep çakısı modelimiz, kullanıcı dostu tasarımıyla dikkat çeker. İnce ve hafif yapısı sayesinde cebinize rahatlıkla sığar ve her an elinizin altında bulunur. Çeşitli işlevleriyle birden fazla aracı tek bir aletle sağlamak, outdoor tutkunları için büyük bir avantajdır.
Bıçakçı olarak sunduğumuz geniş ürün yelpazesi, her seviyedeki kullanıcıya hitap eder. İster profesyonel bir avcı olun, ister hobi olarak doğaya çıkın; ihtiyaçlarınıza uygun bıçak modellerini bulmakta zorluk çekmeyeceksiniz. Kaliteli, güvenilir ve şık tasarımlara sahip bıçaklarımızla maceralarınızı daha da keyifli hale getirin.
En iyi outdoor deneyimini yaşamak için right bıçak seçiminde bulunmak hayati öneme sahiptir. Çakı bıçak çeşitlerimizi keşfedin ve doğada kendinizi güvende hissedin. Şimdi Anka Outdoor'dan sipariş verin, maceraya hazır olun!
Bıçakçı
Çakı Bıçak ve Bıçakçı gibi kaliteli ürünlerin buluştuğu Anka Outdoor, outdoor sporlarını sevenler için mükemmel bir seçimdir. Yüksek kaliteli malzemelerle üretilen bıçaklarımız, hem dayanıklılıkları hem de fonksiyonellikleri ile dikkat çekiyor.
Her ihtiyaca uygun cep çakısı çeşitlerimiz, kamp, avcılık veya günlük kullanım için idealdir. Elde tutuşu rahat ve ergonomik tasarımları sayesinde, uzun süreli kullanımlarda bile konfor sunar. Anka Outdoor, kullanıcılara maksimum performans sağlamak için en iyi tasarımları sunuyor.
Ürünlerimiz arasında yer alan bıçakçılar, her biri titizlikle seçilmiş malzemelerden üretilmiştir. En zorlu koşullarda bile güvenilir bir performans sergileyen bu ürünler, doğa ile iç içe olan tüm maceralarınızda yanınıza alabileceğiniz mükemmel birer yardımcıdır.
Çakı Bıçak ve Bıçakçı ile doğada geçireceğiniz zamanları daha keyifli hale getirmek için, Anka Outdoor’un geniş ürün yelpazesine göz atmayı unutmayın. Kaliteli outdoor ürünleri arıyorsanız, doğru adrestesiniz.
Cep Çakısı
Cep çakısı, her an ihtiyaç duyulabilecek pratik ve kullanışlı bir dosttur. Taşınabilir boyutu sayesinde, günlük yaşamda ya da açık havada karşınıza çıkabilecek çeşitli durumlarda etkili bir çözüm sunar. Anka Outdoor'un sunduğu cep çakıları, yüksek kaliteli malzemelerle üretilmiş olup, dayanıklılıkları ile öne çıkıyor.
Bu çakılar, hem kamp yaparken hem de acil durumlarda kullanabileceğiniz birden fazla fonksiyon sunar. Geniş model yelpazesi, farklı ihtiyaçlara uygun seçenekler barındırır. Hangi aktiviteyi yaparsanız yapın, cep çakınız yanınızda olduğunda kendinizi güvende hissedeceksiniz.
Çakı, Bıçak seçenekleri arasından seçim yaparken, kimin kullanacağını ve nihai amacını göz önünde bulundurmalısınız. Anka Outdoor, her yaştan kullanıcının beğenisine hitap eden tasarımlara sahiptir. Kullanımı kolay bir mekanizmaya sahip olması, bu çakıları daha kullanıcı dostu kılmaktadır.
Cep çakısı yalnızca bir araç değil, aynı zamanda doğa ile iç içe yaşayanlar için vazgeçilmez birer yardımcıdır. Her an yanınızda taşıyabileceğiniz bu pratik ürünler, renk ve fonksiyon çeşitliliği ile birçok kişinin beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Hemen Anka Outdoor'dan kendinize uygun bir cep çakısı seçin ve doğada geçireceğiniz zamanları en iyi hale getirin!
589 notes
·
View notes
Text
ARKADASCA - PRO+

Günümüzde sosyal bağların güçlenmesi, insanları bir araya getiren platformların önemini her zamankinden daha fazla artırdı. Arkadaşca.net, yalnızca bir arkadaşlık sitesi olmanın ötesine geçerek, kullanıcılara yeni insanlarla tanışma ve anlamlı ilişkiler kurma fırsatı sunuyor. Arkadaş bulma ve arkadaş arama sürecini daha da kolaylaştıran bu platform, her yaştan ve farklı ilgi alanlarından bireyleri bir araya getiriyor. Arkadaşca.net sayesinde istediğiniz özelliklere sahip biriyle kolayca bağlantı kurabilir, sosyal çevrenizi genişletebilir ve yeni dostluklar edinebilirsiniz.
Arkadaş
Arkadaşlık, hayatta en değerli ve anlamlı bağlardan biridir. Özellikle günümüz dijital dünyasında, yeni arkadaşlar edinmek için birçok farklı platform mevcut. Arkadaşlık sitesi olarak, insanların sosyal çevrelerini genişletmelerine olanak tanır. Arkadaşca, bu ihtiyacı karşılamak için etkili bir çözüm sunarak, kullanıcılarına güvenilir bir arkadaş bulma deneyimi yaşatır.
Arkadaş Bul özelliği, kullanıcıların ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına göre eşleşmeler yapar. Böylece herkes, kendine uygun arkadaşları kolayca bulabilir. Bu sistem, arkadaş arama süreçlerini büyük ölçüde hızlandırır ve kolaylaştırır. Arkadaş Ara fonksiyonu ise, arama kriterlerinizi belirleyerek, ideal arkadaşınızı bulma şansınızı artırır.
Unutmayın, yeni arkadaşlar edinmek için ilk adımı atmak yalnızca bir tık uzağınızda! Arkadaşlık sitesi üzerinden hemen üye olun ve arkadaş bulma yolculuğunuza başlayın.
Arkadaşlık Sitesi
Arkadaşca.net, arkadaşlık arayışınızı en iyi şekilde karşılamak için tasarlanmış bir platformdur. Bizi tercih eden kullanıcılar, kendilerine uygun arkadaşlar bulmakta ve sosyal çevrelerini genişletmekte büyük kolaylık yaşıyorlar.
Bu arkadaşlık sitesi, kullanıcı dostu arayüzü ile dikkat çekerken, özgün profilleri ve gelişmiş arama özellikleri ile de öne çıkıyor. İster samimi bir arkadaşlık, ister farklı ilgi alanlarına sahip bireylerle tanışma amaçlı olsun, Arkadaş Bul bölümü her zaman size yardımcı olabilir.
Arkadaş Ara özelliği sayesinde, sadece tek bir tıklama ile sizinle ortak noktalara sahip kişileri bulabilirsiniz. Kullanıcıların filtreleme seçeneklerini kullanarak arama kriterlerini özelleştirmesi, aradıkları arkadaşlık ilişkisini daha hızlı kurmalarını sağlar.
Arkadaş Arama fonksiyonu, zamandan tasarruf etmenizi sağlarken, aynı zamanda geniş bir kullanıcı ağına erişim imkanı sunar. Herkesin kendine uygun bir arkadaş bulabileceği bu platformda, sosyal yaşamınıza yeni bir soluk katabilirsiniz.
Arkadaşlık alanında cesur bir adım atmaya hazır olun! Şimdi Arkadaşca.net'e katılarak, arkadaşlık yolculuğuna çıkabilir ve hayalinizdeki arkadaşlıkları bulabilirsiniz!
Arkadaş Bul
Arkadaş bul özelliği, sosyal çevrenizi genişletmenin en etkili yollarından biridir. Arkadaşlık Sitesi olarak sunduğumuz bu özellik, sizin gibi yeni arkadaşlar arayan kişileri kolayca bulmanıza yardımcı olur. Kullanıcı dostu arayüzümüz sayesinde, sadece birkaç tıklama ile istediğiniz kriterlere uygun arkadaşlarla tanışabilirsiniz.
Bazı kullanıcılarımız, hobileri ya da ilgi alanları üzerinden bağlantı kurarak çok güzel dostluklar edinmiştir. Arkadaş Ara seçeneğini kullanarak, karşılıklı ilgi alanlarınızı keşfedebilir ve iletişim kurabilirsiniz. İster birlikte spor yapacak birini arıyor olun, ister kitap okumayı seven yeni dostlar, Arkadaş Bul ile hepsine ulaşabilirsiniz.
Üstelik, Arkadaş Arama işlemi tamamen sizin kontrolünüzde! Kendi profilinizi oluşturduktan sonra, arama filtrelerini kullanarak yaş, cinsiyet veya konum gibi kriterler belirleyebilirsiniz. Bu sayede, size en uygun arkadaş adaylarını hızlıca görüntüleyebilir ve tanışma şansını artırabilirsiniz.
Birçok kişi, online arkadaşlıkların da gerçek dostluklar kurmanın bir yolunu sunduğunu düşünüyor. Siz de bu fırsatı değerlendirin ve Arkadaş Bul özelliğini kullanarak hayatınıza yeni insanları katın. Unutmayın, dostluk aslında bir tık kadar yakın! Arkadaşlık sitenizi ziyaret ederek hemen başlayabilirsiniz.
Arkadaş Ara
Arkadaş ara, hem sosyal hayatınızı zenginleştirmek hem de yeni insanlarla tanışmak için ideal bir platformdur. Arkadaşlık sitesi üzerinden kendinize en uygun arkadaşları bulabilmeniz için tasarlanmış etkili arama araçları sunmaktayız. Kendi ilgi alanlarınıza ve beklentilerinize göre filtreler uygulayarak, hayalinizdeki arkadaşları kolaylıkla keşfedebilirsiniz.
Arkadaş Ara, Türkiye'nin önde gelen arkadaşlık sitelerinden biri olarak, herkesin güvenli bir ortamda sosyal bağlantılar kurmasını sağlamakta. Üyelerimiz sadece alternatif sosyal çevreler edinmekle kalmaz, aynı zamanda ortaklıklar ve özel dostluklar da geliştirebilirler.
Haydi, yeni arkadaşlar edinmek için Arkadaşlık Sitesi'ne katılın ve arkadaş arama deneyiminizi şimdi başlatın! Unutmayın, hayat paylaştıkça güzel!
Arkadaş Arama
Arkadaş arama, sosyal yaşamınızı zenginleştirmenin en keyifli yollarından biridir. Arkadaşlık sitesi üzerinden kolayca arkadaş bulma imkanı sunulmaktadır. Hem yeni insanlarla tanışma hem de ortak ilgi alanlarınızı keşfetme fırsatını yakalayabilirsiniz.
Arkadaş Ara bölümünü kullanarak, bulunduğunuz konuma veya belirli kriterlere göre arkadaş arayışınızı daha da kolaylaştırabilirsiniz. Bu özellik, sizin için uygun olan potansiyel arkadaşları hızlı ve etkili bir şekilde bulmanıza yardımcı olur.
