#duyun
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sisteme küfürler etsem,yetkililerin ecdadına sövsem beni bulur yaptırıma tabii tutarlar paylaştığımız onca yazı neden görmezden geliniyor!
#dianaa70#postlarım#duyun artık sesimizi daha kaç ses kısılacak duymanız için#ölmek istemiyoruz#cinayet#kadın cinayetleri
13 notes
·
View notes
Text
Güzelliğin on par'etmez bu bende ki aşk olmasa , eğlenecek köşk bulaman bu bende ki aşk olmasa
23 notes
·
View notes
Text
konu kendiniz olunca saygı istiyorsunuz ama iş saygı göstermeye gelince kaçıyorsunuz
#nefret ediyorum aptal insanlardan#sevmek zorunda değilsiniz sadece saygı duyun ve bana ne demeyi öğrenin
3 notes
·
View notes
Text
Burs ve diğer ihtiyaçları olan üniversite öğrencisi genç arkaraşlarıma..
Gücümün yettiğince şu anda ulaşabildiğim genç üniversite öğrencisi arkadaşlarıma elimden geldiğince burs, yurt ve diğer ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Sosyal ağlardan bu tür destek çağrısında bulunan genç arkadaşlarımızın sayısı çok çok daha fazladır, çünkü kimseye ulaşamıyorlar. Feryat-figan çığlıklarını duyabiliyorum.. Ben sessiz kalamam bu çığlıklara, isteyen bana ulaşabilir, imkanım dahilinde her şeyi yapacağım. Ülkesinin kendi insanlarına, gençlerine sahip çıkmak isteyen herkes rb yapabilir. Ve lütfen yapın.. İmaknınız varsa siz de ülkenizin genç vatandaşlarına sahip çıkın. Onlar geleceğimiz, ülkemizdeki “misafirler” değil.. Misafirler gidecekler ve yine biz bize kalacağız, unutmayın!.. Ben buna yaşadığım şehir olan Ankara’dan başlayacağım. Sizde yaşadığınız şehirdeki gençlermize ulaşın, sahip çıkın, yalnız olmadıklarını gösterin ve onlara “Biz bir aileyiz..” deyin... Bunu bir tür kampanya, hareket, farkındalık haline getirebilirsiniz. Unutmayın, bir gün sizin çocuğunuz da aynı duruma düşebilir. Önceliğiniz annesi ya da babası vefat etmiş olan imkanı olmayan gençlerimiz olsun, lütfen.. .. . Sen de böyle isterdin değil mi Deniz?.. Artık gelecek yıl görüşürüz... .
Üniversiteli genç arkadaşlarıma.. O, siz dizlerinizin üzerine düşmeden önce kolunuzdan tutacak ve dik durmanızı sağlayacak en güçlü kadınlardan biriydi; siz O’nu geceleri gökyüzüne baktığınız zaman en parlak yıldızlardan biri olarak görüyorsunuz ama kim olduğunu bilmiyorsunuz, ben biliyorum ve çok özlüyorum...
youtube
Don’t Give Up!..
.
Not: Tarikat ve cemaat yurtlarından ayrılmak isteyen ülkemin gençlerine öncelik vereceğim ve kız çocuklarımız liste başı.. Bir Cumhuriyet çocuğu olarak bu benim görevim; hepiniz için..
Akıl, mantık, bilim, vicdan ve sevgiyle kalın...
#ışıklar içinde uyu..#burs#barınma#destek#üniversite öğrencileri#ülkemizin geleceği ve gençlerimiz#ÇIĞLIĞI DUYUN!..
9 notes
·
View notes
Text
gansters dont cry
17 notes
·
View notes
Text
Anne susturmak yerine biraz dinler misin beni ileride susmak için upuzun bir zaman olacak zaten o zaman hep sen konuşacaksın ben de o zaman seni mezarımda dinlerim ama izin ver konuşayım bağırayım sesim çıksın artık dayanacak gücüm yok
hiç birimizin de yoktur eminim sıra bizde bağırın sesimiz çıksın artık...
