Tumgik
#bebeye
estellamila · 2 years
Text
youtube
Normalde hiçbir şeyin remix versiyonunu sevmem. Ama bunu çok sevdim. Klip de çok tatlı ve samimi 🐈
4 notes · View notes
mel-inoe · 2 years
Text
lisede benden kopya çekmesi üzerine tanıştığımız gevşek arkadaşım kariyerine odaklanmış şimdi 🥺 çuk duygusalım bu günleri göreceğimi düşünmüyodum 🥺🥺🥺
2 notes · View notes
dokuntuler · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media
Bebeye diş sağlığı aşılamaya niyet ettik. Artık o da bizimle diş fırçalayacak.
24 notes · View notes
kaan51 · 14 days
Text
24 kişi gözaltına alınmış köyde 450 kişi yaşıyormuş (o köyde yaşayan çocuklar hariç) köylünün tamamı gözaltına alınıp o köy de bi güzel yakılmalı çünkü onlar herşeyi biliyorlardı dilsiz şeytan oldular affedersiniz teşvikte hata olmaz g.. kadar yerde birşeylerin gizli kalması çok mümkün değil gibi yazık ettiler küçük masum bebeye 😢
14 notes · View notes
yantekerlek · 2 months
Note
Bu süredir açılmayı düşünüyorum. Ama pişman olur olur muyum? İyice düşünmeden kalkışmak istemiyorum.
bana açılmak isteyen varsa açılsın ya. evleniriz ne güzel. türkçe nağadar kaygan bir zemin ya.
öhm ciddiyet modumu aktifleştiriyorum. sürçü lisanlarım, haddimi aşmalarım, eksik bırakmalarım, yanlış anlatmalarım için estağfirullah Rabbim ve afedersiniz insanlar.
hangi vesileyle farz olan bu fiili yerine getirmeye başladınız, bu fiili yerine getirirken ne tür zorluklarla (kendi içinizde veya dışarıdan gelen) karşılaştınız, karşılaşıyorsunuz bilmiyorum. tesettürde birtakım meşakkatler vardır. psikolojik veya toplumsal etkilerle bu meşakkat artabilir ve farzı yerine getirmeden vazgeçme veya aksine sıkı sıkı tutunma gibi tavırlar ortaya çıkabilir. bunlar herkeste çok değişen şeyler. herkesin bir örtünme ve örtünmeyi sürdürme (sürdüremeyenlerde sürdürememe) hikayesi var. genellenemez derecede farklı örnekler var. o yüzden kişiler bazında meseleyi konuşmak analiz etmek çok mümkün değil. kiminin çevresi güzel teşviklerle dolu oluyor, kiminin çevresi zorlayıcı dolu oluyor (çevre: aile, okul, arkadaşlar, akrabalar, sosyal medyada takip edilenler, sosyal medyada izlenen videolar, görülen fotoğraflar ve hayat tarzları). kimininki ikisinin karması oluyor. kimi söylenenlerden yapılanlardan çok etkileniyor işin içinden çıkamıyor, kimi başkalarının tesir etme çabası ne kadar fazla da olsa etkilenmiyor, neşeyle direniyor, azmediyor, emri yerine getirmede kararlı bir duruş sergilemeye devam ediyor. bi sürü hikaye var.
kiminin en büyük zorluğu %100 pamuk kıyafet bulamamak, kimin en büyük zorluğu ketenin ütü tutmaması, kiminin en büyük zorluğu ana babasının, kardeşinin her sabah kahvaltıda tesettürü sebebiyle hakaret etmesi, akrabalar tarafından dışlanmak, kiminin en büyük zorluğu yazın yüzme, serinleme imkanlarının kısıtlı olması, tesettürlülere uygun ortamların çok pahalı olması, kiminin en büyük zorluğu beni kimse beğenmez, evlenemeyeceğim ah bi saçlarımı görseler, ah bi vücudumu engelsiz örtüsüz temaşa etseler ne kadar sevilmeye layık olduğum görülürdü, ne kadar değerli olduğum anlaşılırdı. kiminin en büyük zorluğu eşarp, şal yüzüme yakışmıyor, giydiklerim beni 10 yaş yaşlı gösteriyor galiba ya şeklinde düşünceler, kiminin en büyük zorluğu iş hayatında başörtüm sebebiyle dezavantajlar yaşıyorum, iş başvurularım olumsuz sonuçlanıyor, iş yerindeki arkadaşlarım tarafından dışlanıyorum.
