#bayramdan
Explore tagged Tumblr posts
Text
bayramdan hemen sonra gideceğim yer..
228 notes
·
View notes
Text
Allahımmm, brokolimin brokolisi olmuş büyüde bayramdan sonra seni yiyeyim bari 🥺
87 notes
·
View notes
Text
Nasibimin gerçekten açık olduğu bir dönem demiştim ya bugün uyandım diyorum ki bayram tatili ya şimdi kimse iş için aramaz ama bayramdan sonra ararlar yarım saat sonra bi numara aradı açtım dedi böyle böyle hahahah neyse bu şehirde 8. Kez iş görüşmesine gittik döndük tam istediğim gibi bir işte çalışacağım galiba çalışacağım demeyelim de belki bu da olmaz falan artık çalışacağıma olan inancımı yitirmek üzereyim :) biraz yorucu olacak olsun eşim de gündüze geçti böylesi çok daha iyi oldu.
60 notes
·
View notes
Text
hadi bi dua zinciri oluşturalım da bayramdan hemen sonra istanbula gideyim
21 notes
·
View notes
Text
"Kıt aklınca bana yazan Ümmetçi kardeşim dinle bak, sana ne diyeceğim!..
Üniversite Lisans ve masterimi belirtmeyeceğim, haftada 2 kitap bitirdiğimi, günlük 10 tane gazete, dergi takip ettiğimi ve en az 20 yazarın köşe yazılarını okuduğumu, 50 ülke gezdiğimi, 3 dil bildiğimi, 4 kitap yazdığımı, saz çaldığımı söylemeyeceğim.
Cahilsin diyorum alınıyorsun, yeterince okumamış ve araştırmamışsın diyorum kabul etmiyorsun, görmemişsin ve yaşamamışsın diyorum güceniyorsun…
Cahil olmana değil, cahillikte diretmene kızıyorum. Yine de seni doğrudan doğruya suçlamıyorum, sen ve senin gibi saf insanları, iyi niyetli arkadaşları ve Türk Halkını hususi cahil bırakanları, karanlığa sürükleyenleri ve sonrasında amaçları doğrultusunda bir maşa gibi kullananları lanetliyorum.
Resimdeki yer, Riyad/Suudi Arabistan, uluslararası iş dünyası ve yatırım ajansları toplantısındayım. Biliyorum, sen kutsal toprak dediğin buraları hiç görmedin, belki umre ve hacca gidenlerden dinlemişsindir.
Dünyanın tüm Arap ülkelerini dolaştım, her seviyede Araplar ile tanıştım, mevcut dini yapı ve inanç sistemlerini inceledim, kültür ve hayat şartlarını görerek ve yaşayarak öğrendim.
Vardığım sonuç; her ne arayacaksan kendinde aramalı, her ne istiyorsan özünde bulmalısın.
Kim ki; Arabın şahsına, Arabın diline, Arabın kültürüne, Arabın giyim ve yaşam biçimine kutsiyet atfediyorsa, bil ki ya cahildir, kandırılmıştır, ya menfaat karşılığı satılmıştır.
Dikkat buyur; din demiyorum, din ortak bir kavramdır ve genel olarak Türkler de müslümandır. (Kaldı ki müslüman olmayan Türkler ve Türk boyları kardeşlerimiz de vardır, hepsine sevgimiz ve saygımız sonsuzdur) Müslüman olup da Arap veya Türk olmayan farklı milletler ve ülkeler de mevcuttur.
Bu durumda, İslam dini; hiç bir ülkenin, milletin, hiç bir cemaat ve grubun tekelinde değildir.
Arap iyi müslüman da, Türk kötü müslüman mı? Bu hayranlık, sempatizanlık, özentilik neden?
Dünyadaki tüm müslüman milletler, Arap gibi giymek, Arap gibi yemek, Arap gibi konuşmak, Arap gibi okumak, Arap gibi yaşamak zorunda mıdır? Kaynak nedir? Ölçü nedir? Doğru nedir?