Arkadaşlık sitesi üzerinden gerçekleştireceğiniz aramalar, yalnızca yeni arkadaşlıklar kurmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sosyal çevrenizi genişletmenize ve farklı bakış açıları kazanmanıza olanak tanır. Birbirine yakın ilgi alanlarına sahip insanlar ile bağlantı kurarak, derinlemesine sohbetler edebilir ve samimi dostluklar geliştirebilirsiniz.
Arkadaş arama işlemini etkili bir şekilde gerçekleştirerek, hayatınıza yeni renkler katabilir ve sosyal hayatınızı canlandırabilirsiniz. Hemen şimdi Arkadaş bul ve yeni arkadaşlıklara ilk adımını at!
2K notes
·
View notes
Text
Daha da Uzunumsu Soru Postu
Evet, bu kez 200'e vurduk ibreyi. Eski sorular yine yerinde, birazcık eklemeler yapmış bulundum. Bir süre götürür gibi hissediyorum. İletişimde aradaki köprü olması dileğimlee, iyi eğlenceleer
1) Adını paylaşır mısın? 2) Kaç yaşındasın? 3) Bugün nasıl hissediyorsun? Bu hissinin sebebini de paylaşır mısın? 4) En büyük hayalin nedir? 5) En büyük korkun nedir? 6) Tüm evreni bir duygudan arındırma şansın olsa bu hangi duygu olurdu? 7) Gözün kapalı önerebileceğin bir kitap paylaşır mısın? 8) "Bunu da beğenmeyen zevksizdir." dediğin bir film var mı? 9) Tekrar tekrar dönüp izlediğin bir dizi var mı? 10) Şiir okumayı sever misin? Eğer seviyorsan en beğendiğin şiirlerden birini paylaşabilir misin? 11) Günlük tutan biri misin? Bunu düzenli mi yapıyorsun? 12) En sevdiğin müzik türü ve parçayı paylaşabilir misin? (Çorba dinleyici olsan da baskın olan bir tür vardır djfgfjd) 13) Astroloji hakkında ne düşünüyorsun? İnanıyor musun? 14) İçedönük biri misin yoksa dışadönük biri mi? 15) Partnerinle gerçekleştirmeyi en çok istediğin aktivite nedir? (Karavanla gezmek, sahilde yürümek, sessizce oturmak vb.) 16) Kendinde en sevdiğin özellik nedir? 17) Kendinle ilgili en sevmediğin şey nedir? 18) Geniş bir arkadaş çevresi mi tercihin yoksa daha dar bir çevre mi? 19) Doğum günün ne zaman? Kutlanmasını sever misin? 20) Mucizelere inanan biri misin? 21) Eğer inanıyorsan en büyük mucizen neydi? 22) Bir mevsim seçmen gerekse bu hangisi olurdu ve neden o mevsim? 23) Çiçek yetiştirmeyi başarabiliyor musun? 24) En sevdiğin çiçek hangisi, neden o çiçek? 25) Okuduğun kitaplardaki kahramanlardan hangisinin yerinde olmak isterdin, neden? 26) Bir süper gücün olsa bu ne olurdu? 27) En sevdiğin yemek nedir? 28) Dünya üzerinde en çok görmek istediğin yeri paylaşır mısın? 29) Aklına geldikçe pozitif bir his besleyen bir anını bizimle paylaşabilir misin? 30) Evcil hayvanın var mı? 31) Hayalindeki evi anlatır mısın? 32) Nazar, büyü gibi kavramlara inanır mısın? 33) 10 yıl önceki kendine bir tavsiye verebilecek olsan bu ne olurdu? 34) 10 yıl sonraki kendine ufak bir mektup yazabilir misin? (Bunu paylaşmak zorunda değilsin tabi ki ama bir kağıda yazıp saklamanın güzel bir deney olacağını düşündüüm) 35) İstediğin herhangi bir konuda bir üniversite dersi verebilirsen, bu ders ne hakkında olurdu? 36) Mitolojiye ilgin var mı? 37) Herhangi bir mitolojiden herhangi bir karakter olsan kim olurdun, neden? 38) Yağmurlu havalarda yapılan yürüyüşler hakkında ne düşünüyorsun? 39) Bize bir şiir ya da metin seslendirir misin? 40) Aldığın (biri tarafından ya da kendine) en güzel hediye neydi? 41) Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filminde olduğu gibi bir günü sürekli yeni baştan yaşamak zorunda kalsan ama bu günü seçebilsen, hangi günü seçerdin? 42) En son hangi filmde ağladın? 43) Rüya görebilen biri misin? Eğer öyleyse ağırlığı güzel rüyalar mı yoksa kabuslardan mı oluşuyor? 44) Aynada, ön kamerada gördüğün bireye tüm dürüstlüğünle bir şey söylesen bu ne olurdu? 45) Fotoğraf çekmeyi, çekilmeyi seven biri misin? Bizimle en sevdiğin fotoğraflardan birkaç tanesini paylaşır mısın? 46) Issız bir adaya düşsen "kesin yanımda bunlar olurdu hiç ayırmam" dediğin beş şeyi söyler misin? (bu klişeyi sormazsak olmaz çünkü) 47) Hayat temponu nasıl tanımlardın? 48) Bize bir gününü kısaca anlatır mısın? 49) Yazdığın şeylerden bazılarını kimse bulamasın diye anonim bir blog açıp orada paylaşmayı hiç düşündün mü, yaptın mı? 50) İsmini değiştirme şansın olsa ne yapardın?
51) Hangi yeteneğe sahip olmak isterdin? 52) Tumblr'a eklenmesini istediğin üç özellik neler? 53) Hangi dizide, hangi karakterin yerine geçmek isterdin, neden? 54) Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı sen olsaydın ve istediğini yapabilecek bir konumda olsaydın yapacağın ilk şey ne olurdu? 55) Kendinde değiştirebileceğin herhangi bir şey olsaydı bu ne olurdu? 56) Hala izlerim dediğin bir çizgi film var mı? 57) Uzay senin için ne anlam ifade ediyor? 58) Aşk senin için ne anlam ifade ediyor? 59) Geçmişe gidip değiştirebileceğin bir olay olsa, hangi tarih değiştiren olayı değiştirirdin ve neden? 60) Paralel evrenler hakkında ne düşünüyorsun? 61) Ömrünün sonuna kadar sadece bir oyun oynayabilecek olsaydın bu hangi oyun olurdu? 62) Seni en çok etkileyen kitaptan bize biraz bahsedebilir misin? 63) İnsanlık tarihine kalıcı bir eser bırakma şansın olsa bu ne olurdu? 64) Kullanıcı adının bir hikayesi, anlamı var mı? Paylaşır mısın? 65) Tüm yorgunluğunu alan aktivite nedir? 66) Son zamanlarda en çok güldüğün meme(miim)lerden birini paylaşır mısıın? 67) Aklında yer etmiş bir alıntıyı bizimle paylaşır mısın? 68) Sağlıklı bir ilişkinin temelinde ne olmalı? 69) Filmleri seçerken konularına göre mi, oyuncularına göre mi, yönetmenlerine göre mi seçer izlersin? Neden? 70) Hayatın bir kitap olsa tanıtım/özet kısmında ne yazardı? 71) Hayatın bir kitap olsa, nasıl bir tema baskın olurdu? 72) Bir günlüğüne görünmez olsan, ilk yapacağın şey ne olurdu? 73) Ölümsüz olmayı ister miydin? Neden? 74) Hayatına yeniden başlamak için bir şehir seçebilsen bu hangi şehir olurdu? Neden? 75) Şu sıralar sürekli diline takılan, mırıldandığın parça hangisi? 76) Takip ettiğin ve önerebileceğin podcastler neler? 77) Tvye ya da Youtube'a bir program oluşturman için sınırsız bütçe verseler nasıl bir program yapardın? 78) 5 yıl geriye gitsen neleri farklı yapardın? (bitcoin zenginliği hariç djdfgjdfg) 79) Fotoğrafın sesi var dediğin bir fotoğrafı paylaşır mısın? 80) Alaaddin'in cinine sen rastlasaydın üç dilek hakkını nasıl kullanırdın? (Sınırsız ya da daha fazla dilek dilemek kural dışı jdfgjfdj) 81) Yapacağın bir sonraki eylem ne olursa olsun sana bir sorumluluk ya da olumsuz bir dönüt oluşturmayacak. Bu ne olurdu? 82) Hayatın bir film olsa başrolünde kim oynardı? 83) Hayatın bir dizi olsa kaçıncı sezona kadar giderdi? 84) Hayatını anlatmak için üç renk seçecek olsan bunlar hangi renkler olurdu ve neden? 85) Ölüm şeklini ve zamanını öğrenebilecek olsan öğrenir miydin?(sonucu değiştiremeyeceksin) 86) Sonsuz servetin olsaydı, alacağın ilk şey ne olurdu? 87) Sence bir insanın çevresine bırakabileceği en büyük miras nedir? 88) Tanrı ile konuşma fırsatın olsa soracağın ilk soru ne olurdu? 89) Evrenin oluştuğu tarihten bu yana istediğin herhangi bir tarihte yaşama imkanın olsa hangisi olurdu? 90) Durup dururken söylediğin bir replik, söz, alıntı var mı? Eğer varsa nedir? 91) Düzenli bir programa mı inanırsın yoksa gerçek düzenin kaostan ibaret olduğuna mı? 92) Bir kitabın okur ile bağ kurabilmesinin en önemli kaynağı sence nedir? 93) İkisi arasında seçim yapabilecek olsan mental yorgunluğu mu seçerdin yoksa fiziksel yorgunluğu mu? 94) Hangi sosyal medya platformlarını kullanıyorsun? (stalkerlar için amme hizmeti soru gibi oldu bu jfdgkfdg) 95) İdeal bir ev neleri barındırmalı, ne gibi özellikleri olmalı? 96) Yaşam kaliteni etkileyen olumsuz durumların üstesinden gelmek için neler yapıyorsun? 97) Seni etkileyebilecek romantik bir jest ne olurdu? 98) Evrenin oluşumu esnasında insanlar için habitatı başka bir gezegende kurma şansın olsa bunu yapar mıydın? 99) Kültürlü bir bireyi nasıl tanımlarsın? 100) Sevgi nedir? Birine karşı beslediğimiz hissin sevgi ya da hoşlantı olduğunu nasıl ayrıştırabiliriz?