kimi mesela çok büyük kırılmalar yaşıyor hayatında. hayatını baştan aşağı değiştirmek istiyor. bunun içine giyim tarzını da dahil ediyor. her şeyi terk etmek. yaşadığı evi, birlikte yaşadığı kişiyi, yaşadığı semti, iş yerini, giydiği kıyafetleri terk etmek istiyor. böylelikle değişimi sağlayabileceğini düşünüyor. yaani o kadar fazla örnek ve sebep var ki saymakla bitmez. dışarıdan bakan bunun için tesettür terk edilir mi diyebilir ama herkes hangi imtihanda ne tür bir performans gösterecek kendi bilir ve uygular. şaşırtıcı gelebilir, kınamak isteyebilir insan, çok üzülebilir, kaygılanabilir müslüman kardeşi için insan ama o imtihanı o fiille karşılamıştır bundan sorumlu olacaktır. elbette her insan diğer insan/insanlar için iyi veya kötü örnek teşkil eder. elbette her insan fiilinin toplumsal bir etkisi yansıması vardır. bu noktada özellikle sosyal medyada geniş kitlesi olan tesettürü bırakan kişilere karşı bundan dolayı öfke duyulması, gönül konması, kırgınlık yaşanması (hakaret edilmesi, iffete dil uzatılmasından bahsetmiyorum) normal. çünkü din hem toplumsal hem bireysel bir şey. bazen tesettürü bırakanlara karşıt yorum yapanlara karşı direnenler çıkıyor. başkasından etkilenecek kadar iradesizsen bunun tesettürü bırakan bu hanımefendiyle ne ilgisi var o senin kişisel iradesizliğin ve kendini bilmezliğin şeklinde savunmalar yapılıyor. insanın toplumsal bi varlık olduğunu yenidoğan bebeye sorsan bilir. insanın diğerlerinden maddi ve manevi olarak etkilenmesi, başkalarını da aynı şekilde etkilemesi dünyanın en genelgeçer şeyi.
çok uzun mesele. çok fazla yönü var. istenen noktaya çekilebilir, kişiler ve yaşantılar üzerinden ele alındığında. o yüzden fiilin kendisine yönelmekte fayda var.
insanlar (iman edenler, iman etmeyenler, namaz kılanlar, namaz kılmayanlar, tesettürlü olanlar, tesettürüz olanlar) hepsi Allah'ın emirlerinden aynı derecede sorumlu. hepsi hesaba çekilecek. herkes. toplumsal varlıklar olarak, bireysel olarak hesaba çekileceğiz. ince ince. örtünmek Allah'ın emrettiği bir fiil. biri bu fiili terk ettiğinde Allah'ın bu emrinden ve diğer emirlerinden muaf tutulmuyor. tesettürü terk etmek "ben artık tesettürsüz kullarından biriyim. islam'ın iman, ibadet ve ahlak ilkeleri, helalleri, haramları konusunda muaf bir insan olarak hesaba çekilmek istiyorum. imanda, ibadette, islam ahlakında olgunlaşmak iyi olmak benim ilgi alanım dışında artık. bireysel olarak bunlara o kadar da dikkat etmek zorunda değilim çünkü müslümanlığın en büyük temsillerinden biri olan, onunla toplumda göründüğüm tesettürden ayrılmam beni artık topluma karşı sorumlu bir insan yapmıyor, sana iman ediyorum ve beni sadece kalbimin güzel olması açısından hesaba çekeceğini umuyorum" şeklinde kabulü kesin, böyle dedim böyle olacak, kulluk kategorim değişti, farklı kategoride hesaba çekileceğim şeklinde bir beyan sayılmıyor.
tesettürü terk eden kişi hâlâ Allah'ın kulu ve Allah'ın görmesine, duymasına, hesaba çekecek olmasına hâlâ tâbi. değişen bir şey yok. bazen tesettürü terk eden bazı kişilerde bu algıyı görebiliyoruz. bu algı toplumsal algıyla besleniyor olabilir. çünkü toplumda şöyle yanlış bir algı var. tesettürden çıktıysan dinden imandan çıktın senden her şey beklenebilir. artık islam ilkelerine aykırı yaptığın herhangi bir şey için şaşırmayabiliriz. namaz kılmıyor olman şaşırtıcı olmaz mesela. tesettürsüzsün namaz kılmaman en doğalı zaten, düşüncesi olabiliyor. tesettürü bırakma düşüncesinde olan kişi bu beklentisizliğin rahatlığını hissedebiliyor ve bu doğrultuda hareket edebiliyor. müslümanların bazılarında ya hep ya hiç anlayışı var. tesettürlüysen hata yapamazsın, yaptığın her hatada seni çok fazla eleştirir, ayıplarız, sıkıştırırız. emri bil marufu unuttuk çünkü. linç kültürü daha cazip. tesettürsüzsen çok da umrumuzda olmaz. arada müslümanlığın görünür hale gelirse buna şaşırırız, aşk ile bakarız. mesela namaz kılarsan çok duygulanırız vay be deriz. mesela cümle sonunda inşallah dersen kalbimizden vuruluruz her seferinde. çünkü o kadar sorumlu değilsin hareketlerinden ama islami bir şeyler yaptın ve gözümüzde çok iyi bi yerdesin tarzı davranış biçimleri tesettürlü hanımlarda hayal kırıklığına sebebiyet verebiliyor. ya bu hayal kırıklığı yüzünden tesettür mü terk edilir saçmalamayın denemez. dedik ya insan psikolojisi olan toplumsal bir varlık. beğenilmek, onaylanmak, takdir edilmek isteyen ve bu doğrultuda kendine biçimler verebilen bir varlık. bu, dini yaşamaya da sirayet edebiliyor.