Kaynak “Kur’an” dediğini duyuyorum. Ama kaynağı da iyi okumuyorsun, okusan da anlamıyorsun, kelimelerin manasını bilmiyorsun. Kaynağın da, anlayacağın dilde, Türkçe olarak okunmasını, duaların Türkçe edilmesini istemiyorsun. Çünkü, sana öyle diyorlar, öyle öğretiyorlar, öyle aşılıyorlar.
Hiç sordun mu, araştırdın mı? Diğer dinler ve kitaplar nasıl? Mesela İncil neden öyle değil. Avrupa ülkelerini gezince göreceksin ki, her ülke kendi dilinde dualarını okuyor, ibadetini yapıyor.
Ortodokslar mesela, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Yunanistan vs. hepsini gezdim, kiliselerine gittim, din adamlarıyla konuştum, gördüm ki hepsi kendi dillerinde, kendi kültürlerinde inançlarını harmanlayarak dinlerini yaşıyorlar.
Ayrıca… Müslüman ülkelerde Arap kültürünü hakim kılmak için yıllık ne kadar bütçe ve finansal kaynak ayrıldığını biliyor musun?
İsimleri ve faaliyet alanları farklı görünse de, ortak amaç ve zihniyetleri “Arabizm” olan dernek, cemiyet, parti, vakıf, cemaat, tarikat vs. yapıların, sadece bayramdan bayrama topladıkları kurban derileriyle mi giderlerini karşıladıklarını sanıyorsun?
Bir tek bağışlarla mı geçiniyorlar? Yalnız aidatlarla mı ayakta duruyorlar? Kimler destekliyor? Hangi Arap ülkelerinin diasporası var bu oluşumların arkasında? Harcanan bu devasa sermaye, nasıl geri dönüştürülüyor?
Sen daha neyin orucu bozup - bozmadığını öğrenemedin ki, bunları nerden bileceksin? Günde 10 bin defa tesbih çekmeyi, 20 bin defa tekbir getirmeyi ders mi, ilim mi sanıyorsun?
Demem o ki; Ümmetçi kardeşim, aklını kullan, hipnoz olma, kimseye biat etme, gözlerini aç!. Din kullanılarak dünya geneline yayılan Arap Emperyalizmini gör, Selefi Arapçılığı fark et!..
Bir Türk vatandaşı olarak, bütün insanlara, dinlere, dillere ve kültürlere elbette saygı duyuyorum ama kimsenin de Türk dilini, dinini, töresini ve kültürünü Araplaştırmasına, yozlaştırmasına, tahrip etmesine iyi gözle bakmıyorum ve kayıtsız kalamıyorum.
Çünkü ben Ümmetçi değil, özü ve sözüyle bir Türk Milliyetçisiyim, Vatansever, Devrimci, Halkçı, Cumhuriyetçi, Laik, Yurtseverim. Senin hiç sevmediğin ATATÜRK, benim hayat liderimdir. Senin hoşlanmadığın Cumhuriyet, Laiklik ve Demokrasi, benim vazgeçilmezimdir. Özgürlük ruhum, bağımsızlık karakterimdir. Yükselmek, gelişmek, ilerlemek hedefimdir.
Gayem insanlık, yüküm sevgi, ölçüm vicdandır.
Kalben yolum Hak-Muhammed-Ali, ocağım Ahmet Yesevi, Pirim Hacı Bektaşi Veli’dir.
Ulu Ozanlar ile nefeslenirim; Nesimi okur, Şah Hatayi dinler, Pir Sultan Abdal söylerim.
Öğüdü Edebali’den, hoşgörüyü Yunus Emre’den, cesareti Battal Gazi’den alırım.
Unutma, bilim ile gidilmeyen her yol karanlıktır.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara selam olsun."