101) Bir rüya yakalayıcı yapacak olsan, içine hangi hayalleri koyardın? 102) Sadece bir renk dünyada var olsaydı, hangi renk olmasını isterdin ve neden? 103) Hayatının bir başlığı olsaydı, ne olurdu? 104) İnsanlara bir kelime öğretme şansın olsa, hangi kelimeyi seçerdin ve neden? 105) Bir şiir olsan, hangi duygu veya olay etrafında yazılırdın? 106) Kendi hayatına dışarıdan biri gibi bakıp tek bir şeyi değiştirebilseydin, neyi değiştirirdin? 107) Bir anı kristal bir kürede saklayabilseydin, hangi anını saklardın? 108) Kendine özgü bir ritüel yaratacak olsan, neye odaklanırdın? 109) Gerçek dünyadaki herhangi bir şeyi, bir roman karakterine dönüştürebilseydin, bu ne olurdu ve karakteri nasıl olurdu? 110) Hiç yazılmamış bir kitap fikri sunsan, başlığı ne olurdu? 111) Bir günlüğüne bir element olsan, hangisi olurdun ve neden? 112) Hayatındaki en sıradan nesneye derin bir anlam yükleyebilseydin, bu hangi nesne olurdu? 113) Bir melodiyi hayata geçirecek olsan, hangi melodi senin hikayeni anlatırdı? 114) Hiçbir şeyi hatırlamayacağın bir günü yaşamak zorunda olsan, nasıl bir gün geçirmek isterdin? 115) Bir tablo olsan, hangi ressamın eserine en çok benzerdin? 116) Bir zaman makinesiyle sadece bir ana geri dönebilsen, hangi ana giderdin ve ne yapardın? 117) Bir yıldız seçme şansın olsa, ona ne isim verirdin? 118) İnsanları sadece bir soru ile tanıyabilseydin, onlara hangi soruyu sorardın? 119) En sevdiğin kokuyu bir hikaye olarak anlatsan, nasıl bir hikaye olurdu? 120) Hayatının bir anını müziğe dönüştürsen, hangi anını seçerdin? 121) Bir fırtına olsan, nerede kopardın ve neden? 122) Hayatının geri kalanını sadece bir sanat formuyla ifade etmek zorunda olsan, hangisini seçerdin? 123) Bir günlüğüne tüm dünyada en çok duyulan ses olsan, ne söylerdin? 124) Bir haritaya bakarak, hiç gitmediğin bir yeri hayal edebilseydin, orası nasıl bir yer olurdu? 125) Bir ağaç olsan, hangi tür ağaç olmak isterdin ve neden? 126) Bir duyguyu fiziksel bir nesneye dönüştürebilsen, hangi duygu ve nasıl bir nesne olurdu? 127) Bir çizgi roman karakteri olsan, güçlerin ne olurdu? 128) Bir mevsimin insan hali olsan, hangi mevsim olurdu? 129) Bir kelime icat edecek olsan, ne anlama gelirdi? 130) Düşüncelerini bir renk olarak ifade edebilseydin, bugün hangi renk olurdun? 131) Bir anıyı fotoğraf olarak bir yere asabilsen, nereye asardın ve neden? 132) Bir göl olsan, sularında ne saklardın? 133) Kendi hayatında sadece bir günü tekrar tekrar yaşayacak olsan, hangi günü seçerdin? 134) Bir kuş olsan, hangi yükseklikte uçmak isterdin? 135) Bir kelimenin anlamını değiştirecek gücün olsa, hangi kelimeyi değiştirirdin? 136) Bir anıyı hiç yaşamamış olmayı dileyebilseydin, bu hangi anı olurdu? 137) Bir gezegen olsan, insanlar seni nasıl keşfederdi? 138) En sevdiğin hayvanla ilgili bir masal yazacak olsan, bu nasıl bir masal olurdu? 139) Bir okyanus olsan, kıyılarında neler olurdu? 140) Kendi kişisel kütüphaneni yaratacak olsan, içine neleri koyardın? 141) Bir kitap kahramanının yerine geçip o hayatı yaşama şansın olsa, hangi kahramanı seçerdin? 142) Bir çiçeğin hikayesini yazacak olsan, hangi çiçek olurdu ve hikayesi ne olurdu? 143) Bir dağ olsan, zirvende ne olurdu? 144) Sana en çok huzur veren sesi düşün; bu sesi bir manzaraya dönüştürseydin, nasıl bir manzara olurdu? 145) Bir şarkı olsan, nasıl bir ritme sahip olurdun? 146) Bir karakter olsan, hangi masalın kahramanı olmak isterdin? 147) Hayatını bir bulmaca gibi düşünecek olsan, çözmesi en zor parça ne olurdu? 148) Bir fısıltı olsan, ne söylemek isterdin? 149) Bir su damlası olsan, en çok nerede olmak isterdin? 150) Bir bulut olsan, gökyüzünde ne şekiller oluştururdun?
151) Kahve mi, çay mı? 152) Beypazarı mı, Kızılay mı? 153) Film mi, dizi mi? 154) Basılı dergi/kitap mı, dijital mi? 155) Kitap mı, film/dizi mi? 156) Yemek mi, uyku mu? 157) Bir sezonu tek oturuşta bitirmek mi yoksa her hafta yeni bölümü beklemek mi? 158) Şiir mi, deneme mi? 159) Nazım Hikmet mi, Necip Fazıl mı? 160) Evrim Ağacı mı, Bebar Bilim mi? 161) George Orwell mi, Aldous Huxley mi? (Bu soru biraz daha hangisi daha isabetli bir distopyayı anlattı olarak da sorulabilir, cevaplayana kalmış) 162) Kamp mı, otel mi? 163) TV mi, radyo mu? 164) Spotify mı, Youtube Music mi? 165) Netflix mi, Disney+ mı? 166) Bilgisayar mı, telefon mu? 167) Oyun mu, kitap mı? 168) Marvel mı, DC mi? 169) Nolan mı, Kubrick mi? 170) HIMYM mi, Friends mi? 171) Yaz mı, Kış mı? 172) Sıcak mı, soğuk mu? 173) Sanat mı, bilim mi? 174) Tiyatro mu, konser mi? 175) Online mı, mağaza mı? 176) Yerli mi, yabancı mı? 177) Kamp mı, otel mi? 178) Fıstık ezmesi mi, Nutella mı? 179) Macera mı, sakinlik mi? 180) Dondurma mı, pasta mı? 181) Geçmiş mi, gelecek mi? 182) Deniz mi, göl mü? 183) Uzay mı, denizaltı mı? 184) Şehir mi, doğa mı? 185) Yüzmek mi, koşmak mı? 186) Spor mu, sanat mı? 187) Kedi mi, köpek mi? 188) Eğlence mi, dinlenme mi? 189) Tatilde deniz mi, dağ mı? 190) Büyük grup mu, küçük grup mu? 191) Kısa tatil mi, uzun tatil mi? 192) Klasik mi, modern mi? 193) Film mi, dizi mi? 194) Çalışmak mı, eğlenmek mi? 195) Sevmek mi, sevilmek mi? 196) Tek başına mı, arkadaşla mı? 197) Hediye almak mı, vermek mi? 198) Kütüphane mi, kafe mi? 199) Tatlı mı, tuzlu mu? 200) Fantezi mi, gerçekçilik mi?
#saçma bir şekilde bölmem gerekti#karakter sınırına falan takıldı herhalde#neyse post burada en azından#cninzihni#kaybetmeme etiketleri#soru postu
422 notes
·
View notes
Text
KAYSERİ PSİKOLOG ÖNERİLERİ

Kayseri'de mental sağlığınızı güçlendirmek için doğru yerdesiniz! Defnar Psikoloji, profesyonel psikolog ve pedagog kadrosuyla, bireylerin ve ailelerin ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı hizmetler sunmaktadır. Kayseri psikolog randevu alma süreçlerinizde sizlere kolaylık sağlayarak, ruhsal sağlığınıza önem veren bir yaklaşım sunuyoruz. Ayrıca, uzmanlarımız tarafından verilen Kayseri pedagog tavsiyeleri ile çocuklarınızın gelişiminde doğru adımlar atmanıza yardımcı oluyoruz.
Kayseri Psikolog Randevu
Kayseri'de psikolog randevusu almak, ruh sağlığınızı desteklemek için önemli bir adımdır. Psikologlar, farklı terapi yöntemleriyle bireylerin sorunlarına yardımcı olmakta uzmanlaşmışlardır. Kayseri'deki psikologların sunduğu hizmetler, kişisel gelişimden stres yönetimine, kaygı azaltmaktan ilişkisel problemlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
Randevu almak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Öncelikle, internet üzerinden arama yaparak veya sosyal medya platformlarını kullanarak Kayseri'deki psikologları araştırabilirsiniz. Farklı uzmanların web siteleri, sundukları hizmetler ve uzmanlık alanları hakkında bilgi almanızı sağlar.
Alternatif olarak, Kayseri'deki sağlık kuruluşları ve özel muayenehanelerden de randevu talep edebilirsiniz. Telefonla iletişim kurarak ya da yüz y��ze giderek görüşmek, randevu alma sürecini daha da kolaylaştırır. Ayrıca, arkadaş ve aile önerilerine de başvurarak daha güvenilir bir uzman bulabilirsiniz.
Kayseri psikolog randevu alırken dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise, uzmanın yeterlilikleri ve deneyimleridir. Randevu tarihi ve saatini belirlerken, önceden hazırlık yaparak hangi konular üzerinde durmak istediğinizi düşünmek de faydalı olacaktır.
Son olarak, psikologla olan ilk görüşme, terapinin yönünü belirleyecektir. Bu nedenle, randevu sırasında açık ve samimi bir iletişim kurmak önemlidir. Kayseri psikolog randevu süreci, ruh sağlığınızı güçlendirmek adına atacağınız önemli bir adımdır.
Kayseri Pedagog Tavsiye
Kayseri'de çocuklarınız için bir pedagog arıyorsanız, doğru tercihleri yapmak oldukça önemlidir. İyi bir pedagog, çocukların duygusal ve sosyal gelişimlerini destekleyerek ailelere önemli katkılarda bulunabilir. Bunun için, aşağıdaki kriterlere dikkat etmek faydalı olacaktır:
Kişisel Deneyim: Pedagogların deneyimlerini ve hangi alanlarda uzmanlaştıklarını öğrenmek önemlidir. Özellikle davranışsal sorunlar veya öğrenme güçlüğü gibi özel konularda deneyim sahibi olmaları aradığınız nitelikler arasında olmalıdır.
Referanslar: Diğer ailelerin önerileri ve referansları, doğru pedagogu seçmenizde yol gösterici olabilir. Kayseri'de güvenilir kaynaklardan aldığınız tavsiyeleri değerlendirin.
Eğitim ve Sertifikalar: Pedagogun eğitim durumu ve sahip olduğu sertifikalar da önemlidir. Psikoloji veya ilgili alanlarda almış oldukları eğitim, onların profesyonellik düzeylerini gösterir.
İletişim Becerileri: Pedagogların, çocuklarla ve ailelerle etkin bir iletişim kurabilmesi gerekmektedir. Bu beceri, seansların verimli geçmesi için önemli bir faktördür.
Özgüven ve Şefkat: Çocuklar üzerinde olumlu bir etki yaratabilmek için pedagogların şefkatli ve anlayışlı olmaları gerekmektedir. Bu, çocukların kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur.
Kayseri'de, Defnar psikoloji gibi öne çıkan kuruluşlar, profesyonel hizmetleri ile dikkat çekmektedir. Ayrıca, Kayseri pedagog tavsiye alarak da bu alanla ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Çocuğunuz için en uygun pedagogu seçtiğinizde, onların gelişimi üzerindeki olumlu etkisini de gözlemleyebileceksiniz.