1 note
·
View note
Text
Düyun-u Umumiye İdaresinin Osmanlı Devleti'nin Çöküşündeki Rolü: Bir Değerlendirme:
Düyun-u Umumiye İdaresinin Osmanlı devletinin çökmesinde dolaylı yada dolaysız etkileri nelerdir? Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyılda yaşadığı derin ekonomik sıkıntılar, devletin çöküşünde önemli bir etken olmuştur. Bu süreçte kurulan Düyun-u Umumiye İdaresi, devletin mali durumunu düzelteceği yerde, birçok tarihçiye göre çöküşü hızlandıran bir mekanizma haline gelmiştir. Düyun-u Umumiye İdaresinin Osmanlı Devleti'nin çöküşündeki dolaylı ve dolaysız etkileri nelerdir.
Düyun-u Umumiye İdaresinin Kurulması ve Amacı
Osmanlı Devleti'nin artan dış borçları nedeniyle 1881 yılında II. Abdülhamid döneminde kurulan Düyun-u Umumiye İdaresi, devletin dış borçlarını ödeyebilmek için belirli gelir kaynaklarını yabancı alacaklılara devretmek zorunda kalmasından dolayı kurulmuştur. Artış gösteren dış borçlar, alacaklı devletlerin baskısı ve mali disiplini sağlama ihtiyacı, Düyun-u Umumiye İdaresi'nin kurulmasının temel nedenleridir.
Osmanlı Devleti, 19. yüzyıl boyunca artan harcamalar ve gelir yetersizliği nedeniyle ciddi bir mali krize girmiştir. Bu durum, devletin dış borçlarını ödeyemez hale gelmesine neden olmuştur. Bu sorunu çözmek amacıyla 1881 yılında kurulan Düyun-u Umumiye İdaresi, devletin belirli gelirlerini alarak borçları ödemek ve mali disiplini sağlamakla görevlendirilmiştir.
Düyun-u Umumiye İdaresinin Olumsuz Etkileri:
Ekonomik Bağımlılık: İdare, devletin önemli gelir kaynaklarını kontrol altına alarak, Osmanlı ekonomisini dış güçlerin denetimine sokmuştur. Bu durum, devletin ekonomik bağımsızlığını zayıflatmış ve dış güçlerin siyasi müdahalelerine zemin hazırlamıştır.
Yatırım Engeli: İdare tarafından toplanan gelirler ağırlıklı olarak borç ödemelerine ayrıldığı için, devlette gerekli olan yatırımların yapılması engellenmiştir. Bu durum, Osmanlı ekonomisinin modernleşmesini ve rekabet gücünü kaybetmesine neden olmuştur.
Siyasi İstikrarsızlık: İdare, devlet içinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olması ve yabancı devletlerin desteğini alması nedeniyle, siyasi istikrarsızlığı artırmıştır. Bu durum, devletin iç işlerine yabancı müdahalelerini kolaylaştırmıştır.
Vergi Yükünün Artması: İdare, borçları ödemek için vergi yükünü artırmış ve halkın yaşam standardını düşürmüştür. Bu durum, sosyal hoşnutsuzluğu artırarak isyanlara zemin hazırlamıştır.
Devletin Gücünün Zayıflaması: İdare, devletin önemli bir kısmını kontrol altına alarak, merkezi otoritenin zayıflamasına neden olmuştur. Bu durum, devletin iç ve dış sorunlara karşı daha güçsüz hale gelmesine yol açmıştır.
Sonuç
Düyun-u Umumiye İdaresi, Osmanlı Devleti'nin çöküşünde önemli bir rol oynamıştır. İdare, 1923 yılında Lozan Antlaşması ile resmen kaldırılmıştır, ancak etkileri uzun yıllar Osmanlı ekonomisi üzerinde hissedilmiştir. İdare, Osmanlı Devleti'nin artan dış borçları nedeniyle II. Abdülhamid döneminde kurulmuş, devletin ekonomik bağımsızlığını zayıflatmış ve siyasi müdahalelere zemin hazırlamıştır. Lozan Antlaşması ile kaldırılmasına rağmen, Osmanlı Devleti'nin çöküşünde önemli bir etken olarak kabul edilir.