Muazzez İlmiye ÇIĞ
30 notes
·
View notes
Text
bayramdan sonra vizeleri olan kankilerim calisabiliyo musunuz acaba su an 😃✋🏻ben hic tane calisabildim💐
27 notes
·
View notes
Text
herkes kombin yapip takir takir geziyo arkadaslar sizin bayramdan sonra sinavlariniz baslamiyo mu tamam bende calismiyorum ama gezemiyorum da
32 notes
·
View notes
Text
Meursault'la Konuşmalar 45
Bonjour Meursault, comment vas-tu?
Bu yazıyı kırık bir kol, kırık ayak parmağı, sayısız morluk ve yüzleşme korkusuyla yazıyorum. Geçen perşembe tiyatroya gitmek üzere evden çıkmıştım, çok ilerleyemeden araba çarptı. Sol kolumun parmaklarını yeni yeni kullanabiliyorum, belki de kullanmamam gerek çünkü acıyor. Tek elle yaşamaya çalışmak çok zor. Kitap bile okuyamıyorum. Bu yüzden beş gündür sadece dizi izliyorum. Bu vesileyle birçok şeye ilgimi kaybettiğimi fark ettim. Konusu ilgi çekici geldiği için açıyorum, sonra bakıyorum aslında izlemek istemiyorum. Böyle böyle bir sürü dizi eledim listemden. Halbuki aylardır gördükçe "boş kalınca izlerim" dediğim diziler vardı. Eski ben olsa büyük bir zevkle izlerdi, yeni benin tahammülü yok. Tabii bazı şeylere hala ilgim var, yemek filmleri/dizileri mesela. Julia da uzun süredir yeni sekmede açık duranlardan biri. Birkaç gündür sekmeyi açıyor, sonra "belki mutfağa döndüğüm biraz daha iyi olduğum zaman izlerim" deyip es geçiyordum. Az önce birinci bölüme tıkladıktan sonra fark ettim ki o günlerin gelmeme ihtimalinden ölümüne korkuyorum.
İşler inanılmaz yığılmış durumda ve aylardır yığılmış durumdaydılar zaten. ama hiçbirini yapamıyorum. Ya da yapmıyorum. İki öğrencim tezini savundu, biri bitirmek üzere. Benim tezim tozlanıyor. Hesapta haziran sonuna bitmiş olacaktı. Az evvel bir dizinin finalini izledim. Bir anne çocuklarının eski eşinin sevgilisiyle daha mutlu olduğunu fark ediyor son sahnede. Tersini düşünüyorum sık sık kendi üzerimden. Ben olmasam ailem daha mı mutlu olurdu. Ablam bunu sık sık yüzüme söylüyor zaten. Alıştım mı? Hayır. Bu alışılacak bir şey değil.
Dün yeni telefon aldım. Bir indirim denk geldi. Babamla uzun süre tartıştık apple olmasına karşı çıktığı için. Benim için tartışmaya kapalı bir durumdu oysa. Sonunda orta noktada buluştuk ben de istediğimi aldım ama kendi kazandığımın yetmiyor oluşu yeniden gündeme geldi haliyle. Annem ablamın yeni telefon almasına karışmadığını çünkü onun kendi parası olduğunu söyledi. Ablamın telefonu çalışıyor bu arada ve benimkinden yüksek bir model. Zamanında benimkinden daha yüksek olmasını istediği için fazla para ödemek pahasına öyle almıştı babamlar. Her yeni telefonda biz aynı muhabbeti yaşarız. İlk kameralı telefonum olacağında babama istediğim telefon için "ne gerek var son modeline sahip olmasına" demişti. Sonra benim istediğim telefondan daha iyisi ona alındı, ben ses çıkarmadım. En son telefon aldığımızda da benimki iPhone iken onunki değildi. Sırf bunu değiştirmek için telefonu çalışır durumdayken iphone aldırdı. Şimdi yine aynı şeyi yaşayacağız kesin. Ben telefon aldım bu da demek ki yakında o da alacak ve daha üst modelini alacak. Sadece tıpkı bilgisayarda olduğu gibi bunda da daha yüksek bir modele sahip olursa mutlu olacağını sanıyor. Sorarsanız hayatından memnun ve benim sahip olduklarımla bir derdi yok. Neyse.