Defnar Psikoloji
Defnar Psikoloji, Kayseri'de bireysel ve grup terapileri sunan saygın bir psikoloji merkezidir. Uzman psikologlar ve pedagojik danışmanlarla çalışan Defnar Psikoloji, çeşitli psikolojik sorunlarla başa çıkmanıza yardımcı olmak için profesyonel destek sağlamaktadır.
Merkez, stres, kaygı, depresyon, çocuk ve ergen danışmanlığı gibi alanlarda geniş bir hizmet yelpazesine sahiptir. Ayrıca, aile terapisi ve ilişki danışmanlığı da sunarak, bireylerin ve ailelerin duygusal sağlığını desteklemektedir.
Defnar Psikoloji'nin sunduğu hizmetler arasında:
Bireysel terapiler
Çocuk ve ergen terapileri
Aile terapisi
Grup terapileri
Kayseri'de psikolog randevusu almak isteyenler için Defnar Psikoloji, uzman kadrosu ile bireysel ihtiyaçlara yönelik çözümler sunmaktadır. İletişim bilgileri aracılığıyla kolayca randevu alabilir, psikolojik destek hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.
Kayseri Psikolog Tavsiye
Kayseri'de psikolog arayışında olan bireyler için doğru psikoloğu bulmak, sağlık ve psikolojik iyilik hali açısından son derece önemlidir. Özellikle terapi ihtiyacı duyanlar, uzman bir psikolog ile çalışmanın faydasını hızlı bir şekilde görebilirler.
Kayseri psikolog tavsiye ararken, dikkate almanız gereken bazı noktalar şunlardır:
Uzmanlık Alanı: Her psikologun uzmanlık alanı farklılık gösterebilir. İhtiyacınıza uygun bir psikolog seçmek önemlidir. Örneğin, çocuk terapisi, aile terapisi veya bireysel terapiler üzerine uzmanlaşmış profesyoneller bulabilirsiniz.
Deneyim: Psikologun deneyimi, terapi sürecindeki başarısını doğrudan etkiler. Tecrübeli uzmanlar, vakalar üzerinde daha derinlemesine bilgi ve beceriye sahiptir.
Görüşme Yöntemi: Seansların nasıl yapıldığı, bireyin kendini nasıl hissettiği ve terapistinin yaklaşım tarzı da önemlidir. İlk görüşme sonrasında terapistin tarzının sizinle uyumlu olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Yorumlar ve Tavsiyeler: Daha önce terapi almış kişilerden gelen yorumlar ve tavsiyeler, doğru psikoloğu bulmanıza yardımcı olabilir. Sosyal medya ve sağlık forumları bu tarz bilgiler için iyi bir kaynaktır.
Kayseri'de psikolog randevu almak adına birçok seçenek bulunmaktadır. Özellikle çevrimiçi randevu sistemleri, kullanıcıların istedikleri zaman uzmanlarla iletişime geçmelerini sağlamaktadır. Böylece, hem zamandan tasarruf edebilir hem de istediğiniz terapisti kolayca bulabilirsiniz.
Unutmayın, her bireyin deneyimi farklıdır. Bu nedenle, psikolog seçiminiz kişisel bir tercihtir ve en iyi sonuçları almak için birkaç farklı uzmanla görüşmeyi düşünebilirsiniz.
512 notes
·
View notes
Text
PETARA - DEVASA+ (3)
Ailenize yeni bir tüylü arkadaş eklemeyi düşünürken, araştırılacak seçeneklerden biri, çeşitli avantajlarla birlikte gelen evcil hayvan evlat edinmektir. Evcil hayvan sahiplenmek, ihtiyaç sahibi bir hayvana sevgi dolu bir yuva sağlamanıza olanak tanırken aynı zamanda aşağıdaki avantajları da yaşamanıza olanak tanır:
- Barınaktaki evcil hayvana ikinci bir şans vererek hayat kurtarmak
- Hayvan refahı ve kurtarma organizasyonlarının desteklenmesi
- Minnettar ve sevgi dolu bir arkadaşla güçlü bir bağ kurmak
- Kurtarılan evcil hayvanların benzersiz niteliklerinin ve kişiliklerinin tadını çıkarmak
Bir evcil hayvan sahiplenmek yalnızca hayatınızı zenginleştirmekle kalmayıp aynı zamanda kalıcı bir yuva arayan bir hayvanın refahını da olumlu yönde etkileyen ödüllendirici bir deneyim olabilir.
Evcil hayvan sahiplendirme tercih ederken, başarılı ve uyumlu bir evlat edinme süreci sağlamak için akılda tutulması gereken önemli hususlar vardır. Evcil hayvan sahiplenirken dikkate alınması gereken bazı faktörler şunlardır:
- Evcil hayvanın yaşam tarzınıza ve yaşam düzenlemelerinize uygunluğunu kontrol etmek
- Evcil hayvanın tıbbi geçmişini ve özel bakım gereksinimlerini anlamak
- Yeterli bakım ve ilginin sağlanması için gereken zaman ve kaynakların değerlendirilmesi
- Tüm aile üyelerinin evcil hayvan sahipliğinin sorumluluklarına hazırlıklı olmalarını sağlamak
Bu hususları dikkatlice değerlendirerek bilinçli bir karar verebilir ve yeni sahiplendiğiniz evcil hayvanınız için besleyici bir ortam yaratabilirsiniz.
Öte yandan, bir evcil hayvan mağazası aracılığı ile evcil hayvan satın almayı düşünüyorsanız, sorumlu ve etik bir satın alma işlemi gerçekleştirmek için dikkate almanız gereken belirli faktörler vardır. Bir evcil hayvan mağazasından satın alırken şunları yapmak önemlidir:
- Evcil hayvan mağazasının itibarını ve uygulamalarını araştırarak etik yetiştirme standartlarına uymalarını sağlayın
- Mağazadaki hayvanların sağlık ve refahını doğrulayın, uygun bakım ve temizlik belirtileri olup olmadığını kontrol edin
- Cinsi, tıbbi geçmişi ve sosyalleşmesi de dahil olmak üzere evcil hayvanın geçmişi hakkında bilgi alın
Bu faktörleri göz önünde bulundurarak ve bilinçli bir karar vererek, yeni bir evcil hayvanı evinize kabul etmek için en iyi seçeneği seçebilirsiniz.
Sfenk kedisi fiyat, Ragdoll fiyat ve evcil hayvanlar hakkında tüm bilmeniz gereken konuları Petara web sitesi üzerinden bulabilirsiniz.
589 notes
·
View notes
Text
Akşama yemeğim hazır. Pilav ve kurufasulye. Baran da, Umut da çok sever.
Haklısınız.
Kim onlar değil mi?
Baran eşim, Umut oğlum.
Umut sekiz yaşında. Canımın içi, kara gözlü, kıvırcık saçlı, susmak bilmeyen, yerinde duramayan bir çocuk. Hayatımın anlamı...
Geç evlendim ben.
Bizim buralarda alışık bir durum olmasa da, evlenmeden, çoluğa çocuğa karışmadan önce okulumu bitirmek istedim. Hep derim, kız çocukları okumalı, iyi yerlere gelmeli, erkeğin eline bakıp, şiddeti, eziyeti, yokluğu, kader deyip sineye çekmemeli.
Ailem itiraz etse de, inadımı kıramadılar. Laf aramızda, zaten oldum olası, burnumun dikine bir kızdım. Beni Kur'an kursuna yollarlardı, ben sokak aralarında kuşlarla beraber şarkılar söyler, boyumdan büyük hayaller kurardım. Akranlarım, eğlencelerde, doğum günlerinde, düğünlerde, konuşmaya bile çekinirken, ben en güzel elbiselerimi giyer, ter içinde kalana kadar güler, eğlenir, dans ederdim. Arada bir annem beni çekiştirip "Ah be kızım, bir parça hanım hanımcık ol!" dese de, olamazdım. Hanım hanımcık olanların düşleri yoktu, bilirdim.
Ellerime bakıyorum.
Bir zamanlar kınalar yaktığım ufacık ellerim yok artık.
Zaman bir nefeste geçiyor ve sanırım insanın önce elleri yaşlanıyor.
Sanki, bir zamanlar, şu sokaklarda koşuşturan, yaramazlık yapan, "Anne n'olur beş dakika daha oynanayım." diye ısrar eden çocuk ben değilmişim gibi.
Nerede şimdi, kırık aynasını eline alıp, saçlarını tarayan ve bir sürü pembe tokalar takan küçük kız?
Garip...
Dışarıda inceden bir Eylül yağmur var. Kasvetli havaya rağmen çocukların kahkahaları duyuluyor.
Aralarından Umut'un sesini ayırabiliyorum. En çok da onun sesi geliyor. Eşek herif!
Yine birazdan üstü başı toz toprak içinde gelecek eve, biliyorum. Nefes nefese ayakkabılarını bir kenara atıp, gözlerimin içine bakacak ve "Anne ben acıktım." diyecek. Sonra ben yine dayanamayıp, onu kollarımın arasına alıp, o kirli yanaklarını, gözlerini, saçlarını öpeceğim, boynunu koklayacağım.
Ah oğlum benim!
Ah Umut'um!
Sen niye hep dağ çiçekleri gibi kokuyorsun, her defasında başımı döndürüyorsun.
Anne olduğumdan beri daha kaygılı biri oldum çıktım. Sizde de öyle mi? Hani, Umut eve biraz geç kalsa ya da ne bileyim, camdan bakıp, yakınlarda göremesem, kalbim yaralı bir kuş gibi kanat çırpmaya başlar. "Ya başına bir şey geldiyse..."
Eşim Baran bu halime üzülür, "Yapma canım, kötüyü çağırma." der ama anneyim işte, ne yapayım.
Baran güzel bir adam. Okulun son yıllarında tanıdım onu. Önce arkadaş olduk. Baktık ki, çok iyi anlaşıyoruz, "hadi öyleyse evlenelim." dedik. Baran bana, kucak dolusu papatya ve Ahmet Arif şiiriyle evlenme teklif etti. Papatya, Ahmet Arif, Şiir, Baran, aşk...Kabul edilmez mi hiç!
Tıpkı hayalimdeki gibi bir evde oturuyorum.
Küçücük, mütevazi, duvarları mavi boyalı, bir köşesi kitaplarla dolu ve güllü dallı perdeleri olan bir ev. İnanın, sevgisiz insan sarayda da otursa, mutsuz olur. Çocukluk arkadaşımlarımdan biliyorum. Yarası çok olana, para merhem olmuyor.
Çok gevezelik ettim değil mi?
Ama ne yapayım, oldum olası konuşmayı seviyorum. Kimseyi bulamazsam, kendimle konuşuyorum. Gülmeyin ya! İnsanın kendi kendine konuşması kadar güzel bir şey yok dünyada. Deneyin, bana hak vereceksiniz.
Ha, bir de çok güzel türkü söylerim ben. Arkadaşlar falan bir araya geldiğimizde, ısrar ederler, "Hadi, bir tane söylemeden olmaz." derler.
Dost kırılır mı hiç!
Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzelin derdi serimde tüter
Bu ayrılık bana (bize) ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize zulüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni
Pir Sultan Abdalım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin’ yedim helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni...
Bu türküyü her söylediğimde, gözümden iki damla yaş gelir. Neden bilmem ama sadece iki damla yaş! Sanki bu türküde benden bir şeyler var. Sanki, beni incitmişler, canımı yakmışlar, kalbimi kırmışlar da, ben kimselere söyleyeyemişim gibi...
Duvardaki takvime gözüm takıldı şimdi.
8 Eylül 2051
Off! Ben ne vakit otuz beş yaşında koca bir kadın oldum!
Olsun, her yaşın kendine göre bir güzelliği var. İnşallah çocuklarımız da, otuzları, kırkları, elli, altmış, seksen hatta yüz yaşları görür.
Hah, kapı çaldı, nihayet benim eşek geldi.
Hadi bana müsade. Gideyim de yine bıktırana kadar onu öpüp koklayayım.......diye, bütün bunları yazmak isterdim ama yazamam. Çünkü ben sekiz yaşındayken öldürüldüm.
Ben Narin Güran.
Cesedi on dokuz gün sonra derede bulunan o elleri kınalı kız.
Büyüyemedim ben. Baran ile evlenemedim ve Umut'um hiç olmadı.
t a m e r d u r s u n
#tamerdursun #naringüran #hepimizincesedinideredebuldular

165 notes
·
View notes
Text
SEVGİLİBULMA - PLATİN

Gerçek Bağlantılar ve Ciddi İlişkiler İçin En İyi Adres!
Hayatınızı renklendirmek, gerçek bağlantılar kurmak ve ciddi bir ilişki arayışına girmek istiyorsanız, SevgiliBulma.com tam da size göre bir platform! Sizi kaliteli, güvenilir ve samimi ilişkilerle buluşturan bu site, sevgili bulma konusunda öncü bir rol üstleniyor.
Neden SevgiliBulma.com'u Seçmelisiniz?
Sevgili Bulma Sitesi: SevgiliBulma.com, kullanıcılarına gerçek bağlantılar kurma fırsatı sunan bir sevgili bulma sitesi olarak bilinir. Romantik ilişkiler, samimi arkadaşlıklar ve ciddi evlilik arayışları için ideal bir platformdur.
Erkek Arayan Bayanlar: Sitemizde birçok bayan kullanıcı, ciddi bir ilişki arayışında olan erkek arayan bayanlar olarak bekliyor. Güçlü filtreleme özellikleri ile ortak ilgi alanlarına sahip kişilerle tanışmanızı sağlar.
Bedava Bayan Arkadaş İlanları: SevgiliBulma.com, bedava bayan arkadaş ilanları yayınlamanıza olanak tanır. Ücretsiz bir şekilde ilanınızı oluşturabilir ve aradığınız ilişkiyi bulmak için adım atabilirsiniz.
Evlenmek İsteyen Dul Bayanlar: Sitemiz, evlenmek isteyen dul bayanlar için özel olarak tasarlanmıştır. Ciddi ve uzun vadeli ilişki arayışında olan kullanıcıları bir araya getirir.
40 Yaş Üstü Evlilik Sitesi: SevgiliBulma.com, olgun ve 40 yaş üstü evlilik sitesi olarak bilinir. Yaşınıza uygun ve benzer düşünen kişilerle tanışabilirsiniz.
Güvenli ve Gizli: SevgiliBulma.com, kullanıcı güvenliği ve gizliliğini ön planda tutar. Kişisel bilgileriniz güvende tutulur ve güvenli bir çevrimiçi deneyim sunar.
SevgiliBulma.com, gerçek bağlantılar ve ciddi ilişkiler arayanlar için sevgili bulma noktasıdır. Ücretsiz kayıt olun, kalbinizdeki kişiyi bulun ve hayatınızı bir adım öteye taşıyın!
553 notes
·
View notes
Text
O kadar üzülüyordum ki ta ki arkadaşlarla arama mesafe koyana kadar
hicbir arkadasinin yakin arkadasi olmamak bu duyguyu garibanlar bilir
#en iyi arkadaş olmaz#hayatın belli bir döneminde girenler ve çıkanlar olur#yardımcı karakterler gibi bir ara var olurlar sonra kaybolurlar
75 notes
·
View notes
Text
Lezbiyen Deneyimim! (Sinem 19 Y., Antalya)
Merhabalar ismim Sinem. Size ilk Lezbiyen deneyimimi anlatacağım. O zamanlar 16 yaşındaydım. Lisede okuyordum. Uzun boylu, beyaz tenli, düzgün fizikli kızdım. Ela gözlü, kumraldım. Annemin Alman olmasının avantajı vardı anlayacağınız. Okulda da en iyi arkadaşım, annesi Rus olan Alina'ydı. Evlerimiz çok uzak değildi. Okula beraber gidip geliyor, beraber ders çalışıyorduk. Annelerimiz de tanışmış, onlar da arkadaş olmuşlardı...
İkinci sınıfa geçmiştik. Daha okulun ilk günleriydi. Yani Antalya için yazdan kalma bir gündü. Okuldan öğlen çıkıyorduk, sabahçı olmanın avantajı vardı. Dershanemiz de öğleden sonra başlıyordu. Okul çıkışı ile dershane saati arası 2-3 saatlik bir boşluk oluyordu. Bunu biz de denize gitmek için değerlendiriyorduk. Evlerimiz denize fazla uzak değildi, bisikletle 5 dakika sürüyordu. Evde hızlıca hazırlanıp denize gittik. Bir süre yüzüp güneşlendikten sonra, bize gidip hazırlanıp dershaneye çıkacaktık.
İlk olarak Alina banyoya girecekti. Bikinisinin üstünü çıkarma konusunda benden yardım istedi, ben de arkasını çözdüm. Normalde önünü tutup banyoya gider diye düşünmüştüm, ama öyle olmadı. Üstü serbest bırakınca göğüsleri meydana çıktı. Bu uzun bir süre değildi, belki birkaç saniyeydi, ama aklıma o an kazınmıştı. Alina çoktan girmişti duşa, ama ben halen olayın şokunu atlamamıştım. Daha önce de göğüs görmüştüm, ama en yakın arkadaşımın göğsünü görmek beni heyecanlandırmıştı. Tekrar görmek için anahtar deliğinden baktım, ama bir şey göremedim. Resmen göğüslerini görmek için yanıp tutuşuyordum. Bende de vardı, neden o göğüsleri görmek istiyordum, anlam veremiyordum.
Doğrulurken kafam kapı koluna çarpınca, Alina kapıyı çaldığımı sandı ve "Efendim Sinem?" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Aklıma, "Bikinini yıkadın mı? Benimkileri yıkayacağım, verirsen seninkileri de yıkayayım!" demek geldi. Belki birkaç saniyeliğine kapının aralığından göğüslerini görebilirim diye düşündüm. Beklediğimden farklı ve beni heyecanlandıran bir cevap geldi, "Lavabonun üstüne koydum, alabilirsin!" dedi. Ellerim ayaklarım titremeye başlamıştı. Girdim, hafif buhar vardı, bu sefer tam çıplak görmüştüm. Amını net göremesem de, çıplak götünü ve göğüslerini görmüş, daha da heyecanlanmıştım. Astım krizine girmiş gibi zor nefes alıyordum.
Alina orada yıkamamı, hem de sohbet edebileceğimizi söylediğinde, sevinçten havaya zıplayacaktım. Onun bikinisini yıkarken biraz lafladık. Kaçamak olarak birkaç kez baktım ona. Bu kadar uzun yıkanmasına gerek yoktu, ama o da kendini teşhir etmeyi seviyor gibiydi. Derken onun bikinisini yıkamam bitince, bana kendiminkini de yıkamam gerektiğini hatırlattı. Ben de, "Duşa girince yıkarım!" dedim. Alina, "Gel hadi, burası ikimize de yeter!" dedi. Resmen orgazm olmak üzereydim. Kendime de şaşıyordum. Ne oluyordu bana?
Bikinimle duşa girince, çıkarmam için uyardı. Artık konuşamıyordum bile, ellerim titreyerek önce üstümü çıkardım. Altımı çıkarırken eğilmem gerekti ve amı ile burun buruna geldim. Tek çizgiden ibaret, kılsız, harika bir görünümü vardı. Ben başıma suyu dökerken, Alina elini benim amıma atıp, "Ya kızım şu kızıl çalılarını kessene!" dedi. İrkildim, heyecan daha bir başka oldu bende. Sadece, "Hı hı, keserim!" deyip kafa salladım. Duş esnasında çarpışmalar dışında öyle bir başka temasımız olmadı. Duştan çıktık, kurulandık, giyindik ve dershaneye gittik. Aklım derslerde değil, Alina'da idi. Bir daha onu çıplak görebilir miydim, o bana dokunur muydu, ben ona dokunabilir miydim, sürekli kafamı bu gibi sorular kurcalıyordu...
Akşam yemekte durgunluğumu İrem abla da fark etmiş (İrem abla benim üvey ablam olur, ama ben ona sadece abla derim), yemekten sonra odama geldi, benimle konuşmak istedi. Oturduk konuştuk. Biz açık fikirli aileydik, ablama durumu anlattım. Bunun ne olduğunu merak ettiğimi söyledim. Ablam vücudumun geliştiğini, kendimi ve başkalarının vücudunu tanımak istememin doğal olduğundan bahsetti. Kendisinin de öyle evreleri yaşadığını anlattı. Bir kızın beni çıplak görmesi, benim kızı çıplak görmemin, birbirimize dokunmamızın normal olduğunu söyledi.
Sonra da ileriye gidip gitmediğimizi sordu. İleri ne demekti? Daha ilerisi ne olabilirdi ki? Öpüşmek miydi sorduğu. Ben öyle sorunca gülümsedi. "Yani hoşuna gidecek bir şey yaptınız mı?" dedi. Resmen ablamın suratına bön bön bakıyordum. "Kızım orgazm olacak bir şey yaptınız mı?" dedi. İyice salak olmuştum. Dediğini anlamıştım, ama ne alakaydı? Cevap vermedim. Onun yerine, "Yarın denize gidebilir miyiz?" diye sordum. Yarın için ısrar etmeme rağmen, "Cumartesi gideriz!" diyerek kabul etmedi. Alina ile aynı şeyleri yaşayabilme planlarım suya düşmüştü. Hafta sonu annem babam bir yere gidecekti, ama evde ablam vardı...
Neyse Cumartesi oldu. Ablam, Alina ve ben denize gittik. Plajda ablam manalı manalı bana bakıyordu, bir ara kulağıma eğilip, "Bugün mutlu edeceğim seni!" dedi. Hemen anlamıştım, yani yine Alina'nın göğüslerini görebilecektim. Çok sevindim, asık suratım bir anda değişti. İki saat kadar plajda kaldıktan sonra, ablam, "Eve gidip, bir şeyler atıştıralım!" diye teklif etti. Eve gittik. Ablam marketten bir şeyler almıştı, onları mutfakta hazırlıyordu. Bize, "Hadi siz banyoya girin, bikininizi de duşa girmeden çıkarın, ben yıkayayım!" dedi. Hayatımdaki en hızlı bikini çıkarmasını yapmıştım, nasıl olduysa Alina'yı bile soymuştum. Alina hayretler içinde bakıyordu. Ablam çırılçıplak halimize bakıp gülümsedikten sonra, "Hadi girin bakalım duşa!" dedi. Girdik duşa. Yine ufak dokunmalar, çaktırmadan bakışlarla dünyanın en mutlu insanı olmuştum...