Düyun-u Umumiye İdaresi, kurulduğu dönemde iyi niyetle ortaya çıkmış olsa da, uzun vadede Osmanlı Devleti için yıkıcı sonuçlar doğurmuştur. İdare, devletin ekonomik bağımsızlığını ortadan kaldırarak, siyasi istikrarsızlığı artırmış ve devletin zayıflamasına neden olmuştur. Bu nedenle, Düyun-u Umumiye İdaresinin Osmanlı Devleti'nin çöküşünde önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
Tartışma
Düyun-u Umumiye İdaresinin Osmanlı Devleti'nin çöküşündeki rolü üzerine farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı tarihçiler, İdarenin sadece bir sonuç olduğu ve asıl nedenin devletin yapısal sorunları olduğunu savunmaktadır. Ancak, İdarenin Osmanlı ekonomisi üzerindeki derin etkileri göz önüne alındığında, çöküş sürecinde önemli bir faktör olduğu söylenebilir.
Ahmet ATAM
0 notes
Text
Ve hâlâ kadın cinayetleri devam ediyor…
Bu gece sağ salim yatağa girebilen kadınların şükretmesi çok mu normal sizce?
#femicide#kadınadokunma#kadınaveçocuğadokunma#kadına ve çocuğa dokunma#let women speak#let us live#kadın cinayetleri#cinayet#susmayacağız#unutmayacağız#unutturma#bi dur diyelim artık#sesimizi duyun#all women are in danger#don’t forget about us#türkiye#turkey#turkiye#we need help#can güvenliği#yardım edin#durdurun#konuşun
22 notes
·
View notes
Text
#HERKES GÖRSÜN İZLESİN BU REZİLLİĞİ!#Bir holding patronunun emriyle devletin jandarması bir sendika başkanını yerlerde sürüklüyor. Çoluğunun çocuğunun hakkını isteyen bir maden#Bizi görün duyun; anlatın#paylaşın#ÖzyeğindenMadenciyeGözaltı
0 notes
Text
What Is The Difference Between Maojian Tea And Maofeng Tea?
What Is The Difference Between Maojian Tea And Maofeng Tea?
According to the Chinese tea dictionary, “Maofeng” and “Maojian” mean: Maofeng: a green or yellow tea with white hairs and curly strips made from young hairy leaves; Maojian: a kind of green tea, which is made of more tender buds and leaves than Maofeng. The Maojian camp offers tea products such as Xinyang Maojian, Duyun Maojian, Ziyang Maojian, Guzhang Maojian, and Jiukeng Maojian. There are…
View On WordPress
0 notes
Text
PETARA - DEVASA+ (4)
Dost canlısı davranışları ve farklı görünümleriyle bilinen Pomeranian boo yavru, Petara'da bulunan popüler bir küçük köpek türüdür. Bu köpekler, kabarık kürkleri ve yuvarlak vücutlarıyla karakterize edilir ve onlara süs köpeği unvanını kazandırır. Pomeranian Boo yavruları, sevecen doğaları nedeniyle el üstünde tutulur ve sadık ve sevgi dolu bir evcil hayvan arayan bireyler için mükemmel arkadaşlardır. Şakacı tavırları ve sosyal kişilikleri onları genellikle ailelere ve bireylere sevdiriyor ve bu da onları evlerine küçük bir köpek arkadaşı eklemek isteyenler için aranan bir seçim haline getiriyor.
Petara web sitesinde yer alan bir başka sevilen küçük cins olan Toy Poodle yavru, zarif görünümleri ve zekalarıyla bilinir. Küçük boyutlarına rağmen Oyuncak Kanişler, hassas özellikleri ve zarif yürüyüşleri nedeniyle sıklıkla oyuncak sanılır. Bu köpekler son derece eğitilebilirdir ve itaat eğitimi ve çeviklik gibi çe��itli köpek aktivitelerinde mükemmeldir. Toy Poodles'ın hipoalerjenik tüyleri ve minimal tüy dökmesi, onları alerjisi olan bireyler için popüler bir seçim haline getiriyor ve arkadaş canlısı tavırları ve uyum sağlama yetenekleri, farklı evlere iyi bir şekilde entegre olmalarını sağlıyor. İster oyuncu bir arkadaşa ister sadık bir aile hayvanına ihtiyaç duyun, Toy Poodle yavruları birçok köpek severin ilgisini çekecek çekicilik ve zekanın bir karışımını sunar.