burada tesettür emrini yerine getirmemekte olan müslüman hanımlara herhangi bir ithamda bulunmuyorum, yanlış anlaşılmasın lütfen. toplumdaki algılardan bahsediyorum sadece. eksik bırakmam, konunun her noktasına değinmemem sebebiyle meydana gelebilecek yanlış anlatma veya anlaşılma ihtimallerinden, kalp kırmak, kendini müstağni görmek gibi şeylerden tırsar Allah'a sığınırım.
yukarıda da söyledim. hepimiz her şeyden sorumluyuz. herkes nimetlerince, külfetlerince hesaba çekilecek. evet kolaylıklarımızdan ve zorluklarımızdan, o şartlar altında yapıp ettiklerimizden, saat kaç, ayın kaçı, hangi yüzyılda olursak olalım tek tek hepimizi hesaba çekecek Rabbimiz.
tesettürlü kişi de hesaba çekilecek, tesettürsüz kişi de hesaba çekilecek, tesettürlüyken terk eden biri de hesaba çekilecek.
pişmanlık açısından bakarsak kişiye bağlı. sadece toplumsal açıdan hareket ederse kişi, tesettürlü olması açısından sorumluluk hissiyatından bir tık kurtulacağını düşünürse bu sebeple pişmanlık daha düşük bir duygu olarak kalabilir. kulluk açısından hareket ederse bir farzı yerine getirmediği için Allah'a karşı sorumluluğunu ihmal ettiği için büyük pişmanlık yaşayabilir. kendi başına kaldığında vicdani muhasebelere girişip sızlayabilir. ya da başka bi ihtimal, çevresi tesettürün terk edilmesi konusuna duyarlıysa onların yapacağı eleştiriler, alacağı tavırlar sebebiyle zor zamanlar yaşayıp sırf bu sebeple pişman olabilir.
anaaa :)) ben şu an tesettürü terk etme (Allah'ım muhafaza eyle ya Rabbim) düşüncelerinin hasıl olduğu bir döneminizde nasıl bir görev gördüğümü sorguladım ya. "yanteye bir sorayım, ihtimalleri sıralasın risk hesaplaması yapayım. ona göre bırakır veya bırakmam işime hangisi gelirse" diye düşünüyormuşsunuz gibi geldi. ulan ya sadece toplumsal açıdan pişman olup olmayacağını sorgulayan bi hanımefendiyse, Allah'a karşı sorumluluklar konusunda gevşeme yaşadığı bir dönemse (çünkü zaman zaman olabilir böyle şeyler), çevresine bakıp hmm yok ya çok sıkıntı yaşamam bu söylediklerine göre, terk ediyorum! derse diye düşünmedim değil. çünkü söylem terk etmenin ucundayım, uygun bir sebep, sağlam bir destek bulursam yaparım bu işi der gibi Allah muhafaza eylesin.