Ablam köfte kızartmıştı. Pilav salata yapmış, yanına da bize de bira koymuştu. Soran gözlerle baktığımızı görünce, ablam, "Biz bizeyiz, biradan bir şey olmaz!" dedi. İlk alkol deneyimimizin ablamın yanında olması benim için de güven vericiydi. Yemek bitti, biraları içiyorduk halen, ablam birinciyi bitirmiş ikinciyi içiyordu. İlk şişeyi de masanın üstünde çeviriyordu. Bize, "Kızlar hadi şişe çevirmece oynayalım!" dedi. Bize kuralları anlattı, şişenin ucu gelen kişiye doğruluk mu cesaret mi diye soruluyor. Cesaret derse, şişeyi çeviren kişinin dediğini yapıyordu. Doğruluk derse, sorduğu soruya doğru cevap vermeliydi. Dediğini yapmak istemezse, yada soruya cevap vermek istemezse üstünden bir parça çıkaracaktı. Buna sevinmiştim, Alina'nın göğüslerini görme şansım olacak diye.
İlk sorular ve cesaret'lik şeyler basit şeylerdi, kimse soyunmadı. Bu arada biz ikinci birayı açmış, içmeye başlamıştık. Ablamın çevirdiği şişenin ucu bana gelmişti. Bir öncekinde doğruluk seçtiğim için, bu sefer cesareti seçmeliydim. Ablam, "Alina'nın ayağını öp!" dedi. Hafif itirazdan sonra ayağını öptüm. Ablama şaka ile karışık, "Sıra bana gelsin, ben de sana ayağımı öptürmezsem!" dediğimde, ablam da bana, "Dikkat et de, ben sana götümü öptürmeyeyim!" diyerek lafı sokmuştu.
Ben çevirdim, Alina'ya geldi ucu. Onunki doğruluktu. Ben de, "Hiç birisi ile öpüştün mü?" dedim. Alina'nın cevap vermesini beklerken, o bodysini çıkardı ve sutyenle kaldı. Bunu söylemekten neden çekindiğini anlamamıştım. Alina çevirdi, ablama denk geldi. Alina benden yana tavır alıp, "Madem öyle İrem abla, sen öp bakalım Sinem'in götünü!" dedi. Ben de zafer kazanmış komutan edasıyla bastım kahkahayı. Ablam, "Gül bakalım sen, hadi aç götünü, öpeceğim!" dedi. Ayağa kalkıp ablamın önünde arkamı dönüp dikildim, külodumu aşağıya sıyırdım. Ablam götümü öperken yanlışlıkla mı, bilerek mi, amıma elini dokundurunca irkildim, amım karıncalanmıştı. Sonra ablam çevirdi şişeyi, bana geldi ucu. Bana, "Alina'nın götünü öp!" dedi. Çok istememe rağmen renk vermemek için ben de üzerimdeki bodyi çıkardım. Ablam yaptığıma anlam verememişti, adeta (Kızım istediğin bu değil mi, daha ne istiyorsun?) der gibi baktı.
Bir süre bu şişe çevirmece devam etti. Üçüncü biralar bitmiş, dördüncüler açılmış, kafalar güzel olmuştu. Bu arada hepimiz iç çamaşırımız ile kalmıştık. Ablamın sutyeni önü şeffaf olanlardan olunca göğüsleri belli oluyordu. Alina'nın göğüslerinin daha irisiydi. Şimdi ona da takmıştım. Bakışlarımı fark eden ablam (Ne oluyor?) der gibi bakış attı bana. Ben de gözümle göğüslerini gösterdim. Tebessüm etti. Alina bir ara lavaboya gidince, ablam bana, "Devam edelim mi, yoksa bu kadar sana yeter mi, mutlu oldun mu?" dedi. "Yetmez, daha Alina'nın göğüslerini görmek, onlara dokunmak istiyorum!" dedim. Ablam da, "Tamam o iş bende!" dedi.
Alina lavabodan gelince yine başladık. Ablam Alina'ya öpüştüğü kişinin adını sordu. Alina, "Başka soru sorsak?" falan diyerek geçiştirmeye çalıştı. Ablam da, "Ya cevap, ya da bir parça daha çıkar!" diyerek ısrar etti. Ben de ısrar edince, Alina sutyenini çıkardı. Şaşırmıştım, ne olacaktı ki ismi söylese, demek ki bildiğimiz birisi diye düşündüm. Sıra bana gelince, bana öpüştüğüm kişinin ismini sordular. "Ben kimse ile öpüşmedim!" deyince şaşırdılar. Bu sefer, "Yalan söylemek yok!" ısrarı devam etti. Doğru söylediğime inandıklarında devam edildi.
Ablama çok kazık bir sordu Alina. Ablam cevap vermek yerine hemen sutyeni çıkardı. İki çift göğüs önümde, ben bayram ediyordum. Ablam bana cesaret sırası gelince, "Kimi çıplak görmek istersin?" diye sordu. Alina diyeceğimi bile bile sordu bunu ve ben de göğüsleri fora ettim. Sıra bana gelince, ben de ona sordum ilk öpüğtüğü kişinin ismini. Ablam bir kız ile öpüştüğünü söyleyince şaşırdım. "Yani Lezbiyen misin?" diye sordum. Bana, "Bir soru hakkın var, ikinciyi sormak istiyorsan bir parça çıkar üzerinden!" dedi. Bunu atlayamazdım, hemen ayağa kalkıp külotumu çıkardım, külotumu ablama uzattım ve "Çıkardım, hadi cevapla!" dedim.
Ablam, "Hayır, Lezbiyen değilim!" dedi. Ben yine bir soru sordum, "O halde ne diye kız kıza öpüştün?" diye. Ablam, "Korkarım bu soruya cevap verecek durumda değilim, çünkü çıkaracak bir şeyin kalmadı!" dedi. Ben tam yerime oturacakken Alina kalktı ayağa, o da çıkardı külotunu ve "Hadi cevap ver, ben de merak ettim!" dedi. Ablam başının hizasında duran Alina'nın amına bakarak, "Sıran gelince öğrenirsin, boşuna çıkardın külotunu!" dedi.
İkimiz de yerimize oturduk. Alina külotunu giymedi, ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. Alina şişeyi bilerek tam ablama denk gelecek şekilde çevirdi ve soruyu tekrarladı. Ablam bu sefer ayağa kalkıp külotunu çıkardı ve "Cevap vermeme hakkımı kullanıyorum!" dedi. Alina bir soru hakkının olduğunu hatırlatıp ayağa kalktı. İkisi ayakta, ben oturduğum yerden ikisinin de amına götüne bakıyordum. "Sor sorunu?" dedi ablam. İkisinin göğüsleri arada bir birbirine değiyordu. Benim çok istediğim şey ablama nasip olmuştu. Alina, "Nasıl bir his bir kızla öpüşmek?" dedi. O sırada ablam, "Sen söyle!" diyerek Alina'nın dudağından öpmeye başladı. Alina da ona karşılık veriyordu.
Hemen zıplayıp ayağa kalktım, şok olmuştum. Ben onlara bakınca, ablam benim ensemden tutup Alina'ya yaklaştırdı. Şimdi Alina ile öpüşüyorduk. Ellerim göğüslerine gitmiş, o hayalini kurduğum göğüsleri elliyordum. Bu arada ablam da ensemden öperek kalçalarımı okşamaya başlamıştı. Dünya umurumda değildi, o göğüsleri elliyordum ya. Dudaklarımız kıpkırmızı oluncaya kadar öpüştük. Alina, "Vay be, böyle olacağını bilmiyordum, ben resmen ıslandım, ya sen?" diyerek daha cevap gelmeden elini amıma attı ve ıslaklığı hissetti. Sonra benim elimi tutup, "Baksana!" diyerek kendi amına götürdü. Rüyada gibiydim, Alina'nın hazinesi avcumun içindeydi...
Ablam, "Sürtsenize birbirinize!" dedi. İkimiz de anlamamıştık. Biz bön bön bakınca, "Hadi odaya gidelim!" dedi. Onlar önde, ben arkada gidiyorduk. Önümde harika iki göt kıvıra kıvıra gidiyordu. Resmen gözüm götlerindeyi. Odaya girdik. Bana yatağa uzanıp bacaklarımı yan açmamı söyledi ablam, sonra kendisi de Makas pozisyonunda, amını amıma sürterek hareket etmeye başladı. İnanılmaz zevk alıyordum. Tam zirvedeyken ablam geri çekilmeye çalıştı. Ben, "Abla lütfen devam et, durma lütfen!" deyince ablam devam etti. Bu arada Alina ayakta dikiliyordu, "Ya ben ne olacağım?" dedi. Ablam, "Yaklaştır amını!" deyince Alina ablama yaklaştı. Ablam Alina'nın amını yalıyordu. Kafam allak bullaktı. Yaptığımız yanlış geliyordu, ama girdiğim zevk girdabından da vaz geçemiyordum...
Çok geçmeden zevk sıvılarımı saldım. Birkaç dakika sonra da Alina orgazm olmuştu. Ablam, "Ee ben ne olacağım?" deyince, bu mutluluğun mimarını ödüllendirmemek olmazdı. Hemen Alina ile aramıza aldık ablamı. Ben soluna, Alina sağına geçtik. Alina hemen elini ablamın amına attı, ben de attım. Aynı anda ablamın memelerini yalamaya başladım. Sonra Alina da bana katılıp o da kendi tarafındaki göğsünü yalamaya başladı. Bir müddet sonra, elimizi ablamın amından çekmeden, Alina bana, "Uzatsana dudağını!" dedi ve ablamın amını okşarken biz de öpüşmeye başladık. Ablam da bizim sırtımızı ve götlerimizi okşuyordu.
Ablam Alina'ya, "Benim yaladığım gibi yalasana!" dedi. Alina emir alan asker gibi hemen eğilip beceriksizce ablamın amını yalamaya başladı. Buna rağmen ablam zevk alıyordu. Ben de nasıl yaptığını resmen izliyordum. İzlerken yine amımdan sular akmaya başlamıştı. Sonra yine Alina ile öpüştük. Ablamın amının tadı da vardı dilinde, dudaklarında. Alina, "Biraz da sen yala!" dedi ve kafamı ablamın amına bastırdı. O da yukarı çıkıp göğüsleri ile meşgul oldu. Ablam da beni yönlendiriyor, "Biraz yukarı, evet işte orası, yavaş, çok emme, dilini kullan..." diyordu. Alina'ya da, "Sen şöyle çık, dön bu tarafa dedi!" ve 69 oldular. Alina ile birlikte ablamın amını yalarken, ablam da Alina'nın amını yalıyordu.