Maltese Terrier yavru ve Maltipoo yavru Petara'da sahiplenilebilecek diğer iki küçük köpek ırkıdır. İpeksi beyaz kürkü ve nazik mizacıyla tanınan Malta Teriyeri, sevgi dolu ve sevecen bir arkadaş arayanlar için popüler bir seçimdir. Benzer şekilde, Maltalı ve Kaniş arasındaki bir melez olan Maltipoo, her iki ebeveyn ırkından gelen özelliklerin benzersiz bir kombinasyonunu sunar. Maltipoo'nun kürk dokusu Malta ve Kaniş karışımına bağlı olarak değişiklik gösterebilir ve genellikle yumuşak ve kıvırcık bir kürk sergiler. Bu küçük köpekler, oyunbaz doğaları, zekaları ve sadakatleriyle tanınırlar; bu da onları hayatlarını zenginleştirecek dört ayaklı sadık bir arkadaş arayan aileler ve bireyler için çok uygun kılar.
398 notes
·
View notes
Text
Herkes iyi olduğunuza inanırken en zor anları tek başınıza atlattığınız için kendinizle gurur duyun.
54 notes
·
View notes
Text
Geçen gün kardeşimle sohbet ederken ikimizde de aynı eğilimin olduğunu ve ikimizin de içten içe bunun çok da normal olmadığını düşündüğümüzü fark ettik. Örneğin, birisi bana kendimle alakalı bir iltifat ettiğinde direkt “yok canım”a bağlıyorum. “Yaa burnun ne güzel” denince “ay neresi güzel burun işte” gibi, “ses tonun çok sakin, huzur verici” denince “ay saçmalamaa” gibi tepkiler veriyorum. Asla “hıı teşekkür ederim” yok, konuyu karşı çıkmadan kapatabilmek yok. Çoğu zaman bana yönelen bir iltifatı geçiştirmek için karşı-iltifata da geçiyorum, “asıl senin şuran ne güzel” diye, diyaloğun odağı benden başkasına kaymış oluyor direkt.
Aynı durum kardeşimde de var fakat bende ona ek olarak aslında bana ait olmayan şeyler için teşekkür edebilme şeyi de var. “Saçların harika” dendiğinde teşekkür edip “😌” yapabiliyorum çünkü benim kendi saç rengim değil o. Dövmeler falan da bu kategoride mesela, kardeşimle aramızda böyle bir farkın olma sebebi de yüksek ihtimalle onun boyalı saçlarının ve göze giren dövmelerinin olmaması. Ama benim adıma aydınlatıcı bir detay bu, resmen doğrudan benimle alakalı olan övgülere gelemiyorum ben.
Kardeşime dedim ki bi’ düşün, annem ve babam bizi hiçbir zaman “benim dünya güzellerim” falan diye sevmedi veya bir iş başardığımızda o başarıyı çok da büyütmedi, uzun uzun kutlamaya değer görmedi - belki de öğrenmediğimiz bir şey olduğu için böyle tepki veriyoruzdur. O kadar aklına yattı ki peşinden birbirimize bir sürü örnek vermeye başladık “bir keresinde şöyle olmuştu, böyle olmuştu” diye. Kuzenlerimizi falan düşündük sonra, ayaklarının ucuyla taşı ileri itseler “vvvvooooooaaaah gördünüz mü benim meleğim taşa ne yaptıııı” tadında büyütülen çocuklardı, laf aramızda şimdilerde ikisi de pek kibirlidir canlarım benim.