Sorunluluklarımın farkındayım, her gün yeni bir gün olması umuduyla uyanıyor ve dünün aynısını bitirmiş olarak uyuyorum. Rutinlerimin tamamı sekteye uğradı kaza geçirince. Seansa da gidemedim topalladığım için. Her şey harika gidiyor. Bayram için Kepsut'a gideceğiz, normalde bu benim için güzel bir şey ama kaza yüzünden fiziksel şartlar zorlayacak. Bu da bir başka challenge olarak önümde duruyor.
Bir an önce bayramdan sonraya ışınlanmak istiyorum. Bayram geçsin, eve döneyim, alçım çıksın ve rutinlere döneyim. Çok yoruldum kendimden.
15 notes
·
View notes
Text
Ya Şehri Ramazan 🤗🎉🥳🎊🧨🧨🧨
Sona kadar izleyin 😍🥰
Dun ki bayramdan güzellikler 🤗
MƏŞƏƏALLAH 🥰
#ramazan #bayram #Quba
43 notes
·
View notes
Text
Bayramdan sonra sağ koldan başlıyoruz yaptırmaya sonunda be
17 notes
·
View notes
Text
Bayramdan önceki arefe gününün atlanmamasi gereken konulardan birisi, vefat eden sevdiklerimizi ziyaret etmek, onları unutmadığımızı hissettirmek.
Benim için bu mesele çok önemli,sevsek de sevmesek de dünya gözüyle görsek de görmesek de hatta tanısak da tanımasak da vefat edenlere bir Fatiha okumalıyız illa ki mezara gitmek de şart değil, tüm müslüman vefat eden kardeşlerimizin niyetiyle oturduğumuz yerden de okuyabiliriz.
9 notes
·
View notes
Text
Hapsharika bir bayram kombini yaptım bayramdan önce de giyebilirim bilemiyorum ama bayıldım.
24 notes
·
View notes
Text
Almanya dan gelen kargo
merhaba arkadaşlar başımdan geçenleri anlattığım hikayeleri okuyorsunuz asla yalan yok anlattıklarımda . Bayramdan önce Almanya'da yaşayan bir arkadaşım bana uçak ile bir hediye gönderdiğini söyledi arife günü çalışıyorum bayramdan sonra ancak alırım dedim. Olmaz mutlaka saat 18 45 19 00 gibi inecek karşılayıp al dedi ne gönderdiğini sordum sürpriz dedi ambulans şoförü olduğum için arkadaşımdan rica ettim Esenboğa havalimanında ki görevi ben devraldım 23:30 a kadar görevliydim. 18 40 gibi dış hatlar terminaline gittim uçak 18 50 de indi hostes kızlara durumu anlattım ama bu otobüs yada kargo uçağı değil ki kargo gelmez dediler gülüştüler aralarında arkadaşıma telefon edecektim ki arkamdan biri beni tuttu döndüğümde çok şaşırdım arkadaşım karısını ve daha 20 yaşlarında türbanlı kızını göndermisti şoku atlattıktan sonra ambulans a doğru giderken Aslıhan bayram tatilinde seninleyiz artık 3 karın olacak yatakta deyip güldü nasıl yani dedim kızım seni istedi ilk sikişi seninle yaşamak istiyormuş bizim evde sevişirken bizi izlemiş o günden beri seni arzuluyormuş dedi ambulans ın yanına gelmiştik daha paydos a çok vardı eşim Firdevs i arayıp durumu anlattım gelip misafirlerimizi almasını söyledim 1 saat kadar sonra geldi ayakta biraz sohbet ettik onları uğurladım işin bitmesini bekledim sabırsızlıkla ekürim olan arkadaş geldiğinde hayatımda hiç yapmadığım bir şey yapıp taksiye binip eve gittim kapıyı açtım içeri girdim eşim Aslıhan ve Kübra çırılçıplak beni bekliyorlardı oooo muhteşem bir manzara