Sonra biz doğrulduk. Ablamın amını okşuyordum ve Alina ile öpüşüyordum. Alina öyle hırslı öpüyordu ki beni, çok zevk aldığını anlamıştım. Çok geçmeden Alina ikinci kez orgazm olmuş ve ablamın yanına atmıştı kendini. Ben de aşağıya kayıp ablamı yalayarak orgazma ulaştırdım. Hepimiz yorulmuştuk. Tükürükler, zevk sıvıları ve terden yapış yapış olmuştuk...
Bir süre sonra Alina eve gitmek için izin istedi. Biz kalmasında ısrar ettik, ama yarın sabahtan geleceğini söyleyip ayrıldı. Kapıya kadar çırılçıplak uğurladım Alina'yı, kapıda biraz daha öpüştük ve gitti. Ablamın yanına gittim. Beraber o şekilde biraz uyuduk. Uyandığımda ablam banyodaydı su sesi geliyordu. Ben de banyoya gidip katıldım yanına. Duştan çıkarken ablama, "Sana nekadar teşekkür etsem azdır, bu kadarını beklemiyordum!" dedim. Ablam da, "Ben biliyorum nasıl teşekkür edeceğini, ablanı ihmal etmeyeceksin o kadar!" diyerek popoma şaplak attı. Bu davranışı hoşuma gitmişti, yeni gelin gibi kırıtarak odama gittim giyinmeye. Bana seslendi, "Sakın giyinme, ben de giyinmiyorum, hafta sonu çıplağız, gözümüz bayram etsin!" dedi.
O gün evde hep çıplak dolaştık, birbirimize baktık, sohbet ettik. Bol bol bana öpüşmeyi ve oral seksi öğretti. Sabaha kadar dört kere daha orgazm oldum :)
[Sinem]
131 notes
·
View notes
Text
YOL GÖSTEREN HARKULADE SÖZLER...!
”İnsanlar en büyük hatalarını, kafaları karışık olduğu zaman yaparlar.”
“Şunu unutma: Fazla fedakarlık, fazla vefasızlık getirir.”
”Egosunu beslemekten, karakterini aç bırakan insanlar var…”
”Tanıdığın yanlış insanlara duyduğun öfkeyi, tanıdığın en doğru insana kusma.”
”İyi insan ol; fakat bunu kanıtlamak için vakit harcama.”
“Hayatta her şey ol, fakat birilerinin alternatifi asla olma.”
”Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düştü.”
”İnsan, yalnızlığı en çok yanındaymış gibi davrananlardan öğrenir.”
”Yerine getirilmiş bir görevin mutluluğu başka bir görevi yapabilme gücünü yaratır.”
”Hayatı birbirimiz için daha kolay hale getirmek için değilse ne için yaşıyoruz?”
”Seçmiş olduğunuz ve karar verdiğiniz şeylerin bedelini siz ödersiniz; size akıl verenler değil.”
”Bir şeyi yüreğinde ve aklında bitirmedikçe, gidişler ve kaçışlar çare değildir.”
”Sadece fazla ileri gitme riskini göze alanlar ne kadar ileri gidebileceğini öğrenir.”
”Herkesi dinle; fakat duyduğun, yalnızca yüreğinin sesi olsun!”
”İnsanların ikiyüzlü olması sizi hala şaşırtabiliyorsa, iyi bir insansınız demektir.”
”İnsanın varlığı anlamını dil ile birlikte bulur ve dil edebiyatı beraberinde getirir.”
”Senin kendini nasıl gördüğün, başkasının seni nasıl gördüğünden çok daha önemlidir…”
”Utangaçlık; insana özgüvensiz oluşundan değil, kişilikli oluşundan gelir…”
”Zaman sana unutmayı öğretmez. Sadece susman gereken konularda tecrübe sahibi yapar.”
”Kendi doğrusu olmayan, başkasının yanlışını sever.”
”Bazen aynı dili konuşmak yetmez, bir de aynı yerden anlamak gerekir.”
”Yalnızca çok ileri gitmeyi göze alanlar, ne kadar ileri gidebileceklerini görebilirler.”
”Geçen yılın kelimeleri geçen yılın diline aittir, ve yeni yılın kelimeleri yeni bir ses bekler.”
”Kendi mutluluklarını, başkalarının mutsuzlukları üzerine inşa edenler, en tehlikeli insanlardır.”
”Seni düşünmeyen, anlamak istemeyen, anlamamazlıktan gelen insanlara yön değil yol vermelisin.”
”Kimseye iyi veya kötüdür demekte acele etmiyorum. Çünkü insanlar beni her zaman şaşırtmayı başarmışlardır.”
”Yaşamakla kaybettiğimiz hayat, malumat içinde kaybettiğimiz bilgi, bilgide kaybettiğimiz bilgelik nerede?
”Unutmayın; hiçbir zaman arkadaş kaybetmezsiniz. Sadece kimlerin gerçek arkadaşlarınız olduğunu keşfedersiniz.
”Araştırmaktan vazgeçmeyeceğiz ve araştırmamızın sonunda başladığımız yere tekrar dönecek, orayı yeniden keşfedeceğiz.”
”Çevrendeki insanlar susacağı, konuşacağı ve duracağı yeri bilmiyorlarsa, sen fazla adım atmışsındır onlara, biraz geri çekil…”
”Kırıldığını belli etmeyen insanları üzmeyin. Çünkü onlar sizi kaybetmemek için susar, aptal oldukları için değil!”
”Sizinle birlikte fırtınaya katlanmayan biri, gökkuşağının tadını çıkarmayı hak etmez.”
”İnsanlar güçsüz oldukları için ağlamazlar; çok uzun zamandır güçlü oldukları için ağlarlar.”
”Ne yaşarsanız yaşayın; birine en son davranış şekliniz, onda bıraktığınız tek fotoğraftır.”
”Öyle anlar olur ki, hiç bir şey olmamış gibi gülümseyerek yoluna devam eder insan; buna pes etmek değil; olgunlaşmak denilir.”
”Bazen noktayı koyabilmeli insan.''
Ts-Eliot

İyi akşamlar.
63 notes
·
View notes
Text
Soruları anonim şekilde veya ileti atarak sorabilirsiniz.
Soruların tamamı özelden black-pleasure-1 bloğuna sorulan sorurlardır.
Bu gece partnerinin yatağa girerken ne giymesini isterdin?
Daha önce senile konuşup anlaşamamış biri olsam tekrar yazdığımda cevap verir misin?
Tanıdığın veya yakın biriyle alakalı ateşli rüya gördün mü?
Nerene dokunulması seni hızlı şekilde tahrik eder?
Se*s yapmanın seni tahrik ettiği bir yer?
Işıklar açıkken mi yoksa kapalıyken mi se*s yapmayı daha çok seversin?
Po*n mu yoksa erotik film izlemek mi?
Tecrübeli biriyle mi yoksa tecrübesiz biriyle mi se*s yapmak sana daha çok zevk verir?
Daha çok üstte misindir yoksa altta mı?
Şuan se*s yapacak olsan duşta mı yapmak isterdin yoksa yatakta mı?
Arka planda müzik çalarken se*s yapar mısın?
Sevişirken konuşan biriyle mi yoksa suskun biriyle mi se*s yapmayı istersin?
Sevişirken yeni pozisyonlar denemeyi mi yoksa kendine güvendiğin pozisyonlarda devam etmeyi mi tercih edersin?
Kendinden daha büyük yada daha küçük biriyle se*s yapmak konusunda fikrin nedir?
Sevişmeden önce masaj yapılmasını mı isterdin yoksa önünde dans edilmesini mi?
Senile aynı boyda olan biriyle mi? daha kısa biriyle mi? daha uzun biriyle mi? sevişmek daha çok hoşuna gider?
Sessiz ama yatakta vahşi bir kız ister misin?
Sinemada mı? Parkta mı? club mı? hangisinde partnerinle ufak ufak cinsel temaslarda bulunmak isterdin?
Kelepçelenmek mi yoksa gözünün bağlanması mı?
Kelepçelemek mi yoksa gözünü bağlamak mı?
Boynundan mı yoksa dudaklarından mı ateşli şekilde öpmek istersin?
Tokat atmak mı? saçını çekmek mi?
Hangisini tercih edersin sevişme sırasında buz mu? mum mu?
Birlikte pon film izlemek mi yoksa erotik film izlemek mi?
Se*s yaparken soyulmayı mı soymayı mı seversin?
Kulağına ahlaksız cümleler söylenmesi mi? mesaj atılarak ahlaksız cümleler söylenmesi mi?
Partnerini herkesin içinde ateşli şekilde öpmek mi? tenha bir yerde se*s yapmak mı?
Sekreter fantezisi mi? liseli fantezisi mi? öğretmen fantasize mi? araba fantezisi mi?
Duş alırken beklemediğin anda partnerinin san eşlik etmek için gelmesi mi? Eve geldiğinde kapıyı seksi kıyafetle açması mı?
Cinsel çekimi yüksek biriyle arkadaş kalabilir misin?
Eğer bir ünlüyle se*s yapacak olsan bu kim olurdu?
Erkek ciddi düşündüğü kızla cinsellik konuşur mu?
Se*sin en güzle anı sence neresi?
Org*zm anında kadının kendini kaybederek kıvranması seni nasıl etkiler?
Se*s sırasında bir kadının inlemesi mi yoksa ahlaksız konuşması mı seni daha çok etkiler?
Sevişmek için ilk hamle kimden gelmesi kadın? erkek?
Hiç birine çıplak fotoğraflarını gönderdin mi?
Hiç birinden çıplak fotoğraf aldın mı?
Dur yapma olmaz gibi cümleler seni se*ste düşürür mü?
Sevişirken ısırılmak hoşuna gider mi?
İyi bir se*s duygudan mı geçer eylemden mi?
Ayna olan bir yerde se*s yapmak hoşuna gider mi?
İlk buluşmada sevişilir mi?
Ön sevişme uzun mu olmalı kısa mı?
Odan dışında boşaldığın en garip yer neresiydi?
Cinsel hayal kurduğunda mutlak boşalır mısın?
Se*s sırasında tükürmeyi sever misin?
Soft se*s orgazmı mı hard se*s orgazmı mı seversin?
Favori pozisyonun?
Kendine dokunurken aynı anda başka hiç or*l yaptın mı?
Göğüs mü daha çok seversin yoksa kalça mı?
Se*s sırasında kendinin mi yoksa parterinin mi daha çok zevk almasını istersin?
Cinsel anlamda en fazla ne kadar ileri gidebilirsin?
Ön sevişmeyi ne kadar uzun tutabilirsin?
Dünyanın herhangi bir yerinde se*s yapabiliyor olsaydın şuan neresi olurdu?
Nereye boş*lmayı daha çok seviyorsun?
Baskın olmak mı itaatkar olmak mı?
Ev dışında se*s yapacak olsaydın bu üç yer neresi olurdu?
Se*s yaparken yada m*sturb*sy*n yaparken yakalandığın oldu mu?