hanımefendiciğim sebebi ne olursa olsun sorumluluklarınıza karşı bir gevşeme, yorgunluk dönemindeyseniz böyle bir dönemde alacağınız karar hep terk etmeye yönelik olur. o yüzden sakince kulluğu güzelce devam ettirmeye yönelik gayret içinde olmanızı tavsiye ederim müslüman bir kardeşiniz olarak. her şey fena halde geçiciyken -insanlar dahil- onların yaşattıkları, söylemleri vesaire üzerinden en geçici olmayana, ahirete zarar verecek eylemlerden kaçınmak çok güzel olur. psikolojik olarak, toplumsal olarak sizi zorda hissettiren etkileyen herkes ölecek, bir gün siz de öleceksiniz. tenimizi yakan yaz geçecek. islam yüzünden değil, bize uygun alanlar oluşturmayan insanlar yüzünde denize rahatça girip saçlarımızı savurmadığımız için çaresiz hissettiğimiz bu mevsim de geçecek. onayını almak istediğimiz ve onlar için giyim tarzını değiştirmeyi düşündüğümüz insanlar ölecek. ayy bacakların, saçların, şuran buran ne kadar güzel layk layk layk denen bacaklar bir gün o kadar güzel görünmeyecek. bizi on yaş yaşlı gösteriyor diye düşünüp üzüldüğümüz başörtümüzü çöpe atmazsak ya da birine vermezsek on yıl sonra gerçekten o yaşa geldiğimizi görecek ve biz o yaşa da geleceğiz hep genç kalmayacağız. bizi beğenmesini umduğumuz erkek veya erkekler de ölecek. veyahut bizi beğenen bir diğerini de beğenecek. beğenenler de, beğenilenler de ölecek hanımefendiciğim. ölmeden önce kendimizden razı olacağımız, kendimizi gerçekten değerli hissedebileceğimiz bir huzur oluşturabilirsek Rabbimize karşı kulluğumuz da o derece yükseliyor (kendini bilen, Rabbini bilir çünkü). kendimize bakış açımızı bütün zorluklara bütün şerefsizliklere karşı iyi hale getirdiğimizde kendimiz için bir şey yapmak isteriz. eğer bakış açımız başkasının bize nasıl baktığıyla gördüğüyle şekillenirse bizi çok zorlu bir hayat çizgisi bekler. bukalemunlar bile çüş be o kadar de değil diyerek gülerler. bukalemunlar istifa verir. tek renkli döneme geçerler.
Allah hepimizi bütün farzları, sorumlulukları hakkıyla yerine getirenlerden eylesin. imtihanımız sürüyor. benimki de sizin ki de. Allah kazanmak nasip eylesin. Allah o gün yüzlerimizi ak etsin.
amin amin amin.
9 notes · View notes
yalnizveayi · 6 months
Text
otobüste yanıma oturan çocuğun kulaklığından john cena müziği geliyo çok gaza geldim bebeye arkeo çekcem
7 notes · View notes
Text
Aralarında bir mevzu var doğru düzgün söylemiyorlar iki tarafı da çok seviyorum çok merak ediyorum neden mala bağladılar naptılar ne döndü kim haklı yani yeterin artık geçen de böyle yaptınız bu sefer dökülün hayır bi de ben böyle diyince "ne kızıyon kız el kadar bebeye" oluyor ne el kadar bebesi koca adamlarsınız hale bak
6 notes · View notes
Text
Got lalesi ya uyumam bile batiyo su bebeye
3 notes · View notes
ruhsuzcesett · 6 months
Text
Bi bileklik bu kadar mı çok yakışır ya bu bebeye
5 notes · View notes
bbellium · 10 months
Text
dün uluslararası markette türkiye bölümünde bir kutu cici bebe buldum son bir kutu kalmış çığlıklarla bi koşup almışım onu o kadar mutlu oldum ki son kutuydu bir daha bulamayabilirim diye yemeğe kıyamıyorum kocam tadına bakmak istedi bi tanesini azcık ısıttırdım ucundan ulan gün gelecekmiş cici bebeye çıldırıcakmışız ne günlere kaldık gurbetlik
5 notes · View notes
Text
Simste en son anlattığım yerden devam ediyorum. Daha büyük bir eve karakter yaratıp oraya taşınıp karakteri çıkarttık. Arka bahçeye de havuz yaptık. Kızın eşi çocuk çok istiyordu bir tane yapıverdiler çok tatlı sarışın bir kızları oldu. Bebek bakması çok zormuş ama dadı tutmak zorunda kaldım. Yenidoğana hiç bakamadım hemen infant a geçirdim. (Emekleme dönemi sanırım). Sonrasında yaşı büyütmek için doğum günü pastası yapıp bebeye üfletmek gerekiyormuş. Onu da yaptık büyüdü şimdi evde pıtır pıtır yürüyor tam bir cimcime.
Ev sürekli yanıyor diye evlenip taşınmıştık şimdi çocuk bile var. Gerçekten hiç beklemediğin bir anda oluyormuş.