dedim ilk Aslıhan sonra Kübra nın elini sıktım hoşgeldiniz dedim eşim açmısın diye sordu Firdevs seks daha önemli dedim Aslıhan ile Kübra nın ortasına oturdum Aslıhan soyun o zaman dedi madem seks daha önemli haksız mıyım kızlar eşimle Kübra haklısın canım dedi hep birlikte benim elbiselerimi çıkarttılar ilk Aslıhan diz çöktü sikimi ağzına aldı yanına Kübra oturdu bir taraftan annesi bir taraftan kızı yalıyordu Kübra 3 yıl önce bize gelmiştiniz annemi sikiyordun babamla Firdevs sizi izliyordu babamın siki senin sikinin yanında bebek siki gibiydi o zamandan beri seni arzuluyorum dedi eşim yatak odası hazır oraya geçelim Kübra yatakta daha mutlu olur dedi birlikte yatak odasına giderken Kübra kucağına al beni eşikten geçir yatağa senin kollarında inmek isterim dedi dediğini yaptım 170 boylarında esmer büyük göğüsleri olan bir kadın Kübra öpüşmeye başladık eşim ve Aslıhan bizi izliyordu bir anda döndüm 69 olduk ağzına aldı bende Kübra nın amın�� dilleyerek gevşetiyordum her dil darbelerimden inliyor titriyordu bir ara yeter artık içime gir kadın yap dedi doğruldum Aslıhan ile eşimi yatağa çağırdım Aslıhan sikimi tuttu Firdevs Kübra yı Aslıhan sikimi kızının amına sürterek yavaştan yavaştan girip geri çekiyordu Kübra anne ben yanıyor bırak ben rahat alıyım dedi kucağıma çıktı sikimin üstüne oturdu offff muhteşem diyerek zıplamaya başladı Aslıhan ve Firdevs biraz hayretle izliyordu kızlık zarını patlatmıştım Kübra durmak bilmiyor zıplamaya devam ediyordu o kadar azgın gördüm Kübra gibisini hiç görmedim belki 10 dakika bu şekilde oturup kalkmaya devam etti birden memelerini ağzıma verdi öyle bir boşaldı ki resmen işliyordu annesi ve eşim şaşırmış bir şekilde bakıyordu Kübra yatağa uzandı öpüşmeye başladık beni bırak annemi ve eşini sik ben bittim dedi bende Aslıhan ve Firdevs ile devam ettim sabah bayram olduğundan az bir seviştik 4 ümüz birlikte kanepe de uyuduk
12 notes
·
View notes
Text
lan ben bayramdan önce kulaklık almıştım niye hala gelmedi
7 notes
·
View notes
Text
Dondurma yapmıştım bayramdan önce bugün babam, ben, kardeşim yedik. Umarım zehirlenmemişizdir
7 notes
·
View notes
Text
Meursault’la Konuşmalar 30
Çay sofrasından saatin geç olduğunu düşünerek kalktım, hızlıca yarışa geçtim, telefona baktım saat 23.04. Neyse yavaş yavaş uykum gelir dedim ama gelmeyeceğini de biliyorum. Halbuki uykum da var gibi ama uyumam o kadar üzülen sürüyor ki en son sızıyorum. Uyuyamamak çok sancılı bir şey, yaşamayan bilemez. Çıldırtıyor beni.
Yatarken bir yandan başladığım her şeyi yarım bırakışımı düşünüyordum. Dün ne güzel kremimi sürüp yatmıştım bugün çat diye geçtim yatışa derken on dakikalık iç muhasebemin sonucunda kalktım yüzümü temizleyiciyle yıkayıp kremimi sürdüm. Bu cica krem güya yüzümün yaralarına merhem olacaktı ama hiçbir etkisini görmedim. Allah’ın cezası mhrs’de cildiyeye bırak randevu almayı talep bile oluşturulamıyor. Olmadı özele gideceğim artık.