Partnerin duş alırken onula se*s yapmak mı isterdin yoksa duş aldıktan hemen sonra yatağa götürüp sevişmek mi?
Okumaktan hoşlandığın se*s hikayesi türü nedir? en son ne zaman okudun?
Se*s yaptıktan hemen sonra ne yapmak sana keyif verir?
Birisiyle birlikte olmak için jiç yalan söyledin mi?
Karşılıklı m*sturb*sy*n yaptığın partnerin oldu mu?
Se*s sırasında partenrinin kulağına fısıldadığın bir cümleyi söyler misin?
Düşündüğünden daha çok yükseldiğin se*s yada sektin*in oldu mu?
Bir kadında sadece tek bir yeri öpebilecek olsaydın burası neresi olurdu?
Seni en çok tahrik eden giysi türü mini etek? şort? elbise? iç çamaşırı?
İlk sek*ine şimdi ki sen kaç puan verirdin?
Hiç evli birini arzuladın mı?
Birinin iç çamaşırını kokladığın oldu mu?
Unutamadığın se*sin var mı?
Cinsellik yaşayıp unutamadığın biri var mı?
En son ne zaman cinsel rüya gördün?
Parayla cinsel birliktelik yaşadın mı?
Se*s hakkında duyduğun en ilginç şey nedir?
Eğer se*s konusunda bir ödül alsaydın bu hangi konuda olurdu?
En son ne zaman 31 çektin?
Hiç bakirelik bozdun mu?
Merak ettiğin bir fantezi türü var mı?
Nedenini anlamadığın bir fanezi türü var mı?
Yatakta iyi olmak demek nedir senin için?
Güzel bir kadınla se*s yapmak mı? duygussal bir şeyler hissettiğin biriyle se*s yapmak mı?
Biriyle se*s yaparken beklentini karşılamadığı oldu mu hiç?
Aşk olmadan se*s olur mu?
En son ne zaman sek*ting yaptın? yapmayı sever misin?
Yarım bıraktığın bir se*s oldu mu?
44 notes
·
View notes
Text
ÖN YARGI, ÖTEKİLEŞTİRME, OKSİTOSİN VE SON GÜNLER
Taaaa ne zaman (yangın sırasında tek birini kurtarma şansınız olsaydı tanımadığınız bir çocuğu mu yoksa evcil hayvanınızı mı kurtarırdınız diye bir anket yaptığımdan beri) bu yazıyı yazacağım ama üşene üşene bir hal oldum, artık bugün dedim ki bunu yazmanın tam zamanı yahu. En baştan kendinizi daha iyi anlayacağınızın garantisini verebilirim ama öz eleştiri kısmı tamamen sizin karakteristik yapınıza bağlı, umarım o da olur.
Şimdi ilk olarak oksitosinin ne olduğuna bakabiliriz. En basit haliyle insan beyninin bağ kurma ve bağlanma, aidiyet duygusu geliştirme, güvenme, sahiplenme, sosyal ilişki oluşturma, cinsel birliktelik, orgazm, doğum gibi anlarda salgıladığı bir hormon. Bu hormon o kadar etkili bir hormon ki otizm başta olmak üzere şizofreni, kaygı bozukluğu gibi olumsuzluklar sebebiyle yaşanan sosyal problemlerin giderilmesinde veya azaltılmasında kullanılabiliyor. Örneğin otizmin “topluma adapte olmada güçlük” ve “kalabalık içinde korku duyma” gibi çok belirgin özellikleri vardır ya, bu kişilere oksitosin verildiğinde güven ve iletişim sorunlarının hafiflemesi sağlanabiliyor.
Oksitosin üzerine yapılmış pek çok araştırma, bu hormonun karanlık yüzüne de odaklanıyor. Bu çalışmalardan biri Amsterdam Üniversitesi’nde yapılmış; ismi de “Oxytocin Promotes Human Ethnocentrism” (bende tam hali var, isteyene gönderebilirim). Sosyolojinin klasik tren deneyi vardır ya; “bir rayda beş kişi yatıyor ve eğer kolu çekmezsen o beş kişi ölecek, diğer rayda da sadece bir kişi yatıyor eğer kolu çekersen diğerleri kurtulacak ama bu sefer de o ölecek” içerikli, hah aynı ahlaki dilemma testini burada da uyguluyorlar. Tamamı Hollandalılardan oluşan bir araştırma grubuna bu soru soruluyor ve “beş kişiyi kurtarmak için diğer bir kişiyi feda ederdim” diyen insanlar ayıklanıyor, araştırma bu ayıklananlarla birlikte devam ediyor. Bu yanıtı veren insanlara aynı soruyu bir kere de “öldürmeyi seçtiğiniz tek kişi Hollandalı ama diğer beş kişinin etnik kökeni farklı” diyerek soruyorlar, büyük bir kısmı yine “olsun, ben yine de beş kişiyi kurtarırdım” diyor. Ne zaman ki bu katılımcılara oksitosin verilip aynı soru tekrar soruluyor, o zaman işin rengi dramatik bir biçimde değişiyor. Büyük bir çoğunluğun fikri “Hollandalı olan tek kişiyi kurtarırım, diğerleri ölsün” şeklinde evriliyor. Bunun gibi pek çok araştırma kanıtlıyor ki oksitosin hormonu milli, dini ve siyasi konularda ön yargı ve ötekileştirme gibi eğilimleri tetikliyor, vicdani kararları da yeniden şekillendirebiliyor.
Aslında sadece bu konularda değil; pek çok konuda. İşte mesela, ceylan yiyen aslan videosu izleyen insanların büyük bir kısmı daha az oksitosin salgılarken, insan yiyen aslan videosu izleyenlerin daha fazla oksitosin salgıladığı görülüyor. Beyin otomatik olarak insanla empati kurma moduna geçiyor ve oksitosin salgılıyor lakin ceylanla empati kurma olasılığın daha düşük. Ceylan öldüğünde “doğanın kanunu bu ya” falan diyebilirken insan öldüğünde aşırı tetikleniyorsun, işte bu tetiklenmenin en önemli kimyasal sebebi oksitosin. Senden olanla, sana benzeyenle daha çabuk bağ kuruyor ve elinde olmadan sana benzemeyeni ötekileştirebiliyorsun. Bu önemli ölçüde senin elinde değil, en mühim kısmı da bu.
Aynı durum tüm sosyal ilişkilerimiz için de geçerli. Vakti zamanında atalarımız hayatta kalabilmek için ön yargılı davranmalı ve ötekileştirme becerisine sahip olmalıydı. Çalıların arasında bir hışırtı duyduğunda “he bizim komşu neanderthaldir ya” deyip uyumaya devam etmek yerine onun bir aslan olabilme ön yargısını geliştirebilmeli ve aslanı hemen mızrağına davranabileceği kadar ötekileştirebilmeliydi. Kalıtsal hafızamızda hala bu eğilimler var. Günümüzde götümüzdeki yaprakla yabanda takılmadığımız için aslanlardan ürkmüyoruz ama bize hem fiziksel hem de ruhsal açıdan zarar verebilecek olan şeylere ön yargılı yaklaşıp onları ötekileştiriyoruz. Bunu gün içinde arkadaş olmayı, sohbet etmeyi tercih ettiğiniz insanlardan başlayarak gece yolda görüp tipini beğenmediğiniz, “bu kesin bana bulaşır” düşüncesiyle karşı kaldırıma geçtiğiniz insanlara kadar her duruma uyarlayabilirsiniz. Uzak durmayı tercih ettiğimiz ve soyutsal olarak mızrağımıza davrandığımız her insan ve durum, potansiyel olarak çalıların arasındaki o aslan esasında.
Dönelim bugünlerimize. Yukarıda adını verdiğim araştırmanın da kanıtladığı üzere insanlar toplumsal ve kitlesel olaylarda bu hormonu aniden ve yoğun bir biçimde salgılıyor. Bu durum da kutuplaşmaların, ötekileştirmelerin, “siz & biz” kavramlarının oluşmasına yol açıyor. Mesela bugün Türklük münazarası vardı anasayfada (efendiliğinizi bozmamanızı takdir ettiğimden münazara kfjnkff), sebebi direkt oksitosin. Şu an ülkeni, ideolojini, savunduğun değerleri, milli kimliğini deliler gibi önemsiyorsun ve beyin habire salıyor vücuda oksitosini. Pek tabii senden olanla, sana benzeyenle dayanışma içine girerken senden olmayanı metaforik olarak tren raylarına yatırma eğilimi sergiliyorsun. “-sun, -sun” diyorum da buna ben de dahilim yani, zaten ben de dahil olduğum için birilerinin beni ön yargıyla vb suçlamasını anlatım bozukluğu olarak değerlendiriyorum, “suçlama” olmuyor bu, doğamda var. Düşünün ki bu “vücuda oksitosin salma” olayı orgazm ve doğum sırasında da benzer oranda yaşanıyor, bedeninizin geçirdiği atağı daha net anlamanız için belirtiyorum. O kadar güçlü bir dalgayla mücadele ediyorsunuz ki günlerdir, muhtemelen geceleri dünyanın dayağını yemiş gibi hissederek uyuyorsunuzdur falan. Hormonal dengenizde - özellikle de yukarıda önemini ve etkisini vurguladığım oksitosin seviyenizde - akılalmaz değişiklikler oluyor çünkü.
Bazımızda bu salgılama eylemi belirli konularda daha kuvvetli ve sık, bazımızda daha cılız veya nadir yaşanıyor ama sağlıklıysak farklı hususlarda hepimiz yaşıyoruz bunu. Kimisi, uğruna boykot yapılan falanca olay karşısında daha fazla oksitosin salgılıyor, kimisi de uğruna boykot yapılan bir diğer olay karşısında daha fazla oksitosin salgılıyor ve birbirinizi bu bireysel dengesizlik sebebiyle anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Birbirinizi “sen nasıl buna oksitosin salgılanmazsın da ona salgılarsın” diye suçluyorsunuz bir nevi ama bu kişilerin elinde değil. Bilimsel açıdan böyle en azından. Ama bu aynı zamanda sizde hiçbir problemin olmadığını da gösteriyor. Aşırı davranışlarınızın, uçarı tepkilerinizin tıbbi bir açıklaması var; o da bu.
Vücudunuz ve onu yöneten beyniniz sağlıklı bir biçimde çalışmayı sürdürdüğü müddetçe bu tip çatışmalar, kavgalar, patlamalar hayatınızda hep var olacak. Birileri çıkıp size “ıy ne ön yargılısın, vıy sen ötekileştirdin” falan diyecek ama aksinin aslında imkansıza yakın olduğunu bilmeden yapacaklar bunu. Siz bileceksiniz ama - ve belki bunu bilmek süreci daha kolay idare etmenizi sağlayacak. Adına “aşk hormonu” denen bu hormon, son yıllarda yapılan çalışmalarca “nefret hormonu” olarak da anılmaya başladı, bunu bilelim. Kendini anladığında başkalarını anlaman da daha kolay oluyor, yine de hormonlara pek söz geçirilemiyor…
34 notes
·
View notes