Benim hayatımdaki önemli olaylar hep “zaten olması gereken bu” tadında yaşanıp bittiği için “e burun işte, iki delikli falan”a bağlıyorum. Zihnimde “[nedensiz] övgü” diye bir kavramın karşılığı yok muhtemelen. Bazı davranışları çevrenden öğrendiğin dönemin üzerinden çok seneler geçse bile etkisi kalıcı olabiliyor. Bir de güzel bir söz söylediğimde tüm cesaretiyle “öyleyimdir ehehe” diyebilen insanlara hem çok imreniyor hem de onların adına çok seviniyorum. Hep harika şeyler duyun inçalla.
Benden bi’ abla tavsiyesi olarak; tamam peki çocuklarınıza taş tekmeledi diye sazlı türkülü tören düzenlemeyin ama bir şey başardığında da takdir etmeden geçmeyin ya. Onlara sizin gözünüzde ne kadar güzel olduklarını da söyleyin sık sık. Hatta gönlümden koptu, benim gözümde de ne kadar güzel olduklarını söyleyin. Hoş sözler karşısında savunmaya geçmek zorundalarmış gibi hissetmesinler hiç, hoş sözlere sarılabilsinler. Bir de muhtemelen aranızda benim gibiler varsa geriye dönüp baktıklarında ebeyevnleriyle nispeten soğuk bir ilişkilerinin olduğunu görürler, göremeyebilirler de ama benim çıkarımlarım bu yöndeydi. Siz de kendi çıkarımlarınızı benimle paylaşın lütfen 🥹
60 notes
·
View notes
Text
"Sırf sevişmek için sevgili olunan bu zamanda yalnızlığınızla gurur duyun. "
Temiz bir yalnızlık, kirli çıkar ilişkilerinden daha iyi.
______________Emin olun...
Akşam'a selam olsun inşallah🇹🇷
153 notes
·
View notes
Text
Beni küçük şeylerimden tanımanızı isterim.
Elbiselerime eklettirdiğim o küçük kelebek desenlerinden tanıyın isterim.
O ufak çizgiler orada mı dursun yoksa şurada'mıya 3 hafta ayırışımdan tanıyın isterim.
Gülüşümdeki değişimden, ne zaman "heh işte" diye bakışımdan tanıyın isterim. Beni bakışımdan tanısın biri isterim.
Dalıp gidişimi görün ve beni orada bırakın isterim.
Sonra gönlünüz razı olmasın ve beni güldürecek bir şey bulun isterim.
Ağlamaya başlayayım, o aynı anda bir kahkahaya dönüşsün, hıçkırıklarım birbirine karışsın ve siz o iki hıçkırışı birbirinden ayırabilin isterim.
Küçük şeylere takılır, gereksiz mevzu yaparım.
Gereksiz mevzularıma tahammül edin isterim.
1 kelebek için ne kadar çok yürüdüğüme gülmeyin ama saygı duyun isterim.
Ben, ben olmadan mutlu olamıyorum. Beni bulmamda çoğu kez epey zor oluyor.
Ben sık sık kayboluyorum ama en empatik olduğum zamanlar, en çok kaybolduğum zamanlardır.
O zaman kainatın başka bir boyutuna geçer gibi olur, daha derin bakarım. Kaybolma cesaretime saygı duyun isterim.
Neden o elbiseyi seçtiğimi bilin isterim. Güzel olmak istemediğimi, "BEN" olmak istediğimi ama bir biblo olmak istemediğimi; güzel olunca bir parça kötü hissettiğimi görün isterim.
"Bu ben değilim" derken aynada "niye ama çok güzel oldun" demeyin isterim.
Beni bana bırakın, için için sevin, gözlerimin çizgi gibi oluşuna şahitlik edin isterim.
Ne zaman çizgi çizgi olsa gözlerim, şükredecek bir an' ın içindeyimdir zira..
Elbisemi seçtiğimi bilin isterim...
Kelebeklerim kadar, kalbimde uçuş uçuş,
Eskilerden kalmış ekru bir dantel gibi içim,
İşte öyle..
112 notes
·
View notes