2 notes · View notes
dokuntuler · 4 months
Text
Kendimi çok kötü hissediyorum. İlk kez bebeye tv açtım kukuli izliyoruz. Ama enerjim hiç yok. Tv için vicdan azabı da yaşıyorum ama oyın oynaycak ya da oylayacak enerjim yok
4 notes · View notes
yalnizlikomurboyu · 1 year
Note
iyi geceleerr gunu erken kapatiyorum sebde gec yatma cok
Sabah 7 de uyuyan bir bebeye dedin bunuu
2 notes · View notes
pialews · 1 year
Text
bebeye inanmayan pepenin de amk
2 notes · View notes
Text
Para mı Aşk mı ? sorusuna " para" diyen insanları hiç anlamıyorum .Evet doğru para karın doyurur , parayla istediğin her şeyi yaparsın , parayla arkadaş bile edine bilirsin amma o arkadaş gerçek olmaz . Para her şeyi çözemez .Mesela derinliklerde kayb olmuş güzel saf ruhu bulmak için para yardım edemez .Belkide ruhunuzu iyileştirmek için Psikolokdan yardım ala bilirsiniz .Ama siz ona sıkıntılarınızı anlatdıkca o size " Evet anlıyorum . Hiç üzülmeyin .Her şeyi atlatıcaksınız " diyor . Aslında anladığı hiç bir şey yok .Bizim içimizde kopan fırtınadan , kendimize olan nifretimizden ,kendimize verdiyimiz zararlardan haberi yok .Ama " Anlıyorum " diyor ve bir kaç motive edici sözler .Ya da şöyle diyeyim eğitim hayatında okuduğu kitablardan öyrendiklerini size söylüyor . Ama bilmiyorki o kitablarda yazılan sözlere ihtiyacımız yok .Bizim sevgiye ihtiyacımız var . Evet para karın doyurur ama para şu an sevgiye aç olan kalbimizi , ruhumuzu doyuramaz . Bizim sevgiye aç olan kalbimizi psikoloğun söylediği sözlerde doyuramaz .Bizim sevgiye aç kalmış ruhumuz sadece aşk ,sevgi doyurur . Birisinin bizim saçlarımızı okşanmasıyla , sarılmasıyla ,göz yaşlarımızı silmesiyle , gözlerimize derin derin bakmasıyla , nasıl olduğumuzu sormasıyla , en kötü anımızda yanımızda olmasıyla , düştüğümüzde " Sorun değil .Hadi birlikte kalkalım " deyib elini tutmamız için uzatmasıyla , bizi dizlerine yatırıb okşamasıyla ,aynı yeni doğmus bir bebeye olan özenle ,bizi sevmesiyle bizim ruhumuz doyar . Düşünsenize en ama en kötü bir gününüzde anneniz , babanız , kardeşiniz , sevdiğiniz kız ya da erkek , arkadaşınız size " Üzülme canımın içi .Üzülme .Her şeyi birlikte atlatıcaz " diyor . Ama psikolok ne diyor " Atlatıcaksın " .Yani yalnızsın .Bizide üzen zaten yalnızlık değilmi . Düşünsenize sevdiğiniz birisi geliyor ve " Nasılsın canımın içi ? " " Ağlaya bilirsin ama bir şartla bana sarılacaksın ve senin o akan göz yaşlarını tek tek ben silicem " " Hadi bir tane yorgan al gel sarılıb dizi izleyelim " " Birlikte oyun oynayalım " ve ya " Hadi birlikte dışarı çıkıb nefes nefese kalana kadar koşalım " size bunları söylüyor .Tam o anınızı milyonlara değişirmisiniz ? Değişmeyin .Hiç bir zaman değişmeyin. Ben yaşasaydım değişmezdim mesela . Şimdi diyeceksinizki " Bu hayatda benim ruhumu saracak hiç kimse olamaz " .Hayır ola bilir .Çünki bizimle tam şu an aynı duyguları yaşayan insanlar var . Belkide bu satırları aynı anda okuyan insanlar var .Olmaz mı ? Ola bilir . Şimdi " Sen ne güzel sevgi yaşamışsın be ruhun temizlenmiş resmen " diyenler var . Ama itiraf ediyim bu güne kadar hiç sevgilim olmadı .Hiç sevdiğim de olmadı .Hiç beni böyle kalpten seven de olmadı ,hiç birisinden sevgi dolu söz duymadım , hiç bir el elimi tutmadı .Ama biliyorum bir gün olacak . Bende acılarımdan kurtulucam .Birisi gelib bana " Her şeyi birlikte atlatıcaz " diyecek .Buna inanıyorum .Hep de inanıcam . Duygularım , hayallerim yerlebir olsada ben buna inanicam .
02.06.2023
23 : 44
3 notes · View notes
justgrayjohn · 1 year
Text
LAN EL KADAR BEBEYE HANİFİ DİYE İSİM Mİ KOYULUR YAZIK DEĞİL Mİ SKMWXMWMMXMWMDMS
5 notes · View notes