Şimdi durup dururken pazartesi günü pazara gitme sırasının bende olduğunu hatırladım. Hafta sonu da evi temizleme sırası bende ama muhtemelen kavga çıkacak. Çünkü ben şehir dışındayken eve misafir geldi, ablam o gün evin yarısını süpürüp bırakmış. Yapmış sayılmaz, bu hafta da o süpürsün beni bağlamaz şeklinde itiraz edeceğim.
Benim acilen iş bulmam lazım. Annemin her alışveriş önerimde “çok kazanıyorsun herhalde” iması yapmasından gına geldi. Hayatımda ilk defa kazandığım parayı faturaya şuna buna yatırmadan harcama lüksüm var ama bu lüksü sağlayan şey annemlerle yaşamak, bu yüzden böyle bir handikapı var. Kardeşim hiçbir şeyim yok deyip habire pahalı sezon ürünlerinden alışveriş yapıyor ona bir şey demiyor ben indirimli çok makul şeyler alıyorum lafını ediyor. Sanırsın üvey evladım. Kendince hepimize eşit davranıyor ama öyle değil. Yıllar önce Nizip’te oturuyoruz, ablam o dönem kursta hoca, bana çoğu zaman para yetmiyor denirken (ki yetmiyordu çünkü babam bir devlet dairesi olan iş yerinde bütçe kalmayınca cepten harcıyordu) ablam her ay yeni bir elbise diktiriyordu. Hiç unutmuyorum, sık sık görüştüğümüz birinin evine oturmaya gittik, bir ara dedi ki Erva sizin evin sindirellası mı, B’yi (ablam) ne zaman görsem başka bir elbiseyle, şıkır şıkır, S. (kardeşim) desen yine öyle sen de hep şıksın ama Erva’yı hep aynı kıyafetlerle görüyorum. O gün eve gidince çok ağlamıştım odamda. Ben gerçekten de öyleydim, hala da öyleyimdir. Ne zaman üst baş almaya gitsek annem pahalı bulurdu. Tesettür markalarından hiç pardösü almadım mesela. Durumumuz olmadığından değil, babam bir devlet kurumunda idareciydi ama annem bilinçaltında onaylamadığı giyim şeklime para harcamayı bir türlü oturtamıyordu. Hala devam ediyor bu. Kız kardeşimle aynı şekilde giyiniyoruz, o bir şeye çok para verince annem “e daha ucuzu yok ki” diyor (piyasadan asla haberi yoktur) bana gelince hayırlı olsun demeden parasını soruyor. İlk başlarda bir de uyguna aldığıma inanmama huyu vardı. Ben her şeyin nereden alınacağını bilirim genelde, çok şükür Allah o konuda bir merak ve isabet kabiliyeti vermiş, en uygununu bulurum bir şekilde. Misal geçen sene bayramdan sonra gerçekten giyecektir şeyim kalmadığı hatta bu yüzden bayramda misafirlerin yanında hep feraceyle durmak zorunda kaldığım için bir elbise almıştım, fiyatına inanmadı, mümkün değil diyor ama nasıl emin mümkün olmadığından, faturasını mı göstereyim ne yapayım mümkün işte dediğimde göster demişti ve ciddi ciddi bakmıştı. Önceki hafta da iki demet frezya bir dal sümbül almıştım çingenelerden. Ben yokken konuşmuşlar belli ki annem iki gün sonra imalı bir tonda Erva bu çiçeklere kaç para verdin dedi. 150₺ niye sordun dedim, bu çiçeklerin çok pahalı olduğunu öğrendim de dedi. Ablam da o sırada odadaydı, mümkün değil dedi. Gayet de mümkün, demeti 50₺ hepsi 150₺ dedim. Sürdürdüler aynı muhabbeti, inanmıyorsanız keyfiniz bilir deyip geçtim. Sonraki hafta yine aldım, yine aynı muhabbet. Annem gerçekten 50₺ mi diye sordu. Dedim anne bir dahakine alırken satıcıyla video çekerim annem inanmıyor gerçeği söyle kaç para diye. Güldü, güldük geçtik. Ama içimde birikiyor bunlar, geçmiyor. Çıldırasım geliyor bu tavra. Diyalogları tırnak içinde yazmam gerekirdi ama çok üşendim, sorry.
Blogun adını değiştirmeyi düşünüyorum. Evet benimle özdeşleşti ama aynı zamanda anonimliğini de yitirdi. Geri istiyorum onu.
Hala uykum gelmedi. Halbuki telefonumu yatmadan çok önce geçirdim kırmızı ışık moduna. Girmiyor bir türlü düzene. Acaba melatonin mi alsam? Gerçi önce iyot alacağım. Depresyonla mücadelede çok etkiliymiş, biri kitap da önerdi bununla ilgili. Hemen şimdi uygulamaya geçip iyot siparişi vereyim. Kitabı da koyayım buraya merak eden varsa.
Annemin ablamı ve kardeşimi daima benim önüne koymuş olmasını bunca saat terapiden sonra sindirebilmiş olmam gerekirdi ama gel gör ki ben tam iyileşme emaresi göstermeye başladığımda ailece yaşamaya başladık. Başa sardık yani. Şimdi her gün aynı şeye yeniden şahit oluyorum ve sinirlerim tekrar tekrar yıpranıyor. Buraya kadar okumaya sabreden varsa bana dua edebilir mi? Çok yoruldum. Oradan bakınca basit bir geçimsizlik hatta belki kıskançlık gibi görünüyor olabilir ama değil ve gerçekten çok yorucu.
Doktora evlenememe meselesini bu ara tekrardan takmaya başladığımı, geçen gece bu yüzden ağladığımı söyledim. Ve dedim bütün dualarımda “kendi düzenim olsun” derken buluyorum kendimi. Muhtemelen kendi evime çıksam bu kadar çok takılmayacağım bu konuya, doktorun da böyle düşündüğüne adım gibi eminim ama ayda 40-50k gelirim bile olsa bizimkiler ayrı eve çıkmama ikna olmazlar biliyorum. Ben de zaten ayrı eve çıkmak değil sevilmek, ince ince düşünülmek istiyorum. İnce düşünülmek çok etkiliyor beni. Misal geçen arkadaşım paylaştığım sümbülü görünce mesaj attı, istemediği bir şehre gitmek zorunda kaldı, burada bu çiçekler hiç yok dedi, saksıda satan bir fideci bulup odasına sümbül gönderdim kargoyla. Beni böyle düşünen bir arkadaşım yok. (Gerçi bir kere Beyza chado’nun şişesini çok beğendiğimi söylediğim tiviti görüp hediye almıştı, tek örnek) arkadaşlarımı, dostlarımı çok seviyorum, harikalar ama bu bir fıtrat ve odak meselesi. Sevgisiyle beni sarıp sarmalayacak, hayatının merkezine alacak, küçük hediyeler alarak beni mutlu edecek, duygu değişimlerimin farkına varacak birini istiyorum. Çünkü öz annem bile farkına varmıyor ruh halimin.
Doktor her şeyin adım adım olacağını ama önce tezi bitirmem gerektiğini hatırlatıyor her seferinde. Ben ise giderek açıyorum arayı tezimle. Ama buna bir dur diyeceğim. Elimdeki dosya biter bitmez teze döneceğim inşallah. Ve bitecek hayırlısıyla
Şimdi her şeye yeniden başlamadan önce uyuyup dinlenmeliyim. Uyuyabilirim inşallah
15 notes
·
View notes